• Sonuç bulunamadı

Karaburun kireçtaşı taşocakları atıklarının agrega kaynağı olarak kullanılmasının araştırılması

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Karaburun kireçtaşı taşocakları atıklarının agrega kaynağı olarak kullanılmasının araştırılması"

Copied!
103
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

KARABURUN KİREÇTAŞI TAŞOCAKLARI

ATIKLARININ AGREGA KAYNAĞI OLARAK

KULLANILMASININ ARAŞTIRILMASI

(2)

KARABURUN KİREÇTAŞI TAŞOCAKLARI

ATIKLARININ AGREGA KAYNAĞI OLARAK

KULLANILMASININ ARAŞTIRILMASI

Dokuz Eylül Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi

Jeoloji Mühendisliği Bölümü Uygulamalı Jeoloji Anabilim Dalı

Bilge ARSLANTAŞ

Mart, 2009 İZMİR

(3)

YÜKSEK LİSANS TEZİ SINAV SONUÇ FORMU

BİLGE ARSLANTAŞ, tarafından PROF. DR. NECDET TÜRK yönetiminde hazırlanan “KARABURUN KİREÇTAŞI TAŞOCAKLARI ATIKLARININ AGREGA KAYNAĞI OLARAK KULLANILMASININ ARAŞTIRILMASI” başlıklı tez tarafımızdan okunmuş, kapsamı ve niteliği açısından bir Yüksek Lisans tezi olarak kabul edilmiştir.

Prof. Dr. Necdet TÜRK Danışman

Prof. Dr. M. Yalçın KOCA Doç. Dr. Selçuk TÜRKEL Jüri Üyesi Jüri Üyesi Jüri Üyesi Jüri Üyesi

Prof.Dr. Cahit HELVACI Müdür

(4)

TEŞEKKÜR

Bu tezin tasarlanıp hazırlanmasında bilgi, tecrübe ve desteklerini benden esirgemeyen çok değerli hocam sayın Prof. Dr. Necdet TÜRK’e saygı ve teşekkürlerimi sunarım.

Çalışmalarım sırasında yardımlarını gördüğüm hocalarım Doç.Dr. Ali Bahadır YAVUZ’a ve Yard.Doç.Dr.İsmail IŞINTEK’e…

Çalışmalarımın her aşamasında bana destek olan ve yardımlarını esirgemeyen Araş. Gör. Hakan ELÇİ’ye …Tezimin hazırlanmasına önemli katkılarından dolayı Öğr. Gör .Nurcihan TAŞKIN’a , Jeoloji Mühendisi Aylin DOLANBAY’a ve İnce kesit incelemelerinde bilgilerini esirgemeyen Araş.Gör.Dr.Bilal SARI’ya, tezin yazım aşamasında yardımını gördüğüm Arş.Gör. Seher ALOĞLU SARI’ya ve Hidrojeoloji Mühendisi Elif BİRYILMAZ’a ….

Laboratuvar çalışmalarım sırasında yardımlarını gördüğüm Torbalı Meslek Yüksekokulu Çalışanlarına ....

Tüm yaşantım boyunca bana maddi ve manevi hiçbir yardımı esirgemeyen ve beni her konuda destekleyen babam İhsan ARSLANTAŞ’a, annem Emine

ARSLANTAŞ’a, ablam İlknur ARSLANTAŞ’a ve kardeşim Münire

ARSLANTAŞ’a sonsuz tesekkürler...

Bu tez 107Y052 nolu Tübitak Projesi kapsamında desteklenmiştir.

(5)

KARABURUN KİREÇTAŞI TAŞOCAKLARI ATIKLARININ AGREGA KAYNAĞI OLARAK KULLANILMASININ ARAŞTIRILMASI

ÖZ

Karaburun yarımadası İzmir İli’nin önemli blok mermer ve kırmataş üretim kaynağıdır. Yörede Triyas yaşlı kireçtaşlarından blok mermer üretimi yapılmaktadır. Bu bölgede halen beş mermer ve altı kırma taş ocağı üretim yapmaktadır.

Mermer bloklarının ocaktan çıkarılması ve işlenmesi sırasında ortaya çıkan ürün ve mermer üretiminden geriye kalan bütün mermer parça ve tozları, mermer atığı olarak kabul edilmektedir. Agrega veya yapı malzemesi olarak kullanılacak mermer atıklarının fiziksel ve jeo-mekanik özelliklerinin belirlenmesi önemlidir.

Bu çalışma kapsamında, Karaburun Yarımadası’nın Balıklıova yöresinde Gerence Formasyonu içinde yeralan Uygar Mermer taşocağı atıklarının agrega kaynağı olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği araştırılmıştır.

Bu kapsamda, laboratuvara getirilen blok örneklerden karotiyer ile silindirik örnekler hazırlanmış ve bu karot numuneleri üzerinde tek eksenli basınç dayanımı, birim hacim ağırlık, porozite, boşluk oranı tayini ve ağırlıkça su emme deneyleri yapılmıştır.

Bu deneylere ilaveten, blok örneklerden geriye kalan parçalar, agrega deneyleri için çeneli kırıcıda numuneler kırılarak kırmataş haline getirilmiştir. Elde edilen kırmataşlar üzerinde TSE ve BS standartlarına göre tane büyüklüğü dağılımı, tane yoğunluğu ve su emme oranı, boşluk hacmi, özgül ağırlık, metilen mavisi deneyi, agrega aşınma direnci, agrega parçalanma direnci, donma ve çözülmeye karşı direnci, magnezyum sülfat değeri, agregalarda darbe dayanımı, agregalarda kırılma dayanımı, agregalarda gevşek yığın yoğunluğu, agregalarda tane şekli tayini, şekil

(6)

Ana elementler ve oksitlerin yüzde oranları kimyasal analizler ile belirlenmiştir. Kimyasal analiz sonuçlarını desteklemek için X-ışınları kırınım analizleri (XRD) yapılmıştır.

Elde edilen deney sonuçlarının TSE, BS sınır değerleri ilişkileriyle karşılaştırılarak çalışmanın hedefi olan Karaburun yöresi Uygar Mermer kireçtaşı taşocağı atıklarının agrega olma potansiyeli araştırılmıştır.

(7)

INVESTIGATION OF THE USE OF THE LIMESTONE QUARY WASTE AS AGGREGATE SOURCE IN KARABURUN AREA

ABSTRACT

Karaburun Peninsula is an important block marble and aggregate production source of Izmir. In this area block marble production is made from Trias aged limestones. There are five marble and six aggregate quarries making production.

The waste products formed while extracting and processing marble blocks from quarry and undersized excess materials from marble production are accepted as marble wastes. Thus, it is important to determine the physical and geomechanical properties of the marble wastes if they are to be used as aggregate and construction materials.

In this thesis, the wastes of the Uygar Marble limestone quarry working Gerence Formation in the Balıklıova Region of Karaburun Peninsula are investigated to determine if they can be used as an aggregate source.

For these purposes, cylindirical samples are prepared from the block samples by drilling and uniaxial compressive strength, unit weight, porosity, void ratio and water absorption tests were carried out on these samples.

In addition, the cored bloks are broken in the crusher and aggregates are formed. The aggregates are sieved and groupped according to their grain sizes. Grain size distribution, grain density, water absorption ratio, void volume, specific gravity, methylen blue, aggregate corrosion strenght, aggregate disintegration strength, frosted-defrosted strenghts, magnesium sülfate value, aggregate impact value, aggregate crushing value, loose bulk density, aggregate particle shape, flatness index and lenghtiness index tests are made on the aggregate samples. These tests are made

(8)

Main elements and percentage of oxides were determined with chemical analysis. X-ray difractometer analysis was made to support the results of chemical analysis.

The useage potential of the Karaburun Uygar Marble limestone quarries wastes as aggregate, which is the main aim of the study is examined by comparing the experimental results with the TSE and BS given the limit values.

(9)

İÇİNDEKİLER

Sayfa

YÜKSEK LİSANS TEZİ SINAV SONUÇ FORMU... ii

TEŞEKKÜR ... iii ÖZ ...iv ABSTRACT ...vi BÖLÜM BİR- GİRİŞ...1 1.1 Giriş ...1 1.2 Çalışma Alanı...1 1.3 Amaç...3 1.4 Yöntem ...4 1.5 Önceki Çalışmalar ...5

1.5.1 Araştırma Alanı ve Yöresinin Jeolojisiyle İlgili Çalışmalar ...6

1.5.2 Araştırma Konusu ile İlgili Çalışmalar ...9

1.5.2.1 Kayaçların Agrega Olabilirliklerine İlişkin Çalışmalar...9

BÖLÜM İKİ – ARAŞTIRMA ALANININ STRATİGRAFİSİ ...16

2.1 Stratigrafik Jeoloji...16 2.1.1 Paleozoyik ...16 2.1.1.1 Alandere Formasyonu...16 2.1.2 Mesozoyik ...19 2.1.2.1 Denizgiren Grubu ...19 2.1.2.2 Karareis Formasyonu...19 2.1.2.3 Gerence Formasyonu ...20 2.1.2.4 Camiboğazı Formasyonu ...22

(10)

2.1.2.7 Balıklıova Formasyonu...23

2.1.2.8 Bornova Karmaşığı...23

2.1.3 Andezitler ve Gölsel Tortullar ...23

BÖLÜM ÜÇ - PETROGRAFİ, KİMYASAL ANALİZLER VE (XRD) X IŞINLARI KIRINIMI...24

3.1 Kireçtaşlarının Petrografik Özellikleri ...24

3.2 Kimyasal Analizler ve (XRD) X Işınları Kırınımı Grafikleri...28

BÖLÜM DÖRT - YAPISAL JEOLOJİ ...32

4.1 Yapısal Elemanlar ...32

4.2 Uyumsuzluklar ...32

4.3 Kıvrımlar...33

4.4 Faylar ...33

BÖLÜM BEŞ - MÜHENDİSLİK JEOLOJİSİ ...35

5.1 Giriş ...35

5.2 Kireçtaşlarının Jeomekanik Özellikleri ...36

5.2.1 Tek Eksenli Basınç Direnci ...36

5.2.2 Birim Hacim Ağırlık ...39

5.2.3 Görünür Gözeneklilik (Porozite) ve Boşluk Oranı Tayini ...40

5.2.4 Ağırlıkça Su Emme ...41

5.3 Agrega Deneyleri ...42

5.3.1 Agregaların Dane Büyüklüğü Dağılımı ...43

5.3.2 Agregaların Birim Hacim Ağırlığı ve Su Emme Oranı ...45

5.3.3 Özgül Ağırlık Deneyi ...46

5.3.4 Agregalarda Magnezyum Sülfat Deneyi ...49

5.3.5 Agregalarda Donma Çözülmeye Karşı Direncin Tayini...51

(11)

5.3.7 Agregaların Parçalanmaya Karsı Direnci (Los Angeles Katsayısı)...60

5.3.8 Agregalarda Metilen Mavisi Deneyi...64

5.3.9 Agregalarda Darbe Dayanımı Deneyi...65

5.3.10 Agregalarda Kırılma Dayanımı Deneyi ...68

5.3.11 Agregalarda Gevşek Yığın Yoğunluğunun Tayini ...73

5.3.12 Agregalarda Tane Şekli Tayini ...74

5.3.12.1 Şekil İndeksi...74

5.3.12.2 Yassılık İndeksi ...75

5.3.12.3 Uzunluk İndeksi...77

5.3.13 Agregalarda Alkali Karbonat Reaksiyonu...78

BÖLÜM ALTI – DEĞERLENDİRME VE SONUÇLAR...80

(12)

BÖLÜM BİR GİRİŞ 1.1 Giriş

Bu çalışma, Dokuz Eylül Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Jeoloji Mühendisliği Bölümü Uygulamalı Jeoloji Anabilim Dalında Yüksek Lisans Tezi olarak hazırlanmıştır.

1.2 Çalışma Alanı

Çalışma alanı İzmir İli Karaburun Yarımadası’nın ortasında yer alır. Çalışılan alan Türkiye’nin 1/25000 ölçekli topografik haritalarının Urla L17-a1 ve L17-a4 paftalarında yer alır. ( Şekil 1.1 )

İnceleme alanının önemli yükseltilerini Sivri T. (244 m), Camiboğazı T.(377 m), Kaplancık T.(272 m), Oynatan T. (303 m.), Aralık Dağı (272 m) ve Alan Dağı oluşturur. Nohutalan, Balıklıova ve Barbaros küçük ovaların yanında kurulmuş köylerdir.

Çalışma alanı, Yazlar sıcak ve kurak, kışları ılık ve yağışlı geçen Akdeniz ikliminin etkisi altındadır. Genel olarak Karaburun yarımadasında sıcaklık dağılışına bakıldığında ortalama yıllık sıcaklık 17°C dir. (www.karaburunizmir.net) Balıklıova bahar aylarında bol yağış almaktadır. Kış mevsimi ise yarım adanın tamamında olduğu gibi kıyı Ege'nin aksine daha rüzgarlı ve yağışlı geçer. Yağışların en kurak olduğu yıllarda bile 750 mm. ‘nin altına düşmemesi bu yörenin iyi yağış aldığını gösterir. Karaburun'da iklimsel ve topografik özelliklerden dolayı güney ve kuzeydoğu rüzgarları hakimdir. Yıllık ortalama rüzgar hızı 3,6 m/sn dir. (www.karaburunizmir.net) Bitki örtüsü bakımından oldukça fakir olan bölgede sık olmayan makilikler ve çalılıklar yaygındır. Bunun yanı sıra az miktarda incir, zeytin ağaçlarına da rastlanır. Yöre

(13)

halkı zeytin,tütün,enginar tarımı,balıkçılık ve küçükbaş hayvan yetiştiriciliği yapmaktadır. Bölgede turizmin önemli bir gelir kaynağı olması, kısıtlı olan tarımsal faaliyetleri iyice azaltmıştır.

(14)

1.3 Amaç

Çalışmanın amacı, Karaburun yarımadası Balıklıova yöresinde Gerence Formasyonu içersindeki kireçtaşlarında üretim yapan Uygar Mermer taşocağı atıklarının jeolojik, petrografik ve mineralojik özelliklerinin belirlenmesinin yanı sıra TSE ve BS’de önerilen standart agrega deneyleri ile agrega olarak kullanılabilirliklerinin ayrıntılı bir şekilde araştırmaktır.

Şekil 1.2 Çalışılan Uygar Mermer Ocağından Bir Görünüm (Koordinatlar : 457957/4255951)

Şekil 1.3 Çalışılan Uygar Mermer Ocağından ve Ocak Atıklarından Bir Görünüm

(15)

1.4 Yöntem

Arazi çalışmaları bölgedeki stratigrafik istifi tanımaya yönelik olup, litolojinin karakteristik olarak görüldüğü alanlarda fotoğraf çekimleri yapılmıştır. Daha sonra taşocağının atıklarından, hem laboratuvar çalışmalarında ve hem de petrografik incelemelerde kullanılmak üzere blok numuneler alınmıştır. Sahada derlenen blok numunelerden, mineralojik ve petrografik tanımlamaların yapılabilmesi için Dokuz Eylül Üniversitesi Torbalı Meslek Yüksekokulu laboratuarlarında ince kesitler hazırlanmıştır. Hazırlanan bu kesitler polarizan mikroskopta incelenerek kayaçların mineralojik bileşimleri, dokuları ve fosil içerikleri tayin edilmeye çalışılmıştır.

Dokuz Eylül Üniversitesi Torbalı Meslek Yüksekokulu laboratuvarlarına getirilen blok kaya numunelerinden deneylerde kullanılmak üzere 54 mm çapında ve boyu çapının iki katı olan karotlar alınmıştır. Elde edilen bu karotlar kullanılarak yapılan deneylerle kayaca ait tek eksenli basınç dayanımı,birim hacim ağırlık, porozite, boşluk oranı ve ağırlıkça su emme değerleri belirlenmiştir.

Karotlar hazırlandıktan sonra arta kalan blok numuneler laboratuvarda çeneli kırıcı ile elde edilen kırmataşlar üzerinde standart agrega deneyleri yapılmıştır. Bu deneyler ile, farklı özellikteki kireçtaşlarına ait, dane büyüklüğü dağılımı, dane yoğunluğu ve su emme oranı, boşluk hacmi, magnezyum sülfat değerleri, metilen mavisi deneyi, gevşek yığın yoğunluğu, tane şekli tayinlerinden yassılık indisi, uzunluk indisi ve şekil indisi, Agrega numunelerine uygulanan mekanik deneylerle agrega aşınma direnci-(Micro-Deval Katsayısı), agrega parçalanma direnci-(Los Angeles Katsayısı), agrega darbe dayanımı ve agrega kırılma dayanımları TSE ve BS’de belirtilen yöntemlere göre belirlenmiştir.

Bölgede daha önce yapılan araştırmaların derlenmesi ile başlayan büro çalışmaları, araştırmanın çeşitli aşamalarında sağlanan verilerin değerlendirilmesi ile sürdürülmüştür. Elde edilen tüm veriler bir arada değerlendirilerek çalışmanın hedefi

(16)

1.5 Önceki Çalışmalar

Karaburun Yarımadasıyla ilgili geçmişte yapılan bilimsel çalışmalar, genellikle alanın genel jeolojik özelliklerinin tespitine yönelik çalışmalardır. ( Ref) Bu çalışmaların bulguları ışığında yarım adanın jeolojisi ve stratigrafisi ile ilgili sonuçlar ortaya koymuştur.( Ref) Yörenin kireçtaşlarının mermer potansiyeline yönelik tek çalışma Hacımustafaoğlu (1999)’ nun yöreyle ilgili hazırladığı yüksek lisans tezidir.

1.5.1 Araştırma Alanı ve Yöresinin Jeolojisiyle İlgili Çalışmalar

Kalafatçıoğlu (1961); Yarımadanın kuzeybatısında yer alan krıntılı kayaları Devoniyen grovak olarak ayırtlamıştır. Yaşlı temel olarak tanımladığı grovakların üzerine Karbonifer kireçtaşlarının ve üstte üst Juradan Üst Kretaseye kadar devamlı karbonat istifinin bulunduğunu ileri sürmüştür.

Gümüş (1971) Karaburun Yarımadası’nın orta bölümünde yaptığı çalışmada Kalafatçıoğlu (1961) ile istifin temelini aynı birim ile başlatır. Bu birimin üzerine Karbonifer yaşlı Tınaz Tepe ve Alandere birimi, Triyas yaşlı Domuzçukuru, Koyutepe, Laleköy, Camiboğazı, Hanaylı ve Güvercinlik birimlerinin geldiğini belirtir. Brinkmann ve diğ.(1972)’ de yaptıkları çalışmada Gümüş (1971) ile aynı istifi verirler.

Erdoğan ve diğ. (1985) Karaburun Yarımadası’nda Balıklıova çevresinde yayılım sunan Üst Kretase istifinin stratigrafisini altta Karahasan Kireçtaşı Üyesi üstte Haneybaşı Üyesine ayırdığı Balıklıova Birimi olarak adlar ve birimin yaşını Maestrihtiyen olarak verir.

Erdoğan ve diğ. (1990) yaptıkları çalışmada Tınaz Tepe ve Alandere birimlerini tek bir isim altında, Alandere Formasyonu olarak tanımlar.

(17)

Güngör (1989) Balıklıova Barbaros arasında yaptığı çalışmada karbonat kayaları Karbonifer yaşlı Alandere Formasyonu, Triyas yaşlı Gerence, Camiboğazı, Güvercinlik Formasyonu, Jura – alt Kretase Nohutalan Formasyonu istifini verir. Balıklıova Formasyonu Erdoğan ve diğ. (1985) deki gibi tanımlanmaktadır.

Hacımustafaoğlu (1999); Yörede kireçtaşlarının mermer olma özelliklerini araştırmıştır. Mermer oluşumunun , sahada 1-5 metre çaplı bloklar halinde pembe yer yer kahverengimsi ile krem arasında değiştiğini o günün koşullarını göz önüne alarak söz konusu sahadan yurtiçinde dahi satış imkanı olan bloklar üretme ihtimalinin çok zayıf olduğuna nakliye kolaylığı ve kayacın sert oluşu dolayısıyla mozaik olarak faydalanma imkanının mevcut olduğuna değinir.

(18)

Şekil 1.4 Uygar Mermer Ocağının Yeri ve Çevresinin Jeolojisi ( Erdoğan vd., 1990’dan alınmıştır. )

(19)
(20)

1.5.2 Araştırma Konusu ile İlgili Çalışmalar

1.5.2.1 Kayaçların Agrega Olabilirliklerini İlişkin Çalışmalar

Ramsay, vd. (1974), Farklı kökenli malzemelerden üretilen kırmataşlar üzerinde yaptıkları araştırmalarda, kayaçların petrografik özellikleri ile bunlardan elde edilen kırmataşların şeklinin agrega kırılma ve darbe dayanımlarını önemli oranda etkilediğini belirtmişlerdir.

Fookes (1980), bağlayıcılar ve agregalar üzerinde yaptığı çalışmada, çimento türlerini, betonda kullanılacak agregaların oranlarını ve betonu oluşturan malzemelerin özelliklerinin önemine değinmiştir. Agregaların fiziko-mekanik özelliklerinin betonun dayanımına ve durabilitesine olan etkilerini tartışmıştır. Agregalar üzerinde yapılan inceleme ve deneyleri tanıtarak, betondaki önemine ayrıntılı olarak değinmiştir. Ayrıca yazar, betonda kullanılması düşünülen agregalar için, agrega özelliklerine ait limit değerlerin hangi sınırlar arasında olması yönünde değerlendirmelere yer vermiştir.

Al-Jassar ve Hawkins (1991), Bristol’e yakın olan kireçtaşı ocaklarından derledikleri numuneler üzerinde petrografik, kimyasal ve mineralojik analizler yapmışlardır. Örneklerin daha sonra tek eksenli basınç dayanımlarını belirlemişlerdir. Elde edilen verilere göre kireçtaşlarının litolojik özelliklerinin dirençlerini etkilediğini, özellikle alkali-karbonat reaksiyonunun, direnci önemli oranda düşürdüğünü vurgulamışlardır.

Fookes (1991), ayrışmanın kayaların agrega olarak kullanılma özelliklerini önemli oranda etkilediğini belirtmiştir. Araştırmacıya göre kayaların mühendislik özellikleri ile agrega darbe dayanımları, agrega olma niteliklerini belirleyici önemli parametrelerdir.

(21)

Saçlıtüre (1991), Cebeci kireçtaşının beton yapımında agrega olarak kullanılabilme özellikleri başlıklı yüksek lisans tezinde BS-16 betonarme betonu yapılarak agreganın normal ve yüksek dayanımlı beton yapımında kullanılabilir bir yapı malzemesi olduğunu vurgulamıştır.

Edet (1992), Kayaların agrega olarak kullanım özelliklerini fiziksel özellikleri ile bünyesindeki mikro çatlakların kontrol ettiğini vurgulayarak, özellikle patlatma ile üretilen agregalarda bu duruma dikkat edilmesi gerekliliğini vurgulamıştır.

Erdoğan (1992), alkali-karbonat reaksiyonun gelişim mekanizmasını ve nedenlerini incelediği çalışmasında; alkali-dolomit ve alkali-kalsit reaksiyonlarını araştırmış, kalsit minerallerinden oluşan agregalarda, alkali-karbonat reaksiyonu kısa sürede iyon dengesine ulaştığı için betonda herhangi bir tahribatın olmadığını, alkali dolomit reaksiyonunda ise dane yada kristal boyutunun 50 mikrondan daha küçük ve porozitenin %8’inin üzerinde olması durumunda reaksiyon gelişim hızının yüksek olduğunu tespit etmiştir. Alkali-karbonat reaksiyon hızının ortamın nemine, sıcaklığına ve pH değerine göre arttığını veya azaldığını, reaktif kayaç agregalarının, alkali oranı düşük çimentolarla kullanılması durumunda riskin ortadan kalktığını, agrega boyutlarının iri tutulmasının da yararlı etkileri olduğunu vurgulamıştır.

Williams ve McNamara (1992), farklı bileşimdeki kireçtaşları üzerinde çalışan araştırmacılar, kireçtaşlarındaki bileşim değişimlerinin bunların dirençlerini önemli oranda etkilediğini vurgulamışlardır.

Erdoğan (1993), İstanbul ve dolayının yapay agrega potansiyelini çalışmıştır. Bölge kayaçlarının agrega özelliklerini incelemiş ve farklı kırıcı tiplerinin agrega kalitesine olan etkilerine değinmiştir. Yaptığı çalışmalar sonucunda dane boyu küçülmesi sonucunda kusurlu dane oranlarının arttığını ortaya koymuştur.

(22)

Akpokodje ve Hudec (1994), granit, gnays ve kumtaşları üzerinde yaptıkları araştırmalarda bu kayaçların mineralojik ve fabrik özelliklerinin yanı sıra ayrışma ürünlerinin mühendislik özellikleri ile agrega olma özelliklerine etkisini ortaya koymuşlardır.

Irfan (1994), granitik kayalardan elde edilen kırmataşlar üzerinde yaptığı araştırmalarda, granitlerin petrografik özellikleri ile fiziko-mekanik özelliklerinin agrega özelliklerini önemli oranda etkilediğini vurgulamıştır.

Uribe-Afif (1994), kireçtaşlarının beton agregası olarak kullanım özelliklerini araştırmıştır. Ayrışma sonucu gelişen erimeyen maddelerin agrega kalitesini etkilediğini ve bunların ince madde oluşumunu artırdığını belirtmiştir. Ayrıca yazar, beton agregası olarak kullanılacak malzemelerin %7’den fazla kil minerali içermemesi gerektiğini vurgulamıştır. Kil oranının yüksek olması betonda dayanım kaybına neden olduğunu ifade etmiştir.

Yıldız ( 1995 ), Afyon yöresi mermer artıklarının değerlendirilmesi başlıklı yüksek lisans tezinde ocaklardan ve fabrikalardan çıkan artık malzemenin ekonomiye nasıl geri kazanılacağı konusunda çalışmıştır. Kireçtaşı atıklarından elde edilen agregaların beton yapımında iyi sonuç verdiğini belirtmiştir.

Çelik ( 1996 ), Mermer ocakları ve işletme tesislerinde oluşan mermer atıklarının değerlendirilmesiyle ilgili çalışmış ve mermer artıklarından ülkemizde ekonomik ve teknolojik olarak yeterince faydalanılmadığını vurgulamıştır. .Mermer atıklarının bağlayıcı olarak beyaz portland çimentosu ve polyester kullanılarak, mermer atıklarından oluşan ve plaka olarak kesilebilen blok üretimi konusunu incelemiştir. Çalışmada atık mermer parçaları kırılarak 3 farklı boyutta agrega elde edilmiş ve portland çimentodaki en uygun agrega oranı elde edilmeye çalışılmıştır.

Gutierrez ve Canovaz (1996), yüksek dayanımlı betonlarda malzeme seçimi ve karışım oranları için bazı öneriler getirmişlerdir. 6 farklı agrega kullandıkları çalışmalarında agreganın beton kıvamı ve dayanımına etkilerini incelemişlerdir.

(23)

Betonun kıvamını en çok etkileyen temel agrega özelliği su emmesidir. Agreganın su emmesi islenilebilmeyi azaltır. Agregaların su emmelerinin yakın olması durumunda islenilebilmeyi etkileyen diğer faktörler ise dane şekli, granülometrisi, maksimum dane boyutu gibi özellikleridir. Araştırmacılar, mekanik özellikleri birbirine yakın iki tip agregadan kireçtaşı ile üretilen betonun daha iyi sonuç verdiğini görmüşlerdir. Bunun nedeni olarak da kireçtaşı agregasının çimento hamuru ile arasındaki iyi epiktaksi bağı göstermişlerdir.

De Larrard ve Belloc (1997), beton sınıfına göre agrega tercihinin yapılabileceğini, normal ve yüksek dayanımlı betonda agrega sınıfının değiştirilerek daha iyi sonuçlar elde edilebileceğini belirmiştir.

Özturan ve Çeçen (1997), farklı dayanımdaki betonların mekanik özelliklerine iri agrega tipinin etkileri konusunda araştırmalar yapmışlardır. Çalışmalarında betonun 28 günlük basınç dayanımları 30, 60 ve 90 MPa, su-çimento oranı 0,58, 0,40 ve 0,30 olan üç beton karışımı hazırlamışlardır. Bu karışımlar için iri agrega malzemesi olarak bazalt, kireçtaşı ve iri kum (çakıl) kullanılmıştır. 28 günlük test sonuçlarına göre en yüksek dayanımlı betonu bazalt ürünleri göstermiş, en düşük dayanımı ise iri kum agregaları vermiştir. Normal dayanımlı betonlar için hazırladıkları karışımlar sonucunda bazalt ve çakıllar benzer dayanım verirken, kireçtaşları biraz daha yüksek dayanım vermiştir. Hazırlanan betonlar üzerinde yapılan çekme deneyleri sonucunda en yüksek çekme dayanımını bazalt ve kireçtaşı agregası kullanılarak hazırladıkları betondan elde etmişlerdir.

Taşdemir (1998), iki farklı tür kireçtaşıyla yaptığı çalışma da beyaz kireçtaşı içeren betonlar, gri kireçtaşı içerenlere göre daha yüksek dayanımlar göstermiştir. Bu durum da, beyaz kireçtaşının elastik olarak daha uyumlu olmasına ve agrega-matris yüzeyinde daha üniforma gerilme dayanımları oluşturmasına bağlanmıştır. Beyaz kireçtaşı gri kireçtaşından daha çok su emmektedir. Hidratasyon sırasında bu su, ara yüzeyde kullanılmakta bunun sonucunda ise agrega çimento hamuru arasındaki bağın

(24)

Tokyay (1998), yüksek dayanımlı betonlar üretmek için yaptığı çalışmasında dere çakıllı, granit diyabaz ve kireçtaşı kullanmıştır. Basınç dayanımı en düşük kayaç olan kireçtaşı ile yapılan betonlar en yüksek dayanıma ulaşmıştır.

Tasong vd. (1998,1999), beton agregası olarak, kimyasal özellikleri farklı, bazalt, kireçtaşı, silis kumu ve kuvarsit gibi değişik malzemeler üzerinde çalışmışlardır. Yaptıkları çalışmalar sonucunda seçilen örneklerin çimento pastasıyla kimyasal etkileşimlerinin birbirinden farklı olduklarını ortaya koymuşlardır. Araştırmacılar, çalışmalarında agrega yüzeyindeki çimentonun kimyasal rolünü belirlemeyi hedeflemişlerdir. Agrega-çimento pastası “arayüzey geçiş zonu bölgesi” (ITZ) olarak tanımlamışlar ve bunun, betonda en az bilinen bir özellik olduğunu belirtmişlerdir. Araştırmacılar bu özelliğin betonun mekanik özellikleri ile durabilite performansını etkilediğini ifade etmişlerdir.

Poitevin (1999), kireçtaşı agregaları kullanılarak üretilen betonların kullanılabilirliğini ve dayanıklılığını incelemiştir. Yaptığı çalışmada kireçtaşı agregalarının betonda kullanılabilirliğinin en önemli ölçütlerinden birinin Los Angeles parçalanma dayanımı olduğunu belirtmiş ve alkali-agrega reaksiyonu tehlikesi nedeniyle detaylı ve sistematik incelemeler yapılması gerektiğini belirtmiştir. Ayrıca düşük su emme değerine sahip agregalar kullanılması durumunda yüksek dayanımlı beton elde edilebileceğini ifade etmiştir.

Akpınar ( 2002 ), Değişik kaynaklı agregaların betonun kalitesi üzerindeki etkisini araştırdığı yüksek lisans tezinde, Agrega kalitesinin betonun dayanımı üzerindeki önemini deneylerle inceleyerek, agregaların standartlara uygun olmasının önemini vurgulamıştır.

Akbulut ve Gürer ( 2003 ), ülkemizde mermer atıklarının geri kazanılmasında zorluklar yaşandığını ve bunun sonucunda büyük ekonomik kayıplar olduğunu vurgulamışlar ve Mermer ocaklarından çıkarılan mermer bloklarının yaklaşık % 50'ye yakın bir oranı atık malzeme olarak açığa çıktığını, çıkarılan bu malzemelerin çok az bir maliyet ile kullanılabilir agregaya dönüştürülebildiğini vurgulamışlardır.

(25)

Marzouk (2003); alkali-agrega reaksiyonunun normal ve yüksek dayanımlı betonların mekanik özelliklerine etkisini incelemiştir. Bu çalışmada yüksek oranda reaktif agregalarla, orta derecede reaktif agregalar normal ve yüksek dayanımlı beton yapımında kullanılmıştır. 28 günlük kür süreci sonunda, örnekler 12 hafta boyunca sodyum hidroksit veya 80°C’de de-iyonize suyla dolu bir tanka bırakılmıştır.Yüksek derecede reaktif agrega içeren ve sodyum hidroksit çözeltisine maruz bırakılan normal dayanımlı betonlarda, orta derecede reaktif agregalarla hazırlanmış beton örneklerine oranla mekanik özelliklerde daha fazla kayıp görülmüştür.

Beshr (2003), yaptığı çalışmada dört çeşit iri agreganın (kireçtaşı, dolomitik kireçtaşı, kuvarsit, kireçtaşı ve çelik cürufu), yüksek dayanımlı betonun sıkışma ve çekme dayanımı ve elastisite modülü üzerindeki etkilerini ortaya koymayı amaçlamışlardır. En yüksek basınç dayanımını çelik cürufunun, en düşük basınç dayanımını ise kireçtaşı kullanılarak hazırlanan betonlarda elde edildiği ifade edilmiştir. Benzer şekilde en yüksek çekme dayanımını çelik cürufu agregalı betonun verdiğini ve bunu dolomitik ve kuvarsitik kireçtaşı agregalı betonların izlediğini, en düşük çekme dayanımın ise kireçtaşı agregalı betonlarda elde edildiğini söylemiştir. İri agreganın türü betonun elastisite modülünü etkilemektedir. Zayıf agregalar kullanılarak hazırlanan betonlar, dayanımlı agregalar kullanılarak hazırlanan betonlara oranla daha kırılgandır.

Zarif vd. (2003), İstanbul’daki kireçtaşlarının agrega kalitesi yönünden değerlendirilmesini yaptıkları çalışmalarında, kireçtaşlarının bileşim ve dokusal olarak farklılıkları üzerinde durmuşlar ve bu değişik özellikteki kireçtaşlarının agrega olarak kullanılabilirliklerini araştırmışlardır. İncelenen kireçtaşları petrografik ve kimyasal özelliklerinin yanı sıra, kaliteleri ve agrega özellikleri bakımından da standartlarda belirtilen limitler içinde veya bu limit değerlere çok yakın sonuçlar vermektedir. Bu nedenle İstanbul’un kireçtaşları agrega olarak birçok alanda kullanılabilmektedir.

(26)

Korkanç (2003), Niğde yöresi bazaltlarının alternatif agrega olarak değerlendirilmesi başlıklı çalışmasında bölgedeki bazaltik kayaların jeolojik, petrografik, kimyasal, jeomekanik özelliklerinin yanı sıra standart agrega deneyleri ışığı altında beton agregası olarak kullanılabilirliğini ayrıntılı olarak araştırmıştır. Bazalt agregalarının özellikle alkali-silis reaksiyonu yönünden değerlendirilmesi yapılmış ve SO2 bakımından zengin örneklerde, yüksek genleşmelerin görüldüğüne

değinmiştir.

Dursun (2004), İstanbul’un Anadolu yakasındaki Gebze ve Hereke bölgelerinde Hereke Formasyonundan üretilen kireçtaşı agregalarının kalite yönünden değerlendirilmesini yapmıştır. Kireçtaşlarında dayanımı ve agrega olma özelliklerini önemli ölçüde petrografik özelliklerin kontrol ettiğini belirtmiş ve yöredeki kireçtaşlarının gerek jeomekanik ve gerekse de agrega olarak kullanım özelliklerinin, standartlarda belirtilen limit değerlere uyumluluk gösterdiğini ve bölgedeki kireçtaşlarının beton üretiminde agrega amaçlı kullanılabileceğini belirtmiştir.

Güler (2006), İstanbul’un Avrupa yakasındaki kumtaşları ve kireçtaşlarının jeolojik, petrografik ve mineralojik özelliklerinin yanı sıra yapılan standart agrega deneyleri ve beton deneyleri ile yüksek dayanımlı betonda agrega olarak kullanılabilirliklerinin ayrıntılı bir şekilde araştırılması ve karşılaştırılmasını yapmıştır.

Tuğrul ve Yılmaz (2006), Birçok ocak yerinde, kayaçların bileşim ve dokuları, organik madde ve kavkı içeriği, yapısal unsurların kayaç kalitesine etkisi, farklı ayrışma türleri ve ürünleri, kayaçların kökeni ile ilgili zararlı bileşenler vb. unsurların çok kısa mesafelerde değiştiği, bu nedenle, ocaklarda işletim öncesi mühendislik jeolojisi araştırmalarının yapılması ile bu alanlarda bulunan kayaçların kalite değişimlerinin belirlenmesi, ocak üretiminin planlanmasında önemli rol oynadığını vurgulamıştır. Detaylı jeolojik araştırmalar yapılmadan açılacak ocaklar ile ilgili sakıncalara dikkat çekmiş ve bu bağlamda, ocak alanlarında yapılması gereken detaylı mühendislik jeolojisi araştırmalarına değinmiştir.

(27)

BÖLÜM İKİ

ARAŞTIRMA ALANININ STRATİGRAFİSİ 2.1 Stratigrafik Jeoloji

Bu çalışmada Karaburun Yarımadası jeolojisi ve stratigrafisi için Erdoğan ve diğerlerinin (1990)’ da bu alanda yapmış olduğu çalışmalardaki jeolojik harita ve stratigrafi baz alınmıştır.

2.1.1 Paleozoyik

Karaburun istifinin en alt bölümü Erken-Orta Karbonifer yaşlı kireçtaşları oluşturur ve daha üstte Erken Triyastan Erken Kretaseye kadar yaş veren devamlı bir istif bulunur. Bu devamlı istifin üzerine açısal uyumsuzlukla Kampaniyen-Mestrihtiyen yaşlı birimler gelmektedir. Çalışma alanında Paleozoik olarak Alandere Formasyonu gözlenmektedir. ( Şekil 2.2 )

2.1.1.1 Alandere Formasyonu

İnceleme alanı içerisinde temelde Karaburun istifinin en yaşlı birimi Alt-Orta Karbonifer yaşlı Alandere Formasyonudur. Erdoğan ve diğ., 1990’ın Karaburun Yarımadası orta kesiminde, Ildır köyü KD’sinde tanımladığı ve Reisdere köyü çevresinde yayılımını gösterdiği Alandere Formasyonuna karşılık gelmektedir. Alandere Formasyonu, açık gri ayrışma renkli, koyu kahverengi ve siyah renklerde, çok iyi pekleşmiş, çok dayanımlı, ortaç çatlaklı, genel olarak bol krinoid fosilleri içeren, kalın katmanlı veya masif bol fosilli mikritik ve veya biyolititik kireçtaşlarından yapılıdır.

(28)

Şekil 2.1 Karaburun Yarımadasının Genel Jeolojik Haritası Ve Çalışılan Mermer Ocağının Lokasyonları ( Hacımustafaoğlu 1999’dan)

(29)

Şekil 2.2 Karaburun Yarımadası’nın Genel Stratigrafik Kolon Kesiti ve Çalışılan Ocağın Sratigrafik İstifteki Yeri (Kolon Kesit: Erdoğan ve diğ. 1990’dan)

(30)

2.1.2 Mesozoyik

Karaburun Yarımadası’nın çok büyük bir kesimi Mesozoyik Yaşlı kayaçlar oluşturur. Bölgede Mesozoyik; Denizgiren Grubu, Camiboğazı Formasyonu, Güvercinlik Formasyonu, Nohutalan Formasyonu ve Balıklıova Formasyonundan oluşmaktadır.

2.1.2.1 Denizgiren Grubu

Denizgiren grubu kırıntılı fasiyesteki Karareis Formasyonu ile karbonat kayaların baskın olduğu Gerence Formasyonundan oluşur.

2.1.2.2 Karareis Formasyonu

Alandere Formasyonu üzerine uyumsuz olarak gelir, boz renkli kumtaşları, çamurtaşları, ince tabakalı siyah çörtler ve pelajik kireçtaşları merceklerinden yapılıdır. Formasyonun üst bölümlerinde mafik denizaltı volkanitleri ve tüfleri bulunur. Formasyonun üst bölümlerine doğru sarı kırmızı renklerde ince ve orta tabakalı kireçtaşı mercekleri yaygındır. Paleontolojik veriler sonucunda Formasyonun yaşının Erken Triyas-skitiyen olduğu saptanmıştır.

(31)

2.1.2.3 Gerence Formasyonu

Bu Formasyon baskın olarak ince tabakalı açık gri renkte çörtlü kireçtaşları ve gri marnlardan oluşmuştur. Formasyon orta ve üst düzeylerinde yanal devamsız olarak ammonit fosilli kırmızı renkli kireçtaşları bulunur. Yine Formasyonun bu bölümlerinde kireçtaşı ve çört kırıntılarından oluşmuş çakıltaşı arakatkıları yaygındır. Bu arakatkılar yanal ve düşey yönde kısa mesafelerde kireçtaşlarına geçer ve aynı kireçtaşlarından derlenmiş parçalardan oluşan intra formasyonel özellikler sunar. Gerence Formasyonu en ince olduğu yerlerde 150-200 m kalınlık gösterir. Ve Balıklıova kuzeyinde 500 m’nin üzerinde bir kalınlığa ulaşır. Gerence Formasyonu yanal yönde Karareis Formasyonuna geçişlidir. Altta Orta Karbonifer yaşlı Alandere Formasyonu üzerine oturur. Gerence Formasyonunun yaşı olası Skitiyenden başlar ve Geç Anisiyene kadar devam eder; ve daha üstte geç Anisiyen-Erken Ladiyen geçişi şeklinde Camiboğazı Formasyonuna geçilir.

Şekil 2.3 Gerence Formasyonu İçinde Bulunan Uygar Mermer Ocağından Bir Görünüm (Koordinatlar : 457957/4255951)

(32)

Şekil 2.4 Gerence Formasyonu İçinde Bulunan Uygar Mermer Ocağı Atıklarının Bir Görünümü

(Koordinatlar : 457957/4255951)

Şekil 2.5 Uygar Mermer Ocağı ve Atıklarının Genel Görünümü (Koordinatlar : 457957/4255951)

(33)

2.1.2.4 Camiboğazı Formasyonu

Camiboğazı Formasyonu kalın katmanlı masif iç yapılı açık gri renkte kiraçtaşlarından yapılıdır. Formasyonun alt kesimlerinin pembe damarlı olması ile tipiktir. Bu özelliği nedeniyle antik çağlarda mermer olarak işletilmiştir. Camiboğazı Formasyonu 400-1000 m kalınlığa kadar ulaşabilmektedir. Birimin yaşı Ladiyen-Karniyen arasında değiştiği saptanmıştır.

Camiboğazı Formasyonunun alt dokanağı Gerence Formasyonu ve Karareis Formasyonu ile geçişlidir. Üst dokanağı sarı renkli dolomitli kireçtaşları ile 10-15 m kalınlıkta bir zon boyunca Güvercinlik Formasyonuna geçer.

2.1.2.5 Güvercinlik Formasyonu

Güvercinlik Formasyonu stromatolik laminalı dolomitler, megalandonlu kireçtaşları ve arada kırmızı renkli kireçtaşları merceklerinden oluşur.

Güvercinlik Formasyonunun alt dokanağı Camiboğazı Formasyonu ile geçişlidir. Üst dokanağı ise, Nohutalan Formasyonu ile geçişli bir ilişki sunar. Formasyonun yaşı Noriyen ve Resiyeni kapsar.

2.1.2.6 Nohutalan Formasyonu

Nohutalan Formasyonu düzgün katmalanma sunan gri renkli kireçtaşları ile dolomitik kireçtaşlarından meydana gelmiştir. Bu birimin kalınlığı 500 m veya daha fazla olduğu tahmin edilmektedir. Birimin yaşı Liyastan Albiyene kadar uzanmaktadır. Alt dokanağı Güvercinlik Formasyonu ile geçişlidir; üzerine ise, açısal uyumsuz olarak Kampaniyen-Mestrihtiyen yaşındaki Balıklıova formasyonu gelmektedir.

(34)

2.1.2.7 Balıklıova Formasyonu

Karaburun yarımadası’nda Skitiyenden Anisiyene kadar devamlılık sunan istifin üzerine açısal uyumsuzluk boyunca Kampaniyen-Mestrihtiyen yaşında Balıklıova Formasyonu oturur. Balıklıova Formasyonu altta Karahasan kireçtaşı üyesi ve üstte filiş fasiyesinde Haneybaşı üyesinden meydana gelmiştir. Karahasan kireçtaşı üyesi 5-50 m kalınlıklardadır ve altta gri renkli kalın katmanlı sığ denizel kireçtaşları ile başlar, üstte doğru pembe renkli çörtlü kiraçtaşlarına geçer ve en üstte kırmızı pelajik kiraçtaşlarına dönüşür. Bu kireçtaşları üstte doğru tedricen filiş fasiyesindeki Haneybaşı üyesine geçer. Karahasan kireçtaşı üyesi bol fosillidir ve kampaniyenden en üstte Mestrihtiyene kadar yaş verir.

2.1.2.8 Bornova Karmaşığı

Kalecik kuzeyinde gözlenen bu birim Kampaniyen-Daniyen yaşını vermektedir. Filiş matriksi içerisinde mega kireçtaşı blokları içeren bu birimde, Matriks çamurtaşı ve kumtaşlarından oluşmaktadır. Kireçtaşlarının çok parçalı köşeli malzemesi matriksin bu bileşenleri tarafından çimentolanmıştır. Bu birimin üzerine açısal uyumsuz olarak andezit ve gölsel tortullar gelmektedir.

2.1.3 Andezitler ve Gölsel Tortullar

Karaburun Yarımadası’nda Neojen’de Batı Anadolu’da geniş alanlarda yayılım sunan andezitik volkanitler ve gölsel tortullar yer alır. Volkanik kayalar akma breşleri ve tüflerden oluşmaktadır. Bu genç volkanitler Karaburun karbonat istifini açısal uyumsuz olarak örtmektedir. Brikman ve diğ. (1972) bu andezitik volkanitlerin Miyo-Pliyosen yaşlı olduğunu belirtmiştir.

(35)

BÖLÜM ÜÇ

PETROGRAFİ, KİMYASAL ANALİZLER VE (XRD) X IŞINLARI KIRINIMI

3.1 Kireçtaşlarının Petrografik Özellikleri

Kireçtaşlarının petrografik özellikleri, dayanım ve agrega olma özelliklerini kontrol etmektedir. Mineral ve kayaç içerisindeki değişkenlik, danelerin yapısal ve dokusal özelliği ve ayrışma derecesi, tamamen agreganın fiziko-mekanik özelliklerini yansıtmaktadır. Kireçtaşlarının agrega olarak kullanımları ,fiziksel ve mekanik özelliklerinin yanı sıra, erimeleri, içerdikleri karbonat ve kırıntı yüzdeleri ile doğrudan ilişkilidir. Öte yandan, alkali-agrega reaksiyonlarının gelişmesinde agreganın mineralojik bileşimi ve porozitesi önemli rol oynar (Johnson and De Graff, 1988). Bu nedenle, kireçtaşı örnekleri üzerinde petrografik ve kimyasal analizler yapılmıştır. İnceleme alanında işletilen taş ocaklarından seçilen bloklar, Dokuz Eylül Üniversitesi Torbalı Meslek Yüksekokulu laboratuarlarına getirilmiştir. Farklı özellikteki kireçtaşlarının petrografik özelliklerini belirlemek amacıyla ince kesitler hazırlanmıştır. Bu ince kesitler laboratuarda polarizan mikroskobu ile incelenmiş ve araştırmanın gerçekleştirildiği taş ocaklarındaki farklı lokasyonlardan derlenen kireçtaşlarının mineral bileşimi ve dokusu belirlenmiştir. Çalışılan Uygar Mermer ocağında görsel olarak belirlenen 3 farklı seviyeden( Şekil 3.1 ) alınan kireçtaşı örneklerinden yapılan ince kesitlerin polarizan mikroskop kullanılarak yapılan petrografik incelemelerinden;

Çalışma alanında üretim yapılan gri rengi seviyeden ( gri renkli kireçtaşı) alınan örneklerden yapılan ince kesitlerde kayacın, mikroskobik olarak dolomit kristalli karbonat çamurtaşı olduğu belirlenmiştir. İnce kesitlerde mikrosparlaşma yaygın olarak gözlenmektedir. Ayrıca kesitte kalsit dolgulu çatlaklar bulunmaktadır ( Şekil 3.2 ).

(36)

Çalışma alanındaki pembe renkli seviyeden( Pembe renkli kireçtaşı) alınan örneklerden yapılan ince kesitlerde kayacın, mikroskobik olarak büyük oranda dolomitleşmiş karbonat çamurtaşı olduğu belirlenmiştir. Kesitte dolomitleşme çok net gözlenmektedir (Şekil 3.3).

Şekil 3.1 Uygar Mermer Ocağına Ait Ocak İçi Kolon Kesit ve İşletilen Seviyelerin Şematik Gösterimi

(37)

Şekil 3.2 Gri renkli kireçtaşının mikroskobik görüntüsü (Al: Allokem, Md: Mikrit dolgu, Ps:Psoydo-spar)

Şekil 3.3 Pembe renkli kireçtaşının makroskobik görüntüsü (Md: Mikrit dolgu, Dlmt : Dolomit kristali) 0 54,2µ Md Dlmt 0 54,2µ Al L Md Md Al Ps L

(38)

Şekil 3.4 Siyah renkli seviyeden alınan örneklerin mikroskobik görünümü (Md: Mikrit dolgu, Dlmt : Dolomit kristali)

Çalışma alanındaki siyah seviyeden ( Çatlak dolgusu ) alınan örneklerden elde edilen ince kesitlerde, kayaç mikroskobik olarak, bol allokemli (olasılıkla ooid ve biyoklast ) istiftaşı-tanetaşıdır. Kesitte mikrit dolgular gözlenmiştir. Mikrit ara madde çoğunlukla psoydo-spara dönüşmüştür ( Şekil 3.4 ).

0 54,2µ

Md

Md

Dlmt

(39)

3.2 Kimyasal Analizler ve (XRD) X Işınları Kırınımı Grafikleri

Uygar Mermer Ocağının geneli göz önüne alınarak farklı renkteki seviyelerin ortalama kalınlıkları Şekil 3.1’de verilmiştir. Bu üç farklı renkli seviyelerden alınan kireçtaşı örnekleri ( gri, pembe ve siyah ) üzerinde Dokuz Eylül Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği bölümü Jeokimya Laboratuvarında 3 adet kimyasal analiz( Tablo 3.1 ) yapılmış ve İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsünde de 3 adet X ışınları kırınım ( XRD - X Ray Difraktometre ) analizi yaptırılmış ve sonuçları aşağıda sunulmuştur.(Şekil 3.5, 3.6 ve 3.7 ) Kireçtaşının farklı seviyelerine ait ( Tablo 3.1 ) kimyasal analiz sonuçlarına bakıldığında SiO2 içeriğinin %

0,22-0.33 aralığında MgO içeriğinin ise % 0,54 ile %15,31 arasında değiştiği görülür. Tablo 3.1 Uygar Mermer Ocağından Alınan Kireçtaşı Atıklarına Ait Kimyasal Analizler

1 0 5 10 15 20 25 30 35 40 E le m e n tl e r % değerleri

Gri Renkli Kireçtaşına Ait Kimyasal Analiz Sonuçları K-50 MnO ( % ) TiO2 ( % ) K2O ( % ) Na2O ( % ) CaO ( % ) MgO ( % ) Fe2O3 ( % )

Şekil 3.5 Gri kireçtaşına ait kimyasal analiz sonuçlarının grafikle gösterimi (K-50) Element Örnek SiO2 ( % ) Al2O3 ( % ) Fe2O3 ( % ) MgO ( % ) CaO ( % ) Na2O ( % ) K2O ( % ) TiO2 ( % ) MnO ( % ) Kızd.K. ( % ) Toplam ( % ) K-37 Pembe 0,27 0,19 0,094 0,54 54,22 0,006 0.037 0.01< 0.010 43,25 98,617 K-43 Siyah 0,22 0,039 0.022 3,88 50,87 0,010 0,007 0.01< 0.007 44,49 99,545 K-50 Gri 0,33 0,125 0,050 15,31 37,45 0.010 0,028 0.01< 0.008 46,50 99,811

(40)

1 0 10 20 30 40 50 60 E le m e n tl e r % değerleri

Pembe renkli Kireçtaşlarına Ait Kimyasal Analiz Sonuçları (K-37) MnO ( % ) TiO2 ( % ) K2O ( % ) Na2O ( % ) CaO ( % ) MgO ( % ) Fe2O3 ( % ) Al2O3 ( % )

Şekil 3.6 Pembe kireçtaşına ait kimyasal analiz sonuçlarının grafikle gösterimi (K-50) 1 0 10 20 30 40 50 60 E le m e n tl e r % değerleri

Siyah Renkli Kireçtaşına Ait Kimyasal Analiz Sonuçları K-43 MnO ( % ) TiO2 ( % ) K2O ( % ) Na2O ( % ) CaO ( % ) MgO ( % ) Fe2O3 ( % )

Şekil 3.7 Siyah kireçtaşına ait kimyasal analiz sonuçlarının grafikle gösterimi (K-43)

(41)

Şekil 3.8 Gri kireçtaşına ait X Işınları Kırınım (XRD) grafiği (K-50).

Gri renkli kireçtaşına ait tüm kayaç X-ışınları kırınım grafiğinde kayaç çoğunlukla dolomit minerallerinden daha az olarak da kalsit minerallerinden oluşmaktadır.

K 37

Şekil 3.9 Pembe renkli kireçtaşına ait X Işınları Kırınım (XRD) grafiği (K37)

Pembe renkli kireçtaşına ait tüm kayaç X-ışınları kırınım grafiğinde kayaç çoğunlukla kalsit minerallerinden oluşmaktadır.

(42)

Şekil 3.10 Siyah kireçtaşına ait X Işınları Kırınım (XRD) grafiği (K-43)

Siyah renkli kireçtaşına ait tüm kayaç X-ışınları kırınım grafiğinde kayaç çoğunlukla kalsit minerallerinden daha az olarak da dolomit minerallerinden oluşmaktadır.

X-ışınları kırınım grafikleri değerlendirildiğinde kimyasal analiz ve mikroskobik incelemelerle benzer mineraloji sunduğu gözlenmektedir.

(43)

BÖLÜM DÖRT YAPISAL JEOLOJİ 4.1 Yapısal Elemanlar

Çalışma alanında ayırtlanan formasyonlar yaklaşık K-G doğrultulu yayılım sunar. Bunun yanında Karaburun karbonat istifini uyumsuz üstleyen Miyo-pliyosen yaşlı volkanitler düzensiz gidişli dokanağa sahiptir. Yaklaşık K-G yönlü uzanım sunan Karaburun karbonat istifi Reisdere Nohutalan arasında devrik konumdadır. Ayrıca, Balıklıova Formasyonunun alt dokanağı Karahasan Yakasında ve Ada Tepe güneybatısında yersel devriktir ( Güngör, 1989 ).

4.2 Uyumsuzluklar

Balıklıova, Barbaros ve Ildır arasındaki bölgede gözlenen istifte yaş ve yapı farkıyla tanınan üç uyumsuzluk yeralır. ( Şekil 4.1) Bunlar;

1. Baskıriyen yaşlı Alandere Formasyonu ile Skitiyen-Anisiyen yaşlı Gerence Formasyonu arasındaki dokanak,

2. Balıklıova Formasyonunun alt dokanağı,

3. Miyo-Pliyosen yaşlı andezitik volkanitlerin tabanı

Gerence Formasyonu, Alandere Formasyonunu yapısal farklılık sunmadan üstler; Formasyonlar arasındaki uyumsuzluk yaş farkıyla tanınır. Balıklıova Formasyonunun tabanındaki uyumsuzluk yaş ve yapı farkıyla belirgindir. Yüksek eğim kazanmış Karaburun karbonat istifi Neojen yaşlı volkanitlerle uyumsuz örtülür ( Güngör,1989 ).

(44)

4.3 Kıvrımlar

Çalışma alanı ve yöresinde saptanan kıvrımların eksenleri Ildır, Germiyan, Barbaros arasında KKD-GGB gidişli, Balıklıova güneybatısında ise KKB-GGD gidişlidir.Germiyan ile Barbaros arasında Camiboğazı, Güvercinlik ve Nohutalan Formasyonlarıyla tanınan, güneydoğuya devrik, yaklaşık paralel uzanan bir senklinal ve bir antiklinal yapısı gözlenir. Senklinalin çekirdeğini Nohutalan Formasyonu oluşturur ve kuzeybatı kanadı devriktir. Nohutalan ile Kadıovacık arasında uzanım sunan antiklinalin güneydoğu kanadı Kadıovacık yönünde güneydoğuya devrilir. Balıklıova batısındaki kıvrım dizisi yersel doğuya ve kuzeydoğuya devriklikler sunar. Bu alanda gözlenen kıvrımlar Güvercinlik Formasyonunda izlenir. Bu kıvrımlar Balıklıova bindirmesi ile tektonik olarak, genç volkanitlerle stratigrafik olarak örtülür ( Güngör, 1989 ).

4.4 Faylar

Çalışma alanında doğuya eğimli yüksek açılı (30-65) bindirme fayları saptanmıştır. Balıklıova batısında birbirleriyle kesişen üç bindirme fayı bulunur. Çalışma alanının dışında da uzun mesafelerde izlenen ana bindirme fayı Balıklıova bindirmesi olarak adlandırılmıştır. Balıklıova bindirmesi Ada Tepe’nin batı sırtı ve Bükmüş Dere boyunca K-G doğrultulu uzanır. Skitiyen-Anisiyen yaşlı Gerence Formasyonu, Kampaniyen-Maestrihtiyen yaşlı Balıklıova Formasyonu üzerinde yeralır. Balıklıova bindirmesinin batısında doğuya açık yay şeklinde uzanan ve Oloz Mevkii’nde Balıklıova bindirmesi’ne birleşen, Güvercinlik Formasyonu ile Gerence Formasyonu’nu ayıran ikinci bir bindirme fayı gözlenir. Bu bindirme fayı Kırdağ Tepe ve Kaplancık Tepe’de düşük eğimlidir. Fakat doğrultusu boyunca güneydoğuya doğru eğimi artar. Bu fay, farklı yaşta formasyonların dokanak yapmasıyla ve yapısal kesinliklerle tanınır (Güngör, 1989). Karniyen-Noriyen yaşlı Güvercinlik Formasyonu üzerinde, Skitiyen-Anisiyen yaşlı Gerence Formasyonu yeralır. Ayrıca Güvercinlik Formasyonunun kıvrımlı yapısı bu bindirme fayıyla kesilir. Gerence’nin güneydoğusunda Oynatan Mevkiin’de Camiboğazı Formasyonu ve Gerence

(45)

Formasyonundan oluşan klip yataya yakın konumda Güvercinlik ve Camiboğazı Formasyonlarını örter ( Güngör, 1989 ).

Gerence’nin güneydoğusunda Oyanatan Mevkii’nde Camiboğazı ve Gerence Formasyonundan oluşan klip yataya yakın konumda Güvercinlik ve Camiboğazı Formasyonlarını örter. Fay (60500/52000) noktasında Gerence Formasyonunun Güvercinlik Formasyonu üzerinde bulunmasıyla tanınır. Fay zonunda Gerence Formasyonuna ait kumtaşları yeralır ( Güngör, 1989 ).

(46)

BÖLÜM BEŞ

MÜHENDİSLİK JEOLOJİSİ 5.1 Giriş

Bu bölümde İzmir ili, Karaburun yarımadası Balıklıova yöresinde Gerence Formasyonu içinde bulunan Uygar Mermer kireçtaşı taşocağı atıklarından alınan pembe gri renkli, Triyas (Skitiyen - Anisiyen) yaşlı masif kireçtaşı örnekleri üzerinde yapılan laboratuar araştırmalarından elde edilen sonuçlar değerlendirilmiştir. Gerence Formasyonu içindeki Uygar Mermer kireçtaşı ocağından alınan karot numuneleri üzerinde tek eksenli basınç deneyi birim hacim ağırlık, görünür gözeneklilik (porozite) ve boşluk oranı tayini ve ağırlıkça su emme deneyleri yapılmıştır. İçerisinden karot örnekleri alınan blok numuneleri daha sonra laboratuvarda çeneli kırıcı ile kırmataş haline getirilmiştir. Bu örnekler üzerinde farklı özellikteki kireçtaşlarına ait, dane büyüklüğü dağılımı, dane yoğunluğu ve su emme oranı, boşluk hacmi, magnezyum sülfat değerleri, metilen mavisi deneyi, gevşek yığın yoğunluğu, tane şekli tayinlerinden şekil indisi, yassılık indisi ve uzunluk indisi, Agrega numunelerine uygulanan mekanik deneylerle agrega aşınma direnci (Micro-Deval Katsayısı), agrega parçalanma direnci (Los Angeles Katsayısı) , agrega darbe dayanımı ve agrega kırılma dayanımı deneyleri TSE ve BS deki ilgili standartlarda belirtilen kurallara uyularak yapılmıştır.

İzmir İli’nin önemli blok mermer ve kırma taş üretim kaynağı olan Karaburun yarımadasında halen Triyas yaşlı kireçtaşlarında blok mermer üretimi yapılan 5 mermer ve 6 kırma taş ocağı ile üretimine ara verilmiş ya da terk edilmiş 13 mermer ve 10 adet kırma taş ocağı yer almaktadır. Bu çalışmada yörede en fazla üretim yapan Uygar Mermer Ocağından elde edilen kayaçlar üzerinde çalışılmıştır.

Bu bölümde; öncelikle kireçtaşlarının petrografik ,kimyasal daha sonra mekanik özellikleri ile birlikte standart agrega deneylerine değinilmiş ve elde edilen veriler ile kireçtaşları kalite yönünden karşılaştırılmıştır.

(47)

5.2 Kireçtaşlarının Jeomekanik Özellikleri

Kayaçların jeomekanik özelliklerinin belirlenmesi, gerek mekanik özelliklerini kontrol etmesi, gerekse de agrega olarak kullanım niteliğini etkilemesinden dolayı uygulamada önemlidir. Bu amaçla kireçtaşlarına ait karot numuneleri üzerinde tek eksenli basınç dayanımı, birim hacim ağırlık, görünür gözeneklilik (porozite) ve boşluk oranı tayini ve ağırlıkça su emme deneyleri yapılmıştır.

5.2.1 Tek Eksenli Basınç Direnci

Agregalarda aranılan en önemli özelliklerden biri bunların mekanik mukavemetlerinin ve bu arada basınç mukavemetlerinin yüksek olmasıdır. Mekanik mukavemeti düşük olan agregaları kullanarak yüksek mukavemetli bir beton üretmek olanağı pek yoktur (Postacıoğlu, 1987) . Bu da agreganın elde edildiği kayacın tek eksenli basınç dayanımıyla yakından ilgilidir. McNally (1998)’ e göre,kayaçların tek eksenli basınç dayanımları, bu kayaçlardan elde edilen agregaların kullanım alanlarını belirlemektedir. 100-200 MPa tek eksenli basınç dayanımına sahip kayaçlardan elde edilen agregalar iyi kaliteli beton yapımında kullanılabilir.

(48)

Şekil 5.2 Tek Eksenli Basınç Deney Cihazı ve Deneyin Uygulanışı

Tablo 5.1 Pembe Renkli Kireçtaşı Tek Eksenli Basınç Değerleri

Örnek No Çap ( cm ) Boy ( cm ) Max Yük (kgf) Alan (cm2) DBHA (gr/cm3) TEBD (Pembe) (Kg/cm2) 1 5,371 10,811 32377,72 22,65 2.765 1429,77 2 5,371 10,817 36937,5 22,65 2.746 1631,126 3 5,376 10,814 34870,84 22,69 2.735 1537,001 4 5,323 10,801 27555,51 22,24 2.746 1238,87 5 5,383 10,810 31820,05 22,75 2.742 1398,886

Art. Ort. ± Snd. Sap. 2,747±0,011 1447,13±148,26

(49)

Tek eksenli basınç dayanımı değerleri, TS EN 1926 (2000)’teki esaslara göre ocak içindeki pembe ve gri renkli seviyelerden alınan 5’er adet karot numunesi üzerinde yürütülmüştür (Şekil 5.1). Tek eksenli basınç direncinin hesaplanması için 54 mm çapında 108 mm boyutunda, alt yüzeyleri paralel 0,02 mm duyarlılıkta düzeltilmiş örnekler kullanılmıştır ve kırılma anında maksimum yük belirlenmiştir (Şekil 5.2). Elde edilen deney sonuçları değerlendirildiğinde; Karaburun yöresinden derlenen kireçtaşlarına ait en yüksek basınç dayanımı ortalama 1631,26 Kg/cm2 bulunmuştur.

Fb = Pk /A kgf/cm2

Fb = Taşın basınç mukavemeti (kgf/cm2)

Pk = Kırılmaya sebep olan en büyük yük (kg)

A = Taşın yük uygulanan yüzünün

Tablo 5.2 Gri Renkli Kireçtaşı Tek Eksenli Basınç Değerleri

Örnek No Çap ( cm ) Boy ( cm ) Max Yük (kgf) Alan (cm2) DBHA (gr/cm3) TEBD (Gri) (Kg/cm2) 1 5,372 10,757 27916,35 22,65 2,723 1232,301 2 5,369 10,823 16795,74 22,63 2,722 742,237 3 5,362 10,786 27260,27 22,57 2,719 1207,833 4 5,338 10,727 26462,42 22,37 2,721 1183,049 5 5,331 10,845 23651,81 22,31 2,745 1060,175

Art. Ort. ± Snd. Sap. 2,726±0,011 1085,12±202,79

(50)

5.2.2 Birim Hacim Ağırlık

Uygar Mermer ocağında görsel olarak belirlenen 3 farklı seviyeden( Şekil 3.1 ) alınan kireçtaşı örneklerinden elde edilen karot numuneler üzerinde TS 699’da belirtilen kurallar dikkate alınarak Birim hacim ağırlık deneyleri yapılmıştır. Birim hacim ağırlık deneyinde 54 mm çapında 108 mm boyutunda hazırlanan örneklerin hacimleri (Şekil 5.1) ve ağırlıkları belirlenmiş, 24 saat suda bekletildikten sonra 0,01g duyarlılıklı terazide ağırlıkları ölçülerek örnekler, 24 saat süreyle 1050 C de kurtulduktan sonra 0,01 g duyarlılıklı terazide tartılıp edilen hacim (V) ve ağırlık (W) değerleri kullanılarak aşağıdaki formüller yardımıyla birim hacim ağırlık değerleri hesaplanmıştır. (Tablo 5.3, 5.4 ve 5.5)

Kuru Birim Hacim Ağırlık (g/cm3) Doygun Birim Hacim Ağırlık (g/cm3) γd =Wd /Vt

γs =Ws /Vt

Tablo 5.3 Gri Renkli Kireçtaşlarına Ait Fiziksel Özellikler

Örnek No

K.B.H. A.

(gr/cm3) D.B.H.A. (gr/cm3) n (%) e(%) S.E% Ağır

1 2.719 2.723 0.328 0.329 0.120 2 2.718 2.722 0.379 0.381 0.139 3 2.717 2.719 0.273 0.274 0.101 4 2.718 2.721 0.325 0.326 0.119 5 2.742 2.745 0.317 0.319 0.116 Art. Ort: 2.723 2.726 0.324 0.326 0.119 Snt sap: 0.011 0.011 0.038 0.038 0.014

KBHA : Kuru Birim Hacim Ağırlık , DBHA: Suya Doygun Birim Hacim Ağırlık, n : Porozite, e : Boşluk Oranı, Ağ. S.E.:Ağırlıkça Su Emme Miktarı

(51)

5.2.3 Görünür Gözeneklilik (Porozite) ve Boşluk Oranı Tayini

Uygar Mermer ocağında görsel olarak belirlenen 3 farklı seviyeden( Şekil 3.1 ) alınan kireçtaşı örneklerinden elde edilen karot numuneler üzerinde TS 699’da belirtilen kurallar dikkate alınarak Görünür Gözeneklilik (Porozite) ve Boşluk Oranı Tayini deneyleri yapılmıştır. Porozite ve boşluk oranı tayini deneyinde 54 mm çapında 108 mm boyutunda örnekler kullanılmıştır (Şekil 5.1 ) Örnekler 24 saat süreyle 1050 C de kurtulduktan sonra nem almadan soğuyabilmeleri için 30 dk desikatörde bekletilip kuru haldeki ağırlıkları (Wd) hassas terazide ölçülmüştür. Boşluk oranı hacmi ve porozite, elde edilen değerler kullanılarak aşağıdaki formüller yardımıyla hesaplanmıştır. (Tablo 5.3, 5.4 ve 5.5)

Pw= Suyun Yoğunluğu olmak üzere,

Boşluk Oranını Hacmi (cm3), Porozite (%), Boşluk Oranı Vv = Ws – Wd/Pw

n = ( Vv /V) *100 e = n / ( 100-n)

Tablo 5.4 Pembe Renkli Kireçtaşlarına Ait Fiziksel Özellikler

Örnek No

K.B.H. A.

(gr/cm3) D.B.H.A. (gr/cm3) n (%) e(%) S.E% Ağır

1 2.761 2.765 0.339 0.341 0.123 2 2.742 2.746 0.415 0.417 0.152 3 2.732 2.735 0.363 0.364 0.133 4 2.744 2.746 0.235 0.236 0.086 5 2.736 2.742 0.549 0.553 0.201 Art. Ort: 2.743 2.747 0.380 0.382 0.139 Snt sap: 0.011 0.011 0.115 0.116 0.042

KBHA : Kuru Birim Hacim Ağırlık ,DBHA: Suya Doygun Birim Hacim Ağırlık, n : Porozite, e : Boşluk Oranı, Ağ. S.E.:Ağırlıkça Su Emme Miktarı

(52)

5.2.4 Ağırlıkça Su Emme

Uygar Mermer ocağında görsel olarak belirlenen 3 farklı seviyeden( Şekil 3.1 ) alınan kireçtaşı örneklerinden elde edilen karot numuneler üzerinde TS 699’da belirtilen kurallar dikkate alınarak Ağırlıkça Su Emme Tayini deneyi yapılmıştır. Ağılıkça su emme deneyi için 54 mm çapında 108 mm boyutunda örnekler kullanılmıştır (Şekil 5.1) Örneklerin hacimleri (V) tespit edildikten sonra saf suda 24 saat süreyle bekletilip sudan çıkardıktan sonra yüzeyleri kurulanır ve ıslak ağırlıkları 0,001 g hassasiyetinde terazide tartılarak (Wg), elde edilen değerler kullanılarak aşağıda formülle ağırlıkça su emme değeri hesaplanmıştır. (Tablo 5.3, 5.4 ve 5.5)

Ağırlıkça Su Emme (%) Aw = [ (Ws –Wd) / Wd ] *100

Tablo 5.5 Siyah Renkli Kireçtaşlarına Ait Fiziksel Özellikler

Örnek No

K.B.H. A.

(gr/cm3) D.B.H.A (gr/cm3) n (%) e(%) S.E% Ağır

1 2.720 2.724 0.353 0.355 0.129 2 2.742 2.749 0.675 0.679 0.246 3 2.716 2.721 0.506 0.509 0.186 4 2.736 2.739 0.364 0.366 0.133 5 2.738 2.743 0.458 0.459 0.167 Art. Ort: 2.730 2.735 0.471 0.474 0.172 Snt sap: 0.012 0.012 0.131 0.132 0.048

KBHA : Kuru Birim Hacim Ağırlık ,DBHA: Suya Doygun Birim Hacim Ağırlık, n : Porozite, e : Boşluk Oranı, Ağ. S.E.:Ağırlıkça Su Emme Miktarı

(53)

5.3 Agrega Deneyleri

Agrega deneyleri, kayaçların indeks ve mekanik özelliklerini belirlemek amacıyla yapılan deneylere nazaran daha kapsamlıdır. Gerence Formasyonu içinde bulunan Uygar Mermer kireçtaşı ocağından alınan atık kireçtaşlarından, arazide blok numuneler derlenmiş ve laboratuvarda çeneli kırıcı ile elde edilen kırmataşlar üzerinde standart agrega deneyleri yapılmıştır. Dokuz Eylül Üniversitesi Torbalı Meslek Yüksekokulu Laboratuvarlarında yapılan ayrıntılı deney ve araştırmalar sonucunda, çalışılan ocaktan alınan atık kireçtaşı numunelerinden hazırlanan kırmataşlar üzerinde renk ayrımı yapılmaksızın dane büyüklüğü dağılımı, dane yoğunluğu ve su emme oranı, boşluk hacmi, agrega aşınma direnci (Micro-Deval Katsayısı), agrega parçalanma direnci-(Los Angeles Katsayısı), donmaya ve çözülmeye karşı direnci, magnezyum sülfat direnci, agregalarda darbe dayanımı, agrega kırılma dayanımı değerleri belirlenmiştir. Deneyler TSE ve BS standartlarındaki esaslara uyularak yapılmıştır.

(54)

5.3.1 Agregaların Dane Büyüklüğü Dağılımı

Karaburun yarımadası Balıklıova yöresi Gerence Formasyonu içinde bulunan Uygar Mermer kireçtaşı ocağından alınan Kireçtaşı atıkları üzerinde, dane büyüklüğü dağılımını belirlemek için elek analizi deneyleri yapılmıştır. (TS EN 933-1). Deneyler, laboratuvar ortamında yapılmış olup, elde edilen sonuçlar Tablo 5.6’da sunulmuştur.

Elek analizi sonucunda betonda kullanılacak agreganın en büyük dane boyutu ve her elekten geçen agrega yüzdesi saptanarak granülometri eğrisi çizilir ( Şekil 5.3 ve 5.4 ). Agrega numunesinin ne kadarının ince ne kadarının iri olduğu ve iki sınıf arasında belirli dane iriliğinde ne kadar agrega bulunduğu ise, gradasyon eğrisi çizildikten sonra 4,75 mm’lik eleğin kümülatif elek altı baz alınarak çizilir. Granülometri, taze betonun işlenebilme özelliğini, sertleşmiş betonun dayanımını, birim ağırlığını ve ekonomisini etkiler ( Güler, 2006 ).

Tablo 5.6 Elek Analizi Sonuçları (10-14 mm taneler arası)

Elek Çapı (mm) Elekte Kalan (g) (1) Elekte Toplam Kalan (g) (3) Elekte Toplam Kalan (%) (4) Elekten Toplam Geçen (%) 1 (3)=( 1 / 2 )*100 (4)=100-(3) 14,00 0,00 0,00 0,00 100,00 12,50 1546,56 1546,56 43,25 56,75 11,20 685,24 2231,80 62,41 37,59 10,00 1344,4 3576,20 100,00 0,00 Elek Altı 0,00 0,00 0,00 0,00

(55)

Dane Çapı Dağılımı Grafiği 0 10 20 30 40 50 60 70 80 90 100 1.00 10.00 100.00 Elek Çapı - mm % G e ç e n

Şekil 5.3 10-14 mm Tane Çaplı Karışık (gri, pembe, siyah) Agreganın Granülometrik Eğrisi

Tablo 5.7 Elek Analizi Sonuçları (8-16 mm taneler arası)

Elek Çapı (mm) Elekte Kalan (g) (1) Elekte Toplam Kalan (g) (3) Elekte Toplam Kalan (%) (4) Elekten Toplam Geçen (%) 1 (3)=( 1 / 2 )*100 (4)=100-(3) 16,00 0,00 0,00 0,00 100,00 14,00 1456,98 1456,98 38,95 61,05 12,50 710,28 2167,26 57,94 42,06 11,20 168,27 2335,53 62,44 37,56 10,00 317,18 2652,71 70,92 29,08 8,00 1087,65 3740,36 100,00 0,00 Elek Altı 0,00 0,00 0,00 0,00

Dane Çapı Dağılımı Grafiği

0 10 20 30 40 50 60 70 80 90 100 1.00 10.00 100.00 % G e ç e n

(56)

5.3.2 Agregaların Birim Hacim Ağırlığı ve Su Emme Oranı

Birim ağırlık belirli bir hacmi dolduran ağırlığın o hacme oranı olarak tanımlanabilir. Beton bileşiminin saptanmasında ve beton üretiminde ve malzemenin ölçülmesinde agreganın birim ağırlık değerinin bilinmesine gerek vardır. Ayrıca bu karakteristik agreganın granülometri bileşimi, boşluk miktarı, kusurlu malzeme varlığı hakkında bir fikir verir. Kusurlu danelerin oranı fazla olursa, beton bileşimindeki boşluklar da fazla olacaktır ki bu da betonun da birim ağırlığının azalmasına neden olur. Dane yoğunluğu, kütlenin hacme oranından hesaplanır. Kütle, deney numunesi kısmını tartmak suretiyle hacim ise, suyun kütlesinden tayin edilir (TS EN 1097-6). Karaburun yarımadası Balıklıova yöresi Gerence Formasyonu içinde bulunan Uygar Mermer kireçtaşı ocağından alınan Kireçtaşı atık numuneleri üzerinde, TS EN 1097-6’de belirtilen yönteme göre, dane yoğunluğu ve su emme oranı için deney yapılmıştır. Deneyler, laboratuar ortamında altı numune üzerinde tekrarlanmış olup, elde edilen sonuçlar tablo 5.8’de sunulmuştur.

Tablo 5.8 Agrega Olarak Kullanılan Kireçtaşlarının Fiziksel Özellikleri

Örnek No K.B.H. A. (gr/cm3) D.B.H.A.(gr/cm3) N (%) e(%) Ağ.S.E%

1 2,732 2,736 0,401 0,403 0,147 2 2,731 2,735 0,46 0,462 0,168 3 2,735 2,740 0,482 0,484 0,176 4 2,728 2,732 0,404 0,406 0,148 5 2,746 2,751 0,429 0,431 0,156 6 2,737 2,742 0,426 0,428 0,156 Art. Ort. 2,735 2,739 0,434 0,436 0,158 Stand. Sap. 0,006 0,007 0,032 0,032 0,011

KBHA : Kuru Birim Hacim Ağırlık ,DBHA: Doygun Birim Hacim Ağırlık N : Porozite , e : Boşluk Oranı, Ağ. S.E.:Ağırlıkça Su Emme Miktarı

Elde edilen deney sonuçları değerlendirildiğinde 6,4-10 mm boyut aralığındaki kireçtaşı agregalarına ait örneklerin suya doygun birim ağırlık değerlerinin 2.739 gr/cm3, 6,4-10 mm boyut aralığındaki kireçtaşı agregalarına ait kuru birim ağırlık değerlerinin 2.735 gr/cm3 arasında, dağılım gösterdiği görülmektedir.

Referanslar

Benzer Belgeler

Bölgedeki mermer ocaklarından çıkan mermer artıkları ocaklara yakın alanlara dökülerek mermer artıklarından oluşan pasa yığınları oluşmuştur. Çalışmada, İscehisar

article', 0, 8549, 8547, 'Karaburun Yarımadası’nda, doğayı ve sosyal yaşamı hızla tahrip etmekte olan rüzgar enerjisi santrallerinin (RES) İmar Planı talebi İzmir İl ve

Mordo ğan’da sabah saat 10.00 da düzenlenmesi planlanan toplantıya Karaburun Yarımadası’ndaki çevre katliamlarına kar şı mücadele etmek için Karaburun ilçesinde

Bu talebinizin gerekçesini ve uğradığınızı düşündüğünüz zararı aşağıdaki boşlukta belirtiniz; bu hususlara ilişkin tevsik edici bilgi ve

Küçülme: Pişirim sonrası ağırlığında katkısız çamura göre kayda değer bir değişiklik tespit edilmemiştir Çizgisel küçülmesi katkısız çamura göre

Son zamanlarda ise Urla Yarımadası’nda Yağcılar, Kuşçular, Demircili köyleri arasında kalan bölgede yapılmak istenen RES’lere karşı bir halk tepkisi

Alttan görünüşünde, arkaya doğru gittikçe genişleyen taban oluğu, ana dişin altında damla şeklinde bir taban çukurluğu ile son bulur, Stratigrafik dağılım

Hem rüzgar enerjisinin önemli bir enerji kaynağı olması, hem de kırsal alanların korunması gereken varlıklar olarak ele alın- ması nedeniyle, rüzgar enerjisinin kırsal