• Sonuç bulunamadı

Doğa temelli turizm faaliyetlerine katılan turistlerin seyahat motivasyonlarına yönelik bir araştırma: Kaz Dağları örneği

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Doğa temelli turizm faaliyetlerine katılan turistlerin seyahat motivasyonlarına yönelik bir araştırma: Kaz Dağları örneği"

Copied!
84
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

BATMAN ÜNİVERSİTESİ

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

TURİZM İŞLETMECİLİĞİ ANABİLİM DALI

YÜKSEK LİSANS TEZİ

DOĞA TEMELLİ TURİZM FAALİYETLERİNE KATILAN TURİSTLERİN

MOTİVASYONLARINA YÖNELİK BİR ARAŞTIRMA:

KAZ DAĞLARI ÖRNEĞİ

HAZIRLAYAN Uğur KİBRİT

DANIŞMAN

Dr.Öğr.Üyes Volkan GENÇ

Temmuz- 2019 BATMAN

(2)

.TC.

BATMAN ÜNĠVERSĠTESĠ SOSYAL BĠLĠMLER ENSTĠTÜSÜ

Dr. Öğr. Üyesi Volkan GENÇ danıĢmanlığında Uğur KĠBRĠT tarafından hazırlanan “Doğa Temelli Turizm Faaliyetlerine Katılan Turistlerin Seyahat Motivasyonlarına Yönelik Bir AraĢtırma: Kaz Dağları Örneği” adlı tez çalıĢması 29/07/2019 tarihinde aĢağıdaki jüri tarafından oy birliği ile Batman Üniversitesi Sosyal Bilimleri Enstitüsü Turizm ĠĢletmeciliği Anabilim Dalı‟nda YÜKSEK LĠSANS TEZĠ olarak kabul edilmiĢtir.

Jüri Üyeleri Ġmza

BaĢkan

Dr. Öğr. Üyesi ReĢat ARICA ………..

Üye

Dr. Öğr. Üyesi Volkan GENÇ ………..

Üye

Dr. Öğr. Üyesi Serkan DEMĠRAL ………..

Yukarıdaki sonucu onaylarım.

Doç. Dr. Ferhat KORKMAZ Enstitü Müdürü

(3)

TEZ BĠLDĠRĠMĠ

Bu tezdeki bütün bilgilerin etik davranıĢ ve akademik kurallar çerçevesinde elde edildiğini ve tez yazım kurallarına uygun olarak hazırlanan bu çalıĢmada bana ait olmayan her türlü ifade ve bilginin kaynağına eksiksiz atıf yapıldığını bildiririm.

DECLARATION PAGE

I hereby declare that all information in this document has been obtained and presented in accordance with academic rules and ethical conduct. I also declare that, as required by these rules and conduct, I have fully cited and referenced all material and results that are not original to this work.

Uğur KĠBRĠT

(4)

iv

ÖZET

YÜKSEK LĠSANS TEZĠ

DOĞA TEMELLĠ TURĠZM FAALĠYETLERĠNE KATILAN TURĠSTLERĠN SEYAHAT MOTĠVASYONLARINA YÖNELĠK BĠR ARAġTIRMA: KAZ

DAĞLARI ÖRNEĞĠ Uğur KĠBRĠT

Batman Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Turizm ĠĢletmeciliği Anabilim Dalı DanıĢman: Dr. Öğretim Üyesi Volkan GENÇ

2019, 72 Sayfa

Jüri

Dr. Öğretim Üyesi Volkan GENÇ Dr. Öğretim Üyesi Serkan DEMĠRAL

Dr. Öğretim Üyesi ReĢat ARICA

Bu araĢtırmanın amacı, Kaz Dağları aktivitelerine katılan yerli ve gurbetçi turistlerin seyahat motivasyonlarının ortaya konulmasıdır. Bu amaç doğrultusunda, Kaz Dağlarında bulunan doğa temelli turistik uygulamalara sahip tesislerde konaklayan turistlere yüz yüze anket uygulanmıĢtır ve bunun sonucunda 134 adet kullanılabilir ankete ulaĢılmıĢtır. AraĢtırma nicel araĢtırma yöntemleriyle yürütülmüĢtür. AraĢtırma verileri Ağustos 2017 ile Eylül 2018 tarihleri arasında kolayda örnekleme tekniği ile toplanmıĢtır. Katılımcılardan toplanan veriler normal dağılmadığı için rassal olmayan (Mann Whitney/U ve Kruskal/Wallis Testleri) analizler uygulanmıĢtır. AraĢtırma sonuçlarına göre; katılımcıların yaĢı ve yerel halkla etkileĢimlerine göre seyahat motivasyonu boyutları arasında anlamlı farklılıklar bulunmuĢtur. Bununla birlikte cinsiyet, medeni durum, bölgeye geliĢ Ģekli, gelir düzeyi değiĢkenleri açısından seyahat motivasyon boyutları arasında anlamlı bir farklılık tespit edilememiĢtir. Elde edilen sonuçlar kapsamında sektörel uygulayıcılara ve akademisyenlere birtakım öneriler sunulmuĢtur.

(5)

v

ABSTRACT

MS THESIS

A RESEARCH ON TRAVEL MOTIVATIONS OF TOURISTS

PARTICIPATING IN NATURAL BASED TOURISM ACTIVITIES: THE CASE OF IDA MOUNTAINS

Uğur KIBRIT

BATMAN UNIVERSITY INSTITUTE OF SOCIAL SCIENCES THE DEGREE OF MASTER OF SCIENCE IN TOURISM MANAGEMENT

Advisor: Assoc. Prof. Dr. Volkan GENC

2019, 72 Pages

Jury

Advisor: Assoc. Prof. Dr. Volkan GENC Assoc. Prof. Dr. Serkan DEMIRAL

Assoc. Prof. Dr. Resat ARICA

The aim of this study is to reveal the travel motivations of domestic and expatriate participating in Ida Mountains activities. A face-to-face survey was applied to the tourists staying in the facilities with nature-based touristic facilities in the Kaz Mountains and 134 available questionnaires were obtained as a result.The study was conducted with quantitative research methods. The research data were collected between August 2017 and September 2018 by convenience sampling method. Since the data collected from the participants were not normally distributed, non-random analyzes (Mann Whitney/U and Kruskal/Wallis Tests) were performed. According to the results of the study, significant differences were found between the participants' age and their travel motivation dimensions according to their interaction with local people. In addition, no significant difference was found between travel motivation dimensions in terms of variables such as gender, marital status, mode of arrival, income. According to the results, a number of suggestions have been presented.

(6)

vi

ÖNSÖZ

Yüksek lisans hayatım boyunca bana daima bilgisiyle ıĢık tutan, bütün bilgilerini benimle her daim paylaĢan, bu konuda kendimi geliĢtirebilmem için ilgisini benden eksik etmeyen bunun yanında sabrıyla her zaman yanımda olan ayrıca da çalıĢmamı tamamlayabilmem adına her türlü desteği sağlayan danıĢmanım çok değerli hocam Dr. Öğr. Üyesi Volkan GENÇ‟e sonsuz teĢekkürlerimi sunarım. Ayrıca ilk danıĢmanım Dr. Öğr. Üyesi Ömer ÇOBAN‟a değerli katkıları için çok teĢekkür ederim.

Bunun yanı sıra tez aĢamamda bana psikolojik anlamda her zaman yanımda bulunan, benden maddi ve manevi desteklerini esirgemeyen ve varlıklarıyla bana daima güç, kuvvet veren sevgili eĢim Sevinç KĠBRĠT‟e ve değerli aileme sonsuz teĢekkür ederim.

Uğur KĠBRĠT BATMAN-2019

(7)

vii ĠÇĠNDEKĠLER ÖZET ... iv ABSTRACT ...v ÖNSÖZ ... vi ĠÇĠNDEKĠLER ... vii GĠRĠġ ...1 BĠRĠNCĠ BÖLÜM ...3

DOĞA TEMELLĠ TURĠZM ...3

1.1. DOĞA TEMELLĠ TURĠZM KAVRAMI...3

1.1.1. Doğa Temelli Turizm Kavramının Tanımı ...5

1.1.2. Doğa Temelli Turizmin Özellikleri ...6

1.1.3. Doğa Temelli Turizmin Diğer Turizm Türleri ile ĠliĢkisi ...6

1.2. DOĞA TEMELLĠ TURĠZM VE ÇEVRE ĠLĠġKĠSĠ ...8

1.2.1. Doğa Temelli Turizmin Olumlu Etkileri...9

1.2.2. Doğa Temelli Turizmin Olumsuz Etkileri ... 10

1.3. DOĞA TEMELLĠ TURĠZM PAZARININ ANALĠZĠ... 11

1.3.1. Dünyada Doğa Temelli Turizm Arzı ... 13

1.3.2. Türkiye‟de Doğa Temelli Turizm Arzı ... 15

1.3.3. Doğa Temelli Turizm Talebi ... 16

ĠKĠNCĠ BÖLÜM ... 19

DOĞA TEMELLĠ SEYAHAT MOTĠVASYONU ... 19

2.1. SEYAHAT MOTĠVASYONU KAVRAMINA GENEL BAKIġ ... 19

2.1.1. Motivasyon Kavramı ... 19

2.1.2. Seyahat Motivasyonu Kavramı ... 20

2.1.3. Seyahat Motivasyonunun Önemi ... 21

2.2. SEYAHAT MOTĠVASYONU TEORĠLERĠ ... 22

2.2.1. Kendini GerçekleĢtirme Teorisi... 22

2.2.2. Ġtici ve Çekici Faktörler ... 23

2.2.3. Yenilik Arama ve UzaklaĢma Bağlamı ... 24

2.2.4. Plog‟un Allosentrizm ve Psikosentrizm Modeli ... 25

(8)

viii

2.2.6. Doğa Temelli Turizme Katılan Turistlerin Seyahat Motivasyonuna Yönelik

Boyutlar ... 28

2.2.7. Doğa Temelli Turizme Katılan Turistlerin Motivasyonlarına Yönelik Yapılan Bazı ÇalıĢmalar ... 31

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM... 35

ARAġTIRMANIN GEREKÇESĠ VE YÖNTEMĠ ... 35

3.1. AraĢtırmanın Problemi ... 35

3.2. AraĢtırmanın Amacı ... 37

3.3. AraĢtırmanın Önemi ... 37

3.4. AraĢtırmanın Varsayımları ve Sınırlılıkları ... 38

3.5. AraĢtırmanın Yöntemi ... 38

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM ... 40

ANALĠZ VE BULGULAR ... 40

4.1. Katılımcılara Yönelik Demografik Bulgular ... 40

4.2. Geçerlik Analizi ... 45 4.3. Güvenirlik Analizi ... 48 4.4. Hipotezler ... 49 4.5. Normallik Testleri... 49 4.6. Analizler ... 50 SONUÇ ve ÖNERĠLER ... 55 Sonuç ... 55 Öneriler ... 57 KAYNAKÇA ... 58 EKLER ... 71

(9)

ix

ġEKĠLLER TABLOSU

ġekil 1: Maslow‟un GeliĢtirilmiĢ Ġhtiyaçlar HiyerarĢisi Piramidi ... 27 ġekil 2: Doğrulayıcı Faktör Analizi Modeli ... 47

(10)

x

TABLO ÇĠZELGESĠ

Tablo 1. Doğa Temelli Turizm Destinasyonlarından Ziyaretçi Oranları ... 14

Tablo 2. Kaz Dağlarına Gelen Yerli ve Gurbetçi Turist Katılımcıların Demografik Dağılımları ... 41

Tablo 3. Kaz Dağlarına Gelen Yerli ve Gurbetçi Turistlerin Nereden Geldiklerini Gösteren Tablo ... 42

Tablo 4. Kaz Dağlarına Gelen Yerli ve Gurbetçi Turistlerin Bölgeye Ne ġekilde Geldikleri ... 42

Tablo 5. Kaz Dağlarına Gelen Yerli ve Gurbetçi Turistlerin Bu bölgeyi Ziyaret Etme Sayıları ... 42

Tablo 6. Doğa Temelli Turizme Katılım Sayıları ... 43

Tablo 7. Yöreyi Ziyaret Eden Yerli ve Gurbetçi Ziyaretçilerin Bu Yöreyi Ziyaret Ederken Halkla EtkileĢimde Bulunma Oranları... 43

Tablo 8. Doğa Temelli Turizm Faaliyetlerine Katılan Yerli ve Gurbetçi Turistlerin Faaliyetlere Katıldıkları KiĢiler ... 43

Tablo 9. Yerli ve Gurbetçi Turistlerin Bu bölgede KalıĢ Süreleri ... 44

Tablo 10. Tatil Süresince Yapılan Harcamalar ... 44

Tablo 11. Bu Bölgeyi Tercih Ederken Etki Eden Bilgi Kaynakları ... 44

Tablo 12. Doğrulayıcı Faktör Analizi Uyum Ġyilik Ölçütleri ... 45

Tablo 13. Doğrulayıcı Faktör Analizi DFA Değerleri ... 45

Tablo 14. Seyahat Motivasyon Boyutları Ayırt edici Geçerlilik Değerleri ... 48

Tablo 15. Boyutlara ĠliĢkin Güvenirlik Analizleri ... 48

Tablo 16. Normallik Testi... 49

Tablo 17. Boyutlara ĠliĢkin Cinsiyet Farklılık Analizi ... 50

Tablo 18. Boyutlara ĠliĢkin Medeni Durum Farklılık Analizi ... 50

Tablo 19. Boyutlara ĠliĢkin Bölgeye GeliĢ ġekli Farklılık Analizi ... 51

Tablo 20. Boyutlara ĠliĢkin Geldikleri KiĢilere Göre Farklılık Analizi ... 51

Tablo 21. Boyutlara ĠliĢkin YaĢa Göre Farklılık Analizi ... 52

Tablo 22. Boyutlara ĠliĢkin Gelire Göre Farklılık Analizi ... 53

(11)

xi

KISALTMALAR

AB : Avrupa Birliği

ABD : Amerika BirleĢik Devletleri

TIES : International Ecotourism Society

GSYIH : Gayrisafi Yurtiçi Hasıla BAKA : Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı

(12)

GĠRĠġ

Turistlerin deniz-kum-güneĢ gibi kitle turizm hareketlerinden uzaklaĢma yönlü eğilimleri, alternatif ve özel ilgi turizm türlerine yönelimlerini arttırmıĢtır. Bilhassa ekolojik hassasiyet ve doğanın korunması gibi fikir ve anlayıĢların geliĢimiyle turizm sektöründe arz ve talep boyutuyla doğa temelli turizm faaliyetlerine yönelik eğilimler geliĢim göstermiĢtir. Doğa temelli turizm; doğayı tanıma, anlama, doğadan zevk alma ve doğayı gözetme amacı ile gerçekleĢtirilen ve kitle turizmine zıt olarak alternatif bir turizm çeĢidi olarak ortaya çıkan çevreci bir anlayıĢ içerisinde gerçekleĢtirilen turizm faaliyetidir (Erdoğan, 2008: 50). Doğa temelli turizmin en belirgin özelliği ve en önemli öğesi, doğaya dayalı bir biçimde gerçekleĢmesidir (Blamey, 2001: 7). Doğa temelli turizm, bir yandan doğal ve kültürel kaynakları korumayı amaçlayan öte yandan yerel halkın ekonomik kalkınmasına katkıda bulunmayı hedef alan alternatif turizm türlerindendir (Masberg, 1999). Ayrıca doğayı koruma ve kullanma dengesinin en üst düzeyde önemsenmesi gerektiğini savunan bir alternatif turizm çeĢididir. ġöyle ki, bu turizm çeĢidinin temelinde doğayı kullanırken onun korunması gerekliliğine iĢaret etmektedir (Masberg, 1999). Ayrıca doğa temelli turizm, kültürel ve ekolojik bakımdan doğaya karĢı duyarlı olan seyahatleri tercih etmeleri için turistleri bu konuda isteklendirmekte ve bu sayede uzun dönemli sürdürülebilir ekonomik kalkınma için doğal kaynakların maksimum düzeyde koruyabilmektedir (Luzar vd., 1998: 49). Sürdürülebilir ekonomik kalkınmanın temel parametrelerinden biri doğa temelli motivasyona sahip bireyleri destinasyona çekmektir.

Doğa turizmine katılan bireyler, dünyada yer alan doğal güzellikleri keĢfetmeye ilgi gösteren, yaban hayatı, geleneksel kültürü korumayı hedefleyen ve doğaya karĢı hassasiyet ve sorumluluk bilinci oluĢturma arzusu olan bireylerdir. Gün geçtikçe insanların kitlesel turizm hareketlerinin yerine doğa temelli turizm faaliyetleri gibi alternatif turizm türlerine yönelmelerinin temel nedeni; çevreyi koruma bilincinin geliĢmesi, geleneksel yaĢantıya dair bilgi edinme, yerel halk ile iletiĢime geçme ve onların hayatlarını anlama isteği vb. sebeplere dayandığı söylenebilir (Kızılırmak, 2006: 185). Doğa turistlerinin hedefleri; macera, rekabet, keĢfetmek, dostluk, doğa bilinci ve iç dünyalarının geliĢmesidir (Kiper ve Aslan, 2007: 166). Doğa turistlerinin bu yönde eğilimler göstermesinde, doğayı keĢfetme, doğayı koruma, el değmemiĢ alanları ziyaret etme, hayatın monotonluğundan kurtulmak, doğaya yönelik fiziksel aktivitelerde bulunmak vb. gibi seyahat motivasyonları etkili olabilmektedir (Mehmetoğlu, 2007: 654).

(13)

Motivasyon, bir ya da birden fazla insanı belirli bir amaç ve hedefe doğru devamlı olarak harekete geçirmek amacıyla yapılan çabaların tamamıdır (Ergül, 2005: 69). Seyahat motivasyonu, turistlerin seyahat motivasyonlarının ne olduğunu anlamak, seyahat motivasyonlarının ortaya konulması ve motivasyonları etkileyen faktörlerin neler olduğunu anlamak bakımından (Kozak, 2002); seyahat eden insanların beklentilerinin neler olduklarını ve bu beklentileri arasında ne tür farklılıklar olduğunu ortaya koymak bakımından çok önemlidir (Çakıcı, 2000). Doğa temelli turizm çeĢidiyle bağlantılı olan kavramlardan birisi olan seyahat motivasyonunun da doğa temelli turizme iliĢkin olan macera arayıĢı, kaçıĢ, bireysel olarak geliĢim, sosyalleĢme, özgürlük, rahatlama, kültürel sermayeyi maksimum düzeye çıkarma, bütçe avantajları gibi bazı ortak hedefler bulunmaktadır. Bu çıkıĢ noktasından hareketle hazırlanan araĢtırmanın amacı; Kaz Dağları bölgesinde doğa temelli turizm faaliyetlerine katılan turistlerin demografik özeliklerine göre seyahat motivasyonlarının ortaya koyulmasıdır. AraĢtırma, bölgede bulunan ve ileride kurulabilecek iĢletmelerin stratejilerinin belirlemesinde ve bu doğrultuda araĢtırma yapmak isteyen araĢtırmacılara yön göstermesi açısından önem arz etmektedir.

Bu araĢtırmanın birinci bölümünde doğa temelli turizm kavramı, özellikleri, doğa temelli turizmin diğer turizm türleri ve çevre ile iliĢkisi incelenmiĢ; ayrıca doğa temelli turizm pazarının analizi ortaya konulmaya çalıĢılmıĢtır. Ġkinci bölümde seyahat motivasyonu kavramı, seyahat motivasyonu teorileri, seyahat motivasyonu boyutları ve alanyazında yapılmıĢ çalıĢmalar ortaya konulmuĢtur. Üçüncü bölümde araĢtırmanın gerekçesi ve yöntemi açıklanmıĢ; dördüncü bölümde ise saha çalıĢması gerçekleĢtirilmiĢtir.

(14)

BĠRĠNCĠ BÖLÜM DOĞA TEMELLĠ TURĠZM

1.1. DOĞA TEMELLĠ TURĠZM KAVRAMI

Turistlerin deniz-kum-güneĢ gibi kitle turizm hareketlerinden uzaklaĢması ve/ya alternatif turizm çeĢitlerine yönelmeye baĢlaması ile ortaya çıkan turizm faaliyetlerinden biri de doğa temelli turizmdir (Erdoğan ve Erdoğan, 2005: 59). Doğa temelli turizm, niĢ pazar kapsamında en hızlı geliĢim gösteren turizm çeĢitlerinden biri olarak ele alınmaktadır. Bazı araĢtırmacılar doğa temelli turizm faal katılımın yılda olarak % 25 ile % 30 arasında bir artıĢ gösterdiğini ifade etmektedirler (Sungur, 2012: 338). Bunun yanı sıra birçok turizm araĢtırmacısı tüketicilerin iklim ve çevre değiĢikliği hususundaki hassasiyetlerinin artması doğrultusunda gelecek yıllarda doğa turizminin çok daha hızlı bir Ģekilde geliĢme göstereceğini tahmin etmektedir (Hassan, 2000; Jones, 2005; Pforr, 2001; Sharpley, 2006; Wood, 2002). Doğa temelli turizmin temel çekiciliklerini; kır ve sayfiye alanları, bitki örtüleri, su kaynakları, yabani ortamlar ve doğal manzaralar gibi insan etkisinin az olduğu doğal ortamlar oluĢturmaktadır (Jim, 2000). Bu doğrultuda 1987 yılında yayınlanan Brundtland Raporu sürdürülebilir geliĢim adına nelere gereksinim duyulduğunun ortaya koyulması açısından önemli bir yere sahiptir (Swarbrooke, 1995: 282). Sürdürülebilirlik kavramı, Brundtland Raporu ve hemen onun arkasından gelen Gündem 21 ulusları ortak akıl oluĢturma raporu ile beraber toplumlar ve endüstriler bakımından farkındalık yaratan bir konu halini almıĢtır (Arıca, 2013: 9). Doğa temelli turizmin temelinde de sürdürülebilirlik unsuru olduğundan dolayı Brundtland Raporunun bu turizm türüne de yol gösterici nitelikte olduğunu söyleyebiliriz. 1972 Stockholm Konferansında; çevrenin, sosyal ve ekonomik geliĢmeler ile korunabileceği vurgulanmıĢtır. Bu bağlamda insana en uygun çevrenin ekonomik geliĢmeler ile sağlanabilecektir (UN, 2011). Bu konferansın ardından 1992 Rio Zirvesi, 1994 BM Kahire Nüfus ve Kalkınma Konferansı, 1995 BM Kopenhag Sosyal GeliĢim Konferansı, 1996 BM Ġstanbul Habitat Konferansı, 2001 Johannesburg Sürdürülebilir Kalkınma Zirvesi ve 2009 BM Kopenhag Ġklim Zirvesi sürdürülebilirlik kapsamında gerçekleĢtirilen zirveler olarak göze çarpmaktadır (Ergün ve Çobanoğlu, 2017: 105). Bu konferansların sürdürülebilirlik bağlamında doğa temelli turizm ile de ilgili olduklarını söyleyebiliriz.

Doğa temelli turizm, insanların el değmemiĢ alanlardaki doğal çekicilikleri ziyaret etmek ve kitle turizminin tersine kalabalıktan ve gürültüden uzaklaĢmak istemesi

(15)

ile doğrudan bağlantılıdır (Yücel, 2002: 41). Masberg (1999) doğa temelli turizm kavramını, doğal ve kültürel kaynakların korunmasına ve yerel halkın ekonomik kalkınmasına katkıda bulunmak amacıyla gerçekleĢtirilen alternatif bir turizm türü olarak tanımlamıĢtır. Aynı araĢtırmacı doğa temelli turizm faaliyetlerinin doğal ve kültürel çevreyi korumasının yanında yerel halkın ekonomik kalkınmasına fayda sağlaması gerektiğini vurgularken doğa temelli turizm faaliyetlerine katılan bireylerin özellikle yerel ve küçük ölçekli iĢletmelerden ihtiyaçlarını karĢılamalarının bu turizm faaliyetlerine daha uygun olacağını savunmaktadır. Benzer Ģekilde Ryel ve Grasse (1991) yerel halkın ekonomik faydalarını maksimize etmenin ve bölge ekonomisine katkıda bulunmanın doğa temelli turizmin bir parçası olduğunu belirtmektedirler. Tüm bunların yanında doğa temelli turizm, koruma ve kullanma dengesinin maksimum düzeyde önemsenmesi gerektiğini ortaya koyan bir alternatif turizm türüdür ve doğayı kullanırken onun korunması gerektiğinin de göz ardı edilmemesi gerektiği üzerinde durmaktadır (Masberg, 1999). Doğa temelli turizm kapsamındaki etkinlikler arasında doğa yürüyüĢleri, dağa tırmanma, piknik, doğal çekicilikleri ziyaret etmek çok sık gözlemlenmektedir (Korkmaz, 2001: 116). Ayrıca birçok turizm türünün doğa temelli turizm ile doğrudan bağlantılı olduğu düĢünülmekte ve yeĢil turizm, kamp-karavan turizmi, mağara turizmi, akarsu turizmi, dağ turizmi, ekoturizm, yayla turizmi ve bazı spor turizmi çeĢitleri bu kapsamda değerlendirilmektedir (Kiper ve Yılmaz, 2008: 160). “Doğa temelli” kavramı, ekolojik turizm, macera turizmi, sorumlu turizm ve yeĢil turizm gibi diğer benzer turizm türlerini içermesinin yanında kendine has özellikleri de içerisinde bulundurmaktadır (Zhang ve Chan, 2016: 38).

Doğa temelli turizmin deneyimsel olarak niteliği, etkinliklerin türleri, geniĢ destinasyon dizisi ve stillerin farklı olması ile bağlantılıdır (Valentine, 1992: 109). Ayrıca bu durum, katılımcıların bireysel deneyimlerini artırmak amacıyla özel ortamlarda, risk unsurlarını içerisinde barındıran, birçok etkinliğin sunulduğu macera turizminde de geçerlidir. Hem çevre hem de katılımcı üzerinde, tecrübelerin etkileri birbirleriyle bağlantılı ve çok yönlü boyutlara bağlı farklılık sunmaktadır. Doğa temelli turizm etkinlikleri “soft (hafif, yumuĢak)” ve “hard (katı, sert)” Ģeklinde ayrılmaktadır (akt: Mihalic, 2006: 114; Björk, 2000: 197). Ancak birçok araĢtırmacı, “soft” denildiğinde çevre bilincine sahip turizm türlerinin güçlü yanlarını, “hard” denildiğinde ise zayıf yanlarını vurgulamaktadırlar. Aynı zamanda destinasyonlar turistlerin kalıĢ sürelerini uzatmak ve turizmi mevsimsellikten kurtarmak amacıyla alternatif turizm çeĢitlerine yönelmektedirler. Büyük Ģehirlerde yaĢayan insanların daha küçük kasaba ya

(16)

da ilçelerde bulunan doğa ortamlarını tercih etmeleri ve doğa turizmine katılmak istemeleri gün geçtikçe artan bir ihtiyaç halini almaktadır (Wearing ve Neil, 1999: 7). Bu etkenler ve unsurlar doğrultusunda doğa temelli turizm gün geçtikçe talep gören ve önem kazanan bir alternatif turizm çeĢidi olarak değerlendirilebilir.

1.1.1. Doğa Temelli Turizm Kavramının Tanımı

“Doğayı tanıma, anlama, doğadan zevk alma ve doğayı gözetme amacı ile gerçekleştirilen ve kitle turizmine alternatif olarak ortaya çıkmış çevreci bir anlayış içerisinde yapılan turizm faaliyetlerine” doğa temelli turizm denilmektedir (Erdoğan, 2008: 50). Erdoğan (2008) doğa temelli turizm kapsamında, turizm faaliyetlerine katılan bireylerin gittikleri yerlerde doğayı değiĢtirmemesi, doğaya saygı duyması ve doğayı bozmadan kullanması konusunda bilinçli olması gerektiğini vurgulamakta ve kurulacak tesislerin de bu anlayıĢ içinde ve çevreye uygun Ģekilde kurulması gerektiğini savunmaktadır.

Valentine (1992)‟in doğa temelli turizm tanımlamasında, görece bozulmamıĢ bazı doğa alanlarının doğrudan keĢfi olarak ortaya çıkmaktadır. Doğaya bağlı deneyimler, doğanın geliĢtirdiği faaliyetler ve doğal ortamın tesadüfi olduğu faaliyetler olmak üzere üç tür faaliyetin turistlerin doğadan keyif alma derecesini ve seyahat deneyimlerini etkilediği savunulmaktadır.

Doğa temelli turizm için doğayı tanımak, doğadan zevk almak ve doğa ile ilgili faaliyetlere katılmak isteyen bireylerin bu amaçlar için gittikleri yerlerde aynı zamanda doğal çevreyi korumak istemelerinin asıl amaçları olduğu söylenebilir. Doğa temelli turizm türü için kurulan tesislerin, çevreci bir anlayıĢ içerisinde doğal çevreyi koruma ve kullanma bilincinde olması beklenen bir özelliktir. Ulusal ve yerel yönetimler de bu bilince sahip olmalı ve bu doğrultuda yasal çalıĢmalar yürütmeleri halinde çevreci anlayıĢa büyük destek sağlayabilecektir. Bunun yanında doğa temelli turizm faaliyetlerine katılacak bireylerin yerel halkın ekonomik kalkınmasına katkıda bulunmalarının da bu turizm türünün önemli bir parçası olduğu görülmektedir. Bu doğrultuda iĢletmeler, turistler, devlet organları ve sivil toplum kuruluĢları bir bütün halinde bu anlayıĢı benimsediklerinde tam anlamıyla bir çevreci anlayıĢ sağlanabilmesi daha kolay hale gelebilecektir.

(17)

1.1.2. Doğa Temelli Turizmin Özellikleri

Doğa temelli turizmin en net özelliği ve bu turizm türünü çekici kılan en önemli unsuru doğaya dayalı bir Ģekilde gerçekleĢmesidir. Doğaya dayalı olarak gerçekleĢtirilen bu turizm türünün motivasyon ögeleri; günlük yaĢamın baskısından ve stresinden uzaklaĢma, doğayla baĢ baĢa kalma arzusu, gibi unsurları ve aktiviteleri kapsamaktadır (Blamey, 2001:7). Doğa temelli turizmin en önemli diğer özelliklerinden biri de; bu turizm türüne katılma potansiyeli olan bireylerin bölge halkının ekonomik geliĢmesine katkıda bulunmayı teĢvik etmesidir (Erdoğan, 2008). Doğa temelli turizm, turistlerin çevreye olan duyarlılığı ile sürdürülebilir turizm ilkesinin daha ön plana çıkarılmasını amaçlamaktadır (Duffy, 2002). Doğa temelli turizmi diğer bir alternatif turizm türü olan spor turizmi ile birleĢtirilerek daha kapsamlı bir turizm türü de ortaya konulabilir (Erdoğan, 2008). Dağcılık, kuĢ gözlemciliği, kayak vb. spor türlerinden doğa temelli turizm adına faydalanılabilir ve bu Ģekilde hem doğayı koruyarak hem de turizm faaliyetleri gerçekleĢtirilerek sürdürülebilir turizm ilkesine de katkı sunabilir (Küçük vd., 2004: 137).

Walpole ve Goodwin (2000), doğa temelli turizmin daha bilinçli turistler tarafından tercih edildiğini vurgulayarak bu sayede doğal çevrenin gelecek nesillere de aktarılabileceğini söylemiĢlerdir. Erdoğan (2008)‟ın çalıĢmasında, doğa temelli turizme katılan bireylerin en çok önemsediği unsurun doğayı ve kültürel mirası korumak olduğunu belirtmesi bu görüĢü destekler niteliktedir. Doğa temelli turizme katılacak turistlerde merak unsurunun da ön planda bulunmasının sonucu olarak; bilme, görme ve öğrenme gibi gereksinimler içinde bulunmaları da doğa temelli turizmin baĢka bir özelliği olarak karĢımıza çıkarmaktadır (Walpole ve Goodwin, 2000: 563). Mieczkowski (1995) ise yeni Ģeyler öğrenme ve keĢfetme ihtiyacı ile turizme yönelen kiĢilerin bunu doğa unsuru ile birleĢtirmesi sonucunda doğa temelli turizmin ortaya çıktığını söylemiĢ ve turizmin bu sayede kendi kendini koruyabildiğini savunmuĢtur.

Tüm bu tespitlerden hareketle, doğa temelli turizmin temel amacı, turizm faaliyetlerini gerçekleĢtirirken doğal çevreyi koruma olduğu söylenebilir. Aynı zamanda bölge halkının sosyo-kültürel ve ekonomik yönden geliĢimine katkıda bulunmak doğa temelli turizmin baĢlıca amaçlarından biri olduğu ifade edilebilir.

1.1.3. Doğa Temelli Turizmin Diğer Turizm Türleri ile ĠliĢkisi

Doğa temelli turizmin, diğer turizm çeĢitleri ile iliĢkisine bakıldığında ekoturizm ile yakın iliĢkisi olduğunu hatta ekoturizmin doğa temelli turizmin bir alt dalı olduğu

(18)

söylenebilir. Bunun yanında doğa temelli turizmin sürdürülebilir turizm felsefesini de bünyesinde barındırdığı görülmektedir (Avcıkurt, 2007). Doğa temelli turizm ve ekoturizm, seyahat ederken ve destinasyonda çevreyi koruyan, doğal ve kültürel kaynakları önemseyen ve tüm faaliyetlerin sürdürülebilir turizm felsefesi doğrultusunda gerçekleĢtirmeyi amaçlayan turizm türleridir (Weaver, 1999: 797). Doğa temelli turizm, “çevre ve kültür değerlerinin sürdürülebilirliğini garanti altına alan ve yerel halklara ekonomik açıdan fayda sağlayan turizm” olarak karĢımıza çıksa da aslında ağırlıklı faaliyet alanı doğada gerçekleĢtirilen turizm çeĢitlerini içerisinde barındırsıdır (Ekotur, 2018). Kimi zaman bu iki kavram birbirinin yerine kullanılmıĢ ve aynı zamanda yeĢil turizm, kırsal turizm gibi alternatif turizm türlerinin de doğa temelli turizm türünün yerine kullanıldığına rastlanılmıĢtır (Akpınar ve Bulut, 2010: 1576). Alternatif turizm türlerinin aralarında ufak tefek farklar olsa dahi temel anlamda doğal çevre, yerel halkın ekonomik kalkınması, kültürel ve ekolojik sürdürülebilirlik ve eğitim olmak üzere dört unsura sahip oldukları görülmektedir (Kaypak, 2012: 13). Bu bağlamda, bu turizm türlerinin tümünün sürdürülebilir turizm felsefesi amacı taĢıdığını ve doğaya yönelik tüm turizm faaliyetlerinin doğa temelli turizm içerisinde yer alabileceği söylenebilir.

Turizmin doğal çevre üzerinde yarattığı sorunların en önemlisi paket turlar satın almak suretiyle kitleler halinde doğal çevreye verilen tahribattır (Erdoğan, 2003: 5). Kitle turizminin aksine doğa temelli turizme katılan turistler, daha bilinçli bir Ģekilde seyahat etmekte ve doğayı tahrip etmekten kaçınmaktadırlar (Ryan vd., 1999: 151). Mieczkowski (1995) doğa temelli turizmin, kitle turizminin zararlarını önlemek amacıyla ortaya çıkmıĢ, büyük gruplar yerine bireysel olarak ve/ya daha küçük gruplar halinde yapılan bir turizm olduğunu öne sürmüĢtür. Walpole ve Goodwin (2000) ise doğa temelli turizmin, kitle turizmindeki belli yığılmaların ve kar amacının düĢünülmesi ile bu turizm türüne de sermayenin egemen olması ile hiçbir sürdürülebilirlik elde edilemeyeceğini vurgulamıĢlardır.

Doğa temelli turizme yönelik yapılan farklı tanımlara rağmen, gerçekleĢtirilen turizm türünün doğaya dayalı turizm olarak adlandırılabilmesi için olması gereken birtakım öğeler bulunmaktadır. Bunlar, gerçekleĢtirilen faaliyetleri macera ile iç içe olmaktan hoĢlanan kiĢiler tarafından daha çok tercih sebebi olması ve doğaya dayalı gerçekleĢen turizm etkinliklerinin macera turizmine dayandığını ileri sürmektedir. Doğaya dayalı olarak gerçekleĢen etkinliklere katılmak isteyen turistler için doğada yapılabilecek kayak, yürüyüĢ, kano, safari, yaban hayatı gözlemciliği, botanik çalıĢma ve bitki gözlemciliği, rafting, tırmanma, kelebek gözlemciliği, kampçılık, doğa

(19)

fotoğrafçılığı, arkeoloji araĢtırmaları gibi çeĢitli aktiviteler mevcuttur (Orams, 2007: 166). Doğa temelli turizme katılan turistlerin amaçları; macera, rekabet, keĢfetmek, dostluk, doğa bilinci veya iç dünyalarını geliĢtirmektir. Bunun yanı sıra da yaban hayatı ve doğal kaynakları kullanırken de tüketme anlayıĢıyla yaklaĢmayıp bu konuda daha hassasiyet gösteren kiĢilerdir (Kiper ve Aslan, 2007: 166). Dolayısıyla bu turistler çevre bilincine sahip, çevreyi korumaya özen gösteren tüketiciler olarak doğaya minimum düzeyde “ekolojik ayak izi1” bırakmaya çalıĢan kiĢiler olarak ifade edilebilir (Akay ve

Zengin, 2012: 116).

Alanyazından elde edilenler çerçevesinde doğa temelli turizmin birçok turizm türü ile aynı amacı taĢıdığı ve bu kavramların zaman zaman benzer anlamda kullanıldığı söylenebilir. Doğa temelli turizm, ekoturizm, yeĢil turizm, kırsal turizm vb. alternatif turizm türlerinin temel anlamda doğayı korumayı ve sürdürülebilirliği amaçladığı fikri ortaya çıkmaktadır. Bunun yanında bu turizm türlerinin belli baĢlı yerlere yoğunlaĢması ve bunlardan aĢırı kar elde etme düĢüncesi ile sermayenin bunları ele geçirmesi sonucu hiçbir Ģekilde sürdürülebilirlik elde edilemeyeceği söylenebilir. Doğa temelli turizm ile kitle turizmin karĢı bloklarda olduğu ve kitle turizminin büyük gruplar halinde gerçekleĢtirilmesinden dolayı çevreye verdiği zararların bireysel ya da çok küçük gruplar halinde gerçekleĢtirilen doğa temelli turizm ile azaltılabileceği mümkün olabilir.

1.2. DOĞA TEMELLĠ TURĠZM VE ÇEVRE ĠLĠġKĠSĠ

Gün geçtikçe insanların kitlesel turizm hareketlerinin yerine, doğa temelli turizm kaynaklarının daha yoğun olduğu yöreleri tercih etmelerinin asıl amacının çevre koruma bilincinin geliĢmesi, geleneksel yaĢantıya dair bilgi edinme, yerel halkla iletiĢime geçme, onların hayatlarını anlama arzusu çerçevesinde Ģekillendiği söylenebilir (Kızılırmak, 2006: 185). Bunun yanı sıra doğa temelli turizm, kültürel ve ekolojik bakımdan da doğaya karĢı maksimum düzeyde duyarlı olan bireylerin seyahatleri tercih etmeleri adına isteklendiren, bu sayede uzun dönemli sürdürülebilir ekonomik kalkınma için doğal kaynakların en iyi Ģekilde muhafaza edilmesi ve yönetiminin sağlanmasını olanaklı kılan yapıya sahiptir (Luzar vd., 1998: 49). Doğa turistleri eğitim, yaĢ, gelir durumu ve köken gibi demografik nitelikleri bakımından öteki turistlerden ayrılmaktadırlar. Bu turistler genelde orta yaĢlı olup, diğer turizm faaliyetlerine katılan turistlere göre yüksek eğitim düzeyine ve gelire sahiptir (Mackay, vd., 2002: 357).

1

Ekolojik ayak izi, doğayı ne ölçüde kullandığımızı ve doğanın ne kadarına sahip olduğumuzu anlamamıza ve ölçmemize imkân tanıyan bir hesaplama aracıdır (KeleĢ, 2017: 47).

(20)

Doğa turistleri, dünyada bulunan doğal harikaları keĢfetmeye yönelik ilgi sahibi olan, bunun yanı sıra yaban hayatı ve geleneksel kültürü muhafaza etmeyi ve doğaya karĢı saygı oluĢturma arzusu olan bireyler olarak tanımlanmaktadır. Doğa turistlerinin kültürel farklılıkları ve tahrip olmayan bir çevreyi ziyaret etmeye daha yatkın bir sınıfı temsil etmektedirler (Silverberg vd., 1996: 20). Bu turistler çevre konusunda oldukça bilinçli bireylerden oluĢmakta, bu durum turizmin doğal çevreye etkilerini minimize etme adına önemli olduğunu savunulmaktadır (Mehmetoğlu, 2005: 358). Söz konusu bilgiler; doğa temelli turizmin çevre konusunda oldukça hassas ve duyarlı olduğunu ve doğa turistlerinin bilinçli, eğitimli ve çevreye karĢı maksimum düzeyde duyarlı olan bireylerden oluĢtuğunu açıklar niteliktedir.

1.2.1. Doğa Temelli Turizmin Olumlu Etkileri

Çevre, insanların ve diğer canlıların hayatları süresince karĢılıklı olarak iliĢkilerini devam ettirdikleri ve aynı zamanda bir etkileĢimde oldukları biyolojik, sosyal, fiziki, ekonomik ve kültürel sahalardır. Doğa temelli turizmin bu ortamda, çevre dostu uygulamalarla desteklenmesi ve aynı zamanda sürdürülebilir potansiyeli içerisinde barındıran aktivitelerin yer almasından ötürü ekosistemin ve biyolojik türlerin yok olmasını önlemek adına oldukça önemli bir role sahip olduğu görülmektedir. Doğa temelli turizm, doğal çevrenin yanında ekonomik ve sosyo-kültürel çevre üzerinde de olumlu etkilere yol açmaktadır. Bu bağlamda doğa temelli turizmin olumlu etkilerini Ģöyle sıralayabiliriz (Akın, 2006):

 Doğa temelli turizm sayesinde doğrudan bir iĢ fırsatı gerçekleĢtirme Ģansı olur,

 Doğa temelli turizm sayesinde mal ve döviz girdisi imkânı sağlayarak ülkelerin geliĢmesine olanak verir,

 Doğa temelli turizm yerel ekonominin ilerlemesine öncül olarak; restoranlar, oteller, hediyelik eĢya satan yerler ve aynı zamanda seyahat hizmetleri vb. turizm kuruluĢlarıyla alakalı aktiviteleri destekler,

 Tarımın yapılma olanağı bulunmayan yerlerde yerel ekonomiyi canlandırır,

 UlaĢım ve iletiĢim gibi sistemleri temelinin geliĢmesinin sonucunda yerel halka hizmet sağlamıĢ olur,

(21)

 Doğa temelli turizm aynı zamanda ekonomik yönden de destek sağlayarak, yerel kültürlerin zarar görmemesini sağlar,

 Doğa temelli turizm yerel ürünlere karĢı olan talebi yükseltir,

 Kıyıda köĢede kalmıĢ olan tarıma elveriĢli geniĢ toprakların verimli bir biçimde kullanılmasına özendirerek, bu yerlerin kendi doğal bitki örtüsünün ayakta kalmasına imkân tanır,

 Doğa temelli turizm bilinçli bir Ģekilde yapıldığı takdirde, özellikle doğa temelli turizm etkinliklerinin gerçekleĢtirildiği milli parklar vb. yerlerin yetkililerine, bu yerlerin kendi finansmanına olanak veren bir mekanizma olarak da doğal olan mirasın zarar görmemesine hizmet sağlayan bir araç olabilir.

Doğa temelli turizm bilinçli bir Ģekilde uygulandığı takdirde yerel ekonomiye kendi doğal ürünlerini satabilme imkanı sağlayarak, aynı zamanda yerel halkın sportif faaliyetlerde kullanılacak ürünleri üretip satabilme; ulaĢım ve konaklama gibi yeni iĢ imkânları yaratabilecektir. Doğa temelli turizm sayesinde insanların yerel ürünlere karĢı olan talebinin artıĢıyla birlikte ülkeye daha fazla döviz girdisi sağlayabilme olanağını da sunacağı aĢikârdır.

1.2.2. Doğa Temelli Turizmin Olumsuz Etkileri

Doğa temelli turizm faaliyetlerine yönelik arz ve talebin dünyanın birçok bölgesinde geliĢimi, bu turistik türe yönelik planlamaları elzem kılmaktadır. ġöyle ki, doğa temelli olarak gerçekleĢtirilen etkinlikler iyi bir Ģekilde planlanmazsa yaban hayatın, kültürel ve doğal kaynakların tahribi kaçınılmaz olacaktır (Ertürk, 2015: 13). Nitekim doğa temelli turizm, kitle turizm anlayıĢına benzer olarak ulusal ekonomi üzerinde olumsuz etkilere yol açabilmektedir (Ertürk, 2015: 13). Doğa temelli turizmin doğa çevrenin yanında ekonomik ve sosyo-kültürel çevre üzerindeki olumsuz etkileri Ģu Ģekilde sıralayabliriz (Altan, 2006):

 Ġyi planlanmamıĢ doğa temelli turizm çevreyi korumak yerine çevrenin gittikçe bozulmasına ve yaban hayatın tahrip olmasına neden olabilir,

 Yöresel halk için marjinal çalıĢma imkanları ve onların ekonomik olarak kalkınmasına ya hiç ya da minimum seviyede katkısının bulunması,

(22)

 Yörede bulunan halkın kendilerine özgü olan hayat biçimlerini ve üretim Ģekillerini, turizmin mevsimlik iĢ kültürü ve üretim Ģekliyle etki altında bırakması,

 Doğa turizminin yoğun olarak yapıldığı alanlarda yerel ekonomiyi yok etmesi veya marjinal bir hale sokup yörede yaĢayan halkın çoğunluğunun iĢçi ya da el iĢleri, yöresel yemekler vb. ürünleri satmak için uğraĢ gösterdikleri mevsimlik bir ekonomiye dönüĢmesi,

 Doğa temelli turizmin tamamen kar amacı ile düĢünülmesi de doğaya, yerel halka ve bölgenin ekonomisine zararlar verebilmesi,

 Gerekli önlemler ve tedbirler alınmazsa özellikle Milli Parklar, doğa ile iç içe olan yerler ve kamp yapmaya uygun yerler gibi doğa temelli turizmin faydalandığı alanların hasar görmesi,

 Doğa temelli turizmin kitle turizmi gibi görülüp aĢırı yapılaĢmaya ve çok sayıda otel inĢa edilmesi düĢüncesi ile de orman ve yaban hayatın tahribatı gibi olumsuz sonuçlar kaçınılmaz olacaktır.

Doğa temelli turizm faaliyetlerini gerçekleĢtirirken bireylerin maksimum derece bu faaliyetten faydalanması amaçlanmaktadır. Bu faaliyetler gerçekleĢtirilmeden önce iyi bir Ģekilde planlanması ve sadece kâr elde etmek amacı güdülerek gerçekleĢtirmesi doğanın aĢırı Ģekilde tahrip edilmesine yol açabilmektedir. Bu nedenle doğa temelli turizm faaliyetlerinin planlanması ve uygulanması aĢamasında gerekli tedbirler ve önlemler alınması doğaya verilen zararın azaltılması adına önem arz edecektir.

1.3. DOĞA TEMELLĠ TURĠZM PAZARININ ANALĠZĠ

Doğa temelli turizme olan ilgi bireylerin günlük yaĢamlarındaki yoğunluktan, gürültüden ve stresten uzaklaĢmak istemelerinin yanı sıra Ģehir hayatının karmaĢası, sıcaklığı ve hava kirliliğinden kaçmak istemelerinden dolayı gün geçtikçe artmaktadır (Karacaoğlu vd., 2016: 1161). UNWTO (2018)‟ya göre turizm faaliyetlerine rekreasyon amacıyla seyahat eden bireylerin, toplam uluslararası turizm faaliyetleri içerisindeki oranı % 61.5 (1.4 milyar turist) olarak karĢımıza çıkmaktadır. Rekreasyon, bireylerin kendi sosyal yapıları içerisinde yapmak zorunda oldukları eylemler ve çabalar haricinde kendi zevk, beğeni ve isteklerine göre serbest zamanlarını değerlendirmek olarak tanımlanabilir (Mansuroğlu, 2002: 53). Rekreasyonel faaliyetler, bireyin içinde bulunduğu sosyal yapının yanı sıra yaĢı, cinsiyeti, milliyeti gibi pek çok faktöre göre de

(23)

farklılık gösterebilmektedir (Pulur, 2003; Karaküçük, 2014; SarıbaĢ, 2015: 61). Bununla birlikte, rekreasyonel bir faaliyetten söz edilebilmesi için serbest zamanın bir amaç için değerlendirilmesi ve yapıcı bir özellikte olması gerekmektedir1 (Özdemir, 2013: 13). Doğa temelli turizm faaliyetleri de rekreasyonel faaliyetler içerisinde giderek popüler olan ve özellikle çevreci anlayıĢtaki turistlerin talep ettiği serbest zamanlarını bir amaç doğrultusunda değerlendirdiği alternatif turizm türü olarak görülmektedir (Nyaupane, Morais ve Graefe, 2004: 544). Doğa turistlerinin destinasyon seçimleri, harcama alıĢkanlıkları, doğa etkinliklerine katılım ile tercihleri onların belirgin özellikleri olarak görülebilir (Karacaoğlu vd., 2016: 1162). Bu bağlamda, çevre ile ilgili pek çok çalıĢmaya alanyazında rastlanırken doğa temelli turizme katılanların kiĢilik yapılarını ve hangi sebeplerden böyle bir rekreasyonel faaliyetlere yöneldiklerine yönelik çalıĢmalar oldukça sınırlıdır (Karacaoğlu, Özdemir ve Yolal, 2016: 1162). Bu unsur doğa temelli turizm pazarının analiz edilmesini zorlaĢtırmakta ve bireylere yönelik yapılacak uygulamalarda kafa karıĢıklığı oluĢmasına neden olmaktadır (Weaver, 2001: 109). Nowaczeck ve Smale (2010), doğa temelli turizm faaliyetlerine katılan bireylerin farklı güdülere sahip olduklarını belirtmekte ve en büyük ortak özelliklerinin çevre dostu davranıĢlara sahip olmaları olduğunu vurgulamaktadırlar. Doğa turistlerinin güdülerinin araĢtırıldığı çalıĢmalar incelendiğinde, turist güdüleri ve doğa temelli turizmden etkilenen turistlerin güdülerindeki değiĢiklikler olarak iki gruba ayrıldığı görülmektedir (Wight, 2001: 40). Wight (2001), ayrıca turistlerin bu güdülerinin doğa temelli turizm pazarının analizinde oldukça önemli olduğunu ve bireylerin beklentilerinin iyi belirlenmesinin pazar analizinde çok önemli bir detay olduğunu vurgulamaktadır. Pearce vd. (1998)‟nin çalıĢması doğa temelli turizme katılan bireylerin güdülerinin incelendiği temel çalıĢmalardan biri olmakla beraber yazarlar bu güdüleri “doğayı deneyimlemek”, “sakin bir ortamda rahatlamak”, “özel ilgilere yönelmek” ve “yetenekler ile bağlantılı etkinliklere katılmak” olmak üzere dört ana grupta toplamıĢtır. Pearce vd. (1998), bu güdülerin iyi belirlenmesi halinde doğa temelli turizm pazarının daha iyi Ģekilleneceğini ve bireylere ulaĢma konusunda destinasyonların net bir Ģekilde ortaya konulabileceğini vurgulamıĢlardır. Bunların yanı sıra daha yakın zamanlarda yapılan bir çalıĢmada Mehmetoğlu (2005), doğa temelli turizm pazarında çok farklı ve değiĢik özelliklere sahip turistik mal ve hizmet olduğunu belirterek, bireylere yönelik çalıĢmalar yapılmasının bu ürünlerin geliĢtirilmesi konusunda önemli bir unsur olduğunu belirtmiĢtir. Her destinasyonun ve iĢletmenin yapması gereken aĢamalardan biri olan pazar analizine bu tür çalıĢmalar sayesinde katkılar sağlamak mümkün olabilir.

(24)

Bireylerin ya da grupların katılacakları doğa temelli turizm faaliyetlerinde onların öncelikleri, ilgileri, duyarlılıkları ve beklentilerinin bilinmesi o pazarın daha iyi analiz edilmesini sağlayabilecektir. Luo ve Deng (2007), doğa temelli turizm etkinliklerine katılacak kiĢilerin güdüleri ile yapacakları destinasyon tercihlerinin bağlantılı olduğunu vurgularken, çevresel değerlerin, bireylerin memnuniyetlerinin, çevre dostu davranıĢların ve doğa bilincinin birlikte ele alınması gerektiğini vurgulamıĢlardır. Bu bağlamda, doğa temelli turizm pazar analizinin net bir Ģekilde tespiti halinde iĢletmelerin kendilerine daha net bir yol çizebilecekleri söylenebilir.

1.3.1. Dünyada Doğa Temelli Turizm Arzı

Ġçinde bulunduğumuz zamana baktığımızda doğa temelli turizm bilincinin geliĢmesiyle arzda artıĢlar olmuĢtur. Ayrıca doğa temelli turizm, turizmin tercih sebebi olmasında ve turizm türlerinde çeĢitliliği ortaya çıkarmada da oldukça büyük bir rol oynamıĢtır (Çambel, 2016: 18). Bu nedenle daha önceden benimsenmiĢ olan kitle turizmine karĢıt olarak keĢfedilen alternatif turizm metotlarından bir tanesi kendi adından sıklıkla söz ettiren doğa temelli turizm olmuĢtur (Çambel, 2016: 18). Doğa temelli turizm destinasyonlarında yerel halkın gelir elde etmesine katkı sağlamaktadır. Bu insanları daha çok toplumun en yoksul kesiminden meydana gelen kiĢilerle, dağ ve orman köyleri ile pansiyon iĢleten aile gruplarının oluĢturduğu ele alınırsa; doğa temelli turizm faal kesimin ekonomik açıdan kendini iyileĢtirmesine olanak sağlayacağı aĢikârdır (Yürik, 2005: 3). Doğa temelli turizme olan talebin günden güne artmasının bir diğer destekleyicisi dünya çapında çevre bilincinin gittikçe geliĢmesidir. Doğa belgeselleri ve yayınları destinasyonların birçoğunu daha fazla popüler hale getirip, daha fazla kitleye hitap ederek bu destinasyonların tanınmasına imkân sağlamıĢtır (Yücel, 2002; GEF, 2018).

Dünyada yaĢanan geliĢmelerle beraber doğa temelli turizm oldukça kabul gören aktiviteler arasında yerini almıĢtır. UNWTO tarafından 2002 senesi doğa temelli turizm yılı olarak ilan edilmiĢtir (Arslan, 2005: 37-38). Bu durumun ortaya çıkmasındaki temel neden doğa temelli turizmin ekonomik olarak ilerleme kaydetme potansiyeli bulunan faaliyetler olarak gün geçtikçe değer kazanmasıdır (Selimoğlu, 2004: 17). Doğa temelli turizm iyi bir biçimde planlandığı, geliĢtirildiği ve idare edildiğinde doğal çevrenin korunmasına yönelik güçlü bir araç olma niteliği haline gelmesi beklenilmektedir (Arslan, 2005: 37-38). Doğa temelli turizmin giderek ilerleme gösterdiği 90‟lı yıllarda, 43 milyon Amerikalının doğa temelli turizm faaliyetlerine katıldığı, Yunanistan‟a gelen

(25)

3 milyon Ġngiliz turistin % 19‟unun doğa temelli turist olduğu, Fransa‟da senede 15 milyon kiĢinin trekking yaptıkları saptanmıĢ ve Avrupa ülkelerinin birçoğunun ülke turizmi için tahsis ettikleri payın önemli bir kısmını bu amaç için harcandığı, yapılan araĢtırmalarda belirlenmiĢtir (Batur vd., 2013).

Destinasyonun güzel olması hedef grubun bu destinasyona ulaĢımı sağlanamadığı takdirde önemsiz kalacaktır. Bu bağlamda ulaĢılabilirlik turizm arzı açısından oldukça önemlidir. Turistlerin bir destinasyona kolay ulaĢım sağlayabilmeleri, destinasyonun çekiciliği artıracaktır. Destinasyonun havaalanı, bölünmüĢ karayolu, geliĢmiĢ alt ve üst yapıya sahip olması ziyaretçilerin bölgeyi tercih etmelerinde önemli etkiler yaratacaktır (Yüksel vd., 2012: 25).

Dünyada bilinen ve oldukça önem taĢıyan bazı doğa temelli turizm destinasyonları Endonezya, Belize, Güney Amerika, Kosta Rika ve Güney Afrika bölgelerinde yer almaktadır (Batur, 2013: 601). Bu destinasyonlara dünyanın birçok yerinden doğasever ziyaretçiler gelmekte ve her geçen yıl ziyaretçi sayılarında artıĢ görülmektedir (Batur, 2013: 601). BAKA‟nın Ekoturizm Sektör Raporuna göre (2012); Kosta Rika doğa temelli turizmde öncü ülkelerden biri olmasının yanında doğa temelli turizm faaliyetlerinin de tanımına uygun sürdürülebilir olarak uygulandığı az sayıdaki ülkelerden biridir. Kosta Rika‟yı ziyaret eden doğa temelli turistlerin %16‟sı AB ülkelerinden, % 16‟sı Kanada‟dan ve % 46‟sı da ABD‟den olup ortalama bir turist minimum 1.000 ABD doları harcamaktadır. Doğa temelli turizm ülkenin gayrisafi yurt içi hasılasında (GSYĠH) maksimum paya sahiptir. Ayrıca Kosta Rika‟da Ulusal Doğa Temelli Turizm Sertifikasyon Programı uygulanmaktadır (BAKA, 2012).

Tablo 1. Doğa Temelli Turizm Destinasyonlarından Ziyaretçi Oranları

Ülke 2000 2005 2010 2012 2013 2014 Dünya 674 809 949 1.038 1.087 1.135 Avrupa 386.4 453 488.7 540 566.6 583.6 Asya/ Pasifik 110.3 154 205.4 233.8 249.8 263.4 Amerika 128.2 133.3 150.1 162.5 168 181.5 Afrika 26.2 34.8 49.7 52.2 54.8 55.8 Orta Doğu 22.4 3.7 54.8 49.8 48.2 50.4

Kaynak: UNWTO, 2015-Temmuz (Değerler 1000‟lik olarak verilmiĢtir).

Tablo 1‟de görüldüğü üzere 2014 yılında bir önceki yıla göre Avrupa‟da % 3, Asya ve Pasifik‟te % 5.4, Amerika‟da % 8.1, Orta Doğu‟da % 4.6 ve Afrika‟da % 1.8‟lik büyüme meydana gelmiĢtir. 2000 yılından 2014 yılına kadar geçen zaman

(26)

ziyaretçi oranlarında en fazla artıĢ, Amerika, Asya ve Pasifik ülkelerinde gerçekleĢmiĢtir. Asya ve Avrupa kıtaları içerisinde yer alan Türkiye de doğa temelli turizm kaynaklarına sahip bir destinasyondur.

1.3.2. Türkiye’de Doğa Temelli Turizm Arzı

Türkiye‟nin doğal ve kültürel kaynaklar açısından zengin olması, doğa temelli turizmden elde edilecek olan ekonomik ve sosyal kazançlar dikkate alındığında doğa temelli turizmin Türkiye turizmi açısından önemli bir avantajlar sağlayacağı önemli bir gerçektir (Erdoğan ve Yağcı, 2002: 3). Türkiye dört mevsimin bir arada yaĢanabilmesi, kendisine özgü iklim özellikleri, ormanları, yaylaları, kıyıları, gölleri, dağları ve mağaralarıyla pek çok ülkeye kıyasla çeĢitli doğal zenginliklere sahip bir ülkedir (Kaypak, 2012: 22). Türkiye‟de doğa temelli turizme yönelik birçok turistik çekicilikler bulunmaktadır. Bu çekiciliklerin gün yüzüne çıkarılması, iĢlenerek turistik ürün haline getirilmesi ve bunların sürdürülebilir bir biçimde sunulması gereklidir (Yarcan, 1996: 24). Bu kaynakları sunarken, eĢ zamanlı olarak gerçekleĢtirilen çalıĢmayla beraber, doğa temelli turizme potansiyel destinasyonların doğru Ģekilde belirlenmesinde önemli bir husus olarak görülmektedir. Bütün etkenler çerçevesinde hem turizm profesyonellerinin hem de yerel halkın, doğa temelli turizm konusunda bilinçlendirilmeleri ve eğitilmeleri gereklidir (Çevirgen, 2004).

Türkiye‟de doğa temelli turizm aktivitesine örnek olabilecek bazı etkinlikler arasında; ornitoloji (kuĢ gözlemciliği), foto safari (amatör ve profesyonel olarak fotoğraf sanatı ile ilgilenenlerin doğa fotoğrafları çekebilmeleri ve bu alanda kendilerini geliĢtirebilmeleri için düzenlenen turlar), yayla turizmi, yaban hayat gözlemciliği, sportif olta balıkçılığı, bisiklet turizmi, scuba-diving (su altı dalıĢ), çiftlik turizmi, botanik turizmi, kamp karavan turizmi, mağara turizmi, rafting (akarsu turizmi), kayak, yamaç paraĢütü ve binicilik/atlı doğa yürüyüĢü yer almaktadır (Erdoğan ve Yağcı, 2002: 5). Türkiye‟de doğa temelli turizm faaliyetlerine yönelik kaynakların birçoğunu milli parklar, tabiat koruma alanları, tabiat alanları, jeolojik, tarihi ve arkeolojik değerleri koruma sahaları oluĢturmaktadır. Bunların içerisinde özellikle milli parklar sahip oldukları farklı türden kültürel, doğal, jeolojik, tarihi ve arkeolojik değerleriyle doğa temelli turizm açısından oldukça önemlidir (Demir ve Çevirgen, 2006). Türkiye Kasım 2016 yılında elde edilen verilerine göre; 180 tabiat parkı, 42 milli park ve 106 tabiat anıtına sahiptir (Kurdoğlu ve DüzgüneĢ, 2011: 206). Sürdürülebilir bir turizm meydana gelebilmesi amacıyla Türkiye‟de faaliyete geçirilen projeler kapsamında Mavi Bayrak

(27)

Projesi, ISO 14000 Çevre Yönetim Sistemi ve Çam Ödülü Projesi sayılabilir (Mavi Bayrak Türkiye, 2018).

Mavi Bayrak uluslararası seviyede oldukça kaliteli ve özelliklerinin sürekliliği ispatlanmıĢ olan marinalar ve plajlar için geliĢtirilen bir standardın simgesidir (Mavi Bayrak Türkiye, 2018). 2018 senesinden itibaren Türkiye‟de 10 mavi bayraklı yat, 459 mavi bayraklı plaj ve 22 mavi bayraklı marina bulunmaktadır (Mavi Bayrak Türkiye, 2018). Toplam mavi bayrak sayısında Türkiye, Dünya dördüncüsüdür (hptt://www.mavibayrak.org.tr, 2018). Ayrıca Küre Dağları Milli Parkı‟nda uygulanan Küresel Çevre Fonu (GEF-Global Environment Fund) tarafından destek verilen “Orman Koruma Alanlarının Güçlendirilmesi Projesi” de Türkiye‟de doğa temelli turizme iliĢkin projelerdendir. Haziran 2012‟de Brezilya‟da gerçekleĢtirilmiĢ olan “Rio20 BirleĢmiĢ Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Konferansı”nda yeĢil ekonomi ve sürdürülebilir kalkınma uygulamalarıyla Türkiye‟yi temsil eden en iyi 25 uygulamadan bir tanesi olmaya hak kazanmıĢtır (YeĢil Mavi, 2012). Bir baĢka örnek verecek olursak Manyas KuĢ Cenneti Milli Parkı ise 2004 senesinde Avrupa Birliği tarafından A sınıfı KuĢ Cenneti Diploması ödülünü almıĢtır (YeĢil Mavi, 2012). Ayrıca Türkiye‟de mevcut olan doğa temelli turizm uygulamalarına baĢka bir örnekte; ünlü Efes Harabeleri‟nin yakınlarında yer alan ġirince Köyü, çevresinde ve içinde gerçekleĢtirilen turizm etkinlikleriyle doğa temelli turizme yakın bir çevreye sahiptir (BAKA, 2012: 17). ġirince‟de gerçekleĢtirilen turizm faaliyetlerinden köylü halkın faydalanabilmesi, köy halkının el sanatları ürünleri, el yapımı sabun ve zeytinyağı gibi ürünleri turistlere sunabilmesi, turizm gelirlerinden kazanılan gelirlerin de köydeki evlerin restorasyon yapımında kullanılması gibi öğeler de doğa temelli turizmin ana etkenlerindendir (BAKA, 2012: 17).

1.3.3. Doğa Temelli Turizm Talebi

Doğa temelli turizme olan ilginin artması, söz konusu turistik türün geliĢimine açık bir pazar olarak önümüze çıkmıĢtır (Kasalak, 2015: 25). Hsu vd. (2002: 3) doğa temelli turizm etkinliklerinin, alternatif turizm türlerinin hızlı bir Ģekilde büyüyen önemli alanlarından birini oluĢturduğunu belirtmektedirler. Buna ek olarak Luzar vd. (1995: 544); doğa temelli turizmin, turizm faaliyetlerinin geliĢmekte ülkeler için ekonomik bakımdan oldukça önemli olmasından dolayı gittikçe daha popüler bir uzmanlık alanı olacağını belirtmektedirler. Uluslararası Doğa Temelli Turizm Topluluğu (TIES-International Ecotourism Society)‟na göre, ilerleme kaydeden

(28)

ülkelerin % 83‟ü temel ihracat geliri olarak doğayla ilgili turizm türlerinden birine tabidir (TIES, 2015). Bu pazarı, turizm geliri bakımından en fazla kullanan ülkeler arasında ise Avusturalya ve ABD gibi ülkeler yer almaktadır (Kasalak, 2015: 25). Kitle turizminin çevreye verdiği zararları (sosyal ve çevresel bozulmalara karĢı, kültürel değerlere ve doğaya karĢı verilen zararlar) ortadan kaldırmak için bir reaksiyon olarak meydana gelen doğa temelli turizm günümüzde turizmin hızla geliĢm gösteren bir alt kolu olarak senede milyarlarca dolar gelir ortaya koymaktadır (BAKA, 2012: 5). TIES‟e göre doğa temelli turizm alanında, 1980-2000 yılları arasında turist sayısı yıllık % 4.3 artıĢ gösterirken; söz konusu turistik türden elde edilen uluslararası gelirde % 6.7‟lik bir yükseliĢ görülmüĢtür (Rahemtulla ve Wellstead, 2001). Özellikle doğa temelli turizm kavramı dünyada 1992 yılından baĢlayarak günümüze kadar gelmiĢ, bu turizm türüne yönelik talep gittikçe artıĢ göstermiĢtir (Kasalak, 2015: 23). Bugün çok sayıda devlet, ulusal turizm planları içerisinde doğa temelli turizm stratejilerine de yer verirken aynı zamanda da doğa temelli turizmin geliĢmesi için projelerini de yürürlüğe koymaktadır (Kasalak, 2015: 23).

McKercher ve Chan (2005: 22) yapmıĢ oldukları çalıĢmada, uluslararası turist varıĢları arasında; doğa temelli turizm etkinliklerinin bütün dünyada % 20, Güney Afrika‟da doğa temelli turizm etkinliklerinin % 45, Avusturalya‟da doğaya dayalı spor faaliyetlerinin % 58, bisiklet kullanıcılarının % 28, doğaya dayalı yürüyüĢ faaliyetlerinin bütün dünyada % 58 oranında paya sahip olduğunu ileri sürmektedirler. Bunun yanı sıra ABD‟de 2016 yılında 98 milyon kiĢinin doğa temelli turizm faaliyetlerine katıldığı ve bu sayının her geçen yıl giderek artarak doğa temelli turizmi ekonomik yönden hızla geliĢen seyahat pazarlarından biri haline geleceğine dikkat çekmiĢtir. En önemli doğa temelli turizm destinasyonlarından birisi olan Avustralya‟da 1994 yılında Dünya‟da ilk kez turistik cazibeye ulusal bir ekonomik planı oluĢturulmuĢtur (Demir ve Çevirgen, 2006: 92). Avusturalya için en önemli döviz kaynağını turizm oluĢturmaktadır (Kasalak, 2015: 23). ġöyle ki Avusturalya‟da yer alan, 345.950 km2‟lik sahayı kaplayan Dünya mirasları listesindeki yerini alan “Büyük Bariyer Resif”i 1,6 milyon turist tarafından ziyaret edilmekte ve yalnızca bu ziyaretçi turistlerden 988 milyon ABD Doları kazanç elde edilmektedir (Kasalak, 2015: 23).

Silverborg vd. (1996: 19), doğa temelli turizm faaliyetlerinin büyük bir pazar olduğunu ve dünyanın genelinde doğa turistlerinin fotoğraf çekimlerine katılmak, doğayı görmek ve yaban hayatı izlemek için senede yaklaĢık olarak 14 milyar dolar harcadıklarını ileri sürmektedir. Doğa temelli turizm talebinin artmasının en büyük

(29)

nedenlerinden biri de insanların Ģehir hayatının sıkıntısından kurtulmanın bir çaresi olarak çözümü doğada aramaları, korunmuĢ alanları ve ulusal parkları ziyaret etmelerine bağlanmaktadır (Akay ve Zengin, 2012: 16).

Doğa temelli turizm türü ile bağlantılı olan kavramlardan seyahat motivasyonunu ele alındığında, bu turizm türüne katılan turistlerin macera arayıĢı, kaçıĢ, bireysel olarak geliĢim, sosyalleĢme, özgürlük, rahatlama, kültürel sermayeyi maksimum düzeye çıkarma, bütçe avantajları gibi ortak bazı hedefleri olduğu söylenebilir.

(30)

ĠKĠNCĠ BÖLÜM

DOĞA TEMELLĠ SEYAHAT MOTĠVASYONU

Turistlerin seyahat motivasyonlarına yönelik olarak gerçekleĢtirilen ilk çalıĢmanın Grinstein‟e (1955) ait olduğu belirtilmektedir. Grinstein (1955) turistin temel motivasyonunun sıradan olan günlük yaĢamdan kaçıĢ isteği olduğunu açıklamaktadır (akt. Rızaoğlu, 2004: 59).

2.1. SEYAHAT MOTĠVASYONU KAVRAMINA GENEL BAKIġ

Seyahat motivasyonu temel anlamda “Bireyler neden turizm faaliyetlerine katılır?” sorusunun cevabını almak amacıyla ortaya çıkan kavramlardır (Mehmetoğlu, 2004: 21). Seyahat motivasyonu, insan motivasyonun özel bir alt kümesidir. Bunun yanı sıra deneyime, davranıĢa ve seçime yol gösteren biyolojik ve kültürel güç ağıdır (Pearce, 2011). Bu bölümde motivasyon, seyahat motivasyonu kavramlarına ve seyahat motivasyonu teorilerine değinilecektir.

2.1.1. Motivasyon Kavramı

Motivasyon Latincede “hareket etmek” anlamına gelen “movere” kelimesinden türemiĢtir (Adair, 2003: 9). Genel olarak motivasyon, “bir ya da daha fazla insanı, belirli bir gaye ve hedefe doğru sürekli bir biçimde harekete geçirmek amacıyla yapılan çabaların toplamı” Ģeklinde tanımlanabilir. (Ergül, 2005: 69). Solomon vd. (2006), motivasyonun ortaya çıkabilmesi için hazsal veya faydacıl ihtiyacın tatmin edilmesi gerektiğini vurgulayıp, motivasyonun uyarılmıĢ ihtiyacın tatmin edilmesi için kiĢiyi harekete geçirdiğini öne sürmektedirler. Broussard vd. (2004: 106)‟ de motivasyonu, bir davranıĢı gerçekleĢtirmek veya gerçekleĢtirememek hususunda faaliyete geçiren bir etken olarak tanımlamıĢtır. Chin ve Chiou (2007: 179) ise motivasyonu, “bireydeki davranışların psikolojik ya da fizyolojik yönden eksik kalan bir gereksinimini harekete geçirilmesi” Ģeklinde ifade etmiĢtir. Bütün bu tanımlardan da yola çıkarak motivasyon; bir veya daha fazla bireyin belirli hedefler ve amaçları gerçekleĢtirmek ve bireylerin kendi gereksinimlerini karĢılayabilmeleri için istekleri doğrultusunda devamlı bir Ģekilde harekete geçirmek amacıyla yapılan çabaların tamamıdır Ģeklinde ifade tanımlanabilir.

(31)

2.1.2. Seyahat Motivasyonu Kavramı

Motivasyonun tanımından yola çıkarak seyahat motivasyonu kiĢiyi seyahat etmek için faaliyete geçiren uyarılmıĢ ihtiyaçlar biçiminde tanımlanabilir (PektaĢ, 2017: 34). Godfrey (2011: 28-38), seyahat motivasyonunu meydana getiren kaynakları macera arayıĢı, kaçıĢ, bireysel olarak geliĢim, sosyalleĢme, özgürlük, rahatlama, kültürel sermayeyi maksimum düzeye çıkarma, benlik kimliğini geliĢtirme, geçiĢ dönemleri, bütçe avantajları ve deneyim elde etmeyle bağdaĢtırmaktadır. Seyahat motivasyonu her motivasyonda görüldüğü gibi belirli bir ihtiyaçtan doğmaktadır (Hacıoğlu, 2005: 23). Seyahat motivasyonu birçok yazar tarafından turistlerin karar verme aĢamasındaki önemli faktörlerden biri olarak görülmesinin yanında, yıllardan beri turizm araĢtırmacılarının zihnini kurcalayan “Ġnsanlar neden seyahat eder?” sorusunun yanıtlarından da biri olarak değerlendirilmektedir (Dunne, 2009: 74). Bu sebeple de turistlerin davranıĢlarını anlama açısından turistlerin beklentileri doğrultusunda seyahat motivasyonunun ne olduğunun öğrenilmesi çok önemlidir (Ayaz ve Apak, 2017: 29). Turistlerin seyahat motivasyonlarının neler olduğunun doğru bir biçimde anlaĢılması durumunda beklentilerine uygun olarak turistik ürün geliĢtirebileceği göz önüne çıkmaktadır (Ayaz ve Apak, 2017: 29). Birbirlerinden farklı motivasyonlara sahip olan turist sınıflarının turizm iĢletmelerinde arayacakları özelliklerin ve o iĢletmeden beklentilerinin farklılık göstermesi söz konusudur (Çakıcı, 2000: 161). Bunun yanında turistlerin seyahat tercihi ve turistik ürün satın almaları turizm iĢletmelerinin finansal baĢarıya ulaĢabilmelerinde önemli bir yere sahiptir (Pearce, 2005: 2). Bu bağlamda, bireysel memnuniyetin önemine dikkat eden iĢletmeler bu noktada kendilerine oldukça fayda sağlayabileceklerdir (Pearce, 2005: 50). Turizmin var olma sebeplerinden biri olarak değerlendirilen turist motivasyonu kadar seyahatlerine yönelik beklentilerinin de öğrenilmesi, turistlerin karĢılaĢtıkları davranıĢları açıklaması bakımından bir zorunluluktur (Pelit ve Kılıç, 2004: 115). Aynı zamanda da destinasyonlarda iĢletmelerin rekabet edebilmeleri için müĢteri memnuniyetinin gerçekleĢtirilmesi bir gerekliliktir (Apak ve Ayaz, 2017: 30).

Seyahat motivasyonu ile alakalı olarak yapılan tartıĢmaların birçoğu “itici ve çekici faktör” kavramları etrafında ele alınmaktadır (Dann, 1977). Ġnsanların kendi içlerinden ortaya çıkan güçler tarafından bir bölgeye gitme hususunda itildikleri ya da bir bölgenin nitelikleri bakımından çekildiklerinde seyahate çıktıklarını belitmektedir (Klenosk, 2002; Kim vd., 2003; Sirakaya vd., 2003) . Ġtici faktörler, sosyo-psikolojik etkenlerdir ve bireyde seyahat etme arzusu uyandırmaktadır. Çekici faktörler ise bireyin

(32)

ne zaman, nasıl ve nereye seyahat gerçekleĢtireceğini ortaya çıkaran ve seyahatin gerçekleĢtirileceği bölgenin özellikleri ve çekiciliği ile alakalıdır (Jang ve Cai, 2002). Kay (2003: 601), turistlerin seyahat motivasyonlarına yönelik dört temel yaklaĢım olduğu öne sürmektedir. Bu yaklaĢımları, değer temelli yaklaĢımlar, fayda temelli yaklaĢımlar, beklenti temelli yaklaĢımlar ve ihtiyaç temelli yaklaĢımlar olarak gruplandırmıĢtır. Değer temelli yaklaĢımda, kiĢiyi seyahate çıkmaya iten sebep bireyin sahip olduğu kiĢisel değerlerdir. Ġhtiyaç temelli yaklaĢımda, turisti seyahate iten sebep olarak turistin gereksinimleri kabul görmektedir. Fayda temelli yaklaĢımlarda ise, turistin seyahat motivasyonunun ortaya çıkmasını sağlayan husus, seyahat sonrasında kazanacağı yararlardır. Beklenti temelli yaklaĢımda seyahat motivasyonunun temel belirleyicisi ise turistin seyahate yönelik olan beklentileridir. (Kay, 2003: 604-607).

Bireylerin seyahat edecekleri destinasyonu belirli hedefler doğrultusunda, gereksinim ve arzularına yönelik olarak tercih ettiklerini ve bu tercih nedenlerinin birbirlerinden farklı sebeplerden kaynaklandığını öne sürmektedir (Aydın ve Sezerel, 2017: 119). Pearce (2011)‟e göre seyahat motivasyonu, bireylerin motivasyonlarının bir alt kümesidir ve tercihe, davranıĢa ve deneyime yol gösteren toplam kültürel ve biyolojik bir kuvvet ağıdır. Bu bağlamda, seyahatin neden gerçekleĢtirildiğini belirlemek amacıyla da motivasyon araĢtırmalarına gerek duyulmaktadır (Aydın ve Sezerel, 2017: 119).

Bütün bunları da göz önüne alarak kısaca seyahat motivasyonu, bireyleri belirli bir seyahat tecrübesi yaĢamak amacıyla faaliyete geçiren uyarılmıĢ ihtiyaçlar Ģeklinde tanımlanabilir. Ayrıca seyahat motivasyonu sayesinde, turistlerin neden seyahat ettiklerini öğrenme ya da motivasyonları hakkında tahmin yürütebilme ve bu sayede uygun pazarlama faaliyetlerini gerçekleĢtirme avantajı elde edilebilir (Uysal ve Hagan, 1993).

2.1.3. Seyahat Motivasyonunun Önemi

Seyahat motivasyonu; turistlerin seyahat motivasyonlarının belirlenmesi, seyahat motivasyonlarının meydana getirilmesi ve motivasyonları etkileyen etkenlerin ortaya konulabilmesi açısından önem taĢımaktadır (Kozak, 2002). Seyahat eden insanların beklentilerinin neler olduklarını, beklentileri arasındaki farklılıkları ortaya koymak açısından oldukça önem arz etmektedir (Çakıcı, 2000). Birbirlerinden farklı motivasyonlara sahip olan turist gruplarının, turizm iĢletmelerinde talep edecekleri özelliklerin ve iĢletmelerden beklentilerinin farklılık gösterdiği görülmektedir (Çakıcı,

(33)

2000: 161). Turistlerin seyahat motivasyonlarının neler olduğunun saptanması, turistlerin gereksinim ve arzularına uygun olan turistik ürünleri geliĢtirebilmesine imkân sağlamaktadır (Bansal ve Eiselt, 2004: 388). Bir baĢka açıdan ele alınacak olursa turistlerin seyahat motivasyonlarının neler olduğunun keĢfedilmesi ile birlikte iĢletme ve destinasyon düzeyinde gerçekleĢtirilen tutundurma çabalarında, destinasyonun ne tür özelliklerine vurgu yapabileceğini belirlemek bu sayede daha kolay bir hale gelmektedir (Kozak, 2002: 222). Seyahat motivasyonlarının belirlenmesi ile birlikte turistik pazar bölümlerini tercih edebilme imkânı, turizm pazarlama stratejilerine yönelik faaliyetlerin maksimum düzeye çıkarılması, turistik tüketiciler için kamu politikasının maksimum seviyeye çıkarılmasına katkıda bulunması ve turist-yerel halk arasındaki iliĢkilerin dengelenmesi seyahat motivasyonun sağladığı yararlar arasında gruplandırmak mümkündür (Rızaoğlu, 2004: 8-15).

Bütün bunlardan yola çıkarak seyahat motivasyonları birbirinden farklı olan turist gruplarının ne tür beklentilerinin ve ihtiyaçlarının olduklarını ortaya koymak için oldukça önemli olduğu söylenebilir. Bunun yanı sıra farklı motivasyona sahip olan turist gruplarının iĢletmelerden farklı beklenti içerisinde olduklarını ve bu beklentilerinin de seyahat motivasyonu sayesinde belirlenerek neler olduğu hakkında bilgi sahibi olunması gerekmektedir. Bu bağlamda iĢletmelerin iyi bir pazar analizi sonucunda bölgeyi gelecek ziyaretçilerin beklentilerini seyahat motivasyonları sayesinde belirleyebilmeleri daha kolay olabilecektir.

2.2. SEYAHAT MOTĠVASYONU TEORĠLERĠ 2.2.1. Kendini GerçekleĢtirme Teorisi

Kendini gerçekleĢtirme teorisi, bireyin baĢarma arzusundan gelen, kiĢisel tatmin ve baĢarı sonucu bireyi motive etmek ve baĢarılı olmanın getirdiği güdülemenin temelini oluĢturan motivasyon teorisidir (Küçüközkan, 2015: 102). Bu teori aynı zamanda Maslow‟un Ġhtiyaçlar HiyerarĢisi piramidinin en üst basamağında yer alan “kendini gerçekleĢtirme” basamağının tam karĢılığı olarak karĢımıza çıkmaktadır (Eren, 2004). Bu bağlamda kendini gerçekleĢtirme teorisi, benlik saygısı geliĢtirmek için bilgi arayıĢına girmek ve elde edilen bu bilgiler ile yeni bir Ģeyler ortaya koyma sonucunda bireyin motive olmasını kapsamaktadır (Elciyar ve TaĢçı, 2017: 233).

Kendini gerçekleĢtirme teorisi turizm açısından incelendiğinde; insanın özgürlüğü hissetme gereksinimi ile doğrudan bağlantılıdır (Orel ve Yavuz, 2003: 63). Turizm faaliyetlerine imkânı ya da zamanı olmayan bireylerin özgür ve mutlu olması

Şekil

Tablo 1. Doğa Temelli Turizm Destinasyonlarından Ziyaretçi Oranları
ġekil 1: Maslow’un GeliĢtirilmiĢ Ġhtiyaçlar HiyerarĢisi Piramidi
Tablo 2. Katılımcıların Demografik Dağılımları
Tablo 4. Katılımcıların Bölgeye Ne ġekilde Geldiklerini Gösteren Bulgular  Bölgeye Nasıl Geldiniz  Sıklık  Oran (%)
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

Araştırmaya göre bölgede hizmet veren eğlence ve yeme içme işletmelerinin turizm gelişmesine karşı davranış ve tutumlarını belirleyen faktörler sırasıyla; turizm

Abdi İpekçi, Uğur Mumcu, Çetin Em eç, Ö rsan Öymen, Teom an Erel, B arış Selçuk, Aziz Utkan, İlhami Soysal, Muammer Y a şa r B ostancı, Turhan Aytul, Namık

Nitekim bir sınır şehri olmayıp bir dizi özgün özellikleri (örneğin; gerek doğayla barışık üretim yöntemlerinin kullanımı, tarihsel ve kültürel dokuyu koruyucu bir

Bu çalışmada, bulanıklaştırma adımında sırasıyla Bulanık C- Ortalamalar (BCO), Gustafson-Kessel (GK) ve Bulanık K-Medoidler (BKM) kümeleme algoritmalarını kullanan 3

Söz konusu halkbilimciler, metnin tan›m›n› sadece yaz›l› kelimeleri kapsa- yacak flekilde daraltarak, metnin, kap- saml› bir sürece iflaret eden folklorun sadece küçük

Araştırmamız, büyüsel uygulamaların hangi kaynaktan beslenip, hangi aşamalardan ve psikolojik süreçlerden geçerek kabul gördüğü ve devamlılığını

maliyetlendirilmesi yapılmaktadır. Ayrıca performans programlarının uygulama sonuçları her yıl faaliyet raporları ile açıklanarak kamuoyu ile paylaşılmaktadır. Bu

İnsanlar çeşitli nedenlerle kentte doğar ya da kente göçer ederler. Bu nedenle kent, yerleşik hayatın başlamasından sonra önem kazanmış ve günümüzde de