• Sonuç bulunamadı

Ne istiyoruz?

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Ne istiyoruz?"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

e

istiyoruz?

tT a ta n top- - V r a k l a r ı , bir ucundan öbür ucuna kadar mükem mel bir

cemi-r

L

TAZAN:

_________________

-H . Suphi Tanrtöuer

]

reket olur...

yet mezarlığıdır. Ben gençliğim den bu güne kadar kurulup da­ ğıldığını, yaşamak imkânı mev cutken bir kıskançlık veya ve­ him darbesiyle batırıldığını sey rettiğim cemiyetlerin ismini saysam sizi korkutmuş olurum. İbni Batûda Sultan Orhan za manında ziyaret ettiği Nnadolu da nasıl Ahiler teşkilâtı tarafın dan memleketin bir ucundan öbür ucuna kadar misafir edil­ diğini, hiç para ödemeksizin yatmasının, yemesinin, hattâ bindiği ata verilecek yemin te­ min edildiğini bize anlatır. Ço­ rum mebusu İsmet bey, beni, hâlâ bir şubesini kendi muhi­

tinde barındıran Ahi teşkilâ­ tını ziyaret etmeğe dâvet etti. Bu işte altıyüz küsur senelik bir beka karşısındayız. Halkın muhtelif ihtiyaçları için kuru­ lan evkaf teşkilâtımız, milli ta­ rihimizin bizi ibretle düşündü­ recek ve bugünkü halimizden dolayı ye'se düşürecek bir mi­ saldir.

Ben, Bursa’ daki Leylek has- tahanesini ziyarete gittim. Ne yazık ki geç kalmışım. O has- tahane yıkılmış, fakat ortada Tahtakale (Tahtülkale) de es­ ki hayır müessesesinin bulun­ duğu yerde yalnız bir kaç ley­ lek, bir kaç akbaba kalmıştı. Kö pekler, kediler ve ismini saydı­ ğım büyük kuşlar ortada âvâre ve emin dolaşıyorlardı.

t î a lk a hizmet fikri, son impa- * 1 ratorluğumuzun toprakla­ rında koskoca bir su medeniye­ ti vücuda getirmiştir. Yalnız İs tanbul'umuzda, Koma ayarında su bendleri ile başlıyan, su ke­ merleri, su yolları mahzenler, hamamlar, şadırvanlar, çeşme­ ler, hazneler, sebiller, sersebil-

ler gibi on küsur nevi su tesisa tı vardır.

ikinci Meşrutiyetten sonra kurulan cemiyetleri hatırlıyo­ rum. Bir Müdafai Milliye ce­ miyetimiz vardı. Donanma Ce­ miyeti, Türk Taavün Cemiye­ ti, Hilâliahmer, Darüşşafaka, Midi Tâlim ve Terbiye Cemiyeti Matbuat Cemiyeti, Muallimler Birliği, Türk Kadınlar Birliği, İhtiyat Zabitler Cemiyeti, Türk Derneği, Türk Gücü, Türk Neş­ ri Maarif Cemiyeti, Türk Ocak­ ları gibi isimlerini saymakta devam etmiyeceğim müessese­ ler, hep birden ayrı ayrı yol­ larda, memleket hizmetine gir­ miş müesseselerimizdi.

Bir gün geldi; bunların altı yedisi birden kapatıldı, diğerle ri de ya kendi kendine kapan­ dı veyahut iktidara geıen züm relerin emrinde, halk rnüesse- sesi olmaktan çıktı. Siyasi bir teşkilâtın emri altına girdi.

Almanya’nın Ankara’ ya yol­ ladığı ilk askerî meslekten ye­ tişme bir büyük elçi ile karşı karşıya Çankaya yolunda Ber­ lin’den getirilmiş bir takım binanın odasında oturuyoruz. Ona sordum; Büyük Elçi Efen­ di; üç Almanın olduğu yerde hiç olmazsa iki cemiyet vardır değil mi dedim. Tamamen yan­ lış dedi. Üç Almanın olduğu yerde en aşağı altı cemiyet vardır. Hayretle yüzüne baktım bu mümkün mü? Evet, bu üç Alman muhakkak bir spor ce­ miyetinin âzasıdır. Güzel sa­ natlardan biri için kurulmuş bir cemiyete bağlı bulunurlar. Bir siyasî parti ile iştirâk ha­ lindedirler. Avcı cemiyetlerine girerler. Hangi cins puroyu

ı-V E F A T

Nahide Anar’ın eşi. Bn. Hadlye Sa- aş’ın kardeşi, Tuğgeneral Celâl Sa- aş'm kayınbiraderi, makine mlihen- lsl Naci Ark'ın eniştesi. Topçu Bln-aşılığından emekli:

T E V F İ K A N A R [akkın rahmetine kavuşmuştur. Ce- azesi bugün öğle namazından son- ı Kızıltoprak Zühttipaşa Camiinden aldırılacaktır. Allah rahmet ayleye.

çiyorlarsa, o puroyu himaye e- den bir teşkilâtta yerleri var­ dır. Mutlâk bir hayır cemiyeti­ nin muavin âzasıdırlar.

«Bir millet, cemiyet, daha şa­ mil bir kelime ile söyliyeyim, meslekî yardımlaşma fikrine dayanan çok küçükten, çok bü yüğe kadar sayısı bitirilemiye- cek teşkilât içinde yerleşmiş, vazife almışlardır. Bunların serbestçe inkişaf etmediği yer­ de sağlam bir içtimai bünye tasavvur etmeğe imkân yoktur.»

Bu sözleri, aradan geçmiş o- lan otuz küsur seneye rağmen hâlâ unutmadım ve bir çok de­ falar da bu hatıramı nakletmek veya yazmak lüzumu hâsıl ol­ du. İki cihan harbi yepyeni şartlar vücuda getirmiştir. Mil­ letler, ikişer ikişer muharebe et miyorlar, büyük toplanmalar ha Iinde, kütle muharabeleri yapı­ yorlar. O halde Türk ocakları gi

bi, Türk Milletinin hizmetine girmiş olan müesseseler, bu toplanma ihtiyacım bir dakika gözden uzak tutmamak zarure- tindedirler.

Mutlâk surette kani olduğu­ muz bir şey var. Herhangi bir milletin tarihinde büyük bir de vir,büyük bir sevdanın, büyük bir imânın halk kütlelerinin kal bine hâkim olduğu devirdir. Sevgi birleştirir, kendine çe­ ker, itmez, dağıtmaz. İmân yal­ nızlığı sevmez, cemiyet ve ce­ maat olarak intişar sahasını mütemadi genişletmeği kendi­ sine maksat edinir. Dünyayı ran her cins ilim ve meslek teş kilâtı bu fikrin delilleri arasın­ dadır. Kendi başına bir kuvvet olmayı, dağ olabilmek için, ova ve uçurum arayanları tuttuğu yolun yanlış olduğuna ikna et­ mek vazifemizdir. Hep beraber kuvvetliyiz. Münferit olduğu­ muz zaman şahsî kıymetimiz ne olursa olsun eserimiz belki zamanla inkişaf edecek, fakat uzun müddet Anlaşılmamak, benimsenmemek tehlikesine ma ruz kalacaktır. Türk Ocağı ve onun fikirlerini neşreden Türk Yurdu, kendine millî vazife o- larak sevdiğini sevdirmek, i- nandığma inandırmak vazifesi­ ni üzerine almıştır. Türk ocağı ku­ rulduğu sene­ den, yani 1912 denberi onun harimine kökle-frk la r milletlere bölünür. Din- 1er mezheplere bölünür. A- na diller, millî dillere bölünür. Hattâ Milletler ırkların bir ter kibinden ibarettir. Hiç bir ırk yoktur ki, tarih ve coğrafya te­ siriyle bir millet haline geçti­ ği vakit onun terkibine başka ırklar karışmamış olsun bu mümkün değildir. Bunun tek bir misali yoktur. Eski Osman­

lI İmparatorluğu, yeni Ameri­ ka Birleşik devletlerinin aynı­ dır. Sevda yoluyla, ihtida yoluy la devlet itibarı tesiriyle, Türk dilinin diğer dillere karşı hâ­ kimiyet tesis etmesiyle, İslâmî yetin yayılmasiyle cetlerimiz. her biri ayrı ayrı köklerden gel miş, yüzbinleree, milyonlarca a- dam, eski Elenizm, eski Roma, şarkî Roma, yeni Elenizm, yani Bizans sahalarında yepyeni bir Türkistan kurdu.

Bu son Türkistanın bir muci ze denmeğe lâyık müesseseleri. birer birer mütalâa edildiği vakit, terkip ve temsilin şaya­ nı bayret cihazları müstesna e- hemmiyetiyle karşımıza çıkı­ yor. Yeniçeri ocağı, Enderun, Acemi oğlanlar teşkilâtı, mek­ teplerimiz, hattâ tekkelerimiz bu hayrete lâyık terkibin birer vasıtası olarak tarihimizde yer almıştır.

T ü r k Ocağı ve onun fikirîeri- A ni yaymağa memur olan Türk Yurdu, yalnız büyük bir sevda ve büyük bir imanla bir­ leşenlerin içtima yeridir ve telkin vasıtasıdır. İsimlerini saymaktan çekiniyorum, çünkü bu nezaketten mahrum bir

ha-m ıha-m tiH iha-m ııiM iM

ri başka asıllardan olan yüzlerce binlerce âza iltihak etti ve bun lan aramıza kabul etmiş olmak­ tan aslâ nadim olmamışızdır.

Türk gibi sev ve Türk gibi i- nan, yeter ki aramızda müşte­ rek bir vicdan doğmuş olsun, sen bizdensin. Bu düşünceleri­ mizin özü olmak üzere söyliye- ceğimiz en kısa cümle budur. O halde bunun en canlı misa­ lini görmek istersen beşeriyete yeni bir imân ve eşsiz bir kud­ ret kaynağı vermiş olan Birle­ şik Amerika Milletlerinin, top­ raklarına bakmak bize yeter. Bu Amerika’ da, Almanya var, İtalya var, Lehistan var, İrlan­ da var, Yunanistan var, Japon- yan, Çin var, bizim Anadolu- muz var. Sekiz on batın sonra değil, yalnız en çok iki batın sonra, başka başka kaynaklar­ dan süzülüp gelmiş dereler gi­ bi, hepsi bir ana nehre gelip birleşiyor, onun umumî cerya- mna katılıyor ve onun rengini alıyor, hepsi ayni istikamette akıyor.

■pahalarımız ve analarımız, bu

* * büyük kaynaşma hareketi­ nin bir çok örneklerini yer yer yakın tarihimize kadar bize verdiler.

Gönülleri bizim manevî ikli­ mimize çekeceğiz. Onlarla, bu­ günkü dünyanın emrettiği bü­ yük yaklaşma ve yardımlaşma yolunda beraberce çalışacağız.

(Türk Yurdundan)

Referanslar

Benzer Belgeler

Dışsal melatonin uygulaması yapılmadan NaCl (50 mM) ve PEG (%10) streslerine hem ayrı ayrı, hem de eş zamanlı (50 mM NaCl + % 10 PEG) maruz kalan tütün bitkilerinde klorofil

Çok değişkenli regresyon analizinde en küçük kareler yöntemine alternatif olarak kullanılan yöntemlerden biri olan ridge regresyon yöntemi, çoklu bağıntı

It was observed that plant viability were decreased with increasing NaCl concentration in the medium At the end of six weeks, plants were evaluated for the

Galata Köprüsü’nde uzun yıllardır sürdürülen olta balıkçılığının yapısını incelemek amacıyla gözlem ve görüşmelere dayanan bir araştırma tasarlanmış,

laktasyonlar için oluşturulan MARS modellerinin tahmin gücünün yüksek olduğunu açıklamaktadır Çalışmada siyah alaca ineklerde kontrol günü, sağım süresi,

Özellikle kuru tarım yapılan alanların hızla sulamalı tarım alanlarına dönüştürülmesi ve bahçe tarımının son yıllarda su kaynaklarından uzak meralara

In this study, it is aimed to investigate whether there are morphological and histological differences in male reproductive organs of three different Tentyria species

Diğer temel tahıllar ile kıyaslandığında daha yüksek demir oranına sahip olan tef bitkisi, lokal ya da küresel boyutta demir eksikliğinin giderilmesinde