• Sonuç bulunamadı

Yapı Kredi'den bir sergi bir katalog:Cam altında yirmi bin fersah

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Yapı Kredi'den bir sergi bir katalog:Cam altında yirmi bin fersah"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

i T

Yapı Kredi’den bir sergi bir katalog

Üstte, Eshab-ı Kehf Cemisi, altta solda, Kelime-! Tevhid yazılı İbrikli, çiçekli ayna, sağda ise şahmeran.

Yapı Kredi Kültür Merkezi’de

düzenlenen “Cam Altında Yirmi

Bin Fersah” isimli “camaltı resim

sergisi” ve Yapı Kredi

Yayınlarınca yayımlanan katalog,

yapıldıkları dönemlerde itibar

görmeyen, Geleneksel Halk

Resim Sanatı”nın kırılgan ve en

hassas ürünlerine büyüteç

tutuyor

C

amaltı resim tekniği 19. yüzyılda ve 20. yüzyıl başlarında büyük bir geliş­ me göstermiştir. Çoğunlukla halk sa­ natçıları tarafından halk için yapılan bu re­ simlerin çeşitli fonksiyonları vardı. Konula­ rı genelde dinsel olan camaltı resimler, ca­ mın renkleri daha canlı ve parlak gösterme­ siyle de göze hoş geliyordu. Çoğu zaman iç mekân dekorasyonuna yarayanbu resimler ucuz olduklarından her bütçeye uygundu. Ayrıca onlarda ev halkını nazara, bazı has­ talıklara ve afetlere karşı koruyan bir güç ol­ duğuna inanılıyordu.

Evde bereketi sağladığına ve hastalıklara karşı koruduğuna inanılan, yarı insan, yarı yılan görünümlü, yılanların Şahı “Şahme- ran” resmi, özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da evlenecek kızın çeyizinde bulu­ nur ve sonra da yatak odasında asılırdı. “Es- hab-ı K ehf’in (Yedi mağara erenleri ya da yedi uyuyanlar) isimleri yazık yelkenli gemi, “Amentü gemisi” yazı-resim kompozisyon­ ları da genelde dükkânlarda ve işyerlerinde bereket getirmesi dileğiyle bulundurulur­ du.

Mekâna göre konu

Evlerin dışında dini yerlerin, kahvelerin ve dükkânların duvarlannı süsleyen camaltı re­ simlerin konuları, bulunduğu mekâna göre değişiyordu.

Eskiden İstanbul’da kahvehaneler, zama­ nın resim sergileri yerlerine geçiyordu. Du­ varları süsleyen resimler devrin siyasi ve di­ ni gelenekleriyle uygunluk göstermek zo­ runda idi. Bu kahveler oralara gelen kişile­ re göre âşık ve esnaf kahveleri, sahil kahve­ leri, gazinolar, Acem çayhaneleri, balık pa­ zarı meyhaneleri olarak adlandırılıyordu. Acem çayhaneleri çoğu Azerbaycanh Şiî Türklerin açmış olduğu, genellikle külhan- beylerinin, kabadayıların toplandığı kahve­ lerdi Bu çayhanelerin duvarlarını, özellikle Şehnameden alman Zaloğlu Rüstem’in Dev Şefit’i yenmesi, Sührab’ın yedi başlı ejderle boğuşması, Demir Pehlivan’ın aslanla gü­

reşmesi, İsfendiyar ile Ejder gibi kahra­ manların dövüşme­ lerini gösteren re­ simler süslerdi.

Camaltı resimle­ rin ilgi görmesinin bir başka nedeni de camın resme bozul- mazlık ve devamlı bir parlaklık sağla­ masından kaynakla­ nıyordu. Tozlanan cam, bezle kolayca silindiğinde, resim tekrar renklerinin tüm canlılığına kavuşuyordu.

Bu resimlerin Türkiye’de yaygın olmasına gelince, bu uzun bir çıraklık dönemi gerek­ tirmeden, sadece camı kopya edilecek mo­ delin üzerine koymaktan ibaret bir tekniğin kolaylığıyla açıklanabilir. Şüphesiz camaltı ressamları önceleri titiz bir şekilde büyük emeklerle çalışarak tek örnekler yapmakla işe başladılar. Ama daha sonraları büyük si­ parişlerin etkisiyle bu bireysel sanat, seri üretime dönüştü. O kadar ki aynı resmin pek çok benzer örnekleri yapılmaya başlan­ dı. Çünkü cam malzemesinin avantajı, şef­ faflığı sayesinde büyük serileri mümkün kı­ lan, bir resmi kopya ederek çoğaltmaya ya- ramasıy'dı.

Çalışma yönteminin basit, camın ucuz ve malzemelerin kolay bulunur olması sanatçı­ lara önemli bir ek gelir sağlıyordu. Cam ve ayna işiyle uğraşan esnaflar da camaltı resim­ ler yapıyordu.

Camaltı resimlerinin merkezi

Büyük ölçüde yapılan gezgin satıcılık mo­ dellerin dağılımım kolaylaştırdığından, de­ ğişik kaynaklı camaltı resimler hemen her yerde bulunuyordu. Böylece bir bölgede bu­ lunan örneklerin hangi merkezin üretimi ol­ duğunu belirlemek güç olmaktaydı. Ama şurası bir gerçek ki camaltı resimlerin büyük çoğunluğu İstanbul’da yapılmaktaydı. Os- manlı İmparatorluğunun başkenti İstanbul bu tip resimlerin yapıldığı, halka sevdirildi - ği ve yaygınlaştırıldığı ilk kentti. Çünkü Sul­ tanın cam imalathaneleri orada kurulmuştu. İstanbullu sanatçılar özellikle güzel kalitede yazı ve yazı-resim kompozisyonlar, impara­ torluk armaları, ünlü camiler ve halkın övünç duyduğu gemilerin, olayların resim­ lerini çalışıyorlardı.

Mevlâna Celâlettin Rûmî’nin 13. yüzyılda Mevlevilik tarikatını kurduğu Konya’da önemli bir merkezdi. Mevlâna kendi yolun­ da yürüyenlere hat yazmayı, musiki öğren­ meyi, resim yapmayı ve daha birçok hüner­ le uğraşmayı helal bildirmiş, bu vasıtalarda

Cami form unda aynalı yazı, şahin Paksoy Kolieksiyonu.

ellere el açmamalarım buyurmuştu. Mevle­ vi tekkelerin de şair, ressam, hattat, müzeh- hip, musikişinas, âlim, oymacı, tabip derviş­ ler manevi feyizlerini maddi hünerlerle ta­ mamlıyordu. Konya’da yapılan camaltı re­ simlerinde özellikle Mevlâna’nm adını içe­ ren ve yazı-resim şeklinde sikkesini gösteren kompozisyonlar çoğunluktadır. Bu resim­ lerde kavukluk üzerine yer alan Mevlâna’nm sikkesi çoğu zaman düz renk fonda büyük dekoratif çiçekler ya da çiçek motifli bir bor- dürle süslenirdi.

Mevlevi, bektaşî, Nakşibendî ve başta ta­ rikat tekkelerinin Cumhuriyet döneminde kapatılmasıyla pek çok eser ortaya çıkmış ve müzelere girmiştir.

Doğu ve Güneydoğu Anadolu kentleri ise kendilerine özgü Şiîlik esinlemdi bir resim tipi yaratmışlardı.

Ucuz ofset baskı resimlerin çoğalması ca- maltı resimlerin gözden düşmesine sebep olmuştur. Ayrıca cam fiyatlarının artması so­ nucu sanatçılar, el emeği bu tekniği terk ede­ rek zamandan kazanmak için çeşitli baskı yöntemlerine başvurmuşlar hatta daha son­ raları bunu bile bırakmışlardır.

Sonuç olarak 20. yüzyıl endüstrisi bu ge­ leneksel halk sanatı resminin sonunu getire­ rek tamamen kaybolmasını sağlamıştır. Bu­ gün İstanbul Sahaflar çarşısında zevksiz se- rigraf camaltı yazılar satılmaktadır. ■

Cam Altında Yirmi Bin Fersah / Hazırla­ yan: Şennur Şentürk / Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık / 139 r.

Cam altında

yirmi bin fersah

AP S A Y I 4 0 5

t

S A Y F A 3

Referanslar

Benzer Belgeler

Öğretide bir görüş, sorumluluk sigortasında bir sigorta değerinin söz konusu olmadığından yola çıkmakta ve dolayısıyla da aşkın sigor- tanın ve menfaat değerinin

Buna göre, özellikle banka kredi kartı sözleşmelerinde, kefilin sorumlu olacağı li- mit rakamsal olarak gösterilmemiş, ancak kart sahibinin harcama limitine yollama yapılarak

The obtained results suggest that vitamin E can increase the effect of SOD to result in the beneficial influence of this antioxidant only at low concentration under a

自主學習共同空間及海外學習

‹flte Darwin bu nedenle "e¤er birbirini takip eden çok say›da küçük de¤ifliklikle kompleks bir organ›n oluflmas›n›n imkans›z oldu¤u gösterilse,

E¤er bölgeler ters yönde m›knat›s- lanm›fllarsa, manyetik bölgelerden bi- rinde ço¤unluk spine sahip elektron- lar di¤erinde az›nl›k spine sahip.. Bu

Alfan Erbulak’ı kaybettik. Türk basınının, tiyatro, sinema ve spor dünyasının “ Altan Ağabey” i Erbu- lak’m ani kaybı, kendisini sevenler arasında büyük