• Sonuç bulunamadı

Uzun süreli azathiopürin tedavisi sonrası görülen erüptif melanositik nevüs olgusu

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Uzun süreli azathiopürin tedavisi sonrası görülen erüptif melanositik nevüs olgusu"

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Olgu Sunumu / Case Report doi: 10.5606/fng.btd.2016.037

FNG & Bilim Tıp Dergisi 2016;2(3):208-210

Uzun süreli azathiopürin tedavisi sonrası görülen

erüptif melanositik nevüs olgusu

Zahide Eriş Eken,1 Banu Taşkın,1 İlker Yazıcı,2 Başak Namdar Çelikkan,3 Ömer Çay,1 İpek Çoban,4 Fatmagül Kuşku Çabuk,4 Sibel Alper1

1İstanbul Bilim Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı, İstanbul, Türkiye

2İstanbul Bilim Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Anabilim Dalı, İstanbul, Türkiye 3İstanbul Florence Nightingale Hastanesi Pediatri Bölümü, İstanbul, Türkiye

4İstanbul Bilim Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı, İstanbul, Türkiye

Geliş tarihi: 14 Temmuz 2016 Kabul tarihi: 05 Ağustos 2016

İletişim adresi: Dr. Zahide Eriş Eken. İstanbul Bilim Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı, 34394 Şişli, İstanbul, Türkiye. Tel: 0212 - 375 65 65 / 5647 e-posta: zahideeris@gmail.com

ABSTRACT

In this article, we report a 27-year-old female patient who treated with immunosuppressive drugs for otoimmun hepatitis in her childhood, has eruptive melanocytic naevi.

Keywords: Dermoscopy; eruptive melanocytic naevi; immunosuppressive therapy; melanoma.

A case of eruptive melanocytic naevi after long-term azathioprine treatment

ÖZ

Bu yazıda, otoimmün hepatit tanısı ile çocukluk döneminde aralıklı olarak immünsüpresif tedavi görmüş erüptif melanositik nevüsleri olan 27 yaşında, bir kadın hasta sunuldu.

Anahtar sözcükler: Dermoskopi; erüptif melanositik nevüs; immunsüpresif tedavi; melanom.

Erüptif nevüsler nadir görülen ve multipl mela-nositik nevüslerin hızlı bir ekilde belirmesiyle oluan bir fenomendir. Erüptif benign melanositik nevüslerin patofizyolojisi halen bilinmemektedir. Balıca üç grup hastada olumaktadır, bunlar; sis-temik immünsüpresif tedavi gören hastalar, büllöz kütanöz hastalıkları olanlar ve melanositik sti-mülasyon yapan ilaç kullanan hastalardır. Ayrıca böbrek nakil hastalarında, malignitesi olanlarda ve edinsel ba¤ııklık yetmezli¤i sendromu (AIDS) hastalarında da görülmektedir.

OLGU SUNUMU

Altı yaından itibaren otoimmün hepatit tanısı ile aralıklı olarak sistemik azathiopürin ve

zaman zaman sistemik kortikosteroid tedavisi almı olan ve kozmetik nedenle Dermatoloji Poliklini¤imize bavuran 27 yaında kadın hasta, ergenlik ça¤larından itibaren nevüsle-rinin arttı¤ını bildirdi. Hasta yapılacak ilem hakkında bilgilendirildi ve bilgilendirilmi hasta onamı alındı.

Bilgisayarlı dermoskopi ile yapılan muayenede, hastada 100’den fazla melanositik nevüs tespit edildi. Nevüsler özellikle ba-boyun, ön ve arka gövde ve üst ekstremitede yo¤un olarak bulunmak-taydı. Dermoskopik de¤erlendirmede bu nevüsle-rin pek ço¤unda asimetri, sınır düzensizli¤i, renk de¤iikli¤i, çok sayıda globüller ve düzensiz a¤ yapısı gözlendi.

(2)

209

Uzun süreli azathiopürin tedavisi sonrası görülen erüptif melanositik nevüs olgusu

Hastanın en üpheli nevüslerinden sekiz adet eksizyonel biyopsi yapıldı (ekil 1). Patoloji sonuç-larına göre alınan üpheli biyopsilerde mela-nom gözlenmedi. Patoloji sonuçları; junctional, compound ve dermal nevüs olmak üzere benign lezyonlar olarak de¤erlendirildi (ekil 2).

TARTIMA

Erüptif nevüslerin oluumunda üç hipotez üze-rinde durulmutur.

Erüptif nevüslerin oluumunda üç hipotez üze-rinde durulmutur. (i) Bazı yazarlar immünsüpresif hastalarda gelien immün mekanizmanın deri üzerindeki etkileri oldu¤unu savunurken, (ii) bazı yazarlar nevüs hücrelerinde geneti¤in de rol oyna-yarak immünsüpresyonda aktive edici oldu¤unu savunmu, (iii) bazıları da bu tür nevüslerin hızlı geliiminde ilaçların indükleyici oldu¤u savunul-muvlardır.[1]

Melanoma geliiminde ve balangıcında BRAF mutasyonunun geliimi iyi bilinmektedir. Yüzde

50’den büyük kütanöz melanomlarda BRAF V600E mutasyonları saklı bulunmaktadır. Mutant BRAF melanoma progresyonunu Ras/Raf/MEK/ ERK MAPK (mitogen activated protein kinase) yola¤ını etkileyerek melanomu ilerletmekte ve hücre ço¤almasını artırarak invazyon ve sa¤kalımı etkileyerek, onkojenik fenotip melanomaya katkı-da bulunmaktadır.[2,3] ‹lginç olarak, BRAF

mutas-yonu melanoma geliiminin erken evresine katkı-da bulunurken, %80’den fazla benign nevüslerde BRAF V600E mutasyonu da gözlenmektedir.[4]

Bu paradoks (melanositik nevüslerde olan BRAF V600E mutantının melanomaya ilerlememesi) 2006’da tümör supresör p16 ve beta galaktozi-daz belirtecinin yüksek olmasına ba¤lanmıtır.[5,6]

BRAF V600E’nin aırı ekspresyonu primer insan melanositlerinde hücre ço¤almasını bozmaktadır.[6]

Spitz nevüslerde (melanoma ile karıabilmekte) ise MAPK aktivitesi fazla, fakat hücre ço¤alması düüktür.[7]

Bir çalımada erüptif melanositik nevüs takibi yapılan ve 6-merkaptopürin kullanılan hastaların

(3)

FNG & Bilim Tıp Dergisi

210

takip eden be yılda analiz edilen melanosit geno-mik DNA’larında; BRAF V600E mutasyonları %85 oranında tespit edilmitir.[8]

Tiopürinlerin reaktif oksijen metabolitleri üze-rinden fotosensitivite aktörü olarak rol oynadı¤ı bilinmektedir. 6-merkaptopürin ve ultraviyole (UV) radyasyonun sinerjik etkiyle BRAF mutas-yonunun oranını artırdıkları düünülmektedir. Bu nedenle tiopürin tedavi alanların UV maruziyetin-den korunmaları önerilmektedir.[9]

‹mmünsüpresif tedaviler, azathiopürine, predni-solon, sistemik ajanlar (etanercept, infliximab vb.) ve sistemik kemoterapi çocukluk ve genç erikinlik ça¤ında çok sayıda hızlı displastik olabilen mela-nositik nevüs artıı ile birlikte görülebilmektedir. Multipl nevüsler (yaklaık >120 nevüs), melanoma oluumunda artmı risk faktörüdür. Sonuçta bu tür nevüslerin do¤ası halen belirsiz oldu¤undan melanom açısından erüptif melanositik nevüsleri olan hastaların belli aralıklarla dermoskopik takibi gerekir.

Çıkar çakıması beyanı

Yazarlar bu yazının hazırlanması ve yayınlanması aamasında herhangi bir çıkar çakıması olmadı¤ını beyan etmilerdir.

Finansman

Yazarlar bu yazının aratırma ve yazarlık sürecinde herhangi bir finansal destek almadıklarını beyan etmilerdir.

KAYNAKLAR

1. Belloni Fortina A, Piaserico S, Zattra E, Alaibac M. Dermoscopic features of eruptive melanocytic naevi in an adult patient receiving immunosuppressive therapy for Crohn’s disease. Melanoma Res 2005;15:223-4.

2. Smalley KS. Understanding melanoma signaling networks as the basis for molecular targeted therapy. J Invest Dermatol 2010;130:28-37.

3. Gray-Schopfer V, Wellbrock C, Marais R. Melanoma biology and new targeted therapy. Nature 2007;445:851-7.

4. Pollock PM, Harper UL, Hansen KS, Yudt LM, Stark M, Robbins CM, et al. High frequency of BRAF mutations in nevi. Nat Genet 2003;33:19-20.

5. Michaloglou C, Vredeveld LC, Soengas MS, Denoyelle C, Kuilman T, van der Horst CM, et al. BRAFE600-associated senescence-like cell cycle arrest of human naevi. Nature 2005;436:720-4.

6. Gray-Schopfer VC, Cheong SC, Chong H, Chow J, Moss T, Abdel-Malek ZA, et al. Cellular senescence in naevi and immortalisation in melanoma: a role for p16? Br J Cancer 2006;95:496-505.

7. Maldonado JL, Timmerman L, Fridlyand J, Bastian BC. Mechanisms of cell-cycle arrest in Spitz nevi with constitutive activation of the MAP-kinase pathway. Am J Pathol 2004;164:1783-7.

8. Sekulic A, Colgan MB, Davis MD, DiCaudo DJ, Pittelkow MR. Activating BRAF mutations in eruptive melanocytic naevi. Br J Dermatol 2010;163:1095-8. 9. John JK, Smalley KS. Identification of BRAF

mutations in eruptive melanocytic nevi: new insights into melanomagenesis? Expert Rev Anticancer Ther 2011;11:711-4.

Referanslar

Benzer Belgeler

11 Nefrotik sendromlu vakaların %85-90’ında steroid tedavisine yanıt alınır (steroid sensitif nefrotik sendrom, SSNS) ve bu hastaların uzun dönem prognozları

Sklerodermalı hasta grubu ile sağlıklı kontrol grubu karşılaştırıldığında tüm T-reg hücrelerin düzeyleri istatistiksel olarak anlamlı olacak şekilde hasta grubunda

Kalkan: Savaşçıların kılıç, ok, mızrak darbelerinden korunmak için kullandıkları siper demektir.. Temren: Mızrak, ok gibi aletlerin ucundaki sivri

GÜNAY İ., ÖCAL I., PELİT A., ÇİÇEK F., TAŞTEKİN B., Assadollahianbonab S., Yükseköğretim Kurumları Destekli Proje, Pulslu Manyetik Alanın Aort Vasküler Düz Kas

Teknesyum (Tc99m) perteknetat tiroid sintigrafisi (TS) ve radyoaktif iyot tutulum testi (RIU), bu amaçla yaygın olarak kullanılan yöntemlerdir.. Bu derlemenin amacı, bilimsel

HeartW are Co ntinuo us flo w left ventricular assist device early mo rtality predicto rs HeartW are Co ntinuo us flo w left ventricular assist device early mo rtality predicto rs

Türkiye Klinikleri Aile Hekimliği Özel Dergisi, ss.97-105, 2019 (Diğer Kurumların Hakemli Dergileri) II.. Ho w do the psycho so cial facto rs affect blo o d pressure in patients

Tüm EUS değerlendirmelerinde stromal ya da gastrointestinal stromal tümör (GIST) düşünülmüş olup 14 (%38,8) vakada bu sonuç patolojik olarak doğrulanmıştır.. İİAB