• Sonuç bulunamadı

Birinci Dünya Savaşı ve Mütareke Yıllarında Türkiye'deki Bulaşıcı ve Zührevi Hastalıklara Karşı Alınan Önlemler

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Birinci Dünya Savaşı ve Mütareke Yıllarında Türkiye'deki Bulaşıcı ve Zührevi Hastalıklara Karşı Alınan Önlemler"

Copied!
17
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Ilml Ara§tirmalar 6, Istanbul 199R

BiRiNCi DUNYA SAVA�I VE MUTAREKE YILLARINDA TURKiYE'DEKi BULA�ICI VE

ZUHREVi HASTALIKLARA KAR�l ALINAN ONLEMLER

Mehmet TEMEL'

Sava§lar, asker-sivii milyonlarca insam evsiz, i�siz, ilat,;SIZ, gidasiz, a<; ve

susuz b1rakarak ekonomik, sosyal ve s1hhi ya§allll r;oktinttiye ugatttg:I ic;;in,

bula�ICI hastahklar insanlar arasmda h1zla yayilabilmekte ve pek r;ok insamn olmesine ve sakat kaimasma neden olabilmektedir. Degi�ik yollarla dt§ tilkelerden gelen bula§ICI hastahklann da eklenmesiyle durum daha korkunr; bir hate donti�ebilmektedir.

Osmanh imparatorlugu'nun dagtlma si.irecine girmeye ba§ladigt 19. ytizyilm ikinci yansmdan itibaren, imparatorluktan kopan bolgelerden Anadolu'ya yonelik gor;Ier ba§lamt§, goc;:lerle birlikte bula�ICI ve salgm hastahklarda yogun bir arti§ gozlenmi§tir.

Gor;menlerin yogun olarak geldigi Rusya'da veba, kolera, tiftis, frengi, dizanteri, Lehistan taraflannda tiftis, Galic;:ya bolgesinde frengi oldukc;:a yaygmdt. Rusya'daki bula§ICI hastahklar, gor;menler ve Rus haciian; Galic;:ya bolgesindeki

frengi, cepheden donen Osmanh askerleri; Hicaz'daki kolera, M1sir ve Beyrut bolgesindeki veba ve ispanyol nezlesi de hacilar, esirler ve deniz vasJtalanyla Anadolu'ya ta§Il1lyordu I .

*

Dr., Bahkesir Umversitesi, Necatibey Egitim Fak .. Tanh Bolumu

Mehmet Temel, i�gal Yillannda istanbul'un Sosyal Durumu. Dokuzey!Lil Univcrsitesi, Ata

ilk vc Ink Tar. Ensl, Yaymlanmami� Doktora Tezi, Izm1r 1997, s 75, 147, 167, Nuran Yildmm, "Tanz1mat'tan Cumhuriyet'e Koruyucu Saghk Uygulamalan ", Tan:unat'tan Cwnhunvet'e Turktye AnHklopedtst, c V, 1324. 1326, Abdulkadir Noyan, Son lhu]J/eJde Salgm Hasta!tklarla Sava,vlartm, Ankara, Ankara Tip Fak Yay. 1956, s 113: Mehmct Kamil, "Jstanbul'da Tqrln-i Evvcl Yebasi", Daru'l-Funfin Ttp Fakultest Mecmuast, c 2, say1 3, (Arahk 1919), s 138 Dahiliyc Nezareti, 18 S ubat 1915 tanh1ndc H anciye

Nezareti'ne gonderdigi bir tezkcredc, lckeh tifo hastahgaun Memi\hk-I Osmamyyc'nin haZI holgelenne di§ ulkclcrden sirayct etmekte oldugunu bildirerek Daire-i Umur-1 Sihh1ye tarafmdan gerekli koruma onlemlennm almmasmi, alman bnlemler hakkmda da hilgi vcrilmesii11 istemi�tir. BOA, DH-KMS, Dos 31, nr 2

(2)

Bulaşıcı hastalıklar halkın yanısıra

cephelerdeki askerler

arasında

da çok

yaygındı.

I.

Dünya

savaşı yıllarında

bit ve pire

salgını

yüzünden Kafkas

cephesinde binlerce asker tifüs, lekeli ve raci hummadan,

yaklaşık

6000

kişi

dizanteriden, tüm cephelerde ise 20000 den fazla asker

sıtmadan hayatını kaybetmiş,

Hicaz, Irak vs. gibi

sıcak

bölgelerden dönen askerler de Malarya tipi

sıtmayı

ülke geneline

yaymışlardır.

Milli Mücadele

yıllarında

da Bursa,

Eskişehir,

Afyon, Haymana, Ankara, Porsuk ve Sakarya bölgelerindeki askerler

arasında sıtma yaygınlaşmış,

ancak

dağılan

koruyucu kinin sayesinde

sıtma

vakalan

azaltılabilmiştir.

Lekeli tifo, tifüs ve raci humma gibi

hastalıktarla

en iyi mücadele etmenin

yolu bit ve pire

imhasından geçtiğinden,

cephelerde ve birliklerde

değişik

dezenfeksiyon yöntemleri

uygulanmıştır. Şehirlerdeki

sabit tebhlrhane ve etüvlerin

cephelere nakli mümkün

olmadığından,

bitli ve pireli elbiseler önceleri

tandır

ve

ekmek

fırınlarında

dezenfekte edilmeye

çalışılmış,

daha

sonraları

ise seyyar

buğu

ve etüv makineleri devreye

girmiştir.

1916

yılından

sonra ise her kaza ve nahiyede

1 ila

3

buğu sandığından oluşan

tebhirhaneler

kurulmuştur2

. Tüm

bulaşıcı hastalıklara karşı aşılama çalışmaları

da

hızlandırılmıştır.

Askerler

arasında

görülen

bulaşıcı hastalıklarla

mücadelede, askeri

tabipierin

yanısıra

mülki tabipierden de

yararlanılmıştır.

Dahiliye Nezareti 17

Nisan 1914 tarihinde Harbiye Nezareti'ne

gönderdiği

tezkerede, askeri birliklerde

görülen kaleraya

karşı

fenni ve

tıbbi

önlemler

alınabilmesi

için önceden

olduğu

gibi askeri tabiplerle mülki tabipierin

Sıhhiye

Müdüriyet-i Umumiyyesi'nde

biraraya gelerek

alınabilecek

önlemleri

ortaklaşa kararlaştırmalarının

ve ondan

sonra

hastalık malıallerine

gitmelerinin daha uygun

olacağını bildirmiştir3

.

Bulaşıcı hastalıkların yoğun

olarak

görüldüğü bazı şehirlerde

de etkin

önlemler

alınmıştır. Tekirdağ'ın

Yeniköy bölgesinde 13

Aralık

1913 tarihinde

kolcra

vakaları

görülmeye

başlanınca

bölgeye kordon

konulmuş,

iki hafta sonra

hastalığın

ortadan

kalkmasıyla

kordon

kaldırılmıştır4.

1915

yılı başlarında,

Erzurum Hasankale'de kolcra

salgını

görülünce

ilçenin tüm

memurları

hastahanelerde

görevlendirilmişlerdir.

Hasta

bakıcılığı

dahi

yapan bu memurlar bir süre sonra

aynı hastalığa yakalanmışlar,

ilçe Ceza Reisi,

Müdde-i Umumi Muavini,

Mustantık,

(sorgu hakimi) Kaymakam ve Mal Müdürü

dışındakilerinin tamamı hayatını kaybetmiştir.

Bu

gelişme

üzerine Erzurum Valisi

Tahsin Bey, l Mart 1915 tarihinde Dahiliye Nezareti'ne

şifre

telgraf göndererek,

memurların

ailelerine 500 ila l 000 er

kuruş arasında değişen

miktadarda ikramiye

2 3 4 Yıldırım, a. g. m., s 1330. BOA, DH-KMS, Dos: 21, nr. 9. BOA, DH-KMS, Dos: 7, nr. 18.

(3)

TURKİYE'DEKİ BULAŞICI VE ZUHREVI HASTALlKLARA KARŞI ALINAN ONLEMLER

229

verilmesi talebinde

bulunmuştur5.

Dahiliye Nezareti emrine 15000

kuruşluk

havale

gönderilmiştir6

.

Kolcranın yaygın olduğu

bir

başka şehir

de

Aydın

Vilayeti idi. Bu bölgede

kolera ile mücadele edebilmek için

aşılama çalışmaları yapılmış,

hastahane ve

bakteriyolojihane

inşa edilmiştir. Aydın Valiliği

23 Mart 1916 tarihinde Dahiliye

Nezareti'ne

gönderdiği

tahririitta, Bakteriyolog Memduh Bey'in idaresinde

kur~lmuş

olan Bakteriyolojihane için gerekli olan alet ve

edevatın

Almanya ve

Avusturya'dan tedarikine izin verilmesini

istemiştir?. Valiliğin

bu

isteği

uygun

görülmüş,

alet ve

edevatı

Almanya ve A

vustuı;ya'ya

bizzat giderek getirecek olan

Memduh Bey'e gerekli

kolaylıkların

gösterilmesi için Berlin ve Viyana

Sefarederine de tebligat

gönderileceği bildirilmiştir8.

Bölgede

yapılan aşılama

çalışmalarında

Liman

Paşa kumandasındaki Beşinci

Ordunun

hıfzu's-sıhha müşaviri

Alman bakteriyolog doktor Rode Nevalet ve

yardımcısı

Cayis Efendi de

yararlı

hizmetlerde

bulunmuşlardır. Serumları hazırlayıp

halka mecciinen

dağıttıkları

için

Aydın Valiliği'nin

teklifi üzerine doktor Rode üçüncü rütbeden

mecidi,

yardımcısı

da dördüncü rütbeden osman!

nişanıyla ödüllendirilmişlerdir9.

Selanik'te hüküm sürmekte olan kolera ve

Sakız Adası'ndaki

veba

salgını

nedeniyle de

Sakız'dan İzmir'e gelen tüm gemilerin bir süre karaya yolcu

çıkarmalarına

izin

verilmemiştir. Salgının

hafiflemesiyle yasak

kaldırılmıştıriO. Alınan

önlemlere

rağmen İzmir

bölgesinde veba ve

kolcranın

1920

yılına

kadar

aralıklarla

devam

ettiği anlaşılmaktadır.

Meclis-i Vükelii 18

Aralık

1919 tarihinde

İzmir'deki bulaşıcı hastalıklada

mücadelede sarfedilmek ve

barışın

imzalanmasından

bir

yıl

sonra geri ödenmek

şartıyla İzmir

Belediyesi'ne 10.000

lira avans verilmesini

kararlaştırmıştırll.

Kale-i Sultaniyye ve Hüdavendigar

şehirlerinde

de

salgın hastalıklara karşı bazı

önlemler

alınmıştır.

Birinci Dünya

savaşı başlarında

Lapseki'de görülen

kolcranın

etrafa

yayılmasını

önlemek

amacıyla yapılacak

tathlrat ve

tebhiriit-ı

fenniye (temizlik ve buharlama) için

İstanbul'dan

acil olarak bir pulverizatör

istenmiştir I 2. Hastalığın, Boğaz'ın karşı tarafındaki

askere

bulaşmasına

engel

olunması

için de Marko Efendi geçici olarak

görevlendirilmiştir13.

1916

yılının

Haziran

ayından

itibaren de her kazada birer etüv makinesi

bulundumlmasına

karar

verilmişti.

Ancak Kale-i Sultaniyye'nin 1916

yılı

Fevkalade bütçesinde etüv

5 6 7 8 9 lO ı ı 12

13

BOA, DH-KMS, Dos. 31, nr. ll. BOA. a. g. b., Lef. 1

BOA, DH-UMVM. Dos. 11/5, nr. 10.

BOA, a. g b. Lef 1.

BOA, DH-KMS, Dos. 40, nr 24. BOA, DH-KMS, Dos· 23, nr 46 BOA, MV. Maz, Def: 253, nr 119. BOA, DH-ID, Dos: 165, nr. 8 BOA, a. g dos., nr. 9

(4)

makineleri için ödenek ayrılmadığından Mutasarnflık acil olarak en az iki etüv makinesinin alınabilmesi için adi muvazene-i husCisiyyenin 26. faslından

fcvkalade muvazene-i hususiyycnin üçüncü faslma

30.000

kuruşun aktarılması

talebinde bulunmuş ve bu istek padişah tarafından uygun görülmüştür!-+.

Birinci Dünya Savaşı'nın başlarında Ijga kazası ve köyleriyle Çan Nahiyesi'nde frenginin

yaygınlaşması

üzerine Ilik.ümet, Kale-i Sultaniyye'de de "Kastamonu Vilayeti ve Bolu Sancağı Frengi Mücadelesi Teşkilat-ı Sıhhiyesi

Nizamnamesi"nin uygulanmasını kararlaştırmış ve nizamnamenin suretini Kale-i Sultaniyye Mutasarrıflığı'na göndermiştirl5

Hüdavendigar vilayetinde de bulaşıcı hastalıklara karşı tatlli'r ve tebhlr

işlemleri sürdürülmüştür. Valilik,

11

Ekim

1915

tarihinde Dahiliye Nezareti'ne

gönderdiği tahriratta inşaatı tamamlanan tebhirhaneye (buğu evi) sabit ve büyük bir etüv makinesiyle teferruatımn satın alınıp konulabilmesi için, vilayetin

1915

yılı adi muvazene-i hususiyyesinin

16.

faslından, fevkalfıde muvazene-i hususiyyesinin

134.

faslma

100.000

kuruş nakledilmesine izin verilmesi isteğinde bulunmuşiCı, istek

27

Kasım

1915

tarihinde padişalı tarafından uygun

görülmüştürl7.

Yine savaş yıllarında İzmit, Ordu ve Uşak'ta da kolcra vakaları görülmüştür. Kaleraya karşı alınacak önlemler için İzmit'e tahsisfıt ve levazım

gönderilmişi S, Uşak'a yapılmakta olan göçmen sevkiyatı durdurulmuş. daha önce sevkedilenler de muayene ve müşahede altına alınmıştır19.

1916

yılı Mayıs ve Haziran aylarında Ordu kasabasında ve Espiye'de günde ortalama

5-6

kolcra

vakası görülmüştür. Trabzon Valiliği,

14

Temmuz

1916

tarihinde Dahiliye Nezareti'ne gönderdiği şifre telgrafta, hastalığın Giresun'dan gelen mülteciler

tarafından getirildiği ve gerekli önlemlerin alınmakta olduğu bildiri!ıniştir2°. Birinci Dünya Savaşı ve Mütareke döneminde bulaşıcı ve zührevi

hasta-lıkların en yoğun olduğu şehirlerin başında başkent İstanbul geliyordu. Nüfusu zaten kalabalık olan şehre, Kırım Savaşı'ndan itibaren Rusya ve Balkanlardan sürekli göçmen gelmesi, bu bölgelerdeki hastalıkların doğrudan İstanbul'a sirayet etmesine neden olmuştur. Balkan Savaşlannın ardından İstanbul'a gelen

muha-14 15 [(ı 17 18 19 20

BOA,DH.UMVM., Dos: IJ/32,nr. 16.

BOA, DH. ID, Dos 165, nr. ll. 1896 yılında Kastanıonu ve ilçeleriyle Bolu, Bartın ve Duzce yarelerinde yoğun şekilde frengi salgını göri.ıitince hükumet 1897'dc "'Kastamonu

Vilayetı ve Bolu Sancağı Frengı Müdldelesi Teşkilat-ı Sıhhiyc~si Nızanınanıesı"nı hazırla­ mış ve yurürluğe koymuşlur Nızamnilmenin bazı maddelerinde 4 Mayıs 1915 tarih ı nde

ŞOra-yı Devlet tarafından değişıklikler yapılmıştır Nızamnamcnın nıetnı ıçin bkz Ek 1

BOA, DH UMVM, Dos. 11112, nr. 13 BOA, a g b , Lef 4

BOA. DH ID, Dos. 165, nr. 10 BOA. a g dos, nr 25.

(5)

TURKIYE'DEKI BULAŞICI VE ZUHREVI HASTALlKLARA KARSI ALINAN ONLEMLER

23 1

- - - -

--~---~--cirler ve yaralı askerler arasında da kolcranın yaygın olduğu görülmüştür21•

Birinci Dünya Savaşı'nın hemen öncesinde İstanbul'un pek çok ilçe ve semtinde her türlü bulaşıcı hastalık yaygındı. Karta], Tuzla, Yakacık, Soğanlık, Maltepe, Ayastefanos ve Makriköy tifo, kolera ve çiçek hastalığının yoğun olarak

görüldüğü bölgeler olduğu için aşı uygulanmış, hastalığın askeri biriikiere sirayet etmemesi için askerler daha uzak mevkilerde çadıriara yerleştirilmişlerdir22. İstanbul'dan Yalova'ya yapılmakta olan vapur seferleri bir süre durdurulmuş23,

Karadeniz yönüne giden gemiler için de Sinop Tahaffuzhanesi hazırlanmıştır24.

İstanbul'da, ilgili kuruluşları köklü ve ciddi önlemler almaya sevkeden tehlikeli ve bulaşıcı bir başka hastalık da lekeli humma idi. Göçler, asker terhisleri, tebhiriye aracı ve temizlik malzemesi yokluğu, susuzluk vs. gibi nedenlerle yaygınlaşan bu hastalığa karşı hem Birinci Dünya Savaşı, hem de Mütareke döneminde etkin önlemler alınınaya çalışılmıştır. Şehir merkezinde ve bilad-ı seliisede (Üsküdar-Galata-Eyüp) çok yaygın olarak görülen lekeli huınma vakalarına karşı alınabilecek fenni, sıhhi ve idiiri önlemlere ilişkin İstanbul

Şehremaneti Sıhhiye Heyeti'yle, Sıhhiye Müdüriyet-i Umfimiyyesi tarafından

görevlendirilen Doktor Yunus Vasfi Bey'in ortak çalışmaları sonucunda bir rapor

hazırlanmıştır.

İstanbul'da, şirketlerden esniifa, Polis Müdüriyeti'nden nezaretlere kadar pek çok kurum ve kuruluşlara düşen görevlerin de belirtildiği raporda şöyle

denilmektedir25.

I . Tifüs vukuiitı olan mahallerden Dersaiidet'e gelecek Anadolu ve Marmara

havzasının yolcularının trene ve deniz araçlarına binıneden önce sağlık muaye-nesinden geçirilmeleri lüzumu, hatta gerekli görüldüğü takdirde ve imkan dahilinde

eşyalarının temizlenmesi gerektiği, taşradaki sıhhi memurlara tebliğ edilmelidir.

2.

Yeni gelen askerler Tuzla Tahaffuzhanesi'ne sevkedilerek temizlenıneli ve ondört gün müşahede altında tutulduktan sonra kıtalarma dağıtılınalı ve tekrar kirlenmelerine meydan verilmemelidir. Tifüs geçiren izinli efrad da aynı ınüşahedeye tabi tutulmalıdır.

3. Hastahaneler, kışialar ve müteferrik kıtalar ikametgahlarında bulunan tifüs hastası eriere izin verilmemeli ve terhis edilmemelidirler.

4.

Lekeli huınına vakalarının kaynağını oluşturan Selimiye Kışiası ve Hastahanesi, Rami ve Davudpaşa Hastahanesi gibi askeri mekanlarla, lekeli

huınma vukuuiitı görülen müteferrik kıtaların iskan edildiği meskenlerde, tohum-ı

21 22

23

24 25

BOA, DH ID., Dos: 1 64-2, nr ı.

BOA, DH ID, Dos ı 64-1, nr. 2; BOA, D H. ID, Dos. ı56. nr ı6: BOA. a. g. do~, nr 17

BOA. DH ID., Dos. 157, ıır. 5. BOA, DH ID, Dos 165, nr. 23

(6)

marazi ve tufeylatı kesinlikle imha edecek acil önlemler alınmalı, buralar sıkı ve

devamlı bir şekilde sıhhl nezaret altında bulundurulmalıdır.

5. Bu önlemlerin eksiksiz uygulanması bile hastalığın tamamen imhası

konusunda şüphe bırakacağından mevsimin de elverişli olması nedeniyle şehir

içindeki hususi mekanlarda bulunan efrad şehir dışına ve çadır altına çı karı lmalıdır.

6. Emriiz-ı sariyeden en zayıf bir şüphe dahi duyulursa vaka hızlı bir şekilde

en yakın polis merkezine veya sıhhi merkeziere ihbar edilmelidir26.

7. Doktorlar, eczacılar ve ebeler, görecekleri, tesadüf edecekleri veya haber

alacakları şüpheli hummalı hastaları en yakın sağlık mercilerine, polise veya belediyeye ihbar etmelidirler. Eczacılara, Sıhhiye Müdüriyet-i Umumiyyesi; doktorlar ve ebelere de şehremaneti tebliğatta bulunmalı, günlük gazetelerde de ilan edilmelidir.

8. Şehremaneti'nin sıhhiye teşkilatı kadrosunda bulunan doktorlar

olağanüstü durum nedeniyle hastalığın devamı süresince müstahcel sayılmalı,

vuku bulacak yol masrafları verilmelidir.

9. Doktorların, ihbar edilen tüm vakaları muayene edebilmeleri mümkün

olamayacağından, 38 sağlık merkezine doktorların göreceği hizmetleri görebilecek ve onlara yardım edebilecek birer küçük sılılıiye memuru atanmalıdır.

10. Şehremaneti, lekeli humma hastaları için HasekiNisa Hastahanesi'nin

emriiz-ı sariye pavyonunda 64, Nuhkapusu pavyonunda 24 yatak hazırlanmıştır.

Rum ve Ermeni hastahaneleri de lekeli humma hastalarını kabul etmektedirler. Ancak bunlar ihtiyaca cevap veremeyeceğinden, Fakülte ve Gureba-yı Müslimin hastahanelerinde de yatak tahsis edilmesi gerektiği, idarecilerine bildirilmelidir.

11. Lekeli humma ve humma-yı racia hastalarını hastahanelere nakletmekte

kullanılan tek yataklı otomobil yetersiz kaldığından, diğer iki sedyeli hasta nakliye otomobili de levazımıyla birlikte hazır hale getirilmelidir.

12.

İstanbul cihetinde, özellikle Tahtakale'de gerek musabin (hastalar) gerek ihtiyat tedbirleri için icra edilecek tatbirata (temizlik) esas olmak üzere yüz kişi istiabına elverişli bir hane ve mücavirinde bir hamam kiratanıp hazırlanmalıdır.

13. Şimendiferlerin birinci ve ikinci mevkilerindeki kadife ve kumaş döşemeler kaldırılarak yerlerine heyet-i sıhhiyenin belirleyeceği şekil ve tarzda maroken veya muşamba örtüler tefri~ edilmelidir. Ancak hal-i hazır durum nedeniyle bu mümkün olamazsa, kadife ve kumaş döşemeler kaldırılıp

temizlenebilecek bir şekilde beyaz keten örtülerle örtülmelidir.

26 13 Nısan 1914 tarıhınde yayınlanan "Emraz-ı Sarıye ve lstilfıiyyc Nızanınamesı'nııı 1 2 3

ve 4 nıaddelerıne gore gorülcn veya ştiphe edılen bulaşıcı hastalık vaka;arını ılgılı mercılcre

ıhbar etmek met.:hundır Gordi.ığti bulaşıcı hastalığı ıhbar etmeyen dcıktorlara 15 yıl, diğer kışılerı 3 ıla 15 yı! arasında değışen hapıs eczaları uygulanacaktır BOA. DH UMVM, Dos.

(7)

TURKIYE'DEK! BULAŞ!CI VE ZUHREVI HASTALlKLARA KARŞI ALINAN ONLEMLER

23 3

14. Gerek

şehir dışından

gelen, gerekse

şehir

içinde seyr ü sefer eden

trenterin

vagonları,

bir saatten fazla

durmaları

gereken mevkilere

vardıklarında

%5 petrol veya

billı1ri hamız-ı

fenik (fenik asit)

ınahlı111eri,

veya %3 krezil (krezol)

ınahlı11uyla

dezenfekte edilecektir.

Döşemeler, halılar,

paspaslar ve zemin önce bu

ınahlUl

ile

ısiatılıp

süpürülecek, daha sonra tekrar

ıslatılarak

tahta

fırçatarla fırçalanıp yıkanacaktır.

Mevkifler de (istasyonlar) günde iki defa

aynı mahlı1l

ile

ısıatılıp

süpürölecek ve

fırçalanıp yıkanacaktır.

15. Tramvay

vagonlarının

birinci

sınıfındaki

kadife

döşemeler

de maroken

veya

ınuşamba

ile

değiştirilineeye

kadar

kolaylıkla kaldırılıp teınizlenebilecek şekilde

beyaz keten örtülerle örtülmelidir.

I 6. Bilumum tramvay

vagonları

günlük seyr-ü seferlerini

tamamladıktan

sonra %3 krezil ve %5

hamız-ı

fenik veya %5 petrol

mahlı1lleriyle ısiatılacak

ve

saplı fırçalada

süpürulüp temizlenecektir.

Aynı mahlı1llerden

bir

kısmı, kapalı

ve

süzgeçli bir kap içerisinde her tararnvay vagonunda bulundurulacak, bununla

vagonun zemini, ön ve arka

vatınan

mahalleri

devamlı

surette sulu ve

ıslak bulundurulacaktır.

17. Tramvay

arabalarının

adedi

arttın lamadığı

takdirde vagon lardaki

izdihamı

ve

teması

azaltmak için

şirketin şartnamesinde belirlenmiş sayı

haricinde

yolcu

bulundumlmamalı

ve bu durum Tramvay

şirketine

ve Polis Müdüriyet-i

Umı1miyyesi'ne

bildirilmelidir. Tramvaylarda tatbik edilen

şartlar

aynen Tünel

İdaresi'ne tebllğ

edilecek ve

uygulanacaktır.

18. Vapurlardaki kadife ve

kumaş döşemeler

de maroken ve

muşamba

ile

.değiştirilinceye

kadar, kolaylıkla kaldırılıp

temizlenebilecek beyaz keten örtülerle

örtülecek, her

akşam

seyr ü seferin

tamamlanmasından

sonra bu örtüler

kaldırılıp

temiz kaplar içerisinde

onbeş

dakika

kaynatılacak

ve

yıkandıktan

sonra tekrar

kullanılabilecektir. Sıralar, döşemeler

ve zemin

aynı

mahiGllerle

fırçalanıp

süpürülecek, gün

esnasında

da gerekli görüldükçe zemin ve

döşemeler ısiatılıp

süpürülecektir. Mevkifler de aynen

şimendifer

mevkifleri

şartlarına

tabidir.

19. Arabalardan henüz kadife veya

kumaş döşemelerini. kaldırmamış

olanlar

da en

kısa

zamanda maroken veya

muşamba

ile

değiştireceklerdir.

20. Binek

arabaları

her yirmidört saatte bir defa dairesinin

bulunduğu

tebhirhaneye

uğrayarak

temizlenecek,

arabanın

tathir (temizleme) tarihi

arahacının

elinde bulunan cep defterine

işlenecek

ve tebhlrhanenin mührüyle mühürlenecektir.

Günün herhangi bir saatinde, bir gün evvelki tarih ile tathir

edildiğini

gösteren

işaret

bulunmayan

arahacılar hakkında

yasal takibatta bulunulacak ve seferden

men edileceklerdir.

21. Sandal ve

kayıklar

da

kumaş

ve kadife,

döşemelerini

en

kısa

zamanda

muşamba

minderlerle

değiştiriceklerdir.

Bu minderler günde bir iki defa denize

(8)

22. Tiyatro, sinema, lokanta, gazino, kahvehane, muhallebici, tatlıcı,

pas-tacı, kundura boyacıları ve ticarethaneler gibi halkın bir süre oturmasını gerekti-ren yerler, kadife ve kumaş döşemeleriyle halı ve seccadelerini kaldırıp yerlerine

muşamba veya maroken döşeyecekler veya cilalı tahta halinde bırakacaklardır. Bu

iş yerleri de mutlak surette sözkonusu mahlfillerle süpürülecek ve temizlenccektir. 23. Otel sahipleri, otel odalarını, koridorlarını, yatak takımlarını temiz bulundurmaya mecburdurlar. Bunu yapmayanların veya oteli içinde kehle, (bit) pire veya tahtakurusuna rastlananların otellerinin sılılıat-i umGmiyye nanıma

temizleninceye kadar kapatılacağı kendilerine tebliğ edilmelidir.

24. Hanlarda, bekar ıkametgahlarında veya uınGmhanelerde barınan

kimselerin elbise ve eşyalarının peyderpey Emanet vasıtasıyla temizlerıeceği kararlaştırılmış ise de bunlar bizzat kendilerini •. elbiselerini ve odalarındaki eşyalarını bit, pire ve tahtakuı·usundan arındırılmış halde bulundurmaya dikkat edecekler, aksi takdırde ceza görecekleri kendilerine tebliğ edilmelidir.

25. Hamamlardaki kerevetler üzerindeki ot minder. ot yataklar ve ot

yastıklar tamamen kaldırılarak, onların yerine pamuk ve yün minderler yapılıp

konulacak ve üzerieri de her müşteri geldikçe beyaz bir çarşafla örtülecektir.

Şiltelerde, örtülerde, hamam takımlarında ve müstalıdemlerinde bite rastlandığı

takdirde harnarncı cezalandırılacağı gibi tatbir edilineeye kadar hamarnı da

kapatılacaktır. Hamamm bilumum aksamı, şilteler, örtüler ve lıaınam takımları

daima temiz bir halde bulundurulacaktır.

26. Cami ve mabediereleki mevcut halıların alt ve üstlerine güveye karşı

koruyan naftalin tozu serpilmesi için Evkfif Nezareti'ne bildirimde bulunulmalıdır.

27. Fakir hal km meccanen yıkanabi !m esi için Emanet tarafından bazı malıallerde şimdilik beş hamam kiralanmalıdır.

28. 400 kuruş aylıkla yirmi teblıir memur muavini tedarik edilmeli ve

bunların celbi için gazeteye ilan verilmelidir.

29. İaşeleri tebhirhane tarafından yapılmak üzere altı çift hayvan

kiralanınalı, cihet-i askeriyeden istisna edileceğine dair vaad alındığı takdirde altı

çift bargir satın alınmalıdır.

30. Emanet bütçesinde karşılığı bulunan ınuhassesattan, mevcut bozuk arabalar tamir edilmeli, dört kapalı ve iki açık araba alınıncaya kadar da görülecek lüzGma göre dışandan araba kiralanmalıclır. Mevcut arabalarla imfil edilecek

olanların koşum vcsair levazımını ikm<ll için Emanet bütçesinde ayrılan 48 000

kuruşun yeterli olmadığı anlaşıldığmclan, yardımcı olarak Emanet gayr-ı melhGze tertibinden veya Sılılıiye Müdüriyet-i UmGmiyyesi emriiz-ı sariye tertibatından 15 000 kuruş daha ilave edilmelidir. Tatbirat-ı Fenniye Şubesi'nin ihtiyacı olan sfıir eşyalar ve arpa da süratle tedarik edilmelidir.

Şelırenıaneti, hazırlanan bu rapor doğrultusunda kendi sorumluluğunda

(9)

TURKIYE'DEKI BULAŞICI VE ZUHREYI HASTALlKLARA KARŞI ALlN \N ONLEMLER 235 Nezareti UmGr-ı Mahalli ye ve Vilayat Müdüriyeti'ne sun muştur. İstihzarat masrafı

olan 45 000 kuruş hariç olmak üzere Şehremaneti'nin Eınraz-ı Sariye Tertibi'nden

karşılanmasını istediği ve 323.800 kuruşu bulan masraf listesindeki harcama kalemleri şunlardır27.

Haseki Saıi Hasıahanesı ı~tıhziirı

Istanbul Tecridhfmesı ıstıhziirı

Tebhlriit ve lathlrat malzemesı leJilriki

Toplam

Masarif-i Şehriye Hasekı Sari Hastahilnesı masarif-i şehriyesı Şışlı Teerıdhanesı ınasarıf-ı şehriyesi Nuhkapısı Hastahanesı ıııasarıf-i şehriyesı Nuhkapısı Tecrıdhanesı masarıl--ı şehrıyesı

Istanbul Tecrıdhiiilnesi masarıf-ı şehrıycsı

Istanbul Tccıidhanesı masarif-i ıcarı

Hamanı İcarı

Ktiçuk sıhhıyc memuru tahsısaı-ı şehrıyesi Etıbbiinın masilrıf-ı rahiyclerı (yol masrafı) Muavin-ı tebahhur memurlarının ucret-ı şehrıyeleri

Tebahhur memurlarının gece çalışınaları hasebiyle i til olunacak

masarif-ı rahiyelcri

Tathıri\t içın eşya nakl ı ye arabası ici\rı

Luzumunda muhtelif mahallerde ıstıcar olunacak hamaınlara

Hasta ve ılıtılat edenlerin nakliye ınasarıfatı

Toplam 1 O OOOkrş 20 OOOkrş 15 OOOkrş 45 (J00krş 38 400krş 36 OOOkrş 14.600krş 18 OOOkrş 45 OOOkrş 3 OOOkrş 20 OOOkr~ 175 OOOkr~ 19 OOOkrş 28 OOUkr~ 8 OOOkrş 7.200krş 21 600kr'i 50 OOOkrş ı 5.000kr~ 323 800kr~ Dahiliye Nezareti'nin 15 Mayıs 1916 tarihinde Şehremaneti'ne gönderdiği

cevabi tezkereele ise İstanbul'un sağlığı için yapılacak masraflardan

kaçınılmayacağı beliıtilmekle beraber, Memalik-i Osmaniyye'de yapılacak emri.lz-ı

sariye mücadelesi için 19 ı 6 yılı bütçesine 3.000.000 kuruş tahsisfıt konulduğu, sıhhi ihtiyaçların yoğunluğu nedeniyle daha bir buçuk ayda bu paranın 1.660.000

kuruşunun harcandığı, kalan 1.340.000 kuruşun ise sıhhl ihtiyaçların bu şekilde

devam etmesi durumunda on buçuk aylık ihtiyacı karşılanamayacağı, bu nedenle 27 BOA, a g b., L.:f 3. Istıhzfiri\t masrafı olan 45 000 kuruş Sıhlııye Mudurıyct-ı Unıunıiyycsı'nııı bulaşıcı hastalıktarla ınuciidele içın daha oııce Şchrcmi\ııctı'ııe gondcrdığı

(10)

masarif-i şehriye yekunu olarak 64.800 kuruş ödenebileceği bildirilmiştir28. · Dahiliye Nezfıreti UmGr-ı Mahalliye-i Yilfıyat Müdüriyet-i Umumiyyesi bütçesine

konulmuş olan emrfız-ı sariye tert]batından veya emriiz-ı sariye mücadelesinde sarfedilmek üzere yeniden alınmakta olan tahsisat-ı munzammadan karşılana­

bileceği ifade edilmiştir29.

Sıhhiye Nezareti de, heyet-i sıhhiyyenin alınmasını zorunlu gördüğü

önlemler doğrultusunda hastalık olan bölgelerden Dersaadet'e gelecek yolcuların

muayene ve tathir olunmadan İstanbul'a gönderilmemesi için Edirne, Kale-i Sulta-niyye, Karesi, İzmit ve Hüdavendigar Sıhhiye Müdüriyetlerine tebligat

gönder-miştir.30

Lekeli hummaya karşı alınan önlemler Mütareke döneminde de artarak devam etmiştir. Aşılama kampanyalannın yanısıra toplu halde yaşayan yangınzedeler ve göçmenler ücretsiz olarak harnarnlara sevkedilmişler ve fenni

temizliğe tabi tutulmuşlardır. Terhis, hava değişimi vb. gibi nedenlerle sevke tabi tutulan askerler sıhhi vagonlarla ve askeri tabih nezaretinde sevkedilmiş, hastalığın yoğun olarak görüldüğü Balat ve Hasköy civarında da büyük bir halk

hamarnı inşasına başlanmıştır. Diğer bölgelerde inşa edilecek hamamlarda sabun ve diğer temizlik malzemelerinin halka parasız dağıtılması, hamamlarda kurulacak etüvlerde elbiselerin temizlenmesi kararlaştırılmıştır. Yine Emriiz-ı Sariye Mücadele Heyeti tarafından İstanbul'a dışandan gelen yolcularda görülen Jckeli hastalığına karşı Haydarpaşa İstasyonu'nda İstasyon kontrol tabibliği

oluşturulmuştur. İstasyon tabibi, her gün posta gelmeden önce Pendik'e kadar gidip oradan postaya binecek ve seyahat esnasında yolcuları muayene edecektir.

Hastalıklı olduğu tespit edilenler istasyona iner inmez Haydarpaşa, Zeynep Kamil ve Fakülte hastahanelerine yatırılarak, bi tl i ve pis olduğu görülen ler de

Haydarpaşa Çayırındaki tathirhanede tezmizlenip elbiseleri etüvden geçirildikten sonra serbest bırakılacaklardır3l.

İstanbul, frengi salgınından da en fazla hüküm sürdüğü bir şehirdi. imparatorlukta 19. yüzyılın başlanndan itibaren görülmeye başlanan bu hastalık, özellikle Kırım Savaşı'ndan sonra iyice yaygınlaşmıştır. Balkan ve Birinci Dünya

Savaşı yıllannda da etkisini sürdürmüş, 1920 yılında Rus mültecilerin İstanbul'a gelmesinden sonra yaygınlaşan fuhuşla birlikte aşırı derecede artmıştır.

Sıhhiye Müdüriyet-i UmGmiyyesi, Dahiliye Nezareti'ne gönderdiği bir tezkerede, Birinci Dünya Savaşı öncesinde İstanbul'da gün geçtikçe artmakta olan frengi hastalığının önünün alınabilmesi için inzabat-ı sıhhiye-i ahlakiyyenin tanzim edilmesi ve uygar memleketlerde olduğu gibi frengi ile mücadelenin inzibati

28 29 30 3 ı BOA, a. g. b, Lef. 6. BOA, a. g b, Lef. 8 BOA, a g. b., Lef 5. Temel, a. g. tez, s. I 56

(11)

TURKIYE'DEKI BULAŞICI VE ZlJHREVI HASTALlKLARA KARŞI ALINAN ONLEMLER

237

kısmının

polise devredilmesi

gerektiğini, hastalıkla

müdidelede ancak bu

şekilde

başarılı olunabileceğini bildirmiştir32. İstanbul

Polis Müdüriyet-i

UmCımiyyesi

de

12

Ocak

1914

tarihinde Dahiliye Nezareti'ne

gönderdiği

tezkerede

Sıhhiye

Müdüriyet-i

UmCımiyyesi'nin görüşü doğrultusunda

frengi ile mücadelenin inzibati

işlerinin

memleketin selameti

açısından

kendilerine devredilmesini

istemiştir:l-'.

Frengi ile mücadele edebilmek için

18

Ekim

1915

tarihinde

"Emraz-ı

Zühreviye'nin Men-i Sirayeti

Hakkında

Nizamnarne''

çıkarılmış

ve

yürürlüğe konulmuştur.

Nizamnameye göre

emraz-ı

zühreviyyenin

yayılmasını

ve

bulaşma­

sını

engellemek üzere özel

teşkilat

kurulacak, bu

teşkilat İstanbul'da

polis

Müdüriyet-i

UmCımiyyesi'ne, taşrada

hükümet-i mülkiyeye

bağlı

olarak

çalışacak­ tır. Emraz-ı

zühreviye

hastasını

muayeneden

kaçıranlara, başka

bir

şahısla ilişkide bulunmıısına aracılık

edenlere,

hazırlanacak

talimatname

doğrultusunda

ceza! hükümler

uygulanacaktır.

Bu fiilieri

işleyen uım1ma

ait binalar da geçici veya

devamlı

olmak üzere

kapatılacaktır34.

26 Haziran 1920 tarihinde ise bu

nizamna-mede

değişiklik yapılmış,

frengi mücadelesindeki inzibati'

işler

Polis Müdüriyet-i

Umômiyyesi'ne,

İdare ve sağlıklı ilgili işler Sıhhiye Müdüriyet-i Umumiyesi'ne

bağlanmıştır.

Polis Müdüriyeti'na

bağlı

olan

Emraz-ı

Zühreviye Mücadele

Tesisleri de

Sıhhiye

Müdüriyeti'ne

devredilmiştir35.

Ayrıca,

frengi ile mücadele etmek

amacıyla

frenginin ne

olduğuna

ve

nasıl

korunmak

gerektiğine

dair

halkı aydınlatıcı

bildiriler

dağıtılmış,

resim ve

risalele-rin

sergilendiği

bir

sıhhi

müze

açılarak halkın burayı

ziyaret edip bilgilendirilmesi

sağlanmıştır. Ayrıca frengi hastalarına ve frengiden şüphesi olanlara Üsküdar

Mirahor Belediye Dispanseri'nde, Haseki Nisa Hastahanesi'nde ve

Cerrahpaşa

Hastahanesi Polikliniklerinde ücretsiz muayene ve tedavi

imkanları sağlanmıştır. Yıldız

Askeri Hastahanesi ile

Beşiktaş'taki Gaziosmanpaşa

Mekteb-i Sultani'si de

emriiz-ı

zühreviye

hastaları

için

Emraz-ı

Zühreviye Hastahanesine

dönüştürül­ müştür.

Frenginin

asıl

nedenini

oluşturan fuhuşla

da etkin bir mücadele

yapılmış,

bu amaçla

1921 yılında Hükümet, İtilaf Devletleri yetkilileri ile İstanbul'daki

sefirlerin

girişimiyle

"Men-i

Fuhuş

Cemiyeti"

kurulmuştur36.

Mütareke döneminde

İstanbul'da

veba, verem ve kolera da oldukça

yaygındı. Vebanın yaygın

olarak

görüldüğü

Galata, Selimiye,

Kasımpaşa, Yağkapanı

ve Büyükada'daki

değirmen

ve

tahıl depolarında

dezenfeksi yon

çalışmaları yapılmıştır.

Genellikle

vebalı

farelerio

bulunduğu

ortamlarda

32

33

34

35

36

BOA, DH-EVM-EMN, Dos: 47, nr. 19. BOA, a. g. b., Lef. 3.

D us tur, Tertip II. c. 7, s. 769-770.

BOA, MV. Maz .. Def: 254, nr 129; BOA, DViT., 1512, nr 1!8.

Mütiireke dönemınde İstanbul'daki ziıhrevi hastalıklara karşı alınan önlemler için bkz Temel, a. g. tez .• s. 162-172

(12)

yaygınlaşan bu hastalığa karşı halktan fareli ve pireli oıiamları temizledikten sonra kireç kaymağı ile dezenfekte etmeleri istenmiştır37

Koleraya karşı da bazı önlemler alınmıştır. Bahariye Merkez Hasta-hfmesi'nin bir bölümü kolcra hastalan tecrithanesi olarak hazırlanmış-~8. 25 aşı grubu oluşturularak, hastalığın yoğun olduğu bölgelerde a~ılama çalışmaları

yapılmıştır39. Halk aşı olmaya mecbur tutulmuştur. Karadeniz'den gelen her türlü mal ve eşya 1922 Temmuzundan itibaren etüvden geçirilmiş, bazen de her türlü geminin İstanbul'a girişi yasaklanmı~tır40.

Sıhhiye Müdüriyet-i Umumiyyesi, halkın evlerde, işyerlerinde ve sokaklarda alabileceği önlemlere ilişkin bildiriler yayınlanmıştır. Gazeteler

aracılığı ile yayınlanan bildirilerde halktan, tifolu ve dizanterililerin iclrar ve pisliklerini, sönmemiş kireç ve su ile üçte bir oranında hazırladıkları kireç suyunda 1-2 saat beklettikten sonra lağımlara clöknıeleri, kuyu sularını

kullanma-maları, kaynağı bilinmeyen sulardan yapılan şurup ve limonataları içıneıneleri, çiğ

yenilen sebze ve meyvelerin mümkün olanlarının dış kabuğuııu soymalan, yeşil

salata yemeıneleri, hastalık bulunduğu için kapısına sarı kağıt iliştiritmiş hanelere girmemeleri istennıiştiı4l.

Haftada ortalama 50-60 kişinin ölümüne neden olan veremle mücadele edebilmek için de 1919 yılı içinele Veremle Mücadele Cemiyeti ve Veremle Mücadele Komisyonu oluşturulınuştur42. Komisyon, veremekarşı alınacak fenni ve sıhhl önlemlere parasal kaynak sağlamak amaçıyla halka rozet satılınasını kararlaştırmış ve 1919 yılı Kurban Bayramı'nda Gülhane Parkı'nda satılan

rozetlerden 200 lira gelir sağlanmıştır43. 1921 yılı Ağustosunda Sıhhiye Nazırı

Faik Nüzhet Bey, tuz fiyatlarına 40 para zam yapılması ıçin Düyun-u Umumiyye yetkilileri ile görüşmelerele bulunmuş, zamdan sağlanacak karın da veremle mücadeleele harcanması kararlaştırılmıştır. Yine gazeteler aracılığı ile halka veremden korunma çarelerine ilişkin bildiriler yayınlanmıştıı44.

Birinci Dünya Savaşı ve Mütfıreke dönemindeki bulaşıcı hastalıktarla

müdidelenin en etkin yollarından birisini de aşılama çalışınaları oluşturmu~tur. İlk tifo aşısı 1912 yılının sonlarında Çatalca'daki orclumuza uygulanmış, 1915

yılında Erzurum, Sivas ve Merzifon'da aşı laboratuvarları açılmıştır. Birinci

37 38 39 40 41 42 43 44 Ilen, 5 Kasım 1919, nr 655 BOA, BEO, nr 348789.

Tevlıld-i Efkt'ir, 9 Ekım 1921, nr 3150-122 BOA, DH !-UM, Dos E-63, nr 34

Alemdar, 17 Ağustos 1920, nr. 2901

/lerı, 20 Ağustos 1921. nr 1276 BOA, DH-KMS, Do~,: 56-1, nr 43

Ileri, 23 Ağustos 1921. nr. 1279. Akşam, 13 Ağustos 1922, nr 1414 Mutareke doneminde istanbul'da yaygın olan bulaşırı hastalıklara karşı alınan onlemler hakkında genış bılgı ıçın bkz: Temel, a g. tez, s 147-162

(13)

TURKIVE'DEKI BULAŞICI VE ZUHREVI HASTALlKLARA KARŞI ALINAN ONLEMLER 239 Dünya Savaşı'nda ordunun çoğu birliklerine kolera, tifüs ve çiçek aşıları yapılmıştır. 1914-1919 yılları arasında aşı istasyonlarında 27.688.449 ki~ilik a~ı hazırlanmış, 1917 yılında Kafkas Cephesi'nde bulunan 3. Ordu'da ilk defa kinin

kartı kullanılmıştır.

Anadolu ile ilişkilerin kesilmiş olduğu 1920,21 ve 22 yıllarında İstanbul'dan Anadolu'ya 3.619.000 kişilik aşı gönderilmiştir45. 12 Ekim 1915 tarihinde

çıkarılan aşı nizamnamesi ile ondoktız yaşına kadar en az üç defa aşı olma

zorunluluğu getirilmiştifl6.

Bulaşıçı ve zührevi hastalıklara karşı TBMM hükümetleri tarafından da etkin önlemler alınmıştır. Öncelikle halk sağlığı ile ilgilenecek bağımsız bir

kuruluşun zorunlu olduğuna inanılmış ve bu amaçla 20 Mayıs 1920 tarihinde kabul edilen 3 numaralı yasa ile Uınur'u Sılılıiye ve Muavenet-i İçtinıaiyye Vekaleti (Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı) kurulmuştur. TBMM tarafından 5

Şubat 1921 tarihinde çıkarılıp 7 Mart 1921 tarıhınde resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren "Frcnginin Men ve Tehdid-i Sirayeti Hakkındaki Kanun" ile frengiye karşı aınansız bir mücadele başlatılmış, yasa hükümlerine uymayaniara

ağır eczalar getirilmiştir47.

Verenıliler için sanatoryumlar açılmış, yeni aşı üretim merkezleri, bakteriyolojihaneler, dispanserler ve Kuduz Tedavi Müessesesi kurulmuştur. Savaş süresince orduya hizmet vermek üzere Ankara'da Cebeci Askeri Merkez Hastahanesi'nde, Hamamönü Mahallesinde, Sarıkışla'da ve Ankara Tren

İstasyonunda fen ni tathlr merkezleri oluşturu 1 nıuştur4R. B ulaşıcı ve zülırevi

hastalıktarla savaş Milli Mücadele'den sonra da sürdürülmüştür.

Savaşlara, göçlere ve tüm imkansıziıkiara rağmen Balkan Savaşı'ndan

Cumhuriyet'e kadar olan dönemde bulaşıçı ve zülırevi hastalıklara karşı olağanüstü bir mücadele yapılmıştır. Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı'nın kurulmasıyla halkın sağlığının korunmasının devletin gövleri arasında alınması

ise takdire değer bir hizmettir.

45 46 47 48 HİBLİYOGRAFY A ı BELGELER J1 BA,)BAKANUK OSMANLI /ı.RŞfVf ı BEO (Bilh-ı Ali Evrak Odası)

2 DH EUM-EMN (Dahılıye Nczaıctı Emnıyet-ı Umfınııyyc Mudurıyctı Enını}ct Şuhcq)

Yıldırım, a g m, s 1335

I 2 Ekım I 915 tarihinde çıkarılan aşı nı zamnamesi ıçın bkz Ek 2

/Justı!r, Tertip Il. c , s. 206-207.

TBMM Huktimctı donemındekı sağlık hızınetlerı ıçın bkz Sa,~!tk Hı::meılennde 50 Yt!.

Ankara, Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı Yay. 1973. s 29-34. Ergun Aybars. Turk1re

(14)

3 DH ID (Diilıılıye Neziiretı ldiiı·c-ı Umlımıyyc Muduııyetı) 4 DH I-UM (Diihılıyc Neziiret-ı Idare-ı Umilmıyye Mudurıyetı)

5 DH KMS (Diihılıye Neziiretı Kalcm-ı Malısm, Muduııyetı)

6 DH-UMVM (Diilıılıye Neziiretı Umilr-ı Mahallıyc ve Vıliiyiit Mudurıyetı)

7 DUIT (Doı.ya Usillu Iriideler Tasnıfı) 8 MV Maz (Meclıs-ı Vukelii Mazhataları) B DUSTUR

Tertıp II. c 7 Tertıp II, c II GAZETELER

I Akşam, Istanbul 1922 2 Alenıdw, lı-tan bul 1920 3 /lerı. Istanbul 1919 4 Tevlıld-t Efktlr, Istanbul 1921

lll KITAPLAR VE MAKALELER

AYBARS, Eıgun Tur!..tye Cumlıwıyelt Tarı/u /, Ankara, 1995

Gaıı Ahmet Mulıtar Paşa, Takvfnı-ıı's-Sfnfn. Haz Yucel Dağlı-Hamıt Pelılıvanlı, Ankara, Genelkurmay Basımevı 1993

KAMIL, Mehmet, "lstanbul'da Teşrin-ı Evvel Vebası". Dwıi'l-Fwuln Ttp Faku/test Meunuast, c ::ı., 'ayı 3 (Aralık 1919), s 13!l-145

NOYAN. AbJulkadır. Son Harpfet de Sal~:m Hastaltklwla Sava,ç/arım, Ankara, Ankara Tıp Fak Yay 1956

SajJ,lık Hmnetleunde 50 Yıl, Ankara, Sağlık ve Soo,yal Yardım Bakanlığı Yay, 1973

TEMEL, Mehmet, "Işgal Yıllarında Istanbul'un Sosyal Durumu", Dokuzeylul Unv Ata Ilk ve Ink Tar Enst, Yayınlanmamış Doktoıa Tezı, Izmır, 1997

YILDIRIM, Nuran, "Tanzııniittan Cumhıırıyet'e Koıuyucu Sağlık Uygulamaları" Twmmilttan CumlıCtrıyet'e Tıırkıye Ansıklopedw.c V, s 1320-1 338

EK: 1 KASTAMONU ViLAYETİ VE BOLU SANCAGI FRENGİ

MÜCADELESi TEŞKiLAT-I SIHHİYESİ NiZAMNAMESi49

Birinci Madde: Kastamonu Vilayeti ve Bolu Sancağı Frengi Mücadelesi Teşkilat-ı Sıhhiycsı bir miıfettış-i umumi'nin taht-ı ıdaresınde bulunmak ı.izre ıki sınıfa munkasım onbir hastahane ve yırmıbeş seyyar tabıbten ve yirmıbeş küçı.ik sılılıiye memurundan murekkebdir Hastahane ve etibba ve müstahdemlnin adedı bı.itçenin musaadesi nısbetinde tezyld olunabil ır

İkinci Madde: Birinci sınıf hastahiineler ıkı kısımdan mürekkebdır Bırincı kısım zuhreviye ve dahilıye, ikinci kısım cerrahıyedır. Bu sınıf hastahanelere mı.iracaat edenlerden

yalınlmasına lüzilm görülmeyen emriiz-ı mutenevvia hastalarının dahi mudavat-ı lazımelen i fa ve mecrilhlnin tırnarları ıcra olunur ikinci sınıf hastahaneler yalnız zühreviyye ve dahiliyyeye mahsilsdur.

(15)

TURKIYE'DEKI BULAŞI C! VE ZUHREVI HASTALlKLARA KARŞI ALINAN ONLEMLER

241

Üçüncü Madde: işbu nizarnname mucebince istihdam olunacak hastahane etibbfısıyla

~e yy ar etibba ihtisas imtihanına tabidırler.

Dördüncü Madde: Milfettiş-ı Omuınılığın bır heyet-ı tahrlriyesı bulunacak ve scyyaı tabıblcrden biri daimi surette milfettiş-i umumi refakatınde ifil-yı vazife edecekdır

Beşinci Madde: Etıbbiinın vezaif-ı muayyeneierını itil edıp etmedıklerını te~kllata aıt mııilmelatı tedvir ve teftış ve her sene ibtidasında tiilimatnamelere tevfıkan elibba ve mlist::ıhde­ minın tarz-ı mesailerını tanzim ve mLidüriyet-i umumiyyc ve rliesayı me'murin-ı mülkıyc ıle teşklliit-ı mezkure arasındavasıta-i tebliğ olmak ve her sene la akall bır defa umumi bır rapor ve

ıstatİstık tertib ederek mudurıyet-i umumiyyeye gondermek mufetuş-i umuminin cumle-ı

vezaifindendir

Altıncı Madde: Sıhhiye Müdliriyet-i Umumıyyesı'nden her turiLi evaınır ve talimat

mlifettış-ı umumı!ık vasıtasıyla teblığ edilır ve bu müessesenin memurln ve milstahdemlrıı

mlidür-Li umuminin malGınatı olmaksızın ahar bir ışte istihdam olunamallar

Yedinci Madde: Mufettiş-ı ıımumıye harcırahı dahil olduğu halde azami dorl bın ve

bırinci sınıf hastahane sertabı b lerine azami ıkibinbeşeryuz ve ıkıncı 'ınır hct,lahi\nc ,;ertabıblcrıne §zaını ıkışerbın ve ha,tahane operatörlerine azami ıkışerbın ve seyyar etıbbQya harcır:lhları dahil

olduğu halde ıkıbinbe~eryilz ve kLiçuk sıhhıye mcmurların:ı harcırahları d:lhıl olduğu halde bıncr kuruş maaş ita olunur.

Sekizinci Madde: Hastahaneler heyet-ı sıhhıye ve ıdaresıyle seyyar etıbbii ve kuçuk

sıhhiye memurlarının vazifelerı tahmatname-i mahsus ıle tayin ve Ilah olunacaktır

Dokuzuncu Madde: Kastamonu Vılayetı ve Bolu Sancağı ahfıiı~ımicn olub da her nerede bulunursa bulunsunlar teehhül etmek isteyen (evlenmek) 7ukur ve ınüs ycdlcrınde sıhhat varakası bulunduğu halde onu ıbraz edecekler ve ycdlerındc sıhhat varakası bulunmayanlar

kendılerınİ seyyar etibbaya yahut Memalik-i Osmanıyye'Je ıcra-yı tababcte mezun bır tabibe muayene ettirip alacakları sıhhat varakasını ırac cyleycceklcrdır Işbu sıhhat varakalarının hukınu bır seneye mahsusdur. Seyyar etibba sıhhat varakalarını nıeccfinen ıta eyleyeceklerdır Bu yolda

sıhhat varakası ıbraz etmeyenlerınakd-i nikah için kadılar tarafından ızinname verılmeyeccğı gıbı eımme (imamlar) ve memurin-i ruhaniyye tarafından dahi nikahları akd edilmeyecektir

Onuncu Madde: Kastamonu vilayetinde teşkıl olunacak memleket hastah:lnelerıne ve seyyar heyet-i tıbbiyeye dair 5 CemazıyLilahir 1328 ve 31 Mayıs ı 326 tarıh lı nizilmname ah kilını

mefsuhdur.

Onbirinci Madde: Işbu nızfımname tarih-ı ncşrınden ıtıbaren merldır

Onikinci Madde: Işbu nızamnfımcııin icra-yı ahkamına Dfıhıiıye Nazırı memurdur

(16)

EK: 2 TELKİll-İ CEDERİ AŞI NİZAMNAMESi-"0 Birinci Fasl

Aşılanacak Eşhasa Dair

Birinci Madde: Memalik-ı Osmaniyye'de bulunan her şahıs ondokuz yaşının nihayetine kadar la akall i.ıç defa aşılanmağa mccbOrdur. Sıgarı aşı! atınakla vclıler mi.ıkcllefdır.

İkinci Madde: Birinci aşı tarih-i velfıdetten İtıbaren altı ay zartında ve İkınci aşı yedi

yaşında ve üçüncüsü ondokuz yaşmda icra edilecekdir

Üçüncü Madde: Madde-i sabıkada muayycn zamanlarda her kangı bır hastalık sehcbıyle

aşılanmamış olanlar mazeretlerini müşir tabi b raporu ibrazıııa mecburdurlar işbu mporda takriben ne vakıt aşı yapılabileceği tasrıh olunacakdır.

Dördüncü Madde: Bır mahaldc çıçek zuhOrunda hasta ile temasta veya maraz-ı

mezkOrun dairc-ı ihatasında bulananlara üç defa aşılanmış olsalar bile yeniden aşı ameliyatı icra olunacak ve fakat liç sene mukaddcm aşısı tutmuş olanlarla çiçek çıkarmış bulunanlar tekril.r

aşılattırılmayacakdı r

Beşinci Madde: Hızmet-i devlete ilk defa dahıl olacaklardan aşı şch1\detn1\ınesı talep

edılecek ve ibraz edemeyenler aşılanmadıkça kabul olunmayacaklardır

Altıncı Madde: Medaris-i ılmiyye ve meki\tib-ı umOmıyye ve husGsıyyc mudcrrıs veya

mi.ıdür veya muallımleri, mektebe kabul olunacak talebeden aşı şeh1\detn1\mesi talep etım:ğ:e

mecburdurlar. Aşısız olanlar aşılanıp şeh1\detn1\me ibraz etmcdikçe medrese ve mcktcbe kabul

olunmayacaklardır Medrese ve nıcktepde iken aşının ikinci veya tiçlincu devrelerını ıdrak

edenlerin aşılattırılarak şeh1\detıı1\me ibrilzına mecbur tutulmaları müderris veya müclur veya

muallımlerin cümle-i vezilıfindendir.

Yedinci Madde: Aşılı-aşısız bilumOm muhacırin ılk dahil oldukları ve ~eyyar kabaıl . i skan edildiklerı mahalde aşılanırlar.

Sekizinci Madde: Aşılı-aşısız bilumOm efri\d-ı ecdlde mcri\kiz-i askeriycyc hıyn-i vurGdiarında cihet-i askeriyece aşılanacaklardır.

Dokuzuncu Madde: Aşılı olmadıkları halde taht-ı silaha alınmış olan efrild-ı ihtıyiltıyye

ve mustahfaza ve jandarma cihet-i askeriycce ve polıs silkine girenler huki.ımct veya belediye

etibbilsı tarafından aşılanıp yedierine şehfıdetnilmee verılecekdir

İkinci Fasl

Aşı Memurları Hakkında

Onuncu Madde: Ahilliye meccilnen aştiatmak maksadıyla şehir ve kasahalarda belediyeler tarafından aşılama mevkileri tesis olunacağı gıbı muayyen zamanlarda ve bunların harİcınde olarak Icab ettiği vakıtlerdc şehir ve kasabaların her tarafına beledıycce ve koylere

masilrıf-ı İdare-i HusOsiyye-i Vılilycte aıt olmak uzere hi.ıkOınet-i mahalliyccc aşı memurları sevkedilecekdir.

(17)

TURKIYE'DEKI BlJLAŞICI VE ZlJHREVI HASTALlKLARA KARŞI ALINAN ONLEMLER

24.)

Onbirinci Madde: Sicil-ı nıifGsa kaydolunan tcvelludat-ı ecdlde ilc nıifıh u mcktuınc­

nin her uç ayda bır kıta defterı nufGs ıdarelerince hukumet-ı ınalıallıyeye iti\ edilecek ve hukCıınct-ı ıııahallıyccc bu defatınn bırer suretı tıbbıyeyc tevdi olunmak u.ac deviliı-ı belcdiycyc verılecekdır

Onikinci Madde: Aşı memurları bclcdıye tahılılerı tarafından memur edıldıklerı dfıırc dahılınde muntazanıan ve mutcmadiycn geşt u gıizar ilc tillııniltnfıınc-ı mahsus ahkfıınıııa tevfıkaıı

ve ıncccfıneıı aşı amelıyiltını ıcra cyleyeceklcrdir. Talıınatııi\mc alıkilmımı riayet etmeyen a~ı memurları azi olunacaklar ve bundan dolayı bir zaraı terettub cttıgı halde haklarından başkaca ti\kibfıt-ı kanunıyye ıcra edılecektır.

Onüçünçü Madde: Aşılanan şahsın aıııelıyyc tarihıncten itibaren on gı.in sonra

ınuilyenesı icrfı olunacakdır. Aşısı tutmuş i~e bu cihctin tasr!hiyic yedine numunesine ımıvi\fık

surette şehi\detnfımcsi ita edilecekdır. Aşısı tutmayanlara ıkıncı defa aıııclıyal ıcrfı kılınacaktır.

Yine tutmayanlar bir sene sonra yeniden aşılanacaklardır

Ondördüncü Madde: Tabıb ve cerrah ve eczfıcı ve kfıhılclcr dahi aşı yapabıleccklerdir.

Bunlara devfıir-i beledıyc tarafından bi'l-iınla aşıladıkları cşha'a ıtü etmek uzre luzGmu kadar matbu aşı şehildetnameleri verilecekdır. Bu sOretle ,arf olunan aşı şchadetnamelerinın dip

koçanları devaıı·-ı belcdiyeye iade ve teslım edilecekdır

Onbeşinci Madde: Alelumum aşı amelıyatı fennı ,Qrettc mustahzar aşı tiiplcrıylc ıcrü edılecekdır Insandan ınsana aşı sOret-ı katıyede ınemnudur A~ı ttiplerı hüklımetın nczi\rctıne tabıdır.

Referanslar

Benzer Belgeler

Bunlar, gök cisimlerinin belli biçimlerinin, özellikle ay ve güneş tutulmalarının, müneccimlerce felaket simgesi olarak görüldüğü ve hükümdar için tehlikeli

Yazar aynı konuyu 18 Kasım 1918 tarihli Minber gazetesinin Karikatür köşesinde Hücum başlığı altında aşağıdaki şekliyle ortaya koymaya ça- lışmıştır:.. “ Yeni

B abası Sultan M ura­ dım yerine, genç yaşında ikinci defa Osmanh hü­ küm darı olan Sultan Meh med, daha şehzadeliği za­ manından itibaren İstan­ bul’un

Buna ra~men yukar~daki de~erlendirmeleri, göz önünde bulundurup (iltizam süresinin iki y~ll~~a dü~mesi, önceden Kütahya'da üretimin di~er yerlere göre az olmas~~ fakat

備急千金要方 緒論 -論大醫精誠第二 原文

As the grade of histologic inflammation increased, we noted liver surface appeared more yellowish, even more reddish and congested (Pearson coefficient of 0.188, p=0.000),

Anahtar Kelimeler: Birinci Dünya Savaşı, Kadro Dergisi, Kadrocular, Burhan Asaf Belge, İsmail Husrev Tökin, Şevket Süreyya Aydemir, Vedat Nedim Tör, Yakup Kadri

Zirai Kombinalar Kurumu elinde bulunan 300 traktörlük makine parkına ilaveten 3780 sayılı Milli Korunma Kanunu kredisinden alınan 10.000.000 liralık kredi ile