• Sonuç bulunamadı

Tüm yıla ait 8. sınıf fen bilimleri günlük planı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Tüm yıla ait 8. sınıf fen bilimleri günlük planı"

Copied!
152
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

2018- 2019 EĞİTİM – ÖĞRETİM YILI GAZİ ORTAOKULU 8. SINIFLAR FEN BİLİMLERİ DERSİ GÜNLÜK DERS

PLÂNI

I.BÖLÜM

Dersin Adı: Fen Bilimleri 1.Hafta (17 -21 Eylül 2018)

Sınıf: 8.Sınıf

Ünite No-Adı: 1. Ünite Mevsimler ve İklim Konu: Mevsimlerin Oluşumu Önerilen Ders Saati: 4 Saat

II.BÖLÜM

Öğrenci Kazanımları/Hedef ve Davranışlar:

8.1.1.1.Mevsimlerin oluşumuna yönelik tahminlerde bulunur.

Ünite Kavramları ve

Sembolleri: Dünya’nın dönme ekseni, dolanma düzlemi, ısı enerjisi, mevsimler Uygulanacak

Yöntem ve Teknikler:

Anlatım, Soru Cevap, Grup Çalışması

Kullanılacak Araç – Gereçler: Açıklamalar:

a. Dünya’nın dönme ekseni olduğuna değinilir.

b. Dünya’nın dönme ekseni ile Güneş etrafındaki dolanma düzlemi arasındaki ilişkiye değinilir.

c. Işığın birim yüzeye düşen enerji miktarının mevsimler üzerindeki etkisine değinilir. Yapılacak

Etkinlikler:

Özet: MEVSİMLERİN OLUŞUMU

Yukarıdaki resimlerde görüldüğü gibi aynı zaman diliminde, Brezilya’da yaz mevsimi yaşanırken Türkiye’de kış mevsimi yaşanmaktadır. Dünya’nın bir bölgesinde yaz mevsimi yaşanırken diğer bir bölümündekış mevsiminin yaşanmasının nedeni nedir?

(2)

Yıl içerisinde ilkbahar, yaz, sonbahar ve kış olmak üzere dört mevsim yaşanmaktadır. Dünya kendiekseni etrafında ve Güneş etrafında olmak üzere iki şekilde hareket etmektedir.

Dünya’nın Güneş etrafındakidolanım süresi 365 gün 6 saattir. Dünya, Güneş etrafında eliptik bir yörüngede dolanmaktadır.Dünya’nın kendi ekseni etrafında dönmesi 24 saatte

tamamlanmakta, bunun sonucunda gece ve gündüzoluşmaktadır. Dünya’nın dönme ekseni 230

27’lık (23 derece, 27 dakika)bir açı ile eğik durmaktadır.

Güneş ışınları, Kuzey Yarım Küre’ye dik olarak geldiği anlarda, Güney Yarım Küre’ye eğik bir şekildegelmektedir. Güneş ışınlarının dik geldiği anlarda yaz mevsimi yaşanırken eğik geldiği anlarda kış mevsimiyaşanmaktadır. Dünya, Güneş etrafında dolandığı için bir süre sonra Güneş ışınları bu defa KuzeyYarım Küre’ye eğik, Güney Yarım Küre’ye dik gelmektedir. Böylelikle Kuzey Yarım Küre kışı yaşarkenGüney Yarım Küre ise yaz mevsimini yaşamaktadır. Bu iki durumun arasındaki zamanlarda da ilkbahar ve sonbahar mevsimleri yaşanmaktadır.

III.BÖLÜM

Ölçme ve Değerlendirme:

*Boşluk dolduralım

*Eşleştirelim Ölçme ve değerlendirme için projeler, kavram haritaları, tanılayıcı dallanmış ağaç, yapılandırılmış grid, altı şapka tekniği, bulmaca, çoktan seçmeli, açık uçlu, doğru-yanlış, eşleştirme, boşluk doldurma, iki aşamalı test gibi farklı soru ve tekniklerden uygun olanı uygun yerlerde kullanılacaktır.

IV.BÖLÜM

Dersin Diğer Derslerle İlişkisi: V.BÖLÜM

Planın Uygulanmasıyla İlgili Diğer Açıklamalar: İlköğretim Haftası 17-21 Eylül

Uygundur ...

(3)

2018- 2019 EĞİTİM – ÖĞRETİM YILI GAZİ ORTAOKULU 8. SINIFLAR FEN BİLİMLERİ DERSİ GÜNLÜK DERS

PLÂNI

I.BÖLÜM

Dersin Adı: Fen Bilimleri 2.Hafta (24-28 Eylül 2018)

Sınıf: 8.Sınıf

Ünite No-Adı: 1. Ünite Mevsimler ve İklim Konu: Mevsimlerin Oluşumu Önerilen Ders Saati: 4 Saat

II.BÖLÜM

Öğrenci Kazanımları/Hedef ve Davranışlar:

8.1.1.1.Mevsimlerin oluşumuna yönelik tahminlerde bulunur.

Ünite Kavramları ve

Sembolleri: Dünya’nın dönme ekseni, dolanma düzlemi, ısı enerjisi, mevsimler Uygulanacak

Yöntem ve Teknikler:

Anlatım, Soru Cevap, Grup Çalışması

Kullanılacak Araç – Gereçler: Açıklamalar:

a. Dünya’nın dönme ekseni olduğuna değinilir.

b. Dünya’nın dönme ekseni ile Güneş etrafındaki dolanma düzlemi arasındaki ilişkiye değinilir.

c. Işığın birim yüzeye düşen enerji miktarının mevsimler üzerindeki etkisine değinilir. Yapılacak

Etkinlikler:

Özet: MEVSİMLERİN OLUŞUMU

Yukarıdaki resimlerde görüldüğü gibi aynı zaman diliminde, Brezilya’da yaz mevsimi yaşanırken Türkiye’de kış mevsimi yaşanmaktadır. Dünya’nın bir bölgesinde yaz mevsimi yaşanırken diğer bir bölümündekış mevsiminin yaşanmasının nedeni nedir?

(4)

Yıl içerisinde ilkbahar, yaz, sonbahar ve kış olmak üzere dört mevsim yaşanmaktadır. Dünya kendiekseni etrafında ve Güneş etrafında olmak üzere iki şekilde hareket etmektedir.

Dünya’nın Güneş etrafındakidolanım süresi 365 gün 6 saattir. Dünya, Güneş etrafında eliptik bir yörüngede dolanmaktadır.Dünya’nın kendi ekseni etrafında dönmesi 24 saatte

tamamlanmakta, bunun sonucunda gece ve gündüzoluşmaktadır. Dünya’nın dönme ekseni 230

27’lık (23 derece, 27 dakika)bir açı ile eğik durmaktadır.

Güneş ışınları, Kuzey Yarım Küre’ye dik olarak geldiği anlarda, Güney Yarım Küre’ye eğik bir şekildegelmektedir. Güneş ışınlarının dik geldiği anlarda yaz mevsimi yaşanırken eğik geldiği anlarda kış mevsimiyaşanmaktadır. Dünya, Güneş etrafında dolandığı için bir süre sonra Güneş ışınları bu defa KuzeyYarım Küre’ye eğik, Güney Yarım Küre’ye dik gelmektedir. Böylelikle Kuzey Yarım Küre kışı yaşarkenGüney Yarım Küre ise yaz mevsimini yaşamaktadır. Bu iki durumun arasındaki zamanlarda da ilkbahar ve sonbahar mevsimleri yaşanmaktadır.

III.BÖLÜM

Ölçme ve Değerlendirme:

*Boşluk dolduralım

*Eşleştirelim Ölçme ve değerlendirme için projeler, kavram haritaları, tanılayıcı dallanmış ağaç, yapılandırılmış grid, altı şapka tekniği, bulmaca, çoktan seçmeli, açık uçlu, doğru-yanlış, eşleştirme, boşluk doldurma, iki aşamalı test gibi farklı soru ve tekniklerden uygun olanı uygun yerlerde kullanılacaktır.

IV.BÖLÜM

Dersin Diğer Derslerle İlişkisi: V.BÖLÜM

Planın Uygulanmasıyla İlgili Diğer Açıklamalar: 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü

Uygundur ...

(5)

2018- 2019 EĞİTİM – ÖĞRETİM YILI GAZİ ORTAOKULU 8. SINIFLAR FEN BİLİMLERİ DERSİ GÜNLÜK DERS

PLÂNI

I.BÖLÜM

Dersin Adı: Fen Bilimleri 3.Hafta (1 – 5 Ekim 2018)

Sınıf: 8.Sınıf

Ünite No-Adı: 1. Ünite Mevsimler ve İklim Konu: İklim ve Hava Hareketleri Önerilen Ders Saati: 4 Saat

II.BÖLÜM

Öğrenci Kazanımları/Hedef ve Davranışlar:

8.1.2.1. İklim ve hava olayları arasındaki farkı açıklar.

8.1.2.2. İklim biliminin (klimatoloji) bir bilim dalı olduğunu ve bu alanda çalışan uzmanlara iklim bilimci (klimatolog) adı verildiğini söyler

Ünite Kavramları ve

Sembolleri: İklim, iklim bilimi, iklim bilimci, küresel iklim değişiklikleri Uygulanacak

Yöntem ve Teknikler:

Anlatım, Soru Cevap, Grup Çalışması

Kullanılacak Araç – Gereçler: Açıklamalar: Yapılacak Etkinlikler: Özet: İKLİM

Güney Amerika’nın yağmur ormanlarında yılın her mevsiminde bol yağış görülmektedir. Burada, yılınher mevsiminde Güneş ışınları dik ya da dike yakın açılardan geldiği için hava sıcaklığı yüksektir. Yıllıkortalama hava sıcaklığı 20 °C’un üzerindedir. Havanın sıcak olması buharlaşma ve sürekli alçak basınçetkisini meydana getirir. Bunun sonucu olarak bol yağış görülür. Bir yerde uzun bir süre boyunca gözlemlenensıcaklık, nem, hava basıncı, rüzgâr, yağış, yağış şekli gibi meteorolojik olayların ortalamasınaiklim denir.

1. İklim ve Hava Olayları Arasındaki Fark

Hava durumu, belirli bir yerde ve kısa bir süre içinde etkin olan atmosfer koşullarıdır. İklim ise genişbölgelerde ve çok uzun zaman için aynı kalan ortalama hava şartlarıdır. İklim, bir bölgenin hava olaylarıbakımından karakterini tayin eder. Ancak bu genel karakterleri belirtirken önemli günlük hava tiplerini degöz ardı etmemek gerekir. Örneğin Ankara’da bir yaz gününde sabah hava açık ve sakin olduğu hâlde,öğle saatlerinde sıkıcı bir sıcak ortalığı basar, hava bulutlanır. Öğleden sonra gök gürültülü fırtınalı biryağış görülür. Genellikle dolu yağar. Fakat bu hava tipi yaz boyunca hâkim olan tip değildir. Ankara’dayazlar genel olarak açık, az bulutlu, sıcak ve kuzeyden hafif rüzgârlı geçer. Bu iklim karakterini belirtmekiçin “Ankara yazın sıcak ve kuraktır.” denilir.

İklimlerin özelliklerini inceleyen bilim dalına klimatoloji (iklim bilimi), bu alanda çalışan bilim insanlarınada klimatolog (iklim bilimci) denir. İklim ve hava olayları arasındaki farkları aşağıdaki gibi sıralayabiliriz.

(6)

2. Küresel İklim Değişikliği

Resimde görülen durum İstanbul Boğazı’nda1954 yılında ortaya çıkan bir manzaradır. İnsanlar kuzeyden gelen buzulparçalarının etkisi ile Asya kıtasından Avrupakıtasına deniz üzerinden yürüyerek geçebilmişlerdir.Günümüze geldiğimizde iseİstanbul’da boğazın donmasından öte, karyağışı sık görülen bir hava olayı değildir.Hava sıcaklıklarındaki bu artış sadece ülkemizehas bir durum değildir. 1998 yılı hemküresel ortalama hem de kuzey ve güneyyarım kürelerin ortalamaları açısından, 1860yılından beri yaşanan en sıcak yıl olmuştur. İklimlerin yapısında meydana gelen küresel çaptaki değişimlereküresel iklim değişikliği denir. Atmosferde birikerek Güneş ışınlarının tekrar uzaya yansımasını engelleyen atık gazlara sera gazlarıdenir. Bu olaya sera etkisi denir. Sera etkisi, küresel ısınmaya neden olur.

Bilim insanları tarafından tartışılan en önemliöngörüler arasında küresel iklim

değişikliğininnedeni olarak küresel ısınma gösterilmektedir.Fosil yakıt kullanımının artması, ormanlık alanlarınazalması ve sanayi tesislerinin atmosferesaldığı sera gazları atmosferde var olan doğalsera etkisini kuvvetlendirmektedir. Bunun sonucundaDünya’nın yüzey sıcaklığı artmakta ve küreselısınma gerçekleşmektedir. Küresel ısınma19. yüzyılın sonlarında başlayıp 1980’li yıllardansonra daha da belirgin hâle gelmiştir. Her yıl bir önceki yıla göre daha sıcak olmaktadır.

(7)

Sera gazlarının etkilerini dikkate alan en duyarlıiklim modelleri, küresel ortalama yüzey sıcaklıklarında2100 yılına kadar 1-3.5 °C arasındabir artış, buna bağlı olarak kutuplardaki buzullardaerime ve deniz seviyesinde de 15-95 cmarasında bir yükselme olacağını öngörmektedir.

Ayrıca dünyanın her yerinde henüz tam anlamıylayaşanmamış olsa da ekonomik, ekolojikve sosyal yaşamda birtakım zincirleme etkilereneden olacak olması, küresel iklim

değişikliğinekarşı gerekli önlemlerin alınmasında, tüm ülkelerin,uluslararası iş birliğine gerekli duyarlılığı göstermesinigerektirmektedir.

III.BÖLÜM

Ölçme ve Değerlendirme:

*Boşluk dolduralım

*Eşleştirelim Ölçme ve değerlendirme için projeler, kavram haritaları, tanılayıcı dallanmış ağaç, yapılandırılmış grid, altı şapka tekniği, bulmaca, çoktan seçmeli, açık uçlu, doğru-yanlış, eşleştirme, boşluk doldurma, iki aşamalı test gibi farklı soru ve tekniklerden uygun olanı uygun yerlerde kullanılacaktır.

IV.BÖLÜM

Dersin Diğer Derslerle İlişkisi: V.BÖLÜM

Planın Uygulanmasıyla İlgili Diğer Açıklamalar: Hayvanları Koruma Günü (4 Ekim)

Uygundur ...

(8)

2018- 2019 EĞİTİM – ÖĞRETİM YILI GAZİ ORTAOKULU 8. SINIFLAR FEN BİLİMLERİ DERSİ GÜNLÜK DERS

PLÂNI

I.BÖLÜM

Dersin Adı: Fen Bilimleri 4.Hafta (8-12 Ekim 2018 )

Sınıf: 8.Sınıf

Ünite No-Adı: 1. Ünite Mevsimler ve İklim Konu: İklim ve Hava Hareketleri Önerilen Ders Saati: 2 Saat

II.BÖLÜM

Öğrenci Kazanımları/Hedef ve Davranışlar:

8.1.2.2. İklim biliminin (klimatoloji) bir bilim dalı olduğunu ve bu alanda çalışan uzmanlara iklim bilimci (klimatolog) adı verildiğini söyler

Ünite Kavramları ve

Sembolleri: İklim, iklim bilimi, iklim bilimci, küresel iklim değişiklikleri Uygulanacak

Yöntem ve Teknikler:

Anlatım, Soru Cevap, Grup Çalışması

Kullanılacak Araç – Gereçler: Açıklamalar: Yapılacak Etkinlikler: Özet:

İklimlerin özelliklerini inceleyen bilim dalına klimatoloji (iklim bilimi), bu alanda çalışan bilim insanlarınada klimatolog (iklim bilimci) denir.

2. Küresel İklim Değişikliği

Resimde görülen durum İstanbul Boğazı’nda1954 yılında ortaya çıkan bir manzaradır. İnsanlar kuzeyden gelen buzulparçalarının etkisi ile Asya kıtasından Avrupakıtasına deniz üzerinden yürüyerek geçebilmişlerdir.Günümüze geldiğimizde iseİstanbul’da boğazın donmasından öte, karyağışı sık görülen bir hava olayı değildir.Hava sıcaklıklarındaki bu artış sadece ülkemizehas bir durum değildir. 1998 yılı hemküresel ortalama hem de kuzey ve güneyyarım kürelerin ortalamaları açısından, 1860yılından beri yaşanan en sıcak yıl olmuştur. İklimlerin yapısında meydana gelen küresel çaptaki değişimlereküresel iklim değişikliği denir.

(9)

Atmosferde birikerek Güneş ışınlarının tekrar uzaya yansımasını engelleyen atık gazlara sera gazlarıdenir. Bu olaya sera etkisi denir. Sera etkisi, küresel ısınmaya neden olur.

Bilim insanları tarafından tartışılan en önemliöngörüler arasında küresel iklim

değişikliğininnedeni olarak küresel ısınma gösterilmektedir.Fosil yakıt kullanımının artması, ormanlık alanlarınazalması ve sanayi tesislerinin atmosferesaldığı sera gazları atmosferde var olan doğalsera etkisini kuvvetlendirmektedir. Bunun sonucundaDünya’nın yüzey sıcaklığı artmakta ve küreselısınma gerçekleşmektedir. Küresel ısınma19. yüzyılın sonlarında başlayıp 1980’li yıllardansonra daha da belirgin hâle gelmiştir. Her yıl bir önceki yıla göre daha sıcak olmaktadır.

Sera gazlarının etkilerini dikkate alan en duyarlıiklim modelleri, küresel ortalama yüzey sıcaklıklarında2100 yılına kadar 1-3.5 °C arasındabir artış, buna bağlı olarak kutuplardaki buzullardaerime ve deniz seviyesinde de 15-95 cmarasında bir yükselme olacağını öngörmektedir.

Ayrıca dünyanın her yerinde henüz tam anlamıylayaşanmamış olsa da ekonomik, ekolojikve sosyal yaşamda birtakım zincirleme etkilereneden olacak olması, küresel iklim

değişikliğinekarşı gerekli önlemlerin alınmasında, tüm ülkelerin,uluslararası iş birliğine gerekli duyarlılığı göstermesinigerektirmektedir.

III.BÖLÜM

Ölçme ve Değerlendirme:

*Boşluk dolduralım

*Eşleştirelim Ölçme ve değerlendirme için projeler, kavram haritaları, tanılayıcı dallanmış ağaç, yapılandırılmış grid, altı şapka tekniği, bulmaca, çoktan seçmeli, açık uçlu, doğru-yanlış, eşleştirme, boşluk doldurma, iki aşamalı test gibi farklı soru ve tekniklerden uygun olanı uygun yerlerde kullanılacaktır.

IV.BÖLÜM

Dersin Diğer Derslerle İlişkisi: V.BÖLÜM

Planın Uygulanmasıyla İlgili Diğer Açıklamalar: Ahilik Kültürü Haftası (8-12 Ekim)

Uygundur ...

(10)

2018- 2019 EĞİTİM – ÖĞRETİM YILI GAZİ ORTAOKULU 8. SINIFLAR FEN BİLİMLERİ DERSİ GÜNLÜK DERS

PLÂNI

I.BÖLÜM

Dersin Adı: Fen Bilimleri 4.Hafta (8-12 Ekim 2018 )

Sınıf: 8.Sınıf

Ünite No-Adı: 2.Ünite:DNA ve Genetik Kod Konu: DNA ve Genetik Kod

Önerilen Ders Saati: 2 Saat II.BÖLÜM

Öğrenci Kazanımları/Hedef ve Davranışlar:

8.2.1.1. Nükleotid, gen, DNA ve kromozom kavramlarını açıklayarak bu kavramlar arasında ilişki kurar.

8.2.1.2. DNA’nın yapısını model üzerinde gösterir.

Ünite Kavramları ve Sembolleri:

DNA’nın yapısı, DNA’nın kendini eşlemesi, nükleotid, gen, kromozom

Uygulanacak Yöntem ve Teknikler: Anlatım, Soru Cevap, Rol Yapma, Grup Çalışması

Kullanılacak Araç – Gereçler:

Açıklamalar:

Bazların isimleri verilirken pürin ve pirimidin ayrımına girilmez. a. Hidrojen, glikozit, ester, fosfodiester bağlarına girilmez. b. DNA’daki hataların onarılıp onarılmadığı belirtilir. c. DNA’daki nükleotid hesaplamaları verilmez. Yapılacak Etkinlikler:

Özet: NÜKLEOTİD, GEN, DNA VE KROMOZOM

Canlıların en küçük yapı birimi olan hücrenin yönetim merkezi çekirdektir. Çekirdek içerisinde de hücrenin yönetimini gerçekleştiren, canlıya ait kalıtsal bilgileri taşıyan yapılar yer alır. Çekirdek içerisindeki en karmaşık başka bir deyişle en büyük yapı kromozomdur. Kromozomlar DNA ve özel proteinlerin birleşmesiyle oluşur. DNA üzerinde kalıtsal özelliklere etki eden genler bulunur. Genler de nükleotid adı verilen moleküllerden oluşur. Şimdi bu yapıları daha ayrıntılı olarak ele alalım.

Kromozom

Kromozomlar DNA ve özel proteinlerin birleşmesiyle oluşan yapılardır. Canlılara ait saç rengi, göz rengi, cinsiyet gibi kalıtsal bilgilerin anne babadan yavrulara aktarılmasını sağlayan (taşıyan)

(11)

yapılara kromozom denir. Kromozomlar hücre çekirdeğinde yer alırlar. Çekirdeği bulunmayan hücrelerde kromozomlar sitoplazma içerisine dağılmış halde bulunurlar.

Kromozomların şekli, büyüklüğü ve sayısı canlı türlerinde farklı ve sabittir. Yani aynı türe ait tüm canlılarda aynı sayıda kromozom bulunur. Örneğin insanda 46, sirke sineğinde 8, kurbağada 26, köpekte 78, farede 42 kromozom vardır. Bunun yanında farklı canlı türleri aynı sayıda kromozoma sahip olabilir. Örneğin insanda, Kurtbağrı bitkisinde ve moli balığında 46 kromozom vardır. Ancak insan, Kurtbağrı bitkisi ve moli balığı aynı gelişmişlik düzeyine sahip değillerdir. Benzer şekilde insanda 46 kromozom varken, köpekte 78, eğrelti otu bitkisinde 500 kromozom vardır. Fakat insan köpeğe ve eğrelti otu bitkisine göre daha gelişmiş bir canlıdır. O halde; kromozom sayısı ile canlıların gelişmişlik düzeyi arasında hiçbir ilişki yoktur. Önemli olan kromozomların yapısındaki kalıtsal bilgilerdir. Bu da canlıların kendisine özgüdür.Bazı canlılara ait kromozom sayıları tabloda verilmiştir.

Canlı Kromozom Sayısı Canlı Kromozom Sayısı

Solucan 2 İnsan 46

Sirke Sineği 8 Moli Balığı 46

Güvercin 16 Kurt Bağrı Bitkisi 46

Soğan 16 At Kuyruğu 216

Domates 24 Köpek 78

Ayçiçeği 34 İnek 60

Kedi 38 Eğrelti Otu 500

Kromozom sayısı canlıdaki hücre çeşidine göre de farklılık gösterir. Canlılarda iki çeşit hücre vardır. Bunlar vücut hücresi ve üreme hücresidir. Canlılardaki üreme hücrelerinde bulunan kromozom sayısı vücut hücrelerindeki kromozom sayısının yarısı kadardır. Örneğin insanın vücut hücresinde 46 kromozom varken üreme hücrelerinde 23 kromozom vardır. Aynı şekilde köpeğin vücut hücresinde 78 kromozom varken üreme hücresinde 39 kromozom vardır. Buna göre canlılardaki vücut hücresindeki kromozom sayısı 2n ise üreme hücresindeki kromozom sayısı n’dir.

Canlıların vücut hücrelerindeki kromozomların yarısı(n) anneden, diğer yarısı(n) da babadan gelir. Biri anneden biri babadan gelen şekil ve büyüklük bakımından aynı olan ve aynı karaktere etki eden kromozomlara homolog kromozom(2n) denir. Homolog kromozom içeren hücrelere diploit hücre(2n) denir. Diploit hücrelerde 2n sayıda (yani çift sayıda) kromozom bulunur. Canlıların üreme hücrelerinde ise n sayıda (yani tek sayıda) kromozom bulunur. n sayıda kromozom içeren hücrelere ise haploit hücre(n) denir.

Canlıya ait kromozom sayıları normal şartlarda değişmez. Kromozom sayısının radyasyon gibi çeşitli nedenlerle değişmesi sonucu çeşitli kalıtsal hastalıklar ortaya çıkar.

DNA (Deoksiribo Nükleik Asit)

Kromozomlar üzerinde yer alan ve canlının özelliklerinin nesilden nesile taşınmasını sağlayan ipliksi yapıdaki kalıtım molekülüne DNA (Deoksiribo Nükleik Asit) denir. DNA’nın en önemli görevi kalıtsal bilgileri saklamak ve nesilden nesile taşımaktır. Ayrıca DNA hücredeki yönetici moleküldür.

(12)

Hücrelerde DNA, kromozomun yapısında yer alır. DNA çift zincirli sarmal bir yapıya sahiptir. DNA zincirlerinin bir anneden diğeri de babadan yavruya aktarılır. Bu zincirler sarmal bir yapı

oluştururlar. DNA zincirindeki merdiven basamağını andıran ve kalıtsal bilgilerin saklandığı bölgeler genlerdir.

Gen

Kromozomlar üzerindeki DNA’ların yapısında bulunan ve her biri bir karakterin ortaya çıkmasını belirleyen bölgelere gen denir. Genler kalıtsal bilgileri taşıyan bölgelerdir. Saç rengi, göz rengi, ten rengi, kan grubu gibi kalıtsal özellikler genler tarafından belirlenir.

Çevremizdeki canlıların birbirinden farklı olmasının nedeni genlerdir. Çünkü kromozomlar üzerindeki genler birbirinden farklıdır. Genler, DNA’nın en küçük yapı birimi olan ve nükleotid adı verilen yapılardan oluşur.

Nükleotid

DNA’nın en küçük yapı birimi olan ve genleri oluşturan yapıya nükleotid denir. Nükleotidler;  Bir adet fosfat,

 Bir adet beş karbonlu Deoksiriboz şekeri ve

 Bir adet organik bazın birleşmesiyle meydana gelen yapılardır.

 Bir DNA’daki toplam nükleotid sayısı; toplam fosfat sayısına, toplam şeker sayısına ve toplam organik baz sayısına eşittir. Bu durum; Nükleotid Sayısı = Fosfat Sayısı = Şeker Sayısı = Organik Baz Sayısı şeklinde de ifade edilebilir. Örneğin; 800 adet nükleotid içeren bir DNA’da 800 adet fosfat, 800 adet şeker ve 800 adet organik baz vardır.

DNA’nın yapısında dört farklı nükleotid bulunmaktadır. Bu dört nükleotid aynı fosfat ve

Deoksiriboz şekerinden oluşur. Nükleotidleri birbirinden ayıran, yapılarındaki organik bazlardır. Bu organik bazlar;

 Adenin (A),  Timin (T),  Guanin (G) ve

 Sitozin (S veya C) bazlarıdır.

(13)

Nükleotidler yapılarındaki organik baza göre isimlendirilirler. Yapısında;  Adenin bazı bulunan nükleotid Adenin Nükleotidi,

 Timin bazı bulunan nükleotid Timin Nükleotidi,  Guanin bazı bulunan nükleotid Guanin Nükleotidi,

 Sitozin bazı bulunan nükleotid Sitozin Nükleotidi olarak isimlendirilir.

İki nükleotid bir araya gelerek DNA’nın yapısındaki genleri oluşturur. DNA molekülünü oluşturan zincirlerdeki nükleotidlerin alt alta dizilişlerinde belli bir kural yoktur. Ancak iki nükleotidin yan yana (karşılıklı) bir araya gelmesi belirli bir kurala göre gerçekleşir. Buna göre; Adenin Nükleotidi Timin Nükleotidi ileGuanin Nükleotidi Sitozin Nükleotidi ile eşleşir. Farklı bireylerde nükleotidlerin sayısı ve dizilişi farklıdır. Kimyasal bir bağ olan hidrojen bağı ile birbirine bağlanan nükleotitler DNA zincirini oluşturmaktadır. Bu dört nükleotidin farklı sıralarda dizilmesi ile de farklı DNA zincirleri meydana gelmektedir. Adenin ve Timin Nükleotidlerinin bir araya gelmesiyle bir gen meydana gelir. Aynı şekilde Guanin ve Sitozin Nükleotidlerinin bir araya gelmesiyle bir gen oluşur. Oluşan bu genler, yapılarındaki nükleotidlerde yer alan fosfat bağlarıyla birbirine bağlanarak DNA zincirlerini meydana getirir.

 Adenin ve Timin Nükleotidlerinin arasında 2, Guanin ve Sitozin Nükleotidlerinin arasında 3 adet hidrojen bağı vardır.

 Bir DNA’da Adenin nükleotidi sayısı Timin nükleotidi sayısına, Guanin nükleotidi sayısı da Sitozin nükleotidi sayısına eşittir. Bu durumu; A=T ve G=C şeklinde de gösterebiliriz. Aynı şekilde bir DNA’da Adenin nükleotidi ile Guanin nükleotidlerinin toplamının Timin ve Sitozin nükleotidlerinin toplamına oranı 1’e eşittir. Bu durumu da;

A+G

T +C

=1

şeklinde gösterebiliriz.

Canlıların kalıtsal bilgilerinin taşındığı ve saklandığı yapıları en küçükten en büyüğe doğru sıralayacak olursak; fosfat, deoksiriboz şekeri ve organik bazın birleşmesiyle oluşan nükleotidler bir araya gelerek genleri meydana getirir. Oluşan genler birleşerek DNA zincirini oluşturur. DNA zinciri özel protein kılıfla birleşerek kromozomu oluşturur.

(14)

DNA’NIN YAPISI

DNA,iki nükleotidin birleşmesiyle oluşan genlerin oluşturduğu çift zincirli sarmal bir yapıda olan kalıtım molekülüdür. Çok sayıda nükleotid birbirine bağlanarak nükleotid zincirini meydana getirir. Bir DNA’nın yapısında iki nükleotid zinciri bulunur. Nükleotid zincirleri bir sarmaşığın dalları gibi birbirinin çevresinde dönerek sarmal oluşturur. DNA, kıvrımlı bir merdivene benzetilebilir. Merdivenin basamakları nükleotidlerden oluşan genlere, basamakları taşıyan yan kısımlar DNA’nın zincirlerine benzetilebilir.

III.BÖLÜM

Ölçme ve Değerlendirme:

*Boşluk dolduralım

*Eşleştirelim Ölçme ve değerlendirme için projeler, kavram haritaları, tanılayıcı dallanmış ağaç, yapılandırılmış grid, altı şapka tekniği, bulmaca, çoktan seçmeli, açık uçlu, doğru-yanlış, eşleştirme, boşluk doldurma, iki aşamalı test gibi farklı soru ve tekniklerden uygun olanı uygun yerlerde kullanılacaktır.

IV.BÖLÜM

Dersin Diğer Derslerle İlişkisi: V.BÖLÜM

Planın Uygulanmasıyla İlgili Diğer Açıklamalar:

Uygundur ...

Fen Bilimleri Öğretmeni Okul Müdürü

N ükleo tid

Gen

DN A

(15)

2018- 2019 EĞİTİM – ÖĞRETİM YILI GAZİ ORTAOKULU 8. SINIFLAR FEN BİLİMLERİ DERSİ GÜNLÜK DERS

PLÂNI

I.BÖLÜM

Dersin Adı: Fen Bilimleri 5.Hafta (15-19 Ekim 2018 )

Sınıf: 8.Sınıf

Ünite No-Adı: 2.Ünite:DNA ve Genetik Kod Konu: DNA ve Genetik Kod

Önerilen Ders Saati: 2 Saat II.BÖLÜM

Öğrenci Kazanımları/Hedef ve Davranışlar:

8.2.1.3. DNA’nın kendini nasıl eşlediğini ifade eder.

Ünite Kavramları ve Sembolleri:

DNA’nın yapısı, DNA’nın kendini eşlemesi, nükleotid, gen, kromozom

Uygulanacak Yöntem ve Teknikler: Anlatım, Soru Cevap, Rol Yapma, Grup Çalışması

Kullanılacak Araç – Gereçler:

Açıklamalar:

a. Replikasyon ifadesi kullanılmaz. b. Eşlenme deneyleri anlatılmaz.

(16)

Yapılacak Etkinlikler:

Özet:

DNA’NIN KENDİNİ EŞLEMESİ

DNA çift zincirli bir yapıdadır. DNA’nın çift zinciri hücre içerisinde sarmal bir yapıda bulunur. DNA, ana canlıya ait kalıtsal bilgileri yavru canlıya aktarmak için kendini eşler. Başka bir deyişle bir kopyasını oluşturur. DNA kendini eşleyeceği zaman bu DNA zincirleri birbirinden ayrılmaktadır. Ayrılma ile oluşan her zincir kendini eşleyerek yine iki tane çift sarmal yapıda DNA oluşturmaktadır. DNA'nın kendini eşlemesi ile oluşan kopya sayesinde canlıya ait tüm bilgiler yavru hücreye aktarılmaktadır. DNA kendini eşlerken;

 DNA’yı oluşturan zincirler bir fermuarın açılması gibi birbirinden ayrılır.  DNA zincirlerinin ayrılması sırasında fermuarın dişlerinin birbirinden ayrılması

gibi nükleotidler de (aralarındaki hidrojen bağlarını kopararak) birbirinden ayrılır.

 Ayrılan her bir nükleotidin karşısına hücre sitoplazmasında serbest halde bulunan nükleotidler belirli kurala göre (Adenin karşısına Timin, Guanin karşısına Sitozin) yerleşerek birbiriyle aynı özelliğe sahip (kopya) iki tane çift sarmal yapıdaki DNA’yı meydana getirirler.

III.BÖLÜM

Ölçme ve Değerlendirme:

*Boşluk dolduralım

*Eşleştirelim Ölçme ve değerlendirme için projeler, kavram haritaları, tanılayıcı dallanmış ağaç, yapılandırılmış grid, altı şapka tekniği, bulmaca, çoktan seçmeli, açık uçlu, doğru-yanlış, eşleştirme, boşluk doldurma, iki aşamalı test gibi farklı soru ve tekniklerden uygun olanı uygun yerlerde kullanılacaktır.

IV.BÖLÜM

Dersin Diğer Derslerle İlişkisi: V.BÖLÜM

(17)

Uygundur ...

Fen Bilimleri Öğretmeni Okul Müdürü

2018- 2019 EĞİTİM – ÖĞRETİM YILI GAZİ ORTAOKULU 8. SINIFLAR FEN BİLİMLERİ DERSİ GÜNLÜK DERS

PLÂNI

I.BÖLÜM

Dersin Adı: Fen Bilimleri 5.Hafta (15-19 Ekim 2018 )

Sınıf: 8.Sınıf

Ünite No-Adı: 2.Ünite:DNA ve Genetik Kod Konu: Kalıtım

Önerilen Ders Saati: 2 Saat II.BÖLÜM

Öğrenci Kazanımları/Hedef ve Davranışlar: 8.2.2.1. Kalıtım ile ilgili kavramları tanımlar.

Ünite Kavramları ve Sembolleri:

Gen, genotip, fenotip, saf döl, melez döl, baskın, çekinik, çaprazlama, cinsiyet, akraba evlilikleri

Uygulanacak Yöntem ve Teknikler: Anlatım, Soru Cevap, Rol Yapma, Grup Çalışması

Kullanılacak Araç – Gereçler:

Açıklamalar:

a. Gen, fenotip, genotip, saf döl ve melez döl kavramlarına değinilir.

b. Baskın ve çekinik gen kavramlarına değinilir. Yapılacak Etkinlikler:

Özet: KALITIM Canlının sahip olduğu her bir özelliği kalıtsal özellikleri belirleyen, bu özelliklerin yavrulara aktarılmasını sağlayan ve kromozomların yapısında bulunan kalıtım birimine gen denir.Gen, DNA’nın bir bölümü ve kromozomun bir parçasıdır. Anne, baba ve oğul döller (çocuklar veya yavrular) (nesiller) arasındaki benzerlik farklılıkları açıklayan, bu benzerlik ve farklılıkların nesilden nesile nasıl geçtiğini araştıran bilim dalına kalıtım veya genetik denir

Canlıların sahip oldukları, anne veya babalarından (dayı, teyze, hala, amca, anneanne, babaanne, dede, abi, abla gibi yakın

(18)

akrabalarından veya atalarından) aldıkları özelliklere kalıtsal özellikler denir. kellik, cücelik, tavşan dudaklılık, , gamze, dil yuvarlama, kulak memesinin yapışık veya ayrık olması, , renk körlüğü, gece körlüğü, katarakt, miyopluk, hemofili, altıparmaklılık, eksik parmaklılık, yapışık parmaklılık, kan grubu, sağırlık, dilsizlik, albinoluk, zekâ geriliği (Down Sendromu), anemi, şeker hastalığı kalıtsal özelliklerdir. Kalıtsal özellikler yavrulara sadece üreme olayı ile aktarılır

Vücut ağırlığı, konuşma şekli, yaralanma, organ eksikliği, saç uzunluğu kalıtsal olmayan özelliklerdir.

Kalıtım İle İlgili Terimler :

1-)Karakter:Canlının sahip olduğu her bir özelliğe karakter denir.Örnek :Tohum rengi, tohum şekli, meyve rengi, göz rengi, saç rengi, saç şekli.

2-)Gen: Canlıların sahip olduğu her bir özelliği yani her bir karakteri belirleyen ve bu karakterlerin aktarılmasını sağlayan kalıtım birimlerine, DNA parçalarına gen denir. Genler harflerle gösterilir. Baskın gen büyük, çekinik gen ise aynı harfin küçüğü ile gösterilir.Örnek : A, a, B, b, … Yeşil Tohum Geni→s Sarı Tohum Geni→ S

3-)Alel Gen: Canlıların sahip olduğu her bir karakter (özellik) için biri anneden diğeri babadan gelen her bir gene alel gen, iki alel gene de alel gen çifti veya alel genler denir. Alel genler harflerle gösterilir. (Tohum şekli ile ilgili farklı özellikleri belirleyen yani düz ve buruşuk tohum şeklini belirleyen genlere alel genler denir.)Örnek: A, B, a, b, …

4-)Genotip:Canlının sahip olduğu karakterleri belirleyen genlerin dizilişi veya gen topluluklarına genotip denir. (Canlı karakterlerin oluşmasında kullanılan genlerin her türlü özelliğine genotip denir. Karakterin baskın ya da çekinik olması, saf ya da melez olması gibi.). (Canlının fenotipinin ortaya çıkmasını sağlayan genetik yapıya genotip denir.).Örnek: AA, BB, Aa, Bb, …

5-)Fenotip:Canlının gözle görünen dış görünüşüne fenotip denir. (Genotip ve çevrenin etkisiyle oluşan canlının dış görünüşüdür). Örnek :Yuvarlak, buruşuk, sarı, yeşil, kan grubunun A veya B olması,

gözün siyah, yeşil olması…

6-)Kromozom:Canlının kalıtım birimi olan (kalıtsal özelliklerini belirleyen) genleri üzerinde taşıyan yapılara kromozom denir. 7-)Homolog (Eş) Kromozom: Biri anneden diğeri babadan gelen ve aynı karakterlere (özelliklere) ait genleri bulunduran kromozomlara homolog (eş) kromozom denir. (Göz rengi genini bulunduran biri anneden, diğer babadan gelen ve alel genleri taşıyan kromozomlardır).

8-)Dominant (Baskın) Gen:Etkisini (bulunduğu fenotipte) her zaman gösterebilen, büyük harflerle gösterilen ve en çok ortaya çıkan genlerdir.Örnek: A, B, Y, S, (siyah saç geni, koyu ten geni, siyah göz geni, uzun boy geni, A grubu geni) …

9-)Resesif (Çekinik) Gen : Etkisini (bulunduğu fenotipte) her zaman gösteremeyen, etkisini gösterebilmesi için iki tanesinin yan yana gelmesi gereken, küçük harflerle gösterilen ve en az ortaya çıkan genlerdir. (Çekinik genler, baskın genler olmadığında taşıdığı karakterleri oluştururlar yani etkisini gösterirler).Örnek :

a, b, y, s, (sarı saç geni, açık ten geni, yeşil göz geni, kısa boy geni)…

10-) Homozigot (Saf=Arı) Döl : Canlıdaki her bir özelliği belirleyen gen çiftinin yani alel genlerin her ikisinin de aynı olması durumudur. Yani gen çiftinin ikisinin de baskın veya ikisinin de çekinik olması durumudur.Örnek : AA, BB, aa, bb, …

11-) Heterozigot (Melez=Hibrit) Döl :yani alel genlerin her ikisinin de farklı olması yani alel genlerin birinin baskın, birinin çekinik olması durumudur. Heterozigot dölde daima baskın gen etkisini gösterir (çekinik genin etkisi gizli kalır

Örnek :Aa,Bb,Yy, ÖRNEK:

Karakter Göz Rengi

(19)

Siyah Göz Rengi S→Dominant (Baskın) Gen → Alel Gen Mavi Göz Rengi s→Resesif (Çekinik) Gen → Alel Gen Genotip Fenotip SS (Alel Gen Çifti) →Homozigot Dominant →Siyah Gözlü Ss (Alel Gen Çifti) →Heterozigot (Melez) →Siyah Gözlü ss (Alel Gen Çifti) →Homozigot Resesif →Mavi Gözlü III.BÖLÜM

Ölçme ve Değerlendirme:

*Boşluk dolduralım

*Eşleştirelim Ölçme ve değerlendirme için projeler, kavram haritaları, tanılayıcı dallanmış ağaç, yapılandırılmış grid, altı şapka tekniği, bulmaca, çoktan seçmeli, açık uçlu, doğru-yanlış, eşleştirme, boşluk doldurma, iki aşamalı test gibi farklı soru ve tekniklerden uygun olanı uygun yerlerde kullanılacaktır.

IV.BÖLÜM

Dersin Diğer Derslerle İlişkisi: V.BÖLÜM

Planın Uygulanmasıyla İlgili Diğer Açıklamalar:

Uygundur ...

(20)

2018- 2019 EĞİTİM – ÖĞRETİM YILI GAZİ ORTAOKULU 8. SINIFLAR FEN BİLİMLERİ DERSİ GÜNLÜK DERS

PLÂNI

I.BÖLÜM

Dersin Adı: Fen Bilimleri 6.Hafta (22-26 Ekim 2018)

Sınıf: 8.Sınıf

Ünite No-Adı: 2.Ünite:DNA ve Genetik Kod Konu: Kalıtım

Önerilen Ders Saati: 4 Saat II.BÖLÜM

Öğrenci Kazanımları/Hedef ve Davranışlar:

8.2.2.2.Tek karakter çaprazlamaları ile ilgili problemler çözerek sonuçlar hakkında yorum yapar.

Ünite Kavramları ve Sembolleri:

Gen, genotip, fenotip, saf döl, melez döl, baskın, çekinik, çaprazlama, cinsiyet, akraba evlilikleri

Uygulanacak Yöntem ve Teknikler: Anlatım, Soru Cevap, Rol Yapma, Grup Çalışması

Kullanılacak Araç – Gereçler:

Açıklamalar:

a. Çaprazlamalarda sadece bezelye karakterleri kullanılır. b. Diğer canlılarda da karakterlerin aktarımının benzer olduğu vurgulanır.

c. İnsanda çocuğun cinsiyetinin babadan gelen eşey kromozomu ile belirlendiği vurgulanır

Yapılacak Etkinlikler:

Özet:  Resesif Gen(çekinik gen):Küçük harfle gösterilir.(a,b...)Canlıda ortaya çıkmayan (gizli kalan) Karakterdir Ancak homozigot olması durumunda fenotipte kendini gösterebilen karakterlere resesif karakter denir. Etkisini gösterebilmesi için homozigot (arı döl) olması gerekir. Çekinik karakter Küçük harfle ifade edilir

(21)

,

Karakter Baskın özellik Çekinik

özellik Tohum

şekli Buruşuk Yuvarlak

Tohum

rengi Yeşil Sarı

Meyve rengi

Yeşil Sarı

Gövde

uzunluğu Kısa Uzun

Mendel uzun bezelye ile kısa bezelyelerin saf döllerini tozlaştırdığında birinci kuşağın tümünde uzun bezelyeler elde etti.Birinci kuşakta elde ettiği

bezelyeleri kendi aralarında tozlaştırdığında ise oluşan bezelyelerin ¾’ ünün uzun , ¼ ‘ünün ise kısa olduğunu gördü. Mendel, yaptığı bu çalışmalarda bezelyelere ait farklı özelliklerin(tohum sekli, çiçek rengi gibi) birinci kuşaktan ikinci kuşağa nasıl aktarıldığını göstermiş ve kalıtımın temel ilkelerini

keşfetmiştir.

Sarı bezelye (baskın) ve yeşil bezelyeler( çekinik) çaprazlanacak.

 Bu genlere harf atayalım. Arı döl (homozigot) Sarı renk genotipi yazalım. Melez döl ( heterozigot ) genotipi yazalım.

Karakterlerin Birleşmesi:

 Değişik özelliğe sahip iki arı dölün çaprazlanması sonucu oluşan F1 dölü % 100 melezdir.

Karakterlerin Gizli Kalması:

 Oluşan F1 dölündeki genlerden biri diğerine baskındır. F1 dölünün fenotipi baskın

karaktere benzer. Diğer karakter gizli kalır.

(22)

Canlıların sahip olduğu (canlı vücudunda bulunan) hücreler kromozom sayısına göre 2n kromozomlu hücreler (vücut hücreleri) ve n

kromozomlu hücreler (üreme hücreleri) olarak iki çeşittir.İnsanda 46 ( 23 çift ) kromozom bulunur. Bu kromozomların 22 çifti ( 44 ) vücut

kromozomları 1 çifti ( 2 ) eşey kromozomları olarak adlandırılır. Vücut kromozomlarında taşınan genler harflerle gösterilir.( A,a, B, b gibi ) Cinsiyet kromozomlarında taşınan genler X ve Y ile ifade edilir. (Kromozomların şekilleri X ve Y yebenzediği için bu şekilde gösterilmiş ve Y, X’e göre daha kısa, küçüktür. ) Bu kromozomlar dişilerde tek çeşit ( XX ) , erkeklerde ise iki çeşittir.( XY )

Bu kromozomların en önemli özelliği, cinsiyeti

belirlemeleridir.Çaprazlama incelendiğinde erkek ve kız olma olasılığının % 50 olduğu görülür.

İnsanda çocuğun cinsiyetinin babadan gelen eşey kromozomu belirler. III.BÖLÜM

Ölçme ve Değerlendirme:

*Boşluk dolduralım

*Eşleştirelim Ölçme ve değerlendirme için projeler, kavram haritaları, tanılayıcı dallanmış ağaç, yapılandırılmış grid, altı şapka tekniği, bulmaca, çoktan seçmeli, açık uçlu, doğru-yanlış, eşleştirme, boşluk doldurma, iki aşamalı test gibi farklı soru ve tekniklerden uygun olanı uygun yerlerde kullanılacaktır.

(23)

IV.BÖLÜM

Dersin Diğer Derslerle İlişkisi: V.BÖLÜM

Planın Uygulanmasıyla İlgili Diğer Açıklamalar:

Uygundur ...

Fen Bilimleri Öğretmeni Okul Müdürü

2018- 2019 EĞİTİM – ÖĞRETİM YILI GAZİ ORTAOKULU 8. SINIFLAR FEN BİLİMLERİ DERSİ GÜNLÜK DERS

PLÂNI

I.BÖLÜM

Dersin Adı: Fen Bilimleri 7.Hafta

(29 Ekim2018 -2 Kasım 2018) Sınıf: 8.Sınıf

Ünite No-Adı: 2.Ünite:DNA ve Genetik Kod Konu: Kalıtım

Önerilen Ders Saati: 4 Saat II.BÖLÜM

Öğrenci Kazanımları/Hedef ve Davranışlar:

8.2.2.2.Tek karakter çaprazlamaları ile ilgili problemler çözerek sonuçlar hakkında yorum yapar.

8.2.2.3.Akraba evliliklerinin genetik sonuçlarını tartışır.

Ünite Kavramları ve Sembolleri:

Gen, genotip, fenotip, saf döl, melez döl, baskın, çekinik, çaprazlama, cinsiyet, akraba evlilikleri

Uygulanacak Yöntem ve Teknikler: Anlatım, Soru Cevap, Rol Yapma, Grup Çalışması

Kullanılacak Araç – Gereçler:

Açıklamalar:

a. Çaprazlamalarda sadece bezelye karakterleri kullanılır. b. Diğer canlılarda da karakterlerin aktarımının benzer olduğu vurgulanır.

c. İnsanda çocuğun cinsiyetinin babadan gelen eşey kromozomu ile belirlendiği vurgulanır

Yapılacak Etkinlikler:

Özet:  Resesif Gen(çekinik gen):Küçük harfle gösterilir.(a,b...)Canlıda ortaya çıkmayan (gizli kalan) Karakterdir Ancak homozigot olması durumunda fenotipte kendini gösterebilen karakterlere resesif karakter denir. Etkisini gösterebilmesi için homozigot (arı döl) olması gerekir. Çekinik karakter Küçük harfle ifade edilir

(24)

,

Karakter Baskın özellik Çekinik

özellik Tohum

şekli Buruşuk Yuvarlak

Tohum rengi

Yeşil Sarı

Meyve

rengi Yeşil Sarı

Gövde

uzunluğu Kısa Uzun

Mendel uzun bezelye ile kısa bezelyelerin saf döllerini tozlaştırdığında birinci kuşağın tümünde uzun bezelyeler elde etti.Birinci kuşakta elde ettiği

bezelyeleri kendi aralarında tozlaştırdığında ise oluşan bezelyelerin ¾’ ünün uzun , ¼ ‘ünün ise kısa olduğunu gördü. Mendel, yaptığı bu çalışmalarda bezelyelere ait farklı özelliklerin(tohum sekli, çiçek rengi gibi) birinci kuşaktan ikinci kuşağa nasıl aktarıldığını göstermiş ve kalıtımın temel ilkelerini

keşfetmiştir.

Sarı bezelye (baskın) ve yeşil bezelyeler( çekinik) çaprazlanacak.

 Bu genlere harf atayalım. Arı döl (homozigot) Sarı renk genotipi yazalım. Melez döl ( heterozigot ) genotipi yazalım.

Karakterlerin Birleşmesi:

 Değişik özelliğe sahip iki arı dölün çaprazlanması sonucu oluşan F1 dölü % 100 melezdir.

Karakterlerin Gizli Kalması:

 Oluşan F1 dölündeki genlerden biri diğerine baskındır. F1 dölünün fenotipi baskın

karaktere benzer. Diğer karakter gizli kalır.

(25)

Canlıların sahip olduğu (canlı vücudunda bulunan) hücreler kromozom sayısına göre 2n kromozomlu hücreler (vücut hücreleri) ve n

kromozomlu hücreler (üreme hücreleri) olarak iki çeşittir.İnsanda 46 ( 23 çift ) kromozom bulunur. Bu kromozomların 22 çifti ( 44 ) vücut

kromozomları 1 çifti ( 2 ) eşey kromozomları olarak adlandırılır. Vücut kromozomlarında taşınan genler harflerle gösterilir.( A,a, B, b gibi ) Cinsiyet kromozomlarında taşınan genler X ve Y ile ifade edilir. (Kromozomların şekilleri X ve Y ye benzediği için bu şekilde gösterilmiş ve Y, X’egöre daha kısa, küçüktür. ) Bu kromozomlar dişilerde tek çeşit ( XX ) , erkeklerde ise iki çeşittir.( XY )

Bu kromozomların en önemli özelliği, cinsiyeti

belirlemeleridir.Çaprazlama incelendiğinde erkek ve kız olma olasılığının % 50 olduğu görülür.

İnsanda çocuğun cinsiyetinin babadan gelen eşey kromozomu belirler. Akraba Evliliği ve Sakıncaları

Günümüzde kalıtsal hastalıkların tedavisi büyük oranda yapılamamaktadır. Kalıtsal hastalıklardan korunmak (hastalıkların ortaya çıkmaması) için sadece önlem alınabilir. Kalıtsal hastalıklar baskın veya çekinik genlerle taşınır.

Baskın genlerle taşınan kalıtsal hastalıklara (gece körlüğü, yapışık veya kısa parmaklılık, cücelik, kalıtsal miyopluk ve hipermetropluk, katarakt) sahip olan kişilerin çocuklarında bu hastalıklar büyük ihtimalle ortaya çıkar.

(26)

Kalıtsal hastalıkların çoğu çekinik genlerle taşınır. (Zekâ geriliği, sağırlık, dilsizlik, albinoluk, anemi, şeker hastalığı, altıparmaklılık, kısa parmaklılık, renk körlüğü, hemofili). Çekinik genlerle taşınan bu hastalıkların ortaya çıkması için iki hastalık geninin yan yana gelmesi yani homozigot durumda olması gerekir. İki hastalık geninin yan yana gelmesi içinde anne ve babada bu hastalık genlerinin bulunması gerekir.

Aralarında kan bağı olan kişilerin evlenmesine akraba evliliği denir.

İnsanlardaki kalıtsal hastalık genleri anne ve babalarından yani atalarından gelir. Kalıtsal hastalık geni taşıyan kişinin yakın akrabalarında aynı hastalık geninin bulunma ihtimali, akraba olmayan kişilere göre daha yüksektir.

Kalıtsal hastalık genini taşıyan ve akraba olan iki kişinin (bireyin) evlenmeleri ve çocuklarının olması durumunda, çocuklarında kalıtsal hastalığın ortaya çıkma ihtimali 1/4 olur. Ama evlenen bireylerden biri sağlıklı (hastalık geni taşımayan kişi), diğeri hasta dahi olsa çocuklarından hiçbiri hasta olmaz, sadece hastalık genini taşır.

Kalıtsal hastalıklardan korunmak için 1- Akraba evliliği yapılmamalıdır.

2- Evlenmeden önce gen testi yaptırılmalıdır.

3- Kalıtsal hastalık genini taşıyan evli bireylerin çocuk yapmaları önlenmelidir. 4- Kalıtsal hastalıklar konusunda aileler bilgilendirilmelidir.

Bazı bilgiler

 Ülkemizde akraba evliliği oranı % 22 dir.

 Çocuklarda zekâ geriliğine neden olan fenil ketonüri hastalığı ülkemizde 3500 de 1 oranında, Japonya’da 100.000 de 1 oranında görülmektedir.

 Akraba evliliği sonucu oluşacak kalıtsal hastalıklı (albino) çocuk sayısı, normal olarak ailesinde kalıtsal hastalık (albinoluk) bulundurmayan ve akraba olmayan kişilerin hastalıklı çocuklarının sayısının 100 katıdır.

III.BÖLÜM

Ölçme ve Değerlendirme:

*Boşluk dolduralım

*Eşleştirelim Ölçme ve değerlendirme için projeler, kavram haritaları, tanılayıcı dallanmış ağaç, yapılandırılmış grid, altı şapka tekniği, bulmaca, çoktan seçmeli, açık uçlu, doğru-yanlış, eşleştirme, boşluk doldurma, iki aşamalı test gibi farklı soru ve tekniklerden uygun olanı uygun yerlerde kullanılacaktır.

IV.BÖLÜM

Dersin Diğer Derslerle İlişkisi: 1. DÖNEM 1. YAZILISI V.BÖLÜM

Planın Uygulanmasıyla İlgili Diğer Açıklamalar: 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı, Kızılay Haftası (29 Ekim-4 Kasım)

Uygundur ...

(27)

2018- 2019 EĞİTİM – ÖĞRETİM YILI GAZİ ORTAOKULU 8. SINIFLAR FEN BİLİMLERİ DERSİ GÜNLÜK DERS

PLÂNI

I.BÖLÜM

Dersin Adı: Fen Bilimleri 8.Hafta (5-9 Kasım 2018)

Sınıf: 8.Sınıf

Ünite No-Adı: 2.Ünite:DNA ve Genetik Kod

Konu: Mutasyon ve Modifikasyon/ Adaptasyon (Çevreye Uyum) Önerilen Ders Saati: 4 Saat

II.BÖLÜM

Öğrenci Kazanımları/Hedef ve Davranışlar:

8.2.3.1. Örneklerden yola çıkarak mutasyonu açıklar. 8.2.3.2. Örneklerden yola çıkarak modifikasyonu açıklar.

8.2.3.3.Mutasyonla modifikasyon arasındaki farklar ile ilgili çıkarımda bulunur

8.2.4.1. Canlıların yaşadıkları çevreye uyumlarını gözlem yaparak açıklar.

Ünite Kavramları ve Sembolleri:

Mutasyon, modifikasyon, Adaptasyon, doğal seçilim, varyasyon

Uygulanacak Yöntem ve Teknikler: Anlatım, Soru Cevap, Rol Yapma, Grup Çalışması

Kullanılacak Araç – Gereçler: Açıklamalar:

Adaptasyonların kalıtsal olduğu vurgulanır.

Yapılacak Etkinlikler:

Özet:

Bir gende meydana gelen değişimlere MUTASYON denir. Mutasyonlar:

 Eşey hücrelerinde gerçekleşirse: kalıtsaldır, nesilden nesile aktarılır.

(28)

Mutasyon sebepleri: A-Radyasyon

B-Kimyasal maddeler

C-PH derecesi ( asitlik bazlık derecesi ) D-Sıcaklık

E-Besinlerdeki katkı maddeleri F-Ateşli hastalıklar

Çevre etkisiyle vücut hücrelerinde görülen ve kalıtsal olmayan değişikliklere MODİFİKASYON denir. Modifikasyonlar:

 Vücut hücrelerinde olduğu için kesinlikle yavru canlıya geçmez yani kalıtsal değildir. Modifikasyon sebepleri:

A- Ortam sıcaklığı B- Işık

C- Nem oranı

D- Beslenme genlerin işleyişini değiştirerek modifikasyona sebep olur. Modifikasyon örnekleri:

Arı kovanından çıkan larvalar, arı sütü ile beslenirse kraliçe arı, bal özü ile beslenirse işçi arı gelişir.

Çuha çiçeği 15-20 0C sıcaklıkta kırmızı

renkte, 30-35 0C sıcaklıkta beyaz renkte

çiçek açar. M u t a s y o n M u t a s y o n y a r a r l ı m u t a s y o n y a r a r l ı m u t a s y o n

(29)

Spor yapan insanların kaslarının gelişmesi.

Himalaya tavşanının beyaz tüyleri kazınıp, kazınan yere buz konursa yeni çıkan tüyler siyah renkte olur.

Aynı özellikteki iki bitkiden ışıklı ortamda bulunan iyi gelişir, karanlık ortamda bulunan az gelişir.

Aynı genotipe sahip tek yumurta ikizleri farklı ortamlarda büyütülürse vücut özellikleri,

zekâ ve kültür düzeyleri ile davranış ve kişilikleri farklı olur.

(ABD'li iki kadın, yıllar sonra tek yumurta ikizi olduklarını öğrendi.)

Sirke sineğinin kanadı 16 0C sıcaklıkta düz, 25 0C sıcaklıkta

kıvrık olur. (Kıvrık kanatlı sinek 16 0C de tutulursa kanadı

düzleşir).

Ortanca ve kartopu bitkisinin asitli toprakta yetişeninin kırmızı çiçek, bazik toprakta yetişeninin mavi çiçek açması.

(30)

Ten rengimizin yaz aylarında daha koyu, kış aylarında daha açık olması.

Canlıların belirli ortam koşullarında yasama ve üreme şansını artıran fiziksel yapılar, davranışlar gibi kalıtsal özellikler kazanmasına adaptasyon adi verilir.

Canlılar beslenme, barınma, avlanma, üreme ve düşmanlarından korunma gibi yaşamsal faaliyetlerini sürdürebilmek için adaptasyon gösterirler.

Örneğin: Deve kuşları çok hızlı koşabilmek için uzun ve güçlü bacaklara sahiptir. Penguenler perdeli ayakları sayesinde hızla yüzer ve deri altlarında depoladıkları yağ, soğuk ortamlarda vücut sıcaklıklarını korumalarını sağlar.

NOT: Ayni ekosistemde yasayan canlılar hayatta kalmak için benzer adaptasyonlar geliştirir.

Örneğin, sıcak iklimlerde yasayan türdeşlerinden farklı olarak kutup ayılarının dengelerini sağlayabilmek için bacak boyları kısadır ve ayakları geniş tabanlıdır.

Ayni şekilde, kutuplarda yasayan penguenlerin vücut yapıları da bu özellikler bakımından kutup ayıları ile benzerdir. Her iki hayvan türü de soğuktan korunmak için derilerinin altında yağ biriktirirler.

Örneğin çölde yasayan tilki, fare ve tavşanın kulakları ve kuyrukları uzun, vücut yüzeyleri geniştir. Bu özellikleri onların vücutlarındaki isi kaybını artırarak vücut sıcaklıklarını korumalarını sağlar. Sadece hayvanlar değil bitkiler de adaptasyon gösterir.

Yine çöle özgü bir bitki olan kaktüsün yapraklarının diken seklinde, kıvrık ve tüylü olması, gövdesinde su depo etmesi bitkinin su kaybını azaltır.

Çevreye uyum sağlayan canlılar yaşamaya devam eder. Uyum sağlayamayan yok olur. Buna doğal seçilim denir. Doğal seçilim yaşamsal faaliyetler için gerekli besin, su, barınak, ışık gibi faktörler canlılar arasında yasam mücadelesine neden olur. Bu savaşta başarılı olanlar yaşamını sürdürürken, ortam koşullarına uyum sağlayamayanlar ise yok olur.

Varyasyon, genetik biliminde kullanılan bir terimdir ve "çeşitlenme" demektir. Bu genetik olay, bir canlı türünün içindeki bireylerin ya da grupların, birbirlerinden farklı özelliklere sahip olmasına neden olur.

III.BÖLÜM

(31)

Değerlendirme:

*Eşleştirelim Ölçme ve değerlendirme için projeler, kavram haritaları, tanılayıcı dallanmış ağaç, yapılandırılmış grid, altı şapka tekniği, bulmaca, çoktan seçmeli, açık uçlu, doğru-yanlış, eşleştirme, boşluk doldurma, iki aşamalı test gibi farklı soru ve tekniklerden uygun olanı uygun yerlerde kullanılacaktır.

IV.BÖLÜM

Dersin Diğer Derslerle İlişkisi: V.BÖLÜM

Planın Uygulanmasıyla İlgili Diğer Açıklamalar: Atatürk Haftası (05-11 Kasım),

Organ Bağışı ve Nakli Haftası (5-11 Kasım) Uygundur ...

(32)

2018- 2019 EĞİTİM – ÖĞRETİM YILI GAZİ ORTAOKULU 8. SINIFLAR FEN BİLİMLERİ DERSİ GÜNLÜK DERS

PLÂNI

I.BÖLÜM

Dersin Adı: Fen Bilimleri 9.Hafta (12-16 Kasım2018)

Sınıf: 8.Sınıf

Ünite No-Adı: 2. Ünite: DNA ve Genetik Kod Konu: Biyoteknoloji

Önerilen Ders Saati: 4 Saat II.BÖLÜM

Öğrenci Kazanımları/Hedef ve Davranışlar:

8.2.5.1.Genetik mühendisliğini ve biyoteknolojiyi ilişkilendirir.

8.2.5.2.Biyoteknolojik uygulamalar kapsamında oluşturulan ikilemlerle bu uygulamaların insanlık için yararlı ve zararlı yönlerini tartışır.

8.2.5.3.Gelecekteki genetik mühendisliği ve biyoteknoloji uygulamalarının neler olabileceği hakkında tahminde bulunur.

Ünite Kavramları ve Sembolleri:

Genetik mühendisliği,yapay seçilim, biyoteknolojik çalışmalar, biyoteknoloji uygulamalarının çevreye etkisi

Uygulanacak Yöntem ve Teknikler:

Anlatım, Soru Cevap, Grup Çalışması

Kullanılacak Araç – Gereçler:

Açıklamalar: Islah, aşılama, gen aktarımı, klonlama, gen tedavisi örnekleri üzerinde durulur. Yapılacak

Etkinlikler: Biyo-teknoloji alanında çalışan genetik mühendislerinin görev alanlarını araştırma ve sunma

Özet: BİYO-TEKNOLOJİ

Teknolojik ürünler denildiğinde aklımıza sadece bilgisayar ve elektronik ürünler gelmektedir. Oysagünümüzde çok daha farklı teknolojik ürünler üretebilmekteyiz. Fotoğrafta gördüğünüz meyveli yoğurtve aşı da teknolojik ürünler arasında yer almaktadır. Bu ürünlere teknolojik ürün denilmesinin nedeni,elde edilme yöntemlerinin farklı olmasıdır. İnsan ve çevre sağlığını olumsuz etkilemeyecek yöntemlerile bilim ve mühendislik ilkelerine dayalı olarak biyolojik sistemlerin mal ve hizmet üretiminde kullanılmasınabiyo-teknoloji denir. Biyo-teknolojiyi amaçlarına ve çalışma konularına göre tıbbi teknoloji,tarım ve hayvancılık biyo-teknolojisi, gıda biyo-biyo-teknolojisi, endüstriyel biyo-teknoloji ve çevre biyo-teknolojisiolarak beş farklı grupta toplamak mümkündür. Biyo-teknoloji uygulamalarının olumlu ve

olumsuzyönleri bulunmaktadır.

Biyo-teknolojinin Olumlu ve Olumsuz Yönleri

Modern biyo-teknolojinin hiç kuşkusuz çok önemli sosyal, ekonomik ve çevresel yararları vardır.Ancak insan ve çevre sağlığını olumsuz etkileme; sosyo-ekonomik yapıyı, biyolojik çeşitliliği ve doğalürün çeşitlerini bozma; bir ülkenin ya da toplumun sosyo-ekonomik refahını zedeleme; geleneksel, etik,ahlaki ve dinsel değerlere zarar verme gibi sorunlara yol açabileceği de vurgulanmaktadır. Bu konudayapılan bir araştırmanın sonuçları (Tüketiciler ve Modern Biyo-teknoloji: Model Yaklaşımlar, Ankara ÜniversitesiBiyo-teknoloji Enstitüsü Yayınları, 2007.) aşağıda verilmiştir.

Biyo-teknolojinin olumlu etkileri

Biyo-teknoloji Endüstri Kurumu, biyo-teknolojinin yararlarını; çevre, sağlık, tarım ve gıda işleme, beslenmeve gıda kalitesi olarak belirlemiştir.

(33)

Biyo-teknolojinin Olumsuz Etkileri

Genetik mühendisliği, doğada asla çiftleşemeyecek farklı türler arasında gen transferine olanak sağlamakta,balık genini domatese, insan genlerini koyuna aktarılabilmektedir. Hiçbir gen bağımsız, tekbaşına çalışmadığından, bir organizmaya transfer edilen gen ya da genlerin insan sağlığı ve çevre üzerindebeklenmeyen ve istenmeyen yan etkileri olabilir.

Biyo-teknoloji ile ilgili riskler genel olarak çevresel riskler, sağlık riskleri ve sosyo-ekonomik risklerbaşlıkları altında ele alınmaktadır.

(34)

Sonuç olarak genetiği değiştirilmiş ürünlerde henüz tam olarak bilinmeyen ancak insan ve çevresağlığını olumsuz etkileyebilecek özelliklerin bulunabileceğine ve etik olmayan uygulamaların yapılabileceğineilişkin kaygılar tartışılmaya devam etmektedir. Biyo-teknolojinin Tarihsel Gelişimi

Biyo-teknoloji, insanlık tarihi kadar eski bir uygulama alanıdır. MÖ insanların maya bakterileri ileilk mayalanmaları gerçekleştirilmesiyle biyo-teknolojik uygulamalar başlamış oldu.

Mikroskobun keşfiile birlikte hücrenin görülmesi biyo-teknoloji uygulamalarını yeni bir aşamaya geçirmiştir. İlk aşılarıngeliştirilmesi, penisilinin keşfi tarih boyunca biyo-teknoloji uygulamalarının devam ettiğini kanıtlar.DNA’nın keşfi ile birlikte moleküler biyoloji ve ona bağlı olarak biyo-teknoloji uygulamaları yeni birivme kazanmıştır.

(35)

1950’li yıllardan itibaren moleküler biyoloji, moleküler genetik alanlarında gerçekleşen hızlı ilerlemelerebağlı olarak çok büyük bir önem kazanmıştır. 1970’li yıllarda ise moleküler biyo-teknolojininürün bazındaki başarıları, dikkatlerin biyo-teknoloji üzerinde odaklanmasına neden olmuştur. Biyolojive genetikteki bu gelişmeler sonucunda, moleküler düzeyde gerçekleştirilen genetik olaylar ile verimliliğinartırıldığı ve yeni ürünlerin üretilebildiği “modern biyo-teknoloji” doğmuştur. Modern biyo-teknolojidönemi denilen bu dönemin 21. yüzyıla damgasını vuracak bir dönem olduğu bilim çevrelerinde dillendirilmektedir.

Biyo-teknolojinin 21. yüzyılın teknolojisi olarak kabul edilmesinin başlıca nedenleri ulaştığıdüzey, kapsadığı alan ve kullandığı materyalin insan dâhil tüm canlı organizmalar olması biçiminde açıklanmaktadır.Biyo-teknoloji yeniliklere açık, gelişme potansiyeli sınırsız olan, moleküler biyolojiyi temelalan bilimsel araştırmalara ve moleküler biyoloji alt yapısına bağımlı bir teknolojidir. Bu alanda meydanagelecek gelişmelerin bir önceki yüzyıldan çok daha hızlı gerçekleşeceği düşünülmektedir.

Biyo-teknoloji İle İlgilenen Meslek Dalları

Biyo-teknoloji, birçok bilim dalının katkısıile oluşan bir alandır. Biyo-teknolojinin

gelişmesinefizik, kimya, biyokimya, genetik, fizyoloji,mikrobiyoloji, moleküler biyoloji gibi bilimdallarının katkısı bulunmaktadır. Dolayısıylabiyo-teknoloji alanında fizikçiler,

kimyagerler,biyokimya uzmanı tıp doktorları, genetik mühendisleri,biyologlar gibi meslek grupları etkinbir şekilde çalışma yürütmektedir.

Dünya ölçeğinde biyo-teknolojik süreçlerkullanılarak üretilen ürünlerin küresel

pazarlardakipaylarına bakıldığında en büyük payıngıda sektörüne ait olduğu (% 77), bunu antibiyotik(% 12), ilaç (% 7), tarım (% 3) sektörlerininizlediği görülmektedir. Buradan hareketlegıda mühendisleri ve ziraat mühendislerininde biyo-teknoloji alanında faaliyet yürüttüklerinisöyleyebiliriz.

(36)

Bir bitkinin en uygun gelişimi, ürün verimi,zararlı hastalıklar ile mücadelesi gibi bilgilerien iyi ziraat mühendislerinden öğrenebiliriz.Hayvanlarla ilgili bilgileri de

zoologlardan,veterinerlerden elde edebiliriz. Mikroorganizmalarıkullanarak gıda üretimine, gıda mühendislerininkatkısı bulunmaktadır. Aynı şekilde,çevrenin korunması, kirletilmesinin önüne geçilmesiadına çevre mühendislerinin de biyoteknolojiçalışmalarda görev alması gerekir.Biyo-teknoloji çalışması esnasında bu meslekgrupları ile ortak bir çalışma yürütülmelidir.

III.BÖLÜM

Ölçme ve Değerlendirme:

*Boşluk dolduralım

*Eşleştirelim Ölçme ve değerlendirme için projeler, kavram haritaları, tanılayıcı dallanmış ağaç, yapılandırılmış grid, altı şapka tekniği, bulmaca, çoktan seçmeli, açık uçlu, doğru-yanlış, eşleştirme, boşluk doldurma, iki aşamalı test gibi farklı soru ve tekniklerden uygun olanı uygun yerlerde kullanılacaktır.

IV.BÖLÜM

Dersin Diğer Derslerle İlişkisi: V.BÖLÜM

Planın Uygulanmasıyla İlgili Diğer Açıklamalar: Afet Eğitimi Hazırlık Günü (12 Kasım), Dünya Diyabet Günü (14 Kasım)

Uygundur ...

(37)

2018- 2019 EĞİTİM – ÖĞRETİM YILI GAZİ ORTAOKULU 8. SINIFLAR FEN BİLİMLERİ DERSİ GÜNLÜK DERS

PLÂNI

I.BÖLÜM

Dersin Adı: Fen Bilimleri 10.Hafta (19-23 Kasım 2018)

Sınıf: 8.Sınıf

Ünite No-Adı: 3.Ünite:Basınç Konu: Basınç

Önerilen Ders Saati: 4 Saat II.BÖLÜM

Öğrenci Kazanımları/Hedef ve Davranışlar:

8.3.1.1.Katı basıncını etkileyen değişkenleri deneyerek keşfeder.

Ünite Kavramları ve Sembolleri:

Basınç, katı basıncını etkileyen değişkenler, sıvı basıncını etkileyen değişkenler, basıncın günlük yaşam ve teknolojideki uygulamaları

Uygulanacak Yöntem ve Teknikler: Anlatım, Soru Cevap, Rol Yapma, Grup Çalışması Kullanılacak Araç – Gereçler:

Açıklamalar:

Basınç birimi olarak Pascal verilir. Matematiksel bağıntılara girilmez.

Yapılacak Etkinlikler:

Özet: Katı Basıncı

Katı cisimlerin yer çekiminden dolayı bir ağırlıkları vardır. Katı cisimler ağırlıklarından dolayı bulundukları yüzeye dik bir kuvvet uygularlar. Katı cisimlerin birim yüzeye uyguladıkları dik kuvvete basınç denir. Basınç “P” harfi ile gösterilir. Katı cisimlerin bulundukları yüzeye uyguladıkları basınç;

Basınç=

Kuvvet

Yüzey Alanı

formülü ile hesaplanır.

Basınç birimi uluslararası birim sistemine (SI) göre Pascal(Paskal)’dır. Paskal “Pa” ile gösterilir.

1N’nuk dik bir kuvvetin 1 m2’lik bir yüzeye uyguladığı basınç; 1Pa’dır.

Katı basıncı formülünden de anlaşılacağı üzere basınç, uygulanan kuvvetin büyüklüğü ile doğru orantılıdır. Katı cisimlerde uygulanan kuvvetin kaynağı cismin ağırlığı

olduğundan, cismin ağırlığı artarsa basınç artar, cismin ağırlığı azalırsa basınç azalır.

Katı basıncını etkileyen diğer bir unsur ise yüzey alanıdır. Katı basıncı yüzey alanı ile ters orantılıdır. Yüzey alanı artarsa basınç azalır, yüzey alanı azalırsa basınç artar.

Her iki cismin yüzeye temas alanı aynıdır. Fakat II numaralı cismin yüzeye uyguladığı kuvvet daha fazla olduğundan II numaralı cismin birim yüzeye uyguladığı basınç daha fazladır.

(38)

Karda yürüyen hayvanların ayak izlerinin farklı olmasının nedeni bu hayvanların uyguladıkları basıncın farklı olmasıdır. Toplu iğnelerin ucunun sivri yapılmasının amacı basıncı artırmaktır. Bıçakların keskin yüzeylerinin ince yapılmasının nedeni yüzey alanın azaltarak basıncı artırmaktır.

Katı maddelerin ağırlıklarından dolayı bulundukları yüzeye basınç uygulamaları gibi sıvı maddelerin de ağırlıkları olduğuna göre basınç uyguladıkları söylenebilir.

III.BÖLÜM

Ölçme ve Değerlendirme:

*Boşluk dolduralım

*Eşleştirelim Ölçme ve değerlendirme için projeler, kavram haritaları, tanılayıcı dallanmış ağaç, yapılandırılmış grid, altı şapka tekniği, bulmaca, çoktan seçmeli, açık uçlu, doğru-yanlış, eşleştirme, boşluk doldurma, iki aşamalı test gibi farklı soru ve tekniklerden uygun olanı uygun yerlerde kullanılacaktır.

IV.BÖLÜM

Dersin Diğer Derslerle İlişkisi: 6. sınıf “Kuvvet ve Hareket” ünitesi ile ilişkilendirilir. V.BÖLÜM

Planın Uygulanmasıyla İlgili Diğer Açıklamalar: Ağız ve Diş Sağlığı Haftası (19-25 Kasım), Öğretmenler Günü (24 Kasım)

Uygundur ...

Fen Bilimleri Öğretmeni Okul Müdürü

Her iki cismin yüzeye uyguladığı kuvvet aynıdır. Fakat II numaralı cismin yüzeye temas alanı daha fazla olduğundan II numaralı cismin birim yüzeye uyguladığı basınç daha azdır. PI> PII

(39)

2018- 2019 EĞİTİM – ÖĞRETİM YILI GAZİ ORTAOKULU 8. SINIFLAR FEN BİLİMLERİ DERSİ GÜNLÜK DERS

PLÂNI

I.BÖLÜM

Dersin Adı: Fen Bilimleri 11.Hafta (26-30 Kasım 2018)

Sınıf: 8.Sınıf

Ünite No-Adı: 3.Ünite:Basınç Konu: Basınç

Önerilen Ders Saati: 4 Saat II.BÖLÜM

Öğrenci Kazanımları/Hedef ve Davranışlar:

8.3.1.2. Sıvı basıncını etkileyen değişkenleri tahmin eder ve tahminlerini test eder.

Ünite Kavramları ve Sembolleri:

Basınç, katı basıncını etkileyen değişkenler, sıvı basıncını etkileyen değişkenler, basıncın günlük yaşam ve teknolojideki uygulamaları

Uygulanacak Yöntem ve Teknikler: Anlatım, Soru Cevap, Rol Yapma, Grup Çalışması Kullanılacak Araç – Gereçler:

Açıklamalar:

a. Gazların da sıvılara benzer şekilde basınç uyguladıkları belirtilir. Açık hava basıncı örneklendirilir.

b. Matematiksel bağıntılara girilmez.

c. Gaz basıncını etkileyen değişkenlere girilmez. Yapılacak Etkinlikler:

Özet: SIVI BASINCI

Katı maddelerin ağırlıklarından dolayı bulundukları yüzeye basınç uygulamaları gibi sıvı maddelerin de ağırlıkarı olduğuna göre basınç uyguladıkları söylenebilir. Sıvıların içerisinde bulunan cisimlere uyguladıkları basınca sıvı basıncı denir. Sıvı basıncını;

 Sıvının derinliği ve

 Sıvının cinsi (yoğunluğu - özkütlesi) etkiler.

Sıvıların basıncı bu özellikler ile doğru orantılıdır. Sıvının derinliği artarsa sıvı basıncı artar, derinlik azalırsa sıvı basıncı azalır. Aynı şekilde sıvının yoğunluğu artarsa sıvı basıncı artar, yoğunluk azalırsa sıvı basıncı azalır. Sıvıların basıncı hesaplanırken;

Sıvı basıncı = Yükseklik(derinlik) X Yoğunluk P = h X d

formülü kullanılır.

(Yoğunluğu eşit olan sıvılardan derinliği (yüksekliği) fazla olanın kap tabanına uyguladığı basınç daha fazladır.)

(40)

(Derinliği(yüksekliği) eşit olan sıvılardan yoğunluğu fazla olanın kap tabanına uyguladığı basınç daha fazladır.)

Sıvıların basıncının etkisinden korunmak için dalgıçlar özel giysiler giyerler.

Sıvıların akışkandır ve hacim değişimleri(sıkışma miktarı) azdır. Bu durumlardan dolayı sıvılar Blaise Pascal(Bleys Paskal)’a göre farklı bir özelliğe sahiptir. Kapalı kaptaki sıvıların herhangi bir noktasına basınç uygulandığında sıvılar bu basıncı her yöne ve eşit büyüklükte iletir. Sıvıların bu özelliği Paskal prensibi olarak adlandırılır. Sıvıların bu özelliği teknolojide birçok alanda kullanılır. Örneğin; arabalarda hidrolik fren sistemi, emme basma tulumbalar, tamirhanelerde arabaların kaldırılması gibi alanlarda paskal prensibinden yararlanılır.

(Sıvılar basıncı her yönde eşit büyüklükte iletir. )

(Sıvıların basıncını kabın şekli etkilemez. Yalnızca derinlik ve yoğunluk sıvı basıncını etkiler.)

Sıvıların, içinde bulundukları kaba ve içerisindeki cisimlere basınç uygulaması gibi atmosfer de ağırlığından dolayı Dünya üzerindeki varlıklara bir kuvvet uygular. Bu kuvvet de cisimler üzerinde basınç oluşturur. Gazların basıncının sebebi katı ve sıvılardakinden biraz faklıdır. Katı ve sıvı cisimlerin basıncını oluşturan kuvvetin kaynağı ağırlıklarıdır. Ancak gazlarda kuvvetin kaynağı ağırlıktan daha çok gaz taneciklerinin içirişinde bulundukları kabın yüzeyine

çarpmasıdır. Gaz tanecikleri sıvı ve gazlara göre daha hareketlidir bu yüzden yüzeye çarparak kuvvet oluştururlar. Bu kuvvet de çarptığı yüzeyde basınç oluşturur.

Açık hava basıncını ilk olarak Torricelli(Toriçelli) adlı bilim insanı ölçmüştür. Torricelli deneyinde 0 0C sıcaklıkta açık hava basıncını cıva basıncı ile dengelemiştir. Bu deneyde

yaklaşık 1m uzunluğunda 1 cm2 kesit alanına sahip cam boruyu cıva ile doldurmuş ve

içerisinde cıva olan bir kaba ters olarak batırmıştır. Borudaki cıva yüksekliğini 76 cm olarak ölçmüştür. Buna göre 0 0C sıcaklıkta deniz seviyesinde hava basıncı 76 cm yüksekliğinde cıva

Referanslar

Benzer Belgeler

IV.. 21 Haziran tarihinde Dünya’nın Güneş etrafındaki konumu şekildeki gibidir. K G K• Kuzey Kutup Dairesi Yengeç Dönencesi Ekvator Oğlak Dönencesi Güney Kutup Dairesi

Her ne kadar bir metin ne~ri ile kar~~~ kar~~ya olsak bile, göz kama~una özellikleri olan baz~~ hâ- uralardan ba~lay~p, sade görünümlü fakat bulundu~u çevreye faydal~~

Gerçekte ~lk Tunç Ça~~~ ll'ye tarihlenen Ur Krali mezarlar~ndan Kraliçe Puabi (~ubad) 'nin mezanna3 ölü gömme gelenek- leri aç~s~ndan benzerli~i ile dikkat çeken ve söz konusu

kiıııdeıı sakalının teline kadar kara­ lara bürünmüş papaz efendiye kadar söz ve diş geçiren bu sevimli zata j Yunus Nadi hey diyorlardı..

*Eşleştirelim Ölçme ve değerlendirme için projeler, kavram haritaları, tanılayıcı dallanmış ağaç, yapılandırılmış grid, altı şapka tekniği, bulmaca, çoktan

Sistemlerin davranışlarının matematiksel olarak incelenebilmesi için sisteme ait elemanların her birinin matematiksel modelinin bilinmesi ya da

Amaç: Bu çalışmada, 1996-Ocak i l e 2000-Şubat ayı arasındaki 50 aylık sürede Ankara Numune Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahi Kliniğinde opere edilen 95 posterior

Yani çoktan seçmeli testlerde hızlı okuma ve hızlı düşünme yanıtlayıcının puanını etkiler.. Bu durum geçerliğin düşmesine