• Sonuç bulunamadı

Nozokomiyal İnfeksiyonlardan İzole Edilen Pseudomonas aeruginosa Suşlarının Epidemiyolojik AnaliziEpidemiological Analysis of Pseudomonas aeruginosa Strains Isolated from Nosocomial Infections (1838 Defa Görüntülendi)

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Nozokomiyal İnfeksiyonlardan İzole Edilen Pseudomonas aeruginosa Suşlarının Epidemiyolojik AnaliziEpidemiological Analysis of Pseudomonas aeruginosa Strains Isolated from Nosocomial Infections (1838 Defa Görüntülendi)"

Copied!
7
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Pseudomonas aeruginosa Suşlarının

Epidemiyolojik Analizi

#

Ufuk ÖVER*, Ayşegül YAĞCI*, Dilek MOLBAY*, Güner SÖYLETİR*

* Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, İSTANBUL

ÖZET

Hastanemizde 1997-1999 y›llar› aras›nda, nozokomiyal infeksiyon etkeni olarak izole edilen, 142 Pseudo-monas aeruginosa suflu aras›ndaki epidemiyolojik iliflki, genotipik olarak randomly amplified polymorphic DNA-polymerase chain reaction - RAPD-PCR ile ve fenotipik olarak antibiyotik direnç paternleri kullan›larak belirlenmifltir. Nozokomiyal izolatlar, fenotipik olarak 18 farkl› gruba ayr›lm›fl olup belirli bir fenotipik grubun, belirli bir zaman diliminde bask›nl›k göstermedi¤i saptanm›flt›r. Nozokomiyal sufllar genotipik paternlerindeki benzerliklere göre 7 ana gruba ayr›lm›fl olup, bu gruplara girmeyen izolatlar, ço¤unlukla farkl› genotipik pa-ternler sergilemifllerdir. Genotipik gruplar›n baz›lar›nda sufllar›n izolasyon süresi 15 aya kadar uzamakla birlik-te, baz›lar›nda sufllar 1 ay gibi k›sa bir zaman periyodunda izole edilmifllerdir. Fenotipik ve genotipik analiz so-nuçlar› karfl›laflt›r›ld›¤›nda, birbirleriyle uyum göstermedikleri, ayn› fenotipik paterne sahip sufllardan baz›lar›-n›n farkl› genotipik paternler sergiledikleri saptanm›flt›r. Sonuç olarak bu çal›flma, hastanemizde çeflitli P. ae-ruginosa klonlar›n›n varl›¤›n›, bunlardan baz›lar›n›n belirli bir zaman diliminde, belirli ünitelerde bask›nl›k gös-terdi¤ini, çal›flma süresi boyunca bu mikroorganizmaya ba¤l› büyük bir salg›n olmad›¤›n› ortaya koymufltur.

Anahtar Kelimeler: Pseudomonas aeruginosa, Nozokomiyal infeksiyon, RAPD-PCR, Antibiyotik duyarl›l›k paternleri

SUMMARY

Epidemiological Analysis of Pseudomonas aeruginosa Strains Isolated from Nosocomial Infections

The epidemiological relationship among nosocomial strains of Pseudomonas aeruginosa which were iso-lated during 1997 and 1999 period had been evaluated by using both randomly amplified polymerase chain reaction - RAPD-PCR as genotyping method and antibiotic susceptibility patterns as phenotyping method. Nosocomial isolates showed 18 phenotypic groups and none of these groups were predominant in a certa-in period of time. Most of the isolates showed different genotypic patterns and the stracerta-ins with identical RAPD patterns displayed in seven groups. Although the isolation period of the strains in some RAPD

(2)

gro-Nozokomiyal infeksiyonlar, hastanede yatış süre-sini uzatması, tedavisinde karşılaşılan güçlükler, mor-talite oranını yükseltmesi ve ülke ekonomisine getir-diği ağır yük nedeniyle, günümüz tıbbının ana konu-larından birini oluşturmaktadır[1,2]. Nozokomiyal in-feksiyonlarla mücadelenin ana hedefi, infeksiyon kontrol önlemlerinin ve uygun antibiyotik kullanım politikalarının uygulanmasının sağlanmasıdır. Pse-udomonas aeruginosa, nozokomiyal infeksiyonlar-dan sıklıkla izole edilen ve antibiyotiklere karşı gös-terdiği yüksek direnç ile klinikte problem oluşturan bir mikroorganizmadır[1-4]. P. aeruginosa’nın bulaş kaynaklarının tespiti, suşlar arasındaki epidemiyolo-jik ilişkinin belirlenmesi, hem endemik, hem de za-man zaza-man ortaya çıkan epidemik infeksiyonların (salgın) önlenmesi açısından büyük önem taşımakta-dır. Nozokomiyal P. aeruginosa suşlarının epidemi-yolojik analizinde fenotiplendirme ve genotiplendir-me yöntemleri yaygın olarak kullanılmaktadır[5-9]. Fenotiplendirmede kullanılan yöntemler arasında, antibiyotik duyarlılık paternleri, biyokimyasal özellik-leri, piyosiyanin üretimi, bakteriyofaj duyarlılık pa-terni ve serotiplendirme sayılabilir[5-7]. Antibiyotik duyarlılık paternlerine göre tiplendirme, mikroorga-nizmaların epidemiyolojik olarak ilişkilendirilmesin-de en sık başvurulan yöntemlerilişkilendirilmesin-den biridir. Son yıllar-da geliştirilen moleküler yöntemler, fenotipik yön-temlerin epidemiyolojik ilişkilendirmede yetersiz ka-labileceğini ortaya koymaktadır[5-9]. Moleküler tip-lendirme yöntemleri arasında, restriksiyon enzimle-riyle DNA’nın kesilmesi sonucu oluşan bantların de-ğerlendirilmesi “Restricition Fragment Length Poly-morphism (RFLP)”, DNA parçalarının işaretli gen problarıyla hibiridizasyonu, mikroorganizmalarda tekrarlayan ortak DNA bölgelerine yönelik primerler kullanılarak yapılan polimeraz zincir reaksiyonu (ran-dom amplified polymorphic DNA-polymerase chain reaction - RAPD-PCR), genomik DNA’nın makro-restriksiyon analizi “Pulsed Field Gel Electrophore-sis-(PFGE)” ve EcoR1 ile restriksiyonunu takiben özel primerlerle (MseI-AD1) amplifikasyonunu baz

alan “Amplified Fragment Length Polymorphism (AFLP)” sayılabilir[5-8,10-13]. Bunlardan PFGE, yük-sek duyarlılık ve özgüllüğü ile altın standart kabul edilse de; son yıllarda suşlar arasındaki klonal ilişkiyi belirlemek üzere, PFGE ile uyumlu sonuçlar veren, hızlı, kolay uygulanabilir, maliyeti düşük bir yöntem olan RAPD-PCR, hastane epidemiyolojisine yönelik çalışmalarda ön tarama yöntemi olarak geniş bir uy-gulama alanı bulmuştur[8,10,11]. Bu yöntemde mikro-organizmalardaki ortak gen bölgelerine yönelik ha-zırlanan çeşitli primerler (ERIC1, ERIC2, PH1, OPM1, M13, 1290, RAD1, 325) kullanılmakla bir-likte, bunlardan “Enterobacterial Repetetive Interge-nic Consensus Sequence 1 (ERIC1)” ve ERIC2 yay-gın olarak tercih edilenlerdir[10,11,14]. Bu çalışma, hastanemizde nozokomiyal infeksiyon etkeni mikro-organizmalar arasında ön sıralarda yer alan P. aeru-ginosa suşları arasındaki klonal ilişkiyi belirlemek, bunlara bağlı olası salgınları ortaya çıkarmak üzere planlanmıştır.

MATERYAL ve METOD

Prospektif olarak 1997 yılından itibaren hasta-nemizin çeşitli servislerindeki hastalardan infeksiyon etkeni olarak izole edilen 142 P. aeruginosa suşu çalışma kapsamına alınmıştır. İzolatların nozokomi-yal infeksiyon etkeni oldukları, hastanemizin infeksi-yon kontrol ünitesi tarafından onaylanmış olup, has-taneye başvurduğunda inkübasyon döneminde ol-mayan ve hastanede yatışı sırasında P. aerugino-sa’ya bağlı infeksiyon geliştiren hastalara ait izolatlar çalışmaya dahil edilmiştir. İzolatların tanımlanmaları, klasik yöntemlerle (Gram boyama, oksidaz testi, OF reaksiyonu) ve sceptor (Becton-Dickonson) otomatik identifikasyon sistemiyle yapılmıştır[4].

Fenotiplendirme Yöntemi Olarak Antibiyotik Duyarlılık Testi

P. aeruginosa suşlarının amikasin, gentamisin, tobramisin, siprofloksasin, imipenem, seftriakson, seftazidim, sefepim, aztreonam ve piperasilin grubu

ups seemed to be longlasting (15 months); the strains in certain groups were isolated in a very short period of time (1 month). There was no correlation between RAPD and antibiotic susceptibility typing methods. So-me of the isolates in the saSo-me phenotypic group, exhibited different RAPD patterns. An outbreak due to this microorganism did not occur during the study period. As a conclusion, this study indicated that presence of many different clones of P. aeruginosa and predominancy of some of them in certain units in our hospital between 1997 and 1999.

Key Words: Pseudomonas aeruginosa, Nosocomial infection, RAPD-PCR, Antibiotic susceptibility pat-terns

(3)

antibiyotiklere karşı duyarlılıkları, disk difüzyon ve otomatik olarak (sceptor) mikrodilüsyon yöntemle-riyle belirlenmiştir[4].

Genotiplendirme Yöntemi Olarak RAPD-PCR

a. DNA izolasyonu: İzolatların Müeller Hinton agarda 37°C’de bir gecelik inkübasyon sonrası üre-yen kolonilerinden yapılmıştır. Fosfat tamponlu tuz-lu suda (0.067 M, pH 7.2), yoğuntuz-luğu 5 x 108 cfu/mL olacak şekilde hazırlanan 1 mL’lik bakteri süspansiyonuna 20 µL proteinaz K (20 µg/mL), 20 µL 1 M Tris (pH 7.6) katılmıştır. Bu karışım 37°C’de 1 saat inkübe edildikten sonra 30 dakika kaynatıla-rak 8000 rpm’de santrifüj edilmiştir[14]. Çökeltinin üzerine 0.2 mL Tris EDTA (10 mM Tris HCL, 1 mM EDTA - pH 8.0) ve 0.8 mL etanol (%70) ilave edil-dikten sonra 1500 rpm’de 15 dakika santrifüjlenip, etanolle bir kez daha yıkandıktan sonra üzerine 100 µL Tris EDTA (TE) eklenmiş ve böylece ekstrakte edilen bakteri DNA’sı, elektroforetik olarak λDNA ile kıyaslanarak, miktarı belirlendikten sonra, RAPD-PCR’a alınıncaya kadar +4°C’de saklanmıştır[10,11, 14].

b. RAPD-PCR: P. aeruginosa suşlarından ekst-rakte edilen DNA’nın amplifikasyonu, 10 mM Tris HCL, 2.5 mM MgCl2, 50 mM KCl %0.1, 0.2 mM dNTP, 50 pmol primerler (ERIC1 ve ERIC2), 0.5 U Taq polimeraz ve 10 ng kalıp DNA içeren 100 mL reaksiyon karışımı içinde gerçekleştirilmiştir[10,11]. PCR, 94°C’de 3 dakika denatürasyonu takiben, 94°C’de 1 dakika, 25°C’de 1 dakika ve 72°C’de 1 dakikalık 35 döngü ve son olarak 72°C’de 10 daki-kalık döngü ile yapılmıştır[15]. Amplifikasyon ürünle-ri, 10 µg/mL etidyum bromid içeren %1’lik agaroz

jelde yürütülerek, oluşan bantlar UV-transilüminatör-de görüntülenmiştir. PCR ürünlerinin büyüklükleri 1 Kb’lik DNA markırı ile kıyaslanarak saptanmıştır.

c. Sonuçların değerlendirilmesi: Agaroz jel-deki DNA parçalarının fotoğrafları, tüm araştırıcılar tarafından bağımsız olarak kıyaslanmış ve genotipik paternleri aynı olan (aynı sayı ve yerde DNA bantla-rının varlığı) izolatlar gruplandırılmıştır.

BULGULAR

Ocak 1997 ve Aralık 1999 tarihleri arasında hastanemizde nozokomiyal infeksiyon etkeni olarak izole edilen 142 adet P. aeruginosa suşu çalışma kapsamına alınmış olup, yoğun bakım ünitesi (YBÜ), P. aeruginosa’ya bağlı nozokomiyal infeksiyonların en çok (n: 43) görüldüğü birim olmuştur (Tablo 1). Bunu pediatri (n: 27), dahiliye (n: 22), pediatrik cer-rahi (n: 19), üroloji (n: 12), plastik cercer-rahi (n: 9), be-yin cerrahisi (n: 6) ve nöroloji (n: 4) üniteleri izlemek-tedir. P. aeruginosa suşları en sık (n: 61) solunum yolu örneklerinden izole edilmiş olup, özellikle YBÜ ve pediatri servislerinden gelen 47 solunum örneği-nin 38’ini derin trakeal aspirasyon (DTA), bronkoal-veolar lavaj (BAL) gibi tıbbi ekipman yardımıyla alın-mış örnekler oluşturmaktadır (Tablo 1).

Yoğun bakım, dahiliye, pediatri, pediatrik cerra-hi servislerinde, çalışma periyodu boyunca P. aeru-ginosa izolasyonu süreklilik göstermiş, diğer servis-lerde bu süre yaklaşık 1 yılla sınırlı kalmıştır. Yoğun bakım ve dahiliye ünitelerinde, 1999’un Eylül ayına kadar olan dörder aylık zaman dilimlerinde değişik-lik göstermeyen P. aeruginosa izolasyon sıklığının (1-9 izolat), 1999’un son 4 ayında belirgin artış (24 izolat) gösterdiği belirlenmiştir.

Tablo 1. Pseudomonas aeruginosa izolatlarının servis ve örnek cinsine göre dağılımı Örnek cinsine göre izolasyon sayısı (n)

Servis SYÖ* İdrar Kan Apse Diğer Toplam

• YBÜ 32 3 4 0 4 43 • Dahiliye 5 10 2 2 3 22 • Pediatri 15 4 5 1 2 27 • Pediatrik cerrahi 6 5 3 1 4 19 • Üroloji 0 10 1 1 0 12 • Plastik cerrahi 0 0 0 9 0 9 • Beyin cerrahi 2 0 1 0 3 6 • Nöroloji 1 0 1 2 0 4 • Toplam 61 32 17 16 16 142

(4)

Fenotipik Gruplar

Nozokomiyal 142 P. aeruginosa suşu, 10 antibi-yotiğe karşı gösterdiği duyarlılık paternine göre 18 farklı fenotipik gruba (A-S) ayrılmıştır. Ancak suşla-rın %61.9’u (n: 89), bu gruplardan 5’inde (A-E) yer almıştır (Tablo 2). İzolatların 81’i (%57) en az 4 an-tibiyotiğe, 65’i (%46) ise en az 7 antibiyotiğe direnç-li bulunmuştur.

Grupların direnç profilleri kıyaslandığında, B ve C gruplarının direnç paternlerinin, grup C üyelerinin amikasine hassas olmaları dışında aynı olup, test edi-len tüm antibiyotiklere dirençli oldukları görülmekte-dir (Tablo 2). Çoğunlukla hassas suşların yer aldığı A ve H gruplarının duyarlılık paternlerinin de, bir anti-biyotik (seftriakson) dışında tamamen aynı olduğu saptanmıştır.

Fenotipik gruplardaki suşların izolasyon tarihleri geniş bir zaman periyoduna yayılmış olup, hiçbir fe-notipik grup, belirli bir zaman diliminde baskınlık göstermemiştir. Yoğun bakım ve dahiliye ünitelerin-de izolasyon sıklığında artışın tespit edildiği 1999’un son 4 ayında izole edilen 24 suşun 9 farklı fenotipik patern sergiledikleri saptanmıştır (Tablo 4).

Genotipik Gruplar

Nozokomiyal 142 izolatın 28’inin 7 genotipik gruba (I-VII) dağıldığı ve geri kalan suşların, 2 izolat içeren küçük gruplar dışında, farklı genotipik patern-ler sergiledikpatern-leri tespit edilmiştir (Tablo 3). Resim

1’de, genotipik grup I’de yer alan 7 izolatın (suş no: 14, 127, 136, 141, 192, 218, 259) ve ayrıca nö-roloji, pediatri ve beyin cerrahisi servislerinden 4 izolatın (suş no: 240, 243, 301, 316) RAPD pa-ternleri gösterilmiştir. Grup I’deki izolatlar, 1 yıllık bir zaman diliminde izole edilmiş olup, izolasyon sıklığı-nın Ağustos 97’de yoğunlaştığı belirlenmiştir (Tablo 3). Grup II’de yer alan suşlar da, bazı aylarda yoğun-laşmak kaydıyla, 1 yılı aşan bir zaman diliminde 4 farklı servisten izole edilmişlerdir. Diğer 5 genotipik Tablo 2. En az 4 izolat içeren fenotipik grupların antibiyotik direnç profilleri

İzolat İzolasyon

Grup sayısı aralığı AK GN NN CIP IMP CRO CAZ CEF ATM PRL

A 34 97-99 H H H H H AH H H H H B 15 98-99 D D D D D D D D D D C 16 97-99 H D D D D D D D D D D 14 97-99 H D D D H D D D D D E 10 97-99 H D H H H AH H H AH H F 8 97-99 D D D D D D H H D D G 8 97-98 D D D D H D H H D D H 8 97-99 H H H H H H H H H H I 4 97-99 H H H H H D D H D D J 4 97-98 H H H D H D D H AH D K 4 97-99 H H D D D D H H H D L 4 97-99 H H H H D D H H H H

AK: Amikasin, GN: Gentamisin, NN: Tobramisin, CIP: Siprofloksasin, IMP: İmipenem, CRO: Seftriakson, CAZ: Seftazidim, CEF: Sefepim, ATM: Aztreonam, PRL: Piperasilin, H: Hassas, AH: Az hassas, D: Dirençli.

Resim 1. Grup I’de yer alan izolatların (14, 127, 136, 141, 192, 218, 259) RAPD paternleri

14 127 136 141 192 218

İzolat no

(5)

Tablo 3. Genotipik benzerlik gösteren izolatlar ve özellikleri

Genotipik grup İzolat no Örnek cinsi İzolasyon tarihi Servis Fenotip

I 14 Apse Mart-97 Plastik cerrahi J

I 127 DTA Ağustos-97 YBÜ K

I 136 Apse Ağustos-97 Plastik cerrahi F

I 141 DTA Ağustos-97 YBÜ K

I 192 DTA Kasım-97 YBÜ F

I 218 DTA Aralık-97 YBÜ F

I 259 Kan Şubat-98 YBÜ B

Toplam: 7 Mart 97- Şubat 98 F(3), K(2), B(1), J(1)

II 12 İdrar Mart-97 Üroloji E

II 131 İdrar Ağustos-97 Dahiliye A

II 134 İdrar Ağustos-97 Üroloji E

II 272 İdrar Şubat-98 Pediatri G

II 332 BAL* Mayıs-98 Beyin cerrahisi E

II 335 DTA** Mayıs-98 Beyin cerrahisi E

Toplam: 6 Mart 97- Mayıs 98 E(4), A(1), G(1)

III 38 DTA Eylül-99 YBÜ C

III 53 DTA Eylül-99 YBÜ C

III 31 DTA Eylül-99 YBÜ B

Toplam: 3 Eylül 99 C(2), B(1)

IV 156 DTA Eylül-97 YBÜ R

IV 196 DTA Kasım-97 YBÜ C

IV 216 DTA Aralık-97 YBÜ E

Toplam: 3 Eylül 97- Aralık 97 C(1), E(1), R(1)

V 19 DTA Mart-97 Nöroloji M

V 39 İdrar Nisan-97 Dahiliye G

V 158 Apse Eylül-97 Nöroloji E

Toplam: 3 Mart 97- Eylül 97 E(1), G(1), M(1)

VI 357 DTA Eylül-98 YBÜ B

VI 401 İdrar Kasım-98 YBÜ B

VI 408 DTA Kasım-98 YBÜ C

Toplam: 3 Eylül 98- Kasım 98 B(2), C(1)

VII 64 İdrar Eylül-99 Dahiliye B

VII 32 İdrar Eylül-99 Dahiliye B

VII 107 DTA Ekim-99 YBÜ C

Toplam: 3 Eylül 99- Ekim 99 B(2), C(1)

(6)

grupta yer alan izolatların çoğunluğu (15 izolattan 10’u), YBÜ’deki hastaların solunum yolu örneklerin-den izole edilmiş olup, izolasyon periyodları, grup V dışında, 1-4 ay arasında değişmektedir (Tablo 3). Özellikle grup III ve VII’deki izolatlar 1 ay gibi kısa bir zaman diliminde izole edilmişlerdir.

P. aeruginosa izolasyonunun sıklığında artışın tespit edildiği dönemdeki 24 suşun 6’sı genotipik grup III ve VII’de yer almakta olup, geri kalan 18 izolat, birbirlerinden farklı genotipik paternler sergi-lemişlerdir (Tablo 4).

TARTIŞMA

Hastane infeksiyonlarının ortaya çıkışında rol alan genel risk faktörleri arasında mikroorganizma-ya ait faktörler (örneğin dirençli patojenler), konağa

ait faktörler (örneğin immünsüpresyon, yaş), çevre-sel faktörler (örneğin tıbbi girişimlerde kullanılan en-doskop, endotrakeal tüp, vb. araçlar), el yıkama gibi hijyenik alışkanlıklar sayılabilir[2]. Nozokomiyal in-feksiyon etkenlerinin önde gelenlerinden biri olan P. aeruginosa’nın (hastanemizde 3. sırada), hastane ortamında yaygın olarak bulunuşu, yüksek antibiyo-tik direnci, olumsuz çevre koşullarında (dezenfektan solüsyonlarda bile) inatla canlılığını koruyabilmesi nedeniyle tıbbi girişimlerde kullanılan aletlerden (en-dotrakeal tüp, endoskop, vb.) ve diğer çevrelerden eradikasyonu oldukça zor bir mikroorganizmadır. Üç yılı kapsayan çalışma periyodunda, P. aeruginosa izolasyonunun süreklilik gösterdiği ve en sık yapıldı-ğı ünitenin yoğun bakım olması, bu ünitenin hasta-nemizin en sık hasta transferi yapılan ünitesi olması ve yukarıda sözü edilen risk faktörlerinden çoğuna (konak, mikroorganizma, çevre) sahip oluşuyla açık-lanabilir. P. aeruginosa izolasyonunun süreklilik gös-terdiği diğer servisler de (dahiliye, pediatri, pediatrik cerrahi), hasta yoğunluğunun fazla olduğu üniteler olup, bu ünitelerde de YBÜ gibi P. aeruginosa’yı ba-rındıran kaynakların çokluğu ve çeşitliliği sözkonusu olabilir.

İzolatlar arasındaki klonal ilişkinin, RAPD-PCR ve antibiyotik duyarlılık paternlerinin analizi ile de-ğerlendirildiği çalışmamızda 18 farklı fenotipik pa-tern saptanmış olmakla birlikte, duyarlılık papa-ternleri irdelendiğinde, suşların 1 ya da 2 antibiyotiğe karşı gösterdikleri farklı duyarlılık nedeniyle, farklı fenoti-pik gruplarda yer aldıkları görülmektedir (Tablo 2). Örneğin suşların yarısının içinde yer aldığı bazı feno-tipik paternler (B ve C, A ve H), tek antibiyotik dı-şında tamamen aynıdır. Bu durum duyarlılık patern-lerini baz alarak fenotiplendirmenin ayırtediciliğini sınırlandıran bir faktör olarak karşımıza çıkmaktadır. Diğer yandan, çoklu dirençli izolatların oranının da azımsanmayacak ölçüde olması (%57’si en az 4 an-tibiyotiğe dirençli), epidemiyolojik ilişkinin, antibiyo-tik duyarlılık profiline göre belirlenmesini sınırlandı-ran bir diğer faktör gibi gözükmektedir.

İzolatlar genotipik olarak çok sayıda farklı RAPD-PCR paternleri sergilemiş olup, suşların az bir kısmı (28 izolat), 7 genotipik gruba dağılım gös-termiştir (Tablo 3). Bu sonuç, çalışma periyodu bo-yunca hastanemizde belirli bir genotipin neden oldu-ğu büyük bir salgının olmadığını göstermektedir. Her ne kadar yoğun bakım ve dahiliye ünitelerinde 1999’un son 4 ayında izolasyon sayısının sıklığında-ki belirgin artış bir salgını akla getirse de; bu dönem-de izole edilen 24 suştan sadönem-dece 6’sının (grup III ve Tablo 4. YBÜ ve Dahiliye servisinde 1999’un son

4 ayında izole edilen 24 suşun dahil olduğu fe-notipik ve gefe-notipik gruplar

İzolat no Genotipik grup Fenotipik grup

27 * D 30 * H 31 III B 32 VII B 38 III C 53 III B 55 * A 56 * A 59 * A 64 VII B 65 * A 77 * L 79 * B 80 * B 96 * B 98 * F 103 * C 104 * C 106 * P 107 VII C 117 * A 120 * E 140 * D 150 * A

(7)

VII’deki izolatlar) klonal ilişki göstermesi ve diğerleri-nin farklı genotipik paternler sergilemeleri, bir salgı-nın sözkonusu olmadığını ortaya koymaktadır (Tablo 4). Ayrıca nozokomiyal P. aeruginosa klonlarının bu çeşitliliği, izolatların farklı kaynaklardan hastalara bu-laşarak, infeksiyona yol açtığını göstermekte ve has-tanemizde hijyenik kuralların etkin olarak uygulan-ması konusunda uyarıcı nitelikte gözükmektedir.

Genotipik ve fenotipik tiplendirme sonuçları kı-yaslandığında, aralarında uyum olmadığı ve aynı ge-notipik grupta yer alan izolatların farklı fege-notipik pa-ternler sergiledikleri saptanmıştır. Örneğin genotipik Grup I’de yer alan 7 izolat, 4 ayrı fenotipik grupta (B, F, J, K); Grup II’de yer alan 6 izolat ise 3 ayrı fe-notipik grupta (A, E, G) yer almışlardır (Tablo 3). Bu izolatlar sadece antibiyotik duyarlılık paternlerine göre tiplendirilseydi, epidemiyolojik olarak ilişkili toplam 13 suştan 6’sı dışarıda kalacaktı. Aynı şekil-de diğer genotipik gruplardaki izolatların fenotipik paternleri irdelendiğinde, hiçbir genotipik grupta izolatların tamamının aynı fenotipte yer almadıkları ve bu izolatları antibiyotik duyarlılık paternlerine gö-re epidemiyolojik olarak ayırt etmenin mümkün ola-mayacağı açıkça görülmektedir (Tablo 3).

Sonuç olarak bu çalışma bize, hastanemizde çe-şitli P. aeruginosa klonlarının var olduğunu, bunlar-dan bazılarının özellikle YBÜ ve dahiliye servislerin-de belirli sürelerle inatla varlığını sürdürdüğünü ve P. aeruginosa suşlarının antibiyotik duyarlılık paternle-rine göre tiplendirilmesinin, klonal ilişkiyi belirleme-de yetersiz kalabileceğini göstermiştir.

KAYNAKLAR

1. Korten V. Hastane İnfeksiyonları. İnfeksiyon Hastalıkları. Topçu A, Söyletir G, Doğanay M (eds). İstanbul: Nobel Tıp Kitabevleri, 1996:281-90.

2. Korten V. Hastane İnfeksiyonlarının epidemiyolojisi ve genel risk faktörleri. Hastane İnfeksiyonları. Eds; Akalın E. Ankara: Güneş Kitabevi, 1993:35-45.

3. Syndman DR. Nosocomial and iatrogenic infections. Mechanisms of microbial diseases. Schaechter M, Me-dofff G, Eisentein BI (eds). Maryland, Williams and Will-kins USA 1993:865-72.

4. Koneman EW, Allen SD, Janda WM, Schreckenberger PC, Winn WC. The nonfermentative gram-negative ba-cilli. Color atlas and textbook of diagnostic microbiology. Koneman EW, Allen SD, Janda WM, Schreckenberger PC, Winn WC (eds). Lippincott Philedelphia USA 1997: 253-320.

5. Grundmann H, Schneider C, Hartung D, Daschner FD, Pitt TL: Discriminatory power of threee DNA based typ-ing techniques for Pseudomonas aeruginosa. J Infect Dis 1995;33:528-34.

6. Bingen E, Bonacorsi S, Rohlich P, et al. Molecular epi-demiology of P. aeruginosa serotype O:12 outbreak iso-lates from a pediatric hospital. J Clin Microbiol 1996;34:3226-9.

7. Tassios PT, Gennimata V, Maniatis A, Fock C, Legakis N, The Greek P. aeruginosa Study Group. Emergence of multidrug resistance in ubiquitus and dominandt Pseudo-monas aeruginosa serogroup O: 11. J Clin Microbiol 1998;36:897-901.

8. Elaichoini A, Verschraegan G, Claeys G, Devleescho-uwer M, Godard C, Vaneechoutte M. Pseudomonas ae-ruginosa serotype O: 12 outbreak studied by arbitrary primer PCR. J Clin Microbiol 1994;32:666-71. 9. Tenover FC, Arbeit RD, Goering RV, Mickelsen PA,

Murray BE, Persing DH, Swaminathan B. Interpreting chromosomal DNA restriction patterns produced by pul-sed field gel electrophoresis: Criteria for bacterial strain typing. J Clin Microbiol 1995;33:2233-9.

10. Renders N, Romling U, Verburgh H, Belkum AV. Com-perative typing of P. aeruginosa by random amplificati-on of polymorphic DNA or pulsed field gel electrophere-sis DNA macrorestriction fragments. J Clin Microbiol 1996;34:3190-5.

11. Speijer H, Savelkoul PHM, Bonten MJ, Stobberingh E, Tjhie JHT. Application of different genotyping methods for P. aeruginosa in a setting of endemicity in an inten-sive care uinit. J Clin Microbiol 1999;37: 3654-61. 12. Blanc DS, Siegrist HH, Sahli R, Francioli P. Ribotyping

P. aeruginosa: Discriminatory power and usefullness as a tool for epidemiological studies. J Clin Microbiol 1993;31:71-77.

13. Grattard F, Gaudin OG, Posetto B, Ros A, Mbida AD. Genotyping homogenecity of Pseudomonas aeruginosa O:12 strains demonstrated by analysis of protein profiles DNA fingerprints and ribosomal rRNA gene restriction patterns. Eur J Microbiol Infect Dis 1993;12:57-61. 14. Cimolai N, Trombley C. Enterobacterial intergenic

con-sensus sequence polymerase chain reaction as a typing method for Burkholderia cepacia. Clin Microbiol Infect Dis 1996;2:59.

15. Renders N, Van Belkum A, Barth A, et al. Typing of Pse-udomonas aeruginosa strains from cystic fibrosis: Phe-notyping versus gePhe-notyping. Clin Microbiol Infect 1996; 1:261.

Yazışma Adresi: Dr. Ufuk ÖVER

Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı

Haydarpaşa Kampüsü

81326, Haydarpaşa-İSTANBUL

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu olgu sunumunda karın ağrısı, bulantı-kusma şikâyetleri nedeniyle acil servisimize başvuran 48 yaşındaki bir hastada akut kolesistitin eşlik ettiği ve safra kesesi

Plasma levels of total serum cholesterol (TC), triglycerides (TG), low density lipoprotein (LDL), high density lipoprotein (HDL) and very low density lipoprotein (VLDL)

Ekim 2008 - Kasım 2009 tarihleri arasında laboratuvarımızda izole edilen ve CDC kriterlerine göre (13) hastane infeksiyonu etkeni olarak tanımlanan 87 P.aeruginosa

Gereç ve Yöntem: Çalışmamızda hastane infeksiyonu tanısı almış hastalardan alınan çeşitli örneklerden izole edilen 50 Pseudomonas aeruginosa suşunda

Öte yandan Rey’in kurucusu olduğu ve ölünceye dek başkanlığını yaptığı İstanbul Filarmoni Derneği ise yapıtların korunması ve seslendirmesi ile ilgili

Surah al-Jin verse 11 stated that Allah SWT inform that the Jin are divided among the believer and the unbeliever: And among us are the righteous, and among us are [others] not so;

R.Gopal et al, (2014) in the examination on the effect of various Leadership Styles and its impact on worker motivation show that both Transformational

Zaharia, "A Smartphone-Based Obstacle Detection and Classification System for Assisting Visually Impaired People," 2013 IEEE International Conference on Computer