• Sonuç bulunamadı

Afyon Gedik Ahmet Paşa İl Halk Kütüphanesinde yer alan Arapça gramere dair yazma eserlerin tasnif ve tavsifi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Afyon Gedik Ahmet Paşa İl Halk Kütüphanesinde yer alan Arapça gramere dair yazma eserlerin tasnif ve tavsifi"

Copied!
231
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

DOĞU DİLLERİ VE EDEBİYATLARI ANABİLİM DALI

ARAP DİLİ VE EDEBİYATI BİLİM DALI

AFYON GEDİK AHMET PAŞA İL HALK

KÜTÜPHANESİNDE YER ALAN ARAPÇA GRAMERE

DAİR YAZMA ESERLERİN TASNİF VE TAVSİFİ

MEHMET FEVZİ SARGIN

YÜKSEK LİSANS TEZİ

DANIŞMAN

(2)

T.C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

BİLİMSEL ETİK SAYFASI

Ö

ğrencinin

Adı Soyadı Mehmet Fevzi SARGIN

Numarası 144209011004

Ana Bilim / Bilim

Dalı Doğu Dilleri ve Edebiyatları / Arap Dili ve Edebiyatı

Programı Tezli Yüksek Lisans Doktora

Tezin Adı

Afyon Gedik Ahmet Paşa İl Halk Kütüphanesinde Yer Alan Arapça Gramere Dair Yazma Eserlerin Tasnif ve Tavsifi

Bu tezin proje safhasından sonuçlanmasına kadarki bütün süreçlerde bilimsel etiğe ve akademik kurallara özenle riayet edildiğini, tez içindeki bütün bilgilerin etik davranış ve akademik kurallar çerçevesinde elde edilerek sunulduğunu, ayrıca tez yazım kurallarına uygun olarak hazırlanan bu çalışmada başkalarının eserlerinden yararlanılması durumunda bilimsel kurallara uygun olarak atıf yapıldığını bildiririm.

Mehmet Fevzi SARGIN (İmza)

(3)

T.C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

YÜKSEK LİSANS TEZİ KABUL FORMU

Ö

ğrencin

in

Adı Soyadı Mehmet Fevzi SARGIN

Numarası 144209011004

Ana Bilim / Bilim

Dalı Doğu Dilleri ve Edebiyatları / Arap Dili ve Edebiyatı

Programı Tezli Yüksek Lisans Doktora

Tezin Danışmanı Prof. Dr. Recep DİKİCİ

Tezin Adı

Afyon Gedik Ahmet Paşa İl Halk Kütüphanesinde Yer Alan Arapça Gramere Dair Yazma Eserlerin Tasnif ve Tavsifi

Mehmet Fevzi SARGIN tarafından hazırlanan “AFYON GEDİK AHMET PAŞA İL HALK KÜTÜPHANESİNDE YER ALAN ARAPÇA GRAMERE DAİR YAZMA ESERLERİN TASNİF VE TAVSİFİ” başlıklı bu çalışma ……../……../…….. tarihinde yapılan savunma sınavı sonucunda oybirliği/oyçokluğu ile başarılı bulunarak, jürimiz tarafından yüksek lisans tezi olarak kabul edilmiştir.

(4)

ÖNSÖZ

Ülkemiz, Osmanlı imparatorluğundan miras aldığı çok kıymetli el yazmaları ve vesikalar ile dünyanın en zengin kültür hazinelerine sahip ülkelerinden biri konumundadır. Bu eserlerin ihtiva ettikleri bilimsel, sanatsal ve kültürel değerler nedeniyle muhafaza edilmeleri ve gelecek nesillere aktarılmaları çok büyük önem arz etmektedir.

Yazma eserlerin tesbiti ve kayda alınmalarıyla ilgili çalışmalar Cumhuriyyetin ilk yıllarında başlamış ve halen de devam etmektedir. Bu çalışmalarda büyük mesafeler alınmış olmasına rağmen bir çok eser hâlâ ülkemizdeki çeşitli kütüphane ve merkezlerde gün yüzüne çıkartılarak araştırmacı ve akademisyenlerin istifadesine sunulmayı beklemektedir.

Kütüphane raflarında duran bu nâdide eserler, artık bulundukları yerlerden indirilmeli ve ilim ehline arz edilmelidir. Bu yapılmadığı takdirde toplumumuzun gelişmesi, kültürlü bir cemiyet haline gelmesi gecikecektir. Bu sebeple, yeraltından çıkarılamamış hazinelerin âkibeti gibi bu eserlerde, kitap raflarında, dolaplarda gizli kalmaya mahkum edilmemelidir. Aksi halde bu değerlerin gizli kaldıkları sürece hiçbir fayda sağlamayacakları da bilinen bir gerçektir.

Biz de bu çalışmada Afyon Gedik Ahmed Paşa İl Halk Kütüphanesinde yer alan Arapça gramere dair yazma eserlerin tasnif ve tavsifini yaparak konuyla ilgilenen araştırmacı ve akademisyenlerin hizmetine sunmayı amaçladık.

Çalışmamızın ilk bölümü nahiv alanındaki eserleri içermektedir. Bu bölümde toplam 155 adet eser bulunmaktadır. İkinci bölüm ise sarf alanındaki eserleri içermektedir. Bu bölümde 60 adet eserden oluşmaktadır.

Tez hazırlanırken şu hususlar göz önünde bulundurulmuştur:

1- Eserlerin kütüphane demirbaş numaraları sayfanı sağ üst köşesine yazılmıştır. 2- Eser tek bir risaleden oluşuyorsa tek bir numara, birden çok risaleden oluşuyorsa

önce demirbaş numarası yazılmış daha sonrada ( / ) işareti kullanılarak kaçıncı risale olduğu belirtilmiştir.

3- Müellif eser tanıtılırken yazılmış fakat hayatına dipnotta yer verilmiştir. 4- Eserlerin konularına sadece ilk nüshada yer verilmiştir.

(5)

5- Başı yada sonu eksik olan eserlerin başına veya sonuna ʻʻeserin baş kısmı eksiktir veya eserin son kısmı eksiktirʼʼ ifadeleri yazılmıştır.

6- Kaynaklarda müellifine raslanmayan eserler ʻʻyazarı bulunamadıʼʼ diye belirtilmiştir.

7- Eserlerin dizimi alfabetik sıraya göre yapılmış, aynı olan eserler kütüphane demirbaş numarasına göre küçükten büyüğe doğru sıralanmıştır.

Çalışma esnasında kıymetli vakitlerini ayırarak benden yardımlarını esirgemeyen Ankara Milli Kütüphane çalışanlarına teşekkür ederim.

Ayrıca konunun tesbitinde ve ortaya konulmasında katkılarını esirgemeyen danışman hocam Prof. Dr. Recep DİKİCİʼye teşekkürü bir borç bilirim.

M. Fevzi SARGIN Konya 2018

(6)

T.C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

Ö

ğrencinin

Adı Soyadı Mehmet Fevzi SARGIN

Numarası 144209011004

Ana Bilim / Bilim

Dalı Doğu Dilleri ve Edebiyatları / Arap Dili ve Edebiyatı Programı Tezli Yüksek Lisans Doktora Tez Danışmanı Prof. Dr. Recep DİKİCİ

Tezin Adı

Afyon Gedik Ahmet Paşa İl Halk Kütüphanesinde Yer Alan Arapça Gramere Dair Yazma Eserlerin Tasnif ve Tavsifi

ÖZET

Bu çalışma, Afyon Gedik Ahmed Paşa İl Halk Kütüphanesinde bulunan nahiv ve sarf ilmine dair 215 adet eserin tasnif ve tavsifini içermektedir. Bu eserlerden 155 adedi nahiv, 60 adedi ise sarf ilmiyle alakalıdır. Tezin giriş bölümünde İslâmi Yazmaların Tarihçesi, Afyon Gedik Ahmed Paşa İl Halk Kütüphanesi’nin tarihçesi, yazma eserlerde kullanılan terimler ve tezin hazırlanmasında kullanılan yöntem hakkında bilgi verilmiştir.

Çalışmamızın ilk bölümü nahiv alanındaki eserleri içermektedir. Bu bölümde toplam 155 adet eser bulunmaktadır. İkinci bölüm ise sarf alanındaki eserleri içermektedir. Bu bölümde 60 adet eserden oluşmaktadır.

Bu çalışmada, kütüphanelerimizde bulunan ve gün yüzüne çıkarılmayı bekleyen hazinelerimizin konuyla ilgilenen araştırmacıların hizmetine sunulması için yapılan çalışmalara küçük bir katkı sağlamayı amaçladık.

Anahtar Kelimeler: Afyon Gedik Ahmed Paşa İl Halk Kütüphanesi, Yazma

(7)

T.C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

Ö

ğren

cinin

Adı Soyadı Mehmet Fevzi SARGIN

Numarası 144209011004

Ana Bilim / Bilim

Dalı Doğu Dilleri ve Edebiyatları / Arap Dili ve Edebiyatı

Programı Tezli Yüksek Lisans Doktora

Tez Danışmanı Prof. Dr. Recep DİKİCİ

Tezin İngilizce Adı

Classification and Description of manuscripts of Arabic sarf (morphology) in Afyon Gedik Ahmet Pasha Provincial Public Library

SUMMARY

This study covers the classification and description of 215 works related to Arabic syntax and morphology knowledge in Afyon Gedik Ahmet Pasha Provincial Public Library. Of these works, 155 are related to nahw (syntax) and 60 are related to sarf (morphology). In the introduction part of the thesis, some information is given about the history of Islamic writings, the history of Afyon Gedik Ahmet Pasha Provincial Public Library, the terms used in writing works and the method used in preparing the thesis.

The first part of our work includes the works in the field of nahw (syntax). In this part, there are 155 works in total. In the second part, there are works in the field of sarf (morphology). This part consists of 60 works.

In this study, we aimed to provide a small contribution to the works carried out to provide researchers interested in the subject by presenting the treasures in our libraries that are waiting to be revealed.

(8)

İÇİNDEKİLER

 

BİLİMSEL ETİK SAYFASI ... i

YÜKSEK LİSANS TEZİ KABUL FORMU ... ii

ÖNSÖZ ... iii ÖZET ... v SUMMARY ... vi İÇİNDEKİLER ... vii KISALTMALAR ... xv TRANSKRİPSİYON ... xvi GİRİŞ ... 1 1. Elyazmalarının Tarihçesi ... 1

2. Afyon Gedik Ahmed Paşa İl Halk Kütüphanesi Tarihçesi ... 2

3. Yazma Eserlere Genel Bir Bakış ... 3

BİRİNCİ BÖLÜM 1. AFYON GEDİK AHMET PAŞA İL HALK KÜTÜPHANESİNDE YER ALAN NAHİV İLMİ İLE İLGİLİ ESERLERİN TAVSİFİ ... 8

el-ʻAvâmiluʹl-Cedîde ... 8 el-ʻAvâmiluʹl-Cedîde ... 9 el-ʻAvâmiluʹl-Cedîde ... 10 el-ʻAvâmiluʹl-Cedîde ... 11 el-ʻAvâmiluʹl-Cedîde ... 12 el-ʻAvâmiluʹl-Mie ... 13 el-ʻAvâmiluʹl-Mie ... 14 el-ʻAvâmiluʹl-Mie ... 15 el-ʻAvâmiluʹl-Mi’e ... 15 el-ʻAvâmiluʹl-Mi’e ... 16 el-ʻAvâmiluʹl-Mi’e ... 17 el-Cumel fî’n-naḥv ... 18 Ebkâruʹl-Efkâr ... 19

(9)

el-Elfîyye ... 20

el-Elfîyye ... 21

el-Fevâiduʹl-ʻÂliye ... 22

el-Fevâiduʹż-Żiyâiye fî Ḥalli Müşkilâtiʹl-Kâfiye ... 23

el-Fevâiduʹż-Żiyâiye fî Ḥalli Müşkilâtiʹl-Kâfiye ... 24

el-Fevâiduʹż-Żiyâiye fî Ḥalli Müşkilâtiʹl-Kâfiye ... 25

el-Fevâiduʹż-Żiyâiye fî Ḥalli Müşkilâtiʹl-Kâfiye ... 26

el-Fevâiduʹż-Żiyâiye fî Ḥalli Müşkilâtiʹl-Kâfiye ... 27

el-Fevâiduʹż-Żiyâiye fî Ḥalli Müşkilâtiʹl-Kâfiye ... 28

el-Fevâiduʹż-Żiyâiye fî Ḥalli Müşkilâtiʹl-Kâfiye ... 29

Ḥâşiye ʻalâ Dibâcetiʹl-Vâfîye ... 30

Ḥâşiye ʻalâʹl-Fevâidiʹẑ-Ẑiyâiyye ... 31 Ḥâşiye ʻalâʹl-Fevâidiʹẑ-Ẑiyâîyye ... 32 Ḥâşiye ʻalâʹl-Fevâidiʹẑ-Ẑiyâîyye ... 33 Ḥâşiye ʻalâʹl-Fevâidiʹẑ-Ẑiyâîyye ... 34 Ḥâşiye ʻalâʹl-Fevâidiẑ-Ẑiyâiyye ... 35 Ḥâşiye ʻalâʹl-Fevâidiẑ-Ẑiyâiyye ... 36

Ḥâşiye ʻalâ Şerḥi Dîbâcetiʹl-Miṣbâḥ ... 37

Ḥâşiye ʻalâ Şerḥi Dîbâcetiʹl-Miṣbâḥ ... 38

Ḥâşiye ʻalâ Şerḥi Dîbâcetiʹl-Miṣbâḥ ... 39

Ḥâşiye ʻalâ Şerhi Dîbâcetiʹl-Miṣbâḥ ... 40

Ḥâşiye ʻalâ Şerḥi Dîbâceti’l-Miṣbâḥ ... 40

Ḥâşiye ʻalâ Şerhi Dîbâcetiʹl-Miṣbâḥ ... 41

Ḥâşiyeʻ alâ Şerḥi Dibâcetiʹl-Miṣbâḥ ... 42

Ḥâşiye ʻalâ Şerḥi Dîbâcetiʹl-Miṣbâḥ ... 43

Ḥâşiyeʻ alâ Şerḥi Dîbâcetiʹl-Miṣbâḥ ... 44

Ḥâşiye ʻalâ Şerḥuʹl-Kâfiye ... 45

Ḫulâṣatuʹl-İʻrâb ... 46

(10)

el-İftitâḥ ʻalaʹl-Miṣbâḥ ... 51

el-İftitâḥ ʻalaʹl-Miṣbâḥ ... 51

el-İftitâḥ ʻalaʹl-Miṣbâḥ ... 52

el-İftitâḥ ʻalaʹl-Miṣbâḥ ... 53

el-İftitâḥ ʻala’l-Miṣbâḥ ... 54

İmtiḥânuʹl-Eẕkiya fî Şerḥi Lubbiʹl-Elbâb ... 55

el-İʻrâb ʻan Ḳavâʻidi’l-İʻrâb ... 56

el-İʻrâb ʻan Ḳavâʻidi’l-İʻrâb ... 57

el-İʻrâb ʻan Ḳavâʻidi’l-İʻrâb ... 58

el-İʻrâb ʻan Ḳavâʻidi’l-İʻrâb ... 59

el-İʻrâb ʻan Ḳavâʻidi’l-İʻrâb ... 60

el-İʻrâb ʻan Ḳavâʻidi’l-İʻrâb ... 61

el-İʻrâb ʻan Ḳavâʻidi’l-İʻrâb ... 62

İʻrâbuʹl-ʻAvâmiliʹl-Mie ... 63 İʻrâbu Dibâcetiʹl-Misbâḥ ... 64 İrşâduʹl-Hâdî ... 65 el-İrşâd fî Şerḥiʹl- İrşâd ... 66 İẓhâruʹl-Esrâr ... 67 İẓhâru’l Esrâr ... 68 İẓhâruʹl-Esrâr ... 69 İẓhâruʹl- Esrâr ... 70 İẓhâruʹl- Esrâr ... 71 İẓhâruʹl-Esrâr ... 72 İẓhâru’l- Esrâr ... 73 El-Kâfiye ... 74 el-Kâfiye ... 75 el-Kâfiye ... 76 el-Kâfiye ... 77 el-Kâfiye ... 78

Keşfuʼl-Ḳınâ veʼn-Nikâb bi İzâletiʼş-Şubeh ʻan Ḳavâʻidʼil-İʻrâb ... 79

Keşfu’l-Vâfîye fî Şerḥiʼl-Kâfiye ... 80

(11)

Kitâbuʹl Miṣbâḥ fî-Naḥv ... 82

Kitâbuʹl Miṣbâḥ fî-Naḥv ... 83

Kitâbuʹl Miṣbâḥ fî-Naḥv ... 83

Kitâbuʹl Miṣbâḥ fî-Naḥv ... 84

Kitâbuʹl-Mükemmel fî Şerḥiʹl-Mufaṣṣal ... 85

Maḳâlîd İftitâḥ ʻalâʼl-Misbâḥ ... 86

Mi’e Kâmile fî Şerḥi Mi’e ʻAmile ... 87

Müşkilâtiʹl-Miṣbâḥıʹl-Muğnî ʻan Żaviʹl-İftitâḥ ... 87

el-Mufaṣṣal fî-Naḥv ... 88

el-Mufaṣṣal fî-Naḥv ... 89

el-Muḳaddimetuʹl-Acurrûmiye ... 90

Muġnî’l-Lebîb ʻan Kütübi’l-Eʻârîb ... 91

Muʻribuʹl-ʻAvâmiliʹl-Mie ... 92

Muʻribuʹl-ʻAvâmiliʹl-Mie ... 93

Muʻribuʹl-Kâfiye ... 94

el-Munṣif mine’l-Kelâm ʻalâ Muġnî li İbn Hişâm ... 95

Netâicuʹl-Efkâr ... 96

Netâicuʹl-Efkâr ... 97

Netâicuʹl-Efkâr ... 97

Risâle fî Beyâni İsmi'l-Mevṣûl ... 98

Risâle fî Beyâni Meʻânî Ḥarfiʹt-Tʻarîf ... 99

Risâle fî Beyâni Meʻâni Lev ... 100

Risâle fî Ḥarfîʹt-Tʻarîf ... 101 Risâle fî Ḳavâʻidiʹl-Muʻtellât ... 102 Risâle fî’l-Maṣdar ... 103 Risâle fîʹn-Naḥv ... 104 Risâle fîʹn-Naḥv ... 105 Risâle fî’n-Nahv ... 106 Risâle fî ʹt-Te’nîs ... 107

(12)

Şerḥu ʻAvâmiluʹl-Mie ... 111 Şerḥu ʻAvâmiluʹl-Mie ... 112 Şerḥuʹl ʻAvâmiluʹl-Mie ... 113 Şerḥu ʻAvâmiluʹl-Mie ... 114 Şerḥu Ebyâtiʹż-Żav ... 114 Şerḥuʹl-Kâfiye ... 115 Şerhü’l-Kâfiye ... 116 Şerḥuʹl-Kâfiye ... 117 Şerḥuʹl-Kâfiye ... 118 Şerḥuʹl-Kâfiye ... 119

Şerḥuʹl- Lubbiʹl-Elbâb fî İʻlmiʹl-İʻrâb ... 119

Şerḥuʹl-Lubbiʹl-Elbâb fî İʻlmiʹl-İʻrâb ... 120

Şerḥuʹl- Lubbiʹl-Elbâb fî İʻlmiʹl-İʻrâb ... 121

Şerḥuʹl- Lubbiʹl-Elbâb fî İʻlmiʹl-İʻrâb ... 122

Şerḥuʹl-Miṣbâḥ fîʹn-Naḥv ... 123

Şerḥuʹl-Miṣbâḥ fîʹn-Naḥv ... 124

Şerḥuʹl-Miṣbâḥ fîʹn-Naḥv ... 125

Şerḥuʹl-Muġnî fiʹn-Naḥv ... 126

Şerḥu İbn ʻAḳîl ʻalâ Elfiyyeti İbn Mâlik ... 127

Şerḥuʹl-Unmûzec fîʹn-Naḥv ... 128 Şerḥuʹl-Unmûzec fîʹn-Naḥv ... 129 Teshîluʹl-Fevâ’id ve Tekmîluʹl-Meḳâṣıd ... 130 et-Tuḥfetuʹṣ-Ṣâfîye fî Şerḥiʹl-Kâfiye ... 131 Unmûzec fîʹn-Naḥv ... 132 el-Vâfiye fî Şerḥiʹl-Kâfiye ... 133 el-Vâfîye fî Şerḥiʹl-Kâfiye ... 134 el-Vâfiye fî Şerḥiʹl-Kâfiye ... 135 el-Vâfiye fî Şerḥiʹl-Kâfiye ... 136 el-Vâfiye fî Şerḥiʹl-Kâfiye ... 138 el-Vâfiye fî Şerḥiʹl-Kâfiye ... 139 el-Vâfiye fî Şerḥiʹl-Kâfiye ... 140 el-Vâfiye fî Şerḥiʹl-Kâfiye ... 141

(13)

Vâfîye ... 141 Żavʼul-Miṣbâḥ ... 142 Żavʼul-Miṣbâḥ ... 143 Żavʼul-Miṣbâḥ ... 144 Żavʼul-Miṣbâḥ ... 145 Żavʼul-Miṣbâḥ ... 146 Żavʼul-Miṣbâḥ ... 147 Żavʼul-Miṣbâḥ ... 148 Żavʼul-Miṣbâḥ ... 148 Żavʼul-Miṣbâḥ ... 149 Żavʼul-Miṣbâḥ ... 150 Żavʼul-Miṣbâḥ ... 151 Żavʼul-Miṣbâḥ ... 152 Żavʼul-Miṣbâḥ ... 153 İKİNCİ BÖLÜM 2. AFYON GEDİK AHMET PAŞA İL HALK KÜTÜPHANESİNDE YER ALAN SARF İLMİ İLE İLGİLİ ESERLERİN TAVSİFİ ... 154

Binâuʹl-Efʻâl ... 154 Binâuʹl-Efʻâl ... 155 Dede Conḳî ... 155 Dede Conḳî ... 156 Emŝiletuʹl-Efʻâl ... 157 el-Emŝiletuʹl-Muḫtelife ... 158 el-Emŝiletuʹl Muḫtelife ... 159 El-Emŝiletuʹl-Muḫtelife ... 159 El-Emŝiletuʹl-Muḫtelife ... 160 el-Felâḥ fî Şerḥi’l-Merâḥ ... 161 el-Felâḥ fî Şerḥi’l-Merâḥ ... 162

(14)

el-ʻİzzî fîʹt-Taṣrîf ... 165 Kifâyetûʹl-Mûbtedî ... 166 Kifâyetûʹl-Mûbtedî ... 167 el-Ḳuṣârâ ... 168 el-Maḳṣûd ... 169 el-Maḳṣûd ... 170 el-Maḳṣsûd ... 171 el-Maḳṣûd ... 172 el-Maṭlûb fî Şerḥiʼl-Maḳṣûd ... 173 el-Maṭlûb fî Şerḥiʹl-Maḳṣûd ... 174 Merâḥuʹl-Ervâḥ ... 174 Merâhuʹl-Ervâḥ ... 175 Merâḥuʹl-Ervâḥ ... 176 Merâḥuʹl-Ervâḥ ... 177 Merâḥuʹl-Ervâḥ ... 177

el-Mifrâḥ fî Şerḥi Merâḥuʼl-Ervâḥ ... 178

el-Mifrâḥ fî şerḥi merâḥiʹl-Ervâḥ fîʹt-Taṣrîf ... 179

el-Mifrâḥ fî şerḥi merâḥiʹl-Ervâḥ fîʹt-Taṣrîf ... 180

el-Mifrâḥ fî şerḥi merâḥiʹl-Ervâḥ fîʹt-Taṣrîf ... 181

el-Mifrâḥ fî şerḥi merâḥiʹl-Ervâḥ fîʹt-Taṣrîf ... 182

el-Mifrâḥ fî şerḥi merâḥiʹl-Ervâḥ fîʹt-Taṣrîf ... 183

Rûḥuʹş-Şurûḥ ... 184 Rûḥuʹş-Şurûḥ ... 185 eş-Şâfîye ... 186 eş-Şâfîye ... 187 eş-Şâfîye ... 188 Şerḥuʹl Binâiʹl-Efʻâl ... 189 Şerḥuʹl Binâiʹl-Efʻâl ... 190 Şerḥuʹl-Emṡiletiʹl-Muḫtelife ... 190 Şerḥuʹl-Emṡiletiʹl-Muḫtelife ... 191 Şerḥuʹl ʻİzzî fîʹt-Taṣrîf ... 192 Şerḥuʹl-ʻİzzî fîʹt-Taṣrîf ... 193

(15)

Şerḥuʹl ʻİzzî fîʹt-Taṣrîf ... 194 Şerḥuʹl ʻİzzî fîʹt-Taṣrîf ... 195 Şerḥuʹl ʻİzzî fîʹt-Taṣrîf ... 196 Şerḥuʹl ʻİzzî fîʹt-Taṣrîf ... 196 Şerḥuʹl Merâḥiʹl-Ervâḥ ... 197 Şerḥu Merâḥiʹl-Ervâḥ ... 198 Şerḥuʹl Merâḥiʹl-Ervâḥ ... 199 Şerḥuʹl Merâḥiʹl-Ervâḥ ... 200 Şerḥuʹş-Şâfiye fî-t Taṣrîf ... 201 Şerḥuʹş-Şâfiye fîʹt-Taṣrîf ... 202 Şerḥuʹş-Şâfiye fîʹt-Taṣrîf ... 203 Şerḥuʹş-Şâfiye fîʹt-Taṣrîf ... 204 Şerḥuʹş-Şâfiye fîʹt-Taṣrîf ... 205 SONUÇ ... 206 KAYNAKÇA ... 208 İNDEKS ... 210

(16)

KISALTMALAR

a : Yaprağın ön yüzü

b : Yaprağın arka yüzü

A.e. : Aynı eser a.g.e. : Adı geçen eser

a.g.m. : Adı geçen makale/ madde

b. : bin, ibn

bs. : Baskı

bk. : Bakınız Çev. : Çeviren

DİA. : Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi Hz. : Hazreti mm. : Milimetre ms. : Milattan sonra S. : Sayı s. : Sayfa vb. : ve benzeri vs. : Vesaire nşr. : Neşreden

(17)

TRANSKRİPSİYON

آ , ﺂـ ,ﻰَـ :

â

:

ِىـ î

ُو :

û

َـــ :

e,a ِـ : i,ı ُـ

:

u,o

ء :’

ع:

ب :

b ر : r غ : ġ

ت :

t

ز :

z

ف:

f

ث :ṡ

س :

s

ق :

ج :

c

ش :

ş

ك :

k

ح :

ص:

ل :

l

خ :

ض:

ż

م :

m

د :

d

ط :

ن :

n

ذ :

ظ :

ه :

h

و :

v

ى

:

y Bu sistem içinde :

a) Harf-i tarifler cümle başında da olsa küçük harfle gösterildi. el- Curcânî gibi. b) Şemsî ve kamerî harfle başlayan kelimeler okunduğu gibi yazıldı. el- Cumel, es-Semerkandî gibi.

c) İzafet terkibi şeklinde gelen özel isimler bitişik yazıldı. ʻAbdurraḥmân, Celâleddîn gibi.

d) Vasıl halinde iken kelimenin sonundaki iʻrâbı belirtildi. Zehruʹr- Rabîʻfiʹl-Meseliʹl-Bedîʻ gibi.

(18)

GİRİŞ

1. El Yazmalarının Tarihçesi

Yazma kitap, belli bir kişi tarafından belli bir isimle, belli bir konu üzerinde yazılan eserdir. Arşiv kayıtlarında, kütüphane ve müzelerde bulunan özgün yazma eserlerin hiçbiri basma eser gibi birbirinin aynı değildir. Günümüzde matbaaların hakimiyetiyle el yazmaları artık yok olmuş gibi görünse de onların değeri hiçbir zaman değişmez. Uygurlarda ve İslam dünyasında Batıdan yüzyıllar öncesinde matbaa bilinmesine rağmen yazının ve yazma eserlerin bu görkemli geçmişi, insanların bilinçli olarak el yazmalarını baskı kitaplara tercih etmesine neden olmuştur. 1

Medeniyetimizin en değerli kültür varlıkları arasında bulunan yazmalar, el ile yazılarak meydana getirilmiş olan eserlerdir. Fiziki yönleri bakımından bazı ortak özelliklere sahip olsalar da bu özellikler, dönemlere ve bölgelere göre farklılıklar arz etmektedir. Arap Yarımadası’ndaki Emevi ve Abbâsi, İspanya’daki Endülüs, Mısır’daki Fâtimi ve Memlûklular, Orta Asya ve Hint Yarımadası’ndaki İlhanlı, Babürlü ve Timurlularda yazma eserler zamanla kendilerine özgü bazı şekil özellikleri kazanmışlardır.

Cahiliye dönemi şairlerinin divânlarında kalem, mehârik ve ʻusûb gibi bazı yazı malzemelerinin geçmesinden sözlü rivayetin hâkim olduğu câhiliye döneminde Arapların yazıyı da kullandıkları anlaşılmaktadır. Güney Arabistan’da çok sayıda yazılı taş ve kayalarla ağaç dallarına rastlanılması okuma yazmanın bölge halkı arasında yaygın olabileceğini de düşündürmektedir.2

İslamiyetin ilk dönemlerinde okur yazar olan erkek ve kadınların adlarına kaynaklarda rastlanıyor olması, Peygamber Efendimizin komşu ülkelerin hükümdarlarına göndermiş olduğu mektuplar, günümüze ulaşmasa da Medine’ye gelen heyetlere verdiği ve çeşitli konuları içeren belgelerle ilgili rivayetler bu dönemde okur yazar insanların varlığına işaret etmektedir.

1 İhsan Özkeçeci,ʻʻ Yazma Eserler ve Düşündürdükleri ʼʼ, İsmek El Sanatları Dergisi, S. 4, İstanbul

2015.

2 İsmail E. Erünsal, Orta Çağ İslâm Dünyasında Kitap ve Kütüphane, Timaş Yayınları, İstanbul 2018,

(19)

Kur’anı Kerim’in nazil olduğu dönemde vahyedilen ayet ve sureler Peygamberimizin talimatıyla vahiy kâtipleri tarafından değişik malzemelerin üzerine yazılarak kayıt altına alınıyordu. Dağınık bir vaziyette bulunan bu kayıtlar Hz. Ebû Bekir döneminde (11-13/632-634) toplanarak mushaf haline getirildi.

Hz. Osman’ın halifeliği döneminde (23-35/644-656) Kur’an’ın çoğaltılması çalışmalarında Hz. Ebû Bekir döneminde iki kapak arasına toplanan bu Mushaf esas alınmıştır. Hz. Osman tarafından Medine hattıyla çoğaltılan Kur’anlarda nokta ve harekenin olmayışı Kur’anın yanlış okunmasına neden olabiliyordu. Bunun önüne geçmek için Ebû’l- Esved ed- Düelî (öl.69/688) kırmızı nokta şeklindeki ilk harekeyi, Haccâc’ın (öl.95/714) talimatıyla da Nasr b. Asım (öl.89/708) benzer şekilde yazılan harfleri birbirinden ayırmak için kalem ağzı genişliğinde bir çizgi şeklinde nokta koymayı başlattı.

Gramerci el-Halil’in (öl.175/791) uzun seslileri göstermesi, hemze ve şedde gibi şekilleri icad etmesi de yazının ıslahına çok büyük katkılar sağladı.3

III/IX. Yüzyılın ortalarında kağıdın yaygın olarak kullanılması ve yazı malzemelerinin de gelişmesiyle yazmacılıktaki ilerleme büyük bir hız kazanmıştır.

Orta çağ İslam dünyasında matbaa olmamasına rağmen kitapların çoğaltılmasında ve yayılmasında hiçbir sıkıntı çekilmemiştir. Verrâklar, müstemlîler, müstensihler ve talebeler birer matbaa gibi çalışmış ve bu sayede yüzbinlerce ciltlik koleksiyonlara sahip kütüphanelerin kurulması mümkün olabilmiştir.4

İslâmi yazmalar asırlarca devam eden gelişimi sonucunda bir araya getirdiği birikimi Osmanlı hat ekolüne aktarmıştır. Fatih dönemiyle birlikte yeni bir tekâmül dönemine giren İslâmi yazmalar XIX ve XX. Yüzyıllarda zirveye ulaşmıştır.

2. Afyon Gedik Ahmed Paşa İl Halk Kütüphanesi Tarihçesi

Afyon İl Halk Kütüphanesi’nin adını aldığı Fatih Sultan Mehmet ve II. Beyazit Dönemi Sadrâzamlarından Gedik Ahmet Paşa (öl.887/1482), Anadolu ve Karaman Seferleri sırasında uzun yıllar Afyon ilinde kalmış ve 1473 yılında cami, hamam ve medreseden oluşan İmaret Külliyesini yaptırmıştır. Medreseye 200 kadar kitabını

(20)

bağışlayarak Gedik Ahmet Paşa Medrese Kütüphanesi’ni kurmuştur.5 Bu dönemde

Afyon ilinde Sıbyan Okulunun yanında açılan Recep Efendi Kütüphanesi ve Mevlevi Tekkesi Kütüphanesi de hizmet vermekteydi. Daha sonra aslen Afyon’lu olup, sarayın sipahi ağalığında bulunan, Ahmet Bin Mustafa Bin Ahmet Paşa, babası Hersekzade Ahmet Paşa’nın vasiyeti üzerine 380 adet kitabını daha bağışlamış ve kütüphane 1783 yılında medrese dışına çıkarılarak halka hizmet vermeye başlamıştır. Bu kütüphaneye Recep Efendi Kütüphanesi’nin kitapları da katılarak koleksiyon genişletilmiştir. Cumhuriyet döneminde Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile Kütüphane Vakıflardan Maarif Vekaletine devredilmiş ve Mevlevi Tekkesinin kitapları da koleksiyona katılmıştır.6

Kütüphane 1950’den sonra bugünkü Emek İşhanı ile Adliye Sarayı arasında ki Evkaf İdaresi olarak yaptırılan binaya, oradan Halkevi Binasına, oradan da Dumlupınar İlkokulu’nun bodrum katına taşınmıştır. 1971 yılından beri bugünkü binasında hizmet vermektedir.

Kütüphanedeki yazma eserler toplamı 1,452ʼdir. Bu eserlerin 104ʼü Türkçe, 1049ʼu Arapça, 120ʼsi Farsça, 179ʼu Arapça˗Farsça˗Türkçeʼdir.7

3. Yazma Eserlere Genel Bir Bakış

3.1. Asıl Metin

Metin kelimesi sözlükte bir yazıyı biçim, anlatış ve noktalama özellikleriyle birlikte meydana getiren kelimelerin toplamı şeklinde tanımlanır.8

Yazılı bir parça anlamında metin kelimesine cahiliye dönemi şiirinde de rastlanmaktadır. Bu anlamıyla günümüze kadar da kullanıla gelmiştir.9

Asıl metin ise herhangi bir kitabın sözlü, yazılı veya basılı açıklamalarından bağımsız olan ve eserin müellifi tarafından yazılmış orijinal kısmıdır.10

5 Cahit Baltacı, XV-XVI. Asırlar Osmanlı Medreseleri, İrfan Matbaası, İstanbul 1976, s.209-210. 6 Adnan Ötüken, 60 Yıl Önceki Türk Kütüphaneleri, TKDB, XI/3-4, Ankara 1962, s. 156. 7 www. eskieserler.com. Erişim tarihi: 01/03/2018.

8 Mehmet Ali Ağakay, Türkçe sözlük, Ankara 1966, s. 515. 9 Goldziher, İslâm Ansiklopedisi, İstanbul 1971, VIII, s. 163.

(21)

Asıl metinlere örnek olarak şu eserleri verebiliriz:

İbn Mâlik Cemâleddîn Muḥammed b. ʻAbdullah et-Tâî (600-672/1203-1273)’nin el-Elfîyye isimli eseri.

Saʻdeddîn Mesʻûd b. ʻÖmer et-Taftâzânî (712-793/1312-1390)’nin İrşâduʹl-Hâdî isimli eseri.

Birgîlî Meḥmed Efendî b. Pîr ʻAlî (929-981/1523-1573)’nin İẓhâruʹl-Esrâr isimli eseri.

3.2. Şerḥ

Arapça şeraḥa fiilinden türetilen şerh kelimesi sözlükte açmak, genişletmek, açıklamak, izah etmek anlamlarını ifade eder.

Bir eserin daha geniş bir şekilde izah edilmesi için yazılan bir telif çeşidi olan şerḥ değişik ilim dallarında, incelenen bir eser hakkında yazılan açıklamaya verilen isimdir.11

Genellikle bir eserin tamamını açıklamak için yazılan şerḥler bazende bir eserin belirli bir bölümünü açıklamak için yazılmış olabilir. Şerḥlerin müellifleri asıl eseri yazan müelliflerden farklı kişilerdir. Bununla birlikte İbn Hişâm en-Naḥvî’nin Şûẕûrüẕ’ẕeheb ve Ḳaṭrûn’nedâ adlı kitaplarına yazdığı şerhlerde de görüldüğü gibi asıl metni yazan müellif kendi eserinin şerhini de yazabilmektedir.

Şekil bakımından şerhler üç kısma ayrılır:

1. Metnin başında ‘ʻḳâle’’, şerhin başında ‘ʻeḳûlu’’ kelimelerinin bulunduğu şerhler. Bu tür şerhlerde bazen metnin tamamı bazen de bir kısmı yazılır. Teftâzânî (722-792/1322-1390)’nin Şerḥu’l-Maḳâṣıd’ı ve Maḥmûd b. Abdurraḥman el-İsfahânî (öl. 749/1349)’nin Meṭâliʻul-enẓâr’ı gibi.

2. ‘ʻḳavluhû’’ ifadesiyle başlayarak eserin sadece şerhe konu olan kısmının yazıldığı şerhler. İbn Ḥacer el-Askalânî (öl. 852/1449) ve Kirmânî (öl.786/1384)’nin Buhârî’nin el-Câmiʻuṣ-ṣaḥîḥ’ine yazdıkları şerhler vb.

(22)

3. Eserin ve şerhin birarada yazıldığı şerhler. Bu çeşit şerhlerde asıl eserin ve şerhin bir birine karışmaması için asıl metne mim (metin) veya ṣad (nass) harfleri ile, şerhe ise şin harfiyle işaret edilir.12

İslâmiyetten önceki dönemlerde de örneklerine rastlanan şerh geleneğinin İslâm kültüründe ilk defa Hz. Muḥammed sas.’in Kur’ân-ı Kerim’deki bazı ayet ve hükümleri açıklayıp tefsir etmesiyle başladığı kabul edilmektedir. Daha sonraki dönemlerde özellikle Memlüklüler ve ardından da Osmanlılar döneminde oldukça yaygınlaşmıştır.13

Arap dili ve edebiyatı alanında telif edilen bazı şerḥlere şu örnekleri verebiliriz: Sîbeveyhi’nin (öl.180/m.796) el-Kitâb isimli eserine Ebû Ömer el-Cermî (öl. 225/m.840) ve Mâzinî (öl.249/m.863) tarafından yazılmış olan şerḥler.

Zemahşeri (öl.538/1144)’nin mufaṣṣal isimli eserine Muḥammed b.Saʻd el-Mervezî’nin yazmış olduğu el-Muḥaṣṣal isimli şerḥi.

İbn Mâlik et-Tâî (öl.672/1274) ’nin el-Elfiyye isimli eserine İbn Hişâm en-Naḥvî (öl.761/1360)’nin yazdığı Evdâḥu’l-mesâlik isimli şerḥi.

3.3. Ḥâşiye

Arapça ḥaşâ fiilinden türetilen bu kelime sözlükte doldurmak, dolgu yapmak, araya koymak, fazlaca eklemek anlamlarına gelir.

Kitaplardaki sayfa boşluklarına yazılan açıklamalar için kullanılan ifadelere ḥâşiye denir.14

Terim olarak sayfa boşluklarına yazılan, asıl metinle ilgili açıklayıcı ve tamamlayıcı bilgileri ihtiva eden not anlamına gelen ḥâşiye kelimesi ḥâmiş ve derkenar kelimeleriyle aynı anlama gelmektedir.

Ḥâşiyeler asıl metin veya şerhlerde geçen ve manası müphem olan kelime ve terkipler veya ayet, hadis ve şiirler ile alakalı açıklamalardır. Bu açıklamalar

12 Sedat Şensoy, ʻʻŞerḥ’’, DİA. İstanbul 2010, XXXVIII, s. 556. 13 Sedat Şensoy, A.e., XXXVIII, s.556

(23)

genellikle kısa bilgileri ihtiva etmesine rağmen bazı durumlarda asıl metinden ve şerhlerden daha uzunda olabilmektedir.

Ḥâşiyeler ilgili eserin açıklamaya ihtiyaç duyulan kısımlarını izah etmek için yazıldığı gibi açıklamaya ihtiyaç olmayan konularda okuyucuyu daha fazla bilgilendirmek ve bu konuda daha detaylı bilgiler vermek amacıyla da yazılabilir.15

Ḥâşiye türü eserler incelendiği zaman bu eserlerin eleştiri amacıyla yazılanlarının da mevcut olduğu görülmektedir.

İslâmi ilimlerin her alanında telif edilmiş olan eserlere ait bir çok ḥâşiyeler bulunmaktadır. Bu ḥâşiyeleri alanlarına göre şöyle sıralamak mümkündür:

Tefsir: Zemahşerî (öl.538/1144)’nin el-Keşşâf ve Celâleddin el-Mahallî (791-864/1389-1459)’nin başlayıp Celâleddin es-Suyûtî (öl. 911/1505) ’nin tamamladığı Tefsîru’l-Celâleyn adlı esere yazılan ḥâşiyeler.

Hadis: Muḥammed b. ʻAbdulhâdi es-Sindî (öl.1138/1726)’nin Ṣaḥiḥ-i Buḫârî üzerine kaleme aldığı ḥâşiyesi.

Fıkıh Usûlü: Ṣadruşşeria es-Ṡânî (öl.741/1346)’nin Tenḳîḥu’l-Uṣul’e kendisinin yazmış olduğu et-Telvîḥ isimli ḥâşiye.

Kelâm: Ḥayâlî (öl.875/ 1470)’nin Ḥâşiye ʻAlâ Şerḥi’l-ʻAḳâ’idi’n-Nesefiyye isimli eseri.

Belâğat: Miftâḥu’l-ʻulûm’ın Taftazânî (öl.792/ 1390) ve Curcânî (öl.816/1413) şerhleri üzerine Şemseddin es-Semerḳandî, ʻAli b. Muḥammed el-Bistâmî ve İbn Kemal paşa (öl.940/1534)’nın ḥâşiyeleri.

Gramer: İbnu’l-Ḥâcib (öl.646/1249)’in el-Ḳâfiye’si ile İbn Mâlik (öl. 672/1274)’in el-Elfiyye’si üzerine yazılan ḥâşiyeler.

3.4. Taʻlîkât

(24)

Herhangi bir kitabın sayfalarındaki boşluklara yazılan ve o sayfadaki metinle ilgili açıklama, tenkit vb. şeyleri ifade eden notlara verilen isimdir. Bu notlar eserin anlaşılmayan kısımlarını açıklamak için yazılabildiği gibi konuyu daha detaylı bir şekilde izah etmek için de yazılabilir. Bu anlamda taʻlik kelimesini ilk kullanan kişinin Ahfeş el-Evsat (öl.215/ 830) olduğu rivayet edilmektedir.16

Bir âlimin herhangi bir ilim alanındaki görüşlerini notlar şeklinde bir araya getirdiği kitaplara da taʻlîkât ismi verilmektedir.17

Farklı alanlarda telif edilmiş olan taʻlîkâtlara şu örnekleri verebiliriz:

Kelam: ʻAḳa’ididü’n-Nesefî’ye Teftâzânî (öl.792/1390) şerhinin Hayâlî ḥâşiyesi üzerine Siyâlkûtî (öl.1067/1657)’nin taʻlîkâtı.

Fıkıh: Ebû Ḥâmid el-İsferâyînî (öl.406/1016)’nin Müzenî’nin el-Muḥtaṣar’ı için kaleme aldığı et-Taʻlîḳâtü’l-kübrâ isimli kitabı.

Tefsir: Ahîzâde Yûsuf Efendi (öl.905/1500)’nin Beyzâvî (öl.685/1286)’nin Envârü’t-tenzîl’ine yazdığı taʻlîkâtı.

Hadis: Yemlihazâde Mustafa Kâmil Efendi (öl.1355/1877)’nin İbn Hacer el-Askalânî (öl.852/1449)’nin Nuḫbetü’l-fiker ine yazdığı Taʻlîkât ʻale’l manẓûmeti’l-ʻaliyye fi’l-aḫbâri’n-nebeviyye isimli taʻlîkâtı.

Mantık: İbn Bâcce (öl.533/1139)’nin Teʻâlîḳ ʻalâ kitâbeyi’l-Ḳıyâs ve’t-Taḥlîl li’l Fârâbî isimli eseri.

Tasavvuf: Muhyiddin İbnü’l-Arabî (560-638/1165-1240)’nin Fuṣûṣü’l-ḥikem’ine ebü’l-Alâ el-Afîfî (öl.1897/1966)’nin taʻlîkâtı.

16 Sedat Şensoy, ‘ʻ taʻlîk’’, a.g.e., XXXVIII, s. 508. 17 Sedat Şensoy, ‘ʻ taʻlîk’’, A.e., XXXVIII, s. 508.

(25)

BİRİNCİ BÖLÜM

1. AFYON GEDİK AHMET PAŞA İL HALK KÜTÜPHANESİNDE YER ALAN NAHİV İLMİ İLE İLGİLİ ESERLERİN TAVSİFİ

03 GEDİK 17539/2 el-ʻAvâmiluʹl-Cedîde

ﺪﻳﺪﳉا ﻞﻣاﻮﻌﻟا

ة

Birgîlî Meḥmet Efendî b. Pîr ʻAlî (929-981/1523-1573)18

ﻛﺮﺑ

ﻲﻠﻋ ﲑﺑ ﻦﺑ يﺪﻨﻓا ﺪﻤﳏ ﻲﻠ

ﲪﺮﻟا ﷲا ﻢﺴﺑ

ﻪﺑ و ﻢﻴﺣﺮﻟا ﻦ

ا

ﻟا و ﺪﻤﳏ ﻰﻠﻋ ةﻮﻠﺼﻟا و ﲔﳌﺎﻌﻟا بر ﷲ ﺪﻤﳊا نﺎﻌﺘﺳ

ﺪﻌﺑ و ﲔﻌﲨا ﻪ

ﻋ ﻰﻤﺴﺗ ﺎﻬﻨﻣ نﻮﺘﺳ ﺊﻴﺷ ﺔﺋﺎﻣ ﺔﻓﺮﻌﻣ ﻦﻣ باﺮﻋﻻا ﻪﺘﻓﺮﻌﻣ ﺐﻟﺎﻃ ﻞﻜﻟ ﺪﺑ ﻻ ﻪﻧا ﻢﻠﻌﻓ

نﻮﺛﻼﺛ و ﻼﻣﺎ

ﺎﺑاﺮﻋا و ﻼﻤﻋ ﻰﻤﺴﺗ ةﺮﺸﻋ و ﻻﻮﻤﻌﻣ ﻰﻤﺴﺗ

...

Sözleriyle başlar. Arapça talik hattıyla, 211×143-120×65 mm. ölçüsünde, 11 satırlı, 51b-60a yaprakları arasında olup söz başları kırmızıdır. Sırtı meşin, üstü kahverengi kağıt kaplı mukavva bir cilt içerisindedir. Eserin müstensihi kayıtlarda bulunamamıştır.

18 Mehmed b. Pîr ʻAlî el-Birgîvî er-Rûmî el-Hanefî, 981 (573) yılında Balıkesir’de dünyaya gelmiştir.

İlk eğitimini babası Müderris Ali Efendiden almıştır. Daha sonra İstanbul’a gelerek devrin âlimlerinden Ahizade Muhammed Efendi ve ulemadan Abdurrahman Efendiden ilim tahsil etmiştir. Bir dönem Edirnede ordu kassâmı olmuştur. Daha sonra Aydın vilayetinin Ödemiş kazasına bağlı Birgi nahiyesinde inşa edilen medresede müderrislik vazifesine getirilmiştir. Ömrünün sonlarına yakın İstanbula gelip halkın idaresi ve işleri hakkında yöneticilere nasihatlerde bulunmuştur. 981

(26)

و

ﱂ نا

ﻰﺻﺎﻌﻟا ﺎﻧا ﻮﳓ ﺎﻳﺮﻳﺪﻘﺗ ﻰﻤﺴﻳ ﻩﺮﺧآ ﰲ رﺪﻗ ﺮﻬﻈﻳ

ﰲ رﺪﻘﻳ ﱂ و ﺮﻬﻈﻳ ﱂ ناو

ﺎﻴﻠﳏ ﻰﻤﺴﻳ ﻩﺮﺧآ

ﱃﺎﻌﺗ ﷲا نﻮﻌﺑ بﺎﺘﻜﻟا ﰎ ﻪﺘﻬﺟ ﻦﻣ ﻻا ﲑﳋا ﰐﺄﻳ ﻻ ﻦﻣ ﻰﻠﻋ ﺎﻨﻠﻛﻮﺗ ﻮﳓ

. sözleriyle biter.

Nahiv alanında telif edilmiş olan bu eser, üç fasıldan oluşmaktadır. Birinci fasılda, ʻâmil konusu işlenmiştir. Müellif âmilleri lafẓî ve mʻanevî olmak üzere ikiye ayırmış, lafẓî âmilleri ise kendi içerisinde semâʻî ve kıyâsî olarak gruplandırmıştır. Bu bölümde toplam altmış adet ʻâmil ele alınmıştır. İkinci fasılda mâmul konusu işlenmiş ve otuz adet mâmul beyan edilmiştir. Üçüncü fasılda ise îʻrâb konusu ele alınmış bu konuda hareke ile îʻrâb, harf ile îʻrâb ve hazf ile îʻrâb olmak üzere üç bölümde incelenerek on adet îʻrâb şekli beyan edilmiştir.

03 GEDİK 17821-3 el-ʻAvâmiluʹl-Cedîde

ﺪﻳﺪﳉا ﻞﻣاﻮﻌﻟا

ة

Birgîlî Meḥmet Efendî b. Pîr ʻAlî (929-981/1523-1573)19

ﻛﺮﺑ

ﻲﻠﻋ ﲑﺑ ﻦﺑ يﺪﻨﻓا ﺪﻤﳏ ﻲﻠ

ﻢﺴﺑ

ﻰﻠﻋ مﻼﺴﻟاو ةﻼﺼﻟاو ﻦﻤﻴﻟﺎﻌﻟا بر ﷲ ﺪﻤﳊا ﲔﻌﺘﺴﻧ ﻪﺑو ﻢﻴﺣﺮﻟا ﻦﲪﺮﻟا ﷲا

ﲔﻌﲨأ ﻪﻟآو ﺪﻤﳏ

ﻓﺮﻌﻣ ﻦﻣ باﺮﻋﻹا ﺔﻓﺮﻌﻣ ﺐﻟﺎﻃ ﻞﻜﻟ ﺪﺑﻻ ﻪﻧأ ﻢﻠﻋﺎﻓ ﺪﻌﺑو

ﻰﻤﺴﺗ ﺎﻬﻨﻣ نﻮﺘﺳ ءﻲﺷ ﺔﺋﺎﻣ ﺔ

نﻮﺛﻼﺛو ﻼﻣﺎﻋ

ﻟا ﻩﺬﻫ ﱃﺎﻌﺗ ﷲا نذﺈﺑ ﻚﻟ ﲔﺑﺄﻓ ﺎﺑاﺮﻋإو ﻼﻤﻋ ﻰﻤﺴﺗ ﺎﻬﻨﻣ ةﺮﺸﻋو ﻻﻮﻤﻌﻣ ﻰﻤﺴﺗ ﺎﻬﻨﻣ

ﻖﻳﺮﻃ ﻰﻠﻋ ﺔﺛﻼﺜ

باﻮﺑأ ﺔﺛﻼﺛ ﰲ زﺎﳚﻹا

...

Sözleriyle başlar. Arapça nesih hattıyla, 167×107-105×65 mm. ölçüsünde, 11 satırlı, 88b-95b yaprakları arasında olup satır başları kırmızı mürekkeplidir. Sayfa kenarlarında hâşiyeler mevcuttur. Eser sırtı ve deffeleri bordo, şemse bir cilt

19 a.g.e., s. 8.

(27)

içerisindedir. Şemsenin alt ve üst kısımlarında iki adet zencerek bulunmaktadır. Bu eser 1180/1802 yılında istinsah olmuştur. Müstensihine kaynaklarda ulaşılamamıştır.

ﺔﻨﺳ بﺎﻫﻮﻟا ﻚﻠﳌا ﷲا نﻮﻌﺑ بﺎﺘﻜﻟا ﰎ ﻦﻤﻴﻟﺎﻌﻟا بر ﷲ ﺪﻤﳊا

١١٨٠

.

sözleriyle biter.

Eser içeriği hakkında ʻʻ03 GEDİK 17821-3ʼʼ kütüphane nolu eserde bilgi verilmiştir.

03 GEDİK 18287-6 el-ʻAvâmiluʹl-Cedîde

ﺪﻳﺪﳉا ﻞﻣاﻮﻌﻟا

ة

Birgîlî Meḥmet Efendî b. Pîr ʻAlî (929-981/1523-1573)20

ﻛﺮﺑ

ﻲﻠﻋ ﲑﺑ ﻦﺑ يﺪﻨﻓا ﺪﻤﳏ ﻲﻠ

ﻢﺴﺑ

ﻠﺼﻟاو ﲔﳌﺎﻌﻟا بر ﷲ ﺪﻤﳊا ﲔﻌﺘﺴﻧ ﻪﺑو ﲔﻌﺘﺴﻧ ﻪﺑو ﻢﻴﺣﺮﻟا ﻦﲪﺮﻟا ﷲا

ﻪﻟاو ﺪﻤﳏ ﻰﻠﻋ مﻼﺴﻟاو ةﻮ

باﺮﻋﻻا ﺔﻓﺮﻌﻣ ﺐﻟﺎﻃ ﻞﻜﻟ ﺪﺑﻻ نا ﻢﻠﻋﺎﻓ ﺪﻌﺑو ﲔﻌﲨا

ﺗ ﺎﻬﻨﻣ نﻮﺘﺳ ﺊﺷ ﺔﺋﺎﻣ ﺔﻓﺮﻌﻣ ﻦﻣ

ﻼﻣﺎﻋ ﻰﻤﺴ

ﻌﺗ ﷲا نذﺎﺑ ﻚﻟذ ﲔﺑﺎﻓ ﺎﺑاﺮﻋاو ﻼﻤﻋ ﻰﻤﺴﺗ ﺎﻬﻨﻣ ةﺮﺸﻋو ﻻﻮﻤﻌﻣ ﻰﻤﺴﺗ ﺎﻬﻨﻣ نﻮﺜﻠﺛو

ﱃﺎ

...

Sözleriyle başlar. Arapça nesih hattıyla, 200×140-140×70 mm. ölçüsünde, 15 satırlı, 105b-112a yaprakları arasında olup cetveller kırmızı mürekkeplidir. Söz başları kırmızı mürekkeplidir. Sayfa kenarlarında hâşiyeler bulunmaktadır. Eserin serlevhası yaprak desenleriyle nefis bir şekilde tezyin edilmiştir. Sırtı kahverengi meşin, deffeleri çiçek desenli, mukavva enfes bir cilt içerisindedir. Bu eser 1170/1792 yılında istinsah olmuştur.

ﺎﺘﻜﻟا ﰎ ﻪﺘﻬﺟ ﻦﻣ ﻻا ﲑﳋا ﻰﺗﺄﻳ ﻦﻣ ﻰﻠﻋ ﺎﻨﻠﻛﻮﺗ

ﺦﻳرﺎﺗ بﺎﻫﻮﻟا ﻚﻠﳌا ﷲا نﻮﻌﺑ ب

ﺔﻨ

١١٧٠

.

(28)

sözleriyle biter.

Eser içeriği hakkında ʻʻ03 GEDİK 17821-3ʼʼ kütüphane nolu eserde bilgi verilmiştir.

03 GEDİK 18289-2 el-ʻAvâmiluʹl-Cedîde

ﺪﻳﺪﳉا ﻞﻣاﻮﻌﻟا

ة

Birgîlî Meḥmet Efendî b. Pîr ʻAlî (929-981/1523-1573)21

ﻛﺮﺑ

ﻲﻠﻋ ﲑﺑ ﻦﺑ يﺪﻨﻓا ﺪﻤﳏ ﻲﻠ

ﻢﺴﺑ

ﻠﺼﻟاو ﲔﳌﺎﻌﻟا بر ﷲ ﺪﻤﳊا ﲔﻌﺘﺴﻧ ﻪﺑو ﲔﻌﺘﺴﻧ ﻪﺑو ﻢﻴﺣﺮﻟا ﻦﲪﺮﻟا ﷲا

ﻪﻟاو ﺪﻤﳏ ﻰﻠﻋ مﻼﺴﻟاو ةﻮ

ﻞﻜﻟ ﺪﺑﻻ ﻪﻧا ﻢﻠﻋﺎﻓ ﺪﻌﺑو ﲔﻌﲨا

ﺎﻬﻨﻣ نﻮﺘﺳ ﺊﺷ ﺔﺋﺎﻣ ﺔﻓﺮﻌﻣ ﻦﻣ باﺮﻋﻻا ﺔﻓﺮﻌﻣ ﺐﻟﺎﻃ

ﻼﻣﺎﻋ ﻰﻤﺴﺗ

ﻌﺗ ﷲا نذﺎﺑ ﻚﻟذ ﲔﺑﺎﻓ ﺎﺑاﺮﻋاو ﻼﻤﻋ ﻰﻤﺴﺗ ﺎﻬﻨﻣ ةﺮﺸﻋو ﻻﻮﻤﻌﻣ ﻰﻤﺴﺗ ﺎﻬﻨﻣ نﻮﺜﻠﺛو

ﱃﺎ

...

Sözleriyle başlar. Arapça nesih hattıyla, 145×205 mm. ölçüsünde, b.b. Satırlı, 20b-22b yaprakları arasında olup söz başları ve cetveller kırmızı mürekkeplidir. Sayfa kenarlarında hâşiyeler bulunmaktadır. Cildin arka deffesi bulunmamaktadır. Sırtı ve ön deffesi gri renkli olup oldukça yıpranmış bir durumdadır. Bu eser 1111/1733 yılında istinsah olmuştur. Müstensihine kaynaklarda ulaşılamamıştır.

ﻛﻮﺗ

ﺴﻟاو ﻮﻠﺼﻟاو ﲔﳌﺎﻌﻟا بر ﷲ ﺪﻤﳊاو ﻪﺘﻬﺟ ﻦﻣﻻا ﲑﳋا ﰱ ﻰﺗﺄﻳ ﻻ ﻦﻣ ﻰﻠﻋ ﺎﻨ

ﻪﻟآو ﺪﻤﳏ ﻰﻠﻋ مﻼ

ﰎ ﲔﻌﲨا

١١١١

.

sözleriyle biter.

Eser içeriği hakkında ʻʻ03 GEDİK 17821-3ʼʼ kütüphane nolu eserde bilgi verilmiştir.

21 a.g.e., s. 8.

(29)

03 GEDİK 18380-4 el-ʻAvâmiluʹl-Cedîde

ةﺪﻳﺪﳉا ﻞﻣاﻮﻌﻟا

Birgîlî Meḥmet Efendî b. Pîr ʻAlî (929-981/1523-1573)22

ﻛﺮﺑ

ﻲﻠﻋ ﲑﺑ ﻦﺑ يﺪﻨﻓا ﺪﻤﳏ ﻲﻠ

ﻢﺴﺑ

ﻌﲨا ﻪﻟاو ﺪﻤﳏ ﻰﻠﻋ مﻼﺴﻟاو ةﻮﻠﺼﻟاو ﲔﳌﺎﻌﻟا بر ﷲ ﺪﻤﳊا ﻢﻴﺣﺮﻟا ﻦﲪﺮﻟا ﷲا

ﻪﻧا ﻢﻠﻋﺎﻓ ﺪﻌﺑو ﲔ

باﺮﻋﻻا ﺔﻓﺮﻌﻣ ﺐﻟﺎﻃ ﻞﻜﻟ ﺪﺑﻻ

ﻬﻨﻣ نﻮﺜﻠﺛو ﻼﻣﺎﻋ ﻰﻤﺴﺗ ﺎﻬﻨﻣ نﻮﺘﺳ ﺊﺷ ﺔﺋﺎﻣ ﺔﻓﺮﻌﻣ ﻦﻣ

ﻰﻤﺴﺗ ﺎ

ﷲا نذﺎﺑ ﻚﻟذ ﲔﺑﺎﻓ ﺎﺑاﺮﻋاو ﻼﻤﻋ ﻰﻤﺴﺗ ﺎﻬﻨﻣ ةﺮﺸﻋو ﻻﻮﻤﻌﻣ

Sözleriyle başlar. Arapça nesih hattıyla, 195×130-140×64 mm. ölçüsünde, 15 satırlı, 90a-93b yaprakları arasında olup satır aralarında ve sayfa kenarlarında hâşiyeler vardır. Oldukça yıpranmış, mıklebli, gri mukavva bir cilt içerisindedir. Mıklebin üzerinde pek nefis çiçek desenleri bulunmaktadır. Eserin müstensihine ve istinsah tarihine kaynaklarda raslanmamıştır.

ﻳ ﻩﺮﺧآ ﰱ رﺪﻗ ﻞﺑ ﺮﻬﻈﻳ ﱂ ناو

ﰱ رﺪﻘﻳ ﱂو ﺮﻬﻈﻳ ﱂ ناو ﻰﺻﺎﻌﻟا ﺎﻧا ﻮﳓ ﺎﻳﺮﻳﺪﻘﺗ ﻰﻤﺴ

ﻰﻤﺴﻳ ﻩﺮﺧآ

ﲔﳌﺎﻌﻟا بر ﷲ ﺪﻤﳊاو ﻪﺘﻬﺟ ﻦﻣ ﻻا ﲑﳋا ﻰﺗﺄﻳ ﻻ ﻦﻣ ﻰﻠﻋ ﺎﻨﻠﻛﻮﺗ ﻮﳓ ﺎﻴﻠﳏ

.

sözleriyle biter.

Eser içeriği hakkında ʻʻ03 GEDİK 17821-3ʼʼ kütüphane nolu eserde bilgi verilmiştir.

(30)

03 GEDİK 17821/4 el-ʻAvâmiluʹl-Mie

ﺔﺋﺎﳌا ﻞﻣاﻮﻌﻟا

ʻAbdulḳâhir b. ʻAbdurraḥmân el-Curcânî ( öl. 471/1078 )23

ﱐﺎﺟﺮﳉا ﻦﲪﺮﻟا ﺪﺒﻋ ﻦﺑ ﺮﻫﺎﻘﻟا ﺪﺒﻋ

ﲪﺮﻟا ﷲا ﻢﺴﺑ

ﲨا ﻪﻟا و ﺪﻤﳏ ﻰﻠﻋ مﻼﺴﻟا و ةﻮﻠﺼﻟا و ﲔﳌﺎﻌﻟا بر ﷲ ﺪﻤﳊا ﻢﻴﺣﺮﻟا ﻦ

نﺎﻓ ﺪﻌﺑ و ﲔﻌ

ﻒﻟا ﺎﻣ ﻰﻠﻋ ﻮﺤﻨﻟا ﰲ ﻞﻣاﻮﻌﻟا

ﻋ ﺔﺋﺎﻣ نﺎﺟﺮﳉا نﺎﲪﺮﻟا ﺪﺒﻋ ﻦﺑا ﺮﻫﺎﻘﻟا ﺪﺒﻋ مﺎﻣﻻا ﺦﻴﺸﻟا

ﻲﻫ و ﻞﻣﺎ

... ﺔﻳﻮﻨﻌﻣ و ﺔﻴﻈﻔﻟ ﲔﻤﺴﻗ ﱃا ﻢﺴﻘﻨﺗ

Sözleriyle başlar. Arapça nesih hattıyla, 167×107-105×65 mm. ölçüsünde, 11 satırlı, 96b-105a yaprakları arasında olup söz başları kırmızı mürekkeplidir. Kenarları oldukça yıpranmış şemse süslemeli kahverengi meşin bir cilt içerisindedir. Müstensihi ʻAli Ağa olup 1254/1876 tarihinde istinsah olmuştur.

ﻟا و ﻊﺿﻮﻟاو ﲑﺒﻜﻟا و ﲑﻐﺼﻟا ﲏﻔﺘﺴﻳ ﻼﻓ

ﰎ ﺎﳍﺎﻤﻌﺘﺳا و ﺎﻬﺘﻓﺮﻌﻣ ﻪﻴﻓ ﻊﻴﻓﺮ

بﺎﻫﻮﻟا ﻚﻠﳌا ﷲا نﻮﻌﺑ ﺐﺘﻜﻟا

.

sözleriyle biter.

Nahiv alanında telif edilmiş olan bu eser, çok yaygın ve meşhur bir kitaptır. Eserde yüz adet âmil ele alındığı için ʽel-ʻAvâmiluʹl-Mieʼ diye isimlendirilmiştir.

23 ʻAbdulḳâhir b. ʻAbdurraḥmân b. Muḥammed el-Curcânî, Arap dil âlimi ve edebiyat nazariyatçısıdır.

Hayatı hakkında fazla bilgi bulunmamaktadır. Cürcanda doğmuş ve bütün hayatını orada geçirmiştir. Ebuʼl-Ḥüseyin Muḥammed b. Ḥasan el-Fârisî ve Ḳażı Ebuʼl-Ḥasan ʻAli b. ʻAbdulaziz el-Curcânîʼden ders almıştır. Eğitimini tamamladıktan sonra Curcânda ders vermeye başladı. 471 (078-1079) yılında Curcânda vefat etti. Müellifin eserlerinden bazıları şunlardır; ʻʻ Delâiluʼl-Îʻcâz

fîʼl Meʻânî veʼl-Beyâʼʼ, ʻʻ Kitâbuʼl-Cumelʼʼ, ʻʻer-Risâletuʼş-Şafiyeʼʼ. Bk. İsmâʻil Paşâ el-Baġdâdî,

Hediyyetuʼl-ʻÂrifîn Esmâuʼl-Müellifîn ve Âṣâruʼl-Muṣannifîn, Maʻârif, İstanbul, 1955, I, 606; Kâtip Çelebi, Keşfuʼẓ-Ẓunûn ʻan Esmâil-Kutup veʼl-Funûn, Dâru İḥyâiʼt-Turâṣ, Beyrut,1941, I, 54, 183: Ḫayreddîn b. Maḥmûd b. ʻAli b. Faris ed-Dimeşkî ez-Ziriklî, el-Aʻlam Ḳâmûs-u Terâcim li-Eşheriʼr- Ricâl veʼn- Nisâʼ mineʼl- ʻArab veʼl-Mustaʻribin veʼl-Musteşrikîn, 15. Baskı, Dâruʼl-ʻİlmiʼl-Melâyîn, Beyrut, 2002, IV,48-49.

(31)

Müellif bu eserde âmilleri lafzî ve mâʻnevî olmak üzere ikiye ayırmış lafzî âmilleride kendi içerisinde kıyâsî ve semâî olmak üzere iki grupta incelemiştir.

03 GEDİK 18287-4 el-ʻAvâmiluʹl-Mie

ﺔﺋﺎﳌا ﻞﻣاﻮﻌﻟا

ʻAbdulḳâhir b. ʻAbdurraḥmân el-Curcânî ( öl. 471/1078 )24

ﲪﺮﻟا ﺪﺒﻋ ﻦﺑ ﺮﻫﺎﻘﻟا ﺪﺒﻋ

ﱐﺎﺟﺮﳉا ﻦ

ﻢﺴﺑ

ﺪﻤﳊا ﲔﻌﺘﺴﻧ ﻪﺑو ﻢﻴﺣﺮﻟا ﻦﲪﺮﻟا ﷲا

ﻰﻠﻋ مﻼﺴﻟاو ةﻮﻠﺼﻟاو ﲔﳌﺎﻌﻟا بر ﷲ

ﻪﺒﺤﺻو ﻪﻟاو ﺪﻤﳏ

ﺮﻟا ﺪﺒﻋ ﻦﺑ ﺮﻫﺎﻘﻟا ﺪﺒﻋ مﺎﻣﻻا ﺦﻴﺸﻟا ﻒﻟا ﺎﻣ ﻰﻠﻋ ﻮﺤﻨﻟا ﰱ ﻞﻣاﻮﻌﻟا نﺎﻓ ﺪﻌﺑو ﲔﻌﲨا

ﱏﺎﺟﺮﳉا نﺎﲪ

ﺔﻳﻮﻨﻌﻣ و ﺔﻴﻈﻔﻟ ﲔﻤﺴﻗ ﱃا ﻢﺴﻘﻨﺗ ﻰﻫو ﻞﻣﺎﻋ ﺔﺋﺎﻣ ﻪﻴﻠﻋ ﷲا ﺔﲪر

...

Sözleriyle başlar. Arapça nesih hattıyla, 200×140-140×70 mm. ölçüsünde, 15 satırlı, 93b-101a yaprakları arasında olup cetveller kırmızı mürekkeplidir. Söz başları kırmızı mürekkeplidir. Sayfa kenarlarında hâşiyeler bulunmaktadır. Sırtı kahverengi meşin, deffeleri çiçek desenli, mukavva nefis bir cilt içerisindedir. Bu eser 1170/1792 yılında Muḥammed b. Muḥammed b. Muṭṭalib tarafından istinsah olmuştur.

ﻐﻟا ﻪﺑر ﱃا جﺎﺘﶈا ﻒﻴﻌﻀﻟا ﺪﺒﻋ ﺪﻳ ﻰﻠﻋ نﺎﻨﳌا ﱃﺎﻌﺗ ﷲا نﻮﻌﺑ ﺔﺑﺎﺘﻜﻟا ﺖﲤ

ﻦﺑ ﺪﻤﳏ ﻦﺑ ﺪﻤﳏ دودﻮﻟا رﻮﻔ

ﻪﻴﻟاو ﺎﻤﻬﻴﻟا ﻦﺴﺣاو ﻪﻳﺪﻟاﻮﻟو ﷲا ﺮﻔﻏ ﺐﻠﻄﻣ

ﺔﻨﺳ ﺦﻳرﺎﺗ

١١٧٠

.

sözleriyle biter.

(32)

03 GEDİK 18380-5 el-ʻAvâmiluʹl-Mie

ﺔﺋﺎﳌا ﻞﻣاﻮﻌﻟا

ʻAbdulḳâhir b. ʻAbdurraḥmân el-Curcânî (öl. 471/1078 )25

ﱐﺎﺟﺮﳉا ﻦﲪﺮﻟا ﺪﺒﻋ ﻦﺑ ﺮﻫﺎﻘﻟا ﺪﺒﻋ

ﺴﺑ

ﻰﻠﻋ مﻼﺴﻟاو ةﻮﻠﺼﻟاو ﲔﳌﺎﻌﻟا بر ﷲ ﺪﻤﳊا ﻢﻴﺣﺮﻟا ﻦﲪﺮﻟا ﷲا

او ﺪﻤﳏ ﻪﻟﻮﺳر

نﺎﻓ ﺪﻌﺑو ﲔﻌﲨا ﻪﻟ

ﲪر ﱏﺎﺟﺮﳉا نﺎﲪﺮﻟا ﺪﺒﻋ ﻦﺑ ﺮﻫﺎﻘﻟا ﺪﺒﻋ مﺎﻣﻻا ﺦﻴﺸﻟا ﻪﻔﻟا ﺎﻣ ﻰﻠﻋ ﻮﺤﻨﻟا ﰱ ﻞﻣاﻮﻌﻟا

ﺔﺋﺎﻣ ﻪﻴﻠﻋ ﷲا ﺔ

ﺔﻳﻮﻨﻌﻣ و ﺔﻴﻈﻔﻟ ﲔﻤﺴﻗ ﱃا ﻢﺴﻘﻨﺗ ﻰﻫو ﻞﻣﺎﻋ

...

Sözleriyle başlar. Arapça nesih hattıyla, 195×130-140×64 mm. ölçüsünde, 19 satırlı, 93b-97b yaprakları arasında olup söz başları kırmızı mürekkeplidir. Sayfa kenarlarında hâşiyeler bulunmaktadır. Oldukça yıpranmış mıklebli, gri mukavva bir cilt içerisindedir. Mıklebin üzerinde pek nefis çiçek desenleri bulunmaktadır.

Eserin son kısmı eksiktir.

Eser içeriği hakkında ʻʻ03 GEDİK 17821/4ʼʼ kütüphane nolu eserde bilgi verilmiştir.

03 GEDİK 18426-3 el-ʻAvâmiluʹl-Mi’e

ﺔﺋﺎﳌا ﻞﻣاﻮﻌﻟا

ʻAbdulḳâhir b. ʻAbdurraḥmân el-Curcânî (öl.471/1078)26

ﱐﺎﺟﺮﳉا ﻦﲪﺮﻟا ﺪﺒﻋ ﻦﺑ ﺮﻫﺎﻘﻟا ﺪﺒﻋ

25 a.g.e., s. 13.

(33)

ﻢﺴﺑ

ﻰﻠﻋ مﻼﺴﻟاو ةﻮﻠﺼﻟاو ﲔﳌﺎﻌﻟا بر ﷲ ﺪﻤﳊا ﻢﻴﺣﺮﻟا ﻦﲪﺮﻟا ﷲا

ﻟاو ﺪﻤﳏ ﻪﻟﻮﺳر

نﺎﻓ ﺪﻌﺑو ﲔﻌﲨا ﻪ

ﲪر ﱏﺎﺟﺮﳉا نﺎﲪﺮﻟا ﺪﺒﻋ ﻦﺑ ﺮﻫﺎﻘﻟا ﺪﺒﻋ مﺎﻣﻻا ﺦﻴﺸﻟا ﻪﻔﻟا ﺎﻣ ﻰﻠﻋ ﻮﺤﻨﻟا ﰱ ﻞﻣاﻮﻌﻟا

ﺔﺋﺎﻣ ﻪﻴﻠﻋ ﷲا ﺔ

ﻗ ﱃا ﻢﺴﻘﻨﺗ ﻰﻫو ﻞﻣﺎﻋ

ﺔﻴﺳﺎﻴﻗو ﺔﻴﻋﺎﲰ ﲔﻤﺴ

...

Sözleriyle başlar. Arapça nesih hattıyla, 157×100-115×65 mm. ölçüsünde, 11b.b. satırlı, 1b-245a yaprakları arasında olup söz başları kırmızı mürekkeplidir. Cildin arka deffesi yoktur. Ön deffe oldukça yıpranmış, parçalanmış vaziyettedir.

و ﺔﻴﺋاﺪﺘﺑﻻا ﱪﳋاو أﺪﺘﺒﳌا ﰲ ﻞﻣﺎﻌﻟاو ﻢﺳا ﻊﻗﻮﻣ ﻪﻋﻮﻗو ﻮﻫو عرﺎﻀﳌا ﻞﻌﻓ ﻞﻣﺎﻌﻟاو

ﻩﺬﻬﻓ ﻆﻔﻟ ﻻ ﲎﻌﻣ ﻮﻫ

ﳍﺎﻤﻌﺘﺳاو ﺎﻬﺘﻓﺮﻌﻣ ﻦﻋ ﻊﻴﺿﻮﻟاو ﻊﻴﻓﺮﻟاو ﲑﺒﻜﻟاو ﲑﻐﺼﻟا ﲏﻐﺘﺴﻳ ﻼﻓ ﻞﻣﺎﻋ ﺔﺌﻣ

ﺖﲤ ﺎ

.

sözleriyle biter.

Eser içeriği hakkında ʻʻ03 GEDİK 17821/4ʼʼ kütüphane nolu eserde bilgi verilmiştir.

03 GEDİK 17988-3 el-ʻAvâmiluʹl-Mi’e

ﺔﺋﺎﳌا ﻞﻣاﻮﻌﻟا

ʻAbdulḳâhir b. ʻAbdurraḥmân el-Curcânî (öl. 471/1078 )27

ﱐﺎﺟﺮﳉا ﻦﲪﺮﻟا ﺪﺒﻋ ﻦﺑ ﺮﻫﺎﻘﻟا ﺪﺒﻋ

ﻢﺴﺑ

ﳏ ﻪﻴﺒﻧ ﻰﻠﻋ مﻼﺴﻟاو ةﻮﻠﺼﻟاو ﲔﳌﺎﻌﻟا بر ﷲ ﺪﻤﳊا ﻢﻴﺣﺮﻟا ﻦﲪﺮﻟا ﷲا

ﻟآو ﺪﻤ

نﺎﻓ ﺪﻌﺑو ﲔﻌﲨا ﻪ

ﻴﻠﻋ ﷲا ﺔﲪر ﱐﺎﺟﺮﳉا نﺎﲪﺮﻟا ﺪﺒﻋ ﻦﺑ ﺮﻫﺎﻘﻟا ﺪﺒﻋ مﺎﻣﻻا ﺦﻴﺸﻟا ﻪﻔﻟا ﺎﻣ ﻰﻠﻋ ﻞﻣاﻮﻌﻟا

ﻰﻫو ﻞﻣﺎﻋ ةﺄﻣ ﻪ

ﲔﻤﺴﻗ ﱃا ﻢﺴﻘﻨﺗ ﺎﻬﻨﻣ ﺔﻴﻈﻔﻠﻟﺎﻓ ﺔﻳﻮﻨﻌﻣ و ﺔﻴﻈﻔﻟ ﲔﻤﺴﻗ ﱃا ﻢﺴﻘﻨﺗ

...

(34)

Sözleriyle başlar. Arapça nesih hattıyla, 196×121-133×67 mm. ölçüsünde, 13 satırlı, 62b-70b yaprakları arasında olup söz başları ve cetveller kırmızı mürekkeplidir. Eser sırtı ve deffeleri koyu kahverengi meşin bir cilt içerisindedir.

ﺔﺋﺎﻣ ﻩﺬﻬﻓ ﺎﳍﺎﻤﻌﺘﺳا و ﺎﻬﺘﻓﺮﻌﻣ ﻊﻴﻓﺮﻟاو ﻊﻴﺿﺮﻟاو ﲑﺒﻜﻟاو ﲑﻐﺼﻟا ﲎﻐﺘﺴﻳ ﻻو

ﻞﻣﺎﻋ

.

sözleriyle biter.

Eser içeriği hakkında ʻʻ03 GEDİK 17821/4ʼʼ kütüphane nolu eserde bilgi verilmiştir.

03 GEDİK 17779/2 el-ʻAvâmiluʹl-Mi’e

ﺔﺋﺎﳌا ﻞﻣاﻮﻌﻟا

ʻAbdulḳâhir b. ʻAbdurraḥmân el-Curcânî ( öl. 471/1078 )28

ﱐﺎﺟﺮﳉا ﻦﲪﺮﻟا ﺪﺒﻋ ﻦﺑ ﺮﻫﺎﻘﻟا ﺪﺒﻋ

ﻢﺴﺑ

ا ﻰﺼﻘﺘﺑ ﺎﻨﺑﻮﺟو ﻩﻮﳓ فﺮﺻ ﻦﻣ ﺎﻳ كﺪﻤﲝ ﲔﻌﺘﺴﻧ ﻪﺑ و ﻢﻴﺣﺮﻟا ﻦﲪﺮﻟا ﷲا

لﺎﻤﻛ ﻦﻋ ﻒﺘﻛ و دﻮﳉ

ﻟا و ﲔﺒﻄﻟا ﻪﺒﺤﺻ و ﻪﻟاو ﺪﻤﳏ ﻰﻠﻋ ﻰﻠﺼﻧ و دﻮﺟﻮﻣ ﻞﻛ ﻰﻠﻋ دﻮﳉا ﻪﺘﺿﺎﻓﺎﺑ ﻪﺗرﺪﻗ

مﺎﻘﺘﺳا ﺎﻣ .تﺎﺒﻴﻄ

تﺎﻛﱪﻟا نﻮﻨﻓ مﺎﻘﻣ ﻪﻤﻜﲝ ﻞﻣﺎﻌﻟ ﻩﺮﻣا ﻊﺑﺎﺗ مﺎﻗ و تﺎﻛﺮﳊا و نﻮﻜﺴﻟا ﻪﻤﻠﻌﺑ

...

Sözleriyle başlar. Arapça tâ’lîk hattıyla, 180×90-133×50 mm. ölçüsünde, 17 satırlı, 35b-49b yaprakları arasında olup söz başları ve cetveller kırmızıdır. Sırtı ve deffeleri deri kaplı siyah bir cilt içerisindedir. Eserin müstensihi bulunamamıştır.

Eserin son kısmı eksiktir.

Eser içeriği hakkında ʻʻ03 GEDİK 17821/4ʼʼ kütüphane nolu eserde bilgi verilmiştir.

28 a.g.e., s. 13.

(35)

03 GEDİK 17779/1 el-Cumel fî’n-naḥv

ﻮﺤﻨﻟا ﰲ ﻞﻤﳉا

ʻAbdulḳâhir b. ʻAbdurraḥmân el-Curcânî ( öl. 471/1078 )29

ﱐﺎﺟﺮﳉا ﻦﲪﺮﻟا ﺪﺒﻋ ﻦﺑ ﺮﻫﺎﻘﻟا ﺪﺒﻋ

ﻢﺴﺑ

ﲔﺒﻴﻄﻟا ﻪﻟاو ﺪﻤﳏ ﻪﻴﺒﻧ ﻰﻠﻋ ةاﻮﻠﺼﻟا و ﻦﻳﺮﻛﺎﺸﻟا ﺪﲪ ﺪﻤﳊا ﻢﻴﺣﺮﻟا ﻦﲪﺮﻟا ﷲا

لﺎﻗ ﻦﻳﺮﻫﺎﻄﻟا

ﻞﲨ ﻩﺬﻫ ﻢﻬﻴﻠﻋ ﷲا ﺔﲪر ﱏﺎﺟﺮﳉا نﺎﲪﺮﻟا ﺪﺒﻋ ﻦﺑ ﺮﻫﺎﻘﻟا ﺪﺒﻋ ﺮﻜﺑ ﻮﺑا مﺎﻣﻻا ﺦﻴﺸﻟا

ﺐﻳﺮﻗ ﺎﺒﻴﺗﺮﺗ ﺎﻬﺘﺒﺗر

ﻞﻣاﻮﻌﻟا ﻊﻴﲨ ﺎﻬﺘﻨﻤﺿ و لوﺎﻨﺘﳌا ....

Sözleriyle başlar. Arapça nesih hattıyla, 180×90-120×40 mm. ölçüsünde, 15 satırlı, 1b-31b yaprakları arasında olup cetveller ve söz başları kırmızıdır. Sırtı ve kapağı kahverengi meşin bir cilt içerisindedir. Eserin zahriyesinde Mir Aḥmed b. el-Ḥac Muṣṭafa bin Aḥmed Paşa adına temellük kaydı ve mührü bulunmaktadır.

.

و ﻢﻠﻋا ﷲا

و باﺮﻋﻻا ﻞﻣاﻮﻋ ﰲ ﺪﻠﳉا ﰲ ﻩﺎﻧدرا ﺎﻣ اﺬﻬﻓ ﻰﻗﺎﺒﻟا ﻚﻟﺬﻛو ﺰﳚ

ﱂو ﻢﻋ مﺎﻗ ﺪﻳز ﺖﻠﻗ

ﻢﻜﺣا

sözleriyle biter.

Nahve dair olan bu eser beş bölümden meydana gelmiştir. Birinci bölüm mukaddimedir. İkinci bölüm fiillerin ʻâmilleri hakkındadır. Üçüncü bölüm harflerin ʻâmilleri hakkındadır. Dördüncü bölüm isimlerin ʻâmilleri hakkındadır. Beşinci bölüm ise Allaha hamd etme konusu gibi münferit konuları ele almaktadır.

(36)

03 GEDİK 17782 Ebkâruʹl-Efkâr

رﺎﻜﻓﻷا رﺎﻜﺑأ

Ḳażı Bâlât ʻAbdullaṭif b.Celâleddîn Muḥammed el-Ḳazvînî (öl.853/ 1449)

ﲏﻳوﺰﻘﻟا ﺪﻤﳏ ﻦﻳﺪﻟا لﻼﺟ ﻦﺑ ﻒﻄﻠﻟا ﺪﺒﻋ تﻻﺎﺑ ضﺎﻗ

ﻢﺴﺑ

ﻠﻟ ﺔﻌﻓاﺮﻟا و ﻢﺳﻼﻟ ﺔﺒﺻﺎﻨﻟا ﻞﻌﻔﻟﺎﺑ ﺔﻬﺒﺸﳌا فوﺮﳊا ﻦﻣ نا ﻢﻴﺣﺮﻟا ﻦﲪﺮﻟا ﷲا

ﻖﺣا ﻪﲰﺎﻓ ﱪﺨ

ﺮﻣﻻا ﻖﺣ ﻦﻣ ﻖﺤﻠﻟ ﻞﻴﻀﻔﺗ ﺐﺼﻨﻟﺎﺑ

...

Sözleriyle başlar. Arapça tâ’lîk hattıyla, 205×146-147×95 mm. ölçüsünde, 21 satırlı, 1b-176a yaprakları arasındadır. Sırtı ve deffeleri oldukça yıpranmış mukavva bir cilt içerisindedir. Eserin zahriyesinde Mir Aḥmed bin el-Ḥac Muṣṭafa bin Aḥmed Paşa adına temellük kaydı ve mührü bulunmaktadır.

ﰲ ﺎ ﺎﺑ ﺎ ﻻ ﺎﻓﻼﺧ دﻮﻗار يﺪﻨﻋ ﻮﳓ ةرﻮﻛﺬﻣ ءﺎﻴﺷا ﺔﻌﺑرا ﺪﺣﺎﺑ ﻢﺳﻻا مﺎﲤ ﺪﻌﺑ ﻊﻘﻳ و

ﲑﻏ ﻻ دﻮﻗاﺮﻟا

ﺖﲤ ﺔﺒﺴﻨﻟا ﰲ ﺪﺣا ﻦﻋ ﺎ ﻻا ﻊﻓﺮﻳ ﺎﻣ ﻼﺣ ﻚﻟﻮﻘﺑ ﻊﻔﺗرﺎﻓ

.

sözleriyle biter.

Müellif bu eserinde, cemiʻler, maṣdarlar, inne ve kardeşleri, bazı fiiller ve şartları gibi naḥiv konularını ele almıştır.

(37)

03 GEDİK 17759/3 el-Elfîyye

ﺔﻴﻔﻟﻻا

İbn Mâlik Cemâleddîn Muḥammed b. ʻAbdullah et-Tâî ( 600-672/1203-1273)30

ﻰﺋﺎﻄﻟا ﷲا ﺪﺒﻋ ﻦﺑ ﺪﻤﳏ ﻦﻳﺪﻟا لﺎﲨ ﻚﻟﺎﻣ ﻦﺑا

ﻢﻴﺣﺮﻟا ﻦﲪﺮﻟا ﷲﺎﻤﺴﺑ

ﻚﻟﺎﻣ ﻦﺑا ﻮﻫ ﺪﻤﳏ لﺎﻗ

ﻚﻟﺎﻣ ﲑﺧ ﷲا ﰊر ﺪﲪا

ﻰﻔﻄﺼﳌا لﻮﺳﺮﻟا ﻰﻠﻋ ﺎﻴﻠﺼﻣ

ﲔﻠﻤﻜﺘﺴﳌا ﻪﻟا و

ﺎﻓﺮﺸﻟا

Sözleriyle başlar. Arapça nesih hattıyla, 150×210-70×130 mm. ölçüsünde, 15 satırlı, 23b-58b yaprakları arasında olup sayfa kenarlarında hâşiyeler mevcuttur. Sırtı bordo renkli, ebru bir cilt içerisindedir. ʻAli bin Ḥuseyin tarafından 1200/1822 tarihinde istinsah olmuştur.

ﻼﺳرا ﱯﻧ ﲑﺧ ﺪﻤﳏ ﻰﻠﻋ ﺎﻴﻠﺼﻣ ﷲا ﺪﲪﺎﻓ

ﻟا ماﺮﻜﻟا ﺮﻐﻟا ﻪﻟاو

ﲑﳋا ﲔﺒﺠﺘﻨﳌا ﻪﺒﺤﺻو ةﱪ

sözleriyle biter.

Oldukça yaygın ve meşhur olan bu eser müellifi tarafından el-Hulâsa diye isimlendirilmiş olmasına rağmen bin beyitten oluştuğu için el-Elfiyye ismiyle meşhur

30 Cemâleddîn Ebî ʻAbdullah Muḥammed b. ʻAbdullah et-Tâî el-Ceyyânî, Meşhur naḥiv

âlimlerindendir. 600 (1203) yılında Endülüsʼde bulunan Ceyyânʼda dünyaya gelmiştir. Nahiv, lügat ve mantık ilimlerini babasından aldıktan sonra Dımeşkʼde Ḥasan b. Ṣabbâḥ, İbn-i Arûn, Muḥammed el-Merşânî gibi âlimlerden ders aldı. Ṣarf ve naḥiv alanında zamanının en iyisi idi.

(38)

olmuştur. Hakkında sayıları yetmişe yaklaşan şerh, hâşiye, taʻlîk ve ihtisar yazılmış olan bu eserde kelime, mebnî, muʻreb, nekre, maʻrife, ʻalem, ism-i işâret, kâne ve kardeşleri, temyîz, mefʻûl-u maʻah, mefʻûl-u fîh, izâfet gibi naḥiv konuları ile ismi taṣġîr, ibdâl, idġâm vb. Sarf konuları ele alınmıştır.

03 GEDİK 17805 el-Elfîyye

ﺔﻴﻔﻟﻻا

İbn Mâlik Cemâleddîn Muḥammed b. ʻAbdullah et-Tâî (600-672/1203-1273)31

ﻰﺋﺎﻄﻟا ﷲا ﺪﺒﻋ ﻦﺑ ﺪﻤﳏ ﻦﻳﺪﻟا لﺎﲨ ﻚﻟﺎﻣ ﻦﺑا

ﻢﺴﺑ

ﷲا ﰉر ﺪﲪأ ﻚﻟﺎﻣ ﻦﺑا ﻮﻫ ﺪﻤﳏ لﺎﻗ ﻢﻴﺣﺮﻟا ﻦﲪﺮﻟا ﷲا

ﻟا ﻰﻠﻋ ﺎﻴﻠﺼﻣ ﻚﻟﺎﻣ ﲑﺧ

ﻰﻔﻄﺼﳌا لﻮﺳﺮ

ا بﺮﻘﺗ ﻪﻳﻮﳏ ﺎ ﻮﺤﻨﻟا ﺪﺻﺎﻘﻣ ﺔﻴﻔﻟا ﰱ ﷲا ﲔﻌﺘﺳاوﺎﻓﺮﺸﻟا ﲔﻠﻤﻜﺘﺴﳌا ﻪﻟأو

ﻂﺴﺒﺗو ﺰﺟﻮﻣ ﻆﻔﻠﺑ ﻰﺼﻗﻷ

ﻳﺎﺣ ﻖﺒﺴﺑ ﻮﻫو ﻂﻌﻣ ﻦﺑا ﺔﻴﻘﻟا ﺔﻘﻳﺎﻓ ﻂﺨﺳ ﲑﻐﺑ ﻰﺿر ﻰﻀﺘﻘﺗو ﺰﺠﻨﻣ ﺪﻋﻮﺑ لﺬﺒﻟا

ﺐﺟﻮﺘﺴﻣ ﻼﻴﻀﻔﺗ ﺰ

ﻩﺮﻓاو تﺎﺒﻬﺒىﻀﻘﻳ ﷲاو ﻼﻴﻤﳉا ﻰﺋﺎﻨﺛ

...

Sözleriyle başlar. Arapça nesih hattıyla, 205×148-142×93 mm. ölçüsünde, 11 satırlı, 2b-51b yaprakları arasında olup söz başları kırmızı mürekkeplidir. Sırtı siyah, deffeleri gri, mıklebli oldukça yıpranmış bir cilt içerisindedir. Eserin zahriyesinde Mir Aḥmed b. el-Ḥac Muṣṭafa b. Aḥmed adına temellük kaydı ve mührü bulunmaktadır.

ﷲا ﻰﻠﺻو ﻪﻘﻴﻓﻮﺗ ﻦﺴﺣو ﻪﻧﻮﻋو ﷲا ﺪﻤﲝ ﺔﻴﺑﺮﻌﻟا ﻢﻠﻋ ﰱ ﺔﻴﻔﻟﻻا ﺔﺻﻼﳋا

ﻰﻠﻋو ﺪﻤﳏ ﺎﻧﺪﻴﺳ ﻰﻠﻋ

ﺎﻤﻴﻠﺴﺗ ﻢﻠﺳو ﻪﺒﺤﺻو ﻪﻟآ

.

sözleriyle biter. 31 a.g.e., s. 20.

(39)

Eser içeriği hakkında ʻʻ03 GEDİK 17759/3ʼʼ kütüphane nolu eserde bilgi verilmiştir. 03 GEDİK 17808/1 el-Fevâiduʹl-ʻÂliye

ﺔﻴﻟﺎﻌﻟا ﺪﺋاﻮﻔﻟا

Sekenî Muḥammed b. Muḥarrem Mudurnulu (öl.1103/1692 )

ىﻮﻧرﺪﻣ مﺮﳏ ﻦﺑ ﺪﻤﳏ ﲏﻜﺳ

ﻢﺴﺑ

ﺎﻴﺑ ﰲ ﻪﻣﺎﺻﻮﺑ ﻖﳊا ﻮﳓ ﻦﻋ ﲔﻓﺮﺼﻨﻣ ﲑﻏ ﻞﻌﺟ اﺪﲪ ﻢﻴﺣﺮﻟا ﻦﲪﺮﻟا ﷲا

ﻓ ن

و ﻪﻣﻼﻛ ﻞﳊ ﺔﻴﻓﺎﻛ ﺪﺋاﻮ

ﻠﻋﺎﺑ ﻪﺑ ﻢﺼﺘﻌﻳ ﻦﻣ زﺎﻓ يﺬﻟا ﺪﻤﳏ لﻼﻀﻟا ﻊﻓﺮﻟ ﺔﻴﺑﺮﻌﻟا ﺔﻳار ﺐﺼﻧ ﻦﻣ ﻰﻠﻋ ةﻮﻠﺻ

ﻰﻠﻋ و لﺎﻤﻜﻟا ﻰ

ا ﱃا ﺮﻘﺘﻔﳌا ﺪﺒﻌﻟا لﻮﻘﻴﻓ ﺪﻌﺑ و لﻵا ﲑﺧو بﺎﺤﺼﻟا ﲑﺧ ﺔﻟﺎﺳر باﺮﻋا ﰲ ﻪﻧﺎﻋا ﻦﻣ

ﻦﺑ ﺪﻤﳏ ﲏﻐﻟا ﷲ

ﱏﻮﻜﺴﻟا مﺮﳏ

...

Sözleriyle başlar. Arapça tâ’lîk hattıyla, 148×108-100×69 mm. ölçüsünde, 12 satırlı, 1b-106a yaprakları arasında olup söz başları kırmızıdır. Sırtı ve deffeleri kahverengi Şemseli bir cilt içerisindedir. Müstensihi bulunamamıştır.

ﻋ مﻼﺴﻟاو ةﻮﻠﺼﻟا و ﷲ ﺪﻤﳊا و مﺎﻘﳌا اﺬﻫ ﰲ بﺎﺘﻜﻟا ﰎ ﺪﻗ

ﻠﻋ و مﺎﻣﻻا ﲑﺧ ﻪﻟﻮﺳر ﻰﻠ

و ﻪﻟﺎﻋ ﻰ

ﻄﻟا ﲔﺑ ﻪﻟﻮﺒﻘﺑ ﺔﻟﺎﺳﺮﻟا ﻩﺬﻫ ﻞﻌﺟا ﻢﻬﻠﻟا مﻼﻗﻻا سﺎﻃﺮﻘﻟا ﻰﻠﻋ ىﺮﺟا ﺎﻣ ماﺮﻜﻟا ﻪﺑﺎﺤﺻا

ﺔﺑﻮﻏﺮﻣ و ﲔﺒﻟﺎ

ﺼﻘﺘﻟا و ﺄﻄﳋا ﲑﺜﻛ ﻮﻫ يﺬﻟا ﲑﻘﻔﻟا ﺪﻧا ﲑﳋا ءﺎﻋﺪﻟ ﺎﺒﺒﺳ ﺎﻬﻠﻌﺟا و ﻦﻳﺮﻇﺎﻨﻟا ﲔﺑ

ﱵﺌﻴﻄﺧ ﺮﻔﻏا ﻢﳍا ﲑ

ﻚﻧﺎﻓ ﻲﺋﺎﻋد ﻞﺒﻘﺗ و ﻢﻴﺣﺮﻟا رﻮﻔﻏ ﻚﻧا

ﻢﻴﻠﺣ رﻮﻜﺷ

.

sözleriyle biter.

Bu eser, ʻİṣâmeddîn İbrâhîm b. Muḥammed b. ʻArabşâh el-İsferâyinî (873-945/1468-1538)ʹnin ʹʹḤâşiye ʻalâʹl-Fevâidiʹẑ-Ẑiyâiyyeʹʹ isimli eserinin ḥâşiyesidir.

(40)

03 GEDİK 17979 el-Fevâiduʹż-Żiyâiye fî Ḥalli Müşkilâtiʹl-Kâfiye

ﺔﻴﻓﺎﻜﻟا تﻼﻜﺸﻣ ﻞﺣ ﰲ ﺔﻴﺋﺎﻴﻀﻟا ﺪﺋاﻮﻔﻟا

Nûreddîn ʻAbdurraḥman b. Ahmed el-Câmî (817-898/1414-1492)32

ﻰﻣﺎﳉا ﺪﲪأ ﻦﺑ نﺎﲪﺮﻟا ﺪﺒﻋ ﻦﻳﺪﻟا رﻮﻧ

Eserin baş kısmı eksiktir. Arapça tâ’lîk hattıyla, 253×180-185×105 mm. ölçüsünde, 21 satırlı, 140 sayfadadır. Oldukça yıpranmış mıklebli bir cilt içerisindedir. Bu eser 897/1519 yılında ʻAbdul Vâḥid b. Muḥammed b. ʻAli el-İskenderi tarafından istinsah olmuştur.

ﻋ بﺎﻫﻮﻟا ﻚﻠﳌا نﻮﻌﺑ بﺎﺘﻜﻟا ّﰎ

ﻠﻋ ﻦﺑ ﺪﻤﳏ ﻦﺑ ﺪﺣاﻮﻟا ﺪﺒﻋ ﻒﻴﻌﻀﻟا ﺪﺒﻌﻟا ﺪﻳ ﻰﻠ

ﰲ رﺪﻨﻜﺳﻻا ﻲ

ﺔﺌﳕﺎﲦو ﲔﻌﺴﺗو ﻊﺒﺳ ﺔﻨﺳ ﺔﺟاﻮﳋا ﺔﻠﳏ

.

sözleriyle biter.

Naḥve dair yazılmış olan bu eser, İbn Ḥâcib Cemâleddîn Ebû ʻAmr ʻOsmân b. ʻÖmer (570-646/1174-1249)ʹin ʹʹel- Kâfiyeʹʹ adlı kitabının şerhidir. Eserde ; isim , fiil ve harf konuları ana başlıklar halinde ele alınmış, bu başlıklar altında merfûʻat, mensûbât, mecrûrât gibi nahiv konuları detaylı bir şekilde îzâh edilmiştir.

32 Nûreddîn ʻAbdurraḥman b. Nizâmeddîn el-Câmî, İranlı meşhur âlim ve şâirlerdendir.817 (1414)

yılında Horasanʼın Câm şehrine bağlı Harcird kasabasında dünyaya gelmiştir. İlk eğitimini babasından almıştır. Daha sonra Mevlânâ Cuneyd-i Usûlî, Alî es-Semerkandî ve Muḥammed el-Câcermî gibi meşhur âlimlerin derslerine katılmıştır. Genç yaşta devrinin bütün ilimlerine vakıf olan müellif Heratʼta kendisi için yaptırılan medresede Arapça, hadis ve tefsir dersleri okuttu. 898 ( 492 ) yılında Herat şehrinde vefât etti. Müellifin eserlerinden bazıları şunlardır; ʻʻNefehâtuʼl-uns

ʼʼ, ʻʻ Risâle-i Tehlîyye ʼʼ, ʻʻŞerḥuʼl-Kâfiye li-İbniʼl-Hâcibʼʼ. Bk. Kâtip Çelebi, a.g.e. , II, 1338;

(41)

03 GEDİK 18003 el-Fevâiduʹż-Żiyâiye fî Ḥalli Müşkilâtiʹl-Kâfiye

ﺪﺋاﻮﻔﻟا

ﺔﻴﻓﺎﻜﻟا تﻼﻜﺸﻣ ﻞﺣ ﰱ ﺔﻴﺋﺎﻴﻀﻟا

Nûreddîn ʻAbdurraḥman b. Aḥmed el-Câmî (817-898/1414-1492)33

ﻰﻣﺎﳉا ﺪﲪا ﻦﺑ نﺎﲪﺮﻟا ﺪﺒﻋ ﻦﻳﺪﻟا رﻮﻧ

ﻢﺴﺑ

ﺘﳌاو ﻪﺑﺎﺤﺻأو ﻩﻷآ ﻰﻠﻋو ﻪﻴﺒﻧ ﻰﻠﻋ ةﻼﺼﻟاو ﻪّﻴﻟﻮﻟ ﺪﻤﳊا ﻢﻴﺣﺮﻟا ﻦﲪﺮﻟا ﷲا

ﺪﻌﺑ ﺎﻣأ ﻪﺑادﺂﺑ ﲔﺑدﺄ

ﻜﻟا تﻼﻜﺸﻣ ﻰﻠﻋ ﺔﻴﻓاو ﺪﺋاﻮﻓ ﻩﺬﻬﻓ

ﺸﻟا برﺎﻐﳌاو قرﺎﺸﳌا ﰲ رﻮﻬﺸﳌا ﺔﻣﻼﻌﻠﻟ ﺔﻴﻓﺎ

ﺐﺟﺎﳊا ﻦﺑا ﺦﻴ

ﺘﻟا ﻂﲰو ﺮﻳﺮﻘﺘﻟا ﻚﻠﺳ ﰲ ﺎﻬﺘﻤﻈﻧ ﻪﺗﺎﻨﺟ ﺔﺣﻮﺒﲝ ﻪﻨﻜﺳأو ﻪﻧاﺮﻔﻐﺑ ﷲا ﻩﺪﻤﻐﺗ

ﻦﻳﺪﻟا ءﺎﻴﺿ ﺰﻳﺰﻌﻟا ﺪﻟﻮﻠﻟ ﺮﻳﺮﺤ

ﻴﻀﻟا ﺪﺋاﻮﻔﻟﺎﺑ ﺎﻬﺘﻴﲰ ﻒﺳﺄﺘﻟاو ﻒﻬﻠﺘﻟا تﺎﺒﺟﻮﻣ ﻦﻋ ﻪﻧﺎﺤﺒﺳ ﷲا ﻪﻈﻔﺣ ﻒﺳﻮﻳ

ﺔﻴﺋﺎ

...

Sözleriyle başlar. Arapça tâ’lîk hattıyla, 17 satırlı, 1b-281a yaprakları arasındadır. Sayfa kenarları ve satır aralarında hâşiyeler vardır. Sırtı kahverengi meşin, deffeleri oldukça yıpranmış gri bir cilde sahiptir. Bu eser 897/1519 yılında istinsah olmuştur. Müstensihine kaynaklarda raslanmamıştır.

ﲦو ﲔﻌﺴﺗو ﻊﺒﺳ ﺔﻨﺳ رﻮﻬﺷ ﻚﻠﺳ ﰱ ﻢﻈﺘﻨﳌا نﺎﻀﻣر ﻦﻣ ﺮﺸﻋ ىدﺎﳊا ﺖﺒﺴﻟا ةﻮﺤﺿ

ةﺮﺠﻫﺎﺗ ﻦﻣ ﺔﺋﺎﳕﺎ

ﺔﻴﺤﺘﻟا ﻞﻀﻓا ﻪﻴﻠﻋ ﺔﻳﻮﺒﻨﻟا

.

sözleriyle biter.

Eser içeriği hakkında ʻʻ03 GEDİK 17979ʼʼ kütüphane nolu eserde bilgi verilmiştir.

(42)

03 GEDİK 18037 el-Fevâiduʹż-Żiyâiye fî Ḥalli Müşkilâtiʹl-Kâfiye

ﺔﻴﻓﺎﻜﻟا تﻼﻜﺸﻣ ﻞﺣ ﰱ ﺔﻴﺋﺎﻴﻀﻟا ﺪﺋاﻮﻔﻟا

Nûreddîn ʻAbdurraḥman b. Aḥmed el-Câmî (817-898/1414-1492)34

ﻰﻣﺎﳉا ﺪﲪا ﻦﺑ نﺎﲪﺮﻟا ﺪﺒﻋ ﻦﻳﺪﻟا رﻮﻧ

ﻢﺴﺑ

ﻪﻟآ ﻰﻠﻋو ﻪﻴﺒﻧ ﻰﻠﻋ ةﻼﺼﻟاو ﻪّﻴﻟﻮﻟ ﺪﻤﳊا ﻢﻴﺣﺮﻟا ﻦﲪﺮﻟا ﷲا

ﺘﳌاو ﻪﺑﺎﺤﺻأو

ﻩﺬﻬﻓ ﺪﻌﺑ ﺎﻣأ ﻪﺑادﺂﺑ ﲔﺑدﺄ

ﺑا ﺦﻴﺸﻟا برﺎﻐﳌاو قرﺎﺸﳌا ﰲ رﻮﻬﺸﳌا ﺔﻣﻼﻌﻠﻟ ﺔﻴﻓﺎﻜﻟا تﻼﻜﺸﻣ ﻰﻠﻋ ﺔﻴﻓاو ﺪﺋاﻮﻓ

ﷲا ﻩﺪﻤﻐﺗ ﺐﺟﺎﳊا ﻦ

ا ﺪﻟﻮﻠﻟ ﺮﻳﺮﺤﺘﻟا ﻂﲰو ﺮﻳﺮﻘﺘﻟا ﻚﻠﺳ ﰲ ﺎﻬﺘﻤﻈﻧ ﻪﺗﺎﻨﺟ ﺔﺣﻮﺒﲝ ﻪﻨﻜﺳأو ﻪﻧاﺮﻔﻐﺑ

ﻒﺳﻮﻳ ﻦﻳﺪﻟا ءﺎﻴﺿ ﺰﻳﺰﻌﻟ

ﻟا تﺎﺒﺟﻮﻣ ﻦﻋ ﻪﻧﺎﺤﺒﺳ ﷲا ﻪﻈﻔﺣ

ﻷ ﺔﻴﺋﺎﻴﻀﻟا ﺪﺋاﻮﻔﻟﺎﺑ ﺎﻬﺘﻴﲰ ﻒﺳﺄﺘﻟاو ﻒﻬﻠﺘ

ﻒﻴﻟﺄﺘﻟاو ﻊﻤﳉا اﺬﳍ ﻪﻧ

ﺔﺘﺋﺎﻔﻟا ﺔﻠﻌﻟﺎﻛ

...

Sözleriyle başlar. Arapça nesih hattıyla, 14 satırlı, 1b-226a yaprakları arasındadır. Söz başları kırmızı mürekkeplidir. Sayfa kenarları ve satır aralarında hâşiyeler vardır. Sayfaların orta kısımlarında ve kenarlarında yırtıklar bulunmaktadır. Sırtı ve deffeleri kahverengi, meşin bir cilt içerisindedir. Eserin zahriyesinde es-Seyyid el-Ḥâc Muḥammed Efendi Ebi Recep Efendi adına temellük kaydı bulunmaktadır. Bu eser 940/1562 yılında istinsah olmuştur. Müstensihine kaynaklarda raslanmamıştır.

Eserin son kısmı eksiktir.

Eser içeriği hakkında ʻʻ03 GEDİK 17979ʼʼ kütüphane nolu eserde bilgi verilmiştir.

34 a.g.e., s. 23.

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu teorik çözüm kullanılarak çift bariyer sistemi için geçiş katsayısının gelen elektronun enerjisine bağlı olarak değişimi, sayısal yöntemle karşılaştırmalı olarak

İlk dört ciltten sonra İnönü Ansiklopedisi Türk Ansiklopedisi adını almıştır (Ülker, 2012: 534).. Adres Kırklareli Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili

insanları severek, her toplumun renkli kişilerini tanıyıp dostluklar kurarak her ülkeyi de sevgiyle yaşa­ yan bir diplomat olmak kolay değil, ama Philip Bode güzel

Osmanlılar ekonomik, siyasi ve askeri nedenlerle fethettikleri yopraklarda kültürel ve sanatsal derin izler bırakmışlardır. Bu izlerden en kalıcı olanlar elbette

Konya Bölge Yazma Eserler Kütüphanesinden temin edilen BY00003676 numaralı yazma günümüz Türkçesine transkripsiyonlu bir şekilde aktarılmıştır. Yazma içerisinde

16. yüzyıl dönemine ait yazmalara bakıldığında renk, motif ve işçilik açısından diğer yazmalara göre daha belirgin özelliklere sahip olduğu görülmektedir. Bu

Annelerin doğum sonrası hastane taburculuğuna hazır oluşluğu ile ilişkili bağımsız değişkenler olarak sosyo-demografik özellikler (annenin yaşı, eğitim düzeyi,

Elde edilen 4 Temel Bileşenden %44.3’ lük varyans açıklama oranına sahip olan birinci temel bileşenin illerin gelişmişlik düzeylerini yansıttığı düşünülerek, bu