• Sonuç bulunamadı

Reel Konjonktür Teorisi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Reel Konjonktür Teorisi"

Copied!
10
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

, tJB.f: Dergisi,

rJPi

99

s,

Cılt:XI, Sayı:l-2, s.25-34. {ti·

GİRİŞ

REEL KONJONKTÜR TEORİSİ

Nadir EROGLu"

Reel Konjonktür Teorisi (RKT) Yeni Klasik İktisat'ın kroekonomik

paradigmaları

üzerine

ku~ılmuştur.

RKT, ekonominin (Jl:a(lelindeki konjonktüre! dalgalanmalan, tesadüfi ve uzun

sür

~

li

~:Kflolojik

şoklarla ·

açıklar.

KonjonktÜr

dalgalanmal

a

rının

kaynağmda

t ıeP (veya parasal) şoklarından ziyade reel (veya arz şokları) şokların

t:3.-

cuğını

savunur.

Faydalarını

maksimize etmeye

ça

şa

n

ekonomik

Y~rioıJer,

serbest

zamanlararası

ikame

kararları

ile- bu

ş

oklara

uyum pt

ğlarlar.

Bununla birlikte, RKT'nin ana modeli mal

piyasasının

s:a kroekonomik

alanındaki

konjontürel

gelişmeyi

biçimlendiren

~eleri ~~ık~ayabilmesine rağmen

,

işg~icü

ve para

µ!yasasındaki

02

tenebıhr ıstıkrarı açıklamada tıkanır. Işgücü ve para pıyasasındaki.

~

tikran

açıkl~mak

için RKT'nin

genişletilmesi

gerekir. Fakat, bu da

·

~eni

Klasik

Iktisat'ın

temel

varsayımları

ile

çe

li

şe

n

durumlar onaya . çıkarır.

ı. Keynesyen ve Monetarist Konjonktür Teorisi -rartışınal<ı:rı.

Hemen ·hemen bütün sanayileşmiş ülkeler, "Konjonktür oalgalanmaları" ismi verilen genel ekonomik aktivit.e clalgalanmalarıyl;ı karşı karşıya kalmaktadırlar. Konjonktlirel dalgalanmaların_ ayıra~ .özelliği, ekonominin değişik sektörlerindeki ekonomik taaliyerlerin . -paralel bir gelişme içinde olması ve bu ekonoı~ıik faaliy~tlerin iniş ve

çıkışlarının ol.d~kça uzun süreklilik göstererek bır ka~. penyod .. boyunca

devam etmesıdır. Elbette konjonktür dalgalanmaları ulkeden ulkeye ve zaman içinde farklılık gösterirler. Ancak, içlerinde düzenlilik taşıyan bir takım öğelere sahiptirler. Bunlara konjonktür clalgalanmalarının seyrini

şekillendirici öğeler denilebilir. Konjontür dalgalanmalarının bu belirli oğeleıini şöyle sıralayabiliriz:

a) Mal piyasasında, değişik sektörlerin çıktıları arasında yüksek bir korelasyonun olması ve tüketim ve yatırımın konjonktüre uygun bir

(2)

b) İşgücü piyasasında, istihdamın konjonktüre uygun bir şekilde

gelişmesi,

c)Para piyasasında, paranın işlem hızı

büyüklüklerin, fiyat seviyesinin ve kısa vadeli konjonktüre uyumlu gelişme gösterrnes_i 1 .

dahil, parasal faiz oranlarının

Daha önceleri konjonktür fenomenini açıklarken temelleri ya

Keynezyen makroekonomik paradigmalara ya ela Monetarizme dayandırılırdı. Her iki açıklamanın temelinde ortak iki varsayım mevcuttur. Birincisi, her ikisi için de konjonktürü başlatıcı neden olarak toplam mal talebindeki dalgalanmalar görülmektedir. Ancak, Keynezyen görüşte konjonktüıi.'ı başlatan neden olarak özel yatırım ve tüketim mallarına olan çalepler·deki otonôm değişmeler göz önüne

alınır.ken, Monetarisr göıiiste, konjonktürün başlangıç nedeni 'para politikasından kaynaklanaıi talep şoklarına bağlanmaktadır. İkincisi,

analitik olarak, büyüme süreci ile konjonktür sürecini kesin bir şekilde birbirinden ayırmalarıdır. Ayrıca, konjonktüre] dalgalanmaları geçici ve daha önceden belirlenmiş bir trende uyan, üretim potansiyeHnin kapasite kullanım oranının ·devresel varyasyonu olarak görmektedirler.

Her iki yaklaşım ela bu iki varsayımla. toplam ekonomik aktivite dalgalanmalarının arz şoklarından meydana geldiğini savunan yeni

.modellerden ayrılırlar. '· Arz Şokları üretim potansıyelinin kapasite kullanım oranını değil ekonominin üretim imkanlarını etkilemektedir.

Arz · şoklarının aıia nedeni olarak, başlıca teknolojik gelişme

değişmeleri gö.sterilıııekrC:'clir. Dolayısıyla, bu model sınıfı, Reel Konjoktür Teorileri RC:'el Ekonomi Kaynaklı Konjonktür

Dalgalanmaları veya· kısaca RKT yaklaşımı olarak adlandırılır. 2.·RK.T'nin Temel Modeli

RKT yaklasırnının rE"ııwli olarak ''Yeni Klasik Ekonomi"nin

makroekonoınik -paradigması· göstc~rilebilir: Buna göre, ekonomik birimler nominal büyiik!Ctklc~rin gelişimi hakkında rasyonel beklentiler

oluştururlar. Yani, heklemileri oluşı-unırken eldeki tüm enfonnasyoriları

kullanırlar Vf:' toplanı l'-'konomik talep şokları karşısında sistematik

olarak hata yapmazlar. Mal ve fakıör piyasalarında ise fiyatlar ram · esnektir. :rani. ekonomik b/rinıler değişmiş beklentilerini hemen

oluşLurnıa ııııkanına sallipıirler- .

Bu va~·sayıııılarclan harakerle, sist<:>matik genel ekonomik talep

şoklarının, kendisini hem~n fiyat değişmeleri şeklinde gö.ster.diği için, reel bi.iyliklükleri degişiklige uğratmayarak konjonktür seyrinde ~ekili.

(3)

olmadığını ifade ederler. Sadece sistematik olmayan talep şokları · ekonomik sonuçlara sahiptir. Fakat bu sistematik olmayan talep şokları sadece bir periyod . sümıektedir vf:" bu nedenle konjonktür seyrinin tipik uzun süreli iniş çıkışlannı acıklayamamaktadır. Bunda·n dolayı konfonktür seyrini başlatıcı neden olarak sadeçe eksojen arz şokları

göz önüne alınmaktadır. ·

. Arz şoklarının iki önemli özelliği vardır. İlki, tesadüfi olmaları ve hem positif hem de negatif değerler alabilmeleri; ikincisi, bir çok periyod boyunca sürebilınderidir. Sadece bu şekildeki arz saklan - .

,

tek

başına ekonominin üretim olanaklarıncla uzun süreli bir değişiıni

sağlayabilir.. Bu üretim etkisi ·aynı zamanda, işgücü arzlarını

produktivite şoklarına uyarlayan ekonomik birimlerin, serbest

zamanlararası ikame kararı tarafından desteklenir.Böylelikle konjonktür hareketleri, istikrar politikaları tarafından hem etkilenmeyen hemde etkilenmemesi gereken, zaman süreci içinde bir Walrasyan dengenin devresel hareketi olarak ifadesini bulur.

3. Teknolojik Şoklar ve Zamanlararası İkam.e Kararları RKT yaklaşıımnda teknolojik şoklar ve zamanlararası uyuın süreçlerinin bileşimi ·çıktı gelişimi · · için karakteıistiktir. üretimin, pozitif teknolojik şoklara. dinamik uyum süreci RKT 'nin temel.

nıodelinde3

analiz edilir( Şekil 1, 2 ve 3 ). Buradaki varsayım , ekonominin üretJın .imkanlarının, s;tbir getirili neoklasik ür~tiın fonksiyonu olarak gösterilebilmesidir:

Yt = f ( Kt, Nt, At )

Burada Yt, t peri_odundaki toplam üretimdir. Kt, t periyodundaki

başlangıç kapital stoku ve Nt, t periodunclaki harcanan işgücüdür. At, teknolojik gelişmeyi veya toplam faktör produktivitesini gösteren parametredir. Burada At 'nin bir önceki periyoclundaki değer~, beklenti degeri sıfır olan bağımsız .tesadüfi büyüklük vt'ye ve bır

·soncul varyansa bağımlı olduğu varsayılır4 . ·

At= bAt-1 + vt O.< b < 1 ikt>n

Bu sürecin, b parametresinin değerine göre, toplam faktör prodüktivitesi olan At üzerinde tesachifi değişim sürecinin değişkeni

(4)

olan vt'nin etkisine bağımlı ola~ak, süresi değişen bir etki gösterrı.

'!{ f,l.

gözlemlenmektedir. <:S

b=l ise vt'nin tesadüfi değişimi, t zamanında At'nin o

de

ğe

rini

ve

t

C

sonraki

cl

eğe

rl

e

ri

_

ni

~

tkil

e

r

v

_

~

bu etki, toplam

fa~;

.~i

Prodüktivitesi At'nin zaman · .. surecınde kJ' d sureklidir. Bu dun.ı l)).rl l::'.:ıt teknolojik şoklar , reel ücrette sur~ ı egıs.melerin başlamasına necı '!<\.

olur. Fakat, bunlar zamanlararası ıkame kararının değişmeyerek ~ ...

kalmasına

yol açar ve böylelikle

işgücü

arzının

genlş

lemesine

a.y

11t

n

_

ı~z

.

Bundan_

doğan.

ve

~iline

n

fiyat (ücret)

l~_yı.ım~ı,

ikame ve

g~':l

etk

ısı

aras

ıncl

ak

ı

sorundan

kaynaklanmaktadır

.

Sureklı

ücret

a

rtışlar

11 t

ikame etkisi,

boş

vakite o_Ian talebi

azaltırken,

ekonomik birimin

g~i~~

sürekli artmaktadır. Bunun sonucunda beklenenin aksine boş vak11'ı olan talep üzerinde pozitif bir gelir etkisi gözükmektedir. Bu iki ıt~

sürekli artan ücrer hadlerinde

aşağı yukarı

birbirini

d

e

ng

e

l

e

r

~

-

tl-q

öyleyse, Yt'nin zamansal gelişimi sadece At'nin dinamik gelişı1l, ·

tara

fınd

a

n

belirlenrnekreclir. t

zan~anında

vt

miktarınd

a

ki

pozitif

b~i

teknolojik şok At'nin gelişiminde t:ır ~ıçrayışa ve Yt'nin sürekli anışırııt ·

neden olacak ve bu daha .sonrakı bır zamanda meydana gelebile <l

bir negatif teknolojik

şok

l

a

bertaraf edilecektir. ... Cek_

Şekil 1. Sürekli Şoklar: b = 1

. .

~

< _b < 1 ·

o

lclu

ğ

uricla

vt'nin tesadüfi

eleği

imi At'nin sadece

şFınk

a at,

~clıkıAd

ı u

~

-

~e

ze

ri

rıncl

_

ni d

e

e

~il

e

a~nı

zamanda gelecekteki ci/g-erlerini de

etkile~.

tkı z· ~ · · · · ·

Şekilde 2'de sC :

1.1. . ,un1an styrı ı~erısınde giderek azalmaktadır (

va

as . . . . . :ı ~" ı çızgıy e gost.erılmiştir. ). Bu durumda vt'nin

(5)

~01an süreci içerisinde bertaraf eder ve ekonomik biriı~ler boş vaktin ı ~

0

1anlararası ikamesini gerçekleştirir ve işgücü arzlarını artırırlar:

i:

~

ıJ1~.a~s~I ree.ı ücr~t

.

değişimi,

boş

_

vakite olan talep

üzerind~

daha

l-'0 çuk bır gelır etkısıne neden oldugundan ikame etkisi ağır basar ve

jSti~~a?ı artar~ Bu is~!hd~m etkisi, teknolojik şokun .

:'t .

üzerin~e i ci{ısın~ artırdıgından uretım zamansal olarak At'nin gelışımı nedenıyle ejddetlı .~rtar CKesikli çizgilerle gösterilmiştir ). Bu durumda, uzun süreli ~el<fl.?1°ı.ık şoklar başlangıçtaki sürekli teknolojik şoklardan daha büyük

~if uretım .etkisine sahiptir , fakat bu. zaman süreci içinde kendini

l?erraraf eder.

Şekil 2. Uzun süreli , fakat sürekli olmayan şoklar: O<b<i

/

b = o gecerli ise' , tesadüfi değişmeler (vt), sadece At' nin şiıııdiki değerini etkileyip gelecekteki değerleripi etkil~mediğinden, roplaın faktör prodüktivitesinin zaman patikası üzerinde gecici bir etki

gös~erjr. Bu dunınıda ist~hdaı'ı.ı. daha önceki durumlara _göre· daha büyüktür. Çünkü, ekonomik bırıınler daha kuvvetli bir zaınanlararası ikameye teşvik edilmektedirler. C~eçici teknolojik şokl~ır, böylelikle

başta, diğer iki durumdan daha büyük bir üretim etkisi gösterirler. fakat, bu hemeı1 teknolojik şokun yok olmasıyla birlikte b_erteraf edilir ve eski haline döner.

(6)

y

• 1

·t

Şekil 3. Geçici Şoklar: b=O

4. Temel Modelde.ki Aksaklıklar

RKT yaklaşımının taraftarları, b'ye

bfr:e

yakın bir değer verirler ve

Şekil 2'de gösterilen konjonktür seyrini kabul ederler. Mal piyasası.

alanındaki biçimlendiren öğeler için mantıklı ve itiraz edilemeyecek açıklamalar sunarlar. Niçin bir ekonominin tesadüfi teknolojik şoklar ,

nedeniyle üretim dalgalanmalarına maruz kaldığını açıklamaya çalışırlar. Fakat, RKT yaklaşımının temel modeli işgücü ve para

piyasasası alanında biçimlendirici öğelerin açıklamasına gelindiğinde

iflas eder . İstihdamın ·ampirik olarak konjonktür yönünde seyrettiğini

sadece hanehalkının serbest zamanlararası ikame kararı ile açıklamak için, yine ampirik olarak iki şartın yerine getirilmesi gerekmektedir. Birincisi, ekonomik birimler zamanlararası ikame için çok istekli .

olmalıdırlar Yani, iki periyod arasındaki boş vakit.in ikame esnekliği

yüksek olmalıdır. İkincisi, ekonomideki reel ücret hareketleri

çoğunlukla geçici olmalıdır. Fakat, bu iki şart realitede yerine

getirilmesi güç olan şartlardır. Çünkü, ampirik araştırmalar ikame esnekliğinin birin çok altında olpuğunu bulmuştur6 . Ayrıca temel

model, paranının bulunmadığı, bir dizi doğal takas ekonomisinin

varolduğunu kabul eder. Bu konuda RKT modeli, konjonktür seyrini

başlatma veya kuvvetledirme mekanizması olarak merkezi rolü paraya

veren her iki ( hem Monetarist hem Keynesyen) yak,laşıma da ters

düşer.

Böylelikle, RKT ' nin temel modeli konjonktür seyrini tam olarak

açıklayamaz. Bu nedenle de RKT yaklaşımının savunucuları temel

modelin aksak yönlerini gidermeye yönelik yeni çalışmalara

(7)

5. Temel Modelin Genişletilmesi

İstihdamın gelişmesi ampirik olarak gözlendiği gibi konjonktür

yönünde seyretmektedir. Bazı yazarlar. ampirik tecrübelerden

hareketle bu gelişimi açıklanıaya çalışmaktadırlar. Onlara göre,

harcanan toplam işgücü saatindeki miktar değişmeleri, istihdam edilen

kişi başına işgücü . saatindeki değişmelerden ziyade, istihdam

miktarındaki değişmelerden kaynaklanınaktadır7. Bu nedenle işgücü

arzının bölünmez. olduğunu varsayarlar. Bunun anısıra işverenlerin

çalışanlar ile yaptıkları zımni sözleşmeler, çalı anlan kısmi olarak geçici gelir dalgalanmalarına karşı korurken, başka bir değişle, çalışanların

riski kısmen telafi edilebilirken , işverenlerin bu açıdan daha çok riske

maruz kaldıkhn söylenebilir. Bu iki varsayım biraracfa, bireysel fayda

fonksiyonundaki ikame esnekliğinin aldığı değerden bağımsız olarak,

boş vaki tin ikame . esnekliğinin değişik periyodlar arasında toplam

ekonomi için sonsuz olduğunu garanti eder. Daha da ötesi, bu iki

varsayım, ücret oranının işgücünün marjinal üıi.in değerinden daha

şiddetli dalgalanmasıl)ı ve çalışanların ücret oranında bir değişme

olmaksızın zamanlararası ikame hareketine istekli olduklarını garanti

eder. Temel modelin bu şekilde genişletilmesiyle konjonktüre uyumlu istihdam dalgalanmaları açıklanabilmektedir.

RKT'nin temel modeline paranın entegre edilmemiş olmasının

yarattığı eksiklik, . bazı yazarların modele finans sektörünü dahil

etmeleriyle giderilmeye çalışılmaktadır8 . Ekonominin herhangi bir

noktasında başlayan ve tesaqüfen meydana gelen teknolojik şoklar

sadece sanayi sektöründe mal üretiminin artışına ned~n olmakla

kalmaz, aynı zamanda finans sektöıi.inde de para arzı artışını gerekli

kılar ve para arzı çarpanı sayesinde para miktarının yükselmesini

sağlar. Anlaş_ılacağı üzere,· para miktarındaki . gelişme konjonktürü

başlatmaz, genel ekonomik aktiviteyi takip eder.

RKT yaklaşımının aıı:ıpirik olarak da tutarlılığını sağlamak için

simulasyon çalışn~alan yapılmaktadır. Bu ç~ılışmalarda üretim

fonksiyonu iç.in özel varsayımlar yapılmakta ve 9~nelde Cob~-Do~?~as

üretim· fonksıyonu. ele alınmaktaclır9 . Prescott , output degışım

oranlarından girdi miktarlarının faktör katılıınlannın ağırlıklı büyüme

oranlarını çıkartıp ABD' deki toplam üretim prodüktivitesindeki

değişimi tahmin ederek, sözü edilen teknolojik şoklann geçerliliğini

ispatlamaya çalışmaktadır. Prescott, çalışmasında, teknolojik ,gelişme

oranına (Solow Residual) ulaşmayı amaçlamaktadır. Bilindiği gibi,

Solow Residual (Solowcu artık), üretim fonksiyonundaki kaymanın

girdi aıtışlarına atfedilemeyen, teknolojik gelişme ile açıklanabilen

(8)

. 1 .:

clalgalanı11alarının kaynağl

olarq_1'

bağlıdır.

Prescott,

~onıo~

<tur

nadı

-

ına

dair belirti olarak kab

teknolojik

şokların

.

o~:emlı

.rol oylam1!lar özlemlemektedir.

Fak_~l

etti

ği

Solowcu a111kta

o~1

.e

n.1lı

ç:ı.~~gk~i Solowc~ artıklar, alışılmış şekilcı

t,

bu

çıkarsama

mutlak

~

eg

ıldır

.

.l. l'. fakat faktör meycudiyetittl·

~

. .. . .. -1de etkısı o an, 1 l).

büyüme surecı uzeı ıı 1 bir büyüklük altında top anl)Q

büyüınesiJ!d

e

~~

r

olmay~n

t

uı~~~1~{~jik

gelişme

içerisinde ürelit

halidir.

.

O

rn

eg

ın

,

mevcu . .

değiştiğinde

Solowcu

artıkta

cl.1\

faktörlerinin kapasite!.

~u~

ı

.

a~·ı~:n b~~~~~ebilir.

Bunun

yanısıra, SolO\\.r~~

,

yüksek bir devrese uegışıı . .. . oranınd

1 1, d k. deg-işnıc> oranı ile teknoloıık gelışme. 11 alq

artı< ar a 1 .. .. k ·· ,,, .. d -·1ctır .

değişikliğin benz~r olacağını ela soyleme munll\.un egı

SONUÇ

RKT yaklaşımının bir bütün olarak ampirik açıklığının çok

a<

·

· ·

·

·

ı·

-

·

delenmektect·

olduğu söylenebilir. Bu nedenle, teorının guvenır ıgı ze . Kl: ~r.

H na 'yaklaşımın temel varsayımlarını oluşturan Ye.nı . <lsı~

a ' ·· d ·· ·· -

ı

tırmesı

k

Makroekonomik paradigmalara ters uşen oge e~ ge ul..ı

itimatsızlığı daha da aıtırmaktaclır.

Paranın fayda reorisine göre, ekonomik birimler geleceğitt

belirsizliğine karsı gelir ve> giderlerini planlayarak parayı elde tuta~1ar.

Para,· böylelikle bir 'tampon görevi göı~ür. Bu "tampon ?toku" ,

ekonomik hirimleriıı ·raslantısal sürprizlerden bağımsız olarak harcanıa

akımlarını planlama imkanı sağlar. Ekonomik birimler, raslantısaı

likidite probleınlerine karşı bir başka konıma şekli ele uygulayabilirler.

Bu koruma şekli, bir<:>yl~rin gelecekteki ödeme · kabiliyetlerine etki

eden faktörlerin

ge

li

ş

m

e

l

e

ri hakkında

bilgi edinmeleridir. Bu

açıdan,

enformasyon edinmek para

tutmanın

ikamesidir. Enformasyon edinrne

işl

e

minin

kendisi de bir ekonomik faaliyettir. Ekonomik birimlerin

enformasyon

e

dinııw

i-slemi,

blİ

işl

e

md

e

n

sağladıkları

subjektif fayda

artış

l

a

,

subjc>ktif maliyet

aıtış

l

a

rın

a

eşit

oluncaya kadar. devan1

edecektir. Böylec.e,

paranın

ekle

tutulması

,

ekonomik birimlerin

e

n

fo

rnı

,.

isyo

n

edinme faaliyeti ile

tanı

olarak ikame

e

dilm

e

diği

sürece

rasyonel

o

l

acakt

ır

.

Yani,·

~

nforınasyon

edinmenin marjinal maliyeti

sıfr

rd

a

n

büyükst"'

~

lel

e

para

tutttlnüsı

rasyoneldir.

İşte

,

özellikle bu

dun.ım

1 rasyonel beklemilt"'r

varsayımı

ile

dışarıda bırakılmıştır.

Rasyonel

h

e

kl

~

ntil

e

r

va

rsa

y

ımına

göre ekonomik birimler

beklentilerini olustururken tüm enformasyonu

kullanırlar

ve bu

işlenı

s

ır

as

ınd

:

~

o

lu

şa

n

tüm

nıaliy

e

~

l

e

r

dikkate

alınmadığından

kendilerini

(9)

işçi ve işverenler arasında yapılan zımni sözleşme varsayımıyla modelin genişletilmesi, modele Walrasyan olmayan öğeler •dahil edilmesidir. Bu 'öğeler RKT yaklaşımının merkezi varsayıınlanna ters düşmektedir.' Zımni anlaşmalar, nominal ücretlerin zamansal şoklara reaksiyon göstermemesine neden olmakt.aclır. Böylelikle, nominal fiyatın katı okluğu varsay_ılır ve miktarlar zamansal dengesizliğe uyum sağlama görevini üstlenirler. Oysa, Walras'ta fiyat ve ücret bu görevi

yerine getirir. ·

Sonuç olarak, konjonktür seyrini şekillendiren fenomenler odelin genişletilmesi aşamasında da sadece ad hoc \ arsayunlar!a açıklanabilmektedir. Bu varsayımlar da rasyonel beklentilerin merkezi varsayımlarına ve mal ve işgücü piyasasındaki fiyat esnekliğine ters düşrnektedir. Bu çelişki başka bir beklenti nıodel,i kabul edilerek, kısa

vadeli fiyat katılığına izin verildiğinde ortadan kalkar. RKT yaklaşımına,

ancak, Walrasyan olmayan öğeler dahil _ edildiğinde tutarlılık sağlanabilmektedir. Bu durnıda ela · RKT modeli . Keynesyen ve Monetarist yaklaşımlarla arasındaki temel farklılıkları yitirmektedir.

(10)

DİPNOTLAR

Blackburn. K. -Ravn, M .. ''Business Cycles in the United Kingdom: Facts <lt)q_ Fictions". Economica .. Cilt 59 .. 1993 .. S. 391.

2 Dombusch. R - Fischer. S .. Macrocccnomics .. Fifth edition., McGraw-HilI,

Inc. 1990., S. 687-688. .

3 Kydland. F. E -Prescott. E. C.. "A Competitive Theory of Fluctuations anct

Feasibility of Stabilization Policy' .. Rational Expcctations and Economic Policy .. Ed. Stanley Fischer.. C.. hicago 1980 .. S. 169-198 ... , Long, J. B. - \ Plosser. C. L, ·'Real Business Cycles" .. Journal of Political Economy.,

Cilt9I..1983 .. S.39.69.

4 Shapiro. M. D., ''Are Cyclical Fluctuati~ns in Product~vity D~e Mor~ to Suppıy

Socks or Demand Shocks ? .. Thc Amcrıcan Economıc Revıew .. Cılt 77.; Na 2., May 1987 .. S. l 19.

5 Blanchard. O. J. - Fischer. S .. Lecturcs on Macroeconomics ..

, Cambirdge/Mass .. London 1990. S. 338.

6 Altonji, J. -Ashenfeltcr. O ..

"Wage Movements and Labor Market Equilibriu111 ·

Hypotesis" .. Econometrica .. Cilt 4 7 .. 1980 .. S. 213.

Hansen .. G .. ''l~divisible L~bor and the Business Cycle" .. Journal of Monetary

Economıcs .. Cılt 16 .. 198) .. S. 309-328.

8 King

, R G. - Plosser, C. l.. "Money, Credit. and Prices in Real Business Cvcle" .. Tbc Amcrican Economic Revicw., Cilt 74., 1984 .. S. 363-380.

9

K)1dland. F. E. - Prescott. E. C.. "Time to Build and Aggregate Fluctuations., Economctrica .. Cilt 50 .. 1982 .. S. 1345-1370 .... , Long. J. B. - Plosser. C. I.., a'

g. m ... S. 39-69. .

10

Prescott. E. C .. ''Theory Ahead of Business Cycle Measureınent"., Federal

11 Rcsc~c Bank o_~ Minnca!lolis, Quartcrly Rcvicw Ci~t 10., Fall 1986., S. 9-2ı

Mankıw. N. G .. Real Busıness Cycles: A-New Keynesıan Perspective".,

Journal of Economic Pcrspcctivcs .. Cilt 3 .. No 3 .. Summer 1989., S. 79-90

12

Laidler. D .. "Buffer-Stock Money and Transmission Mechanism".:Federal

Rcscrvc Bank of Atlanta, Economic Rcvicw .. Cilt 72., March-AprH 1986.,

Referanslar

Benzer Belgeler

TURİZMİN BÖLGELERARASI DENGESİZLİĞİ GİDERİCİ ETKİSİ Ülkemizin turizm potansiyelini daha verimli kullanabilmesini, turizmin ekonomiye olan katkısını

Yeni klasik makro iktisat teorisi Yeni klasik reel konjonktür teorisi Yeni Keynezyen makro iktisat teorisi.3. Devlet ve

1937 senesinde Y Mimarlık şubesin- den mezun olduktan sonra, Halidi, iki se- ne Avrupanın muhtelif memleketlerinde, tanınmış mimarların bürolarında çalışırken görüyoruz,

 Azalan marjinal fayda kanununa göre bir malın kullanılan miktarı arttıkça toplam fayda artacak, ancak kullanılan her yeni birim malın sağladığı ek fayda bir

Bütün bu yayınlar daha çok Hacı Bektaş Velî etrafında olurken Bektaşilik konusuna çok az temas edildi.. Hâlbuki Bektaşilik bir bütün olarak ele alındığında, sadece

Osmanbegović and Suljić [1] applied three supervised data mining algorithms on the assessment data of first year students to predict favourable outcome in a course and evaluating

En genel manada politikacıları yeniden seçilebilmek için ekonomik değişkenler üzerinde manipülasyon yapmasını ifade eden politik konjonktür hareketleri teorisi kısa

Yeni Keynesyen modellere göre ekonomi eksik istihdam seviyesinde iken meydana gelen toplam talep şokları fiyatlar katı olduğu için reel etkilere ve konjonktürel