• Sonuç bulunamadı

Kim öldürdü, kim öldürttü?

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Kim öldürdü, kim öldürttü?"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

+

Hürriyet

CUMARTESİ, 23 Ekim 1999 £ 5

Emin COLASAN

Kim öldürdü,

kim öldürttü?

\ m < *

DÜNKÜ

gazeteler­ de,

1 3 Mayıs 1 9 9 9

tarihli bir gazeteden alıntılar vardı.

Akit

isimli dinci gazete, o günkü nüshasında

Ah­

met Taner Kışlalı'ya

“ dokuz sütun”

ayır­ mıştı. Manşet şöyleydi:

“Zorba Kemalist gemi azıya al­

dı.”

Sayfanın sol tarafına

Ahmet'in

bir resmini koymuşlardı. Resmin üzerinde ise siyah kalın çizgilerle kocaman bir çarpı işareti vardı.

Çarpı işaretinin üzerinde

“ Yuh

pişkin zorba”

yazıyordu.

Şimdi soruyorum:

Bu bir insanı hedef göstermek

değilse, nedir?

Bir bilim adamına yazdığı yazılar nedeniyle hakaret ediyorsunuz, onu

zorbalıkla

suçluyorsunuz ve resminin üzerine bir

çarpı işareti

koyuyorsu­ nuz.

Anlamı:

“O artık yok!” ...

Ya da

“Olmayacak!” ...

Çarpı işaretinin gereği, birkaç

ay sonra birileri tarafından yeri­

ne getiriliyor!

Gümüşhane Baro Başkanı

Ali

Günday,

sıkmabaşlı bayan avukata karşı tavrı nedeniyle bu gazete tarafın­ dan günlerce hedef gösterilmiş ve so­ nunda bir meczup tarafından öldürül­ müştü.

Bu gazete sürekli olarak insanları hedef gösteriyor. Hakaret ediyor, teh­ dit ediyor, sövüyor, iftira atıyor.

Ama kimsenin kılı kıpırdamıyor.

Nerede bu ülkenin hukukçula­

rı, nerede yöneticileri?

İnsan yaşamı bu kadar ucuz mu?

Memlekette hukuk yok, bun­

larla ilgilenecek hukukçu yok.

Bu gazetenin künyesine bakarsınız, örneğin Ankara bürosu telefonları yoktur. Bilinmeyen aboneler servisin­ de kayıtlı değildir. Bu nasıl iştir?

Künyede sahibinin de adı yoktur. Her gazete, yayınlandığı ilin valiliği­ ne

“ mevkute beyannamesi”

ver­ mek zorundadır. Bu bilgilerin orada ol­ ması ve gazetede her gün yayınlanma­ sı gerekir.

Demek ki İstanbul Valiliği'nde

birileri, bu gazeteyi açıkça kolla­

m akta ve bu yaptıklarına göz

yummaktadır.

Bunları burada defalarca yazdım ama ses çıkmadı.

★★★

Ahmet Taner

K ışlalı'd an

“ Ke­

malist zorba”

diye söz edeceksin, resminin üzerine çarpı işareti koyup binlerine

“Bu iş bitmiştir... Ya da

bitecektir”

mesajını vereceksin.

Nice insanımızın evinin resmini ba­ sacaksın, telefon numaralarını açıkla­ yacaksın, tehdit edeceksin, hakaret edeceksin...

Ve onlar bir gün öldürülecek!

Ne ilginç rastlantılar!

Bu gazetenin dünkü nüshasında, manşet aynen şöyle atılmıştı:

“ Kontrgerilla”

Ahmet Taner Kışlalı'yı

kontrge­ rilla öldürmüştü.

Alt başlıkta ise

“ Uğur Mumcu

benzeri militan bir Kemalist öldü­

rüldü”

deniliyordu.

Ortada acı bir ölüm vardı ve adam- lann dili bunu bile paylaşmaya varmı­ yordu.

★★★

1 9 0 8

yılında

2. Meşrutiyet

ilan edildi. Hemen ardından

Derviş Vah­

deti

isimli bir İngiliz ajanı tarafından

şeriatçı

bir gazete yayınlanmaya baş­ landı. Bu meczubun gazetesinde

“ Din

elden gidiyor”

yaygarası koparılı­ yor, Müslümanlar ayaklanmaya çağrılı­ yordu.

Bir gün ayaklandılar ve İmparator­ luğun başkenti İstanbul'u ele geçirmeyi başardılar. Sokakta gördükleri millet­ vekillerini, üniformalı subayları ve ken­ dilerinden olmayan herkesi öldürmeye başladılar.

Selanik'ten

Hareket Ordusu

yola çıkarıldı. Trenle İstanbul'a gönderilen ordu güçleri isyanı bastırdı ve suçluları idam sehpalarında sallandırdı.

Ama iş işten geçmiş, şeriatçı

Volkan

Gazete­ sinin

“Din elden gidi­

yor”

yaygarası sonu­ cunda kardeş kardeşi kesmişti.

Kıbnslı bir İngiliz aja­ nı olan

Derviş

Vahde-ti'n in şeriatçı gazetesi

Volkan,

amacına tek taraflı ulaşmıştı. Bu herif de idam edilenler arasındaydı.

★★★

Bazen birileri ortaya çıkar, gazete, radyo, televizyon kurar ve buralardan

Allah

adına,

Peygamber

adına,

din

adına yayın yapıp kitleleri kızıştırmaya başlar.

Müslümanlan, müminleri sömürür, onların din duygularını gıdıklar. Söy­ lem hep aynıdır:

“Din elden gidiyor.”

Osmanlı ve Cumhuriyet tarihi gös­ termiştir ki, bu kışkırtıcılann pek çoğu yabancı ülkelerin ajanıdır. Başka ülke­ ler adına çalışan, dinimizi kullanarak

köşeyi dönen

ve

malı götüren

uya­ nıklardır.

H ep birilerini hed ef gösterirler. Örneğin

3 1 Mart

Ayaklanmasında mebus olan

Hüseyin Cahit (Yal­

çın)

Bey'i hedef göstermişler, ancak yobazlar Meclis binası önünde onun yerine yanlışlıkla başka birini, Lazki- ye mebusu

Aslan

Bey'i öldürmüşler­ di.

Cumhuriyet döneminde, 1 9 2 5 yı­ lında

Kürtçü-İslamcı

ayaklanmanın başı olan

Şeyh Sait

bir İngiliz ajanıy­ dı. Bunu artık İngiliz belgelerinden bili­ yoruz. Musul bu ayaklanma nedeniyle elimizden uçup gitmişti.

★★★

Yıl

1 9 0 9 ... Volkan

Gazetesi ve

“ Din elden gidiyor. Şeriat

iste-rük”

çığlıklan... Aradan tam

9 0 yıl

geçmiş ve aynı filmi ülkemizde belki

bininci

kez izlemeye devam ediyoruz. Senaryo aynı, figüranlar değişik.

Tek fark, şimdi gazetelerinde insan­ ların üzerine

çarpı işareti (X)

konu­ luyor...

Ve onlar, tıp deyimiyle bir süre son­ ra

(X -eks)

oluyorlar. Öldürülüyorlar. Ne ilginç rastlantılar!

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Bir tablatin bir edebiyat üstündeki tesirine bizim Boğaziçi şiirlerimiz ka­ dar canlı misal olamaz.. Bu güzel antolojiyi hararetle tavsiye

Therefore, the results of the study raise the question of whether immediate treatment in cases of hypothyroidism and slow return of thyroid function to normal levels in cases

In conclusion, this study demonstrated that the knot technique, consisting of wedge excision of soft tissue without affecting the nail itself, is a simple technique to treat

esası ve İngiltere nüfuzuna tâbi bir Filistin hükümeti hıristiya- niyesinin teşkili ve bu suretle Mısır ve Süveyş ve Bahriahnıe- ı-în ilelebet temini ve

Context and Methodology of the Research Our purpose is to determine whether power distance has effect on organizational silence issues at the Business Administration departments of

G enç yeteneklerin bilim dünyasına kazandırılması amacıyla TÜBİTAK tarafından her yıl düzenlenen “Ulusal İl- köğretim Matematik Olimpiyatı”, “Ulusal

Birkaç yıl önce, biri borsa­ cı, biri avukat, adları Cengiz olan iki arkadaş Kallavi So­ kak 20 numarada adını adre­ sinden alan meyhaneyi açtı­ lar ve

yaptıkları çalışmada gerek yüksek GİB olanlarda gerekse de normal sınırlarda GİB olanlarda GAT, Reichert XPERT NKT ve Keler Pulsair NKT ölçüm