• Sonuç bulunamadı

Başlık: Dinin Temeli İlimdirYazar(lar):SUNAR, CavitCilt: 11 Sayı: 1 DOI: 10.1501/Ilhfak_0000000347 Yayın Tarihi: 1963 PDF

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Başlık: Dinin Temeli İlimdirYazar(lar):SUNAR, CavitCilt: 11 Sayı: 1 DOI: 10.1501/Ilhfak_0000000347 Yayın Tarihi: 1963 PDF"

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

i.

i'

i~

L:

i

İLİMDİR

TEMELİ

Doç. Dr. Cavit SUNAR

DİNİN

i) Bukelimeiçinbk:Murtaza'Zebid1;Tac'ul-Arus; C:I,s: 384-385; Mısır, 1307.

'İbnManzur; Lisan'ul-Arab; C: 15, s: 379 - 382; Beyrut, 1956.

Fİruzahidii Kamus'ul-Muhit; C: 4, s: 399; Mısır, 1913.

Firuzabadi;(çcv) Asım Efendi; Kamus Tercümesi; C: 4., s: 1212; İstanbul, 1305.

2) Nisa suresi,ayet 25 :"Yuriduilahu Iiyubeyyine lekurn ve yehdiyekum sünenellezİne mİn kahIikumYeyctCıbe

'alcykum vallahu aBmun hakim." .

.t." 3) Nisa surf'si,ayet 162 :"100a evhayna ileykc' kema evhayna ila Nuhin vennebiyyıol" min ba'dihi ve evhayna

'ila lbrahime ve İsmaile ve İshika ve Ya'kube vel esbatı ve İsa ve Eyyube ve yrınusa ve Harlıne ve SuJcymane ve

atcyni Davudc Zebfıren.H

.'. 4) Nisa suresi,ayet 163: "Ye rusulen kad kasasnahum aleykc min kablu ve rusulen lem naksushum aleyke ve

kellemallahu .Musa tekliına."

.1) Nisa suresİ,ayet 164 :"Rusulcn. n:ıubeşşirinc ve munzİrine liella yckCıne linnası alaIlahi hucettun ba'der

.rus~li \'C kanallahu azizcn hakima."

6) Yusuf suresi,ayct 109: ."Ve rila erselna min kablike illi ricalen _nuhi ileyhİm min ehlil kura" ...

7) Ncihl sııresİ,ayct 123 :"summc cvhayn:1 ileyke enittebi' millete İbrahime hanifen ve ma k:1ne minel müşrikin,

8) lsd. sures.İ, ayet 73:"Ye in k:1du-leyefti-rıunekc anillezi evhayna ileykc !itefteriye aleyna gayrehu ... "

9) Scbe' suresiıayet 50:« ve inihtedeytu fcbima yuhi ilcyye Rabbi innehu sçmiun karib."

Şeriat terimi olarak dinin karekteristiği,onun,bir vahy eseri oluşudur.

Lfıgatta: işaret etmek, çabuk işaret etmek, yazı yazmak, yazılmış yazı ve kitap, elçi

göndermek, ilham, gizIl söz söylemek, bir başkasına mal edilen her şey, insan ve insandan

başka şeylerin sesleri ve avazeleı:i .... anlamlarına gelen vahy(ı) hakkında Kur'an'daki

deyim-lerin başlıcaları şunlardır:

"Allah size her şeyi belli etmeyi; size, sizden öncekilerin yollarını göstermeyi; tevbenizi

kabul etmeyi ister. Allah her şeyi bilici ve hükmünü icra edicidir"

(2).

"Nuh ile ondan sonraki peygamberlere vahy gönderdiğimiz gibi sana da vahy gönderdik.

,İbrahime, İsmaile, İshak ve Yakuba, Yakubun evlatlarına, İsaya, Eyyub ve Yunusa, Harun ve

'~üleymana da vahy gönderdik. DavuCla Zeburu verdik!(3)

"Sana evvelce kıssalarını beyan ettiğimiz peygamberler gönderdiğimiz gibi, kıssalarını

beyan etmediğimiz peygamberler de gönderdik. Allah Musa'ya hitab ederek onunla

söz-leşti".(4).

"Biz Peygamberleri müjdeleyici ve korkutucu olarak gönderdik; ta ki peygamberlerden

sonra insanların Allaha karşı ileri sürülecek bir bahaneleri olmaya. Allah, azizdir,

hakim-dir."

(5).

"Senden önce gönderdiğimiz elçiler, ancak, şehirler halkından vahye nail ettiğimiz

adamlardı. ... "

(6) .

"Sonra biz sana vahyettik ki: "Dosdoğru muvahhid olan, müşriklerden olmıyan

İbra-himin dinine uy."(7).

"Onlar seni, sana vahyettiğimizden çevirip başkasını uydurmayı ve Bize atf etmeyi istediler

..:."(8).

" ... dosdoğru yolda gidersem, bu da Tanrımın bana olan vahyi sayesindedir. Hak Teala

(2)

56

.cAvİT SUNAR

"

" Sana Arapça Kur'an'ı vahyettik "(').

"o.

size dinden Nuha emrettiğini, sana vahyettiğimizi; İbrahime, Musaya ve İsaya cmrettiğimizi, apaçık beyan etti ... "(') ..

"Biz böylece öz emrimizle, sana bir ruh (mülhem bir kitap) vahy ettik

"(3).

"o.

halde sen, sana vahyolunana sımsıkı sarıL. Sen, dosdoğru yol üzeresin."

(4)

"o.,

ancak vahyolunan vahyden )Jaşka değildir.

"(5).

İş, vahy meselesi olunca da yukarıdaki ayetlerden de anlaşılacağı vechile, vahy ile gelen,

Yahudilik, Hiristiyanlık ve Müslümanlık bir dindir ve bu din de esas ta asla değişmez. Kur'an

bu dinlere bağlı olanlara mü'min der ve bunlardan da "Ey iman edenler!" diye söz açar

(6).

Şeriat bakımından dinin karekteristiği olan bu vahyin dayanağı ise ancak ve ancak ilimdir.

Lugatta: bilmek, bir şeyin hakikatını bilmek, dikkat üzre bilmek, kişi nefsinde bilir olmak,

şuur ve düşünce, bir şeyi sağlam ve tatmin edici şekilde bilme .... anlamına gelen ilim

hakkın-daki Kur'an deyimlerininbazılarışunlardır:

"Bunlar bizim sana vahy ile bildirdiğimiz gayb haberleridir. ...

"(7).

"Allah sana gönderdiği vahy ile şahadet eder ki bu vahyi sana ilmiile gönderdi.Melekler

de buna şahadet ederler."(8).

"Deki :Ben size Allahın hazineleri benim yanımdidır, demiyorum; görünmiyeni de

bili-rim, demiyorum; bir feriştehim de demiyorum. Ben .ancak bana vahy olunana uyuyorum. De ki,

hiç, kör olanla, gören bir olur mu? Hala düşünmüyor musunuz?"(9).

"ünlar : Allah hiç bir beşere bir şey göndermemiştir L.demekle Allahı gereği gibi

tanı-yamadılar. De ki: Musanın insanlaraaydınlık ve hidayet olmak üzre getirdiği, sizin perakende

kağıtlara çevirdiğiniz, bir kısmını belli ettiğiniz, bir çoğunu gizlediğiniz; sizinle babalarınızın,

sayesinde bir çok şeyler öğrendiğiniz Kitabı kim gönderdi?"(lO).

"İşte bunlar sana vahyettiğimiz görünmiyen haberlerdendir. Bunları evvelce ne scn,ne de

senin kavrnin bilmezdi ....

."('I).

',i:.

1) Şura sıırcsi,ayct 7: ••... vc' kezaIike evhayna ilcykc Kur'anen ... "

2) Şura süresi,ayet 13 :"Şaraa lekum mincddini ma vassa bihi Nhan velIez evhayna ileykc ve ma \'assayna

bihi lbd.hime ve

Musa

ve İsa "

3) Şı1ra. suresi,ayet 52: "Ve kezalike cvhayna ileykc ruhan min emriııa ... "

4) Zuhruf surcsi,ayct 43:uFestcmsik billez! uhiyc ileykc İnrieke ala sınitın mustakim.~'

5) Necm slıre~i ayet 4:"in huva illa vahyun yuha."

6) Bu hususta Mısırlı Muhammed Abduh'un "Amme Tcfsİri"ndcn naklen şöyle drnmektedir: "'Bunlar o

kimselerdir ki hayr ile şerrin kaynağını tanımışlar, fazilet ilc re'zHet arasındaki farkı anladıkları gibi kcndiıer~yıe

bütün alemin, hoşnut eden, gazap eden, mükafatıandıran ve cezalandıran bir hükümdan bulunduğuna, her ne

yaparlarsa karşıhğını göreceklerine inananmışlardır. Bunların imanları iradelerine de hakim olduğu için

i'tikat-lanna uymıyan bir şeyi yapmazlar; yalnız yararlı ve iyi işler yaparlar ki bunların hepsi Kur'an'cia gösterilmiştir.

Temelleri kenciişine, ailesinc, milletine ye bütün insanlara yararlı olmaktır. Çünkü din, Hakka karşı vic.dan

temi~liği, ve insanın yalnız yararlı işleri yapmasıdır. Hz. peygamber M.I\1ustafa ilediğer peygamberlerin hepsi

de insanları buna çağırıyorlardı." Bk. Ömer Rıza Doğrul; Tanrı Buyruğu; C: i; s: 113; İstanbul, 194.7.

7) Ali İmran süresi,ayet 44:"'Zalike min enbail gaybi nuhihi ileykc .... "

8) Nisa suresi,ayet ı65 :"Lakiı:ınall:lhu yaşhadu hima unzile ileyke enzelehu biilmihi vcl meHiikctu yaşlıaduııe.

9)

Rn'am,suresi ,ayct 50:"Kul la ekôlu lekum indi haz'ainul1ahi ve la a'lamulgaybe ve la ekulu lekltm inn i

'me1ckun.in ettebiıı illa ma yuha ilcyye kul hcl" yestevil a'ma vel basını erela teteft'kkenın."

ıO) En'am sure'si,ayct 91' ;HVe ma kaderullahe hakka kadri hi iz kallı ma enzelallahu ala beşerin min şeylin

ku.l ~cn enzelci kitabc l1czİ cae bihi !\-f{ıs:1nuren vc hüden linnasi tcelalimehu karatise rubdlincha ye tuhfUnc

kesiren ve ullımturn irıa lem ta'lemü en tum vc'

ra

abaukum ... "

ıı)

Hud suresi;ayet 49:"Tilke min enbftil gayhi-'nuhiha iı~ykc ma-kuntc ta'lemuhft (nte la kavmuke min .:}

kabli haza .... " .~ ",:

1:

'1".

11,~

(3)

57

DİNİN TEMELİ İLhmİR

1), Yusuf suresi,ayet 3:uNahnu nakussu alf"yke ahsenel kasası bi

ma

evhaymi ileykc haz el Kur'ane ve İn kunte

~ahlihi leminel girilin."

2) Yusuf sfıresi,ay~t 102 :"Zalike min enbı1il gaybi nühihi ileyken

3) suresi,ayct 32: "Kezalike erseInilke ri ümm'::tin karl hal et min kablilı[\ .umeınun litetIu"e

cvhayna ~leyke... "

suresi,ayet, 43 :"Ve ma erselna min :kablike illa ridUen nuh i ileyhim fes'elü chlez zikri in kuntuın

Tahi suresj,ayet

ı

14:"Fetaalallihul mdikul hakku ve la ta'ecl bilkur'anİ mİn kalJli cn yukda ileykc vahyuhü

rabbi zidni ilmen."

Zümer suresi,ayet 9:H••••••kul hel yestevillezıne ya'lcmunc,' velIezİne' la ya'kmun innema yetczekkeru

clbabi".

Şfıra suresi,ayet 52:Hve kezalike evhayna ileyke ruhan rlıin emrim1 m'i kunte tedri'ınel kitabu ve lel inı~lnu

c,aalnahu nuren nch di bihi men neşau min İbidİna ve inneke letehdi ili sıratın mustakim"

eumlia suresi,ayet 2:u Huvellezi baase fil ümmiyyine resul en minhum yetlu aleyhim ayatihi ve yuzckkıllim

kitabe vel hikmete ye in kanlı min kablu leri dalalin mübin."

Alak suresi, ayet 6 :"Senukriuke [cIa tensa."

S'llre,109;ayet,4. Sure, 53 ;ayet,2.

6;ayet,33.

ıo;ayet 6.

68;ayet, 4.

"Biz bu Kur'anı sana vahyederek en güzel beyan ile sana her şeyi açıldıyoruz. Halbuki sen

evvelce bunun farkında değildin."(1).

"Bunlar sana vahyettiğimiz gayb haber!erdendir

"(2).

"Biz böylece seni, kendinden önce nice ümmetler gelip geçmiş bir ,ümmete gönderdik ki

sana vahyettiğimizi ona okuyasın "(').

'-"Senden önce ancak kendilerine ilahi vahy indirdiğimiz, melekler değil,fakaterkek

insan-lar göndermiştik! Bilmiyorsanız ilim sahiplerine sorunuz."(4).

"Bütün klinata hiikümran olan, hak olanAilahın şanı, yücelerden yücedir. Sen, Kur'anın

vahyi tamamlanmadan onu okumakta acele etme. Tanrım! ilmimi arttır, de."(S).

" " De ki:Hiç bilenlerle bilmiyenler bir olur mu? Ancak tam akıllı insanlar

dü-şünür ve ibret alırlar."(6).

"Biz böylece öz emrimizle sana bir ruh (mülhem bir kitap) vahyettik; halbuki, öncc,

kitabın da imanın da ne olduğunu bilmezdin. Biz bunu kullarımızdan dilediğimizi doğru yola

iletmek için bir nur yaptık. Sen muhhakkak ki bu nur ile insanları dosdoğru yola .

iletiyorsun"

(7).

"Ümmilere, önceden apaçık sapıklıkta oldukları halde, kendi içlerinden onlara Allahın

ayetlerini okur, onları temizler, onlara kitap ve hikmeti öğretir bir peygamber gönderen

"(8) .

"Biz seni okutacağız ve sen unutmıyacaksın."(9).

Bilgi ve bilmekten ibaret olan bir dini bildirmekle görcvli Peygamberi de Kur'an, birçok

ıyı huylarla vasıflandırmakla beraber, bu bildirme işinde de ilmi. en büyük fazilet olarak

kabullenmekte, peygamberliğin başlıca şartı saymaktadır:

Putlara. tapmadı(ıo).

Yanılmadı, sapmadı, aldanmadı. (11).

Asla yalan söylemedi

(12).

. Daima fenalıklardan sakındı

(13).

En yüksek ahlak üzre idi(14).

(4)

Pek nezih idill).

Adaleti alemi kaplamıştı, aüşmanına da adalet gösterirdi(ı).

İnsanlar için bir fazilet örneği idi (3). .

. İnsanlara karşı şefkatlı, esirgeyici, bağışlayıcı idi(').

İnsanların yükselemeyişlerine üzulür, sıkılır(S);

İnsan olarak yüksek kabiliyetlerini kullanamayışlarına aeınır(6);

Fakat bütün bunlara büyük bir sabır gösterirdi(7).

Kendisine Allah adına okuması emredildi(8).

İı.ihi vahyi Cebrailden,(9).

Veya Ruhulkudsten,(IO).

Veya Ruhuleminden aldı(").

Peygamber, İbrahimin, İsmailin, İsliakın ve Ya'kubun hanif dininden ayrılmamış (ıı),

yani dosdoğru yoldangitmiş(ıJ); ve birbirinden ayırd etmeksizin vahy ile gelen Musanın,

İsanın ve bütün peygamberlerin kitaplarına inanmış(14); Allaha tam ihlasla bağlanmış (tS);

dolayısiyle Onun rengiyle rcnklenmiştir('6).

Daima açığı, gizliyi bildiren ilahi vahy -ıle hareket ederdi(17).

Ona pek kuvvctli biri öğrctti; o, olgunluğun zirvesindedir(IS).

Risa1eti bütün alemi kaplamışt,r('9).

Pek büyük bir iııkilab ba~armıştır; başka biı alem yaratmıştır(2°).

0, her devrin mürşididir (ıı).

Peygamberler dereer derecedir ve Muhammed'in derecesi en yüksektir(n) ; Çünkü

kendi-sine gelen ilim ile insanlara o zamana kadar bilmedikleri .kitap ve hikmeti öğreterek, onla1'1

bütün kötülüklerdcn ve yanlış inançlardan temiz1eyip,ilmin ve gerçeğin doğru yoluna iletmeğe

çalışmıştır (2') . .

İşte, güzellik ve inceliğe vurgun, hataları bağışlayıcı olan, insanlara da daima tatlılıkla

muamele eden, kuvvetli bir görüşe ve gerçeklerin ilmine sahip bulunan Hz. Muhammed'in

şeriatta-fıkıhta-hareket noktalarını: 4'i 5) 6) 7) 8) 9) 10)

ıı)

12) 13) 14) 15) 16) 17) 18) 19) 20) 21) 22) 23) CAvİT SUNAR 1-2, 7, 52, 27. '1) Stıre, 43; ayet,88-89. 2) Sure; 4,7; ayet,l04,I58. 3) Sure, 33; ayet 2

ı.

Sure, 9; ayet,129 Süre, 18,26;ayet,6,3. Süre, 94; ayet 3. Sure, 94; ayet

ı.

Sure, 96; ayet, 1-5, Sure, 2; ayet, 97. Sure,

ı

6; ayet, 102 Süre, 26; ayet, 193. Süre, 2; ayet,

ı

36. Sure, 2; ayet 135 Sfıre, 2; ayet, 136. Süre, 2; ayet, 139 Süre, 2; ayet,

ı

38 Sure, 87; ayet, 6-7. Sure,53; ayet, 5-7. Sure, 6, 25, 42, 68, 81; ayet, 91, Sııre, 14, 2

ı;

ayet; 48~

ı

04. Sure, 62; ayet, 2-4. Sure, 3; ayet, 163. Sure, 2; ayet, 145.

58

(5)

İslamda zarar ve zararla mukabele yoktur

(1) ;

müsamaha edin müsamaha görürsünüz

(2) ;

müslüman ona denir ki halk onun elinden ve dilinden selamette olur('); bir şeyin faydası

zarar ve ziyana karşı kefaleti mukabelesindedi~(4) ;zalim soy için hak olmaz('); delil iddia

eden ve yemin inkar eden üzerindedir(6) gibi hikmetler teşkil eder. "rı:ep birden Allah'ın

ipine sarılınız"(') deyimli ayet de onun cemiyet görüşünü açıklar.

Kur'an olayların ve hallerinin gerektirdiğine göre ayet ayet ve bazan bütün bir sttre

olarak indi; gerektiKçe de şeriata ait bir hükmü deyimleyeri bir ayet yerine başka bir ayet

geçirildi.

Hz. Muhammed dinı vecibeleri ve şeriata ait hükümleri teorik değil de pratik bir tarz

ve şekilde ortaya koyar ve çoğunu emr ve nehy suretinde bildirirdi. Bununla da kalmayıp, emir

den vücubu

(8)

mu yoksa nedb(9) ve ibahayı mı(!O); nehyden de hurmet(tl) vekerahet mi(l2)

kastettiğini bildirmez, bu noktaları sahanelerin firasetlerine bırakırdI.

Bazı meseleler hakkında da soru sorulmasını istemez, onlar hakkında hüküm vermekten

çekinir ve bu gibi meseleierin çözümünü herkesin kendi anlayış ve kavrayışına bırakırdI.

Hükümet işlerinde meşvereti(13), ITıe'muriyet ve mahkeme işlerinde ehliyet ve adaleti(J4),

cemiyet işlerinde de fertler üzerinde vazife ve mes'uliyeti(J5) şiddetle tavsiye ederdi.

En ziyade i'tikada ve ahlaka önem vermiş,i'tikadları ulühiyette birlik esası ile akıl, ahlakı

da yüksek duygu esasları üzerine kurmuştur. "Ben ancak en güzel ahlakı tamamlamak için

gönderildim" (t6) de son haccının son sözü olmuştur.

İ'tikadlar konusunda batıl fikirleri red hususunda şiddet gösterdiği halde muamelelere

ait kısmı ve cüzı hükümlerde, yumuşak ve bağışlayıcı davranır, kolayolanı seçer, ve

kolay-laştırmağı tavsiye ile " Allah sizin için kolaylık ister güçlük istemez "(J7) ve " Allah

59

DİNİN TEMELİ İLİlvlDİR

i) Hadis: "La darar ve la dırar ril İslam. "Bk. Ahmed b. Hanbel: Müsned; I, 313

2) Hadis: "İsmahu yusmah lekum. "Ek, Ahmed b. Hanbel; Müsned; i; 248.

3) Hadis: ""El müslimu mcn selimcnnasli min yedihi ve lisanihi. "Ek. Buhari; iman 4,5; Rikak 26.

"?vfuslim; iman 64, 65. Ahu Davud; Cihad 2. at-Tirmizi; kıyamet 52; iman 12. an-Nesaİ; iman 8,9,

ıı.

ed-Darimi; Rikak 4,8. Ahmed h. Hanbel; IL 160,163, 187, 191, 192, 19.'), 205, 206, 209,212, 215, 224, 279;

,III. 154,372,391, #0; IV. 114,385; VI. 21, 22.

4) -H~di:s: "Alharac biddaman. "Bk. Ahu pavud; Buyu' 71. Tirmizı; Buyu' 53. an-Nesaİ; Euyli' IS. tbn

Maee; Ticarat 43. Ahmed b. Hanbel; VI. 49, 208, 237.

5) Hadis: "Leyse liı~kin zalimin hakkl1n. "Bk. Buhari; Hars IS, 55. Abn Da\;ud; İınara 37. at - Tirmizi;

Ahki'ı.m38. Imam Malik; al--MU\.alta'; Akdiye 26. Ahmed b. Hanhel: V. 327.

6) Hadis: "elbeyyinetu ale! muddei vel ycminu ahi ITJen eokerehu. "Bk. Buhari; Rehin 6. at-Tirmizi;

Ahkanı 12. İbn Mace; Ahkam 7.

7) Sure, 3; ayet, 103.

8) Vücub: Terki caiz olmayan,zaruri ve "ıüzumIu olan.

9) Nedh: Emirlernen ve nehyIerden olmayıp ancak işlenmesi makbfıl olan şeylerin hali.

10) İbaha: Şeriatça emr veya nehy edilmeyip insanların arzusuna bırakılan şeylerin hili.

IL) Hurmet: Şerialça kullanılması yasak edilen şeyin hali.

12) Kerahet: Şeriatça açıkça haram s£!.yılmayıp mübah olduğu hfıJde harama yakınlığı nolaYl.sİyle sakınılması

şeyin hiıli.

Sure 3, ayet 159: " veşavirhum [il emri "

Sure 4,ayc.t 57 :"İnnallahe ye'murukum en tueddul emanati ilfı chEha ve izi hakemtum bl'ynennasi en

bil'adli ... "

Hadis: uKullukum raio \~ekuIlukum mes'liiun an raiyyctihi ".Bk. Buhari; Cum'a 11; cenaiz 32; istikraz

9; ıtk 17; oik&h 81, 90; ahk:lm

ı.

Nfüglİm; İmare 20. Ahu Davud; imare I, 13. at-Tirmizi; cihad

b. Hanbel; II. 5, 54, 55,108,

ııı,

121.

"İonema buistu Liutemmİmc mckarimd ahlak. Not: Bu hadis halk arasında mckfırİmeI

diye meşhur ise de hadisin aslıH ...••• hüsnel ahlak" şeklinde gelmektedir. Bu hususta bk. ~rluvatta'al-İmam

(6)

1) Sure, 22; ayet, 78: H ••••.••• Vc m~l eaale a1cykum fid dini min haracin .... "

~) Hadis: "İnned dine yusrun."Bk. Ni~ai; İ'man 28. Buhari; İman 29. Ahmed b.Hanbel;

3) Haclls:"Ht:l;yru dinikum eysernhu. "Bk. Ahmed b. Hanbel; III, 479; IV, 338; V, 32.

4) Hadis: "Yassıru ve la tuassırıı bcşşirCı ve la Lu!leffirü. "Bk. Buhari; ilm ll; cihad 164. l\füslim; cihad ~

,""bu DaVtid; edeb 17. Ahmet b. Hanbel; i; 239, 283, 365.

5) Hadis: "Buistu bil hanıfiyyetis semhati. "Bk, Hanbel; V: 266; VI; 116'233.

6) SCıre, 20; ayet, !14.

7) Ömer Fevzi j\{ardin; Hadısi ŞerifJer; s: 445; İstanbul, 1951.

size dinde darlık, güçlük vermedi ....

"(1)

gibi ayetlerle"Gerçekten din kolaylıktır(2) , "Dininizin

hayırlısı size en kolay olanıclır." ('), "Kolaylaştırınız güçleştirmeyiniz, rnüjdeleyiniz nefret

ettirmeyiniz"

(4),

"Uyulması en kolayolan dinle gönderildini"

(5)

'gibi hadisleri okurdu.

Fiillerde esas olarak vücub vemükellefiyet yokluğunu öne sürerdi.

Peygamber ayrıca, sahabelerine, içtihatta bulunmalarınada izin vermıştı.

İşte dünya ve ahiret için ilmi biricik mürşit olarak kabul ve i'lan eden böylebir dini n kayna~

ğı olan Kur'an'dan da, önce Tefsir, Hadis,Fıkh ilimieri çıkmış ve kendileriyle ilgili diğer

bilgi-lerle birlikte gittikçe gelişmiş; bunları da dış etkilerle birlikte, bir yandan Kelam, Tasavvuf,

Fel-sefe, diğer yandan da Matematik, Tabii ilimier, Tıb gibi diğer ilimier takib etmiş ve İslam

mede-niyeti ta Rönesans'akadar Avrupaya önderlik etmiştir. , Çünkü bu din, yalnız, insanda asılolan

akıl ve onun bilgisine dayanan "Fıtri" denen dindir. Çünkü bu din itikad ve adetleri körü

körüne taklit ile taassuba ve hırafata saplanmağı reddeden, ve daima ilerlemeği emr eden

"islam" denen dindir.Dolayısiyle bu dinin peygamberi Hz. Muhammed, hırafet ve taklide ait

bütün kadroları parçalayıp yalnız ilme ve fazilete. sarılmış ve "Ulu Tanrım! ilmimi artt;r

(6),

bize eşyanın hakikatlarını olduğu gibi göster." (,) onun en büyük duası olmuştur.

Referanslar

Benzer Belgeler

rine eklemek suretiyle meydana da getirmedik. Telif bir kitap yazdık 2. 10) Makalelerde ve kitapda bazı yerlerin atlanılmış olduğundan da dem vuruluyor? Atlama ancak tercüme

2) Bk. Revue de Science Criminelle 1949, s.. Böyle olunca "cezaî müeyyideleri tatbik, talik, ilga veya tah­ fif etmeğe yetkili devlet organlarının ' tehlikelilik halini

1947 tarihine kadar memurların ve başka müstahdemlerin haksız fiillerden dolayı hazine (Kron) mes'ul değildi. Bu itibarla bu kabil dâ­ valar münferid hâdiseden mes'ul olan

" İnzibatî takibat, cezaî mahiyetteki kanunlara girmeyen ve bu kanunca tanzim edilmiş bulunmayan fiiller hakkında icra edileceğinden ve bu itibarla inzibatî takibat

1- Birinci fıkrada " Halk Partisine aşağıdaki şartlarla terk ve va­ siyet ediyorum, denmektedir. " Şartlarla " kelimesi borçlar hukuku an­ lamında bir şartı mı

Böyle bir irtibat, şey ile onun için yapılan masraflara veya şeyin sebebiyet verdiği zararın tazminine müteallik alacaklar (debitum cum re junctum) arasında mevcuttur. Bu

sebeple de efendisinden tazminat talep eder. Fakat bu hal tarzı hakkaniyete muhalifti, bahusus ki burada ivazsız bir mukavele mevzuu bahisti. " Federal mahkeme vekâlet babında

duğu yegâne federe devletin Louisiana olduğunu izah etti. Gelir vergisi hususunda Fransız hukukunu Louisiana vasıtası ile Birleşik Devletler Ufni- form kanunlarına nasıl