• Sonuç bulunamadı

Sabah sekiz, akşam on sekiz/4:Haydarpaşa:En büyük kapısı İstanbul'un

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Sabah sekiz, akşam on sekiz/4:Haydarpaşa:En büyük kapısı İstanbul'un"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

D

S A B A H

S E K İ Z ,

A K Ş A M O N

S E K İ Z / 4 : H A Y D A R P A Ş

En büyük

kapısı

İstanbul’ı

Günün yorgunluğunun en belirgin olduğu demlerin son saatidir bu... Yarın sabah yeniden dağılabilmek için ken­ tin sokaklarına, alınan günün son biletidir bu... Gecenin karanlığında dağılacak ıssızlığın son çığlığıdır bu...

Karaköy’den kalkan son vapur yanaştı Haydarpaşa iskelesi’ne. Bir avuç insan, kimi taksilere doluştu, kimi birazdan kalkacak Gebze trenine... ilhan Demiraslan, "Haydarpaşa Garı'nda üç sıra vagon / Üstüne kuşlar konuyor / Ne kadar tutsa kendini / insan garip oluyor” diyordu "Haydarpaşa Garı Şiirl” nde. Garda üç sıra vagon var; ama üstüne kuşlar konmuyor gecenin bu saatindj... Gariplik ise daha bir işliyor insanın içine...

yorum. Bir elinde Altınbaş kadehi, ötekinde çe­ vireceği yeni bir kitabın müsvetteleri. Camdan atlayıp karanlığa karışıyor. Ama kadehi hâlâ ba­ rın tezgâhı üzerinde...

Garajlar değil, garlar olmalı asıl kentlerin ka­ pıları...

Nâzım Usta, “imrenilir şey değil, martıların hayatı,” diyor; ama burada imrenilir bir şey ol­ malı martıların hayatı. Haydarpaşa Garı’nda...

İşte yanaştı son vapur.

Sessizce yolcularını bıraktı iskeleye. Ve demir aldı gecenin karanlığına... İster gece ister gündüz, insan saatlerce garın merdivenlerine oturup buradan İstanbul’u sey­ redebilir. Düşün, dört gün dört gece Erzurum^ den gelmişsin. Birden karşısında muhteşem si­ luetiyle bir İstanbul. İstanbul’u damarlarına dol­ duran heyecan ancak burada yaşanabilir.

Bir heyecan ki şu anda bir sessizlik ve ıssız­ lık anıtı olarak duruyor gecenin içinde. Uğur, asıl bu heyecanı, bu heyecanı oluşturan sessiz­ lik ve ıssızlığı çekmeli. Bu ekşi kilim-heybe ko­ kusunu, bu onarılmaz gurbet kokusunu çekmeli.

Bu yalnızlık duygusunu çekmeli...

Gece burada bitiyor. Bizim küçük yolculuğu­ muz da...

Ama asıl hayat bundan sonra başlayacak. Birazdan hiç kimse kalmayacak rıhtımda. Mendirekteki martılar ve iskelenin tahtalarına başlarını dayayıp uyuyan balıklardan başka...

Bir de o kapkara, yaşlı lokomotif eskisinden başka...

Bir de bu sessizlik, ıssızlık ve yalnızlıktan baş­ ka...

Şimdi iskelenin önündeki o kara lokomotife atlamamn tam zamanı. Nâzım Usta’yı da almalı, Atilla Tokatlı’yı da... Haydarpaşa üzerine yapıl­ mış bütün filmleri de...

Ali Özgentürk’ü de almalı... Yeni bir “Yolculuk” filmine başlar belki... Süreyya Ber- fe’yi de almalı... Belki bir “Yolculuk” şiiri

Haydi makinist çal düdüğünü şu son seferinin bu gece... Sessizlik burada kalsın, Haydarpaşa’da ıssızlık da... Hâlâ duymuyor musun, ilhan Demiraslanin sesini: “Haydarpaşa Garı’nda bir akşam / Yalnız mı kaldınız / Nasıldır çaresiz­ lik içinde insan / Anlarsınız"...

yazar...

Dokuz yaşında Erzurum’dan İzmir’e bir ka­ ra trenle yola çıkan çocukluğumu da...

Haydarpaşa üzerine çöken geceyi ve gün ışı­ ğıyla açan sabahı da almalı...

Gurbet üzre yazılmış şiirleri ve o şiirlerdeki kokuyu...

Bir de bütün bunların fotografisini çekmeli Uğur...

Çünkü bu fotografinin küllerinden başlaya­ cak bir yeni yolculuğumuz, bir başka zamanda bir başka İstanbul’a...

— Hadi Uğur, bir başka zamanda bir başka İstanbul’a... □

R e fik D u rb a ş

f f H k enizde balık kokusu

I ■ ■ V döşemelerde tahtakurularıyla gelir | B Haydarpaşa garında bahar” İ V Nâzım Hikmet’in “İnsan Manza­ ralarının başında anlattığı Haydarpaşa Garı.

“Son Kuşlar”dan “Suçlular Aramızda”ya ka­

dar bir dönem Türk filmlerinin başlangıç nok­ tası Haydarpaşa Garı.

Topkapı, Harem, Üsküdar, Boğaz Köprüsü değil, yıllar yılı Anadolu’nun heybesiyle kilimiy­ le, tozuyla toprağıyla, bitiyle piresiyle İstanbul’a açılan kapısı...

Gece saat 24.00. Zincirlikuyu’da başlayan bir gün daha bitip bir başka gün başlamak üzere.

Garın merdivenlerine oturuyorum. Dilimin ucunda Nâzım Usta’nın dizeleri.

“Haydarpaşa koyunda martılar inip kalkıyor

denizde leşlerin üstünde imrenilir şey değil

martıların hayatı.”

Haydarpaşa koyu bir karanlıkta. Garın saati geceyi çağırıyor. Martılar mendirekte kaçıncı uy­ kularında?

Gözlerimi kapatıp ayak seslerini dinliyorum. Müthiş bir uğultu. Bugün kaç kişi indi trenler­ den? Şark ekspresinden, Adana’dan, Denizli den gelenden. Gebze’den, İzmit’ten...

İşte son vapur girdi mendirekten içeri. Biraz­ dan yanaşır iskeleye. 3-5 taksi alır müşterisini. 8-10 kişi koşar adım yetişir Gebze trenine...

Üç asker ele ele garın içinde kayboluyor. Gar Lokantası kapanmış. Büfeler de... Karakolun önünde iki polis. Rayların üzeri bomboş. Bir Gebze treni var. Gerisi sessizlik...

Lokantanın camında Atilla Tokatlı’yı

görü-11

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

F o to ğ ra fl a r: U Ğ U R G Ü N Y Ü Z

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu sene Demiryolları idaresi tarafından ve- rilen esas projeler dahilinde mühendis Mehmet Galip ve İbrahim Galip Beylerin [İnşaat idarei.. fenniyesi] firması bu çatıyı

Sınır testi yaklaşımı bulgularına göre; merkezi yönetim bütçe harcamaları ile gayrisafi yurt içi hasıla arasında eş bütünleşme ilişkisinin varlığına

Cihan Ünal’la evliliği olay yaratan ve Yağmur adlı kızı doğduktan sonra mutlu­ luktan uçtuğunu sık sık tekrarlayan Türkân Şoray, dün yeni bir dünya­ ya adım attı ve

Işıklı ve ark., (2000) Eskişehir ve civarında kullanılan içme sularında yaptıkları analizlerde ise florür seviyesinin 0.24 mg/L ile 0.30 mg/L arasında bulunduğu,

Haydarpaşa Garı ve çevresini içeren projeyi pazarlamak için 15-17 Ekim 2008 tarihlerinde yapılacak 2.. Uluslararası Demiryolu Sempozyumu, salonu olmayan Haydarpa şa

i ..¡Vaktiyle bu neşriyat hakkında uzun uzadıya teııkidlcrdc bolün­ müş ve Garp edebiyatından inci gibi eserlerin naehiller elinde ne hale getirildiğini

Araştırma sonucunda Türkçe ders kitaplarındaki metinlerde en çok sosyal değerlere en az dinî ve iktisadi değerlere yer verildiği, nazım türündeki metinlerde estetik

Geleneksel tıbbî bilgide bitkisel karışımların önemi kadar tedavi amaçlı halk sağlığı uygulamalarında kadı sicilleri ve arşiv belgeleri folklorik anlamda