• Sonuç bulunamadı

Başlık: GAZZALİ'YE GÖRE NAZARİ VE TATBİKİ SİYASETYazar(lar):SHERWANI, H. K.;YURDAYDIN, H. G.Cilt: 4 Sayı: 3 DOI: 10.1501/Ilhfak_0000000304 Yayın Tarihi: 1955 PDF

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Başlık: GAZZALİ'YE GÖRE NAZARİ VE TATBİKİ SİYASETYazar(lar):SHERWANI, H. K.;YURDAYDIN, H. G.Cilt: 4 Sayı: 3 DOI: 10.1501/Ilhfak_0000000304 Yayın Tarihi: 1955 PDF"

Copied!
18
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

'ı'," ,

GAzzALİ/YE

GÖRE'

NAZARi VE TATBİKİ SiYASET

(*)

Yazan: Prof. H. K. SHERWANI Çeviren: H. G. YURDAYDıN

Büyük şaIr Fhıdevsi'nin, Kuzey han'ın Tus böLgesinde verimli manasına ge-len Şadrub iısilmlıihir köyde d!o~dugu söyge-lenir; burada, Şehname müellifi'nin orada dogup dogtrnadını m:ünakaş:ı edecekdegiliz. Faılmt Firdevsi'yi yetiş1iI'en bu böl-genin, nispeten kısa bi,r zaman içinde bir çok fikir devlerim'İ y.etiştirmiş olması bakı:mmdan, İran'ın en verimli böl1gelerinden biri oldugunda şüphe yoktu.r. Tus kasaibası' sekiızinci İmam A!li er-Rıda ve Abbasi halifesi meşhur Harunu'r-Reşit'-in gömülü bulundugu Meşhed'e pek yakın hir y,erde bugün ibir harabeler yıgını halindedir, fakat adı ve böJ,genin yeUştirdigi biLginlerin eser~ ebediyyen yaşı ya-ca:ktır. Orada yeUşmiJş meşhur kişilerin' bir lİistes:mi vermek bizi, maksadımızdan uzaMaştırır, ancak şu kadarını söylemek yeter ki böyle bdr liste Firdevsi'den baş-ka siyaset nazariyateıısı ve devlet adamı Nizamu'J.-mülk, matematr.kçi ve .aihlaki eserler )Yazarı Nasıru'd-din, kanunşinas Ebll Ca'fer ve niihayert baih:ı ve oguı iki

Gazzali giibi isimleri iihtiva edecektir. Gazzali'nin Hayatı

İmam üI~Celiil,H'ÜJccetirl-İslam ve Zeynudı-din (1) g~biünva:rdarla

adlandırı-lanEbu Hfunid Muihammed h. Muhammed b. Muihammed b . .Nhmed, Tus yakınında

GazzaıLa'da 450/1058 tarifinde Firdevsi'nin dogumnndan yüz yıldan fazla bir zaman, ve !büyük Nizamu'l-iMüil:k(2) ün dıogu:rıiundan ise kırık beş yıl sonrıa do~uş ve elli beş kameıri seneyi doLduran kısa hayatında ilJ,m,idüşünüş üzerinde dürny,a tarihin-de pek az insana kısrnet olan bir tesir bı,rakmı.~tır. Başlangıçta Tus'ta, daha son-ra Cürcan'a' gitmek suretiyle, ve nihayet Niz,,,mu'l'-mrülktason-rafından kurulmuş bü-yük medreselerden birine riyaset etmek üz,ere son zamanlarıda Hicaz'dan geri çağ nmış olan ibe~ki de zamanın en büyülk bilıgin:i: İmamu'l-Haremeyn Eıbu'l,-Me'ali Muihaırnmed ü1~Oüveyni'nin önünde diz çökmek üz'ere Nişapur'a göç ed:erek esaslı bir ögreniim: yapmıştı. İm3m'ın ilk ön~e taleibesi sornra da, O'nun 478/1091 de ölü-müne kadar yardımcısı O'hnlU'ştu.Sonra çocUik denecek bir yaşta olmasına rag-men, kendisınin fikri mü~avi:ri ve baş kanonisti olarak Nizamu'l-Mülk'ün Sı?-rayına .çagnliInış,butadan, 484/1091 de Bağdat'taki büyük müesseseye, BaşKan

(x) Bu yazı, ISliAMIC CULTURE mecmuasında ('Vol.IX, No. 3, JuL 1935,

HiYderabaıd.Dec-can) çIı1mnıŞolan Osmaniye Üniversitesi profe,;,Örlerinam Ha:c'oon ~han Sherwani'nin El-GazaZi on

the Theory and Practice of Politics aıd1ıma,kalesinin tercemesidir. Prof Şirvani, İsHı.ı:nsiyasi

tefek-kürü ile ilgilimakalelerLTJ..idaiha.sonra'bir kitap halillde neşretnniştir. Studies in Muslim PolZiticaZ

thqught and Administration, Lahüre 1942; 2. bası.1945.

(l) BÜJYiÜIkReis, İsıamın deHli, İman~ süsü.

(2) Fil'ldevsi yalklaşık olarak 329/490, Nizamu'l-Mülık, 408/1017 de doğmuştur. H. 329 yılının

(2)

i

22

tayin edildiği Z!3man ayrılmıştı. Bağdat'ta Gazzali'nin büyük fakihler ve zamanı bilginlerind1en iibaret üç yıüz, helitta bazı zamanlar beş yüz. kişilik diI1lleyiciler huzu-runda, iikna edici konferanslar verildiği nakledilir.

Gazzali Bağdat'ta daha fazla kalmad1. Mel'ikşa!h'ın ölümlÜ (3), hamİsi Niza-mil-Mülk'ün katli iıle birleşti, bütün bu şeyIer, onuripsirko~oji!si üzerinde büyük öl1çüde tesir etti. Önce Suriye'ye, daha son~a daMısır, Mekke ve Medine'ye git-mek üzere Bağdat'tan ayrıldı; on iki yıla y~km hir zamaın oralarıda diol'aştı. Bu .. müddet zarfında siyaıset akınında ciddi de~iişmeler olmuştu. Melii1kşaih'aen küçük

oğlu Maihrmurdhalef olmuş, onun yerine de en büyük kardeşi Berkiyaruk

geç-mişti. Horasan valisi Sanm,r (4), Nizamu'l~mü1k'ün oğlu FaJhru'l-mülk'ü kendisine vezir tayin etmi~, ve babasının ananelerine selirliakatleGazzli'yi. Ni'şapur'daiki Aka-demi'nin başkanı (kurulduğundan beri üçün.cü) yaparak 400/1105 tarihinde mem-lekeüne ger'i 'çağırmıştı. Fakat faal bir şehir hayatının güriiI'tüleri dolayısiyle, . Gazzali ıburada daha fazla k.aImıyarak:: Tus'adö.nmüş, oirada bir HnmgGJı ile özel.bir

okul ku:mnuıştu.14 Cemaziyula'hır 505/19 Aralık 1111 (5) de Ö'l:müştür. Siyasi Zemin

Bu devriın, Batı Asya tarihinde hir dönüm noktası olduğu, daha önce de (6) söylienımıİşti.Geııçi; Peyıgamber~ın halefi, hara Bağdat tahtını İşgal etmekte idi, fakat bu taht, Harun ve Memun günleriniin iihti'~,ammidanmahrumdu ve es-Seffailı'ın ha-leflerinin hakkı o1ması kap eden kudret, keIimeniin t;~m mana~i'Yle daraI:Dıllffiıştı. Gazza!J.'i'nin yaşelidığı devil1de Abdu'l-lah Ebu Cafer Kaim bi-Emri'l-lah (422/1031-467/1075), Abdu'l-lah Ebu'l Kasım el M~:Ktedir bi-Emrillah (467/1075-487/1094) Ah-lYlet'.Eibu':lI-IAib!hasel-iMustaZıhirbi'I-lah (487/lP~4-512/1ıı8) hüküm: sürmüşlerdir.Fa-kat yukarda da ifade edi,ldigi giibi, Sel-çjlklu ku!dretinin yükıseli:şinıden beri, bu haMeler, Selçuklu sulİıa'nılarının elinde hirer kukladaııı fatksı~dıilar veellerinde builunan bütün ıdünyevi otoriteden vazg'eçmiye zorlanıyorlardı. Gazzali'nin ya~a-dığı sımda, İran ve civarı doğmdan doğruya Selıçuklillhr ta:ı:afından idare edili-yordu. Gazzali, Ebu TaHb Tuğrul Beg (429/1047-455/1063)'in hükümdarlığı sıra-sında droğ1muş,A!dadu'd-din Ebu Şuca Alp Aslan (455/1063-465/1072), Celalu'd-din IDbru'l-F,etihMel,ik Şah (465/1072-485/.1092), Na!Slru'd-din Mahmud (185/1092-487/-1094) ve Ruknu',j.-din ~bu'l Muzeliffer Berkiyaru/k (487/W94-498/1104)

z,amanla-rınıda yaşamış, Giyasu'd-;din Ebu Şuca Muhammed (498/1104-511/1117) in

hü-kümdarlığı surasında ôlmiÜştür. Teıtkik ve tetetbibu günlerııni, iMemık Şahın öJü-müniden sonra SeIrçuklu tahtıiddiacıları .ar.:>ısmciaolan ve Nizamu',I..ıMülk'ün oğul-ları Faihru'I..ıMülk ve Müveyyidu'l-MüJk tarafından tahrik edilen iç harpler işgal ediyıoıdu. Yıllarca devam eden y-e nihai tavsaması Gazzali'nin ölümünden biraz

i

(3) 4(15/1092. \

(4) Daıha sOnra SelçUklu Sultanı.

(5) Bak. Su'bki, Tabakatu ŞajiiJleti'i • Kii.bra. C.IV,s. 101 vd., burada Gazali"niıı eserleri, hem

taıv&if ediilimiş, hemde İ.am ilYirten1l:i:ddcn'geçirilmiştir. '~Ul.ada verHıniş olan sünen rivayetlerınin

liste1.'i. itdırn9!daşa:yan kabul edilmeırnektedir. Aynı zamanda bak .. Gazzali'ndn mektuplan, Mekciti.

bat-ı irnam Gazzeilli,CSeyyid Ahmed Han tarafından neşredilmi.şt:ir. AJk,barabad (AgI'a) H. 1310).

Burada biz, bu büyük biLginin ha\)'atının son Yıl'lanndak'i iç alemine v,e Suıtan veya vczıre

yazar-ken bile cesaı'et1e.ıle'ri ı>ürdiiğü fiıkirlere muttali OlaJbi~iriz.Çoğıu Farsoa olan muhabera.tını okumak,

illS'alıa büyülk biT ha1l.verir.

(3)

23

sonra okm bu iıç harp, Se.lçuklu hakümiyetinde bulunan ülkeleıde bir nevi siyasi felçle neticelenmişti. Hakiıkatte bu, Sultanınnüfuzunun ancak Selçuklu İmpara-torlugunu'l1 merkezi bir parçasmda hiissedi.ldiğ'i Be.:r.:kiyarukzamanına kad,9.r de-vam etmiştir.

i

Selçuklular'ın Siyaset Mekanizması

Burada kısaca Selçuklular zamanında Nizamu'l-ıMülk t9.rafından

mükem-melleştiriılmiş olan idari teşkilattan bahsetmek faydalı olacaktır. Bu sırada beş

büyük hü'kümetmakamı vardı. Birinci makama Vezir, ikin~iye Müstevfi,

uçun-cüye Tuğraı, dördüncüye M'Üşrif ve beşinci'ye Aridu'l-Ceyş (Ordu Müfettişi) U,-rafmdan 'riyaset edİıN~oııdu. (Açıkça görüyoruz ki, bu makamların, Abbasiler za-manına a'Ü ayrı ilsimııerivardır, mesela, Müstevfi makamı Divanu-z-zimam'a Tuğ. raı Divanu'r.resail ve'l.inşa'ya ve Aridıi'l'rC"eyş, Div'anu'l.Ceyş ve'ş.Şakiriyye'ye tekabül etım.eikt-edir.KarşI. von Kremer, Cuıturgeschichte des Orients, I, 198 vd.

Divanu'l-Müşrif, Divanu'l-Mustevfi gibi Maliye Nezaretinin bir parçası olarak gö-rünmektedir.) Bu iısimler, bu makamların vazifeleri hakkında müphem bir fiki'r vermektedirler. Tuğran kıeIiimesi, Tuğr6'yı yahut Sultan'ın emrideri üzerindeki Türkçe mührü tatbik eden bir şahsı ifadeetmektedir, fakat onun makamı impara-torluğ'un hakiki birkançılaryası vaziyetinde idi,... ¥e' Tuğraı, SuJJttınavaçıktığ'ı zıa-man, veziTin yerini alırdı. .. basit bir k~Üp yaıhUJtmemur olarak hizmete giren ve daha küçük makamılarda çalışan birkimse, Aridu'l-Ceyş tayin ediJir, Müşrif vekil liğine, ve Müşrifliğe terfieder. nihayet yavaş yavaş Büyük Vezirlik. makamına yükselirdi (7).

Gazzalİ'nin Siyaset Hakkındaki Eserleri

Gazzilli'nin siyasi yazılarında devrin siyasi hadiiselerinin izleri bUllUndugu ci-hetle, o zamanki siyaısi havayı belirtmekde fayda vaııdm Onun Munkiz

mine'd.de-lal (8) i, dünya çapında bir imparatorl'ugu,küçük bir batı-merkezi Asyıı devleti haliine getiren siyasi karışıklık ve inkı.ll8:plardan bahseder. Aynı zamandakendi içinde vukua gelen ve büyük eseri lhY'alu'l-Uhım (9) da .kemal derecesini bulan psikollÖjik inkıltııpların hakIki biı". iz,ahı mahiyetindedir. Tibru'l.Mesbuk (lO) ha-mi'Si Suıtan MeIikşah'ın oğlu Giya1su'd-diri adına yazılmış örnek hi:r hükümdarın nasıJ olması lazım gelıdigini gÖlsteren siyasi- ahlilki bir el kiiaıbı'dır. Aynı vaziyet-t'e, Sırru'l-Alemeyn ,giriışbakımından diğe~ ~serle i.ligiiliollınıasına rağ'rnen bunun hü-kümdarlıarın İCraatını kolaylaştıracak m'\ik.emımelibir eser haf.iinegelebilmes:i. için mümküIi ol,an her şey yapıliınıştır. İçinde pek çok rnJ3.haİ1irenk olmaısından, kıralla-ra değ'il de «Kıkıralla-raıI» ve <<Hükümdar»ahitap eıtmesinden hiz haldı olarak, her hangi bir başkasından daha fazla ana yurdunun hükümdarımu irşad edilmesıini kasdet-'tigi.ni anlamaktayız. Çall.şmalarınırı önemli bir kısmını teşkiJ eden bu eserLerden

(7) Histoire des Seljucides de Urak. par el-Bo,ıdari, d'apres İ/nad ed_din el.katibel-lsja-hani, Houstma neşri, önsöz, S. VIII vd. Aynı zamandıa aynı eserin Arapca metni, Tevarih~i iil.i Selçuk, Leiden 1889, s. 1000.

(8) İ'1Aımiıyematıblııası, KMıire, H. 1303.

(9) Meymeni,ye matbaaSı. 4 cilt. Kahire, H. 1306.

(LO) ELHamza,vi neşI'i, Kesta1dye ~at,brua.sı, H. 1227.

(LL) Sırr., 5.2.

(4)

başka, onun :8iYI9.sidüşünceleri, muhtelif koBar halinde ilimIerin bölümünü ve onların i~ahını iıhtiıva eden Fatihatu'ı-,ulum (12), İhy:a'mn tamlbir hülasası olan

Kimya-i Saadet (13), hükÜ!mdarlıik preistijinin esası hakkmda, Iktisad ii'ı

-Iti-kad (14) ve insan hayatının burada'tekrar edıiImes~ uzun sürecekolan siyası saı-halarına temas eden Kitabü'l-Veciz (15) gihi diğer esederinin bir çogunıa' serpiş-tirilmi'ştir (16).

çağ~aş Avrupa Siyasi Düşüncesi

Gazzali'l1Jin :8iya'si anlayı'şının ,qakiki ıbir izahını yapaıbiI!mek ııçın ilk önce, çağdaş batı siyasi te£ekkürünün bir hüı)isaısını' vermek fayd9.h olacaktır .. Hıristi~ yan aleminiın takriiben XI. asrın. sonu veXn.asrın başına kadar devam eden bu devrinin karakterıi, zamanımızsyaset, bilgıinlerinin en büyüklıeriınden biJ;'i tarafın-dan «esaSlı bir siyasetsizlik». (17) .şeklinde vasıflandırılmı'ştrr. Bu sırada Avrupa-lı halkın ilgilendiği yegane mesele, Papa ve İmparatorlar arasındaki i'ç anla'~maz-lıktan iıb:uettir. Hastings savaşı ta,m asıralarda olml,lş, Caipetian. sülalıesi Frail1sadn henüz yerleşmiş, ve daha sonra İmparatorluk şerefinin intikamıil1ı .ahnıya çalışa-cak olan n. Frederickhenüz ~ogınamıfitı. Hakikatte Avrupa s€ımasıını,?yıdınlatan yegane ışık Müslüman Ispanya'danparlıyorıdu. Siyasi te.fekkür, ihür He.ıIas ve onun ter.cüme ve aıdapt3!sY0nLmdan fazLa olarak pek az ş'ey yapan Roma'nın çö-küşüyle sönmüştü. Ve bu durum, her ikisi de çagdaş bir şarkhya küçük görünen müna'kaşalar1:1 meşgul ve çocukca bir temayürne kilJiıse ve devlet arasınUaki an-laşmazlığı tervic eden St. Thomas Aquina:ş .(18) ve Dante Alilg1hiıeri(19 nin mey-da:hagetirdik!leri kısır siyasi fel~~fedenyüz yıldan Jazb bir zaıman önce vuku-buluyordu (20)

Tecrübe'ye Kar~ı İdrak

:, I, ,

Gaz~ali'ye gelince, onun fel,sefi noktai nazarının rİıihverini, fiahsi befieri tecrü-be ile zihni idrak kaidesini ve ruhi azametle safmateryalizırni değiştirmesinde buluruz. Gazzali, yarı Hellenistik tefekkür' tem1a-y;iilüakı:nının aleyihindeydi'; şüp-hed mizacı ile başka bir y;ol takip ediyor, fakat aynı zamanda devrinin kabul ediıllmi'şd!Oktrinlerine de tarrnamiyl€ sırtını çevirmiyordu (21). Böy,lece Gazza1i,

(12) Hüseyniye matıbaası, Kahi,re, H. 1322,

(13) 'Ilaraıfından Imllanı.lan H. 1314 Bombay neşr::ıdir<H. A. Homes tara-fmda,11.yapılan ve

N. Y. da basılan tercümede, eserin adı yanllı~ olarak «The .Alclıemy Of Happ{';ıess» ~eklinde

çev-rilıniıgbir.

(14) Edebi;ye matbaası, .K!ahiil'e.

(16) Kahire, H. 1317. .

(ı6) Bu yazıda Siyaset'e ve eserlerinde zaman zaman tekrared:i1mi~ meşhur doktrh1lerine

daıha fazla yer vermelk suretıilyle ikepdimizd hudutı.andırdIk. Gazzwli'hin eserleri, türIii boyla:'da

yaklaşıık olarak 70 kitap hes!lJp edilmi~tir. Bak ..Mekdtibat, Hükümdar'a Mektuplar, s. 7.

(1'7) Bryce, Pollock'tan naklen, History ot the Science or politics.

(ıs) Dunnil1lg,Political theories, Ancient: and; Mediaval,.fasİ1 Vııı.

(L9) Aynıeser, fa"ıl, IX.

(20) Böylece ıDaııte ibir taraftan Mukacrdes Roma İmparato::luğıu'nıun !k!lidir,.i mutlak

oLdu-ğun u iSpat etmiye çalışırken, ddğer taraftan ~sk~!Rtıına,. nasıl bütün il16anuığı. temsil eden İsa

hakkında. hülküıın vennıekte selı1.hiyetH ise Roma'nın hale!fi, İınpaJ,iatorluğun da, Papa'nın

tavassu-tu olmaikslZll1dıo:ğrudan doğruya) Tanrı .ile temasa 'geçeıbiIe,ceği meselm,iini. mÜ11akaşa eder. Bak.

Pöl1ock,Aynı eser, fasıl ii.

(21) Bak. Munkiz, s. 4. «Teharrake ,batıni ila talepi hfl,kikati el-ifıtrati' LasHyyc ve hakikati'l_ ftkadidi'l-aricl'e:ti lJi_taklidi'l-valideyni ve'Lustadıne.»'

(5)

25

mfl'yonlarca müsılüman tarafılIlıdan bir müce,ddit, canlanq,ırıcı, ve imam yaihut reis. olarak ka:bul ed.n:n:ıek~ir; zira devrinin pagı~n te,mayülü i,le müca<İelleetrn.~ş. . .. . . i ve:.raşyıonıel müslüman rönesansının miibeşışiri olmuştu. «Felısefi v~ teolojik önem bakımınıdım Auıgustine'e eşi't olan İbn Riişd vediğierleri, onunyanında haısit der-leyiciler ye ekolcülıer olarak kalnılar.» (22). Gaz~.~li,daha yirmi ya~lJlda iken

ha-yat. ve ölüm meseleİeri ii:Qerinde düşün-mi\y'e, ıdaha sonraları da hiıslerinden hat-ta zihni melekeLerinden şürpheye ve niihayet hak.ıkatin bshat-tası olarak zihni idraki reddetmiye ba~Iarnı~tı. B.öylece Gazzali kend'i\')'iiçi:n,en uy,gun kıstaısın, yıa~i şah-si tecrülbenin, qaha önce. gelenlerin tecrübesınin ve değerli kaıbuıl edebildiği kim-selerin izinden yıiiı:ıüıdü.Ahlakı, hayat ve etrafını çeviren şeyler ha~ındaki görü-şü,iıınanını kuvvetlendliıırniş olan peygamberler,' evliyaullah ve ulem,anın yazı' ve sözleriyle beslenmiye ba~ladı. Hayat ve ölüm meselesi üzerinde daha derin bir şe-kilde dü~ünerek dünyevi hayatın bo~luğunu ve ölümden IsoJ1.rakiebediyeti açık bir şekilde kaibul etti (23). Böyle bir kafa için taıbii OLduğukadar, zamaınının bü-. tün büyük yaz$rları gihi o da, Tarih öğrenimine, peygaımlberin haıqislerine büy,uk bir öneıınvermiştir. Bu cümleden' olarak müslüman milletlerin tarihine, İran'da ve YUllJaniıstan'dahususiyle İskeınder Devri Yunanistan"ında ceryan eden olayla-ra verdiiği önemi ziıkredeıbiliriz. üZeTinde durduğumuz nazari ve tatbiki siyasete gelince GazzaJ1'nin, Siyaset'in insan hayatı iıçin olan .lüzumu husUlsunda sarih fikirlerl vardır. Ona göre siya:set, insanı iiyi yıola sevkeden bir: iliıın olan AhJak'-ın yakAhJak'-ınarkadaşıdır. Fakat gene Gazzali'ni/Il mükeıınmel Il;>irşekillde açıkladığına göre, bu dünyada insan hayatı için vaz'edilen h;ırekat kataesi ne olursa o:tsun'ibu, çok kısa hir zaman için lüzumludur ve insanın daiha sonraki' hayat~kendisil!1il ha-zırlıyabilmesı için, hayatın ir~adı ve tamamlanması manasında kaıbul edilmelidir. Burada şu noktayı hatır,dıa tumı.a:pkap eder ki Gazzali, insan ırkmHiaya)yi bir va-ziyete. sevkedecek olan harekat'ın mes'ut manasıhi:ıJkkında mükemmel fiikiider ileri sürer. Bir insan'ın ne bu dünyayı terketmesi, ne' de kendini tamamİ'yle. dünyevi ariularına ibıTakması icap:;e'ttiğini ileri' süre~' İslam peyıgamiberitnıininancına' işaret eder; fakat. kendisi bunun yerine bu diiny,anın her şeyinin hakiki manasını ve bu-na göre tanziıın edilmiiş hir yölda hareket edillmesi idıp. edeceğıini . ortaya ko-yar (24).

Dünyevı ve Uhrevı

Ga'Zzali'nin yalnız maneviyatla meşgulolduğu ve dünyevi i':ıl~ıılehiç uğraş-madığı Yioılundakikanaa;ti habııda tutmak icap eder. Filhakika Gazzali Tanrı bu dıi.iJ,ıyayı:ibir «çahşma ve 1ş yeri». ol,arakııneydana getlirdi d'er ve çalışan bir insa-mgÖrerek oına aşağıdaki sözleri söyliyen İslam peyıgaıınlberlindennakiller ya-par. Eğer ibitr insan dınenmekten kurtulmak, yahut yaşlı ebeveynine ve genç'Ço-cuklarına yarıdım. etmek i~iıı ç;ı1ışıyorsa Allah'ı memınun edecek iışJ~r yapmış ..sa-yılır, Yiokeğer başkalarının servetleri ille rekalbet etmek, yahut bundan:, ~rur duymak i,çin çalışıyorsa ancak şeytanı memnUn edebilecektir (25). Aynızaıınan-d,a Pey;gamıberin, arkadaşlarmı, ticar!et yapmak üzere ikaz e'ttiğini qn'1iıtır. Zira,

(22) V. B. Mackdonald. Muslim Theology, Jurisprudence and Constitutional History,

Sc::ib-ner. N. Y,. 1903. fasıl, 4.

(23) Bu 2'Jiıl}ni imılaplar, Munkiz'de büyük bir sadiaJk:atlai,fade edilmiştir.

(24) thyli, II, v. v.

(2Ş) Aynı eSer, II, 1. i, :ElbTI,PlLy\\g ve Alwıeq, tıı,ra<tındanzikredilmiş olan bir rivayeti n.~ıe-.

diror,' .. . '.'. ."":,", :.

(6)

onun, rızkfmızm, her on parçasının dokuzu o~duğu söyleniır (26). Dogru söyliiyen bir tüccarı, biir tariık-i dünyaya terciheden İmtlffi tibraih:im Neihefrden ve' arka-da.;;l~mna, dıuaıarınd~n önce yemeklerini hazırlamalarını söyHyen tmam Süley-m~ın Durrani'den nakiller yaparak sözlerine devam eder (27). Gazzali'nin izah et-tigi diger şayanı dikkat bir cümle de, bir meslek sahibi olan her erkek ve ka-dının kendiılerini mümkün yan1l'şlıldard an korumak iıçin bu mesİek ha~kında bngi ediınmelertGiin esaslı biT vazifeleri o~dugu man:ısını taşıyan aşagiıdaki ha-distİir .(28). Ta~bu'l.ri,lmi ja:rızetun ala müslimin ve müslimetun. tnsan na,zarı iıti-baTa almak me~iburiıyetindıedir ki bu dün ya'. geçici bir görünüşten iıbınettir. tık yuva, ana rahılll'i, son yuva da mezar çuk urudur, bu sebeple, cemiyetin hangi ka-demesinde olurSa olsun, insanın saf ve temi'z bir hayat sürmesi kap eder (29). Gazzaiti'ye göre <<dünY'eviliik»kelimesinin iki ayrı manası varoır: Bu, biT manada, \ onu istiyen bir şahsın, ~Üiksve bolluk 1'çinde ya~aması ve imkanlarını hakikaten

, ilStedi'giiIldençok daha fazlay,a çıkarma' itiyadında olmasıdır; diger' mana'da ise maişetini temin edebilecek durumda' ise, bundan bir itminan duytm,aMir. Bu iki anlayış hakik,a~en binbirinden fanklıdır ve Gazzali'ye göre bir:incisi dinin dahi inkarıdır, halbuki ikinciısi onun taımamlayıcısıdır. Eısaslı bir dünyeNi teşkilat ve çahşma' olmaksızın, bir inısamn, uhrevi saadeti için çalışaımıy,acagı talbiidir, zira eger bir memıl€lkette kanun vıenizam yoklugu yüzünden siyaısi biıl' karı.şıklık var-sa, orada, O'nun istedi,gi şekiilde Tanrıyada hizmet edilebilecek iJihni bir sükun olmıyacağ;ı aşikfwdır (30).

İliI1ılerinBölünnıesi

Şimdi Ga~ali'ıi!irn siyasi nazariıyesı nın ve siyasi bünye içinde' halk teşkilat-lanmasının tafşilatlı bir izahı,na g€liyorut. Gazzarf bunu en saf şekli ile izah et,-rnek ve si~aısi anlaYişıını tam manası He hel,irfunek için bütün, kaynaklard~n fay-dalanmayı ihmal etmemi~tii. Siyasi görüşleri mJlıhiteHf yazırarında serpiştirilıniş olup (yukarda 'gördügıüinüz gibi) bundan fazla, olarak insanhayatınıh bu 1<isminii verm1ş olduğu örnemi göstermeık üzere -bu ~onuya müstakileserlet de hasret-miıştir. Aşağırd~ görüleceği gibi ilimIerin genel bölümünde siyaset iImine esaslı bir yer verir: (31)

• l' tLtMLER i Dinle i Mat€matik i Adtım.etik i Geometri • V'e Astronomi i iligi!siolmıyan. i Mantık Fi2'iki i Tıp i Metafizik Dinle i Si:yaıset i j,~gili, i Ahlak ve Psiı~olojii (26) Aynı ye>t. (27) Aynı yer.

(28) Aynı eser, II, i. ii.

(29) Tibr., 5. 26.

(30) Eıt-iktisad /i'Li'tikad, s. ı05,

(31) MUnkiz, 5.13. 'Ayın zamanda bak. Fatihatu'Lulum, K&:hire. H. 1322, fasıl, ıv ve

V:,buraKia, hUkuk

ve

siy.aset'in yeti",insam ceni~yetL'1 bir ferdi ol'arak inceliyen ;ilimlerle, onu

(7)

27

Bu bölüm bi:zim goruşuımüze göre tamaun ollffiıyaıbilir, fakat din ile iLgiısihu-susunda Gazzali t,amfından ortaya konulan kıstas Il)oktai nazarmdan .mütalaa edi-lecek allU['sagayrı mantıki ıbirtıarafı yaktur (32). Şayanı dikkat al,an . ciihet, an

ikinci asrın ilk yarısında, daha batıda si yası mesel'elerle i1!gmlenilmiye bHe baş-lanmadığ'ı bir zaunanda, onun, helli başlı bi'r bilıgi, dı::ıholarak siyaset ilmini ele alacaik :bir cesaret ve geniş görüş1lülüge sahip olmasıdır, Sii1yasetitam manasile za-m::ınımıza uygun hir anlayışla <-devlet işlerıini esaslı bir şekiQde nizama ko-yan» (33) bir Him olarak ele alır, Ve sözlerine devam ed-erek (~o peygamberlere vahyedildiğ'i gljbi Tanrı'nın kitabIatından yahut veli ve azi;zlerin emi~rJ.erinden almmı'ştı.r.» (34) cLer.Bu belki bd:rai İzaha tı kap ettirir. Yukarda işaret ettiğ'irniz giıbI Gazzali'niln bütün nazariyesi, geçmişin tecrÜlbesine dayanır kıi ibunun en yüik-sek şekli Hlham ediIlmiş ilahi sözlerden çıkarılan tecriiibedir.Bunrdan ba-şka unut-mısma'k kap edıer kiı o' günlerde halkın siyasi uyanışılI1a yegane hızı İslaın ,Pey-gamberinin ve halefl-erinn yapmış olduikları işlerin öğ'retilmesd veriyordu, Bu ba-kımdan Gazzali'nıin, nazariyesini, daha çok, TalI1T1'mnseçkinleri tarafmdanev-vellce vaz'ledıillm1işe1saslara istinat ettirmesi hayreıtim'iz,i mucip ollmamalıdır (35).

Devlet Fikrinin Tekamülü

Gazz,ali'nin dıevlertıinzarureti hakkındaıki izahatı o derece şayanı dirk~at ve zamamml'za o' kadar uygundur ki buradaO'nu aynen tekrar etmek daha iyi alacak-tır. (~İnsaJ1o' şe:kHldeyı3.ratılmı.ştır ki yal'nız başma yaşıyamaz, 'daima diğ'erlerine muihtaıçtır; kendisi giibi bir insanla beraiber olmak ister. Bu atkl3.daşı~ga iki ,sebepten ,ihtiyaç vardır, Evvela nesımn devamı için -ki bu ayrı cinsten bir kimse, ,ile cinsi münaısebet oJimıadıgıtakldirıde gayri mümkündür- s;9ınra,işlerinin, yiyecek ve eılbisesinin hazırlanması ve çocuklarının eğ'i'tirni ve yetilştirilm'esi için, muhtaçtır. Cinsi münasehet nesIin dögu'Şu ile neticelıenir ve pek ta:bii olarak bi'r kimsenin karısı ve 'ÇOCUiklarıile kapalı ibir vaziiyette lmılimasımiirnIkiilıı değ'i,lidiir, Zira bu takdiırde hayat ona bir yük olacaktır. 'Bu sebeple işin taıbH hir iıcwbıala-rak, m1uayyen bir ticaret veya iş}e iştiıgal eden şaıhı'Slarla birlikte bulunmak zaru-ni olacaktır, Sonra bu tüocar veya el işi ile meşıgul kimse de tamamiyle mü'Sta-ktl olamaz; mesela bir çifçi için de toprcfgını işlemek yalnız başına mümkün de-ğİl1dir, zira o da, maratı;goz ve demiıreilerLn ıişi alan ziraat aletlerİine nfuihtaçtır. Diger taraftan yiyecek hazırlanması, degirmenoilik ve aşçı1ık i1ş1erintızaruri kılar. Biitün bunlar iısiPateder ki insan ya:~'nıZbaşına ya.şıya:maz, her adrtnida diğederi-Ilin yardımına miUhtaçtır (36). Sonra bazı afetlere gÖ'giiısgermek içiın evl-er yap-mak lazımdır, Haılkın bir ataya gelip müşterek meskenlediniQ't etrafıpa duvarlar yaparak dış müdaihe'lecilere karşı korunmaları kaıp eder. «Bunun manası belde-lerin (37) tesisidir. İnSimlar bir arada yaş'adıkları,' hirıbirleriyle münase'betlere

gi-(32) Pollock, Aynı eser, fasıI, L, bize mmlerin bir bölümünü vermiştir ve bu şa.yaıdikkat

bir ~e!kilde GazzaU'uih bölümüıl'e u~1'laktadolr,

(33) Munkiz. s. 17,

(34) A~l11yer.

(35) Bafjka hi'r yerde ı;le zikretHğimiz gibi' (ISherwani,al-Maverdi, p. 7), Hukuk ve Siyaset'hi

Allah kelılınına istinat etm.esi esası ,Avrupada .yüzyıllarcaı devam etti ve ,Hollanda'da SaI1name

(YeaooQcık 34, Hen, vı, 50 (1356e) de yer aldı, Jurisprudence, p. 64: «KWılb_ı Mukaddes. her

türlü hiukuiimn e.sasıni1kenidtisinden aldığı müşterek kanumlur.» '

(36) Bu ve bu paragraida bulun'an diğer özetle'r, ihyd, III, 6 vd. dan çı1karrlmışt,ır.

(8)

riştikle~i zaırnan, kavga ve nizaların zaruri o~arak devam 'edece~.i dıe insan tabia-tı icabıdır. Eğer onk,r 'kenidi taliihler.İne bırakı'llmı.ş ol~Slalar,devamh münazaa ve harplerle ,birbirlerini yokedec~klerdil"»(38). l3undan ba~ka, i~ yapamıyacak ka-dar ihtiyar veya hastalar QI~dugul1JdanbunIaradahakım.ak zarureti va:rdır. Eger her şey, bu duruttıda.:hıırakılacak o]sa hiç bir kimse diıgerinin saadeti için çalışmı-yacaktır (39). Bu şa:ı;:tlar aHında bir takım yeni san'at ,ve endüstni gelişir. Mese-la müınıalkaşa mevz1,lu oMese-lan topragın yüz ölçümünü bilrnıek ve şehri nıüdaiheleci-lerin elJnden kurtarrriak ....,silaihlanmıya ve har/he lüzum olup ollirİıadıgınıtayin

etmek için, halkı teşki'!atlı ve esaslı ba~lar' i'çinde muihafazaiçin, Fıkıih yahut hu-kuk V'e ni!hayet mÜll'azaa ve nIİza.Iarıhal için hakem ve hükümet. «Bütün bunlar halkın :siyasi oluşumu iıçin lüzumlıudur ve 'burıların her biri, muayyerı bir bHgi, basiret .v€ rehberIik kudretine ulaşmış hususi vasıfları olan kimselerin kıontrolü-nü ister ... Tabiildir ki onlar işleriy~e meşgul Ibu1u:rıJduklmısırada başka bir meş-gc:deylitervk e1miyecekler, bütün diğer'leri 'gilbi günlük ekmekl'erini

tstiyecekler-dil"» (40). Gazza.li mali nizamlar hususunda da 'gayet ı;arih olarak,

müIayemet ve adaletle toplama, i~ini j13pacak bir variidat toıp]ayıcı, varidat'-ın mikıtarvaridat'-ını tayin edecek bir mJüşavİr (mUlhammin), top'1anan variidat'ın hesa-bını ttııtacak biır 'Hazinedar ve taısvip edUmiş miikt1arları sar:fied~cek bir katihe ih-tiyaç ()Ildugunu iıleri sürer. Bütün bu memuri'Y'etlere tayinler yapacak, mali hu-suslaııda adalete riayet edilipedilm~digini görecelk,harp meydanliarına ordular gönderecek, ruskerlerine paral'ar dagıtacak ve onları .idare ediecek ıkomutanlar tayin edecek bir <<illÜikümdarveya Emil'»in başta' bulunması son derece önemli-dir. Burıdan başka vatan müdafaası, memurlar, katirpler, hakim'ler,' ve hazine-darlar tayini ve bunların t31hsİisatırnıntespitİi gibi yapılması icap eden diger bazı ışler vardır. Bir mıemleketin nüfusunu, (ı) çifiJl1iks'ahipIeri, çiftçiler ve esnaf, (ii) kı[lı.ç kU/Ilanlar, (i'ii) kendilerine kalem efendüeri denen ve İ'kineHere dagıt-mak iiçin, bi:çinci. sınıftan para alanlar. Bundim sonra GazzaH, Eilionomiık nıiÜlba-de1-enin zamanımıza Son derece uygun baz,ı nazariyelerini ileri sürer, eski mü-badele :sistemi üzeDine. kuruLmuş bir para sisternıininh~r ibakımdan tercihe şayan oldugunu iıspat eder. İç V'e dış tkarette eşyanın hareketlili~inin önemine, hime-talli~m ve trimeta,nism para siıs'temlerine temas eder (41).

Bundan ayr.ı olarak, Gazzali, hükümdarlıgın tesiısi ıiçin diger ibir sebep ileri sürer. Ona göre, ibk il1ükümelı3r veya ıbir suHan olmaksızm dÜTIyeviişlerin daimi ol'arak organize edilmesi. mümkün degHdir. Böyl:e bir teşki:lat olmaoksızın sUlllhve nizanı içinde, i~ahi emirlere göre hareket e1tmek imkanı yoktur; böyle si-yasi bir teşkilat ise İslam Fık/hı'nlll' İaisviibi manasını taşır. !Berrnutad ha~kın ken-diisine Haat etqıesİ İC13ipeden bir hükümdar olmazısa, orada, «daimi ibir karışıkIrk olacak" kıhç şa~ırtıa'arı Gısla son. builmıyacak, kıtlılk ve ha:::talıklar tekerrür ede-cek, ertdülStri ve el san'atlel1i sona erecektir.» Bunidan ibaşka talbii olarak insan-ltar ferdi kanaatleriındeki çeşitliliklerı€' ve ziihJni tezadıla:r.a göre muıhtelif. rüube ve

(38) Karşı' t,."1gilizHQbbes ve Fransız Rousseau'nun ilk devletin şarblanndan. biri olarak

mü-cadele unsurlan h.ı;ı.lklkındaikina'zardyeleri. Her ikisi de Gazzali'denasırlar,ca sonra yazdılar.

Arada-ki büyük f'aıık, G~zali'nin Toplum Anlagması'nın hayaİi n:azati-yeleriQi terviç .et::rrıeı:naş olınasıda.r.

(39) Bu, Ari&to tarafımian, EflMun''l.llı komün,i= nazar1yesine karşı kabul edilen delil1eI'~

den biridir. Bak, Politics, Jowett tt)'l'c. II.

(40) 'eBu, HeHendstik ildealdir. Bağımsız Yunan devletlel'inid'e, ıiemşel"İler~n yeg,ane meşg,alesi,

SiyaSet ve. Hal1b'ıi.di. öteki işler, diğer hü'l' insanla'I' ve köleler tarafından gÖl1Ülüyoııd'll,

(9)

}

i

derecelere ayrılmış olacaklardır; böylece, işlerin başında bu.1tıına-cak ve siyasi bünyeyi esaslı bir şekilde teşkilatlandıİ'ıt1mış olarak kontrolü altında tutac.ak kuvvetli hir hülkÜ'mdara son derece ihtiyaç vardır (42).

"'Devlet fikrinin ortaya kon,uışu hususunda Gazzal! tarafından ileri sür.üJen de-ılner, insanı Ş'aşırtacak derıecede zamanımıza uygundur ve aşaret e1ımeğe değer ki, o, beşerin tarhiatı hakkındaki Aristotelian doktrinika!buldoen sonra Patilarkal Nazariıyenin (43) kuru yığınları için~ düşmek yerine insan oemiyetinin gi:inlü:k vakıalarını göz önünde tutarak, bu fikriii Hakimiyet doktrinine ulaşıncaya kadar biiJtÜintara:l1ıarı i,le geUştirir. Hoibibes'un menfi,l!iiğinin aksine olarak GazzaH, vakı-aların isıpatma yarıyan müspet me1ıodu ka/bul .eder. Hioiı)bes,Locke, Rousseau ve diğeT bazıları, asIamevcut olmıyan muhayyel bir inısan'la meşgul olurlarken, anun insafll'ı hayatımızın her gÜınünde karşılıaşhğımız, y.aşıycm, naJmlUsluve iş salıiibi bir kimsedir. İnsan oğlunun tabiatında mevcut. olan istiklal, Gazzali"nin deliilininesasııdır ve bu, .biır hükümdarın meydana gelmesinde asıl miihveri, bü tün mekanizmanın merkezini teşkil eder. Gazzalil'den hemen yedi, yüz yıLa ya-kın ıbir zaman sonra ileri sürülmüş olanıAustimıian Hakimiyet !I1azariyesi (44), sanıldığı kadar büyük biir iıLeriadım değ,Üdi ve şayet GazzMi, Devlet nazariyesini ortey;a kioymaktan: başka hiıç bir şey yapmamıiş olisayıdı gene, siyasi tefelkkür ön-derl~ı:,~nd!l1önünde yer a,}mıya hak kazanmış OIUl1du(45)..,

\

Dtwl~t,>, ., ..,.•.•,. Kanun, Anayasa ve Din

Gaz~ıry"egöre beşeri münaseibetlerin ferdi ve sosyalolmak üzere iki goru-nüışrUvarıdır \7~\inısan sosyal bi,r varlık o:larak ka!huledıı.diğ,ii zaman (Fıkıh) Hu-kuk ve, Si'yaset'~~!J?iiilimlere iihtiyaç has~l olur. Gazzali, ini,inazaaların hani için, fertler arasınd'ak.i' imiÜ:11ıaseıbetleridüzene koyan hukuk ile, 'adaletle idarenin kOlıt-rolü içinhükümdar' ;:e;,halk arasındaki farkı hesaplflmakta ço\}{'diıroka!tlidir.:Eger insanlar IbiJ.1birlreııi,ne

kif~k

aldil olurlarsa k~nti.n ve hukukçuya ihtiy~ç kalmıyacak-tır. Fakat insanlar, başk,a,ı~ı:ının hayat haklarını nazarı itibara almaksızın kendi ar-zuları istikametinde sür.i,i'~~enmektedirler. Bu durum karşısındabe1şerl 'işlıeri, ev-lenme.¥e. dnayetleri haııed~~ 'kirhukuk sistemine müra,caata (46) ]ve md huku-ka.göre onların münaoohetlıeriiIli.~hududunu çizecek ,bir hükümrlara ihti\yaç var-dır. «Böylece fakih, idarehukukundf} bilgin bir kimsedir ve.mü:q:azaaları tervic eden iooa!l1lar arasında bir mutava:şşıt olarak nasıLhareket edilıeceğini . biilm€si icaıp ıede~, ıbundan ibaşka Anayasa'da iyi bir. şekiılıd~yazı,tdığı :gilbi,o,hükümd:arı~ hocC\Sıve önemli idari işlerde müşaviri<i.i.r, (48). Devlet'le dlİ\ni"arasmd,akikat'.i

; .' (42) tktisad, s. 106 .

. (43) Bak. Aristo, Ay'nı eser, I, i ve ii.

"~(44) Austindan nazariye içhı bak. SidgWiik, Eı!em('.'ıt of Politics: Ze&! A. ' ..

. (45)AiVTuıPaIıy~arlar (umumi olar,ıik bel~~de doğulU' ve batılı sıwase't biÜh1\i ya.zarlaı.:liiıll

çoğu) GaIllbali'niiı si~aSi te!eklküııünıden 'haıbersizdirler. Meselabak: A.R. LOrd. The FreneiPıtes of

Politics, ÖI1ISÖZ; burada müellif, siyaset nazariyesinin' 'batı te.fElkITWrıününözıeı bir mah5ulü» olduğu_ nu idJdLatldecek: kaidar ileri gitmektedir.

asıl,

ıv..

(46) Gazzali, Fatihatu'I.Ulüm, Aynı yer. Fasıl IV.

(47) Bl1k.Locke, Treatise

on

civi! Government. kitap II, fasıl vII. Burada Locke, cemiyet '

in ilki esaslı teımell olarak. hawat ve servet'i kabul etmek .suretiıjie, Gazzoo'niıı fikirlerine çok

yaklaiŞır. LocQre,bunlan, G~aU',den altı yüz yıldan fazla bir zaman son1ra,yaool.

(48) Fatihatu'I.Ulüm, fası'l 5. GazzaU'nin, Anayasa.runbüYÜk önemi . hakkındaki saralıatine ve OIllUl1 bizzat hülkümdara olan Ü'stün1üğünüaçıkca işaret edişine dilkkat etıriıelk ilcap eder.

(10)

münaseıbete işaret eden GazzaH'ye göre İnsan cemiyetinin temeli kabul ettiği din ve onun muıluı:fıızı"larak ele aldığı hükümdar, ikiz kız kal1deşe benzerler, böy-lece eğer temel zayıflarsa, bütün bünye çökmüş olacak, ve eğer hükümc},;ır çeki-lecek olursa, temeli muhafaza edecek kimse bulunmıyacaktır (49). Burada basit bir te~bih yapılarak, sosyal bir varlık olan insanın, iki büyük müessesinin birbir-lerine kıarşılıklı ibağımlılığı açıklainmış, ve GazzaH'nin zamanında tatbik edilen ideaIe tamamiyle uygun bir muvazene meydana getirilmiştir.

Bi:yolojik Teşbihler

Gazza'li'nin zamanımıza uygun IlJoktai nazarlanndan. biri de, bize, devletinmw-teLif unsurlarını, bir canlının OIiganlarına ben:zeten Her1bert Spencer'i hatırla-tır (50). <<Arkadaş»diıye söze ıba~lıyan Gazzali, «siteyi, fiziki bir bünye olarak ka~ buletmek kap eder, meslekler, onun uzuvları, kadı, Arzusu; polis,. Öfkesi; kıral, K:ılbi; nazır, Aklı selimi'di!'» der. Devlet işlerinin yürütülinesi için, kıral, bütün bu muvların, yardımını ister; faıkat, kadı manasında olan Arzu, bazı defalar, yanhşlığı ve mÜibalağayl 1:ervic eder ve nazır yani Aklı. ıseliilm'inemir:leri aleyhi-neçalıışır. Bu Arzu, devlet'te olan her şeyi, variıdwt'ın topianması için seferobel' et-mek ister. Polis yani Öfke çok sert ve adetlerıinaksinedir, daima öldÜrmek, 1]iç olma:z;sa,yaralamak ister. Kıral nazırı ile ,~stiş'areetmek ve aksi kadı1arı kontrolü aıtında tutm'ak itiyadınidadıT. Kıral yani Kalp; yalnız nazır, Aklı selim ile isti~a-re eder, !Arzu ve öfkıeyi, ~kılı selim'e tabi kılarak, ,kontrol eder ve böylece, Dev-let iyi hir şekıilde idare edHir. Diğer taraftan, Öfke ve Arzu, Aklı selim'i gölge-h~mi;yemuvaffak olurlaıısa, siyasi bünye, tahrip edilecek ve kıral yani Kalp, çok fena bir duruma düşmüş olacaktır» (51). Göriiılüy;or ki, bu benzetmeler, bin yıla ya!kın bir 2j?man sonra, Heııbert Spencer tarafmdan kabul edilenlere üstün bir yolda yapılmıştır; zi'ra Heribert Spencer, .sadece siıY3lsibünyeyi, :£iZJ,ikibünye ile mU:kayeseeder~en, GazzaH, dini - ahlaki bir ısiihir a:Itmda çahşır; mukayeseden aMaki netiçeler 'çık.3rarak, onu mustakar siyasi bir merkez haliırie getirir.

Gazzali'nİn Metodu

Bunungıibi anaHtik bahiSıler ve Devlet fiıkrinin gelişmesi hakkında ileri sü-rülen fikirler istiısna edilecek olurısa (52) Gazzali, çagıdaş}arımn çoğu giihi, daiha çok tariihi metôdu k.aibuıleder. Maverdive Nizamu'l-1Mü]k Tusı gibi, ileri sürıdügü bir nokta i nazarı kalbul ettirmek iıçin, p.3k çok ta:dihi ve an'anevi misaHer verir. Farkat iNizamu1.-iM'Ülk'ünaksine olarak hakikatı iıspat için ekıseriya Peygam!ber, ar-kadaşları ve haleflerıinin an'anelerini terciih eder. Her z'aman değilse bne, arasıra kendi1sine selıefi Mavel1di'dıendaha uzak olmalıarma rağmen, Yunan, Pers ve Hint

tari!hJ.erine müracaat eder. Geçmekte olan günlerin dersleı:ini 'Cıüşunmek1e iktilfa etmiyerek, Selıçuk IsultanLllı-<~hükümdarların söylediklerıinden halberdar olması, orıların yaptıkları üzerinde düşünmesi, tariihle:d üzerinde ıgalıişmasl,aidalet ve mürüvvetlerinden örnek alması icapettiği~> hususunda iıkaz eder (53).

(49) Aynı eser, 44. HQbibes,17. yüzyıL ortalar,ında Leviatha1ı'1na bir önsöz ya:zmış ve bir

re-s'ilın k()lynu:~tur.. Clarendon matbaası taraJ'ınd1an yeniden basıEıış olan bu kitaıptaki Devlet Ejde.;.

ri (Leıvjathan) nin bill' e1inJdeıbir kilıç, öbüründe İse ıbir haçla ıbiJrküre bulunmaktadır.

(50) Her:bert Spencer, Prenciples of Sociology, c. r. bölüm 2.

(51) Kimya, Bombay neşri, H. 1317,S. 7. (52) Bak. Yukarı.

(11)

i

i~

o:.~

1

: - ,"I-,ı 31 Adalet

Gaz,za1i'nin, hükümdarı ikaz ederken' düşündüğ'ü, dünyanın geçidJ!i~idıir. Zira bütün dünyevi tal«Hsler, ölümle son bulacaktır. Bu sebeple Tanrı fikr~ini ve pey-gamberlerin emirl:erini, hatrrdan çıkamıama]{ lazımdır. Aynı 'zamanda Gazzali, bir insamn başkalarına karşı, haksız muamele yapmıı'sının veya zalim olmasının, TImi emidere k:arşı ,gelmek demek olacağ'ını da kat'ıi .olarak açıklar. Hükümdar-larm, tab'alarına kendneri, kıml yerine taib.'a clldıuldan taktirde, kendilerine tat-hikini, istiyecekleri muameleyi yaıpmalarık::ıp ettiğ'ini önemli,bir kuralolarak ile-ri sürer (54).

Adalet doktrini Şa~ksiyasıet bilginlerinin eserlerinden haklıolarak büyük bir yer işgal eder. Gazıza!i'ye görehükümdar, yer yüzünde Tanrı'nın göilıgesidir, bu sebeple, mazlümların iltkagahr ve müracaat yeridir (55). Gazzal'i, hesap gü-nÜinde, kendiılerine İlaıhi taılıt'm himayesi şer,efi müsaade edi/lecek yedişer. şah~s-tan müteşekkil gruplardan birinin bu dünyada adaletle iş görmüş hükümdarlardan meydana getirilecıe:ğine dair olan bir rivayet nakleder. iH~ümdar ancak eg"er adilse, Tanrı'nın vekilidir. Aksi ha~de Şeytan'ın vekilridir (57) ve bir günlük ada-let, yetmiş Yl'lltı1kdevamlı duaya eşiJttir(58). Gazz,ali, adaılıet bgl:ı;sinıde hüküm-dar'ın hatırda tutması icap eden aşağ'ıdaki on idari kumlı ileri sürer:

1 ..,.- Hükümdar'ın her vaziyette, kendisini zıiılınen, mu!halefet ,eden partile-rin yer.ine koyması kap eder.

2 - :AJdaletiçin kendisine geIenlerin amularını yerine getirmelidir.

3 - Adal1et ancak hükümdarın yİiyecek vıe giyecek haklıInından lüksü tervic etmemesriilemÜ!mıkündür.

4 ~ Hükümdar muamelelerinde sert değ'il mülayim olmalıdır.

5 - Teibasını kanunun tatbikinden memnun etmeğ'e ça:l'ı~malııdır.Fakat, 6 - Kanun ılıilaiınaherhangi bir uzlaı~maya teşelbbÜisetmemelidir.

7 - HalkLn işlerini kendi eviınin işlerini kontrol ediyormuş gibi kontrol et-meNdil' ve vaziy,ete göre kudretle, icaıbrnda da rri.'üliayemetJ.emuamele yapmalıdır.

8 - Mümkün olduğ'u kadar ibHgin toplamıya çalışmalı, ve eser vermeleri iiÇin otıları .cesaretlıenıdirmel'idir.

9 - Hizmetçi, kaıdı ve diğ'er memurların, vazi:felerini. asaletle ve iyi bir şe-kilde temsil etmelerine dikkat etmelidir.

10 - Boş hir gurur hissine yenilmiş olmamalıdır (59).

Gazzali, Haliıfe Ömer ib~Atbdi-I-Aziz'in, KU:rtulhali Muıhammed b. Ka'bdan, adaleıtin izahını rica' etmesine dikkati çeker; bu bilgine göre hakiki adalet, küçük-lere bir baba, büyükküçük-lerebir ogulun yapabileceğ'i gibi, eşit durumda olan birisine de kardeş gibi muamele yapmayı icap ettirir, ancak yanlı~ yapılan bir işi cezalandır-mak ve bunu yapacak kudrette olmak lazımdır (60). Gazzali en iyi kadı,

karar-teb',anın ihtimamı ve emsali me_

Ay.U eser. başlangıç, «hükümdarların vazifeleri». vazife 2,

Sırr.. ,deneme l.

Tibr, s, 10.

Kimya, UnSlUr II. madıde ıo.

Tibr, s. 10. Fa'kat ba.k.Kimya ..aynı yer. buııada işaret eicıUen (54) (55) (56) (57) (58)' mı~ yı:ıdır.

(59) BUn.1a.rve çok fll!yrdalı diğer prensipıer. idare san'atı.

selele're hasredilen bir fasılda toplanmıııtır.Kimya.uns.'II, 10.

(60) ~~nı yer.

(12)

alt-larında şahsi arzular yaıhut herhanıgi biryakınbk temayülü, kotku,vey~ ümit giıbi ,~eyler, dolayısiyle önceden verilmi~ hÜkümler ibUrlU'hmıyantaka:t huzurtLnaçıkan .h.erkesıe kar:şı bitaraf bir hareket tarzı, takip 'edeıhiılend~r,dıiyen Halife Ali'den .00 iktilba;slar yapar (61). ,Gazzaıi'yi hü tün hareket ve,' sözlerinde~ükümdarın

mUltlıak bitaraflığı' hususunda israr etti.ren.işte burp.ükemmeladailet hissıidİT.Bü-yük veya küçük:her ~eye, yüksek veya)idi, asil v,eyaa'şağ1 tabakadan herkese eşitnazada bakmahdır ve kan:ul1'suzlug:aşiddetle maniı olmalıqır (62). Gazzali . Sasani veziriBuzurchimiihr'e sorulan bir.sual üzerinede n azarı diMkati çeker; vezire hükiimdarların_ hangisi en büyüktür diye bir sual sorulmu~ ve en büyük hü-kümdarm iyiye itimat eden ve fasidlere'zulÜI1lyaplHıolduğu cevabı almmı~tıT~ Gaz-zali 'aynı 'zamanda' Büyük İskenderin hikayesini "zikreder. Büyük' İskender bilginle-re . taHhiriin 'nasıl daha .iyi olabileceğini sormuş, 'Onlar da haksız sevgiller ve önceden verilmiş hiikfunleroen kaçınması, danışma heyeti toplaıınaksızm acele kanirlara varımaması' ve :başkaları hakkınıda hüküm verirkenbü tün,şahsı meyi,l ve nefret-lerini bir tarafa .bırakması icabedeceği cevabını almı~tı (63) .

.

,

İcra Ktı:vvetinİn.İ~-ve. Vazifeleri

Bu :ıoon~,bıizi;hUkÜmıdar yahut Emir'in şaıhsinda temerküz eden iJdareninic-rai koiu~UiIi i.ş ve ,,"aziıfelerine getiriyor. Gazzfrli Tibru'ı~Mesbuk adLi. kitabını, onu . dikkatle mütal1aa etme&i, ica:heden . hüküimJda~lara taıbsis etmiştir .

. ,.:,;"t ...,.' " ," . -..

İdeal bir hi1kümdarın lüzuımLu vasıflarını i,zıah ed~n GazzMı onun, zieka, bilgi; 'anİayış,"eşyl::ıyı t~nıma, merilik, teib"a:Sırı:akarşı sevgi, diipLo~atik

kaıbiıliyet,.oınce,-den. görüş, kuvvetli .biristeme kudretıine maHk olması icaıp'etıtighıi ileri sürer.

O-na göre,. hükÜimdar, aynızamaında, gÜU1Jünolaylarına, ve ge[ipgeçımiş hükümdar-lı:ırın tariihine"

ıyjc~

vakıfolmaılı,' kadı, ka tıip, genel vali ve diger, memurlarının iyi iş y,apı'P yaıpırp.,a:,dıkiarmıdaima' gözderngeçiııme'lidi:r. İşte bir hükümdarı, ona gö-re;. yer yüzün'de TanrınıQ.gö.tgesi yapacak başlı~a vasınar bunlıal1dır (64). Gazza-li, '.bir pilginin:yak1JHe, buyi,ikhalitfe Harunu'r-Rıeşiid'ıe,' Ebubekir'in h?-"k.ıiJ,k::ı:tçıhğın-dan, Ömer'in, haklı vehaksl'z arasındaki fark istegiinden, Qsım::ın'mtE:vazu ve lut-Jup.da,n, Ali.:ninJ)j~gi,,"e.adale1Jinidenörnek alması icap ettiğinisöylediğini de,

h~tır1atır (65). Bu arada kendisi; sığırmı yem1iyeİı,deıv~sliil1i-. ibağlıyan-, evini . t~-mizliyeın,' keçisini sag:an, aYi~lkkai?ılsınıdiiken, e~biısesiniyamıyan,hizmıetçi. ile ye-mek, ..yiıyen, .iht~yaç,duydug:ı,ı;rida huibuiba(tım€ken :ve çarşıişlerini ken,disigören, İsI,am: Peyga~q~rinin,;.duruinunu, açıklar. (66).: "~o

Hükümdar'ın Günlük, Faaliyeti

.. Gazz&Ü, id~ııe"h~sU'sıund::ı"1ıukümdari ha~i1anya'götüren giinilıük 'hareket t3r~ zına da temas ederek, onUln yiyecek ve içeceği, hUSUisisaatleri v,e kendisi için

lü-zumlusaydığı çahşmalar' hakkmda genişhiLgi verir.Saıhah duasından sonra

(6ı) Tibr. s. 14,

.'1, ,(62) AynJ ...eser."s. 4,." ,." .. ,,-,', ",.

(63) Ay~'ı eser,s, 60.

.W.i). Ayn~ es.er. s. :?3... i'.... ..•. ;: "";'i:'" '~,':._

(65) Tibr,. s. 15. . '.' .',. '

(66) Kimya. Unsur. ıv, madde 2, .Ebu Said 'Hudiri ta,rafmdian, ele. alınmış biı:rivayeti ,nakle-diyor.

(13)

,...••~.~

hükümdar, tab'asına yapılan haksı,z,hkk.rı araştırmak için. dışarı çık,ar. Sonra sa-rayda oturması v,e yısıpılması mümkün şikayetler hakkında, il~ elden biltgi .almak ffi.p,k,sadıile, herkesin, kendi'si ne tetli'asına müsaade etmesi icap eder. Bilgıi,

ze.-ka,'ve tecnüJhe bakımından kendiısıind~n üstün olanlı3ra dam;malıdır ve yaibancı elçilerle biizzat.kendisi görüşmelİdir. r:!Iükümdar, dipLomasi ve sirtasette iyi yetiş-mjş olmalı, ve sadeoe çeking~mlik vl?'ya düşmanlardan korku yüzünden onlarla b~lrışa yanaşm2ma1ıdıl' (67). Hükümdarı içki, oyun ve av hUSUlsunda iirata gi'İ-ffi/?ffiesiiçiın ikazeden Gazzali'ye göre,' en iyi hayat sistemİ 'şu vecızıede ifad~ edilmiştir: «İş zamanında Iş, oyun zanmnında oyun.» Ona göre eski iy,i hüküm-darıar, zamanlarını dört kısma ayırmayı itiyad edinmişlerdir. Bunlar da ilk ol,s-r'ak dua, sonra devlet iışl'eri, adalet ve 'ülkenin işleri için biılgıinlere danışma, üçüncüolarak yemek veistirarhat, son' olarak da eğ'lence ve .aıvdan ibarettir (68): Gazzali'ye göre, bilhassa işaret edilm:~ge değ'er ki, hükümdar, gözde kadınlar

ta-o • ".:. o

rafından yapılan teklme:rıe aıldırmamalıdır. Bu hususta, o yüksek makama seçil-dliğ'izaman, devlıet işlerinde tesiri altı~da kalmak korkUl~u ilesevgili karısını bo-şıy~n Haliie ömer miısaliınide nakleder. (69); Diger biT yerde,hükümdarı,

hima-.ye ısistemine karşı ikia'z eder (7'0). Bununla iberalber ancak şu hallerde

tavısiyeye müsaade olunabilir~ Tav:siye edi1en şahıs hakkında' memura' mÜibala-ğ'all :olarak hiç bir şey anlatılmadığ'ı, yalan söylenmeıdiğ'i, tavs:iyenin; 'haksl'z yere ,yapılmadığ'ı; ve taı;siye edilen şahıs, bu memurun. yapmışoLduğ'u her hangi bir .yanlı.ş, hareketten dolayı, lutfu kayıbetmek korkusu i[e onu ikazdan

'wızgeçmedi-\

,

.~

ğ'l z~riıan (71). Gazzali tarafından ortaya konulan hu yüksek ideaHe, zamanımız ldarelerİ'1ie feIıaketgetiren himaye sistemlerıini iyi bir şekilde kıy,s:s1ıyalhiıJir,bu prensipler: takip ediliSıeyıdi,hayatın örnek bir halde yükselebilmiş olacağ'ını tah-mih edebiliriz.

G~lirKaynaklan

., .<7': ,. ~ ~ .J o.

Gazza1tnin' meşru' bir şekilde alırian vergi. hususunda gayet sarİh, fikirleri vıır:dır:'Kanunla tayin edilen miktarın dı.şında toplanan verginiıı:ı tamamiyle ni-salb dışı olıduğ'unu ileri: sürmekte ,:,e hatta mrÜ'slüman ileri gelenlerinden alman ?>şpr (haraç) ve zekat ve nakidi ceza gibialelade kaynakları hile gayri me.şru

ka-bul etmektedir. Hükümdarın' hazinesind en tahsisatalan namUlslu bir insanın

~eIldj.sine öd~nen paranın, gayri meşru 'kaynaklardan gelmedi~i hUlsusuna dikkat e1nnesi gerekir. Böyle bir kaynaktan gelmesi halinde mal ve mülkü me~ru sayıla-maZ (72). Bu bize o zamanın bütçesi hakkmda bir fikir veriıyol'. Anl,aşılan gelir çeşitH müstakil bölümlere ayrılıyor, masraflaıl' da bu böLümlere göre tanzim.edili-yordu ve bazı haUer müstesna, kanun hu durlUinu da a~mamaya gayret

sarfediJi-yardu.

(67) Strr .• Denemeler, II ve III.

(68) Tibr. S. 58.

(69) Kimya. UllS. II. maıctde 4.

(70) Tibr. İdare preİısdpİeri, Pr. X.

(71) Kimya; uns. II, :'m:&ctde4, Bu konUda bizza,t Gazziı.li bir örnek vaız1~etind€dir.Onıın

hükümda~ hurmırundaık.i 'konuşması için bak. Mekıitibat, s'. 9 v.d., burada: hük,iimdarı, Tus ahalisinin

.dıuııuilnu.~~ln<iıa ~ae; etmektedir.

(14)

İdeal bir Hüküıiıdar'ın Sadeliği' .•. /.; J':' .~ •i ",.~L.

Tabiirdir ki :q.ükürn:ck1!ıpJasa:rrufunç~ bulunan muayyen . gelI

de

bahsedilen bu umuımi hiizmetler1e.iJ;>İr~ikte, mürt=ffeh ve }üks bir haYGltYfl:şamak~,mümkün ol.. mıyacaktır. Bu. sebeple duruımu:ı:ı mahiyeti icaibı !Olarak Gazzali" hük,ümdarın mÜı:nlkün merteibe sade itiyadlam sahip' olmaısı iCq;p' ıetti,ğinıitleri 'sürer. "Bu' Jm..

S'usta00 meşhur Bedir gününde" Peyg2mber'in, Tanrı tarafından ikaz~<iilişini: bir

m.isal 9larak verir. O zaman PE7ygam'gerarkadaşları,güne~ .altında qlduğu h4lde kendisi gölgede duruyordu. Giazza1i,,bllörneği alarak k~nd~ :ll.ükÜ!mdarmı .,ikaz eder ve onun kendi!sini sadece çoikluğun ibir parçası ,olarak düşünmesi ve teb'a-sına kardeşce bir hiısle muamele yapması iıcap ettiğini söyIer (73). Gene Peygam . .ber'den, teib'asına yumuşak ve müşfikolan hükÜJlndarlara karşı .Tanrı'nın yı:ımu.. şak ve müşfik olacağını nakleder (74). Gazzali'nin, adalet, mÜısavat"ve sadeliklıu .. ,susunda örnek olarak kabul. ettilklerindenqir.i:si de Emevi hükümdarı Ömer b.

A!bd.i'I~Azj~'diT.Ömer b., Albdi'l-Aziz, ,-kızlarına !bayram e]bisesi .aImak için, dev. Jet hazinesinden para ,.çekmek . iıstemiyerek, gelecek' ay maaşınıiıstemiş,fakat Ma,. liye Nazırı tarafından, kendiısine, maaşInı çekmek istediği ay sonuna,' kadar ya'" şıca'yacağının kat'i olarak bilinmediği hatırlatımuştı '(75). Gazza1idevamla işleri haikkmda bilginleııden nasihat 'alan bir çok iyi hülciimdarlardan örnekler zikre.-der:M:esela Ata: b; Ebi Ribah, tahtta Halife Abd:u'I.Melik'b. Mervan'ın : yanıp.d~ı oturur ve halife, ondan öğüt vermesini,tavsiyel!erde bulunıma:sını istevdi. Gazza-

,.

li'ye göre, hükümdar, Tanrı'dan korkac.ak, O'nun kullarıİla hizmet edecek,' Mu-'haciri'n ve Ensar ('76)'ın ahfadına .büyüklbir dikkat1e muamele edecek,. hudut

boylarında oturanlara karşı yum:uşak da vranacak, ,şikayet içın sarayının kapıla-rına kadar gelenleri Jmıbul edecek, onlara daima açık bulunduracaktir.' . Halife, bütün bunları :salbıda dinlemeli, bu prensipleregöre, hareket etmiye çaJı:şmalı.-dır. Gazzali'nin büyüklüğünü göstermek için, şu olayı zikretmek kaJidir:. Halife, bir gün üna, kendisi için ne' istediğinisormuş. o da, hi1çbir T:anrı kulundan bir isteği ,olmadığı cevabını vermiştir. Bu ve Ha:ccaocb. Yusuf, Harunu'r-Reşid,' Mu'. tedid bi'l~la.h ve başka hükümdarların tarihlerinden ialinan diğer fıkralar, bize,

'hülkümıdarların ilim bakımından yetişmiş 00Lmqları, ve' hi1kÜJlndarla~1dare edilen

'amsındaki müsavat anlayışının ideal dUrumu hakkında bilgi veimektE~dirler(77). Bu 'yüksek ideallere' rag'men, Gazzali' haklı ülarak İslamın ilik günlerinden bu ta-rafa, z!amanıh'deği~tiğiri.i k:iıhul eder, namusTu işin yamnda, halk üzerinde psiko-lıojik birtesir i~ra etithesi iısteniI~11Jmuayyen' bir prestij,memlekette k1:ınun ve rii-zamı

-ki

'bu devlet id~res~in ilk şarb.d'ır~ mrllhafaza giibt haşka şeyleriride' ge-rekli' olduğUVe' hükümdarın,devlet işIerinin noks~n kalınasıııı mucirp o,lacak şey-lerİ: yapmaktan çekimesi karp ettiğ'i mütalaa'Sında !bulunur (78). .'i;,"

(73) Tibr. Prensip V.

(74) Aynı eser. Prensip VIII.

, (75) Tibr, S. 49.

,

(76) Muhac1rio, Kurey~ler'ıin takibatma maruz kalmış veP€,vlgamoerıe birliikte Mekke'den

ayrıITm]ş'bulunanlar., Ensar ise, on').ı'Xesrib '"(M~di!lJe),e kabul ederek. 'yar,dı[l1cısı.,9Janlal"dır,

, (77)"''ihya,=n;9; IV', ", .. ,"". ,. .'"

(78) Aynı yer. «Şere!fli unsurlan) vasıtası ile prestij in önem!' için oa,k. Ba:[te1ıot.English,

(15)

Kölelik

İslami' ideqi'iı;ı.esası, !bütün insanların kanun nazarında_€:şit .o1m,?sına day.a-nır. B~lki de bu hakikat' Üzerinde duran Gazzali, hükümdarma,o halka -bu şekilde

-'

-.

-.- - ,. _.-. _. . - ) -" --' ... ..

-mUamele yaptıgı zaman, onlarını~anun nizamı _He uyuşarbirrecekledni, söyler ve ~n iyi" mÜlsiıli~::ııılarırıbirlb:ir~eriii:e;karşılıklı sevgi ve hiirmet besliyenler; en

fe-"" .,', ,I. !t :, •. '-". ... ,.

l1a1Cl.rı

ı::.

ıd~karşılıkh muamelelerindei~hirar bulunan'lar olduguna dair meşhur

hadis(hatıİ'1?hr (79). İş1ıeİslamda kölelik ,sisteminin esaısıb,l1~d:ur..9azz~li, ayllıza-manda, e1fenıdileriın,köleleri beıs1iyecıekleri, k,endileri giıbi giydirecekleri, -ve onla-~rı *,ullaıp:Xll'yorlarsa,Tanrı'nın bu kuıi.arını ebecii bir in tizar" içinde

bırakmıya-rak: herren azadedeceklerine dair olan diger bir hadisi nakleder. Ve daima, bu

,-.I. - - ..- -' -.

halinJ Tanrı'nın 'a~zusı,ıoldı,ıgunu, O'nun efendileri köle, ve k<;ileleride pu günkü

s~hiplerini~,:efendi5i ,yapaibi!b~eğini, hatırlatmak lazımdır. G-azzali, kölıelerin, yi-yecek .ve giyi-yecekten maıhruım edHmemesi:ni ve onlarİn asla hakir görülmemesini ister. Eger onlar, her himgl yanlrş bir hareket yaparlatısa, -efendiye,. ıkendiısinin .Tanrının emirlerini:n ~kısiİ1~Öl~r;k pek çoık gün'ah işl~digini

hatırlatmak'lazım-dir (80). . -'.. -' -' ."

-Gizli Hizmet 1'eşkiıiitı

.~~ .' .... " ,:~ .~.: .;'!'.~

:,' İdeal hÜ#:Ü!mdar,-devletin, gizli-:işlerine büyük ibir öneULvt'ımi.-elidir:;!!GazzelIi'-.nin iışaret ettigine göre, emrinde gizli hizmet adamları olmıyan ve memleket. ah-y~li: hakkında daimi olarak halberlie:ı;almıyan bir hükümdar, ruhsuz bir vücuda benzer (81). Bununla beraber,o, devlet..vıe a~iılıesır1ıarı meselesinıde mıuayyen.sı-,nırlarçi.zer; bu k!onuda, hir:~adamın d1;ly;:ı.rmda,natlıy.arak, casulSluk yapmak

i'sti-yen Ha-life ömer'e, ev saihilb,inin,böyle yapmakla Kur'an'ın ıbuyruklarına'karşı ge]miş olduğunu söylediğimi nakleder, Zira Kur'an, (i) başkalarının sırI,arı ile il-gilenmemeyi (82), (ii) başka bir' kimsenin eviıne önkapiıdangirmeyf, (83'), (i-ii). 'h~r' hangi bir eve, ancak sahibiiIe ko:riu~tuktan. ve ona selam' ve hürmetlerini

sun-di:tktan s'Onrı~'gitmeyi emre-tımektedir. (84). Bu ,gün taımamiyle 'imalümdurki, her hükumetin, görünmez iç ve i1ı-ştehlikelere karşı, kendisini koruyacak bir giz-li hizmet' teşkilatı. va'ıdır. Gençgiz-ligirride büyük bir: nazırın mulhitfndeyaşamış olan Gazzelli, bu gizli hizmet müessesirie layık oldugu önemi V'er~i,ş ve fakat .hazı ku--yüd.at ve tahdidat kıoymuştur'ki zamanımız hükümetlerinin bunları hen ims'emesi

'faydalı olur (85). .,.

.,,' ,- Gazzali ve DemokraSi :.~:: :'>~., ••••

Bi-lrada .Q-~zz~li'nin.~a1ıbikisiyase\ anJ~yı.şınçlan ~i~az ayrılmak ic::ap~-e'qec~k:tir. Hatırdan çıkarmamamız i~ e<l,er,ki, "si~asi ~.Şkilatları,lIT).a.hak:Innda ...Gaz?:al~'nin .göri!ş-q.,_..~amanımız demokratik:, görüşünd,en farklıdır. :oe~okraısi,.:b~tüp mÜ,t~ra'fik

.netic~leri ile- birliikı-e, biıl'.~ntrol.ye"•• ~ : . • .'" ,~. - • .. ; , . ". ,muvazene sis.ternini, v;ehükümdarselahı.ye-., ., , ." ". - . _. "c

(79) (80) (81) (82) (83) (84) (85) "t.';

Tibr, 'P~en5i,p IX.

Kimya. un,;. II. road. 5.

Sırr., Deneme 5, memlelketin

1{ur'an, LXIX, 12.

Aynı eser, II, 189.

Aynı eser XXIV. 27.

ihya, II, 9, ii.

teşkil3Jtlanması hakkında:-"'-"- w_

'_ı ....; :'~

(16)

tinin teşrii otorite tarafından hudutlandırılmış olmasını icap ettirir. Teşrii otori-tenin, mlen, seçilimiş mÜffieSlsi1lerelinegeçinciye 'kadar İCra kudreti üzerinde dai-ma fazlalaşim bir hakimiyeti val'dı~; islam'da hakilçi manada hükümdarlık yoktur, fa-kat GazziHi'nin zamanında bu id~aI, yerinii, bir zamanların kudreti İslam İmparatO'I'. luğunun mulhtelif yerlerinde gelişen bir Ç()ksüıaılekrıe terketm.işti. Gazzil1i'nil1'yap_ tığı iş, bu iki :fikribir araya.g(:~tirmek sur~tiyle ıhükümdarlığın İslami müısavat ide-aline nasıl uydurulabileceği ve Şeriatın emirleri. iıle nasıl ihudutlanaıbileceğ'i husu-sunda netiıcelere, varmış olmasıdır: Gazzaİi, pey.gamibe:~ve halefl'eri tarafından

0'1'-taya konmuş ideaH esa'S ,alarak hüküı'rtd,arlığı, demokratiık ıbir emi-rlik'vaziyetine getirir. Bu i:ki inüe'SSesenin ayrı, kutup14r olmaları dolayısiyle meselenin son de. rece güç aldqğu malumdur. Aı:ıcak Gazzali, :bupnun ~arkındadır. İdealin, İslam dünyasının değişen şartlarının ışığı Çli~tı.q,?a,tatJbik imkanı .olmadığını bilmekte, fakat, şereflii birinsan alarak, onu esas alacak !bir teşeıbıbüs yapılalbileceği mlÜlaiha-zaısi,ylenoktai nazarını korkUSUZCaifade etmiş bühın~na;ktadır.

Her ne kadar, zailüren an)1h ideali He zamanımızm demokratiık fikirleri ara-sında büyük bir ayrılık göze çarpıyorsa da, meseleye biraz dalha nMuz edildiği zaıman, ikiısi araısındaki ayrılığın göründüğü k2dar büyük almadığı anaaşılır, Zira her, iki vaziyette de üstün tutulan ister beşe,ri, ister il~ıhi, olsun, Kanun'dur. Bu-nunla. bember her iıki sistem de Büyük ;Haribin sonunda meydana çıkan zamanı.,. mız di1ktarorlüklerinden ayrıdiilar. Bu di:ktatödüklerde diktatörün kudretinin )TIutlak surette hududtı yôktur. 0, kuıdretini tahdit "edecek her h~mgi ' rtıeşl'U bir hudut, bir kontrol, yahut muvazene tanımakısızın ve bir danışma hey 'eti , lüzumu-nu kabul etmeksizin, serbest hareketeder. Kendisini, 'bütün kanun ve müessese-lerin, b~zat kendisi tarafıhdan kurulmuş, kendi temayüiaerine uygun olarak ka-rışıklığı sona erdirecek ıbeşerl nizamın, üstünde sayar:

D~nışma Hey'eti {Konsey)

Anlaşılıyor ki demokrasi vediktatödük sistemleri ara,smdaki fark, danışma hey'eti için duyulım ihtiyaca dayaııı~ı:aktadır. Gazzali, bunu ibaşl3rılı bir hüküm-' darlık için bir zaruret olarak ileri sürer. Damşma Hey'eti için duyUIan : ihtiyaç, siyasete, hasrettiği bütün fasıllar ve kÜaplarınd,a belirtilmiştir. OnJl gör'c hüküm-dar, idarenin her hanıgi ibir saha!sm~a 'bHgi:n ve uzman okın kimselerin mütalaa-rına müracaat etmelidir (86). Bu' husus, Tibru'l.Mesbuk'da büyük bir katiyetle .Izaih edi!lerek, adaletten sonra idarenin ikinci esasının bir dam~ hey'eti için duyulan iihtiyaç aldugu ifade edilmiştir. :Qalha önce zikred ildiği grbi, bilginlerin fikrine müracaat eden hw~ümdar, iyi bif hÜJkümdar ola~,ak nazarı itiibara alınaıbi-lir, çünkü biJgiınler, müstakilolarak harelket €itmeyıi ögrenmişlerdir,ne kralların elini öper;ne de, bir hü1kÜJmdarmdındarlığı vey? iyi işieri dolayı1si1ehürmet ka-zanmış olması hali müstesna, onun önünd'c IboyUn egel'ler (87). Gazzali, haşka bir •y~rde, aynı haki ka.te bii miısalolmak üzere İmam Stifyan-i Seyriöden nakilIer ya-par (88) ve ~Y1gamıberiiı, Kur'anda tepQ;iihedi İımi,şorlan Tanrının muayye~ emir-lerine uY'gun olarak, arkadaşlarının tqvsiyelerine müracaat a.detinde- olduğunu

ifade eder (89). '

-(86) Tibr, İdare P~ensipleri, prensip I.

(87) Kimya, uns. II, Madde I.

(88) Aynı eser,s. 71.

(17)

.

..

':'~, ~Y~:..f o-i.,.- .,.: - '.:./ •••..•••."_.

37

EyaJet -İdaresi

GazzaH'nin eyaJet valilerinin vazife ve faaliıyetleri ha'kkında gayet açık dü-şünceleri vardır. Bu arada Halife Ömer tarafından valilerinden Ebu Muısa

el-Eş'-ari'ye göndıeri1m:ış olan talimat mektuibündıan bahseder.. B~ . mektupta

halife, en ıyı valinin idaresi aıtında bulumin insanlara iyilik yapan;. en

fenasının iıse, oplara sert muamele eden oLduğ'unu if"de etmektedir. Hiç bir vali öfke ve arzusuna mağ'lup olarak emirler :vermemelidir (90). Gazzali, Sasani İm-paratoru Erdeşir'e atfedilen şu hikayeye. de nazarı dikkati çeker. Erdeşir'e göre eğ'er bir hükümdar, belli başlı memurlarılıı ü;laıh edemez ve onları fena işler yap-maktan menedemezse, onun halikı herha~gi bir yolda ıslah edehileceğ'i, beklene-m.ez. Gazzali eyalet işlerinin idaresinin .:memleket'. . asanedne ver.ilmesini ister, böyIıece, memleket müda;faasının olduğu ,.kadar, her kalede bulunan yiyecek ve suyun

&3.

sıkı bir kontııolü mümkün olataktır; kale komutanlarının, idareleri al-tında 'bulunan askerlere, iyi ve müşfikdavranmaları kap eder. Onlar, en küçük

şeyleri bile tetkiketmeli ve degerini ver~eliidirler. .

Ve la tahkirenne em,ren sagıren fe-rubbema Temutu,'l-afa'i min su1lıumi'l.

aka-rib (91):

Vali ve .kale kemutan.ları kendilerini muvakkat olarak cinnete ve sayısız' kötü netice,lıere süiükliyen her hangi bir içkiyi kullanmaktan mutlak surette

sakınmalı-dİrlar (92). •

Vezirlik

Gazıali idate teşkilatı ile ilgilendigi kadar haklı olaraık namuslu ibi:r vezire ol<1nihtiyaç meselesine de büyük bir önem verir ve Tibr'de bütün hir böI~ü bu konuya tOOsiıseder (93). İyi hir vezire sahipse, suJıtanın degeri artar ve ~öhreti yayılır;zira sadık bir vezir hükümdarm sırlarının koruyucusu ve kendisile diı!er memurları arasında ba~lıca mutavassıttır. Diger taraftan hükümdarlar,. vezirle-rine hürmet etmege meoburdurlar, zira (o zaman kaıbul edilen ideal bu idi) on-lar hükümdadal'ın hatalarını düzeltirler. İran hükümdarı Erdeşir'in her ne za-man olursa olsun iş yapa!bilecek durumda olan şaıhısları dört guruba ayırdığ'ı söylenir ki btmlar da biligin bir sekreter, mmuSllu bir nazır, müş:£ik bir mabeynci ve iyi bir müşavirdir.

Netice

Siyasi düşünüşüne kısaca temas ettigimiz bu büyük biligin,. kendisinden önce. gelen biLginleriın bir kısmından üstündür. Zira o harmisi Niımazu'l~ülk'ün sara-yına devam .et1ıigisırada memlekett~ siyaset makinesinin çalışınasma uyıgun ola~ rak mıÜikemmelbir şekilde yeti'şmiş ve siyaset meselesi üzerinde sı,kı bir çalışırna yapmı~tır. Talii mür~ffeh bir hayattan ayrılmak, eseııIerinin çoğunu Suriye,' Ara-bistan y~lhut anayurdundan uzak herhaıı gi bir başka yerde tam bir tarafsızlıkl::ı

.(90) Ay-nı eser, Prensip III.

(91) «lOOçük:bir şeJı:.iküçiiım;eineyiniz. zira,. çok defa engerek yılanI.arı akreplerin zehiri ile

ö"ür1er.

(92) Sırr., Deneme. 6. (93) Fasıl II.

(18)

yazmak ~eklinde tecelli etmi~tir. Mübahasesinde, el-Maverdi'ye kıyas bakımından oldugu kadar, tahlil bakımından da üstündür. Hallbuki Klibusname ımüenefinimeser-leri hükümdarı için e~siz bir ~aha'h'elik ve güzellikle 'ya;zılını~tir ..•. Aynı zam'anda Gazzali, tahliHennde Selçuklu'

veiftihd

en daıha fazla ıın'Üistakil've.daha fiziii'

bi~

taraf olah bizz~t Nizdm:ü'l-jMijlk;ctehide üstÜndür: Bir sıiyası . naüı~iyeler tarilıi üitkik'çi~i, Roma tefekkürünün teİ'~di8iVe hıris.tiyanlık c1~vri~in başlangıcı ~ra-smda tamninen XIII üncü a:sra gelirteiye kadar me~cut olan büyiük böşlu~i 'müs~

tağni k&.ra:rtıai.Bu devirde tefekkül'

biI.

fuMlii:luk ve i~ıTI;'Hlrriıilik.' 'atzietmekt~:

hı3İk j'::.eatıl Ve zevk Usa'fa; peş;inde,di:r:Eg.er bUE',uni ıbiO~iukMaveMi, iNi~;iriii;f:::'

MÜlk ve Gszzali' gibi hikmet devlerile dQlrlurulursa mall11m~tımii daha . fa~l'tıL zen,ginleşecek, düşünce zincirleri daha devamlı olacaktır. Hatta Şark t~fekküründe bile Gazzali'nin yeri muayyendir. Başka bir yerde de söylendigi gibi (94) yollar ay~ rılmış ve hark, ilham içinpl.ltiper'est doğu 'i~tikametinde baıfuıağa haşlaıhııŞltı. İ.;şte Gazzali'nin büyüklüğÜ, 6nlar tam manasile 'tayin edilmJmesine rağmen, :pciİ'İak İslamı renkler yanında, sori defiı olınak üzei~e,bir defa daha pa,gan renklere y~r veI1m.eksure!ile, .arzü edilen terkibi b~şarıl; bir şekilde meydana getirebiIin:ıf

ş

olmasıdır.

(94) Sherwani; The Political Thought of e!"Mdverdi, ete., s. 23.

'. .:~. "~ ., '"', ~:.... .": •.. i•• ,. ~ı':":'. • "

Referanslar

Benzer Belgeler

zaen mes'ul kılmak (yani itham etmek) hakkım muhafaza ettiği, Mecli- s-i Âyan'ın ise itham edilen vekilleri muhakeme etmek selâhiyeti bulun­ duğu beyan edilmiş ve eğer

Gerçi diğer rejimlerde de bakanlar siyasî bakımdan mes'uldürler; fa­ kat siyasî bakımdan olan bu mesuliyetleri parlâmento önünde değil, Dev­ let Başkanı önündedir..

poslanna ita buyrulmuş olan ruhsat ve iktidaraniyet fedakârane-i pa- dişahanemden naşi işbu cemaatlere temin olunmuş olan hal ve mevkii ce- did, ile tevfik olunup

1. Roma hukukunun tarihi mektebi. Filhakika &#34;exceptio non adimpleti contracus,, bahsi dolayısiyle Cujas'm fikirlerine temas etmiştim.. 16 inci asırda yetişen bu Fransız

ni kanunlar geçmiş zaman için değil, gelecek zaman için konulurlar. Şu halde evvelce yapılmış olan muamelelerin hükümleri, yeni kanunda aranmaz. Bu hükümler, o

Fakat Fransız hukuku da zil- letliği mülkiyete karine olarak kabul ettiğinden ve iyi niyeti himaye altı­ na almış olduğundan bir menkul mal satan kimse malı müşteriye teslim et

beplerden dolayı, ortadan çekilmesi: Bu takdirde MK 551 tatbik olunur. Buna göre, bir terekede bir çok kanunî mirasçılar bulunur. Ve bunlardan bir tanesi mirası reddederse,

1°) Dos profecticia nın mutlaka collati bonorum a tâbi olması lâzımdı, çünki bu çeşit cihaz malları pater terekesinden çıkmış mallardır. 2°) Dos adventicia mıı