• Sonuç bulunamadı

Halk Oyunlarımızın Gelişmesinde Derneklerimizin Yeri ve Önemi Ahmet Çakır

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Halk Oyunlarımızın Gelişmesinde Derneklerimizin Yeri ve Önemi Ahmet Çakır"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

HALK OYUNLARIMIZIN GELİŞMESİNDE

DERNEKLERİN YERİ VE ÖNEMİ

Gönlibn bu güzide derneklerimizin bir federasyon kurarak bir çatı altında toplanmaları ve devlet desteğini de alarak hizmeti daha iyiye daha güzele götürmelerini ister.

Ahmet

Ü lk em izd e ilk d e fa 1 K asım 1927 y ılın d a A n k a r a ’d a A n a d o lu H alk B il­ g isi D ern eğ i k u ru lm u ştu r'. Bu d e r ­ n e ğ in k u ru lm a sıy la b a şla y a n fo lk lo r fa a liy etle ri g ü n ü m ü z e k a d a r ay n ı g a ­ ye, a y n ı d u y g u v e h e y e c a n la d ev am ed e re k gelişm iş, b u g ü n sa y ıla n b in ­ lere v a r a n d e rn e k le r k ü ru lm u ştur.

îsh a k R efet, (Işıtm an ) Z iyaettin F ahri (F m d ık o ğ lu ) v e İhsan M ahvi2 g ib i T ü rk a y d ın la rı b ir a ra y a g elerek k u rd u k la rı b u d e m e k le T ü rk fo lk lo ­ r u n d a k u ru m la şm a n ın ilk toh u m u atıl­ m ış olm ak ta d ır. S o n ra la rı b u toh u m filizle n e re k m e y v e le rin i v e rm e y e başla­ m ıştır. K u ru lan b u d e r n e k h e r n e k a ­ d a r h alk o y u n la rım ızla ilg ile n m em iş­ se de ilk k u ru la n d e m e k olm ası b a k ı­ m ın da n ö n em arzetm ektedir.

D e rn e k le r g e n çle rim iz in b oş z a ­ m a n ların ı en iy i v e en y a ra rlı b ir şe­ k ild e d e ğ e rle n d irm e le rin i sağlayan , m illi b irlik ve b era b erlik d u y g u la rım ı­ zın g elişm esin d e ön e m li k atk ıla rı b u ­ lunan T ü rk h a lk o y u n la rın ı araştırıp geliştiren , g e n ç le r im iz e ö ğ re te re k y u rt sa th ın d a sev ilip y a y ılm a sı v e y u rt d ı­ şın d a ta n ıtılm a sın d a ç a b a g ö ste ren b i­ re r k ü ltü r y u v a m ız olm u şlardır. fe s ö r M . N. H ıd ırov ta ra fın d a n n eşre h a zırla n a n b ir n ü s h a bu lu n m ak tad ır. P r o fe s ö r M . N. H ıd ıro v ta ra fın d a n ne§- re h a zırla n ıp sözb a şı y a zıla n ve fo lk ­ lo r c u H. H a n o v ’u n red a k te ettiği bu n ü sh a şim d iy e k a d a r y a y ın la n m a m ış­ tır.

«O ğ u zn a m e »y le o k u y u cu la rım ız 1950 y ılın d a e d e b iy a tç ı âlim le rim iz B. A.

ÇAKIR

T ü rk fo lk lo r u n u n b ilh a ssa h alk m ü ziğ i v e oy u n la rı b ö lü m ü n ü araştırıp geliştirm ek , g e n çlerim iz e ö ğ reterek y u rt için d e y ay ılm a sın ı, y u rt dışın da tan ıtılm asın ı sa ğ la m a k a m a cıy la ü lk e­ m izd e k u ru lm u ş bu lu n an dern ek lerin , son y ılla rd a fa a liy e tlerin i g id e re k y o ­ ğ u n b ir şek ilde sü rd ü rm ele ri se v in d i­ ricid ir. B ilhssa d e m e k le rim iz in y ılla r ­ d a n b e r i d ü n y a n ın çeşitli ü lk elerin d e d ü zen len m ek te ola n u lu sla ra ra sı fe s ­ tiva l v e şen liklerd e ü lk em izi ba şa rı ile tem sil etm eleri v e y a rışm a la rd a d e ­ v a m lı d e re ce y e g ire re k m a h a llî basın v e y a y ın o r g a n la rın d a ü lk em iz d en ö v ­ g ü ile ba h sed ilm esi b iz le r iç in ve T ü rk iy e iç in iftih a r vesilesi olm uştur. Bu çaba v e b a şa rıla r g e rçe k te n ö v ü l­ m e y e d eğ erd ir.

D ern ek lo k a lin in kirasın ı ü y e le r ­ d en top la n a n aid a tla rla ö d e m e y e ç a lı­ şan, k ıy a fetle rin in y en i y a p ım ı v e orıa- rım ın ı isted iğ i b içim d e y a p a m a y a n , en strü m an ü cretin i a stro n om ik ra k a m ­ la ra r a ğ m e n v e rm e y e g a y re t eden, k o ­ n u t fon u , b e le d iy e le rle ilg ili afiş, ilan, ru su m h a r çla rla ceb e lleşen , y e te rli se­ v iy ed e ö ğ re tici elem a n b u la m a y a n ve en ön em lisi sa ğlık lı ça lışm a y e ri bu -G a rrıy e v ve M. K ö se v ta ra fın d a n y ü k ­ sek m ek tep lerin ö ğ re n cile ri için h a zır­ lanan «T ü rk m en E d eb iy atın d a n H res- to m etiy e X V III A sır» isim li eser v a ­ sıtasıy la tanıştılar. Bu eserd e A n d e- lip ’in O ğ u zn a m esin in ta m a m ı değ il, o n ­ d a n b a zı b ö lü m le r y e r alm ıştır. Bu, b izd e «O ğ u zn a m e »n in ilk n e şri olm u ş­ tu r (Devamı 6. Sayıda)

(2)

lamayan ancak haftada bir gün bir bodrumda çalışan, ekonomik ve tek­ nik problemleri olan bu kültür yuva­ larımız ,her türlü eleman, araç ve ge­ reçlerle donatılmış devlet desteğiyle sıhhi ortamlarda çalışan yabancı top­ luluklar karşısında dünya birinciliğini almaktadırlar. Ülkemizde kurulan folk­ lor konulu derneklerimizin

%

90’ı halk oyunları ile ilgilenmektedir, geriye ka­ lan % 10’u ise yalnız halk edebiyatı ve halk müziği ile ilgilenmektedir.

Derneklerimizin, Türk halk oyun­ larının bugünkü seviyesine ulaşmasın­ da büyük katkıları olduğu bir gerçek­ tir. Hemen hemen her ilimizde çeşitli adlarla kurulan (Folklor, Turizm ve Folklor, Kültür ve Turizm vbg.) der­ nekler, yörelerinde köy köy, kasaba ka­ saba dolaşarak halkın oynadığı oyun­ ları ve müzikleri belli bir disiplin al­ tına almışlardır. Sahne kurallarına gö­ re oyunları belli bir sıraya ve belli bir sisteme oturtmaya çalışmışlar, ancak oyunları düğünde .nişanda, sıra gez­ melerinde, ferfem e toplantılarında ve çeşitli eğlencelerde oynandığı gibi sah­ neye koymamışlardır. Fazla figür tek­ rarından arındırmış kaç kez yapılma­ sı gerektiğini, figürlerin sırasını, oyun­ ların müziklerini seyrine göre belli bir akış içinde sahnede sergilenmesine ça­ lışmışlardır. Oyün, müzik ve kıyafet unsurunu iyi bir organize içinde kul­ lanmaya özen göstermişlerdir. Zaman içinde yöre gençlerine öğretilen oyun­ lar sahneye konduktan sonra halk ta­ rafından da sevilmeye başlanmış ve halk oyunları gençlerimiz arasında yaygınlaşıp itibar görerek saygınlık ka­ zanmıştır. tilerimizde usta çırak iliş­ kisiyle oyunları öğrenen gençlerimiz zamanla ustalaşmışlardır, daha son­ raları gerek tahsilleri gerek işe ve ge­ rekse diğer nedenlerle büyük şehirle­ rimize yerleşmişlerdir. Bu yerlerde faa­ liyet gösteren demeklerin bünyesine girerek kendi illerinin oyunlarını öğ­ retmeye başlamışlardır. Oyunlarımız

usta çırak usulü ile öğretilerek gün­ den güne çığ gibi büyümüş yurt sat­ hına yayılmış itibar görmüş ve sah­ ne sanatları içindeki yerini almışlar­ dır. Eski adıyla Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığımızın düzenlediği halk oyunları yarışmalarına katılan 6.000 okulda 1989 rakamına göre faa­ liyet gösteren ve bizzat gösteriye ka­ tılan kişi sayısı 843.765’dir3. Bu sa­ yıya demeklerimizde faaliyet gösteren kişileri de katarsak halk oyunları ile uğraşan kişilerin sayısı milyonu geçe­ cektir.

İşte demeklerimiz sayesinde usta- çırak tekniğiyle öğretilerek halk oyun­ larımız belli bir seviyeye ulaşmış, kay­ bolmaktan, yok olmaktan kurtulmuş, ata mirasına sahip çıkmak gelecek ne­ sillere aktarılmasını sağlayarak tarihi bir görevi yerine getirmişlerdir.

Bütün dünya ülkeleri, halk oyun­ larını bir kültür unsuru olarak ele al­ mış bilimsel bir metotla araştırarak oyunlarını sahneye aktarmışlar ve halk oyunlarını, ülkelerinin tanıtımında bir propaganda aracı olarak kullanarak di­ ğer ülkelerle sıcak ilişkilerle dostluk­ lar kurmaya çalışmışlardır.

Ekonomik ve teknik problemlerle karşı karşıya kalan yukarda bahsetti­ ğim faaliyetlerini üstün gayretleriyle gerçekleştiren bu kültür yuvalarımızın halk oyunlarımıza yaptığı ana hizmet­ ler karşısında onları takdirle yadet- meyi bir borç olarak görüyorum.

Gönlüm, bu güzide derneklerimi­ zin bir federasyon kurarak bir çatı altında toplanmaları ve devlet deste­ ğini de alarak bu hizmeti daha iyiye daha güzele götürmelerini ister. 1 Şerif Baykurt: Türkiye’de Folklor, Ankara 1976 Kalite Matbaası 75-76. S. 2 a.g.e.

3 Bu bilgi Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı Gençlik Hizmetleri Ge­ nel Müdürlüğünden alınmıştır.

Referanslar

Benzer Belgeler

Fayda başlıklarında görülen konular güzel ses hakkında hadislerle başlar, daha sonrasında güzel ses, müzik tanımları, pestlik ve tizlik oluşumu, on iki devir/makam,

[r]

yüzyılda Arapça olarak yazılan, örnek metinlerin Türkçe olarak verildiği ve Türk kül- tür tarihinin en eski ve değerli yazılı kaynağı olan bu eserde hiçbir

“Kabuğu giderilmiş sadece zarı bulunan bir yumurta %20’lik sükrozlu suya bırakıldığında, yumurtanın içine şeker girer ve bir süre sonra yumurta dibe çöker”

Using dithiocarbamates as very suitable colloid precipitate collectors for trace element separations from aqueous solutions with different water hardness, it was found

The purpose of our research is to find out the content of nitrates in different kinds of food products (vegetables, milk products and dietetic products) by enzymatic method -

Dairenin içerisin- deki taşı hangi oyuncu vuramazsa o ebe olur veya yassı taşı almaya gelirken ebe, gelen oyuncuya dokunursa o oyuncu ebe ile yer

A lt katı ve terası kafe, üst katı ise konferans, konser, ve kokteyl salonları olarak kullanılacak olan köşkün terası, Boğaz’ı en güzel açıdan alıyor..