• Sonuç bulunamadı

Orta öğretimde okullar arası spor müsabakalarına katılan öğrencilerin güdülenmişlik düzeyleri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Orta öğretimde okullar arası spor müsabakalarına katılan öğrencilerin güdülenmişlik düzeyleri"

Copied!
64
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

GAZİ ÜNİVERSİTESİ

EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR ÖĞRETMENLİĞİ ANA BİLİM DALI

ORTA ÖĞRETİMDE OKULLAR ARASI SPOR MÜSABAKALARINA

KATILAN ÖĞRENCİLERİN GÜDÜLENMİŞLİK DÜZEYLERİ

YÜKSEK LİSANS TEZİ

Hazırlayan

Ahmet Yunus YİĞİT

Ankara Mayıs, 2011

(2)

GAZİ ÜNİVERSİTESİ

EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR ÖĞRETMENLİĞİ ANA BİLİM DALI

ORTA ÖĞRETİMDE OKULLAR ARASI SPOR MÜSABAKALARINA

KATILAN ÖĞRENCİLERİN GÜDÜLENMİŞLİK DÜZEYLERİ

YÜKSEK LİSANS TEZİ

Ahmet Yunus YİĞİT

Danışman: Yrd. Dr. Haluk KOÇ

(3)

ORTA ÖĞRETİMDE OKULLAR ARASI SPOR Ahmet Yunus YİĞİT MÜSABAKALARINA KATILAN ÖĞRENCİLERİN Mayıs, 2011 GÜDÜLENMİŞLİK DÜZEYLERİ

(4)

i

JÜRİ ONAY SAYFASI

Ahmet Yunus YĠĞĠT „in “ORTA ÖĞRETĠMDE OKULLAR ARASI SPOR MÜSABAKALARINA KATILAN ÖĞRENCĠLERĠN GÜDÜLENMĠġLĠK DÜZEYLERĠ” baĢlıklı tezi 25.05.2011 tarihinde, jürimiz tarafından Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği Ana Bilim Dalında Yüksek Lisans Tezi olarak kabul edilmiĢtir

Adı Soyadı Ġmza

BaĢkan: Doç. Dr. Metin KAYA ………... Üye (Tez DanıĢmanı): Yrd. Doç. Dr. Haluk KOÇ ………... Üye: Yrd. Doç. Dr. Velittin BALCI ………...

(5)

ii

ÖNSÖZ

Ülkemizde sporda alt yapının geliĢmesinde, yaygınlaĢmasında antrenörlerin ve beden eğitimi öğretmenlerinin büyük rolü vardır. Bu antrenörlerimiz sporcularını müsabakalara sadece fiziki olarak değil aynı zamanda psikolojik olarak da hazırlamalıdırlar. Yani sporcuların, spora nasıl ve hangi durumlarda motive olduklarını antrenörlerin ve beden eğitimi öğretmenlerinin bilmesi gerekmektedir. Çünkü baĢarı sadece fiziki geliĢim ya da sadece psikolojik olarak kazanılmaz. Bu iki faktör birlikteyken baĢarı kaçınılmazdır.

Bu çalıĢma; orta öğretimde okuyan sporcu öğrencilerin “niçin spor yapıyorsunuz?” sorusuna cevap bulmak için yapılmıĢtır. Okullar arası spor müsabakalarında beden eğitimi öğretmenlerine, öğrencilerinin cinsiyet, yaĢ, spor yaĢı, anne-baba eğitim durumları gibi değiĢkenlere göre spora hangi durumlarda güdülendiklerini bilmeleri açısından bir örnek teĢkil etmektedir.

Tez çalıĢmam süresince her türlü destek ve yardımlarını esirgemeyen danıĢmanım Sayın Yrd. Doç. Dr. Haluk KOÇ‟a, toplanan verilerin analizinde yardımlarını esirgemeyen Sayın Yrd. Doç. Dr. Latif AYDOS‟a, her zaman her konuda bana yol gösteren Sayın Yrd. Doç. Dr. Ömer SAYLAR‟a sonsuz teĢekkürlerimi sunarım.

(6)

iii

ÖZET

ORTA ÖĞRETĠMDE OKULLAR ARASI SPOR MÜSABAKALARINA KATILAN ÖĞRENCĠLERĠN GÜDÜLENMĠġLĠK DÜZEYLERĠ

YĠĞĠT, Ahmet Yunus

Yüksek Lisans, Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği Ana Bilim Dalı Tez DanıĢmanı: Yrd. Dr. Haluk KOÇ

Mayıs-2011, 54 sayfa

Bu çalıĢma, orta öğretimde okullar arası spor müsabakalarına katılan öğrencilerin güdülenmiĢlik düzeylerinin, sporda güdülenme ölçeği alt boyutları ile cinsiyet, yaĢ, baba eğitim durumu, anne eğitim durumu ve kaç yıldır spor yaptığı değiĢkenleri arasında anlamlı bir fark olup olmadığını incelemek amacıyla yapılmıĢtır.

AraĢtırma gurubunu, Kastamonu Ġlinde Orta Öğretim Kurumlarında okuyan ve okullar arası spor müsabakalarına katılan, Kastamonu Valiliği Ġl Milli Eğitim Müdürlüğü‟nden alınan resmi rakam olan 650 sporcu öğrenci arasından tesadüfî örnekleme yöntemi ile seçilen 150 kız ve 250 erkek sporcu öğrenci olmak üzere toplam 400 sporcu öğrenci oluĢturmaktadır. Eksik ve yanlıĢ doldurulan 35 anket değerlendirmeye alınmamıĢtır.

Veri toplama aracı olarak, araĢtırmacı tarafından geliĢtirilen kiĢisel bilgi formu ve Pelleteir ve arkadaĢları tarafından geliĢtirilen Sporda Güdülenme Ölçeği (SGÖ) kullanılmıĢtır. Yapılan normallik araĢtırmasına göre verilerin analizi için X2

(Chi-Shquare) testi uygulanmıĢtır.

AraĢtırma sonucunda orta öğretimde spor müsabakalarına katılan öğrencilerin güdülenmiĢlik düzeyleri ile ilgili; cinsiyet, yaĢ, kaç yıldır spor yaptığı, anne eğitim durumu ve baba eğitim durumu değiĢkenleri ile sporda güdülenme ölçeği alt boyut sorularına verilen cevaplar sonucunda aralarında 0.01 seviyesinde anlamlı bir fark olduğu görülmüĢtür.

Anahtar Kelimeler: Sporda Güdülenme, Öğrenci, Ortaöğretim, Cinsiyet, YaĢ,

(7)

iv

ABSTRACT

THE MOTIVATION LEVEL OF STUDENTS HAVING ATTENTED THE COMPETITIONS FOR SECONDERY SCHOOLS

YĠĞĠT, Ahmet Yunus

Master Programme, Physical Education and Sports Department Supervisor: Assiston Professor. Haluk KOÇ

May-2011, 54 pages

This study is made to find out if there any meaningful differences for the students having attended sport competitions between the sport motivation scale and sex, age, father education, mother education and how long they have been in sports.

The research group is made by 150 female and 250 male athletests –all of whom are students in secondery school in Kastamonu and all of whom attended sports competitions– chosen random among 650 student athletests registered by Kastamonu Director of National Education. 35 survey sheet, having filled wrong, are not evaluated.

Personal knowlege form made by the rescarcher and Sport Motivation Scale (SMS) created by Pelleteir and his friends are used as a mean of collecting data. Acording to normality research, X2 test is applied to analyze the data.

At the end of the research, via the questions applied to the students having attended the sports competitions, ıt has been found out that there is a meaningful difference at the level of 0.01 between the variety of sex, age, how long they have been in sports, mother education, father education and sports motivation scale.

Key words: Sport Motivation, Student, Secondery Education, Sex, Age, Mother Education, Father Education.

(8)

v

İÇİNDEKİLER

JÜRİ ÜYELERİNİN İMZA SAYFASI ... i

ÖNSÖZ ... ii

ÖZET ... iii

ABSTRACT ... iv

İÇİNDEKİLER ... v

TABLOLAR LİSTESİ ... vii

1.GİRİŞ ... 1 1.1. Problem Durumu ... 2 1.2. AraĢtırmanın amacı ... 3 1.3. AraĢtırmanın önemi ... 3 1.4. AraĢtırmanın Sınırlılıkları ... 4 1.5. AraĢtırmanın Varsayımları ... 4 1.6. Tanımlar ... 4 2. GENEL BİLGİLER ... 6 2.1 Güdü ve Güdülenme ... 5 2.2. Güdülenme Süreci ... 8 2.3. Güdülenme Kuramları ... 10 2.4. Güdülenme ÇeĢitleri ... 11 2.4.1. BaĢarı Güdülenmesi ... 11 2.4.2. Olumsuz Güdülenme ... 12 2.4.3. Ġçsel Güdülenme ... 12 2.4.4. DıĢsal Güdülenme ... 13 2.5. Spor ... 13 2.5.1. Sporda Güdülenme ... 14

2.5.1.1. Nitelik Yönünden Spor Güdülenmesi ... 17

2.5.1.1.1. Genel Spor Güdülenmesi ... 17

2.5.1.1.2. Özel Spor Güdülenmesi ... 18

2.5.1.2. Nicelik Yönünden Sporda Güdülenme ... 18

2.5.1.2.1. Yeterli (Uygun Düzeyde) Güdülenme ... 18

2.5.1.2.2. Yetersiz Güdülenme ... 18

2.5.1.2.3. AĢrı Güdülenme ... 19

(9)

vi

3. YÖNTEM ... 26

3.1. Evren ve Örneklem ... 26

3.2. Veri Toplama Yöntemi ... 26

3.3. Veri Toplama Aracı ... 26

3.4. Verilerin Analizi ... 27 4. BULGULAR VE YORUMLAR ... 28 5. TARTIŞMA VE SONUÇ ... 40 5.1. TartıĢma ... 40 5.2. Sonuç ... 42 5.3. Öneriler ... 43 KAYNAKÇA ... 44 EKLER ... 50 EK:1 ĠZĠN BELGESĠ ... 50

EK:2 KĠġĠSEL BĠLGĠ FORMU ... 51

(10)

vii

TABLOLAR LİSTESİ

Tablo 1: Gereksinimler- Güdülenme ve DavranıĢ ĠliĢkisi ... 10 Tablo 2: Cinsiyet Ve YaĢ DeğiĢkeni Ġle Bilmek Ve BaĢarmak Ġçin Ġçsel Güdülenme Alt

Boyutu X2 Testi Sonuçları ... 28

Tablo 3: Cinsiyet Ve YaĢ DeğiĢkeni Ġle Uyaran YaĢamak Ġçin Ġçsel Güdülenme Alt

Boyutu X2 Testi Sonuçları ... 29

Tablo 4: Cinsiyet Ve YaĢ DeğiĢkeni Ġle DıĢsal Düzenleme Alt Boyutu X2 Testi Sonuçları ... 30

Tablo 5: Cinsiyet Ve YaĢ DeğiĢkeni Ġle Ġçe Atım Alt Boyutu X2 Testi Sonuçları ... 31 Tablo 6: Cinsiyet Ve YaĢ DeğiĢkeni Ġle ÖzdeĢim Alt Boyutu X2 Testi Sonuçları ... 32 Tablo 7: Cinsiyet Ve YaĢ DeğiĢkeni Ġle Güdülenmeme Alt Boyutu X2 Testi

Sonuçları ... 33

Tablo 8: Anne Eğitim Durumu, Baba Eğitim Durumu, Kaç Yıldır Spor Yaptığı

DeğiĢkenlerine Göre Bilmek Ve BaĢarmak Ġçin Ġçsel Güdülenme Alt Boyutu X2 Testi Sonuçları ... 34

Tablo 9: Anne Eğitim Durumu, Baba Eğitim Durumu, Kaç Yıldır Spor Yaptığı

DeğiĢkenlerine Göre Uyaran YaĢamak Ġçin Ġçsel Güdülenme Alt Boyutu X2 Testi Sonuçları ... 35

Tablo 10: Anne Eğitim Durumu, Baba Eğitim Durumu, Kaç Yıldır Spor Yaptığı

DeğiĢkenlerine Göre DıĢsal Düzenleme Alt Boyutu X2 Testi Sonuçları ... 36

Tablo 11: Anne Eğitim Durumu, Baba Eğitim Durumu, Kaç Yıldır Spor Yaptığı

DeğiĢkenlerine Göre Ġçe Atım Alt Boyutu X2 Testi Sonuçları ... 37

Tablo 12: Anne Eğitim Durumu, Baba Eğitim Durumu, Kaç Yıldır Spor Yaptığı

DeğiĢkenlerine Göre ÖzdeĢim Alt Boyutu X2 Testi Sonuçları ... 38

Tablo 13: Anne Eğitim Durumu, Baba Eğitim Durumu, Kaç Yıldır Spor Yaptığı

(11)

1. GĠRĠġ

Ġnsanların doğumdan ölüme kadar geçen süre içerisinde, yeme, içme, sevme, sevilme, öğrenme ve baĢarma gibi birçok ihtiyaçları vardır. Bu ihtiyaçları karĢılayabilmek için bireyin yapması gereken bir takım uğraĢlar bulunmaktadır. Bunları yapabilmesi için de bireyin harekete geçmesi yani güdülenmesi gerekmektedir.

Bireyleri bilinçli, amaçlı etkinliklere yönelterek gereksinmelerini karĢılamasını sağlayan içten gelen ve kaynağı akıl olan itici güce güdü denilmektedir (Cemaloğlu, 1996: 16).

Güdüyü canlılarda bir gereksinimi gidermek için gerekli olan davranıĢları baĢlatan bir güç olarak görebiliriz. Bu gücün artı ya da eksi durumda olması arasında güdülenmeyi sağlama bakımından bir görev farklılığı yoktur. Bu güç bireyi rahatlatan ya da hayal kırıklığı yaratan bir olay olabilir (ġimĢek, 2000: 22).

Güdülenme ise bireyin gereksinme içinde bulunması sonucunda içsel ya da dıĢsal uyarıcıların etkisi ile organizmanın eyleme hazır duruma gelmesi ve davranıĢta bulunmasına denilmektedir (Cemaloğlu, 1996: 16).

Shinn (1996: 2)’ e göre içsel güdülenme, nereye gidileceğinin akılda oluĢturulup, kavranmasını; dıĢsal güdülenme ise, varılacak yere harekete geçilmesini sağlar. DüĢünce ve eylem eĢit önemdedir. Bu arabayı sürmeye benzer. Nereye gidileceği arabaya binilmeden ve sürmeye baĢlanılmadan bilinmelidir.

Bir kiĢi davranıĢlarının nedensellik yeri olarak kendisini görebilir. Bu durumda içsel güdülenmiĢtir. Tersine, davranıĢlarının nedensellik yerini kendi dıĢında bir yere de bağlayabilir. Bu durumda ise dıĢsal olarak güdülenmiĢ sayılır (Onaran, 1981: 240). Para gibi dıĢtan verilen ödüller dıĢsal güdülenmeye, yaratıcılık gerektiren bir iĢin baĢarılması gibi içsel ödüller ise içsel güdülenmeye örnek verilebilir (Onaran, 1981: 235).

Ġçsel güdülenme, tek boyutlu bir yapı olarak düĢünülmesine rağmen, Valerand ve arkadaĢları (1992, 1993) içsel güdülenmenin daha özel güdülerle farklılaĢabileceğini ileri sürmüĢlerdir. Bunlar; Bilmek ve baĢarmak için içsel güdülenme açıklama, merak, öğrenme, öğrenme hedefleri, bilmek ve anlamak gibi ustalık güdülenmesi, yeterlik güdülenmesi ve görev yönelimi ile ilgilidir. Diğer bir içsel güdü olan uyaran yaĢamak için içsel güdülenme ise, eğlence ve diğer uyarıcı durumları yaĢamayı, aktiviteye katılmayı ifade etmektedir (Peletier ve ark., 1995).

Deci ve Ryan (1985), dıĢsal güdülenme düzeyindeki davranıĢın dıĢsal yönelimli 4 farklı güdülenme tipi içerisinde incelenebileceğini ileri sürmüĢlerdir. Bunlar, dıĢsal

(12)

düzenlemeler, bireyin davranıĢlarının dıĢsal kaynaklar tarafından kontrol edildiği ve kiĢinin spora katılım nedeninin daha çok baĢkalarının baskıları, ödül, saygı görme isteği olduğu ifade edilmektedir. Ġçe atım formu, güdülenmenin dıĢsal kaynağının içselleĢtirilmesini ifade etmektedir. ÖzdeĢim ise, bireysel geliĢimleri için hem değerli hem de önemli davranıĢlara katılan bireyleri ifade eden güdüdür (Peletier ve ark., 1995). Güdülenmenin içsel ve dıĢsal güdülenme boyutları dıĢında bir baĢka boyutu olarak ele alınan güdülenmeme, ne içsel ne de dıĢsal olarak güdülenen kiĢileri ifade etmekte, yetersizlik duyumu ve kontrol eksikliği ile tanımlanmaktadır (Kowal ve Fortier, 2000).

1.1.Problem Durumu:

Sporun günlük yaĢantımızın önemli bir parçası olduğunu ve sosyal yaĢantı ile iç içeliğini anımsamakta yarar vardır. Ama insanların sosyal yaĢantıları ve ilgi alanları farklı olduğu için bazı sporlara ilginin daha fazla olduğu görülmektedir. Örneğin, öğrencilerden birçoğunun futbol ve atletizmi, bulundukları çevre ve sosyo-ekonomik düzeylerine göre basketbol veya tenis gibi spor dallarını çok sevdiği ve etkin olarak bu spor dallarını yaptıklarını kabul edelim. Kaç tanesi aynı zamanda halter, dalgıçlık, otomobil, güreĢ veya eskrim ile ilgileniyor. Burada insanın spora yönelmesini etkileyen faktörler ortaya çıkıyor. Ġnsanı spora yönlendiren en temel etkenler ilgi, merak ve seçtiği spor dalını yapabilme yeteneğidir (Tükenmez, 2009: 31).

Çevre uyaranlarını spor ortamında yorumladığımızda spora baĢlamıĢ bireyin kendini gerçekleĢtirmesi, takdir edilme, bulunduğu sınıf veya takım içinde prestij sağlama, çevre ve arkadaĢ edinme, sosyal statü sağlama duyguları ele alınan sporcularda uyarılmıĢ olarak antrenörün karĢısına gelmektedir (Kuru, 2000: 54).

Birçok faktör çocuk ve gençlerin spora katılımlarını motive etmektedir. Genetik faktörler yani kas yapısı ve vücut yapısı bir dereceye kadar önceden bilinebilir. Fakat önceden bilinen faktörlerle eĢit öneme sahip olan bir takım psikolojik faktörler de mevcuttur. Motivasyonun en önemli kısmı psikolojik faktörlerden oluĢudur (ġirin, Çağlayan, Çetin ve Ġnce: 2008).

Bu bilgiler ıĢığında, araĢtırma kapsamına giren orta öğretimde okullar arası spor müsabakalarına katılan öğrencilerin güdülenmiĢlik düzeylerini deneysel olarak inceleyen bu çalıĢmanın amacı aĢağıdaki problem cümlesi olarak ifade edilmiĢtir.

(13)

Ortaöğretimde okullar arası spor müsabakalarına katılan öğrencilerin güdülenmiĢlik düzeylerine, değiĢkenlerin etkisi var mıdır?

1.2.AraĢtırmanın Amacı:

Bu çalıĢmanın amacı, ortaöğretimde okullar ararı spor müsabakalarına katılan öğrencilerin güdülenmiĢlik düzeyleri, cinsiyet, yaĢ, baba eğitim durumu, anne eğitim durumu, kaç yıldır spor yaptığı bakımından incelemektir.

1.3.AraĢtırmanın Önemi:

Ġnsanların canlılığının belirtisi harekettir. Ġlk zamanlar, insanın ilkel güdüleriyle oluĢan ve sadece varlığını koruma ve sürdürmeyi gerektiren doğal hareketler denilen hareketleri kapsardı. Bu hareketler doğal koĢullara uyum için, koĢullara göre ĢekillenmiĢ ve değiĢmiĢtir. Doğal hareketlerin, uygarlığın ilerlemesi ve değiĢikliğe uğraması, bazı vücut bozukluklarını da beraber getirmiĢtir. Hareketsizliğin getirdiği bazı vücut bozuklukları ve hastalıklarında spor bir tedavi aracı olarak kullanılmaktadır. Ġnsan yeni koĢulların getirdiği bozukluğu tabii olmayan hareket ve faaliyetlerle gidermeye çalıĢmaktadır (Harmandar, 2004: 87).

Hareketlerimizi bir baĢlarına, birkaçı birlikte, bir alet veya bir hayvanla birlikte değiĢik biçimlendirmelerimizin birinden spor doğar. Giderek her toplumda kabul gören spor, ortak ilke ve kurallarla tüm insanların ortak eylemi olarak ortaya çıkmıĢtır (Erdemli, 2002: 39).

Sporun bireyler ve toplumlar üzerinde ruhsal-toplumsal etkileri vardır. Bu etkilerin kiĢilik üzerine etkileri sevmeyi, hakkını aramayı ve hak yememeyi, paylaĢmayı, yarıĢmayı, kurallara uymayı, kazanmayı ve kaybetmeyi kabullenmeyi, ilkel dürtülerin toplumun kabul ettiği biçimlerde anlatım bulmasını, yeni toplumsal ortamlara katılmayı, yeni arkadaĢlar edinmeyi, haz duymayı kapsamaktadır (Doğan, 2005: 1). Bütün bu maddeler sporun fizyolojik geliĢiminin yanında psikolojik geliĢiminin de önemli olduğunu vurgulamaktadır.

Bu bağlamda spor psikolojisinin konusu olan güdülenmeye (motivasyon) etki eden bazı değiĢkenlerin incelenmesi çalıĢmanın önemini vurgulamaktadır.

(14)

1.4.AraĢtırmanın Sınırlılıkları:

AraĢtırma Kastamonu il merkezinde bulunan orta öğretim okulları öğrencileri ile sınırlıdır.

Bu araĢtırma Kastamonu ilinde 2010-2011 eğitim öğretim ilk yarıyılı döneminde orta öğretimde okullar arası spor müsabakalarına katılan öğrenciler ile sınırlanmıĢtır.

1.5.AraĢtırmanın Varsayımları:

AraĢtırmada Ģu temel varsayımlar kabul edilmektedir;

1. Seçilen örneklem grubunun evreni temsil etme yeterliliği olduğu, 2. Örneklem grubuna uygulanan anketlerin geçerli ve güvenilir olduğu,

3. Anketlerin örneklem grubunu oluĢturan öğrenciler tarafından içtenlikle yanıtladığı,

4. Spor yapan öğrencilerin düĢünce ve karar verme yetisi daha çabuk olduğu için derslerinde daha baĢarılı olduğu,

5. Kastamonu ilinde spor yapan öğrencilerin spora güdülenmelerinde annenin eğitim durumunun etkili olduğu,

6. Kastamonu ilinde spor yapan öğrencilerin spora güdülenmelerinde babanın eğitim durumunun etkili olduğu,

7. Öğrencilerin spora niçin güdülendikleri ile yaĢları arasında faklılığın olduğu varsayılmaktadır.

1.6. Tanımlar:

Güdü: Fertleri bilinçli, amaçlı etkinliklere yönelterek gereksinmelerini

karĢılamasını sağlayan içten gelen ve kaynağı akıl olan itici güce denilmektedir (Cemaloğlu, 1996: 16). ġimĢek (2000)’e göre ise güdüyü canlılarda bir gereksinimi gidermek için gerekli olan davranıĢları baĢlatan bir güç olarak görebiliriz.

Güdülenme: Türk Dil Kurumu Türkçe Sözlüğü’nde güdülenme (motivasyon)

“bireyin eyleminin yönünü, gücünü ve öncelik sırasını belirleyen iç ya da dıĢ dürtücünün etkisiyle eyleme geçmesi” olarak ifade edilmektedir (Önen, Tüzün, 2005: 20).

(15)

KiĢinin gereksinme içinde bulunması sonucunda içsel ya da dıĢsal uyarıcıların etkisi ile organizmanın eyleme hazır duruma gelmesi ve davranıĢta bulunmasına denilmektedir (Cemaloğlu, 1996: 16).

Spor: Belirli kurallar altında aletli ya da aletsiz, ferdi veya toplu olarak yapılan,

sosyalleĢtirici, bütünleĢtirici, rekabetçi, dayanıĢmacı, ruh ve fiziği geliĢtiren kültürel bir olgudur (Akkoyunlu, 1996; 81).

Beden eğitimi faaliyetlerini özelleĢtirerek çeĢitli branĢlarda somutlaĢmıĢ, üst düzeyde yapıldığında fizyolojik, psikolojik, estetik, teknik özellikleri gerekli kılan yarıĢmaya dayalı ve katı kurallarla çevrili bir etkinliktir (Aracı, 1999: 13).

Ġsteğe bağlı olarak yapılan egemen değerler ve normların vurduğu bedensel bir harekettir (Voigt, 1998: 121).

(16)

2. GENEL BĠLGĠLER

Bu bölümde güdü, güdülenme, güdülenme süreci, güdülenme kuramları, güdülenme çeĢitleri, spor, sporda güdülenme ve bu alanla ilgili yapılan çalıĢmalara yer verilmiĢtir.

2.1. Güdü ve Güdülenme

Yeni doğan bebekte, bütün insanlarda ortak olan doğal ve evrensel içgüdüler, bedensel gereksinimlerden kaynaklanan dürtüler vardır. GeliĢme süreci içinde, bunlara toplumdan gelen yeni güdüler eklenir. KiĢiliğin oluĢmasında, biçimlenmesinde tutum ve davranıĢı baĢlatan, açığa çıkaran, sürdüren, yönlendiren bilinçli ya da bilinçsiz etkenlere ruh biliminde güdü (motive) denir. Güdülerin etkisiyle oluĢan sürece de güdülenme (motivasyon) adı verilir (Köknel, 1985; 47).

Latincede movere yani “hareket etmek” anlamında kullanılan motivasyon (güdülenme) kelimesi, Ġngilizcesi olan “motivation”, “motive” kelimesinden türetilmiĢtir (Adair, 2005; 9).

“Motive” teriminin Türkçe karĢılığı güdü, harekete geçirici olarak belirtilebilir. Atatürk Kültür ve Tarih Yüksek Kurumu motive kavramını bilinçli veya bilinçsiz olarak davranıĢı doğuran, sürekliliğini sağlayan ve ona yön veren herhangi bir güç, bir etkinlik veya iĢin gizli nedeni, bireyleri bilinçli ve amaçlı davranıĢlarda bulunmaya yönelten dürtü veya dürtüler bileĢkesi olarak tanımlamaktadır (Balcı, 1989; 4).

Güdü, insanı davranıĢa iten güçtür. Bu içsel ya da dıĢsal nitelikte olabilir. “Güdülenme insanın arzu ve ihtiyaçlarından yola çıkar. Güdüleyici faktörler ise maddi, manevi ve sosyal nitelikte olabilir” (Balcı, 1992; 9).

Güdü, harekete geçirici, hareketi devam ettirici, olumlu yöne yöneltici üç temel özelliğe sahip bir güçtür. Güdülenme ise, bir veya birden çok insanı belirli bir yöne doğru devamlı Ģekilde harekete geçirmek için yapılan çabaların toplamıdır (Eren, 1993; 355).

Güdü, bireyi bir amaca ulaĢtırmak için davranmaya iten eyleme geçiren, bireyin davranıĢını güçlendiren, etkileĢtiren, yönelten bir güçtür. Güdülenme ise, bireyin davranıĢa hazırlanmasından baĢlayarak doyuma ulaĢmasına kadar yaptığı eylemler sürecinde gerilim içinde bulunmasıdır (BaĢaran, 1992; 18).

(17)

Güdüler, bireyin iç evreni ile ilgili ya da kiĢisel olduklarından dıĢarıdan ölçülüp gözlenemezler. Fakat değiĢik özendiriciler ve uyarıcılar uygulanarak ortaya çıkan davranıĢların gözlemlenmesi ile dolaylı olarak nitelikleri ve varlıkları anlaĢılabilir (Güven, 1981; 9).

Güdüler, insan davranıĢlarında çok etkili bir role sahiptir. Çünkü davranıĢlarımız bunlar tarafından yönetilirler. Ġnsan davranıĢlarını etkileyen güdüler bazen açık fakat bazen de kökleri derinlerde, insanın fizyolojik yapısında ve bu yapının değiĢen koĢullarında olabilir. Nedeni ister fizyolojik ister psikolojik olsun, güdülerin varlığı bireyleri çeĢitli yönde davranıĢlara iter (Sabuncuoğlu, Tüz, 2005; 39).

Güdü (motive) temel kavramından türetilen güdülenme (motivasyon) ise, bir veya birden çok insanı, belirli bir yöne doğru devamlı Ģekilde harekete geçirmek için yapılan çabaların toplamıdır (Eren, 2004; 495).

KiĢiyi bir harekette bulunmaya veya birçok hareket alternatifinden birini tercih etmeye iten ve nispeten bir süreklilik gösteren faktörlere güdü denir. Güdülenme (motivasyon) ise, bir güdünün (motiv) etkisiyle ve mevcut Ģartlara bağlı olarak bir davranıĢa, yani spor faaliyetine yol açan ve bu faaliyeti sürdüren süreçtir (Ġkizler, Karagözoğlu, 1997; 41).

Türk Dil Kurumu Türkçe Sözlüğü’nde güdülenme (motivasyon) “bireyin eyleminin yönünü, gücünü ve öncelik sırasını belirleyen iç ya da dıĢ dürtücünün etkisiyle eyleme geçmesi” olarak ifade edilmektedir. Ġnsan için ihtiyaç belirdiğinde organizma harekete hazır duruma geçer. Ancak organizmayı belirli bir hedefe doğru yönlendirme zihinsel bir etkinliğin ürünü olarak meydana çıkan itici güçle olur. Güdülenme kimi yerde organizmayı harekete geçiren itici güç olarak tanımlanırken, kimi yerde ihtiyaçları tatmin için organizmayı harekete geçiren itici güç olarak kullanılır. Hedefe varıldığı andan itibaren itici güç ortadan kalkar (Önen, Tüzün, 2005; 20).

Güdülenme kavramının temelini “güdü” oluĢturur. Güdü, bireyi bir harekette bulunmaya ya da bir hareket yolunu diğerine tercih etmeye itecek Ģekilde etkileyen sürücü kuvvet ve öğelerdir (Oral, KuĢluvan, 1997; 96). Güdüler insanların hareketlerinin gerçek nedenleridir. Yapılan hemen hemen her türlü hareketimizin arkasında güdüler yer alır (Göksu, 2000; 22).

Sapancalı (1993; 58), güdülemenin, bir güdüyü harekete geçirerek canlıyı eyleme itme, güdülenmenin ise, kiĢinin eyleminin yönünü, gücünü ve öncelik sırasını belirleyen iç ya da dıĢ görünüm etkisi ile eyleme geçmesi veya canlıda eyleme ya da

(18)

öğrenmeye geçme istemi olduğunu, böylece güdüleme sözcüğünde etken, güdülenme sözcüğünde ise edilgenliğin ön plana çıktığını vurgulamıĢtır.

Güdülenme etmenleri dıĢtan ve içten olmak üzere ikiye ayrılır. DıĢtan olana, güdüleme (motivasyon) denir. Bunda eğiticinin kültür ortamının payı büyüktür. Ama yaratıcılıkla temel olan kiĢinin içten gelen yaratma isteği ve dürtüsüdür. Bunlara içsel güdülenme denir ve içlerinde en etkini “merak” tır (KırıĢoğlu, 1991; 188).

Güdülenme, herhangi bir olayı, olguyu veya nesneyi gaye edinerek onu elde etmek ve ona ulaĢmak için yönelmeye denir (Balcıoğlu, 2003; 69).

Güdülenme, öğrenmede en etkili bir etkendir, öğrenmenin zorunlu Ģartıdır. Çünkü organizma, güdüsüz harekete geçirmez. Güdülerin öğrenmeyi ne yönde etkilediği hayvan ve insanlar üzerinde araĢtırılmıĢtır.

A. Güdüler, kiĢiyi öğrenmeye özendirir.

B. Bir Ģeyin seçilmesinde, baĢka bir Ģeyin de elenip atılmasında önemli bir rol oynarlar.

C. DavranıĢına yön verirler.

Yapılan araĢtırmalar güdülenme (motivasyon) bulunmadıkça, öğrenmenin etkili olmadığını, hatta hiçbir Ģey öğrenilmediğini göstermiĢtir (Erdem, 1991; 103).

Güdülenme, davranıĢa enerji ve yön veren güçleri kapsamaktadır. Bu güçler temel gereksinimlerden doğar. Güdüleme, bunların bireyin çevresindeki çeĢitli amaçlara yöneltilmesi sürecidir.

Güdülenme insan fizyolojisi ile ilgili özellikleri, psikolojik ve sosyal davranıĢ özelliklerini, heyecanları, içgüdüleri bünyesinde barındırarak, insan organizmasını harekete geçirir (Balcıoğlu, 2003; 73).

2.2. Güdülenme Süreci

Güdülenme, güdülerin etkisiyle eyleme geçme ve gerçekleĢme süreci olup, bu sürecin oluĢmasında dört önemli aĢamadan söz edilebilir (Sabuncuoğlu, Tüz, 2005; 41). GEREKSĠNME UYARILMA DAVRANIġ DOYUM

(19)

Baymur (1994; 69)’a göre güdülenme süreci aĢağıdaki gibi gösterilebilir. GEREKSĠNĠM (Ġhtiyaç) DÜRTÜ GÜDÜLENME DAVRANIġ

Güdülenmenin (motivasyon) oluĢumundaki süreçler;

Bireyi belirli bir hedefe doğru iten iç ya da dıĢ uyarıcının oluĢturduğu itme gücü, Dürtünün yönlendirdiği hedefe varmak için yapılan davranıĢ,

Hedefe ulaĢarak doyum sağlama,

Sağlanan doyumun verdiği pozitif geribildirim,

Pozitif bulguların tekrar yaĢanma isteği nedeniyle oluĢan içsel tepki (Önen, Tüzün, 2005; 23).

Organizmayı belli davranıĢlara iten bu içsel olayların hepsine güdülenme durumu denir. Genel olarak güdülenme durumunda iki oluĢma belirir:

1. Organizmanın genel etkinliği artar ve güdülenmiĢ canlı varlıkta etkinliğin artığı görülür. Bunun tersine ihtiyaçları doyurulmuĢ canlı varlık doygunluk ve durgunluk devresine girer.

2. GüdülenmiĢ organizma belli bir doğrultuya yönelir ve güdüler davranıĢlara yön verir. Bu yöneliĢ ya istenilen Ģeye doğru olur ya da istenmeyen zararlı olan Ģeyden kaçma Ģeklinde kendini gösterir (Baymur, 1994; 69,70).

Ġnsan davranıĢları, belirli bir amaç ve hedefleri baĢarma isteğiyle ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle güdülenme süreci baĢlangıç noktası tatmin edilmemiĢ ihtiyaçlar olmaktadır. KiĢinin içinde duyduğu bir Ģeyin eksikliği onu o davranıĢa yönelten olaylar zincirine bir kıvılcım çakmıĢtır. Tatmin edilmeyen ihtiyaç, kiĢide gerek fiziksel gerek ruhsal bir gerilime neden olduğu için kiĢi bu ihtiyacı tatmin edip gerilimi azaltmak için bir tip davranıĢa yönelmek durumunda kalmaktadır. Bu davranıĢ bir amaca yönelik olmakta amaç elde edilince ihtiyaç da tatmin edildiğinde, güdülenme süreci tamamlanmıĢ bulunmaktadır (Oral, KuĢluvan, 1997; 95).

Bir gereksinmenin gerektiği yerde bir diğer gereksinme baĢlar ve güdülenme süreci her defasında aynı yolu izler fakat her bireyin istediği umut, istek ve gözlemleri kendine özgün çizgide sürekli değiĢir. O nedenle güdülenmenin sonuncu aĢamasında yer alan doyum noktasında bireyi sürekli tutmak çok zordur (Sabuncuoğlu, Tüz, 2005; 41).

(20)

Koç’ un (1994; 169), Cratty’ den aktardığına göre bireyin gereksinimlerini üç boyutta ele almaktadır. Bireyin gözlenebilen, yarı gözlenebilen ve gözlenemeyen davranıĢlarına göre durum, aĢağıdaki tabloda gösterilmektedir.

DavranıĢın

Özelliği Gereksinimler Güdüler Güdülenme

D A V R A N I ġ Gözlenebilen Fizyolojik (Biyolojik) -Açlık, Susuzluk -Yorgunluk -Uykusuzluk Ġlgili gereksinimlerini sağlamak için çaba harcama

Yarı Gözlenebilen

Sosyolojik (Toplumsal)

-Sosyal bir statü sağlama

-Tanınma, Ün kazanma -ArkadaĢlık

Ġlgili

gereksinimleri sağlamak için çaba harcama Gözlenemeyen Psikolojik (Ruhsal) -Sevme-Sevilme -Mutluluk -Güven Ġlgili gereksinimleri karĢılamak için ortaya konan çaba

Tablo 1: Gereksinimler-Güdülenme ve DavranıĢ ĠliĢkisi

2.3. Güdülenme Kuramları

Güdülenme konusunda çalıĢma yapan bilim adamlarının, güdüleri birincil ve ikincil olarak sınıflandırdıkları görülmektedir.

Birincil güdüler, fizyolojik özellikli olup; geciktirilemeyen, ertelenemeyen, mutlaka karĢılanması gerekli gereksinimlerdir. Ġkincil güdüler, kısa süre içinde karĢılanması gerekmez. Bunlar toplumsal özellikteki güdülerdir (Koç, 1994; 71).

Herzberg ve arkadaĢları yokluklarında doyum ve güdülemenin önlediği, varlıklarında doyumun ve güdülenmeye yönelimin olduğu faktörlere, güdüleyiciler ya da doyuma yol açan faktörler demektedirler. Buna karĢın yokluklarında iĢ doyumsuzluğunu artıp, varlıklarında doyumsuzluğun önlendiği, ancak doyum ve güdülemenin artmadığı faktörlere de sağlık faktörleri ya da doyumsuzluğa yol açan faktörler demektedir (Balcı, 1992; 67).

Vroom’un ümit kuramı bir süreç kuramıdır. “Süreç kuramları, kiĢisel farklıların güdülenmedeki önemini ele almıĢlardır” (Eren, 1993; 385). Beklenti kuramına göre ise; bir insanın eylem gücü bu eylemi amaca ulaĢacağı beklentisiyle o kimsenin sonuca verdiği önemin çarpımına eĢittir (Ġncir, 1985; 31).

(21)

Ayrıca Vroom güdülenmeyi, “KiĢinin aradığı değerlerle belirli bir hareketin bu değerlere yol açma olasılığına iliĢkin tahminin çarpımıdır” Ģeklinde açıklamıĢtır (Balcı, 1992; 73).

DüĢünürlere göre her Ģeyden önce bireyler çevresel gözlemlerde bulunurlar. Daha sonra algılamalarına dayanarak bu çevrenin iyi ya da kötü, doğru ya da yanlıĢ, kendilerine yararlı ya da zararlı olduğuna karar verecek bir değerlendirme yaparlar. Yaptıkları bu değerlendirme sonucunda da kendilerine birtakım amaçlar saptarlar. ĠĢte bu saptanan amaçlar kiĢinin davranıĢlarına etki eder (AĢan, 1992; 58).

David C. Mc Clelland’ ın geliĢtirdiği, baĢarı güdüsü kuramına göre, kiĢide hoĢ duygu ve durumlar ararlar, hoĢ olmayan durumlardan kaçınırlar. HoĢ olan bu duygularla birlikte oluĢan bu uyaranlar, bu duygusal durumla birleĢerek gelecekte tekrar kiĢinin karĢısına çıktıklarında o kiĢiyi yine hoĢ olan o duruma yönelmeye güdüler. Örgütsel yaĢamda rol oynayan güdüler üç ana gurupta toplanabileceği ifade edilmektedir. Bunlar arkadaĢlık, bağlanma, özdeĢleĢme ve güç kazanma güdüsüdür. DüĢünür Mc Clelland’a göre: “Ġnsanların kendi meslek alanlarında en iyi olma, mükemmeli arama duygularının altında baĢarı güdüsü saklıdır” (AĢan, 1992; 28).

2.4. Güdülenme ÇeĢitleri

2.4.1. BaĢarı Güdülenmesi

BaĢarı güdüsünün temel özellikleri arasında bir iĢi baĢkalarından daha iyi yapma ve baĢarma, baĢarmak için uğraĢma ve baĢarısızlığa direnme, engellerin üstesinden gelme vardır (Doğan, 2004; 64).

Er ve arkadaĢlarının (2003) Cüceloğlu’ ndan aktardığına göre baĢarı güdülenmesi ile ilgili kuramlar üçe ayrılmaktadır.

BaĢarı gereksinmesi kuramı Hedefi gerçekleĢtirme kuramı Yükleme kuramı

Yüksek baĢarı güdüsüne sahip bireyler, çabalarının sonuçlarından kiĢisel sorumluluk yüklenebilecekleri durumları yeğlerler. ĠĢi Ģansa, kadere ya da talihe bırakmaktan çok, kendi rotalarını denetlemek isterler. Diğerlerinin fikirlerinden çok, kendi değerlendirme ve tecrübelerine dayanan bağımsız yargıda bulunma eğilimindedirler (Heckhausen, 1967; 91).

(22)

Orta ya da uzun vadeli gelecekle daha çok ilgilenirler. Daha uzun vadeli bakıĢ açılarına sahiptirler. Gelecek beklentileri daha fazla olup, geleceğin daha büyük ödüllerini, Ģimdinin küçük ödüllerine üstün tutarlar. Zamanın çabuk geçtiğinin bilincindedirler ve bu nedenle her Ģeyi yapabilecek yeterli zamanları olmadığını bilirler. Amaçlarına yönelik geliĢmeyi denetleyebilmek için hemen, düzenli ve somut geriye bildirimler elde etmek isterler (Can, 1985; 68).

2.4.2. Olumsuz Güdülenme

Olumsuz olarak güdülenmeye örnek olarak Ģunları söyleyebiliriz; Final koĢusunda baĢarısız olmaktan korkuyorum

Kendimi yine sakatlamaktan korkuyorum Çoğu kez büyük yarıĢlar öncesi korku duyarım Antrenörümü utandırmaktan çekinirim

BaĢarılı olmadığım zaman kendime olan güvenimi kaybediyorum

Sporcunun ailesi, antrenörü gibi kiĢiler tarafından gerçekleĢmeyecek hedeflerin seçilmesi, sporcu için çoğu kez hayal kırıklığı doğurur. Kimi zaman sporcu gerçekte yapamayacağı, üstesinden gelemeyeceği durumlarda farklı ve olumlu beklentiler içinde olabilir (Koç, 1994; 180).

2.4.3. Ġçsel Güdülenme

Bu güdülenme türü sporcunun kendisinden kaynaklanır. Ġçsel güdülenme düzeyi yüksek olan sporcular daha çok bilgi ve beceri öğrenmek, daha baĢarılı olmak, daha çok doyum sağlamak için büyük bir açlık duyarlar. Bu amaçlarına ulaĢmak için istekle, zevkle, hırsla çalıĢırlar; alanlarında uzmanlaĢmak, yetkinleĢmek isterler. ÇalıĢmaları için özel olarak güdülenmeleri ya da zorlanmaları gerekmez. BaĢkalarının kendileri hakkına ne düĢündükleri önemli değildir. Performansın kontrolü kendilerindedir. (Konter; 1995; 27).

Buna göre içsel güdülenme bir kiĢinin kendi çabasıyla bir Ģeyler elde ettiğini, bir baĢarı kazandığını algılayıp bunun sonucunda kendini yeterli, bağımsız duyması yani üst düzey gereksinimlerini karĢılaması durumunu kapsayan bir kavramdır (Onaran; 1981; 241).

(23)

Plotnik’in (2009; 331) Petri ve Govern’ den aktardığına göre içsel güdülenme insanların gönüllü olmasını, hobilerine saatler ayırmasını, maratona katılmasını ya da kiĢisel projeler üzerinde çalıĢmasını açıklıyor çünkü bu faaliyetler kiĢisel olarak ödüllendirici, tatmin edici ve zorlayıcıdır. Ġçsel güdülenme birçok davranıĢı, dıĢsal teĢvikler yerine kiĢisel inanıĢlarımız, beklentilerimiz veya hedeflerimiz nedeniyle yapmamızı açıklamaktadır.

2.4.4. DıĢsal Güdülenme

Sporda dıĢsal güdülenme denince, sporcunun kendi dıĢında kalan antrenörü, takım arkadaĢları, anne-baba ve yakın akrabaları, yerel, ulusal ve uluslar arası düzeyde düĢünülebilecek seyircilerin etkisi ve katkısı akla gelir (Koç, 1994; 181).

DıĢsal güdülenme biyolojik ihtiyaçları azaltan ya da teĢvik veya dıĢsal ödüller almamıza yardımcı olan belli davranıĢ ve faaliyetlere katılmayı kapsar (Plotnik, 2009; 331).

Buna göre dıĢsal güdülenme sporcunun performansını olumlu ya da olumsuz yönde etkileyebilir. Örneğin, baĢarısından dolayı bir sporcuyu seyircilerin alkıĢlaması manevi, baĢarısından dolayı bir sporcuya para ya da altın vermek maddi bir dıĢsal ödüldür. DıĢsal ödüller bir kiĢinin spora baĢlamasında çok önemli bir etkiye sahip olabilir (Doğan, 2004; 69, 70).

2.5. Spor

Ġnsanın var oluĢundan bu güne kadar onunla birlikte olan sporun kabul edilmiĢ evrensel bir tanımı yoktur. Ancak, spor olarak kabul edilen aktivitelerde ortak olan belli unsurlar vardır. Spor, belirli kurallar içerir, rekabet ortamı sağlar, haz verir, bir bütündür. Bireysel ya da toplu olarak genellikle yarıĢma, eğlence ve güç harcama amaçlı olarak yapılan, belli prensip ve kurallara dayanan, düzenli çalıĢma ve efor gerektiren beden hareketleridir (Zorba ve ark., 2005; 73).

Spor, iĢ ve oyun arasında yer alabilir. Sadece iĢ, oyun ola bildiği gibi, oyun da iĢ olabilir. Gerilim ve gevĢeme, haz ve üzüntü, haz ve acı içinde sporun da tanzim edildiği bir koordinat sisteminde varsayılan noktaları oluĢturur (Voigt, 1998; 121).

Yine Zorba ve ark. (2005)’ nın Erkal’ dan aktardığına göre, spor uğraĢanları açısından yarıĢma kazanmaya dönük, fiziksel, zihinsel ve teknik bir çaba; izleyenler

(24)

açısından heyecan ve istek duygusu kazandıran bir süreç ve anatomi, ortopedi, biyomekanik, psikoloji gibi bilim dallarının yardımı ile geliĢen, sürdürülen bir bilimsel olgudur.

Spor tek baĢına çalıĢmadan farklıdır, daha çok oyun yönü öne çıkar. Spor etkinliğinin sonucu değil; ona katılmak, yaparken zevk almak, eğlenmek, dinlenmek, toplumsal iliĢkileri geliĢtirmek, sağlığa katkıda bulunmak için de önemlidir (Doğan, 2005; 1).

Sporun amacı, fiziksel yeteneklerin limitine yaklaĢmak ve maksimal verimi elde etmek için insanı zorlayarak Ģampiyon olma, rekor kırma gibi rekabete dönüĢtüren bir kavramdır (Akkoyunlu, 1996; 81).

Spor yalnızca belli özelliklere sahip olan insanların yapacağı bir etkinlikte değildir. Çoğu zaman, sporu yalnızca sporda baĢarılı insanların yapacağı, sporun Ģampiyonluk, birincilik, rekortmenlik için uğraĢ verenlerin bir etkiliği olarak düĢünenler bulunabilmektedir. Ġnsanın varlık yapısı spora uygun olduğu için spor vardır. Dolayısı ile her insan spor yapabilir (Erdemli, 2002; 40).

2.5.1. Sporda Güdülenme

Sporcu, dikkatini bedenine yöneltmekten kurtularak dıĢ dünya ile kaynaĢır, kendisine olan güven duygusu artar. KiĢiliğindeki güvensizlikler, düzensizlikler silinir. Zihinler gevĢer, kiĢi kendini yaptığı iĢe verir ve devamlı hareket halinde olmak ister (Balcıoğlu, 2003; 72).

Sporda baĢarıyı ve sporcuların baĢarıları arasındaki farklılıkları anlamak için sporda güdülenmenin öneminin ve türlerinin incelenmesi gerekir. Bu farklılıkların anlaĢılmasındaki güçlükleri gidermek için bazı soruları yanıtlamak yararlı olacaktır:

Bir insan neden bir spor etkinliğine katılmaktadır?

Bir insan neden yaralanma, sakatlanma, hatta ölüm tehlikesini göze almaktadır? Bir insanın spor etkinlikleriyle açığa çıkarıp doyum sağlayacağı gereksinimleri mi vardır?

Tehlikeli spor dalları neden seçilir?

Bir insan neden sıkı bir disiplin altına girmeye razı olur? Neden yenilgi olasılığını göze alır?

(25)

Neden yetersizliklerinin herkes tarafından görülmesine fırsat hazırlar? Neden aĢırı biçimde çalıĢır?

Neden bir numara olmak ister?

Bir sporcu neden her zaman aynı performansı gösteremez?

Bu soruların cevabını verebilmek her zaman kolay değildir. Antrenörler sporcularıyla ilgili bunlara benzer sorulara cevap veremeyebilir. Bunların çoğunun cevabı sporda güdülenme ile ilgilidir (Doğan, 2004; 60).

Bireyi spor yapmaya yönelten nedenlerin yalnız “spor sevgisi, spor aĢkı” gibi yüzeysel ve öze inmeyen nedenlerle açıklanması, bilimsel bir yaklaĢım sayılamaz. Sportif etkinlikler içinde yer alan insanların davranıĢlarının açıklanması, güdülenme kavramı içinde ele alınmaktadır. Her Ģeyden önce spor yapan kiĢi, “hareket etme” gereksinimini karĢılamaktadır. Belirli kurallar çerçevesinde düzenli biçimde ve uzun süre yapılan spor etkinlikleri organizmada olumlu değiĢim ve geliĢmeler sağlar (Koç, 1994; 173).

Hareket ihtiyacı, tatmin olmanın spor türü, spor aletleri, diğer insanlarla sosyal iliĢkiler kurma gibi objektif Ģartlarını bulduktan sonra, baĢkalarıyla iletiĢim kurma, sağlıklı olma gayreti gibi güdülerle birlikte somut bir içerik kazanır (Ġkizler, Karagözoğlu, 1997; 42).

YaklaĢık eĢit bedensel yeteneklere ve eĢit çalıĢma olanaklarına sahip binlerce genç sporcudan ancak bazıları çok yüksek performansa ulaĢma baĢarısını gösterebilmektedir. Yani yetenek ve olanakları eĢit olmasına rağmen baĢarıları farklı olmaktadır. Bu farklılığın birçok nedeni vardır. Ancak bu nedenlerin içinde bireyin güdülenmesi en önemlilerden biridir (Er ve ark. 2003; 459).

Sporcunun her gün çalıĢması ve bunu yıllarca düzenli biçimde sürdürmesi özel ve genel spor güdülenmesi (motivasyonu) ile olur. Sporcunun hem yaptığını sevmesi, yaptığı zaman rahatlık duyması, huzur hissetmesi, baĢardığı zaman kazanacağı ve toplumun ona verebileceklerini gerçekten arzu etmesi gerekir. Özel ve genel spor güdülenmesinin olmaması ve dengeli Ģekilde bulunmaması halinde, karĢımıza baĢarısız ve istikrarsız kiĢiler çıkar (Balcıoğlu, 2003; 76).

(26)

Bununla birlikte “Sporda güdülenme (motivasyon) ne için önemlidir?”, sorusuna Ģu cevapları vermek mümkündür;

Yüksek düzeyde içsel ve dıĢsal güdülenme, elit düzeyde performans için zorunludur.

Yüksek düzeylerde güdülenme, uzmanlıkla ilgili olumlu geri bildirim tarafından sürdürülüp, geliĢtirilir. Sporcularda iyi hedef belirleme ve kendi kendini ödüllendirme stratejileri ve olumlu antrenörlük ortamı, bu uzmanlık algılarını yükseltmek için en iyi yoldur.

Yüksek düzeylerde güdülenme, sporcularda kendi kendilerini yönetme algılamaları yükseltilerek korunabilir ve geliĢtirilebilir. Bu en iyi Ģekilde, sporcuların yarıĢmasal çevreleri ve antrenmanları içerisinde, seçimlere, bilgilere ve kariyerleri ile ilgili yöne sahip olmaları ile baĢarılabilir.

Elit sporcular güçlü egoya, güçlü konu ve oryantasyonlara sahiptirler. KarĢılaĢmadan hemen önce, süreç hedefleri en açık Ģekilde olmalı ve vurgulanmalıdır. Böylelikle sporcular, süreçle ilgili hedeflerine dikkatlerini daha güçlü bir Ģekilde odaklanmada uyarıcı olarak, performans ve sonuç hedeflerini kullanmaları için teĢvik edilmelidir.

Yüksek ego oryantasyonlu ve düĢük uzmanlık algılamalı olan elit uygulamacıların güdüsel güçlükler yaĢamaları çok olası olmaktadır ve bunlar dikkatle izlenmelidir.

Kaliteli antrenmanı kolaylaĢtırmak, güdülenme ve süreç oryantasyonlu hedefleri geliĢtirmek, sadece karĢılaĢmalarda değil, antrenman ortamlarında da uygulanmalıdır.

Elit sporular baĢarı ve baĢarısızlığın sorumluluğunu almaları için teĢvik edilmelidir. Sporcuların özellikle baĢarı için, içsel, kontrol edilebilir ve durağanlık göstermeyen yormalar yapmaları teĢvik edilmelidir. BaĢarısızlığı zayıf strateji seçimine yorma, baĢarısızlığı çaba eksikliğine yormadan daha iyi olabilir.

Büyük bir Ģampiyona öncesi, antrenmandan karĢılaĢmaya doğru ilerleme, sporcuların performans baĢarıları yaĢadıkları bir yol içerisinde planlanmalıdır (Konter, 1998; 365).

Sporda güdülenmeyi anlatmak için Ģöyle bir örnek verilebilir: A takımı oynayacağı maçı kaybettiğinde küme düĢecek, B takımı oynayacağı maçı kazandığında

(27)

Ģampiyon olacak, C takımı oynayacağı maçı kazansa da kaybetse de sıralamadaki yeri değiĢmeyecektir. A ve B takımlarının maç sırasındaki performanslarıyla, C takımının performansı arasında farklılıklar olacaktır. Bu takımların alacakları sonuçlara göre karĢılaĢacakları durumlar, onların fiziksel kapasitelerini en üst düzeyde ortaya koymalarına ya da koymamalarına neden olacaktır (Doğan, 2004; 61).

Doğan (2004), BaĢer (1998), Ġkizler (1997) ve Koç (1994)’ e göre sporda güdülenmenin çok yönlü olması nitelik ve nicelik yönlerinden özelliklerinin de değerlendirilmesini gerektirir.

2.5.1.1. Nitelik Yönünden Spor Güdülenmesi 2.5.1.1.1.Genel Spor Güdülenmesi

Genel spor güdülenmesi, spor güdülenmesinin temelinde yatan ruhsal ve toplumsal gereksinimleri gösterir. Bu gereksinmeler arasında kendini gösterme/kanıtlama, toplumsal kabul görme/tanınma, toplumsal statü kazanma, takdir edilme, yeni arkadaĢlıklar kurma, yeni toplumsal çevrelere girme, yeteneklerini ve güçlü yönlerini ortaya koyma, heyecan ve macera yaĢama duygusunu karĢılama sayılabilir. Bunlar türü, sayısı ve önemi her insana göre değiĢebilir. Çünkü her insanın kiĢilik özellikleri, yetiĢtiği ve yaĢadığı toplumsal çevre, aile iliĢkileri, ailenin spora bakıĢ açısı, kültürel özellikleri birbirinden farklıdır.

Genel olarak bir insanı spor yapmaya yönelten gereksinmeleri Ģu Ģekilde sıralamak mümkündür (Doğan, 2004; 62):

Kendini gösterme/ Kendini tanıma: Birey spor yaparak bir yandan olumlu yönlerini çevresine gösterme, bir yandan kendini tanıma, bir yandan da eksik yönlerini giderme olanağı bulur.

Kendini anlatma/ Onaylama: Sporun oyun yönüyle kendini anlatma, olumlu yönlerini onaylama ve onaylama, baĢkalarıyla olumlu iliĢkiler kurma gibi kazançlar sağlar.

Toplumsal statü kazanma, Üstünlük sağlama: Sporun farklı alanlardaki yararlarıyla bireyin kendine güven duygusu artar, baĢarılarıyla toplumda iyi bir yer edinir ve üstünlük duyma gereksinmesini doyurur.

Tanınma ve Ün kazanma: Ġnsanların tümünde olan bu gereksinme sporda kazanılan baĢarılarla karĢılanabilir.

(28)

Heyecan ve Macera Gereksinmesi: Spor insanların heyecan duyma, günlük yaĢamın streslerinden uzaklaĢma, macera yaĢama gereksinmelerini karĢılar.

Zihinsel yetileri geliĢtirme: Spor, insanların ani ve beklenmedik durumlarda algılama, doğru ve uygun karar verme niteliklerini arttırır.

2.5.1.1.2. Özel Spor Güdülenmesi

Bu güdülenme türü biyolojik içeriklidir. Hareket ederek rahatlık sağlama, sağlıklı olma, yüksek düzeyde sportif baĢarı gösterme gibi güdüler bu gruba girer. (Koç, 1994; 174).

Koç’un (1994; 174) Baum ve arkadaĢlarından aktardığına göre, spor yapmakla bireyin sağlayacağı yararlar Ģöyle sıralanmaktadır.

BaĢarı sağlama Önemli (itibarlı) olma Güçlü olma

Saldırganlığı giderme

Kendini belli etme-ön plana çıkma Dostluk ve arkadaĢlık sağlama

2.5.1.2. Nicelik Yönünden Sporda Güdülenme

Sporcunun yarıĢmalarda yeterli performans gösterip baĢarılı olabilmesi için güdülenmenin uygun ve yeterli nicelikte olması önemlidir. Niceliğine göre üç tür spor güdülenmesinden söz edilebilir:

2.5.1.2.1. Yeterli (Uygun Düzeyde) Güdülenme

Sporcunun genel ve özel spor güdülenmesi yeterli düzeydedir. Buna göre, yarıĢmaya hazırlanmak için yeterli düzeyde antrenman yapmıĢ, duygusal olarak yarıĢmaya ve kazanmaya hazırlanmıĢtır.

(29)

2.5.1.2.2. Yetersiz Güdülenme

Sporcunun genel ve özel spor güdülenmesi düĢük düzeydedir. Bunun anlamı sporcunun yeterli antrenman yapmamıĢ olduğu, ruhsal ve toplumsal yönlerden kazanmaya hazır olmadığı, yarıĢmanın ve sonucunun önemli olmadığıdır. (Doğan, 2004; 63, 64). Bu durum kendini hem antrenmanlarda hem de yarıĢmada gösterir. Spor ile iliĢkilerinde bir gevĢeklik, isteksizlik, vurdum duymazlık hakimdir. Yetersiz güdülenme halinde baĢlama (start) tembelliği denilen hal görülür (BaĢer, 1998; 191).

Yetersiz güdülenmenin belirtileri olarak; Fizyolojik Belirtiler

YavaĢlık

Uykulu olma, Halsizlik Ġsteksizlik

UyuĢukluk

Psikolojik Belirtiler Tembellik

Bir nedeni olmayan yorgunluk Keyifsizlik

YarıĢı terk etme eğilimi (Koç, 1994; 176).

2.5.1.2.3. AĢırı Güdülenme

Sporcunun genel spor güdülenmesi çok yüksek düzeydedir. YarıĢma öncesi aĢırı antrenman yapmıĢ, aĢırı hırslı, kendini salt kazanma sonucuna koĢullamıĢtır. AĢırı güdülenme kendini baĢlama (start) telaĢı biçiminde gösterir. Genel spor güdülenme düzeyinin çok yüksek olduğunu düĢündürür (Doğan, 2004; 63,64; BaĢer, 1998; 191).

Koç’ un (1994), BaĢer’ den aktardığına göre “Ya kazanamazsam?” düĢüncesi, sporcunun otonom sinir sistemi üzerinde bir dizi olumsuz etkiler yapmaktadır. Bunlar:

Fizyolojik Belirtiler

(30)

Avuç içlerinde terleme Titreme

Halsizlik

Kuvvetli uyarılmıĢlık durumu Sık sık tuvalete gitme gereksinimi Psikolojik Belirtiler

Güvensizlik duygusu Unutkanlık

DavranıĢların denetim altına alınamaması Gereksiz Ģeylerle uğraĢma

2.6. Ġlgili ÇalıĢmalar

Spor ve Güdülenme ile Ġlgili Yurt Ġçinde Yapılan ÇalıĢmalar:

Erdem (2008), Ankara Üniversitesinde “Amerikan Futbolu Sporcularında Sporda Güdülenme Ölçeği’nin GeliĢtirilmesi” adlı yüksek lisans tezi için yapmıĢ olduğu araĢtırmada bu ölçeğin Amerikan futbolu sporcularının güdülenme Ģekil ve düzeylerinin değerlendirilmesi amacını taĢımıĢtır. Amerikan futbolu sporcularının içsel güdülenmelerinin dıĢsal güdülenmelerine kıyasla genel olarak daha fazla olduğu görülmüĢtür. Çevresel faktörler bireylerin Amerikan futboluna katılımında daha az bir rol oynamaktadır. Hatta özdeĢleĢme alt ölçek skorlarını ele aldığımızda bazı çevresel faktörlerin Amerikan futboluna katılımda olumsuz etki yaptığı belirtilmiĢtir.

Ramazanoğlu ve arkadaĢları (2004), Taekwondocuların spora motive olmalarında ödülün etkisi üzerine bir çalıĢma yapmıĢlardır. AraĢtırma bulguları; ödüllerin amatörlüğü etkilemediğini, ulusal ve uluslar arası karĢılaĢmalarda sporcu ile birlikte antrenörün de ödüllendirilmesi gerektiğini, ödüllendirmede sporculara seçme Ģansı verilmesini, ödülün müsabaka öncesinde belirlenmesini ortaya koymuĢtur. Yani bu sonuçlar profesyonel sporcuların daha çok spora dıĢsal olarak güdülendiklerini göstermektedir.

ġirin (2007), Futbolcu kızların (12-15 yaĢ) spora katılım motivasyonlarının belirlenmesi üzerine bir çalıĢma yapmıĢtır. ÇalıĢmanın amacı 12-15 yaĢ grubundaki kız çocuklarını ve gençleri fiziksel olarak aktif hale getiren motivasyonları belirleyerek yaĢ farklılığını ortaya koymaktır. Sonuç olarak, futbolcu kızların spora katılım güdüleri dıĢsal güdülerden çok “becerilerimi geliĢtirmek”, “yeni beceriler öğrenmek”, takımda

(31)

olmak”, “kazanmayı sevmek”, “hareketi sevmek” ve “iyi olduğum bir konuda bir Ģeyler yapmak” gibi içsel güdülerden olduğu bulunmuĢtur.

ġirin ve arkadaĢları (2008), Spor yapan lise öğrencilerinin spora katılım motivasyonlarına etki eden faktörlerin belirlenmesini amaçlayan bir çalıĢma yapmıĢlardır. AraĢtırma sonucunda spor yapan lise öğrencilerinin spora katılım motivasyonları dıĢsal güdülerden çok “takım üyeliği/ruhu”, “beceri geliĢimi” ve “hareket/aktif olma” olarak bulunmuĢtur. Spora katılım nedenlerinde cinsiyet farklılığında kız ve erkek sporcular arasında “eğlence” ve “hareket/aktif olma” alt boyutlarında kız sporcuların lehine bir fark olduğu belirlenmiĢtir. Spora katılım nedenlerinde yaĢ farklılığında “takım üyeliği/ruhu” “eğlence”, “baĢarı/statü” ve “hareket/aktif olma” alt boyutlarında anlamlı düzeyde farklılaĢma bulunmuĢtur. Voleybol, futbol, basketbol ve diğer branĢlarla ilgilenen sporcuların spora katılım motivasyonları “yarıĢma” ve “arkadaĢ” alt boyutları düzeyinde farklılaĢtığı tespit edilmiĢtir. Spora baĢlama süresine göre sporcuların spora katılım motivasyonları “takım üyeliği/ruhu” ve “arkadaĢ” alt boyutlarında farklılaĢtığı bulunmuĢtur. Bu sonuçlarından, genç sporcuların spora katılımında temel nedenin içsel faktörler olduğu anlaĢılmaktadır. Spora katılım ve katılımın sürdürülmesinde önemli olan eğlence, haz, yeterlik duyumu gibi içsel faktörlerin sporcu için temel olacak düzenlemelere gidilmesi ve dıĢsal ödüllerle de optimal biçimde desteklenerek sporcuların ileriki yaĢlarda uğraĢmıĢ oldukları spor dalındaki devamlılığı sağlanmalıdır.

Arslan ve Atalay (2009), Ġlköğretim okul takımlarındaki erkek öğrencilerin spora katılım güdülerinin incelenmesi üzerine bir çalıĢma yapmıĢlardır. Spora katılım güdülenmesinde spor dalları arasındaki farklılığı incelemek de bu çalıĢmanın amaçları arasında yer almıĢtır. Bu çalıĢmada futbol, basketbol, voleybol, hentbol spor dallarında okul takımında yer alan 11-15 yaĢları arasındaki erkek öğrencilerin; baĢarı/statü, fiziksel uygunluk/enerji harcama, eğlence, arkadaĢlık, yarıĢma, hareket/aktif olma ve beceri geliĢimine iliĢkin güdülenme puanları ile spor dalları arasında anlamlı bir fark bulunamamıĢtır.

Kelecek, AltıntaĢ ve AĢçı (2010), Elit voleybolcuların güdüsel yönelimleri: “Cinsiyet ve milli sporcu olmak etken midir?” sorusuna cevap bulmak için bir çalıĢma yapmıĢlardır. AraĢtırmanın sonucunda; Güdüsel yönelimdeki cinsiyet ve milli olma durumuna göre farklılığın hangi boyuttan kaynaklandığını ortaya koymak için yapılan univariate analiz (ANOVA) sonuçları, erkek voleybolcuların “dıĢsal düzenleme, özdeĢim ve güdülenmeme” alt boyut puanlarının kadın voleybolcuların puanlarından

(32)

daha yüksek olduğunu, milli sporcuların da “uyaran yaĢamak için içsel güdülenme” alt boyut puanlarının milli olmayan sporculardan daha yüksek olduğunu ortaya koymuĢtur. Elit voleybolcuların güdüsel yönelimleri, algılanan güdüsel iklim ve optimal performans duygu durumlarının cinsiyete ve milli olma durumuna göre karĢılaĢtırılması amacı ile yapılan çalıĢma sonucunda, optimal performans duygu durumuna göre erkek voleybolcuların “eylem-farkındalık birleĢimi, belirli geri bildirim ve kendilik farkındalığının azalması” alt boyut puanlarının, güdüsel yönelime göre “dıĢsal düzenleme, özdeĢim ve güdülenmeme” alt boyut puanlarının, algılanan güdüsel iklime göre ise performans iklimi puanlarının kadın voleybolcuların puanlarından daha yüksek olduğu ortaya konmuĢtur.

Tepeköylü ve arkadaĢları (2009), Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu öğrencilerinin iletiĢim becerisi algılarının bazı değiĢkenler açısından incelenmesi üzerine bir çalıĢma yapmıĢlardır. Bu araĢtırma Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu’ndaki Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği, Spor Yöneticiliği, Antrenörlük Eğitimi Bölümleri öğrencilerinin iletiĢim becerisi algılarının ne olduğunu belirlemek amacıyla yapılmıĢtır. AraĢtırmanın bulguları Beden Eğitimi Spor Yüksekokulu öğrencilerinin iletiĢim becerisi algılarının oldukça yüksek olduğunu göstermiĢtir. Ayrıca cinsiyet, yaĢ, okunulan bölüm, sınıf düzeyi, herhangi bir spor branĢıyla düzenli olarak ilgilenip ilgilenilmediği, yaĢanılan yerleĢim merkezi, mezun olduğu lise türü, anne-baba eğitim düzeyi, anne-baba mesleği, kaç kardeĢ oldukları ve ailenin toplam aylık gelir düzeyi değiĢkenlerine göre iletiĢim becerisi algılarının anlamlı bir farklılık yaratıp yaratmadığı da araĢtırılmıĢtır. AraĢtırmanın bulguları Beden Eğitimi Spor Yüksekokulu öğrencilerinin iletiĢim becerisi algılarının oldukça yüksek olduğunu göstermiĢtir. Ayrıca cinsiyet değiĢkenine göre iletiĢim becerisi algılarında kızların lehine anlamlı bir farklılık bulunmuĢtur. ÇalıĢmanın diğer bulguları iletiĢim becerisi

algılarının, yaĢ, okunulan bölüm, sınıf düzeyi, herhangi bir spor branĢıyla düzenli olarak ilgilenip ilgilenilmediği, yaĢanılan yerleĢim merkezi, baba eğitim düzeyi, anne-baba mesleği ve ailenin toplam aylık gelir düzeyi değiĢkenlerine göre anlamlı farklılıklar yaratmadığını göstermiĢtir.

Sunay ve arkadaĢları (2004), Beden Eğitimi ve spor öğretmenlik programlarının fiziksel aktiviteye güdüleme etkisi üzerine bir çalıĢma yapmıĢlardır. ÇalıĢmanın amacı eden eğitimi ve spor öğretmenlik programlarının fiziksel aktiviteye güdülemeye etkisinin belirlenmesidir. Sonuç olarak öğrenciler kendini gerçekleĢtirme ve bir gruba ait olma faktörleri için olumlu yönde bir güdülenmeye sahip oldukları belirlenmiĢtir.

(33)

Öğrencilerin spor yolu ile dıĢ görünüĢlerinin olumlu yönde değiĢmesine iliĢkin güdülenme düzeylerinin düĢük olduğu gözlemlenirken, spor yolu ile sağlıklı olmaları konusunda olumlu yönde güdülendikleri görülmüĢtür. Genel olarak öğrencilerin dıĢsal güdülerden çok içsel olarak aktiviteye güdülendikleri söylenebilir.

Er ve arkadaĢları (2003), Sporda baĢarı motivasyonunun cinsiyetler açısından analizini yapmak için bir çalıĢma yapmıĢlardır. ÇalıĢmanın amacı düzenli olarak spor yapanlarda, cinsiyetler arasında baĢarı motivasyonu farklılığı olup olmadığını saptamaktır. Sonuç olarak, kızlarda ve erkeklerde baĢarma güdüsü, baĢarısızlıktan kaçınma güdüsünden yüksek olduğu saptanmıĢtır. Elde edilen bulgulara göre “güç gösterme güdüsü” bayanlarda daha yüksek, “baĢarıya yaklaĢma güdüsü” erkeklerde daha yüksek, “baĢarısızlıktan kaçınma güdüsü” bayanlarda daha yüksek olduğu saptanmıĢtır. Yani her iki cinsin de içsel olarak güdülendikleri sonucuna varılabilir.

AltıntaĢ ve arkadaĢları (2010), Genç futbol oyuncularının spora katılım güdüleri ve baĢarı algıları arasındaki iliĢkinin incelenmesi üzeri bir çalıĢma yapmıĢlardır. Bu çalıĢmanın amacı genç futbol oyuncularının spora katılım güdülerini ve baĢarı algı düzeylerini belirlemek ve baĢarı algısının genç futbol oyuncularının spora katılım güdülerinin belirleyicisi olup olmadığını incelemektir. Sonuç olarak görev yönelimli futbol oyuncuları takımın bir parçası olduklarında ve becerilerini geliĢtirdiklerinde daha fazla güdülenirken, ego yönelimli futbolcular yarıĢtıklarında ve üstün yeteneklerini rakiplerine karĢı gösterdiklerinde daha fazla güdülenmektedirler.

AktaĢ ve arkadaĢları (2006), Profesyonel basketbolcularda spora özgü baĢarı motivasyon düzeyinin cinsiyetler açısından karĢılaĢtırılması üzerine bir çalıĢma yapmıĢlardır. ÇalıĢmanın amacı basketbol sporu ile profesyonel olarak uğraĢan sporcuların, spora özgü baĢarı motivasyonu düzeylerinde cinsiyetler açısından farklılık olup olmadığını saptamaktır. Sonuç olarak erkek basketbolcuların güç gösterme güdüsü puanları bayan basketbolcuların puanlarından daha yüksek çıkmıĢtır. BaĢarıya yaklaĢma güdüsüne bakıldığında erkeklerin baĢarıya yaklaĢma güdüsü puanları, bayanların puanlarından daha düĢük çıkmıĢtır. Yani her iki cinsin de spora farklı içsel güdüler ile güdülendikleri söylenebilir.

Ġlhan ve Gencer (2009), Liseler arası badminton müsabakalarına katılan sporcu öğrencilerin spora katılım motivasyonlarının belirlenmesi üzerine bir çalıĢma yapmıĢlardır. ÇalıĢmanın amacı liseler arası badminton müsabakalarına katılan sporcu öğrencilerin spora katılım motivasyonlarını belirlemektir. Sonuç olarak araĢtırma grubunun spora katılım motivasyonlarında kız ve erkek sporcu öğrenciler arasında spora

(34)

katılım motivasyonunun tüm alt boyutları bakımından bir farklılaĢma olmadığı belirlenmiĢtir.

Çiftci ve Özbek (2010), Lisanslı sporcuların spora güdülenmeye iliĢkin görüĢleri üzerine bir çalıĢma yapmıĢlardır. Bu çalıĢmanın amacı, lisanslı sporcuların spora katılma ve spor yapmayı sürdürme nedenlerine iliĢkin görüĢlerini cinsiyet, yaĢ ve lisanslı sporculuk süresine göre incelemektir. AraĢtırmada elde edilen sonuçlara göre, erkek sporcular kız sporculara göre, spor yaptıkları için tanıdığı insanlar tarafından daha çok saygı gördüklerini belirtmiĢlerdir. Erkek sporcular kız sporculara göre, sporun insanlarla tanıĢmak için ve arkadaĢları ile iyi iliĢkilerini sürdürebilmek iyi bir yol olduğuna daha çok katılmaktadırlar.

Erdoğdu ve arkadaĢları (2010), Farklı branĢlarda okul takımlarında yer alan ortaöğretim öğrencilerin spora katılım motivasyonlarının incelenmesi üzerine bir çalıĢma yapmıĢlardır. ÇalıĢmanın amacı; Ankara ili merkez ilçelerdeki ortaöğretim okullarında öğrenim gören ve okul takımlarında yer alan öğrencilerin cinsiyetleri ve katıldıkları spor dallarına göre spora katılım motivasyonlarını ve motivasyon puanları arasında fark olup olmadığını belirlemektir. Sonuçlar analiz edildiğinde, kız sporcularda spora katılımda en önemli nedenin “takım üyeliği/ruhu”; erkek sporcularda en önemli nedenin “beceri geliĢimi” olduğu görülmektedir.

Ada, Çelik ve Çetinalp (2010), Master atletlerin fiziksel performans düzeylerinin spora katılım güdüleri üzerindeki etkisi üzerine bir çalıĢma yapmıĢlardır. Bu çalıĢmanın amacı, master sporcuların fiziksel performans düzeylerinin spora katılım güdüleri üzerindeki etkisinin incelenmesidir. Yapılan analizler sonucu, sporcuların yaĢları arttıkça hem içe atım hem de güdülenmeme puanlarında artıĢ olduğu kaydedilmiĢtir. Bu bulgular araĢtırma hipotezini doğrular niteliktedir. Çünkü güdülenmenin içe atım ve güdülenmeme formları dıĢsal güdülenme altında incelenebilmektedir.

Aksen ve arkadaĢları (2010), Kastamonu Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu özel yetenek sınavına baĢvuran adayların spora katılım güdülerinin bazı değiĢkenlere göre incelenmesi üzerine bir çalıĢma yapmıĢlardır. Bu araĢtırma, Kastamonu Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu özel yetenek sınavına baĢvuran adayların spora katılım güdülerini belirlemek, ailelerinin ekonomik durumlarının ve ailelerinde spor yapan kiĢiler olmasının, adayların spora katılım güdülerine etkisini incelemek amacıyla yapılmıĢtır. Sonuç olarak; AraĢtırmaya katılan adayların (n=297) yaĢ ortalamaları 19,83±2,19 yıldır. Adayların ailelerinde spor yapan kiĢilerin varlığı ve ailelerinin ortalama aylık geliri değiĢkenlerine göre spora katılım

(35)

güdülerinin araĢtırıldığı bu çalıĢmada, adayların katılım güdülerini etkileyen en önemli alt boyut Beceri GeliĢimi (X=1,04) olarak görülürken, bunu sırasıyla Takım Üyeliği/Ruhu (X=1,06), Hareket/Aktif Olma (X=1,10), Fiziksel Uygunluk/Enerji Harcama (X=1,19), YarıĢma (X=1,21), Eğlence ve BaĢarı/Statü (X=1,24) alt boyutları izlemektedir. En önemsiz alt boyut ise ArkadaĢlık (X=1,29) olarak belirlenmiĢtir.

Spor ve Güdülenme ile Ġlgili Yurt DıĢında Yapılan ÇalıĢmalar:

Ryan ve arkadaĢları (1997), Ġçsel motivasyon ve egzersize katılım ile ilgili bir çalıĢma yapmıĢlardır. ÇalıĢmanın amacı, fiziksel aktiviteler için içselin motivasyonun dıĢsal motivasyona göre daha kritik bir rol oynayıp yanamadığını ve içsel motivasyonun uzun dönem egzersize katılımı etkileyip etkilemediğini araĢtırmaktır. Bu amacı araĢtırmak için iki farklı araĢtırma yapılmıĢtır. Ġlk çalıĢmada Fiziksel Aktiviteyi Ölçmek için Motivasyon (MPAM) ölçeği 40 kiĢiye uygulanmıĢ daha sonra ki çalıĢmada ise bu ölçek geliĢtirilerek Fiziksel Aktivite Tedbir için Motivasyon-Gözden Geçir (MPAM-P) ÖLÇEĞĠ 155 kiĢiye uygulanmıĢtır. Sonuç olarak yarıĢma ve eğlence gibi içsel motivasyonlar katılım için daha ön planda olarak görülse de, kadınlarda dıĢ görünüĢ ve vücut imajı gibi dıĢ motivasyonların daha etkili olduğu bulunmuĢtur.

Lee ve arkadaĢları (2000), Gençlerin spora iliĢkin değerlerinin ölçülmesi; Gençlik spor değerleri anketinin geliĢtirilmesi üzerine bir çalıĢma yapmıĢlardır. ÇalıĢmanın amacı Gençlik spor değerleri anketini geliĢtirmek ve sporda yetiĢkin sporcuların davranıĢlarına rehberlik eden değer sistemlerini tanımlamaktır. Sonuç olarak cinsiyet, yaĢ, spor tipi ve performans düzeyi gibi değiĢkenlere göre en önemli boyutlar eğlence ve kiĢisel baĢarı boyutu; en önemsiz kazanmak boyutudur.

Gill ve arkadaĢları (1983), Gençlerin spora katılım güdüleri üzerine bir çalıĢma yapmıĢlardır. ÇalıĢmanın amacı, gençlerin spora katılım güdülerinin değerlendirilmesi için standart bir ölçek geliĢtirmek ve gençlerin spora katılım güdülerinin sistematik araĢtırılmasıdır. ÇalıĢmaya 720 erkek ve 420 kız yaz spor okulu öğrencileri katılmıĢtır. Sonuç olarak, spora katılım için en önemli nedenler, beceri geliĢtirmek, eğlenmek, yeni beceriler öğrenmek, yarıĢmak gibi içsel motivasyonlar ve fiziksel olarak düzgün görünme gibi dıĢsal motivasyondur.

(36)

3. YÖNTEM

3.1.EVREN ve ÖRNEKLEM

AraĢtırmanın evrenini Kastamonu il merkezinde bulunan 12 Ortaöğretim Okulunda, 2010-2011 eğitim öğretim ilk yarıyılında farklı branĢlarda okullar arası spor müsabakalarına katılan 650 kız ve erkek öğrenci oluĢturmaktadır. Örneklemini okullar arası spor müsabakalarına katılan 650 öğrenci arasından basit tesadüfî örnekleme yöntemi ile seçilen 150 kız ve 250 erkek öğrenci olmak üzere toplam 400 sporcu öğrenci oluĢturmuĢtur.

3.2. VERĠ TOPLAMA YÖNTEMĠ

ÇalıĢmanın yapılabilmesi için Kastamonu Valiliği Milli Eğitim Müdürlüğü’nden gerekli izin alındıktan sonra, Kastamonu il merkezinde bulunan ortaöğretim okullarındaki 2010-2011 eğitim-öğretim ilk yarıyılında spor müsabakalarına katılan öğrencilere araĢtırmacı tarafından “Sporda Güdülenme Ölçeği” uygulanmıĢtır.

AraĢtırmacı, okulları dolaĢarak her okulda beden eğitimi öğretmenlerine ve okullar arası spor müsabakalarına katılan öğrencilere grup halinde ölçek hakkında bilgi vererek ölçeğin doldurulmasını istemiĢ ve ölçekleri toplamıĢtır. Uygulama sonucu toplanan 400 ölçekten eksik ve yanlıĢ doldurulduğu tespit edilen 35 ölçek değerlendirmeye alınmamıĢtır.

3.3. VERĠ TOPLAMA ARACI

AraĢtırmada her branĢtaki ve her düzeydeki sporculara uygulanabilen “Sporda Güdülenme Ölçeği” kullanılmıĢtır. Pelleteir ve arkadaĢları tarafından geliĢtirilen ölçek 6 alt boyuttan (bilmek ve baĢarmak için içsel güdülenme, uyaran yaĢamak için içsel güdülenme, dıĢsal düzenleme, özdeĢim, içe atım, güdülenmeme) oluĢmaktadır. Ölçekte insanların niçin spora katıldığı ve spor yapmayı sürdürdüğü ile ilgili ifadeler yer almaktadır. Bu ifadeler 1 ile 7 arasında derecelendirilmektedir. “1” ifadesi kiĢiye hiç uygun olmadığını; “4” durumun kiĢiye orta derecede uygun olduğunu; “7” ise kiĢiye bütünüyle uygun olduğunu ifade eden 3’lü ölçek üzerinden değerlendirilmiĢtir.

Şekil

Tablo 1: Gereksinimler-Güdülenme ve DavranıĢ ĠliĢkisi
Tablo  2’  de  Bilmek  ve  baĢarmak  için  içsel  güdülenme  alt  boyutunun  sorularından  alınan  cevaplarda  en  yüksek  aritmetik  ortalamanın  5,682  ile  15
Tablo  3’te  “Uyaran  YaĢamak  için  Ġçsel  Güdülenme”  alt  boyutunu  karĢılayan  sorulardan  (1,  13,  18,  25.sorular)  1
Tablo  4’te  “DıĢsal  Düzenleme”  alt  boyutu  karĢılayan  sorulara  (6,  10,  16,  22
+5

Referanslar

Benzer Belgeler

Sonuç: Ulaflabildi¤imiz kadar› ile “basit” over kistinin spontane rüptürü ilk kez gerçek zamanl› olarak, Doppler ultrasonografi ile kay›t alt›na

Bundan 12 y›l öncesine kadar ülkemizde, bilim- sel konulara ilgi duyan pek çok kiflinin en büyük der- di kaynak bulma güçlü¤üydü.. TÜB‹TAK, bu sorunun çözümüne,

Reaksiyon kinetiğinin en önemli amaçlarından biri kimyasal reaksiyonlar (esnek saçılma, inelastik saçılma, reaktif saçılma ve foto ayrışma) için reaksiyon

Bu hat boyunca aktif faylanmaya ait veriler (örneğin, Kuvaterner çökellerini kesme ilişkisi, drenaj sistemi kontrolü gibi) gözlemlenemediği için bu faylar, Neojen

Risk-adapted targeted intraoperative radiotherapy versus whole-breast radiotherapy for breast cancer: 5-year results for local control and overall survival from the

Gorlildugli gibi ele aldigimiz yazmadaki bitki adlanmn verildigi farkh dillerin yardim1yla bitkilerin kesin olarak tespiti kolay degildir.. Soz konusu

Budur ki kasaba-i Harperut sâkinlerinden olub bundan akdem vefât eden Külü bin Serhad Ahmed nâm müteveffânın sagîr oğlu Mehmed nâm sagîrin müseccel vasîsi olan

Çukurova Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ekonometri Anabilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, Adana. Köse A, Zonguldak il merkezinde 15-17 yaş grubu genel