Ali Nizami Beyin alafrangalığı
ve
şeyhliği
|£- M'3b'3
(Abdiilhak Şinasi Hisar’ın yeni eseri)
1951 yılındaki durgunluk bil hassa edebi eserler alanında acıklı bir manzara göstermişti. Varlık, Yed i tepe ve geçen yıl başlıyan Yenilik dergilerinin yayımları bu durgunluğu azalt maktadır. Yeni neslin şair ve hikayecileri - romancıları, bu suretle eserlerini basacak edi tör bulabiliyorlar. Hattâ bazı gazetelerde genç neslin roman ları tefrika ediliyor. Bu hayır lı bir işaret..
Geçen yılın son haftaları i- çinde, edebiyat alanında, dikka ti çekecek tek olay, Abdiilhak Şinasj Hisar’m adını yukarıda andığımız 'Hikâyesi” dir. Daha önce Yeni İstanbul gazetesinde tefrika edi'lmişti( 1950),Adı da: Bir geçmiş zaman hikâyeleri idi. A.Ş. Hisar’m bu dördüncü kitabı {Daha öncekiler: Fahim bey ve biz - 1942, Boğaziçi Mehtapları - 1942, Çamlıcaıla- kl eniştemiz 1944) bir büyük hikâyodir^Artık tarihe karış- mTŞ~HSnbir devrin bir alafran ga 'b e y in i kılığı, yaşayışı ve düşünüş tarzı ile önümüze ser mektedir. A.Ş. Hisar’m, herkes çe bilinen müstesna üslûbu, o samanların hayatını, insanları nı. eşyasını anlatırken - £ u an latışı ne kadar uzatırsa uzat sın - ^kuyucuyu o günlerin havasına almakta, sürüklemek tedir. Ali Nizami bey, önce ala frangalığı ile, sonra da meczup
ve zavallı bir bektaşi babası özentiliğt ile, bir insanın bir kutuptan ötekine geçişini can landıran tipik bir örn ek /¿M e ni değeri, seçkin üslûbu bir ya na, A.Ş. Hisar, eserlerindeki tarih malzemesi ile, gelecek ne siller için bir tarih hâzinesi de teşkil edecektir. {İstanbul’da 1952 yılımda basılan eseri Hil mi Kitsbevi yayımlamıştır. 118 S. 125 krş.)
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi