• Sonuç bulunamadı

Ruhi Su'yu sever misiniz?

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Ruhi Su'yu sever misiniz?"

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Ruhi Su'yu sever misiniz?

E

ğer seviyorsanız başınız gerçekten belada demek­ tir. Bu hafta, Türkiye sayfalarımızda aynı başlıkla okuyacağınız bir haber ülkemizin traji-komik durumunu açıkça gözler önüne seriyor. Haberin özü kısaca şöyle: “ 61 yaşındaki Robert Lisesi edebiyat öğretmeni Rükzan Gü- naysu oratoryo konusunu işlerken, son sınıf öğrencileri­ ne, Yunus Emre Oratoryosu ile Ruhi Su’nun Yunus Em­ re türküleri arasındaki farkı anlattığı için görevden alın­ dı...”

Bu ülkede Ruhi Su’yu dinlemek, her yerde satılan plak­ larını almak yasak değil. Peki, 34 yıllık bir edebiyat öğ­ retmeninin, uluslararası bir sanatçımızı öğrencilerine an­ latması neden suç oluyor?

Bu garip öykü, 1985 yılında yapılan bir ihbarla başlı­ yordu. “ Muhbir vatandaşa” a göre Rükzan öğretmenin suçu büyüktü... Hemen soruşturma açıldı... Müfettiş ra­ porları düzenlendi... Ve bu konuda ilk haber geçen yılın Kasım ayında Milliyet gazetesinde çıktı... “ Soruşturma sürüyordu...” İstanbul Milli Eğitim Gençlik ve Spor Mü­ dürü Şener Birsöz 29 Ağustos-1986 günü şu “ ilginç” açık­ lamayı yapıyordu: “ Maalesef yönetmelik elimizi kolumu­ zu bağlıyor. Örneğin, bir ticaret okulunda bir öğrenci Kat­ ma Değer Vergisi’ni öğretmenine sormuş: Öğretmen de yanıtlamış. Biz de müfredat programında Katma Değer Vergisi geçmediği için anlatamayacağını söyledik...”

Hiç de inandırıcı olmayan bu açıklamadan yaklaşık bir yıl sonra, Rükzan öğretmen, öfkeli bir velinin ihbarı so­ nucu görevden alınıyordu. Tek suçu öğrencilerine bir sa­ natçıdan söz etmesiydi. Ve “ Katma değer örneğinin mucidi” Birsöz, bu kez Cumhuriyet gazetesine verdiği de­ meçte, “ Göreve son verilme nedenlerinin en önemlisi ders­ te Ruhi Su dinletmesi değil mi?” sorusuna şu yanıtı veri­

yordu: “ Olabilir... Ben bakanlık müfettişlerinin neleri in­ celediğini, raporunda neler yazdığını açık olarak bilmi­ yorum...”

Bu konuda “ bir şey bilmeyen” bir başka kişi de Rük­ zan öğretmenin görevden alınmasına karar veren müfet­ tişlerin bağlı olduğu bakanın bizzat kendisiydi. Son gün­ lerde eski Türkçe yazının okulların ders programına ko­ nulması tartışmasının odak noktası olan Milli Eğitim Ba­ kanı Metin Emiroğlu, Nokta’ya “ Olay hakkında hiçbir şey bilmiyorum...” diyordu...

Müfettiş raporunda bu konuda hiçbir gerekçe gösteril­ memişti.Milli Eğitim Müdürü ve Bakanı hiçbir şey bilmi­ yordu... Bu denli ciddiyetsizlik dünyanın neresinde görü­ lebilirdi acaba?..

Burada, Bakan Emiroğlu’nun bir açıklama yapması ge­ rektiğine inanıyoruz... 34 yıllık eğitici Rükzan Günaysu ve sanat elçimiz Ruhi Su, bu konuda hangi suçla mahkûm olmuşlardır?

Sayın Emiroğlu bu soruya yanıt verir, ya da vermez... Ama Ruhi Su ölümünden yıllar önce yazdığı şu satırlarla verilebilecek en güzel yanıtı vermiş zaten:

“ Sanatın her dalında olduğu gibi müzik de toplumun düzenine ve hayat şartlarına sıkı sıkıya bağlıdır. Bu se­ beple gerçek bir aydın, bugünkü Türk müziğinin Türk hal­ kını ifadeye yetmediğini söylerken, bugünkü düzenin ve hayat şartlarının Türk halkım ifadeye yetmediğini söyle­ miş olur. Hiç değilse ‘bir halkın müziği ana kanunları ile ile birlikte değişir’ diyen Yunan filozofları kadar ciddi ola­ bilmeliyiz bu konularda...”

n®Kt

YAYIN KURULU BAŞKANI Dr. Adil Özkol YAYIN KURULU Ayşim Alpman, Ayşenur Arslan,

Duygu Asena, İpek Çalışlar, Ayçan Giritlioğlu, Gülay Göktürk, Deniz İnsel, Güldal Kızıldemir, Dr. Salih Memecan, Mustafa Özyürek, Hıncal Uluç, Arda Uskan, Hilmi Yavuz

SORUMLU YAYIN YÖNETMENİ Arda Uskan ANKARA TEMSİLCİSİ Ayçan Giritlioğlu YAYIN YÖNETMEN YARDIMCILARI İpek

Çalışlar, Gülay Göktürk

GÖRSEL YÖNETMEN Salih Memecan İSTİHBARAT ŞEFLERİ Korhan Atay (İstanbul),

Nurcan Akad (Ankara)

HABER ARAŞTIRMA BÖLÜMÜ Güldal

Kızıldemir, Nadire Mater

ÖZEL HABER BİRİMİ Dürin Ababay (Şef).

Neyyire Özkan, Hakan Akçaoğlu.

DIŞ HABERLER Ayşim Alpman, Aydın Demirer,

Viki İzrail

EKONOMİ Şaziye Karlıklı, Gülçin Tahiroğlu KÜLTÜR SANAT Sungu Çapan

SAHİBİ

Gelişim Yayınları A.Ş. ve Süreli yayınlar A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı

Ercan Arıklı

YAYIN DANIŞMANI Engin Ardıç ARAŞTIRMA Ergun Hiçyılmaz TEKNİK SEKRETER Tahsin Armağan BÜROLAR İstanbul: Haşmet Babaoğlu, Ali

Boratav, Ayşe Baştürk, Ruşen Çakır, Ceylan Göllücü, Alper Görmüş, Sinan Hıncal, Eren Külahlı, Leyla Olca, Mahmut Övür, Serhat öztürk, Seral Özzeybek, Hümeyra Özalp,Can San, Itır Şahingiray, Emin Tanrıyar, Nihan Taştekin, Mehmet Yalçın

Ankara: Hıdır Göktaş, Erdal Kılıçoğlu, Cengiz

Kuşçuoğlu, Haluk Müftüöğulları, Sevkuthan Nevsuhan, Hüseyin Şentürk, Nuray Şirin, Nezih Tavlaş

İzmir: Ahmet Kökçü

Yurtdışı: ALMANYA: Yağmur Atsız, İNGİLTERE:

Merih Çolakoğlu, İSVEÇ: Abdullah Görgün, YUNANİSTAN: Mihail Vasiliadis, KIBRJS: Serdar Saydam

GÖRSEL BÖLÜM Nihan Bilkay (Görsel Yön.

Yrd.), Emre Ulaş (Grafik/İllüstrasyon), Ali Aydın (Prodüksiyon)

FOTOĞRAF Adem Altan, Deniz Doğan, Erzade

Ertem, Erik Molberg Hansen, Batuhan Kıran, Ümit Kırdil, Süleyman Tel, Mehmet Tel

TEKNİK ŞEFLER Nermi Erdur (Fotoğraf), Necati

Güngör (Düzelti), Yurdakul Işıtman (Renk Ayrımı) Serpil Köse (Dizgi), Fazıl Mecit (Pikaj-Montaj), Yalçın Salur (Kamera)

KATKIDA BULUNANLAR Pertev Atasay, Hakkı

Deveci, Hande Ergenç, Ayça Gülsoy, Ayşen Gür, Hızır Tüzel, Ali Rıza Kuranel, Levent Boyacıoğlu, Gül Büyükbeşe , Can Karakaş. Ayşe Sazak ,UBA

ADRES Gelişim Yayınları, Levent - İstanbul Tel:

169 66 80 (20 Hat) TELEX: 26510

REKLAM İÇİN TELEFON 169 66 80

ANKARA BÜROSU Atatürk Bulvarı, 85/12, Kızılay

- Ankara Tel: 33 07 40 (3 Hat) TELEX: 42008

İZMİR BÜROSU İzmiroğlu İşhanı Kat: 4 No: 404

Konak - İzmir Tel: 25 85 79

BASILDIĞI YER GE-PA Basım Sanayii ve Ticaret

A.Ş.

DAĞITIM Hürriyet Holding A.Ş.

CELIŞİM

BAŞKAN YARDIMCISI / Finansman Ümit Umar, BAŞKAN YARDIMCISI / İdare-Reklam Deniz insel, HALKLA İLİŞKİLER VE ARAŞTIRMA MÜDÜRÜ Fatoş Erbil SATIŞ MÜDÜRÜ Yıldırım Ür.verdl, TEKNİK MÜDÜR Güman Birincloğlu, DIŞ İLİŞKİLER MÜDÜRÜ Ayşe Karabece

(2)

MİLLİ EĞİTİM / BİR ÖĞRENCİNİN İNTİKAMI

Ruhi Su'yu

sever misiniz?

Severseniz hele de lisede edebiyat öğretmeniyseniz

sevmekten vazgeçeceksiniz. Ya da öğrencileriniz Ruhi

Su'nun Yunus Emre türküleri üzerine görüşlerinizi

sorarsa ona cevap dahi vermeyeceksiniz. Bu ve

benzeri sorulara eğitim camiasında "yassah

hemşerim" demek yeterli, daha doğrusu çok gerekli

olabilir. Mesleğinizin bekası için.

i i U ükzan Hanım, Cumhuri-

yet Bayramı törenlerimizi organize etmiş, bir şiir okuma programı hazırlamış ve Türkçe Kül­ tür Kulübü’müzde öğrencilerle ça­ lışmalar yapmıştır. Kanaatimce, kendisi öğretmenlik mesleğine iliş­ kin eğitim geleneğinin en iyi öğele­ rini temsil etmektedir.”

Robert Lisesi Müdürü Harry A. Dawe bu övgü dolu tanımlamayı 34 yıllık öğretmen Rükzan Günaysu için yapıyordu. Hani şu öğrencile­ rine Yunus Emre Oratoryosu ile Ruhi Su’nun Yunus Emre türküle­ ri arasındaki farkı açıkladığı için Milli Eğitim Bakanlığı’nca görevi­ ne son verilen 61 yaşındaki Rükzan Hanım için.

M üdür’ün bu denli olumlu ko­ nuştuğu, öğretmenine ‘‘Bakanlık

Eğitim Müdürü okulu arıyor ve “ Okulunuzda Yunus Emre’yi an­ ma töreni yapılıyormuş” şeklinde bir soru yöneltiyordu. Rükzan Ha­ nım okul müdürünün yanında du­ rumu açıklıyor ve olay kapanıyor­ du. Ancak yıl sonuna doğru bütün­ lemeye kalacağını anlayan bir öğ­ renci Rükzan Hanım’a gelerek “ Siz okulda Ruhi Su’yu anma töreni dü­ zenlediniz bunu unutmayın” şek­ linde üstü kapalı bir tehdit savuru­ yordu. Nitekim notlar açıklandığın­ da sınıfta kaldığı anlaşılan öğren­ cinin velisi Ömer Okur, okulun Türk müdürü Mehmet Çamoğlu’- na “ oğlunun kasti olarak sınıfta bırakıldığı” yolunda şikâyette bu­ lunuyordu. Okul müdürünün not cetvellerini göstermesi yetmiyor, Ömer Okur, durumu Milli Eğitim

Müdürlüğü’ne bildiriyordu. Ondan sonra da Rükzan Hanım ve tüm öğ­ rencilerin Milli Eğitim Müdürlüğü’- nde ifadeleri alınıyordu. Olay bu­ nunla durmuyordu. 1987 yılının Ocak ayında da bir müfettiş gele­ rek dersleri izliyor ve Rükzan Ha- mm’a “ memnuniyetini” bildiriyor­ du. Ve işte Bakanlığın Rükzan Ha- mm’ı görevden alması bu müfetti­ şin incelemesinden üç ay sonra ger­ çekleşiyor ve Bakanlık yazısındaki tek gerekçe “ müfettiş raporu” ola­ rak gösteriliyordu. Bu raporun ise ne olduğu meçhuldü. Ama yaygın söylentiye göre Rükzan Hanım “ sol” görüşlü olduğu için görevden alınmıştı. Ökul müdürü Harry Da- we’e göre ise Rükzan Hanım “ Açık, hoşgörülü ve talepkâr bir öğretmendir, herhangi bir politik ya da sosyal bir ideoloji benimse- meksizin öğrencilerini bilgili, eleş­ tirici ve yaratıcı bir şekilde yetiştir­ meye çalışır” dı.

“ Maalesef alıştırıldık.” Rükzan

Hanım’ın görevden alınması basın­ da çeşitli yazarlar tarafından tep­ kiyle karşılanırken Robert Kolej çı­ kışlı bazı öğretim üyeleri de tepki göstermekte gecikmediler. Örneğin Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji Pro­ fesörü Çiğdem Kâğıtçıbaşı şunları söylüyordu: “ Günaysu’nun görev­ den alınması çok kötü ve üzücü bir şey. Ancak beklenecek bir olay. Bi­ zi öylesine çok kötü şeylere alıştır­ dılar ki, öyle şeyler yaşıyoruz ki, son zamanlarda bu da olur demek zorunda kalıyoruz. Bunları kanık­ samaya maalesef alıştırıldık.” Ay-makamından alınan 4/3/1987 tarih

ve 4872 sayılı makam oluru gereği sözleşmenizin ders kesimi müteakip iptal edilmesi gereğini” bildirmek herhalde epey üzücü olmuştu. Ba­ kanlığın yazısında herhangi bir ge­ rekçe gösterilmediği gibi Milli Eği­ tim Bakanı Metin Emiroğlu da

Nokta Ankara bürosunun sorusu­

na karşılık olarak “ Bu olay hakkın­ da hiçbir şey bilmiyorum” yanıtı­ nı veriyordu.

Bakan’m bilgisi dışında görevden alınan öğretmenin öyküsü 1985 .yı­ lına kadar gidiyordu.

Su şantajı. 1985’in Kasım ayın­

da son sınıf öğrencileriyle orator­ yo konusunu işleyen Rükzan H a­ nım bir soru üzerine Yunus Emre Oratoryosu ile Ruhi Su’nun Yu­ nus Emre türküleri arasındaki far­ kı açıklıyordu. Ama dersin bitimin­ den daha yarım saat geçmeden mü­ dürün odasına çağrılıyordu. Milli

Prof. Dr. Çiğdem Kağıtçı başıve Prof. Dr. Tansu çiller, Rükzan Hanım'ın görevden' alınmasına bir türlü inanamayan İki eski kolejli

32 NOKTA 28 HAZİRAN 1987 M US TA FA AK ÖZ / NOKTA

(3)

Rükzan Cünevsu, öğrencilerine Yunus Emre Oratoryosu ile Ruhi Su'nun Yunus Emre türküleri arasındaki farkı açıkladığından

görevinden alındı.

m üniversitede ekonomi profesörü olarak görev yapan gene Robert Kolej çıkışlı Tansu Çiller de “ Ro­ bert Kolej ve özellikle bu dersler düşünmeyi aşılamayı ilke olarak benimseyen bir konumdadırlar. Bu konuya inanmakta gerçekten güç­ lük çekiyorum, bu okuldan yirmi yıl önce mezun olmuş biri olarak” diyordu. Bu olayı eski bir mezun olarak anlamakta güçlük çekenler­ den biri de Milliyet gazetesi yazar­ larından Nuri Çolakoğlu idi. Çolak- oğlu “ Öğrencilerine yeni bir şey­ ler verebilmek, onlara yeni değer­ ler katmak isteyen bir öğretmenin cezalandırılması aklın, mantığın kabul etmeyeceği bir şeydir” diyor­ du. Nur Yalman ise “ Rükzan Gü- naysu’ya ilişkin Milli Eğitim Ba­ kanlığı uygulamasını Robert Kolej çıkışlı bir insan olarak değil, Har- ward Üniversitesi A ntropoloji profesörü olarak kınadığını belir­ tiyor ve şöyle konuşuyordu: “ Ben fikir hürriyeti taraftarıyım. Bunu zedeleyecek her türlü uygulamaya karşıyım. Biz bunları çok zedele­ dik. Bunların önüne geçme zama­ nı geldi de geçiyor. Okullarda Yu­ nus Emre Oratoryosu veya herhan­ gi bir kişinin müziğinin, yapıtının tartışılıyor olması gerek. Sağ

fikir-Ruhi Su'nun kemiklerini sızlattılar!

ler nasıl tartışılıyorsa sol fikirlerde öylesine rahatlıkla tartışılmalı.”

Ama tabii ki herkes böyle düşün­ meyecekti. Rükzan Hanım’ı görev­ den aldırmayı başaranlar için çağ­ daşlık ve fikir hürriyeti Ruhi Su’- nun adının geçtiği yerde biterdi. Ve bu öğretmenin de cezalandırılması gerekiyordu.

Eee, bu işler böyleydi işte. Ro­

bert Lisesi de olsa sonunda burası Türkiye’ydi. Türkiye’nin de Milli Eğitim’i içinde öyle hafiyeler vardı ki bu görev bilincine sahip yüce in­ sanların gözünden ve kulağından hiçbir şey kaçmazdı. Rükzan Ha­ nım 34 yıl sonra olsa bile yakayı ele vermişti işte#

NOKTA 28 HAZİRAN 1987 33 İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi

Referanslar

Benzer Belgeler

üyesi Claude Farrere, Istanbul- daki Türkiye Fransa dostluk bir liği tarafından Türkiyeye davet edilmiştir. Bu ayın sonunda hareket edecek olan Fransız muharriri

Ateşli periyotlar sırasında karın ağrısı olan dört çocuğun ikisinde aynı zamanda ailesel akdeniz ateşi [familial Mediterranean fever (FMF)] geni pozitifliğinin de

Saatlarca benim = küçük müzik stüdyo’suna kapanır, bir yandan sanat S konuşmaları yaparken, öte yandan plâklar dinler ve 5 zamanın nasıl geçdiğini

Görkemin ve sefaletin, yazların ve sonbaharlann içle­ rinden geçip altına gölgeye ve içinde İstanbul a dönüştüğüm bu hakir, pejmürde ve düzayak

Çeviride son derece önemli bir noktaya temas eden Elmalılı, mütercim tarafından çok uygun bulunsa ve anlamlı olsa da lafzın kaynak dilde ve metinde bu manada kullanılıyor

Çalışma kapsamında yazılı basına konu olan siber zorbalık ve mahremiyet ihlali haber içerikleri, sıradan haber olmasının dışında, kamuyu bilinçlendiren ve bu

Asırlardan beri klâsik edebiyatın muhterem dünyasına girmiş olan bu eseri, Vedad Ne­ dim, Burhan Asaî ve Sadri Ertem gibi arkadaşlarımızın idare ettik­ leri bir

Yeni Cumhurbaşkanı Turgut Özal, Çankaya Köşkü ndeki tö­ renden sonra Meclis Başkanı Yıldırım Akbulut'u Başbakan atayarak merak konusu olan yeni hükümetin Jet hızıyla