a.ı.ırı..J,E:..IlQ~ştwit...,QşuOuDotIeoı.;rgı;li4lşi...
-'lA...J.I.I.-J...TLJülıır.ıı.kjI,J.Y.llJatu:A:ur.ıı.as~tıILr.UlmlAal... S;uıaI.J,Ylu2i&ı10,-,ElOılrz~urUluı.ıımu2i&ı100iil.2*- ...;.-107
OSMANLı TARİHÇİsİ İDRİs-İ BİTLİsİ'NİN ÜNLÜ TÜRK şAİRİ NİzAMİ'YE BİR NAZİRESİ
Dr. Orhan BASARAN*
ÖZET
Bu çalışmada, Nizimi-yi Gencevi tarafindan kaleme alınan ve BehrAm-ı Gur'un bir kahramanlık öyküsünü konu edinen bir manzume ile Osmanlı tarihçisi İdris-i Bitlisi'nin bu manzumeye yazdığı ve IL Bayezid'in cesareti ve gücünü gösteren tarihi bir olayı anlattığı nazirenin metin ve çevirileri sunulmuş ve bunlarla ilgili değerlendirmelere yer verilmiştir.
anlık tarihi, iyi veya kötü çeşitli yönleriyle ün salmış ve efsaneleşmiş
ahramanlarla doludur. Bu efsanevi kahramanların bir kısmının ünü sadece kendi ulusları ile sınırlı kalmış, bazılarınınki ise bütün İslam dünyasına ve hatta bütün dünyaya yayılmıştır.
Her milletten yazar ve şairler, manzwn ve mensur eserlerinde ileri gelen bir devlet veya din adamını övmek ya da yermek istedikleri zaman, ele aldıkları şahıslar
ile bu efsanevi şahsiyetler arasında çeşitli yönlerden ilişki kurma ve benzetme yo luna gitmişlerdir. Mesela İslam dünyasında yetişen yazar ve şairler, cömertligine de ginmek istedikleri kişi ile Hitim et-TIW; adaletinden övgüyle söz etmek istedikleri kişi ile Hz. Ömer veya Entişirvin 2 ; fiziki güç ve kuvvetini anlatmak istedikleri kişi
• Atatürk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Doğu Dilleri ve Edebiyatlan Bölümü.
1 Cahiliye dönemi şairlerinden olan Hdtim et-Tai (öl. 578 m.), cömertliği ile ün kazanmış ve bu yönüyle darbımesellere konu olmuştur. Hakkında bilgi için bk. Dihhudıi, 'Ali Ekber, Lügamame, Tahran 1330 hş., XVIII, 3-7; Arendonk, C. Van, "Hdtim Ta'ı", İA, İstanbul 1977, VII, 371-372; TÜıücU, Süleyman, "Hatim et-u.'!", DıA, İstanbul 1997, XVI, 472 473.
2 Siisıini hükümdan olan Eniişirvıin (53 i -579 m.), adalet timsali olarak tarihe geçmiş ve edebi eserlerde bu yönüyle teşbih, mecaz ve mazmunlara konu olmuştur. Hakkında bilgi için bk. Dihhudıi, VIII, 464; TefazzUli, Ahmed, "Eniişirvdn", DİA, İstanbul 1995, XI, 255.
-108-
o
Başarap: Osmaplı Taribdsj jdrjş-j Bjtlişj'ojn nolQ TOrk Şair; Nizamj'ye Bir Nazireslile Zil oğlu Rı.ıstem3 ve zulmünü gündeme getinnek istedikleri kişi ile Haccic-ı Zilim4 arasında ilgi kunnaya çalışmışlardır.
Ünlü Osmanlı tarihçisi İdris-i BitIisi (861-926/1457-1520)5 Osmanlı tarihini,
bihişt ya da ketibe adını verdiği sekiz bölüm halinde ele aldığı ve her bölümde bir
Osmanlı padişahmm dönemini anlattıgı Beşt Bihişt adlı eserinde, zaman zaman
Osmanlı padişahlan ve devlet adamları ile bu efsanevi şahsiyetler arasında çeşitli
yönlerden bazı ilgiler kunnuştur. Bunlardan biri de II. Bayezid ile Behrim-ı Glir6
arasında kurduğu ilgidir.
Eserinin sekizinci ketfbesini
n.
Bayezid dönemi tarihine ayıran ve bu bölü mün başlannda onun şahsiyeti hakkında bilgi veren İdris-j Bitlisi, adı geçen padişalıın adalet ve şecaat gibi güzel huylarını uzun uzadıya anlatır. Bu meyanda
n.
Bayezid'in şecaati, gücü ve kuvvetinden söz ederken, bir olay mÜJlasebetiyle bu padişah ile Behrim-ı Gôr arasında ilgi kurar ve Behram-ı Gôr ile ilgili hikayeyi manzum olarak anlatan ünlü Türk şairi Nizlimi-yi Gencevi'ye (530-61411136-1217)7 bir nazire yazar.
İdris-i Bimsi, IL Bayezid ile Behrlim-ı Gür arasında ilgi kurarken şöyle bir
olayanlatır:
J zaı oğlu Rüstem, İran'ın ünlü kahramanı olup edebiyatta yiğitlik ve yenilmezlik sembolü olarak anılır. Hakkında bilgi için bk. Dihhuda, XXV, 400; Şemisa, Slriis, Ferheng-i Telmihiit, Tahran 1375 hş., s. 292-296; Pala, İskender, Ansiklopedik Divan Şiiri Sözlüğü, Ankara i 989, II, 288-289.
4 Emevi valisi olan Ebu Muhammed el-Haccdc es-Sekafi (öl. 95/714), binlerce insanı
öldürttUğü ve halkı canından bezdirdiği için zalim Hlkabıyla anılmış ve ölümü sevinç ile karşılanmıştır. Hakkında bilgi için bk. Pala, I, 382-383; Aycan, İrfan, "Haccac b. Yusuf es-Sekafi", DİA, İstanbul 1996, XIV, 427-428.
5 İdrıs-i Bitlisi hakkında bilgi için bk. Bayrakdar, Mehmet, BitlisU İdris, Ankara 1991, s. 1-30; İdris-i Bitlisi, Selim Şah-name, haz. Hicabi Kırlangıç, Ankara 2001, s. 5-15; Özcan, Abdülkadir, "İdris-i Bitlisi", DİA, İstanbul 2000, XXI, 485-488; Başaran, Orhan, İdris-i
Bitlisi'nin Heşt Bihişt 'inin Hatime 'si (Metin - İnceleme - Çeviri), Yayınlanmamış Doktora Tezi, Erzurum 2000, s. 10-25.
6 Behrfun-ı Gur, Sasanl hükümdarlarından olup miladı 420-438 yılları arasında saltanat sürmüştür. Edebiyatta kahraman olarak anılan Behrarn, İran kaynaklı rivayetıere göre iki azgın aslanın önünde bulunan tacı, onları öldUrerek almış ve hükümdar olmuştur. Bu hükümdarın hayatı hakkında bilgi için bk. Dihhuda, Xi, 417-418; Ateş, Ahmed, "Behram Gür", İA, İstanbul 1979, II, 452-453; İlaydın, Hikmet, Makaleler, yayınlayan: Nihai İlaydın, Ankara 1999, s. 43-56; Konukçu, Enver, "Behram-ı Gftr", DİA, İstanbul 1992, V, 356.
7 Nizdmi-yi Gencevı hakkında bilgi için bk. Dihhuda, XLVIII, 600-601; Ateş, Ahmed, ''Nizdmi'', İA, İstanbul 1964, IX, 318-327.
-..aA...J!.L·)....ILlüu.[,Dlkiı,ı.yl...tu;Au[...aşp.tıu.[lIIwlllJılıuo... ...E"'p....stjw·t""ljsüuDe<Li[e... ... ..si...i...S,.,Iı,ı.yl... ...20wErz...,u[L.\juww...20iJ,L02"'-... ..;.-109
Bir gün II. Bayezid'in huzurunda yapılan bir sohbet esnasında, kükreyen bir
aslanın öfkeli hali ile genç bir mandanın gücünden söz açılır. Bu sırada sultan, bir aslan ve bir manda getirilmesini emreder. Bunun üzerine aslanhaneden zincirlenmiş
olarak bir aslan getirilir ve onun karşısına da genç ve güçlü bir manda çıkarılır. As lan ile mandanın bulundu~ meydanın bir tarafında sultana bir yer hazırlanır ve sul
tanın önüne kılıç, gürz, yay ve birkaç ok bırakılır. Sultan, kendisi için hazırlanan
makarnda yerini alır ve kalabalık bir halk toplulugu da meydanın çevresinde topla
nır. Daha sonra aslan ile manda meydanda kavgaya tutuşturulur. Mandadan ilk dar beyi yemesi üzerine öfkelenen aslan, karşı saldırıya geçer, arkadan mandanın Uze rine sıçrayarak onu yakalar ve pençeleriyle sıkı bir şekilde kavrar. Aslan ile bir süre mücadele eden manda, bir ara üzerindeki aslanı yere düşürmeye muvaffak olunca can havliyle kaçmaya çalışır. Meydanın etrafında toplanmış olan kalabalıktan kaça cak bir yer bulamayan manda, sultanın oturdu~ tarafta bir boşluk görür ve kaçmak için süratle o tarafa yönelir. Durumu anında fark eden ve o anda, bu hayvanların
yolundan çekilmesi halinde saltanat makamının itibarının zedelenebilecegini düşü
nen sultan, önceden yanına bırakılmış olan agır bir gürzü büyük bir çeviklikle kav rayarak mandanın alnına vurur. Manda, aldıgı bu darbe ile oldu~ yerde can verir. Sultanın bu hareketi seyirciler tarafından büyük bir takdir ile karşılanır 8 •
İdris-i Bitlisi, özetini sundugumuz bu olayı anlattıktan sonra, Bebrlim-ı Gôr'un iki asLanın arasından tacı alması hikayesine9 atıfta bulunarak, bu iki olay
arasında mukayese yapar ve şöyle bir degerlendirmede bulunur: II. Bayezid'in bu hareketi, Bebram-ı Gür'un iki aslanın arasından tacı almasından daha çok takdir edilmeye ve övülmeye layıktır. Çünkü bu olayda, daha büyük bir cesaret ve daha fazla fıziki güç söz konusudur. II. Bayezid'in buradaki sezgisine, çevikligine, bilek ve pazı gücüne ve agrrbaşlılıgına hayran kalmamak mümkün degildir. öte yandan
Behram-ı Gfir, iki aslanın arasından tacı alırken, o sayede hükümdar olma sevda
sındaydı. Oysa II. Bayezid'de böyle bir şey söz konusu değildi; çünkü o zaten sultan idi. Onun o kahramanca hareketinin tek amacı, saltanat makamının itibarını koru
8 İdris-i Bitlisi, Heşt Bihişt, Süleymaniye Kütüphanesi, Nunıosmaniye, No. 3209, Vf. 503b 504a; aynı eser, Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi, Hazine Kitaphgı, No. 1655, Vf. 534a.534b; aynı eser, Süleymaniye Kütüphanesi, Halet Efendi illivesi, No. 191, Vf. 12b
Bb.
9 Bu hikaye, Firdevsi'nin Şehname'si ve Nizfuni-yi Gencevi'nin Heft Peyker mesnevisinde
yer almaktadır (bk. Firdevsi, Ebu'I-Kasım, Şahruime, nşr. Muhammed-i Debtrsiyaki, Tahran 1370 hş., IV, 1803-1806; Nizfuni-yi Gencevi, Külliyyat-ı Hamse-i Hala.m Nizami yi Gencevı, nşr. Şibli-yi Nu'mani - Mahmüd-i 'İlmı (Derviş), ys. 1374 hş., s. 747-748). İdris-i Bitlisi, burada bu hikiiyeye de~inirken, Firdevsi'nin Şahname'sinden, hiç söz etmemiş, sadece Nizfuni-yi Gencevi'nin ilgili manzumesine atıfta bulunmuştur.
-110-Du Başaran- Osmaglı TaribEişi idris-; Bitlisi'gin OglO TOrk Said Nizami'ye Bir Ngzireşj
maktı. Bu da Behram-ı Gflr'un durumuna nazaran, elbette takdire daha çok şayan dırlO.
İdris-i Bitlis), II. Bayezid ile Behritm-ı Gôr'un maceraları arasında böyle bir mukayese yaptıktan sonra, mensur olarak anlattıgı II. Bayezid ile ilgili söz ko nusu olayı nazım halinde de kaleme alır ve Nizami-yi Gencevi'nin Heft Peyker mesnevisindeki "Behritm'm İki Aslanın Arasından Tacı Alması" başlıklı manzu
• • 11
meye şu nazıreyı yazar:
12~1',t lıa.l..lU1:ı1 , ":t , _ , . , , -ll;''': ~ j:. ,~\Jiı' _ . "H,J
.Ult.JI ,.,\.'.
l..J"M1 _ ,ö~ ' " iDlkL-..:...~ J j~
.:...e-.
, ,
.',1 •o,!, D~
.:-i.f
.r.Jjr4
~Jy. ~'--.s ı.s~I.ı..~..L....oT r.-.r.----
e
.
13 J iL.>-. DT .:.-... , .L.-.oT.r.----J~":'"
.r----1
.ı..'----!
J~3
DJ-'j~ ~jDJ~~JLX
.1;---D~ jl..L..-~ ~
..rL....i ....:.-...;1). Ji J..L....j1 J ~ ..r~r---S DT
y---i
ı.sL-...,4i J~6
.1;--
~I.r-
jlr---
A~ ~
.L.:. t-(,:.Dlf
~ jl ~ ~ı.s~;--5' DT j l : r - -D'--!..li ~ Ji~ ı.s.r---S'~ ~ ~ Di~~ ~ ,
, , J~ ~ .L....:.
.:.-...it
ı.sl ~9
t~:u'~..:..-..ı ı.s.,r.-J~;..510 idris-i Bitlisi, Heşt Bihişt, Süıeymaniye Kütüphanesi, Nuruosmaniye, No. 3209, Vf. 504a; aynı eser, Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi, Hazine Kitaplı~ı, No. 1655, Vf. 534b; aynı eser, Süleymaniye Kütüphanesi, Halet Efendi ilavesi, No. 191, Vf. J3b.
II idris-i Bitlisi, Beşt Bihişt, Süleymaniye Kütüphanesi, Nuroosmaniye, No. 3209, vr. 504a...
505a; aynı eser, Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi, Hazine Kitaplı~ı, No. 1655, vr. 535a...535b; aynı eser, Süleymaniye Kütüphanesi, Halet Efendi ilavesi, No. 191, vr. J3b
14b. idris-i Bitlisi'nin bu naziresinin metni, Heşt Bihişt'in bu Uç nUshası üzerinden karşılaştırmalı olarak verilecektir. Dipnotlarda nüsha farkları belirtilirken Nuruosmaniye nUshası için, N; Topkapı nüshası için, T; Halet Efendi ilavesi nUshası için de H kısaltması kullanılacaktır.
12 ~~t: NT;~l:iI: H
...
i...
"":' N 00 ... -.:t r-- o ...'"
N N N M ... ...~
1
J
L
J
.\
"
'1
J
."
~
J'
-ı
~
1
~
'.u-.]
L
"1
'1'
~~.
1
~,'1
J
~
~,
',,:jj'
'1'"
~
~
J
~
"
.~
J
j'
.\
.l'
]
l' " "~,
'1'~
"ı
~
1
J
,
~'
J?
ı...~
~
-J
J
\
L
-~
JO.
J
~L
~
~
~
, 'J'':ı
~
-ı" ~~ ~':ı,
o"
".
J
'
'':ı'ı
-ı
..-ı
•'':ı
~.
.~.
'~
-':ı
1
~
~
,~
~~,
~~
J
,t
"
~
J;
~j"'"
~
J'J
~
.1
~
'J
,!ı
)
-."
'J.,-ı
,J.
\~
L
~
:"
L
J
.~
J
,1
:"
'J.').'
~
1-',
":i
.~
J
'':ı
~
;
~
1
~
~,).
~':'
r
,t
,'\
j
J
;-.~
J
1
j
J
'1
,~
j:-.
-ı
1
J..
l
~
'J
).
r
,~
~
1
'l
'1
~
,~
~
~k)
-~
,~
.1
}
~.
~
~
~
-l
t
~
3,
~
",
J
L
J.ı
~
\
",
L
=:ı
i;;
'l'
.'
L
~
'J
'J
~
.
r
'J
."
."
4
~
_,
~
"
.
.ı.,J.Jj
"
:~
-ı '~ -ı -~1
° -ı-l
~J
~
.
_1
"
'1
~
~
'4
.)
',).
-t
t
'ı
'!
-t
\
'4
t
J
'7,
~,~
1
~'~:
~
1
L.~
J'
_J
-':ı
~
~
~
-':ı
."
~
~
~
1
J
~
J
1..J
Jt
.:L
1
J
ı~
Jı:;:~\~jj~
:L~
ı~
J
i
t
1
J
1
·t
ı
1
1:
'4
1
i
"':J
~,}
.~
'lS
J..
-ı
J
)',
° ." ".'"
l
'~
L
~.
~
j
."
'J.,7'
'J.:-1t
.k)jr
J'
~
"'"
1
'')
~
1
t
-ı
1:
j'
t
,~
1
1
,t
t
ı
,~
J
~k)
-,~,
~
~:~
:::ı
~
'''j-~
L
'1 E..
·l. ~:ii
z
.. 1; :! :ı:: ...
..:: ~~
..
-ı -i' ~-112-0.. Başaran' Osmanlı Tarihçisi İdriH Bimai'nin ÜnlU TOrk Said Njıamj'yc Bir NMZjrcsi .:.-...:.~i o~ "--! i) ..;
."..4
ol)• • . es
16 • <' is-" ~J r-' ~ ıSr.--" O~.r-'17~Hr.--3~~I~~J
011..r--Ji jf..:.--J
Jr--l
Lls'
0L..5 JOJr-S' ıJJJ~~T~ 19 ~ ~Jr.LiT
~18~';:' ~.r\>. .r--t" ,..:.-...:x
~ j.;-X ,~J~
r---"
j Ji~
J----..is'
~~ oj~ ~ .:--.:; JI;-'.W
J:-5'.r.---"";'-".J"-~ jl ~ Jı.o....:..5
e .
~20 • Jr'.r.-.
~J"'-
ıs-' ~" -hı. d.rL-i .:.-...:.b ~~IJoL;.~~~~33
~b~~Tj.;-X ";~jl -I • i ' L-~ ~J.r.--~Jd"'" . ~ ~H~~~ıS~~Tj36
ıJI~ j~ "--! ~j.r-+" ~ i.J~ ";.ro-J~-:-..:.f
~j;-X
~
0"':-
J6\>.
~
22JJ,.f
~J">
39
~."..~tL.-:.J~~~~ ~J.,...>o~ ... ~ ~1",:-0~ ~ ~l:--10T
";.r4 ~J..r->
42
~ ~ O~\::...j iJ..;."..4
..L...!,~ .J;...-5 ~J~i.JI~.r-"~ !J~~~~t~IJ~45
16 ı.S~ : NH; .r." :T17 Bu beyit, Nizdmı'nin, Perviz'in aslanı öldürmesi hakkındaki manzumesinin şu beytini çağrıştırmaktadır:
Çakırkeyifolduğu için aslana karşı cesaret gösterdi; bu yüzden çakırkeYifliğin adı, şirgiri
olarak kaldı. Muhammed P~dişah, Anendrac (Ferheng-i Cami '-i Farsi), nşr. Muhammed-j Debtrsiya1d, Tahran 1363 hş., IY, 2712; Dihhuda, XXXI, 188; Şükun. Ziya, Ferheng-i Ziya, İstanbul 1996, II, 1349.
18 ~;.: N; ~JF: ili ı9~:NT'~:H.. ,
.
.-
-
--aA...) ..., TLlO.u.r..,kiIJ.Y.a.ı8luA:ura.ıı.sııı.tıu.r.wwI&811A8urı...ı:E:.ııoı.2lslwilJliQsUlQuOLlcOl.'nlOlri.usi->Su'ı,ı.yıw21oll0c.JEı:.ıırzL.ıdllurUiuwww2rd10!ll.02"' -=-113 lJI.r.-->',)~.L-:.JL.5' J') ~ .~ (,S4 '--'J! ~ ~j lJT J J') .;-A ~ JL...S' j.;-Au. ~ ~L; ,)~ ",;-,I:...S" J') (,si .,)r-5
ıJ--'.f ~ J [.L..; J,ol
~rL.;
~ j~ ~ iJ •.r-5
L... .L-:. 21 - i ' .T • t e ' i '-"" .,)/' .ro> u J ...J ,:,;--0-! \'''';L...oJI J":"'-...\.o ~ ~Jl.::.-.-:? ~~4~lJ~r,)~ iJT,:,;...--.... i.:...l J') i ~ L-.; f.~L..~J~J..L..s .1;--rL-.i
~J ~J')Jj~ ~J-j
23 J (,S.r.---J,)~
48
~1.J8! JU 4....5 ~U:Ü (,si ~J.rS ~;-51,olr-f!
C)L....:ı51
..:..-1 .,).HJ:-
LJ~,o1.J"""'E
j ~ ...;L....a;I.~ ~ ~u:ü (,Si ~ .jL..; j~ J 6L.,,:. jlr.--->
54
iJ ~ .ı.ı-> çJJ ~ :ı-5 ,)..I..-e ~ .r----'-~ ~iJ .L...:.t...::.;
~lJL....jJ~lJlkL-24J.~57
J~ üJ-jJ (,S.r.---J.ı ~j-=--,
~LGJ-.-..Af
j ~~ .J--!i ~ ~>-t ~ ~r----:-
~>-t60
21 Bu beyit, Ferruhi-yi Sistani'nin (ö1. 429/1037-1038), Gazneli Sultan Mahmud'un St1menat seferi hakkında yazdığı ve matlaı şu beyit olan kasidedeki benzer mazmunları çağrıştırınaktadır:
i) ~ 4...5
)T
~,:;-./,) .:_-}J":i- .J~I
İskender 'in hikiiyesi efsane/eşti ve eskidi; yeni bir söz söyle. çünkü yeninin bambaşka bir tadı vardır. (Ferruhi-yi Sistani, 'Alı b. eülilğ, DMin-ı Hakim Ferruhi-yi Sistanf, nşr. Muhammed-i Debirsiyaki, Tahran 1378 hş., s. 66.)
22J: TH; -: N
2JJ: NH; -: T 24J: TH; -: N
-114-Ou Buıran; Osmanlı Tarjb~isi İdrjs-i Bitlisj'DjD Üglü TOrk Şıjri Nizami'yc Bir NaZıresi
~-'~i~~-'~~
rlJ ~J.)~ ~.)L....ı iJ.~
Sultanın -Allah Uvuı ömürler Versin- Hamle ve Darbesinin Şiddeti Hakkında
ı. Sultanın gününün ve darbesinin niteliği. Onun, o meydandaki güç ve cesa
retinin anlatımı.
2-3. Güneşin pençesinin, altın kadehi Cemşid gibi tuttuğu bir sabah vaktinde.
eğlence sofrasına bir yiğit geldi; o kadehten sarhoş ve çakırkeyifolan geldi.
4. Aslan gibi olan şah evden çıktı; felek öküzü, aslan karşısında aciz kaldı.
5. Ordunun pehlivanlarından oluşan büyük bir grup, sarayın etrafında top
landı.
6. O sarayın çevresindeki geniş alanda bir mahfil ve bu mahfilde grup grup insanlar.
7. Bir safta şahın özel hizmetçileri, diğer safta ise ordunun ileri gelenleri.
8. Şahın konuşması şecaat ve cesaret hakkında idi. Nedimleriyle bu konuyu
konuşuyordu.
9. Aslan avcısı şah, dava sahibi olan kişinin adamlarına şöyle bir nükte söyledi:
10. Aslan, cesaretinden dolayı yırtıcı hayvanların kralı olmuş; bu nedenle şe
caatli adamın aslan diye anılması darbımesel halini almıştır.
ı 1-12. Akıl sahibi biri, padişaha, bilgili kişide pazı gücünün de olması iyidir,
dedi ve gücü sayesinde aslanın üzerine böğürerek giden mandanın gücünü örnek verdi.
13. Şah, adama hikmetle cevap verdi; meydana aslan ve manda getirtti.
14. Aslan ile mandayı, hangisinin, rakibine zarar vereceğini görmek için,
birbiriyle kavgaya tutuşturdu.
15. Şah makamına oturdu. Bu tarafta aslan. diğer tarafta ise manda.
16. Birbirine düşman kesilmiş fil ve kaplan gibiydi/er. Fil, sarhoş ve güçlü;
düşmanı da oldukça çetin.
17. Aslanın tırnakları süngü gibiydi. Manda, gürz gibi olan başını yüksekte tutuyordu.
A. Ü. Tfirkiyat Araştırmalan Enstitfisfi Dergisi Sayı 20 Erzurum 2002, .-115
18. Aslan kükrüyor, manda da nara atıyordu. Kuşlar ve balıklar onların kor~
kusundan susakalmıştı.
19. Mandanın boynuzları iki örs gibiydi. Manda, tıpkı bir fil; iki boynuzu da
filin dişleri gibiydi.
20. Manda, fil gibi korkusuzca gitti ve gergedan gib~ iki baynu:zuyla aslana vurdu.
21. Aslan kükredi ve mandanın kalçasının üzerine sıçradı. 0, aslan idi, ağ
zında da koç vardı.
22. Aslan, pençeleriyle mandayı sıkıca tuttu; manda da öfkesinden kudurmuş
bir öküz gibiydi.
23. Manda sıçrayıp aslanı yere attı ve kaçış yolunu aramaya başladı; sağa
sola koşuşturdu.
24. Manda safları yararak aradan sıçrayıp kaçmak ve düşmandan kurtulmak
istedi.
25. Fakat halk ve ordunun oluşturduğu kalabalıktan, etrafta kaçacak delik
bileyoktu.
26. Sultanın etrafı boştu; o tarafta yaşlı ve genç insanlardan oluşan kalabalık
yoktu.
27. Manda, boynuz darbeleriyle kendine yol açmak amacıyla şahın bulun
duğu tarafa yöneldi.
28. Manda, kafa darbesiyle yol açmak için hayvanı gücünü kullandı.
29. Şah, makamında yalnızdı; gününü ve kılıcını önüne koymuştu.
30. Eğer şah onun yolundan çekilseydi, hiçbir şeyi eksilmezdi.
31. Fakat şah, saltanat makamına bir halel gelmemesi için tahtından kalk
mamakta ısrar etti.
32. Saltanat makamının şerefini tam anlamıyla korudu. Haşmet ve vakar
dağı, hiçbir rüzgarın önünde eğilmedi.
33. Haşme! ve azamet, şaha ıayık olduğu için, güçlü ve doğru talihine güvendi.
34. Önünden demir gürzü alıp kaldırdı ve mandanın yolunu dağ ile doldurup
kapattı.
35. Mandanın peşinde bir aslan vardı; diğer bir aslan (sultan) da mandanın
-116-O•• Başaran: Osmanlı Tarihçisi İdris-i Bitlisi'nin Ünlü Türk Şairi Nizami'ye Bir Naziresi_
36. Çünkü çakırkeyif o/an bir as/an (sultan), düşmanla mücadele esnasında
cesur o/ur.
37. Güneş gibi o/an pençesini ağır gürze attı; öküzün kellesi, o gürz ile yen gece döndü.
38. Şahm gürzü, mandamn başında kayboldu, tıpkı demir ocağmın içindeki demir gibi.
39. Manda gürz darbesi yiyince, yere yığılıp kan ve toz toprak içinde çır
pındı. Cüssesi anında ufa/dı ve nefes alamaz o/du.
40. Şahın gürzü, mandamn iki boynuzunun arasında, sessizlik için vurulmuş
mühür gibi o/du.
4 ı. Sanki dağa çarpıp kafası ve beyni dağılan siyah bir bulut idi.
42. Manda, as/andan (sultandan) öyle bir tokat yedi ki, öfkeli bir as/an dahi ona dayanamazdı.
43. As/an (su/tan), mandamn düştüğünü görünce, onun üzerine sıçradı. SIÇ
rarken ne kadar atik ve cesurdu!
44. As/an yürekli adam/ar, as/an/arı av/ar ve aç insan/arı, av/arıy/a doyu
rur/ar.
45. As/an, avı ne hallere sokar? As/anm avmı kurt/ar ve çakallar yer.
46. O kahraman/ar ve komutanlar, padişahJarının bu hareketine hayran ka/dı/ar.
47. Bütün askerler hayret ve şaşkmlık içinde ka/dı. Oramn toprağı saygı i/e
öpü/en yer o/du.
48. Şahm bu hareketinden, hem cesaret hem de pazı gücünün ne olduğu an/a
şıldı.
49. Ey Behrlim 'm yaptığma, kendi kitabmda ün kazandıran Niziimi!
50. Behrlim 'm, tacm ve orman/ar as/ammn ünü, dokuzfe/eğin süsü o/muş;
5ı. Şah Behriim eğer yaban eşeğini yere serdiyse, bizim şahımız da dağı gürz i/e devirdi.
52. Şahımız, Behrtim 'ı nasıl geride bıraktı! Bu söz/er canlı ve diri, o haber ise ölüdür.
53. Ey Niziimi, ge/ de insaf et; övülmeye ve vasfedilmeye daha /ayık o/an
A.
tr.
TUrkiyat Araştırmaları EnstitOsü Dergisi Sayı 20 Erzurum 2002, ---'_ _-11754. Topraktan kalk da Mesih 'inki gibi olan nefesinle şiiri yeniden canlandır.
55. Ya da ruhunla bana medet kıl da övgüde söz ustası olayım.
56. Şahın hikiiyesini yazıyorum; onu vasfederken yaptığımız kusurlardan
dolayı özrümüzü kabul buyur.
57. Ey ariflerin şahı ve sultanı, yani hem surette hem manada bir BliyezitfS
olan zat!
58. Bu cesaretin ve savaşma gücünle harikulddesin, normal insan gücünü yüz
kat aştın.
59. Bu şecaat Allah 'ın lütfundandır; böyle bir güç ve kuvvet, bedeni ve fıziki
değildir.
60. Seninfıziki gücün, talih gücün gibidir. Güzel görüntün. gönüllereferahlık
verir; hamlen ise ağırdır.
6 ı. Senin ilminin ve cisminin genişliği, güneş misali ve feleğin genişliği gibi
olsun.
62. Tacın adı Behr/im ile birlikte anıldıkça,felek aslanı şaha hizmetkdr olsun.
Yukanda da belirtildigi gibi, İdris-i Bitlisi,
n.
Bayezid hakkında anlatiıgıolay ile ilgili olarak, Behram-ı Gôr'un iki aslanın arasından tacı alması hikayesine
atıfta bulunmuş ve yukarıdaki şiirini de, Nizami-yi Gencevi'nin bu hikayeyi anlat
tıgı manzwnesİne nazire olarak yazmıştı. Nizami'nİn söz konusu manzumesi
şud~6:
CU
jl ..:.-..;..; -' .:ı4 Jj jl ıs-.?
cL.;
.:r--'.:.d ~4-5
ıJl.:ı'..ı..~ıJ~IJ 45"...J
r--
-,~.:ı 45"...Jr--
ıJ~ı..~JL...S -' ıJ\JI.:ı)---S"2j Burada Bayezid-i Bistaıni diye bilinen ve ilk bUyük mutasavvıflardan olan Ebil. Yezid Tayfür b. 'İsa b. SıırOşan (OL. 234/848) kastedilmektedir. Hakkında bilgi için bk. Dihhuda, III, 938-944; Nicholson, R. A., "Bayezid", İA, İstanbul 1979, II, 398-400; Şahinogıu, M. Nazif, "Bayezid-i Bistami, Düşünceleri ve Tasavvufi Görüşleri", Atatürk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Dergisi, sayı: 20 (Erzurum 1992), s. 175-189; Uludag, Süleyman, "Bayezid-i Bistami", DİA, İstanbul 1992, V, 238-241.
-118-O.• Başaran: Osmanlı Tarihçisi tdris-i Bitlisi'nin Ünlll Türk Şairi Nizami'ye Bir Naziresi_ ..l.i...ı..-...:. JljJLS ~i~ ($.r----"
-JLS 4iL-:.; ~..l.i~~ ~..l.i.ı.:....S ı.s-"
J,..J
r'.)--'f!
;.,J'
~ J~ ~I:---o J~ ~~c.L...i
.Lo ~ La~;1 J~r
LS ~ ~~• • OL.. .:.-:.ı. OL.. • .:.-:.ı. OL.. ol..i C ; . J . ..,.-f' _ • Jl:--i~ L;ı.~;ı J~ ~~ ~j ~ \'~~ ~ L.,.~;ı J ~ jl ~Jw ($~ L-....,.~;i J ( $ ;~ ·1 ~ ~l.T ~..r-5 ~J ' . ~I.r-> ..:.--;.; .ı.:....S ~i~ ($.}-"" ":"-IJ Ji
c.
u ~ J ~~.dr4
~JT..J...--!..?-
( $ 4 ($.}---M' ~ ($JJ ~~ :~ jl -L.-..oT~ ($.}---M' ~.ı:---i~ ~~0T~J -JL.-J~ J ~j.i---Jo ..;.r-s-
~~ \'~4~~~J~0.,..-·dJI-l.:---
:~ ~ ..L.-....:. ~ r~ J~ ~,J----J.J C.L.; ~ J~ ~I:---o jJ ..l...--...,j..1",ı. • """"r.----"a.;
J ($ • r.----"..
01.L...i~ J~e;-;
J ..:--~ J~ ~~ T '" '" .ı...iJ ~LS~~J • . ~ ~I ($~.r-"..J ~ J~ ;--J' ; - ' -~~ 0f~ ~':----o jtc.
W J . r - ' ~~L...i~($J~ ..l.i...L-.:,i,...
~ L..; '-:'~ jl3
h--->
~~.;-" ~ J~ ~IJb~ ..l.i..ı.:...-...S:ilr---'"
J~ ~ ~ ~ r.-_h<\il:---.-
~Tjl ($)~~6
.1:---
~ ~I:---o J~ Jj ~L.; . .~ ~·I T"--'4... c;--"J J ; J . J~Y~p~T..Lj~j~9
\'~~JL..jJj~L...;~i~ ($~.:.r-?'
T j 4...J ~L4T~~J~0T~.r5 ~~.r5
12
~'.r--e J~~w
...L....:. ~T ($.f-J ':"--IJ Jic.
Li ~ j..l,jl:- .r5 ~Jb ~ ($IJ ~jl ----..; JJ15
~Jt.r-i~ljl~'~O~ ~r.--J
~ ~ ..:...:~ J J~ J~ J~ j ~.J--'; • .ı.:....S ~ ~ .ro18
-..L..:.4 ~.J--';j Ji jr ~ ~ ~TL:--J
~ ~.r5 ~ ~ J~ -~Jj~I~~~j~&~21
-.ı...i~~ ~.ı:-J~ 01~ ~~ 01~?0~..l.i~~oL-J-. ..L,...;J T&--.
~ Jy:-L; ; - 'Li24
-..c...S:i1 ($IJ J-";" ~~~\; ~ ~ ~r>-
01..ı...;~ J ~.;--5•
J4 0W ~ ..:.-...;.; .r-!. ...L....:o J ~4.r-
.r-!. C.w
27
A. ü. TUrkiyat Araştırmalan EnstitÜsÜ Dergisi Sayı 20 Erzurum 2002, -119
~ J~.:ıı:----, jl ~L..;.:ı~~ ,
1-3. Altın taçlı sabahın, altın kürsü vefildişi taht kurduğu sabah vaktinde iş
çiler, memurlar, ordunun ve ülkenin ileri gelenleri, etkili ve yetkili kişiler,
Arabmdan Acemine herkes binek/erine binip savaşçı aslanlara doğru yola koyuldu.
4. Aslan bakıcıları, plan gereği, insanları yiyen iki aslanı salıverdiler.
5. Aslanı aslanla boğuşturdular. Bunu yapmakla aslında Beh,lim-ı o-a,'un
mezarını kazıyorlardı.
6. Cesur bir aslan bakıcısı, o esnada iki aslanın arasına bir taç bıraktı.
7. Siyah aslanların arasındaki altın taç, iki ejderhanın ağzındaki bir ~ gibiydi.
8. Ay, leğenin sesiyle sis ve buluttan kurtulur; boş leğenle değil, leğen ve kı
lıçIcP.
9-ıo. O iki öfkeli aslan, bu altın tacı bizden kim kapıp götürebilir, aslanı ve
ejderh~ı kim yağmalayabilir, dercesine iki ejderha gibi kuyruklarını yere vuru yordu.
11. Yürek/i, aslan yakalayan ve ejderha avlayan birinin varlığından haberleri
yoktu.
12. O iki büyük aslanın etrafında hiç kimse, korkudan bir ok mesafesi kadar
büeonlarayak/aşamam.
13. Karar şu oldu: Önce aslan yürekli Beh,lim, vakarla aslanlara doğru yü
rüyecek;
14. Eğer tacı aslanlardan alırsa, taç onun olacak; altın kadeh dejildişi taht da onun olacak;
15. Aksi takdirde tahttan vazgeçecek ve ait olduğu yere geri dönecektir.
16. Bu karar şah Beh,lim 'ı yıldırmadı. Meydanın kenarından aslana doğru
yürüdü.
27 Eskiden ay tutulmasının, ejderhanın ayı yutması sonucu meydana geldiğine ve bakır
leğenlerin sesiyle ejderhanın ayı serbest bıraktığına inanılirdı. Bu beyit ile .bir önceki beyitte bu inanışa atıfta bulunulmaktadır. Nizfuni-yi Gencevi, s. 747.
-120-O.. Başaran: Osmanlı Tarihçisi İdris-i Bit/isi'nin Ünlil TOrk Şairi Nizami'ye Bir Naziresi_
17. Derelerde ve ovalarda hiçbir toprak yığını yoktu ki üzerinde oldürülmüş
bir aslan bulunmasın.
18. yüz aslanın başını vücudundan ayırmıştı; yaşı henüz yirmi iki idi.
19. Karşısında yüzlerce aslanın dciz kaldığı bir insan, iki aslan karşısında nasıl acze düşebilir?
20. Elbisesinin eteğini kemerine sıkıştırdı ve aslanın arkasındanrüzgar gibi gitti.
21. Aslanlar gibi kükredi ve hemen tacı iki aslanın arasından alıp götürdü.
22-23. Güçlü aslanlar onun bu cüretkdrlığını, yürekliliğini ve cesaretini gö
rünce, pençelerinde hançer ve dişlerinde kılıçla saldırdılar;
24. Taç sahibinin kellesini ele geçirmek ve sultana dünyayı dar etmek istediler.
25. Sultan onları cezalandırmaya karar verince, her ikisinin başını ayakları
altına aldı.
26. Onların pençelerini parçaladı ve dişlerini kırdı. Aslanların arasından ca
nını kurtardı ve tacı alıp götürdü.
27. Tacı başına koydu ve tahta geçti. Talihlilik, olursa boyle olur.
28. Onun, iki aslanın arasından tacı alması, tilkileri tahttan indirdi.
İdris-i Bitlisi'nin Niz8mi'ye yazdığı ve yukarıda metni ve çevirisi verilen nazire hakkında şekil ve muhteva açısından şu hususlara değinmekte yarar vardır:
a· Şekli hususlar: İdris-i Bitlist bu naziresini, nazım türü olarak, Niz8mi'nin söz konusu manzıımesi gibi mesnevi türünde kaleme almıştır. Aruz vezninde de Ni zaml'ye uyan İdrts-i Bitlisi, onun gibi, şiirinde hafif bahrinin fa'ilatünlmeta'ilünlfa'lün veznini kullanmıştır.
b- Muhteva ile ilgili hususlar: İdris-i Bitlisi, Niziimi'ye uyarak şiirine tabiat tasviri ile, yani sabah vaktinde güneşin dünyayı aydınlatmasını tasvir ederek başla mış; ancak bunu yaparken tamamen Nizimi'ye uymamış ve ondan farklı mazmunlar kullanarak, aynı tabiat olayını başka bir şekilde tasvir etmiştir (Nizfuni, 1. beyit;
İdris-i Bitlisi, 2. beyit). İdris-i Bitlist, bu naziresinde daha sonra, Nizfimi'nin man zumesinde olduğu gibi, kalabalık halk topluluğunun bir meydan etrafında toplam
şını, yine Nizami'den farklı ifade ve mazmunlarla anlatmış (Nizami, 2 ve 3. beyit ler; İdn"s-i Bitlisi, 5-7. beyitler) ve ardından mahiyeti ve seyri, Niz8mi'nin anlattığı
olaydan farklı olan bir olayın anlatırnına geçmiştir. Niz8mt, olayı özet halinde kısa
A. Ü. TUrkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi Sayı 20 Erzurum 2002. _ -121
detaylara inmiştir. Mesela Nizirni, iki aslanı ejderhaya benzetmekle yetinmiş; buna
karşılık İdris-i Bit1isi aslanı, kaplana; mandayı ise file benzetmiş, fakat bununla ye tinmeyerek bu hayvanların bazı uzuvlarını da çeşitli teşbihlere konu yapmıştır (17 ve
19. beyider). Ayrıca Nizami, iki aslanın Behrim-ı Gôr tarafından öldürtılüşUnü iki
mısrada kısaca ifade etmiş (25 ve 26. beyider); İdris-i Bitlisi ise mandanın öldürtı
lUştlntl ve öldürüldükten sonraki halini altı yedi beyitte çeşitli teşbihlere konu yap
mıştır (37-43. beyider).
İdris-i Bitlisi bu naziresinde, Nizami'nin kullandığı mazmunlara fazla yer
vermemiş ve şiirini, daha çok kendi zihninin OrUnü olan yeni mazmun ve teşbihlerle
bezeyip kaleme almıştır. İdris-i Bitlisi'nin manzumesi, baştan sona bunun güzel ör nekleriyle doludur. Burada bunların önemlilerinden birkaç tanesine değinelim:
i. Nizami, altın tacın iki siyah aslan arasındaki duruşunu, ay tutulması esna sında ayın, iki ejderhanın a~zındaymış gibi görümnesine benzetmiş (7. beyit); İd ...ıs-i Bitlisi ise aslanın, arkadan mandanın üzerine sıçrayıp onu yakalamasını, koç burcu, aslan burcunun a~zındaymış gibi tasvir etmiştir (2 I. beyit).
2. Yukarıda da de~inildi~i üzere Nizami, aslanların kuynık sallayışını ejder
halarınkine benzetmiş ve bu hayvanlarla ilgili başka bir teşbihe yer vermemiştir. İdris-i Bit1isi ise aslanı, kaplana; mandayı ise file benzettikten sonra biraz daha de taya inerek, aslanın tırnaklarını, süngüye; mandanın başını, gtlrze (17. beyit); man
danın boynuzlarını, örse ve yine mandanın boynuzlarını, filin dişlerine benzetmiştir
(19. beyit). Ayrıca İdris-i Bitlisi, mandanın aslana saldırışını, gergedanın hamlesine
benzetmiştir (20. beyit).
3. İdris-i Bit1isi, iri cüsseli oldu~u belirtmek istedi~i mandayı dağa
benzetmiş (5 ı. beyit); ayrıca mandaya atılan gürZU de, büyüklü~nü ifade etmek için, yine dağa benzetmiştir (34 ve 4i. beyider).
4. Nizarni, Behram-ı Gfir için;::. (şir: aslan)
.,!;::.
(şir-gir: aslan yakalayan; çakırkeyif; cesur), ~ 1.,);\ (ejdehft-şiker: ejderha avlayan),
h
~T (ahenınciger: demir yürekli, yüreklı),
J,);::,
(şır-dil: aslan yürekli), J.1':"1; (tac-ver: taç sahibi)ve ~~ (cihan-gır: ülkeler fetheden, büyük padişah) gibi sıfadar (5, i i, 13 ve 24. beyider); İdris-i Bitlisi ise II. Bayezid için .).,) (dillr: cesur, yiğit),
.,! ;::.
(şir-gir),.f.J;::' (şir-veş: aslan gibı), J~;::' (şir-şikar: aslan avlayan), ;::. (şir) ve ı:ıu..ı....J.l:.
ıJlfJ~ (şah ve sultan-ı 'ariflin: ariflerin şahı ve sultanı) gibi sıfadar (3, 4, 9, 35, 42 ve 57. beyitler) kullarımıştır.
5. İdris-i Bitlisi, anlattığı olayda aslan ve manda bulurunası mUnasebetiyle, ıJ.J')
f
.Jıff (gav-ı gerdün: felek öküzü) ve ıJ.J')f ;::.
(şir-i gerdün: felek aslanı)-122-O.. Başaran: Osmaolı Tarihçisi İdris-i Bitlisi'nin Ünlü Türk Şairi Nizami'ye Bir Naziresi_
terkipleriyle felegi aslana ve ölcüze benzetmektedir (4 ve 62. beyitler). Niziimi'de ise bu mahiyette bir mazmuna rastlanınamaktadır.
İdris-i Bitlisi, Nizlimi'ye nazİre olarak yazdıgı bu manzumeden başka, II. Bayezid ile ilgili söz konusu olayı mensur olarak anlatırken de nesir arasına çeşitli şiirler serpiştinniştir. Bu şiirlerden özellikle bir tanesi dikkat çekicidir. Zira İdris-i Bitlisi iki beyitten oluşan bu şiirde, Nizlimi'nin beyiderini alıp kendisinin anlattığı
olaya uyarlamıştır. Niziimi'nin yukarıdaki manzumesinin 23. ve 12. beyideri olan
Güçlüler pençelerinde hançer ve dişlerinde kılıçla saldırdılar;
O iki büyük aslanın etrafinda hiç kimse, korkudan bir ok mesafesi kadar bile
onlara yaklaşamadı.
beyiderinden esinlenen İdris-i Bitlisi, kendisinin anlattıgı olay hakkında şu iki beyti söyler8:
O güçlüler, kafa gürzüyle ve dişlerinde kılıçla saldırdılar.
O iki büyük yaratığın etrafında hiç kimse, korkudan iki ok mesafesi kadar
bile onlara yak/aşamadı.
Görüldügü gibi, İdris-i Bitlisi, Niziimi'nin beyiderini hemen hemen aynen
almış, sadece kendisinin anlattıgı olaydaki farklı unsurlarla ilgili kelimeleri degiş tirmiştir. Şöyle ki, Niziimi'nin anlattıgı hikayede iki aslan; İdris-i Bitlisi'nin anlat
tıgı olayda ise bir aslan ile bir manda bulunmaktadır. Bu yüzden İdris-i Bitlisi, Ni zami'nin 12. beyitte kullandığı;'::' J:ı (do şir: iki aslan) ifadesini,
JI>
J:ı (do halk: iki28 idrıs-i Bitlisi, Heşt Bihişt, Süleymaniye Kütüphanesi, Nuruosmaniye, No. 3209, vr. 505 b;
aynı eser, Topicapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi, Hazine Kitaplı~ı, No. 1655, vr. 534a; aynı eser, Süleymaniye Kütüphanesi, Halet Efendi ilavesi, No. 191, vr.
na.
A. Ü. TÜrkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi Sayı 20 Erzurum 2002 -123
yaratık) şeklinde; 23. beyitte iki aslan için kullanılan .:ıl~.).).)
ci
.J ..::-.) .).) Q.) (deşne der dest u tig der dendm: pençelerinde hançer ve dişlerinde kılıçla) ifadesini ise, mandanın tasvirini de katmak: amacıyla .:ıl~.) .).)ci
.J t~ .il .i./ (gurz ez şillı u tig derdendan: kafa gürzüyle ve dişlerinde kılıçla) şeklinde degiştirmiştir. Bu iki degişiklikten
başka İdrlS-i Bitlisi, kendisinin anlattlgı olaydaki aslan ile mandanın, Niz8mi'nin
anlattıgı hikliyedeki iki aslandan daha korkunç oldugunu ve dolayısıyla II. Bayezid'in Behram-ı Gür'dan daha cesur oldugunu anlatmak: için, Nizimi'nin
..,.s
r=
.il i · •{ ; ~l.T ~ (kes yek amacgeh ne-geşt ez birn: kimse korkudan bir okmesafesi kadar yaklaşamadı) şeklindeki ifadesini,
r=.il
~ ~l.T .J')..,.s
(kes doamlicgeh ne-geşt ez bim: kimse korkudan iki ok mesafesi kadar yaklaşamadı) şeklinde degiştirmiştir.
Son olarak İdris-i Bitlisi'nin yukarıdaki altmış iki beyitlik naziresinde dik kati çeken bir iki hususa daha deginmekte yarar vardır:
İdris-i Bitlisi, naziresinin sonunda Nizimi'ye hitap ederek, Behrim-ı Gür ile ilgili rivayetlerin, efsane; II. Bayezid hakkında anlatılanların ise gerçek oldugunu ifade etmekte (52. beyit) ve "ey Niz.iimi, gel de insaf et; bunların hangisi övgüye
daha ltiyıktır", diyerek II. Bayezid'in üstünlü~ü vurgulamaktadır (53. beyit). Bu
degerlendirmede bulunmasına karşın İdris-i Bitlisi'nın, manzumesinin son beytinde,
"tacm adı Behriim ile birlikte anıldıkçafelek aslanı şaha hizmetkar olsun", demesi,
kanaatimizce dikkate deger bir husustur.
İdris-i Bitlisi, Nizanıi'nin şiirdeki üstünlügürıü kabul etmekte, bu baglamda onun nefesini, Hz. İsa 'nın nefesi degerinde tutmakta ve onun ruhundan medet um
maktadır (54 ve 55. beyitler).
KAYNAKLAR
Arendonk, C. Van, "Hlitim n'i", jA, İstanbul 1977, VIL, 371-372.
Ateş, Ahmed, "Belıram Gür", jA, İstanbul 1979, II, 452-453. - - - , "Nizfuni", jA, İstanbul 1964, iX, 318-327.
Aycan, İrfan, "Hacclic b. Yfisufes-Sekafi", DİA, İstanbul 1996, XIV, 427-428.
Başaran, Orhan, jdrfs-i BitUsf'nin Heşt Bihişt'inin Halime'si (Metin inceleme
-Çeviri), Yayınlanmamış Doktora Tezi, Erzurum 2000.
Bayrakdar, Mehmet, Bitlisli jdris, Ankara 1991.
-124-O•• Başaran: Osmanlı Tarihçisi İdris-i BitIisi'nin ÜnlU TUrk Şairi Nlzami'ye Bir Naziresİ_
Ferruhi-yi Sistani, 'Ali b. Cfilfrğ, Diwin-ı Hakim Ferruhi-yi Sistani, nşr. Muhammed-i Debirsiydki, Tahran 1378 hş.
Firdevsı, Ebu'l-Kasnn, Şahname, ı-v, nşr. Muhammed-i Debfrsiydki, Tahran 1370 hş. İdris-i Bitlisi, Heşt Bihişt, Süleymaniye Kütüphanesi, Halet Efendi İlavesi, No. 19]
(Bu nüsha dipnotlarda H kısaltması ile verilmiştir).
, Süleymaniye Kütüphanesi, Nuruosmaniye, No. 3209 (Bu nüsha dipnotlarda N kısaltroası ile verilmiştir).
- - - , , Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi, Hazine Kitaphgı, No. ]655 (Bu nüsha dipnotlarda T kısaltması ile verilmiştir).
- - - , Selim Şah-name, haz. Hicabi Kırlangıç, Ankara 2001.
İlaydın, Hikmet, Makaleler, yayınlayan: NihaI İlaydm, Ankara 1999, s. 43-56. Konukçu, Enver, "Behrfun-ı Gı1r", DİA, İstanbul 1992, V, 356.
Muhammed Padişah, Anendrac (Ferheng-i Cam;'-i Farsi), ı-Vıı, nşr. Muhammed-i Debfrsiydki, Tahran 1363 hş.
Nicholson, R. A., "Bayezid", İA, İstanbul 1979, II, 398-400.
Nizfuni-yi Gencevi, Külliyyat-ı Hamse-i Hakim Nizami-yi Gencevi, nşr. Şibli-yi
Nu'mani - Mahmfrd-i 'İlmi (Derviş), ys. 1374 hş.
Özcan, Abdülkadir, "İdris-i Bitlisi", DİA, İstanbul 2000, XXI, 485-488. Pala, İskender, Ansiklopedik Divan Şiiri Sözlüğü, I-II, Ankara 1989.
Şahinoğlu, M. Nazif, "Bayezid-i Bistami, Düşünceleri ve Tasavvufi Görüşleri",
Atatürk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Dergisi, sayı: 20 (Erzurum
1992), s. 175-189.
Şemisa, Sin1s, Ferheng-i Telmihat, Tahran 1375 hş. Şükün, Ziya, Ferheng-i Ziya, I-III, İstanbul 1996.
Tefazzüli, Ahmed, "Enuşirvan", DİA, İstanbul 1995, XI, 255.
Tülücü, Süleyman, "Hatim et-TaT, DİA, İstanbul 1997, XVI, 472-473. Uludag, Süleyman, "Bayezid-i Bistam!", DİA, İstanbul 1992, V, 238-241.
A. O. Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi Sayı 20 Erzurum 2002, -125
ABSTRACT
This article includes the origina1 texts, Turkish translations and related researches of a poern written by Nizam.i-yi Gencevı, in which the accounts of gaııantry of Bahram-ı Gi'ır were narrated, and a pastiche composed by Idris-i Bitlisİ, in which the vigor and courage ofBayezid the Second, the Ottornan Sultan, were told.