• Sonuç bulunamadı

Tanpınar'ın mektuplarında resim-heykel

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Tanpınar'ın mektuplarında resim-heykel"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Tanpınar’ın mektuplarında Resim-Heykel

"A h m e t Hamdi Tanpı -

n a r'm M ektupları", H a­ zırlayan : Zeynep K er -

man, Kiiltiir Bakanlığı, fÇUltiir Yayınları, 1975

Şair, romancı ve edebiyat tarihçisi Ahmet Hamdi Thnpı- nar (1901-1962)'ın, otuz yıllık bir yaşam süresi içinde dost­ larına yazdığı mektuplar, ö - zellikle kültür ve sanat konu­ larına değgin düşünceleri yo­ ğun biçimde içerm esi bakı­ mından ilginç yönler taşıyor ,

Tanpınar'ın kişiliği üzerine

eğilecek olanlar, bu mektup -

larda belge değeri taşıyan

parçalar bulacaklardır. Şiir - den felsefe ye, tarihten güzel sanatlara varıncaya kadar d e­

ğişik konulara sorumlu bir

kültür adamı tavrıyla eğiliyor Tanpınar ; kişisel duyuş ve görüşlerini belirlemeye,dost­ larına aktarmaya çalışıyor.İç­ ten ve yakın bir dosta, mektup türünün olanakları içinde na­ sıl seslenmek gerekiyorsa öy­ le sesleniyor, içinden geldiği ve düşündüğü gibi yazıyor. Memleketçi sanatla, batılıkUV- türün sentezini oluşturmaya çalışan kalem arkadaşlarının ortak düşüncelerini paylaşır görünüyor bu mektuplarda da. Ama özellikle batıdan gönder­ diği mektuplarda, batı sanat ve kültürünün ulaştığı aşamalar karşısında duyduğu heyecanı dile getirmeye, özgün yapıtlar önündeki izlenimlerini sıra - lamaya özen gösterivor. Tü­ münde de Thnpınar'aözgü bir anlatış biçimi var.

Adalet ve Mehmet A li Cim- coz ile Sabahattin Eyuboğlu'na yazdığı mektuplarda, plastik sanatlara ilişkin görüş ve yo­ rumların büyük bir yer kapla­

dığını görüyoruz. Yorulmak

bilmez bir güçle batının müze­ lerini, sanat galerilerini bir bir dolaşan ve oralarda ilk kez ünlü yapıtlarla yüz yüze gel - me olanağı bulan Tanpınar'ın, bu yapıtlar üzerine kendine öz­ gü yorumları, beğeni ölçüleri, kişisel değerlendirme yöntem­ le ri dikkati çekmekte. En kü­ çük bir ayrıntıyı bile ihmal et­ meden izlenimlerini mektup

-® '

la rina aktarıyor Tanpınar.Ar- ka arkaya eklenen ayrıntılar, .mektuplara bir çeşitgezi not­

la r ı niteliğini de kazandırıyor B ir yandan ünlü batılı sanat - çıların yapıtları arasında kar­

şılaştırm alar yaparken, öte

yandan Paris'te yaşamakta o-

lan Türk ressamlarının ya ­

şamları ve çalışm aları üzeri­ ne de eğilmekte, onların atöl - yelerinde ve dost çevrelerin - de canlı izlenim ler elde et­ mektedir. İstanbul'da ilk özel sanat galerisini kurmuş olan Adalet Cimcoz *un, bu tür ko - nulara yakın olduğunu, izle - nimlerini iyi değerlendirdiği­ ni bilmektedir çünkü.

Mektuplardan anlaşıldığı­ na göre Tanpınar, 1953, 1955 ve 1959'da Uç kez Avrupa ' ya gitmiş, Paris'te uzun süre kaP maki a beraber başka ülkelere; örneğin İngiltere,İsviçre,Hol­ landa'ya kadar uzanarak,İtal - ya'nın Roma, Napolive F lo ­ ransa kentlerini gezerek gö - rüş ufkunu genişletmiştir.

Ressamlar ve heykeltraş- larla ilg ili yorumlarında • bir dereceye kadar nesnel dav - ranmaya çalışıyor Tanpınar. Klâsik ya pıtlar önünde duydu­ ğu heyecanın aynısını,modern bir tablo önünde de duyabili - yor. Sanatın ortak dilini keş­ fetm iş bir kültür adamı gibi konuşuyor. Chagall'in bazı re­ simlerine ilgisiz davranıçCo- urbet'nin sergisini "palavra" olarak nitelerken,Modern ¡Sa­ nat MUzesi'nde "dünya gözüy­ le " Bonnard ve V u illard' la rı görmekten sonsuz bir mutlu­ luk duyduğunu, iyi birHartung gördüğünde çıldıracak gibi ol­ duğunu belirtmeden edemiyor. Örneğin Max Ernst'in sergi - sini "kötünün kötüsü" bulur , Klee'nln desenleri karşısında canı "müthiş" sıkılırken,Sou- t in i çok büyük ressam olarak değerlendiriyor. Prado Müze­

sinde Velasquez için birkaç

sayfa not aldığını özellikle ya­ zıyor . Amsterdam 'da Rem!> randt'm ünlü tablosu " Gece D evriyesi"ni gördüğünde hay­ ranlığını gizlem iyor, bu yapıtı "korkunç bir şey" olarak ta

-nımlıyor. Degas'nın küçük hey­ kellerinden sevgiyle söz edi - yor. Başta Bonnard olmak U- zere "N abi"lere duyduğu hay­ ranlığı birkaç mektubunda ö- zellikle belirtmesi, onlardan kendi ressam ları olarak söz etmesi, Tanpınar'ın çağdaş sa­ nat karşısındaki duyarlığının ilginç yansımalarıdır.

Tanpınar'ın büyük bölümü Paris'e yerleşm iş olan Türk ressam ları üzerine de mektup, larında sık sık değindiği dü - şünceleri, gözlem leri var. Se - lim Türan, Abidin Dlno, Avni Arbaş, Fikret Muallâ gibi res­ samlarla yakın ilişki kurduğu, atölyelerine zaman zaman gi­ derek yeni çalışm aları üzeri­ ne bilgi edindiği, bu çalışma - la n yorumladığı oluyor mek­ tuplarında. Akademide hocalık yapmış olan Léopold Lévyhiin, Paris'teki Türk ressamlarına yakınlık göstermesi onu duy - gulandırıyor bir yerde. Y ar - gılarını, bazan bu türlü duygu­ la r aracılığıyla dile getiriyor. Böyle zamanlarda nesnelliğin yerini duygusallık alıyor.Abi- din Dino'nun "klâsik zevk " e göre yaptığı bir dizi resminin taslaklarını çok beğendiğini , soyut resimden yana olduğu halde bu resim leri " harika " bulduğunu yazıyor bir mektu­ bunda. Fikret Muallâ ise"'d e- li " , fakat "hesaplarında mun- tazam'Mır. Her şeyden önce de "cins sanatkâr'Mır. Avni Arbaş’ ın resim leri arasında "in c i" gibi güzel olanları az değildir Tanpınar'a göre.Ken­ dine özgü üslûbu içinde nere­ de olsa tanınmaktadır Arbaş .

Tanpınar *m, yerinde ve

zamanında kaydettiği izlenim­ le r i, plastik sanatları geniş ölçüde içeren düşünceleri, o- kunmaya değer. Mektuplarda küçük adlarıyla sözleri edilen

sanatçıların dip notu olarak

verilm em esi, çalışmanın öne - mini olumsuz yönde etkiliyor.

Kitabın, ilerde yeni eklerle

İkinci bir baskısı yapılırsa, bu

eksiğin giderilm esi yararlı

olur.

"■»KAYA ÖZSEZGİN

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

employees'''' perceptions of equity of compensation allocation are influenced by age, education, marriage status, religion, work department,

Bu çalışmada, matematik öğretmen adaylarının matematiksel kavramlar içinde önemli bir yere sahip olan “Limit” kavramı ve limit kavramı ile doğrudan ilişkili olan

Sosyal sermaye kavramını Kıray ve toplumsal değişme bağlamında ele alma fikri, Kıray’ın sosyal bilimlerde ortaya koyduğu kavramlar ile kimi zaman benzerlik göstermesi

Japonlar gözümüzün önünde duruyor: Garp medeniyetini bütün gençliği üe kabul eden bu zeki millet, lisanım, edebiyatmı, musiki­ sini taassupla korumuş, resmî

Örneğin fen bilimleri derslerinde temel konuları öğretmek belki de birçok öğrencinin kafasında, bilimin bir bilgiler topluluğu olduğu ve bunun kesin doğru olduğu

Spearman rho de ğ erinin 0.45'in (t de ğ eri 2.76'den büyük ve p de ğ eri 0.01'den küçüktür, serbestlik derecesi tüm de ğ erlerde 29 dur) Spearman rho de ğ erinin

Spearman rho de ğ erinin 0.45'in (t de ğ eri 2.76'den büyük ve p de ğ eri 0.01'den küçüktür, serbestlik derecesi tüm de ğ erlerde 29 dur) Spearman rho de ğ erinin

Mala yönelik suçlardaki artış şehirlerde daha bozuk olan gelir dağılımı, daha yüksek oranlardaki işsizlik, şehirde sosyal bağların zayıflaması sonucu olarak azalan