....
•
ERMENi MESELESİ*
(1878·1923)
Enver Ziya KARAL çev. Arş.GÖr.ErdalAYDOGAN** Enneni Meselesi diye isimlendirilen problemaslında OsmanlıDevleti'nekarşı
Ermeni isyanlanyla beraber ortaya çıkmışbir problemdir. 19.yy. ikinci yansında
vuku bulan bu olaylar farklı safhalardan geçip Osmanlı imparatorluğu'nun yıkılışıylason bulup böylece tarihemalolmuştur.
Herşeydcn,Enneni isyanlarıTürk ve Enneni toplamları arasındaki ilişkiden doğmuşgibidir. Ye buonlarıniç meselesi görünümündedir. Fakat gerçek hiçte öyle değildir.Bu isyanlarBatılı diplomatların "ŞARK MESELESİ"diye isimledirdikleri meseleden ayrı düşünülmemelidir. Osmanlı İmparatorluğu toprakları üzerinde
yaşayan farklıtoplumlar üzcrindeyabancıgüçlerin kunnakistediği"manda" idaresini degözardıetmemek gerekir. Bu özellikleri yüzünden Ermeni meselesi büyük güçler gibi Türk ve Ermeni toplumlarınıda ilgilendiren bir problemdi. Ye uluslararası olduğukadarkanşıkbir karakter arz eder. Her büyük devlet emperyalistçıkarlaniçin Ermeni meselesi üzerinc çaraler uygulamak istedi. Problem her zaman suni karakterini korudu. Bu yüzden de Türk ve Ermeni h:ılkıgereksiz yeresıkıntılarçekti
Ermeni meselesi Ermeni tcşkilatlarıve bunlara yakın Batılı bazı yayınlarla
Enneni toplum üzerinde Osmanlı İmparatorluğu tarafından yapılanbir baskıhatta soykırımı varmışgibitanıttılar. İyi hesaplanmış birpropagandanınneticesindc bu bilgileriöğrenendünya kamuoyu bunlararağmen aşağıda altını çizdiğimizkonular gereksizdeğildir:
1-Osmanlı Devleti'nde Ermenilcrin durumu. 2-Yabancıdevletlerinkışkırtınave faaliyetleri
3- Enncni gizli ihtilal komitelcrininoluşturulmasıve faaliyetleri 4-1. DünyaSavaşıboyunca Ermeni problemi
•
*
**Enver Ziya Karal'ınLa Question Arrnenienneadlı Fransızca kitapçığınıntercümesidir Atatürk üniversitesi Atatürk Ilkeleri ve InkılapTarihi Enstitüsü Ara~tırrnaGörevlisi
5- Paris Barış Konferansı sırasında bağımsızveya özerk Ermeni üzerine
tartışmalar.
ı. OSMANLı İMPARATORLUGU'NDA ERMENİLERİN
DURUMU
Bilindiğigibi Osmanlı İmparatorluğuköken olarak Türk, temel haklar yani devlet felsefesi olarak İslam ve toprakları üzerinde yaşayan başka toplumlar sebebiyle karışık bir devlet idi. Gayr-i müslim topluluklar kendi içlerinde kendi idarelerini kurmuştuve din, mezhep kültür ve medeni haklardan yararlanıyorlardl.
Gayr-i müslim topluluklararasındaErmenilerinıstisnainiteliklerde bir yerivardı.
Ermeniler İmparatorlukta farklı farklı yerlerde yaşıyordu. bulunmalarına
rağmenhiçbir yerdeçoğunluk değildi.L.DünyaSavaşı önçesi gerçekleştirilen İngiliz
istatistiklerinc göre Ermeni nüfusu Doğu Anadolu'da nüfusun 165'ini
oluşturuyordu. DiğcrGayrimüslim topluluklarıntersine, Ermeniler farklı üç kilise
etrafında toplanmıştılar.BüyükçoğunlukGregorienne Kilisesi'ne bağlı, bir kısım
Katolique Ermeni Kilisesi'ne, bir kısmı da gelişmesihenüz devam eden 19.yy.
başındakurulan Protestan Ermeni Kilisesi'ne tabii idiler. Coğrafi dağılım ve kilise
birlikteliğindenyoksun olanlar yüzünden Ermeni Türk kültiirüne çok iyi uyum
sağlamışlardı.Ermenilcrin büyük bir kısmı yalnızTürk dilini konuşuyorlardı.Ve Türk gelenek ve yaşayışını benimsemişli.Bu yüzden Avrupa kamuoyunda yalnız
Türkçekonuşanbu ErmenilerHıristiyanTürkler olarak telakki ediliyordu.
Ermeniler, Osmanlı İmparatorluğu'nunen rahat toplumunu oluşturuyorlardı.
DoğuAnadolu'dayaşayanbunlartarım,bölgesel endüstri ve küçük licaretleiştigal ediyorlardı.Büyükşehirlerdemüteahhitlik, bankerlik., kuyumculukla uğraşıyorlardı.
Ve dış ticarette de onlar uğraşıyordu. Genelolarak dış tiçaret Osmanlı İmparatorluğu'nun Erınenilerce yürütüıürdü.A.B.D'de son yıllarda yazılan bir doctorat tezinde bu konudaşöyledeniliyon:>
"Ermeniler, Türkler tarafındanmuti (uysal) toplum olarak tanınıyordu.1877 Osmanlı-Rus Savaşıöncesi İmparatorluk doğuvilayetlerinin ekonomikşartları diğr
•
.. bölgelere göre daha iyiydi. Ermeni tüccarlar, bankerlikte, olduğu gibi Osmanlı
imparatorluğuen zenginsınıflarını oluşturuyorlardı.
ı Akıllı,çok çalışkanve Türk kültürünü benimsemişinsanlar olan Ermeniler
diğer Osmanlı topluluklarıgibi bağımsızlıkları peşinde koşmadılar. Bu yüzden
İmparatorlukidaresine bazen de en yüksek rütbelere malik olmuşlardı. Kabul
edilmişlerdi. ILSultan Mahmut zamanında devletin tam güvenini kazanmış
memurlara verilen sancaktaşımagörevini onlara davermişti.Sultan Abdülmecid'in
hükümranlığı altındabulunan bir çok Ermeniye imparatorluk sarayınıngörevleri
verilmişti. Suluınınher harta ziyaret ettiğiünlü "GümüşGerdan" ailesine yaptığı
ziyaret Sultanın itimadınıgösteren önemli biraçıklamadır.Bu ailenin fertleri her zaman sarayda çok iyi kabul görürlerdi. Zaten sarayasık sıkgelen Ermeniler geceyi de orada geçirirlerdi. İmparatorluğunünlü kişileri de aynı şekildehareket ederdi.
Aşağı yukarıbütün Ermeniler Sadrıazamın itimadını kazanmışlardı.1896 Islahat
Fermanı'nın beyanından:-.0nra Ermender valilik, elçilik, baş müfettişlik ve de
bakanlık görevlerine bile malik oldular. Yalnız bu değil ülke idarecilerinin de bunlara karşıbir sempatisi vardı. Halk ve Müslüman cemaatlerin liderleri de aynı
içten duygulara sahiptiler. Adana bölgesinin Kazanoğluailesi mal-mülklerinin idaresinihesaplarınıtutan Ermeni tüccarlara itimat ederdi. Öyle ki sonuçları kontrol euneden kabul ederlerdi.
LDünya Savaşı'ndansonra General Harbord'un ekibi Doğu Anadolu'da ve Rusya'da Ermenilerin durumunu öğrenmekiçin görevlemdirilmişti. Amerikan Senatasu'na sunulan raporunda Türk ve Ermenilerin her zaman birlikte ve barış
içinde yaşadığını açıklamıştı. Şunu ekıCmi~ti: "Erzurum'da Türkler Hac için Mekke'ye gittiklerinde mal-mülklerini, ticarethanelerini itimat ettikleri Ermeni
komşularınabırakırlardı.Ve Ermeniler deişseyahatlerineçıktıklarında aynı şekilde
davranırlardı.
Yukarıda açıklandığı gibi- "Ennenilerasırlarboyunca baskıyamaruzkaldı. ..
Yardımvedesıek olmaksızınkaderlerinetuş edilmiştir. iddialarınıntarihi gerçeklerle hiçbir alakası yoktur. Zaten hiçbir belgeye dayanmayan bu atıflar kölil niyetli 1
propagandalardan kaynaklanan yalanlar gibi düşünülebilir.Bu halde Türk-Ermeni ilişkilerinin bozulmasının sebeplerini Fransız thtilali'nin milliyetçi etkilerine bağlamakiki sebepten mümkün görülmez: Birincisi, ERmeni milletinin menşeini aydınlatmayaErmeni tarihi, İkincisiniçin milliyetçi hareketlerine geçmeden önce, Fransızihtilali'nden 1878'e kadar beklediler.
Ermeni tarihinin başlangıcıkonusundaki şüpheleriErmeni tarihçilerde dile getirerek: "Ennenihalkının menşeive tarihininbaşlangıcıgünümüze kadarkaranlık kaldı.Bilinen eski bir teoriye göre Ermeniler m.Ö. 8. ve 7.yy.larda Vancivarında UrartularlakarışanFriglerin bu kolu çoksonralarıErmeni halkını oluşturuyor.Son yıllarda yapılan araştırmalarsayesinde gittikçe önem kazananbaşkabirıeoriyegöre ise; Farklıdilleri konuşmalarına rağmenbu iki toplulukaynıTuran menşeiliidi.Şu halde Türklerleakrabalık bağları vardı.Ermeniler mevcut kültürlerini ciddi olarak: ek almaya karar venneleri ancak: 19.yy başında oldu. Ve yabancı ülkelerden gelen protestan misyonerlerinin ve milliyetçi bir ihtilalin oluşmasını sağlayan faaliyetlerin büyük rollerini bilmeyen yoktur.
184Tde politik sebeplerden dolayı tngiltere, Osmanlı İmparatorluğu'ndan bağımsızbir kilise kurma izni elde etti. Böylece bu sözlü ve yazılıolarak Enneni milleti konusundaki tavsiyeleri Ermenilerin milliyetçi duygularının gelişmesine yardım etmiş oldu. Ve böylece Ermeni ihtilallerinin planlarını dolaylı olarak kolaylaştırdı.Misyonerler tarafındanABD'ye gönderilen bu detaylı raporlar orada kitap,broşiirve süreliyayınlarda yayınlanmasıTürk-Ermeni gerginliğini artırmışu. Şuhade Amerikan kamuoyunda Enneni meselesini yalnızbu yüzüyletanıyabildi.
Enneni ihtilalleri faaliyetlerini hazırlayan faktörler arasında ABD giden Ermeni göçmenlerininkışkırtmalarınadaişaretetmek gerekir. ABD'ye Anadolu'dan giden Ermeni göçmenlerinin sayısı 1914'te yapılan bir incelemeye göre 80.000
• bin İngiliz lirası para gönderiyordu. Bu Ermeniler ABD 5 yıl iskandan sonra Amerikanvatandaşıoluyordu. Türkiye'ye dönen bazılan Osmanlı İmparatorluğu'nda • yaşayan yakınlarına da Amerikan vatandaşlık haklarının verilmesini istiyordu.
Oysaki bu hiçbir şekildemümkün değildi. Zira Osmanlı İmparatorluğuve ABD
arasındahiçbir anlaşmamevcut değildi. Dışarıdaki Osmanlı vatandaşıve Ermeni
teröristıerin organizasyonlarınaüye Ermeni işlerini namusluca yapacaklarına
bozguncu faaliyetleriniiiçıkçasöylüyorlar.
Ermeni meselesi için zemin hazırlamaya yönelik Avrupalı Devletlerin
kışkırtmalarınıda hcsaba katmak gerekir. (RusÇarı Petro LLa'Pıcrre le Grand'ın DoğuAnadolu'nun Rusegemenliği altınaalmap/anındabu mesele dı.Napolyon
Bonaparte'ın Mısırve Suriye seferleri sırasında Osmanlı Ermenile in durumuyla çok ilgileniyordu. Çünkü Kafkasya'dan geçerek Hind ülkesine hir sefer yapmak istiyordu. Bu sebeple bölgede mevcut Ermeniterınbüyük kısmından teşekkül etmiş
bir orduyu Tifliste kurmayı düşünmüştü. Bu projesini hiçbir zaman
gerçekleştirememesinerdğmenParis'tcDoğuDilleri Okulu bünyesinde Ermenice ile ilgili bir bölümün kurulması mazidardır.Tür-Rus savaşının başlamısı büyük göçlerin bu konudaki sistematik sömürü ve faaliyetleri bir Ermeni Meselesini
doğurduğunusöyleyebiliriz.
•
ERMENİ MESELESİNİN DOGUŞU
lH77-1878 Osmanlı-Rus SavaşıTürk-Ermeni ilişkilerindedönüm noktasıdır. Savaşınnedenleri arasında başlıca Osmanlı İmparatorluğuParlamenter bir sistemin kurulmasına karşı Avrupalıdevletlerin mukavemeti idi. ÖzeIlikle de Rusya-Benzer bir rejimin oluşması,büyük güçleri İmparatorluktaGayrimüslim toplulukların geleneksel ve itibari haklarınıkorumadan yoksun bırakabilirdi. Dinı sebeplerden
kaynaklandığısöylenen himaye gerçekte emperyalist bir karakter taşıyordu. Bu
savaşta Rusya'nınzaferi Ermeni meselesinin oluşumunu kamçılayan üç önemli faktörüdoğurdu. Osmanlı Imparatorluğu işgal ettiğitopraklardayaşayanErmenilerle Rus ordusunda görevli Ermeni menşeli subayların ilişkisien önemlisiydi. Bu
subaylar Rus ordusu destekli bir Ermeni isyanınınvar oldu~u izlenimini vermeye 6
çalışıyorlardı. İkincisi Balkan topluluklarının ba~ımsızlıklannıelde etmesiydi. Ve üçüncilsü Rusya'nın Ayestefanos (Sanstefano) Antlaşmasının16.maddesine göre • Ermenilerin hamisi olmasıydı.AyestefanosAntlaşmasınınyeniden gözden geçiren Berlin Antlaşması'ndada bu maddenin (16) yerine geçen 61 maddede ise şöyle
deniliyordu: "Osmanlı İmparatorluğu DoğuvilayetlerindeyaşayanErmenilerindinı
ihtiyaçlarınabinaen reformlar ve ÇerkezIcrden-Kürdlerden gelebilecek tehlikelere karşıgüvenlikleri sağlamakiçin zaman kaybetmeden girişimlerde bulunmasından sorumludur. Osmanlı Hükümeti uygulama konusunda büyük güçlerini düzenli olarak bilgilendirmekten de srumludur." Böylece Ermeni meselesi OsmanlıDevleti tarafından uygulanacak ve büyük devlct1crce de kontrolüyapılacakbir mesele gibi ortayaçıkmıştı.
Ermeniler bu sonuçlardan hiçte memnun değillerdi.ÖncedenİstanbulPatrik Başkanlığı altındabir delegeyi Berlin Kongresi'ne gönderen Ermeniler ilgililere "Lübnan ve Bulgaristan'daki idareye benzer şekilde, Doğu Anadolu toprakları üzerinde Özerk Ermenistan idaresi kurmak için önerilerdebulunmuşlardı.Projeleri kabul görmedi veİhtilali başlatmaksızın çarpışmadanhiçbirşeyelde edilemeyeceği" dersini alarak Türkiye'ye geri döndüler.
ERMENİ İHTİLALİ İÇİN GİZLİ KOMİTELERİN OLUşMASı
İhtilali başlatmak için örgütlenmek gerekirdi. Bu örgütlenme Ermeniler
tarafından oluşturulanihtilalin gizli komiteleri tarafından gerçekleştirildi.188S'te Van'da Armenakian Komitesi 1887'dc İsviçre'de Hınçak Komitesi ve 1890'da Tiflis'teTaşliak Komİtelerikuruldu. Son iki komite Rusya'daki Ermenilertarafından
meydana getirildi. Fakat her üçünündeşuortaknoktaları vardı.
Üçününde iddia ve amaçları Doğu Anadolu'da yaşayan Ermenilerin ba~ımsızlığına kavuşmasından ibaretti. Teşkilat merkezleri farklı şehirlerde bulunup, hareket alanları aynı idi. Anadolu ve İstanbuL. Ortak hareket noktaları (sistemleri) Ermeniler arasında miııiyctçiliğiyaymak, onları silahlandırmak, Al
•
•
Osmanlı İmparalorluğu'nda çeıe savaşlarını ıcşvir
ederek krizler
yaraımak,Büyük
güçleri müdahale için
kışklrtmakböylece amaçlanna
ulaşmak. HınçakKomit.esinin
ilk büyük Kongresinde;
"Hınçak İhtilal Komiıesi'ninYüce Kanunu" diye
isimlendirilen
programları mazidardır.Bu
programa göre,
Dünyanın farklıbölgelerinden gelen delegeler Anadolu'yu isyan bölgelerine ve bu
isyanlarınkışkırtılması detaylı
bir
şekilde planlanmışıı.Bu
komiıclerin oluşmasının ardındaiki önemli nokta
vardı.Birinci mevzu, bu
kuruluşların
Berlin
Amlaşması'nın ardından ıeşekkülü,ikinci mevzu isc Ermenilerin
yabancı
devlellerce
desıeklenmesiidi.
Berlin
Anılaşması'yla.Balkanlarda
Osmanlı ıopluluklarının bağımsızlığınakavuşması şüphcsiz
Ermeniler için
cesareıverici bir
dayanaklı. Yabancı kışkırunalariçin
aşağıda yazılanlarönemlidir. Özellikle Anadolu'da Ermenilerin durumu Berlin
Antlaşması'ndan
sonra
giıgide köıüoldu. Bu durumun en büyük
sorumluluğu İngiiıere'ye aiııir.lngilLerc Ermenilerin hamisi
olduğunu, reforml<ırın yapılmasınıve
Özerk bir
Ermenisıaneyalcli fikri için Ermenileri
kışkınmıştJ. Şuhalde
Hristiyanlığı
destekleme bir
kısmıidi.
Fakaı asılönemlisi
Rusya'nın gelişmesinidurdurabilmek için özerk bir Ermenistan fikri idi.
Berlin Kongresi'ndcn sonra Rusya ErmC''1i
çıkarlarınıkoruma
işi İngili7hrebırakarak
ikinci planda
kalmayıkabul
etmişgözüküyordu.
FakaıRusya
Osmanlıİmparalorluğu'nun
sürekli bir kriz içinde
olmasınıtercih
eltiğiiçin, Ermenilerin bir
isyanı karşısında kayıtsız kalamıyordu.
Bu
mevzu<lıl189ü'dan I.Meşruliyelin ilanınakadar Ermeni ihtilal komitclerinin
kışkırııığıihtilal bölgelerinin hcpsinin önce
reformların gcrçekleştirilmesi
ve akabinde özerklik eldc clmek için büyük güçlerin
yardımını
çekme
amacı vardı.Sonunda,
Komiıelerdiplomatik
görüşmeler sırasındave propaganda
alanındasadece bu
yardımıalabildilcr.
Ermeni
Komiıeleriveya büyük devletler
laraından Osmanlı İmparalorluğu'nasunulan reform projelerinin
uygulanabilirliğimümkün
dcğildi.Rcformalan
uygulanmada mecburiyet
sahası DoğuVilayetlerinde nüfusun büyük
çoğunluğununimtiyazlara sahip Ermenilerin zorla eldeelliğiyeni idari statüleri çok uzun sürmedi. Üstelik Müslümanlarınhalifesi olan ıLAbdülhamit,Anadolu'da Müslüman-Türk birliğini tehlikeye düşürücü kararları alması mümkün değildi. Bu gerçekleri görmemezlikten gelen yabancı ülkeler Ermeni Komiteleri isyan çıkartmasında
cesaretlendirmişti.Hiç şüphesizbunlarOsmanlı İmparatorluğutemel prensiplerini yıkmakta başkaamaçlan yoktur. Buşartlar altındaErmeni olsun veyaolmasınhiçte önemli değildi.Çünkü İhtilalkomitelerinekarşı Osmanlı İmparatorluğuiçin güç kuııandığımanlamak zordeğildi.Buna göre IL.Abdülhamit devrindeOsmanlıDevleti 1895-1897 Zeytun isyanlarında; Van isyanında, Sasun olaylarında; Osmanlı Bankasına yapılan saldındave 1909 Adana'da vuku bulan isyanlarda güçkullandı.
Babıali'ye yürüyüşde, Adana olaylarındaErmeniler arasında olduğu gibi, Müslümanlararasındada ölenler oldu. Fakalyabancıpropagandalarla bu olaylar çarpıııldı ve Ermenilerin, Türkler taraından katledildiğinedünya kamuoyunu inandırdılar.Böylece, Ermenilerin katli efsanesi her yönüyle uyduruk ve suni esaslaradayanmışt\.
I.DÜNYA SAVAŞı SıRASıNDA ERMENİ MESELESt
Türkiye'nin L.Dünya Savaşına iştiraketmesiyle Ermeni meselesinin karakteri değişti. LDünya SavaşıErmenilerin Türk egemenliğindenkurtulmak için iyi bir fırsatolabilirdi. Bu yüzden İtiıarkuvvetleriyle işbirliği yaparak, ülkenin içinden Türklere karşı bir eephe açmış oldular. İliıar ülkeleri için Ermeni meselesi Ermenileri silahlandırarakTürklerikuşatmakvesavaşı çabucak bitirmek için iyi bir fırsatidi. Türkler için ise, Ermeni meselesi, düşmanlamuhtemel işbirliğineengel olmak, askeri sahalardan uzaklaştırmak böylece Osmanlı Devleti'nin varlığını korumaktanbaşka birşey değildi.
Şuda gerçekki bazı yerlerde Ermenilerin silahlı mukavemeti yüzünden iki taraftan da kan akıtıldı. Bunun yanında hastalıklar ve yer değiştirme sırasında soğuktanölenlerde oldu. Hatta Türkhalkınıntasvipetmediği saldırılardahayatlannı
•
•
• kaybeden Ermenilerde yokdeğildi.Fakataşağıdadagöreceğimizgibi üzcü olaylara
soykırımı(genocide) demek mümkündeğildir.
1. DünyaSavaşı'nın başlamasıylaErmeniİhtiıaıKomitelerininsavaşgayeleri de ortayaçıkmışoldu.TaşnaksütyunKomitesiOsmanlıErmenilerini kurtarmak için Çar ordusunda yerlerinialmalarıiçinRusyalıErmenilere deçağrıdabulundu. Aynı
anda hınçak Komitesinin Paris merkezi "Yaşasın Ermenistan" diye biten beyannamesinde Ermenilel'in özgürlüklerine kavuşmasıiçin zaman gelip çatlığını
duyuruyordu. Diğer taraftan Türkiye'de bulunan İhtilal Komiteleri'nin liderleri iktidardaki İttihatve Terakki yöneticilerinin işbirliği çağrısını reddettiler. Sava~
sırasında Osmanlı vatandaşıüzerlerinedüşengörevleri yapmakla yetindiler. Gerçekte onlarbağımsızlıklarıiçinçarpışma kararlarınıçoktanalmışlardı.Bu yüzdenOsmanlı
İmparatorluğu savaşa katılmasıyla soykırım (genocide) diyen Ermeni YC İtiliif
ülkelerini ülkeden atmazamanıçoktan gelipçatmıştı.
Bu kapı dışarı ne zaman, neden ve nasıl vuku bulmuştu. Ermeniler ve hamlleri tarafındanbu sorunlara verilen cevaplar gerçekle doğruolmayan sürekli
progandayı amaçlıyorlardı.Komitemilitanlarıve Ermeni tarihçiler her zaman kesin tarihler vermekten kaçındılar.Hatta Cenevre Üniversitesi Profesörlerinden Mösyü Pandermadjian 1964'te sürgünleri açıklarken 1915 yılının ilk avlarından müphen olarak bahsetti. Fakat hangi ayın hangi günü? Aydınlatmakiçin hiçbir not yok. Oysaki tarih herşeydeönce bir kronolojidir. Olaylararasında ilişkilerkurmadan
mevzuları aydınlatmakmümkün değildir. Şunada işaretelmck gerekir ki Ermeni insiyatifinden kaynaklanan bunu gizlerneyi beklemek sürgünleri başlatmakbir tarih
yanılgısıdır.
Osmanlı İmparatorluğu'nun ı. Dünya Savaşı'na girdiği zaman Ermeni Komiteleri Rusların yanındayerleri alma kararlarınıçoktan almışlardı.Oysaki o
yıllarda, Osmanlı Hükümeti'nin Ermenileri sürgün etme fikrini taşımıyordu.Zaten
Osmanlıordusu 1914 sonbahannda Rus ordusuna saldırdı ve hatta Sarıkamış
sürgün 1915 Nisan ayının 2.haftası başlamıştı. Buradan aşağıdaki3 sebebi de • zikretrnek gerekir:
1- Adıgeçen sürgünden 2 ay önceİtiıarülkelerinin donanmalan i9 Şubat'ta ' Çanakkale Boğazı'nda operasyonlarınabaşlamıştı.BöyleceOsmanlı İmparatorluğu
düşman tarafındanher tarafta çemberealınmıştı.
2-İtilafülkeleri özellikle Rusya,Osmanlıbirliklerinisırtındanhançerietmek için Ermcnilerisilahlandırmıştı.
3- Özellikle İtilafkuvetlerinin Çanakkale Boğazı'na taarruzlarındansonra Komitelerden yardım gören Ermeni teba Rusların tarafındagönüllü olarak yer almayabaşladı.Onlar çeteler halinde terörist hareketlere koyuldular.
Alınan bilgi ve mevcut silah sayılarınagöre, hükümet büyük bir Ermeni
isyanından endişeediyordu. Gerçekten de Nisan ayındaVan'da büyük bir isyan
başladı. Van'ınermeniteşkilatı, Doğubeyazıt'taErmeni gönüllülerinceoluşturulmuş
birlikleri kumanda eden Yundenitch'in yardımıylaNisan'da van şehrini kontrol
etmeyibaşardı.
Bu olay üzerine orduyu hatta devleti korumak için hükümet Ermenilere sürgün
kararı aldı.Bu arada birçok bölgede Enneniler isyan hareketlerinekalkıştı.
Ermeni yazarlar ve hamıleri bu olayların Ermeni halkınınkökünü kazıma olduğunu düşünüyordu. Bu itham yersiz ve temesizdir. Gerçektende sürgün
yollarındaErmeniler kayıplarverdiler. fakat bunun sebebi vardı, bazı yörelerde Ermenilerin silahlı dinenişi, hastalıklar, eşkiya hareketleri, iletişim araçlarının yetersizliğive ülkenin birkısmının yabancı işgaller altında bulunması.
Zaten, sürgünler bütün ülkede uygulanmamıştı. İstanbul'da,77.735 kişilik Ermeni nüfusunun sadece isyanlarlailişkisigörülen 2.345'igönderilmişti. İzmir'de 20.000 Ermeni'nin hiçbiri sürülmedi. İçAnadolu vc Anadolu'nun güneyinde oturan Enneniler yerlerinde kaldılar. Şu halde sürgün sırasında 1.000.000 Ermeni'nin
öldüğü ithamlarısadece iyi bir hayal ürünüdür. Her halükarda Suriye'ye, Irak'a ve Kafkasya'ya giden Ennenilerinoranı ile Türkiye'de bulunan Ennenileri hesaplarsak Ennenilerden daha çok Türkkayıplarının olduğunugörürüz.
•
•
Enneni halkınınsözde kıyımıkonusundaithamların dayanağınagelince her zaman büyük zorluklar vardır. Bu olaylan açıklamakiçin esas alınan başlıca
dayanaklan: The Treatmenl of Ermenians on the onoman Empire (1915-1916) başlıklıbir kitap ve 1918'de Halep'te İngilizlerceelde edilen TalatPaşa'ya aıfen sözde bir belgedir.
Kitabı ciddiye almamak gerekir, özeııikleBlue Book adıyla tanınan, zira İngiliz servisierin propagandasıolarak çok taraflıdır.Zaten 1916'dayayınlanması çok manidardır. Bu tarihte İtilaf kuvvetlerinin Çanakkale Boğazı'nı geçerek İstanbul'dakarayaçıkma girişimleri başarısızlıkla sonuçlandı.Kutu'] Amera'da Türk birlikleri birİngilizordusunu esiretmişti. İngilıere,Rusya, Fransaarasında yapılan gizli bir antlaşmayla Osmanlı İmparatorluğu aralarında paylaşılmıştı
(26 Nisan).
Özerk veya bağımsızErmenistan bu devletlerce Berlin Antlaşması'ndanberi milliyetçilik, din ve medeniyet adına desteklenmesine rağmen buralar Rusya ve Fransaarasında eşitçe paylaşılmasıgaripbirşeydi.
O sırada meşhur "Blue Book" yayınlandı.Elbette diğer amaçları arasında kamuoyunuyanıltınakve büyük devletlerin her zaman Enneni meselesindeyakından ilgilendikleri etkisi verebilmekvardı.
"TalatPaşa'nınEnnenilerin kökünü kazımaniyetindeOlduğunuispatlayacak sözde belgeşimdiyekadar ortayaçıkmadı.Fakat aksine TalatPaşa'nındostu Ceval Paşa haııralanndaErmenilerin bizden kendisine gelip insanca muamele gördüklerini söylediklerinianlatıyor.
PARİs BARIŞ KONFERANSıNDA ERMENİ MESELESİ LDünya Savaşı'nınsona ennesiyle, sağlam iddialara dayanmayan sürgünlar konusundaki niyetleri daha açık ve net olarak ortaya çıktı. BağımsızErmenistan için harekeıe geçen Enneni ıiderler İtilaf ülkelerine yaptıkları hizmeıleri dile getinneyebaşlamışlardı."1919'da, ParisKonferansı'ııdaErmeni heyeti liderlerinden birisi savaşa Rusların yanında gönüııü bir ordu oıluşturarak nasıl katıldıklarını
coşkulubir halde dile getirdi."OsmanlıParlamento üyesi de olan bu zatsavaştanbir buçuk ay önce Ennenilerinbaşlatuğıhareketleri bütünayrıntılarıyla anlattı.Böylece bizzat Ermenileri I.Dünya Savaşı sırasındaki sürgünün sorumluluğunuonlara ispatlayabilirlerdi.
Büyük birEnnenistan'ın kuruluşunda Barış Konferansı'nınpolitik etkilerini
bağımsız, namuslu ve özgür araştınnacılarınelde ettiği sonuçlara işaret etmek
ıüzumludur.
I.Dünya Savaşı'nın son yıllarında bir Amerikan Komisyonu Ermeni meselesini araştırmıştı.Bu komisyon şusonucavarmıştı:
"Şöyle veya böyle özerk Ermenistan gerçekleşirse,mutlu bir Ermeni
azınlığınMüslüman Türkiye'nin büyük birçoğunluğunu idare etme ayrıcalığına
sahip olacak. Ermeni meselesi bu şekilde sonuçlanırsa hjr taraftan anti demokratik
diğertaraftan dengeyi kunnak içinelverişsizolurdu.
Fakat, bu tür açıklaınalar galip devletleri Osmanlı İmparatorluğu'nu
paylaşmakiçin gizli planlarınıuygulamaya koymaya engelolmaya yetmeyecektir.
Ayrıca Vilson Prensipleri'ne rağmen Manda formülü de uydurulmuştu. Bu prensiplere rağmenÖzerk Ermcnistan fikri ilan edilebilmişve ABD'ye savunucu
olması önerilmiştir. BaşkanVilson'unkişiselkanaati bu öneriyi kabulden yanaydı.
Fakat kamuoyunuhazırlamakiçin sözde Ermenikıyımındanfaydalanmak gerekirdi. Bu sıradaTürkiye kesin bir şekilde, "Doğu Anadolu'da olaylan araştırmakiçin
Avrupalı vcya Amerikalı bir komisyonunun soruşturma komisyonu olarak gönderilmesini istedi. İngiltereveFransa'nın 24 Mayıs 1915 itirazlarıyla buralarda resmi birsoruşturmayıreddettiler. Zira uydurma bir Ermeni mesclesindeki rolleri gün gibi ortaya çıkardı. Herşeye rağmen kamuoyunun baskısıyla oluşan bir Amerikansoruştunnakomisyonunun gönderilmesiniengeıııeyemedi1er.
1919 sonbaharındaGeneral James G.Haroord'un başkanlığında soruşturma
komisyonuolaylarınvuku bulduğubölgeleri ziyaret etti, Paris'teen hareketi öncesi mevzulardaki incelemelerine başlayanGeneral Harbord'un açıklamalarının altını
•
•
•
"Ermeni Meselesini uzmanlarınhiçbiri Orta Doğu'yu ziyaret etmemiştir.
Paris'te, Ermeni Milli Konsey BaşkanıM.Bogos Nobar ile birgörüşmemoldu. Ona en son ne zaman ve niçin Ermenistan'dabulunduğunusordum.Cevabı şuidi: "Hiç". Vazifemiz zor idi. Ermeni olaylarını araştırmak zorundayız.Oysaki, bu konuda
kaynakların bir çoğu saf uydurma idi. Şahitlere inanmakta zor idi. Komisyonumuzun bir üyesi Paris'te bir Ermeni'yi anlatmıştı.O'na gerçekten bir "Genecide" olupolmadığını sormuşo daşu cevabı vennişti:
"Evet bu bir gerçektir, bizzat ben iki kez katledildim".
General Harbord'unsoruştunnaraporundaşunlar reddedilmişti.
1- Ermeni ve Türkhalkı asırlardanberi yan yana,barışiçindeyaşamıştı.
2- Ermeni sürgünleri boyunca, Türklerde önemli ölçüdekayıpverdiler. Türk köyleri yanml~tı.Rus ordusunun saldırılarındaRus ve Enneniler tarafındanTürk köyleri harapolmuştu. Savaşa giden beş köylü Türk'ün beşide geri gelmemişti.
Türk köylerinde 20-35yaşlarında insanın bulunmamasıdikkat çekiciydi .
3- Hatta LDünya Savaşıarafesinde, bazı küçük bölgeler istisna tutulursa Ermeniler, Türkiye Ermenistanı"ndanüfusun çoğunluğunuhiç mi hiç teşkil
etmezlerdi. Bugün, sürgün edilmiş Enneniler yerlerine geri dönmüştü,onlar
hnr:'!1:ırdanüfusunçoğunluğunu oluşturmaktanuzak idi.
Ermeni liderler, General Harbord'un konseyinin soruştunnasındanmemnun
kalmamışlardı. Ermenistan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı şöyle diyordu:
"Ermenistan'ınaskere ihtiyacı var, soruşturmacılara değil... Ermeni meselesinin önünde henüz tereddütlerimiz vardı. Bu Enver Paşave Mustafa Kemal'in kalli ile sona erl'C'e-kti."
Şu halde Ermeni propagandasıdevam ediyordu. Fakat General Harbord'un raporundan şu cümleleri okuyabiliriz: "Türkiye'ye giden Ermeniler, bugün hiç bir tehlike taşımıyorlar.Hatta Rus, İngiliz veya Fransız ordularındahizmet eden Ermeniler Türkiye'de silahtaşımayaihtiyaçduymaksızınözgürceyaşıyorlar."
General Harbord yalnız Ermeni meselesinin sebepleri dile getirmiyordu. Benzer problemleriaraştırmışolanlarda aynı sonuçlaravarmıştı. İstanbul'daABD
olağanüstü komiseri Amiral Bristol,Ermenistan'ın oluşturulmasınıinceleyen bir komitenin faaliyetleri konusunda 19 Aralık 1920 tarihinde arkadaşlanndanbirine
yazdığıbir mektubundaşöylediyordu:
''Türkiye'nin, Ennenistan topraklannınbirkısmını bırakmasıörgütleyebilen bir komiteyi tasavvur edemiyorum. Olursa bu gerçekleşirse veya daha haklı sebepleri temelolarakalırsaveyahutta Türkiye'yicezalandırmakiçin Türklerin nüfus olarakçoğunlukta olduğu topraklarınınbirkısmınıErmenilerin idaresinebırakılmış olacaktır.Fakat bu olayda cansıkabilecekceza verilmesi isteniyor ki bunun kendini cezalandırmak olarak görüp reddedilmesi ihtimal dahilindedir. Problemin iki cephesinin olduğunubiliyordum. Bu yerler, ziyarete gelmiş Komite üyelerinin
olduğundanenimdim. Onlar madalyonunyalnızbirtarafını biliyorlardı.
Savaştan sonra Türkiye'de bulunmuş Fransız subaylarının bu "Ermeni
katliamıkonusundaki fikirleri de değişmişti.Bu konuda araştınnalar yapmış bir
Fransızgazeteci isimlerini saklayarakFransızsubaylannşahitliğini anlatıyor:
"Eşkiyalık hikayeleriyle bizi aldattılar. Gerçekte hristiyan Ermenilerin
katliamıdiye birşeyyoktu. Yalnızhainler ölümlecezalandırılmıştı... Türkler yasal savunmalarıiçin ciddi tedbirler almak zorunda kalmıştı... Savaş sırasında düşman karşısındaysanız sizi sırtınızdan hançeriemek isteyenlerek karşı merhametsizce hareket etme iznini size verir.Savaşanbir orduyakarşıTürklerin ülkelerini hararetli savunmaklanndan ibaret bir yücehaktır".
"Kandırılmıştık.Türkler iyi insanlardır. Osmanlılara karşı bizi kışklrtmak ve bizimeşgul etmek içinuydurulmuş masaldı,bu katliamlar".
Böylece emperyalist ülkeler ve Ermeni ihtilalci Komiteler tarafından başlangıcındansürgüne kadar son safhasına gelmiş ve Ermeni meselesinin gerçeklerini saklamak için dokunankumaş yırtılmışoluyordum. Fakat bunun Paris Konferansı'ndabüyük bir etkisi olmadı. Başkan Wilson tarafındançoktan beri belirlenen sınırlarda Doğu Anadolu topraklarındabir Ennenistan oluşturulması, Osmanlı Devletleri'nin imzalamak zorunda kaldığı Sevr Antlaşması'yla
gerçekleştirilmişolacaktı.
~. Türk milleti Kurtuluş Savaşı'yla bu antlaşma kabul etmedi. Böylece hem
Enneni meselesine hem de 50yıldan beri devam eden emperyalistlerinamaçlarına
sonvennişoldu.
Bugün Enneni meselesi tarihe malolmuştur.Tarih incelendiğindeTürk ve Ennenilerin asırlarca, barışla birlikte yaşadığı ve emperyalistlerin kışkırtmaları temelsiz iddialarla Türklerekarşı hac;ımolmak zorundakaldığıgörülür. Her zaman Türk ve Ermeniler bu kışkırtmalaryüzünden meydana gelen ölümleri hatırlamak zorunda kalacaklar. Tarih ve insanlar şehitliklere saygıyı istiyor, Türk-Ermeni dostluğunun de,·amını zorunlu kılıyor ve de geçmişte yaşanan acı olayların sömürülmesine asla müsaade euniyor.