'T I..
Nazmı Hikmet ve Türk Dili
İ. GÜRŞEN KAFKAS________3 Haziran 1963’te M osko va’daki evinde yitirdiğimiz bü yük şair Nâzım H ikm et Kadıköy doğumluydu. Birçok şiirinde di le getirdiği “vatan özlemini” ve bu nun yanı sıra “yu rt sevgisini" şi irlerinde işledi. Nâzım, şiirlerinde ki diliyle, varlığıyla ve yurt sevgi siyle Türkiye’ye bağlılığını anla tıyordu.
Usta şairin kişiliği, ortaya koy duğu ürünler ve şiirde getirdiği de ğişimler onun büyük sanatçılığı nın göstergesidir. Nâzım Hik m e tin Türk diline ve yazınına katkısı, onun edebi kişiliği ile il gili yeterli bilgiyi vermektedir. O, hece şiirini geliştirerek, serbest koşuk biçimiyle, şiirimize yeni bir ivme kazandırdı. O yılların usta şairleri Yahya Kemal ve Ahm et
Haşim ’in şiire bakış açısını ken
dine özgü biçimiyle yeniliğe ta şıdı. “Senin adını / kol saatim in
kayışına tırnağımla kazıdım / Ma lum ya, bulunduğum yerde / ne sapı sedefli çakı var, / ne de ba şı bulutlarda b ir çınar. ”
★★★
Nâzım, Tanzimat döneminde ki şairlerin yanı sıra, 1908 son rası Tevfik Fikret ve arkadaşla rının bir araya geldiği Servet-i Fünun dergisindeki bireysel ve toplumsal şiirleri izliyordu.
Nâzım, değişken, geniş bo yutlu ve yenileşmeci bir ortam da ilk şiirlerinden olan “Servilik-
lerde"yi 1918’de yazdı, yeni Mec
m uada yayımlandı. “B ir in ilti duy
dum serviliklerde / Dedim bura da ağlayan var m ı?... / Yoksa tek başına bu kuytu yerde / Eski b ir sevgiyi anan rüzgâr m ı? Hececi
ler bu şiire ilgi gösterdiler. “Gö
n ü l" adlı şiiriyle katıldığı bir yarış
mada, şiiri; ses, duruş, imge dü zeni yönünden ilgi gördü. Hece ölçüsü, nazım biçimi ve mesne vi uyağıyla yazdığı “Yaralı Haya
le t” de beğeniyle karşılandı.
★ ★ ★
“Sen m isin san Zeybek? Sarı Zeybek sen m isin? / Zeybek
sen-zin!.. / Yere, eskisi g ib i hızla vur m uyor dizin!.." Bu şiirle Nâzım,
serbest koşuğa geçiyor. İstan bul’un işgaline, şiirleriyle karşı durup, gençliğin lideri olmuştu. 1921’de O, Kurtuluş Savaşı’na destek amacıyla Anadolu’ya geç ti. Gençleri şiirleriyle “Kurtuluş
Savaşı"na katılmaya çağırdı. Top
lumun acılarını, hece şiirinin ye ni biçimiyle yazdı. Anadolu’da toplumun geriliğini, bilinçsizliği ve açlığı gördü. “Kara kuvvet” şi
irin yazdı. “A sırlarvarki bu mem leketin / En sade, en tem iz gö nüllerine / Göklerin ezeli nuru ye rine /Z u lm e ti siniyor kara kuvve tin. /"S arm al uyaklı ve koşuk bi
çimli toplumsal bir şiir örneğidir. Nâzım Hikmet, koşukla ilgili bilgisinin yanı sıra, heceyi geliş tirerek kendisine özgü bir yazım şekli belirledi. Moskova’da “Fü-
türizm " akımının yaygınlığını gör
dü. Bu akıma göre eski kuralla ra karşı yeni bir şiir biçimini he defliyorlardı. “Hey / avanak!.. /
elinden ozınltıyıbıraksana!.. /s a na / ” onun bu denemesi ilginç
tir. O, şiirleriyle geleneksel şiirin kuralları ve hece ölçüsünün dar kalıplarının yeniyi anlatamadığı na inanıyordu.
Anadolu insanının yoksulluk la, bilgisizlikle boğuştuğunu hep yazdı. Nâzım, artık yeni bir akı mın öncüsüydü. Şiirlerini to p lumsal, gerçekçi bir akımla ve Türk şiirinin yenici boyutuyla yaz dı. Melih Cevdet Anday’ın öner diği gibi şiirlerinde tarihi veriler den yararlandı. Şeyh Bedrettin Destanı, Mem leketim , Kuvayi Milliye Destanı şiirleri buna örnek tir.
Büyük sanatçı kimliği ile Türk şiirini, edebiyatını, toplumsal de ğerini dünyaya tanıttı. Şiirlerinde anlaşılır, sade ve öz bir dil bütün lüğü egemendir. Ferhat’ın şiiri ne seslenişinde; “Konuştuğum dil
kadar Türkçem kadar güzelsin”
betimlemesi onun Türkçe sevgi sinin anlatımıdır. Büyük usta Nâ- zım’ı, saygıyla anıyorum.
deliyorsunl.,0 ne?... soluyor ben-
Kaynakça: Türk Dili Dergisi
__________ - - ¡ - - " T
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi