• Sonuç bulunamadı

Ortaokul öğrencilerinin algıladıkları aile tutumları ile akran zorbalığı arasındaki ilişkinin incelenmesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Ortaokul öğrencilerinin algıladıkları aile tutumları ile akran zorbalığı arasındaki ilişkinin incelenmesi"

Copied!
133
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

AİLE DANIŞMANLIĞI ve EĞİTİMİ ANABİLİM DALI

AİLE DANIŞMANLIĞI ve EĞİTİMİ BİLİM DALI

ORTAOKUL ÖĞRENCİLERİNİN ALGILADIKLARI AİLE

TUTUMLARI İLE AKRAN ZORBALIĞI ARASINDAKİ

İLİŞKİNİN İNCELENMESİ

Ayşe DEMİRÖZ

YÜKSEK LİSANS TEZİ

Danışman

Dr. Öğretim Üyesi Özlem ALTUNSU SÖNMEZ

(2)

T. C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

Bilimsel Etik Sayfası

Öğ

re

ncin

in

Adı Soyadı: Ayşe Demiröz Numarası: 124211001004

Ana Bilim / Bilim Dalı: Aile Danışmanlığı ve Eğitimi/Aile Danışmanlığı ve Eğitimi Programı : Tezli Yüksek Lisans Doktora

Tez Danışmanı: Dr. Öğretim Üyesi Özlem Altunsu Sönmez

Bu tezin proje safhasından sonuçlanmasına kadarki bütün süreçlerde bilimsel etiğe ve akademik kurallara özenle riayet edildiğini, tez içindeki bütün bilgilerin etik davranış ve akademik kurallar çerçevesinde elde edilerek sunulduğunu, ayrıca tez yazım kurallarına uygun olarak hazırlanan bu çalışmada başkalarının eserlerinden yararlanılması durumunda bilimsel kurallara uygun olarak atıf yapıldığını bildiririm.

(3)

T. C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ

Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü Yüksek Lisans Tezi Kabul Formu

Öğre

n

cin

in

Adı Soyadı: Ayşe Demiröz

Numarası: 124211001004

Ana Bilim / Bilim Dalı: Aile Danışmanlığı ve Eğitimi/Aile Danışmanlığı ve Eğitimi Programı: Tezli Yüksek Lisans Doktora

Tez Danışmanı: Dr. Öğretim Üyesi Özlem Altunsu Sönmez

Yukarıda adı geçen öğrenci tarafından hazırlanan Ortaokul Öğrencilerinin Algıladıkları Aile Tutumları İle Akran Zorbalığı Arasındaki İlişkinin İncelenmesi başlıklı bu

çalışma 14/06/2019 tarihinde yapılan savunma sınavı sonucunda oybirliği/oyçokluğu ile başarılı bulunarak, jürimiz tarafından yüksek lisans tezi olarak kabul edilmiştir.

(4)

ÖNSÖZ/TEŞEKKÜR

Araştırmam sırasında her sorumu içtenlikle yanıtlayan ve bana destek olup bu süreçte motivasyonumu sağlayan sevgili danışman hocam Özlem Altunsu Sönmez’e, araştırmanın analizi konusunda yardımlarını esirgemeyen Ahmet Altınok’a teşekkürlerimi sunuyorum. Çalışmam boyunca bana her konuda destek olup motive eden annem Zeynep Sayıcı, babam Şevket Sayıcı ve kardeşlerime teşekkür ediyorum. Hayatıma büyük anlam katan canım kızlarım Yıldız ve İpek Defne, yüksek lisansa başlamam konusunda beni teşvik eden ve bu dönem içerisinde bana destek olan sevgili eşim Kaan sizlere şükran borçluyum.

(5)

T. C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

ÖZET

Akran zorbalığı (bullying) her dönemde özellikle okul yıllarında sıklıkla gündeme gelen bir konudur. Ergenlik döneminde yaşanan bu tür sorunlar ergenin hayata bakış açısını ve davranışlarını önemli ölçüde etkilemektedir. Özellikle ailenin ergene karşı küçük yaşlardan itibaren sergilediği tutumlar ergenin karakterini şekillendirmektedir. Ergen karşısına çıkan problemlerle nasıl baş edeceğini aileden gördüğü şekilde yorumlamaktadır. Dolayısıyla ergenin zorba, kurban, zorba- kurban rollerinde yer alması anne baba tutumlarına göre değişebilmektedir. Bu araştırma akran zorbalığının aile tutumları başta olmak üzere yaş, cinsiyet, okul türü vb. değişkenler açısından incelenmesi bakımından önemlidir.

Bu araştırma, ortaokul öğrencilerinin zorba ya da kurban olma durumlarının anne-baba tutumları (demokratik, otoriter, koruyucu/istekli) ve bazı değişkenler açısından incelemeye yönelik betimsel bir çalışmadır.

Çalışma grubundaki öğrenciler 6. ve 7. sınıflardan oluşmaktadır. Araştırmada Ankara ilinin Sincan ilçesinde bulunan ve rastgele seçilen ikisi özel ortaokul, ikisi devlet ortaokulu ve ikisi imam hatip ortaokulu olmak üzere toplamda altı ortaokulda öğrenim görmekte olan 6. ve 7. sınıfta okuyan 511 kız 401 erkek öğrenciye öğrencilerine kişisel bilgi formu, anne baba tutum envanteri ve akran zorbalığı ölçeği ergen formu uygulanmıştır. Uygulanan bu ölçeklerin sonuçlarına göre öğrencilerin zorba ya da kurban olma durumları anne baba tutumları yaş, cinsiyet, sosyo ekonomik düzey, okul türü, anne baba eğitim düzeyi, akademik başarı, okulu sevme, okula mazeretsiz devamsızlık, anne babanın birlikte /ayrı oluşu gibi değişkenler açısından incelenmiştir. Ö ğre nc inin

Adı Soyadı Ayşe DEMİRÖZ Numarası 124.211.001.004

Ana Bilim / Bilim Dalı: Aile Danışmanlığı ve Eğitimi/Aile Danışmanlığı ve Eğitimi Programı: Tezli Yüksek Lisans Doktora

Tez Danışmanı: Dr. Öğretim Üyesi Özlem Altunsu Sönmez

Tezin Adı: Ortaokul Öğrencilerinin Algıladıkları Aile Tutumları İle Akran Zorbalığı Arasındaki İlişkinin İncelenmesi

(6)

programından yararlanılmıştır. Gruplar arası farklılaşmaların değerlendirilmesinde Mann Whitney U Testi ve Kruskal Wallis H testi, değişkenler arası ilişkilerin değerlendirilmesinde ise Pearson Korelâsyon analizi ve Çoklu Doğrusal Regresyon analizi uygulanmıştır. İstatistiksel anlamlılık düzeyi tüm analizler için .05 olarak kabul edilmiştir.

Zorbalık yapma ve zorbalığa maruz kalma anne baba eğitim seviyesine ve annenin çalışma durumuna göre farklılaşmamıştır. Ergenin ebeveyninin demokratik tutum sergiledikçe zorbalık yapma ve zorbalık mağduru olma düzeyleri düşmektedir. Ancak anne babanın koruyucu istekçi ve otoriter tutum düzeyi arttıkça zorbalık yapma ve zorbalığa maruz kalma düzeyleri de artmaktadır. Öğrencilerin yaşları arttıkça fiziksel ve sözel zorbalık yapma düzeyleri ile fiziksel ve sözel zorbalığa maruz kalma düzeyleri de arttığı görülmüştür.

Anahtar Kelimeler: Akran Zorbalığı, Zorba, Kurban, Anne Baba Tutumları,

Demokratik Anne Baba Tutumu, Koruyucu istekçi Anne Baba Tutumu, Otoriter Anne Baba Tutumu.

(7)

T. C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

Ö

ğr

en

cin

in

Adı Soyadı: Ayşe Demiröz Numarası: 124211001004

Ana Bilim / Bilim Dalı : Aile Danışmanlığı ve Eğitimi/Aile Danışmanlığı ve Eğitimi Programı Tezli Yüksek Lisans Doktora

Tez Danışmanı: Dr. Öğretim Üyesi Özlem Altunsu Sönmez

Tezin İngilizce Adı: Examine the Relationship Between Secondary School Students’ Perception of Parents’ Attitude and Bullying

SUMMARY

Peer bullying is a topic that is frequently discussed in every period, especially in school years. Such problems in adolescence have a significant impact on adolescents' perspective and behavior.

In particular, the attitudes of the family from an early age to the adolescent shape the character of the adolescent. The adolescent interprets how to cope with the problems that he / she faces before, as seen from the family. Therefore, adolescents' being in bully, victim and bully roles may change according to parental attitudes. This research is important in terms of examining peer bullying in terms of family attitudes, age gender, school type etc. variables.

This research is a descriptive study aiming to examine parental attitudes (democratic, authoritarian, protective / willingness) of middle school students in terms of parental attitudes and some variables.

The students in the study group consist of 6th and 7th grades. In the study, in Sincan district of Ankara province, randomly selected two private secondary schools, two state secondary schools and two imam hatip middle school, 6th and 7th grades students who are studying in a total of six secondary schools of 511 girls 401 male students’ personal information form, parents father attitude inventory and peer bullying scale applied to adolescent form. According to the results of these scales, students'bullying or sacrifice situations, parental attitudes, age, gender,

(8)

socio-liking, unexcused absenteeism to the school, parents divorced/together with each other in terms of variables investigated.

IBM Spss 21.0 package program was used in the analysis of the data. Mann Whitney U Test and Kruskal Wallis H test were used for the evaluation of inter-group differentiation, and Pearson Correlation analysis and Multiple Linear Regression analysis were used to evaluate the relationships between variables. The statistical significance level was accepted as .05 for all analyzes.

Bullying and exposure to bullying in this study did not differ according to the level of parents' education and the working status of the mother. The level of physical and verbal bullying and the level of physical and verbal exposure to bullying were also increased as students' ages increased. Besides, as the academic grade average of the students increases, the points of exclusion and exposure to rumors decrease. It was observed that students with the lowest family income average in the research group were harmed more than other students and they were exposed to sexual bullying.In addition, it was observed that the total points of exposing to bullying were higher than the other socioeconomic students. In addition, according to the findings of our study, as the adolescent's parents democratic attitude increased the bullying and bullying exposure of the adolescents decreased, as the level of protective and authoritarian attitudes of the parents increased, the bullying and bullying exposure of the adolescents increased.

Key Words: Peer Bullying, Bully, Victim, Parents Attitudes, Democratic Parents Attitudes, Preventive Father Parents Attitude, Authoritarian Parents Attitude.

(9)

Bilimsel Etik Sayfasi………...…..i

Tez Kabul Formu………...………...………ii

Önsöz/Teşekkür……...………iii Özet………...………...…………iv Summary…………...……….…………..vi Tablolar Listesi………...……….………xi Şekiller Listesi………...…….………...………..………xi GİRİŞ…..…...………... ...1 BİRİNCİ BÖLÜM………...………..……5 KAVRAMSAL ÇERÇEVE ………..………...…5 1.1. ZORBALIK………..…..……...5 1.1.1.Zorbalığın Tanımı………..…………..…………....…..………...5

1.1.2.Zorbalık Saldırganlık Şiddet ilişkisi……….…..6

11.3. Zorbalığın Ortaya Çıkış Biçimleri……….……….. . 8

1.1.4. Zorbalık Türleri………..…..……….………….…...…8

1.1.5.Zorbalık Statüleri……….……….…...…...13

1.1.6.Zorbalığın Meydana Geldiği Yerler………...……....…21

1.1.7.Zorbalığın Yaygınlığı……….…………...….…..22

(10)

1.2.ANNE BABA TUTUMLARI………...…..………...…...30

1.2.1. Baskılı ve Otoriter Tutum…………...…………..……….…..32

1.2.2.Gevşek tutum (çocuk merkezci aile) ………...…...32

1.2.3. Dengesiz ve kararsız tutum,………...….………..…33

1.2.4. Koruyucu Tutumu ………….………..…….…..…..…33

1.2.5. İlgisiz ve Kayıtsız Tutum ……….……..…….….34

1.2.6. Güven Verici, destekleyici ve hoşgörülü tutum (Demokratik Anne-Baba Tutumu)……….……….………....……34

1.3.ANNE BABA TUTUMLARININ AKRAN ZORBALIĞINDAKİ ROLÜ………...………...…...35

1.4. ERGENLİK……….………...…………...…….…37

1.5. KONU İLE İLGİLİ YAPILA ARAŞTIRMALAR …...………...………..………...38

1.5.1. Yurt İçinde Yapılan Araştırmalar…………...……....….38

1.5.2.Yurt Dışında Yapılan Araştırmalar………...………43

İKİNCİ BÖLÜM-………...45

ARAŞTIRMANIN METODOLOJİSİ………45

2.1.. Araştırmanın Konusu………..45

2.2..Araştırmanın Amacı……….45

(11)

2.4.Tanımlar………….………...………...……...…………46 2.5.Sayıltılar……….………...…………....48 2.6. Sınırlılıklar………...48 2.7. Araştırmanın Modeli………48 2.8. Evren ve Örneklem………..48 2.9.Araştırma Problemi………..49 2.10.Kullanılan Ölçekler…………...………...……….….52

2.10.1. Kişisel Bilgi Formu…………..………..……….52

2.10.2. Ana-Baba Tutumları Ölçeği ………...………..52

2.10.3. Akran Zorbalığı Ölçeği Ergen Formu………....……….…...53

2.11. Veri Toplama Süreci………..….………..53

2.12. Verilerin Analizi………...…………..………….…….54

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM……….………..55

BULGULAR………….……….………..……….…….55

3.1. Çalışma Grubuna İlişkin Demografik Özellikler………...……55

3.2. 6. ve 7. Sınıf Öğrencilerinin Zorbalığa Maruz Kalma ve Zorbalık Yapma Düzeylerinin ve Anne-Baba Tutumlarının Değerlendirilmesi………..……….…… 56

3.3. 6. ve 7. Sınıf Öğrencilerinin Zorbalığa Maruz Kalma ve Zorbalık Yapma Düzeylerinin Öğrencilerin Bazı Demografik Özelliklerine Göre Farklılaşmasının Değerlendirilmesi……….….……..58

3.4. 6. ve 7. Sınıf Öğrencilerinin Zorbalığa Maruz Kalma ve Zorbalık Yapma Düzeylerinin Öğrencilerin Not Ortalamaları ve Yaşları İle İlişkilerinin Değerlendirilmesi………79

(12)

3.5. Anne-Baba Tutumlarının 6. ve 7. Sınıf Öğrencilerinin Zorbalığa Maruz

Kalma ve Zorbalık Yapma Düzeylerini Yordamasının Değerlendirilmesi…..…...80

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM...85 TARTIŞMA………...………..85 SONUÇ VE ÖNERİLER……..………..…….………..…...98 . Araştırma Sonuçları..………...……….……….98 Öneriler………..…….………...………...……...100 KAYNAKÇA………...………...….…102 EKLER……….………...………114

Ek-1: Kişisel Bilgi Formu………..…….………...……114

Ek-2: Anne Baba Tutum Ölçeği………. ...115

Ek-3:Akran Zorbalığı Ölçeği Ergen Formu………...117

(13)

TABLOLAR LİSTESİ

Tablo 1.1. Zorbalık davranışları listesi………10 Tablo 12. Okulda Zorbalık Mağduru Olmanın Belirtileri………...18 Tablo 3.1. Araştırmanın Çalışma Grubuna İlişkin Demografik Özellikler ... 55 Tablo 3.2. Araştırma Kapsamında Ele Alınan Değişkenlere İlişkin Betimsel İstatistikler .... 57 Tablo 3.3. 6. ve 7. Sınıf Öğrencilerinin Zorbalığa Maruz Kalma ve Zorbalık Yapma

Düzeylerinin Öğrenime Devam Edilen Okul Türüne Göre Kruskal Wallis H Testi Sonuçları ... 58 Tablo 3. 4. 6. ve 7. Sınıf Öğrencilerinin Zorbalığa Maruz Kalma ve Zorbalık Yapma

Düzeylerinin Cinsiyete Göre Mann Whitney U Testi Sonuçları ... 62 Tablo 3.5. 6. ve 7. Sınıf Öğrencilerinin Zorbalığa Maruz Kalma ve Zorbalık Yapma

Düzeylerinin Anne Eğitim Düzeyine Göre Kruskal Wallis H Testi Sonuçları ... 64 Tablo 3. 6. 6. ve 7. Sınıf Öğrencilerinin Zorbalığa Maruz Kalma ve Zorbalık Yapma

Düzeylerinin Baba Eğitim Düzeyine Göre Kruskal Wallis H Testi Sonuçları ... 66 Tablo 3. 7. 6. ve 7. Sınıf Öğrencilerinin Zorbalığa Maruz Kalma ve Zorbalık Yapma

Düzeylerinin Baba Çalışma Durumuna Göre Kruskal Wallis H Testi Sonuçları ... 68 Tablo 3. 8. 6. ve 7. Sınıf Öğrencilerinin Zorbalığa Maruz Kalma ve Zorbalık Yapma

Düzeylerinin Anne Çalışma Durumuna Göre Kruskal Wallis H Testi Sonuçları ... 70 Tablo 3. 9. 6. ve 7. Sınıf Öğrencilerinin Zorbalığa Maruz Kalma ve Zorbalık Yapma

Düzeylerinin Aile Ortalama Gelirine Göre Kruskal Wallis H Testi Sonuçları ... 72 Tablo 3. 10. 6. ve 7. Sınıf Öğrencilerinin Zorbalığa Maruz Kalma ve Zorbalık Yapma

Düzeylerinin Anne-Baba Medeni Durumuna Göre Mann Whitney U Testi Sonuçları ... 75 Tablo 3. 11. 6. ve 7. Sınıf Öğrencilerinin Zorbalığa Maruz Kalma ve Zorbalık Yapma

Düzeylerinin Okulu Sevip Sevmemeye Göre Mann Whitney U Testi Sonuçları ... 77 Tablo 3. 12. 6. ve 7. Sınıf Öğrencilerinin Zorbalığa Maruz Kalma ve Zorbalık Yapma

Düzeylerinin Özürsüz Devamsızlık Yapıp Yapmama Durumuna Göre Mann Whitney U Testi Sonuçları ... 78 Tablo 3. 13. 6. ve 7. Sınıf Öğrencilerinin Zorbalığa Maruz Kalma ve Zorbalık Yapma

Düzeyleri, Yaşları ve Genel Not Ortalamaları Arasındaki İlişkiler ... 81 Tablo 3.14. Anne-Baba Tutumları, Zorbalık Mağduru Olma Toplam Puanı ve Zorbalık Yapma Toplam Puanı Arasındaki İlişkiler ... 82 Tablo 3. 15. Anne Baba Tutumlarının 6. ve 7. Sınıf Öğrencilerinin Zorbalığa Maruz Kalma Düzeylerini Yordayıcılığına İlişkin Çoklu Doğrusal Regresyon Analizi Sonuçları ... 82 Tablo 3. 16. Anne Baba Tutumlarının 6. ve 7. Sınıf Öğrencilerinin Zorbalık Yapma

Düzeylerini Yordayıcılığına İlişkin Çoklu Doğrusal Regresyon Analizi Sonuçları ... 83

ŞEKİLLER LİSTESİ

(14)
(15)

GİRİŞ

Aile bir çocuğun kişilik tohumlarının atıldığı ortamdır. Aile ortamında çocuk yeterli ilgi ve sevgiyle büyürse, fikirlerine değer verilirse ve saygı görürse kendini gerçekleştirebilir. Ancak bazı anne babalar çocuklarına aşırı korumacı şekilde yetiştirmekte, çocuğa hiç saygı göstermemekte, aşırı otoriter tutum sergilemekte ya da çocukla hiç ilgilenmemektedirler. Dolayısıyla bu şekilde dengeli olmayan tutumların ne yazık ki çocuğa olumsuz etkisi olmaktadır.

Bireyin yaşam döngüsünün önemli bir kısmını oluşturan okul aileden sonra bireyin hayatının en kritik dönemlerini geçirdiği yerdir. Dolayısıyla okul çocuğa akademik anlamda katkıda bulunurken, çocuğun davranışlarını da şekillendirmektedir. Aynı zamanda bir etkileşim ortamı olan okulda öğrenciler olumlu davranışlar kazanabilirlerken, bazı istenmedik davranışlar da edinebilmektedirler. Literatür incelemesi yapıldığında zorbalık kavramı okul ortamı ile birlikte karşımıza çıkmaktadır. Akran zorbalığının en çok yaşandığı ortamlardan biri okul ortamıdır.

Akran zorbalığı okul öncesi dönemden okul yaşamının sonlarına kadar var olan ve etkileri tüm yaşam boyunca sürebilecek bir sorundur. Özellikle ergenlik döneminde bu sorunla karşılaşılması ve baş edilememesi yaşamın ileri dönemlerinde de etkilerinin sürmesine sebep olabilmektedir. Dolayısıyla kritik evrelerde olumsuz durumlarla karşılaşmak kişinin yaşamında daha kalıcı etkiler bırakabilmektedir. Zorbalık davranışı da bu olumsuz durumlardan bir tanesidir. Zorbalığa uğrayan kişi ya sürekli sindirilen kendini ifade edemeyen kişi olmakta ve yaşamının ilerleyen yıllarında da büründüğü bu kimliği korumaktadır. Ya da kendisi de bu durumdan kurtulabilmek için zorbalık davranışına başvurabilmekte ve kendini ifade etmek için kendinden daha güçsüz kişilere zorbalık yapmaktadır.

Zorbalık yapan kişilerin aile yapısına baktığımızda kendisine olumlu rol model olacak bireylerden yoksun olduğunu görmekteyiz. Bir çocuğun sevgi dolu olması, merhametli olması, çevresi ile empati kurabilmesi onu zorbalık davranışından alıkoyacaktır. Ancak zorbalığa başvuran kişilere baktığımızda bu kişilerin özellikle anne babalık rolleri bağlamında olumlu rol modellerden yoksun olduğunu görmekteyiz. Her bireyin fark edilmeye ihtiyacı vardır. Dolayısıyla zorbalığa başvuran kişiler de zorbalık

(16)

yaparak çevrenin dikkatini çekmeye çalışmaktadırlar. Zorbaca davrananlar doğru bir şekilde yönlendirilemezlerse ileride toplum için önemli bir sorun teşkil edebilmektedirler. Nitekim yapılan bazı çalışmalarda okul yıllarında özellikle ön ergenlik döneminde zorbalık yapan çocukların yetişkinlik yaşamlarında da suça karıştıkları tespit edilmiştir.

Zorbalık davranışına zorba ya da mağdurlar dışında bir şekilde diğer öğrenciler de etkilenmektedir. Zorbalık davranışı önemli bir problemdir ama bu problemin temeli genellikle aileye dayanmaktadır. Eğer aile çocuğa birey olarak saygı göstermiş, belli sınırlar çerçevesinde onu özgür bırakmış ve ona sevgisini hissettirmişse, çocuğun zorbalık davranışına katılma ihtimali azalacaktır. Yapılan çoğu araştırmada zorbalık davranışı ile aile faktörü arasında ilişki olduğu görülmüştür. Otoriter tutumla yetiştirilen çocuk aile içerisinde kendisine söz hakkı verilmeyerek, baskı altında büyümektedir. Daha az sevgi görmesi de onu çevresine karşı daha sevgisiz olmasına sebep olmakta ve aile içerisinde gördüğü davranış ve düşünce kalıplarıyla çevresiyle ilişkisini şekillendirmektedir. Dolayısıyla bu çocuklar çevresinde kendinden daha az güçlü gördüğü kişilere baskıcı ve zorbaca davranma eğiliminde olabilmektedirler.

Zorbalık davranışı önemli bir konudur ve buna sebep olan diğer risk faktörleri tespit edilmelidir. Bu risk faktörlerinden bazıları evde zorbalığa maruz kalma, anne baba arasında bir takım problemlerin olması, anne babanın öfke kontrolünde problem yaşaması, evde kardeş tarafından zorbalık uygulanması, okul ortamında denetimin yetersiz olması, cinsiyet, maddi gelirin düşük seviyede olması, empati eksikliği, gibi faktörler zorbalık yapma ve zorbalığa maruz kalmaya sebep olabilmektedir. Bunun yanında arkadaş ortamı özellikle ergenlik döneminde çok önem kazanan bir konudur. Bu dönemde arkadaşları tarafından dışlanmak istemeyen ergen arkadaşlarına benzeme, onlar gibi davranma eğilimdedir. Eğer ergenin dahil olduğu arkadaş grubu zorbaca davranışlar sergiliyorsa ergen de gruptan dışlanmamak için ve kendini gruba kabul ettirebilmek için zorbaca davranma eğiliminde olacaktır.

Bu çalışmanın amacı ön ergenlik döneminde akran zorbalığı davranışına katılan öğrencilerin bu davranışlarının aile tutumları ile ilişkisini ölçmektir. Bunun yanında zorbalığın cinsiyet, sosyoekonomik düzey, yaş, ders başarısı ve devam edilen okul türü ile de ilişkisini ortaya koymak amaçlanmıştır.

(17)

Çalışmamızda ortaokul 6. ve 7. sınıf öğrencilerinin zorba ve zorbalık mağduru olma durumları; anne baba tutumlarının yanı sıra cinsiyet, devam edilen okul, anne babanın eğitim düzeyi, anne babanın çalışma durumu, ailenin gelir seviyesi, anne baba medeni hali, okulu sevip sevmeme, okula devamsızlık durumu, okul not ortalamaları ve yaş gibi değişkenler açısından incelenmiştir.

İmam hatip ortaokullarının son yıllarda yaygınlaştığı göze çarpan bir konudur. Bilindiği üzere bu okullarda temel derslerin yanı sıra dini ağırlıklı dersler de verilmektedir. Ağırlıklı olarak din eğitiminin verildiği bu okullar ile diğer ortaokullar arasındaki akran zorbalığı konusunda farklılaşmayı incelemek de çalışmanın bir diğer amacıdır. Çünkü din eğitiminin içerisinde değerler eğitimi de verilmektedir. Dolayısıyla bu çalışmada zorbalık yapma ya da zorbalığa maruz kalma konusunda imam hatip ortaokullarının diğer ortaokullardan farklılaşması beklenen bir sonuçtur.

Araştırmanın birinci bölümünde zorbalık, aile tutumları ve ergenlik ile ilgili kavramlar açıklanarak zorbalık davranışının altında yatan sebepler ilgili literatür ışığında incelenmiştir. Konu ile ilgili yapılan yurt içi ve yurt dışı çalışmalara yer verilerek birinci bölüm tamamlanmıştır.

İkinci bölümde araştırmanın metodolojisine yer verilmiştir. Araştırma Ankara ili Sincan ilçesinde bulunan altı ortaokulu kapsamaktadır. Bu okulların ikisi düz ortaokul, ikisi özel ortaokul ikisi ise imam hatip ortaokuludur. Araştırma sürecinde 912 öğrenciye ulaşılmıştır. Öğrencilere anne baba tutum ölçeği, kişisel bilgi formu ve akran zorbalığı ölçeği ergen formu uygulanmıştır. Uygulanan ölçeklerin samimi bir şekilde yanıtlanabilmesi amacıyla öğrencilerden ölçeklerin üzerine isim yazmamaları istenmiş ve öğrenciler ölçek maddelerini rahat bir şekilde yanıtlayabilecekleri konusunda teşvik edilmiştir. Ölçekler genel olarak öğrenciler tarafından gönüllülük esasına dayalı olarak yanıtlanmış ancak iki öğrenci ölçek maddelerini yanıtlamak istemediğini belirtmiştir araştırmamızda gönüllülük esas olduğundan öğrenciler bu konuda zorlanmamıştır.

Üçüncü bölümde araştırma bulguları yer alırken burada öğrencilerin zorbalık yapma ve zorbalığa maruz kalma düzeyleri yaş, cinsiyet, sosyoekonomik düzey, okul türü, okula mazeretsiz devamsızlık, okulu sevip sevmeme, anne baba tutumları, akademik not

(18)

ortalaması, anne - baba çalışma durumu, anne - baba öğrenim durumu, anne - baba medeni durumu gibi değişkenler açısından değerlendirilmiştir.

Tartışma ve sonuç bölümünde ise elde edilen veriler daha önce yapılan çalışmalara karşılaştırılarak değerlendirilmiştir. Elde edilen bulguların sebepleri tartışılmış ve son olarak da öneriler sunularak çalışma tamamlanmıştır.

(19)

BİRİNCİ BÖLÜM KAVRAMSAL ÇERÇEVE

Araştırmanın ikinci bölümünde zorbalık ve zorbalıkla ilişkili olan değişkenler açıklanmış ve konu ile ilgili Türkiye’de ve dünya genelinde yapılan çalışmalardan söz edilmiştir.

1.1. ZORBALIK

1.1.1.Zorbalığın Tanımı

Aileden sonra bireyin duygusal ve sosyal gelişimini şekillendiren en önemli kurum okullardır. Her bireyin okul hayatı da birbirinden farklı geçmektedir. Kimilerinin okul hayatı olumsuz yaşantılarla geçerken kimi öğrenciler de bu süreçte her açıdan başarılı ve mutlu bir birey olabilmektedirler. Saldırganlık ve zorbalık davranışları okullarda yaşanan en önemli problem alanlarındandır (Ünalmış, 2019: 19). Zorbalık davranışı da her dönemde yaşanan bir sorundur (Ayas ve Pişkin, 2011: 551). Okul zorbalığı konusunda ilk çalışmaları yapan Olweus (1994:98) bir kişinin ya da birden fazla kişinin olumsuz eylemlerine zaman içerisinde tekrar tekrar maruz kalması olarak tanımlamıştır.

Pişkin (2002: 536) ise okul zorbalığını bir kişinin ya da bir grubun kendilerinden daha zayıf olan kişi ya da kişilere bilerek ve isteyerek devamlı bir şekilde rahatsızlık vermesiyle son bulan ve mağdur olanın kendisini savunamadığı bir saldırganlık türü olarak tanımlamıştır.

Besag (1995:4) ‘da zorbalık ölçütleri olarak şunları belirlemiştir:

Zorbalık davranışı fiziksel, sözel ya da psikolojik içerikli olabilir.

Gruplar arasında güç eşitsizliği bulunmaktadır.

Zorbalığa maruz kalanlar gelecekte de zorbalığa uğrama endişesi taşırlar.

Zorbalık davranışları toplumun kabul edeceği şekilde görülebilir

(20)

i.Saldırganca davranış bir kereye mahsus değildir. Uzun süre devam eder.

ii.Güçlü olan kendisinden daha zayıf kişiye zorbalık uygular. Aralarında güç

dengesizliği vardır.

iii. Zorbalık davranışı sözel, fiziksel ve psikolojik olarak görülebilir.

Tüm dünyada sıklıkla karşılaşılan bir problem olan zorbalıkla ilgili çalışmalarda zorba ve zorbalığa maruz kalma oranının çok yüksek seviyelerde olduğu görülmüştür (Pişkin, 2005). Buna ek olarak okul zorbalığı bir takım olumsuz sonuçları beraberinde getirip bireyin tüm hayatını etkilediği için de oldukça önemsenmektedir. Zorbalık mağduru olan öğrenci okula karşı bir takım olumsuz tutumlar geliştirecek korku ve endişe içerisinde olacak, bu durumdan kaçınmak için okula devam etmek istemeyecektir. Dolayısıyla ders başarısı düşecek ve bir takım psikolojik rahatsızlıklar yaşayacaktır (Gökler, 2009: 514).

1.1.2. Zorbalık –Saldırganlık- Şiddet ilişkisi

Olweus (1999a) şiddet kavramını bir kişinin fiziki olarak veya bir aletle başka birini gözle görünür şekilde yaralaması ve o kişiye zarar vermesi olarak tanımlamıştır (Akt. Pişkin, 2002: 536). Zorbalık ise kendisinden daha güçsüz olan bir kişiye kasıtlı olarak ve düzenli aralıklarla zarar verici eylemlerde bulunulmasıdır (Pişkin, 2002:536).

Şiddet ile zorbalık davranışlarının ortak olan ve birbirinden ayrılan yanları bulunmaktadır. Vurma, tekmeleme, dayak atma gibi fiziksel zorbalık türleri şiddet kapsamında da değerlendirilmektedir. Zorbalığın bunun yanında şiddetten ayrılan yönleri de bulunmaktadır. Dedikodu yayma, arkadaş grubundan dışlama, kişiye hoşuna gitmeyen sözcüklerle seslenme gibi davranışlar da şiddet öğeleri içermediği için şiddet olarak değerlendirilmemektedir (Pişkin ve Ayas: 2007; Akt. Ayran, 2013: 8).

Smith ve Thompson (1991) zorbalığı zorbalık yapan kişinin mağdur ettiği kişiye bilerek fiziki ve duygusal zarar vermesiyle neticelenen eylemlerin alt boyutu olarak tanımlamaktadır. Ayrıca zorbalığın tekrarlayıcılık özelliğinin olduğunu, zorbalık yapan kişiyle mağdur arasında da güç dengesizliğinin olduğunu belirtmişlerdir (Akt. Demir, 2012: 36). Olweus’a göre bir davranışın zorbalık sayılabilmesi için kasıtlı olarak zarar vermeye yönelik eylemlerin olması, bu eylemlerin sürekliliği olması ve zorba ile mağdur arasında güç dengesizliği olması gerekmektedir.

(21)

Şekil 1.1'e göre şiddet ve zorbalığın saldırganlığın alt kümeleri olduğu görülmektedir. Şiddet ve zorbalığın kesiştiği alanlar ( fiziksel zorbalık ) olduğu gibi ayrıldığı alanların da olduğu görülmektedir. Tekmeleme, dayak atma, gibi eylemler zorbalık ve şiddetin ortak alanına girmekte ve bunlar zorbalığın fiziksel boyutunu oluşturmaktadır. Ayrıca zorbalık dalga geçme, lakap takma, hakkında dedikodu yayma gibi boyutlarıyla da şiddetten (gerekli ölçütleri karşılamadığı için) ayrılmaktadır (Pişkin, 2002: 537).

Şekil 1.1: Saldırganlık, şiddet ve zorbalık terimleri arasındaki ilişki (Olweus, 1999:13)

Smith ve Sharp (1994)’a göre zorbalık saldırganlık kategorisine girmektedir. Ancak bilinen saldırganlıktan çeşitli yönleriyle farklılaşmaktadır. Bunlar;

1.Zorbalık davranışının devamlı olması gerekmektedir.

2.Zorbalar kurbanları özenle seçmekte ve onlara zorbalık yapacakları ortamları

oluşturmayı hedeflerler.

3.Zorbalık fiziki ve sözel eylemlerin yanında kurbanı gasp etme, tehdit etme,

dedikodu yayma gibi davranışları da içine almaktadır (Akt. Seçer, 2014:4 ).

Dölek (2002: 25-26 ) zorbalıkla ilgili bütün tanımlardaki ortak noktaları şu şekilde belirtmiştir: Zorbalığın tekrarlayıcı olması, taraflar arasında güç dengesizliğinin olması ve zorbalığın fiziki, sözel ve psikolojik olması.

(22)

1.1.3. Zorbalığın Ortaya Çıkış Biçimleri

Zorbalık davranışları şu şekillerde ortaya çıkmaktadır:

-Dövme

-Sindirme

-İtip kakma ve dürtme

-Küçümseme, sinirlendirme, sözlü taciz etme

-Bilerek ve isteyerek mağdurun eşyalarına zarar verme

-Hoşa gitmeyen isimlerle hitap etme

- Mağduru ya da aile bireylerini küçük düşürme

-Mağduru oyun gruplarının ve etkinliklerin dışında tutma

- Mağdurla ilgili doğru olmayan dedikodular çıkarma, iftira atma

-Mağdurla ilgili değişik yerlere yazılar yazma

-Mağdurun zekâ seviyesinin düşük olduğunu söyleyip onu duygusal olarak tahrip etme

-Alay etme, küçümseme ( Fitzgerald, 1999; Akt. Pişkin, 2002:538).

1.1.4.Zorbalık Türleri

Zorbalık kavramı zorbalıkla ilgili yapılan ilk çalışmalardan bugüne çeşitli şekillerde sınıflandırılmıştır (Seçer, 2014: 30). Zorbalık davranışının özellikleri ile ilgili olarak bilim adamları arasında ortak görüş bulunmasına rağmen zorbalığın farklı şekillerde kategorize edildiği görülmektedir (Özen, 2012:2).

Zorbalığın ne olduğunu anlamak için öncelikle davranışın tabiatını anlamak gerekmektedir. Dolayısıyla zorbalık mağduruna açık bir saldırının yapıldığı ‘doğrudan zorbalıkla’, kasıtlı şekilde bireyi etkinliklerin, arkadaş gruplarının dışında tutma şeklinde görülen ‘dolaylı zorbalığı’ birbirinden farklı kategorilere koymanın faydalı olacağını

(23)

belirten Olweus (2005) zorbalığı üçe ayırmıştır: Bunlar; korkutma sindirme, dalga geçme ve ad takma gibi davranışların görüldüğü sözel zorbalık, fiziki bir eylem olmadan yalnızca yüz ifadeleri ile karşıdaki kişiye rahatsızlık verme ve etkinliklerin dışında tutma şeklinde ortaya çıkan sosyal zorbalık ve fiziksel acı verme, yumruk atma tekme atma gibi davranışlar şeklinde ortaya çıkan fiziksel zorbalıktır (Akt. Akar - Çevlik, 2013: 18). Genç (2007:117)’in lise öğrencileri üzerinde yaptığı çalışmada ise öğrenciler, uyguladıkları zorba davranışların başında “Ağır Fiziksel Zorbalık” olduğunu belirtmişlerdir. Sırasıyla bunu “Sözel Zorbalık”, “Basit Fiziksel Zorbalık”, “Sanal ve Cinsel Zorbalık”, “Duygusal Zorbalık”, ve son olarak da “Saldırı Aleti Kullanmak veya Tehditle Zorbalık” takip etmektedir.

Zorbalık Kanada Halk Sağlık Bakanlığı (1998) tarafından “fiziksel saldırganlık”, “sözel saldırganlık” ve “sosyal yalıtım” olmak üzere 3 kategoriye ayrılmıştır. Ayrıca bir takım zorbalık davranışları önem seviyelerine göre sınıflandırmıştır.

(24)

Tablo 1.1. Zorbalık davranışları listesi. (Focus on bullying, 1998: 7)

Zorbaca Davranışların Biçimleri Davranış Kategorileri Endişelenilmesi Gereken

Davranışlar

Ciddiyetle Endişelenilmesi Gereken Davranışlar

Fiziksel saldırganlık • İtme • Dürtme • Tükürme • Tekmeleme • Vurma

• Silahla tehdit etme • Mala zarar verme • Hırsızlık

Sözel saldırganlık • Alay etme • İsim takma • Kötü bakma • Sataşma

• Telefonla korkutma

• Alt kimliğiyle, cinsel eğilimleriyle alay etme

• Başkasını tehlikeli işlere cesaretlendirme • Mala karşı sözel tehdit oluşturma

(Çalmakla, kırmakla tehdit etmek gibi) Sözel olarak şiddet tehdidi oluşturmak veya başkasının bedenine zarar vermesini dayatmak.

• Baskı kurma • Haraç alma

Sosyal Yalıtım • Dedikodu yayma • Utandırma

• Diğer öğrencilerin ona aptalmış gibi bakmasını sağlama • Hakkında söylenti yayma • Gruptan dışlama • Kine kışkırtma

• Irkçı, seksist veya homofobik yalıtım • Diğerlerinin suçlamasını sağlamak.

Toplum önünde küçük düşürme . Kötü niyetli söylentiler yayma

(25)

Pişkin (2002:536)’e göre okullarda yaşanan zorbalık şu şekillerde görülebilir: Fiziksel (tokatlama, tekmeleme, ittirme), sözel (ad takma, sinirlendirme, küçük düşürme) , dolaylı ( iftira atma, dışlama) ve davranışsal (gözdağı vermek, eşyalarını gasp etmek). Çankaya (2011: 88)’nın yaptığı araştırmaya göre ise öğrenciler çoğunlukla sözel zorbalık türü (ad takma, dalga geçme vb.) ile karşılaşmaktadırlar.

Çalışmalarının sonucunda çeşitli zorbalık türlerinden bahsedildiğini aktaran Beale (2001), bunların fiziksel, sözel, dolaylı ve tepkisel zorbalık olduğunu belirtmiştir. ‘Fiziksel’ zorbalık tekmeleme, dövme gibi açık davranışlar halinde görülebilir. Fiziksel zorbalık sergileyenler genellikle erkeklerdir. Ve gelecekteki yaşamlarında da zorbaca davranışlar sergileyebilirler. İkinci zorbalık çeşidi olan ‘sözel’ zorbalıkta zorbalar incitici konuşurlar, karşıdaki kişinin gururunu kıracak sözler sarf ederler. Üçüncü zorbalık çeşidi ‘ilişkisel’ zorbalıktır. Son zorbalık çeşidi ise tepkisel zorbalık (reactive bullying) tır. Tepkisel zorbalığı anlamak ise çok güçtür (Beale, 2001; Akt. Gökler, 2009:519). Tepkisel kurbanlar hem zorba hem de mağdur statülerinde karşımıza çıkabilirler. Ayrıca bu kişiler zorbalık davranışında bulunanları tahrik eder ve daha sonra zorba statüsünde görünürler. Bu kişilerin en önemli özelliklerinden birisi çatışma durumunda hemen reaksiyon göstermeleridir. Ve başlangıçta mağdur olan bu kişiler daha sonraki zamanlarda zorbalık davranışına zorbalık yaparak cevap verirler (Atalay, 2010:6).

Yaptıkları araştırmaların neticesinde Crick ve Grotpeter (1995) ise ilişkisel zorbalığı işaret etmişlerdir. İlişkisel zorbalık bireyin kendi kazançları için mağduru küçük düşürmesi, dışlaması ve onun hakkında hoş olmayan söylentiler çıkarmasıdır (Land, 2003, Akt. Özkan ve Gökçearslan-Çifçi, 2010: 578). Erkekler çoğunlukla doğrudan zorbalığı kullanırken kızlar ilişkisel zorbalığı kullanırlar (Smith ve Ananiadou, 2003: 190). Mynard ve Joseph (2000) ise fiziksel ve sözel zorbalığın yanında diğer sınıflandırmalardan ayrı olarak sosyal manipülasyon ve kişisel eşyalara saldırıyı da eklemiştir. Sosyal manipülasyon dolaylı zorbalıkla benzerlik göstermektedir. Çünkü bu zorbalık türü de arkadaş çevresinden dışlama, uzaklaştırma gibi davranışları kapsamaktadır. Ayrıca ‘kişisel eşyalara saldırı’ isimli zorbalık türü de bilerek ve isteyerek başkasının eşyalarını tahrip etme, izinsiz şekilde başkasının eşyalarını kullanma davranışlarını kapsamaktadır (Pekel, 2004; Akt. N. Ergün, 2015: 23).

(26)

Bunun yanında Başar ve Çetin (2013: 477) de zorbalıkla ilgili şu sınıflamayı yapmıştır;

Doğrudan Zorbalık (Direct Bullying): Açık bir şekilde dövme, eşyalarına el koyma

maddi zarara uğratma gibi davranışlardır (Bosworth and Espelage, 1999).

Dolaylı Zorbalık (Indirect Bullying): Bir kişiyi arkadaş ortamından uzaklaştırma, oyunlara

katılmasını engelleme gibi üstü örtülü şekilde yapılan ve mağdurda ciddi psikolojik sorunlara sebep olan zorbalık çeşididir.

Güç Oluşturma (Createthe Power): Bu zorbalık türünde kişi istediklerinin olması için

çevreyi baskı altına almaktadır.

Zorbalığın yukarıda sayılan türleri dışında farklı bir türü daha bulunmaktadır. Teknolojinin çok hızlı şekilde geliştiği günümüzde bilinçsiz ve tehlikeli teknoloji kullanımı problemi ortaya çıkmıştır. Teknolojinin bu şekilde yanlış kullanım şekillerinden biri de siber zorbalıktır (Horzum ve Ayas, 2011: 139). Bu tür zorbalık teknoloji çağında yaşayan ergenler arasında çok önemli bir problem haline gelmiştir (Ayas ve Horzum, 2012: 376). Siber zorbalığın bilinen akran zorbalığından farklılaşan önemli bir yönü şudur: Sanal ortamda zorbalık yapan kişi kim olduğunu gizleyerek zorbalık davranışını yapmaktadır. Dolayısıyla kurbanlar kendilerine kimin zorbalık yaptığını bilememektedir. Bu zorbalık türünde zorbanın kim olduğunu bulmak kolay olmadığı için zorbalığın önlenmesi de güç olmaktadır (Ayas ve Horzum, 2012: 377).

Sanal zorbaların amacı sanal yöntemlerle hedeflediği kişiye zarar vermektir. Kowalski ve Limber ( 2007: 22) bu tür zorbaca davranışları yazılı ve sözlü zorbalık davranışları (e posta, sosyal medya ya da diğer teknolojik araçlarla tehdit etme, hakkında kötü söylentiler yayma, kışkırtma), görsel davranışlar (teknolojik araçları kullanarak video fotoğraf yayma, dışarıda bırakma (sosyal medya gruplarından dışlama), başka bir kimliğe bürünerek insanları kandırma, dolandırma olarak sıralamıştır.

Sanal ortamdaki zorbalıkla geleneksel zorbalık karşılaştırıldığında sanal zorbalığın benzersiz ve daha rahatsız edici yönleri bulunmaktadır. Geleneksel zorbalığın aksine sanal zorbalık herhangi bir zaman diliminde ortaya çıkabilmekte ve aynı anda mesaj ve görüntüler çok geniş kitlelere yayılabilmektedir. Bu sanal gerçeklikte meydana gelen etkileşimlerden öğrenciler her gün etkilenebilmektedir. (Kowalski ve Limber 2007: 23)

(27)

Sanal zorbalığın en problemli yönlerinden bir tanesi zorbalık yapanın kimliğinin belli olmamasıdır. Zorbalık mağduru olan kişi bu zorbalığın bir kişi mi yoksa bir grup tarafından mı gerçekleştirildiğini bilememektedir. Bu bilinmezlik mağdurlar için daha korkutucu bir durum olabilmektedir.Zorbalar içinse sanal ortam görünmezlik teminatı sağlayabilmektedir (Kowalski ve Limber 2007: 28).

Sanal zorbalık konusunda çalışmalar yapan Ayas ve Horzum (2012:376) yurt içinde sanal zorbalık araştırmalarının arttığını, sanal zorbalık olayının dikkate alınması gereken boyutlarda yaygın olduğunu ve giderek bu problemin daha da büyüyeceğini belirtmiştir.

1.1.5.Zorbalık Statüleri

Konu ile ilgili literatür taraması yapıldığında zorbalığa katılanların çoğunlukla üç kategoriye ayrıldığı gözlenmiştir. Bunlar zorbalar, kurbanlar ve zorba/kurbanlardır( Demirbağ-Bolat vd., 2011: 151). Pişkin (2002:544) bu kavramları şöyle tanımlamıştır:

a) Zorbalar: Kendilerinden daha zayıf gördüğü kişilere zorbalık davranışında bulunanlar

b) Kurbanlar: Kendilerinden daha güçlü kişilerin zorbalığına maruz kalanlar.

c) Hem zorba hem de kurban olanlar: Bazen zorbalık yapıp bazı zamanlarda da

başkalarının zorbalığına maruz kalanlar.

a)Zorba

Pellegrini (1998) zorba kavramını bir öğrenci grubuna sistemli ve yineleyici şekilde, dolaylı ve ilişkisel, doğrudan ve fiziki saldırıda bulunan kişiler olarak tarif etmiştir (Akt. Ertan, 2012: 23). Zorbalık konusunda ilk çalışmaları yapan Olweus (1993) zorbaların davranışlarında en çok öne çıkan şeyin kendi akranlarına takındıkları saldırganca tutumlar olduğunu ifade etmiştir. Zorbalar yalnızca akranlarına değil çevresindeki yetişkinlere karşı da aynı tutum içerisindedirler. Zorbalar kendilerini kontrol etmekte güçlük çekerler, düşünmeden hareket ederler ve zorbaların empati düzeyleri çok düşüktür (Akt. Ünye Ram, 2012). Zorbalarla ilgili yapılan bir çalışmada (Oliver ve diğ., 1992) zorbaların kurbanlara nazaran daha popüler görüldükleri, kolaylıkla sosyal ortamlara girebildikleri ve zararlı

(28)

maddeler kullanma gibi davranışları olduğu bulgusuna ulaşılmıştır (Olweus,1993; Nansel ve ark., 2001; Akt. Ünye Ram, 2012).

Dölek (2002: 80), zorbalık davranışlarının altında yatan sebepleri şu şekilde belirtmiştir:

-Zorbalar için güç kavramı çok önemlidir. Zorbalar başka insanlar üzerinde hâkimiyet kurmak istemektedirler.

- Zorbalar ailelerinin kendilerine karşı tutumlarının ve aile yapılarının etkisiyle çevresindeki çoğu kişiye sevgiyle bakamadıkları gibi onları düşman olarak görürler. Dolayısıyla bu duygu ve düşünce içerisinde karşısındaki insana zarar verme isteği ön plana çıkabilir.

- Zorba, zorbaca davranışlarından kendine bir çıkar sağlamaktadır.

Ayrıca yapılan çalışmalarda zorbalık davranışında bulunan erkek öğrencilerin kendisine güvenen, empatik becerilerden yoksun, tepkisel davranan ve saldırganca tutumlar sergileyen kişiler oldukları görülmüştür (Atlas ve Pepler, 1998; Peren ve Aloskar, 2006; Akt. Ayas ve Pişkin, 2011: 552).

Zorbalıkla ilgili yapılan bilimsel çalışmaları inceleyen Dake, Price ve Telljohann (2003: 174) zorbaların sahip olduğu özellikleri şu şekilde belirtmişlerdir:

-Bunalımdadırlar.

-İntihar düşüncesine sahiptirler.

-Psikolojik sorunları vardır.

-Yeme bozukluğu yaşarlar.

-Zararlı madde kullanma alışkanlıkları vardır.

- Kolaylıkla saldırgan davranışlara yönelebilirler.

(29)

- Ders başarıları düşüktür.

- Arkadaşları da kendileri gibi zorbaca davranış sergileyen kişilerdir.

-Kız/erkek arkadaşlarına saldırganca davranış sergileyebilirler.

- Anne babaları baskıcı ve denetimcidir.

- Anne babaları çocuk eğitiminde cezaya sıkça başvururlar.

-Anne babaları yeterince sevgi ve hoşgörü göstermeyen ve sorumluluklarını tam olarak yerine getirmeyen kimselerdir.

- Önlerinde sağlıklı bir yetişkin modeli bulunmamaktadır.

-Okulla ilgili sorumluluklarını çoğu zaman yerine getirmezler.

Tani ve diğerlerine (2003:140) göre zorbalık yapan kişiler aktif ve sosyaldirler. Sosyal ortamlara kolaylıkla girerek kendilerini çevresindekilere kabul ettirmeye çalışırlar ve zorbalık davranışları sergileyerek çevredekilerin dikkatini çekerler. Ayrıca sosyal olmalarına rağmen diğer akranları gibi arkadaş canlısı değillerdir.

Zorbaların öne çıkan aile yapıları Besag (1995) tarafından şöyle belirtilmiştir:

Zorbalar aileleri tarafından yeterince ilgilenilmeyen kişilerdir. --Anne baba çocuk arasında sağlıksız bir iletişim vardır. Ve aile üyeleri birbirlerinin duygu

ve düşüncelerini anlamada problem yaşamaktadırlar. -Anne baba çocuğun yaşadığı problemlerle ilgilenmemekte ve onu sevgiden yoksun

bırakmaktadırlar. -Tutarsız bir tutum sergileyen anne baba çocuklarına ya aşırı hoşgörülü davranır ya da aşırı baskıcı bir tutum sergileyerek çocuklarını fiziksel olarak cezalandırır. Bunun yanında anne babaların da zorbaca davranışlar sergileme durumları bulunmaktadır. -Çocuğun saldırgan davranışlar sergilemesine göz yumulur. -Aile içinde kargaşa ortamı hakimdir. Kardeşlerle iletişim iyi değildir (Akt.Seçer, 2014: 52).

(30)

b)Zorba Kurban

Zorba kurban statüsünde bulunanlar hem başkalarının zorbalığına maruz kalmakta hem de kendinden daha güçsüz olanlara zorbalık yapmaktadırlar. Bazı araştırmacılar (Kaltiala-Heino ve ark.,1999; Duncan, 1999; Wolke ve ark., 2000) hem zorbalık yapan hem de zorbalık mağduru olanların (zorba /kurban) yalnızca zorbalık yapan ya da yalnızca mağdur statüsünde bulunanlara nazaran daha çok bunalım yaşadıklarına ve kendilerine zarar verme eğilimlerinin daha yüksek olduğuna işaret etmektedirler (Akt. Gökler, 2007: 56). Haynie ve arkadaşlarının 2001 yılında ortaöğretime devam eden dört bin öğrenci ile yaptıkları araştırma neticesinde zorba kurbanların düşük düzeyde sosyal becerilere sahip olduğu, okula uyumlarının düşük olduğu, ahlak dışı davrandıkları ve ciddi anlamda depresyona yatkın oldukları ortaya çıkmıştır (Akt.Gökler, 2007: 56). Andreou (2000:53) ise zorba kurbanların düşük benlik algısına sahip olduklarını ve sosyal kabul düzeylerinin de düşük olduğunu belirtmiştir.

Güner (2009: 20) bazı çalışmalarda zorba kurbanların sağlıklı aile ilişkilerine sahip olmadıklarını ve ailelerin fiziksel ceza yöntemi kullandığına dair bulguların olduğunu aktarmıştır. Ayrıca Güner (2009: 20), çevresindeki insanlara güvenmemeyi ve onlara kötü duygular beslemeyi de ailelerinden gördüklerini ve çevresindekilere karşı davranışlarının da bu düşünceleri doğrultusunda şekillendiğini belirtmiştir. Besag (1989: 66) ebeveyn ve çocuk arasındaki negatif ilişkinin, ebeveynlerin yanlış tutumlarının çocukların zorbalığa katılmasına sebep olan faktörler arasında göstermektedir.

c) Kurban

Zorba ve kurban olmaya sebep olan faktörler arasında arkadaş çevresi, okul ortamı , ailenin tutum ve yaklaşımları bulunmaktadır (Spriggs, Iannotti, Nansel ve Haynie, 2007; Akt. Cenkseven Önder ve Yurtal, 2008: 4). Totan (2008: 81) yapılan çalışmalarda akranlarla iyi ilişkilere sahip olmanın zorbalık yapmaya katkı sağladığını ancak bu durumun zorbalığa maruz kalma ihtimalini de düşürdüğünü belirtmiştir. Arora (1987)’a göre sosyal beceriler zorbalığa maruz kalıp kalmama da çok önemli bir yer tutmakta ve zorbalık mağduru olan öğrenciler sosyal beceri düzeylerinin yetersiz oluşu sebebiyle zorbalığa maruz kalmaktadırlar (Akt. Peker ve Gültekin, 2014). Olweus (1994:1178)’a göre kurbanlar diğer öğrencilere göre daha endişeli ve güvensizdirler. Ayrıca genellikle

(31)

dikkatli, hassas ve sessizdirler. Başkaları tarafından zorbalığa uğradıklarında genellikle ağlayarak ve geri çekilerek tepki verirler. Ayrıca düşük özgüvenlidirler, benlik saygıları düşüktür, kendilerini başarısız olarak görürler.

Çınkır ve Karaman-Kepenekçi (2003:239) yaptıkları çalışmada zorbalığa uğrayan çocuklarla ilgili şu tespitleri yapmışlardır: Okula devam etmek istemez ve zorbalığa uğramamak için okuldan kaçar. Ödev sorumluluğunu yerine getirmekte güçlük çeker. Ailenin diğer bireylerine karşı öfkeli tutumlar sergileyebilir. Zorba kendisini korkuttuğu için yaşadığı olumsuz durumu çevredekilere söylemek istemez. İçe kapanıklık özgüven eksikliği ve düşük benlik saygısı gözlenebilir. Yeme bozuklukları, uykuya düzensizlikleri ve nedensiz görünen ağlamalar olabilir. Ayrıca Yıldırım (2012: 44) da zorbalığa uğrayan çocukların çoğunlukla içe kapanık ve aşırı duyarlı olduklarını, özellikle yaşları küçük olanlarda ağlama ve sindirilme gibi durumların görüldüğünü belirtmiştir.

Hawker ve Boulton (2000)’ın geçtiğimiz 20 yılda yapılan zorbalık çalışmaları ile ilgili yaptıkları incelemede zorbalık mağduru olan erkeklerin hayatına son verme düşüncelerinin diğerlerine göre 4 kat fazla olduğu, zorbalık mağduru olan kızlarda ise bu oranın 8 kata kadar çıktığı görülmektedir (Akt. Bulgurcu, 2011: 13).

(32)

Tablo 1.2. Okulda Zorbalık Mağduru Olmanın Belirtileri

1.Okula karşı olumsuz tutum geliştirme okula gitmekten korkma 2. Okula gitmemek için direnme

3. Ders saatlerinde okul dışında vakit geçirme 4. Bazı ders ve etkinliklere katılmak istememe 5.Okul ortamından ciddi rahatsızlık duyma

6. Okuldan eve zarar görmüş okul araç gereçleri ve kıyafetlerle gelme 7. Okuldan eve aç gelme

8. Okul araç gereçlerinin sık sık kaybolması

9. Tırnak yeme, altına kaçırma, içe kapanık tavırlar sergileme 10. Gece korkulu rüyalar görme ve karanlık ortamlardan ürkme 11. Okula gitmemek için hastalık öne sürme

12. Yeme isteğinin kaybolması

13. Vücutta yara izlerinin sık sık görülmesi 14. Çevresindeki kişilere zorbaca davranma 15. Yakın çevresi ile bir takım problemler yaşama

16. Ani ve sebepsiz şekilde sinirlenme ve mantıksız davranışlar sergileme

Kaynak: European Community European Social Fund (2001: 12), Akt. .Koç, 2006: 46).

Dake, Price ve Telljohann (2003: 174) bilimsel çalışmaları inceleyerek kurbanlara ilişkin belirledikleri özellikleri şöyle özetlemektedirler:

-Bunalım içerisindedirler.

-İntihara meyillidirler.

(33)

-Düşük benlik algısına sahiptirler.

-Endişe içindedirler.

-Psikolojik sorunlar yaşarlar.

-Yeme bozuklukları yaşarlar.

-Akranları arasında popülariteleri çok azdır.

-Genellikle vakitlerini tek başına geçirirler.

-Sosyal durumları kontrol etmek için çok az fırsat sunan ebeveynlere sahiptirler.

-Anne babaları sorumluluklarını yeterince yerine getirmeyen ve çocuklarını yeterince desteklemeyen kişilerdir.

- Olumsuz aile koşullarına sahiptirler.

-İstismara açıktırlar.

-Fiziksel olarak sağlık sorunları vardır.

- Bazı sorumluluklarını yerine getiremezler.

-Okulu çok önemsememektedirler.

- Okula devam etmek istememektedirler ve sık sık devamsızlık yapmaktadırlar.

d)Katılmayanlar

Zorbalık davranışının dışında kalan ya da bu davranışı göz ardı eden bireyler ‘dışarıda kalan’ olarak tanımlanmaktadır.Tani ve arkadaşlarına (2003: 142) göre bu bireyler zorbalık yapanlara nazaran daha az enerjiktirler ve zorbalığa maruz kalanı sahiplenenler kadar akran ilişkilerinde savunucu değillerdir. Bu kişilerin enerjilerinin düşük olması sosyal ilişkilerine yansımaktadır. Dışarıda kalanlar zorbalık yapan ve mağdurları savunanlara göre daha fazla içe dönüktür.

(34)

Zorbalığa maruz kalanlar kadar olumsuz etkilenen bir kesim daha vardır. Bunlar ise zorbalık davranışına şahit olanlardır. ABD Milli Eğitim Bakanlığı bu grupla ilgili şöyle bir rapor hazırlamıştır:

• Zorbalığa şahit olan öğrenciler mağdura destek oldukları zaman zorbanın kendilerine de zorbalık yapacağından korkmaktadırlar.

• Yapılan zorbalık davranışını haber verdikleri halde ‘ispiyoncu’ olarak anılmaktan korkmaktadırlar

• Zorba eğer zorbalığa şahitlik yapanın sınıf arkadaşıysa ona destek olmak için, kurbana yardımcı olamamaktan dolayı kendilerini suçlu hissederler.

• Grup olmanın oluşturduğu zorunluluktan dolayı zorbanın tarafında olmak durumunda kalırlar.

• Kendilerini tehlikede hissederler ve güvende olamama, tepkisel davranma gibi negatif duygulanım içerisindedirler (Akt. Genç, 2007: 13)

Zorbalık davranışının odak noktasında her ne kadar zorba ve kurban olan öğrenciler bulunsa da aslında sahnede olmayan ancak zorbalık davranışına bakış açıları ve tutumlarıyla zorbalık davranışını etkileyen öğrenciler de vardır (Olweus,1993; Akt. Ergül, 2019: 14). Olweus (1993, 2003)’a göre zorba ve kurbanlar dışında altı farklı rol daha bulunmaktadır. Bunlar zorbalık davranışında aktif rol alan ancak zorbalık davranışını başlatmayan “yardımcılar (henchmen)”; zorbalık davranışını onaylayan fakat aktif rol almayan “destekleyiciler (supporters)”; yapılan zorbalık davranışı hoşuna giden fakat desteklerini açıkça göstermeyen “edilgen destekleyiciler (passive supporters)”; zorbalık davranışını izleyen ancak tarafsız olan “ilgisiz izleyiciler (disengage onlookers)”; zorbalık davranışı hoşuna gitmeyen ve mağdura destek vermesi gerektiği düşüncesinde olan fakat bu düşünceyi davranışa geçirmeyen “olası savunucular “(possible defenders)”; zorbalık davranışını sevmeyen ve mağdura açıkça destek olan “(defenders of the victim)”dir (Akt. Ergül, 2009: 14).

Salmivalli, Karhunen ve Lagerspetz (1996)’in yaptıkları araştırmada zorbalıkla ilişkili roller ; zorbalık davranışını başlatanlar,“zorba”, zorbalık mağduru olanlar “kurban”, zorbalık davranışını başlatan kendileri olmadıkları halde bu davranışta rol alanlar “yardımcı (assistant)”, zorbalık davranışının meydana geldiği ortamda bulunarak verdikleri

(35)

tepkilerle zorbalık davranışını destekleyerek zorbaya arka çıkanlar “destekleyici (reinforcer)”; zorbayı durdurmaya çalışarak ve mağduru destekleyerek, mağdurun yaşadığı bu durumu öğretmene haber vermesi için onu teşvik edenler “koruyucu (defender)”, zorbalık davranışının gerçekleştiği yerde olmayanlar “dışarıda kalanlar (outsider)” olarak tanımlanmıştır (Akt. Özen, 2012: 5).

1.1.6.Zorbalığın Meydana Geldiği Yerler

Okul zorbalığı okul ortamında değişik yerlerde olabilmektedir. Öğrencilerin okul ortamında kendilerini daha güvende hissetmeleri için, öncelikle zorbalık davranışının okulun hangi kısımlarında yaşandığını tespit edip bununla ilgili gerekli önlemleri almak gerekmektedir (Ortega et al., 2001; Akt. Pişkin, 2002:546). Çınkır ve Karaman- Kepenekçi (2003:240) okulda yaşanan zorbalığın bina içerisinde, bahçede, okul yolunda ve servislerde gerçekleştiğini belirterek, bazı öğrencilerin sınıf içerisinde zorbalığa maruz kaldıklarını belirtmelerine karşın okulda gerçekleşen zorbalık olaylarının genellikle sınıf dışında ve okul personelinin fark etmeyeceği alanlarda yaşandığını ve bundan dolayı okul personeli ve idarecilerinin okullarında herhangi bir fiziksel zorbalığın olmadığını düşündüklerini belirtmişlerdir.

Bulut (2008)’un Türkiye’de 2001-2006 yılları arasında öğrenciler arasında yaşanan ve basına yansıyan şiddet haberlerinden yola çıkarak yaptığı arşiv taramasının sonuçlarına göre şiddet olaylarının %75’inin okulda %25’inin ise okul dışında görüldüğü belirtilmiştir. Okuldaki şiddet olaylarına ise sırasıyla en çok sınıflarda, koridorlarda tuvalet ve atölyelerde rastlandığını aktarmıştır. Okul dışında yaşanan öğrenciler arası şiddetin ise en çok sokakta , sırasıyla kafe, yurt-yatılı pansiyon ve son olarak da dershanede görüldüğünü ifade etmiştir. Tıpırdamaz Sipahi (2008)’nin yaptığı araştırmada akran zorbalığına en çok maruz kalınan yerler sırasıyla sınıf (öğretmen sınıfta değilken), bahçe/spor salonu ve üçüncü olarak da okul yolu olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Koç (2006: 62) ise akran zorbalığı ile ilgili yapılan çalışmaların çoğunun sonuçlarına göre öğrencilerin yaklaşık %10-30’unun zorbalığa maruz kaldığını ve bu durumun genellikle okul oyun alanında yaşandığını aktarmıştır.

Satan (2006: 157)’ın yaptığı araştırmada okulda zorbalığın gerçekleştiği yerler ile cinsiyet arasında anlamlı bir ilişkiye rastlanmıştır. Okulda zorbalığın en çok görüldüğü

(36)

yerler kızlarda çoğunlukla sınıf (%42.7) ve okul bahçesi (% 30.9) iken; erkeklerde zorbalığın gerçekleştiği yerlerin okul (%35.6) , sınıf (%25.5) ve okul yolu(%23.5) olduğu görülmüştür. Bu bulgulara göre zorbalığın görüldüğü yerler kız ve erkekler arasında farklılaşmıştır.

Kartal (2009: 156)’ın öğretmenlerle zorbalık üzerine yaptığı çalışmada zorbalığın en çok nerelerde yapıldığına dair şöyle bir tablo ortaya çıkmıştır: Zorbalık türlerinin hepsinin (gruptan dışlama hariç) çoğunlukla sınıfta yaşandığı, bunu okul bahçesinde ve koridorlarında yaşanan zorbalığın takip ettiği görülmüştür. Fiziksel zorbalığın (vurma, tekmeleme, ısırma..) ise sınıf, okul bahçesi ve koridorlarda birbirine benzer oranlarda görüldüğü anlaşılmaktadır. Gruba almama oyun ve etkinliklere katmama türündeki zorbalığın ise çoğunlukla okul bahçesinde yaşandığı sonucuna ulaşılmıştır. Yine bu araştırmanın bulgularına göre zorbalığın en az görüldüğü yerler okul kantini ve tuvaletler olmuştur. Özada (2018: 72)’nın yaptığı çalışmada ise okulda zorbalığa maruz kalınan yerlerin sırasıyla yemekhane (%31,37), koridor ve merdivenler (%27,45), oyun alanı- okul bahçesi (%26,47) ve sınıf (%23,53) olduğu görülmüştür.

1.1.7.Zorbalığın Yaygınlığı

Uzun yıllardır zorbalıkla ilgili yapılan çalışmalar zorbalığın çok önemli bir sorun olduğunu ve okul ortamlarında boyutlarının çok önemli noktalara ulaştığını göstermektedir (Gökler, 2009:515). Güner 2009 yılında 441 öğrenci ile yaptığı araştırmada öğrencilerin yaklaşık %64’ünün zorba-kurban, %23’ünün kurban, %12’sinin yansız ve %1’inin zorba statüsünde olduğu bulgusuna ulaşmıştır. Totan’ın 2008 yılında Bolu ilinde lise öğrencileri ile yaptığı çalışmada ise zorbalık yapanların oranının %11, zorbalık mağduru olanların oranının %12.77, zorba kurbanların oranının ise %8 olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Kapçı (2004)'nın ilköğretim (4. 5. Sınıflar) öğrencileri üzerinde yaptığı araştırmada ise öğrencilerin %40’ının zorbalık mağduru olduğu görülmüştür.

Çınkır ve Karaman-Kepenekçi (2003)’nin liseye devam eden öğrenciler üzerinde yaptıkları araştırma sonucunda öğrencilerin %44’ünün sözel zorbalık mağduru, %30’ unun fiziksel zorbalık mağduru, % 18’inin duygusal zorbalık mağduru ve % 9’unun ise cinsel zorbalık mağduru oldukları sonucuna ulaşılmıştır. Bulgurcu (2011)’nun 6.-8. sınıfa devam eden 297 öğrenci üzerinde yaptığı çalışmada öğrencilerin %39.7’sinin mağdur,

(37)

%4’ünün zorba ve %16.2’sinin ise hem zorba hem de mağdur statüsünde olduğu bulgusuna ulaşılmıştır. Öğrencilerin %40.1’i ise zorbalık davranışına katılmayan grubu oluşturmuşlardır.

1.1.8.Zorbalık İle İlişkili Olan Faktörler

Yapılan araştırmalar sonucunda zorbalıkla ilişkili olabilecek faktörler şu şekilde belirtilmiştir:

-Zorbalık ve Cinsiyet İlişkisi

Pişkin ve Ayas (2011:554), zorbalık konusunda yapılan çoğu çalışmada cinsiyet

faktörünün araştırma kapsamına alındığını belirtmiştir. Konu ile ilgili yapılan çalışmalar genel olarak incelendiğinde kız ve erkek öğrencilerin kullandıkları ya da maruz

kaldıkları zorbalık türleri farklılık göstermektedir. Bunun yanında zorbalığın erkekler arasında daha yaygın bir problem olduğu görülmektedir (Gökler, 2007:132). Tura (2008: 55) bu durumu sosyal rol kuramı ile ilişkilendirerek, zorbaca davranışların erkekler tarafından sergilenmesinin toplum tarafından daha kabul edilebilir olduğunu belirtmiş ve kadınların daha sevecen ve merhametli olduğunu ifade etmiştir. Ayrıca kız ve erkek çocukların eğitiminde toplumun kabul ettiği kadın ve erkek rollerinin etkili olduğunu işaret etmiştir.

Dölek (2002)’in yaptığı çalışmada kızlar ve erkeklerin çoğunlukla erkeklerin zorbalık davranışına maruz kaldıkları ve her iki cinsin de hemcinslerine daha fazla zorbalık uyguladıkları bulgusuna ulaşılmıştır. Smith ve Brain (2000), genellikle erkeklerin erkekler tarafından kızların ise hem erkek hem de kızlar tarafından zorbalık davranışına uğratıldıklarını; Haynie ve arkadaşları (2001) ise zorbalık yapma ve zorbalık mağduru olma durumlarının erkek öğrenciler arasında daha fazla görüldüğünü ve bu durumun sınıf düzeyi ile artış gösterdiğini belirtmişlerdir (Akt. Atalay, 2010: 17). Güven (2015) ise çalışmasında akran zorbalığı mağduru olma ile cinsiyet arasında bir ilişkiye rastlamamış ancak zorbalık yapma durumunun erkek öğrenciler lehine farklılaştığını tespit etmiştir.

Kız ve erkeklerin hangi tür zorbalığa maruz kaldığıyla ilgili olarak Ertan (2012: 30), akran zorbalığı mağduru olan erkek öğrencilerin ad takma, çalma, fiziksel zorbalık

(38)

gibi zorbalık türleriyle karşılaştığını, kızların ise daha çok dışlama , söylenti yayma gibi dolaylı zorbalık (Başar ve Çetin, 2013) türlerine maruz kaldıklarını ifade etmiştir.

Totan (2008)’ın lise öğrencileri ile yaptığı çalışmada, zorbalık yapma oranının kız ve erkek öğrencilerde benzerlik gösterdiği, kız öğrencilerin zorbalığa maruz kalma oranları daha yüksek bulunurken; erkek öğrencilerde zorba./kurban olma oranının yüksek olduğu görülmüştür. Hilooğlu (2009)’nun yaptığı araştırmanın sonuçlarına göre öğrencilerin zorbalık statülerinde olma durumları ile cinsiyet değişkeni arasında anlamlı bir ilişki olduğu görülmüştür ve kız öğrencilerin zorbalık olaylarının içinde daha az yer aldığı bulgusuna ulaşılmıştır.

-Zorbalık ve Yaş İlişkisi

Zorbalığın yaşla ilişkisi olup olmadığını inceleyen araştırmalarda farklı sonuçlara ulaşılmıştır. Bazı çalışmaların sonucunda zorbalık ve yaş arasında anlamlı bir ilişki olmadığı (Kapçı, 2004, Mynard ve Joseph, 2000) görülürken bazı araştırmalarda ise yaş arttıkça zorbalık davranışına katılma oranının azaldığı (Boulton ve Underwood, 1992; Dölek, 2002; Olweus, 1993; Smith, ShuveMadsen, 2001; Şirvanlı-Özen, 2006) belirtilmektedir (Akt. Burnukara ve Uçanok, 2012: 70).

Dölek (2002 :48) ilkokul , ortaokul ve lisenin ilk yılında zorbalık mağduru olma riskinin en yüksek düzeyde olduğunu ve zorbalığa maruz kalanların zorbalık yapanlardan daha güçsüz ve yaş olarak daha küçük olabileceklerini ifade etmiştir. Bunu yanında tüm okul türlerinde zorbalık yapanların son sınıfa geldiklerinde daha aktif olduklarını belirtmiş ve bunun sebebini de bu kişilerin beden ve yaş açısından okulda en büyük olmalarına bağlamıştır. Güner (2009: 22)’in aktardığına göre Olweus (1999)’un ilk ve ortaokul düzeyinde 713 okulda yaptığı çalışma sonucunda yaş arttıkça zorbalık mağduru olma durumunda azalma olduğu görülmüş ancak zorbaca davranışlar sergileme konusunda böyle bir değişime rastlanmamıştır

Gültekin-Akduman (2010)’ın Ankara’da bir ilköğretim okulunda öğrenim gören 1.- 8. Sınıf öğrencileriyle yaptığı çalışma sonuçlarına göre; 7-8 yaşlarındaki öğrencilerin korkutma sindirme, açık saldırı, kişisel eşyalara saldırı ve genel akran istismarı puanlarının diğer yaş düzeylerine göre daha yüksek oranda çıktığı görülmüştür.

(39)

Okuldaki zorbalığın ön ergenlik döneminde olan bireyler tarafından nasıl algılandığını ve bu algılarının onların zorbalık statülerinde olmalarını etkileyip etkilemediğini konu alan bir çalışmada zorbaca davranışların sergilenmesinin temelinde sosyal güç ve grup statüsü güdülerinin olduğuna işaret edilmiştir. Ön ergenlik döneminde bireyler akranlar arasında popüler olmak , söz sahibi olmak amacıyla sosyal statü edinmeye çalışırlar. Dolayısıyla kendinden güçsüz olanlara zorbaca davranışlar sergileyerek sosyal güç kazanmayı hedeflerler. Bu şekilde de saldırgan tutumlar sergileyen zorba grup tarafından onaylanırlar (Gini, 2006; Akt. Özen, 2012: 10).

Koç (2006: 60), ilkokul döneminde yaşanan zorbalığın liseye göre iki kat daha fazla olduğunu gösteren araştırma bulgularının mevcut olduğunu, öğrencilerin her kademenin ilk yılında zorbalığa maruz kalma ihtimallerinin daha yüksek olduğunu aktarmıştır. Ayrıca cinsiyet değişkeni açısından yaşanan zorbalık olaylarının yoğunluğuna bakıldığında kız öğrencilerde sınıf düzeyi ve yaşın artmasıyla birlikte, zorbaca davranışların görülme sıklığında azalma görülürken; erkek öğrencilerde sınıf düzeyi ve yaşın artmasıyla zorbaca davranışlarının görülme sıklığının da arttığını belirtmiştir. Gökler (2007:132) de literatürdeki çalışmalar incelendiğinde zorbalık yapanlarla mağdur olanların aynı yaş düzeyinde ya da zorbalık yapanların daha büyük olduğu; zorbalık olaylarının görülme sıklığı ile yaş arasında ise negatif yönde bir ilişki bulunduğunu aktarmıştır.

-Zorbalık ve Sosyoekonomik Düzey İlişkisi

Konu ile ilgili yapılan çalışmalar incelendiğinde zorba ve kurban olma durumları ile sosyoekonomik düzey ilişkisi konusunda net bir tablo bulunmadığı görülmüştür (Atalay, 2010: 26 ).

Özkan ve Gökçearslan-Çiftçi (2010)’nin 295 (4. Ve 5. Sınıf) öğrenci üzerinde yaptığı alt sosyoekonomik düzeye sahip iki okuldan toplanan verilere göre öğrencilerin öğrenciler arasında zorbalığın çok sık yaşandığı ve en fazla maruz kalınan zorbalık türünün sözel zorbalık olduğu bunu sırasıyla fiziksel, duygusal ve cinsel zorbalığın takip ettiği görülmüştür. Şimşek ve Palancı (2015: 190) ise ailenin sosyoekonomik düzeyinin düşük olmasının çocuğu etkilediğini, maddi problemlerden etkilenme oranı arttıkça çocuklarda görülen zorbaca davranışların sıklaştığını belirtmiş ve sosyoekonomik düzeyi düşük olan öğrencilerin daha fazla zorbalık davranışı sergileyebileceğini işaret etmiştir.

Şekil

Şekil  1.1'e  göre  şiddet  ve  zorbalığın  saldırganlığın  alt  kümeleri  olduğu  görülmektedir
Tablo 1.1. Zorbalık davranışları listesi. (Focus on bullying, 1998: 7)
Tablo 1.2. Okulda Zorbalık Mağduru Olmanın Belirtileri  1.Okula karşı olumsuz tutum geliştirme okula gitmekten korkma  2
Tablo 3.1. Araştırmanın Çalışma Grubuna İlişkin Demografik Özellikler
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

yenilik arasında bir ayrım yapmak doğru olmayacaktır. Çünkü yeniliğe dönüşmemiş icatların kayıt altına alınması mümkün değildi. Ortaya çıkan yeniliklerin kimler veya

Karyesi’nde Derviş Ağa Mustafa Ağa, 15 Manat”, “Göle Kazası’nda Arpaşen Karyesi’nde Derviş Ağazade Mustafa Ağa’dan alınan 1 aded koşad/goşad, 15

Bu nedenle bu araştırmanın amacı, okul ve sınıf ortamında karşılaşı- lan zorbalık sıklığı, okulda ne tür zorba davranışlarla karşılaşıldığı, öğrenci- lerin hangi

Sahadan elde edi- len veriler sonucunda görülmüştür ki, erkek öğrenciler fiziksel zorbalık da vranışlarına sınıf fark etmek- sizin kız öğrencilere göre daha fazla

Duygusal zekanın stres yönetimi alt boyu- tu ile akran zorbalığının fiziksel zorbalık, sözel zorbalık, dışlama ve eşyalara zarar verme alt boyutları arasında

5.1.7 Ortaokul Öğrencilerinin Okula Karşı Tutumları, Zorbalık Düzeyleri ve Mağdurluk Düzeyleri Aile Gelir Düzeylerine Göre Farklılık Göstermekte midir..

Babadan algılanan desteğin zorbalık ve zorbalığa maruz kalma sıklığındaki azalmayı yorduyor olması, ebeveynlerin destekleyici uygulamalarının ergenin sonuç

Ergenlerin % 31.9’unun okulda, % 21.7’sinin sanal ortamda zorba, kurban ve zorba/kurban olarak akran zorbalığına dâhil olduğu, erkeklerin sanal ortamda zorbalık