• Sonuç bulunamadı

Yalpaya bırakmak

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Yalpaya bırakmak"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

SAYFA

3

ARAYIŞ

TOKTAMIŞ ATEŞ

Yalpaya Bırakm ak...

Temmuz ayında “Garip Şeyler” başlığıyla yazdığım bir yazıda, çok ilginç bir olaya değinmiştim. Belki anımsayan­ lar vardır ama, ben gene de kısaca özetleyeyim.

Özelleştirme kapsamı içinde bulunan PETLAS’ın satışı için açılan ihalede, 8 trilyon 790 milyar lira fiyat veren Taş­ çılar Ticaret’in sahibi Abdülcemal Taşçılar’ın isyan ve it­ hamlarını dile getirmiştim. Gerçekten Abdülcemal Taşçı­ lar, Özelleştirme idaresi Başkanlığı’nı ağır bir biçimde suç­ luyor ve teklif verme süresinin dolmasına rağmen, Özel­ leştirme İdaresi Başkanlığı ’nın 2 trilyon 450 milyar teklif veren Iranlı Nadir Impex ve Teknotext firmalarıyla pazar­ lığa oturmasını sert bir dille eleştiriyordu.

“Fabrikaları adeta yok pahasına satmak için özel çaba harcıyorlar” diyordu Abdülcemal Taşçılar, “ Yazıktır, dev­ lete yazıktır. PETLAS’ın 1200 işçisine yazıktır."

Ben de, “Nerede medya aslanları?" diye sormuştum.

“Ellerinde kameralar insanların kapılarına dayanan ve cumhuriyet savcısı edasıyla insanları sorguya çekmeye cüret eden ‘reality show’ kahramanlan nerede? Neden

Yaramancı'nın kapısına dayanmıyorlar?”

Yazımı şöyle sürdürmüştüm: "PETLAS’ta sözü edilen

iki teklif arasındaki fark, 6 trilyon 340 milyar lira. Eğer bu haberde yazılanlar yalansa, özelleştirme İdaresi Başkan­ lığı’nın ve Başkanı’nın kıyametleri kopartması gerekir. En ufak bir hakarette milyarlık tazminat davası açan bu ku­ ruluşlar, böylesine ağır bir itham karşısında, acaba neden susmayı yeğliyorlar?”

Aradan aylar geçti. Çıt yok. Eğer bu haber doğru idiy­ se, yer yerinden oynamalıydı. Yaramancı görevinden alın­ malı, mahkemelerde sürüm sürüm süründürülmeliydi. Eğer Abdülcemal Taşçılar’ın söyledikleri yalan idiyse, bu kez Yaramancı onun yakasına yapışmalıydı. Mahkemele­ re vermeliydi. “Bunları nerden uyduruyorsun?" demeliy­ di. En azından kamuoyunu tatmin edecek bir açıklama yapmalıydı.

Ama yukarıda söylediğim gibi “çıt yok?" Ne Yaraman- cı, Taşçılar'a bulaşıyor, ne de devlet Yaramancı’nın ya­ kasına yapışıyor. Yakasına yapışmak ne kelime, aynı görevi üstün bir görev aşkıyla sürdürüyor...

Bu tür olaylar yıllardır yalpaya bırakılıyor". Aslında de­ nizcilikle ilgili deyimleri pek bilmem. (Bunlar Mümtaz Soy­

sal Hoca ’nın uzmanlık alanına girer.) Ancak bu yalpaya

bırakma deyimini pek severim. Fırtınalı bir havada, fırtına­ nın "üzerine gitm ek” yerine, fırtınayı “geçiştirmek” anla­ mına geliyor.

hskıaen basınımızda “fikri takip ” diye bir anlayış, güzel bir gelenek vardı. Bir gazeteci herhangi bir soruna el attı mı; şu ya da bu biçimde sonuç alana kadar peşini bırak­ mazdı. Zaten gazete yayın yönetmenleri de buna izin ver­ mezlerdi. O muhabirin canına okurlardı. Şimdi nerede böyleleri?.. Basınımız "medya” adını alınca, ya da med­ yanın bir parçası olunca, bu tür anlayışlar rafa kalktı ve bu tür gelenekler “o u t” oldu.

Bir süre önce; bir zamanlar Zeynep Özai’la evli olan genç bir müzisyen, anılarını yazmıştı. Bu anılarında Efe

Ozal’la aralarının bozulma nedeni olarak “Hakkım olan ya­

sal komisyonumu vermedi" demişti. Birçok gazeteci ola­

yın üzerine gitti, “Arkadaş sen kimsin? Kimden komisyon

alıyorsun ve bu komisyon nasıl yasal oluyor?”ü\ye sordu­

lar. Elbette yanıt gelmedi. Bu mesele de yalpaya bırakıl­ dı.

Engin Civan’a sıkılan kurşunların ortaya saçtığı pislik­

leri nasıl temizleyeceklerini merak ediyordum. Yavaş, ya­ vaş işin sonu görünmeye başladı. Ama öyle açıklamalar yaptılar ki, kargalar güler. Önceleri birbirlerini hiç tanıma­ dıklarım iddia eden insanlar, neredeyse kader ortağı çık­ tılar. Bizi kimlerin, nasıl yönettiğini anlar gibi olduk. Ama bu mesele de yalpaya bırakıldı.

Bir mafya babası, kendisine telefon eden hanımın eski cumhurbaşkanının eşi olduğunu iddia etti. Elbette yalan­ landı. Ama teknoloji burada işleri karıştırdı. Telefonun o ev­ den açıldığı ispatlandı. Bu kez de, “Benim evimden bir

başkası açmış” açıklaması yapıldı. Sanki yolgeçen hanı...

Bu vesile ile ayda 35 milyon lirayla geçindiğini iddia eden bu hanımın evinde 25 telefon olduğunu öğrendik... Bu işin üzerine de kimse gitmedi. Bu da yalpaya bırakıldı.

Ahmet özal malvarlığını açıklayacağını defalarca söy­

ledi. Ama bir türlü bu sözünü tutmadı. Yalpaya bıraktı. “ Ti­

cari sırlarımı açıklarsam pazarlıkta güçsüz kalırım”diyor.

Sanki pazarlık masasına oturduğu adamlar salak. Tüm olasılıkları enine boyuna incelemeden otururlar mı masa­ ya? Ahmet ö zal’ın televizyonuna talip olurlar mı? Ahmet Özal, arada sırada “önemli açıklamalar yapacağım" diye­ rek, binlerinin yüreğini hoplatıyor ama, arkasını getirmiyor. Bunu da yalpaya bırakıyor.

Birileri bir şeyleri yalpaya bırakırken; bir yerlerde sert rüz­ garlar esiyor ve fırtına gitgide sertleşiyor. Gün gelecek, yal­ paya bırakmak da kurtarmayacak bunları. Hem de, o gün­ ler fazla uzak değil gibi...

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

2)İdare lüzum gördüğü takdirde proje boyutları üzerinden, profillerin tablodaki ağırlıklarına göre tartı ağırlığını tahkik edebilir. Bu tartı neticesinde

Teknik Tarifi: 4+4 mm kalınlıkta, 12 mm ara boşluklu, ısı kontrol kaplamalı, çift camlı pencere ünitesinin takılacağı yerin ölçüsüne göre hazırlanması,

Hakkında Kanun hükümleri çerçevesinde ve sadece il özel idaresinin yatırım programında yer alan projelerin finansmanı amacıyla yapılabilir. b) İller Bankasından

Önceden bir teklif talebinde bulunmayan firma/kurum/kuruluşlar (müşteri) tarafından elden veya kargoyla gönderilmiş numuneler için analizlerin metodu, matriks, fiyat,

Keza (i) Ö.İ.B., EÜAŞ, Çatalağzı Termik Santrali ve Danışmanın işbu taahhütnamede öngörülen Satış işlemini münhasıran kendi takdirlerine bağlı olarak

taahhütnamede öngörülen Satış işlemini münhasıran kendi takdirlerine bağlı olarak kararlaştırdıkları şekilde yürütmeye serbest olacaklarını (Herhangi bir

Değerlendirme Malzemesi, sizinle (veya sizin de içinde bulunduğunuz bir konsorsiyum, ortaklık veya benzeri satın alma grubu ile) ÖİB ve /veya EÜAŞ arasında muhtemel

1- Hilmi BAŞTÜRK Yönetim Kurulu Başkanı - Genel Müdür 2- Ahmet Sedat ÖNAL Genel Müdür Yardımcısı (Teknik) 3- Recep KIR Genel Müdür Yardımcısı (Teknik) 4-