• Sonuç bulunamadı

Konya ilinde organik balıkçılık bilincinin belirlenmesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Konya ilinde organik balıkçılık bilincinin belirlenmesi"

Copied!
33
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ FEN BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ

KONYA ĠLĠNDE ORGANĠK BALIKÇILIK BĠLĠNCĠNĠN BELĠRLENMESĠ

Öznur ÖRNEK YÜKSEK LĠSANS TEZĠ

ZOOTEKNĠ ANABĠLĠM DALI

Eylül -2019 KONYA

(2)
(3)
(4)

ÖZET

YÜKSEK LĠSANS TEZĠ

KONYA ĠLĠNDE ORGANĠK BALIKÇILIK BĠLĠNCĠNĠN BELĠRLENMESĠ Öznur ÖRNEK

Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Zootekni Anabilim Dalı

DanıĢman: Prof. Dr. Ayhan ÖZTÜRK

2019, 33 Sayfa Jüri

Prof. Dr. Ayhan ÖZTÜRK Doç. Dr. Ġbrahim AYTEKĠN Dr. Öğr. Üyesi Turan AKDAĞ

Bu araĢtırma, tüketicilerin organik balık üretimi ve tüketimine olan düĢüncelerini belirlemek amacıyla yapılmıĢtır. Bu amaçla, Konya ili merkez ilçelerinde 18 yaĢ üstü 166‟ı kadın 239‟u erkek toplam 405 kiĢi ile yüz yüze görüĢülerek bir anket çalıĢması gerçekleĢtirilmiĢtir. Örnekleme yöntemi olarak rastlantısal örnekleme yöntemi kullanılmıĢtır. Ankete katılanların % 29.18‟inin deniz balığını, % 11.22‟sinin tatlı su balığını, % 59.60‟ının ise hem deniz hem tatlı su balığını tükettiği belirlenmiĢtir. Konya‟da yaĢayan tüketicilerin % 85.68‟i organik tarım kavramından haberdar iken, organik balık yetiĢtiriciliğini duyanların oranı % 52.10 olarak tespit edilmiĢtir. Organik balık yetiĢtiriciliği hakkında bilgi sahibi olanların % 61.61‟i üniversite ve daha üzeri, % 21.80‟i lise, % 8.06‟sı ortaokul ve % 8.53‟ü ilkokul mezunudur. Katılımcıların çoğunluğu organik balığın doğal, sağlıklı ve lezzetli olduğunu düĢünmekte ve bu sebeple organik balık tüketimine olumlu baktıklarını ifade etmekte ve organik balık yetiĢtiriciliğinin daha yaygın hale getirilmesini istemektedir. Elde edilen bulgulara göre, organik balık üretim ve tüketiminin arttırılması için gerekli alt yapının oluĢturulması ve tüketicilerin organik balık konusunda daha fazla bilinçlendirilmesi önerilmektedir.

Anahtar Kelimeler: Anket, Konya, Organik balık, Su ürünleri

(5)

ABSTRACT

MS THESIS

DETERMINATION OF ORGANIC FISHERY AWARENESS IN KONYA PROVINCE

Öznur ÖRNEK

THE GRADUATE SCHOOL OF NATURAL AND APPLIED SCIENCE OF SELÇUK UNIVERSITY THE DEGREE OF MASTER OF SCIENCE IN

DEPARTMENT OF ANIMAL SCIENCE Advisor: Prof. Dr. Ayhan ÖZTÜRK

2019, 33 Pages Jury

Advisor : Prof. Dr. Ayhan ÖZTÜRK Doç. Dr. Ġbrahim AYTEKĠN Dr. Öğr. Üyesi Turan AKDAĞ

This research was conducted to determine the opinions of consumers about the production and consumption of organic fish. For this purpose, a survey was conducted in central districts of Konya province with a total of 405 male and 166 female, male and female aged over 18 years old. For this purpose, our survey was conducted by face-to-face interviews with a total of 405 people, 166 female and 239 male over the age of 18 in central districts of Konya.Random sampling method was used as the sampling method. It was determined that 29.18 % of the respondents consumed sea fish, 11.22 % consumed fresh water fish, and also 59.60 % consumed both marine and fresh water fish. While 85.68 % of the consumers living in Konya is aware of the concept of organic agriculture, the percentage of those who hear organic fish farming is 52.10 %. Organic fish 61.61% of those who have knowledge about farming are university and above, 21,80% high school, 8.06% middle school and 8.53% primary school graduates. The majority of the participants and thinks that organic fish is natural, healthy and delicious and therefore they are looking at organic fish consumption positively and want to do organic fish farming more common. According to the findings, it is recommended to createthe necessary infra structure for in creasing the production and consumption of organic fish and to raise the awareness of the consumers about organic fish.

Keywords: Fish products, Konya, Organic fish, Survey

(6)

ÖNSÖZ

Yüksek lisans öğrenimim süresince bana yardımcı olan ve yol gösteren sevgili hocam Prof. Dr. Ayhan ÖZTÜRK‟e, Ġstatistiksel analizlerde ve sonuçların yorumlanmasında yardımcı olan fakültemiz öğretim üyelerinden sayın Prof. Dr. Ġsmail KESKĠN ve ArĢ. Gör. Dr. Fatma ĠLHAN‟a teĢekkürü bir borç bilirim. Bu süreçte maddi manevi yardımlarını esirgemeyen, her fırsatta beni mesleğimde destekleyen ve zorlu süreçlerde kol kanat olan annem Aynur ÖRNEK ve bu süreç içinde kaybettiğim babam Cevat ÖRNEK‟e, manevi destekleriyle yanımda olan kardeĢlerim Aybüke ve M. Onur ÖRNEK‟e teĢekkür ederim.

Öznur ÖRNEK

KONYA-2019

(7)

ĠÇĠNDEKĠLER ÖZET ... vi ABSTRACT ... v ÖNSÖZ ... iv ĠÇĠNDEKĠLER ... vii 1. GĠRĠġ ... 1 2. KAYNAK ARAġTIRMASI ... 4 3. MATERYAL VE YÖNTEM ... 8 3.1 Materyal ………..8 3.2 Yöntem ………...8

4. ARAġTIRMA BULGULARI VE TARTIġMA ... 11

4.1 Ankete Katılanların Sosyo-Demografik Özellikleri ...………..……12

4.2 Balık ve Diğer Su Ürünleri Tüketim AlıĢkanlıkları ...13

4.3 Organik Balık ve Tüketim Bilinci ………16

5. SONUÇLAR VE ÖNERĠLER ... 11

KAYNAKLAR ... 14

ÖZGEÇMĠġ ………. 26

(8)

1. GĠRĠġ

Ġnsanoğlu doğal ekosistemi yanlıĢ ve bilinçsiz uygulamalar sonucu yüzyıllardır tahrip etmektedir. Son yıllarda önemi daha fazla anlaĢılan doğal kaynakların durumu, enerji sorunu, nüfus artıĢı, göç, kentleĢme sorunları, tarım alanlarındaki sorunlar, sağlıklı ve yeterli gıda üretimi sorunu, çevre kirliliği ve doğal dengenin bozulması gibi sorunlar üzerine organik-ekolojik-biyolojik tarım daha önemli hale gelmiĢtir. Bu amaçla doğa ile uyumlu, kaynakları doğru kullanan, sürdürülebilir kalkınmayı hedefleyen, hayvan refahını gözeten yeni tarımsal yaklaĢımlar tüm dünyada yayılmaya baĢlamıĢtır. Organik tarım; ekolojik dengenin korunması, her türlü bitkisel, hayvansal ve su ürünleri üretimi ile kullanılacak girdilerin organik tarım metoduna uygun olarak üretilmesi veya temini, orman ve doğal alanlardan organik tarım ilkelerine uygun olarak ürün toplanması, bu ürünlerin iĢlenmesi, ambalajlanması, etiketlenmesi, depolanması, taĢınması, pazarlanması, kontrolü, sertifikalandırılması ve denetimini amaçlayan, çevreye ve insan sağlığına zarar vermeyen modern tarımsal üretim tekniklerini kullanmayı kabul eden, her payesi kontrollü, kayıtlı ve sertifikalanmıĢ bir üretim Ģeklidir (Anonim, 2018a).

Organik tarım geliĢim göstererek kollara ayrılmıĢ ve bunun sonucunda tarımsal üretimin bir kolu olan organik balıkçılık doğmuĢtur. Organik balıkçılık kriterleri, organik tarım prensiplerinden yola çıkılarak oluĢturulmuĢ ve uygulanmıĢtır. Diğer hayvancılık faaliyetlerinden farklı olarak sucul çevre canlıları olmaları sebebiyle farklı problemlere temel prensipler göz önünde bulundurularak yeni çözümler üretilmiĢtir. Öztürk ve Atar (2016), organik su ürünleri üretimini denizler, içsular, havuz, ağ kafes, baraj, göl, gölet, dalyan ve çiftliklerde organik tarım metoduyla yetiĢtirilen balık, su bitkisi, sünger, yumuĢakça, kabuklu, memeliler gibi canlılarla bunlardan imal edilen ürünlerden, insan gıdası, stok takviyesi, hammaddesini tarımdan alan sanayilere organik hammadde temini, sportif, tıbbi ve bilimsel amaçlarla, her aĢaması organik tarım ile ilgili yönetmeliğin ilgili maddelerine göre bir kontrol ve/veya sertifikasyon kuruluĢunun denetiminde kontrol edilen ve sertifikalandırılan üretim faaliyetleri Ģeklinde tanımlamıĢlardır.

Organik balık yetiĢtiriciliği, yem ve yem hammaddesi teminindeki zorluklar, pazar eksikliği ve tüketici bilinci gibi sebeplerle yavaĢ bir ilerleme göstermektedir. Ġlk organik su ürünleri üretimi, 1990'lı yıllarda bir takım balık yetiĢtiricisi tarafından,

(9)

Avusturya‟da bulunan sertifikalama kuruluĢu Bio Ernte tarafından, sazan balığının “organik” olarak sertifikalanması ile baĢlamıĢtır. Bunun ardından sertifikalı organik balık olarak, somon ve gökkuĢağı alabalığının piyasaya geliĢi izlemiĢtir. Ġlk organik alabalığın ise, 1998‟de Ġngiltere‟de satıĢına baĢlanmıĢtır (Tacon ve Brister, 2002). 2010‟lu yılların baĢlarında yapılan istatistiklere göre Dünya‟da en çok üretimi yapılan organik sertifikalı su ürünleri arasında somon balığı, alabalık, sazan, ot sazanı, çipura, deniz levreği, tilapya, midye, mersin balığı ve mikro algler vardır (Çavdar, 2011). Türkiye‟de 2006 yılında organik balıkçılık için teĢvik projeleri baĢlatılmıĢ ve önemli adımlar atılmıĢtır. Bu proje sayesinde organik su ürünleri yetiĢtiriciliği kapsamında ilk organik balık olarak alabalık Rize‟de yetiĢtirilmiĢ ve sertifikalandırılmıĢtır (Anonim, 2010 ).

Türkiye‟de 2010 yılında Rize ilinde birden fazla üretici müteĢebbis sertifikası almıĢ, bir üreticinin de ürün sertifikasını almasıyla organik alabalık üretimine geçilmiĢtir (Çekiç, 2011). Su ürünleri yetiĢtiriciliği yapan firmaların, eski usül su ürünleri üreticilik tekniklerinden organik su ürünleri üreticilik tekniklerine geçiĢ yapmasının, su ürünleri sektörümüzün geliĢmesine önemli bir ilerleme sağlayacağına inanılmaktadır (Tekinay ve ark., 2006). Türkiye‟de su kaynakları ve çiftlikler çoğunlukla yapı olarak organik balıkçılığa uyumluluk gösterirken, diğer çiftliklerin alt yapı olarak geliĢtirilmesi ile organik balıkçılığa uyumluluk göstereceği yapılan birçok araĢtırma ile belirlenmiĢtir. (Yılmaz, 2004; Çavdar ve ark., 2006; Ural ve Yılmaz, 2009).

Ġnsan besini olarak su ürünlerinin değeri geçmiĢten bugüne daha önemli hale gelmekte ve bu sebeple su ürünleri tüketiminde artma ve farklı ihtiyaçlar belirmektedir. Bu gereksinimler sonucunda kültür balıkçılığı artsa da, Türkiye‟de kültür balığına karĢı bir önyargı mevcuttur. Su ürünleri tüketiminde deniz balıkları daha çok tercih edilirken, buna sebep olarak halk arasında deniz balıklarının kültür balıklarına göre doğal oldukları düĢüncesi gösterilmektedir. Fakat doğal yollarla avlanan ve doğal balık olarak isimlendirilen balıklar, organik balıklarda olan özellikleri bulundurmayabilir. Doğal balıklarla organik balıklar arasında bulunan en temel fark, organik balığın yumurtasının, yetiĢtirildiği suyun ve hatta hasat edilmesine, paketlenmesine kadar her kademesinin denetlenerek sertifikalanmasıdır. Bu nedenle 2010‟lu yılların baĢında kontrol edilmiĢ ve sertifikalanmıĢ olan ürünlere istek artmıĢtır. Bunlara ek olarak organik üretim kuralları, üretim, iĢleme gibi kısımlarda canlının/ürünün genetiğiyle oynanmasına ve genetiğiyle oynanmıĢ ürün/canlı kullanımına olanak vermediği için organik su ürünleri

(10)

3 üretimi, organik tarım konusunda duyarlı tüketicilerinde isteğini karĢılamaktadır (Güner, 2011).

Geleneksel tarım uygulamalarının yapıldığı ve sanayi çalıĢmalarının yoğun olduğu Avrupa kentlerine bakıldığında daha az kirletilen tabii su kaynakları Türkiye‟nin önemli bir kazancıyken, organik su ürünleri üretimi açısından da önemli oranda büyük olanak sağlamaktadır. Bu sebep ile organik su ürünleri yetiĢtiriciliği üzerine yapısal olarak birden fazla araĢtırma çalıĢması yapılarak farklı bakıĢ açıları bulunmaya çabalanmıĢtır (Çavdar ve ark., 2006; Ural ve Yılmaz, 2009).

Organik balıkçılık sektörünün ilerlemesi tüketicilerin organik su ürünleri üretimi ve tüketimi alanında yeterince bilgili olup olmaması ile yakından iliĢkilidir. Türkiye‟de tüketicinin konuyla ilgili bilinç düzeyini değerlendirmek amacıyla kapsamlı araĢtırmalara ihtiyaç vardır.

Bu araĢtırmada, Türkiye‟de ilerlemekte olan organik su ürünleri üretimine katkı sağlayabilmek ve tüketicinin organik balık bilincini belirleyebilmek için Konya il merkezindeki tüketiciler üzerinde bir anket çalıĢmasının yapılmıĢtır.

(11)

2. KAYNAK ARAġTIRMASI

Yapılan literatür taramasında Konya ili için bu araĢtırmanın konusunu esas alan herhangi bir çalıĢmaya rastlanamamıĢtır. Bu durum mevcut araĢtırmanın önemini daha da artırmaktadır. Konu ile yakından ilgili önceki araĢtırmalar ve sonuçları özetlenmeye çalıĢılmıĢtır.

Çolakoğlu ve ark. (2006), Çanakkale‟de balık tüketim davranıĢlarını araĢtırdıkları bir çalıĢmada, 680 kiĢiyle anket yapmıĢ, anketi cevaplayanların beyaz eti ilk sırada (% 47.5) balık etini daha sonra (% 29.85) ve en son olarak kırmızı eti üçüncü sırada (% 22.05) tükettikleri tespit edilmiĢtir. En fazla sevilen balığın lüfer, en fazla tüketilen balığın ise sırasıyla istavrit, hamsi, sardalye ve çipura olduğu sonucuna varılmıĢtır. ÇalıĢmada katılımcıların % 65‟inin balığı taze olarak tükettiği, tüketim Ģekli olarak da kızartma (% 45.73) veya ızgarayı (% 39.08) tercih ettiği belirlenmiĢtir.

Çavdar ve ark. (2006)‟nın yaptıkları bir araĢtırmada, Doğu Karadeniz Bölgesi‟nde bulunan Artvin, Rize, Trabzon, GümüĢhane, Bayburt, Giresun ve Ordu illerini kapsayan bölge illerinde kayıtlı bulunan, üç ton/yıl kapasitenin üzerinde ve tatlı sularda alabalık yetiĢtiriciliği yapan iĢletmeler organik su ürünleri üretimi açısından incelenmiĢtir. Alabalık çiftliklerinde yapılan incelemeler sonucunda iĢletme sahiplerinin çoğunluğunun (% 67) organik tarımı hiç duymadıkları ve organik tarım konusunda bilgi sahibi olmadıkları görülmüĢ ve yine iĢletme sahiplerinin % 96‟sı organik su ürünleri yetiĢtiriciliğini hiç duymadıklarını belirtmiĢlerdir.

Sarıkaya (2007), organik ürünleri kullanan tüketicilerin organik ürünlerin pazarlanmasında ürünlere yönelik tutumlarını ve tercihlerini etkileyen faktörlerin incelenmesi amacıyla yaptığı araĢtırmada tüketicilerin organik ürün satın alma davranıĢları ve tutumları açısından sorumluluk, güven, değer ve fayda gibi dört boyutun ortaya çıktığını saptamıĢtır. AraĢtırma sonucunda, tüketicilerin ekolojik ürün isteklerinin demografik etkenlere bağlı olarak değiĢtiği sonucuna varılmıĢtır.

Adıgüzel ve ark. (2009), Tokat ili Almus ilçesinde hanelerin balık tüketim miktarları üzerine yaptıkları bir çalıĢmada, balık tüketiminin Türkiye ortalaması ile kıyaslandığında yüksek (8.57 kg/kiĢi) ve dünya ortalamasına (15-16 kg/kiĢi) yakın düzeyde olduğunu belirtmiĢtir. Balık tercihleri açısından deniz balıklarından hamsi, içsu balıklarından ise alabalığın en çok tercih edilen balıklar olduğunu bildirmiĢlerdir.

(12)

5 ġen (2011), “Konya ve Mersin Ġl Merkezlerinde YaĢayan Bireylerin Balık Tüketimi Konusundaki AlıĢkanlık ve Bilgi Düzeylerinin KarĢılaĢtırılması” adlı çalıĢmasında Konya ve Mersin Ġl Merkezlerinde yaĢayan 18-75 yaĢlarındaki bireyler arasından eĢit sayılarda (500‟er) seçilen toplam 1000 birey ile yaptığı anket sonucunu değerlendirmiĢtir. Ankete katılanların tavuk-hindi etini birinci sırada (Konya: % 47.8; Mersin: % 47.0), sığır-koyun etini ikinci sırada (Konya: % 25.6; Mersin: % 24.2) balık etini ise son sırada (Konya: % 22.8; Mersin: % 25.8) tükettikleri saptanmıĢtır. En çok tüketilen balık çeĢitleri Konya‟da sırasıyla hamsi, palamut ve somon, Mersin‟de ise sırasıyla hamsi, çipura ve levrek olarak bildirmiĢtir.

Çadır ve Duman (2013), Keban Baraj Gölü ova bölgesinde yaĢayan insanlardan 139 kiĢi üzerinde yaptıkları anket çalıĢması sonucunda, katılımcıların % 61.15‟inin balık etini, % 7.19‟unun kırmızı eti, % 2.88‟inin tavuk eti ve % 28.78‟inin ise hepsini severek tükettiklerini belirlemiĢtir. Tüketicilerin balığı tercih etmelerindeki en büyük nedeninin % 59.71 ile lezzet olduğu, katılımcıların % 80.58‟inin tatlı su balıklarını, % 3.60‟nın da deniz balıklarını tercih ettiği saptanmıĢtır. Balık tüketenlerin öncelikle tatlı su balıklarından aynalı sazanı (% 71.22), deniz balıklarından ise hamsiyi tercih ettikleri (% 72.66) ve ailelerin % 27.34‟ünün ayda 4-6 kg arasında balık tükettikleri bildirilmiĢtir.

Aydın ve KaradurmuĢ (2013) Trabzon ve Giresun illerinde yaĢayan insanların balık tüketim alıĢkanlıklarının ve tercihlerinin ortaya konması amacıyla yaptıkları anket araĢtırmasında katılanların su ürünlerini birinci sırada (% 41), daha sonrasında tavuk etini (% 33) ve en son olarak kırmızı eti ise son sırada (% 26) tercih ettikleri ve tükettikleri tespit edilmiĢtir. Katılımcıların % 7.5'i su ürünleri tüketmezken, % 92.5'i tükettiklerini belirtmiĢlerdir. KiĢi baĢı yıllık su ürünleri tüketimi ortalama 29.52 kg olarak tespit edilmiĢtir. En çok tüketilen su ürünü % 17.75 ile hamsi olarak bildirmiĢtir. Katılımcıların % 95.14‟ünün balığı taze olarak tükettiği, tüketim Ģekli olarak da kızartma (% 52.97) veya ızgarayı (% 29.73) tercih ettiği saptanmıĢtır.

Beyazbayrak (2014) KahramanmaraĢ ili merkez ilçede yaptığı araĢtırmada, ailelerin balıketi tüketimini ortalama 2.12 kg/ay, kiĢi baĢına yıllık tüketimi ise yaklaĢık 6 kg olarak belirlemiĢtir. En çok tüketilen balık türünün alabalık (% 40) olduğu bildirilmiĢtir. Katılımcıların en çok kırmızı eti sevdiği (% 55.0), ikinci sırada beyaz eti (% 36.3) ve üçüncü sırada ise balık etini sevdiği (% 6.0) bildirilmiĢtir. Et tüketim tercihini etin lezzeti (% 29.8), yemek kültürü (% 29.5), besin değeri (% 19.5), fiyatı (% 15.3), ve diğer nedenler (% 6.0) etkilediğini ifade etmiĢlerdir. AraĢtırmada

(13)

katılımcıların balığı tercih etme nedenleri % 66.0 ile faydalı olduğu, % 24.3‟le lezzetli olduğu, % 1.0 ucuz olduğu ve % 8.0 sağlık nedeniyledir. Balığın daha çok lezzetinden dolayı değil, faydasından dolayı tercih edildiği sonucuna varılmıĢtır.

Ayla ve AltıntaĢ (2017), organik üretimin geleneksel tarımda olduğu gibi sadece miktar artıĢını değil aynı zamanda kaliteli ve sağlıklı ürün üretimini hedefleyen alternatif bir üretim Ģekli olduğunu ve organik ürün üreticilerinin doğru pazarlama çabaları ile pazardaki talebi etkileyebilmeleri gerektiğini belirterek, organik tüketime olan talebin artması için üreticilerin organik ürün tüketicilerine daha kolay ulaĢabilmelerini sağlayacak uygun pazarlama yönetimlerini kullanması gerekliliğini ve halkın tüm kesimlerinin konuyla ilgili bilgilendirilmesinin önemini vurgulamıĢtır.

Doğan ve ark. (2015), Sinop ilinin bir bölgesinde ergin 385 bireyle karĢılıklı görüĢerek organik balık bilincinin belirlenmesi amacıyla yaptıkları bir anket çalıĢması sonucunda; ankete katılanların % 80 gibi büyük bir oranın deniz balığı, sadece % 6‟sının tatlı su balığı ve % 14‟ünün her iki tür balığı tükettiğini belirlemiĢtir. Ankete katılan bireylerin % 88‟i organik tarım terim konusunda bilgili olmasına rağmen, organik balık yetiĢtiriciliği hakkında bilgili olma oranı sadece % 32 olarak bulunmuĢtur. Organik su ürünleri yetiĢtiriciliği hakkında bilgisi bulunanların % 62.5‟i yüksek öğrenimini tamamlamıĢ, % 31.3‟ü ortaöğretim mezunuyken, sadece % 6.3‟ü ilköğretim mezunudur. Ankete katılanların çok yüksek bir bölümünün (% 89) organik balıkların tabii, sağlıklı ve lezzetinin daha iyi olduğunu düĢündüğü ve bu nedenle organik su ürünleri tüketimi konusunda olumlu düĢündükleri anlaĢılmıĢtır.

Arslan ve Ġzci (2016), Antalya‟da su ürünleri tüketim alıĢkanlıklarının belirlenmesi amacıyla yaptıkları araĢtırmada, su ürünlerinin en fazla oranla iki haftada bir tüketildiği, en fazla tercih edilen su ürünleri tüketim Ģeklinin tavada piĢirme olduğu, en çok taze ürünlerin tercih edildiği, su ürünlerinin tüketiminde fiyatının oldukça önemli bir faktör olduğunu ve tüketimi en çok kısıtlayan etkenin tüketim alıĢkanlığının yaygın olmaması olduğunu bildirmiĢtir.

Uzundumlu ve ark. (2016) “Balıketi Tüketim Eğilimini Etkileyen Faktörlerin Analizi: Hakkari Ġli Örneği” baĢlıklı çalıĢmasında, 202 hane ile iletiĢime geçmiĢtir. ÇalıĢmada Hakkari ilinde balık eti tüketim eğilimini yaĢ, merkez ilçede bulunma durumu, eğitim seviyesi, kolay temin etme durumu, balıketi tüketim sıklığı, balık avlama durumu ve dengeli-sağlıklı beslenme konusunda balıketinin öneminin farkında olma durumunun etkilediği saptanmıĢtır.

(14)

7 Ġnci ve ark. (2017), Diyarbakır ilinde organik ürün tüketimini etkileyen faktörleri belirlemek amacıyla yaptıkları araĢtırma sonucunda, tüketicilerin % 54.5‟i (210 kiĢi) organik ürün tüketirken, % 45.5‟inin (174 kiĢi) organik ürün tüketmediği, organik ürün tüketen tüketicilerin de % 43.4 ile en çok yaĢ sebze-meyve ürün grubunu tükettiği, bunu sırasıyla süt ve süt ürünleri, organik et, yumurta ve balın takip ettiği belirlenmiĢtir. Kadınların erkeklere nazaran daha fazla organik ürün tüketme eğiliminde olduğu sonucuna varılmıĢtır. Evli tüketicilerin bekar bireylere nazaran bekar tüketicilerin de diğer (dul veya boĢanmıĢ) bireylere nazaran daha fazla organik ürün tükettikleri saptanmıĢtır. Lise ve üniversite eğitim grubunda olan tüketicilerin diğer bireylere göre daha fazla organik ürün tükettikleri sonucu ortaya çıkmıĢtır. Cinsiyet ve medeni durum ile organik ürün tüketip tüketmeme durumu arasındaki iliĢki anlamlı bulunmuĢtur.

Bolat ve Cevher‟in (2018) 128‟i kadın ve 296‟sı erkek ve çoğunluğu 19-24 yaĢ (%27) arasındaki bireylerden oluĢan, % 53‟ü üniversite ve % 23‟ü lise mezunu 424 bireyle yaptığı anket çalıĢması sonuçlarına göre, Konya halkının büyük çoğunluğu balığı balık halinden satın almakta ve taze olarak (% 97) kızartma Ģeklinde (% 60) tüketmektedir. Katılımcıların % 51‟i ayda bir kez balık tüketirken, % 49‟luk bir kesimin deniz balıklarını (sırasıyla hamsi, levrek ve çipura) tercih ettikleri bildirilmiĢtir. ÇalıĢmada kiĢi baĢına ortalama balık tüketimi 4 kg/kiĢi/yıl olarak hesaplanmıĢtır.

(15)

3. MATERYAL ve YÖNTEM 3.1 Materyal

Konya ilinin 31 ilçesi bulunmakla beraber bunlardan üç tanesi merkez ilçedir. 2016 yılı adrese dayalı nüfus kayıt sistemine göre Konya‟nın nüfusu 2.161.303 kiĢidir. Yıllık nüfus artıĢ hızı ‰ 14,3 kilometrekare baĢına düĢen kiĢi sayısı 56‟tir. Ġl merkezi nüfusu ise 1.278.195 kiĢidir (Anonim, 2017a). ġehir denize uzak olmasına rağmen göller yöresindedir. Balıkçılık faaliyetleri ilçelerinde geliĢim göstermiĢ ve bu geliĢimle oluĢan altı adet su ürünleri kooperatifi mevcuttur (Anonim, 2017b).

2017-2018 yıllarında yaklaĢık altı aylık sürede eĢit olasılıklı basit rastgele örnekleme yöntemi uygulanarak seçilen 166‟i kadın ve 239‟sı erkek olmak üzere toplam 405 birey ile amaca uygun olarak hazırlanmıĢ olan ve 27 adet soru içeren anket, Konya merkez ilçeleri nüfusu ve % 95 güven aralığı dikkate alınarak, merkez ilçeleri içerisinden tesadüfen seçilen 405 kiĢiyle yüz yüze, soru cevap Ģeklinde gerçekleĢtirilmiĢtir.

3.2 Yöntem

Anket formunun ilk kısmında anketi cevaplayanların cinsiyet, yaĢ, medeni hâl, çocuk sahibi olma durumu, eğitim seviyesi, gelir seviyesi gibi sosyo-demografik özellikler içeren sorular, sonraki kısmında; ankete katılanların su ürünleri tüketimindeki seçimlerini belirlemek maksadıyla, hangi sıklık ve kaynaktan (deniz veya tatlı su) su ürünlerini tercih ettikleri ve yetiĢticilik ürünü olan balığı tüketip tüketmedikleri, hangi yetiĢtiricilik balıklarını seçtikleri ve bu konudaki düĢüncelerinin sorulduğu sorular yer almıĢtır. Anketin son kısmında ise, anket katılımcılarının organik balık üretimi konusundaki farkındalıklarının öğrenilmesine yönelik sorulara yer verilmiĢtir.

Anket formu; 1. CĠNSĠYETĠNĠZ?

O KADIN O ERKEK

2. YAġ ARALIĞINIZ?

O 18-30 YAġ O 31-45 YAġ

O 46-60 YAġ O 61 YAġ VE ÜZERĠ

(16)

9

O BEKAR O EVLĠ

4. ÇOÇUĞUNUZ VAR MI?

AĠLENĠZ KAÇ KĠġĠDEN OLUġUYOR?

O EVET O HAYIR

5. AĠLENĠZDE HERKES BALIK YEMEYĠ SEVER MĠ?

O EVET O HAYIR

6. EĞĠTĠM DÜZEYĠNĠZ?

O ĠLKOKUL O ORTAOKUL

O LĠSE O ÜNĠVERSĠTE VE ÜZERĠ

7. NE Ġġ YAPIYORSUNUZ?

O ĠġÇĠ O MEMUR O ESNAF O ÖĞRENCĠ O EV HANIMI O EMEKLĠ

8. AĠLENĠZĠN GELĠR DÜZEYĠ NEDĠR?

O 1400 TL VE ALTI O 3000 TL – 4999 TL O 1401 TL – 2999 TL ARASI O 5000 TL VE ÜZERĠ

9. “ORGANĠK TARIM” TERĠMĠNĠ DAHA ÖNCE DUYDUNUZ MU?

O EVET O HAYIR

10. “ORGANĠK BALIKÇILIK” TERĠMĠNĠ DUYDUNUZ MU?

O EVET O HAYIR

11. BALIK TÜKETĠMĠZ NE KADAR? BELĠRTĠLEN SÜREDE KAÇ KG?

O HAFTADA BĠR VEYA BĠRKAÇ KEZ O AYDA BĠR VEYA BĠRKAÇ KEZ O YILDA BĠR VEYA BĠRKAÇ KEZ

12. BALIK TÜKETĠRKEN TERCĠHĠNĠZ NASILDIR?

O DENĠZ BALIĞI

O TATLI SU BALIĞI O HER ĠKĠSĠ

13. KÜLTÜR BALIĞI TÜKETĠYOR MUSUNUZ?

O EVET O HAYIR

14. KÜLTÜR BALIĞI ĠLE ĠLGĠLĠ DÜġÜNCELERĠNĠZ NELERDĠR?

15. BALIK DIġINDA HANGĠ SU ÜRÜNLERĠNĠ TÜKETĠYORSUNUZ?

O KABUKLU O YUMUġAKÇA O HEPSĠ OHĠÇBĠRĠ

16. SĠZCE NE KADAR SIKLIKLA BALIK TÜKETĠLMELĠ?

17. SĠZCE BALIK TÜKETĠMĠ NE ĠÇĠN GEREKLĠDĠR?

O SAĞLIK ĠÇĠN O DENGELĠ BESLENMEK ĠÇĠN O UCUZ OLDUĞU ĠÇĠN

(17)

O HALK PAZARI O MARKET O BALIK HALĠ O SEYYAR BALIKÇI O BALIK ÜRETĠM ÇĠFTLĠĞĠ

19. BALIK ETĠNĠN SAĞLIĞA ZARARI VARMIDIR?

O YOKTUR OVARDIR O FĠKRĠM YOK

20. KONYA’DA ĠSTEDĠĞĠNĠZ ZAMAN TAZE BALIK BULABĠLĠYOR MUSUNUZ?

O EVET O HAYIR

21. NEDEN ORGANĠK BALIĞI TERCĠH ETMELĠYĠZ?

22. SĠZCE NEDEN ORGANĠK BALIK TERCĠH EDĠLMĠYOR?

23. KENDĠNĠZ VEYA YAKININIZ HASTALANDIĞINDA BĠTKĠSEL TEDAVĠ UYGULUYOR MUSUNUZ?

O EVET O HAYIR

24. DOĞAL ÜRÜNLERLE TEDAVĠ EDĠLMĠġ KÜLTÜR BALIĞI TÜKETĠR MĠSĠNĠZ?

O EVET O HAYIR

25. YETĠġTĠRĠCĠLĠKTE KULLANILAN ĠLAÇLAR VE KĠMYASALLAR SĠZCE ĠNSANA ZARAR VERĠR MĠ?

O EVET O HAYIR O FĠKRĠM YOK

26. SĠZCE TÜRKĠYE’DE ORGANĠK BALIK YETĠġTĠRĠCĠLĠĞĠ YETERLĠ MĠ?

O YETERLĠ O FĠKRĠM YOK O YETERSĠZ

27. ORGANĠK BALIKLARIN FĠYATLARI HAKKINDA DÜġÜNCELERĠNĠZ NEDĠR?

O PAHALI O NORMAL O FĠKRĠM YOK

Örnek hacmi eĢit olasılıklı basit rastgele örnekleme yöntemi ile uygulanmıĢ ve populasyonun 10.000‟in üzerinde olduğu durumlarda önerilen, Yazıcıoğlu ve Erdoğan'ın (2014) bildirdiği ve aĢağıda verilen eĢitlik kullanılarak hesaplanmıĢtır:

n=𝑃×𝑄×𝑍𝛼2/𝑑2

n: Örnekleme büyüklüğü,

P: Olayın gerçekleĢme olasılığı,

Q (1-P): Olayın gerçekleĢmeme olasılığı,

𝑍𝛼2: Güven katsayısı (% 5‟lik hata payı için bu sayı 1.96 alınmaktadır),

d: Olayın görülme sıklığına göre kabul edilen örnekleme hatasıdır.

𝑛=0.5×0.5×1.962 /0.052=384.16

Yukarıdaki eĢitlik kullanılarak hesaplanan örnek sayısı 385 çıkmasına rağmen araĢtırma 405 örnekle yapılmıĢtır. Elde edilen veriler, MS-Excel dosyalarına aktarılarak

(18)

11 değerlendirilmiĢ, ayrıca Ki Kare (

χ

2

)

analizleri yapılmıĢtır. Analiz kapsamında, frekans tabloları, pasta ve çubuk grafiklerden faydalanılmıĢtır.

(19)

4. ARAġTIRMA SONUÇLARI ve TARTIġMA

Konya ili merkezinde toplam 405 kiĢi üzerinde yürütülen anket çalıĢması sonucunda elde edilen bulgular aĢağıdaki baĢlıklar altında verilmiĢtir.

4.1. Ankete Katılanların Sosyo-Demografik Özellikleri

Anket katılımcılarının bazı sosyo-demografik özellikleri Çizelge 4.1‟de gösterimiĢtir.

Çizelge 4.1. Anketi cevaplayanların sosyo-demografik özelliklerine göre dağılımı

Özellikler Sayı % Cinsiyet Kadın Erkek 166 239 40.99 59.01 YaĢ 18-30 31-45 46-60 61 ve üzeri 209 120 52 24 51.60 29.62 12.83 5.92 Medeni Durum Evli Bekâr Dul 194 189 22 47.90 46.67 5.43 Eğitim Düzeyi Ġlkokul Ortaokul Lise Üniversite ve üzeri 44 46 93 222 10.86 11.36 22.96 54.81 Meslek ĠĢçi Esnaf Memur Diğer 166 34 32 173 40.99 8.40 7.90 42.71 Gelir Düzeyi DüĢük (1400TL ve altı) DüĢük-Orta (1401-2999 TL) Yüksek-Orta (3000-4999 TL) Yüksek (5000 TL ve üzeri ) 49 185 122 39 12.41 46.83 30.89 9.87 Çizelge 4.1‟den görülebileceği gibi, ankete katılanların % 40.99‟u kadın, % 59.01‟i erkektir ve çoğunluğu % 51.60‟la 18-30 yaĢ aralığındakiler oluĢturmaktadır.

(20)

13 AltmıĢ bir yaĢın üzerinde olanların oranı sadece % 5.92‟dir. Katılımcıların % 47.90‟ı evli, % 46.67‟si bekâr ve % 5.43‟ü duldur.

Ankete katılanların eğitim düzeyleri incelendiğinde çoğunluğun (% 54.81 ) üniversite ve üzeri eğitim aldıkları görülürken, % 22.96‟lık kesim ise lise, % 11.36‟lık kesim ortaokul mezunu ve % 10.86‟lık kesim ilkokul mezunudur. Arslan ve Ġzci (2016), Antalya ilinde yaptıkları anket çalıĢmasında katılımcıların % 34.72‟sinin üniversite, % 31.72‟sinin ilkokul, % 23.08‟inin lise ve % 10.48‟inin de ortaokul mezunu olduğunu bildirmiĢtir. Bolat ve Cevher‟in 2018 yılında Konya ilinde yaptığı çalıĢma da ise ankete katılan 424 bireyin % 53‟ünü üniversite mezunlarının oluĢturduğu, bunu % 26 ile lise ve % 11 ile de ortaokul mezunlarının izlediği görülmektedir.

Ankete katılanların % 40.99‟u iĢçi ve % 8.40‟ı esnaflardan oluĢurken, % 7.90„ı devlet memuru olarak çalıĢmaktadır. Geriye kalan % 42.71‟lik “diğer” diliminin ise % 6.41‟inin emekli, % 36.3‟ünü ev hanımı, iĢsiz ve öğrenciler oluĢturmaktadır.

Gelir düzeylerine göre gruplar oluĢturulurken, 2017 yılı için asgari ücret olan 1404 TL ve altındakiler en düĢük, 5000 TL ve üzerinde olanlar ise yüksek olarak alınmıĢtır. AraĢtırmaya katılanların % 2.47‟si (10 kiĢi) gelirini beyan etmemiĢtir. Beyan edenlerinkine göre, katılımcıların % 9.87‟sinin, yani yaklaĢık her on kiĢiden birinin aylık geliri 5000 TL (yüksek) ve üzerindedir. Aylık geliri 1400 TL‟nin altında olanların (düĢük gelir grubunu oluĢturanlar) oranı ise % 12.41‟dir. Bununla birlikte aylık geliri 1401 ile 2999 TL arasında olanlar % 46.84 ile çoğunluğu oluĢturmaktadır.

4.2. Balık ve Diğer Su Ürünleri Tüketim AlıĢkanlıkları

2016 istatistiklerine göre yaklaĢık 91 milyon tonu avcılıktan olmak üzere Dünya su ürünleri üretimi 170.995.437 ton‟dur (Anonim, 2018b). Türkiye kuzeyden güneye tür sayısı, sıcaklığı ve tuzluluğu artan, populasyon sayısı azalan farklı özellikte dört deniz (24.000 ha alan, 8333 km kıyı Ģeridi), 200 kadar doğal göl, 300`ü aĢkın baraj gölü, 33 büyük akarsu, 750 kadar gölet ve çok sayıda kaynak suyu varlığı ile önemli bir su ürünleri potansiyeline sahiptir (Anonim, 2018c). Bununla birlikte, 2017 yılı verilerine göre Türkiye‟nin 354.318 tonu avcılıktan olmak üzere toplam su ürünleri üretimi 630.820 ton‟dur. Aynı yıl 156.681 ton ihracat, 100.444 ton ithalat yapan Türkiye‟de kiĢi baĢına tüketim 5.5 kg‟dır (Anonim, 2018b).

Konya ilinin Ġç Anadolu Bölgesi‟nde bulunması insanların yeme alıĢkanlıklarının Ģekillenmesinde önemli bir etken olmuĢtur. Yeme alıĢkanlıkları

(21)

bakımından hayvansal gıdalara ağırlık veren Konya halkının, balık tüketimine diğer hayvansal gıdalara olduğu kadar önem vermediği bilinmektedir. Bu araĢtırmada katılımcıların % 64.84‟ü balık tüketiminin sağlık için gerekli olduğunu ifade ederken, dengeli beslenmek için balığın gerekliliğini söyleyenlerin oranı ancak % 27.18‟dir. Aydın ve KaradurmuĢ‟un (2013) Trabzon ve Giresun illerinde yaptıkları araĢtırmada sağlık için balık tüketenlerin oranı % 45.95, lezzet için tüketenler % 34.05, fiyat uygunluğundan dolayı % 9.73 ve aile kültürü nedeniyle tüketenlerin oranı da % 7.57 olarak bildirilmiĢtir. Keban Barajı ve ova bölgesinde yapılan araĢtırmada ise lezzet için tercih edenler % 60.43, besleyici olduğu için tercih edenler % 25.17, alıĢkanlık sebebiyle tercih edenler % 7.19 ve kolay bulma sebebiyle tercih edenler % 7.19 olarak belirtilmiĢtir (Çadır ve Duman, 2013). Dereli ve ark.‟nın (2016) Manisa‟da yaptığı çalıĢmada sağlığı tercih sebebi yapanlar % 56 olup, bu çalıĢmada hesaplanan değerden düĢüktür. Manisa‟da balık etini lezzeti için tercih edenler % 28, alıĢkanlık sebebiyle tercih edenler % 9 ve fiyat uygunluğunu tercih sebebi yapanlar % 7‟dir. Görüleceği gibi farklı bölgelerden elde edilen sonuçlar da farklıdır. Konya‟daki tüketiciler, balık tüketiminin büyük ölçüde sağlık için gerekli olduğunu, buna karĢılık dengeli beslenmek için çok gerekli olmadığını düĢünmektedir.

Bu araĢtırmada “ailede herkes balık sever mi?” sorusuna % 69.38‟lik bir kısım evet cevabı vermiĢtir. Bununla birlikte, balık tüketim sıklığına bakıldığında ankete katılanların sadece % 29.21‟i haftada bir ya da birkaç kez balık tüketirken, ayda bir ya da birkaç kez tüketenlerin oranı % 51.24‟dir. Bu sonuçlar, balığın Konya halkı tarafından sevilen bir gıda olmakla birlikte, yeterince tüketilmediğini göstermektedir. Nitekim, Bolat ve Cevher (2018) Konya‟da ayda bir kez balık tüketenlerin oranını % 51 olarak ġen (2011) ise Konya‟da balık etinin tavuk, hindi ve kırmızı etin ardından son sırada tercih edildiğini bildirmiĢtir.

Mevcut çalıĢmada tüketicilerin, % 59.60 oranla hem deniz hem tatlı su balığını tercih ettiği saptanmıĢtır. Yüzde 29.18‟lik bir kesim ise sadece deniz balığı tükettiğini belirtmiĢtir. Bu değer, Bolat ve Cevher‟in (2018) Konya için bildirdiği % 49‟luk değerden çok düĢüktür. ġekil 4.1‟de Konya ilinde bulunan kadınların hangi kaynaktan balık yemeyi tercih ettiği, ġekil 4.2‟de de erkek bireylerin tercihleri gösterilmiĢtir. Oranlara bakıldığında iki cinsiyet grubunda da her iki kaynaktan balık tüketenlerin çoğunlukta olduğu görülmektedir. Konya‟nın sahil kentlerine olan yakınlığı ve ulaĢım kolaylığı düĢünüldüğünde, tüketicinin deniz balıklarına rahatça ulaĢabildiği söylenebilir.

(22)

15 29,27 13,41 57,32 0 20 40 60 80

Deniz Balığı Tatlı Su Balığı Her ikisi de

Balık Tüketim Tercihleri (Kadınlar)

Deniz Balığı Tatlı Su Balığı Her ikisi de

ġekil 4.1. Kaynağına göre kadınların balık tüketim tercihleri grafiği (%)

29,11 9,7 61,18 0 10 20 30 40 50 60 70

Deniz Balıkları Tatlı Su Balıkları Her İkisi de

Balık Tüketim Tercihleri (Erkekler)

Deniz Balıkları Tatlı Su Balıkları Her İkisi de

ġekil 4.2.Kaynağına göre erkeklerin balık tüketim tercihleri grafiği (%)

Anket sonuçlarına göre, Konya halkı balık dıĢındaki su ürünlerini çok az düzeyde tüketmektedir. Çünkü, “balık dıĢında hangi su ürünlerini tüketiyorsunuz?” sorusuna katılımcıların % 81.73‟ü hiçbiri, % 8.15‟i hepsi, % 7.65‟i kabuklu, ve % 2.47‟si de yumuĢakça cevaplarını vermiĢlerdir (ġekil 4.3). Bu sonuç, Konya‟nın konumu ve halkının tüketim alıĢkanlığıyla açıklanabilir. Türkiye genelinde de benzer bir durum söz konusu olup, insanlar kabuklu ve yumuĢakçalara fazla talep göstermemektedir.

(23)

7,65 2,47 8,15 81,73 0 20 40 60 80 100

Kabuklu Yumuşakça Hepsi Hiç biri

Kabuklu Yumuşakça Hepsi Hiç biri

ġekil 4.3. Balık dıĢındaki su ürünleri tüketimine ait dağılım grafiği (%)

Balık dıĢındaki su ürünlerinin organik üretimi konusunda tartıĢmalar mevcuttur. Kabuklu deniz ürünlerinden midye, istiridye gibi yumuĢakça türleriyle yengeç, karides, ıstakoz gibi kabuklular eutrophication olarak bilinen su kirliliği nedeniyle organik olmaktan giderek uzaklaĢmaktadır. Karasal alanlarda kullanılan pestisidler ve herbisidler yeraltı akıntıları ve akarsularla denize karıĢmakta ve bu canlıların dokularında birikmektedir (Anonim, 2015). Özellikle suyu süzerek beslenen kabuklu türler tüketicide soru iĢaretleri oluĢturmaktadır. Tüketim oranlarının düĢük olmasında bu özellikler ve halk arasındaki olumsuz düĢüncenin rolünün büyük olduğu düĢünülmektedir.

4.3. Organik Balık ve Tüketim Bilinci

Bilinçsiz avlanma, çevre kirliliği ve nüfus artıĢına bağlı olarak tüketimdeki artıĢ kültür balıkçılığına yönelmeye sebep olmuĢtur. Kültür balığı ise tat ve güvenilirlik konusunda tartıĢma konusu oluĢturmuĢtur. Bu tartıĢmalar yeni arayıĢlara yol açmıĢ ve dünya 1990 yılında, Türkiye 2006 yılında “Organik balık” ile tanıĢmıĢtır. Organik balık, kültür balığında yaĢanan güven kaybını azaltarak girdiği piyasada istenilen güç ve statüye henüz ulaĢamamıĢtır. Ancak, zamanla organik tarıma artan ilginin organik balık talebine de yansıyacağı düĢünülmektedir.

Bu araĢtırmaya katılanların % 85.68‟i organik tarım kavramını duyduğunu söylerken, organik balıkçılığı duyanların oranı % 52.10‟dur. ġekil 4.4‟de organik balıkçılıktan haberdar olma oranlarının cinsiyetlere göre dağılımı verilmiĢtir.

(24)

17 Duydum Duymadım Erkek 52,3 47,7 Kadın 51,81 48,19 Genel 52,1 47,9 45 46 47 48 49 50 51 52 53

ġekil 4.4. Cinsiyete göre organik balıkçılıktan haberdar olma oranları (%)

ġekil 4.4‟den görülebileceği gibi, organik balık kavramından istatistik olarak haberdar olma bakımından erkek ve kadın katılımcılar arasındaki fark önemsizdir (P>0.05).

Anket sonuçlarından Konya‟da kültür balığı tüketimin de az olduğu anlaĢılmaktadır. Katılımcıların çoğunluğu (% 57‟si) kültür balığı tüketmediklerini beyan etmiĢtir. Buna sebep olarak da lezzet farklılığını göstermiĢlerdir.

Ankete katılanların % 73.57‟si kendi veya aile üyelerinden biri hastalık yaĢarken tedavi amaçlı olarak bitkisel ürünler olan alternatif tıptan faydalanmaktadır. Ġnsan sağlığında kullanılan bitkisel tedavi yöntemleri balıklar için sorulduğunda; cevaplarda farklılıklar gözlenmiĢtir. Ankete katılanların % 53‟ü hayır demiĢ, % 4.2‟si ise fikir beyan etmemiĢtir. “Doğal ürünler ile tedavisi yapılmıĢ yetiĢtiricilik balıklarını tüketir misiniz?” sorusuna verilen cevapların dağılımı ġekil 4.5 „de gösterilmiĢtir.

Evet Hayır Fikrim Yok

Erkekler 100 130 9 Kadınlar 75 83 8 Genel 175 213 17 0 50 100 150 200 250

(25)

Bitkisel ürünlerle tedavi edilmiĢ kültür balığı tüketme tercihlerine göre yapılan ki kare bağımsızlık analizlerinde çıkan sonuca bakıldığında anlamlı bir iliĢki bulunamamıĢtır (χ2

=0,85 P<0,01).

Ankete katılanların % 73.09‟u yetiĢtiriciliği yapılan kültür balıklarının tedavi sürecinde kullanılmakta olan ilaçların balığı tüketen kiĢilerin sağlığına zararı olduğunu düĢünmektedir. Ġlaç kullanımıyla ilgili birçok ülkede çeĢitli standartlar olması ve buna rağmen halen araĢtırılmakta olan etkiler sebebiyle tüketicilerin aklında sorular kalmaktadır (Doğan ve ark., 2015).

ġekil 4.5‟de görüldüğü gibi Konya halkının çoğunluğu bitkisel ürünlerle tedavi edilmiĢ balıkları tüketmek istemediklerini bildirmiĢlerdir. Ġnsan sağlığı konusunda alternatif tıpa yatkın olan Anadolu halkının balıklar için bu düĢünceye destek vermemesi alternatif tıpla tedavi edilen balıkları tam anlamıyla iyileĢmiĢ, sağlıklı saymamalarından kaynaklanmaktadır.

Konya‟da her zaman taze balık bulunabileceği söylenebilir. Çünkü, “istediğiniz zaman taze balık bulabiliyor musunuz” sorusuna katılımcılar % 58.52‟lik bir oranla evet cevabı vermiĢtir. Tüketicilerin balık satın aldıkları yerlerin baĢında balık hali ve marketler ilk sıralarda gelmektedir. Bolat ve Cevher (2018)‟in yaptığı çalıĢmada katılımcıların % 53‟ü su ürünlerini balık halinden aldıklarını bildirmiĢlerdir. Market ve alıĢveriĢ merkezlerini tercih edenlerin oranı % 24 olarak belirlenmiĢtir. Arslan ve Ġzci‟nin (2016) Antalya ilinde yaptığı çalıĢmada yüzdeler; market % 41.47, halk pazarı % 39.27, diğer % 19.26 olarak bulunmuĢtur. Aydın ve KaradurmuĢ‟un (2013) Trabzon-Giresun illeri için yaptıkları çalıĢmada ise oranlar balıkçı tezgahı % 50.81, seyyar tezgahlar % 25.95, market % 12.97, balıkçı barınağı % 6.49, diğer % 3.78 olarak belirtilmiĢtir. Buna karĢılık, Keban Barajı ovasında yapılan araĢtırmada pazar % 9.35, balık hali % 17.27, market % 3.60, seyyar % 4.32, avlama ise % 65.47 oranlarında bulunmuĢtur (Çadır ve Duman, 2012). Manisa‟da yapılan çalıĢmada halk pazarından alanlar % 60, lokantadan alanlar % 14, marketi tercih edenler % 11, perakende satıĢ noktalarından alanlar % 5 ve avlama yoluyla % 4 olarak verilmiĢtir (Dereli ve ark., 2016). Çanakkale‟de yapılan bir araĢtırmadan elde edilen sonuçlar ise Ģu Ģekildedir; pazardan % 20.05, balık halinden % 41.29, marketten % 23.59, seyyar satıcıdan % 5.16, oltacılardan ise % 9.88 (Çolakoğlu ve ark., 2006).

(26)

19

10,12

43,7

46,17

0

5

10

15

20

25

30

35

40

45

50

Yeterli

Yetersiz

Fikrim Yok

Yeterli

Yetersiz

Fikrim Yok

Konya‟daki balık tüketicileri Türkiye‟de organik balık üretiminin yeterli olmadığını düĢünmektedir. Bu konuda sorulan soruya katılımcıların % 10.12‟si yeterli olarak, % 43.70‟i fikrinin olmadığını beyan etmiĢtir (ġekil 4.6). Bu sonuçlar dikkate alındığında organik balığın pazarda az yer bulabilmesi ve tanıtımının az olması nedeni

ile insanların bu konuda fikir üretemedikleri ifade edilebilir.

ġekil 4.6. Türkiye‟de organik balık üretiminin yeterliliği konusundaki görüĢlere ait dağılım grafiği (%)

Organik balığın fiyatı sorulduğunda katılımcıların % 31.85‟i organik balığın fiyatının “pahalı” olduğunu, % 50.12‟si ise “fikrim yok” olarak beyanda bulunmuĢlardır.

Organik su ürünleri yetiĢtiriciliği hakkında bilgili olanların % 61.61‟i üniversite ve daha üzeri, % 21.80‟i lise, % 8.06‟sı ortaokul ve % 8.53‟ü ilkokul mezunudur (ġekil 4.7). Ankete katılanların eğitim düzeyleri ile göre organik su ürünleri yetiĢtiriciliği konusunda bilgili olma seviyeleri arasında bulunan iliĢki önemsiz çıkmıĢtır. Yapılan ki-kare analizi, eğitim seviyesi ve organik su ürünleri yetiĢtiriciliği konusunda bilgili olma seviyesi arasında istatistik olarak önemli bir iliĢki bulunmamıĢtır (

χ

2= 9.814, P<0.01).

(27)

8,53 8,06 21,8 61,61 0 10 20 30 40 50 60 70

ilkokul ortaokul lise üniversite ve üzeri ilkokul ortaokul lise üniversite ve üzeri

ġekil 4.7. Organik balıkçılık hakkında fikir sahibi olanların eğitim seviyesine göre dağılımı (%)

Ankete katılanların gelir seviyesi ile organik balık yetiĢtiriciliğinden haberdar olmaları arasında bir iliĢki bulunamamıĢtır. Yapılan ki-kare analizine göre 0.01 anlamlılık düzeyinde gelir seviyesi ve organik balıkçılık konusu hakkında bilgili olma birbirinden bağımsız değiĢkenlerdir(

χ

2=3.86, P < 0,01)

(28)

21

5. SONUÇLAR VE ÖNERĠLER

Konya ilinde 405 kiĢi ile yüz yüze anket tekniği ile yapılan görüĢmelerden elde edilen sonuçlar ve öneriler aĢağıda sıralanmıĢtır.

1. Ankete katılanların % 85.68‟lik bir bölümü organik tarım hakkında bilgilidir. Bu sonuç, organik tarım ile ilgili yapılan tanıtım, haber, seminer gibi etkinliklerin iyi sonuç verdiğini göstermektedir.

2. Organik balıkçılık konusunda bilgi sahibi olanların oranı % 52.10‟dir ve organik tarım hakkındaki orandan düĢüktür. Bu oran organik balıkçılık konusunda daha çok bilgilendirme çalıĢmasına ihtiyaç olduğunu, mevcut etkinliklerin yeterli olmadığını göstermektedir.

3. Katılımcıların beyanlarına gore, Konya‟da haftada bir ya da birkaç kez balık tüketenlerin oranı % 29.21, ayda bir ya da birkaç kez tüketenlerinki ise, % 51.24‟dir. Yüzde 19.55‟lik bir kısım ise yılda sadece bir ya da birkaç kez balık tüketmektedir. Bu sonuçlar, Konya halkının balık tüketimi konusunda yeterli bilince sahip olmadığı Ģeklinde değerlendirilebilir.

4. Balık tüketiminde sadece deniz balıklarını tercih edenlerin oranı % 29.18, sadece tatlı su balığı tüketenleriki ise % 11.22 olarak hesaplanmıĢtır. Her iki kaynaktan balıkları yemeyi tercih edenlerin oranı ise % 59.60 çıkmıĢtır. Bu oranlar Konya halkının tüketim açısından deniz ve tatlısu balıkları arasında genel olarak seçici olmadığını göstermektedir.

5. “ Kültür balığı tüketiyor musunuz?” sorusuna % 57‟lik bir çoğunluk “hayır” cevabı vermiĢtir. Bu oran Konya halkının kültür balıklarına fazla itibar etmediği Ģeklinde yorumlanabilir.

6. Anket sonuçlarından Konya‟da yaĢayan insanların balık dıĢındaki su ürünlerini çok az tükettikleri anlaĢılmaktadır. Çünkü; “ Balık dıĢında hangi su ürünlerini tüketiyorsunuz?” sorusuna % 7.65‟lik kesim sadece kabuklu, % 2.47‟lik kesim ise sadece yumuĢakça cevabını vermiĢtir. Her ikisini de tüketenlerin oranı % 8.15 iken, hiçbiri cevabını verenlerin oranı % 81.73‟tür.

7. Katılımcıların önemli bölümü (% 64.84) balık tüketiminin sağlık için gerekli olduğuna inanırken, yine önemli bir kısmı da ( % 78.77) balık etinin zararsız olduğuna inanmaktadır

(29)

8. “ YetiĢtiricilikte kullanılan ilaçlar ve kimyasallar sizce insana zarar verir mi?” sorusuna % 73.09‟luk kesim “evet” cevabı verirken, % 21.98‟lik kesim “fikrim yok” cevabını vermiĢtir. 296 kiĢilik kesimin “evet“ cevabını vermesi organik balıkçılığa Konya halkının sıcak bakabileceğini düĢündürmektedir. Bununla birlikte, “Doğal ürünler ile tedavisi yapılmıĢ kültür balığı tercih eder misiniz?” sorusuna verilen % 54.9‟luk “hayır” cevabı Konya halkının organik balıkçılık hakkında yeterli bilgi ve bilince sahip olmadıkları Ģeklinde değerlendirilebilir. 9. Konya halkının yaklaĢık yarısının (% 46.17) Türkiye‟de organik balık

yetiĢtiriciliğinin yeterli olup olmadığı konusunda fikri yoktur. Yüzde 43.70‟lik bir kesim yetersiz olduğunu, buna karĢılık, % 10.13‟lük bir kesim yeterli olduğunu düĢünmektedir. Bu cevaplardan Konya halkının organik balık yetiĢtiriciliği hakkında daha fazla bilgilendirilmesi gerekliliği çıkarılabilir.

10. “ Organik balıkların fiyatları hakkında düĢünceleriniz nedir?” sorusuna cevap verenlerin % 50.12‟sinin “fikrim yok” cevabı vermesine karĢılık, % 31.85‟lik bir kesim “pahalı” cevabını vermiĢtir. Katılımcıların yarısının konu hakkında fikir sahibi olmaması organik balık ve balıkçılık konusunda ilgi ve bilgi düzeylerinin yetersiz olduğu sonucunu göstermektedir.

Son yıllarda tüketicilerin gıda kalitesi ve güvenliğine olan inancı, gıda skandalları ve çevre ile ilgili artan duyarlılıkları nedeniyle büyük ölçüde azalmıĢtır. Üretilen gıdanın besleyiciliği ve toksikolojik yönden içeriği ile ilgili üretim tekniklerinin insan ve hayvan sağlığına yönelik potansiyel etkilerine iliĢkin sorular giderek artmaktadır. Bitkisel ve hayvansal gıdaların üretim ve iĢleme aĢamalarında zorunlu sıkı kurallara bağlı, sertifikalı stratejiler geliĢtirmiĢ olmasına karĢın, gelecek nesilleri korumak, toprak erozyonunu önlemek, su kalitesini korumak, kimyasal ilaç kalıntılarından arınmak ve biyolojik çeĢitliliği sağlamak gibi sebeplerle organik tarım tercih edilmelidir. Kırsal kalkınma, pazar alanlarının geliĢmesi, doğa ve canlı sağlığının önemsenmesi gibi çoğu alanda katkı sağlayan organik tarım sisteminin (Doğan ve ark., 2015) yaygınlaĢtırılması ve tüketicinin bu konuda bilinçlendirilmesi gerekmektedir. Desteklenen üretim ve artan tanıtımlar tüketimi de artıracaktır. Gelecek nesilleri ve doğayı korumak için organik balıkçılık desteklenmeli, teĢvik edilmelidir.

Bu araĢtırmadan elde edilen veriler ıĢığında; organik balık yetiĢtiriciliğinin yazılı ve görsel yayınlar, sosyal medya, seminer ve konferanslar gibi etkinlikler aracılığıyla insanlara daha çok anlatılması, organik su ürünleri hakkında tüketicinin

(30)

23 bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilerek organik su ürünleri satıĢının daha cazip kılınması gerekliliği sonucuna varılmıĢtır.

(31)

KAYNAKLAR

Adıgüzel, F., Civelek, O., Sayılı, M. ve Büyükbay, E.O., 2009, Tokat ili Almus ilçesinde ailelerin balık tüketim durumu, Tokat Gazi Osmanpaşa Üniversitesi

Ziraat Fakültesi Dergisi, 26(2), 35-43.

Arslan, M. ve Ġzci, L., 2016, Antalya ili su ürünleri tüketim alıĢkanlıklarının belirlenmesi, Eğirdir Su Ürünleri Fakültesi Dergisi, 12(1), 75-85.

Anonim, 2010, Organik alabalığa yoğun talep, Hürriyet, http://www.hurriyet.com.tr/organikalabaligayoguntalep14961098 [Ziyaret Tarihi: 08 Aralık 2016 ].

Anonim, 2015, Organik kabuklu deniz ürünleri yetiĢtiriciliği, http://balikciftligim.blogspot.com/2015/05/organik-kabuklu-deniz-urunleri.html [Ziyaret Tarihi: 10 Ekim 2018].

Anonim, 2017a, Konya ili nüfus verileri, Konya Valiliği, http://www.konya.gov.tr/kurumlar/konya.gov.tr/dosyalar/listeler/NUFUS_VERIL ERI.pdf [Ziyaret Tarihi: 01 Kasım 2017].

Anonim, 2017b, Konya Valiliği, http://www.konya.gov.tr/genel-cografya-ve-yeryuzu-sekilleri [Ziyaret Tarihi: 01 Kasım 2017].

Anonim, 2018a, Ecas Belgelendirme, http://www.ecas.com.tr/organik-tarim-nedir [Ziyaret Tarihi: 23 Aralık 2018].

Anonim, 2018b , Su ürünleri istatistikleri, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, http://www.tarimorman.gov.tr/sgb/Belgeler/SagMenuVeriler/BSGM.pdf [Ziyaret Tarihi: 31 Aralık 2018].

Anonim, 2018c, TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası,

http://www.zmo.org.tr/genel/bizden_detay.php?kod=27302&tipi=17&sube=0 [Ziyaret Tarihi: 24 Aralık 2018].

Aydın, M., KaradurmuĢ, U., 2013, Trabzon ve Giresun bölgelerindeki su ürünleri tüketim alıĢkanlıkları, The Black Sea Journal of Sciences, 3(9), 57-71.

Ayla, D. ve AltıntaĢ, D., 2017, Organik üretim ve pazarlama sorunları üzerine bir değerlendirme, Kastamonu Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi

Dergisi, 19( 4), 7-17.

Beyazbayrak, Z., 2014, KahramanmaraĢ ili merkez ilçede balık tüketim alıĢkanlıkları, Yüksek Lisans Tezi, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Fen Bilimleri

Enstitüsü, KahramanmaraĢ, 19-39.

Bolat, Y. ve Cevher, H., 2018, Konya ili (Türkiye) su ürünleri tüketim alıĢkanlıkları üzerine bir anket çalıĢması, Süleyman Demirel Üniversitesi Eğirdir Su Ürünleri

Fakültesi Dergisi, 14(3), 241-252.

Çadır, F. ve Duman, M., 2013, Keban baraj gölü ova bölgesi halkının balık tüketim alıĢkanlıklarının araĢtırılması, Fırat Üniversitesi Fen Bilimleri Dergisi, 25(1), 61-70.

Çavdar, Y., Serdar, S., Aydın, Ġ., Aksungur, M., Çakmak, E., Alkan, A., Zengin, B., ġahin, T., Ulupınar, M., OkumuĢ, Ġ., 2006, Doğu Karadeniz bölgesinde organik balık yetiĢtiriciliği imkânlarının araĢtırılması projesi, Yunus Araştırma Bülteni, 3, 12.

Çavdar, Y., 2011, Türkiye güncel mevzuatı ıĢığında organik su ürünleri yetiĢtiriciliği,

Yunus Araştırma Bülteni, 11 (1), 2-7.

Çekiç, A., 2011, Türkiye‟nin ilk organik alabalığı Rize‟de üretildi, Ekoloji Magazin

Dergisi, 29, 18.

Çolakoğlu, F., ĠĢmen, A., Özen, Ö., Çakır, F., Yığın, Ç. ve Ormancı, H.B., 2006, Çanakkale ilindeki su ürünleri tüketim davranıĢlarının değerlendirilmesi, Ege

(32)

25 Dereli, H., Çelik, R., Saygı, H. ve Tekinay, A.A., 2016, Manisa ili su ürünleri tüketimi

ve tercihleri üzerine bir araĢtırma, Yunus Araştırma Bülteni, 2, 115- 128.

Doğan, G., Keskin, Y. S., Hayat, A. E., KarataĢ, E., Bircan, R., 2015, Sinop ilinde organik balık bilincinin belirlenmesi, Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tarım Bilimleri

Dergisi, 25(2), 174-179.

Güner, Y., 2011, Doğal balık ile organik balık arasında ne fark var?, Ekoloji Magazin

Dergisi, 29, 14-17.

Ġnci, H., Karakaya, E. ve ġengül, A.Y., 2017, Organik ürün tüketimini etkileyen faktörler (Diyarbakır ili örneği), Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Doğa

Bilimleri Dergisi, 20(2), 137-147.

Öztürk, A. ve Atar, H.H., 2016, Organik tarım, Editör: Yorgancılar, M., Atlas Akademi, Konya, 72 - 97.

Sarıkaya, N., 2007, Organik ürün tüketimini etkileyen faktörler ve tutumlar üzerine bir saha çalıĢması, Kocaeli Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 14(2), 110-125.

Sekkin, S., Kum, C., 2017, Neden organik gıda?, Farmakoloji ve Toksikoloji AD, Adnan Menderes Üniversitesi Veteriner Fakültesi, Aydın.

ġen, A., 2011, Konya ve Mersin il merkezlerinde yaĢayan bireylerin balık tüketimi konusundaki alıĢkanlık ve bilgi düzeylerinin karĢılaĢtırılması, Yüksek Lisans Tezi, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Konya, 36-48.

Tacon, A.G.J., Brister, D.J., 2002, Organic aquaculture: Current status and future prospects, Editors: Scialabbaand, N. E. and Hatam, C., FAO, Rome, 163-175. Tekinay, A., A, Güroy, D., Çevik, N., 2006, Organik balık üretiminin mevcut durumu,

Ege Üniversitesi Su Ürünleri Dergisi, 23 : 299-300.

Ural, M., Yılmaz, C., 2009, GAP bölgesindeki su kaynakları ve mevcut yetiĢtiricilik tesislerinin organik balık yetiĢtiriciliği bakımından incelenmesi, Ulusal Su

Günleri Sempozyumu, 29 eylül - 1 ekim, Elazığ.

Uzundumlu, A.S., Sezgin, A. ve Tekin, M. H., 2016, Balıketi tüketim eğilimini etkileyen faktörlerin analizi: Hakkari ili örneği, Alınteri Dergisi, 31(B), 9-17. Yazıcıoğlu, Y. ve Erdoğan, S., 2014, SPSS uygulamalı bilimsel araĢtırma yöntemleri,

Detay Yayıncılık, Ankara, 433.

Yılmaz, C., 2004, GAP bölgesi mevcut su kaynakları ve tesislerinin organik balık yetiĢtiriciliği bakımından incelenmesi projesi, Elazığ.

(33)

ÖZGEÇMĠġ

Adı Soyadı : Öznur ÖRNEK

Doğum Yeri ve Tarihi : Konya – 08.04.1990

Lisans Üniversite : Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Elektronik posta : oznur_ornek@hotmail.com

ĠletiĢim Adresi : FeritpaĢa Mah. M.Lokman Hekim Sk. BektaĢ Ap. 11/15 Selçuklu / KONYA

Sertifikalar :ÇSGB – C sınıfı ĠĢ Güvenliği uzmanlığı KOSGEB – GiriĢimcilik

ĠNDUS – Etkili iletiĢim

Şekil

Çizelge 4.1. Anketi cevaplayanların sosyo-demografik özelliklerine göre dağılımı
ġekil 4.1. Kaynağına göre kadınların balık tüketim tercihleri grafiği (%)
ġekil 4.3. Balık dıĢındaki su ürünleri tüketimine ait dağılım grafiği (%)
ġekil 4.4. Cinsiyete göre organik balıkçılıktan haberdar olma oranları (%)
+3

Referanslar

Benzer Belgeler

Türkiye su ürünleri kooperatifleri ile ilgili I980 yılında yapılan bir çalışmada ülkemizin sahilleri ve içsu kaynaklarında yer alan toplam 42 ilimizde 227 adet

2010 yılı FAO verilerine göre ülkeler bazında avlanan su ürünleri miktarı 15 milyon ton ile en fazla Çin'de gerçekleştirilirken, Çin'i 5 milyon ton ile Endonezya,

[6] İTÜ Çevre Mühendisliği Bölümü., İçme Suyu Kaynağı Olarak Sapanca Gölü’nün Korunması Projesi, Çevre Bakanlığı Çevre Koruma Genel Müdürlüğü, İstanbul,

iç sularda gökkuşağı alabalığı ve sazan, denizde ise çipura ve levrek yetiştirilen Türkiye’nin ilk organik su ürünleri üretimi projesi, Rize Çayeli’nde organik

Ölçekten alınan toplam puan ortalamaları meslek, aylık gelir, eğitim durumu, aile yapısı açısından değerlendirildiğinde istatistiksel olarak fark

[r]

Üsküdar Adliyesi’nde önce- f ki gün açık arttırmaya çıkartılan | ve 115 milyar liraya, hissedarlar­ dan Ayşe Şemsinur Baştımar’da l kalan Pembe

cukların bile inanamıyacakları derecede şeytanca olan bu telki- natm tesiri altmda kalan hünkâr, bizzat kendi riyasetinde bir tah­ kikat komisyonu kurmuş,