mhurıyvt Matbaacılık ve Gazetecilik Türk Ananım Şirketi adına Dış Haberler: Ergun Bakı, Ekonom i: Cengiz Turhan, Kubur Celal Üsler, Spor Danışmanı: Ahdulkadir Banın ve Yayan Cumhuriyet Matbuolık ve Gıu
0Genel Yayın MUdUrtı: Haşan Cemal, Müessese M üdürü Emine Yucelman, DUzelıme: Refik Durbaş, Araşlırma: Şahin Alpay, Iş-Sendıka: Şükran Ketenci, Yurt Mabetleri: MJM İst l*K 24*-Isı»nbul Tel: i l i 0! 05 t
rd/i İşleri Müdürü: Okay Conensia, 0 Haber Merkezi Muduru: Necdel Doğan, Dizi Yazılar; Kerem Çalışkan, 0 Koordinattır: Ahmet Kurulsan, 0 Malt İşler: Etol Erkut, Barolar Anksıa: /iye Gokalp Blv İnkılap S N tr. Sayla Düzeni Yönetmem Ali Acar, 0 Temsilciler: ANKARA 0Muhasebe: Bülent Yener 0Bütçe-Planlama: Sevgi Oamaubeşeoilu 0Reklam Ayşe Torun, Ek Yayınlat 135 11 41/42» 0İzmir; II Zıya Hlv 1352 S2/ :, İZ M İ R Hikmet Ç'etlnkaya, ADANA Celal Başlangıç. Hülya Akyol 0 ldr*e: Hüseyin Gürer, İşletme Önder Çelik. Bilgi işlem: Nail İnal. 0Adana: İnönü Cad II» S. No: I Kat I, Tel
I: 4 EYLÜL 1989 İmsak 4.56 Güneş 6.26 öğle 13.08 İkindi 16.47 Akşam 19.39 Yatsı 21.04
Türk yazarlarının 25 kadar yapıtını
Yunancaya
çeviren Panayot Abacı
,
aynı zamanda müzisyen
B
al..
ırkıı
• •rusu
Müzik Panayot A bacı’mn
yaşamında önemli yer
tutuyor. Keman çalmaya
5-6 yaşlarında özel dersler
alarak başladı. İstanbul
Şehir Orkestrası ve onun
yerini alan Devlet Senfoni
Orkestrası’nda 35 yıl
viyolonselist olarak çalıştı.
ALPAY KABACAL1
“ Yıldırım Keskin’in Aklı Ba şında Bir Adam adlı oyununu çe v ir d im , 1980’de Korent Festivali'nde çeviri ödülü aldı. Orhan Asena’dan çevirdiğim Ölü Kentin Nabzı, Kuzey Yunanistan Devlet Tiyatrosu’nun repertuarın da. Aziz Nesin'in Hadi Öldürse ne Canikom’u önümüzdeki sezon oynanacak. Haldun Taner’in Fa zilet F.c/.anesi, Güngör Dilmen’- in Canlı Maymun Lokantası adlı oyunları...”
PORTRE
PANAYOT ABACI
Konservafuvar öğrenimi
1924’te İstanbul’da doğdu. Lise ve İstanbul Belediye Konservatuvan öğreniminden (1944) sonra İÜ Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü’nü bitirdi. 1945’te kurulan İs tanbul Şehir O rkestrasında ve onun yerini alan İstan bul Devlet Senfoni Orkestrası’nda otuz beş yıl viyolonselist olarak çalıştıktan sonra emekliye ayrıldı (¡980). Şimdi Filarmoni Derneği’nin Genel Sekreteri. 1963’ten bu yana Orkestra adlı müzik dergisini yayım layan Panayot Abacı, 1954’te çıkardığı, 93 sayı süren Rumca edebiyat dergisi Pirsos’ta Türk yazarlarından çe virdiği şiir ve öykülere yer verdi, bu yolla Türk edebiya tının Yunanistan’da tanınmasını sağladı. Son yıllarda Türk yazarlarından Yunancaya çevirdiği yapıtların sa yısı 25 dolayında. Yunancadan Türkçeye çevirileri ara sında Dido Sotiriyu’nun Buyruk, Nikiforos Vrettakos’un
Boranla Gelen, Svoronos’un Elen Tarihi adlı yapıtları,
Panayot Abacı - İstanbul, birkaç senfoni or- Gundemis’in Sanatçının Gücü, Kambellis’in Savaş Ba- kestrasını daha kaldırabilecek düzeyde. ba adlı oyunları var.
Liste uzayıp gidiyor... Hükümetler, Türkiye Cumhu riyeti adına, birçok devletle ikili kültür anlaşmaları imzalıyorlar. Bu anlaşmalar TBMM’den geçi yor, birer yasayla onaylanarak yürürlüğe giriyor. Giriyor da ne oluyor? Ya kâğıt üzerinde kalı yor, ya da Resmi Gazete’de ya yımlanmamış bir Bakanlar Kuru lu kararı karşısında (Doğu Bloku ülkelerinde basılmış, akla gelen ve gelmeyen her türden yayının Türkiye’ye girmesini yasaklayan 1951 tarihli bir karardır bu), za man zaman “ hükümsüz” kalıyor.
12 Eylül’den önce kimi demok ratik kitle örgütleri, çeşitli ülke lerle kültürel işbirliği sağlama yö nünden azımsanamayacak çalış malarda bulunuyorlardı. Bugün bu gibi ilişkiler ancak kişisel ça balarla yürütülebiliyor. Devletin yapamadığını, kişiler başarıyla gerçekleştirebiliyorlar. Belki bu alanda da “ yap-işlet-devret” mo deli u y g u la n ıy o r; k ü ltü re l “ katkı” lar devlete devredilmiş sa yılıyor da bizim haberimiz yok!
Ben bunları düşünüyorum; Pa
nayot Abacı anlatıyor:
“ Yunanistan’da Türk yazarla rından en çok Nâzım Hikmet ve Aziz Nesin okunuyor. Nâzım’ın bütün şiirlerinin çevrilmesi söz
konusu. Çalışma ne zaman, nasıl başlar bilemiyorum. Aziz Nesin’- in yirmi kadar kitabı var satışta, çoğunu ben çevirdim. Bazı kitap larının ikinci, üçüncü baskıları hazırlanıyor. Temelio Yayınevi, Aziz Nesin’in bütün kitaplarını is ledi, ‘Olanaksız’ dedim; yılda iki kitabını çevirmek üzere anlaştık. Aynı yayınevi Yaşar Kemal’in bü tün yapıtlarım da istiyor. İlk ola rak Deniz Küstü ile Yılanı Öldür seler çevrilecek.”
Yunanistan’da Panayot Abacı çevirisiyle yayımlanan öteki ya zarlarımız Sabahattin Ali (İçimiz
deki Şeytan), Demirtaş Ceyhun
(Cadı Fırtınası, 2. baskıda), Er dal Öz (Yaralısın). Yakında Or
han Kemal’in Bereketli Toprak
lar Üzerinde’si çıkacak. Çeviri çalışmalarının sistemli ve sürekli olması için Türkiye Yazar lar Sendikası ile Yunanistan Ede biyatçılar Birliği ’nin işbirliğine yönelmeleri gerektiğini belirten Panayot Abacı, kendi çeviri çalış malarıyla da yetinmiyor; Yuna nistan’daki, Türkiye’ye ilişkin ya yınlarla, kültür olaylarıyla da il gileniyor.
İşte bir haber:
“ 17 eylülde A tina’da düzenle necek Kitap F’uarı’na Türkiye’den iki yayıncı, Erol Erduran ile Er dal Öz katılacaklar. Fuarda Ya yıncılar Birliği’ne bir stand ayrıl dı. Kasım ayında İstanbul’da
açı-laeak TÜY AP Kitap Fuarı’na da Yunanistan Yayıncılar Birliği Baş kam ile Temelio Yayınevi sahibi Malikiosis gelecekler. TÜYAP da onlara bir stand verecek.”
Bir başka haber:
“ İstanbul Devlet Senfoni Or
kestrası, temmuz aynıda Ulusla rarası Patras Festivali’ne katıldı. Bir Türk müzik topluluğu, Yuna nistan’da düzenlenen uluslarara sı bir festivale İlk kez gidiyordu. Gerçekten olağanüstü büyük ba şarı sağladı: iki konserin ilkini Gürer Aykal yönetti, solist Suna Kan’dı. Yüzlerce konserde bulun dum, bir orkestranın bu kadar al kışlandığını görmedim. Konserin sonunda Suna Kan on, on iki kez sahneye çıktı; Gürer Aykal, Çay- kovski’nin 5. Senfonisi’nin koda’- sını iki kez çalmak zorunda kal dı. İkinci konserde yönetmen ve solist Yunanlıydı. O konser de çok başarılıydı.”
Panayot Abacı, Türk-Yunan Dostluk Derneği’nin kurucuların dan ve yönetim kurulu üyesi. Der neğin birtakım çalışmalar, ilişki ler içinde olduğunu, ancak fazla etkinlikte bulunamadığını; Ati n a ’daki Yunan-Türk Dostluk Derneği’nin de Teodorakis’in ay rılmasından sonra önemli bir var lık gösteremediğini ifade ediyor... Derneğin gerçekleştirdiği tek kül türel etkinlik ise bu yıl İstanbul’ da düzenlenen “ Yunan Filmleri
Haftası” . Buna karşılık, önümüz deki günlerde A tina’da “ Türk
Filmleri H aftası” gerçekleştirile cek.
1954’te yayımlamaya başladığı
Pirsos adlı Rumca edebiyat der gisinde Türk edebiyatına geniş yer vermekle, yüz seksen dolayında öykü ve şiir çevirip yayımlamak la başlıyor Panayot Abacı’nm bu alandaki çabaları, katkıları. Her sayısı bin adet basılan dergi, İs tanbul Rumlarının Yunanistan’a göç etmelerinin ardından okurla rını yitiriyor ve 93. sayısında ka panıyor. Ama Atina basını ve radyosu Sait Faik için, Oktay Ri- fat vb. şairler için düzenlenen özel sayılardan yararlanarak, Türk ya zarlarını ve yapıtlarını tanıtan ya yınlara yöneliyor.
1963’te, Pirsos’u kapatınca,
Orkestra’yı çıkarıyor Panayot Abacı. Bu ay 193. sayısı yayım lanan Orkestra, Türkiye’nin en uzun ömürlü müzik dergisi.
Müzik, Panayot Abacı’nın ya şamında, sözü geçen çeviriler öl çüsünde, belki daha da fazla yer tutuyor: Keman çalmaya beş, al tı yaşlarında özel dersler alarak başlıyor. Belediye Konservatuva- rı’nın Keman Bölümü’nü bitiriyor ve yeni kurulan Şehir O rkestrası na giriyor. Daha sonra Devlet Senfoni Orkestrası’na dönüşen kuruluşta viyolonselist olarak ça lışıyor. Otuz beş yıl süren bu gö revinden emekliye ayrılınca bir yıl İstanbul Festivali Vakfı’nda çalı şıyor, ardından Filarmoni Derne ği Genel Sekreterliği’ne getirili yor.
Yarım yüzyıldır Batı müziğinin icrası ve yaygınlaştırılması etkin liklerinin içinde olan Panayot Abacı’ya, bu alanda ne gibi so runlarla karşılaşıldığını soruyo rum. “ Üst kademedeki yönetici
lerin müziğin tamamen dışında ol malarından kaynaklanan sorunlar çıktı” diyor. “ Zaman zaman so
runları çok iyi bilen yöneticiler, hatta bakanlar da gördük. Bugün Filarmoni Derneği, orkestranın çözemediği maddi sorunları çözü yor.”
Sorunlarla dolu uzun çalışma yıllarından bir anı:
“ Orkestra Dergisi’nde Beledi ye Konservatuvarı’nın yönetimi ni eleştiriyorduk. O sırada Kon- servatuvar Müdürlüğü’ne , eski Haller Müdürü getirilmişti. Biz onu Mezarlıklar Müdürü diye bi liyorduk. Zaten arada pek fark y o k ... O sıralarda ünlü viyolon selist Kaspar Kasador geldi İstan bul’a. Halûk Tarcan’la birlikte yemek yiyoruz. Kasador konser vatuvan sordu. Öğrenciler, öğret menler, orkestra üzerine bilgiler aldı. Sonra müdürü sordu. Halûk Tarcan, ‘Bu işi götürebilecek bir kişi değil’ dedi, ‘Çünkü müzisyen değil. Belediye, herhangi bir me murunu istediği kurumun başına getirebilir’ diye açıkladı. ‘Şu an daki konservatuvar müdürü de es ki mezarlıklar m üdürü.’ Kasador
sözünü kesti hemen: ‘Aman, bu nu söylememiş ol, ben de işitme miş olayım. Bunu düşünürsem, kalbim durabilir.’ O sıralar bir
kalp krizi geçirmişti. İstanbul’dan ayrıldıktan bir hafta sonra da öl d ü .”
Devlet konservatuvarlarının Batı müziği alanındaki çalışmala rını olumlu bulan Panayot Aba cı, bu kuruluşlardan mezun olan gençlere çalışma ortamı, olanağı sağlanmayışından yakmıyor. Ona göre, İstanbul daha birkaç orkest rayı kaldırabilecek düzeyde. Bu nun kanıtı da, Devlet Senfoni Or kestrası konserleri biletlerinin ça bucak tükenmesi...
Ya konser salonları? Arabesk leşen İs ta n b u l’da “ arabesk
müzik” için onca olanak sağlan mışken Batı müziği Atatürk Kül tür Merkezi’nin 1300 kişilik bü yük salonundan daha geniş bir yer bulabiliyor mu kendine? Beledi ye Konser Salonu’nun açılacağı na ilişkin bir umut ışığı var mı? Son olarak bunları konuştuk Panayot Abacı’yla. Söyleşimizi karamsar bir havada noktaladık
İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüpham Taha Toros Arşivi