• Sonuç bulunamadı

1990-1991 Yunus Nadi ödülleri:14 dalda 15 ödül belli oldu

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "1990-1991 Yunus Nadi ödülleri:14 dalda 15 ödül belli oldu"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

29 H A Z İR A N 1991

HABERLER

CUMHURİYETf3

1 9 9 0 - 1 9 9 1

14 dalda 15 ödül belli oldu

Yunus Nadi Ödülleri’ne bu yıl 622 kişi, 920 yapıtıy­

la katıldı. Seçici kurullar 14 ayrı dalda düzenlenen

yarışmada 15 kişiye ödül verdi. 1990 - 1991 Yunus

Nadi Ödülleri’ni kazananlar ödüllerini 1 Temmuz

1991 Pazartesi günü saat 19.00’da Malta Köşkü’nde

yapılacak törende alacaklar. Ödül kazanlar şöyle:

" ■

Û ^ H T Ü

K~İ T A B I

Ülkü Tamer

Alleben Öyküleri

AFİŞ

(KONU: YUNUS NADİ ÖDÜLLERİ)

Cavit K. Emültay

K I S A M E T R A J L I F İ L M

Yeşim Ustaoğlu

Düet

YAYIMLANMAMIŞ ÖYKÜ KİTABI

Almudena Lopez

Öyküler

Seçici kurul

Yurdaer Altıntaş, Metin Deniz, Bülent

Erkmen, Mengü Ertel, Sadık Karamustafa, Tan

Oral.

T İ

F

Ö

T

Ö

6

R

A

F

Mustafa Kocabaşı

Dost Körpe

Gölge

Hakkı Mısırlıoğlu

Onlarla Pek Sık

Görüşmedik

Seçici kurul (H er iki dalda)

Füsun Akatlı, Melih Cevdet Anday; Prof. Dr.

Cevat Çapan, Gürol Sözen, Celal Uster.

■ Y A Y I M L A N M I Ş R O M A N

Tarık Dursun K.

Ağaçlar Gibi Ayakta

Seçici kurul

Tülin Altılar, Mehmet Bayhan, Ergun Çağatay,

Gültekin Ç?zgen, Sabit Kalfagil, Paul McMillen.

K A R İ K A T Ü R

Muhammet Şengöz

Seçici kurul

Müjde Ar, Süha Arın, Nesli Çölgeçen, Doç.

Dr. Dursun Gökdağ, Onat Kutlar, Ersin

Salman.

■ UZUN METRAJLI FİLM SENARYOSU

Ali Ulvi Hünkâr

Karşılıksız Aşkların

Mitolojisi

■ Y A Y I M L A N M A M I Ş ROMAN

(Hiçbir yapıt yeterli oyu sağlayamamıştır.)

Seçici kurul (Her iki dalda)

Sabahattin Kudret Aksal, Konur Ertop, Vedat

Günyol, Sami Karaören, Hilmi Yavuz, Prof.

Tahsin Yücel.

(Seçici kurul bu dalda; Cemal Şan in

Dönersen Islık

Çalarsın,

Yıldırım Türker’in

Gece, Melek ve Bizim

g

ocuklar,

zabat’ın

Dizgin

Zafer Yavuz'un adlı yapıtlarını övgüye değer bulmuştur.)

Sürgün

ve Muharrem

Seçici kurul

Tarık Akan, Necati Cumalı, Macit Koper, Ziya

Öztan, Memduh Ün, Kadri Yurdatap.

T s c f e Y Â L BİLİMLER ARAŞTIRMASI

Prof. Dr.

Gönül Tankut

Bir Başkentin

İmarı Ankara:

(1929-1939)

!_!

R

K I T A B

Kemal Özer

İnsan Yüzünün

Tarihinden Bir Cümle

Seçici kurul

Semih Balcıoğlu, Savaş Dinçel, Ferruh Doğan,

Turhan Selçuk, Nehar Tüblek, Ali Ulvi.

■ U Z U N M E T R A J L I F İ L M

Orhan Oğuz

İki Başlı D ev

(Seçici kurul bu dalda: Teoman Ergül’ün

Kurtuluş

Savaşı’nda Manisa,

Reşit Yasin Gülseven’in

Yıldız

Savaşları ve Türkiye

ve E lif Aröz - Rüveyde Erdem’in

İstanbul’daki Üniversitelerde Okuyan Öğrencilerin

Sosyal ve Kültürel Konumlarıyla ilgili Bir Araştırma

adlı yapıtlarını övgüye değer bulmuştur.)

Seçici kurul

Seçici kurul

Prof. Toktamış Ateş, Prof. Taner Berksoy,

Lütfi Akad, Oktay Akbal, Atillâ Dorsay, Şeref

Korel Göymen, Şirin Tekeli, Gencay Şayian,

Gür, İsmet Kurtuluş, N ur Sürer.

Prof. Zafer Toprak.

YAYIMLANMAMIŞ ŞİİR KİTABI

Güven Turan

Bir Albümde

Dört Mevsim

Seçici kurul (Her iki dalda)

Fazıl Hüsnü Dağlarca, Refik Durbaş, Okay

Gönensin, Doğan Hızlan, Alpay Kabacalı,

Zeyyat Selimoğlu.

" 1

R

Ö

P

0

R

T

A

J

Zeynep Ankara

Güneşi Vurdular

(Seçici kurul bu dalda Nadir Paksoy’un

Vardö’den Niçin

Kaçtım

f adlı yapıtını övgüye değer bulmuştur.)

Seçici kurul

Prof. Aydın A y bay,

kaya, Muzaffe

Ali Sirmen.

Aydın Boysan, Hikmet

tyyc

Çetinkaya, Muzaffer İlhan Erdost, Zeynep

YUNUS N A D İ’Yİ ANDIK — Gazetemiz kurucusu Yunus Nadi’yi ölümünün 46. yılında mezarı başında andık. 28 Haziran 1945’te aramızdan ayrılan Yunus Nadi’nln Edirnekapı Şehitliği’nde mezarı başındaki anma töreninde Genel Yayın Müdürümüz Haşan Ce­ mal, Müessese Müdürümüz Emine Uşaklıgil, Yazı İşleri Müdürümüz Okay Gönensin, Haber Merkezi Müdürümüz Yalçın Bayer, İdare Müdürümüz Hüsevin G iiıw ıı» --- *---1— K ulundular.

DÜNYADA BUGÜN

ALİ SİRMEN

A kbuluf un Hizmeti

Mesut Yılmaz kabinesinin güvenoyu alıp göreve başlama­ sını beklerken, hâlâ resmen Başbakan olsa bile, çoktan sa­ bıklar safına geçmiş bulunan Yıldırım Akbulut, son çıkışla­ rıyla büyük bir hizmet yapmaktadır.

Sayın Akbulut’un hizmeti ile kişisel dramı iç içe girmiş bu­ lunuyor.

Yıldırım Bey’in dramı başçavuşken kişisel ayak oyunlarıy­ la birden yarbay, sonra da daha garip bir operasyonla orge­ neral yapılan garibin, oyun bittikten, herkes yerli yerine dön­ dürüldükten sonraki kişisel isyanı ve şaşkınlığıdır. O başça­ vuş ki, orgeneral iken, itin önüne koysan yenmeyecek şaka­ ları ve davranışları salt getirildiği yeri yitirmemek için sineye çekmişti.

Hiç de hak etmediği bir doruğa paraşütle indirilmiş olan saf adam, şimdi düşün sona ermesinin şaşkınlığıyla, kendi zekâ düzeyine uygun demeçler verip, ortalığı karıştırmakta­ dır.

Yanlış anlaşılmasın, Yıldırım Bey’ln demeçleri zekâsının dü­ zeyine karşın, gerçekleri yansıtıyor. Montaigne’nin de dedi­ ği gibi, zaman zaman doğru söyleyen de yanlış söyleyen ka­ dar zekâdan yoksun olabiliyor.

Ama açıklamalarındaki doğruluklara karşın, Yıldırım Bey’in hizmeti, doğruları dile getirmesi değil, kişiliğinde somutla­ şan siyasal sefaleti gözler önüne sermesidir.

Yıldırım Bey, hanedanın ANAP’a Genel Başkan seçtirdi­ ğini, küçük ayak oyunlarıyla kongre sonuçlarının etkilendi­ ğini söylerken haklı olabilir. Ama bu gerçekleri Yıldırım Bey’in dile getirmiş olması siyasal sefaletin örneğidir. Çünkü Yıldı­ rım Bey’in kendisi de hanedan tarafından seçilmiş ve ANAP’a tepeden emirle kabul ettirilmiştir. Üstelik Yıldırım Bey kong­ relerde ayak oyunlarına kendisi de alet olmuş, hatta bunlara kendisi de tevessül etmiş bir kişidir. Yıldırım Bey Semra Ha- nım’ı seçtirmek için dolaplar çevirmiş, kendi bakanlarını az­ letmiş, kişiliksiz bir başbakandı.

Doğrusu, Mesut Yılmaz ile Yıldırım Akbulut karşılaştırılması yapıldığında Mesut Bey’in de genel başkanlık ve başbakan­ lık koltuğuna gelişindeki desteği kabul etmekle birlikte, yeni genel başkanın kişiliğinin çok daha ağır bastığını görmemek olanaksızdır.

Adı kimsenin aklında bile olmayan, hatta kendisi bile böy­ le bir görevi düşleyemeyen Yıldırım Bey, hanedan adını or­ taya atmadan kendi başına genel başkanlığa soyunmuş ol­ saydı, geçmişte acaba kaç oy alırdı?

Yıldırım Akbulut, Çankaya’dan hazırlanan sivil darbenin bir öğesi olarak seçilmiş ve görevini eksiksiz yerine getirdikten sonra buruşturulup bir köşeye atılmıştır.

Hak etmediği doruğa paraşütle indirilen Yıldırım Bey, iş­ levini tamamladığında geri çekilince, isyan edip, bağırıp ça­ ğırmaktadır. Yıldırım Bey’in adı ve kişiliği öylesine kullanıl­ mış ve olaylara bulaştırılmıştır ki, artık doğrular bile ağzın­ dan çıktığında önemini yitirmektedir.

Bütün bu söylediklerimizden sonra gayet haklı olarak şu soru sorulabilir: "Peki öyleyse, Yıldırım Bey’in büyük hizme­ ti nedir?”

Yıldırım Bey’in büyük hizmeti, politikacımızın siyasal tut­ kusunun kişisel yükselme çabasının çirkinliğini bir kez da­ ha bütün çıplaklığıyla gözler önüne sermesidir.

• Yıldırım Bey siyasal oportünizmin, siyasal sefaletin somut örneğidir.

Burada bir noktanın altını çizmek gerek. Politikacı kişisel tutkular taşır, yükselmek, en büyük görevlere aday olmak is­ ter. Bu davranışı kınamak anlamsızdır. O tutkular, o yüksel­ me çabası olmasa, insan kolay kolay politikacılığa soyunmaz. Ancak, politikacının dağarcığında, eğer bu tutkudan baş­ ka bir şey yoksa, politikacı eylemini belirli ilkeler ve ana doğ­ rular üzerine oturtmuyorsa, politikacı zaman zaman o doğ­ rularla çelişen yükselme olanaklarını geri çevirmeyi bilmiyor­ sa, o zaman tıpkı Yıldırım Bey gibi siyasal sefaletin somut örneğine dönüşür.

Kullanılmış, örselenmiş, yıpratılmış, gülünçleştirilmiş Yıl­ dırım Bey, aleti olduğu oyunu kendisi alan dışında bırakılın­ ca eleştirirken, bende yalnızca bulantı duygusu uyandırıyor.

Toplum Yıldırım Bey’i iyi izlemeli ve bu tür politikacıları na­ sıl, hangi nedenle ürettiğini kendi kendine sorup, yanlışının nerede olduğunu bulmaya çalışmalıdır.

Unutmayalım ki, Yıldırım Bey politika sahnemizde saydı­ ğımız nitelikleri taşıyan tek politikacı değil. Bu türün örnek­ leri çoktur ve ne yazık ki, bunlara bütün siyasal partilerimiz­ de rastlanmaktadır.

K

isakisa

■ Gaziantep’te bölücü örgüt üyesi bir terörist silahıyla birlikte ölü olarak ele geçirildi. Suriye’den Türkiye’ye bir grup teröristin geçeceği haberi üzerine bölgede arama- tarama çalışmalarını hızlandıran güvenlik güçleri, İslahiye ilçesine bağlı Kerküt köyü yakınlarında bir grup terörist ile karşılaştı. Çıkan çatışmada bir terörist ölü olarak ele geçirilirken ötekiler kaçmayı başardılar. Bu arada Gaziantep’in Oğuzeli ilçesinde, bir çiftçinin, tarlasında gömülü olarak Kalaşnikof marka otomatik bir silah ile 7 mermi bulduğu bildirildi.

■ Aksaray'da Ahmet Baykan (19) adlı bir genç, kötü yola düştüğü iddiasıyla annesi Sultan Baykan’ı (39) öldürdü.

■ Gaziantep’te bir bakır fabrikasından 500 milyon lira değerinde bakır ve alüminyum çalındığı öğrenildi. Emniyet Müdürlüğü’nden yapılan açıklamaya göre örnek Sanayi Sitesi’nde Mahmut Ayçm Kaymaz’a ait bakır fabrikasına giren hırsızlar, 8 ibrik, 20 tepsi, 4 vazo, 6 ton alüminyum ev eşyası, 10 bin adet bakır darbuka, 25 ton işlenmiş alüminyum ve 10 ton külçe bakır çaldı. Çalınan malın nasıl kaçırıldığı henüz öğrenilemedi.

■ Adana’nın Osmaniye ilçesine bağlı Zorkun yaylasında, kaçak ekildiği belirlenen 4 bin kök hintkeneviri yakılarak imha edildi.

■ Aydın’m merkeze bağlı Dalama Bucağı Kasımlar mevkiinde, Iklat Karadoğan’ın işlettiği kömür ocağında çalışan işçilerden Aslan Sarıçam (56) ile Şükrü Yılmaz’m (23) önceki gece ocaktan çıkmadıkları belirlendi. Yapılan aramada, 50 metre derinlikte iki işçinin cesedi bulundu. Maden işçilerinin havasızlıktan öldüğü belirtiliyor.

■ PTT 8 yerleşim merkezini daha şehirlerarası ve uluslararası tam otomatik telefon görüşmesine açtı. Görüşmeye açılan merkezler, telefon kod numarası ve mevcut numaraların başına getirilen rakamlar şöyle: Ortaköy/Antalya (4/3216), Yapalı/Konya (5/3489), Kepiç/Kayseri (6/3584), Emirali/Kırklareli (3/1833), Danışment/Balıkesir (6/6786), Ovaakçay/Bursa (10/24), Küre/Bilecik (3/2287), Okçular/Kırklareli (5/1879).

■ İzmir’in düşman işgalinden kurtuluşunun 70. yıldönümü törenlerle kutlandı. Cumhurbaşkanı Tiırgut özal, TBMM Başkam Kaya Erdem ve Başbakan Mesut Yılmaz, Vali İhsan Dede’ye birer kutlama mesajı gönderdiler.

■ Zonguldak ve ilçelerinde meydana gelen selden 400 ev ve işyeri zarar gördü. Zonguldak Valisi Saim Çotur, hasar tespit çalışmalarının sürdürüldüğünü belirterek, şu ana kadar 5 milyar Ura dolayında zarar belirlendiğini söyledi.

Ü SK Ü D A R 2. SULH CEZA

M A H K E M E SİN D E N

İLAN

1989/517 Esas 1990/374 Karar

Gıda maddeleri tüzüğüne muhalefet suçundan sanık Ahmet ve Sa- diye’den olma 1958 doğumlu. Irpart nüfusunda kayıtlı. Üsküdar Mu­ rat Reis Mah. Duduoğlu Sok. No: 13’de oturan Bekir Kızıldere’nin 22.5.1990 tarihinde yapılan duruşmasında suçu sabit görüldüğünden TCK .’nın 396, 3506, 647/472, 402/1, 2 maddeleri uyarınca 465.000 TL. ağır para cezası üç ay süre ile cürme vasıta kıldığı meslek sanat ve ticaretinin tatiline iş yerinin 7 gün süre ile kapatılmasına karar ve­ rilmiştir.

Basın: 29400

Referanslar

Benzer Belgeler

CONCLUSIONS: Preoperative serum CA72-4 level is correlated with staging of disease, but is not an independent predictor for clinical recurrence of disease in patients with

Ayrıca Denizli Büyükşehir Belediyesi Katı Atık düzenli depolama sahasında oluşan sızıntı suyu için en uygun sızıntı suyu arıtma tesisinin tasarlanması

In this study, the release of lysophospholipids (to depict phospholipase A2 activity) and diacylglycerols (DG) (to depict stimulated hydrolysis of polyphosphoinositides) was

Türkleri arasında eskiden beri pek meşhur olan Sarı Saltık Menkabesi, bu hususta çok manalıdır: Evliya Çelebi’nin tespit ettiği şekle göre, Ahmed Yesevi,

O rada, H alki Palas'ta gurubu seyretm enin, İzel'in şarkısında bir bakış türü olarak vurgulanan guruba bakmanın lezzetini başka bir yerde bula­ bilm enin tabii

[r]

Yaşar Kemal’in İnce Memed’i yaşattığı Töroslar’da Karatepe ile açıkhava müzeciliğine geçişi sağladı.. Kazıları sırasında yörelere sağlık, kültür,

“ Dün saat 10.25’te elçiliğe gelen kuryeleri kontrol ederken kapı önündeki Portekizli güvenlik görevlisinin ‘ teröristler’ çığlığı üzerine çekmecedeki