• Sonuç bulunamadı

Ergun Balcı'nın arkasından...

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Ergun Balcı'nın arkasından..."

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

22 OCAK 1999 CUMA

BİR BAKIMA

SERVER TANİLLt___

Ergun Balcının

Arkasından...

Bayrama girerken, "Cumhuriyet Ailesi" bü­ yük bir kayba uğradı: Ergun Balcı öldü. Bu ölümün, bir gazete camiasının çevresini çok aşan bir anlamı var: Ülkemiz, dış politika ala­ nında düşünüp yazan nadir uzmanlarından bi­ rini yitirmiştir.

Kaybın derecesini belirtmek böylece önem­ li.

Dış politika, bir ayağı iç politikada, bir ayağı uluslararası ilişkilerle, diplomasi tarihi ve siya­ sal tarihte olmak üzere, çetin bir konudur.

Çok boyutlu, derin bir bahistir.

Batı’da, özellikle siyasal bilimler öğreten fa­ kültelerde ders olarak okutulur. Çok şöhretli de hocaları görülmüştür kürsülerde. Sadece Fran­ sa’yı örnek verecek olursak, bir Pierre Reno-

uvin, kendisini yıllarca dinletmiş büyük bir oto­

ritedir; onun devlet adamlarının eylemini çerçe- ' veleyip açıklayan “derin güçler" kavramı, yery- er pek aydınlatıcı olmuştur. Bu büyük hocanın, şimdi biri ölmüş İkincisi de hayli yaşlanmış iki öğrencisi, Jacques Droz’la J.B. Duroselle’in adı ve eserleri, uluslararası ilişkiler ve diploma­ si tarihi konularında, bugün de ağırlıklarını ko­ ruyor.

Başka dillerden de verilecek örnekler vardır. Bizde, özellikle A hm et Şükrü Esm er’le baş­ layan gelişmenin içinde saygın adlar görürüz. Konu, hukuk ve siyasal bilimler fakültelerinde ders olarak önemli bir yer tutarken, ciddî gaze­ telerde özel köşelerde dile getirilir. Örneğin, Mil­

liyette Sami Kohen ve Şükrü Elekdağ yıllar­

dır ilgiyle okuduğumuz kalemlerdir.

Cumhuriyetin ise, Ergun Balcı’sı vardı.

Sadece gazetemiz okurlarının değil, başka gazete okurlarının da yakından izledikleri bir yazardı. Böylece, Ergun Balcı'nın, şu ya da bu olayda ne dediği, onu nasıl yorumladığı önem­ liydi.

Dış politika, uluslararası ilişkiler ve diploma­ si konularında, söyleyecekleriniz sonunda bir yorumlama da olsa, nesnel olmak zorundası­ nız ve ciddi bir çözümlemenin arkasından gel­ melidir yorumlamanız. Her türlü dogmatizmin uzağında durmak gereği, özellikle bu konuda kendini dayatır. Hele hele milliyetçi ve dinci yo­ rumlar, konuyu çıkmaza sokmaktan başka bir şeye yaramazlar. Tarihin akışını tek bir nedene indirgeyen "tekçi" görüşlere oranla, “çoğulcu” bakış açısı, daha açıklayıcı ve aydınlatıcı olu­ yor.

Ergun Balcı'da bu "çoğulcu" yaklaşım, ade­ tâ estetik bir güzellikteydi.

Derin bir kültür birikimiyle ve dünya basının­ da yazılan-çizilenleri yakından izleyerek kaleme aldığı yazılarında, ne körükörüne Batı hayranı, ne körükörüne Batı düşmanıydı; Amerika’ya bakarken de öyleydi; dikkatini Kafkaslar’ayada Avrasya’ya çevirdiğinde, Rusya’yı dışlayarak konuşmuyordu; Irak sorununa eğildiğinde, Saddam’ı kıyasıya eleştiriyor, ama Irak halkının tepesinde patlayan bombalara karşı çıkıyordu. Birleşik Devletler’in Irak politikasının ülkemizin güvenliği açısından içerdiği tehlikelerin de altı­ nı durup durup çiziyordu.

Türkiye’de demokrasinin eksikliklerinin gide­ rilerek rayına oturtulmasında, özellikle insan hakları sicilinin düzeltilmesinde, dışardan yapı­ lan zorlamaların ve onlara alkış tutanların kar­ şısındaydı. Demokrasiyi biz, yakıştırma olsun diye değil, gerektiği için almıştık; onun çağdaş bir düzeye varması, en başta kendi halkımızın çıkarına olduğu için, bizim görevimizdi. Başka­ ları istediği için değil, biz istediğimiz için olacak­ tı her şey.

Sorunların asıl çözümü içerdeydi böylece. Özellikle, son birkaç yıldır, Kürt sorununa ka­ lıcı bir çözüm getirmek amacıyla, “Güneydo­

ğ u ’da gerekli ekonomik, sosyal ve demokratik reformları” gerçekleştirmek gereğinin üstünde

ısrarla duruyordu. Hep duruyoruz.

Ama parlamentomuzda iri kıyım partilerin hangisinin bu konuda dişe dokunur çabası ol­ muştur? Yalnız o da değil, bütün ülkeyi kapsa­ yacak köklü bir siyasal ve sosyal reform han­ gisinde göz doldurucu bir olgunluğa ulaşmış­ tır?

Bunları, bir seçim “sath-ı m a ilin d e sorma­ dan edemeyiz.

21. yüzyılın eşiğinde, dünyamızın ve ülkemi­ zin gelip durduğu nokta pek karmaşıktır ve be­ lirsizliklerle doludur ve daha da süreceğe ben­ zer bu. Böylesi bir ortamda yaşadıkça, Ergun Balcı’nın aydınlatıcı kaleminin yokluğunu hep duyacağız; vaktiyle yazıp çizdiklerine dönüp baktığımız olacak. Onun, bir dönemin dış poli­ tika kültürüne damgasını basmış yazılarını -ko­ nularına göre sınıflandırıp- birkaç cilt halinde okurların önüne koymak, arkada kalanlara bir görev olarak düşüyor.

Anısı önünde eğilirken, bir düşündüğümüz de bu oldu...

Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

(Reschid-Pachn, nommé grand \izr.) u présent du bfitiment dont il lui a été fait don, il voulait.. lersonnellement exprimer

Antioksidan enzim olan GSH-Px enzim aktivitesinde BLM verilen grupta kontrol grubuna göre anlamlı bir azalma vardı.. CAPE’nin bu parametreler üzerine düzenleyici

Osmanlı Devleti‟nde her alanda geniş bir etkisi olan medreseler, buralardaki eğitim faaliyetleri ile düşünce anlamında en önemli etkinliklerden biri olan felsefi

Aradaki uyuşumsuzluğun veya daha iyi karesel ortalama hata değerlerinin elde edilememesinde yatan en önemli unsurlar çalışma alanı içerisindeki verilerin

Amaç: Çalışmamızın amacı hacamat yaptıran farklı yaşlardaki kadınlardan, eş zamanda alınan kupa kanı ve venöz kanda oksidatif stres ile ilişkili olduğu

Her iki kent için genel olarak bakıldığında, kalıntının korunması ve yapılacak olan yapının tasarımı hakkındaki tüm kararların Kültür ve Tabiat

Coğrafya Eğitimi Anabilim Dalı, 1989-1990 yılında Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’ne bağlı olarak “Yüksek Lisans Programı” açmış; bu önemli