• Sonuç bulunamadı

Kaybettiğimiz büyük ve değerli üstad:Mahmud Yesari

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Kaybettiğimiz büyük ve değerli üstad:Mahmud Yesari"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Kayıbettiğimiz büyük

ve değerli üstad:

MAHMUD YESA Rİ

Son mektubları - Ebedi teşyide... -

En

büyük serveti!

Mahmut Yesari’yi de toprağa ver. '« dik- Öldüğü ana kadar kendine ölümü ‘ yakıştıramıyan Mahmut Yesari de ni­ hayet öldü. Ölümünden 15 dakika ev- vel sim it yemek arzusunu duyan Mah- j mut, kendisine getirilen, yatağına uza- tılğı zaman çoktan dünyasını değiştir- . miş, Babıâlidcn ahrete intikal etmişti. Bütün ömrü boyunca denemezse hile bütün basın hayatı boyunca en müte­ vazı bir insan halinde yaşıyan Mahmut Y esari, tevazuu kadar kudretli bir şah­ siyet olduğunu ancak ölümünden son­ ra göstermiş gibi idi. Onun tabutu ar­ kasında san’atma, meziyetlerine, mah­ viyetlerine hayran olan bir kütle yü­ rüyordu. Patronundan, muharririnden mürettibinden tutun da tabiine ve mü- , vezziine kadar bütün bir basın âlemi, rejisöründen perdecisine kadar bütün bir sahne âlemi ve yetmiş yaşındaki emeklisinden 15 yaşındaki ortaokul öğ­ rencisine kadar bir okuyucu kütlesi Malımudu elleri üzerinde hasta yata­ ğından son ve ebedî döşeğine taşıyor­ lardı. Bu, öyle bir cenaze cemaati idi ki içlerinden hiç biri, Mahmudun ge. ride kalan akrabasından her hangi bi­ rine yaranmış olmak için gelmemişti. Her biri ayrı ayrı Mahmuda gönül bağ­ lamış, gözleri yaşlı insanlar, Mahmu­ dun arkadaşları idi ve Yakacıktan Ka- dıköyüne, Kadıköyünden Alemdağına kadar uzayan upuzun yol, o sıcak ha­ vada o insanlara bir çuvaldız boyu ka­ dar kısa gelmişti.

Mahmut nasıl kendine ölümü yakış- iıramıyorsa, arkadaşları da ölümü Mah­ muda yakıştıramıyor ve ona soldü» diyemiyorlardı.

Mahmut hakikaten ölmek istemiyor­ du. Ölmemeğe karar vermişti. Son bir hafta zarfında uzaık, yakın, bütün ta­ nıdıklarına bir mektup yazmış, hemen hepsinde de aynen şu cümleyi kullan­

mıştı:

* — On beş güne kadar hastahane. den çıkıp geleceğim. Eu sefer tam sıhhatle çıkıyorum. Ak ciğerlerimde hiç bir ârıza yokmuş. Kara ciğerimde ufak bir ârızanın tedavisi de bitmek üzeredir. Bana gcliıken kitap ve müs­ veddelik kâğıt getiriniz.»

Daracık göğsünün içinde âk ciğer namına hiç bir şey kalmamış olan Mahmut Yesari iyi olacağına o kadar inanmış bulunuyordu ki bu

mektupla-=

Y A Z A N =

SAlD KEŞLER

rı yazdığı zaman artık yarı belinden j aşağısı tutmaz bir hale geldiği halde bütün dostlarına on beş güne kadar hastahaneden çıkacağını yazıyordu. Ha' kikaten on beş gün içinde hastahane. den çıktı. Qağırdığı bütün arkadaşlar şimdi onun yanındaydı ve herkesin «Iinde Mabmuduıı yazdığı bir mektup vardı.

10 Ağustostan 15 Ağustosa kadar beŞ günlük tarihleri taşıyan bu mektuplar, Malımudun kendi el yazısiyle yazılmış birer davetname gibiydi ve bütün ce' maatin elinde bir mektup vardı- Her­ kes kendine yazılan mektubu diğerine gösteriyordu.

Ercüment Ekrem Talû’ııuıı mezar başında söylediği gibi, «kendini basına sadece basın çerçevesi içindeki em el, lerle ve sadeoe yazmak ve okutmak için bağlamış olan» Mahmut ölünceye kadar yazmış, ölüm saatlerindeki son yazıları da şimdi birer davetname ol. duğu anlaşılan bu mektupları olmuştu. B u olay dikkati çekiyordu. Reşat E k . rem Koçu Başkan Tarık Us’a:

«— Bu mektuplar çok enteresan, dedi. Bunlar basın tarihine mal edil' mcli, Mahmudun hayatının son hafta. sında yazdığı mektuplar, sahipleri ta­ rafından Basın Birliğine ve ı ilmelidir. Bunlar bir araya gelince Mahmudun ölürken basın hakkmdaki bütün dü. şüııoelerini ve istikbal için düşündük' lerini ortaya koyuyor.»

Reşat Rkremi bu teklifi yerinde jğ . rüldü. Zaten Mahmut bu mektuplar, dan birinde vasiyetini de yapıyor:

* — Bütün eserlerimin bundan son. raki tabı hakkını Basın Birliğine bira* kıyorum. Metrukâtı kalemiyemde, Ba­ sın Birliğinden başka hiç bir kimse­ nin hakkı yoktnr.» diyordu. Bu m ek. tup Basın Birliği için, sadece maddi kıymeti bakımından değil, Mahmudun öldükten sonra bile kendini basın âle­ mine ve basın teşekkülüne bağlı bı­ rakmak istediğini gösteren ve bu ba­ kımdan manevî kıymeti maddî kıy­ metinden kat kat üstün olan bir vesika olduğu için lüzumlu bir cihetti.

(2)

Şehirden röportajlar

(Bas tarafı 2 inci Sahifede) Mahmut bu vasiyeti ile Basın B ir­ liği teşekkülü içinde daima yaşıyacak ve onun adı Basın Birliği âzâları lis» y t esinde eserlerile daima yazılı bulu­

nacaktı.

Mahmudu, ahret yolun teşyi eden, ler arasında bir şahsiyet daha vardı. O herkesten evvel camiin kapısına gel­ miş, tabutu beklem eğe başlamıştı. Ce­ naze getirilip de musallaya bırakılınca tek başına tabuta yaklaştı:

— Mahmut beyim, oldu mu bu iş. Bunda da mızıkıçlık ettin. Hani ilk öncesi beni götüneceydin?.. diye söy­ lenmeğe başladı.

Bu adam Kadıköy ünün meşhur ga­ zinocusu Mardik idi. Ahmet Rasimin, Ahmet Refiğin, Mahmııd un yârı vefa­ dan, neş’eli sakileri Mardik- Tabutun başında:

— Artık halim kalmadı, diyordu. P e­ şinizden gelemiyorum. Başıma bir de sen çıktın. Ben her sene 17 Ağustosta .Kadıköyünden tak Alemdağma, sana nasıl çelebilirim. Halime acımıyorsun? Neye beni koydun da kendin gidiyor­ sun?

Mahmut ile âdeta konuşuyordu. Sonra yaşlı göd enle arkasına döndü. Kendisini seyredenlere:

— Sözlcşmiştik, dedi. Evvelâ beni götürecekti, sonra kendi gidecekti. Amma mızıkçılık «’(ti!..

Mardik, Mahmudun sadece sakisi değil, arkadaşı ve ev sahibi idi. Onun evinde uzun bir zaman oturmuş olan Mahmudun hayatındaki en kıymetli eş­ yası olan iki sandık kitabını da em a­ net edebildiği tek adamdı.

— S>z ölenleri çabuk unutursunuz amma L.irastan kolay kolay vazgeçe­ mezsiniz, diye takaza etti. Ahmet Ra­ simin, Ahmet Refiğin yıl dönümlerin­ de mezarlarına gitmediğimiz için attı tuttu, sonra da :

— Sakın dedi. Benden bir şey iste, meyiniz. O iki sandık kitab Şehir Ti- yatrosundan gelip aldılar. Makbuzu bendedir!..

Arkasında miras olarak hastahaneyc girdiği slbiselerinden başka hiç bir şey bıraknuyan Mahmudun en büyük ser­ veti, deryalar kadar zengin olan göldü idi. O gönül zenginliği ile de bütün benliği demek olan telifatını Basın B ir' liğinin şahsında bütün milletine hedi­ ye etmiş bulunuyordu. Kendisine bir mezar yapılmasını bile vasiyet etme­ mişti. Hayatı boyunca kimseden bir şey istemiyen ve bcklemiyen Mahmut, öldükten sonra da kimseden bir şey beklemeden toprak altındaki son ve ebedî yuvasına girdi. Bütün hayatı boyunca toplıyabildiği tek şey kendi,

sini sevenlerin göz yaşları oldu. SAİD K EŞLER

Referanslar

Benzer Belgeler

The animals in the study were divided into subgroups: the control group in which nothing was administered, the groups in which mometasone furoate or ringer lactate were applied

HPDÖ’nün faktör yapısını incelemek amacıyla yapılan faktör analizi sonucunda Kaiser-Meyer-Olkin (KMO) katsayı- sı 0.96 bulundu. Barlett küresellik testi sonucu p<0.001

Bu çalışmada İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobi- yoloji Kliniğinde yatarak tedavi gören hastaların yatış tanısı, alınan kan kültürü sonuçlarında

Çam pamuklu koşnili (Marchalina hellenica Gen.), ülkemizde kızılçam ağaçlarından beslenen ve salgıladığı bal şebnemi özelliği ile çam balı üretiminde kullanılan

Bu kişiler, teknolojinin her sorunu çözeceğine inanırlar ve biraz da hayal güçlerini kullanarak diğer personeli, gerçekçi olmayan beklentilere sürükleyebilir, yanlış

WoS, Scopus ve TR Dizin dergi seçim ve değerlendirme kriterleri arasında makale değerlendirme süreçleri, editör ve bilim kurulu üyelerinin kurumsal ve uluslararası

Bu çalışma için toplanan ancak ilk on sıralaması yapıldığından Tablo 2 ve Tablo 3’te yansıtılamayan verilere göre, 2000-2019 yılları arası 20 yıllık dönemde

fıkrasında yer alan muhafaza tedbirleri (Erhaltungsmaßnahmen) oluşturmaktadır. Bu düzenlemeye göre üye devletler, gerektiği takdirde özel koruma alanları için hususi