• Sonuç bulunamadı

Tokat ilinde orman ürünleri sanayinin mevcut durumu, sorunları ve çözüm önerileri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Tokat ilinde orman ürünleri sanayinin mevcut durumu, sorunları ve çözüm önerileri"

Copied!
98
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

TOKAT İLİNDE ORMAN ÜRÜNLERİ SANAYİNİN MEVCUT DURUMU, SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

Mehmet ÖZBAYRAM Yüksek Lisans Tezi Tarım Ekonomisi Anabilim Dalı

Doç. Dr. Murat SAYILI 2013

(2)

FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

TARIM EKONOMİSİ ANABİLİM DALI

YÜKSEK LİSANS TEZİ

TOKAT İLİNDE ORMAN ÜRÜNLERİ SANAYİNİN

MEVCUT DURUMU, SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

Mehmet ÖZBAYRAM

TOKAT

2013

(3)
(4)

Tez yazım kurallarına uygun olarak hazırlanan ve bu tezin yazılmasında bilimsel ahlak

kurallarına uyulduğunu, başkalarının eserlerinden yararlanılması durumunda bilimsel

normlara uygun olarak atıfta bulunulduğunu, tezin içerdiği yenilik ve sonuçların başka

bir yerden alınmadığını, kullanılan verilerde herhangi bir tahrifat yapılmadığını, tezin

herhangi bir kısmının bir üniversite veya başka bir üniversitedeki başka bir tez çalışması

olarak sunulmadığını beyan ederim.

Mehmet ÖZBAYRAM

(5)

Yüksek Lisans Tezi

TOKAT İLİNDE ORMAN ÜRÜNLERİ SANAYİNİN MEVCUT DURUMU,

SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

Mehmet ÖZBAYRAM

Gaziosmanpaşa Üniversitesi

Fen Bilimleri Enstitüsü

Tarım Ekonomisi Anabilim Dalı

Danışman: Doç. Dr. Murat SAYILI

Bu çalışmada; Tokat ilindeki orman ürünleri endüstrisinde faaliyet gösteren işletmelerin

mevcut durumları, personel durumları, üretilen ürünler, hammadde temini ve değişik

konularda karşılaştıkları sorunlar, pazarlama ve reklam durumu, finansal durumu,

ihracat durumu incelenmiş ve gelecekteki hedefleri ortaya konulmaya çalışılmıştır.

Tespit edilen sorunlara çözüm önerileri geliştirilmeye çalışılmıştır. Araştırmada;

Kasım-2011 ile Şubat-2012 tarihleri arasında 83 adet işletme ile anket yapılmış ve elde dilen

veriler değerlendirilmiştir.

2013, 85 sayfa

Anahtar Kelimeler: Sorunlar ve çözüm önerileri, Orman ürünleri sanayi, Tokat ili

(6)

MS Thesis

PRESENT STATUS, PROBLEMS AND SOLUTIONS OF FOREST PRODUCTS

INDUSTRY IN TOKAT PROVINCE

Mehmet ÖZBAYRAM

Gaziosmanpasa University

Graduate School of Natural and Applied Sciences

Department of Agricultural Economics

Supervisor: Assoc. Prof. Dr. Murat SAYILI

In this study; businesses that operate in the forest products industry to slap in the present

cases have been detected in the states, the staff of the supply of raw materials and

manufactured products, have encountered problems in a variety of matters investigated,

marketing and ad status, financial status, tried to put out a revised export status, future

goals. We tried to develop solutions to problems that are identified. It also is important

to promote the forest products industry to benefit from the current state of the Law was

put out and researched. The last section is made of forestry products industry businesses

in the slap survey study findings.

2013, 85 pages

Keywords: Problems and solutions, the forest products industry, Tokat Province

(7)

Araştırmanın tüm aşamasında değerli görüşleri ile çalışmaya yön veren, yakın ilgisi ve

aydınlatıcı katkıları ile araştırmanın gerçekleştirilmesini mümkün kılan sayın hocam

Doç. Dr. Murat SAYILI ve anket çalışmaları sırasında işletmeleri ile ilgili çok değerli

bilgiler veren yetkililere teşekkürü bir borç bilirim. Ayrıca yüksek lisans çalışmalarımda

anlayış gösteren sevgili eşim Şükran ÖZBAYRAM’a ve sevgili oğlum Salih Murat

ÖZBAYRAM’a da teşekkür ederim.

Mehmet ÖZBAYRAM

Mart - 2013

(8)

Sayfa

ÖZET ………....

i

ABSTRACT ………...

ii

ÖNSÖZ ……….…

iii

İÇİNDEKİLER ……….………...

iv

KISALTMALAR DİZİNİ ……….

vi

ÇİZELGELER DİZİNİ ……….

vii

1. GİRİŞ ………...

1

2. LİTERATÜR ÖZETLERİ………..………

5

3. MATERAL VE YÖNTEM...

8

3.1. Materyal ……….

8

3.2. Metot ...………...

8

4.ARAŞTIRMA BÖLGESİ HAKKINDA GENEL BİLGİLER …………...

9

4.1. İlin Genel Yapısı ………

9

4.2. İlin Coğrafi Konumu ..……...……….

11

4.3. Agro-Ekolojik Alt Bölgeler ………...

11

4.4. İklim ………...

12

4.5. Arazi Dağılımı ………...

12

4.6. Nüfus ………..

12

4.7. Eğitim ……….

12

4.8. Ulaşım ………

13

4.9. Tarımsal Yapısı .………...

13

4.10. İlin Ekonomisi ………..

14

4.11. İldeki Sanayi Sektörü ...………

17

5. ORMAN VE ORMAN ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜ……….

21

5.1. Dünyada Orman ve Orman Ürünleri……….…………...

21

5.2. Türkiye’de Orman ve Orman Ürünleri ...………...

22

6.ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA……….

27

6.1. İşletmelerin Mevcut Durumu ………

27

6.2. İşletmelerin Personel Durumu ………...

29

6.3. İşletmelerin Ürettiği Ürünler ……….

31

6.4. İşletmelerin Hammadde Temini Durumu ….………

35

6.5. İşletmelerin Hammadde Temininde Karşılaştığı Sorunlar …….…..……….

37

(9)

6.8. İşletmelerin İhracat Durumu ……….

57

6.9. İşletmelerin Gelecekteki Hedefleri ………...

58

7.SONUÇ ve ÖNERİLER………..

66

KAYNAKLAR .………...………...

69

EKLER……….

72

EK 1 Anket Formu ……..………...

72

ÖZGEÇMİŞ ……...………...……….

85

v

(10)

Kısaltmalar Açıklama

AB

Avrupa Birliği

ABD

Amerika Bileşik Devletleri

AR-GE

Araştırma Geliştirme

C

0

Santigrat Derece

DPT

Devlet Planlama Teşkilatı

ESA

Avrupa Bütünleştirilmiş Ekonomi Hesapları Sistemi

G7

Sanayileşmiş Ülkeler Topluluğu

GSMH

Gayri Safi Milli Hâsıla

GSYİH

Gayri Safi Yurt İçi Hâsıla

ha

Hektar

İGEME

İhracatı Geliştirme Merkezi

KOBİ

Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler

KOSGEB

Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi Geliştirme Birliği

km

Kilometre

km

2

Kilometrekare

m

Metre

m

2

Metrekare

m

3

Metreküp

M.Ö.

Milattan Önce

TCK

Türkiye Cumhuriyeti Karayolları

TESOB

Tokat Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği

TESK

Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu

TOBB

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği

TOSB

Tokat Organize Sanayi Bölgesi

TL

Türk Lirası

TSTİM

Tokat Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü

TÜİK

Türkiye İstatistik Kurumu

(11)

Çizelge 6.1. İncelenen işletmelerin kuruluş yılları ………

27

Çizelge 6.2. İncelenen işletmelerin kuruluş sermayesi…...………...

28

Çizelge 6.3. İncelenen işletmelerin personel durumu……...……….

29

Çizelge 6.4. İncelenen işletmelerde çalışan teknik eleman durumu…...……..

30

Çizelge 6.5. İncelenen işletmelerde eleman alımı yapılırken uygulanan

yöntemler………...

30

Çizelge 6.6. İncelenen işletmelerde ürünlerin fiyatlandırılmasında etkili olan

faktörler…...

32

Çizelge 6.7. İncelenen işletmelerin faaliyet biçimleri….……...………

32

Çizelge 6.8. İncelenen işletmelerin üretim konuları…..……….

33

Çizelge 6.9. İncelenen işletmelerin üretim şekilleri.………..

33

Çizelge 6.10. İncelenen işletmelerin son bir (1) yılda kapasite kullanım

durumları ………...

34

Çizelge 6.11. İncelenen işletmelerin tam kapasitede çalışamama nedenleri..…

35

Çizelge 6.12. İncelenen işletmelerin 2006-2011 yılları arasındaki kapasite

kullanım oranları……….………...

36

Çizelge 6.13. İncelenen işletmelerin üretimde kullandığı hammaddelerin temin

edildiği yerler……...………...……….

36

Çizelge 6 14. İncelenen işletmelerin üretim çeşitlerine göre yıllık hammadde

ihtiyaçları ………

37

Çizelge 6.15. İncelenen işletmelerin hammadde temin etme şekilleri…………..

38

Çizelge 6.16. İncelenen işletmelerin odun hammadde temininde kritik olan

aylar……….…

39

Çizelge 6.17. İncelenen işletmelerde kullanılan makinelerin mevcut durumu..…

41

Çizelge 6.18. İncelenen işletmelerin 2006-2011 yılları arasındaki kereste

üretim miktarları………...………...

42

Çizelge 6.19. İncelenen işletmelerin 2006-2011 yılları arasındaki kapı üretim

miktarları……….

43

Çizelge 6.20. İncelenen işletmelerin 2006-2011 yılları arasındaki takım

mobilyası üretim miktarları.………...

44

Çizelge 6.21. İncelenen işletmelerin bazılarının kalite ve standardizasyon

uygulama zorunluluğu olmama nedenleri………...

45

Çizelge 6.22. İncelenen işletmelerden kalite güvence sistemi belgesi

olmayanların nedenleri…… ………...

45

Çizelge 6.23. İncelenen işletmelerin kalite güvence sistemi olmayanların

almayı düşünmeme nedenleri………..

46

(12)

Çizelge 6.25. İncelenen işletmelerden danışmanlık ve eğitim hizmetleri

almayanların nedenleri………

47

Çizelge 6.26. İncelenen işletmelerin hammadde temininde karşılaştıkları

sorunlar………....

48

Çizelge 6.27. İncelenen işletmelerin hammadde temininde sorunla

karşılaşmama nedenleri………...

48

Çizelge 6.28. İncelenen işletmelerin dış pazarlardan Türkiye'ye hammadde

getirilmesinden etkilenme durumu ……….

49

Çizelge 6.29. İncelenen işletmelerden bazılarının üretilen ürünleri kalite

kontrollerini yaptırmama nedenleri………..…...

49

Çizelge 6.30. İncelenen işletmelerin üretimde karşılaştıkları sorunlar………….

50

Çizelge 6.31. İncelenen işletmelerde üretilen ürünlere karşı talep yetersizliğinin

nedenleri………..

50

Çizelge 6.32. İncelenen işletmelerin işgücü temininde karşılaştığı problemler….

51

Çizelge 6.33. İncelenen işletmelerin bulundukları bölgedeki “ulaşım, enerji,

eğitim imkânları ve sosyal çevre” faktörlerinin üretim üzerindeki

etkileri...………..

52

Çizelge 6.34. İncelenen işletmelerin ürettikleri ürünleri pazarlamasını

kendilerinin yap(a)mamalarının nedenleri………

52

Çizelge 6.35. İncelenen işletmelerin pazar araştırması yapmama/yaptırmama

nedenleri………..………

53

Çizelge 6.36. İncelenen işletmelerin reklamda kullandıkları kanallar…………..

54

Çizelge 6.37. İncelenen işletmelerin reklam yap(tır)mama nedenleri …………..

54

Çizelge 6.38. İncelenen işletmelerin ürünlere pazar bulmada sorun

yaşanmamasının nedenleri………..………….

55

Çizelge 6.39. İncelenen işletmelerin karşılaştıkları finansal sorunlar………

56

Çizelge 6.40. İncelenen işletmelerin kullandıkları makinelerle yaşadıkları

sorunlar………

56

Çizelge 6.41. İncelenen işletmelere göre ilde orman ürünleri sanayisinin

gelişememe nedenleri……….………..

59

Çizelge 6.42. İncelenen işletmelerin gelişme ve büyüme planları……….

59

Çizelge 6.43. İncelenen işletmelerin bölgede uygulanan teşvik yasasından

yararlanmama nedenleri………..

60

Çizelge 6.44. Bölgede uygulanan teşvik yasasından yararlanmayan işletmelerin

yararlanmayı düşünmeleri durumunda yatırım yapmayı

düşündükleri konular………

60

Çizelge 6.45. İncelenen işletmelere göre ilde uygulanan teşvik yasasının

olumsuz yönleri………..……….

61

(13)

Çizelge 6.47. İncelenen işletmelerin AR-GE’ye bakışları..…...

62

Çizelge 6.48. İncelenen işletmelerin AR-GE’yi önemli görme nedenleri.………

62

Çizelge 6.49. İncelenen işletmelerde AR-GE ünitesi bulunmama nedenleri..…...

63

Çizelge 6.50. İncelenen işletmelerden AR-GE ünitesi olmayan işletmelerin

kurmayı düşünmeme nedenleri...

63

Çizelge 6.51. İncelenen işletmelerin sektöre yönelik olarak beklenti ve talepleri

64

Çizelge 6.52. İncelenen işletmelerin yerel yönetimlerden beklentileri...

64

Çizelge 6.53. İncelenen işletmelerin merkezi yönetimden beklentileri...

64

Çizelge 6.54 İncelenen işletmelerin bağlı oldukları meslek odalarından

beklentileri ………..

65

(14)

1. GĐRĐŞ

Türkiye'de nüfusun hızla artmasına karşın doğal dengenin en önemli unsuru olan orman varlığı hızlı bir biçimde azalmakta ve buna paralel olarak da orman ürünleri sanayisinde sorunlar hızla büyümektedir. Orman ürünleri sanayisindeki arz ve talep dengesizliği ile diğer taraftan bu iş kolunda çalışan küçük ve orta ölçekli işletmelerin sorunlarının birlikte dikkatle incelenmesi gerekmekte olan iki önemli konu olduğu belirtilmektedir (Cındık ve ark., 1997).

Orman ürünleri sanayisinde üretilen ve pazara sunulan ürünler, insanların çalışma ve dinlenme gibi her türlü yaşam ortamında karşılaştığı ve birebir etkileşim içerisinde olduğu ürünlerdir. Odun ve odun esaslı ürün çeşitlerinin sayısının 5 bini aştığı bilinmektedir. Bu nedenle bu sanayi dalının toplam üretime doğrudan katkısının yanında, dolaylı ve rakamla ifade edilmesi pek de olanaklı olmayan önemli bir katkısı bulunmaktadır (Togay, 2002).

Bilindiği üzere orman ürünleri sanayi grubu çeşitli dallarda üretim faaliyetlerinde bulunmakta ve çok çeşitli materyaller kullanmaktadır. Üretimde kullanılan materyaller; doğal hammaddeler (değişik özelliklerde endüstriyel odun), yarı işlenmiş hammaddeler (yonga levha, MDF, kontrplak, ağaç kaplama vb.) ve işlenmiş gereçler (çivi, zımpara, ray, kumaş vb.) şeklinde olmak üzere 3 genel başlık altında toplanmaktadır. Kullanılan malzeme çeşitliliğine karşılık, sanayiye yön vermede ve tanımlamalarda endüstriyel odun hala önemini korumaktadır. Bu yönden bakıldığında endüstriyel odun hammaddesine, dolayısı ile de orman kaynağına vurgu yapılması gerekmektedir (Aytin, 2006).

Orman ürünleri sanayi; "ormanlardan elde edilen birincil ve ikincil ham ürünlerin

özellikle odunun çeşitli alet ve makinelerle işlenerek son kullanım için uygun hale getirilmesini sağlayan isletmelerin oluşturduğu bir sanayi dalı" olarak

(15)

Birinci imalat sanayi grubu; kereste endüstrisi, levha endüstrisi (kaplama, kontrplak, kontra tabla, yonga levha, lif levha vb.), kâğıt hamuru ve kâğıt endüstrisi gibi üretimlerden teşkil edilmektedir. Đkinci imalat sanayi grubunda; parke, doğrama, mobilya, prefabrik ev üretimi gibi faaliyetler yer almaktadır. Üçüncü grupta ise; müzik aletleri, ayakkabı kalıbı, ahşap oyuncak, ahşap torna mamulleri, kalem sanayi vb. bulunmaktadır (Aytin, 2006).

Orman ürünleri sanayi diğer sanayiler arasında üretim, istihdam, ihracattaki payı vb. parametreler açısından önemli bir yer tutmaktadır. Bu sanayi kolunun ihracatının genel üretim sanayi ihracatı içindeki payı yaklaşık %2 ve toplam ihracat içindeki payı ise %1,4’tür. Đthalatının üretim sanayi ithalatındaki payı %2,1 ve toplam ithalattaki payı ise %1,9’dur. Orman ana ürünleri ihracatının yaklaşık %70’ini mobilya ürünleri, kereste ve doğramalar oluşturmaktadır (Anonim, 1995).

Türkiye'de imalat sanayi içerisinde yer alan orman ürünleri sanayi işletmeleri, işyeri sayısı itibarıyla %25 düzeyinde bir ağırlığa sahip olup istihdam oluşumunda %10’luk payı elinde bulundurmaktadır (Akyüz, 1995).

Gelişmiş ülkelerin bugünkü durumlarına gelmelerinde önemli rol oynayan ekonomik ve sosyal istikrar, piyasa sisteminin etkin bir şekilde işlemesinin bir sonucudur. Oluşan düzenli ve dengeli kalkınma ortamı sayesinde işletmeler, gerek iç ve gerekse dış piyasalar ile daha sağlıklı ticari ilişkilere girebilmekte ve yaşanabilecek sorunları minimum seviyeye indirmektedirler (Akyüz ve ark., 2004).

Dış ticaret hacmi bir ülkenin ekonomik gelişiminin ve dünya piyasaları ile bütünleşme düzeyinin en önemli göstergesidir. Sahip olunan kaynaklar, değişik sektörel gruplarda yer alan işletmeler yardımıyla değerlendirilmekte ve dış ticaret olgusu ile ekonomik gelişime katkı sağlamaktadır (Akyüz ve ark., 2004).

Ekonomik kalkınma ve gelişmenin temel yapı taşlarını imalat sanayi içerisinde yer alan işletmeler oluşturmaktadır. Bu sanayi kuruluşları tarafından yönlendirilen üretim

(16)

faaliyetleri ülkenin iç ve dış piyasalarda rekabet edebilir konumlara taşınmasını sağlamakta ve potansiyel kaynaklarının kullanım düzeyini artırmaktadırlar. Bu nedenle ülkelerin sahip oldukları kaynaklar kapsamlı bir düzeyde analize tabii tutulmalı ve ihracatithalat olgusu içerinde ülke ekonomisine katkı sağlayacak düzeye taşınmalıdır (Akyüz ve ark., 2004).

Đşyeri ve istihdam alanında sahip olunan bu yüksek değerler, ekonomik kalkınma ve büyüme rakamları içerisinde istenilen boyutlara taşınamamaktadır. Đşletme yönetiminde oluşan işletmecilik problemleri de işletmelerin önemli yöneticilik sorunları ile karşı karşıya kalmasına neden olmaktadır (Akyüz ve ark., 2004).

Büyük oranda iç piyasa koşulları içerisinde çalışma ortamını şekillendiren orman ürünleri sanayi işletmeleri değişik problemler nedeni ile dış piyasalara açılamamakta ve sahip olunan potansiyel güçlerini ülke kalkınmasına yönlendirememektedirler (Cındık, 2002; Serin, 2002).

Bu araştırma; Tokat ilindeki orman ve orman ürünleri sanayinde faaliyet gösteren işletmelerin mevcut durumlarının belirlenmesi, varsa sorunların ortaya konulması ve bunlara ilişkin çözüm önerilerinin sunulması amacıyla yapılmıştır.

Bu araştırma toplam 7 bölümden oluşmaktadır:

• Birinci bölümde; GĐRĐŞ başlığı altında Türkiye'de orman ürünleri sanayinin genel durumu ve önemi ile birlikte araştırmanın amacı ve kapsamı belirtilmiştir.

• Đkinci bölümde; araştırma ile ilgili literatürlerin özetleri verilmiştir.

• Üçüncü bölümde; araştırmada kullanılan materyal ve yöntem hakkında bilgiler sunulmuştur.

• Dördüncü bölümde; araştırma yöresi hakkında detaylı bilgiler verilmiştir. • Beşinci bölümde; Türkiye'de orman ürünleri sanayinin tarihçesi, gelişimi,

(17)

• Altıncı bölümde; anket sonucu elde edilen verilerin analizi sonucu ulaşılan araştırma bulguları verilmiş ve sonuçlar benzer araştırma sonuçları ile tartışılmıştır.

• Yedinci ve son bölümde ise; araştırmanın genel bir sonucu verilmiştir.

(18)

2. LĐTERATÜR ÖZETĐ

Akyüz (1995) yapmış olduğu çalışmasında; Trabzon ili sınırları dâhilinde orman ürünleri sanayisinin durumunu belirlediği alt amaçlar yardımı ile saptamayı ana hedef olarak belirlemiştir. Bu nedenle; "Bu sektörde işyerlerinde ortalama olarak istihdam

edilen işçi sayıları ne kadardır? Çalışanların eğitim seviyeleri nedir? Bu sektörün kredi kullanım oranı nedir?" gibi soruların cevaplarını bulmak istemiştir. Yaptığı araştırma ve

hesaplama sonucunda; çalışmanın konusunu oluşturan işletmelerin ana sorunlarını belirlemiş, çözüm önerileri getirmiş ve örnekleme tekniğine uygun bir biçimde yaptığı istatistiksi değerlendirmelerle Trabzon ilindeki işletmelerin yapılarını belirlemiştir.

Bektaş (2000) tarafından yapılan çalışmada; Kahramanmaraş ilinin orman varlığı ve orman ürünleri sanayisi hakkında detaylı bilgiler verildikten sonra 2000 yılı itibariyle ilde ön plana çıkan orman ürünleri endüstrileri; mobilya ve dekorasyon, kapı ve pencere, kereste, oymacılık, bakalit ve kâğıt endüstrileri olarak gruplandırmıştır. Ayrıca ildeki orman ürünleri sanayisinin geliştirilmesinde karşılaşılan sorunlar ve çözüm önerileri ayrıntılı olarak açıklamıştır.

Akyüz ve ark. (2002) tarafından yapılan araştırmada, orman ürünleri sanayi işletmelerinin büyük kısmının eski teknoloji ve yetersiz sermaye ile çalışmalarını sürdürmekte olduğu, bu nedenle verimli bir çalışma ortamının oluşturulamadığı ve etkisiz bir ekonomik güç olarak sanayi içerisinde yerlerini aldığı belirlenmiştir. Bu sanayi işletmelerinin sayısal alanda oluşan hâkimiyetinin bölgesel gelişim ve kalkınmada yer alabilmesi sanayicilerin yeterli eğitim ve finansal araçlarla donatılmasına bağlı olduğu, böylelikle gelişmişlik endeksinde Doğu Karadeniz Bölgesi lehinde bir değişime yardımcı olunabileceği tespitinde bulunulmuştur.

Togay (2002) tarafından yapılan çalışmada; Türkiye'deki ahşap yapı uygulamaları ile ahşap yapı sektörünün analiz edilmesine ilişkin değerler belirlenerek, gelişen teknolojiye uyum yönünde yapılabilecek çalışmalar ile yatırım durumları incelenmiş, sektörün sorunları değerlendirerek çözüm önerileri getirilmiştir. Çalışma sonunda;

(19)

ahşap yapı sektöründe 59 adet özel ve 1 adet devlet kuruluşunun faaliyet gösterdiği, kapasite kullanım oranının oldukça düşük olduğu, üretim teknolojisi yönünden bir eksiklik görülmezken standartlar kapsamında eksikliklerin olduğu, üretim miktarının yıllara göre değişkenlik gösterdiği, son dönem ahşap yapı üretim maliyetlerinin genel bina inşaat maliyetlerine oranla düşük gerçekleştiği, sektörün sorunlarının üretim sürecine ve talep eksikliğine bağlı olduğu ve ilişkide olunan sektörlerle ilgili bir sorunun bulunmadığı belirtilmiştir.

Çolakoğlu (2004) yapmış olduğu çalışmasında; Türkiye’de mevcut kereste ve parke endüstrisi işletmelerinin üretim miktarı, dış ticaret, katma değer vb. açıdan ekonomideki payı, mülkiyetleri, işletme ve çalıştırdıkları işçi sayısı ve niteliği, sermaye yapıları, coğrafi dağılımları, ürün ve üretim teknolojileri, üretim maliyetleri, ithalat ve ihracattaki yapısal özellikleri, muhtelif kriterlere göre rekabet güçleri, sorunları, geleceğe yönelik tahminler ve alınması gereken tedbirleri belirlemiştir. Bununla birlikte, Türkiye’deki işletmelerin AB ve diğer gelişmiş ülkelerdeki ürün ve üretim standartlarına uyumu ve rekabet güçlerinin arttırılması için yapılması gerekli görülen çalışmalar ile işletmelerin 1997-2002 yıllarına ait bilgileri derleyerek yıllar itibariyle değişimlerini değerlendirmiş ve geleceğe yönelik tahminler yapmıştır. Ayrıca çalışmada, Türkiye’nin AB ve diğer ülkelerle ürün ve üretim standartları ile teknolojileri karşılaştırılmış, dünyada önde gelen 5 ülke ile mukayese edilmiştir. Buna ilaveten, Türkiye'de kereste ve parke sektöründe faaliyet gösteren işletmelerin temel sorunları belirlenerek çözüm önerilerinde bulunulmuştur. Çalışmanın sonunda; Türkiye'deki imalat sanayi sektöründe faaliyet gösteren TOBB üyesi işletmelerden 40 000'inin mobilya ve ağaç işleri sektöründe faaliyet gösterdiği, TESK üyesi esnaf ve sanatkarlarla birlikte yaklaşık 25 000 kadar işletmenin kereste ve parke endüstrisi ile ilgili üretim yaptığı, kereste sektörünün gelişebilmesi için kereste sanayi ürünlerinin uluslararası kalitede ve dünya piyasası fiyatlarıyla rekabet edebilecek düzeyde olmasını sağlayacak teknoloji ve metotların geliştirilmesi ve kereste sanayi yatırımlarının en yüksek verimlilikte çalışmalarını sağlamak için optimizasyon çalışmalarının yapılması gerektiği, kereste ve parkede uygulanan katma değer vergisinin AB'nde uygulanan %5 düzeyine indirilmesi ile sektörün rekabet gücünün arttırılabileceği belirtilmiştir.

(20)

Aksoy (2006) yaptığı çalışmasında; Türkiye'de mobilya sanayinin problemlerini ve panel sektörünün sorunlarını detaylı olarak belirtmiştir. Bu sorunlara çözüm önerileri olarak; odun hammaddesinde yaşanan sıkıntıların giderilmesi, ihtiyaçların tahsis yoluyla sağlanması, odun ithalatının kolaylaştırılması, ibreli ağaçların kabuklu olarak ithaline izin verilmesi, odun fiyatlarının Avrupa fiyat seviyelerine çekilmesi, ülke orman politikasının kökten gözden geçirilerek ormanların işletilmesinin ve odun üretiminin çağdaş normlara uydurulması, özel ormancılığın geliştirilmesi için gerekli ortamın sağlanması, vergi yükünün hafifletilmesi, kayıt dışı üretim ve satışın kesinlikle önlenmesi, yurt içi ve yurt dışı demiryolu taşımacılığının geliştirilmesi, mobilya sanayine yapılan yatırımların desteklenmesi, mobilya tasarımları için kolay uygulanabilir teşvik sistemi kurulması, mobilya ve panel ihracatçısının haklarının uluslararası düzeyde korunması, dağıtım kanallarının ve pazarlama tekniklerinin geliştirilmesi, mesleki teknik eğitime önem verilmesi ve kayıt dışı ticaretten kaçınılması gibi tedbirler sunulmuştur.

Aytin (2006) yapmış olduğu çalışmasında; Düzce ilinin orman ürünleri endüstrisi bakımından oldukça hareketli bir yer olduğuna, bütün iller içerisinde orman ürünleri sanayisinin temel hammadde kaynağı olan orman varlığı bakımından alt sıralarda bulunması, nüfusunun azlığı, yetişmiş teknik eleman kullanımının düşüklüğü ve eski teknoloji kullanımının yüksekliği gibi nedenlere rağmen ülke genelinde orman sanayi ürünleri üretim ve ihracatında hep ilk sıralarda bulunduğuna dikkat çekilmiştir.

Yaman (2006) tarafından yapılan çalışmada; Türkiye’de orman ürünleri sektörünün en önemli sorunları; hammadde sorunları, kullanım sorunları, endüstriyel sorunlar, organizasyon sorunları ve sermaye ve bilgi yetersizliği başlıkları altında ayrıntılı olarak açıkladıktan sonra bu sorunların çözülmesi için yapılması gereken kısa ve uzun vadeli politikalar detaylı olarak açıklanmıştır.

(21)

3. MATERYAL VE METOT

3.1. Materyal

Araştırmanın ana materyalini, Tokat ili genelinde orman ürünleri sanayinde faaliyet gösteren 83 adet işletme ile yapılan anket verileri oluşturmaktadır.

Ayrıca, konu ile ilgili daha önce yapılmış tez, makale gibi çalışmalar ile birlikte Türkiye geneli ve Tokat ilindeki kurum/kuruluşların rapor, istatistikler vb. kaynaklarından da yararlanılmıştır.

3.2. Metot

Bu çalışma ile genel olarak; Tokat ilindeki orman ürünleri sanayisinin mevcut durumunu saptamak, sorunlarını tespit etmek ve çözüm önerileri getirmek amaçlanmıştır. Bu amaçla öncelikle orman ürünleri sanayi alanında faaliyet gösteren firmaların görüşlerini alabilmek amacı ile bilgi toplama formu yada bir başka ifadeyle anket formu (EK-2) oluşturulmuştur.

Anket uygulanacak işletme sayısının belirlenmesinde tam sayım yöntemi uygulanmıştır. Tokat Đli TESOB kayıtlarına göre, ilde orman ürünleri sanayinde faaliyet gösteren toplam 89 adet işletme bulunmakta (Anonim, 2012h) olup, bunların 6 adetinin faaliyetlerini durduğu belirlenmiştir. Bu yüzden ancak 83 adet işletme ile anket yapılabilmiştir.

Anketler bizzat araştırıcı tarafından işletmelerin bulunduğu yerde işletme yetkilisi ile Kasım 2011-Şubat 2012 tarihleri arasında gerçekleştirilmiştir.

Anketler sonucu elde edilen veriler herhangi bir gruplandırmaya tabi tutulmadan bir bütün olarak değerlendirilmiş, aritmetik ortalama ve yüzde hesaplamalar ile çizelgeler halinde sunulmuştur.

(22)

4. ARAŞTIRMA BÖLGESĐ HAKKINDA GENEL BĐLGĐLER

4.1. Đlin Genel Tanımı

Tokat ili, 35° 27' - 37° 39' doğu boylamları ile 39° 52' - 40° 55' kuzey enlemleri arasında yer almaktadır. Karadeniz Bölgesi'nin Orta Karadeniz Bölümü'nün iç kesiminde yer alan ilin; kuzeyinde Samsun, kuzeydoğusunda Ordu, güney-güneydoğusunda Sivas, güneybatısında Yozgat ve batısında Amasya illeri yer almaktadır. Đlin yüzölçümü 1 000 018 ha olup Karadeniz Bölgesindeki toplam 17 il içerisinde yüzölçümü bakımından 4. büyük il konumundadır ve ülke topraklarının da %1,3’ünü kaplamaktadır. Tokat il merkezinin rakımı 623 m'dir. Đl nüfusu 2009 yılı sonu itibariyle (TÜĐK verileri) toplam 624 439 kişi olup, bunun %57’si şehirlerde, % 43’ü ise köylerde yaşamaktadır (Anonim, 2012a).

Đlin; Merkez ilçe ile birlikte 11 adet ilçesi, 65 adet beldesi ve 609 adet köyü bulunmaktadır (Anonim, 2012b).

Tokat, 1923 yılında; Erbaa, Niksar, Reşadiye ve Zile ilçeleri bağlanarak il olmuştur. 1944'te Artova ve Turhal, 1954'te Almus, 1987'de Pazar ve Yeşilyurt, 1990'da Sulusaray ve Başçiftlik ilçeleri kurulmuştur (Anonim, 2012c).

M.Ö. 4000 yıllarından başlayarak 14 devlet ve birçok beyliğin yaşadığı ve egemen olduğu Tokat ili; geniş ve sulak vadilerle bunlar arasındaki geçitlerden oluşan bereketli alanların orta yerinde bulunmaktadır (Anonim, 2012c).

Kalkotik ve ilk tunç çağlarından sonra Büyük Hitit Devleti'nin doğu federasyonlarına bağlı birçok kentin, Yeşilırmak'ın kolları Kelkit, Tozanlı ve Çekerek kolu vadileri boyunca kurulması ile başlayan, Pers ve Pontus döneminde doruğa ulaşan derebeylik dönemi, Tokat, Niksar, Zile ve Turhal'da en tipik ve güçlü şeklini almıştır (Anonim, 2012c).

(23)

Tokat ili toprakları üzerinde kurulan Hitit ve Frig yerleşim alanları, M.Ö. 2500-4000 yılları arasında, yüksek düzeyde sanat ve kültür yaşamına ulaşmıştır. Đç Anadolu yaylalarını aşamayan Đon Kültürü'nün M.Ö. 6. yüzyıldan itibaren, Kolonileri ile birlikte, Karadeniz'den Polemonion (Ünye) ve Amisos (Samsun) yolu ile Komana'ya (Tokat) gelmiş, güneydeki geleneksel "Kapadokya" ve doğudan gelen Pers kültürü ile kaynaşmıştır (Anonim, 2012c).

Daha sonra uzun bir dönem içerisinde Roma ve Bizans Egemenliği altına giren Tokat ili, Danişmend ve Selçuklu Türklerinin siyasi üstünlükleriyle birlikte Maveraünnehir'den gelen Türk Đslâm kültürü ile tanışmıştır. 900 yıldan beri de Türk Egemenliği altındadır (Anonim, 2012c).

Selçuklular zamanında Anadolu'nun 6. büyük kenti olan Tokat ili, 12. yüzyılda Bizans ve Haçlı orduları, 1243 yılından itibaren de Moğol baskısı altında olmasına rağmen Đlhanlı egemenliği sonuna kadar gelişmesini sürdürmüş, antik dönemlerde olduğu gibi ekonomi ve ticareti gelişmiş, doğu batı yönündeki büyük ticaret kervanlarının konakladığı hanlar, kervansaraylar ile düzenli yol ve köprüler inşa edilmiştir (Anonim, 2012c).

Selçuklu Türklerinin Anadolu'da yarattığı, özü güzellik ve sabır olan bu uygarlığın kültür, sanat, mimarlık, bayındırlık eserleri ile Tokat ilinde hemen yüz yüze gelinir. Moğolların yaptığı büyük tahribatın ardından 14. yüzyıl sonunda Osmanlı egemenliğine giren Tokat ili, yükselme döneminde bölgenin tarım ve sanayi merkezlerinden biri olmuştur. Evliya Çelebi'nin uzun uzun anlattığı gibi "Tokat'ın bağ, bahçe ve ovaları

Osmanlı Ordularının konaklama ve gıda ambarı olmuş, bakırcılık, ipekçilik, pamuklu dokuma ile çeşitli sanayi ve el sanatları gelişmiş, iş hanları ve çarşıları Bağdat, Bursa ve Halep'tekiler ile kıyaslanır olmuştur" ifadeleri bunun kanıtıdır (Anonim, 2012c).

17. yüzyılın bitimi ile beraber gerileyen imparatorluk döneminde, Tokat ili olumsuz etkilenmiş, gelişme ve canlılığını yitirmiştir. Osmanlı Devleti'nin gelişme devrinde önemini yitiren ve pek çok ekonomik sorunlarla karşılaşan Tokat ili, hiçbir gelişme gösterememiş, 1863'ten sonra Sivas'a bağlı bucak, 1875'te mutasarrıflık (sancak beyliği)

(24)

1920'de müstakil liva ve nihayet Cumhuriyetin ilanı ile beraber il olmuştur(Anonim, 2012c).

4.2. Đlin Coğrafi Konumu

Akdağ ve Çamlıbel dağlarının oluşturduğu vadiler arasında bulunan Tokat ilinde; Deveci Dağı, Dumanlı Dağı, Canik Dağları olarak sıralanabilecek dağlık alanlar mevcuttur. Đlde bulunan ovalardan Kazova, Turhal Ovası, Erbaa Ovası, Niksar Ovası, Omala Ovası, Artova Ovası ve Zile Ovalarında önemli ölçüde tarım meyve ve sebzecilik yapılmaktadır. Yapılan araştırmalarda kiraz ve vişnenin en önemli gen kaynaklarının Tokat yöresinde olduğu ve Tokat'a özgü "Cerasus Đnkana" adlı kiraz türünün endemik bir bitki olduğu görülmüştür (Anonim, 2012c).

Đlde Yeşilırmak, Tozanlı, Kelkit ve Çekerek Çayı akmaktadır. Zinav Gölü, Güllü Köy Gölü, Kaz Gölü ve Almus Baraj Gölleri ilin doğasına ayrı bir güzellik katmaktadır. Kaz Gölü kuş cenneti konumuna uygun bir göl olup, Almus Baraj Gölü de su sporları için ideal bir parkur alanı oluşturmaktadır (Anonim, 2012c).

4.3. Agro-Ekolojik Alt Bölgeler

Tokat ili; iklim (sıcaklık, yağış, nispi nem, buharlaşma etkisi, büyüme periyodu), arazi (rakım, eğim, topografya, toprak derinliği, arazi kabiliyet sınıfları, arazinin dağılımı, erozyon zararı), ürün deseni ve sosyo-ekonomik yapı gibi birçok kriter dikkate alınarak 5 agro-ekolojik alt bölgeye ayrılmıştır (Anonim, 2012a):

• I. Alt Bölge, Merkez, Pazar ve Turhal Đlçeleri • II. Alt Bölge, Erbaa ve Niksar Đlçeleri

• III. Alt Bölge, Artova, Sulusaray ve Yeşilyurt Đlçeleri • IV. Alt Bölge, Almus, Başçiftlik ve Reşadiye Đlçeleri • V. Alt Bölge, Zile Đlçesi

(25)

4.4. Đklim

Tokat ili; Đç Anadolu, Đç-Doğu Anadolu, Karadeniz ve Orta Karadeniz iklimleri arasında bir geçit özelliği gösterir. Uzun yıllar ortalamasına göre yıllık ortalama sıcaklık; en düşük 8,1 °C ve en fazla 14,2 °C’dir. Uzun yıllar ortalamasına göre ortalama yağış; 381,8 mm ile 586,2 mm arasındadır. Ortalama nispi nem; %56-73 arasında değişmektedir. Yağışlar aylara göre farklılıklar göstermektedir (Anonim, 2012a).

4.5. Arazi Dağılımı

Đlin toplam yüzölçümü 1 000 018 ha’dır. Bunun 381 209 ha’ı tarım alanları (işlenen), 124 405 ha’ı çayır-mera alanları, 387 060 ha’ı orman ve fundalık alanları, 107 344 ha’ı ise kullanılamayan tarım dışı alanlarıdır (Anonim, 2012a).

4.6. Nüfus

2012 yılı verilerine göre il geneli nüfusu 613 990 kişi olup, bunun %58,39'u il ve ilçe merkezlerinde (şehir), %41,61'i ise köy ve beldelerde yaşamaktadır (Anonim, 2013).

4.7. Eğitim

Đl Milli Eğitim Müdürlüğü verilerine göre Đl ve Đlçe Merkezlerinde 11 adet Okul Öncesi Eğitim Okulu, 473 adet Đlköğretim Okulu, 73 adet Ortaöğretim okulu, 6 adet Engelli Okulu mevcut olup, bu okullarda toplam 116 453 adet öğrenci bulunmaktadır (Anonim, 2012a).

Đlde bulunan Gaziosmanpaşa Üniversitesi bünyesinde; 9 fakülte, 4 enstitü, 8 yüksekokul, 14 Meslek Yüksekokulu, 9 adet araştırma ve uygulama merkezi bulunmaktadır (Anonim, 2012a).

(26)

4.8. Ulaşım

Tokat ilinin Samsun, Ordu, Sivas, Yozgat, Amasya illerine sınırı ve ulaşım bağlantıları sağlanmaktadır (Anonim, 2012a).

Đldeki 700 km’lik karayolu ağının 99 km’si asfalt betonu, 595 km’si sathi kaplama ve 6 km’si stabilize’dir. Đl’de 159 km bölünmüş yol bulunmaktadır (Anonim, 2012a).

Tokat il sınırları içerisindeki 4 509 km köy yolları ağının; 2 204 km’si asfalt (%48,88), 2 242 km’si stabilize (%49,72) ve 63 km’si tesviye (%1,40) yoldur (Anonim, 2012c).

Đl içerisinde demiryolu hattı Artova, Yeşilyurt, Sulusaray, Zile ve Turhal olmak üzere 5 Đlçeden geçmektedir. Bu Đlçelerde toplam 8 adet istasyon mevcuttur. Đlde 1 adet havaalanı bulunmaktadır (Anonim, 2012a).

4.9. Tarımsal Yapı

2009 yılı verilerine göre; Tokat Đlinde tarım alanlarının dağılımı incelendiğinde; 381 209 ha’lık tarım alanlarının %69’luk kısmını tarla alanları kaplamaktadır. Daha sonra sırası ile %15 ile tarıma elverişli olup da boş bırakılan araziler, %8 ile nadas alanları, %4 ile sebze alanları, %2 ile meyve alanları, %2 ile bağ alanları ve %0,4 ile kavak ve söğütlükler yer almaktadır (Anonim, 2012a).

Tarla ürünleri ekilişlerinde; tahıl (%68), yem bitkileri (%9), baklagiller (%11) ve endüstri bitkileri (%7) ağırlıklı olarak yer almaktadır. Sebze ürünleri ekilişlerinde; domates (%43), fasulye (%16), kavun-karpuz (%10) ve biber (%9) ağırlıklı olarak yer almaktadır. Meyve üretimi alanı açısından ise; bağ (%41), fındık (%19), elma (%10), vişne (%8), ceviz (%10) ve şeftali (%5) ağırlıklı olarak yer almaktadır (Anonim, 2012a).

2009 yılı verilerine göre; Tokat ili tarım alanlarının %30’unu sulu (113 412 ha) ve %70’ini ise kuru tarım arazileri (267 797 ha) oluşturmaktadır (Anonim, 2012c).

(27)

2009 yılı verilerine göre; Tokat ilinde büyükbaş hayvan sayısı 221 754 adet, küçükbaş hayvan sayısı 180 805 adet ve arı kovanı sayısı ise 34 437 adettir (Anonim, 2012a).

4.10. Đlin Ekonomisi

Tokat ili, Avrupa'yı Asya'ya bağlayan ticari yollar üzerinde bulunması nedeniyle tarihi boyunca önemli bir ticaret merkezi olmuştur. Selçuklular zamanında altıncı büyük kent olan Tokat ili, 12. yüzyılda Bizans ve Haçlı orduları, 1243 yılından itibaren de Moğol baskısı altında olmasına rağmen, Đlhanlı egemenliği sonuna kadar gelişmesini sürdürmüş, antik dönemlerde olduğu gibi ekonomi ve ticaret gelişmiş, doğu-batı yönündeki büyük ticaret kervanlarının konakladığı hanlar, kervansaraylar ile düzenli yol ve köprüler inşa edilmiştir. Selçuklu Türklerinin Anadolu'da yarattığı, özü güzellik ve sabır olan bu uygarlığın kültür, sanat, mimarlık, bayındırlık eserleri ile Tokat'ta hemen yüz yüze gelinir. Moğolların yaptığı büyük tahribatın ardından, 14. yüzyılın sonunda Osmanlı egemenliğine giren Tokat ili, yükselme döneminde bölgenin tarım ve sanayi merkezlerinden biri olmuştur (Anonim, 2012ı).

Evliya Çelebi'nin uzun uzun anlattığı bağ, bahçe ve ovaları, Osmanlı Orduları'nın konaklama ve gıda ambarı olmuş, bakırcılık, ipekçilik, pamuk dokuma ile çeşitli sanayi ve el sanatları gelişmiş, iş hanları ve çarşıları, Bağdat, Bursa ve Halep'tekiler ile kıyaslanır olmuştur (Anonim, 2012c).

17. yüzyılın bitimi ile beraber, gerileyen imparatorluk döneminde Tokat ili olumsuz etkilenmiş gelişme ve canlılığını yitirmiştir (Anonim, 2012c).

Cumhuriyet'in kuruluşundan itibaren, devlet tarafından yaptırılan Turhal Şeker Fabrikası ve şu an kapanmış olan Tekel Sigara Fabrikası gibi kuruluşlar, ilin ekonomisinin gelişiminde büyük katkı sağlamıştır (Anonim, 2012d).

Günümüzde ilin sanayinde büyük gelişmeler kaydedilmiş, geniş çapta istihdam alanları yaratılmıştır. Bu gelişme kendisini özellikle tekstil ve gıda sanayinde göstermiştir. Đl,

(28)

tekstil konusunda Türkiye ve dünya pazarlarına açılmış, bu pazarlarda söz sahibi olma konumuna ulaşmıştır. Bunun yanında meyve suyu ve gıda sanayi ürünleri de yurt içi ve yurtdışı pazar alanlarında rekabet edebilir düzeye gelmiştir. Ayrıca, özellikle Erbaa ilçesinde yapı malzemeleri olan tuğla, kiremit, briket sanayi karakteri taşıyan kuruluşlar vardır (Anonim, 2012f).

Đlde, kendi ihtiyacını karşıladığı gibi, komşu illere ve yurdun değişik bölgelerine, imal ettiği malları gönderen küçük sanayi işletmeleri mevcuttur. Bu mallar arasında; ağır sanayi presleri, elektrik matkapları, harman makineleri, traktör vagonları, elektrik malzemeleri, termosifonlar, kamyon karösörleri ve ahşap sanayi mamulleri bulunmaktadır (Anonim, 2012g).

Bunlardan başka, Tokat ilinde süt ve yem sanayi, toprak tuğla sanayi, kireç sanayi, plastik ve lastik sanayi, ayakkabı hazır giyim sanayi, kil ve kaolen sanayi dallarında pek çok fabrika faaliyet göstermektedir (Anonim, 2012g).

Đlde kurulan Gaziosmanpaşa Üniversitesi'nin kısa bir sürede büyüyerek, varlığını göstermesi, bu ilim, irfan yuvasının bölge ekonomisine olan katkısını da artırmıştır (Anonim, 2012c).

Ayrıca Türk Hava Yolları ve özel hava yollarının tarifeli uçak seyahatlerine açılan Tokat Havaalanı da ekonomi, eğitim, yatırım ve endüstri hamlesini büyük ölçüde etkilemiştir (Anonim, 2012g).

Tokat, toprak yapısı ve sulanabilir arazilerin (Kazova ve Kelkit Ovası vb.) çokluğu, sulama suyu potansiyelinin (Yeşilırmak, Kelkit Irmağı ve Çekerek ırmağı vb.) fazlalığı, iklim elverişliliği ve yükselti farklılığı bakımlarından tarım alanında gelişmiş ürün çeşidi, bol ve zengin bitki örtüsüne sahip bir il karakteristiği arz etmektedir (Anonim, 2012d).

Tarımın daha modern usullerle yapılması ve tarım ürünlerinin daha iyi değerlendirilmesi için, bağcılık (asma yaprağının değerlendirilmesi), seracılık, meyve

(29)

fidanı yetiştiriciliği, sırık domatesçiliği vb. projeleri başarıyla devam etmektedir (Anonim, 2012d).

Hayvancılık alanında Tokat ili, komşu illere göre daha yüksek bir potansiyele sahiptir. Süt ve et sığırcılığı küçük ve büyükbaş hayvancılık, arıcılık ve tavukçuluk yapılmaktadır. Hatta arıcılığın geliştirilmesi için Valilik tarafından bir proje başlatılmıştır (Anonim, 2012d).

El sanatları ile ilgili olarak, daha öncelleri pilot bölge seçilen Tokat ilinde halıcılık, trikotaj, sim-sırma, Siirt battaniyeciliği ve yazmacılık ile ilgili meslek edindirme kursları açılmaktadır (Anonim, 2012c).

Tokat ilinin ekonomik yapısında sanayi, tarım ve hayvancılık sektörü önemli rol oynamaktadır. Başta gıda sanayi olmak üzere, taş ve toprağa dayalı sanayi, orman ürünleri sanayi ve son yıllarda tekstil dokuma ve konfeksiyon sektörü, Tokat ili ekonomisinin bel kemiğini oluşturmaktadır. Şekerpancarı, tütün, yaş sebze ve meyve ile diğer endüstriyel tarım ürünleri, buğday ve diğer tahıl ürünleri, ilde bulunan kamu ve özel sektör kuruluşlarında değerlendirilmektedir. Tuğla ve orman ürünlerini değerlendiren özel sektörler Erbaa ilçesinde faaliyette bulunarak, komşu iller ve Doğu Anadolu pazarına hâkim konumdadır (Anonim, 2012d).

Tokat ili, Odalar ve Borsalar Birliği’nin yayınlamış olduğu Forum Dergisi tarafından yapılan bir araştırmada gıda sektöründe ülke genelinde 8. sırada yer almaktadır (Anonim, 2012h).

DPT, Hazine Müsteşarlığı, KOSGEB ve Đş ve Đşçi Bulma Kurumu’nun ortak koordinatörlüğünde, Dünya Bankası kaynaklı teknik yardım desteğinde yürütülen Yerel Ekonomik Geliştirme Programı’nda Tokat ilince önerilen seracılık, tekstil ve konfeksiyon, asma ve bağ yaprağının değerlendirilmesi önerileri en iyi ikinci öneri olarak kabul edilmiştir. Bu çerçevede çalışmalar sürdürülmekte, konu ile ilgili detaylı fizibilite ve tanıtım çalışmalarına başlanılmış bulunulmaktadır (Anonim, 2012ı).

(30)

Đl, gerek tarım ve gerekse diğer sektörler (turizm gibi) açısından geniş bir potansiyele sahiptir. Bu potansiyellerin değerlendirilmesi yeni bir çok iş imkânlarına ve gelire fırsat verecektir. Tokat ilinde, kamu ile birlikte özel sektörün işbirliği yapmaları sonucu, sanayileşme, üretim artışının, verimliliğin ve istihdamın her bir sektörde daha hızlı artırılması, özellikle tarıma dayalı sanayi başta olmak üzere sanayide, tarımda, hayvancılıkta, turizmde, el sanatlarında ve finans sektöründe hem yerel ve hem de il ve yurt dışı sermaye ile yakın işbirliğinin sağlanması gerekmektedir. Bu başarılabildiği takdirde Tokat ili, sanayisi, ekonomisi, tarımı, hayvancılığı ve turizmi ile gerek bölge ve gerekse ülke düzeyinde önemli bir yere sahip olabilecektir (Anonim, 2012d).

4.11. Đldeki Sanayi Sektörü

Türkiye'nin sanayileşme yolunda hızla ilerleyen ülkeler arasında yer aldığı, küreselleşme rüzgârlarının estiği, dünya ülkeleri ile makro düzeyde ekonomik ve ticari bir bütünleşmeye doğru gittiği görülmektedir. Çok eski ve köklü bir tarihi geçmişe sahip olan Tokat ili, Türkiye'deki bu gelişmeye paralel olarak son yıllarda üretim, istihdam ve ihracat seferberliği kapsamında sanayi yatırımlarında bir atılım gerçekleştirmiştir (Anonim, 2012e).

Türkiye'nin ilk şeker fabrikalarından olan Turhal Şeker (ve Makine) Fabrikası’nın 1930'lu yıllarda kurulmasıyla birlikte, ilk sanayi kuruluşu ile tanışan Tokat ilinde ilk sanayileşme hamlesi kamu eliyle başlatılmıştır. Ancak 1960'lı yıllarda yapılan Almus Barajı ve Hidroelektrik Santralleri ile 1983 yılında faaliyete geçen Sigara Fabrikası ve özel sektöre ait birkaç küçük işletme dışında, sanayide herhangi bir ilerleme kaydedilmemiştir. Ancak Sigara Fabrikası'nın kapatılmasıyla ildeki sanayinin ağırlığı zayıflamış ve il halkı üzerinde çok ciddi sıkıntılara sebep olmuştur (Anonim, 2012d).

1985 yılından sonra uygulanan teşvik tedbirleri ile Tokat ilinde tuğla-kiremit sanayi, un-yem sanayi, parke-kereste sanayi ve tarım makineleri imalatı gibi tarım ve toprağa dayalı yatırımlarda artış olmuş ve yavaş yavaş sanayinin ağırlığı hissedilmeye başlanmıştır (Anonim, 2012e).

(31)

Bugüne gelindiğinde ise; Tokat ili ekonomik potansiyeli ve bu potansiyeli değerlendiren ekonomik sektörlerdeki faaliyetler itibariyle, Türkiye'deki birçok ile göre daha şanslı ve avantajlı duruma gelmiş olup, emeğe dayalı imalathanelerden modern, ileri teknolojiye sahip imalat sanayi yatırımlarına doğru geçiş yapılmıştır (Anonim, 2012g).

Tokat ilinde, 1992 yılında kurulan Organize Sanayi Bölgesi tamamlanarak yatırımcıların hizmetine sunulmuştur. Müteşebbislerin yatırım yeri ihtiyacını karşılamak ve çevreye zarar vermeden daha modern bir sanayileşme gerçekleştirmek için, Tokat ile aynı gelişme potansiyeli gösteren; Erbaa, Niksar ve Turhal/Zile ilçelerinde de Organize Sanayi Bölgeleri kurulmuştur. Yine Tokat Merkez, Erbaa, Niksar, Turhal ve Zile ilçelerimizde mevcut 5 adet Küçük Sanayi Sitelerine ilaveten Reşadiye, Almus, Pazar ve Sulusaray ilçelerimizde küçük sanayi sitesi kurulması için girişimler başlatılmıştır (Anonim, 2012f).

Đlde mevcut sanayinin son durumu incelendiğinde şunları söylemek mümkündür: 1 100 kişiyi istihdam eden ve 40 adet sanayi kuruluşu bulunan TOSB’nin toplam arsa alanı 5 036 664 m2 olup, bunun 497 807 m2’si 1. Kısım, 1 919 636 m2’si 2. Kısım ve 120 255 m2’si Kuyular Bölgesi’nde yer almakta olup, 2 499 166 m2’si ise yeşil alan durumundadır. Bölgede toplam 173 adet parsel mevcut olup, bunlardan 40 adeti üretimde, 16 adeti üretime ara vermiş durumda, 27 adeti inşaat halinde, 17 adeti tahsis ve 73 adeti de boş durumdadır. Bölgede istihdamın en yoğun olduğu sektörlerin dokuma ve giyim sanayi (610 kişi) ile gıda sanayi (204 kişi) olduğu görülmektedir. Bununla birlikte bu iki sektörde inşaatı devam eden ve arazi tahsis edilmiş fabrika sayısı diğer sektörlere göre daha yüksektir. Son yıllarda tekstil sektöründe yaşanan krizden dolayı 8 adet fabrika üretime ara vermiştir (Anonim, 2012g).

Küreselleşen ve globalleşen dünya perspektifindeki ticari bağlantıları sağlamak amacıyla ihracata gereken ihtimam gösterilmektedir. Đlde havaalanının olması nedeniyle hava ulaşımı temin edilebilmesi mümkün bulunmakta, karayolu ulaşımında Avrupa'yı Asya'ya bağlayan TCK karayolu ile il doğudan batıya geçmekte, Niksar-Ünye karayolu ile kuzeye ulaşmakta, Karadeniz’e ise kısa bir sürede ulaşılarak deniz ulaşımına müsait bulunmaktadır. Turhal, Zile, Artova ve Yeşilyurt ilçelerinden geçen tren yolu ise

(32)

demiryolu ulaşımına imkân vermektedir. Đlde bulunan 1. sınıf Gümrük Müdürlüğü ve Karadeniz Fındık ihracatçılar Birliğinin Şubesi’nin olması ihracatın alt yapısını oluşturmaktadır. Bu nedenlerle ilin yılın her ayı ticari alış-veriş açısından canlıdır (Anonim, 2012g).

Türkiye ekonomisindeki temel lokomotifinin ihracat olduğu herkesçe kabul edilen bir gerçektir. Son on yılda ihracat büyük bir ivme göstererek 1990 yılında 12,9 milyar dolardan 2000 yılında 27,3 dolara ulaşmıştır. Đhracatın illere göre değerlendirilmesinde; ĐGEME tarafından yayınlanan bültenlerde 1990-2000 yılları arasında ihracatını en fazla artıran 20 il içinde Tokat ili de gösterilmektedir. Ancak 2002 yılında 27 değişik kontrole tabi ürün, narenciye hariç bütün tarımsal ürünlerin bol miktarda yetiştiği ilde üretilmesine rağmen Dış Ticaret Denetmenliği’nin olmaması nedeniyle Antakya, Mersin, Samsun, Đstanbul, Gürbulak gümrüklerinden ihraç edilmektedir. Ticaret ve Sanayi Odası'nın verilerine göre yaklaşık her yıl 3 000 - 3 500 parti mal ihracatı ilden gerçekleştirilmektedir. 20-25 milyon TL değerindeki bu miktarın Tokat iline kazanılması ve direk ilden yapılması amacı ile Dış Ticaret Denetmenliği’nin ilde Denetim Gurup Başkanlığı olarak kurulması için 29.01.2003 gün ve 130 sayılı yazı ile Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı Samsun Batı Karadeniz Bölge Müdürlüğüne Tokat Valiliği olarak teklifte bulunulmuştur (Anonim, 2012g).

Tokat ilinde kurulan şirketlerin ilçelere göre dağılımı incelendiğinde; ilde toplam 1 325 adet şirket mevcut olup, bunun%80,45’i limited şirket niteliğindedir. Şirketlerin büyük çoğunluğu Merkez ve Turhal ilçelerinde yer almaktadır (Anonim, 2012h).

Tokat ilinde Esnaf ve Sanatkarlar Odaları'na bağlı birçok işyeri bulunmaktadır. Anayasanın 135. maddesinde de belirtildiği üzere esnaf ve sanat sahipleri ile bunların yanlarında çalışanların müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlerine uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleri ile ve halkla olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hâkim kılmak üzere meslek disiplini ve ahlakını korumak maksadıyla kamu kurum niteliğinde tüzel kişiliğe sahip olarak Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın onayı ile kurulan

(33)

ve halen faal olan meslek odalarının sayısı 34 olup 12’si Merkez ilçededir. Kalan 22’si de ilçelerde olup, bu odalarda toplam 18 198 kişi üye durumundadır (Anonim, 2012h).

Tokat ilinde bulunan Meslek Odalarının durumu incelendiğinde; ilde toplam oda sayısı 44 olup bunun 17’si Đl merkezindedir. Odalara üye olan işyeri sayısı 18 198 dir. Yine bu sayının %41,37’si il merkezindedir (Anonim, 2012h).

Ayrıca, Tokat Ticaret Borsası 1988 yılında kurulmuştur. 5590 Sayılı kanun gereğince hizmet vermekte olup Aralık 2002 tarihi itibarı ile meslek grubu, üye sayısı, ürün tescil ve ihracat ve ürün tescil gruplarına ait veriler aşağıda sunulmuştur. Meslek grupları itibariyle; en fazla üye sayısına 94 adet ile zahire ve hububat sahip iken, bunu sırasıyla, 42 adet ile yaş ve kuru meyveler, 40 adet ile besiciler, 22 adet ile un ve yem fabrikaları, 20’şer adet ile mahsulâtçılar ile toptan gıda bakliyat, 14 adet ile keresteciler, 5 adet ile dericiler, 3’er adet ile kasaplar-sakatat ile yağlı tohumlar-nebati yağlar ve 7 adet diğer maddeler izlemektedir (Anonim, 2012h).

(34)

5. ORMAN VE ORMAN ÜRÜNLERĐ SEKTÖRÜ

5.1. Dünyada Orman ve Orman Ürünleri

Dünyanın toplam ormanlık alanı yaklaşık 4 milyar ha olup toplam karasal alanın %31'ini oluşturmaktadır. Mevcut ormanların yaklaşık %95'i doğal ormanlardan, %5'i ise plantasyonlardan oluşmaktadır. En fazla orman alanına sahip kıtalar ve toplam dünya orman alanına oranları itibariyle Avrupa %46, Kuzey ve Orta Amerika %25,7 ve Afrika %21,8'dir. Orman bakımından dünyanın 5 ülkesi olan Rusya Federasyonu, Brezilya, Kanada, ABD ve Çin dünya toplam ormanlık alanlarının yarısına sahiptir (Anonim, 2012i).

Dünya yuvarlak odum üretimi yıllık 3,4 milyar m3 civarında olup, bunun %53'ü yakacak odun ve %47'si endüstriyel odundur. Yakacak odunun yaklaşık %90’ı gelişmekte olan ülkeler tarafından üretilip tüketilmekte iken endüstriyel odun üretiminin %79’u gelişmiş ülkeler tarafından üretilmektedir. Endüstriyel odun üretiminde belli başlı ülkeler sırasıyla; ABD, Kanada, Rusya Federasyonu, Brezilya ve Çin Halk Cumhuriyetidir. Yakacak odun üretim ve tüketiminde belli başlı ülkeler; Hindistan, Çin Halk Cumhuriyeti, Brezilya ve Endonezya’dır (Anonim, 2012i).

Dünyadaki yıllık uluslararası endüstriyel odun ticareti 123 milyon m³ ve yakacak odun ticareti ise 2,5 milyon m³ civarında gerçekleşmektedir. Son yıllarda Çin Halk Cumhuriyeti ithalatçı olarak öne çıkmış, Fransa ve Almanya da ihracat artışı ile dikkati çeker hale gelmiştir (Anonim, 2012i).

Endüstriyel odunda beli başlı ihracatçı ülkeler Rusya Federasyonu, ABD, Yeni Zelanda, Malezya, Kanada ve Almanya iken ithalatçı ülkeler arasında Çin, Japonya, Finlandiya ve Đsveç gibi ülkeler başta gelmektedir (Anonim, 2012i).

Yapılan periyodik envanter ve değerlendirmeler, gelişmiş ülkeler başta olmak üzere bazı ülke ve bölgelerde ormansızlaşmanın stabilize edildiğini, hatta orman alanlarının bir miktar artmakta olduğunu (Avrupa’da yıllık ortalama 881 bin ha), buna karşılık

(35)

gelişmekte olan ülkelerin ağırlıkta olduğu çoğu ülke ve bölgelerde ormansızlaşmanın halen devam ettiğini göstermektedir (Anonim, 2012i).

1980-1990 döneminde yıllık ortalama orman azalması 15,5 milyon ha iken 1990-2000 döneminde bu miktar 9,4 milyon ha'a düşmüştür. Forest Resources Assessment (FRA) 2010 Raporu’na göre, dünyada orman alanlarındaki azalma geçtiğimiz 10 yıl içinde (2000-2010) yıllık ortalama 5,2 milyon ha olurken, Türkiye son 10 yılda yaptığı ağaçlandırma ve rehabilitasyon çalışmaları ile orman varlığını artıran ülkeler arasında üst sıralarda yer almıştır (Anonim, 2012i).

Sektörün dünyadaki toplam ihracatı 442 milyar dolardır. Dünya’da sektör ihracatı 8 yılda 1,5 kat büyümüştür ve 2023 yılında 2,2 katına çıkarak bir trilyon dolar mertebesinde bir büyüklüğe ulaşacağı öngörülmektedir (Anonim, 2012i).

5.2. Türkiye'de Orman ve Orman Ürünleri

Bir ülkenin ormanlarının yeterli seviyede olabilmesi için o ülkenin %30'unun ormanlarla kaplı olması gerekmektedir. Türkiye bu açıdan bakıldığında çok kötü bir durumda değildir. 2008 yılı verilerine göre, ülkenin %27,2'si ormanlarla kaplıdır. Bu değer dünya ortalamasıyla aynı gibi görülse de mevcut ormanların %49'unun verimsiz ormanlardan oluşması olumsuz bir tablo oluşturmaktadır. Bu verimsiz alanların süratle verimli hale dönüştürülmesi gerekmektedir. Yine de bulanlardan bazılarının taşlık, kayalık özellikte olması ağaçlandırma çalışmalarını sınırlamaktadır. Türkiye'deki ormanlık arazi miktarını arttırmak için verimsiz alanların düzenlenmesi yanında mevcut hazine arazilerinin de ağaçlandırılması planlanmaktadır. Türkiye'de 1 milyon ha hazine arazisi ağaçlandırma ve erozyon kontrolü çalışmalarına uygun vaziyette bulunmaktadır (Anonim, 1995).

Türkiye ormanlarının genel durumu; 1963-1972 yılları arasında ilk defa ülke çapında tüm ormanları kapsayacak şekilde düzenlenmiş olan Orman Amenajman Planlarının Orman Genel Müdürlüğü, Amenajman ve Silvi kültür Dairesi Başkanlığı, Envanter Fen

(36)

Heyeti Müdürlüğü tarafından değerlendirilmesi ile tespit edilmiş ve 1980 yılında bir bültenle yayınlanmıştır (Anonim, 1995).

1973 yılından evvel hazırlanmış olup, plan süresi sona eren planlara ait ormanların durumunun yeniden tespiti için günün şartlarına göre plan yenileme çalışmaları sonraki yıllarda devam etmiştir. Bu yenilenen planlardaki bilgilerin belirli periyot süreleri sonunda ülke çapında güncellenmesi ve değerlendirilmesi Orman Genel Müdürlüğü Orman Đdaresi ve Planlama Dairesi Başkanlığı tarafından 1997 yılında ikinci defa yapılmıştır. Planların birinci ve sonraki yenileme çalışmalarında hava fotoğrafları ile geçici deneme alanlarına dayalı yersel envanter metotlarının birlikte kullanıldığı kombine orman envanter metodu uygulanmıştır. 1963–1972 dönemi birinci envanter sonuçları 1980) ile 1973–1996 dönemi ikinci envanter sonuçları (Ankara-1997) karşılaştırılarak ülke ormanlarının gelişimi hakkında bilgiler elde edilmiştir. Ancak ilgili tablolarda yer alan veri ve bilgilerin bilgisayar ortamında bulunmaması nedeniyle; güncelleme, değerlendirme ve raporlama etkin ve süratli bir şekilde yapılamamıştır. Planlardaki bazı sayısal verilerin plan bazında (işletme sınıfı) ilk defa bilgisayar ortamında bir veri tabanına aktarılarak değerlendirilmesi 1997-1999 yılları arasında yapılmış ve bu bilgiler ulusal ve uluslararası raporlarda yer almıştır (Anonim, 1995).

2000’li yıllarda ülke bazında ormanlarla ilgili yeni bilgi talepleri artmış ve mevcut veri tabanlarındaki bilgiler ve envanter sonuçları yetersiz kalmıştır. Bu nedenle mevcut planlardaki bazı ek bilgileri de kapsayan, standart ve kodlanmış bilgileri içeren yeni bir veri tabanı hazırlanmıştır. 1973-2004 yıllarında hazırlanmış ve uygulanmakta olan plan bilgileri bu veri tabanına aktarılarak ulusal bazda değerlendirilmiştir (Anonim, 1995).

Bu veri tabanındaki bilgiler; Orman Bölge Müdürlükleri, Đller itibariyle değerlendirilerek, ormanın işletme şekilleri ve kapalılık durumlarına göre çeşitli tablolar halinde gösterilmiştir. Bu tablolar; ormanla ilgili, saha (alan), servet (dikili kabuklu gövde hacim miktarı), artım (yıllık ortalama cari servet artımı) ve eta (kesilmesi planlanan yıllık ortalama odun hâsılatı miktarı) durumlarını; işletme amaçları, ağaç türü ve karışımları itibariyle göstermektedir (Anonim, 1995).

(37)

Genel olarak değerlendirildiğinde, geçmişteki duruma göre bugünkü ormanlık alanların saha ve serveti ile cari yıllık artımları artmakta, ormandan çıkarılması planlanan odun hâsılası azalmaktadır. Bu değişimde, son dönemlerdeki planlama ve uygulama faaliyetlerinde ormanın odun üretimi dışında diğer ürün ve hizmet fonksiyonlarının dikkate alınması etkili olmuştur. Ayrıca ormanların korunması ve geliştirilmesi için yapılan faaliyetler de etkili olmaktadır (Anonim, 2006).

Türkiye'nin orman varlığı yaklaşık olarak 21 389 milyon ha olup; orman alanları toplam ülke yüzölçümünün %27’sini teşkil etmektedir. Ülke ormanlarının %50,1’i verimli ve %49,9’u verimsiz orman niteliğindedir. Biyolojik çeşitlilik açısından oldukça zengin olan ülke ormanlarının yaklaşık yarısı iğne yapraklı, diğer yarısı ise geniş yapraklı türlerden oluşmaktadır (Anonim, 2012i).

Sektörün Türkiye’deki 2010 yılı toplam ihracatı 3,15 milyar dolar olup 2000-2008 yılları arasında ihracat 7 kat büyümüş ve dünya ticaretindeki payını 4 katına çıkarmıştır. Sektörün 2023 ihracat hedefi 16 milyar $'dır. Türkiye’nin sektördeki ithalat rakamı ise 5 milyar $ civarındadır (Anonim, 2012i).

Türkiye’de üretilen kerestenin yaklaşık %70’i inşaat, %20’si mobilya, %10’u ise ambalaj ve diğer sektörlerde kullanılmaktadır. Kişi başına kereste tüketimi ise 0,075-0,085 m³ arasındadır (Anonim, 2012i).

2011 yılında kereste üretiminin 6,2 milyon m³ olarak gerçekleştiği tahmin edilmektedir. Türkiye’nin kereste ihracatı incelendiğinde 2000-2010 yılları arasında inişli çıkışlı bir eğilim içinde olduğu görülmektedir. Türkiye’nin kereste ihracatı; 2000 yılında 11,0 milyon $, 2001 yılında 34,6 milyon $, 2002 yılında 27,4 milyon $, 2003 yılında 13,1 milyon $, 2004 yılında 12,5 milyon $, 2005 yılında 14,8 milyon $, 2006 yılında 14,6 milyon $, 2007 yılında 16,4 milyon $, 2008 yılında 12,3 milyon $, 2009 yılında 12,9 milyon $ ve 2010 yılında ise 14,9 milyon $ olarak gerçekleşmiştir (Anonim, 2012i).

Türkiye’nin kereste ithalatı 2000-2010 yılları arasında ihracata benzer şekilde inişli çıkışlı bir eğilim göstermiştir. Türkiye’nin kereste ithalatı; 2000 yılında 33,0 milyon $,

(38)

2001 yılında 21,5 milyon $, 2002 yılında 25,9 milyon $, 2003 yılında 27,6 milyon $, 2004 yılında 46,7 milyon $, 2005 yılında 66,0 milyon $, 2006 yılında 99,7 milyon $, 2007 yılında 113,2 milyon $, 2008 yılında 159,7 milyon $, 2009 yılında 99,4 milyon $ ve 2010 yılında ise 132,3 milyon $ olarak gerçekleşmiştir. Türkiye 2010 yılındaki kereste ithalatının %30,5’i Rusya Federasyonu’ndan, %25,5’i ise Ukrayna’dan yapılmıştır. Bu iki ülkenin ardından sırasıyla Romanya (%9,9), Kamerun (%8,5) ve Bulgaristan (%4,9) gelmektedir. Sektör fırsatları açısından incelendiğinde AB’ye üyelik süreci, AB ülkelerinde işçilik maliyetlerinin yüksek oluşu ve Rusya pazarı ile yakınlık önemli fırsatlar olarak ön plana çıkmaktadır. Diğer taraftan sektörün tehditleri olarak da ekonomik belirsizlikler görülmektedir (Anonim, 2012i).

Türkiye mobilya endüstrisinin ağırlıklı yapısını çoğu geleneksel yöntemlerle çalışan atölye tipi, küçük ölçekli işletmeler oluşturmaktadır. Bununla birlikte özellikle son yıllarda orta ve büyük ölçekli işletmelerin sayısının hızla artmaya başladığı görülmektedir (Anonim, 2012i).

Sektörde fabrikasyon üretim yapan firmaların sayısı giderek artmaktadır ve mobilya ve orman ürünleri sektöründe faaliyet gösteren yabancı sermayeli 34 firma bulunmaktadır. Türkiye’de mobilya sektörü, pazarın yoğunlaştığı ve orman ürünlerinin yoğun olduğu belirli bölgelerde yığınlaşma eğilimi göstermiştir (Anonim, 2012i).

Toplam istihdamdaki paylarına göre önemli mobilya üretim bölgeleri; Đstanbul, Ankara, Bursa, Kayseri, Đzmir ve Adana olarak sıralanmaktadır. Buna ek olarak Bolu, Eskişehir, Sakarya, Zonguldak, Trabzon, Balıkesir, Antalya, Isparta ve Burdur’da da mobilya üretimi yapılmaktadır (Anonim, 2012i).

Sektördeki üretim genel olarak değerlendirildiğinde iç piyasaya dönük olduğu görülmektedir. Mobilya sektörü büyük işletmelerin sektöre girmesiyle hem iç pazara hem de dış pazara yönelmiştir. Mobilya sektöründe faaliyet gösteren işletmelerin bir kısmında sipariş üretimi yapılmaktadır. Ancak sektörün büyük bölümünde oturma grubu ve tablalı mobilya üretimi gerçekleştirilmektedir. Çoğunluğu geleneksel yöntem ve tezgâhlarla çalışan küçük işletmelerden oluşan sektörde büyük ölçekli firmalar otomasyonlu üretim yapmaktadır (Anonim, 2012i).

(39)

Türkiye nüfusunun genç olması, yeni evlilikler, kişi başına düşen milli gelirin iyileşmesi yanında sektörün iç piyasaya yönelik olması dikkate alındığında 2007–2013 arasında yurt içinden önemli miktarda bir talebin olması beklenmektedir. Türkiye’deki mobilya tüketimi 2005 rakamlarıyla yaklaşık olarak 5,5 milyar $'dır. 2010 yılında yaklaşık 12,5 milyar $ ve 2011’de 14 milyar $ değerinde mobilya üreten Türkiye’nin sırasıyla 2010’da toplam 10 milyar $ ve 2011’de 11milyar $ değerinde tüketim yapmıştır (Anonim, 2012i).

Türkiye’nin mobilya ihracatı, 2009 yılındaki ekonomik kriz nedeniyle yaşanan düşüş dışında, son beş yıldır sürekli artış eğilimi göstermektedir. 2010 yılına gelindiğinde sektörün ihracatı 1,4 milyar $’a yükselmiştir. 2010 yılında Türkiye’nin mobilya sektöründe en fazla ihracat gerçekleştirdiği ülke Irak olmuştur. Sektörde 209 milyon $ değeri ile Türkiye’nin toplam ihracatının %14,8’i Irak’a yapılmıştır. Sektör ihracatında ikinci sıradaki ülke Almanya’dır. Almanya, 135 milyon $’lık ihracat rakamıyla Türkiye’nin mobilya ihracatından %9,6 oranında pay almıştır. Bu ülkeleri sırasıyla Đran (%6,5), Azerbaycan (%5,9) ve Libya (%5,3) izlemektedir (Anonim, 2012i).

Türkiye’de mobilya sektörü, ihracatı ithalatından yüksek olan nadir sektörlerden birini oluşturmaktadır. Katma değeri yüksek olan mobilya sektörünün ithalatı 2006 yılında 540 milyon $ iken, 2010 yılında 738 milyon $ olarak gerçekleşmiştir. Çin, 276 milyon $’lık ithalat rakamıyla 2010 yılında Türkiye’nin en fazla mobilya ithal ettiği ülke olmuştur. Türkiye’nin toplam ithalatının %37,4’ü Çin’den yapılmış, onu %10,2’yle Almanya ve %9,3’le Đtalya izlemiştir (Anonim, 2012i).

Türkiye'deki mobilya sektörü genel olarak değerlendirildiğinde; büyük ölçekli firmalar, yüksek işgücü potansiyeli, malzeme/ürün çeşitliliği, mobilya üretim ağı/potansiyeli sektörün güçlü yönleri olarak ortaya çıkmaktadır (Anonim, 2012i).

Referanslar

Benzer Belgeler

[r]

Ülkemiz imalat sanayi yapılanması içinde yer alan ve sahip olduğu istihdam ve üretim gücü nedeniyle önemli bir sektörel yapı niteliğinde olan Orman Ürünleri

Bu araştırmada, Türkiye’de FÜAB’a üye asma fidanı üreten işletmelerin arazi, mülkiyet ve işgücü durumu, yapısal özellikleri, fidan üretim profilleri ve

Along With The Generated Maps Of Digital Elevation Model (Dem) And Spatial Distribution Of Schools, This Study Simulates The Possible Storm Surge Height That

Sadece UF uygulanmış elma suyu örneklerinin renk değerinde kontrole göre bir farklılık (p> 0,01) tespit edilmediği halde Proses 3 uygulaması sonucu elde

• Eski Mısır’dan bu yana boya bitkisi olarak kullanılan aspir bugün daha çok tohumlarından yağ elde etmek amacı ile yetiştirilmektedir... Meyvelerinden boya elde

Araştırmada yer alan bilim insanlarından Dominik Muller daha önce ekibiyle birlikte tuzun yangıyı tetikleyerek yüksek tansiyona neden olan Th-17 bağışıklık hücrelerinin

5018 say›l› Kanun ve bu Kanun çerçevesinde Maliye Bakanl›¤›nca haz›rlanan ‹ç Kontrol ve Ön Malî Kontrole ‹liflkin Usul ve Esaslar hakk›ndaki Yönetmelik