BELLETEN
Cilt: LXIV
A~ustos 2000
Say~: 240
URARTU BAHÇELERI
VELI SEV~N*Eskiça~'da gerek Do~u ve gerekse Bat~~ dünyas~nda ba~~ bahçe sahibi ol-mak bir gurur kayna~~~ ve bir ayr~cal~k göstergesiydi. Bu yüzden krallar, bey-ler, soylular ve tap~naklar büyük gayreder göstererek çe~itli ba~, bahçe ve ko-ruluklar kurmaya özen gösterirler, ozanlar onlardan övgüyle söz ederlerdi. Tevrat'ta (Vaiz 2:4-6; Wiseman 1983: 143) Süleyman'~n Kudüs'teki üzüm ba~-lar~, meyve bahçeleri ve parklar~~ anlat~l~yor, Homeros'ta ise Phaiak kral~~ Alkinoos'un bahçesi (Odysseia VII 111 vd.) ve ba~~~ (VII 137 vd.) uzun uzun betimleniyordu.
Do~u'da Babil'in asma bahçeleri Dünya'n~n 7 Harikas~~ aras~na girecek denli ün salm~~t~ '. Assur krallar~~ en az~ndan I. Adad-Nirari (~Ö. 1307-1275) döneminden beri meyve bahçeleri kurmak için gayret göstermeye ba~lam~~-lard~~ (Grayson 1972 : 478). Bu bahçelerde türlü türlü bitkiler ve a~açlara yer verilmi~, hatta bunlardan önemli bir bölümü Assur d~~~ndaki yabanc~~ diyar-lardan sa~lanm~~t~~ (Grayson 1976: 47.[v~~. 17]). Nitekim Assur eyalet sistemi içinde yöneticiler ba~kent bahçeleri için meyve fidan~~ toplama görevi ile de yükümliiydiiler (Parpola 1987: No. 222,226) 2.
* Prof. Dr. Veli SeV~II, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi Dekan~, ÇANAKKALE
Bu çal~~ma ~stanbul Üniversitesi Ara~t~ rma Fonu'nca desteklenmektedir: Proje No. 613/210494.
Babil'in asma bahçeleri hakk~nda tüm antik kaynaklar içi~~~ bkz. Stevenson 1992. Bu bah-çenin asl~~~da Ninive'deki Sennaherib saray~n~n önündeki bahçeler olabilece~i hakk~ nda bkz. Dalley 1994.
2 Sennaherib'in Ninive'deki saray~ n~ n duvarlar~ ndaki kabartmalarda krali bahçeler için toplanan meyve f~deleri~~ i~~~ çömlekler içinde ta~m~~~~ sahnesi resmedilmi~tir: Parpola 1987: res. 37.
396 VELI SEV~N
Assur'da bahçeler çe~itli amaçlara hizmet etmekteydi. Bunlardan biri, daha çok ba~kenderin d~~~nda, büyük av ve botanik parldan ambass~~~ )
~eklindeydi; bir ba~ka tür ise, saraya biti~ik olan daha küçük keyif-zevk
bahçe-lerini ve meyvelikleri (kirimâln~~ ) kaps~yordu. ~çinde küçük bir kö~k ya da yazl~k (bitânu ) bulunan bu ikinci tür ilk kez II. Sargon (~Ö.721-705)
döne-minden itibaren ortaya ç~kmaya ba~lam~~t~~ ve daima bir yükselti üzerine ku-rulmu~tu (Oppenheim 1965; Wiseman 1983) (Res. 1-2). Hatta bu yüzden, çok daha sonralar~~ (~Ö. I. yüzy~l~n ortalar~) Diodoros Sicilus (II, 10) Ninive'deki bu bahçelerin bir tiyatro gibi geriye do~ru yükseldi~ini anlat~r.
~Ö. VIII, yüzy~l~n sonlar~ndan ba~layarak in~a edilmi~~ bu zevkü sefa bahçeleri
pek çok yönden Osmanl~~ dönemindekilerle kar~~la~unlabilirs. Örne~in Evliya Çelebi (Seyahatnâme 1, 81 vd.) Topkap~~ Saray~'n~n çepeçevre bahçe-lerle ku~auld~~~n~, içlerinde se~-vi, ç~nar, ard~ç, çam, ~im~ir gibi türlerden 20.000 a~aç bulundu~unu, tam ortada ise gönül aç~c~, havas~~ ho~~ bir tepe üzerinde özel odalar bulundu~unu bildirir.
Ba~~ bahçe kurmaya önem vermi~~ uluslar aras~nda Urartular'~n adlar~~ da ön planda say~labilir. En az~ndan ~spuini (~Ö. 830-820) döneminden ba~laya-rak krallar~n daha çok Van Gölü hayzas~nda üzüm ba~lar~~ (Glul-di/e, GIGETIN), meyve bahçeleri (GiSza_ri, GISTIR) ve GAN.G1~üAe, GAN.ME5114e,
GAN.ME.G1,14e
maktad~r (Burney 1972; Zimansky 1985: res. 11) °. Gerçekten de ispuini'den II. Rusa'ya (~Ö. 675-650) de~in tahta ç~kan tüm krallar günümüze, bu türde bahçeler kurduklanna ili~kin yaz~tlar b~ralun~~lard~r (UKN No. 27, 65, 99, 111, 137, 167, 172, 275, 268,281; Balkan 1960: 150 vd.; Belli, Dinçol 1980: 178; Dinçol, Belli 1982: 178; Dinçol, Kavakl~~ 1978: No. 1-2; Çilingiro~lu, Salvini 1995: 118 vd. ; Zimansky 1985: 69 vd.). Hatta ba~~ ve bahçe kurma, ço~u kez kentlerin kurulu~u ile birlikte an~lmas~~ gerekli, kal~pla~m~~~ bir et-kinlik halini alm~~t~r. Bunun yan~nda Assur kral~~ II. Sargon ise ünlü 8. Seferi s~ras~nda (~Ö. 714) Urmiye Gölü yöresindeki Ulhu kentinin I. Rusa (~Ö.
730-713) taraf~ndan yapunlm~~~ sulama kanallar~, meyve bahçeleri ve üzüm ba~la- 3 Osmanh dönemi bahçeleri için bkz. M. Erdo~an, "Osmanl~~ Devrinde ~stanbul Bahçeleri", Vak~ flar De~gisi IV, 1958: 149 vdd.; S. H. Eldem, Türk Bahçeleri, Ankara 1976; G. Arslano~lu
Evyapan, Eski Türk Bahçeleri ve Özellikle Eski ~stanbul Bahçeleri, Ankara 1972.
Özellikle ~spuini ve Minua'n~n Karahan'da bulunan yaz~tlannda üzüm ba~~~ ve meyve bahçesiyle birlikte bir de "bur-ga-na-ni" kuruldu~u bildirilir; ancak olas~l~kla "odak" ve belki de "yoncal~k" ya da "tarla" olarak çevrilebilecek bu sözcil~iin anlam~~ tart~~mal~d~r: Dinçol, Kavakl~~
1978: No. 1 ve 2; kr~. Balkan 1960: 144 vd.
r~ndan uzun uzun söz eder (LAR II, 160; Zaccagnini 1981: 265 vdd.). V. yüz-y~l tarihçisi Khroneli Movses (3. 1) ise Van Gölü k~y~s~ndaki Tuspa (?) kenti-nin do~u, kuzey ve güney taraflar~nda pek çok meyve bahçesi, koruluk, üzüm ba~~~ ve terasl~~ bahçeler bulundu~unu anlat~r.
Urartu krallar~~ taraf~ndan kurdurtulan krali bahçeler ço~u kez onlar~n ad~yla an~l~yordu: Örne~in mMe-i-nu-ü-a-i G~ ul..di (Minua Ba~~) ve m•cl-Sâr- du-ri-ni-i (Sarduri Ba~~) gibi. Bahçeler kimi zaman tanr~lar ad~na da düzenlenebilmekteydi. Nitekim ünlü Meherkap~~ yaz~ unda ~~puini ve o~lu Minua'n~n tanr~~ Haldi için bir üzüm ba~~~ yapurtuklanndan söz edil-mektedir (UKN No. 27). Bu ba~~ olas~l~kla Meherkap~~ kaya an~ un~n yak~nla-r~nda ve Zim Zim Da~~'n~ n güney etekleri üzerinde olmal~yd~~ (Belli 1998: 31).
Urartu'da krallar~n yan~nda sarayl~~ kad~nlar ve soylular~n da bu türde bahçelere sahip olma haklar~~ vard~. Sözgelimi Minua'n~n (~Ö. 810-785/80), sonralar~~ ~amram Kanal~~ denen ünlü kanal~na (mMe-i-nu-a-i pi-li = Minua Kanal~) biti~ik olarak kurulmu~~ üzüm ba~~~ k~z~~ (sALsi-la) (Zimansky 1985: 69 ve not 136) ya da daha büyük bir olas~l~kla kar~s~~ (Salvini 1998: 97 vdd.) Tariria'n~n ad~n~~ ta~~yor ve Taririahinili olarak adland~r~llyordu (UKN no. 111). Van'da bulunmu~~ bir stel üzerindeki yaz~tta ise Rusao~lu Argisti'nin (~Ö. 713-?) okunu, Gilurani'nin meyve bahçesinden (GITIR) Batuo~lu ~spili'nin bahçesine (GINU.SAR)5 de~in f~ rlatt~~~~ anlat~lm~~ t~ r (UKN no. 277). Bastam'dan bir kil tablette de kale yöneticisi Lubsuiani ile rakibi Adiabdi aras~nda çeki~me konusu olan bir fidanl~ktan ) söz edilmektedir (Salvini 1979: 118, 121). Bütün bunlardan Urartu'da ba~-bahçe sahibi olma ayr~cal~~~n~n yaln~zca krallara özgü olmad~~~~ sonucuna var~labi-lir.
Bu yaz~l~~ bilgilere kar~~n Urartu bahçelerinin biçim ve konumlar~~ hak-k~nda fazla bilgi yoktur. Assur kabartmalar~nda II. Sargon döneminden ba~-layarak kirimaln~~ denen bahçelerde tam anlam~yla altl~kl~~ ve ba~l~kl~~ sütuna benzeyen ta~~y~c~~ ögeleriyle pavyonlara yer verildi~i bilinmektedir. Bunlar bazen bir su k~y~s~nda (Res. 1), bazen de bir korulu~un üzerinde (Res. 2) yer al~rlar; içlerinde sunaklar ve kutsal alanlar bulunur. Urartu bahçelerinde de bu türde kö~kler-pavyonlar ve dinsel ögeler var m~yd~~ ? Varsa nas~ld~~ ? Bu so-rular~n yan~tlar~n~~ bulmak pek kolay de~ildir.
398 VEL~~ SEV~~ N
Urartu kabartmalar~~ üzerinde ne yaz~k ki parklar-bahçeler resmedilme-. mi~tir; ancak ba~~ ve bahçelerin daima iyi sulanan bölgelerde konumland~r~l-d~~~~ da ku~kusuzdur. Sözgelimi II. Sargon'un Ulhu ile ilgili anlat~mlar~nda, içinden F~rat gibi bol su akan büyük bir kanaldan aç~lan küçük kollarla bes-lenen bahçelerden söz edilir (Laessee 1951; Zaccagnini 1981: 265). II. Assurnasirpal Kalhu meyveliklerini Yukar~~ Zap ~rma~~ndan açt~~~~
Patti-Hegalli adl~~ kanal~n çevresinde kurdurdu~unu bildirir (Grayson 1976: 591.[III 132]; 619.[v 1]; 678.[37]). Ayn~~ ~ekilde, Urartu krallar~ndan I. Argi~ti, Armavir yak~nlar~ nda bulunan bir yaz~ t~nda (UKN no. 137) Aras ir-ma~~ndan açurtu~~~ dört kanal üzerinde üzüm ba~~~ ve meyvelikler yapt~rtt~-~~m; IL Rusa da (UKN no. 268) Erek Da~~~ üzerindeki Ke~i~~ Gölü yak~n~ndan ele geçirilen bir yaz~ tta, Rusa (Ke~i~) Gölü'nden açurtu~~~ bir kanalla Rusahinili (Toprakkale) yöresinde üzüm ba~~, meyve ve sebze bahçeleri aç-urtu~~n~~ anlat~r.
Su kanallar~~ ile ly~hçeler aras~ndaki yak~n ili~ki Minua'n~n ünlü kanal~~ ile Taririahinili denen ba~da görülebilir. Kanal~n destek duvarlar~~ üzerine ka-z~lm~~~ in-situ durumdaki yaz~ u nedeniyle Van kent merkezinin 14 km. kadar güneyinde, Edremit ilçesindeki Kadembast~~ (eski Katepans) yöresinde ol-du~u anla~~lan bu ba~~ Minua Kanall'run hemen önündeki yapay teraslar üzerine kurulmu~~ olmal~yd~~ (Lehmann-Haupt 1926: 108; Ö~ün 1970: 34; Salvini 1992; Belli 1995: 54 vd.; 1997: 15 vd.). Böylelikle Urartu ba~~ ve bahçe-leri~~i~~~ krallarca açur~lan su kanallar~~ çevresinde kuruldu~u ve bu kanallar-dan çekilen arklarla suland~~~~ anla~~lmaktad~r (Belli 1997c: 637 vd.). Bu yüz-den Gürp~nar Ovas~'ndan Van Ovas~'na do~ru uzanan 51 km.lik Minua Kanal~~ boyunca Taririahinili gibi pek çok ba~~ ve bahçenin varoldu~u
Urartu krallar~~ k~sa ve tümüyle ya~~~s~z geçen yaz aylar~nda ba~~ ve bahçe-lerini sulayabilmek amac~yla, öteki Yak~ n Do~u hükümdarlar~~ gibi yapay göl-ler ve göletgöl-ler de in~a etmi~göl-lerdi. Nitekim Il. Argi~ti (UKN no. 276) ve II. Rusa (UKN no. 268) bu türde etkinliklerini kazd~rtt~klar~~ yaz~ tlar~ nda bizzat anlat~rlar. Van Gölü havzas~nda, kal~nt~lar~~ günümüze de~in gelebilmi~~ pek çok Urartu barajm~n varl~~~~ bilinir (Ö~ün 1970; Belli 1994; 1995b; 1997a; 19979. Özellikle Van Ovas~ n~ n Minua Kanal~'nca sulanamayan, Erek Da~~'ll~n bat~~ etekleri üzerinde, Urartular döneminde çok say~da gölet ku-ruldu~u ve buna ba~l~~ olarak °yan~ t~~ do~u kesiminde pek çok bahçenin var-l~~~~ anla~~lmaktad~r (Garbrecht 1980: 310 vdd., res. 3; Belli 1997b: 164 vdd.,
Çizim 1,6; kr~. Ö~ün 1970: 27). Nitekim günümüzde Van'~ n Bostaniçi (S~hke), Karpuzalan~~ (Z~ rvandanis) ve Kavuncu (Çoravanis) gibi bereketli köyleri hep bu kesimde yer almaktad~r. Bu verilerden hareketle Urartu bah-çelerinin kentlerin d~~~nda ve özellikle de su kanallar~~ ile baraj gölleri yak~n-lar~nda yer ald~~~~ söylenebilir.
Urartu bahçelerinin türleri ve büyüklükleri konusunda hemen hiç bir bilgi yoktur. Assur'da oldu~u gibi büyük av ve botanik parklar~na sahip miydi-ler? Yoksa Urartu bahçeleri yaln~zca pratik amaca yönelik daha küçük mey-veliklerden mi ibaretti ? Henüz bu sorular~n doyurucu yan~ tlar~~ verilemez; ancak Rusao~lu Argi~ti'nin okunu Gilurani'nin orman~ ndan Batuo~lu ~spili'nin bahçesine de~in (950 1-ü) f~ rlatm~~~ olmas~~ -bu uzunluk ölçüsünün günümüzdeki kar~~l~~~~ aç~k de~ilse de- hiç olmazsa özel bahçelerin birkaçyüz metreden daha geni~~ olamayaca~~na i~aret eder gibidir. Urartu ve Assur ya-z~tlar~~ Urartu'da büyük botanik ve av parklar~ndan çok, daha küçük meyvelik-lerin bulundu~u yolunda kimi kan~tlar sa~lar. Sözgelimi II. Sargon'un Ulhu kentine ili~kin anlaumlar~~ ile Kadembasu (Taririahinili) ve Meherkap~~ yöresi ba~lar~n~n konumlar~, fazla güçlü olmasa da, böyle küçük bahçelerin varl~-~~na birer kan~ t olarak ele al~ nabilir7.
Konumlar~~ ve hatta büyüklükleri hakk~nda az da olsa bilgi sahibi olabil-di~imiz, pratik yarara yönelik Urartu bahçelerinin içindeki olas~~ yap~lar hak-k~nda hiçbir ~ey bilinmez. Bununla birlikte, Çavu~tepe (eski Sardurihinili) Urartu kalesinin güneyinde, 1980% y~llar~n ikinci yar~s~ nda su kanal~~ yeni-leme çal~~malar~~ s~ ras~nda saptanan ta~tan bir direk ald~~~~ kan~mca bu ko-nuda kimi öneriler getirmemize olanak tan~yacak niteliktedir (Res. 3). Gri renkli yumu~ak kum ta~~ndan yap~lm~~~ bulunan bu ald~ k 1.20 m. çap~nda ve yakla~~ k 0.30 m. kadar yüksekliktedir (Res. 4, 5-a). Bugün, ne yaz~k ki, üst k~sm~~ köylülerce k~smen k~ r~lm~~~ ve günümüze 0.24 m. yüksekli~inde bir bö-lüm kalm~~t~r. Gayet özenli bir i~çili~in ürünü olan altl~~~n dipten üste do~ru 0.11 m.lik bir bölümü daha kaba bir i~çilikte b~rak~lm~~ t~r. Böylelikle ta~~ n sabit olarak bir zemine oturtuldu~u ve alttaki kaba bölümünün de görünme-yecek ~ekilde tasarland~~~~ anla~~lmaktad~r.
A.H. Layard (Niniveh and Babylon , London 1853: 392) XIX. yüzy~ l~ n ortalar~ nda Van'a yapt~~~~ ziyaret s~ras~ nda kentin, 'Yedi Kilise (Erek) da~lar~ ndaki kaynaklardan yapay arklarla geti-rilen sularla beslenen ba~lar ve meyveliklerle çevrili oldu~unu anlat~r. Bu yüzden Erek da~~~ gö-let sistemleri ele al~ n~rken daima bu noktan~ n göz önünde bulundurulmas~~ yararl~~ olacakt~r.
7 Diodorus Sicilus (II, 10) ve Strabon (XVI 1.5) Babil'deki bir asma bahçesinin her yönden
400 VEL~~ SEV~N
~lk bak~~ ta söz konusu direk altl~~~ n~ n A~a~~~ Kale'den yuvarlanm~~~ olabi-lece~i akla gelir. Nitekim eteklerde, özellikle surlardan yuvarlanan yüzlerce ta~~ blok hala görülebilmektedir; ancak ötekilerden farkl~~ olarak bu, kolayl~kla k~r~labilen yumu~ak kum ta~~ ndand~r. Bu nedenle de hiç zedelenmeden o denli yüksekten bulundu~u ete~e de~in yuvarlanmas~~ oldukça ku~kuludur. Ayr~ca, A~a~~~ Kale'nin çok büyük bir bölümü kaz~lm~~~ olup bu boyutta bir alt-Ilg~n varl~~~na ili~kin en küçük bir kan~t elde edilebilmi~~ de~ildir. ~rmu~ini Tap~ na~~'n~ n do~usundaki büyük ~arap mahzeninde kullan~lan ve do~rudan do~ruya kaya zemine oturtulmu~~ ta~tan silindirik kaideler Urartu'nun çok bi-linen türlerine girerler (Erzen 1978: lev. IX/a). ~imdiye de~in Urartu mi-marl~~~nda bu denli geni~~ çapl~~ ve bu denli dayamks~z malzemeden direk alt-l~~~~ kullan~ld~~~ na ili~kin kan~ t yoktur. Aluntepe'nin andezit direk ald~ klar~~ 0.70 m. (Özgüç 1966: 3, lev. X/1-2, XI/1-2, XII/1) Kayal~dere'dekiler ise 0.77 m. çap~ndad~r (Burney 1966: 67, lev. XVII/c, XXI/c).
Urartu'da a~~r ta~~y~c~~ altl~klar genelde bazalt-andezit türündedir ve bun-lar yumu~ak bir zemine oturtulmak zorundaysabun-lar, alttaki görünmeyen k~s~m-lar çok kaba ve iistteki bölümden daha ~i~kin olacak ~ekilde haz~rlanm~~k~s~m-lard~r (Res. 4-b). Burada amaç kaidenin aya~~n~~ oldu~unca geni~~ tutarak tavandan gelen a~~rl~~~n tabana yapt~~~~ bas~ nc~~ da~~tmakt~r. Buna kar~~l~ k ana kaya üzerine oturtulan ya da olas~l~kla a~~r yük ta~~mayan altl~klarda bu uygula-maya gidilmemi~, kaide tam anlam~yla silindirik biçimini korumu~tur (HchI, lev. 114). Çavu~tepe ald~~~~ gerek dayan~ks~z malzemesi ve gerekse tam silin-dirik biçimiyle bu ikinci türe girmektedir (Res. 4-a). Yukar~da da de~indi~i-miz üzere, büyüklü~ü ve tam durumda olmas~~ nedeniyle altl~~~n kaleden yu-varlanm~~~ olabilece~i olas~l~~~n~~ çok az bulmaktarz. Buna kar~~l~k bu yörede, yani kalenin güney ete~indeki bir yap~da kullan~lm~~~ olabilece~inin de dü~ü-nülebilece~i inanc~~ içindeyim. E~er bu olas~l~ k do~ruysa, söz konusu kaide-nin ne gibi bir i~lev yiiklendi~ini de ara~t~rmak gerekir.
Urartu kral~~ II. Sardmi'llin ~Ö. VIII. yüzy~l~ n ortalar~ndan hemen sonra kurdu~u bu kentte, A~a~~~ Kale'deki ~rmusini Tap~na~~~ yaz~ unda anlat~ld~~~~ üzere", Guguna (Ho~ap) çarndan al~nan bir kanalla beslenen sebze bahçe-leri veya bostanlar (GAN.MES.G1S1-e) ile yaz~ t~n üçüncü blo~u eksik oldu~un-dan görülmemekle birlikte, üzüm ba~lar~~ ya da meyve bahçeleri oldu~u anla-~~ lmaktad~ r. Günümüzde kalenin güney etekleri boyunca uzanan çok eski 8 Henüz yapmlanmam~s olan bu yaz~ t~~~~ kaba bir Türkçe çevirisi için bkz. A. Erzen. "Çavu~tepe Kaz~lar~", VII. Türk Tarih Kongresi 1 (Ankara 1972) 68.
birkaç su kanal~~ bulunmaktad~r ve söz konusu direk ald~~~~ da bunlardan bi-rine biti~ik olarak ele geçirilmi~tir (Res. 3). Biri her y~l yap~lan bak~m ve ona-r~m çal~~malar~yla birkaç y~l önceye de~in kullan~lan bu kanallar basit toprak-tand~r, bu yüzden de ne denli eski olduklar~~ aç~k de~ildir (Res. 6-7). Bununla birlikte Çavu~tepe'nin bahçe tanm~~ yapmaya en elveri~li olan bu kuytu güney kesimi, olas~l~kla Urartu bahçeleri için de güzel bir alan olu~turmu~tu. Nitekim bu kanallar boyunca kimi eski kullan~m izlerinin varl~~~~ topraküstü buluntulanyla anla~~lmaktad~r.
Çavu~tepe sebzelik ve meyveliklerinin kalenin kuzeye tümüyle kapal~, kuytu güney etekleri ve su kanallar~~ boyunca uzand~~~~ görü~ü benimsenecek olursa, söz konusu direk altl~~~n~n böyle bir bahçeyle ilgili olabilece~i akla gelir. Yukar~da da belirtildi~i üzere, özellikle II. Sargon ve Assurbanipal dö-nemi kabartmalar~ndan tan~d~~~m~z bahçe pavyonlar~~ çift s~ra direkli bir konstrüksiyona sahiptir (Res. 1-2). S~cak yaz aylar~nda kullan~lan bir kame-riye görünümündeki, geni~~ saçald~~ ve düz daml~~ bu yap~lar~n küçük boyutlu tutulduklar~~ da belirgindirg. Çavu~tepe altl~~~n~n böyle haf~f bir bahçe yap~-s~yla ili~kisi hiç de olanak d~~~~ de~ildir.
Buna benzer birkaç adet kaide Van Müzesi'nde bulunmaktad~r. Bunlardan biri Yukan Anzaf Kalesi'nin güneybat~~ eteklerindeki, i~lenmi~~ ta~-larla örülü bir kuyu içinde (Hulin 1960: 205, lev. XXVII/a, c), biri de Van'da bir evin bahçesinde ele geçirilmi~tir (UKN no. 85; HchI no. 53b, lev. 114). ilki 0.89 m., ikincisiyse 0.72 m. çap~ndaki her iki örnek de k~r~k olup yüksek-likleri belli de~ildir; mevcut yükseklikler ise 0.20 m. kadard~r (Res. 8). Dayan~ks~z kum ta~~ndan yap~lm~~~ olan altl~klardan ilkinin üst yüzünde 0.66 m. çap~nda ve 0.03 m. yüksekli~inde, daha kaba b~rak~lm~~~ yuvarlak bir alan vard~r ki, dire~in bu ç~k~nu üzerine oturtuldu~u aç~kt~r (Res. 5-c). Kaidenin üst yüzeyinde ah~ap dire~in oturtulaca~~~ ikinci bir yükseltiye gerek duyulmu~~ olmas~~ bu altl~~~n aç~k havada kullan~lm~~~ olabilece~ine i~aret eder. Çünkü böylelikle ah~ab~n, yukar~dan akacak ya~mur sular~~ ve nemden korunmas~~ konusunda esasl~~ bir önlem al~nm~~~ oluyordu. Çavu~tepe altl~~~n~n üst yüzeyi k~r~k oldu~undan ayn~~ düzenin burada da olup olmad~~~n~~ söylemek olas~~ de~ildir.
9 Evliya Çelebi (4: 558 vd.) Van Kalesinin hemen güneyindeki, bugün ~amramalu denen yöreden Edremit'e de~in tüm ovan~n ba~-bahçe ve gülistanl~k oldu~unu; her ba~da p~nar, havuz ve ~ad~rvan~n yan~nda birer "~irin kö~k" bulundu~unu bildirir.
402 VEL~~ SEVI N
Gerek Anzaf ve gerekse Van kökenli direk altl~klann~n yan yüzlerinde Urartuca yaz~tlara yer verilmi~tir. Bunlardan ilki ~~p~lini'ye, ikincisi de o~lu Minua'ya aittir ve her iki yaz~ tta da krallar~n birer in~a ettirttikleri yaz~l~d~r. Çaplan Çavu~tepe'deki kadar geni~~ olmamakla birlikte, dayamks~z malzeme-leri ve tam silindirik yap~lar~ na bak~larak bu kaidemalzeme-lerin de fazla a~~r bir yük ta~~mam~~~ olabilecekleri söylenebilir. Yan yüzlerindeki yaz~tlar~nda krallar~n birer yani bir ev-tanr~~ evi, tap~nak, belki de Haldi'ye adanm~~~ bir kutsal alan yapurtt~klann~~ belirtmi~~ olmalar~, altl~klar~n dinsel i~levi olan bir yap~dan gelmi~~ olabilece~ine i~aret eder. Yukar~da da belirtti~imiz üzere, Urartular kimi zaman tanr~lar için ba~lar kurduklar~~ gibi, kimi zaman da kendi adlar~n~~ ta~~yan ba~larda tanr~~ Haldi için kurbanlar keserek törenler düzenlemektey-diler (UKN no. 65; Taffet, Yakar 1998: 146). Bu yüzden Yak~n Do~u'daki gibi (Wiseman 1983: 143 vdd.) Urartular'da da bahçelerin dinsel bir anlam ta~~-d~klar~~ söylenebilir.
~imdi nerede oldu~unu saptayamad~~~ m~z, Giyimli'de bulunmu~~ ve son-radan Münih'e kaç~r~lm~~~ tunçtan bir adak levha parças~~ üzerinde olas~l~kla böyle bir bahçe resmedilmi~tir (Res. 9). Burada süslü, yüksek ve çap~~ geni~~ bir kaideye oturtulmu~~ daha ince bir direk ile bunun hemen önünde bo~a üzerinde duran bir tanr~~ betimi k~smen görülmektedir. Urartu mimarl~~~nda bu türde ta~~y~c~~ elemanlara çok yer verilmedi~i, Alt~ntepe tap~na~~ndaki ga-leriler d~~~nda, daha çok da dikdörtgen planl~~ büyük depo mekanlan ve ah~r-larda kullan~ld~klar~~ anla~~lmaktad~r (Forbes 1983: 56 vd.). Bu yüzden, adak levhas~~ üzerinde bir tannn~n kar~~s~nda görülen ba~~ms~z ta~~y~c~~ ögenin böyle bir bahçe pavyonuyla ili~kili olmas~~ olas~d~r. ~Ö. VII, yüzy~la ya da VIII. yüzy~l~n sonlar~na tarihlenebilecek bu parça üzerinde belki de tanr~~ ad~na kurulmu~~ bir ba~~ anlat~lmak istenmi~tir.
Sonuç olarak: Urartu'da sulama sistemlerine yak~n ~ekilde kurulmu~, kü-çük çapl~~ üzüm ba~lar~~ ve meyveliklerin varl~~~~ anla~~lmaktad~r. Krallar, soy-lular ve de tanr~lar için olu~turulmu~~ bulunan bu bahçelerde ~Ö. IX. yüzy~l~n sonlar~ ndan ba~layarak kimi direkli yap~lar~ n bulundu~u da söylenebilir. Assur'un erken örneklerindeki gibi yaln~zca pratik yarara yönelik olarak dü-zenlenmi~~ bulunan bu bahçe anlay~~~~ Sargonidler döneminin gösteri ve keyfe yönelik bahçelerinden farkl~~ bir gelene~in ürünüdiir. Sargonidler döne-minde ortaya ç~kan bu küçük bahçe anlay~~~n~n Assur'a, bit hiMni ile birlikte Bat~'dan geldi~i ileri sürülmü~se de (Oppenheim 1965: 333), bu gelene~in kökeninde -daha önce savunuldu~u gibi (Wiseman 1983:137 vdd.) Urartu'dan gelen etkilerin de göz ard~~ edilmemesi gerekti~ine inan~yorum.
BALKAN, K., 1960. "Patnos Yak~ n~ nda Aznav~~ rtepe'de Bulunan Urartu Tap~ na~~~ ve Kitabeleri", Anatolia V: 133-158.
BELL~, O., 1994. "Urartian Dams and Artificial Lakes Recently Discovered in Eastern Anatolia", Tel AV~V 21:77-116
-, 1995a. "2800 Y~ld~r Çal~~an Sulama Kanal~", Tarih ve Medeniyet
13: 53-57
1995b. "Neue Funde urartffischer Bes4sserungsanlagen in Ostanatolien", Beitrge zur Kulturgeschichte Vorderasiens.
Fetschrift für R.M. Boehmer, Mainz: 19-48.
-, 1997a. Do~u Anadolu'da Urartu Sulama Kanallar~~ , Arkeoloji ve
Sanat Yay~nlar~. ~stanbul.
1997b. "1996 Y~l~nda Do~u Anadolu bölgesinde Urartu Baraj ve Sulama Sisteminin Ara~t~ r~ lmas~", XV. Ara~t~ rma Sonuçlar~~ Toplant~s~~ II: 163-198.
, 1997c. "Do~u Anadolu Bölgesinde Ke~fedilen Urartu Barajlar~na Toplu Bir Bak~~", Belleten 229: 631-680.
, -1998. Anzaf Kalele~-i ve Urart~~~ Tanr~lar] . Arkeoloji ve Sanat
Yay~nlar~. ~stanbul.
BELL~, O., D~NÇOL, A., 1980. "Hazine Piri Kap~s~~ ve A~a~~~ Zivistan Ta~~ Ocaklar~", Anadolu Ara~t~rmalar~~ 'VIII:167-190.
BOTTA, P.E., FLANDIN, E., 1849. Les Monuments de Ninive II, Paris. BURNEY, C.A., 1966. "A First Season of Excavations at the Urartian Citadel
of Kayal~dere", Anatolian Studies XVI:55-111
-, 1972. "Urartian Irrigation Works", Anatolian St~~dies XXII: 179- 186.
Ç~L~NG~RO~LU, A., SALVINI, M., 1995. "Rusahinili in front of Mount Eiduru": The Urartian Fortress of Ayams (7th Century B.C.)",
St~~di Micenei ed Egeo-Anatolici XXXV:111-124
DALLEY, S., 1994. "Niniveh, Babylon and the Hanging Gardens: Cuneiform and Classical Sources Reconciled", Iraq LVI: 45-58.
D~NÇOL, A., BELL~, O., 1982. Van Bölgesinden Yeni Uran', Yaz~ tlar~,
404 VELI SEV~N
D~NÇOL,A., KAVAKLI,E.,1978. "Karahan Köyünde Bulunan Dört Yeni Urartu Yami", Anadolu Ararast~rmalan 6: 17-43.
ERZEN, A., 1978. Çavustepe I , Ankara.
EVL~YA ÇELEB~, Evliya Çelebi Seyallatnamesi 1-10. Üçdal Nesriyat, ~stanbul 1984-86.
FORBES, T.B., 1983. Urartian Architecture . BAR Int.Ser. 107, Oxford. GARBRECHT, G., 1980. "The water supply system at Tushpa (Urartu)",
Wo~ld Archaeology II/3: 306-312.
GRAYSON, A.K., 1972. Assyrian Royal Inscriptions I, Wiesbaden. , 1976. Assyrian Royal h~scripdons II/2, Wiesbaden.
HchI, König, F.W., Handbuch der chaldischen Inschriften I-II (Graz 1955-57).
HULIN, P., 1960. "New Urartian Inscribed Stones at Anzaf', Anatolian
Studies X: 205-207.
LEHMANN-HAUPT, C.F. 1926. Armenien II/1, Berlin.
LAESSOE, J., 1951. "The irrigation system at Ulhu, 8th Century B.C.",
Journal of Cuneiform Studies 5: 21-32.
LAR: Luckenbill, D.D., Ancient Records of Assyria and Babylonia II (Chicago 1927).
MOSES KHORENATS~, 1978. Histo~y of the Armenians , London.
OPPENHEIM, A.L., 1965. "On Royal Gardens in Mesopotamia", Journal of
Near Easter]] St~~dies 24: 328-333.
Ö~ÜN, B., 1970. Van 'da Urartu Sulama Tesisleri ve ~amram (Semiramis)
Kanal~~ , Ankara.
ÖZGÜÇ, T., 1966. Alt~ntepe. Mimarl~k An~tlar] ve Duvar Resimleri, Ankara. PARPOLA, S., 1987. The Correspondence of Sa~gon ~~, Part I. State Archives
of Assyria I, Helsinki.
SALVINI, M., 1979 " Die urartffischen Tontafeln", W. Kleiss, Bastam I.
A~~sgrabl~ngen in den urart;lischen Anlagen 1972-1975, Berlin.
, 1992. "Il canale di Semiramide", Geographia Antigt~a I: 67-80. , 1998. "Ein urartffische Felsinschrift in der Region Nachicevan",
STEVENSON, D.W.W., 1992. "A Proposal for the Irrigation of the Hangi~~g Gardens of Babylon", Iraq 54: 36-56.
TAFFET, A., YAKAR, J., 1998. "Politics and Religion in Urartu", Essays on
Ancient Anatolia in the Second Millennium B.C. (yay.haz. T. Mikasa) Wiesbaden:133-152.
UKN, Melikishvili,G.A., Urartskie klinoobraznye nadpisi , Moskova 1960. WISEMAN,D.J.,1983. "Mesopotamian Gardens", Anatolian Studies 33:
137-144.
ZACCAGNINI, C., 1981. "An Urartean Royal Inscription in the Report of Sargon's Eight Campaign", Assyrian Royal Inscriptions: New
Horizons (yay. haz. F.M. Fales) Orientis Antiqv~~ Collectio XVII, Roma.
ZIMANSKY, P.E., 1985. Ecology and Empire: The Structure of the Urartiar~~
,
•••,'•!