• Sonuç bulunamadı

Feyhaman Duran (1886-1970)

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Feyhaman Duran (1886-1970)"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

FEYHAMAN DURAN (1886-1970)

İstanbulda doğdu. Galatasaray Lisesinde okudu. 1908

de aynı okula güzel yazı öğretmeni olarak tayin edildi (Hüsn’i hat). Osmanlı Ressamlar Cemiyetine girdi. Portre sanatındaki ustalığını İlerletmek için Mısırlı Prens Halim Paşa tarafından Parise gönderildi. Paris Güzel Sanatlar Akademisinde ve Julian Akademisinde Hocaları Paul Rlched, J.P. Laurens ve Albert Laurens’ten yararlandı. Birinci Dünya Savaşı çıkınca yurda döndü. 1916 da GalatasaraylIlar Yurdu sergisine katılarak Hükümetin koyduğu Gümüş madalyayı kazandı. Birçok karma sergiye katıldı. 1919 da akademinin kızlar kısmına resim öğretmeni oldu. 1951 de emekliye ayrıldı.

Resimlerinde İnsana çok önem verdiğinden figürsüz resme pek iltifat etmemiştir. İstanbul Deniz müzesi için sipariş üzerine pek çok tarihi resim yapmıştır.

Sabancı müzesinde beş eseri vardır.

Feyhaman Duran

Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

şamba günü aaat 11.00 de Denizcilik Bankası hastanesinden alınarak öğle namazı Beyazıd Camii Şerifinde kılın, diktan sonra Edimekapı Şehidllğinda. ki aile

It can be considered that postoperative complications and hence longer hospital stay were associated with whether the appendicitis was complicated or not, rather

NİHF’e neden olan patolojinin intrauterin dönemde ortaya çıkış zamanının ve etiyolijisinin hastalık prog- nozuna etki eden en önemli faktörler olduğu göz önün-

The E&T activities in the field of occupational radiation protection at the national and international level are mainly interested and implemented by Ankara

“Sağlık Müzesi” de bir hastalıklar sergisi olmamalı, gerçekten sağlığı anlatan, sağlığı öğreten bir müze olmalıdır.. "Sağlık Müzesi”

Cenazesi bugünkü pazartesi gü­ nü Kadıköy'ünde Moda çayırındaki köşkünden saat 15 da kaldırılarak Kadıköy Osmanağa camiinde ikindi namazı kılındıktan

Mayors of Budapest have been regular visitors to the Lukács baths, while staff from the Hungarian Foreign Ministry have preferred to immerse themselves in the affairs

Hilmi Ziya Ülken, Şekip Tunç onuruna düzenlenen bir gecede "Düşünce tarihimizde iz bırakan dü­ şünürleri hatırlamak, doğum günle­ rinde onlarla ilgili