• Sonuç bulunamadı

Mehmed Akif

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Mehmed Akif"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

EDEBİ SOHBETLER

2

-

9

-

-i

MEHMED AKİF

Tev-fik Fikret, bir zamanlar, daha çok, Avrupalılaşmış münev­ verlerimizce hissedilen bir istib­ dada kızarak, İstanbul'a lanet yağdıran bir şiir yazmıştı: Sis.

Bu şiirin bir yerinde, yine İs­ tanbul'a:

Milyonla barındırdığın ecsâd ara­ sından Kaç nâsıye vardır çıkacak pâk ü

dırahşan ? diye haykırıyordu.

Biz, hiddetlenmeden düşünün­ ce, hatırlarız ki bu şehrin toprak­ larına gömülü ecdadımızın ak a- lınîa yaşamış ve öyle ölmüşleri, Fikret’in o hiddet ânında düşü - nemiyeceği kadar çok ve büyük­ tür. Hattâ İstanbul, bir bakıma. Bursa gibi, yâhud bütün Türkiye gibi, evliyâlar yatağı bir yurt parçasıdır.

Milyonla barındırdığı ecdâd a- rasında, kimi Fâtih gibi hüküm­ dar, kimi Ulubadlı gibi neler, fa­ kat hepsi de alnı ak ve parlak büyükler çoktur. Hattâ - bazan haklı - hiddetlerinden, kaprisle - rmden ayn, büyük faziletleriy­ le düşündüğümüz zaman, bizzat Fikret'i de onlar arasında göre­ ceğimiz çok tabiîdir.

Mehmed Âkif ise bütün,, bütün öyledir.

*

Ben, Mehmed  k ifi, büyük şa­ ir, büyük vatansever, manzum hikâyeler ve vaizler yazan, bil­ hassa inanmış bir insan olarak her hatırlayışımda, evliyâlar ka­ dar temiz ve lekesiz görebilme­ nin hazzını duyanm.

İçim rahatlar. Düşünürüm ki vatan çocuklarıma her hareketinin hesabı verilecek kadar faziletten ibâret, seciyye sahibi bir örnek göstermek icabedince, İstanbul semâları kadar açık bir alınla, "işte Âkif,, diyebilmek ne kadar güzeldir.

Mehmed Akif’i bundan 20 yıl evvel. 27 aralık 1936 yılında kay­ betmiştik. Çağımızın PTT idaresi, İstiklâl Marşı şairi için hâtıra pulları bastırarak, haftamızın mektuplarım onlarla süsledi. Sim­ di gönlümüz Âkif’sizliğin acısıyla değil, bu kadir bilir hareketin te­ sellisiyle doludur, ö y le ki ben bizzat böyle pullarla süslenmiş mektuparı, özel bir hâtıra zev­ kiyle saklayacağım.

. ★

Mehmet Âkif, inanmış bir in - sandı. Önce, kendisiyle birlikte aynı Allaha tapan bütün insanla­ rı mes’ud görmek istiyordu. On­ ların ıstırabı Akif’in de ıstırabıy­ dı. Daha doğrusu. Akif’in ıstırabı yalnız bu ümmetin ıstırabıydı.

Biliyordu k i inandığı dînin li­ derliği Türklerde ve halîfesi Tür­ kiye'dedir. Bütün İslâmları bir bayrak altına toplamak arzusun­ da, farkında olmayarak güttüğü üfkü, böyle bir milli hedefle süs­ lüydü. Sonra çeşitli târih hâdise­ leri. bu ihtimâli yıkınca Akif, pek tabiî olarak, yalnız kendi milletini mes’ud görmek istedi. “ Hakkıdır bür yaşamış bayrağı­ mın hürriryet - Hakkıdır Hakka . tapan milletimin istiklâl'., diye havkırdığı zaman, tek duygusu

Nihad Sami

B A N A R L I

buydu. En a a günlerde bile gurub ufuklarındaki bayrak renklerinin sönüşüne aldırmıyor, “ benim al bayrağım sönmez!,, diye haykırı­ yor ve buna herkesi inandırmak için şâhâne deliller gösteriyordu. “ Dalgalan sen de şefaklar gibi ey şanlı hilâl! — Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl! — Ebe- diyyen sana yok, ırkıma yok iz­ mihlal!,, diye -haykırışları Türk ırkı ve Türk bayrağı içindi.

Vatanın kaybedilen toprakları için: “ Ey benim her taşı bir mâ- bed-i iman yurdum! — Seni er geç bana mutlak verecek mabu­ dum.,, derken, bu topraklan geri almak için silâhla döğüşenler ka­ dar imanlı ve onlardan daha ü- mitliydi.

“ Kim bu Cennet vatanın uğru­ na olmaz ki feda? — Şühedâ fış­ kıracak, toprağı sıksan, şühedâ!, mısralarını söylerken vatanın her karış toprağında pâk alınla ya­ tan y e vatan gecelerini kandil kandil yanan temiz ruhlariyle ay­ dınlatan ecdadımızı düşünüyor­ du. Onların aftnları "pâk ü dı- rahşan., mıdır, diye şüphelenmek şöyle dursun, bu vatan ve bu mil let ancak veyâ en çok onların ihlâslan ve rûhâniyetleriyle a yaktadır ve ayakta kalacaktır di­ ye inanıyordu.

Milletinin büyüklük ve kahra­ manlık faziletlerini çok iyi tanı­ yordu. “ Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım: — Yırta­ rım dağları, enginlere sığmam ta­ şarım!,, diye seslenişleri, insana gayrı ihtiyarî, kendilerine dağları yırtarak yol açan Ergenekon kah ramanlarmı düşündürür.

'k

Mehmetçik’lere inanışı sonsuz­ du. "Benim îmân dolu göğsüm gibi serhaddim var., diye öğün - düğü imân dolu göğüsler, onların göğüsleriydi. O kadar ki Çanak­ kale’de döğüşen Türk askerini âdeta, Hazreti Muhammed’in em­ rinde döğüşen “ Bedir., gazilerin­ den üstün tutuyordu. Bedr’in ars- laniarı ancak bu kadar şanlıydı! derken, edebiyatın “ benzetme,, kanunu gereğince "bundan daha şanlı olamazdı,, demek isteyen bir edası vardı.

İT

Mehmed Akif, her zaman bü­ yük şiirin bütün târiflerine uya­ bilen şiirler söylemediği için, baştan sona “ büyük şair,, değldi. Fakat bazı şiirleriyle, hele bu şi­ irlerin bazı mısralariyle şiirin üs­ tüne yükselen bir kudret göster­ mişti. Bülbül, Çanakkale Şehitle­ ri. Gece, hicran gibi şiirleri ve bilhassa İstiklâl Marşı böyle mıs­ ralarla yüklüdür.

Buna miileti de inanır: Vaktiy­ le Eminönü Halkevinde, Âkif mevzulu bir konuşmamda: “ İstik­ lâl Marşı, bir milleti ebediyven ayakta tutacak kadar sağlam mıs­ ralarla örülmüştür,, dediğim za­ man, dinleyicilerimin gösterdiği heyecan bunun aziz misallerinden biriydi. Arada bir, millî toplan­

tılarda Türk gençliğinin koro ha­ linde söylediği İstiklâl Marşında­ ki heybetli ve âhenkli heyecanın da bu marşın sözlerinden kuvvet aldığına inanıyorum. Çünkü bu hem İstiklâl Marşı, hem şâirine çok yakışan bir şiir, hem de Türk ruhunun tercümanıdır.

Âkif öldüğü zaman hükümet, inanılmaz bir aldanışla ona merâ- sim yapmak istemedi. Fakat Türk gençliği İstiklâl Marşı şairini; İs­ tiklâl Marşını kendisine hitâbe- derek söylediği, Türk bayrağına sararak, ve onu insandan seller halinde el üstünde taşıyarak ebe­ di _medfenine götürdü.

Âtkif şimdi orada, “ pâk îi dı- rahşan,, yatan aziz nâsıyelerin vanmda, ortasmdadır.

Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Suyun dışında vücut duvarda sırtüstü yatarken suyun içinde ayak vuruşu (flutter kick) çalışılması (Ardından dinlenme amacıyla 10 nargile).. Kollar duvarın üzerinde

Le musée des Oeuvres Turques et Islamiques est un musée qui a gardé jusqu’à nos jours les oeuvres de la calligraphie ottomane à partir des époques très anciennes,

Zeplin içindeki hidrojen, havadaki oksijenle tepkimeye girerek elektrik üretecek.. Hava gemisinin içindeki hidrojense yaln›zca yak›t

— Beyoğlu, Galata, Süleymaniye, Kumkapı, Fener, Balat gibi henüz kentsel SİT niteliğini koruyan eski kentlerin oluşturulacak Büyük İstanbul Nazım İmar

Bu çalışmada sultan şairlerimizden olan III. Murat’ın “aşkam yine” redifli gazeli, geleneksel şerh yönteminin yanında yapısalcılık yöntemi ile

Şimdi borsanın gündeminde, yeni ve daha modern bir binaya taşınma, ta­ kas ve saklama merkezi kurma ve elek­ tronik sisteme geçiş vardı.. Bunlar için­ de

Şu günler geçecek, bir gün neslinden olan bir arkadaşın kalbini kıracak, bir gün hiç sevmediğin biri medhiyeni yanlış yapacak, ve sana hiçbir kaari hitap etmezken

Sonuç olarak bruselloz tedavisi süresince hastalar, baflta gastrointestinal sistem yak›nmalar› olmak üzere tüm yan etkiler aç›s›ndan takip edilmelidir.. Ek olarak,