• Sonuç bulunamadı

AHŞAP KAPI İMALATINDA GÜRÜLTÜ MARUZİYETLERİNİN BELİRLENMESİ VE RİSK ANALİZİ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "AHŞAP KAPI İMALATINDA GÜRÜLTÜ MARUZİYETLERİNİN BELİRLENMESİ VE RİSK ANALİZİ"

Copied!
107
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

KASTAMONU ÜNİVERSİTESİ

FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

AHŞAP KAPI İMALATINDA GÜRÜLTÜ MARUZİYETLERİNİN

BELİRLENMESİ VE RİSK ANALİZİ

Kadriye KAN

Danışman

Dr. Öğr. Üyesi Nejdet DEĞERMENCİ

Jüri Üyesi

Doç. Dr. Serkan ISLAK

Jüri Üyesi

Dr. Öğr. Üyesi Erkan KOÇ

YÜKSEK LİSANS TEZİ

(2)
(3)
(4)

ÖZET

Yüksek Lisans Tezi

AHŞAP KAPI İMALATINDA GÜRÜLTÜ MARUZİYETLERİNİN

BELİRLENMESİ VE RİSK ANALİZİ

Kadriye KAN

Kastamonu Üniversitesi

Fen Bilimleri Enstitüsü

İş Sağlığı ve Güvenliği Ana Bilim Dalı

Danışman: Dr. Öğr. Üyesi Nejdet DEĞERMENCİ

Bu tez çalışmasında, ahşap kapı imalatı yapan bir fabrikada, çalışanların maruz

kaldıkları gürültü seviyeleri araştırılmıştır. Buna ek olarak, işyerinde risklerin tespit

edilmesi ve risk analizi çalışması yapılması amaçlanmıştır.

Yayılan gürültünün olumsuz etkilerinden çalışanların etkilenmemesi için gürültünün

azaltılması konusunda ne gibi önlemler alınabileceği tartışılmıştır. Fabrikada 22

noktadan ölçüm yapılmıştır. Bu çalışmaya göre hangi makinelerden daha çok gürültü

yayıldığı belirlenmiş, gürültü seviyelerinin durumlarına göre saha çalışmasında

renklendirme yöntemi kullanılmıştır. Elde edilen verilere göre minimum ve

maksimum değerler saptanmıştır. Fabrikada, en yüksek gürültü yayan makinenin

kenar bantlama olduğu görülmüştür. Fabrika sahasında incelemeler yapılıp riskler

belirlenmiştir. Fine Kinney metoduna göre risk değerlendirme tablosu

oluşturulmuştur.

Son olarak ise yapılan ölçüm sonuçları değerlendirilerek belirlenen maruziyetlerin

mevzuatlara uygun olup olmadığı tartışılmıştır. Risk değerlendirme tablosunda

mevcut tedbirlerden bahsedilmiştir. Bu tablo sonucunda riskleri önleyici veya en aza

indirebilecek önleme faaliyetleri hakkında önerilerde bulunulmuştur.

Anahtar Kelimeler: Ahşap kapı, gürültü, maruziyet, risk analizi, önlem

2019, 96 sayfa

(5)

ABSTRACT

MSc. Thesis

RISK ANALYSIS AND DETERMINATION OF NOISE EXPOSURE IN

WOODEN DOOR MANUFACTURING

Kadriye KAN

Kastamonu University

Graduate School of Natural and Applied Sciences

Department of Occupational Health and Safety

Supervisor: Asst. Prof. Dr. Nejdet DEĞERMENCİ

In this thesis, level of noise exposure of factory workers in a wooden door producing

company is investigated. In the second part of the thesis, it is aimed to determine the

risks in the workplace and conduct risk analysis.

Measures that can be taken to reduce the noise in order to prevent employees from

being affected by the negative effects of the emitted noise is discussed.

Measurements were taken from 22 different points in the factory. According to this

study, it was determined which machines emitted more noise, and colouring method

was used in the field study according to the noise levels. Minimum and maximum

values were determined according to the data obtained. The highest noise emitting

machine at the factory was found to be edge banding. Investigations were made at

the factory site and risks were identified. In addition, a risk assessment table was

prepared according to Fine Kinney method.

Finally, results of the measurements made were evaluated and it is discussed whether

the exposures were i compliance with the legislation or not. Risks were defined in the

risk assessment table and possible outcomes are evaluated. As a result of this table,

recommendations were made on activities that can prevent or minimize risks.

Key Words: Wooden door, noise, exposure, risk analysis, precaution

2019, 96 pages

(6)

TEŞEKKÜR

Çalışmalarım sırasında bilgi ve deneyimiyle bana yardımcı olan danışman hocam Dr.

Öğr. Üyesi Nejdet DEĞERMENCİ’ye,

sahada yapmış olduğum ölçümler sırasında,

bana destek olan ve çalışmamda katkıları bulunan fabrika yetkililerine, bana her

zaman destek olan sevgili eşim Serhat KAN’a ve beni bugünlere getiren aileme

teşekkür ederim.

Kadriye KAN

(7)

İÇİNDEKİLER

Sayfa

TEZ ONAYI... ii

TAAHHÜTNAME ... iii

ÖZET... iv

ABSTRACT ... v

TEŞEKKÜR ... vi

İÇİNDEKİLER ... vii

SİMGELER VE KISALTMALAR DİZİNİ ... ix

ŞEKİLLER DİZİNİ ... x

TABLOLAR DİZİNİ ... xi

1. GİRİŞ ... 1

2. SES VE GÜRÜLTÜ İLE İLGİLİ KURAMSAL TEMELLER ... 3

2.1. Sesi Açıklamada Kullanılan Yardımcı Terimler ... 3

2.1.1. Şiddet ve Frekans Kavramı ... 3

2.1.2. Desibel ve Ses Basınç Seviyesi (SPL) ... 4

2.1.3. Ses Şiddet Seviyesi (IL) ve Ses Gücü Seviyesi (PWL) ... 4

2.1.4. dB (A) ... 5

2.1.5. Eşdeğer Gürültü Seviyesi (Leq) ... 6

2.1.6. Ses Etkilenim Düzeyi (SEL) ... 6

2.2. Mevzuat da (Çalışanların Gürültü ile İlgili Risklerden Korunmalarına

Dair Yönetmelik) Geçen Bazı Terimlerin Tanımları ... 7

2.3. Gürültünün Sınıflandırılması ... 8

2.3.1. Frekans Dağılımına Göre Sınıflandırma ... 8

2.3.1.1. Geniş Bant Gürültüsü ... 8

2.3.1.2. Dar Bant Gürültüsü ... 8

2.3.2. Zamanla Değişim Açısından Gürültü Sınıflandırma ... 8

2.3.2.1. Kararlı Gürültü ... 9

2.3.2.2. Kararsız Gürültü ... 9

3. GÜRÜLTÜ KAYNAKLARI VE GÜRÜLTÜNÜN İNSAN SAĞLIĞINA

ETKİLERİ ... 10

3.1.Yapı İçi Gürültüler ... 10

3.2. Yapı Dışı Gürültüler ... 11

3.2.1.Yayıldığı Kaynağa Göre Gürültüler ... 11

3.2.1.1. Ulaşım Gürültüsü ... 11

3.2.1.2. Endüstri ve Mekanik Tesisat Gürültüsü ... 16

3.2.1.3. İnşaat Gürültüsü ... 17

3.2.1.4. Ticaret ve Yerleşim Alanı Gürültüsü ... 17

3.3. Diğer Yapı Dışı Gürültüler ... 18

3.4.Gürültünün İnsan Sağlığına Etkileri ... 18

3.4.1.Fiziksel Etkiler ... 19

3.4.2.Fizyolojik Etkiler ... 20

3.4.3.Psikolojik Etkiler ... 20

(8)

4.2. Risk Analizi ve Kriterleri ... 22

4.3. Risk Analiz Yöntemleri ... 22

4.4. Fine Kinney Risk Analiz Metodu ... 23

5. MATERYAL VE METOT ... 26

5.1. Saha Çalışması Yapılacak İşyerinin Uydu Görüntüsü. ... 26

5.2. Gürültü Ölçümü Yapılacak Bölümlere Ait Kroki. ... 27

5.3. Gürültü Ölçümünde Kullanılan Yöntem. ... 28

5.4. Gürültü Ölçümünde Kullanılan Cihaz Özellikleri. ... 29

5.5. İşyerine Ait Genel İş Akım Şeması ve Proses Özeti ... 29

6.BULGULAR ... 31

6.1. Gürültü Ölçüm Değerleri. ... 31

6.2. Ölçüm Yapılan Makinelere Ait Zaman Ağırlıklı Gürültü Grafikleri ve

Fotoğrafları ... 32

6.3. Risk Değerlendirme Tablosundaki Kavramların Açıklamaları ... 39

6.4. Risk Değerlendirmesine Ait Bulgular ... 89

7.SONUÇ VE ÖNERİLER ... 90

KAYNAKLAR ... 93

(9)

SİMGELER VE KISALTMALAR DİZİNİ

Simgeler

dB

Desibel

dB(A)

A ağırlıklı ses basınç seviyesi

Hz

Hertz

IL

Ses şiddet seviyesi

L

eq

Eşdeğer gürültü seviyesi

L

EX,8Saat

Günlük gürültü maruziyet değeri

L

gece

Gece gürültü göstergesi

L

gündüz

Gündüz gürültü göstergesi

L

max

En yüksek ses düzeyi

L

min

En düşük ses düzeyi

Pa

Paskal

P

tepe

En yüksek ses basıncı

µPa

Mikropaskal

Kısaltmalar

FMEA

Olası hata türleri ve etkileri analizi

FTA

Hata ağacı analizleri

HAZOP

Tehlike ve çalışılabilirlik analizleri

HTA

Hiyerarşik görev analizleri

IL

Ses şiddet seviyesi

PHA

Ön tehlike analizleri

PWL

Ses güç seviyesi

SEL

Ses Etkilenim Düzeyi

(10)

ŞEKİLLER DİZİNİ

Sayfa

Şekil 2.1. Sesin hareketi ... 3

Şekil 5.1. Fabrikaya ait uydu görüntüsü ... 26

Şekil 5.2. 1.Hol MDF Şekillendirme ... 27

Şekil 5.3. 2.Hol Boya Zımpara Bölümü ... 27

Şekil 5.4. 3.Hol Montaj-MDF Şekillendirme ... 28

Şekil 5.5. Ses seviyesi ölçme cihazı ... 29

Şekil 6.1. L- Birleştirme (Barberan) makinesi zaman ağırlıklı gürültü grafiği

ve fotoğrafı ... 32

Şekil 6.2. PVC- Kaplama (Barberan) makinesi zaman ağırlıklı gürültü

grafiği ve fotoğrafı ... 32

Şekil 6.3. Yüzey işleme (Brema) makinesi zaman ağırlıklı gürültü grafiği ve

fotoğrafı ... 32

Şekil 6.4. Kenar Bantlama (IMA) makinesi zaman ağırlıklı gürültü grafiği

ve fotoğrafı ... 33

Şekil 6.5. Menteşe ve kilit açımı (MAKA TBZ) makinesi zaman ağırlıklı

gürültü grafiği ve fotoğrafı ... 33

Şekil 6.6. Kanal Açma (Powermat Weining) makinesi zaman ağırlıklı gürültü

grafiği ve fotoğrafı ... 33

Şekil 6.7. Pres makinesi zaman ağırlıklı gürültü grafiği ve fotoğrafı ... 34

Şekil 6.8. Ebatlama (Selco) makinesi zaman ağırlıklı gürültü grafiği ve

fotoğrafı ... 34

Şekil 6.9. Sprey (Ako) ünitesi zaman ağırlıklı gürültü grafiği ve fotoğrafı ... 34

Şekil 6.10. Otomatik UV Sprey Hattı (Cefla) zaman ağırlıklı gürültü grafiği

ve fotoğrafı ... 35

Şekil 6.11. Zımpara (Costa- Venjakop) zaman ağırlıklı gürültü grafiği ve

fotoğrafı ... 35

Şekil 6.12. Elle Zımpara (Poni) zaman ağırlıklı gürültü grafiği ve fotoğrafı ... 35

Şekil 6.13. PVC Dilimleme makinesi zaman ağırlıklı gürültü grafiği ve

fotoğrafı ... 36

Şekil 6.14. Kilit Menteşe (Kruba) makinesi zaman ağırlıklı gürültü grafiği ve

fotoğrafı ... 36

Şekil 6.15. Açılı Kesme (Toskar) makinesi zaman ağırlıklı gürültü grafiği ve

fotoğrafı ... 36

Şekil 6.16. Kanal Delik Delme (Morbidelli) makinesi zaman ağırlıklı gürültü

grafiği ve fotoğrafı ... 37

Şekil 6.17. Çelik Montaj Hattı zaman ağırlıklı gürültü grafiği ve fotoğrafı ... 37

Şekil 6.18. Ebatlama (Gabiani) makinesi zaman ağırlıklı gürültü grafiği ve

fotoğrafı ... 37

Şekil 6.19. Kenar Bantlama (Stefani) makinesi zaman ağırlıklı gürültü grafiği

ve fotoğrafı ... 38

Şekil 6.20. Havalandırma sistemi zaman ağırlıklı gürültü grafiği ve fotoğrafı .. 38

(11)

TABLOLAR DİZİNİ

Sayfa

Tablo 2.1. Ses şiddeti seviyesi, ses basıncı seviyesi ve ses gücü bağıntıları ... 5

Tablo 3.1. İç mekanlara ait gürültü seviyesi sınırları ... 10

Tablo 3.2. Karayollarına ait gürültü seviyesi sınırları ... 12

Tablo 3.3. Metro ve benzeri taşıtlara ait gürültü seviyesi sınırları ... 14

Tablo 3.4. Havaalanlarına ait gürültü seviyesi sınırları ... 15

Tablo 3.5. Endüstriyel alanlara ait gürültü seviyesi sınırları ... 17

Tablo 4.1. Fine Kinney olasılık skor tablosu ... 23

Tablo 4.2.

Frekans derecesi ... 24

Tablo 4.3. Fine Kinney şiddet skor tablosu ... 24

Tablo 4.4.

Fine Kinney yönteminde risk değerlendirme karar tablosu ... 24

Tablo 5.1. Gürültü Ölçümünde Kullanılan Cihaz Özellikleri ... 29

Tablo 6.1. Ölçümlerin Min- Max ve Ortalama Değerleri... 31

Tablo 6.1. Ahşap Kapı İmalatı Risk Değerlendirmesi... 40

(12)

1. GİRİŞ

Gürültü, insanlarda fiziksel veya psikolojik olarak etki bırakan sestir. Ortak tanım

olarak ise, gürültü istenilmeyen, rahatsız edici ses olarak karşımıza çıkmaktadır.

Gürültü, yaşamın kaçınılmaz bir gerçeği olarak göz ardı edilmiştir ve kontrol

edilmemiştir. Ancak, modern toplumda ele alınması gereken çevresel ve halk sağlığı

sorunu olarak kabul edilmektedir. Bazı insanlar için gürültü küçük bir rahatsızlıktan

başka bir şey değilken, bazı insanlar için ise gürültüye maruz kalma işitme kaybı ve

kardiyovasküler hastalıklar gibi daha ciddi konulara kadar olumsuz sağlık etkilerine

yol açabilir. Gürültünün en yaygın sağlık etkisi işitme kayıplarıdır. İşitme kayıpları

da geçici veya kalıcı işitme kayıpları olarak ortaya çıkabilmektedir. Bunun yanında

kişilerde gürültüden kaynaklı öfkelenme, davranış bozuklukları, stres gibi psikolojik

etkilere ve iş verimi, öğrenme gibi konularda çalışma hayatında performans

düşüşlerine de sebebiyet verebilmektedir.

Gürültünün birçok kaynağı mevcuttur. Bu kaynakları; ulaşım gürültüleri (karayolu,

havaalanı, demiryolu gürültüsü), endüstriyel gürültüler, diğer yapı dışı gürültüler

olarak sıralayabiliriz. Endüstriyel faaliyet yerlerinden kaynaklanan gürültü

değerlerini tahmin etmek için uluslararası/ulusal standartlar yoktur. Mevcut

kaynaklar için, gürültü değerleri saha ölçümleri yoluyla belirlenmelidir. XVIII. ve

XIX. yüzyıllardaki Endüstri Devriminden bu yana makine kullanımındaki artış

nedeniyle gürültü kirliliğinin şiddetlenmesi yoğunlaşmıştır. Bu tez çalışmasında,

özellikle endüstriyel gürültü üzerinde durulmuştur.

Çalışmanın genel bilgiler bölümünde; ses ve gürültü ile ilgili temel terimler,

gürültülerin sınıflandırılması, gürültü kaynakları, gürültünün insan sağlığı üzerindeki

etkileri hakkında bilgilendirme yapılmıştır. Bu çalışmanın bir diğer bölümü ise;

ahşap kapı fabrikasının risk analizi çalışmasının yapılmasıdır. Fabrikada ortam

gözetimi yapılarak riskler belirlenmiş olup, Fine Kinney metoduna göre riskler

değerlendirilmiştir. Alınması gereken tedbirler hakkında önerilerde bulunulmuştur.

Materyal ve metot bölümünde; gürültü ölçümünde kullanılan yöntem, cihaza ait

(13)

Bulgular bölümünde ise, toplam 22 noktadan, yaklaşık 5 dakika boyunca ölçümler

yapılmış olup, minimum, maksimum ve ortalama değerleri belirlenerek grafiklerde

gösterilmiştir. İkinci kısımda ise; işyerine ait risk analizi tablosu oluşturulmuştur.

Sonuç kısmında yapılan ölçümler karşılaştırılarak yorumlanmış, risk analizi sonuçları

değerlendirilmiş, tesise ait riskler ve gürültü kontrolü konusunda öneriler

paylaşılmıştır.

(14)

2. SES VE GÜRÜLTÜ İLE ALAKALI KURAMSAL TEMELLER

Ses, bir enerji biçimidir ve dalgalar şeklinde yayılır. Ses katı, sıvı, gaz gibi maddesel

ortamda yayılır, yani boşlukta yayılmaz. Şekil 2.1’de sesin hava ortamındaki hareketi

gösterilmiştir. Ses yayılırken ortamdaki parçacıklar, kaynaktan çıkan dalganın

hareketi doğrultusunda ileri ve geri yönde hareket eder. Bu ileri ve geri yöndeki

hareket basınç farklılıkları oluşturur. Kulağımız bu basınç değişimini ses olarak

algılar (Özgüven, 1985).

Sesin bir başka tanımı ise; titreşim yapan bir kaynağın hava basıncında dalgalar

meydana getirmesi sonucu, insanda işitme duyusunun uyarılmasıyla gerçekleşen

fiziksel bir olay olduğu yönündedir. Fakat teknolojinin gelişmesi ile kulağın

duyamayacağı titreşimlerin de ses diye nitelendirildiği görülmüştür (Alkan, 2003).

Şekil 2.1. Sesin hareketi

Gürültü ise; genel olarak hoşlanılmayan veya dinlenilmesine tahammül edilemeyen

ses veya sesler şeklinde tanımlanmıştır (Magrab ve Jackson, 1972).

(15)

Şiddet ve frekans sesin iki temel belirleyici faktörüdür (İstanbulluoğlu ve Kır, 2016).

Sesin şiddeti; birim zamanda bir birim alandan geçen ses enerjisi miktarı şeklinde

açıklanır ve birimi ise birim alan başına düşen güç’tür (Şahinkaya, 2005).

Frekanslar belirli aralıklarla sınıflandırılmıştır. Kulağımızın açıklayamadığı 20 Hz

altı seslere infrases (ses altı) denilir. İnfraseslere; rüzgar sesi, deprem, deniz dalgaları

gibi sesler örnek verilebilir. İnsanın duyabileceği sesler 16-20000 Hz arasında yer

alır. 20000 Hz üzerindeki seslere ise ultrases (ses üstü) denilmektedir. Hastalıkların

teşhis ve tedavisinde son yıllarda daha fazla kullanılmaktadır. Kadın sesleri

1000-2000 Hz gibi yüksek frekanslarda yer alırken, erkek sesleri 250-500 Hz gibi daha

düşük seviyelerde yer almaktadır. Genelleme yapacak olursak; yaklaşık

250-500-1000-2000 Hz’lik frekanslarda insan sesleri yer alır (Özdemir, 2011).

2.1.2. Desibel ve Ses Basınç Seviyesi (SPL)

Sonometre (ses ölçerler) ile ölçülen ses basınç şiddetinin birimi desibel (dB) olarak

tanımlanmaktadır. İnsan kulağı orta ve yüksek frekanstaki seslere daha duyarlıdır,

desibel de orta ve yüksek frekansların özellikle vurgulandığı bir ses değerlendirme

birimidir (Yücel, 1995). Çepel’e göre desibel; saniyede 1000 titreşim yapan sesin

duyulma şiddetidir. Desibel fiziksel bir ifade değil, hesaplama yaparken kolaylık

sağlayan logaritmik bir değerdir (Çepel, 1988).

Ses basınç seviyesi (SPL); herhangi bir ses için, ses basıncının logaritmik bir

ölçüsüdür. Ses basınç seviyesi desibel (dB) cinsinden ifade edilip, Lp şeklinde

gösterilir. Duyabileceğimiz en yüksek ses basıncı 20 Pa’dır. Sağlıklı bir insanın

duyabileceği en sessiz basınç ise 20 µPa’dır. 20 µPa (0,00002 Pa) - 20 Pa çok geniş

bir aralık olduğundan dolayı desibel ve ses basınç seviyesi olarak tanımlanmaktadır.

20 µPa olan sesin basıncının, ses basınç seviyesi 0 desibeldir (Özmen, 2014).

2.1.3. Ses Şiddet Seviyesi (IL) ve Ses Gücü Seviyesi (PWL)

(16)

Yayılan bu enerjinin belli bir yönde, birim zamanda, birim alandan geçen miktarı ses

şiddeti (IL) olarak tarif edilmektedir. Yayılan bu enerji geçmekte olduğu her noktada

ses basıncına neden olmaktadır (Zaman, 2017).

Ses güç seviyesi yani PWL; gürültünün gücü ve sesin miktarını tarif eder. Bunun

tarifini yaparken kaynağın hacmi göz önünde bulundurulmaz. PWL, kaynağı

çevresinden bağımsız olarak değerlendirir. Kaynağın hacminin özelliğine bağlı olan

parametreler ise ses basınç seviyesi ve ses şiddet seviyesidir. Bazı ses seviyelerinin

desibel karşılıkları Tablo 2.1 de verilmiştir.

Tablo 2.1. Ses şiddeti seviyesi, ses basıncı seviyesi ve ses gücü bağıntıları (Özgüven, 1986).

2.1.4. dB(A)

Desibel (dB), ses seviyesini ölçmek için kullanılan bir birimdir ve iki değerin oranını

ifade eden logaritmik bir değerdir. Kulağın sesi algılarken hangi yükseklikte

algılandığının ölçümü için 3 tip ağırlık eğrisi geliştirilmiştir. Öncelik sıralamasında A

Ses Şiddet

Seviyesi

Ses Basınç

Seviyesi

Ses Güç

Seviyesi

Birim

IL, dB

SPL, dB

PWL, dB

Bağıntı

10 log I/I

0

20 log P/P

0

10 log W/W

0

Birimler

I (watt/cm

2

)

P (dyne/cm

2

)

W (Watt)

Referans ses basınç seviyesi

olarak genellikle işitilebilen en

küçük düzey alınır.

I

0

= 10

-16

W/cm

2

P

0

= 2x10

-4

dyne/cm

2

veya

0,0002 mikrobar

W

0

= 10

-12

W

İşitilebilen minimum değer

IL = 0 dB

SPL = 0 dB

PWL = 0 dB

Dayanılabilen minimum değer

I = 10

-3

W/cm

2

P = 2x 10

2

dyne/cm

2

Dayanılabilen maksimum

(17)

yükseklik seviyesi için daha yaygın kullanılmaktadır. Bunun sebebi ağrılık

eğrilerinin kulak duyarlılık eğrileri ile olan ilişkisidir.

Ses ölçüm cihazları ağırlıklandırmayı yapıp, ölçüm bitiminde direkt ses seviyesini

verir. Bu cihazlara ses seviyesi ölçer denilir. Birimi ise cihazın kullandığı ağırlık

eğrisine göre, dB(A), dB(B), dB(C) şeklindedir (Özgüven, 1986).

2.1.5. Eşdeğer Gürültü Seviyesi (Leq)

Ses şiddeti hesaplanırken farklı ölçü birimi olan eşdeğer gürültü seviyesi de

kullanılır. Tanımı ise; belirlenen süre içerisinde süreklilik gösteren ses basınçlarının

ortalama değerlerini veren dB(A) biriminde olan bir gürültü ölçeğidir. Sembolü

L

eq

’dir (Anonim, 1986).

Çevresel gürültünün değerlendirilmesi ve yönetimi yönetmeliğine göre eş değer

gürültü seviyesinin bir diğer tanımı da, “belli bir süre içinde seviyeleri değişim

gösteren, genellikle A ağırlıklı ses seviyesi olarak ölçülen, gürültünün enerji

açısından eşdeğeri olan sabit seviye şeklinde tanımlanmaktadır” (Resmi Gazete,

2010).

2.1.6. Ses Etkilenim Düzeyi (SEL)

Eşdeğer sürekli ses seviyesi yeterli bilgi sağlayamaz ise; sel kullanılır. Sel; ani

yükselip alçalan ve çok kısa süren seslerin değerlendirilmesidir. Kısa ve ani yükselip

alçalan sese uçakların kalkması örnek verilebilir. Çünkü uçaklar saniyeler içerisinde

bu işlemi yapabilir. Uçağın havalanmasında L

eq

ölçümü yapılırsa alınan zamana göre

farklı veriler bulunur. Çünkü uçağın kalkması durumunda sesin toplam enerjisi sabit

olacak, ama ölçüm süresi uzadıkça L

eq

değeri düşecektir. Bu tip seslerin seviyesini

belirlemede en uygun yöntem Sel’i kullanmaktır. Zaman aralığı olarak bir saniyede

L

eq

, Sel olarak tanımlanır. Sel dB(A) ile ölçülmektedir (Özgüven,1986).

(18)

2.2. Mevzuat da (“Çalışanların Gürültü ile İlgili Risklerden Korunmalarına

Dair Yönetmelik”) Geçen Bazı Terimlerin Tanımları

En yüksek ses basıncı (P

tepe

): C-frekans ağırlıklı anlık gürültü basıncının tepe

değerini

Günlük gürültü maruziyet düzeyi (L

EX

,

8saat

) [dB(A) re. 20 µPa]: “TS 2607 ISO 1999

standardında tanımlandığı gibi en yüksek ses basıncının ve anlık darbeli gürültünün

de dahil olduğu A-ağırlıklı bütün gürültü maruziyet düzeylerinin, sekiz saatlik bir iş

günü için zaman ağırlıklı ortalamasını

Haftalık gürültü maruziyet düzeyi (L

EX, 8saat

): TS 2607 ISO 1999 standardında

tanımlandığı gibi A-ağırlıklı günlük gürültü maruziyet düzeylerinin, sekiz saatlik beş

iş gününden oluşan bir hafta için zaman ağırlıklı ortalamasını

Mevzuat da geçen, maruziyet eylem değerleri ve maruziyet sınır değerleri aşağıda

maddeler halinde verilmiştir.

Günlük 8 saatlik bir iş gününde en düşük maruziyet eylem değeri = 80 dB(A)

ya da (Ptepe) = 112 Pa, (20 µPa referans alındığında ise 135 dB(C) olarak

hesaplanan değer).

Günlük 8 saatlik bir iş gününde en yüksek maruziyet eylem değeri = 85

dB(A) ya da (Ptepe) = 140 Pa, (20 µPa referans alındığında ise 137 dB(C)

olarak hesaplanan değer).

Günlük 8 saatlik bir iş gününde ise maruziyet sınır değeri = 87 dB(A) ya da

(Ptepe) = 200 Pa, (20 µPa referans alındığında ise 140 dB(C) olarak

hesaplanan değer).

Yönetmelikte belirtildiği gibi sınır değerlerin uygulamasında; çalışanın kişisel kulak

koruyucu donanımların koruma etkisi göz önünde bulundurulur. Ama bu durum

(19)

Günlük gürültü maruziyet değerinin değişkenlik gösterdiği belirlenen işlerde, günlük

gürültü maruziyet düzeyi uygulaması (maruziyet sınır ve eylem değerleri için)

gerçekçi sonuç vermeyebilir. Bu durumlarda haftalık gürültü maruziyet düzeyi

uygulanabilir. Tam donanımla yapılan bu ölçümlerde haftalık maruziyet değer olan

87 dB(A)’yı aşamaz. Bu durumlarda uygun tedbirlerin olması gerekir.

2.3. Gürültünün Sınıflandırılması

Gürültü iki şekilde sınıflandırılabilir. Bu sınıflandırma frekans dağılımına (spektrum)

ve ses düzeyinin zamanla değişim şekline göredir.

2.3.1. Frekans Dağılımına Göre Sınıflandırma

Frekans dağılımına göre yapılan sınıflandırma çeşidinde iki tip gürültü vardır.

Bunlar; geniş bant gürültüsü ve dar bant gürültüsüdür.

2.3.1.1. Geniş Bant Gürültüsü

Geniş bant gürültüsünü oluşturan frekanslar belli bir aralıkta toplanmamıştır, frekans

dağılım eksenine yayılmıştır. Bu tip gürültüde, her frekanstaki katkı aynıdır, geniş

bant gürültüsüne beyaz gürültü de denir.

2.3.1.2. Dar Bant Gürültüsü

Geniş bant gürültüsünün tanım olarak tam tersi olan, bu gürültünün frekans dağılımı

belli bir aralıkta toplanmıştır. Gerçek hayatta karşılaştığımız gürültülerin büyük

çoğunluğu dar bant gürültüsüdür.

2.3.2. Zamanla Değişim Açısından Gürültü Sınıflandırma

Ses düzeyinin zamanla değişim açısından gürültüyü kararlı ve kararsız gürültü

şeklinde sınıflandırabiliriz.

(20)

2.3.2.1. Kararlı Gürültü

Zamanla gürültü düzeyinde önemli bir farklılık gözlenmez, buna örnek olarak sabit

güç ve hızda çalışan bir elektrik motorunun oluşturduğu gürültü örnek olarak

verilebilir.

2.3.2.2. Kararsız Gürültü

Kararsız gürültü; gürültü seviyesinde önemli farklılıkların olduğu gürültüdür. Bu

farklılık zamanla dalgalanma veya durup yeniden devam etme (kesikli gürültü)

biçiminde gözlemlenebilir. Kararsız gürültü; kesikli gürültü ve dalgalı gürültü olarak

karşımıza çıkar. Darbe gürültüsünün, kesikliden farkı, her gürültü anında çok kısa

olmasıdır. Hızlanıp yavaşlayan bir araç içerisinde ölçülen motor gürültüsü dalgalı

gürültüye, kesme işlemi yapan bir tezgahın oluşturduğu ve her kesme işlemi

bitiminde azalıp kesme işlemi sırasında yükselen gürültü ise kesikli örnek olarak

verilebilir. Bir mekanik presin gürültüsü ise tipik bir darbe gürültüsüdür (Özgüven,

2008).

(21)

3. GÜRÜLTÜ KAYNAKLARI VE İNSAN SAĞLIĞINA ETKİLERİ

Gürültü farklı kaynaklardan oluşmaktadır. Bu kaynaklar yapı içi gürültüler, yapı dışı

gürültüler ve diğer gürültüler şeklindedir (Demirel vd., 1997).

3.1. Yapı İçi Gürültüler

Elektrikli ev aletleri, asansör, konuşma, ofis çalışma ortamlarından kaynaklanan

gürültülerdir. Yapı içi gürültüleri mekanik ve elektronik nesnelerden meydana gelen

gürültüler şeklinde açıklanır.

ABD’ de yapılan bir araştırmaya göre ev hanımı yorgun annenin bir günde maruz

kaldığı gürültü savaşan insanlarla aynı seviyede olduğu yönündedir (Cura, 1994).

Hayata dair durumlardan kaynaklanan gürültüler; ayak sesleri, yüksek ses ile

konuşanlar vs. gürültülerdir. Bu tip gürültüler insanlarda sadece psikolojik etki

bırakırlar. Çünkü bu gürültüler genellikle uzun süre devam etmezler. Fakat kapalı

eğlence mekanlarındaki gürültülerin insan sağlığını olumsuz etkilediği bilinmektedir

(Cura, 1994).

Tablo 3.1. İç mekanlara ait gürültü seviyesi sınırları (Pampal vd., 2002).

Kullanım

Alanı

L

eq

dB (A)

Zaman Dilimi

(h)

Kültürel

Tesis

Alanları

Tiyatro Salonları

30

Sürekli

Sinema Salonları

30

Sürekli

Konser Salonları

25

Sürekli

Konferans Salonları

30

Sürekli

Sağlık Tesis

Alanları

Yataklı tedavi kurum ve

kurumları, dispanser ve

poliklinik, bakım ve huzur evleri

benzeri

35

Sürekli

Dinlenme ve tedavi odaları

25

Sürekli

Eğitim

Tesisleri

Alanları

Okullarda derslikler, okul öncesi

binaların içi, laboratuvarlar, özel

eğitim tesisleri ve benzeri

35

Ders Sırasında

(22)

Tablo 3.1’in devamı

Ticari

Yapılar

Büyük ofis

35

Çalışma Sırasında

Toplantı Salonları

35

Çalışma Sırasında

Büyük daktilo ve bilgisayar

odaları

60

Çalışma Sırasında

Oyun odaları

60

Oyun Süresince

Genel büro (hesap, yazı

bölmeleri)

60

Çalışma Süresince

İş merkezleri, dükkanlar ve

benzeri

60

Çalışma Süresince

Ticari depolama

45

Faaliyet Süresince

Lokantalar

45

Çalışma Süresince

Kamu Kurum

Kuruluşları

Ofisler

45

Çalışma Süresince

Laboratuvarlar

45

Çalışma Süresince

Bilgisayar Odaları

45

Çalışma Süresince

Spor Alanları Spor Salonları, yüzme havuzları

55

Faaliyet Süresince

Konut

Alanları

Yatak odaları (şehir içinde)

40

Gece Süresince

Yatak odaları (şehir dışında)

35

Gece Süresince

Oturma odaları (şehir içinde)

55

Gündüz-akşam

süresince

Oturma odaları (şehir dışında)

40

Gündüz-akşam

süresince

3.2.Yapı Dışı Gürültüler

Yapı dışındaki gürültüler, dış mekan gürültüsüdür. Özellikle şehirlerde, bu gürültü

günden güne artmaktadır. Bu gürültünün yapı dışında artmasında bazı sebepler

yatmaktadır (Şahinkaya, 2005). Bu sebepler; dış saha çalışmalarının artması (açık

pazar, spor vs.), ticaret merkezlerinin çoğalması, kentlerin büyümesi ve nüfusun

artması, araçların artması, inşaat faaliyetlerinin artması şeklindedir (Sakarya, 2016).

3.2.1.Yayıldığı Kaynağa Bağlı Yapı Dışı Gürültüler

3.2.1.1. Ulaşım Gürültüsü

Ulaştırma sistemleri toplumun seyahat ihtiyaçlarını karşılamak için gerekli altyapıyı

sağlamaktadır. Ulaşım ile ilgili gürültü kirliliği en acil çevresel sorunlardan biridir.

(23)

Bunlar arasında karayolu trafiği en yaygın gürültü kaynağıdır. Bunun en önemli

nedeni toplumun birçok kesiminin etkilenmesidir. Çeşitli kara nakil araçlarının

kullanımının artmasıyla birlikte, trafik gürültüsü şiddetinde artış olmuştur (Aktürk,

Akdemir ve Üzkurt, 2003).

Karayolu trafik gürültüsü, bir aracın tahrik sisteminden (motor gürültüsü)

kaynaklanan gürültü ile aracın lastikleri ile yol yüzeyi (lastik/yol gürültüsü)

arasındaki etkileşime bağlı gürültüden oluşan bir kombinasyondur. Bir aracın ürettiği

gürültü seviyesi büyük ölçüde hıza bağlıdır. Düşük hızlarda motor gürültüsü, yüksek

hızlarda ise lastik/yol gürültüsü baskındır. Karayolu trafik gürültüsünü etkileyen

faktörler; taşıtlara bağlı olarak taşıtın cinsi, motor tipi, modeli, yaşı, bakımı ve taşıt

yoğunluğuna; yolun niteliğine bağlı olarak ise, yol kaplamasının türüne, yolun

eğimine, yollardaki kavşaklara ve yol genişliğine bağlı olarak gürültü düzeyi

değişmektedir. Almanya’da yapılan bir çalışmada araçların çıkardığı gürültü

seviyeleri çoktan aza göre, motosiklet, moped, kamyon ve otomobil şeklinde

sıralanmıştır. Bunlardan motosikletin çıkardığı gürültü düzeyi susturucuların

çıkarılması ve egzozlarının delinmesi ile 90 dB(A)’ya ulaşabilmektedir (Uslu, 1995).

Tablo 3.2. Karayollarına ait gürültü seviyesi sınırları (ÇOB, 2010).

Alanlar

Yenilenmiş/

Onarılmış yollar

Mevcut Yollar

L

gündüz

dB(A)

L

gece

dB(A)

L

gündüz

dB(A)

L

gece

dB(A)

Kırsal Alanlar

55

45

60

50

Gürültüye duyarlı alanlar (eğitim kültür

ve sağlık alanları), yazlık yerleşim

alanları ve kamp yerleri

60

50

65

55

Yerleşim alanları

63

53

68

58

İş alanları ve yerleşim alanları

65

55

70

60

Endüstriyel alanlar

67

57

72

62

Tablo 3.2’de geçen ifadelerin tanımı, Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve

Yönetimi Yönetmeliği’ ne göre aşağıda yapılmıştır.

(24)

Tablo 3.2’de L

gündüz

(gündüz gürültü göstergesi) tanımını mevzuata göre şu şekilde

yapabiliriz. L

gündüz

, gündüz süresindeki rahatsızlığın tarif edilmesinde kullanılan

etkilenim seviyesidir. A ağırlıklı uzun dönem ses seviyesinin enerji ortalamasıdır ve

yılın gündüz sürelerinin tamamına göre belirlenir.

L

gece

(gece gürültü göstergesi) ise; L

gündüz

’ün tanımı ile aynı, fakat gecedeki A

ağırlıklı uzun dönem ses seviyesinin enerjisinin ortalamasıdır. Gece boyunca uyku

kaçırıcı rahatsızlık için tabir edile etkilenim seviyesidir.

Demiryolu gürültüsü ise genellikle hem karayolu trafik gürültüsünden hem de uçak

gürültüsünden daha az rahatsız edici olarak kabul edilir. Ancak demiryollarının, şehir

içinden geçmesi durumunda bu rahatsızlık en yüksek noktaya çıkmaktadır.

Demiryollarında lokomotif ve vagonların geçişi darbeli ve darbesiz gürültüler

oluşturmaktadır. Bu gürültüler rayların bağlantılarından, motorun kendisinden çıktığı

gibi fren ve düdük sesleri de büyük gürültülere neden olmaktadır. Dizel lokomotifli

trenlerde 30 m uzaklıkta oluşan gürültü düzeyi yaklaşık 85-95 dB(A) arasındadır

(Şahinkaya, 2005). Demiryollarından kaynaklanan gürültü düzeylerini azaltmak

teknik açıdan zor olduğu için, bu konuda araştırma yapıp çözüm önerileri veren

çalışma sayısı yok denecek kadar azdır. Çözüm önerisi olarak gürültü kontrol

yönetmenliğinde, demiryolu gürültüsü ile ilgili olarak 06:00-22:00 saatleri arasında

eşdeğer gürültü seviyesi 65 dB(A), gece 22:0-06:00 saatleri arasında 55 dB(A)

olması gerektiği belirtilmiştir. Günümüzde trenlerden daha hızla yaygınlaşan

tramvay ve metroların oluşturduğu gürültü insan için daha önemli hale gelmiştir.

Şehirlerde yaşayan insanların sayısı ve bu araçların kullanım sıklığı göz önüne

alındığında etkilenme seviyesinin yüksek olduğu ortaya çıkmaktadır.

(25)

Tablo 3.3. Metro ve benzeri taşıtlara ait gürültü seviyesi sınırları (ÇOB, 2010).

Yer Altı İstasyonları

L

gündüz

dB(A)

Yerüstü istasyonları

L

gündüz

dB(A)

Gişeler, merdivenler, koridorlar

55

Platformlar (platform

kenarında 1.8 m’de)

70

Platformlar (platform kenarından

1.8 m. de)

80

Duran- kalkan trenler

75

Duran ve kalkan trenler için

85

Çalışır durumda

bekleyen trenler

65

Geçen trenler için

85

Çalışır durumda bekleyen trenler

için

65

İstasyon içinde havalandırma

sistemi

55

Caddelerde havalandırma kanalları

(9.0 m’ de)

55

İstasyon içinde kapalı hacimlerde

bulunan acil havalandırma fanları

(22.5 m’de)

80

Ulaşım gürültülerinden bir diğeri ise havayolu gürültüsüdür. Havayolu gürültüsü,

karayolu trafik gürültüsüne kıyasla nüfusun çok daha küçük bir bölümünü etkiler.

Teknolojinin gelişmesi ile beraber, uçuş sayılarının fazlalaşması, artan nüfus

yoğunluğu havayolu gürültüsünün de çoğalmasında rol oynamıştır. Bu durumda en

çok havaalanı etrafında yaşayan insanlar etkilenmiştir. Havayolu gürültüsü

oluşmasında uçağın motorları, aerodinamik yapısı etkili olmaktadır. Uçak yüzeyine

havanın sürtünmesi, uçak yüzeylerindeki boşluklar, kuyruk, burun, kanat gibi uçağın

kontrol bölümlerine çarpmakta olan hava ve iniş sistemlerine sızmakta olan hava

hareketleri aerodinamik gürültü kaynaklarındandır. Havaalanları ve etrafındaki

bölgelerde akustik açıdan olumlu olmayan durumlara, uçakların birçok doğrultuda

iniş ve kalkış yapması havaalanlarındaki farklı işleyişlerden kaynaklanan gürültüler

de sebebiyet vermektedir (Vincent, 2000).

Havaalanı ve havayolu gürültüsü şehrin içinde ve yakınında bulunan yerlerde

rahatsız edici olmaktadır. Havaalanına ulaşımı sağlayan araçlar, helikopterler ile

uçakların iniş, kalkış ve havadaki manevraları sırasında gürültü oluşmaktadır.

(26)

Uçak ve havaalanı gürültüsü; çalışanları, havaalanı çevresindeki yerleşim yerlerini,

yolcuları etkilemektedir. Uçak ve havaalanı gürültüsünde alçak uçuşların etkisi

aşağıda maddeler halinde verilmiştir (Şahinkaya, 2005).

Alçaktan uçan uçakların meydana getireceği gürültü sebebiyle çocuklar zeka

geriliğine uğrayabilir, küçük- büyük baş hayvanlar sütten kesilebilir.

Alçaktan uçuş, kan dolaşımı, ses kısıklığı, boğaz iltihabı, gırtlak kanseri,

yüksek tansiyon, kalp hastalıkları ve ani ölümlere neden olabilir.

Uçuş yapılacak bölgede yaşayan kuş cinslerinin yok olup yerine haşerelerin

olması riski olabilir. Toprak zararlıları böceklerle beslenen kuşlar bölgeyi

terk edince toprağın veriminin düşmesi söz konusu olabilir.

Uçakların gürültüsü sebebiyle zayıf yapıların kapı, pencere ve çatıları zarar

görür ve maddi hasarlar söz konusu olabilir.

Tablo 3.4. Havaalanlarına ait gürültü seviyesi sınırları (ÇOB, 2010).

Küçük havaalanları

(yılda elli binin altında

iniş/kalkışın olduğu

havaalanları)

Büyük havaalanları (yılda

elli bin ve üstü iniş/kalkışın

olduğu havaalanları) veya

askeri havaalanları

Alanlar

L

gündüz

dB(A)

L

gece

dB(A)

L

gündüz

dB(A)

L

gece

dB(A)

Gürültüye duyarlı

alanlar (eğitim, kültür

ve sağlık alanları ),

yazlık yerleşim alanları

ve kamp yerleri otel,

motel, yazlık yerleşim

yerleri ve kamp yerleri

63

53

68

58

Yerleşim alanları

65

55

70

60

Karışık (yerleşim

alanları, işyerleri,

endüstri vb.)

67

57

72

62

(27)

Avrupa’da karayolu trafiğinden dolayı yaklaşık 89,8 milyon insanın gece ve gündüz

günlük ortalama 55 dB’den fazla gürültüye maruz kalmaktadır. Demiryolundan

dolayı aynı seviyeye maruz kalanlar yaklaşık 11,7 milyon iken hava taşıtları için ise

4,3 milyon olduğu tahmin ediliyor (EC, 2011).

3.2.1.2. Endüstri ve Mekanik Tesisat Gürültüsü

Endüstriyel gürültü, çelik üretim tesislerinden, kömür yakıtlı elektrik santrallerinden,

araç montaj tesislerinden, mobilya atölyelerinden, tren istasyonlarından veya bir

dağıtım merkezindeki kamyonların yüklenip boşaltılmasından kaynaklanan seslerden

herhangi biri olabilir. Bu tür kaynaklar için gürültü değerlendirmeleri, ulaşım

gürültüsünden farklı zorluklarla karşı karşıyadır. Ulaştırma kaynakları için, bütün bir

yıl boyunca tüm trafik hareketlerinden kaynaklanan toplam gürültü seviyesinin,

belirli bir araç sınıfının standart bir hareketi incelenerek hesaplanabilir ancak

endüstriyel faaliyet alanları için yapılamaz. Endüstriyel gürültü, bir sahadan diğerine

değişebilir ve pratikte, gereken gürültü değerini elde etmek için her bir endüstriyel

faaliyet için sahada ölçüm yapılmalıdır (Murphy ve King, 2014).

Sanayide yeni metot uygulanmasında eksiklikler, eğitim noksanlığı, mevzuatların

(gürültü kontrol için) yetersiz kalması, mali nedenler sebebi ile sanayide gürültü

problemi olmaktadır (Aktürk, Akdemir ve Üzkurt, 2003).

Mekanik Tesisat ve sanayi gürültüsü; bu tip gürültülere ısıtma, soğutma,

havalandırma sistemleri kaynaklı gürültüler ve sanayilerde kullanılan kaynak, pres,

jeneratör, asansör, kompresör kaynaklı gürültüleri örnek verebiliriz. (Kurra, 1982).

Endüstride bahsedilen gürültülerin çoğu; fabrikada koridorların gürültüyü dağıtacak

şekilde olmaması (darbe alçak olması), malzemelerin ses izolasyonunu sağlamayacak

şekilde olması, yanlış yerleşim planı (makinaların hatalı yerleşimi) gibi faktörlerden

kaynaklanmaktadır (Freeborn ve Turner, 1988).

(28)

Tablo 3.5. Endüstriyel alanlara ait gürültü seviyesi sınırları (ÇOB, 2010).

Alanlar

L

gündüz

dB(A)

L

akşam

dB(A)

L

gece

dB(A)

Gürültüye hassas kullanımlardan eğitim,

kültür ve sağlık alanları ile yazlık ve kamp

yerlerinin yoğunluklu olduğu alanlar

60

55

50

Ticari yapılar ile gürültüye hassas

kullanımların birlikte bulunduğu alanlardan

konutların yoğun olarak bulunduğu alanlar

65

60

55

Ticari yapılar ile gürültüye hassas

kullanımların birlikte bulunduğu alanlardan

işyerlerinin yoğun olarak bulunduğu alanlar

68

63

58

Endüstriyel alanlar

70

65

60

3.2.1.3. İnşaat Gürültüsü

İnşaattan kaynaklanan gürültü genellikle gürültüye duyarlı alıcılara ya da yerleşim

alanlarına çok yakın yerlerde ortaya çıkabilir ve gürültü özellikleri bir inşaat

projesinin ömrü boyunca değişebilir. İnşaat yıkım başlayabilir, kazı çalışmaları ve

son derece rahatsız edici kazık çalışmaları ile devam edebilir. Gürültü seviyeleri gün

boyunca değişebilir Bununla birlikte, inşaat gürültüsü genellikle geçicidir ve doğası

gereği inşaat gürültüsü yalnızca sınırlı bir süre için mevcut olacaktır. Ancak bir

inşaatta farklı türden birçok gürültü kaynağı vardır. Kullanılan taşıtların/makinelerin

hareketleri, beton kırma, çelik kesme, zemin kazma ve delme, pompalama ve kaynak

işlemleri inşaat alanlarında var olan bazı gürültü kaynaklarıdır (Kurra, 1982). Uslu

yaptığı bir çalışmada şantiye alanlarında 3 metreden yapılan ölçüm sonuçlarında

greyderin 110 dB(A) gibi gürültü çıkarttığını belirtmiştir (Uslu, 1995).

3.2.1.4. Ticaret ve Yerleşim Alanı Gürültüsü

Yerleşim alanı deyince; çocuklar için oyun alanları, okullar, ticaret alanlarında ise;

satıcıların gürültüleri ön plana çıkmaktadır.

(29)

Çevre kirliliği kapsamında yer alan toplumsal gürültü konusunda birkaç kentimiz

üzerine bilimsel araştırmalar yapılmış olmakla birlikte endüstriyel gürültü ile ilgili

çalışmalar oldukça sınırlı kalmıştır.

Gürültü kontrol yönetmenliğinde işitme kaybına uğramamak için belli gürültü

miktarına maruz kalma sürelerine, ülkemizde uyulmadığını göz önüne alırsak,

gürültü sorunun bulunduğu endüstrileri; çimento, çelik, kereste, döküm, emaye, çivi,

tekel, kundura, çay, tekstil fabrikaları, matbaalar, orman işletmeleri olarak

sıralayabiliriz (ÇOB, 2010).

3.3. Diğer Yapı Dışı Gürültüler

Trafik ve endüstri dışındaki diğer gürültü kaynakları, insan kaynaklı gürültüler

(parklar, spor tesisleri, kişisel gürültüler vs.) ve ticari amaçlı gürültülerdir. Çevre

gürültüsünde; bina ve yol çalışmalarında etkin olarak kullanılan yüksek gürültülü

makinelerin rolü büyüktür.

Son birkaç yılda açık hava eğlence mekanları artmıştır. Buna tüm gece boyunca

çalışan yüksek gürültü müzik sesleri eşlik edince, bu durum çevrede yaşayanlar için

büyük problem oluşturmaktadır. Ayrıca düğünler de (mahalle düğünleri dahil) zaman

zaman etrafta rahatsızlık yaratmaktadır. Gece ile birlikte, gündüz yoğun olan seslerin

(trafik gürültüsü, parklar vs.) azalması bu gürültülü müzik seslerinin daha uzak

mesafelerden yayılabilmesine neden olmaktadır (Özdemir vd., 1999).

3.4. Gürültünün İnsan Sağlığına Etkileri

Gürültünün insan sağlığı üzerindeki etkilerini incelemeden önce çevre kirliliğini

tanımlamakta fayda vardır. Çünkü gürültü de bir çevre kirliliğidir. Çevre kirliliği

tanımı 1982 yılı 18132 sayılı Resmi Gazete’de İnsan eliyle hava, toprak, suda

meydana gelen olumsuz gelişmelerle ekolojik dengenin bozulması ve bozulma

sonucu oluşan gürültü, atık ve kokunun çevrede oluşturduğu istenmeyen sonuçlardır

şeklinde açıklanmıştır (Anonim, 1986).

(30)

Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, dünya genelinde orta ve şiddetli işitme kaybına sahip

kişilerin sayısı yaklaşık 278 milyondur, bunun %16’sı gürültüye maruz kalmadan

kaynaklanmaktadır (WHO, 2014). Avrupa’da da aynı şekilde gürültüye bağlı işitme

kaybı, önde gelen meslek hastalıklarından biri olarak tanımlanmıştır (Sulkowski vd.,

2004).

Gürültü insan metabolizmasında farklı etkiler gösterebilmektedir. Yapılan

araştırmalar 80 dB(A) üzerindeki ses dalgaların kulakta meydana getirdiği tahribatın

çok zor giderilebileceğini göstermiştir (Yılmaz ve Özer, 1997).

Gürültünün sağlık üzerine etkileri fiziksel, fizyolojik, psikolojik ve performans

etkileri olmak üzere dört ana başlık altında incelenmektedir.

3.4.1. Fiziksel Etkiler

Gürültünün işitme sistemine etkileri farklı durumlarda karşımıza çıkar. Bunlar geçici

işitme kaybı, kalıcı (kronik) işitme kaybı ve akustik travmadır.

Kulakta çınlama, ağrı, uğultu, 120 desibelden başlamaktadır (ÇGDY Sertifika

Notları, 2006). 140 dB ise "acı eşiği" dir, kulak bundan fazla ses şiddetine

dayanamaz. Kulak çınlaması, harici bir ses kaynağının yokluğunda ses hissi olarak

tanımlanır ve genellikle kısmi işitme kaybı ile ilişkilidir. Kulak çınlaması uyku

bozukluğuna, psikolojik sıkıntıya, iletişim sorunlarına, sinirlilik, gerginlik,

çalışamama ve sosyal yaşama katılımın kısıtlanmasına neden olabilir (WHO, 2011).

Gürültüye aşırı maruz kalmak genellikle kulak çınlamasına neden olur.

Kalıcı işitme kaybı; ilk olarak kalıcı işitme kaybı 4000-6000 Hz arasında

oluşmaktadır (Öztürk, 1994). Kalıcı işitme kayıplarında ne yazık ki, iyileşme

olmamaktadır (Karabiber, 1991).

Geçici işitme kaybının ise kalıcı işitme kaybından farkı adı üzerinde geçici olmasıdır.

Bu işitme kayıplarında kişi zamanla eski durumuna geri dönebilmektedir (Karabiber,

(31)

Gürültüyü kontrol etmenin ve bireyler üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmanın

farklı yolları vardır. Gürültü kirliliğinin insan üzerindeki etkilerini kontrol etmek için

en uygun ve kabul edilebilir çözümlerden biri kişisel koruyucu donanımların

kullanılmasıdır. Gürültünün işitsel sisteme geri dönüşü olmayan etkileri nedeniyle,

koruma cihazları, işitsel sistemi gürültülü ortamlarda korumak için basit ve etkili

çözümler sunar (Arezes ve Miguel, 2013).

3.4.2. Fizyolojik Etkiler

Fizyolojik tepkiyi, vücudun yüksek ve ani seslere karşı otomatik tepki vermesi

şeklinde tarif edebiliriz. Ani ve yüksek gürültü hipertansiyon, kolesterol artışı,

adrenalin artışı, yorgunluk, nabız artışı, kalp krizi, solunumda hızlanma, irkilme gibi

problemlere neden olabilmektedir (Tekalan, 1991; Yücel, 1995; Clark vd., 2012).

3.4.3. Psikolojik Etkileri

Gürültü ruh sağlığı açısından bazı problemler meydana getirebilmektedir. Bu

rahatsızlıklar; huzursuzluk, sabırsızlık, mutsuzluk gibi durumlardır. Gürültünün

psikolojik etkisi, sıklığı, saati, seviyesine göre kişilerde farklılık göstermektedir

(Kural, 1990).

3.4.4. Performans Etkileri

İstenmeyen ses yani gürültünün, performans üzerine de etkileri mevcuttur. İş verimi

düşmesi, okuma hızına olumsuz etkisi, konsantrasyon bozukluğu, dinlenme, çalışma

gibi fiillerde olumsuzluk şeklindedir (Yılmaz ve Özer, 1997).

(32)

4. RİSK ANALİZİ VE FİNE KİNNEY METODU

4.1. İş Güvenliğinde ve Risk Analizinde Kullanılan Bazı Kavramlar

Kazaya sebebiyet veren ya da verme potansiyeli olan durum için olay ifadesi

kullanılırken, tehlikeli bir olayın oluşma ihtimali ve sonuçların bileşimine risk

kavramı kullanılmaktadır.

İş güvenliğinde kullanılan başka bir tanım ise, tehlikedir. Tehlikenin tanımı; maddi

hasar, yaralanma, meslek hastalığına sebebiyet verebilecek potansiyel durumdur.

Tehlike Tanımlanması: Tehlikenin saptanabilirliğinin, etkisinin ve özelliklerinin

tanımlamasıdır.

Tehlikeli Durum: Her an kaza, hasar, meslek hastalığı gibi sıkıntılara yol açabilecek

durumlardır. Tehlikeli davranış ise, çalışanların kasıtlı veya istemeyerek yapmış

oldukları kaza, hasar vs. gibi durumlara neden olabilecek davranışlardır.

Güvenlik:

Herhangi bir kayıp ihtimalinin olmadığı durumdur. Güvenlik halinde

maddi kayıp, hastalık, kaza riski bulunmamaktadır. İş sağlığı ve güvenliği ise;

çalışanların, ziyaretçilerin veya çalışma ortamındaki diğer kişilerin güvende ve

sağlıklı olmalarını sağlayan faktörlerdir.

Risk Yönetimi: Tecrübe ve kaynak uygulamasıdır. Bu uygulama insan ve çevre

güvenliği ile ilgili risklerin değerlendirilmesi, kontrol edilmesi şeklindedir.

Katlanılabilir Risk: İşletmenin yasal yükümlülükleri ve İş Sağlığı ve Güvenliği

kuralları ile birlikte kabul edilebilir seviyeye indirilmiş risktir.

Risk Değerlendirme: İşyerindeki tehlikelerin, yaralanma, hasar, meslek hastalığı gibi

durumlarla sonuçlanma ihtimalleri dikkate alınarak, analizleri yapılıp tedbir ve

önceliklerin belirlenmesidir.

(33)

İşyerlerinde risk değerlendirmelerinin amaçları ve uygulamaları resmi gazetede

Tehlikelerin belirlenmesi, her bir tehlikenin ortaya çıkma olasılığıyla, olası

sonuçların şiddet derecesinin değerlendirilmesi, mevcut kontrollerin etkinliğinin

gözden geçirilmesi, risk tablolarının çıkarılıp bu risklerin kabul edilebilir seviyeye

indirilmesi için alınacak önlemlerin belirlenerek uygulanması ve izlenmesi şeklinde

belirtilmiştir (Resmi Gazete, 2012).

4.2. Risk Analizi ve Kriterleri

Tehlikeli durum ve davranışlar, iş kazaları yaşanmasına sebebiyet verebilmektedirler.

Risk analizi; yapılmakta olan işin, işyeri şartlarının irdelenerek oluşma ihtimallerinin

önceden tahmin edilip ve önceliklerin belirlenip bir tabloda gösterilmesidir (Öztaş,

2007).

Risklerin analizinde mevcut durum tek tek incelenir. Bu incelemeden sonra, mevcut

durumdaki tehditler belirlenir. Bundan sonraki basamak ise, bu durumlar için alınan

önlemlerin incelenmesidir. Son olarak da değerlendirme sonucuna göre tehditler ve

bunlara karşı önlemlere bazı değerler verilir. Mantık ve matematiksel metotlara göre

risk değerlendirme skoru bulunur.

Risk analizi işletme içindeki tehditleri görmek, bu tehlikelerin etkisini ve olma

ihtimalinin hesaplanması ve bu tehlikelerin olma olasılığının azaltılması için gereken

önlemlerin alınması veya kontrol edilmesi açısından önemlidir.

4.3. Risk Analiz Yöntemleri

Risk değerlendirme yöntemlerinin 150’nin üzerinde olduğu söylenmektedir. Tez

çalışmamızda bu metotlardan Fine Kinney kullanılmıştır. Bu bölümde Fine Kinney

metodu ayrıntılı olarak açıklanmıştır. Risk değerlendirme yöntemleri nicel, nitel ve

karma risk değerlendirme yöntemleri olmak üzere 3 başlık altında toplanabilir

(Özkılıç, 2005).

(34)

What if- Olursa ne olur analizi?, HAZOP- Tehlike ve çalışılabilirlik analizleri, HTA-

Hiyerarşik görev analizleri, Neden ve sonuç analizlerini sayabiliriz (Özkılıç, 2005).

Kantitatif risk analiz yöntemlerinde ise sayısal veriler kullanılır. Bu yöntemler,

Kinney risk analizi, FMEA- Olası hata türleri ve etkileri analizi, X ve L tipi matris

yöntem risk analizlerini örnek olarak verebiliriz (Özkılıç, 2005).

4.4. Fine Kinney Risk Analiz Metodu

Fine-Kinney metodu, 1976 yılında G.F. Kinney ve A.D Wiruth tarafından geliştirilen

risk değerlendirme metodojilerinden biridir. Bu metot “Practical Risk Analysis for

Safety Management” ismi altında yayınlanmıştır (Erzurumluoğlu vd., 2015). Fine

Kinney metodunda

𝑅=Ş×𝐹×O formülü kullanılmaktadır. Bu formülde O tehlike

meydana gelme ihtimalini, Ş etki şiddetlerini, F maruziyet sıklıklarını ve R risk

miktarını göstermektedir.

Fine Kinney’de hesaplama için olasılık değeri belirlenirken; meydana gelen kazalar,

çalışanın proses hakkında bilgisi, bulunan durumun şartları, kişisel koruyucu ve

ekipmanların etkinliği, kimyasallarla yapılan çalışma, makinelerin güvenlik

tedbirlerinin olup olmadığı, güvensiz hareketler gibi durumlar değerlendirilir

(Özkılıç, 2005; Çebi, 2016).

Tablo 4.1. Fine Kinney olasılık skor tablosu (Özkılıç, 2005; Çebi, 2016)

DEĞER

KATEGORİ

0,2

Pratikte İmkansız

0,5

Düşük İhtimal

1

Oldukça Zayıf İhtimal

3

Nadir Ama Mümkün

6

Kuvvetle Muhtemel

(35)

Tablo 4.2. Frekans derecesi (Özkılıç, 2005; Çebi, 2016)

Değer

Açıklama

Kategori

0,5

Çok Nadir

Yılda bir veya daha az

1

Oldukça Nadir Yılda bir veya birkaç kez

2

Nadir

Ayda bir veya birkaç kez

3

Ara sıra

Haftada bir veya birkaç kez

6

Sıklıkla

Günde bir veya daha fazla

10

Sürekli

Sürekli veya saatte birden fazla

Tablo 4.2’deki değerlere karar verirken; işin yapısı, vücudun hasara uğrayabilecek

yerleri, zararın şiddeti ve etkilenebilecek kişi sayıları göz önünde bulundurulması

gereken durumlardır.

Tablo 4.3. Fine Kinney şiddet skor tablosu (Özkılıç, 2005; Çebi, 2016)

Değer

Açıklama

Kategori

1

Dikkate Alınmalı Hafif-Zararsız veya Önemsiz

3

Önemli

Minör-Düşük İş Kaybı, Küçük Hasar

7

Ciddi

Majör-Önemli Zarar, Dış Tedavi, İşgünü Kaybı

15

Çok Ciddi

Sakatlık, Uzuv Kaybı, Çevresel Etki

40

Çok Kötü

Ölüm, Tam Maluliyet, Ağır Çevre Etkisi

100

Felaket

Birden Çok Ölüm, Önemli Çevre Felaketi

Tablo 4.4. Fine Kinney risk değerlendirme karar tablosu (Özkılıç, 2005; Çebi, 2016).

Sıra Risk Değeri

Karar

Eylem

1

R < 20

Kabul Edilebilir Risk

Acil Tedbir Gerekmeyebilir

2

20 < R < 70

Kesin Risk

Eylem Planına Alınmalı

3

70 < R < 200

Önemli Risk

Dikkatle İzlenmeli ve Yıllık

Eylem Planına Alınarak

Bildirilmeli

4

200 < R < 400

Yüksek Risk

Kısa Vadeli Eylem Planına

Alınarak Giderilmeli

5

R > 400

Çok Yüksek Risk

Çalışmaya Ara Verilerek

(36)

Bu metotta risk değeri (R) sonuçlarına göre aşağıdaki durumlar meydana

gelmektedir.

R<20 çıktığı hallerde; risklerin tolerans gösterebilecek seviyelerde bulunduğu

anlamı çıkmaktadır. Böyle durumlarda ek tedbirlere gerek kalmaz ve hali hazırdaki

koruyucu önlemlere devam edilebilir. Risk değerlendirme tablosunda çıkan aralık

20<R<70 ise; yasal zorunluluk yoksa önlem alınması gerekmez, fakat hali hazırda

devam eden önlemlerin sürekliliği sağlanmalıdır. Ayrıca riskin meydana çıkma

olasılığına karşın, çalışma ortamı sürekli takip altında olmalıdır.

R değerimizin 70’in üzerinde çıkması halinde kesinlikle düzenleyici ve önleyici

durumların planlaması ve planlanan durumlar için zorunlu kişiler ve terminlerin

belirlenmesi gerekmektedir.

R>70 olması halinde de riskler aralıklarına göre gruplandırılmıştır. Bu aralıkları şu

şekilde ifade edebiliriz. 70<R<200 ise önemli risk; uzun vadede iyileştirme

yapılması, 200<R<400 aralığında, yani yüksek risk olması halinde iyileştirmeler kısa

zamanda yapılmalıdır.

Son olarak ise R>400 çıkması durumu risk düzeyinin çok yüksek olduğunu belirtir.

Derhal üst yönetim haberdar edilmeli, gerekmesi halinde tehlike bertaraf edilinceye

kadar iş durdurulmalı ve derhal önlem alınmalıdır (Birgören, 2017).

(37)

5. MATERYAL VE METOT

Ahşap kapı imalat tesisinde gürültü maruziyetlerinin belirlenmesi adlı çalışmamızda

ölçüm cihazı, kullanılan yöntem, ölçüm yapılacak tesis mevzuata uygun bir şekilde

belirlenmiştir. Ölçümler imalat kısmında, forkliftlerin çalışma güzergahlarında,

havalandırma sistemine yakın noktalarda yapılmıştır. Bu sonuçlara istinaden

raporlandırma sonuçlandırılmıştır. İkinci çalışmamız olarak da tesiste ortam gözetimi

yapılarak, risk değerlendirme tablosu oluşturulmuştur. Risk değerlendirilmesi

yapılırken, kantitatif risk değerlendirme yöntemlerinden Fine Kinney metodu

kullanılmıştır.

5.1. Saha Çalışması Yapılacak İşyerinin Uydu Görüntüsü

Şekil 5.1’de ahşap kapı imalatı yapılan tesise ait uydu görüntüsü verilmiştir. Tesis 3

bölümden oluşmaktadır.

(38)

5.2. Gürültü Ölçümü Yapılacak Bölümlere Ait Kroki

Tesise ait krokilerin üzerinde, gürültü ölçüm sonuçlarına göre renklendirme yöntemi

kullanılmıştır. Renklendirme yöntemi Şekil 5.2, Şekil 5.3 ve Şekil 5.4’te verilmiştir.

Şekil 5.2. 1.Hol MDF Şekillendirme

(39)

Şekil 5.4. 3.Hol Montaj-MDF Şekillendirme

5.3. Gürültü Ölçümünde Kullanılan Yöntem

Ölçümlere başlamadan önce tesis yetkilisiyle birlikte gürültünün yoğun olduğu

bölgeler belirlenmiştir. Ölçümler toplamda 22 noktadan yapılmıştır. Bu ölçümler

yaklaşık 5 dakika boyunca belirlenen noktalardan alınmıştır. Ölçümler özellikle

operatörlerin çalıştığı noktalara yakın kısımlardan yapılmıştır.

Ses Düzeylerinin Ölçülmesi: Sesin şiddetinin ölçümünde yardımcı cihazlara

sonometre (ses düzey ölçer) denir. Bu cihazlar ses şiddetini desibel olarak ölçer.

Sonometrelerde A, B, C, D olarak elektronik şebekeler mevcuttur. Cihazlarının

özelliği sesleri insan kulağının duyduğu gibi ölçmesidir. Bu çalışmada A şebekesi

kullanılmıştır. A şebekesi 55 dB altı ses basınç düzeyleri için tanımlanmasına

rağmen, son yıllarda genelde tüm ölçümler için kullanılmaktadır. Bunun sebebi A

ağırlıklı şebekenin, insan kulağına en yakın karşılığı vermesinden dolayıdır.

Diğer şebekelerden; B şebekesi (55-85), C 85 dB üzeri için geliştirilmiştir. D ise

hava araçlarının tespiti için kullanılmaktadır. Tez çalışmamızda kullanılan cihaz A

ağırlıklandırma şebekesine belli çarpanlarla cihazın göstergesine verebilmektedir.

Böylece mikrofon tarafından algılanan ses basıncı ses düzeyine dönüştürülmüş

olmaktadır (Şahinkaya, 2005).

(40)

5.4. Gürültü Ölçümünde Kullanılan Cihaz Özellikleri

Ölçüm çalışmaları Şekil 5.5’te fotoğrafı verilen portatif gürültü ölçümü cihazı ile

gerçekleştirilmiştir. Cihaza ait özellikler ise Tablo 5.1’de verilmiştir.

Şekil 5.5. Ses seviyesi ölçme cihazı

Tablo 5.1. Gürültü Ölçümünde Kullanılan Cihazın Özellikleri

Model

GM 1356 Ses seviyesi ölçüm cihazı

Zaman Ayarı

Fast, slow

Ağırlıklandırma Filtresi

A/C

Ölçüm Aralığı

30-130 dBA, 35-130 dBC

Çözünürlük

0,1 dB

Boyut

249 x 70 x 35 mm

5.5. İşyerine Ait Genel İş Akım Şeması ve Proses Özeti

MDF → Ebatlama → Freze İşlemleri → Yüzey İşlemleri → Kenar Bantlama→

Detay Açma→ Paketleme → Mamul Depo

(41)

Ebatlanan levha düz bir yüzey değil de modelli halde üretilecek ise CNC yüzey

işleme makinesine gönderilir. Modelli ya da modelsiz (düz) olsun levha kenar

bantlamaya girer oradan da detay açma makinesine gelerek burada kilit menteşe

detayları açılır ve buradan da 2. Holde bulunan zımparalama makinesine iletilir.

Zımparalama makinesinden çıkan levha, astar boya makinesine geçerek freze astar

atılır ve zımparalama işlemine tabi tutulur. Zımpara makinesinden çıkan levha, astar

işlemi için astar-boya makinesine geçer. Astarlanan yüzeyde bulunan tortulanma vb.

pürüzlüklerin giderilmesi için levha tekrar zımparalama işlemine tabi tutulur.

Zımparalanan yarı mamul astar-boya makinesine bu kez son kat lake işlemi için

girer. Lake işlemi gerçekleştirilen levha, 3.Hol’e gönderilerek burada detay, model

vb. kontrolleri gerçekleştirilir. Kontrol işleminden geçen mamul paketleme ünitesine

alınarak paketleme işlemi gerçekleştirilir ve mamul depoya gönderilir.

Şekil

Tablo  3.2’de  geçen  ifadelerin  tanımı,  Çevresel  Gürültünün  Değerlendirilmesi  ve  Yönetimi Yönetmeliği’ ne göre aşağıda yapılmıştır
Tablo 3.3. Metro ve benzeri taşıtlara ait gürültü seviyesi sınırları (ÇOB, 2010).
Tablo 4.4. Fine Kinney risk değerlendirme karar tablosu (Özkılıç, 2005; Çebi, 2016).
Şekil 5.1’de ahşap kapı imalatı yapılan tesise ait uydu görüntüsü verilmiştir. Tesis 3  bölümden oluşmaktadır
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

Şarj cihazı çalıştırıldığında (DS-2 açık ve akü voltajı &lt;26V, ve DS-2 kapalı) veya akü voltajı en az 1 dakika boyunca 26,7V'nin altına düştüğünde (ağır

[r]

MW100 oyuncularının toplam kurulu gücü içinde son yıllarda büyük yatırım yapılan ve hızla büyüyen yenilenebilir enerji kaynağı rüzgâr ise 7.507 MWe’lik payı ile

a) Taşınabilir yangın söndürücünün kapıya olabildiğince yakın olmasını ve siste odasına girme yetkisine sahip personelin bu söndürücüyü kullanabilme konusunda yeterli

MW100 oyuncularının toplam kurulu gücü içinde son yıllarda büyük yatırım yapılan ve hızla büyüyen yenilenebilir enerji kaynağı rüzgâr ise 7.493 MWe’lik payı ile

E nvironmental Engineering Science der- gisinde yayımlanan bir çalışmaya göre güzel kokulu, uçucu yağlarla yapılan ve aromaterapi de denilen masaj terapilerin- de

Ağaçlar dal, gövde ve kök gibi kısımlardan oluşur ve bu kısımların özellikleri birbirinden farklıdır.. AHŞABIN

 (**) Eko planda anlaşmalı olmayan sağlık kuruluşlarında, sadece aşağıda belirtilen acil durumlarda yapılan tedavilere ait giderler, tedavinin poliçe