• Sonuç bulunamadı

Katı olan herşey havada erir gider "Modernite - Dün, Bugün, Yarın"

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Katı olan herşey havada erir gider "Modernite - Dün, Bugün, Yarın""

Copied!
22
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Marnwra lletiSint Dergisi, Say:5, Ocak 1994

KATI OLAN HER$EY HAVADA ERIR GIDER

"Modernite

-

Diin, Bugiin,

Yann" (*)

Yazan:

Marshall Berman

Qeviri:

Yard.Dog.Dr.

Nurgay TURKOGLU

MARMARA

UNIVERSITESI

ILETI$IM

FAKULTESI

DUnyamz herkes tarafindan paylaqrlan son derece Onemli

bir

degiqi-me sahne olmaktadrr. lnsano$lunun zaman ve mekAndaki

deliqikliklerle,

kendi kendisi ve ba$kalanyla. yaEamrn olanalilan ve tehlikeleriyle igige ge-Eirmekte

oldulu

bu deneyime "modenrite" diyorum. Moclern olmak. bize macerayr.

giicii.

neqeyi.

biiytimeyi.

kendimizin ve diinyanrn dOniiqiimiinii

mtijdeleyen, ama aynr zaman da sahip oldugumuz. bildiSimiz ve oldugumuz her geyi yilrmalila tehdit eden

bir

ortamda bulunmali

demektir.

Modern

or-tam ve deney imler ttim co$ratya,

rk.

srnrf. milliyet. din ve ideoloji

snulannr

aqmaktadrr: bunun igin de modernitenin ti.im insanhlr birlegtirdigisOylenir.

Ancak paradoks bir

biitiinliiktiir

bu, farlihhklann biraraya gelmesidil ve bizi, siirekli bir dalgalanma, yenileume, kavga, iti6-kakrE,

belirsizlik

ve rstrap

gir-dabrna brakrverir. Modem olmak

Marxln

dedili

gibi kah olan hergeyin ha-vada eriyiverdi$i bir ewenin parga$ olmalitn. Kendisini bu girdabur orta ye-rinde bulan insan burada tek baqura oldu$u duygusuna

kaprlr.

Modem 6nce-si Kayrp Cennete ait nostaljik

mitler

igte bu duygudan kaynaklanmaktadr.

GerEekte beq yiizyrldn pek gok insan bu girdapta kaybolmugtur, daha da kay-bolacalitu. Pek gok insan modemiteyi kendi tarih ve geleneklerine kaqr

radi-kal

bir

tehdit olarak gormii$tiir.

Oysa modemite beg ytizyrldrr kendine ait son derece zengin

bir

tarih

olu$turmu$ ve gelenekler geliqtirmiEtir. Iqte bu incelememdeben, bu gelenek-lerin bizim kendi modemitemizde nasrl canlamp geligecelini ve pek agrkmrg

gibi

g6riinen modernite anlayqrmzurasrl daha karmaqrk hale

getirebilece-ffihat

Is Solid Melts Into Air, verso,1983, Girig

(2)

lini

anlamaya gahgaca$tm. Modern yaqam girdabrnr besleyen kaynaklart

q6yle srralayabiliriz: ewen ve onun igindeki Yerimize iliqkin diiqiincelerimiz.i de$iqtiren

FIZIK BILIMLERINDEKI BUYUK

BULU$LAR;

bilimsel

bil-giyi teknoldiye

doniiqtiiren, yeni insan Eeweleri yaratrp eskilerini yok eden,

tiim

yaqam temposuttu htzlandran, giig ve

smf

kavgalannt yeni bigimlere

donii$riiren

URETIMfi\

ENDUSTRIYELLE$TIRILMESI;

milyonlarca

in-sam anayurtlanndan kopanp dilnyanrn d6rt bucafrnda yeni yaqamlar kurma-ya iten btiytik

DEMOGRAFIK

KARI$IKLIKLAR;

hrzh ve go$u zaman

bir

at'et

halini

alan

KENTLE$ME;dinamik

geliqmesiyle birbirinden gok

farklt

olan

topluluklan

ve toplumlan

birbirine

ba$layan, biraraya getiren

KITLE

ILETIgIMI;

biirokratik yaprlan ve igleyigleriyle giiElerini

siirekli

geliqtiren

I-ILUSAL DEVLETLER;politih

ve ekonomik y6neticilere baqkaldnan,

ken-di

yagamlarurrn denetimini kendi ellerinde tutmali isteyen insanlann

TOP-LUMSAL KITLE

HAREKETLERI;

ve son olarak tiim bu insanlan ve ku-rumlan

fitilleyen.

hiq durmadan geniqleyen, inig-giluglan her zaman gok

et-kileyici

olan

KAPITALIST

D{INYA

PAZARI.

Yirminci yiizyrlda bu girdabrn ortaya

Itlop

siirmesine neden olan

top-lumsal siirece "modemizasyon" deniliyor. Diinya gaprndaki bu stireq iEinde, kadrn-erkek herkesi modemizasyonun hem nesnesi hem 0znesi haline

getire-bilmek; hergeyi de$iqtiren bu dii,nyanrn kendisini de de$iqtirebilmek; bu

gir-dapta kendi yolunu bulup bu yola sahiplenebilmek igin pek gok gOriig ve

dii-$tince ortaya atrlm4hr. Gegti$imiz

yiizyrl

iginde bu gOriiq ve dtiqiinceler

"mo-dernizm" adr alhnda biraraya gelmiqtir. Bu kitapta modernizasyollu ve mo-demizmin diyalektiSini incelemeye gahgaca$rz. Modernitenin tarihi

gibi

ge-nig

bir

alam daha kolay kavrayabilmek igin iig d0neme aytrdtm.

Birinci

d6-nem kabaca 16. yiizyrl baqlangrcrndan 18. yiizyrhn sonuna dek uzanryor;

in-sanlar bu ddnemde yeni kargrlaqtrlilan modern ya$am heniiz

tanmlyorlardl.

El

yordamryla uygun terimteri bulmaya gahqryorlardr; davalan ve umutlan

ashnda ortak olan

diler

insanlar hakkrnda pek

bilgileri

yoktu.

lkinci

devre-miz

1790'lartn

biiytik

devrimci alnmryla baqlar. Fransrz

Devrimi

ve onun

yanklanyla

modem halli adeta birdenbire ve dramatil<

bir

gekilde yaqamdald

yerini

aldr. Bu halk kigisel, toplumsal ve siyasal ya$amrn

tiim

boyutlannda

depremler yaratan, gok hareketli bir gaSda yaqryordu. 19.

yiizytl

insaru,

mad-di

ve manevi anlamda artrk modem olmayan birga$da yagamanm ne demek oldu$unu da farkedebiliyordu. Aynr anda

iki

diinyada birden yapmamn igsel

ikilemi

modemizasyon ve modemizm diiqiincelerinin

dolup

geliqmesine ne-den oluyordu. Uqtincii ve son ewemiz olan

yirminci

yiizyrlda ise

moderni-zasyon siireci tiim diinyayr sardr ve geliqen modernizm

kiiltiirii

sanat ve

dii-giin alamnda gOrkemli baqanlar elde etti. Modern halk geligirken, bir yandan

(3)

da birbirinden gok farkh diller konugan bir

yrlur

pargaya aynldr; her kesim ta-rafindan farkh algrlanan modernite diigiincesi canlilrlmr, dengesini ve

derin-li$ini

bUy[k dlgiide

yitirdi.

Insanlann yaqamlaruu dtizenleyip

anlamlandu-mada da modernite adeta kendinden bekleneni yerine getiremez oldu.

Tiim

bunlann sonucunda bugiin, kendi modernitesinin kokleri ile ba[lantrsrnr

yi-tirmiq

bir

modern gagm tam ortasmda buluverdik kendimizi.

Jean-Jacques Rousseau Amerikan ve Fransrz devrimlerinin Oncesin-de erken moOncesin-demite doneminin dzgiin sesidir. Rousseau "modemiste"

s0zc0-l[nti

19. ve 20.

yiizyrllardalii

anlamrnda kullanan

ilk

diigiiniirdiir.

Nostaljik

dtiqleri, psikanalitik benlik arayrglan ve katthmcr demokrasi anlayryryla, mo-dem geleneklerimizin Onemli bir krsmma kaynah olmuqtur. Herkesin

bildigi

gibi Rousseau son derece huzursuz. sorunlu

bir

adamdr. Istrraplannur

golu

kendi zorlu yagamrndan kaynaklanryordu, ama

biiyiik

bir krsmr da,

milyon-larca insann yagamril bigimlendiren toplumsal kogullara keskin

bir

bigimde kargr durmasrndan

ileri

geliyordu. En patlamaya hazrr,

dewimci

ayaklanma-lann

egilindeyken Rousseau. Avrupa toplumunun "ugurumutr kenannda"

oldu$unu s0yleyerek ga$daqlarurr Sa$fityordu. Bu toplumda Rousseau giin-delik yagamr - Ozellikle bagkenti Paris'te -bir kasrga, le tourbillon social

ola-rali yayyordu (1). Kasrgada benlik nasrl hareket edebilecek, nasrl yagayabi-lecekti?

Rousseau'nun romantik romanl The New Eloise'da geng kaluaman

Saint Preux -gelecek

yiizyrllarda

milyonlarca insarun yapacalr

gibi

krrdan kente

dolru bir

arayrqa giliar. Sevgilisi Julie'ye le tourbillon social'rn

derin-liklerinden

yazar ve endiqelerini.

korkulannr

ona aktarmaya gahqrr. Saint

heux

metropolitan deneyimini "gruplann ve getelerin hiE durmadan

garp$-tildan,

Onyargrlann ve gat$an gdriiqlerin

siirekli

olarak

birbirinin

ayalrnr

kayftr&$..Herkesin

kendi kendisine kargr durdu$u" ve "herqeyin sagma

ol-dulu

ama higkimsenin gagrrmadr[r, herkesin herqeye ahgtr$r" bir yer olarali

yagamaktadr.

Buras

6yle

bir dtinyadr

ki

"iyi,

kOtii, giizel, girkin, do$rululi, faziletyalnrzca b6lgesel ve srnnh

bir

varhk gOstermekledir". Kendisine su-nulan yagan[lann zevkine varmali isteyen herkes "Alcibiades'ten daha esnek olmah, seyircisine gOre ilkelerini de$iqtirmeye, her adrmm havaya gOre

do!-rulamaya hazrr olmahdrr"

(2).

Bu gevrede bir kag ay gegirdilaen sonm;

"insaru igine geken bu

ktsktrtm,

giiriiltiilil

yapamm

sar-hoSlu{unu iQimde

hissetmeye

basladm.

Gdzlerimin

tiniinden geEen nesnelerin

goklu{u beni

sersemletiyor.

(4)

higbit' Sey yok amn hepsi birden

duygularmt

dylesine

yer-le

bir ediyor

ki, kim oldudumu, neye

ait

oldu{umu unufit-yorunt" diyecektir.

ilh

aqkrna olan ba$hh$rnr yineler ama "bir giinden dilerfure neyi

seve-ce$imi

bilmiyorum"

diye de endi$esini dile getirir. Ba$lanacak sabit

bir

qey aramalitadrr umutsuzca: "Yalntzca hayaletler ugu$uyor -sflzlerimin flniinde.

onlan

yakalamaya kalkrgh$rm anda ise g6zden kayboluveriyorlar" (3).

Bu

atmosfer -krgklrtma ve

giirtiltii;

ruhsal sersemlik ve sarhogluk; deneyimsel olanalilann tazlalEmasr ve ahlahi srmrlantr, kiqisel

iligkilerin

yilllmas;

so-kalita ve ipsanrn kendi igindeki hayaletler- modern duyarfuh$t do$uran at-mosferin m kendisidir.

Bir

yiizyrl kadar daha ileriye gider ve 19.

yiizyrl

modemitesinin

ayr-dedici

ritmlerini

ve

tutlannt

tanrmlamaya Eahgnsak

ilk

g6ziimiize garpan. modenr deneyimin iginde yer aldr$r, yiiksek geligme diizeyine sahip,

farklt-la$mrq. dinamik. yeni trir manzara olacalitrr. Buhar motoflartltttr, otomatik

fabrikalaln,

demilyollarurur. devirsa yeni endiistriyel trOlgelerin;

genellikle-korkung insani koqullarla bir gecede biiyiiyiiveren bereketli kentlerin; gitgide biiyiiyen bir olgekte iletigim kuran

giinltik

gazetelerin, telgraflann.

telefonla-rrn ve di$er iletiqim araglanrun; giderek giiglenen ulusal devletlerin ve gok uluslu sermaye yr$rnlagmasrnn: yuliandan gelen bu moclernizasyonu aga$t-ya kendi yanlaruta gekmeye gahqan kitlesel toplum hareketlerinin: en g0r-kemli btiyUmeye. miithig zamr ve ziyana, katrhli ve kahcrhk drgrnda her qeye

giicii

yeten, her yeri kapsamrna alarak siirekli biiytiyen dilnya pazantun

man-zarasrdr bu.

lg.yiizyrlm

0ude gelen modemistleri bu gevreye giddetle saldl-nyor, onu pargalamali, igeriden patlatmak igin u$ragryor; ne var ki kendileri-ni onun igine yerlegmig buluyor, olanaklanyla canlantyor. en kOkten

kary

gt-krqlannda bile olumlayrcr; en ciddi ve

alrbaqh

anlannda bile oyuncu ve

iro-nik

oluyorlardr.

19. yUzyrl modentizminin karmaqrkh$nt ve zenginli$ini. harmanlan-mrq

birlikteliklerini

bir

parga duyumsayabilmek iEin dtinemin en

belirgin

seslerinden ikisine kulali vermeliyiz: zamanrmlzltl go$u modemist

anlayqt-na

birincil

kaynak oldu$u kabul edilen Nietzche ve herhangi

bir

modemizm

bigimiyle

genellikle iliqkilendirilmeyen

Marx.

lqte 1856 Londra'smda

Marx

tuhaf ama

giiglii

lngilizcesiyle

konugu-yor

(4):

"1848 devrimleri diye adlandurlanlar zavalh olaylar" diye

ba;ltyor,

(5)

de bunlar ugurumu ilan

ediyor.

GOriiniirdeki katr yiizeyin altrnda salih, okya-nuslarca akrcrh$r

o(aya

grkardrlar: sert kayalann anakarasuu parEalara bOl-mek. yiumali igin

bir

parEa geniqlemesi

yeterli."

1850'lerin muhalif ydnetici

srnrfi diinyaya hergeyin yine sallam (kan)

oldulunu

anlatryordu ama butra

kendilerinin de inanrp inanrnadrlr pek agrk degildi. Marx: "Her

birimiz

igin-de yaqadrgrmrz ahnosfedn 20.000 pouudluli a$ult$utt ta$ryoruz ama

hissedi-yormusunuz?" derken. en

ivedi

hedellerinden

birinin

insanlara bu

a$rh$r

"hissettirmek"

oldulunu

ortaya koyuyordu. Bunun igin de diiqiincelerini bu

denli

yolun

ve abartrh imgelerle agrkhyor uEurumlar, depremler, yanarda$ patlamalan. yer qekiminin ezici gticti-

yiizyilrmrzn

modemist sanat ve dii$iin alanrnda hdla gurlamayr siirdiiren imgelerle. Marx devam eder; " 19. yiizyilrn

temelOzelligi olan

biiyiik

bir gergek var

ki

bunu kimse yadsyamaz". Modem ya;amrn

temeldzellili

Marx'a gdre bu

yapmm

kendi temeline kOkten karqrt

olduludur:

"

Bir yandan,

insanl*

tarihinin

hig

bir

asamasutda huyal

bile

etlilemal'e

n

endiist'i,vel

ve

bilimsel gtigler

leSqnla

geEmistir.

0te

yandan Roma

lmpuralorlu!,tuuut

son clA-nemlerindeki dahseti goktan aSm6 gdkiis

belirtileri ile

kar'

g

kurSryal,r:.

Giiniimii:de

herSey

ka,';rttno

gebe. Insan enrelitti azaltry

verimli

hale ge tirmesini bekledi{imiz

ma-kinelesme,

sefalet

Eekip dahu

fazla

galpmamtza neclen olrtvor. Aztlr zenginlik kaynuklan doyrnak bilmiyor. Sanat

Suhase

rleri

beS

paral*

de{,eri olmayan sahtekarlara satt-lq,or.lnscutoglu

do{u1a

hiikm.ettikge baskalanntn

ya

da kendi kepazeliklerinin kr)lesi oldtt.

Bilimin

en saf

6$t

bile

ka s- ft st zl t P n kur u nl $

uda

t tike ni p g i di y o

r.

TIim y e ni I i kl e

-rini:

ve gelisnrelerimiz entellaktiiel jagarn ile maddi

gilg-lerin biraruya gelntesinin so,utctt, ama insanyosamt mucl'

di

gtic e i ndir ge niy o

r."

Tiim tru srkrnh ve anlaqrlmazlililar modern insant umutsuzlu$a diiqii-riiyordu. Bazrlan "modenl geliqkilerden kurtulmah igin modentsanatlan

bir

yana atmak gerek" derkett, di$erleri ise endiistrideki geliqmeyi

politikadaki

neofeodalite veya

yenimutlakiyetgilikle

dengelemeye gahgryordu. Oysa

Marx

paradigmatik

bir

modernist inangla 6ng0r0r:

"Biz kendi adrmrza, tiim bu Eeligkilere damgasmt vurmdJa detum eden kurnaz gidiSata kanmayaca{tz. Ne

oldu{unu

galet

iyi biliyoruz...toplumun yeni azfu

giiglerinin ydne'

(6)

tinti

iSgiler gibi yeni azilr insanlurrn eline gegmeli. Modern

gasm keSftnde en oz makinenin kendisi kadar dnemli

bun-lar."

Boylelikle bir

"yeni insanlar" smrfi, do!rudan modem olan

bir

srmf

insan, modernitenin geliqkilerini gOzebilecek, tiim modern kadrn ve erlie$in tam ortasmda ya;amaya

itildikleri

ezici baskrlara kargr gelebilecekti. Bunu

sOyledikten sonra Marx iqi ellenceye dOker ve geleceli geEmige ba$lar

-Ingi-liz

folliloruyla, Shakespeare ile: "orta

surfi,

aristolrrasiyi ve

gericililin

zaval-h peygamberlerini gaErtan iqaretler arasmda cesur arkadaqrmrz Robin

abimi-zi

gOriiyoruz; topra$r en

hzh

gegen,dnciilii$ti kimselere bnalimayan

k0ste-be$i -

Devrimi."

Marx'm yazilartbitiq s0zleriyle tinl0diir. Ama onu bir modernist ola-rali g6riirsek. agrk uglu devinimi; kavramlanyla arzulannrn akrgma karqr

du-ran, diigi.lrcelerinin altrm gizen, onlan canlandran diyalektik devinimi

farke-deriz.

Nitekim

Komiinist Manifesto'da burjuvazinin kendi derin

diirtii

ve

ge-reksinimleri iginden gilian. modern burjuvazi ruhunun fiqkrrdrgr dewimci

di-namizmi gOrtiriiz;

" B urjw, azi iir etim ar aE I a r m

t

siir e kli o I ar ak g eli St i rme de n

tar

olamaz.

Onlarla

biilikte

[iretim

iliskileri,

onlurla

da

tiim toplun

sat

iliSkiler

de{iSecektir...Ureimin

siirekti

ge-listirilmesi tiim

toplumsal

iliSkilerin

hig rahat

brakilma-mn

y,

siirekli bit' beli r sizlik t,e

krykrtma

burjuva zi ddnemi

-ni d nc e

ki

tiim dci n e ml e r d e n

far

kh k il makt ad u'. "

Belki

de bu modern gevrenin en

belirleyici

gOrtiniimtidiir Marx'tan

giiniimtze

modemist hareketlerin akrl almaz bollu$unu getfuen:

"Tiirn sabit, donmus

iligkiler,

antika ve kutsal

dnyargila-rryla, diisilnce

sil si leleriyle kay ry giderl er,tiim y

enilikler

kemikleSmeden antikalqsNerir.

Kafi

olan her Sey havada toz

olur (erir)

gider, tiim

kutsallrklar

mundarlasu', ve

so-nunda

insanlar...

kendi

yasamlarmm

ve

kendileinden

sonra geleceklerin yasamlarmrn gergek koSullarryla

yiiz-yiize gelmek zorunda

kaltrlar."

(5)

Modemitenin bu diyalektik devinimi

ironik

bir gekilde kendi

6nciile-rine,

burjuvaziye karqr durmugtur. Ancak bununla da kalmamrq, Marx'r da

(7)

kapsayarak

tiim moden

hareketleri allali bullali etmeye devam etmektedir.

.

Marx'rn

dedili

gibi burjuva toptum bigiminin giirudiignnii ve komu_

nist hareketin gi.icii ele gegirdigirt varsayalm: bu yeniioplumlbigimini eskisi

ile aynr kaderi paylaqmalitan ye havada eriyip girmekten

al

ioyaiat

otan

n"-difl Man

bu sorunun farkrndaydr ve ilerirle ele alacalrmrz gibi bir taklm One-rilerde bulunuyordu. Modemizmin en belirgin Ozelliklerinden bid de i$te bu_ dur; sorulan soranlar ve verilen yal}rtlar sahneden qekildiliten gok sonra bile

sorular havada yankrlanmayr

siirdiiriir.

Ceyrek

yiizyll

sonraya, 188O'lerdeki Nietzsche,ye

geldilimizde

gok

farkh ODyargllar, saplantrlar ve umutlarla

birlikte

modernyagam t uttrnOa

gok benzer bir sesle

k

$latrnz.

Ma

gibi Nierzsche de modem tarihin gidi-Eatnr

fonik

ve diyalektik

bulur.

Ruhun

biitiinliigii

ve mutlali gergek

ideJleri

Hristiyanh$rn kendi

kendili

yok erme alamasma gelmi5tir. Soriug, Nietzs_ che'nin

"Tanrxrnt

Oli.imii" ve

"nihilizmin

zuhur edi9i,' olarak

adlandrrdrlr

tnvmatik

olayliudrr.

Modern insanollu deger yoksunlugunun ve boqtulun yanslra aynr zamanda

hi!

de yabana ahtamayacali

bir

olanaklar

bollu!unun

tam ortasrnda

bulur

kendini.

Nietzsche,nin

iyinin

ve

Kijtiiniin

OtesiDde (1882)

kitabrndali

diinya trpkr

Marxln

diinyasr gibi hergeyin kargrtrna gebe

oldulu

bir

yerdir (6):

"Tarihi

btt

dd

iim

oktalorutdq

muazzam

tuhsi ornan

lasalanyla

biiyliye14 geliSen, tropikal

bir

tempoyla

d

ilne

geEilmez

bir

ilerlente gdstercnler ibttiste biner; bit.birleri_

ne gidcletle direnen bencilliklet'ine

Siikredelin

ki

ak

ql_ moz

ytkrultklarryla

hem

birbirlerini

hem kentli

kendilerini

nahv'ederler;

bir

parga giineS t6r$.t igin savasu.

clururlar;

hig

bir xrur,

kontrol, ahlaki

sulduyu sdz

konwu

tlelildir.

onlor igin...Yenilik olsnn da ne olursu

olnn,

hig

bit

ortak

formiil

yokrur

artk:

kqrtrltklt

siiriip gi(len yeni

bir

anloyts_ stzltk ve

karS

*h

saygrsrzl*;

ahldki

gdkiis ve kokuSma en yiice duygularLn

yaastra

yatanu.; insanhk iyi ve kAdiniin

boynuzlanulan

medet umar: ilkbahrtr ve sonbahar

birlik-te

karS

unu'...Yine tehlikedeyiz aHAk ana

-hen

(le

ne

bii_ yiik

tel

ike-iistelik bu kez bireyin

iist

ne cdrckleft(li, en ys_

knnu:a.

en

sevdigini:e,

catldelcre, kendi gocuguntti:a,

kndi

yiirelimize,

en

gizli

arzularnuza, dileklerimize.,'

(8)

bu ciiretkdr

birey

umutsuzca

"Korunmak, kendini

yiiceltmek.

benlilini

uyandrma$i. ozgiirleqebilmek igin kendine 6zgti kurallara. kendine ozgii

be-...itar".

numaralara

gereksinim"

duyar.

Olanaklar

hem muhteqem hem ugursuzdur.

"lggiidiilerimiz

qimdi hefyere yonelebilir; kaos bizim kendi iEi-mizde". Modern fursana gdre kendi yaqamr ve tarih "herqeyin

bir

tadrtn

bak-malitan ibarettir".

Artili

bu noktada 6yle gok

yol

aErkhr ki. Modern

ertekler

ve

kadnlar

kendi "hcrqeyleriyle" ba;a grliacali bunca kayna$t nereden

bula-caklar? Nietzsche etratla modem yafamrn kaosuna tek Eoziim olarali hiE ya-qamamayr segen bir yr$rn "KtiEtik Jack Horner" bulundulunu s6yler: onlara gOre. " 'Baya$r'olmak tek ahldki

yoldur"'

Baqka bir modenr tipi de kendini gegmigin kucalrna atar: "tarihtelt

ay-nlamaz Eiinkii tarih tiim

kostiimleri

iginde

biriktiren bir

gardroptur. Asltnda

orada kendine uygun higbir qey bulamaz" -ne

illiel,

ne klasik, ne ortaqag, ne

Do$ulu- "her birini dener

durur".

"higbir zaman rill,iiiqliikten

kurlulamayaca-$r" gergelini kabul etmekten aciz olan modem insan. kendi zamantnda ltig

hir

t<lplumsal roliin kendisirtc tam olarak uyamayacalrnr da gbremez.

Mo-denfrenin dehqetine kar$r Nietzschehin kendi tavn herr5eyi coqkuyla kucali-lamalitrr: "Biz rno{entler yan barbanz. Attcak tehlikenilr tam gflbe$indeysek

mutlutukla co$al'rz. Bizi keyitlendiren yegAne qey smgszlrk,olEtisiizluktur."

Yine de Nietzsche ilelcbet bu tehlikenin ortasrnda yaqamaktan yana de-Iildir.

Max

kadar gevkle yeni

bir

irtsalt tipine umut trallamaktadu- "bugiine kargr duran. yantrtn ve yanndan Soluallln ittsanr" tnodern erkek ve

kadtnlaltl

bugiintin korkunE stntrsrzlt$r iginde

yollannt

trulmali igin gerek duyduklan "yeni

delerleri

yaratacali" cesarete ve imgelem giiciine sahip olacalitn.

Marx ve Nietzsclre'deki ortak sesitr ayrrcah$r ve 6nemi yalnrzca solttli

solu$a kahqrnda, canlt enerjisinde. imgelem giici.iniin

zenginlilinde

delil:

ses tonunda ve

tiil

Eekimindeki hrzh ve gtiglii oynakhk, kendi etratinda

ddn-neye, s0ylemig oldu$u herqeyi sorgulayrp ters yiiz etmeye. geniq

bir

uyumlu

ve uyumsuz ses olgusi.ine doniiqrneye. kendini kapasitesinin iistiinde zorlayrp srmrsrzh[r afamaya. herqeyin karq(rna gebe

oldulu

ve "herqeyin havada eri-yip

gittili"

bir diinyayr kavrayrp drqa vurmaya hazr oluqundadr. Bu ses aynr anda kendini bulma ile kendiyte dalga geEme. kendine giivenme

ile

giiven-sizlik araslrda Eurlar durur.

Act

ve kederi gayet

iyi

bilen ama tiim bunlan al-tedebilece$ine inanan

bir

sestir bu. Her yer tehlike doludur ve her an insan

yuzyize

gelebilir tehlikelerle. Ancak en derin

yanlar

bile bu sesilt

enerjisi-1i1alimasul.

figkumastnt engelleyemez.

Ironik,

Eeligkili,gok sesli ve diya-lektik olan bu ses modent yaqam modernitenin kendi yarattr$r de[erler adrla

(9)

suElar. Bunu yaparken de bugiin0n modern insaurntn yaralannur yannln ve yarurdan soluauul modemitesi larafindan sanlaca$rnr -umuda ra$men- umut eder. Ondokuzuncu

yiizyrhn tiim

biiyiik

modemistleri

-Mux

ve Kierkega-ard.

Whitman

ve lbsen. Baudelaire,

Melville,

Carlyle. Stirner, Rimbaud.

Suindberg. Dostoevsky. ve daha niceleri- bu ritmlerle ve bu alanlarda

konu-qurlar.

Ondokuzuncu

yiizyrl

modemizmi

yirminci

yiizyrla

neler aktardr? Kendi grlgrn umutlamr aqan laraflan

oldu.

Resim ve heykelde, mimari ve ta-sanmda. tiim elektronik medya donammrnda ve Onceki yiizyrlda sOzii dahi

gegmeyen bilimsel disiplinler alanrnda yidrzyfimrz. son derecede bol. son de-rece

kaliteli

Eahqmalar ve diiqiinceler

iiretti.

Yirminci yiizyrl

yaratlcl

enerji-sini

dtinyanrn her yerine yaymahla kalmadr, diinya tarihindeki belki de en parlak yalatrcrhlilamr yaqandrlr bir ytizyrl oldu. Utang duyulacali ve

korkula-cali pek Eok Eeyin oldu$u bir diinyada Grass, Garcia Marquez, Fuentes. Cun-ningham. Nevelson. di Suvero, Kenzo Tange, Fassbinder. Herzog, Sembene. Robert Wilson. Philip Glass. Richard Foreman, Twyla Tharp. Maxine Hong

Kingston ve daha niceler inin gahqmalannda

prrltrlarmr g0rdiiltimiiz

yap-yan modenrizmin parlakh$r ve

derinli$i

iEimizi rsrhyor, gurur duyuyoruz.

Ustetit< bence biz modernizmimizi nasrl kullanacagrmrzr bilmiyoruz:

kUltii-riimiiz

ve ya$amlrnlz arasrndalii

balr

kaybettik, kopardrk.

Jackson Pollock sagakh resimleriyle izleyenlerin iginde

kaybolacak-lan

(ve tabi

ki

kendilerini lrulaca]ilan) ormanlar diiqlemigti: oysa biz kendi-mizi

rrsmin

iEine koyma sanaturr, zamanlmlzrn diigiince ve sanahnda

kendi-mizi

katrhmcr veya koruyucu olarali gOrebilme sanatilu

biiyiik

Olgiide

yitir-dik.

Yiizyrhmrz son derece gosteriqli

bil

modem sanata sahne oldu: ama biz sanki lru sauntul igiuden grktr$r modern yaqamla baqa grkmayr, u$raqmayr

unuttuli. Modern di.iqiince Marx ve Nietzclrc'den bu yura gok geligti. yine de

modemite

anlayqrmzda

karanhk noktalar var.

Yinninci

yldrzylJ yazar ve diiqiiniirlerine yali:rndan kulali verir ve onlan

bir

Onceki yiizyrl ile

ka$rla{tnrsak

gdrii$ agrlannrn ne denli yiizeysel.

imge-lem giiglerinin ne denli zayrf oldu$unu gdriirtiz. Ondokuzuncu yiizyrl

diigii-niiderimiz

modern yagamrn

aynt

anda hem cogkulu takipgileri hem de

diiE-manlanydrlar. Qeliqkileri ve

mullalihklan

ile

hig yrlmadan giireqiyorlardt.

Yaratrcr giiglerinin en bnemli kayna[r kendi kendileriyle dalga geEebilmeleri ve ig gerilimleriydi.

Yirminci

yiizyldalii

varisleri

ise kah kutuplar ve

yizey-sel genellemeler arasrnda sendeleyip duruyorlar. Modendte ya eleqtirilerden uzali kOr bir cogkuyla kucaklanryor ya da yeni bir Olimpus

dalr

uzalih$r ve

ktgiimsemesiyle suglanryor. Her

iki

durumda da modent itrsan tarafindan

(10)

degiifuilip

biqimlendfilmesi miimkiin olmayan kapah bir monolit olarali

ka-bul ediliyor. Modern yalamln Hem/Hem

de aq*lklan

yerini Ya,Ya da

ka-pafthgma

brakl.

Temel kutuplalmalar

yiiz)'rllmum

hemen balmda kendini

gosterir. Iqte

I.

Diinya Savatrndan onceki yrllarda

modemitenil

tutkulu yan-daqlan olan ltalyan

futuris

eri: "Yoldagla.r, biz diyoruz

ki

bilimin

muzalTer iledeyiEi insanhgl kagtnrlmaz deligimlere

gotiimektedh

gelenelin ugalilan ve biz padak gelecelinden

hig

bir kuqkusu olmayan ozgiir modemler

amsn-daki ugurum igte bu

deligikliklerin

sonucudur" (7). Burada agrk olmayan hig

bir

py

yoki

"getenek" -tum dunya gelenekleri

bir

kenara

atrltyor- ag*ga

uSakllEa

dent

dii$uyor,

modenfte

de 6zg0rliik demek; hig

bir gftrnn

yok.

"Haydi, knzmalan,

baltalan

ahn: ahn da 5u pek kutsal

se-hirleri

yerle

bir

edelim,

acmak

yok!

Gelin!

ktittiplwne

raflarmr

atege verelim!

Kanallsn

miizelere

geirip

bo|a-

'

lm

onlan...Brahn gelsinler, isli parmaklarryla

ugarr

kindnkg

ar!

Iste

bwadalar! buradalar!"

Simdi

Marx

da Nietzsche de geleneksel yapilann yrkrlmasmdan

ya-nadrrlar; ama bu geliqmedeki insan maliyetinin de gayet

iyi

farkrndaydllar,

ve modemitenin yaralannln sanlmasr igin daha gok uzun bb yol almali

gerek-tilini

de

biliyorlard.

" Qahsnw heyecau , zevk ve ayal<lanma ile

co;nw

biiyiik

kalabaltklart

selamlayalrm:

nodern

baskentlerdeki gok

renkli, gok

sesli

devim dalgalarnr

selamlayahm: vahsi

elektrik

lruleleriyle

par

dayan cephanelerin,

tersunele-rin gece

ateileini

selamlayaltnt; duman

tiittliren

y

snla-n

birer

birer

rniclesine indiren obur tren istasyonlau:

ba-calutnrlan

g tkan dumanlurla bulutlara asrlan

fabriktlar

; dev

jimnastikEiler gibi

nehi

eri gegen,

giine!

altutda

br

gak gibi

par

dayan

kiipr

ler:

maceract

buharl

ar...uzun

soluklu lokottotifl er...ve uEaklarm kaygan

tg/*lart

Ietc.,etc.]"

(8)

Futuristlerin

enerjilerini

modern

teknolojiyle

birleqtirip yepyeni

bir

diinya yaratma aflulanndan

dolan

bu genglik ateqi yelrni$

y

sonra hah ka-rumlzl kaynatlyor. Ancak bu

yed

diinyanm dr$nda

brak

an oyle gok qey var

kil

$u

miithil

metaforda da

goriiliiyor

"gok renftli, gok sesli devrim

dalgala-n".

Politik

hareketlenmeyi estetik

bir

$ekilde (miizisyen, ressam

duyarl

l-lryla)

duyumsayabilmek insan

duyarhhgnm

gergekten de

gel\mesidir.

Ote

(11)

yandan peki bu dalgalarla yokolup giden onca insana ne olacak?

Onlann yaqaurtrlannln

luturist

labloda hiq

bir ycri

yok.

Maliinclerin

bile adeta canlandr!r bir yerde son derece Onemli insani duygular Oliime

ter-kcdiliyor. Gergeklen de

futffistler

gyle

yazryon "biz. ahldri

acrlff, iyi

kalp-lilik.

qefliat. ar;k gibi

yaFm

enerjisini giiriiten,

giiglii

viicut

elektri!imizi

ke-sintiye ugratan zehirlerden uzali

bir

insarhli-drqr tip yaratmali istiyoruz." (9)

Bununla da -seng

futuristler

l9l4'te

kendilcrini

"sava;,diinyann tck temizleyicisi" dedikleri teye ftrlatryorlardl.

Iki

yrl iginde en yaratrcr

kiqitiftle-rinden

ikisi

-ressam

vc

heykeltra$

Umbefto Boccioni

v€

mimar

Antonio

Sant'Elia- Eok sevdikleri makineler larafrndan

dldiirtildii.

Dilederi

Mussoli-ni'nin delirmenlerindeki gelccelin

ijlii

ellerinde unufali cdilerek

kiiltiirel

gentiklcr olarali yagamlannr

siirdiirdiiler.

Futurisller modern tcknoloji

kutlamalan

Oytc

bir

grolesk ve kendini

y

ilcr noktaya gctirdiler

ki

bdylcsi bir tafkrnhk bir daha goriilmedi. Ancali

insanlardan

tiimiiyle

uzali olarali makirrelere duydulilafl gatzii

l;Ta alk.

daha az tuhaf yc biriiz daha uzun Omiirlii biEimlcrde yeniden dolabilecckti. Bu

tiir-den modernizmi

I.Diinya

Savaqurdal sonra "makine

eslcti!inirr"

rafine bi-gimlerinde. Bauhaus. Gropius vc Mies van der Rohe, Le Corbusier ve Ldger,

Ballet M6canique' de gdrtiyoruz. Bir digcr diinya savaqrndan sonra yine uzay

teknolojisi rapsodisi ola-rak karllmlza

Erl

yor: Buckminster Fuller ve

Man-halt Mcl-uhan'da.

Alvin

Toffler'rn Future Shock kitablnd"a. lgte

Mcl-uhanln

1964'de basrlan Unders(anding Media kilabr.

" B ilgi sayur ktsacu teknoloji aructl t

!tyla

P antecostttl bi

r

evrensel anlavg ve

birlik

vaad ediyor. Sonraki

nwnt*sul

alona b

,\itL

bit

olas

*la

geual

bir ko:mik

bilirtg

1,arut't-tw

tlil

etryelid

ortudan kuldu'nak olecakt

u'...Bilologlara

gitre

fi:iksel iiliimsiizltik

yaatl eden

"hafiflik"

dururnu, kollektif

nyumte

huztu'utt sortsu:a dek

siitrresi

i sagluJa-cuk

konutm(na

dut

un

na kosttt

olabilit

."

(10)

Bu modemizm kesenin agznu agan hiikiimet ve vaktf fonlanndan

ya-mrlanarali Eahqan sava$ sonrasr Amerikan toptum

bilimcilerinin

UgUncii

Diinya UlkeleriDe ihraE etmek igin geli$tirdikleri modernizasyon

modelleri-nin

altllda

yatan

anlayrgr.

lste sosyal psikolog A.lex Inlieles tarafindan mG

(12)

"Moclern isletme t'e personel

;-|netinti;'le

Ealryun

birfab-rika

iSgilerini rttsyonel dat'rums, dtrygusal denge r''e

ileti-Sinte

ug*ltk

r)rne{i

luline

getirecek ve iSginin

kararlart'

na, duygulartne r'e

onunilta

sayg duyulman cla modern yasam

ilke ve

tt.\gulamalanmn giiglii

bir

drne$i

olacak-tr."

(ll)

Futuristlere gore bu paragratrn anlattm

dili

pek yavan kalabilir'. yine

de

fa[rikanrn bir

ya;arn modeli olamk insano$luna ornek gosterilmesinden

mutlalia zevk alyliu'dr. lnkeles'in yaztst "Modernizasyon ve lnsan" baEtr$rnr

taflyor.

moclern yagamda insanln arzulanntn ve insi,vatilinin onemini goster-rneyi amaghyor. Buradalii sot'un. futurist gelenekteki

diler

tiim

modemizm-lerde

oldulu

gibi parlak makinelere ve mekattik sistemlere

tiim ba;rollerin

verilmiq olmasr -yukandalii ahntrda yer alan fabrikanrn dzne durumunda

ol-rnasr

gibi-

ve modem insana tla fige talulmahtan baqka

bir yol

kalmamast.

Yirminci

yi-izyrl diiqiinccsinin modent yagama

"Hayrr"

diyen

otcki

kuttruna gidcrsek. bu yaqamrn pek de yabanclsl olmadt$rmlzt g0riiriiz. Max Weber'irr

l904te

yazrlatr

hrfestan Etik

ve Kapitalizmirr Rultu "modem

eko-nornik diizenin giiEli.i

evreni" nin "demir

kafes"

gibi

gOriildii$ii

bir

ortamt

yans(lr.

Kapitalist. me$ru ve

biirokratik

aclmastz diizen "bu sistem iginde

dogan tiim bircylerin

y4amlarutt

karqr konulmaz bir giigle belirlemektedir."

Bu durum "insano$lunutr kaderini son

tbsille;mi;

kbmiir tollullun yakrlmasr-na dek belirteme"ye b:rllanmaktadu.

$imdi.

Marx ve Nietz.sche

-Tocquevil-le. Carlyle,

Mill.

Kierkegaard ve

diler

tiim

ondokuzuncu

yiizyrl

ele;tirmen-leri- de rnotlent teknokrii vc loplumsal Orgiitlenmenin iusantn kaderini hangi

yollarla

bclirledilini

pek0la

biliyorlardr.

Ancak hepsi de modern insantn bu kaderi anlama ve anladililan solua da onuula baga grkrna kapasitesine sahip

olduluna

inanryorlardr. En

k6tii

durumda bile umut vaad eden

bir

gelece$i diirgleyebiliyorlardr.

Yinninciyizyrl

modernite eleqtirmenleri ise modenr in-sana olan bu empati ve inaltgtan nercdeyse ti.imiiyle yoksunlar. Weber'e gdre galdaElan "ruhsuz uzmanliu. kalpsiz duyusalcrlar" dan baqka bir gey

deliller

ve "bu yoksunlu$un igine diiqtii-lii vesvese, insanolluttun daha Once hig eriq-rnedi$i bir diizeye vannr$tr." ( 12) Bdylece modem toplum bir kaf'es olmahla kalmamrq, igindeki

tiim

insattlar da demir gubulilann

bigimini

almrqtn:

biz

ruhsuz. kalpsiz. cinsiyetsiz.

kimliksiz yara[klanz

( "daha Once hiE

eriqmedi-!i

bir

dtizeye varm$

olan...

vesvese...") -var oldu$umuz bile kuqkulu. Bura-da, trpkr futurist ve tekno-pastoral modernizm bigimlerinde

oldulu

gibi.

mo

dern insan bir Ozne

olanli

-diinya iizerinde hareket etrne, tepki velme ve yar-grda bulunma

yetkinliline

sahip bir canh olarali- ortada

yoktur.

Ne gariptir

(13)

ki.

yirminci yiizyrhn "demir kafes" eleqtinnenleri olaya kafes bekEisi

g6ziiy-le bakmaktadu: igeridekilcr igsel 0zgiirli.ik ve gururdan yoksun iseler kal'es

attrk

bir

hapislnne

delildir:

kafes bu yoksunluklar rrkuun boqluk

gereksi-nimlerirri kargrlayan

bir

dekordur yalnrzca (13).

Weber insanlara pck giiven duymuyordu ama ister aristokr.at veya

buljuva. ister

biirokratik

veya devrilnci, yOnetici srnrfa hiE rni hig

giivenmi-yordu. Bunun igin de

politik

tavn en azurdan

ya:anlnln

son yillannda

strekli

saldrrrya u$rayau liberalizm oldu. Ancali modern insana duyulan Weberian

uzaklili ve kiigiimseme. weberian kuqkuculuk ve elegtirel balugtan aynhnca sorrug. Weber'in kendisiyle hiE

ili;kisi

olmayan bir politikaya ddniigtti.

yir-minci yiizyrl diigiiniirlerinin

Eolu olaya g6yle baluyor: sokalita ve devlette

iistiirniize baskr yapan an kiimesi yrlurlannda bizim duyarhhlrmrzdan.

ince-lilimizden

ve itibiurmrzdan eser yok;0yleyse ne hakla bu "kitle insanr" (veya "aya}: t:ftrmr")

kendilerirf

yonettikleri yetmezmig gibi

srf

gogunlukta olduli-lan igin bir de bizi yOnetmeye

kalluyorlar?

Ortega, Spengler,

Mrunas,

T.S.

Eliot

ve Allcn Tate'in g0riir;lerindc vc entellektiiel tavrlannda. yirminci yiiz-yrl sa-luun aristokratlan ve moclent mandalinlcri taratindan uy:ulanan,

saptr-nlan

ve abartllan Wetrer'in neo-Olilnpusgu bakrg

agsnr

gOriiyoruz. Daha gaqutrcr ve rahatsrz edici olan ise Yeni Solun yalun d6nem katr-luncr dcmokmtlannrn da

ayu

ballq aqrsrna sahip olrnalan. En azurdan bir

d0-nem. 1960'lann sonlu'urda Herbcrt Marcuse'un "Tek Boyutlu,Insan"

kitabr-nrn elqtireldiir;iincedc baskrn paradigma oldugu ddnemde durum buydu. Bu

pamdigmaya gore

Marx

da Freud da ige yaramaz: yalnrzca srnrf ve sosyal

kavgalar

delil

psikolojik

geliqkiler ve grlimazlar da "total yOnetim" durumu

ile ortadan

kaldrrlmrgtr.

Kitlelerin egolan. idleri yoktur,

ruhlanmn

igsel

ge-rilimleri.

dinamikleri

yoktur: diigiinceleri. gereksinimleri. hatra diiqleri

bile

"kendilerine

ait" degildir:

ig

diinyalan "total

yOnetim" altrndadrr. yalnrzca toplurnsal sistem taralindan kargrlanabilecek arzulan iiretmeye

prog.amlan-drnlmqtu,

baqka

bir

r5ey dil;iinemezler. "lnsanlar kendilerini sahip olduhlan mallar aracrh$lyla tanryorlar; otomobillerinde,

hi-fi

setlerinde, giir0k-Eank evlerinde, mutfak aletlerinde hayat

buluyorlar."

(13)

$imdi ashnda modern yagaml sevenlerle ondan nefret edenlerh

pay-laqtrklan tanrdrk

bil

yirminci

ytizyrl korosu bu: modernite makinelerin

iirii-niidlir. modem insanlar da mekanik yeniden iiretimlerdir. Ancali ondokuzun-cu ytizyrl modem gelene[inden. Hegel ve Malx'm elegtiri gelenelinden, y<)-riingesi olan Marcuse'un ifade ettigi

gibi bir

gilug sciz konusudur. Bu

(14)

ilerle-meci tarih

gdriisleriri

kabul etmemekle birlikte

hatllan

kalmasrn diye adla-nnr qtiyle bir anmat iein bir kenada lutmali yeterliydi. Ote yandan 1960'lann geng

riOifalteri

insanlann kendi yaSamlannt

kontrol

etmelerini

sallamak

igin gewelerini

de$iltimeye ugratrken'

"tek

boyutluluk"

paradigmast hiE

Uir digigitrtigin olasr

olmadrlru

ve bu insanlann Sergekte yasamadtlrnt

sdy-liiyordu.

Buradan

iki

kapr agrhyordu.

Birincisi

modern toplumun

tumiiyle

"dl$rnda" kalmlq

bir

oncij aramaktl: "kadrc dlql alt tabalia. diger

lrklar

ve renkler tarafindan s6mijriilen, zulmedilenler' iqsizler ve istihdam dtgt olan-lar." ( 14) Amerika'nm gettolannda veya hapishanelerinde veya Uquncii

Dun-ya'da, nerede olursa olsun bu gruplar devrimci dnciiler olarak

tanmlanabilir,

Eiinkii modemitenin dliirn dpiiciigiine heniiz yalialanmamrqlandr. Kuqkusuz

bdylesi bir arayrg hiisranla sonuqlanr: galdaq dunyada hi9 kimsenin "dr$ar t-da" kalmasr soz korlusu degildir artrk. Bunu anlayan radikallerin elinde, tek

boyutlululi paradigmasrm yiireklerinden atamamrg olsalar bile iqe

yaramaz-l

ive

garesizlikten baqka

bir

qey ka.lmayacaktr. 1960'lann uquk atmosferi,

modemitenin temel anlamlafl iizerine gekigmeli ve

carh bir

diiEiince ortamr

olulturdu. Bu di$iincenin en ilging yanr modemizmin dogasl etrafrnda dolaq-masr oldu. Modern yalamrn tiimiine yonelik olarati 1960'lann modernizmi

kabaca iig egilimde toplanabilir: olumlaylcr' olumsuz ve gekimser. Bu biraz kaba bir aynm gibi gelebilir ama modentiteye yonelik son

tavdar

gerqekten de gegen

yiizy

dan daha kaba. basit, yiizeysel ve diyalektik olma

eliliminde.

Bu modemizmlerdon birincisi. modenr yaqama

ka$l

qekimser durma hati daha qok edebiyatta Roland Barthes ve gonel sanatlarda Clement Green-berg tarafindan savunulmaLladr. Grcenberg modemist sanatrn tek me$ru

il-gisinin sanattn kendisi oldugunu savunmaktaydri dahasr, bir sanatqt elindeki bigim veya

tile

yalnrca

bu turiin dogasl ve

snrlanyla bakmalldr

araq

me-sajdr. Yani, Omegin modenfst bir ressam yalnvca resminin yer

aldgl

yiize-yin

ditgiinliigii

(canvas,vs.) ile ilgilenebilir. giinkii "yuzey tek ba5rna

biricik-tir ve yalnsca sanata

aittir"(I5).

Demek

ki

modemizm saf ve kendine

gonde-rimli

sanat nesnesidir.

Tiim bunlar ne demek oluyor: modern sanat ve modem toplum

arasrn-dalii en uygun

iligki

hig iliqki olmamasldr. Barthes bu

yoklugu

olumlu hatta kahramanca bir

r$

( olarak ele aldr: modem yazar "topluma

sfttnl

ddner ve hig bir tarih veya toplumsal

yqam

bigimine ba5vurmadan nesneler diinyasnt

karylar"

(16). Boylece modemizm modem sanatglyr modem ya5amrn

pislik-lerinden, bayalrhlrndan kutarmaya gah$an bir ugra$

olaral

b€liriyordu. Pek gok sanatgl ve yazar -hatta sanat ve edebiyat

eleltirmenleri-

kendi iqlerine

(15)

mo-dernizmde uzun siire kalanlann sayrsr pek de fazlaolmadr: kigisel duygular

ve sosyal iligkilerden uzali bir sanat. bir siire sonra tatsrz ve cansrz goriinmeye baglandr.

verdili

Ozgiirltik gok giizel

bigimli,dzenle

mtihtirlenmiq

bir

tabut

0zgtrliiliinden

baqka

bir

qey

delitdi.

Bir

de modern varoluqun

biitiiniine siirekli

olarali saldrran

devrimci

bir

modemizm g6riiqU vardr: bu "gelenekleri yrkma gelene$i" (Harold Ro-senberg) (17). "diiqman

ktilriir"(Lionel

rrilling)

(18), "kargrthk

kiilttirii"(Re-nato Poggioli) (19)

idi.

Modern sanat yaprtmrn "saldrgan bir saqmahkla

bizi

rahatsz etmesi" gerekiyordu (Leo Steinberg) (20).

Tiim

degerlerimizi vahqi-ce yerle bir etmeye gahEryor ve yrktr$r d0nyalann yerine yeni bir gey

koyma-ya pek yanaqmryordu. 1960'larda

politik

hava rsrndrftga bu imaj giig Lrazandr ve "modemizm" tiim dewimci giiglerigin

birkodadr

olmaya baqladr (21). Bu gergelin yalnzca

bir

krsmr. Gergegin drqanda kalan knmurda ise

biiyiik

ya-pilanma roman$ var: Carlyle ve Marx'tan Tatlh'e, Calder'e.

lr

Cortusier ve

Frank

Lloyd

Wright'a. Mark

di

Suvero ve Robert Smithson'a modemizmin aynlmaz bir pargasr olmuqtur bu romans.

Biiyiik

modernistlerin her zaman

saldrrganhkla, isyankAdrlila suglanmalanna neden olan

olumlaylcl,

ya$am

kayna$r olarak

gordtikleri

g0gler de drganda brrakrlmrEtrr:

D.H.Lawren-ce'daki erotik nege. do$al giizellik ve insan srcakhlr her zaman onun

nihilis-tik

Ofkesi ve

umutsuzlulu ile

oliimlUliile

mahkum

edilmigtir;

picasso'nun Guemica'srndalii canr pahasrna yagamm kendisini canh tutmak igin savagan

trgiirlec

coltrane'ur A Love Supreme'indeki koronun zaferi: kaosun ve

lstra-brn tam ortasurdayken topra$r kucaklayrp 6pen Alyosha Karamazov:

proto-tip

modemist kitabrnm sonunda "evet dedim yapacagrm Evet" diyen

Molly

Bloom.

Modernizmle

ilgili

grkmaz

bir

sorun daha var:

sorulardan

uzak

bir

modem toplum modeli kurma

elilimi.

Bu egilim,

iki

ytz yrldr

modem yaEa-mtn temel gergekleri olan

tiim

"toplumsal iligkilerdeki kangrkhk ve huzur-suzlulilan, bitmek tiikenmek bilmeyen

belirsizlik

ve krgkrrtmalan" dryanda

bralur.

1968'de Columbia Universitesinde

0lrenciler

ayaklaulrca bazr

tutu-cu

profesOrler bu hareketleri

"sokaklardalii

modernizm"

olarali

gOrdiiler. Modern

kii{ttir.0prencileri

iiniversite smrflanna, kiitiiphanelere. Modern Sa-nat Miizelerine hapsetmeyi bEarabilseydi bu caddeler de -Manhattan'rn

g0-belinde!-

sakin ve dtizenli kalabilirdi herhalde (22). profes0rler derslerini

iyi

gahgmrq olsalardr, modernizmin

biiyiik

0lgtide -Baudelaire, Boccioni, Joyce,

Mayakovsky, Ldger vd.- modem caddelerin gergek sorunlanndan

do!du!u-nu ve sokali

giiriiltusiinii

ve keqmekegini

giizellile

ve gergele

(16)

neokonservatif

bir

diinya lantazisinin dolmasrna yardtmcr

oldu.

"Moder-nizrn baqtan grliiurcrclr" der Daniel Bell The Cultuml Contradictions of

Capi-talizm kitabrnda.

"Modern hareket

kiiltiir

bidi-[ini bozar."

"zaman ve

mekin

arasttlda di"izenli

bir iligki

flng$ren bur.iuva diinya

gdrii;iittiin

altrnda yatan 'rasyonel

evreu'i

yrku"

diye devam eder (23). Modent bahqeden $u modemist yrlan

bir

kovulabilseydi. zaman. mekirr ve evren

kerdini

ne giizel

dtizeltirdi.

Sonra herhalde tekno-pastoral altrn

ga!

geri d0ner, insanlar ve ma.liineler sollsuza dek

birlikte

mutlu yaqarlardt.

Bu olumlayrct modernizm anlayrgr 1960'larda aralannda John Cage, Lawreuce

Alloway.

Marshall Mcl-uhan, Leslie Fiedler.

susan

Sontag,

Ric-hard Poirier ve Robert

ventu'i'nin

de bulundu$u bir grup farklt goriiqte yazar tarafrndan

geliqtirildi.

Ana

temalart

"yai;adrlrmrz yaqamdan uyanmamtz"

(Cage). "srnrn geEip boglulu kapamamz" (Fiedler)

gerektiliydi

(24). Bunun trir tek yolu

vardr.

"sattat" vc di$er insan

etkinlikleri

arasrndaki tecimsel eg-lence, endiistriyel

teknoldi.

moda. tasanm ve

politika

gitri engelleri ortadan

katdrrmali. Aynr zamanda yazarlat. tessamlar, dansqrlar, besteciler ve sitre-macrlar kendi uzmanhklannrn

srnrlaflur

krrmak ve daha zengin, daha Eok

y$nlii

sanatlar yaratabilecek kanErk medya

iiretimleri

ve pertbrmanslartna

yonelmek cesaretini buldular.

Bazen kendilerini "post-modemist" diye adlattduan lru tiir modentist-lere gore salt biqimci veya salt devrimci modemizm Eok dar kaltpl:ll. iqiltde

s-krEmr;. gok kenclini be-lenmiq. modom ruhu gok burtaltrcrydr. ldealleri. mo-dern diinyarun hig brkmadan onlerine

getirece[i

qeylerin. materyallerin ve dtiqiincelerin devasa bollu$una ve zenginli-[ine aErli

olmalitr.

1950'lerdc da-yanrlmaz derccede ciddi, katr ve kapah

bir

hale gelmig olan

ktiltiirel bir

or-tamda temiz havayr ve Eocuksulugu tattllar. Pop modentizm. geEmiqin bazt

biiyiik

modemistlerinin -Baudelaire. Whitman,

Apollinaire,

Mayakovsky'

William

Carlos

Williams-

cdmerl bakrqlannr, dtinyaya aqrhhklannr yeniden

canlandrdr. Bu modenfzm eskilerin imgesel sempatileriyle uyuqsa da eleqti-rel keskinliklerini yalialamayr hig baqaramadr. John Cage gibi yaratrcr bir

ki-gilik.

Iran $ahrnrn davetini kabul edip, siyasi mahkumlann igkenceyle can

verdikleri yerin biraz uzagrnda modefnist gosteriler sergilerken.

ahhki

dii-giincesizlili

yalruzca kendi kusuru

delildi.

sorun, pop modemizmin hig

bir

zaman. modern diinyanrn aErlih$rnrn hangi noktaya kadar

gidebileceli1i

ve modern sanatgrnm bu diinyanrn giiElerini hangi noktaya kadar goriip ifade

edebilece$ini belirleyecek elegtirel

bir

bakrq aErsr geligtirememig olmastdrr.

(17)

1960'lann

modenfzmleri

vc anti-modernizmleri ciddi olarak sakattr.

Yine de ifade yogunlugu ve canhhlryla. geftaf dokusuyla ortali bir

dil.

ortak

bir deneyim ve istek ufliu geliqtirmeyi bagardr.

Ttm

bu modemite gOriigleri ve

revizyonlan

tarihe

aktif

olarak yOneliyorlardr. Frrtmah

gimdiki

zamam gegmig ve gelecekle birleqtinneye, gagda$ dtnyada insanlann kendilerini ev-lerinde hissetmeleri iEin yardrmcr olmaya EahEryorlardr. Bu insiyatifleriu

tti-mii baqansrzh$a u$adr ama geniq gdrug vc diiq g0ctiniin ardrnda, giinti

yerlia-lama

azusu

yatryordu. 1970'leri kasvetli

bir

ddnem olarak anrmsamamlzln nedeni de iqte bu cdmert gOriigler ve insiyatiflerden yoksun olrnasrdl.. Bugtin

hemen hig kimse modemite diiEiincesiyle 6yle pek geniq insani agrtar.oari

it-gilenmek istemiyor. Gegen on yrllarda modernite anlamlan iizerine yaprlan son derece canh sOylem ve tartrEmalar neredeyse yok olmali iizere.

Entellektiiellerin gogu kendilerini yaprsalcrhk diinyasrna g0mdiiler.

Bu diinya modenrite sonurunu -benlik ve tarihle

ilgili

ttim

diler

sorularla bir-likte- hadtadan silip aran

bir

dtinyaydr. Digerleri post-modemizmin gizemi-ne kaprldrlar: modenr tarih ve

ktiltiirii

tamamen bir kenara atan ve sanki tiim insan duygulannrn. drgavurumcululun. oyuncululun. cilrselli$in ve toplulu-$un gegen haftaya dek

bilinmedili

ve -postmodernistler tarafrndan- heniiz

keqfedildigini

soylemeye bagladrlar (25). Ote yandan roplum

bilimcilerin

tekno-pastoml modclleriyle, moder:r ya$amrn gergegine uygun dti$ebilecek bir model kurma,litan uzali

oldulikrr

igin eleqtirilere hedef oldular. Bunun ye-rine. modemiteyi ayn pargalar halinde ele aldrlar -endiistrilergme, devlet

ya-pnr, qehirleEme. paz.iu'geliqmesi, elit formasyorru- ve bunlan bir biittin

halile

getinne Eabasnn direndiler. Bu

onlarr

taqkrn genellegtirmelerden ve bulamk

totalitelerden ama aylu zamanda da tarih igindeki kendi yerleri, kendi

yagam-lan

ve

Eahqrnalannr

ilgilendirebilecek

diiqiincelerden de uzak tutmugtur

(26)'

1970'lerde modemite sorunuuun ashya ahnmasl. kamusal alanrn ya-gamsal

biqiminin

yrkrlmasr demekli. Ozel maddi ve manevi

ilgi

gruplannrn

biraraya gehnesini olanalisrzlaqtrracali

diinyamum

pargalanmasuu

gabuli-la$trmr$ oldular: penceresiz monadlarda

istemedilimiz

kadar izole yaqam-Iara kavugmuq olduk.

Gegen onyrllar iginde modernite Uzerine gerqekten sOyleyecek

onem-li

bir

qeyleri olan

bir

yazar varsa o da Michel Foucault'dur.

Weberian demir katbs ve ruhlan demir gubuklamr bigimini almrq

in-sanlann angutlugu temalan iizerine miithiq, sor)suz gegitlemeler iizerinde d0-ni.ip

durdu.

Foucault, Erving Goftinan'rn "total kurumlar" diye

adlandrdrlr

hapishanelere, hastanelere, yurtlara

kafasnr

takmrqtr. Ancak Goffman'rn

(18)

tersine Foucault bu

kurumlann

iginde veya drqrnda herhangi

bir

ozgiirliik

olasrh$rnr reddeder.

Foucault\run

totaliteleri

modem yaqamln her alautnr sarml$

durum-dadrr. Bu temalan son derece acrmaslz, daha do!rusu sadistik

bir

cogkuyla

geligtirir ve diigiincelerini okurlanna sanki demir gubuklar gibi

firlatu.

her

bir

tart4mayr etimize adeta vidalar.

Foucault en korkung aqa$rlamalannt modern insano$lunun Ozgiir olabilece$ini diiqleyenler

igin

saklar. Cinsel arzular igimizde birdenbire mi

uyann? Ashnda bizi uyandrau "bedenleri ve bedenlerin maddi yamnL

giigle-rini, enerjilerini. duygulamrt ve zevklerini saran cinselli$in

giicii"

ile

faaliye-te geEen "ya$amr kendi nesnesi haline getiren modem giig

teknolojileridir".

Politik davrauan gergekte biz miyiz; tiranhklan deviren' dewimler yapan, in-san haklannr kurmali ve geliqtirmek igin anayasalar yaratan? Asfunda feodal zamandan kalma "yasal regresyon" (*

juridical

regression)'dan baEka

bir

gey

delildir

bu,

giinkii

anayasalar ve yasalar yalmzca "normalleqtirilmiq

giicii

kabul

edilir

hale getiren

bigimlerdir"

(27). NrJmrzr zulmi.in maskesini

indir-mek igin mi kullanrnz -Foucault'nun yapmaya gahqr

gOriindiilii

gibi-? Bog-versenize, insanftlr sorgulayan tiim inceleme bigimleri "insatrlan bir

disipli-ne edici otoriteden

dilerine

g0ndermekten

bqka

bir $ey yapmaz" ve yalmzca

"gtictn

soyleminin"

zaferine zafer katar. Her

ttir

elegtiri boga grliar

giinkii

eleqtirmenin kendisi "mekaltizmasrnrn bir parEas oldu$umuz siirece iqinden grkamayacafrmrz tam teghizath makinenin giiciine karqr duramaz." (28)

Biraz daha yakrndan balunca Foucault'nun diinyasrnda hiE bir

6zgtir-liile

yer olmadrlmr farkederiz. Qiinkii Foucault'nun

dili

Weber'in hayal bile

edemeyece$i Oylesine sili bir dokuma, Oylesiue hava geqirmez bir kafestir

ki,

hiq bir yagam bunu krramaz. lgin tuhati, gtiniimiizde pek gok entellektiiel Fo-ucault'nun kat'esinde bolulmaya neden bu kadar merakl acaba. Bunun yanttt

sanrrm Foucault'ttun, 1970'lerde pek gogumuzu pengesine alan

pasiflik

ve garesizlik duygusuna karqr, 1960'larur miilteci kuqalrna diinya tarihittde "sug mahallinde de$ildim" demeyi Onermesi.

Ozgiirliik

diiElerimiz bile

zincirleri-mize

bir

halka daha eklerken, modern yasamm zuliim ve haksrzhklanna

di-renmeye gahqmamn bir anlaml yok; yine de toptran yararsrzhlrnr bir kez

kav-raymca en azmdan igimiz rahatlayabilir.

Bu kasvetli ba$lamda ondokuzuncu yiizyrhn dinamik ve

diyalektik

modernizmini canlandrrmah istiyorum.

Biiytik bir

modernist, Meksikah ya-zar ve eleqtirmen Octavio Paz : "gegmiginden kopmuq ve siirekli ileri

itilirken

(19)

k6k salmasr miimki.in olm.ayan, gtinii giiniine yagayan; yenilenmek igin

g'g

alabileceli

baglangrcma donemeyen" moderniteye

alrt

yakryordu

(jq).

Su kitapta

ashnda

geEmiqin modemizmlerinin

kendi

modern kOklerimiz.

rki

yiizyrl <incesinegiden kdklerimiz hakkrnda bize

bir

qeyler

verebilecelini

tar_ t$ryoruz. BOylece. lrizden binlerce

mil

uzakta. bizimkinden

t[muyle

far.ktr toplumlarda ve yiizyrllar boyunca modernizasyonur travmasu' yaqayan

in-sailarla ballantr

kurmay

sallayabiliriz. Bize hem

illnm

veren t

e,

ie

igten-ce gektiren Eargan giigleri ve gereksinimleri aydrnlatabilir: kdklerimizirisa,!-lam' tutarh

bir

kigisel ve toplumsal gegmi$e ballanmasr arzumuz. aggozlii

biiyiime ar zumuz -yarnzca ekonomik biiyiime de$il, deneyi mlerimizi,

Ievk-lerimizi, bilgimizi,

duyarrrhlrmrzr da geligtirecei

bi.

btiytime- gegmigin

fi-ziksel ve toplumsal manzaralamu ve bu kayrp diinyalarla olan o,,ygusai uag-larrmrzr

taluip

eden

biiyiime

ffzumuz

bize

sallam bir "kimlik', ierecegini

umdu$umuz etnik. ulusal, srnfsar ve cinsel gruplara boguna bel ballamamrz;

kimliklerimizi

haritanrn her

ya'rna

yayan

gtiritiik

yasamm

uluslirarasrlag-masrna

olar

-giysilerimiz. ev

cgyala'mrz.kitaplanmz.

miizilimiz,

diigiince-lerimiz ve hayallerimiz- boE sadikatrmrzl temiz ve kahcr yar;irn

oegerlerirni-zi'olmasrnr

istemerniz; tiim degerled silecek modern yuqu*ul srnrisrz dene-yim olanal,ila'ndan yararranma arzumuz: diigmanlanmza derin bir anlayrq ve duyarhhk geligtirdikqe ba zen geg olsa da onlann bizden ashnda hig de t'arkh

olmadililannr

g<)rdii${imuz baqka insarlarla amansrz gatrgmalara iten toplumsal ve

politik

gtigler. BOylesi deneyimler

bizi

ondoi<uzuncu yrizyrl

modem diinyasura ballayabilir':

Marxln

dedisi

gibi

"hergeyin kargrtura gebe

oldulu"

ve "kah olan hergeyin havada eridi_li" bir diinya: Nieztscliehin iedi_ $i gibi "tehlike var ahl6li ana.

biiyiik

tehhlie... bireye, err yakrmmrza, car dos-tumuza. sokala. kendi gocu$umuza,

yiirelimize.

en mahrem arzu ve

dilekre-rimize gbreklenmig"

bir

diinya. ondokuzuncu

yiizyrl

modernistlerinden bu yana modem maliineler oldukga de.Iigti; ama modenr insan Marx, Nietzsche. Baudelaire ve Dostoyevski'nin o zamarlar gordiiliinden pek az farkh. Marx.

Nietzsch ve Eagdaqlan, diinyanrn yalnzca Eok

kiigiik

bir bOliimii gergekten

modem oldu-Eu donemde modemiteyi bir biitiin olarak yagadrtar.

ytizyrl

son-ra modenrizasyon siireci di.inyanm en iicra k0qesindeki birinin bile

kagama-yacalr bir

ag kurmugken.

illi

modendstlerden

olrenecelimiz

gok gey var; kendi gaglanndan gok

bizim

gagrmrz

hakllnda. onlann ayaktatatauilmet

igi'

gtindelik yaqamlaruun her anmda u$ragmah zorunda kaldrklan

gau$ma-lar artrk bizim hakimiyetimizde

de!il.

Tuhaf gelecek ama, bu

illi

modemist-ler bizi -yagamlanmrzl olu$turan modemizasyon ve modernizmi- bizim

anla-drlrmrzdan daha

iyi

anlayabilirler.

oulann

gOriiglerinden yararlanabilir, on-lann bakrg agrlannr kendi gevremize tazelenmig gozlerle bakmak iEin

kulla-nabilirsek, ashnda yaqamlanmzda bizim sandrlrmrzdan daha fazta derintit<

(20)

oldugunu gbriiriiz. Tiim diinyadaki illsanlirnn bizimkrlere gok bcnzcr

ikilem-terle-ugra;-trf*nnr

gortiriiz

Ve tiim bu qatrqmalann drqrnda geliSmiq-olan son

.l"r".,ir"ngltl

u".inh

bir

mfilemist kiiltiire

yenidcn

kavu$tbiliriz:

bizimol-dulunu

aniayabilirsek. qok giiElu ve

si]!lftll

kynalilu

iqercn

bir

kiilttirclia-vuimali

olacakttl bu. Ttim bunlann sonunda'

ileriyc

gitmenin yolu belki de geriye

Uatmattal

geEiyor

olabilir:

otrdoliuzuucu

yiizyrl

modernistlerirti immsamak bize

yirmibirinci

yiizyrh yaratma giicii ve ccsareti vercccktir' Bu

ge9mili

anrmsamak. modemizmi kendi

koklcdne getlerck

kendini

yenilc-i'..

tiriund.

A*.n

tacera

vc tchlikcleri gogiisleme giicij verecektir" GeEmi-qin modernitelerine baqvurmak ltem bugiine ele$tirel

bir

gitlc

balimamtza' hcm de yannut ue gelecek Siinledn modenli(elerine -Ye modenl

insarlanna-giiven duymamrza yardrmcr olacakttr.

DIPNOTLAR

(l)

Emile, ou De

l'Education.

1762, Rousseau\rutt Oeuvres Compl€teshirr Bibliolhequc de la Plciado baskrsrndr (Paris:

Gallimard' l959tf)'

Vtr

lume

IV.

Rousseru'tlun "le

toubillon

smial"

irngcsi vc bunun iQirldc yaiamaya dair bkz.

IV.

Kitap. s.55

t.

Avrupah toplumliu]n tutarh

ol-mayan

kuakteri

ve ongoriilcn

devrimci

harekclletrrncler

iqiu

bkz'

Emile.

I.s.252: III.s.468: IV.507-08

(2) Alcibiadcs (Alkibiades) 1O.450-404: Atinah gencral vc

politikacr'

Sok-ftrth

iigrcncisi ve

yakn

doslu.

Politik

manewalaflyla yaqamr

tnyutt-.o u"trn

lluinlili

vc kahramanl

i

srlitlilrl

itrasrnda dola;rp durmuE'

kaypaklklan ncdcliylc

rivaycte gijrc

Sokat\n

idam cdihnesi kam-rl-na 1,ol agan

"bozulmul

genqlik" itrne-!i olan larihsel

kililik

-q'

(3).lulie,

ou la Nouvelle H6loise. l?61. U. Bolum.

t4

ve 17' Mektuplar'

Oe'

uvres Completes igiDde. Volumc

lI,

ss.23l -36. 255-56' Bumdalii Ro-usseau'vari sahneleri ve temaliur The Potitics of

Authenticity

(Athe-neum. 1970)

ozcllikle

ll3-19.

t63-77nci saytalardrn alarak qok

kii-giik

de$iqikliklelle

kullandtm.

(4) "speech at thc

Anniversffy

of the Peoplc's Papcr," Robert C' Tucker'ed" The

Marx-Engels

Read€r.2nci

brskl

(Nonon,1978). ss 577-78 Bu cilde yaprlan giindermelcr bundan sonra MER

olanli

gcqecektir' (5) MER, ss.475-76. Samuel Moore

hrafindan

1888'de yaprlmrl standafi

Ee-viriyi

biraz

dcgi$tidim.

(6) Buradalii alrnnlar 262.223 ve 224. Boliimlerden

yaprlmrltr.

Qeviriyi

ya-pan Marianne Cowan (1955: Gateway'1967)'

ss.2l0-

I

l.

146-50' (7) "Manifesto of the Futurist Painters' 1910." Umberto Boccioni et

al

gevi-ren

Robe(

Brain. der' Umbro

ApolloDio'

Futurist

Manif€stos

(Vi-272

(21)

king.

1973). s.25.

(8) F.T. Marinetti, "The Founding and Marifesto ofFuturism,1909," geviren

R.W.Flint,

Futurist Manifesto.

s.?2.

(9) Marinetti, "Mulliplied

Man and rhe Reign

of

the Machine,"

War,

the

World's Only

Hygiene.

l9l

l-15, R.W.Flint

ed. ve gev..

Marinet-ti:Selected Wrilings (Farrar. Straus ve Giroux. 1972), ss.90-91.

Mc

demitenh evlimi ballamnda

gegnilendirilmiq

bir

futurizm anlayrqr igin bkz. Reyner Banham. Theory and Design

in

the

First Machine

Age

(haeger.

1967), ss.99-137.

(10) Und€rstanding

Media:

The Extensions of

Man

(McGraw-Hill

paper-back. 1965). s.80.

(l

l)

"Tlrc Modornization of Man," Myron Weiner, ed..

Modernization: The

Dynamics of

Growth

(Basic

Book,

1966), 149, Bu derleme

Ameri-kan tarzr modernizasyon

anlay$lnn

en gitd(emli oldugu giinlerin

ti-pik bir Omegi olarak

ilgi

gekicidir. Bu gelenegio diger izleyicileri ala-surda Daniel Lemer'rn

The

Passing

of Traditional

Society (Free Prcss. 1958) ve W.W.Rostow'un The Stages of Economic

Growth:

A Non-Communist Manifesto

(Cambridge. 1960) da

bulunmakra-dr.

Bu yazrlara ydneltilen

illi

radikal

elellirilerin

bir dmcgi

olarali

bkz. Michacl Walzer, "The

O[ly

Revolution: Notes on thc Theory

of

Modenrization," Dissent. I

I

(l%4).

ss.l32-40.

Ana

bu kuramsal ba-krq da

Batlll

sosyal

bilimciler

taraflndan pek qok eleEtiriye hedef

ol-mu$tur. S.N. Eisensladt,

Tradition,Change, and

Modernity

(Wi-ley, 1973) Eal$maqnda mflrlma konulantnD ozetini ctrafuca veriyor.

Burdda belillmek(e yarar var, Inkeles'in Eah$masl Alex hrlieles ve

Da-vid Smith. Becoming

Mod€rn: Individual

Change

itr

Six Develo-ping Countries (Harvard. 1974) olarak kitap

halirc

getirilince

Patg-lossian modenr

yaym

gOrU$U yerini gok daha

kamatdi

baliry agtlan-na

b[alim$tl.

( 12) Th€ Protestan Ethic and the

Spirir

of Capitalism, gcv.Tatcott

Parons

(Scribner, 1930).

ss.l8l-83.

Parsons'un qevirisini, Peter Gay'iu Co-lurnbia

College'dalii

Man in Contemporary

Society

(Columbia

1953).

II,

ss.9G97'deki gevirisiyle kargrlattrrarali biraz degi$tirdim.

Gay "demir kafes" yerine "deli gomlegi" deyimini kullanryor ama ben

birincisini

tercih enim.

(13) One-Dim€nsional

Man:

Studies

in

the Ideology

ofAdvanced

Indust.

rial

Society (Beacon Press, 1961), s.9.

(14) Ibid., 25G57.

Bkz

benim bu kitapla

ilgili

Partisan Review.

Giiz

1964'de grlian

elqtirim.

aynca bir sonraki sayrda

K4

lg65'de bas an Marcus€

(22)

Decline and Fall of the lAmerican] Avant-Garde,"

Performing

Arts

Journal'da

14 (

l98l),

ss.48-63.

(26) Modemizasyon kavramrm ortadar kaldrmayr savunan anlayrqrn en aq

i

onreklerinden

biri igill

Bknz. Samuel Huntirlgtott, "The Change to Change: Modenrization, Development and

Politics,"

ComparatiY€

Politics,3

(1970-71), ss.286-322. Aynca

Bhz.

S.N. Eisenstadt. "Tbe

Dsintegration of the

Initial

Fandigm."

Tradition'

Change and

Mo.

d€rnity

(l

l.dipnotta adr geqen escr). ss.98- l15. Genel

elilimin

d4tn-da kalan bir kag

toplumbilimci

1970'lerde modemizasyon kavrammt

enine boyuna tartlqtl. Bunlardan

biri

de.

Irving

Leonard

Markowitz.

Power

and

Class

in Africa

(Prenlice-Hdl,

1977). Modernizasyon

kuramr daha gok 1980'lerde Femand Braudel ve yandaglan tarafindan

karg

aqtrmah

rarih gahqmalannda ele

ahmrali geliltirildi.

BkDz. Braudel, Capitalism and

Material

Life,

t400-1800, geviren Miriam

Kochan (Haryer

&

Row. 1973), ve

Afterthoughts

on

Material

Civi-lization

and

Capitalism,

qev. Patricia Ranum (John Hopkins, 1977);

lmmanuel Wallerstein, The

Modern

World-System.

I

&

II.

ciltler

(Academic Press, 1974. 1980).

(27) The

History

of Sexuality, Cilt

Ii

Giriq. 1976, gev. Michael Hurley (Pant-heon, 1978),

ss.l44.

155 ve sor

biiliimiin

tiimii.

(28) Discipline

and

Punish: The

Rirth ofthe Prbon,

1975.gev. Alan Sheri-dan (Pantheon, 19'17), ss.217.226-28. "Panoptism"

ba$llkl

bdliim

tii-miiyle

Foucault'nun

goriiglerini en

garprcl

ttigimde

veren

bdliim.

ss.l95-228. Bu bdltimde zaman zaman daha az tek yanh, biraz daha

diyalektik bir

modemite

giiriilii

yer ahyor ama hemen sontiveriyor.

Tiim

bunlar

Goffmar

n daha onceki. daha derin

eallqmala

u

gon-derme yaprlarali ele alnrmah. 0m. "Characteristics of

Total

hlstituti-ons." ve "The Underlife of a Public Instifution." makalelerini[ yer

al-drlr

Asylurns:

Essays on the Social

Situation of

Mental

Pati€nts and

Other

Inmates (Anchor,

196l).

(29)

Alternating Current,

1967, Ispanyolcadan geviren Helen Lalle

(Vi-king,

1973),

ss.l6l-62.

Referanslar

Benzer Belgeler

Tek başına ve KM ile birlikte KAL-1 uygulaması, KM grubuna göre arginaz aktivitesinde daha fazla azalmaya sebep olduğu ve bu azalmanın ise KM+KAL-1 grubunda

Micro controller manages the left, right, reverse and forward supervision of hurdle avoid-er based on signals or I/P stated by ultrasonic sensor.. In order to manage the pace of

Does the evidence thus interpreted in fact suffice to support the idea of the Mycenaeans being enticed chiefly by this factor, and, secondly, does it support the notion that

Şişli heyeti Sabilı Halimin başlcadı^ıntia İsmet Çetin Yalpın, U lvi Çetkı Yalpın, Salih Zanabatü, İsmet G i­ ritli, Neşet Şirinden mürekkeptir.. Partinin

(Romanya icap ederse bitaraflığını muhafaza için Ruslarla harbe ka­ dar gitmek niyetindedir; altmış bin kadar askeri varsa da Rus or­ dusuna bununla mukavemet ede-

Akut Lenfoblastik Lösemili Hastada Gelişen ve Ampirik Yaklaşımla Tedavi Edilen Multipl Odaklı Beyin Apsesi Olgusu.. Erdal KURTOĞLU a,1 Taha HİDAYETOĞLU

Having no pathological diagnosis after trans thoracic needle biopsy, 18FDG PET/CT helped to exhibit the diffusiveness of the disease and to see a systemic disease with

Kalp yetmezli¤i olmas›, büyük veje- tasyon saptanmas›, emboli varl›¤›, medikal tedavide yetersiz- lik, prostetik kapak varl›¤› veya hemodinamik bozukluk du-