• Sonuç bulunamadı

Uzun süre araç kullanan bireylerde kas iskelet problemleri ve yorgunluğun değerlendirilmesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Uzun süre araç kullanan bireylerde kas iskelet problemleri ve yorgunluğun değerlendirilmesi"

Copied!
58
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T. C.

İSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ

SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

FİZYOTERAPİ VE REHABİLİTASYON

YÜKSEK LİSANS PROGRAMI

UZUN SÜRELİ ARAÇ KULLANAN BİREYLERDE KAS

İSKELET PROBLEMLERİ VE YORGUNLUĞUN

DEĞERLENDİRİLMESİ

Fizyoterapist Emir ŞAHİN

YÜKSEK LİSANS TEZİ

(2)

T. C.

İSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ

SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

FİZYOTERAPİ VE REHABİLİTASYON

YÜKSEK LİSANS PROGRAMI

UZUN SÜRE ARAÇ KULLANAN BİREYLERDE

KAS İSKELET PROBLEMLERİ VE YORGUNLUĞUN

DEĞERLENDİRİLMESİ

Fizyoterapist Emir ŞAHİN

Tez Danışmanı

Doç. Dr. Fatma KARANTAY MUTLUAY

(3)
(4)

İÇİNDEKİLER

1. ÖZET ...1 2. ABSTRACT ...2 3. GİRİŞ ...3 4. GENEL BİLGİLER ...5 4.1. KAS-İSKELET PROBLEMLERİ ...5 4.1.1. Postür ...5 4.1.2. Kas Kısalık-Esnekliği ... 11 4.1.3. Ağrı... 11 4.2. YORGUNLUK ... 13 4.2.1. Merkezi Yorgunluk ... 14 4.2.2. Periferik Yorgunluk... 14

4.2.3. Sürücülerde Yorgunluk Nedenleri ... 14

4.2.4. Kimler Risk Altındadır? ... 15

5. MATERYAL VE YÖNTEM ... 16

5.1. YÖNTEM ... 17

5.1.1. Sosyo-Demografik Özellikler ... 17

5.1.2. Postürün Değerlendirilmesi ... 17

5.1.3. Kas Kuvvetinin Değerlendirilmesi ... 17

5.1.4. Kısalık-Esnekliğin Değerlendirilmesi ... 18

5.1.5. Ağrının Değerlendirilmesi ... 19

5.1.6. Yorgunluğun Değerlendirilmesi ... 19

5.1.7. Depresyon Düzeyinin Değerlendirilmesi ... 20

5.2. İSTATİSTİKSEL ANALİZ ... 20 6. BULGULAR... 21 7. TARTIŞMA ... 29 8. SONUÇ ... 33 9. TEŞEKKÜR ... 34 10. KAYNAKLAR ... 35 EKLER

(5)

SİMGE VE KISALTMALAR

BDI : Beck Depresyon İndeksi GAS : Görsel Analog Skalası

İETT : İstanbul Elektrik Tramvay Tünel İşletmesi KİSH : Kas İskelet Sistemi Hastalıkları

MMASF : McGill Melzack Ağrı Soru formu NSP : Nottingham Sağlık Profili

SDÖ : Sayısal Derecelendirme Ölçeği VKİ : Vücut Kitle İndeksi

YEÖ : Yorgunluk Etki Ölçeği YŞÖ :Yorgunluk Şiddet Ölçeği

İstanbul Bilim Üniversitesi Tıp Fakültesi Bilimsel Araştırmaları Değerlendirme Kurulu tarafından 22.07.2011/41 numaralı karar ile onaylanmıştır.

(6)

1

1. ÖZET

Kas iskelet problemleri birçok meslek grubunda görülebilmektedir. Birçok çalışma kentlerdeki otobüs sürücülerinin risk altında olduğunu göstermiştir. Bu çalışma uzun süreli araç kullanan bireylerde kas-iskelet problemleri ve yorgunluğun değerlendirilmesi amacıyla yapılmıştır. Çalışmaya en az 5 yıldır araç kullanan, travmatik kaza ve cerrahi operasyon ya da çalışmayı etkileyecek bir yaralanma geçirmemiş, kırık, amputasyon, konjenital problemler, spinal problemleri olmayan 89 erkek İETT sürücüsü dahil edilmiştir. 19 sürücü çalışma dışında kalmıştır.

Bireylerin demografik bilgileri, işle ilgili yaşadıkları problemler, postür analizleri, kısalık esneklik testleri, kas kuvvetleri, vücutlarındaki ağrılı bölgeler ve ağrının şiddeti, depresyon seviyeleri ve yorgunlukla ilgili verileri özel anketlerle değerlendirilmiştir.

Araştırma, yaş ortalaması 43.57, sürücülük yılı ortalaması 11.74 olan 70 kişilik bir grup üzerinde yürütülmüştür ve Vücut Kitle İndeksi ortalaması 28.1 (kg/m2) olarak hesaplanmıştır. Sürücülük yılı ile otur-uzan testi arasında istatistiksel açıdan anlamlı ilişki bulunmuştur(p<0.05). Sürücülük yılı ile postür analizi yapılan bölgeler arasında istatistiksel açıdan anlamlı ilişkiye sadece servikal lordozda(ayakta ölçüm) rastlanmıştır(p<0.05). Sürücülük yılı, Ağrı ölçekleri ve Yorgunluk skalaları ile istatistiksel açıdan değerlendirilmiş fakat anlamlı bir korelasyona rastlanmamıştır(p>0.05).

Sonuç olarak sürücüler kas iskelet problemleri ve yorgunluk açısından risk altında bulunmuştur.

(7)

2

2. ABSTRACT

Musculo-skeletal problems can be seen in many occupations. Many studies have shown that city bus drivers are at risk. This study aims at assessing fatigue and musculo-skeletal problems of individuals who drive for long periods. The study involves 89 male IETT bus drivers who have driven for at least 5 years, who have not had traumatic accidents, surgical operations or injury which could affect the study and who are free of fracture, amputation, congenital problems and spinal problems. 19 drivers have been excluded.

Personal demographic data, their work-related problems, posture analysis, longevity-flexibility tests, muscle strength, regions in pain in their bodies, and pain intensity, depression levels, and data of fatigue have been assessed using special questionnaires.

A total of 70 subjects aged 43.57 years, with a driving experience 11.74 years, were participated to the study and Body Mass Index (BMI) was calculated as 28.1 (kg/m2). There were meaningful relationship between the total years of driving experience and sit-reach test (p<0.05). There were meaningful relation between the total years of driving experience and posture analysis just in the case of cervical lordosis (p<0.05). There were not any meaningful relationship between the total years of driving experience, pain scale, and exhaustion scale (p>0.05).

Consequently, drivers are interpreted as risky in terms of musculo-skeletal problems and fatigue.

(8)

3

3. GİRİŞ

Teknolojinin gelişmesi, insan nüfusunun hızla artması, şehirlerin büyümesi sonucu günlük işlerin herhangi bir ulaşım aracı kullanmadan yapılması imkansız bir hal almıştır. Büyük şehirlerde özellikle şehir içi ulaşımındaki yoğunluk toplu ulaşımın önemini daha da artırmıştır.

İstanbul’da çok çeşitli toplu ulaşım araçları bulunmasına rağmen hala en yaygın olarak otobüs kullanılmaktadır. Otobüs sürücüleri şehirlerde büyük bir işçi grubunu oluşturmaktadır, İstanbul’da şehir içi ulaşımda çalışan binlerce sürücü bulunmaktadır. Çalışma koşulları, yolcu sayısı, yolların yapısı, trafik ve insanların eğitim seviyeleri otobüs sürücülerini direkt olarak etkileyen ana unsurları oluşturmaktadır ve bu unsurlar çalışan bireyleri ciddi biçimde etkilemektedir.

Her mesleğin kendine özgü gereksinimlerine bağlı olarak, çalışanlar vücut sistemlerinin bir bölümünü fonksiyonel olarak daha fazla kullanırlar. İş ortamının özellikleri, vücut sistemleri üzerinde etkin rol oynamaktadır (1). Kişinin anatomik ve psikolojik özelliklerine, sosyokültürel faktörlere, çalışma tekniğine ve çalıştığı ortamın fiziki koşullarına bağlı olarak ortaya çıkan risk faktörleri, kas-iskelet sistemi başta olmak üzere solunum, dolaşım ve diğer vücut sistemlerini olumsuz yönde etkilemektedir. İşe bağlı olarak ortaya çıkan bu problemler aynı zamanda büyük ekonomik kayıplara da yol açmaktadır (2,3,4,5).

Şehir içinde otobüs kullanan sürücülerin kalp damar hastalıkları, mide-bağırsak rahatsızlıkları ve kas iskelet sistemi problemleri gibi birçok hastalığın ortaya çıkma riskinin diğer mesleklere göre daha yüksek olduğunu bildiren araştırmalar mevcuttur.

Sürücülerde kas iskelet problemlerinin yaşla paralel olarak artış gösterdiği de bildirilmektedir. Bu hastalıkların dışında; post-travmatik stres bozuklukları, depresyon, sigara ve uyuşturucu kullanımı açısından da otobüs şoförleri risk altındadır (6,7,8).

Sürücülere yönelik literatürde birçok araştırma mevcuttur. Çalışmalar özellikle bel ve boyun ağrılarına yöneliktir. Çalışmamızda ise tüm vücut bölgeleri ağrı açısından, hamstring, gastrokinemius-soleus, sırt ekstansör kasları kısalık-esneklik açısından; omuz, boyun, sırt ve bel bölgeleri postüral açıdan ve el ve ayak kas güçleri açısından değerlendirilmiştir.

(9)

4

Bu çalışmada, İstanbul İETT otobüslerinde çalışan sürücülerin kas- iskelet problemleri ve yorgunluk durumları incelenmiştir.

(10)

5

4. GENEL BİLGİLER

4.1. KAS-İSKELET PROBLEMLERİ

Kas-iskelet sistemi problemleri; kaslarda, eklemlerde, tendon, bağ, sinir ve kemik doku gibi vücut dokularında farklı birçok sebebe bağlı olarak ortaya çıkan bozukluklardır. İşe bağlı kas-iskelet problemleri ise fiziksel ve psikososyal birçok etkenden kaynaklanır. Bu etkenlerin başında iş yerlerinde tekrarlı, zorlu hareketler, vücudun kötü pozisyonlara maruz kalması ve ergonomik koşullara yeterince uyulmaması gelmektedir (9-10).

Kas-iskelet sistemi bozuklukları, vücudun hareket mekanizmasını oluşturan eklemleri, kemik ve kasları, tendon ve ligamanları ve diğer yardımcı yapıları etkileyerek kişinin günlük yaşantısını etkilemekte, ağrı ve kısıtlılığa neden olmaktadır (11).

Kas-İskelet Sisteminde Görülen Problemler:

Kas-iskelet sistemi birçok faktörün etkisi altındadır ve bu faktörler bireylerde birçok kas-iskelet probleminin ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Görülen başlıca problemler;

 Postüral bozukluklar

 Kas kısalıkları ve eklem limitasyonları  Kas gücünün azalması

 Ağrı şeklinde sıralanabilir.

4.1.1. Postür

Postür, vücut bölümlerinin her kısmının, kendisine bitişik segmente ve bütün vücuda oranla en uygun pozisyonda yerleşmesidir ve fizyolojik, kinezyolojik, biyomekanik ve psikolojik faktörlerin etkisi altındadır. Düzgün postür, vücudun kas aktivitesi sırasında, bağların desteği ile stabilitenin sağlanmasıyla ve harekete temel teşkil eden birçok kasın uyumlu çalışmasıyla elde edilir (12).

(11)

6

Postür, duruş pozisyonuna bakılarak “iyi postür veya kötü postür” olarak nitelendirilir, sabit duruş ve hareket halindeki duruşa göre ise statik ve dinamik postür olarak sınıflandırılır (13).

İyi Postür

Fizyolojik ve biyomekanik yönden iyi postür, minimum çaba ile, vücutta maksimum

yeterliliği sağlayan duruştur. Vücudun görünüşü güzel, duruş ve dengesi iyi, eklemler üzerindeki zorlaması az, organların yeterli ve düzgün çalışabilmesini sağlayan, kişinin kendisini yormadan gevşek olarak aldığı bir postürdür (12).

İyi Postürde Vücut Yapılarının Dizilimi

- Baş: Nötral pozisyondadır.

- Servikal vertebralar: Normalde hafifçe anterior konveksitesi vardır. - Skapula: Torakal bölgeye göre düz pozisyondadır.

- Torakal vertebralar: Posteriora doğru hafif konvekstir. - Lumbal vertebralar: Anteriora doğru hafifçe konveks

- Pelvis: Nötral pozisyondadır. SİAS'lar Simfisis Pubisle aynı vertikal düzlemdedir. - Kalça: Nötral pozisyondadır.

- Diz ve Bacaklar: Ayaklar düzgün konumda olduğunda diz kapakları düzgünce önde olmalıdır. Yandan bakıldığında dizler ne öne ne de arkaya doğru bükük değildir. - Ayak bileği: Nötral pozisyondadır.

- Ayak: Ayaklar hafif dışa doğrudur ve birbirine paraleldir (12).

Kötü Postür

Kişiler için yetersiz postürdür. Amaca tam olarak hizmet etmez, ayrıca kasların

gereksiz miktarda kasılarak fazla enerji harcamasına neden olur. Kas zayıflıkları, kaslar arasındaki kuvvet dengesizlikleri, lokalize sertlikler, ağrılar, yorgunluk, halsizlik ve mesleki stresler kötü postüre neden olmaktadır.

(12)

7

Statik bir yüzeyde insan dengesini çok iyi sağlayabilir fakat araç sürme gibi değişken bir yüzeyde durum tamamen değişmektedir. Sürme işi çoğu insanı denge dışına iten dinamik bir olaydır. Sürme esnasında yatay ve dikey birçok kuvvetin etkisiyle denge bozulur. Sürücüler dengeyi bozmaya yönelik etki eden tüm bu kuvvetleri kontrol altında tutmalı ve direksiyon hakimiyetlerini kaybetmemelidirler. Bunu sağlamak içinse farkına varmadan kendilerini sürekli uygun pozisyonda tutarlar. Yeterli denge tam olarak sağlanamazsa postüral bozukluklar ortaya çıkabilir (14). Sürüş sırasında postürü etkileyen faktörlerden en önemlileri; araç içi ergonomik faktörler, uzun süreli araç kullanımı, fiziksel efor ve yetersiz dinlenme sonucu ortaya çıkan yorgunluktur (15).

Postüral problemler altta yatan bir nedene bağlı olarak veya yaralanmalar sonucunda gelişebilir. Kötü postür sonucunda meydana gelen kas-iskelet sistemine ait problemler; kaslarda zayıflık, postüral kasların enduransında azalma, normal eklem hareket sınırında limitasyon ve kas esnekliğinin azalmasıdır. Bu problemler, kişinin fonksiyonel yeteneklerini sınırlar, ağrı ve tekrarlı aktiviteleri fonksiyonel olarak gerçekleştirmede zorluk oluşturur (15).

4.1.1.1. Postürün Değerlendirilmesi

Postüral problemlerin değerlendirilebilmesi için, ayakta dururken vücut segmentlerinin diziliminin analizi, kas kısalık testleri ve kas gücü testlerinin yapılması gerekir. Postürün değerlendirilmesinde birçok farklı yöntem kullanılır, bu yöntemlerden bazıları;

Postür Analizi

Kişi ayakta dururken ya da otururken gözlem yoluyla yapılır. Bu analizde vücut

segmentlerinin dizilimi ve fizyolojik eğrilikler normal anatomik pozisyonlarına göre değerlendirilmiştir. Normal anatomik duruşta servikal kıvrım konkav, torakal kıvrım konveks, lomber kıvrım konkav, sakral kıvrım ise konvekstir. Ayrıca omuz da protraksiyon veya retraksiyonda yoktur. Postür analizi anterior, posterior ve lateralden yapılır.

(13)

8 Postür Testi

Postür testi, kişinin yandan ve arkadan bir sarkaç sarkıtılarak yapılan basit bir analiz yöntemidir.

Yerçekimi hattı kulak memesi, servikal vertebra cisimleri, omuz, toraksın orta noktası, lomber vertebra cisimleri, kalça ekleminin biraz arkası, diz eklemi ekseninin hemen önü ve lateral malleolun anteriorundan geçen düz bir çizgidir. Yerçekimi noktaları standart ve iyi postürün göstergesidir (16,17).

Izgara Yöntemi

Belirli ölçülerde kare veya dikdörtgen şeklinde bölümlere ayrılan bir cam levha veya şeffaf bir materyalin ızgara modelli çizimle yapılan bir pano görünümüne getirilmesi sonucu oluşturulur. Ölçüm aletin arkasından yapılır (18).

Newyork State Postür Değerlendirilmesi

Kişinin baştan ayağa kadar vücudunun her bir bölümü kendi içerisinde bölümlere ayrılır. Anterior, posterior ve lateralden bakılan postüral şekillere göre görsel değerlendirme yapılır ve her bölüme puan verilirek toplam puan elde edilir (19).

Radyografik Test ile Postür Analizi

Radyografik test, bilgisayar yardımı ile gerekli program ve yazılım kullanılarak

yapılan bir postür analiz yöntemidir. Maliyetli bir yöntem olduğu için pek tercih edilmez.

4.1.1.2. Postür Analizinde Görülen Bozukluklar

Sagital plandaki problemler, hasta yan pozisyondan incelenerek gözlemlenir ve normal açısal değerlere göre sonuç elde edilir.

(14)

9 Kifoz

Torasik bölgelerdeki vertebraların eğriliklerinin artmasıyla beraber omuzda protraksiyon, başta ise öne tilt görülür.

Lordoz

Bel bölgesinde lordotik açının artması ve kalçada anterior tiltin artmasıyla karakterizedir. Omurgaların hareket alanı daralır ve sinir kökü basısı gibi sebeplere yol açabilir.

Düz sırt

Düz sırt lumbal lordozun azalmasıyla meydana gelir. Düz sırtın oluşmasında genetik

faktörlerin yanında, zayıf kalça fleksörleri ve kısa hamstringlerin etkisiyle posterior pelvik tilt oluşumu vardır. Düz sırtta ciddi bel ağrıları meydana gelebilir. Çünkü beldeki anatomik lordtik açı binen yüklerin absorbe edilmesini ve spinaların korunmasını sağlar.

İntervertebral Disk Yaralanmalar

İntervertebral diskler vertebralara binen yükün vertebralara zarar vermesini engeller. Yani bir nevi amortisör görevi görürler. Binen yükü tüm omurgaya dağıtarak omurganın yükü en ideal şekilde taşınmasını sağlayarak omurganın sağlığını korur. Fakat uzun süreli ya da şiddetli yüke maruz kalma yaralanmalara neden olur (11).

Gevşek Postür

Gevşek postür pelvisin öne hareketi, yayılmış omuzlar, artmış torasik eğri ve lomber lordozun azalmasıyla karakterize bir durumdur. Gevşek postürün oluşmasında genel faktörler; genel halsizlik, yorgunluk, özgüven eksikliği ve bazı duygusal durumlardır. Bu postüral bozuklukta yükün büyük kısmı destekleyici ligamanlara biner ve zamanla tüm vücudun etkileneceği bir hal alır (11).

(15)

10 Anterior Pelvik Tilt: İnklinasyon* açısının artması Posterior Pelvik Tilt: İnklinasyon* açısının azalması

*İnklinasyon: Sakrumun posterior kenarından çizilen hat ile yere dik olarak çizilen hat arasındaki açı.

Frontal plandaki problemler, hasta arka ve ön pozisyondan incelenerek gözlemlenir. Hastada omurga eğrilikleri, omuz yükseklikleri, skapulaların simetrisi bu pozisyonda değerlendirilir (11).

Omurga

Başlıca problem skolyozdur. (Skolyoz: omurgada ‘’C’’ veya ‘’S’’ şeklini alan bir deformitedir, genelde sebebi pek bilinmemektedir).

Alt Ekstremitede Görülen Bozukluklar

● Pes kavus: ayak medial longitudinal arkının artmasıdır.

● Pes planus: ayağın medial longitudinal arkının azalmasıdır.

● Pes varus: Ayağın ayak bileği ekleminden içe doğru bükülmesi.

● Pes valgus: Ayağın ayak bileği ekleminden dışa doğru bükülmesi

● Genu valgum: Diz ekleminin açıklığı dışa bakacak şekilde bükülmesi

● Genu varum: Diz ekleminin açıklıpı içe bakacak şekilde bükülmesi

● Tibial torsiyon: Tibia(kaval) kemiğinin içe dönük olmasıdır.

● Genu rekurvatum: Diz ekleminde hiperekstansiyon meydana gelmesi.

Üst Ekstremitede Görülen Bozukluklar

● Skapula kanatlaşması: Skapula kasının stabilizasyonundan görevli serratus anterior kasının zayıflaması ya da atrofisi sonucu ortaya çıkar.

● Omuz kuşağı problemleri: Omuz kuşağını oluşturan eklemler, kaslar ligaman ve sinirlere bağlı olarak ortaya çıkar.

(16)

11

Taşıma açısının(Valgus açısı) artması/azalması: Erkeklerde ortalama 5, kadınlarda ise ortalama 10-15 derece olan taşıma açısı dirsekte meydana gelen prolemlere bağlı olarak artma veya azalma gösterebilir.

4.1.2. Kas Kısalık-Esnekliği

Kaslar, iskelet yapıyı desteklemede önemli rol oynarlar, ancak böyle bir desteği mobiliteye zarar vermeden sağlamaları gerekir. Bir kasın eklemlerde normal mobiliteyi sağlaması için yeterli uzunlukta olmasının yanısıra, eklemde etkili bir stabilite içinde kısalması gerekmektedir. Kısalmanın temel amacı, kas uzunluğu ile normal eklem hareketine karar vermektir. Değerlendirme normal, kısa veya aşırı şeklinde yapılır (20).

4.1.3. Ağrı

Ağrı tanımı çok değişik şekillerde yapılabilir. Ağrı, organizmayı ve dokuları

zedelemeye yönelik tehlike taşıyan, gerçek veya olası, çeşitli uyarılara karşı ortaya çıkan duysal ve duygusal bir deneyimdir. Ağrı, sübjektif bir algılama duyum ve davranış şeklidir. Ağrı, organizma için erken uyarıcı bir alarm sistemine benzetilebilir, çünkü birçok hastalığın ilk belirtisi olabilir (21,22).

Ağrının Sınıflandırılması

Klinik olarak akut ve kronik olarak ikiye ayrılır. Genel olarak 3-6 aydan kısa süren ağrılara akut, 3-6 aydan uzun sürenlere ise kronik ağrı olarak değerlendirilmektedir(21).

Lokomotor Sistemde Ağrı Analizi

Nosiseptif çıplak sinir uçlarının bulunduğu tüm dokular ağrı üretebilir. Bu dokular deri, kas, tendon, ligaman, kapsül, kemik ve periost, gasküler yapı ve duralardır (21).

(17)

12 Lokomotor sistemde ağrı sınıflandırması

 Kutanöz ağrı: Deri ve derialtı dokularında travma, ülserasyon tümör ve enfeksiyonlar nedeniyle ortaya çıkabilir.

 Miyofasyal ağrı: Miyofasyal ağrı birçok sebebe bağlı olarak ortaya çıkabilir. Nosiseptif reseptör sistemlerin irritasyonu, mekanik travmalar, refleks spazm, enflamasyon gibi sebepler miyofasyal ağrıya kaynak teşkil edebilir.

 Artiküler ve ligamentöz ağrı: Mekanik stresler postüral anomaliler ve hareket sırasında anormal yüklenme sonucunda eklemler ve bağlarda ağrı oluşabilir.

 Ossöz ağrı: Kemik ağrısı genelde şiddetlidir. Direkt tavma sonucu kırık, primer ya da sekonder nedenlere bağlı birçok sebep ciddi ağrılara neden olur.

 Gasküler ağrı: Venöz dolaşımdaki bazı problemler ven duvarındaki nosiseptörleri irrite ederek ağrıya neden olur.

 Dural ağrı: Duranın arka yüzü ağrısızdır. Oysa ön yüzü nosiseptif innergasyonlardan zengin olduğundan duranın ön yüzünü irrite eden olaylar ağrı oluşturur.(osteofit, disk herniasyonu vs...)

Ağrının Değerlendirilmesi

Ağrının değerlendirilmesinde:

● Şiddeti,

● Süresi,

● Tipi,

● Azaltan ve arttıran faktörler,

● Hastanın psikolojik durumu,

● Fiziksel, psikolojik, sosyal ve çevresel faktörler göz önüne alınmalı ve bu faktörlerin ağrının düzeyine etkili olabilecekleri kabul edilmelidir (22).

Ağrı değerlendirilmesi özneldir ve değerlendirmede bir çok farklı ölçek geliştirilmiştir.

Ağrının değerlendirilmesinde (ölçümünde), ağrı şiddetinin seviyesini ifade eden sıralanmış sayı, kelime ya da işaretlerden yararlanılır. Bu yöntemler son derece basittir ve hastaların anlayacağı seviyededir. Değerlendirmede kullanılan bazı ölçekler:

(18)

13

● Görsel analog skala:(GAS) Hastadan 0-100 ya da 0-10 değerindeki değerlendirme ölçeğinde ağrı seviyesini işaretlemesi istenir.

● Sayısal derecelendirme ölçekleri(NRS): Skalalar ağrı yokluğu (0) ile başlayıp dayanılmaz ağrı (10 yada 100) düzeyine varır.

● Wong-Baker yüz ölçeği: Yüz ifadelerinden ve sayısal değerleri olan tablolardan oluşur. Hasta yüz ifadelerinde göre ağrı şiddetini belirler.

● McGill ağrı ölçeği: Çok boyutlu bir ölçektir. Ağrı şiddeti, Ağrı tanımı ve Ağrının algısal boyutunu değerlendirir.

● Nothingam Sağlık Profili (Nothingam Health Profile-NHP): Hasta tarafından algılanan emosyonel, sosyal ve fiziksel sağlık problemlerini değerlendirir (23).

4.2. YORGUNLUK

Her tür çalışmanın bir bedeli olan yorgunluk, vücudun saygı gösterilmesi gereken önemli bir sinyalidir. Yorgunluk, genellikle yaşamın kaygı ve stresine bağlıdır, psikomotor bir semptomdur. Yorucu bir iş günü, yoğun bir fizik ya da entelektüel aktivite sonrası meydana gelen yorgunluk normal ‘’tatlı’’ fizyolojik yorgunluktur ve bu yorgunluk geçer. Fakat kötü yorgunluk, gerçek anlamda asteni ya da sürmenaj, geri dönüşümlü değildir, istirahat ile geçmez. İstirahat sonrası devam eden yorgunluk psişik ya da nörolojiktir. Medikal önlemler gerekir (24).

Yorgunluk değişik belirtiler ile ortaya çıkabilir,

● Kassal belirtiler,(kas ağrıları, kramplar…)

● Uyku bozuklukları,(uyuma zorluğu, uykusuzluk, çok uyuma)

● Entelektüel karışıklıklar,(zihinsel verimin azalması,konsantrasyon bozukluğu, dikkat ve bellek karışıklıkları…)

● Kişilik değişiklikleri,(sinirlilik, aşırı heyecanlılık, …)

● Somatik bozukluklar,(kalp çarpıntısı, görme bozukluğu..)

(19)

14 4.2.1. Merkezi Yorgunluk

Merkezi sinir sisteminin kas lifleriyle olan bağlantısının kesilmesiyle ilgilidir. Merkezi yorgunlukta nörotransmitter maddelerin salgılanmasının etkili olduğu tahmin edilmektedir. (serotonin- dopamin, kolin- asetilkolin, amonyak,)

4.2.2. Periferik Yorgunluk

Beyin ve omurilik dışında, birçok etkenler yorgunluğa neden olur. Motor sinir, sinir-kas bağlantısı, sarkolemma, transvers tübül, uyarılma-sinir-kasılma çifti, çapraz köprü düzeni ve kasılma süreçlerinin her biri, yorgunluğun temel mekanizması olabilir.

4.2.3. Sürücülerde Yorgunluk Nedenleri

Yorgun araç kullanma nedenleri işe bağlı nedenler ve uykuya bağlı nedenler olarak ikiye ayrılabilir:

İşe Bağlı Nedenler

İşe bağlı nedenlere örnek olarak yapılan işten beklentiler, çalışma süresi, yüksek yoğunluklu trafik, kötü hava koşulları, sürüş dışında ek iş yapma, yapılan işin günün hangi vaktinde yapıldığı, sürücünün demografik özellikleri gibi faktörler sayılabilir. Bu faktördeki artış yorgunluğa bağlı daha ciddi sorunların ortaya çıkmasına neden olabilir. Pasif yorgunluk, işlerin otomatik, monoton veya tahmin edilebilir olmasına bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Bu şartları sürücünün ortamı da etkiler (25).

Uyku araç kullanımı bireyi birçok yönden etkilemektedir. Gece uykusu, uykunun verimliliği, Uykulu sürüşte sirkadiyen ritimleri, uyku kalitesi, uyku miktarı ve uyanıklık süresi sürüş performansına önemli ölçüde etki eder (25).

(20)

15 4.2.4. Kimler Risk Altındadır?

Belirli sürücü grupları daha sık yorgun araç kullanma riski altındadır böylece bu kişilerin yorgunluğa bağlı kaza yapma ihtimallerini artırmaktadır. Yorgunluğa bağlı kaza yapma açısından daha fazla risk altındaki grupları şu şekilde sınıflandırabiliriz.

● Genç şoförler

● Profesyonel şoförler

● Uzun yol sürücüleri

(21)

16

5. MATERYAL VE YÖNTEM

Çalışmaya Alınma Kriterleri

● En az 5 yıldır araç kullanıyor olmak,

● Travmatik kaza ve cerrahi operasyon geçirmemiş olmak,

● Kırık, amputasyon ve spinal herhangi bir problem geçirmemiş olmak.,

● Çalışmayı etkileyecek herhangi bir probleme sahip olmamak.

Çalışmaya katılmayı kabul eden tüm bireylerden yazılı aydınlatılmış onam alınmıştır. Araştırmamız İstanbul Bilim Üniversitesi Etik Kurulu tarafından onaylanmıştır.

(22)

17 5.1. YÖNTEM

Çalışmamıza katılan bireyler sosyo-demografik açıdan sorgulanmıştır. Daha sonra anketlerle ve değerlendirmelerle bireylerin postürü, kas kısalık ve esnekliği, kas gücü, yorgunluğu, depresyonu yaşam kalitesi sorgulanmıştır.

5.1.1. Sosyo-Demografik Özellikler

Bireylerin yaş, kilo, boy, çalışma süreleri, medeni durumları, ailevi bilgileri, eğitim süreleri, herhangi bir hastalık ya da ameliyat geçirip geçirmedikleri sorgulanmış ve veriler kaydedilmiştir (Ek 1).

5.1.2. Postürün Değerlendirilmesi

Postür değerlendirilmesinde bireyler ayakta durma pozisyonu ile oturma pozisyonunda incelenmiştir. Bu incelemede; omuzlar, servikal bölge, torakal bölge, ve lumbal bölge değerlendirilmiş ve normal postüre göre analiz edilmiştir. Bu analizde:

● Omuzların pozisyonu; normal, protraksiyon ve retraksiyon

● Servikal, torakal ve lumbal bölgelerdeki fizyolojik eğrilikler ise artmış, azalmış veya normal olarak kaydedilmiştir (Ek 2).

5.1.3. Kas Kuvvetinin Değerlendirilmesi

Çalışmaya alınan bireylerde alt ekstremitede gastrokinemius-soleus kas gücü ile üst ekstremitede el kavrama güçleri test edilmiştir (Ek 2).

Gastrokinemius-soleus kas testinin uygulamasında, kişiden ayakta dururken parmak ucuna yükselmesi istenmiştir (20). Testin skorlaması, parmak ucuna kalkma hareketinin sayısına göre yapılmıştır:

 5 değeri: 10 kez parmak ucuna kalkabilme,  4 değeri: 5 kez parmak ucuna kalkabilme,  3 değeri: 1 kez parmak ucuna kalkabilme.

(23)

18

El kavrama gücünün değerlendirilmesinde Jamar El Dinamometresi kullanılmıştır. Test oturma pozisyonunda yapılmış, kişiden ağrı limitleri içerisinde aletin tutamacını mümkün olduğunca sıkması istenerek 3’er defa ölçülmüş, her ölçüm arasında 1dk dinlenme süresi verilmiştir. Ölçülen en yüksek skorlar kilogram(kg) cinsinden kaydedilmiştir.

5.1.4. Kısalık-Esnekliğin Değerlendirilmesi

Çalışmada bireylerin hamstring, gastrokinemius-soleus, kalça fleksör kas gruplarının kısalık testleri ve Otur- Uzan Testi yapılmıştır (Ek 2). Otur-Uzan testi Wells ve arkadaşlarının hazırladığı normlara göre değerlendirilmiştir (55).

Gastro-soleus kas kısalık-esnekliği kişi sırtüstü yatar pozisyonda iken lateralden gonyometre ile ölçülmüştür. Ölçüm, pivot nokta lateral malleol, sabit kol fibula lateral çizgisine paralel, hareketli kol ise 5. metatars kemiğin lateral orta çizgisini takip edecek şekilde uygulanmıştır. Gastro-soleus testinde referans aralıkları: 20° normal, 20° üzeri esnek, 20° altı ise kısa olarak kaydedilmiştir (20).

Kalça fleksör kısalık-esnekliği ölçümünde kişi sırtüstü yatar pozisyondayken bir bacak (test edilmeyen taraf) diz fleksiyonda olacak şekilde fizyoterapist tarafından göğsüne doğru itilir, test edilen diğer bacağın o sırada yataktan kalkmaması gerekir, kısalık olduğunda ise bacak yerden kalkar. Çalışmamızda kısalık derecesi, femurun lateral kondili ile yatak arasındaki mesafenin mezura ile ölçülmesiyle, santimetre cinsinden belirlenmiştir (20).

Gövde lateral fleksiyonunun ölçümü, kişi ayakta, kollar gövde yanında ve ayaklar birbirine paralel pozisyonda iken yapılmıştır. Kişiden ölçülmek istenen tarafa doğru (sağa ya da sola) eğilmesi istenmiş, ölçümde gonyometrenin pivot noktası Spina İliaca Posterior Superiorların ortasına gelecek şekilde, sabit kol yere paralel, hareketli kol ise vertebraları takip edecek şekilde ölçülmüştür. Lumbal ekstansör kas gücü ise hasta yüzüstü pozisyonda iken pivot nokta femur başında, sabit kol femur lateraline paralel, hareketli kol ise gövde lateraline paralel pozisyonda gonyometre ile ölçülmüştür(20).

(24)

19 5.1.5. Ağrının Değerlendirilmesi

Bireylerin boyun, omuz ile bel ve sırt çevresindeki ağrı şiddeti Görsel Analog Skalası (GAS) ile, vücuttaki ağrılı bölgeleri ise McGill vücut diyagramı ile ölçülmüştür (26,27). (Ek 3).

GAS’ta bireylerden ağrılarına 0 (ağrı yok) ile 100 (çok şiddetli ağrı) arasında bir değer vermesi istenmiştir ve sonuçlar kaydedilmiştir. Bireylerin ağrı şiddetlerine verdikleri cevaplar analizin daha kolay yapılabilmesi için:

● 0 (ağrı yok),

● 1-25 (hafif şiddette ağrı),

● 26-50 (orta şiddette ağrı),

● 51-75 (şiddetli ağrı),

● 76-100 (çok şiddetli ağrı) şeklinde kategorize edilmiştir.

McGill Melzack Ağrı Soru Formu (MMASF), dört bölümden oluşan çok boyutlu bir ağrı değerlendirme ölçeğidir. Birinci bölümde hastadan vücut diagramı üzerinde ağrılı bölgelerini derin (D), yüzeyel (Y) veya derin+yüzeyel (DF) ağrı olarak işaretlemesi istenir. Diğer bölümlerde ise ağrının duyusal ve algısal yönü, ağrının sürekliliği ve şiddeti değerlendirilir. (28,29) Çalışmamızda bu dört bölümden sadece birinci bölüm olan vücut diagramı kullanılmıştır. Bireylerin işaretledikleri bölgeler analizin daha kolay yapılabilmesi için 15 farklı bölgeye ayrılarak kaydedilmiştir.

5.1.6. Yorgunluğun Değerlendirilmesi

Yorgunluğun değerlendirilmesinde Yorgunluk Şiddet Ölçeği (YŞÖ-40 soruluk) ve Yorgunluk Etki Ölçeği (YEÖ-9 soruluk) ile yorgunluk değerlendirmesi yapılmıştır(30,31). Ölçekler doldurulduğu günü de kapsayarak son 1 ay içerisindeki yorgunluk durumunu sorgulamaktadır.

● Yorgunluk EtkiÖlçeği’nde değerler: 0-4 arasındadır. (Toplam=0-160) (Ek 4)

● Yorgunluk Şiddet Ölçeği’nde değerler: 1-7 arasındadır. (Toplam=0-63) (Ek 5) Rakamsal değerler ne kadar yüksekse birey o kadar yorgun demektir.

(25)

20 5.1.7. Depresyon Düzeyinin Değerlendirilmesi

Depresyonun değerlendirilmesinde 21 sorudan oluşan Beck Depresyon İndeksi (BDİ) kullanılmıştır. BDİ depresyonun somatik, duysal ve kognitif semptomlarını değerlendiren geçerli ve güvenilir bir ankettir, Beck ve ark. tarafından 1978 yılında geliştirilmiş ve Türkçe uyarlaması 1988-89 yıllarında Hisli tarafından yapılmıştır (32). Her kategori 4 değerlendirme maddesinden oluşmakta ve maddeler en az depresyon gösteren yargıdan en şiddetli depresyon gösteren yargıya doğru sıralanmaktadır. Değerlendirme maddeleri 0-4 arasında değer almaktadır. BDİ skorlaması 0-63 arasında yapılmaktadır. BDI toplam puanı 0-10 arasında ise “depresyon yok”, 11-17 ise “hafif şiddette depresyon”, 18-23 “orta şiddette depresyon”, 24 ve üzeri ise “şiddetli depresyon” olarak skorlanmaktadır. Yüksek skorlar yüksek depresyon düzeyini göstermektedir. (Ek 6)

Anketin uygulanmasında, bireylere bugün dahil geçen hafta içinde kendilerini nasıl hissettiklerini anlatan cümleyi seçmeleri istenmiştir.

5.2. İSTATİSTİKSEL ANALİZ

Verilerin istatistiksel degerlendirmesi SPSS 18.0 analiz programı

kullanılarak yapılmıstır. Bireylerin kas-iskelet sistemi problemlerine ait ölçümleri (postür analizleri, kas kuvvetleri, kısalık-esneklik testleri, ağrı analizleri),depresyon ve yorgunluk skalaları arasındaki ilişkilere Pearson korelasyon analizi, Tek grup T testi ve Anova korelasyon analizleriyle bakılmıştır.

Pearson korelasyon analizi serbest ve bağımlı ilişkiler arasındaki ilişkiyi ve düzeyini ölçer Korelasyon katsayısı, değişkenlerin yönü, etkileşimlerin nasıl olduğu hakkında bilgi verir. Değişkenlerin birbiri arasında etkileşim var mı, varsa etkileşimin çok fazla mı yani kuvvetli mi olduğu ve gözlem gruplarından birinin gözlem değerleri artarken diğeri azalıyor mu yoksa aynı yönde mi değerleri değişiyor olduğu gözlenebilir.

Korelasyon katsayısı -1 ile +1 arasında değişen değerler alır.

T testinde ise iki grubun ortalamaları karşılaştırılarak aradaki farkın istatistiksel olarak anlamlı ya da rastlantısal olup olmadığına bakılır.

Anova testi İkiden fazla grup arasındaki farkları karşılaştırmak için kullanılır. Tüm istatistiklerde p değeri 0.05 olarak alınmıştır.

(26)

21

6. BULGULAR

Sosyo-Demografik Bulgular

Çalışmamıza katılan sürücüler ile ilgili demografik bilgiler Tablo 1’de verilmiştir. Sürücülerin işleri ile ilgili şikayetlerinin başında; dinlenmeden aralıksız çalışma, orer saatlerinin (hareket saatleri) düzensizliği, yetersiz dinlenme, yıllık izinler, yolcularla iletişim, trafik yoğunluğu ve iş saatlerindeki düzensizlikler gelmektedir.

İstatistiksel analiz sonucu bireylerin boy ortalaması: 173.86, kilo ortalaması 84.84 ve Vücut Kitle İndeksi* (VKI) ortalaması 28.1* çıkmıştır.

Meslekte çalışma yılları 5-35 yıl arasında değişmektedir, ortalama çalışma süresi 11.14 yıl bulunmuştur. Tüm bireyler, haftanın 6 günü ve günde 6-10 saat arasında değişen sürelerde çalıştıklarını beyan etmişlerdir. Ortalama günlük çalışma süresi 8.26 saat çıkmıştır.VKI: Vücut ağırlığının (kg), boy uzunluğunun metre cinsinden karesine bölünmesiyle hesaplanır. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre VKI’nin 28.1 değer alması fazla kilolu olarak tanımlanmıştır(33).

Tablo 1. Çalışma Grubunun Demografik Özellikleri.

Min. Max. Ort. Std. sapma

Yaş (yıl) 31 57 43.57 6.47

Boy (m) 160 190 173.86 5.87

Kilo (kg) 59 120 84.84 12.67

VKİ (kg/m2) 16.62 44.08 28.11 4.27

Sürücülük Yılı 5 35 11.74 5.71

Günlük Çalışma Süresi (saat) 6 10 8.26 0.63

Günlük Dinlenme Süresi (saat) 4 12 8.27 2.03

Sigara (yıl) 0 35 10.69 11.35

İlköğretim mezunu (n) 30 (%42,.8)

Lise mezunu (n) 39 (%55.7)

(27)

22

Çalışmaya alınan bireyler yaşlarına göre 6 gruba ayrılmıştır. (Tablo. 2) Yaş gruplarında sayıca en yüksek grup 45-49 yaş aralığında çıkmıştır.

Tablo 2: Yaş Gruplarının Dağılımı.

Kas İskelet Sistemi Bulguları

Postür

Çalışmada bireylerin postüral analizleri oturma pozisyonunda ve ayakta durma pozisyonunda değerlendirilmiştir. Değerlendirme sonucunda bireylerde servikal lordozda artış (%28), torakal kifozda artış (%21), lumbal lordozda azalma (%34), omuzlarda ise protraksiyon (%72) gözlemlenmiştir.

Tablo 3: Postür Analizinin Sonuçları.

Servikal lordoz Torasik kifoz Lumbal lordoz Omuz pozisyonu oturma ayakta oturma ayakta oturma ayakta oturma ayakta Normal 44 52 32 51 38 35 16 34 Azalmış 6 4 5 3 24 8 3 (R*) 7 (R*) Artmış 20 14 33 15 8 27 51 (P*) 29 (P*)

* retraksiyon: omuzun anatomik pozisyonuna göre daha geride olması * protraksiyon: omuzun anatomik pozisyona göre daha önde olması

(28)

23 Kas Kuvveti Sonuçları

Gastro-soleus kas testinde bireylerin tamamında kas gücü değeri sağ ve solda 5 değerinde, normal bulunmuştur.

El kavrama gücü Mathiowetz ve arkadaşlarının dizyan ettiği normlarla (34) kıyaslanmıştır. (Tablo 4)

Sağ el kavrama gücü en yüksek grup 46,17 ile 30-34 yaş aralığındaki grup olmuştur. Sol el kavrama gücü en yüksek grup ise 55-59 yaş aralığındaki grup olmuştur. (Tablo 4)

Tablo 4: Yaş Gruplarına Göre El Kavrama Güçleri.

Yaş Sağ Sol

n ort s.d t p* ort s.d t p* 30-34 yıl 6 46,17 4,83 - 4.38 ,007 3,12 43,17 - 5.10 ,004 35-39 yıl 15 42,47 3,42 -12.90 ,000 4,20 39,33 -10.57 ,000 40-44 yıl 15 42,8 5,90 - 6.40 ,000 5,61 42,47 - 5.71 ,000 45-49 yıl 22 41,5 6,41 - 5.81 ,000 6,75 40,05 - 3.68 ,001 50-54 yıl 7 43,71 5,79 - 3.38 ,015 8,52 43,57 - 0.70 ,505 55-59 yıl 5 45,6 6,69 .035 ,974 4,09 43,6 3,36 ,028 * Tek Örneklem "t" Testi

Kısalık Testlerinin Sonuçları

Test edilen tüm kas gruplarında, yüksek oranda kas kısalıkları bulunmuştur. (Tablo 5) Sürücülerin hiçbiri otur-uzan testinde iyi, süper ya da mükemmel değerlerine ulaşamamış, %67’si (-) eksi değerler almıştır (Tablo 6).

(29)

24 Tablo 5: Kas Kısalık Testleri.

Hamstringler Gastro-soleus kasları Kalça fleksörleri

n % n % n %

Kısa 43 61.4 49 70 53 24.3

Normal 20 28.6 15 21.4 17 75.7

Esnek 7 10 6 8.6

Tablo 6: Otur-Uzan Testi Sonuçları

Değer n %

-20 den az (Çok Zayıf) 5 7.1

-19 ile -10 (Zayıf) 10 14.3

-9 ile -1 (Orta) 32 45.7

0 ile 4 (Normal) 23 32.9

Lateral fleksiyon ölçümlerinde bireylerin % 26.1’inde sağ taraf; % 23.2’sinde ise sol tarafta eklem hareket açıklığı kısıtlı çıkmıştır. (Tablo 7)

Tablo 7: Lateral Fleksiyon Goniometrik Ölçümleri.

Ölçüm derecesi Sağ lateral fleksiyon Sol lateral fleksiyon

n % n %

35° ve altı 18 26.1 17 23.2

40° 32 44.9 32 44.9

(30)

25 Ağrı Analizinin Sonuçları

Analiz sonucunda GAS’a göre bel ve sırt bölgesi ağrı şiddeti %37.32, boyun ağrısı %34.13, omuz ağrısı ise % 30.05 bulunmuştur. Mcgill vücut diyagramına göre en çok ağrı görülen bölgeler: Lumbal bölge, boyun bölgesi, diz çevresi, skapular bölge şeklinde sıralanmıştır. (Tablo 8,9) Bu bölgeler dışında diğer 11 bölgede de değişik oranlarda ağrı tespit edilmiştir.Değerlendirme sonuçlarına göre tüm bölgelerde en çok orta şiddette ağrı tespit edilmiştir. (Tablo 8)

Tablo 8: Ağrı Şiddeti (GAS) Ölçüm Sonuçları.

Omuz Bölgesi Boyun Bölgesi Sırt ve Bel Bölgesi

GAS (0-100) n % n % n %

Ağrı yok (0) 15 21.4 15 21.4 15 21.4 Hafif şiddette ağrı (1-25) 19 27.1 11 15.7 12 17.1 Orta şiddette ağrı (26-50) 20 28.6 27 38.6 23 32.9 Şiddetli ağrı (51-75) 12 17.1 12 17.1 11 15.7 Çok şiddetli ağrı (76-100) 4 5.7 5 7.1 9 12.9

McGill vücut diagramında en çok ağrı görülen 4 bölge lumbal bölge, boyun, diz çevresi ve skapular bölge olmuştur.

(31)

26

Yorgunluk etki ölçeğinin analiz sonuçlarına göre bireylerin %54.2’si orta ve üzeri düzeyde yorgunluk problemi yaşamaktayken, Yorgunluk şiddet ölçeğine göre yorgunluktan şikayetçi olanların oranı %52.9 olmuştur. (Tablo 10a,b)

Tablo 10a: Yorgunluk Değerlendirme Sonuçları-1

YŞÖ Kesinlikle katılmıyorum Katılmıyorum Katılmama eğilimindeyim Kararsızım Katılma eğilimindeyim Katılıyorum Kesinlikle katılıyorum n 1 9 10 13 17 14 6 % 1.4 12.9 14.3 18.6 24.3 20 8.6

Tablo 10b: Yorgunluk Değerlendirme Sonuçları-2

YEÖ Böyle bir problemim yok Biraz problem yaratıyor Orta derecede problem yaratıyor Önemli problem yaratıyor

Çok önemli problem yaratıyor

n 1 31 29 8 1

% 1.4 44.3 41.4 11.4 1.4

Analiz sonuçlarına göre bireylerin yaklaşık %44’ü değişik seviyelerde depresyon problemi yaşadıklarını beyan etmişlerdir. (Tablo 11)

Tablo 11: BDİ Sonuçları

n %

Depresyon yok 39 55.7

Hafif şiddette depresyon 19 27.1

Orta şiddette depresyon 8 11.4

(32)

27

Çalışmamıza katılan bireylerin sürücülük yılı ile diğer parametreler arasında bir ilişki olup olmadığı korelasyon analizleri yapılarak incelenmiştir. Bu analizlere göre, servikal lordoz (ayakta) ve otur-uzan testi ile sürücülük yılı arasındaki anlamlı (p<0,05) bir ilişki bulunmuş (Tablo 12a,b), diğer ölçümlerle sürücülük yılı arasında istatistiksel açıdan anlamlı ilişki (p>0,05) bulunamamıştır. (Tablo 13, 14)

Tablo 12a: Sürücülük Yılı ile Otur-Uzan Testi Arasındaki İlişki.

Otur-uzan testi

Sürücülük Yılı

r p

-0.243 0.042

Pearson kolerasyon

Tablo 12b: Sürücülük Yılı ile Postür Analizi

Servikal

lordoz Torasik kifoz Lumbal lordoz Omuz pozisyonu

Sürücülük Yılı

0.954 (O)* 0.936 (O) 0.456 (O) 0.167 (P)*

p 0.031 (A)* 0.554 (A) 0.35 (A) 0.892 (R)*

* Bağımsız "t" Testi

* (O): Oturma pozisyonundaki ölçüm * (A): Ayakta durma pozisyonundaki ölçüm

* (P): Protraksiyon: Omuzun anatomik pozisyona göre önde olması * (R): Retraksiyon: Omuzun anatomik pozisyona göre arkada olması

Sürücülük yılının GAS ve BDİ ile arasındaki ilişki istatistiksel açıdan anlamlı bulunmamıştır. p>0,05 (Tablo 13)

Tablo 13: Sürücülük Yılı ile GAS ve BDİ Arasındaki İlişki.

GAS Omuz GAS Boyun GAS Sırt ve Bel BDİ

t p t p t p t p

Sürücülük Yılı 1.273 0.207 1.030 0.307 0.61 0.538 0.695 0.545

(33)

28

Sürücülük yılı ile yorgunluk ölçekleri arasındaki ilişki istatistiksel açıdan anlamlı bulunmamıştır. p>0.05 (Tablo 14)

Tablo 14: Sürücülük Yılı ile Yorgunluk Ölçekleri Arasındaki İlişki.

YEÖ YŞÖ

Sürücülük Yılı

t p t p

0.815 0.418 0.166 0.171

(34)

29

7. TARTIŞMA

Kas iskelet sistemi hastalıkları (KİSH) gelişmiş ve gelişen ülkelerde en önemli sağlık sorunlarından biridir. Araştırmalar, her dört kişiden birinde KİSH’e bağlı ağrı yakınması olduğunu göstermektedir. Dünya Sağlık Örgütü, KİSH olan kişilerin yaşam kalitesini artırmak amacıyla 2000-2010 yılları arasını “Kemik ve Eklem 10 Yılı” ilan etmiştir (35,36).

Kas iskelet problemlerinin en önemli bulguları postüral bozukluklar, ağrı, kas kısalıkları ve depresyon şeklinde sırallanabilir. Kas iskelet problemleri kişinin yaşam kalitesini ve iş performansını direk olarak etkilemektedir. Hagberg, Kilbom ve arkadaşları, iş ortamında meydana gelen fiziksel yüklenmeler, uygun pozisyonlarda çalışmama ve dinlenme sürelerinin yetersizliğinin kas iskelet sisteminde bozukluklara yol açtığını söylemişlerdir (37,38).

İşe bağlı KİSH açısından sürücülerin diğer mesleklere göre daha yüksek risk taşıdığını bildiren araştırmalar mevcuttur ve özellikle yaşla paralel olarak artış gösterdiği de bildirilmektedir.

Çalışmamızda sürücülerin işleri ile ilgili şikayetlerinin başında; yetersiz dinlenme, hareket saatlerinin düzensizliği, yolcularla iletişim, trafik yoğunluğu ve iş saatlerindeki düzensizlikler gelmektedir. Sosyodemografik bilgilerinin değerlendirmesi sonucu; bireylerin yaş ortalamaları 43,57, boy ortalamaları 173,86, günlük çalışma süreleri ortalama 8,26 saat, VKİ ortalamaları 28,1 çıkmıştır. Ülkemizde 4857 no’lu iş kanununa göre bireylerin haftalık maksimum çalışma süreleri 45 saat olarak belirlenmiştir. Çalışmaya alınan tüm şoförler haftada 6 gün çalıştıklarını beyan etmişlerdir. Buna göre çalışmaya alınan şoförler maksimum iş yüküne tabi tutulmaktadırlar. VKİ; benzer çalışma koşullarında çalışan taksi şoförleriyle yapılan başka bir çalışmada 26,3 çıkmıştır (39). Otobüs Şoförleriyle yapılan başka bir çalışmada ise VKİ artışı ile hipertansiyon arasında anlamlı ilişkiye rastlanmıştır (40).

Çalışmamızda bireylerin lumbal bölge, torakal bölge, hamstring, gastrokinemius-soleus kas gruplarının esnekliği Otur- uzan testi ile kombine olarak, kasların kendilerine özel testleriyle de lokal olarak incelenmiştir. Otur-uzan testinde yaşa bağlı olarak ya da çalışma süresine bağlı olarak düzenli bir değişim mevcut değildir. Fakat sürücülerin hiçbirinin otur-uzan testinde süper ve mükemmel değerleri alamayışı çalışmaya alınan

(35)

30

bireylerin genel kas kısalığının varlığını göstermektedir. Sürücülerin uzun süre oturma pozisyonunda çalışmaları, yetersiz dinlenme, belli hareketlerin sık tekrar edilmesi esnekliğin azalmasına sebep olarak gösterilebilir.Yapılan bir çalışmada sandalyede oturan bireylerin oturma anı ve oturmadan 4 saat sonraki hamstring esnekliği istatistiksel açıdan anlamlı bulunmuştur (41).

Geçmişte kas- iskelet problemleriyle ilgili yapılan çalışmaların büyük kısmı bel ve boyun bölgelerine yöneliktir (42,43,44). Bu çalışmada vücudun tüm bölgeleri değerlendirmeye alınmıştır. Çalışma sonucunda en çok ağrı görülen bölgeler; eski çalışmalarla benzerlik göstermiş; lumbal bölge, boyun bölgesi, diz çevresi, skapular bölge, omuz bölgesi ve torakal bölge şeklinde sıralanmıştır. Grace P ve Peggo L Hong Kong’ta çalışan 481 otobüs şoförüyle yaptıkları benzer bir çalışmada bireylerin kas iskelet problemlerini değerlendirmiş ve çalışmamızda elde ettiğimiz sonuçlara benzer sonuçlar elde etmişlerdir (45). Elde edilen sonuçlar benzer olmasına rağmen daha somut verilerin elde edilebilmesi için epidemiyolojik faktörler ihmal edilmemelidir. Ayrıca bireylerin sahip olduğu problemlerin daha iyi analizi için ilerleyen dönemlerdeki çalışmalara farklı meslek grupları da katılmalı ve daha detaylı çalışmalar yapılmalıdır.

Cavlak ve arkadaşlarının farklı meslek gruplarına ait ağrı analizinde meslek grupları arasında, kas-iskelet sistemine ait herhangi bir sorun nedeniyle işe devam edememezlik ifadesine ait sonuçlara göre şoförlerin ortalama 1,5 gün ile diğer mesleklerden daha fazla devamsızlık yapmak zorunda kaldıkları tespit edilmiştir (29).

Çalışmamızda şoförlerin el kavrama güçleri Jamar dinamometresiyle ölçülmüştür. Ölçüm sonuçları Amerikan İş ve Uğraşı derneğinin normlarıyla karşılaştılmış ve anlamlı farklılıklara ulaşılmıştır. p<0,05 Bu farklılığın sebebi epidemiyolojik faktörlere ya da çalışmaya alınan birey sayısının yetersiz olmasına da bağlayabiliriz.

Çalışmamızda bireylerin gastrokinemius-soleus kas gruplarının kas gücü ölçülmüş, bireylerin tamamında kas gücü sağ ve solda 5 değeri almıştır.

Diz çevresi, omuz bölgesi, el bileği, ayak bileği bölgelerindeki ağrının kaynağı lokal problemlerden kaynaklanabilir. Fakat boyun bölgesi, lumbal bölge, torakal bölge ve skapular bölge bozukluklarının kaynağının postüral bozukluklar olabileceği düşünülmüştür. Çalışmamızda bu amaçla oturma ve ayakta durma pozisyonlarındaki postür analiz sonuçları ile aynı bölgelerde görülen ağrı şiddeti istatistiksel açıdan karşılaştırılmış fakat aralarında anlamlı bir ilişkiye rastlanmamıştır. p>0,05

(36)

31

Yorgunluk sağlıklı bireylerde de sık görülen subjektif bir deneyimdir. Yapılan bazı çalışmalarda sağlıklı bireylerde yorgunluk prevelansının %15-30 arasında olduğu belirtilmektedir (46,47).

Çalışmamızda bireylerin Yorgunluk Etki Ölçeği ve Yorgunluk Şiddet Ölçeği sonuçlarına göre bireylerin % 52,9’u yorgunluk problemi yaşadıklarını ifade etmişlerdir. Yorgunluk problem oluşturuyor diyenler ise %12,8 oranında çıkmıştır. Biggs ve ark. İşe bağlı yorgunluğu iş ortamı, stres, yorgunluğu planlayamama ve kişisel faktörlere bağlamıştır (48). Vries ve ark. 6 farklı anketle çalışan bireylerin yorgunluklarını ölçmüş ve bireylerin yorgunluk değerleri tüm anketlerde yüksek çıkmıştır (49).

Sağlıklı bireylerde, beslenme problemleri, günlük aktivitenin yüksek olması, yetersiz uyuma vb. sebeplerle ortaya çıkan yorgunluk kaliteli bir uyku ve stresin azalmasıyla tamamen kaybolurken fiziksel ve mental kaynaklı kronik yorgunluların büyük kısmında uyku ve istirahatle azalma eğilimi göstermez.

Şiddetli ağrı fiziksel ve emosyonel enerjinin daha fazla harcanmasına neden olarak yorgunluğun daha şiddetli hissedilmesine neden olur (50).

Bu araştırmanın 70 kişilik örneklem grubunda %44 oranında değişik seviyelerde depresyon mevcuttur ve BDI ortalamaları 10,48 bulunmuştur. Bilgici’nin bir grup kas iskelet problemli hastalarla yapmış olduğu çalışmasında BDI ortalaması 11,62 çıkmıştır (51).

Bireylere ait antropometrik faktörler kasların daha fazla efor sarfetmesine, eklemlere normalden fazla yük binmesine neden olabilmektedir. Örneğin kısa boylu bir birey gaz pedalına ulaşabilmek için daha fazla efor sarfedebilir veya dikiz aynasına bakarken boynunu daha fazla rotayona ya da fleksiyona getirebilir. Bunun dışında araç içi ergonomik şartların uygun olmaması da kas iskelet problemlerinin ortaya çıkmasına neden olabilmektedir. Örneğin; gaz pedallarının sert olması, direksiyonun uygun özelliklerde olmaması, vitesin kolay değiştirilememesi gibi sürekli zorlayıcı hareketlere maruz kalınabilmektedir. Bu tarz aktiviteler basit hareketler gibi görünse de gün içerisinde defalarca tekrarlandığı için belirli bölgelerde problemlere sebebiyet verebilmektedir. Bu sebeple araç içi koşullar bireylerin antropometrik faktörleriyle uyum içerisinde olmalıdır. İleride yapılacak çalışmalarda ergonomik koşullar da çalışmaya dahil edilerek daha somut verilere ulaşılabilir.

(37)

32

Çalışmamızda daha çok fiziksel nedenler üzerine yoğunlaşılmıştır. İleride yapılacak çalışmalarda problemlerin psikolojik yönü üzerinde de daha fazla durulmalıdır. Bu amaçla yayınlanmış birçok literatür bulunmaktadır (52,53,54).

(38)

33

8. SONUÇ

- Uzun süreli araç kullanan bireylerde kas iskelet problemleri sık görülmektedir. - Uzun süreli araç kullanan bireyler yorgunluk riski altındadırlar.

- Kas iskelet problemlerinin artmasını önlemek ve bireylere daha ideal bir ortamın sağlanması için araç içi ve araç dışı ergonomik faktörlerin sağlanması gerekmektedir. - Geçmişte yapılan çalışmalar daha çok bel ve boyun problemlerine yönelik yapılmıştır. İleride yapılacak çalışmalara vücudun diğer bölgeleri de eklenerek daha kapsamlı araştırmaların sayısı artırılmalıdır.

- Değerlendirmelerde bireyler sadece fiziksel açıdan değil; psikolojik ve sosyal yönden de incelenmelidir.

- Değerlendirmeler daha detaylı analiz yöntemleriyle yapılarak daha somut veriler elde edilebilir.

(39)

34

9. TEŞEKKÜR

Yüksek Lisansım süresince tez danışmanlığımı üstlenerek bana yol gösteren, tez konumun belirlenmesinde, çalışmamın planlanmasında, gerçekleştirilmesinde ve sonuçlandırılmasında her türlü bilimsel katkı ve desteğini esirgemeyen değerli hocam Sayın Doç. Dr. Fatma KARANTAY MUTLUAY’a

Çalışmamı tamamlamamda büyük emeği bulunan Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Murat ULUDAĞ’a

Bu çalışma dualarını, sevgisini, maddi ve manevi desteğini hiçbir zaman eksik etmeyen sevgili annem Aynur ŞAHİN, babam Faik ŞAHİN, her zaman en büyük destekçim ve yardımcım olan sevgili eşim İlknur ŞAHİN ve oğlumuz Mahir’e ithaf edilmiştir.

(40)

35

10. KAYNAKLAR

1. Bureau of Labor Statistics,Total recordable cases–Injuries and illnesses, 2002 2. Sommerrich C.M, Mcglothling J.D, Marras W.S, Occupational Risk Factors

Associated With Soft Tissue Disorders of TheShoulder: A Review of Recent İnvestigations in The Literature. Ergonomics.1993,36(6), S:697-717.

3. Armstrong T.J, Buckle P, Fine L.J, Hagber M, Jonnson B, Kilbom A, A Conseptual

Model for Work-Related Neck and Upper-Limb Musculoskeletal Disorders,

Skandinavian Journal of Work and Enviromental Health,19, 1993, S:73-84

4. Dimberg L, Olafsonn A, Stefansonn E, Aagars H, Oden A, Anderson G.B.J, The

Correlation Between Work Environment and the Occurrence of Cervicobrachial Symptoms. Journal of Occupational Medicine,31,5,1989 S:447-453.

5. J.L.M. Tse et al, Transportation Research Part F 9, 2006, S: 89–114

6. A. Backman, Health survey of professional drivers, Scand. J. Work Environ. Health 9, 1983, S:36–41.

7. M. Bovenzi, A. Zadini, Self-reported low back symptoms in urban

bus drivers exposed to whole body vibration, Spine 17, 1992 S:1048–1059.

8. Schuchmann, J. H, Braddom B.L, Saunders W.B, Physical Medecine and

Rehabilitation, Occupotional Rehabilitation, 1996, S;938-954,

9. Özcan, E, Ayşegül, K. İşe Bağlı Bel Ağrısı Tanı ve Tedavi, Nobel Kitabevi, 2002,

S:303-315

10. Gill Solberg,Postural_Disorders and Musculoskeletal Dysfunction Diagnosis

Prevention and Treatment, 2. baskı, 2008, S:69-95,Hebrew,Elsevier,

11. Deniz E, Birkan S. T, Haydar G,Kas İskelet Sisteminde Pratik Ölçme ve

Değerlendrime, Ankara : Pelikan Tıp ve Teknik Kitapçılık , 2008

12. Beyazova M, Gökçe KY, Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon, Güneş Kitabevi, Ankara,

2000

13. Andreoni, G., Santambrogio, G., Rabuffetti, M., Pedotti, A,Method for the analysis

of posture and interface pressure of car drivers, Appl. Ergon. 33, S;511–522.

(41)

36

15. Magee D, Assessment of Posture, Orthopedic Physical Assessment. W.B.

Saunders Company, Philadelphia 1997

16. Altınel L, Kose C , Aksoy Y, Anaokulu Çocuklarında Kalça Rotasyon Dereceleri,

İçe Dönük Yürüme Sorunu ve Oturma Alışkanlıkları: Acta Orthop Traumatol Turc 2007;41(3) S:190-194

17. Catalog C, bioyogy science, Biological Supply company, Carolina 18. S Karakuş,F Kılınç; Kastamonu Eğitim Dergisi(14-1), 2006, S:309-322,

19. Tüzün F,Eryavuz M, Akarırmak Ü,Hareket Sistemi Hastalıkları, İstanbul, Nobel

Tıp Yayınevi,1997

20. Otman S, Demirel H, Sade A, Tedavi Hareketlerinde Temel Değerlendirme

Prensipleri, Ankara H.Ü Fizik Tedavi ve Reh. Y.O yayınları,2003

21. Nalini Vadivelu, Richard D. U, Roberta L. H, Essentials of Pain Management, Springer Science+Business Media, LLC 2011

22. Başaran S, Güzel R, Sarpel T, Yaşam kalitesi ve sağlık sonuçlarını değerlendirme

ölçütleri, Romatizma Dergisi, Cilt: 20, Sayı: 1, 2005

23. Karatosun H,Egzersiz ve Spor Fizyolojisi, Isparta, Altıntuğ Matbaası , 2008

24. Laurence Hartley,Managing Fatigue in Transportation,Fremantle Western

Astralia,British Labrory,1998

25. Bryan E. Porter, Handbook Of Traffic Psychology,Elsevier,2011

26. Wewers M.E, Lowe N.K, A critical review of visual analogue scales in the

measurement of clinical phenomena. Research in Nursing and Health 13, S:227-236

27. Melzack R, Katz J, The MC Gill Pain Questionnaire, Appraised and Current Status,

Handbook of Pain, Assessment, New York, The Guilford Press,1992, S:152-168

28. Ağrı Değerlendirme Yöntemleri, Fatma Eti-Aslan C.Ü. Hemşirelik Yüksekokulu Dergisi, 2002, S:6(1)

29. Cavlak U., Kitiş A., Calık B., Farklı Meslek Gruplarında Ağrı Analizi ve Üst

Ekstremitelerin Fonksiyonel Değerlendirilmesi,Dumlupınar Üniversitesi Fen

Bilimleri Enstitüsü Dergisi, 2004, 7, S:13,26

30. Armutlu K, Korkmaz NC, Keser I, Sumbuloglu V, Akbiyik DI, Guney Z, Karabudak R. The validity and reliability of the Fatigue Severity Scale in Turkish multiple sclerosis patients. Int J Rehabil Res. 2007 Mar;30(1):81-5.

(42)

37

31. Armutlu K, Cetisli K N, Keser I, Sumbuloglu V, Irem A, Derya G Z, Karabudak R;

The validity and reliability of the Fatigue Severity Scale in Turkish multiple sclerosis patients, International Journal of Rehabilitation Research, March 2007, S:81-85

32. Hisli N. Beck Depresyon Envanteri’nin geçerliği, güvenirliği. Psikoloji Dergisi 23,

S:3-13

33. WHO. Physical status: the use and interpretation of anthropometry. Report of a

WHO Expert Committee. WHO Technical Report Series 854. Geneva: World Health Organization, 1995.

34. Mathiowetz V. Weber K, Volland G. Kashman N: Reliability and validity of hand

strength evaluation. J Hand Surg 9A, S:222- 1994

35. Woolf, A.D., Akesson,K., Understanding the burden of musculoskeletal conditions,

2001 322, S: 1079-1080

36. White K.P., Harth M., The occurence and impact of generalised pain. Baillière's Clin Rheumatol, 1999, 13, S:379-389

37. Hagberg, M., Occupational musculoskeletal stress and disorders of the neck and

shoulder, Int Arch Occup Environ Health,1989, 53, S: 269-278

38. Kilbom, A., Persson J., Work technique and its consequences for musculoskeletal disorders. Ergonomics,1987, 30(2) S: 273-279

39. Gulbay B. E, Acıcan T, Doğan R, Baccıoğlu A, Gullu E, Karadağ G, Taksi Suruculerinde Gunduz Aşırı Uyku Hali ile Trafik Kazaları Arasındaki İlişki. Tuberkuloz ve Toraks Dergisi 2003; 51(4), S: 385-389

40. Hayran O, Taşdemir M, Eker H, Sur H, Erkek belediye otobüsü sürücülerinde Hipertansiyon ve Obezite, Turkiye Klinikleri J Med Sci 2009;29(4):826-32

41. Cascioli V, Heusch I. A, McCarthy P. W, Does prolonged sitting with limited

legroom affect the flexibility of a healthy subject and their perception of discomfort? International Journal of Industrial Ergonomics, 41, 2011, 471-48

42. Deborah A, Yoav S ,Youssef M,Michal K,Diana U,Leonid K., low Back Pain among Professional Bus drivers ergonomic and Occupational-Psychosocial risk Factors,Imaj 2010,Vol 12, S:26-30

(43)

38

43. Punnett L, David H. W., Work-related musculoskeletal disorders: the

epidemiologic evidence and the debate, Journal of Electromyography and

Kinesiology 14, 2004, S:13

44. Porter J, Gyi D, The prevalence of musculoskeletal troubles among car drivers.

OccupMed 2002;52(1) S:4–12.

45. Grace P., Peggo L, Work-related Musculoskeletal Disorders in Urban Bus Drivers of Hong Kong J Occup Rehabil, 2007, 17, S:181–198

46. Lee, K.A., Hicks, G., Nino-Murcia, G. Validity and reliability of a scale to asses fatigue. Psychiatry Research,1990, 36(3) S:291-298

47. Wessely, S., Chronic fatigue symptom and sydrome, Ann Intern Med, 2001,134,S: 838–843

48. Biggs, Charles H, Charles D, Donald P, Donald S, Nicki Fatigue factors affecting

metropolitsn bus drivers, A Journal of Prevention, Assessment and Rehabilitation, 32(1),S:5-10

49. Veries D. J, Michielsen H. J, Heck G. L. V, Assessment of fatigue among working

people: a comparison of six questtionnaires, Occup Environ Med,60, 2003, S:10-15

50. Jakosson, U., Hallberg, R.I., Pain and quality of life among older people with

rheumatoid arthritis and/or osteoarthritis, Journal of Clinical Nursing,2002,11, S:430-443

51. Bilgici A., Akdeniz O., Güz H., Ulusoy H., Fibromiyalji Sendromunda Depresyon

ve Sosyal Uyumun Rolü. Eğitim. Türkiye Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon

Dergisi.2005, 51(3), S:98-102

52. Martin W, Alarcos C, Pedro C, Gerold S, Physical disability due to musculoskeletal

conditions, Best Practice & Research Clinical Rheumatology, 2007, S: 167-190

53. Yi S, Jinn-Tsai W, Developing effective proffesional bus driver health programs,

Accident Analysis and Prevention 43, 2011, S; 2093-2103

54. Alexander C. M, Stress-related musculoskeletal pain, Best Practice and Research Clinical Rheumatology Vol. 21-3, 2007, S;2007

55. Wells, K.F. & Dillon, E.K. (1952). The sit and reach. A test of back and leg

(44)

EKLER

EK-1

Lütfen aşağıdaki soruları eksiksiz cevaplayınız.

Adı Soyadı: ... Doğum Tarihi: ... Boy: ...

Kilo: ... İletişim: ... Kaç yıldır Şoförlük yapıyorsunuz: ... Haftada kaç gün çalışıyorsunuz: ... Günde kaç saat çalışıyorsunuz: ... Günde kaç saat dinleniyorsunuz: ... Herhangi bir hastalığınız var mı:

HAYIR EVET...geçirdim. Herhangi bir ameliyat geçirdiniz mi:

HAYIR EVET...ameliyatı geçirdim. Herhangi bir trafik kazası geçirdiniz mi

HAYIR EVET...kazası geçirdim. Evli misiniz.

HAYIR EVET Kaç çocuğunuz var:

1 2 3 4 5 ve üzeri Çocuğum yok. Eğitim düzeyiniz

İlköğretim lise üniversite ve üzeri Sigara alışkanlığı

HAYIR EVET ... yıldır içiyorum. Günde ... paket içiyorum. İşte karşılaştığınız en önemli problemler nelerdir?

EK-2

POSTÜRAL ANALİZ

OTURMA AYAKTA DURMA

SERVİKAL LORDOZ SERVİKAL LORDOZ

ARTMIŞ - NORMAL - AZALMIŞ ARTMIŞ - NORMAL - AZALMIŞ TORASİK KİFOZ TORASİK KİFOZ

ARTMIŞ - NORMAL - AZALMIŞ ARTMIŞ - NORMAL - AZALMIŞ

LUMBAR LORDOZ LUMBAR LORDOZ

ARTMIŞ - NORMAL - AZALMIŞ ARTMIŞ - NORMAL - AZALMIŞ

OMUZ POZİSYONU OMUZ POZİSYONU

RETRAKSİYON - NORMAL - PROTRAKSİYON RETRAKSİYON - NORMAL - PROTRAKSİYON EL KAVRAMA GÜCÜ GASTRO-SOLEUS KAS GÜCÜ

(45)

KISALIK TESTLERİ GONYOMETRİK ÖLÇÜM

OTUR-UZAN TESTİ CM…...

HAMSTRİNG:... LUMBAL FLEKS ... GASTROSOLEUS:... LUMBAL EXT ... KALÇA FLEKSÖR:... LAT FLEKS ... GÖVDE HİPEREKSTANSİYONU:...

EK-3(a)

Boynunuzda son bir hafta içinde hissettiğiniz en şiddetli ağrıyı işretleyiniz.

(0)Hiç Ağrı Yok Dayanılmaz Ağrı(100)

Sırtınızda veya belinizde son bir hafta içinde hissettiğiniz en şiddetli ağrıyı işretleyiniz.

(0)Hiç Ağrı Yok Dayanılmaz Ağrı(100)

Omzunuzda son bir hafta içinde hissettiğiniz en şiddetli ağrıyı işretleyiniz.

(46)

EK-3(b)

AŞAĞIDAKİ VÜCUT HARİTASINDAN EN ÇOK AĞRI ÇEKTİNİZ

YERLERİ İŞARETLEYİNİZ.

Lütfen aşağıdaki şekil üzerinde nerelerde ağrı hissetiğinizi işaretleyiniz. Eğer ağrınız derinde ise D, yüzeyde ise Y harfini işaretlediğiniz yerin yanına yazınız Şayet ağrı hem derinde hem de yüzeyde ise işaretlediğiniz yerin yanına DY yazınız

Şekil

Tablo 1. Çalışma Grubunun Demografik Özellikleri.
Tablo 2: Yaş Gruplarının Dağılımı.
Tablo 4:  Yaş Gruplarına Göre El Kavrama Güçleri.
Tablo 6: Otur-Uzan Testi Sonuçları
+5

Referanslar

Benzer Belgeler

備急千金要方 針灸 -腹第三行十二穴遠近法第八 原文 不容,在幽門旁各一寸五分,去任脈二寸,直四肋端, 相去四寸,

Since January 2020 Elsevier has created a COVID-19 resource centre with free information in English and Mandarin on the novel coronavirus

Dinlenme sırasında A bandı nın orta kısmı kenarlara oranla daha açık renkte dir. Çünkü A bandı nın ortasındaki ince filamentler birleşmemekte dir... Kas –

Hastane çalışanlarında yapılan anketimizin sonu- cuna göre işe bağlı olarak görülen sırt ve üst ekstemi- te ağrıları sırasıyla en çok boyun, sırt, omuz, el-elbileği ve

Hasta bakıcıların mesleki açıdan kas iskelet yaralanmarına yatkın bir meslek grubu olduğunun farkında olunması ve depresyon, ağrı şiddeti, fonksiyonel durum,

Çiftçilik uğraşlarına göre karşılaştırıldığında, bahçecilikle uğraşan bireylerin bel ağrısı yaşama olasılığı hayvancılıkla uğraşanlara göre 2,41 kat, kadın

ALÇI BAKIMININ SAĞLANMASI • Flaster alçı 24-48 saatte kurur ; bu nedenle, alçıyı mümkün olduğu kadar avuç içinde ve nazikçe

Asistan hekimler ile uzman ve öğretim üyesi olan hekimler karşılaştırıldığında asistan hekimlerin haftalık çalışma saati daha uzun, psikolojik stres düzeyi