• Sonuç bulunamadı

Başlık: NİĞDE YÖRESİ SIĞIRLARINDA BULUNAN BİT (ANOPLURA VE MALLOPHAGA) TÜRLERİYazar(lar):TOPÇU, AydınCilt: 46 Sayı: 1 DOI: 10.1501/Vetfak_0000000564 Yayın Tarihi: 1999 PDF

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Başlık: NİĞDE YÖRESİ SIĞIRLARINDA BULUNAN BİT (ANOPLURA VE MALLOPHAGA) TÜRLERİYazar(lar):TOPÇU, AydınCilt: 46 Sayı: 1 DOI: 10.1501/Vetfak_0000000564 Yayın Tarihi: 1999 PDF"

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Ankara Ünıv Yeı Fak Oerg 46,51-55. i '.J'.J'.J

NİGDE YÖRESİ SIGIRLARINDA BULUNAN BİT

(ANOPLURA VE MALLOPHAGA) TÜRLERİ

Aydııı

TOPÇUl

Lice (Alloplura and Mallophaga) species oll cattle iıı the Niğde regioıı.

Summary:

A total ol' 290 uJttle ji-om the province ol' Niğde. Tepekiiy. Suzlıcu {[nd Dikifita,~ town were examined/i)r the presence ol' li ce (Anoplum und

Mal!oph{[K{[) between October1996 {[nd Octoberl997. Out ol' 290 wltle, 83

(28.6%) cattle were j(JUnd LO be inl'ested. The distribution ol' 230 fice col!ected

jim71 these animals was j(JUnd to be as j(ı!lows : j()r Mul!ophaKu 103

(447% )Bov;cola hovis. j()r;1noplum 127(55.2%); 85 (36. 9%) Liııogııathus vituli.

28 (/2.J%) Haematopiııus eurystemus. 14(6.0%) Haematopinus tuherculatus

The uııemge numberol'fice perccLftle is 2.70.

This study ı,vas done/i)r thefirst time in Niğde regüm.

Kcy words:

Lice (Anoplum ([nd Mal!ophaKa). species. ('altle, Ni,1[de. Tu rk e\'.

Özet:

t'kim J996 - Ekim

1997

tarihleri amsıııd{[ bir ytl süreyle. Niğde il

merkezi. Tepeköy. Sm.lı('a ve Dikilitaş kas{[balartnda toplam 290 sı/~ır. bit

(Mu!Loph{[g(1 IleAnoplum) yönünden muayene edilmi,~ ve R3 'ünün (%28.6) enj'este

oldukl{[rt bulunmuştur. Bu hayvanl{[rdan toplanan 230 adet bitin türlere Kiire

du{!.ılıınlartnın ise, Mal!ophaKa 103( 44.7% )Bovicola hovis. Anoplum 127(%55.2): 85 ((1036. 9) Liııogııathus vituli. 28 (%12.1) Haematop;,ıus eurystemus. 14

(%6.0). Haematopiııus tuherculatus olduğu anlaştlmıştır. Muayene edilen hayvan

/)a,lII1(/ düşen bit sayısı 2.7 'dir. Bu amştııma ülkemiz.de Ni/~de ve yiiresinde ilk deliı

yafJıln71,I.tlr.

Anahtar

kelimeler:

SI,1[lr, bit (Af/oplum ve Ma!LophaKa). Niğde. Türkiye.

Giriş

Son zamanlarda hayvancılık sektöründeki olumsuz gelişmelere rağmen iilkemizde mevcut sığır sayısı sığır yeti~tiriciliğinin hayvancılık sektörü içerisinde özel bir yeri bulunmaktadır. Devlet İstatistik Enstİtüsü'nün

ı

998 yılı ve-rilerine göre sığır sayısının yaklaşık olarak LO milyon olduğu hildirilmektedir(lI).Slğırlar üze-rinde değişik ıslah çalışmaları yapılmakta ve

ithal edilen yüksek verimli kültür ırkıarı ye-tiştirilmekte ise de, ancak hu faaliyetleri olum-suz yönde etkileyen bazı faktörler de söz ko-nusudur. Bunlar arsında paraziter hastalıklar önemli bir yer tutmaktadır.

Ektoparazitlcrdcn olan bitlcr dünyallin hemen her bölgesinde olduğu gibi iilkemiz hay-vanlarında da yaygm olarak hulunmaktadır (2,4,9,12,14).

(2)

52

Sığırların parazitleri hakkında çeşitli ya-yınlar mevcuttur (S,7,IO,13,IS).Yine bazı araş-tırmalar hu parazitlerin dağılımı üzerinedir (i,3.8, i4 ).Saldana ve ark.(8), koyun ve ke-çilerde hulunan bit türlerinin sığırlarda da ya-şadıklarını kaydetmektedirler. Sloss ve Russel (I O), eveil hayvanlarda tespit ettikleri bit tür-lerini bildirmişlerdir. Emerson ve Whitaker (I), A.B.D.'nin Oregon bölgesindeki memeli bit-lerini araştırarak kayıtlar vermişlerdir. Tuff (13) İnsan ve evcil hayvanlardaki bit türlerinin teş-hisi için gerekli anahtarları vermiştir. Mimioğlu (4), Mönning (S) ve Oytun (7), sığırlardaki bit türlerini ve hunların morfolojik özelliklerini ta-nımlamışlardır. Sayın (9), Ankara ve civarı sı-ğırlarında bulunan Mallophaga vc Anoplura üzerinde sistematik araştırmalar yaparak bit en-kstasyonundan sorumlu bit türlerini ve bun-ların mevsİmsel aktivitelerini belirlerken,

Ha-('nUltopinus eurystenıus, Haematopinus

Iıı!xrcul((tus. Linogl1othus vituli, Solenopotes c((pilloı/ls. Bovieola bovis ve Eumenaeanthus stramineıım türlerinin varlığını saptamıştır. Taşcı ve Topçu (12) ise yaptıkları araştırma ile bu türlerden kanatlı paraziti olan

Eu-meııa((1I1/hus stramineum hariç diğer beş tür

Haemaıopinus cıırystenıus, Haemotopinus

tu-bereulatus, Linognathus vituli, SoloenofJotes c((pillatus ve Bovieola bovis türlerini tespit ede-rek Van yöresi sığırlarında enfestasyon oranının %ô i.ôô olduğunu da kaydetmişlerdir.

Mallophaga ve Anopl ura türleri sığırlarda meydana getirdikleri anemi ve derideki ir-ritasyonlar yüzünden hayvanların sürekli hu-l.urSUZ olmalarına, kaşınma hissinden dolayı de-ride yaralara, mikroplara porantre açılmasına, kıl dökülmesine, derinin yüzeysel tabakalarının kalınlaşması ilc kalitenin düşmesine yol aç-maktadır. Bütün bu olumsuzluklar hayvanların ct ve süt verimlerinin azalmasına ve has-talıklara dispoze bir durum almasıyla da onların <ilümüne sebep olurlar. Bunlara ilave olarak kan emici hitler hayvanlara çeşitli hastalık et-kenlerini de naklederler.

Sığırlarda hulunan ısırıcı bitler (Mal-lophaga) ve emici hitlerin (Anoplura) sis-tematikteki yerleri, Mimioğlu (4), Mönning (S)

ve Tu

tl

(13)' a göre belirlenmiştir.

A.TOPÇlj

Bu araştırma, Niğde ve yöresi sığırlarında enfestasyondan sorumlu olan mevcut bit türleri ve bunların dağılımlarının belirlenmesi ;ıma-cıyla yapılmıştır.

Materyal ve Metot

Ekim i996- Ekim i997 arasında ]\;iğde il merkezi, Sazlıca, Dikilitaş ve Tepekiiy'de ka-sabalarında 290 baş sığır bir yıl süreyle her ay bit yönünden muayene edilmiştir. Hay-vanların derileri üzerinden toplanan hitler, içe-risinde %70'lik alkol bulunan şişelere ko-nularak laboratuvara getirilmiş ve daha sonra aşağıda tarif edildiği gihi şeffaflandırılmıştır: Bitler önce % iO'luk potasyum hidroksit içe-risinde 24 saat tutulduktan sonra, ince ve sivri bir iğne ile karınlan delinmiş, küt uçlu bir ci-simle bastırılarak içerik dışarıya çıkarılmıştır. Bitler bir petri kutusu içinde suda yıkandıktan sonra sırası ile %,70'lik, %95'lik ve I!W9'luk alkol serilerinde hirer saat tutulmuştur. Daha sonra ksilole hatırılan bitler lam üzerine alınmış ve üzerine kanada balzamı damlatılarak monte edilmiştir. Lamın iki ucuna iki ayrı etiket ya-pıştınlmış, bunlardan birinin üzerine hitin hu-lunduğu hayvanın yaşı , ırkı, cinsiyeti ve top-landığı tarih yazılmış, diğer etiket üzerine ise, bitin cins ve tür ismi kaydedilmiştir. Sığırlarda bulunan ısırıcı bitler (Mallophaga) ve emici Iıit-lerin (Anoplura) sistematikteki yerleri. t'0i-mioğlu (4), Mönning (S) ve Tuff (13)'a göre be-lirlenmiştir.

Bulgular

Niğde yöresi sığırlarında bulunan bit tür-lerinin dağılımı ile merkezlere göre enfcstasyon oranları tablolar halinde ayrı ayrı verilmi~tir.

Tablol 'in incelenmesinden de anlaşılacağı gibi, toplanan 230 bitin 103'ii (Ii'lA4.7) B()-vieola bovi.\- , 32'si (%36.9) Lif1ognaıhu.l viıuli,

10'u (%12.1) Haemaıopiııus euryslemus. 8'i

(%6.0) Haemaf()/Jiııus tubereulalus olarak

be-lirlenmiştir.

Bu değerlerin merkezlere göre dağılımları şu şekildedir (Talılo 2).Niğde il merkezinde muayene edilen 120 hayvandan 30'u (0/,250), Sazlıca kasabasında muayene edilen 7(J hay-vandan 16'sl (%22.8), Dikilitaş kasabasında

(3)

NI(;DE YÖRESI SI(JIRlARINOA BL;LUi\'AN BIT (ANOPLURA VE MALLOPIIAGA) TÜRLERI

Tablol.Nığde yilresi sığırlarında buhınan bit tUrleri ve bunların cinsiyete göre dağılımı (Tahir I.The distrihution of lice spccics in caulc determineted in amund Niğde and their sex)

Tiirler D E Toplam B.I)(lvis 65 3H ıo3 (%44.7) L. vituli 52 33 85 (%36.9) H.eurvsternus 19 9 2R(%12.1) H. tubenu/utus 10 4 14 (%6.09) Toplam 146 84 230 D:Dişi E:Erkek \'

Tablo 2,Bil tiirierinin çall~llla merkezlerı ne göre dağılımı (Table2. Prevalence of lice species in caııle of diffcrenı localities)

Çalışma Niğde il Tepeköy Sazlıea Dikilitaş TOPLAM

merkezleri merkezleri kasabası kasabası

Muayene edilen

hayvan sayısı 120 60 70 40 29U

-Enlcstc hayvan sayısı 30 (%25.0) 22 (%36.6) 16 (o/r22.H) 15 (%37.5) 83 «(/',28.6) B.boı:i.\' IH (%35.2) 25 (%49.0) 20 (%52.6) 40 (%44.4) i 03 «(,7,044.7) L. \ıituli 25 (%49.0) 16 (%31.3) 12 (%31.5) 32 «(.;'35.5) 85 (%36.9) H. curystenıus 6 (%1 1.7) 8 (%15.6) 4 (%10.5) 10(9U1.I) 2H(%121) H.fuberl'u/afus 2 (%3.9) 2 (%3.9) 2 (o/cS.2) 8 «(~)8.8) 14 (r;{6.0) TOPLAM 51 (%22.1) 51 (%22.1) 38(%16.5) 90(l.!H9. i) 23U 53

Illuayene edilen 40 hayvandan 15'inin (%37.5) ve Tepeköy'de muayene edilen 60 hayvandan 22'sinin (%36,6) çeşitli bit türleri ile enfeste ol. dukları tespit edilmiştir. Hayvan başına düşen bit sayısı. Niğde il merkezinde 1.7, Saz!ıca'da 23. Dikilitaş 'ta 6.0 ve Tepeköy'de 2.3 olarak hulundu (Tablo 2).

Üniıclere göre bulunan bit türleri ve oran-larının değiştiği göriilmektedir. Niğde il mer-kezinden toplanan

5

i bitten i8'i

(%35.2)

Bo-vico/a bovis, 25'i (%49) LillOKıwthus viru/i, 6'sı

(o/,. i 1.7) Haemafopinus eurysternus, 2' si (%3.9)

Hacnwtopinus fubercu/atus olarak; Saz!ıea 'da

toplanan 38 bilten 20'si (%52.6) Bovico/a !Jol'is, i 2'si

«(Yt32.S)

LinoKnathus vituli, 4'ü

«(Ir

10,5) Hael1Ultopinus eurysternus, 2' si

(%0.50) Haematopinus tubercu/atus olarak:

Dikilitaş kasabasından toplanan 9U bi llcn 40' i

(%44.4) Bovicola bovis , 32'si (o/r35:'\) /.t'. ııoKıwthus vituli, i

O'

u (%ii. i) Hael1WfOııilıUI

eUlysfernus, 8' i (%0.80) Haemafopi17us

fu-bercu/atus olarak ortaya çıkarılmıştır. (Tablo

2).

Bitlerin sığırlarda bulunduğu bölgeler ve türlere göre dağılım oranları farklılıklar giis-termektedir. B.bovis %44.7 oranı ilc en fazla görülen tür olurken, bu tiirii sırasıyla L. vitu/i

(~.36.9, H.eurysternus %12. 19, H.fuberl'u/afus %6.0 türlerİ izlemektedir. So/enopofes

(.'(/-pillatus türü bu yörede sığırlarda tespİt

(4)

54

Tartışma ve Sonuç

Sloss ve Russel (10), sığırlarda B.hovis, H.quudriperlusus, L. viluli ve S.capillatus tür-lerinin hulunduğunu ifade ederken bu türlerin her birine vücut özelliklerine göre değişik isim-ler vermi~tir. Saldana ve ark.(

R )

Meksika'daki sığırlarda en yaygın olarak L.vituli'nin %95.5 oranında bulunduğunu ve buna ek olarak bu türün

(YrA.5

oranında da keçilerde görüldüğünü kaydetmişlerdir. Yine aynı araştırıcılar B,ovis ve L.africanus türleıinin de sığırlarda en-rcstasyona sebep olduklarını ifade et-mektedirler. Emerson ve Whitaker (1), A.B.D.'nin üregon bölgesindeki sığırlarda

Hoı)s, H.eurystenıus ve L.l'ituli'nin yaygın ola-rak bulunduğunu bildirmi~lerdir. Tuff( 13), ise sığırlarda hulunan hit türlerini B.bovis (sı-ğırların ısırıeı hiti, L vituli (uzun bumnlu sığır hiti) S.cupi!lutus, H.quadripertusus ve

J-!.eurvsıemus olduğunu kaydetmektedir.

Ülkemizde Sayın (9) Ankara ve civarında sığırlar üzerinde yaptığı çalışmada enfestasyon oranını %39 olarak belirlemiş ve en çok rast-lanan bit türlerinin sırasıyla B.bovis. L. \liruli.S. wpi !laıus, H. eurystenıus, H.

tubercu-larus ve Eomenucanthus stramineum olduğunu

bildirmektedir. Taşcı ve Topçu (12) Van yö-resinde enfcstayon oranını %61.66 olarak kay-detmişler ve bit türlerini ise sırasıyla B.bovis,

H.tuberculanıs,

S.capillanıs,

H.eurystemus,

i_.vituli olarak tespit etmişlerdir. Aynı zamanda kanatlı biti olduğu da bildirilen (4,6,7,13,14)

E.sl rwnineuJ71' a sığırlarda rastlamadıklarını be-linmektedirler. Yine aynı araştırıcılar, en-kstasyon oranının kış mevsiminde en yoğun olarak ortaya çıktığını ve bunun da hem ahır-ların sıcaklık ve rutubet ortamlarına hem de sı-kışık ve yeterli beslenemeyen hayvanlarda bit enfcstasyonlannın arttığını gözlemişlerdir ve tespit edilen hit türlerinin detaylı vücut öl-\'ümlerini de vermişlerdir.

Bu araştırma, ~iğde yöresinde ilk kez sı-ğırlarda pthiriosisten sorumlu hit türlerinin be-lirlenmesi için yapılmı~ olup, bütün bir yıl için enfestasyon oranı %2R.6 olarak ortaya çık-ml~tır. Bu oran ülkemizde daha önce yapılan ça\ışma\ara göre daha düşük bulunmuştur. Ancak Sayın' ın (9 ) kaydetmiş olduğu %39

ora-ATOPÇı.ı

nına yakındır. Niğde yöresindeki enfcstasyon oranının, Van yöresine (%61,66) göre oldukça düşük olmasının başlıca sebepleri, gerek iklim şartları gerekse bu yörede bilinçli olarak parazit mücadelesi yapılmasına bağlanabilir. Sayın' ın (9) çalışmasının da oldukça uzun hir /.aman önce olması ve bu zaman sürecinde hem halkın yetiştiricilik açısından eğitilmeleri hem de yeni mücadele yöntemlerinin uygulanması en-festasyon oranında azalmaya yol açmıştır

Bu çalışma ile sığırlarda bit enfcsyonuna sebep olan türler sırasıyla; BOl'icolu bOl'is

(%44,7R), UnoRnathus "ituli (% 36.9),

Ha-ematopinus eurystenıus (% 12.1),

Hu-ematopinus tuberculatus (~)6.0) olarak tespit

edilirken daha önce ülkemiz sığırlarında hu-lunduğu bildirilen Solenopotes capillatus türü ile Sayın'ın (9) bildirdiği ve kanatlı biti olan

Eomenacanthus stramineum türlerine bu

yii-redeki sığırlarda rastlanılmamıştır.

Sonuç olarak, Niğde ve yöresinde sl-ğırlarda bit enfestasyonu

O/e

28.6 olarak he-lirlenmiştir.

Enfestasyondan sorumlu bit türleri ise:

Bo-l'icnla bOl'is (%44.78), Linognuthus "ituli (0/136.9), Haematopinus eurystenıus ((i( 12.1),

Haematopinus tuberculatus (%6.0) olarak

or-taya çıkarılmıştır.

Sığırlarda tespit edilen hit türlerinin mor-folojik özellikleri daha önceki kayıtlara (4,7,9,12,13) uygunluk göstermektedir.

Kaynaklar

I. Emerson,

ç.

K., Whitaker, .1.0. (1984) U,e

(Mu//opiıuga aııd Aııoplura) ji-om Illumımds ıif Orego/l Nonwest Seienee. 58 (2): 153-161

2. Mcrdivcnci, A. (1970) Türkil'e P({l'u~l/lel'l ,'e Para7irolojik Yal'lIllul'[. Lü.Cerrahpa~a Tıp F<ık y"y,

16

ı

0/9 KlIılıımlı~ Mathaası.

3. Mey, E. (198\) Olıersiciı/ ülıer die Scll/geııer-Mal!ophageıı- Europa.'. Angew Parasİtol. 29. i 13-126. 4. Mimioğlu, \1. (I973) Veteriııer ve TıMı

Ar/ropodoloıi. AÜVel Fak Yay. 295 J\nkdra

5. Münning, H.O. (I950) Ve/eriııan Helmiıı/olııg\' uııd Eıı/omolo!:\,. Balıimor. 349-353.

6. Murray, \1.D. (1982) Lx/enwl Pu/'{IS/ıes lll SheeJ) aııd Coars. World Aııim(ds SC/PIlıe. Shecp diLCi Gmıı, Proclııetion Elsevier. 193-194.

(5)

NIGDI: YÖRESI SI(;IRLARINOA BULUNAN BIT (ANOPLURA VE ~ALLOPHAGA) TÜRLERI 55

7. Oytun, Ş.H. (1956) Tıhbi Dı/omo/(~ii. A Ü Tıp Fak Yay. 46. Ankara.

8. Saldana, L. A., Luna, Q. S., Uribe, A. A., Rodriguez, G. E. (I 986) Disırihııcıion Ahıındancia D" Los pınıns M((//oP!WKoS AnopllIms D<'I Canado Ovl/ın Cıııırillo En lu ReKlOn Dt' Sultil/u, Coahııila, Me.rıco. Fal ia Entomologıca Mexicana. 69. 117-125. 'J. Sayın, F. (196(J) Aııkam Civun SIKlI'larındu BlIlunun

Anoplum ı'e Ma//nehaKıı'lur Üzeriflt' Sisıematik Am,wrJlw/ar. Tez. A

C

Vet Fak Yay. 118.112 shf. i(J.Slo~s, M. , Russel, L.K. (1988) Veıprinury Clinical

Purtlslinlngs. Iowa State Univ. Pres. Ames lowa. Fifıh Edıriolı.2()5-2(J9.

ii.T. C. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Niğde

ıı

Müdürlüğü

ı

998 yılı çalışmaları

i2. Taşçı, S., Topçu, A. (1989) V((ıı Y(jrt'si Ko\'Uıılurtlıdu Bit (Ma//ophaKa VI' Aııoplıım Türını vi' BuııIlinil Mpvsimsel Akiivitni A

C

Vet Fak Der~. Yı (2) 467-476.

13. TufT, D. W. (1977) A Ke\' In Ltcp

oL

M((n I/ııd Domestic Animuls. Texas J Sci. 28 (1-4) 14)-153 14. Unat, E. K., Yaşarol, Ş., Merdivenci. A. (1%5)

Türkivt' 'nin Pumzitoloıik COMmInısı. [

U

Tıp r:ak Yay, 42. ızmir.

ıs.

Urquhart, M. G., Armour, .1., Duncan, L. .1.Dunn, M. A. Jennings, W. F. (I 987) VetertlWIT PartlsilOloKY. Printed and Boıınd in Grcat Brilaiıı al the Bath Pres. Avon.

Referanslar

Benzer Belgeler

Yukarıdaki kurmaca örnekte açık olarak görüleceği gibi, dinleyici, balık kavramının genel anlam kümesinden yola çıkarak, konuşucunun amaçla- mış olacağını

Van Kalesi ve Eski Van Şehri populasyonun yaklaşık % 10’unu oluşturan travma olgusuna tiplerine ve cinsiyet ayrımına göre bakarsak, çökme kırıkları ve

Bizim olgumuzda da azitromisin, haftada üç kez 500 mg/gün olarak, dört hafta süreyle kullanıldı ve üç hafta sonra lezyonların silindiği gözlendi.. Hastanın altı ay sonraki

John Sutton (19), erken postoperatif dönemde sol ventrikülün volüm indexlerinde ve %EF'sinde elde edilen değişikliklerin, aort darlığı olan hastalarda int- raoperatif

Bu sonuca göre, özellikle unstable anginalı hastalara PTCA'nın, hastalar heparin ve yoğun farmakolojik tedavi ile stabilize edildikten sonra uygulanmasının, akut

gondii'nin yol açtığı myokard hastalığının ta- nısı diğer ikincil kardiyomyopati nedenleri dışlan- dıktan sonra serolojik olarak konulmakta ve parazit seyrek

Nörofibromatozis tanısı olan posterior mediasti- nal kitleli olgularda akla ilk gelmesi gereken patolo- ji intratorasik meningoseldir(1,6). Sunduğumuz olgu ender rastlanan

Yüz bölgesinde doğumsal bir asimetri ile karşı karşıya kalındığında, doğum travmasına bağlı olarak gelişen fasial paralizi ile çok daha nadir olarak gö- rülen