• Sonuç bulunamadı

Atatürk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Atatürk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

~türk Ünivesitesi'nin ülkemizde Türk Halkbilim çalışmalannda, ~ellikle Halk Edebiyatı alamnda kendine özgü bir yeri olduğu erbabınca bilinmektedir.

Bu üniversitemizdeki Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'nde 1970'li yıllarda mülıim çalışmalar yapılmışıtır. Üniversite bünyesinde oluşturulan akademik kadro ile özellikle efsane, masal ve halk hikayesi gibi anlatım türleri üzerinde akademik seviyede tezler hazırlanmıştır. Bu çalışmalan yapan o günün genç akadeınisyenleri günümüzde halkbilimi alarnnda belli bir ağırlığın sahibi bilim adamları durumundadırlar.

Bu kadroda ilim adaınlan arasında rahmetli Mehmet Kaplan'ın önderliğinde Mehmet Akalın, Muhan Bali, Bilge Seyidoğlu, Saim Sakaoğlu, Fikret Türkmen, Umay Günay, rahmetli Turgut Günay, Ensar Aslan, ve daha sonraki kuşaktan Hasan Köksal, Ali Berat Alptakin. Metin Karadağ, Esma Şimşek, Dilaver Düzgün, Zeynel Abidin Makas yer alımşlardır.

Birinci kuşak ilim adaınlarımn tezleri birbiri ardına yayınlanarak halkbilimi sahasında kaynak ve örnek eserler arasına girdi. Uzun yıllar soma, 40. Kuruluş yıldönümü dolayısıyla Atatürk Üniversitesi tekrar kitap yayım na dönmüş görünüyor. 40. Yıl etkinlikleri arasında üniversite, halkbilimi sahasında üç kitap yayınladı. Erzurum'da canlılığını sürdüren aşıklık geleneğinin yaşayan ustalannın geniş kitlelere ve özellikle genç kuşaklara tanıtılması gayesiııi güden bu eserlerin üçü de Fen-Edebiyat Fakültesi öğretim üyelerinden Yrd Doç. Dr. Dilaver Düzgün imzasım taşıyor.

Bugün Erzurum'da canlı bir şekilde devam eden ve aşağı yukan elli civannda temsilcisi bulunan aşıklık geleneğinin yaşayan en güçlü isimleri olan Aşık Mevlüt İhsani. Aşık Yaşar Reyhani ve Aşık Mustafa Ruhani'ye hasredilen bu popüler monografiler, gerek gelenek ve gerekse gelenek temsilcilerinin ele alınması ile şüphesiz bir boşlu~ dolduruyor. ı

Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakiiltesi Türk Dili ve Ed. BöL. Türk Halkbilimi Anabilim Dalı.

Yrd. Doç. Dr. Dilaver Düzgün, Apk MevlJlt İhsani, Hayalı, Sanalı ve Şürleri"den Seçmeler, Atatürk Üniversitesi Yayınları No: 851, Fen-Edebiyat Fakülttesi Yayınları

(2)

Bu tür çalışmaların araştımıacılara güvenilir malzeme sağladığı gibi. meraklısına aşığın bilinnıeyen yönlerini ve şiirlerini tanıtınakta da bir işlev görür.

Aşığın sanat ürünlennin sözlü gelenek içinde kaybolmasım önlemek gibi önemli

bir faydası vardır. Bu çalışmaların, konu edinilen kişiler hayatta iken yapılması ve ilk ağızdan derlenmiş sağlam bilgileri aktannası ayn bir değer olarak kendini gösterir. Bu bakımdan da bu tür monografilerin yaşayan diğer gelenek temsilcileri için de yapılması yerinde olacaktır

Öwenciliğinden beri aşıklarla ve aşıkILk geleııeği ile ilgilendiğiııi bildiğim

Yrd Doç. Dr. Dilaver Düzgün'ün gc!eneğe Ye gelenek temsılcilerine l<..zıtkısına biuat şahid olanlardan birisi olarak belirtmeliyim ki. söz konusu monografılerin onun tarafından hazırlarmıış olması isabet olmuştur.

Aynı çalışma planı uygulandığı üç kitap, Üniversite rektörü Sa}111 Prof Dr. Erol Oraı'ın sunuş yazısından sonra ib ana bölüm halinde tertip edilmiş.Kitapların birinci bölümünde kitaba konu edilen a~ığın hayalı ve eserleri. sanatı, aşıklığını hazırlayan faktörler. hildyeciliği ve şiirleri ana ve altbaşlıkları altında kısaca ele alınmıştrr. Lkinci bölümde ise ;ışığın hece s..'ıyıSIlla göre tasnif edilmiş şiirleri ve bu şirrlerin indeksi yer almaktadır.Kitaplara bibliyografya ve küç1L~ çapta sözlük de

eklenmişlir.

Kitaplarıııdan dolayı üniversite yönetimini, emeklerinden dolayı da Yrd. Doç. Dr OHaver Düzgün'ü kutluyorum. Atatürk Üniversitesi'nin bu vadideki çalışmaları elbette faydalıdır. Ancak, bıı üniversitede sosyal bilimler alanında yapılmış olan doktora tezleri kütüphane raftarında yayınlanacak ve bilim hayatına katılacak: günü bekliyorlar. Atatürk. Üniversitesi. bu tezleri eskitmeden, }eni

çalışmalarla değerleriılin düşmesini beklemeden yayınlayarak bilim hayatımıza kazandırırsa. iiniversite olarak asli fonksiyonlarından birini daha icra etmiş olacaktır diye düşünüyonını

- - - _ . _ - _ . _ - _.. ---~---No114, Anıştınna Serisi 92, Atatürk Üniversitesi Basıınevi. Erzurum, 1997, -'16s+2 resim;

:işık Yaşar Reyhani, Hayatı, SOlıatı ve Şiirlerinden Seçmekr. Atatürk Üniversitesi Yaymlan No:852. Fen-Edebıyat faküıtesi Yaymları No:li5, Araştınna Serisİ: 93, Atatürk Üniversitesi Basımevi, Erzurum,I <)97. 316s+3 resim;

Aşık iHu:.tafa Ruhani, Hayatı, Sanat, ve Şiirlerinden Seçmeler. Atatürk Ünivô:rsitesi

Yayınları No:853, Fen-Edebiyat Fakültesi Yaymhın No:lI6, Ar~tırma Serisi: 94. Atatürk fJniversitesi I3asımevi, Erzurum. 1997, 3145+ ı resim.

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu konfe- ranslarda tropikal mimarlık, bir dizi iklime duyarlı tasarım uygulaması olarak tanım- lanmış ve mimarlar tropik bölgelere uygun, basit, ekonomik, etkili ve yerel

Sp-a Sitting area port side width Ss- a Sitting area starboard side width Sp-b Sitting area port side Ss- b Sitting area starboard side Sp-c Sitting area port side Ss- c Sitting

Taşınabilir kültür varlıkları için ağırlıklı olarak, arkeolojik kazı ve araştırmalara dayanan arkeolojik eserlerin korunması ve müzecilik hareketi ile daha geç

Sakarya İli Geyve İlçesi Geleneksel Konut Mimarisi (Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi) Sakarya Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Sanat Tarihi Anabilim Dalı,

Tasarlanan mekân için ortalama günışığı faktörü bilgisi ile belirlenen yapay aydın- latma kapalılık oranı, o mekân için gerekli aydınlık düzeyinin değerine

Şekil 1’de görüldüğü gibi otomatik bina yönetmelik uygunluk kontrol sistemlerinin uygulanması için temel gereklilik, nesne tabanlı BIM modellerinin ACCC için gerekli

yüzyıl başlarının modernist ve ulusal idealleri doğrultusunda şekillenen mekân pratiklerinin doğal bir sonucu olarak kent- sel ölçekte tanımlı bir alan şeklinde ortaya

ağaç payanda, sonra ağaç poligon kilit, koruyucu dolgu tahkimat: içi taş doldurulmuş ağaç domuz damlan, deneme uzunluğu 26 m, tahkimat başan­ lı olmamıştır (Şekil 8).