• Sonuç bulunamadı

Şiirin diliyle söylemek

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Şiirin diliyle söylemek"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

D Ö R T

TT- 67 6 3¿ (

A

s ljS f,

POLİTİKA VE ÖTESİ'

--- MEHMEI) KEMAL_____ ,

Şiirin d iliy le söylem ek

Şair Behçet Necatigil'i ne zaman düşünsem, ağzında yanık bir sigara, gözlükleri burnunun ucuna kaymış, ba­ kışları dalgın görünür. Çoğu şairde rasladtğım, iki ka­ deh içince kabı kabına, içi içine sığmayan o delişmen­ likten İz yoktur. Bir durmuş oturmuşluğu vardır. Belki de bundan olacak, öğretmenliğinden değil, çoğu kişi ona «Hoca» der.

Yıllar ötesinden gelen bir tanıştığımız olduğunu sanıyorum. Kendi kendime, «Kaç yıl oldu?» diye sorsam, yanıtı, «Bir otuz yılı geçti» olabilir. Cahit Külebi’yi ya da Sabahattin Kudret’l. Oktay Akbal’ı ya da Naim Ti- rali’yl ne zaman tanımışsam, Behçet Necatiğil'I de o yıllarda tanımışımdır.

Gençliğimizde İstanbullu AnkaralI sanatçı olmak vardı. İlk yazdıklarımız belki aynı dergilerde yayınlanır­ dı ama, birbirimizi sadece dergide çıkan adlarımız­ dan bilirdik. O kadar da azdık kİ o zamanlar. Çoğunun odını unuttuğum dergilerde birbirimiz İçin yazar, birbi­ rimiz için okur gibiydik. Bundan olacak Behçet Necatl- gil, «insan bazan o kadar yalnızdır» diyor. Evet, insan yazarken de, okurken de yalnızdır. Ne kadar çok yazar, ne kadar çok okursa öylesi çoğalır.

Behçet Necatlgil, cağımızın bazı ozanları gibi şiire farfara ve gürültü ile girmemiştir. Şiir saltanatının yolcu­ luğuna sessiz sedasız çıkmış, şimdi oturduğu tahta ses­ siz sedasız oturmuştur. Sanıyorum, hemen her yıla dü­ şen bir şiir kitabı vardır. Kitapları raflar dolduran bir şair gürültüsünü hiç bir zaman çıkarmamıştır. Sana­ tın ona özgü, en kuytu köşesinde, en has balını kovanı­ na doldurmuştur.

Ne yapmıştır şiirimizde Behçet Necatlğil? Bütün ki­ taplarını açsam, okusam, başından sonuna doğru blrbl- riyle karşılaştırsam, gene de altından kalkamam. Bu edebiyat tarihçisinin işi olmalıdır. Ben şair Behçet Ne- catigil'e hep bir şair gözüyle bakmışımdır. Kıskanılacak bir şair midir? Ama yaptıklarına alıcı gözle bakıldığın­ da kıskanılacak çok yara vardır. Edebiyatı hem çılgın­ ca sevmiş, hem de her dalına el açmıştır. Bir ömre sığ­ dırılan bunca emek kişiyi olduğu yerde komaz, yüceltir. Kendini edebiyata vermiş çok kişiye rastamışımdır ki «Haca» nın öğrencileri olmuştur. Kendi kendini «inşa» ederken bir edebiyatçı zincirinin halkalarını da birbi­ rine bağlamış mutlulardandır. Kimseyi taklit etmediği gi­ bi, taklitçisi de olmadı sanıyorum. Eskilerin deyimi ile «nev'i şahsına münhasır» bir ozandır. Kişiliğini bütün

etkinlerden sıyırıp bir dorukta koruyabilmek az şey midir? Ne tad aldım şiirlerinden, diye düşünüyorum. Ta­ dım bir çırpıda veren şiiri hiç bir zaman denemedi. Yü- rüye dura, oturo kalka giden bir şiirin emekçisidir. Eğer tadını almak istiyorsanız, okuyacak, bırakacak, sonra yeniden ele alıp okuyacaksınız. Derinliği derin bir kuyu gibi göz alışmadan görülmez.

Sözcükler elinde tılsımlı birer taştır. Onlan dizer, bozar, yeniden dizer bir bileşime varır. İçinden, «Hah, şim­ di oldu» demişse, olmuştur. Yeni şiirimize eski şiirimizin İçinden çıkarak erişmiştir. Ondan oıacak sözcüklerle oy­

nar.

Zehî bârl kİ İÛ’bet hane-1 sun’unda halkeyler

i Hezaran dilber-i mevzun, hezaran duhter-l hasna. Son yayımladığı «Beyler» adı kitabından buraya bir şiirini almak istiyorum. Adı: Hangi Hon Onun İrili ufaklı dizelerle yazdığı bir çok şiirlerin özsuyu bu örnekte gö­ rünüyor. Bir şiirden bir çok şiir de olabilir Hep beraber okuyalım bakalım üstad adına şöz denilen teırrı» nere­ lerden dolandırarak nerelere getirmiştir?

O zaman kİ o hongi hanları arasam Buldum desem de bulamam ki. Bir saksı kocaman ve devetabanian Gibi siste bir çara saliasam

içerden gelen ses dışardan duyamam M. Duydum desem de bir aldanış bir sanı

Derinden uğultular kalabalık olmalı Her kim geliyor seslerden anlamam ki Artan ayazda açılsa bile kapı

Doluysa içerisi bir de ben kalamam ki. Hem beni o telaşta alırlar mı içeri Gene düşmek yollara yalnız neyle gitmeli Çürük çarık pek de çabuk eskidi

Bulamam yenisini bulsam da alamam ki. Su fena gecede sarpo sarmış bir yol Dinlenmek belki biraz sundurmada Yalnız bilmek isterdim bu geldiğim hangisi

Daha önce kaldığım hanlardan hangi han kİ? Her sanatın bir anlatım aracı vardır. Buna genellikle dil diyoruz. Dil diyince resmin, musikinin, heykelin, şiirin dilinden söz edebiliriz. Hepsinin birer dili var da, şiirin dili daha değişiktir. Her şair uzun yılların deneyinden geçtik ten sonra kendi şiirine kendi dilini bulur. Bu şiirin dili olduğu kadar şairin de öz dilidir. Şair bu dili kendi ya­ ratır.

Behçet Necatlgil, okuduğumuz bütün şiirlerinden çı­ karıyoruz ki, önce kendine özgü bir şiir dili aramış, uzun çabalardan sonra da bulmuştur, işte adı Beyler olan ki­ tapta Behçet Necatlgll in bu dil bulgusuna ve olgusuna tanıklık ediyoruz.

Şiir için, bir zamanlar, «her şeyden önce musiki» diyenler gibi, «her şeyden önce dil» diyenler de haklıdır.

Bu akşam ne garip sözcük Sanki ilk duydum yadırgıyorum: Akşam. Bilmem bulur muyum Yollara baksam?

Necatigll, şiiri sözcüklerle yazıyor: sözcükler biraya gelince de onun dili çıkmıyor mu ortaya ha. siz ne der­ siniz?

Referanslar

Benzer Belgeler

Öte yandan incelenen problemin biri diğeriyle ilişkili alt problemlere ayrılabilme özelliğini taşıması ya da bir problem için geliştirilen karar modelinin,

Önceleri ekonominin ihtiyacı olan paranın basımı ve dağıtımı, merkez bankalarının tek ve en önemli görevi olarak kabul edilmekteydi.. Bu işlev

Baki Ayhan şiirinde açılma; dış dünyaya dönük değil, daha çok iç dün- yaya dönüktür.. Gerçekliği gerçek-dışı ile yer değiştiren temel çıkış noktası

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Sekreteri Kasım Gülek, Kore savaşının ilk günlerinde Cumhuriyet gazetesine verdiği beya- natında, Kore diliııin Türk diline

Bu satırlarda sık sık tarım politikalarımızın hatal ı olduğundan, daha doğrusu tarım politikamız olmadığından söz ediyorum.. Benim gibi kırklı yaşlarını sürmekte

duğu yapay dilin önemini vurgulamakla eştir. Üstelik bu, sadece şiirlerde değil, fakat hikaye ve romanlarda da köklü bir değişmenin aracı olarak kullanıma yol

A nesteziden sonra bilincin yerine gelmesi temel olarak, anestetiğin vücuttan uzaklaştırılması ve beyindeki elektriksel etkinliğin giderek anestezi öncesindeki haline gelmesi

Bu ilgiden cesaret alarak ve bilginin de bir an önce okuyucu ile bu- luşması arzusu ile 2021 yılından itibaren dergimizin yılda dört sayı (Şubat, Mayıs, Ağustos ve