• Sonuç bulunamadı

Bilmecenin çözümü

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Bilmecenin çözümü"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

. 22 MA YIS 1984

POLİTİKA YE ÖTESİ

I MEHMED KEMAL

Bilmecenin Çözümü...

Halikarnas Balıkçısı Cevat Şakir, bizim Uluç Reis diye bildi­ ğimiz romanı Uluç Ali diye bin sayfa olarak yazıp kitapçısına gönderdiğinde bir mektup alıyor: “Kitabı 400 sayfaya indir, İtal­

yan asıllı A li’yi de Türk yap!..."

“Zorladılar,” diyor. “400 küsur sayfaya indirdim. Adamı Türk ana ve babadan doğurtuncaya kadar akla karayı seçtim. Ana ve babayı İtalya'ya getirinceye kadar bin dereden su taşıdık.”

Dostum Ahmet Küflü, Halikarnas’ın bütün kitaplarını bası­ yor, eksik olmasın bazılarını da bana gönderiyor. Baktım, ara­ sında bu Uluç Reis yok. Ama eskiden okumuştum.

Bin sayfalık bir kitabı dörtyüze indirmek, kahramanı Türk’e çevirmek, bir yazar için ekmek parası zorul olmasa yenecek halt değildir. Geçim derdine düşmüş bir profesyonel yazar için bunları yapmak onur kırıcı değildir. Ne yapsın, piyasa böyle is­ tiyor diye düşünür, öyle yapar. Çok kitabın perde gerisinde dö­ nenleri bilseniz bu yapılanlara şaşmazsınız. Kitap piyasasın­ da da dış sansür gibi bir de iç sansür vardır.

Başkentte gazetecilik ederken, bazı gazetelere de takma ad­ la, polis romanı, pehlivan tefrikaları yazardım. Ünlü bir pehli­ van romanları yazarımız, günün birinde hastalanmış, yazdık­ ları da bitince roman nerdeyse yarıda kalacak olmuş. Gazete­ nin yazı müdürü beni çağırdı, "Aman," dedi. “Kolları sıva, şu

tefrikanın sonunu getir." Ne konuyu biliyorum, ne de tefrika ga­

zetede yayımlanırken okudum. Ne yapayım? İş başa düşmüş­ tü, altından kalkacaktık. Önce gazetede çıkanları okudum, son­ ra kitaplığa koştum, adı geçen pehlivanla ilgili ne buldumsa gözden geçirdim. Birkaç sayı yazdık, tefrikayı bitirdik. Rahat­ lamıştım ki, gazetenin yazı müdürü yeniden çağırdı:

"yahu," dedi. “Okurlardan, inanmazsın bir çok mektuplar alı­

yoruz. “ Ne diye kısa kestiniz?” diye soruyorlar. Allasen, şunun arkasını getiren bir tefrika yaz da yeniden başlayalım.”

Oturduk, pehlivanı Avrupa’da güreşirken bir gâvur dilberine âşık eitik, köydeki karısını kumasına kızdırdık, anasını babası­ nı araya soktuk, bir yılan hikâyesine çevirdik. Bilmiyorum ama, birkaç ay sürdü. Tefrikanın asıl sahibi üstat, hastalıktan kalktı­ ğında bir gün rastladım.

“Aferin, iyi yazmışın," dedi. “Biz kendimizi bu tefrika işlerin­ de palavracı sanırdık. Ama sizin nesil bize baskın geldi.”

Utanayım mı, sevineyim mi? Bir şey diyemedim. Üstadın kar­ şısında boynumu büktüm. Mesleğin içinde eskiden bunlar ve bunlara benzeyen neler vardır.

Cavit Otal, Battal Gazi diye haftalık bir gazete çıkarıyor. Burda Battal Gazi'nin yaşam öyküsünü belirleyen romanımsı bir tef­ rika istiyorlar. Bana söylediler, parasızım, “ Yazarım” dedim. Bir taş basması Battal Gazi kitabı buldum. Ordan Battal’ın nereli olduğunu, nerelerde bulunduğunu, tarihte ne zaman yaşadı­ ğını çıkardım. Çocukluğundan alıp yazmaya başladım. Bir yaz günüydü. Gazetede oturuyordum. Malatya’dan Köy Enstitüle­ rinden bir grubun geldiğini söylediler.

"Ne istiyorlarmış?”

“ Battal Gazi yazarı ile tanışmak istiyorlarmış.”

Önce şaşırdım, sonra gazetede benden başka kimse yok,

“Buyursunlar...” dedim. On beş öğrenci, başlarında bir iki öğ­

retmen içeri girdiler. Battal Gazi, MalatyalI olduğu için hakkın­ da bilgi topluyorlarmış. Öğrencilere ödev verilmiş. Şimdi roma­ nın yazarından ayrıntılı bilgi almaya gelmişler. Üstatla görüş­ mek istiyorlarmış. Ben o zaman yirmiyi biraz aşmış, otuzuna basmamış bir delikanlıyım. Romanı yazan benim desem inan­ dırıcı olmayacak, ne yapayım?.

“Üstat yok." dedim.

“ Ne zaman gelir?”

“Hiç gelmez, yazılarını gönderir, biz de basarız."

Ne yapacağız, ayrıntılı bilgi istiyorduk?”

“Bana sorun, belki ben karşılarım."

Sordular, bir şeyler söylüyorum ama, atıyorum. Öğrenciler durmadan not alıyorlar. Teşekkür edip ayrıldılar. Tarihi ne ka­ dar yanılttım, onlar tarihi ne kadar doğruladılar bilemiyorum. Köy enstitüleri kapandı, belki bu tarihsel kepazelik arşivlerde saklanmaktan kurtulmuştur.

Gazetelere bilmece de yapmak ek işlerimizin başında gelir­ di. Şiar Yalçın dostumuz gibi çözülmesi ömür törpüsü bilme­ ce yapımcıları çıktı da, ek işler, asıl işler oldu. Meraklılardan öğreniyorum, birkaç günlerini alıyormuş çözümü.

Referanslar

Benzer Belgeler

Atatürk'ün Türk Tarih Tezi, Osmanlı'dan önceki Türklerin tarihine yönelmiş; medeniyerin beşiğinin Orta Asya oldugu, buradan göç eden Türkler aracılığıyla medeniyerin

1040’ta Dandenakan savaşı ile Anadolu kapılarını aralayan ve 1071’de kesin olarak Anadolu’ya sahip olan Türkler, Battal Gazi’yi Alp- Gazi tipi olarak

12- Zikr-i Kıssa-i Hindistan Seyyid-i Battal’ın Ak fili Getirdiği 13- Zikr-i Kıssa-i Cah-ı Cehennem ve Seyyid-i Battal’ın Cengi 14- Zikr-i Kıssa-i Guzende-i Cazu’nun

printf("işlemleri yapılır. Örnekteki 4x4 Tipindeki Matrisde de önce 2. satırın ilk elemanı 0 olur. satır elemaları önceki ile aynı fakat diğer elemanları farklı bir

Battal Gazi Destanı ile Malatya’da aktarılan bilgilerin benzerlik ve farklılıklarına dair örnekler ışığında, Battal Gazi ile ilgili anlatıların Malatya

Oyuncular: Cüneyt Arkın, Meral Zeren, Bilal İnci, Reha Yurdakul Filmin Özeti: Battal Gazi Destanı filminin sonunda öldürülen Delibaş Alyon’un kardeşi Andre Alfons,

tanımlanan bütün üremelerin %73.6 (164/223)’sı çalışmaya dahil edilen YBÜ’lerden izole edilmiş ve bu ünitelerde yatan hastalarda diğer kliniklere göre istatistiksel

Çalışma kapsamındaki 19 bölge grubu hiyerarşik olmayan kümeleme yöntemi olan k-ortalamalar tekniğine göre çalışma değişkenleri olan Reel GSYİH