Marmara Üniversitesi i.i.B.F. Dergisi. Yıl 1987, Cilt iV. Sayı 1 - 2
Sendika Tüzel
Kişiliğiile Sendika Yönetim
Kurulu Üyesi
Arasındaki İlişkinin
Hukuki
NiteliğiNuri ÇELİK ('~) Ali GÜZEL (**)
ı. GİRİŞ
Sendikaların çağdaş toplumlarda üstlendikleri geniş boyutlu iş !evlerini yerine getirebilmeleri, özellikle üyelerinin haklarını savu-nabilmeleri, hukuk düzeni tarafından varlıklarının kabul edilmiş ve kendilerine hukuki bir kişilik tanınmış olmasına bağlıdır. Bum~n ger-çekleşebilmesi için de sendikanın hukuki bir şekle bürünmesi, bir tüzel kişi biçiminde ortaya çıkması zorunluluğu vardır. Bu görü-nümde, sendikaların diğer tüzel kişilerde olduğu gibi, k.endilerini oluşturan gerçek kişilerden bağımsız birer v~rlıkları
bulunmakta-dır. Tüzel kişi olmaları nedeniyle bir hukuk süjesidirler, haklardan yararlanabilir ve sahip oldukları hakları kullanabilirler. Tüzel kişilik soyut bir kavram olduğu için, hak ve yetkilerin kullanımı ancak tü-zel kişinin organları sayesinqe mümkün olacaktır. Şu halde organ, tüzel kişiye hareket olanağı vermekte, onu hukuk alanına çıkar
maktadır. Bu ise organı oluşturan gerçek kişiler tarafından sağlan maktadır. Çünkü, organ kavramı da tüzel kişilik gibi soyut bir kav-ramdır; ona canlılık verenler organı. oluşturan gerçek kişilerdir.
Belirtilen olgu, özel hukuk tüzel kişileri durumunda olan sen-dikalar için de sözkonusudur. Nitekim, 2821 Sayılı Sendikalar Ka-nunu, sendikaların, sendika şubelerinin ve konfederasyonların zo-runlu organlarını,. genel kurul, yönetim kurulu, denetleme kurulu ve disiplin kurulu biçiminde belirlemiştir (m. 9/1). Öyleyse sendikayı hukuk alanına çıkaran ve faaliyetlerini yürütenler bu organlardır. Bunlar arasında yönetim kurulunun ayrı ve önemli bir yeri bulun-mak.tadır. Çünkü sendikanın amacına ulaşması için gerekli tüm
iş-*) Profesör ıooktor -M. O. Hukuk Fakültesi.
**) Doçent Doktor -Kamu Yönetimi Bölümü.
leri yasa ve sendika tüzüğü ·uyarınca yürüten, onu temsil eden or-gan yönetim kuruludur. Bu kurulun ağır sorumluluklar üstlenmesi ve önemli yetkilerle donatılmış olması kaçınılmazdır. Bu yetki ve sorumluluklar, ister istemez, kurulu oluşturan üye durumundaki ger-çek kişilere de yansıyacaktır. Özellikle günümüzde sendikaların sa -yıca artması, yönetim kurullarında görev alan gerçek kişilerin sa-yılarında da bir artışa neden olmuştur. Bunun sonucu olarak, yöne-tim kurulunu oluşturan gerçek kişi üyelerin yetki ve sorumlulukları geniş boyutlar kazanmış ve değişik sorunları tartışma gündemine getirmiştir. Yasal düzenlemelerde, genellikle yönetim kurulunun or-gan olarak yetki ve görevlerinin belirlenmiş olması ve organı oluş turan üyelerin durumlarının tam olarak açıklığa kavuşturu.lmamış olması, anılan tartışmaların boyutlarını daha da genişletmiş bulun-maktadır. Ortaya çıkan sorunların çözümü, büyük ölçüde, tüzel kişi ile yönetim kurulu üyesi arasındaki ilişkinin hukuki niteliğinin saptanmasına bağlıdır. Bu nedenle, uygulamada ortaya çıkan kar-maşık sorunları ayn ayrı irdelemek yerine, bunlara ışık tutacak ve çözümüne katkıda bulunacak temel sorunu genel çizgileriyle ince-lemek daha yararlı olacaktır.
Kuşkusuz, tartışma ve duraksamalar diğer tüzel kişiler ici.n de sözkonusudur. Biz sadece sendikalar açısından konuyu irdelemek-!e _yetineceğiz. Yönetim kurulu üyesi ile sendika arasındaki 'ilişki nin hukuki niteliğini (111} belirleyebilmek ~cin öncelikle yönetim ku~ rulunun niteliğini, oluşumunu ve görevlerini ortaya koymak gere-kir (il}. Çünkü bu son nokta ilk sorunun çözümüne ışık tutacak
ki-mi temel verileri de içermektedir.· Ayrıca, sendikanın organları ara-sındaki ilişkinin niteliği de konumuz açısından önem taşır.
il. KURUL-ORGAN OLARAK SENDİKA YÖNETİM KURULUNUN OLUŞUMU I GÖREV VE YETKİLERİ
İlk aşamada, yönetim. kurulunun, kendisini oluşturan gerçek ki-şi durumundaki üyelerden bağımsız konumu irdelenmelidir. Aynı çerçevede, yönetim kurulunun diğ~r organlarla, özellikle genel ku-rul ile olan ilişkileri açıklığa kavuşturulmalıdır. Bu konulardaki hu-kuki esaslar, büyük ölçüde, sendika tüzel kişiliği ile yönetim kuru-lu üyeleri arasındaki hukuki ilişkiye de yansıyacaktır.
1. Yönetim Kurulunun Hukuki Niteliği ve· Sendikanm Diğer Organlan ile İlişkisi.
Yönetim Kurulunun Sendika ile olan ilişkisinin hukuki niteliği, bizzat kanun koyucu tarafından belirlenmiştir. Gerçekten, Sendika-lar Kanununun 9. Maddesi, diğerleri yanında, yönetim kurulunu da «zorunlu organ» olarak nitelemiştir (1) .. Organ kavramı, tüzel kişi lik kavramı gibi soyut bir kavramdır. Ona canlılık verenler ise, ku-rulun üyeleri durumundaki gerçek kişilerdir. Yönetim Kurulu, an-cak kanun veya tüzüğün aradığı yeter sayıda üyenin bir araya gel-mesiyle (SenK. m. 17) belirli konularda işlem yapabilme yeteneğini ·kazanır.
Organ kavramı, Me9eni Hukuk öğretisinde değişik biçimlerde tanımlanmaktadır. Ancak şu tanım isteneni verecek kapsamdadır: Organ, «tüzel kişilerin görevlerini, eylem ve işlemlerini, kendi kişi liklerinden bağımsız bir şekilde kanuna ve tüzel kişinin statüsüne-uygun olarak yöneten kişi ve kurullardır» (
2
). Bu anlamda, organın. bu sıfatla açıkladığı irade, doğrudan doğruya tüzel kişinin öz ira-desi olarak kabul edilir. Organ temsilciden farklı olarak, tüzel kişi adına hareket etmez; organın eylem ve işlemleri, araya bir vasıta girmeden, doğrudan doğruya tüzel kişinin eylem ve işlemleri sayı lır. Tüzel kişilerin organları onların temsilcisi değildir (3). Bu esas-lar, MK.m,.47'de açıkca ifadesini bulmaktadır. Anılan hükme göre, tüzel kişilerin medeni hakları kullanma yetkisi, kanuna ve nizam-namelerine göre bu husus için gerekli uzuvlara (organlara) sahip olmalarıyla başlar. MK.m.48/11 uyarınca da «Hükmi şahsın iradesi,
uzuvları vqsıtasıyla Hade olunur.»
Bu açıklamalar, organın tüzel kişinin ayrılmaz bir parçası ol-duğu, aralarında sözleşmeye dayonan bir ilişkinin değil organik bir bağın varolduğunu ortaya koymaktadır. Şu halde, sendika ile yö-netim kurulu arasında da organik bir bağ mevcuttur. Varılan bu so-nuç, aşağıda görüleceği gibi, yönetim kurulunu oluşturan üyelerle
· 1) Ayrıntı için bkz. Celik, Nuri., İş Hukuku Dersleri, 8. Bası, ist .. 1986, 351 vd; Şahlanan Fevzi.., Sendikalar Hukuku, ist., 1986, 76 vd.; Tuncomağ, Kenan., İş Hukuku il, 2. Bası, ist., 1986, 82 vd.; Evrenci Öner., Sendikalar Hukuku, ist., 1984, 71 vd.
2) Köprülü, Bülent., Medeni Hukuk, 2. Bası.. İst., 1984, 418ı; Ayrıca bkz.
Velidedeoğlu, Hıfzı Veldet., Türk Medeni Hukuku, İst., 1963, 246; Özsunay, Ergun, Medeni Hukukumuzda Tüzel Kişiler, ist., 1982, 72 vd.
sendika arasındaki hukuki ilişki
konusunda da bazı verileri gün ışı
ğına çıkarmaktadır. .
Genel olarak tüzel kişilerin, özel olarak sendikaların organları arasındaki ilişkinin belirlenmesi de konumuz acısından
önem taşır.
Sendikalar Kanunu, zorunlu organların, bu arada yönetim
kurulu-nun seçimini ve deneti.mini genel kurula vermekle (SenK. ·m. 1) bir-likte; her iki organın görev ve yetkilerini ayrı ayrı belirtmiştir.
Di-ğer bir ifadeyle yönetim kurulunun genel kuruldan
bağımsız bir
ta-kım yetkileri vardır. Hatta, Kanun ve tüzüğün
yönetim kuruluna ver-diği görev ve yetkilerin (SenK. m. 16) genel kurul tarafından
kulla-nılması bile olanaksızdır (4
). Bu nedenle de belirtilen konularda ge-nel kurul, yönetim kuruluna ve üyelerine emir ve talimat veren bir organ durumunda değildir.
Bu açıklamalar, sendika ile yönetim kurulu üyeleri
arasındaki ilişkinin hizmet akdine dayanmadığı yolundaki
görüşümüzü de doğ rulamaktadır. Yönetim Kurulunun oluşumu,
görev ve yetkilerinin in-celenmesi varılacak çözüme daha da belirginlik
kazandıracaktır.
2. Yönetim Kurulunun Oluşumu, Görev ve Yetkileri
Sendikanın zorunlu organlarından olan yönetim kurulu, SenK.
m. 14/XIV· ve dolayısıyle aynı
kanunun 5. maddesinde öngörülen
ya-sal koşullar ile sendika tüzüğünde belirlenen (SenK. 7 /8) koşulları
taşıyan üyeler arasından genel kurulca yapılacak
seçimlerle sap-tanan üyelerden oluşur. Üye sayısı açısından, Sendikalar Kanunu asgari ve azami bir sınır öngörmüştür (M. 15). Bu sınırlar (en az
üç, en_ çok dokuz) içinde kalmak koşuluyla,
yönetim kurulu üye
sa-yısı, sendika tüzüğünde belirlenecektir (SenK. m. 7 /9).
Yönetim Kurulu kararları, kurul olarak yapılacak toplantılarda alınır. Toplantılara katılmak ve oy kullanmak yönetim kurulu
üye-leri için hem bir görev, hem de bir haktır. Yönetim Kuru1unun ça-lışma ve karar verme esasları (SenK. m.
17) da bu kurulun «kurul
-organ» niteliğini ve «birlikte yönetim ilkesi»ni
açıklığa kavuştur maktadır (5
). Bu ilke ve esaslar, yönetim kurulu üyeleri ile sendika
tüzel kişiliği arasındaki ilişkiye
egemen kimi temel verileri de
yan-sıtmaktadır. «Kurul halinde çalışma»
ve «birlikte karar verme» il-4) Şahlanan, 146.
5) Şahlanan, 144.
keleri, iç
ilişkide
'
Üyelerarasında,
giderek sendika ile, hizmetakdi-ni belirleyen bağımlılık öğesinin kendiliğinden ortaya çıkmadığını,
dolayısıyle ilişkinin hizmet akdine dayanmadığını ortaya koymak-tadır.
Yönetim Kurulunun görev v,e yetkileri de vardığımız sonucu
doğrulayıcı niteliktedir. Bu kurul, sendikanın işlerini görmek ve onu temsil etmek hak ve görevine sahiptir. Hemen belirtelim ki, .
bura-daki «temsil» sözcüğünü teknik anlamıyla değerlendirmemek
gef'e-kir. Cünkü, yö.netim kurulu sendikanın organı .durumunda olup, onun temsilcisi değildir. Kurulun görev ve yetkileri kaynağını yastı ve
sen-dika tüzüğünde bulur. Gerçekten, Sendikalar Kanunun 16 . .
Madde-sinde bu görev ve yetkiler: sendikanın temsil edilmesi, tüzüğün
ver-diği yetki çerçevesinde yönetilmesi, gelir ve gider hesaplarına iliş
kin işlemlerin yapılması bütçenin hazırlanması ve ayrıca genel ku-rulca diğer görevlerin yapılması, biçiminde belirlenmiştir.
Uygulamada, Sendika tüzüklerine konulan hükümlerle, Yönetim Kurulu üyeleri arasında iş bölümü (genel mali Sekreter, Eğitim Sek-reteri v.b.) yapılmaktadır. Bu durum, belirli işleri yürütmekle görev-li kişinin 'yönetim kurulu üyeliği hak ve yükümlülüklerini ortadan kal-dırmaz. Bunun sonucu olarak~ yönetim kur~lu üyesi ile Sendika ara-sındaki ilişkiye de, kural olarak, değişik bir hukuki nitelik kazandır maz.
Yönetim kurulu, görevlerini yerine getirirken, katı bağımlılık
kuralları çerçevesinde hareket etmek durumunda değildir. Hatta ko-şulların zorunlu kıldığ.ı bir takdir hakkına da sa~iptir. Yetkilerini
kul-lanırken ve görevlerini yerine getirirken, belirli ölçüde ba~ımsız
ha-. reket etmek olanağına da sahiptir. Aynı sonuç, kurulu oluşturan
üyelet acısında da geçerli olacaktır. Öyleyse, hizmet akdine
ege-men olan ilkelerin bu çerçevede uygulanması düşünü.lemeyecektir .. Yaptığımız bu genel aç.ıklamalar, Yönetim Kurulu üyeleri ile
Sendika arasındaki ilişk!nin hukuki niteliği konusunda benimsediği
miz çözümün bazı ön verilerini içermektedir. Ne var ki, konunun
önemi daha ayrıntılı bir değerlendirmeyi zorunlu kılmaktadır.
111. SENDİKA ·TÜZEL KİŞİLİGİ İLE YÖNETİM KURULU. ÜYELERİ ARASINDAKİ İLİŞKİNİN HUKUKİ NİTELİGİ
1 .. Düzenleme Boşluğunun · Varhğı
Kurulu Üyeleri} ile Sendika arasındaki hukuki bağı nitelendiren açık ve doğrudan bir hüküm Sendikalar Kanununda yer almamaktadır.
Bu konudaki boşluğun, Sendikalar Kanunu m. 63 uyarınca Medeni
Kanun ile Dernekler Kanunundaki hükümlerle ·giderilmesi, çözümün bu çerçevede araştırılması gerekmektedir. Ne var ki, üzerinde dur-duğumuz soruna çözüm getirici bir düzenlemeye anılan kanunlarda
da. rastlanılmamaktadır. Şu halde, Sendikalar Kanununun temel
dü-ş.ünce ve sistematiğine Çlykırı olmamak koşuluyla, genel hukuk ku-ralları ve bazı kanun hükümlerinden hareketle bir çözüm oluşturma zorunluluğu vardır.
Benimsenebilecek çözüm biçimi, belli başlı iki temele dayandı
rılabilir: Birincisi, Sendika ile Yönetim Kurulu üyeleri arasındaki iliş kinin akid dışı, organik bir bağa; ikincisi ise, akid temeline dayandı rılmasıdır.
2. Akid Dışı, Orga1nik Bağ iıi,şkisi
Yukarıda açıkladığı gibi, yönetim kurulu ile Sendika arasında ki hukuki ilişki, sözleşmeye dayanan bir b.ağ olmayıp, organik bir bağdır. Yönetim Kurulu, soyut bir kavram olduğuna, ona gerçek ki-şi üyeler canlılık verdiğine göre, bu üyelerle Sendika arasındaki .
ilişki de organik ·bir temele dayandırılabilir. Bu anlamda, üyelerin ( varlığı ve iradesi, aynı zamanda organ durumundaki yönetim kuru-. !unda simgeleşmektedir. Bu ise, bizzat sendikanın varlığı ve iradesi
olmaktadır. Birbiri içinde eriyen ya da birbiriyle özdeşleşen irade-ler, organik bir görünüm kazanmaktadır. Bu organik bağ, yönetim kurulu üyesinin genel kurulca bu göreve seçilmesiyle ortaya çık maktadır.
Kanımızca, . «organik bağ» görüşü benimsenemez. Çünkü bu görüş, sadece genel kurulun karar-ına üstünlük tanımakta, seçilen üyenin ·bu görevi kabul edip etmemek özgürlüğüne bir değer ver.:. memektedir. Oysa, secilen üyenin bu görevi reddetmesi de
müm-. kündür. Bu takdirde üyelik' · iliskisi
.
doğmamakta; secim ve kabulile gerçekleşmektedir. O halde, en isabetli çözüm, akit temeline
da-yalı olanıdır.
3. Akit İlişkisi
Sendika yönetim kurulu üyeleri ile Sendika arasında bir söz-leşme bağı mevcuttur.. Organ üyeliği· sıfatı, bu sözleşme ile kaza-. 642.
nıimaktadır. Genel kurulun Üyenin seçımıne ilişkin kararı, seçilene
karşı yapılmış bir icab niteliğindedir. Seçilenin bu görevi açık ·ya da örtülü bir biçimde kabulü ·halinde sendika ile kendisi arasında · bir akid doğmuş olmaktadır. Seçilen kişinin kabul iradesi bulun_ ma-dan yci da onun olumsuz irade açıklamasına rağmen, üyelik sıfatı
nı.n kazanılması düşünülemez. Görülüyor ki, üyelik sıfatı, bir
yan-da~ Sendika genel kurulunun, diğer yandan üye seçilenin iradele-riyle. kazanılmaktadır. Bu. durum hukuk tekniği açısından ancak akit
kavramı ile açıklanabilir. Bu akdin türü, konumuzun odak noktası
nı oluşturur. Hizmet ve vekôlet, akla gelebilecek akit türleridir. a) İlişkinin Hizmet Akdi Olarak Kabul Edilemeyeceği
Sendika yönetim kurulu üyeliğine seçilen kişi. ile sendikd ara-·sındaki akdi ilişkiyi hizmet akdi biçiminde nitelendrmek düşünüle . blir (6). Ne var ki, hizmet akdinin temel özellikleri ile yönetim kuru-lunun görev ve yetkileri birlikte değerlendirildiğinde, ilişkinin hiz-met akdne dayanmadığı sonucuna varılır.
Bilindiği gibi, İş Hukukunda, işverene bağlı olorak çalışma, hiz- ·
met akdinin ayırıcı özelliğidir .. Bunun anlamı ise, işçinin işverenin
emir ve talimatları altında. bir iş görmesidir (7). Bu husus Anayasa Mahkemesinin bir kararında şöyle ifade edilmiştir: «Bu akdi, iş gör-meye ilişkin diğer akitlerden ayıran bu bağlılık unsurudur. Hizmet akdinde işçi az veya çok işverene bağ·lıdır. Yani o çalışmasını~ hiz-metini işverenin gözetimi ve yönetimi altında yapar» (8
). Yargıtay da hizmet akdinin bağımlılık öğesine şu anlamı vermiştir. ·«İşçinin
işgücü, belirli ya da belirli olmayan bir zaman için, iş görme edimi-nin yerine getirilmesine ilişkin emirler, direktifler, gözetim ve kontrol hatta cezalandırılma yetkileriyle donatılmış işverenin otoritesi altın
dadır» (9 ). ·
6) Şahlanan, Medeni Hukuk öğretisinin dernek yönetim kurulu üyeleri hak-kındaki görüşlerinden (bkz. aşağıda dr'ı. 17) hareketle, Sendika., « ... yönetim ku-rulu üyelerinin belirli ve belirsiz bir zaman parçası için göreıv yapmak üzere se-. çildikleri gözönünde tutulursa ilişkinin hizmet sözleşmesi olarak nitelenmesi da-ha doğru olur» sonucuna varmaktadır (Sendikaların İşleyişinin Demokratik İlke lere Uygunluğu, . İst., 1980, 1891
; Aynı yazar, Sendikalar Hukuku, 15,7). 7) Ayrıntı için bkz. ·Çelik, 79' vd; Tuncomağ 1, 127 vd; Ekonomi 1. 73 vd. 8) AYM., 26·27.9'.1967, E. 1963/366, K. 1967/29., RG. 91,10.1968, 1300.
9) Yarg. 10. H'D., 14.12.1973, E.1973/518'3, ~<:1973/3·154, İşveren, C.Xll, S, 8; Aynı yönde: Yarg.9.HD., 27.2.1978, E.78/2806, K.78/3346, Tütis, C.2, S:4, s.15'.
Görülüyor ki, hizmet akdine dayanan çalışma, bir hiyerarşi
·içinde işverene bağımlı olarak yapılır; işçinin işin yapılması sıra
sında işverenin talimatına bağlı olmak. ve işverence denetlenmesi
söz~onusudur. Açıklanan bu unsurun yokluğu durumunda hizmet
sözleşmesi de mevcut değildir. Bu esasları yönetim kurulu üyele-·
rinin çalışmalarına uygul.adığİmızdö, açıklanan anlamda bir
bağım-.lılık ilişkisinin varolmadığı ortaya çıkmaktadır. Yukarıda da .ifade
edildiği gjbi, yönetim kurulu üyeleri gör~vlerini bir hiyerarşi iç.inde
sendikaya bağlı olarak ve onun sürekli denetimi altında yerine
ge-tirmemektedirler. Üyesi bulundukları yönetim kurulu ile· genel.
ku-rul arasındö mutlak anlamda hiyerarşi~ bir bağ mevcut değildir.
De-nebiHr ki, tüzük ve kanun hÜkümleri çerçevesinde, yönetim kurµIu
üyelerinin görevlerini ifade· ve . yetkilerini kullanmada belirli bir
tak-dir hakları, dolayısıyle bağımsızlıkları vardır (10
). Bu esasların ise
hiz-met akdini oluşturan bağımlılık ögesi ile uyuştuğu söylenemez.
Uygulamada görüldüğü gibi, yönetim kuruluna ait görevlerin
iş bölümü sonucu üyeler arasında dağıtımı halinde de sonuç de- ·
ğişmeyecektir. Çünkü, i·ş bölümü ·çerçevesinde görevlerin ifası da
mutlak bir bağımlılık ilişkisi ortaya çıkarmamaktadı.r.
Hizmet akdinin tanım ve ögelerinden hareketle vardrğımız bu
sonuç, yönetim kuruluna ilişkin Sendikalar Kanununun bazı
hüküm-lerince de' doğrulanmaktadır. Yönetim Kurulu Üyelerinin Sosyal
Gü-venlik hakları konusundakf hükÜm (m. 29/111) uyarınca «İşverene
dü-şen pay dahil olmak üzere sosyal güvenlik .kurumlarının prim ve
aidatlarını ödemeye devam etmek suretiyle ayrıldıkları işyer.ıerinde
ki sigortalılık haklarını da deva'm ettirebilirler. Eğer yönetim· kurulu
üyeleri ile ·sendika arasındaki ilişki, kanun koyucu tarafından
hiz-met akdi biçiminde düşünülmüş olsaydı,_ bu hükme gerek
kalma-yacaktı. Çünkü hizmet akdine dayanarak çalışan yönetim kurulu
üyesi 506 sayılı Kanunun 2. ve 6. maddesi gereği.nce zorunlu
sigor-" talı sayılacaktı. Kanımızca yÇ>netim kurulu üyeleri ile Sendika
ara-sındOki ilişki hiz.met akd.i olarak kabul edilmediği içindir ki SenK.
m. 29/111 hükmü kanuna konulmuştur.
Uygulamada, bazı sendika tüzüklerinde rastlanıldığı gibi
sigor-ta primlerinin t_amamının sendikc;ı tarafından ödenmesi, ilişkinin
hiz-met sözleşme.si olarak nitelendirilmesini gerektirmez.
10) . Şahlanan,· Sendikalar Hukuku, 146.
• • t : •. • ·...;.: .... r~:~ · . ., ... ·.
Öte yandan, SenK.' m. 45 yönetim kurulu üyeleri ile başkanla rına verilecek ücret ve· tazminatların genel kurul tarafından
sapta-nacağını emretmektedir .. Sendika tüzüklerinde aynı doğrultuda hü- ·
kümlere rastlanmaktadır. Yönetim Kurulu üyesi ile Sendika tüzel
. kişiltği arasındaki ilişki hizmet akdi olarak. kabul ·edilmiş olsaydı, üc-ret ve diğer işçilik hakları acısından bu· akid ve İş Kanunu
hüküm-leri doğrultusunda hareket edilecekti. Madde metninde ve Sendika
tüzüklerinde ifadesini bulan «tazminat» deyimini kıdem tazminatı
olarak nitelemek de olanakh değildi~.
Bütün bu açıklamalar, yönetim kurulu üye$i ile sendika arasın
. daki sözleşn:ıe ilişkisini, aşağıda belirteceğimiz istisna dışında, hiz-met akdi biçiminde kabul etmenin olanaksızlığ.ını ortaya
koymakta-. dırkoymakta-. Benimsediğ.imiz çözüm Yargıtay· kararlarında da i'fadesini
bul-maktadır. Gerçekten, Yarg. 9. HD'sinin bir kararına ·göre: «Davacı
Sendikanın Şube Başkanıdır. Taraflar arasında hizmet sözleşmesl
olup olmadığı araştırılmamıştır. Şayet davacı seçimle bu yere
gel-mişse, taraflar arasında hizmet sözleşmesi yoktun> (11). Kıdem taz-minatına i.lişkin diğer bir ;.1yuşmazlıkta, Yü~sek Mahkeme şu isabetli
sonuca varmıştır: «iş sözleşmesinin bozulduğu, fakat işcin~n
sendi-ka yöneticiliğini sürdürdüğü durumlarda sendika yöneticiliğinde
ge-cen
dönem kıdem tazminatının hesabında gözetilemez» (12
). Hizmet
akdinin varlığı kabul edilmiş olsaydı, kıdem tazminatına ilişkin İş
Ka-nunu hükmünün (m. 14) uygulanması gerekecekti.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi kararlarında benimsenen ve biz'im de isabetli bulduğumuz çözüm 1
son olarak Yargıtay Hukuk Genel
Kuru-lunun bir kararında da ifadesini bulmuştur. Karara ( 13
) konu olayda
davacı, sendika yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptığı sürenin sigortalı hizmet olar.ak değerlendirilmesini talep etmiştir. Hukuk Ge-nel Kurulu, anılan kararında: «Sendika yönetim kurulu üyesi niteliği ile çalışan kişinin sigortalı sayılmasına hukuksal olanak bulunmadı ğı» sonucuna varmıştır: Kararda isabetli olarak şu ayırıma' dikkat çe-kilmiş ve önceki. yargıta kararlarındaki çözüme değinilmiştir: «Bura-da davacının s_endika organı olarak genel yönetim kurulunu
oluştu-11) Yarg. 9.HD., 30.9.1975, 11205/45502, ·Şahlanan, Sendikaların İşleyişinin ...
s. 189, dn. 49).
12) Yarg. 9.HD., 18.11.1980, 12413/11885 (Cenberci, İş Kanunu Şerhi, ·
Anka-ra, 1984, 316).
13) Yarg. HGK., 5 .. 6.198.S, E.1983/10-826, K.19·85/964, İKİ'O, Şuıbat 1986, 3940 ..
ran kişilerden. bulunduğu ve sendika organı içerisinde yer almayıp,
hizmet akdi çerçevesinde m~hasebeci, ya da sekreter yardımcısı
ni-telikleriyle sendikalarda görev yapan kişilerin sigortqlı sayılacakla
rına ilişkin Ycrgıtay kararlarının bir dayanak yapılmayacağı
olgula-rını da anımsamak gerekin>. Böylece Yüksek Mahkeme, sendika
or-ganı durumundaki-yönetim kurulu üyeleri ile sendika tüzel kişiliği
arasındaki ilişkinin hizmet akdine dayanmadığını. hiçbir
duraksama-ya yer bırakmayacak şekilde kabul etmiş bulunmaktadır.
b. İlişkinin Vekdlet Akdine Dayanma·sı
Daha ·önce ifade edildiği gibi, İş Hukukunda, işverene bağımlı
olarak çalışma, hizmet akdinin ayırıcı özelliğidir.
Vekôlet akdinde ise
vekil, daha fazla hareket serbestisine sahiptir (ıBK.389/2). Hizmet
.ak-dinde sadece işverenin işin yapılmasına ilişkin talimatına
uyma ile
sınırlı kalmamak üzere, işçinin iş yapma süresince işverence
göste-rilen yerde, genel bir a!t-üst ilişkisi çerçevesinde i$i yapması
sözko-nusudur. Oysa vekôlet akdinde bu türden bir bağımlılık sözkonusu
değildir .(14
).
Öte yandan, BK. m. 386/11 uyarınca, kararla.ştırılan iş hizmet ya
da istisna akdi çerçevesine sokulamıyorsa vekôlet akdi hü.kümleri
uygulanacaktır. Vekilin sorumluluğu açıs.ından genel , olarak hizmet
akdinde işçinin sorumluluğuna ilişkin hükümlerin uygulanması
(BK.
m. 390/1) varılan sonucu değiştirmeyecektir. Diğer bir anlatımla,
sen-dika ile yönetim· kurulu üyeleri arasındaki ilişkinin vekôlet akdine
dayanması, bt,mların sendikaya karşı olan sorumlulukları hakkında
hizmet akdinde işçinin sorumluluğuna ilişkin kuralların
uygulanma-sına engel değildir (15
).
Sendika yönetim kurulu üyelerine ücret ödenmesi de aradaki
ilişkinin vekôlet akdi olarak nitelendirilmesine engel
oluşturmaz.
Çün-kü vekôlet akdinde de, sözleşme veya teamül varsa, BK. 386/son
· uyarınca ücret sözkonusu olabilmektedir. Öyleyse,
·ücretin ödenmesi
aradaki ilişkiyi hizmet akdine dönüştüremeyecektir.
Açıkladİğımız nedenlerle, yönetim kurulu üyeleri ile sendika
ara-sındaki ilişki, kural olarak, hizmet akdine dayanmamaktadır.
Bu
du-14) Celik, 86-87; Ayrıca bkz. Saymen, Ferit Hakkı., Türk İş Hukuku,
ist .. 1954, 411.
15) Celik .. 86. 646
rum karşısında ve BK. 386/11 uyarınca ilişkiyi vekôlet akdi
çerçeve-sinde kabul zorunluluğu . bulunmaktadır. Daha önce de ifade
edil-diği gibi, yönetim. kurulu üyeleri ile sendika arasındaki ilişkiyi, istis
-naen hizmet akdi olarak kabul etmek sözkonusu olabilir. Yönetim
ku-rulu kararıyla bazı işleri {mali, büro, eğitim v.b.) yürütmek amacıyla
profesyonel eleman gibi· çalıştırılma halinde, hizmet akdi sözkonusu
olabilecektir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun bir kararında {!
6
)
be-nimsenen çözümü bu anlamda değerlendirmek gerekir. Gerçekten,
uyuşmazlık konusu olayda, sendika mali sekreteri bu sıfatı dışında ayrıca büro işlerinde sürekli ve belirli bir ücret karşılığında çalıştırıl mıştır. Yüksek Mahkemeye göre, davacının {mali sekreterin) büro
ve mali işlerde sürekli olarak çalıştırılması ho1inde hizmet akdinin ·
unsurları oluşmaktadır. Böyle bir varsayım dışında, yönetim kurulu
üyesi ile sendika tüzel kişiliği arasındaki ilişkiyi hizmet akdi olorak
kabul etme olanağı bulunmamaktadır.
Medeni Hukuk öğretisinde, dernek yönetim kurulunun derneğe
karşı sorumluluğu konusunda dernek ile yönetim kurulu arasındaki ilişkiye, vekôlet akdine {BK. m. 3'66 vd.) ve temsile {BK. m. 32) ilişkin kuralların örnekseme yoluyla uygulanması gerektiği ifade edilmek
-te; dernek yönetim kurulu üyelerinin belirli bir süre görev yapmak
üzere seçilmeleri halinde de hizmet akdi hükümlerinin {BK. m. 313
-vd.) uygulanacağı kabul edilmektedir (17).
Yukarıda· açıkladığımız gibi, hizmet akdinin ayırıcı özellikleri ve
Sendikalar Kanununun sendika yönetim kurulun.un görev ve
yetki-lerine ilişkin hükümleri karşısında anılan görüşün sendika yönetim
kurulu üyeleri açısından benimsenmesi olanaklı değildir.
Ticaret Hukuku öğretisinde de anonim ortaklık yönetim kurulu
üyeleri ile bu ortaklık arasındaki ilişkinin bir akde .dayandığı
konu-sunda görüş birliği bulunmaktadır. Ancak, bu sözleşmenin türünün
taraflarca belirlenebileceği, sözleşmeye özel bir hüküm konulmamış
sa bu sözleşmenin bir vekôlet akdi olarak nitelendirilmesi gerektiği
16.) Yarg. HGK .. 22.5.1985, E.1984/10-288, K.1985/494 (Yayınlanmamış karar).
17) Velidedeoğlu-Ataay, Türk Cemiyetler Hukuku, İst., 1958, 76; Özsunay, Ergun., Tüzel Kişiler. İst.. 19182. 22G; Tunçomağ, Kenan., İşletme Hukuku. ı. ist ..
1970. 125 vd. Ayrıca bu yazarlarca yollama yapılan Egger. Art. 69 N. 2 ve 8. 18) Camoğlu (Poroy/Tekinalp), Ortaklıklar Hukuku. 1. Cilt/2. Bası, ist .. 19·75. ?72.
19) Camoğlu (Poroy/Tekinalp), 272, dn. 33'de ıbelirtilen kayna·klar.
vurgulanmaktadır (1~). İsviçre
hukukunda yazarların çoğunluğu
ve-kôlet akdi görüşünde birleşmektedir.
Federal Mahkeme de vekôlet görüşünü benimsemiş bulunmaktadır {19
).
iV. SONUC
.·Yukarıda ,açıklanan nedenlerle, sendika tüzel
kişiliği ile yönetim
kurulu üyesi arasındaki ilişkinin, Yargıtay
Daire ve Hukuk Genel
Ku-rulu kararlarında benimsenen 'görüşe
uygun olarak, hizmet akdi
ola-rak nitelendirilmemesi gerektiği sonucuna varmaktayız.
Hizmet
ak-dinin ayırıcı özellikleri, . Sendika.lor Kanununun andığımız. hükümleri
ile BK. m. 386/11 hükmü birlikte değerlendirildiğinde sözkonusu iliş
kinin, yukarıda işaret ettiğimiz
istisnai durumlar dışında, vekôlet
ak-dine dayandığı söylenebilecektir.