K A Y I P L A R
“ t T -b^O^O
lYusuf Ziya ORTAÇ
(1896 — 1967)
Şiir ve fıkraları ile tanınmış çok
değerli edebiyatçı ve yazarlarımızdan
Yusuf Ziya Ortaç, 11 Mart 1967 Cumar tesi günü (sabaha karşı saat 3 te) ebe diyete intikal etmiş bulunmaktadır.
1896 yılında İstanbul’da Beylerbe
yinde doğan Yusuf Ziya, Süleyman Sa mi Bey adında bir mühendisin oğludur, ilk öğrenimini Beylerbeyi Abdullahağa Mektebinde, orta öğrenimini Alyans îz- railit ve Vefa idadisinde yapmıştır. He nüz lise öğrencisi iken şiir yazmağa baş layan ve bunları yayınlamak suretiyle
çok genç yaşta basm hayatına atılan
Yusuf Ziya, liseyi bitirdikten sonra E-
debiyat Fakültesinde edebiyat öğret
menliği imtihanını vererek öğretmenlik
mesleğine girmiştir. İzm it ve Galatasa ray liselerinde bir müddet edebiyat öğ retmenliği yapan Y. Z. Ortaç, daha son ra hocalıktan ayrılmış ve kendini tama- miyle basın hayatına vermiştir.
Birinci Dünya Savaşı yıllarında Zi ya Gökalp’in etrafında toplanan genç şairlerden biri olan ve hece vezn’yle ve sade İstanbul Türkçesiyle yazdığı şiir lerle kısa zamanda tanınan Yusuf Ziya Ortaç, asıl şöhretini mizahî yazıları ve fıkraları ile kazanmıştır. Mütareke sı rasında “'Şâir” adlı haftalık edebî bir dergi çıkaran Y. Z. Ortaç, Cumhuriyet ten sonra yakın arkadaşı ve bacanağı Orhan Seyfi Orhon ile birlikte "Güneş” adlı edebî bir dergi (1927-1928) ve “
SAYI 54 K AY IPLA R YIL V
baba” adlı mizahî bir dergi yayınlamış tır. Bunlardan Akbaba’yı günümüze ka dar devam ettirmiştir.
Cumhuriyet’te ve A li Naci Kara-
can’m çıkardığa ikdam gazetelerinde
fıkralar yazan Yusuf Ziya Ortaç, bir
ara (1936) “ Aydabir” ve “ Heray” ad larını taşıyan edebiyat ve kültür dergi
leri yayımlamış; ikinci Dünya Savaşı
yıllarında ise yine Orhan Seyfi Orhon ile birlikte “ Çınaraltı” adında Türkçü bir dergi çıkarmıştır. Bu devreler içeri sinde Y . Z. Ortaç yazdığı çok sayıda fık
ra, hikâye, roman, piyes ve manzum
hikâye Üe pek velûd bir yazar olduğunu göstermiştir.
Bir müddet Sular idaresi idare
Meclisi  zalığı yapan Ortaç, 1946-1954 yıllan arasında politik hayata da g ir miş, Ordu Milletvekili olarak teşriî va zife görmüştür. Son yıllarda kendini ta- mamiyle Akbaba’ya hasretmişti. Kurdu ğu yayınevinde dergiden başka bâzı ki taplar da yayımlıyordu.
Yetmişi biraz aşkın bir yaşta bir enfarktüs krizi sonunda hayata gözleri ni yuman Yusuf Ziya Ortaç’ın cenazesi 13 Mart 1967 Pazartesi günü Şişli Câ- miinden kaldınlmış ve Zincirlikuyu me zarlığına defnedilmiştir.
Y. Z. Ortaç’ın şiirlerinden daha çok nesirleri, bilhassa fıkra ve hâtırat tar zındaki yazıları değerlidir. Hecenin beş şâiri arasında yer alan Yusuf Ziya, he ce vezni ve sâde Türkçenin kullanılışın da ve yerleşmesinde çok mühim rol oy namıştır. Ziya Gökalp’in açtığı millî
edebiyat cereyanının önde gelen s'ma
larından biri de odur. Fakat, dil ve tek nikte başarı gösterdiği halde, öz bakı mından büyük şâir olamıyacağmı anla yan Yusuf Ziya Ortaç, daha sonra şiir le uğraşmayı arka plâna atmıştır.
Y. Z. Ortaç’m eserleri arasında, fık
raları dışmda, en değerlileri otobiyogra fik bir roman olan "Güç” ile edebiyat çılarımızın maddî ve mânevî çehreleri ni veren hâtırat mahiyetindeki "P ortre ler” aır.
Ortaç dilimizi en iyi kullanan ya zarlardandı. Onun eserleri, canlı halk dilinin, ince ve zarif İstanbul Türkçesi- nin en güzel örnekleridir. Dilimizin zen ginliğini, ifade kudretini, kıvraklığını onun yazılarında en mükemmel şekilde
görmekteyiz. Dilin sadeleşmesinde bü
yük hizmet ve emekleri geçmiş olan
Y. Z. Ortaç, uydurma dile iltifat etme miş, yaşıyan konuşma dilini esas ola rak almıştır.
ESERLE Rİ :
Şiir Kitapları: Akından Akına
(1917), Cenk Ufukları (1917), Âşıklar Yolu (1919), Yanardağ (1928), Bir Sel- vi Gölgesi (1938), Kuş Cıvıltıları (1938, çocuk şiirleri).
Manzum piyes ve hikâyeler: Bin- naz (1919), Nâme (1919), Nikâhta K e ramet (1923).
Roman ve hikâyeler : Şeker Os
man, Kürkçü Dükkânı, Güç, Uç Katlı Ev.
Piyesler: Kördüğüm, Aşk Mektebi. Fıkralar : Beşik, Ocak, Sarı Çizme- li Mehmet Ağa, Gün Doğmadan.
Hâtırat : Bir Varmış Bir Yokmuş - Portreler, Bizim Yokuş (1967).
A ntoloji ve incelemeler: Halk Ede biyatı Antolojisi, Ahmed Haşim - Ha yatı ve Eserleri (1937), Nedim, Seyrâni. Son devir Türk edebiyatının en
mühim simalarından olan ve şiir, mi
zah, hikâye ve fıkra nevilerinde çok de ğerli eserler vererek, dilimize ve kültü rümüze büyük hizmetler ifa eden Yusuf Ziya Ortaç’m hâtırasını saygıyla anar, kendisine Tanrıdan rahmet ve mağfiret
dileriz. Faruk K. Timurtaş
452
(60
)Taha Toros Arşivi