• Sonuç bulunamadı

tıklayınız.

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "tıklayınız."

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

4+4+4

Dayatması ile

Ö

ğretmenler Nasıl

Mağdur Ediliyor?

Ne dedik,

Ne oldu?

(2)

AKP hükümetinin tüm topluma yönelik büyük dayatma olarak gündeme getirdiği ve eğitim sistemini şimdiden altüst eden 4+4+4 eğitim düzenlemesi ile öğretmenleri ciddi sorunlar bekliyor.

4+4+4 dayatması yüzünden öğretmenlerin bugüne kadar yaşadığı ve okulların açılmasıyla daha da artacak sorunlar konusunda bakanlık yetkililerini önceden defalarca uyardık. Eleştiri ve önerilerimize

kulaklarını kapatan Milli Eğitim Bakanlığı, 4+4+4 ile çok sayıda sorun yaşayacak öğretmenlerin sorunlarını çözmek yerine, yanlışta ısrar etmeyi sürdürüyor.

Öğretmenler ve Öğrencilere Sürgün

Biz; 4+4+4 düzenlemesi ile okulların ilkokul, ortaokul ve imam hatip ortaokuluna dönüştürülmesi sürecinde, öğrencilerin ve öğretmenlerin fiilen sürgün edileceğini, bu durumun eğitim sisteminde büyük bir kargaşaya neden olacağını ısrarla vurguladık.

Onlar; Öğrencilerin ve öğretmenlerin kesinlikle mağdur edilmeyeceğini, okulların dönüşümünü yaparken bu durumu göz önünde bulunduracaklarını iddia ettiler.

Şimdi; Okullarda yaşanan dönüşüm nedeniyle büyük miktarda öğrenci zorunlu olarak yer değiştirmek, on binlerce öğretmen yine zorunlu olarak tayin istemek zorunda kaldı. Norm fazlası durumuna düşen sınıf öğretmenleri yer değiştirmek zorunda bırakılırken, çoğunun tercih ettikleri okullara yerleşmeleri mümkün olmadı.

Öğretmenler Nasıl Norm Fazlası Oldu?

Biz; eğitimde 4+4+4 modeline geçilmesi ile birlikte sınıf öğretmenleri başta olmak üzere, bazı branşlarda ciddi sayıda öğretmenin norm fazlası durumuna düşeceğini belirttik.

Onlar; 4+4+4 sistemi ile norm fazlası sorununun yaşan-mayacağını iddia ettiler.

Şimdi; Milli Eğitim Bakanlığı’nın açıkladığı verilere göre 29 bini sınıf öğretmeni olmak üzere 68 bin öğretmen, okulların açılmasına sayılı günler kala norm fazlası durumuna düştü.

(3)

Bakanlık verilerine göre norm sayısı olarak 138 bin öğretmen açığı bulunmasına rağmen, 68 bin norm fazlası öğretmenin içine itildiği durumun tek sorumlusu Milli Eğitim Bakanlığı’dır.

Tayin ve Atamalarda Skandal

Biz; İl içi ve il dışı atamalar ve özür grubu atamalarında il emrinin kaldırılması ile binlerce öğretmenin mağdur edileceğini belirttik.

Onlar; Özür grubu atamalarının yılda bir kez, sadece Ağustos ayı içinde yapılacağı kararı aldılar. Eğitim özründen atamaları yok sayarak, eş durumu ve sağlık özründen atama bekleyen binlerce öğretmenin taleplerini görmezden gelerek il emrini kaldırdılar.

Şimdi; Yaklaşık 50 bin öğretmen Milli Eğitim Bakanlığı’nın tayin ve atamalardaki öngörüsüzlüğü ve yanlış politikaları nedeniyle mağdur edildi. 2012 il dışı yer değiştirme kontenjanı olarak sadece yedi ilin açılması ile binlerce öğretmen kelimenin tam anlamıyla büyük bir şok yaşadı. Benzer bir durum özür grubunda ortaya çıkarak, sadece 10 il atamaya açıldı. Diğer illerde özellikle eş durumu tayini bekleyen, sağlık özrü ve SBS mağduru öğretmenler büyük bir hayal kırıklığı yaşadılar. MEB, tayin ve atamalarda parçalanmış ailelerin, annesiz, babasız büyümek zorunda bırakılan çocukların sesini yine duymadı.

Okula Başlama Yaşı Pedagojik Değil

Biz; 4+4+4 ile okula başlama yaşının 60 aya kadar indirilm-esinin eğitim bili-mine temelden aykırı olduğunu, 72 aydan küçük çocukların fizik-sel, zihinsel ve bilişsel olarak ilkokul eğitimine hazır olmadığı için ilk-okul yerine anailk-okuluna gönderilmesi gerek-tiğini özellikle belirttik.

Onlar; Bilim insanlarının ve sendikaların okula başlama yaşı ile ilgili bütün itirazlarına kulaklarını tıkadılar. 60-66 aylık çocukların ilkokula başlamasını ailelerin tercihine bırakıp, 66-71 ay arasındaki çocukları otomatik olarak ilkokula kaydederek, henüz gelişim çağını tamamlamamış yaklaşık 600 bin çocuğun geleceğiyle oynadılar.

(4)

Şimdi; 72 aydan küçük çocukların ilkokula alınmaması konusundaki itirazlardan bunalan MEB, velilerin çocuklarına rapor almaları halinde çocukları ilkokul yerine anaokuluna kaydedeceklerini açıkladı. 60 ay ile 81 aylık çocuklar aynı sınıflarda eğitim almak zorunda bırakıldı. Öğretmenlerin gelişim düzeyleri birbirinden çok farklı olan bu çocukları aynı müfredatla eğitmeye zorlanması bizzat bakanlık tarafından dayatılıyor. Milli Eğitim Bakanlığı, sınıf öğretmenlerinin 60-72 ay yaş grubu çocuklar için pedagojik formasyon almadığı gerçeğini görmezden geliyor.

4+4+4 ile Kalabalık Sınıflar Bizi Bekliyor

Biz; Eğitimin kademeli olarak 4+4+4 şeklinde düzenlenmesi ile birlikte kalabalık sınıflar ve taşımalı eğitim sorununun daha da büyüyeceğini, mevcut okul ve derslik açığı sorunu çözülmeden atılacak her adımın sistemi kaosa sürükleyeceğini belirttik.

Onlar; 4+4+4 ile ilgili bütün hazırlıkların kontrolleri altında olduğunu, kalabalık sınıf sorununun yaşanmayacağını iddia ettiler.

Şimdi; 2012-2013 eğitim öğretim yılında 1. sınıfa başlayacak çocukların sayısı iki katına çıktı. Sınıf mevcutlarının ortalama 70-80’e çıkmasıyla hem öğrenciler hem de öğretmenler için eğitim-öğretim sürecinin sağlıklı yürütülmesi mümkün değil. Başta İstanbul olmak üzere, nüfus yoğunluğu yüksek olan bütün yerleşim birimlerinde, 80 kişilik kalabalık sınıflarda öğrenciler eğitim görmek zorunda kalacaklar. Öğretmen ile öğrenci arasındaki ilişkinin sağlıklı bir şekilde olması için en fazla 24 kişilik sınıflar olması gerekirken, çok sayıda öğretmen, aşırı kalabalık sınıflarda çoğu öğrencinin adını bile öğrenemeden görev yapmak zorunda kalacak.

Ders Saatlerinin Artması Öğretmenlerin İş Yükünü Arttıracak

Biz; Bazı derslerin saatlerinin artması ve seçmeli derslerin fazlalığının eğitim öğretimi aksatacağını, artan ders saatlerinin yeni öğretmen atamaları ile kapatılmaması durumunda, mevcut öğretmenlerin üzerindeki ders yükünü ciddi anlamda artacağını belirttik. İkili eğitim yapılacak okullarda çocukların

(5)

alacakaranlıkta derse başlayıp, akşam 19.30’da okuldan çıkmak zorunda kalmasının bir işkence olduğunu savunduk.

Onlar; Ders saatlerinin artmasının eğitimde ciddi bir sorun yaratmayacağını iddia ettiler.

Şimdi; Derslerin 40 dakika, teneffüslerin de yönetmeliklere göre birisi 20, diğerlerinin de 10 dakika olduğu dikkate alındığında, ikili eğitim yapan okullarda ortaya şöyle bir tablo çıktı; Sabahçı olacak ortaokullar geçen yıl olduğu gibi sabah 07.20’de derse başlarlarsa 8 saat ders yapılması halinde 14.00’te, 7 saat ders yapılması halinde 13.10’da dersten çıkacaklar. Buna karşın öğlenci ilkokul öğrencileri ortaokulların 7 saat ders yaptıkları günlerde 18.30’da, 8 saat ders yaptıkları günlerde de 19.20’de okuldan ayrılmak zorunda kalacak.

Okulların Alt Yapısı ve Fiziki Donanımı Yetersiz

Biz; Mevcut okulların fiziki altyapıları yetersiz olduğunu ve özellikle ilkokulların 8-9 yaşındaki çocukların fiziki durumuna uygun yapıldığını, bu durumun okula yani başlayacak öğrenciler için olduğu kadar, öğretmenler için de büyük bir sorun olduğunu belirttik.

Onlar; Okullar açılana kadar bu sorunu gidereceklerini ancak bazı okulların 72 aydan küçük çocuklar için uygun hale getirilmesinin yetişebileceğini söylediler.

Şimdi; Okulların açılmasına sayısı günler kala, ilkokulların yarısından fazlasının altyapı ve fiziki donanımları özellikle 1. sınıfa başlayacak çocuklar için uygun hale getirilemedi. Okulların çoğunda 5 ve 6 yaş çocukların boylarına uygun sıra, sandalye, tuvalet ve lavabo bulunmuyor. Giriş çıkışlar, merdiven basamaklarının yüksekliği, özellikle 60-71 ay aralığındaki çocuklara göre değil. Sıralar, tuvalet ve lavabolar 72 aydan küçük çocuklar için ciddi kaza tehlikelerini içinde barındırıyor.

(6)

Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası

EĞİTİM SEN

Cinnah Caddesi Willy Brandt Sokak No:13 Çankaya / Ankara

Tel: 0312. 439 01 14 (pbx) Faks: 0312. 439 01 18

www.egitimsen.org.tr

e-posta: bilgi@egitimsen.org.tr

Eğitim Sen Yayınlar (Eğitim Sen Bülteni Ekidir) Ağustos 2012

Hep Birlikte Karşı Durursak Çocuklarımıza ve

Onların Geleceğine Sahip Çıkabiliriz!

Herkese Eşit, Parasız, Bilimsel, Demokratik,

Anadilinde Eğitim İçin;

15 Eylül 2012 CuMArtESİ GüNü

ANKArA’DA BuluşAlıM.

4+4+4’e KArşı

Referanslar

Benzer Belgeler

Türkiye'nin Eski Dünya Karaları ortasında ve bu iki kurak iklim alanı arasında yer almasına rağmen, daha farklı ve daha yağışlı bir ülke olarak ayrılmasının başlıca

Geçen yıl Türkiye'de Yozgat, Kırklareli, Zonguldak, Amasya, Tokat, Artvin, Ardahan, Bolu, Kırıkkale, Karaman, Bitlis ve Hakkari'de ise kadın cinayeti işlenmedi. Türkiye’nin

Sincan-Uygur özerk bölgesi(Doğu Türkistan): 1955’te Çin Halk Cumhuriyeti toprakları içinde Urumçi olan Sincan-Uygur bölgesi özerk bir bölge olarak kabul edildi.1960..

• Merkezi iş alanı; Daha önce belirtildiği üzere perakende ticaret işyerleri, otel, tiyatro, restoran, mali kurumlar ve kısmen kamu binalarını kapsar. Hemen yakınında

Bölüm: Türkiye’de Buzullar ve Buzul (Glasiyal) Şekilleri Prof1.

Biyocoğrafya (Canlılar Coğrafyası): Topluluklar halindeki bitki ve hayvanların yeryüzündeki dağılışını ve bu dağılışta etkili olan faktörleri inceler..

İç Anadolu Bölgesi Güneydoğu Anadolu Bölgesinden daha az yağış almasına rağmen Güneydoğu Anadolu'da tarımda sulamaya daha çok ihtiyaç duyulmaktasının nedeni.

Erkek badmintoncuların sırt kuvveti ile diğer fiziki uygunluk parametreleri arasındaki kolerasyon incelendiğinde, sırt kuvveti ile boy uzunluğu arasında 11 yaĢ grubunda