• Sonuç bulunamadı

Başlık: KÖPEKLERDE ÖN VE ARKA EKSTREMITELERDE INTRA VENÖZ REGlo:\'AL ANESTEZI ÜZERINE KLI~IK VE DENEYSEL ÇALIŞMARIYazar(lar):GÜRKAN, MehmetCilt: 35 Sayı: 2.3 DOI: 10.1501/Vetfak_0000001168 Yayın Tarihi: 1988 PDF

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Başlık: KÖPEKLERDE ÖN VE ARKA EKSTREMITELERDE INTRA VENÖZ REGlo:\'AL ANESTEZI ÜZERINE KLI~IK VE DENEYSEL ÇALIŞMARIYazar(lar):GÜRKAN, MehmetCilt: 35 Sayı: 2.3 DOI: 10.1501/Vetfak_0000001168 Yayın Tarihi: 1988 PDF"

Copied!
14
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

A . O. Vet. Fak. Derg.

35 (2-3): 275-288, 1988

KÖPEKLERDE ÖN VE ARKA EKSTREMITELERDE INTRA VENÖZ REGlo:\'AL ANESTEZI ÜZERINE KLI~IK VE DENEYSEL ÇALIŞMARI

Mehmet Gürkan2

Clinkal an(l experimental studies on the intra-ıenous regional anae~thesia in the fore and hind 1egs in oogs.

Summary: This study was carried out to observe the advantages of intravenous regional anaesthesia (LV RA) Illethad um/er clinical conditi-ons. The method ıvas applied on dogs whiclı were brought to the c1inies of Veterinary Faculty for sıırgical treatment (~f varioliS lesions on Iimbs.

This study was carried out 01126 dogs. Seventeen (Jf them ırere brought to the clinics, ırith ıt'oıınds and surgical lesions on different regi-ons of their extremities. The remaining nine of them, however, were kept for experimental purposes in the clinics. All dogs were of different

breeds, ages and sexes.

Citanest solution

(%

2) ıvas injeeted inıravenously, as 0.5-1.0 ml/

kg for IV RA. Elastic bands or Esmarch bands were applied to the upper part of the diseased region in order to prevent the mixing of anaesthetic solution into the general blood circulation.

Anaesthesia began af ter 3-10 minutes folloıving the i,~;ection and lasted 30-75 minutes at the iniectian sirte. The begil1nil1g of sensiNlity ıvas notieed in ı-lO minutes af ter the removal of tape banel.

According to the results of tMs study, lVRA is preferred for the operational treatment of surgical lesions 011 the extremities of dogs, to the general anaesthesia ıvhiclı is more expensive and freguel1llY resul-ting in detrimental cases.

Özet: Bu çalişma, klinik pratikte İVRA'n111 avantaj ve

dezavantaj-larım ortaya koymak amacıyla yapTlnuştır. Bu amaçla, A .Ü. Veteriner Fakültesi Cerrahi Anabilim Dalt Kliniği'ne getirilen ekstremitelerinde çeşitli lezyonlar bulunan değişik Trk, yaş ve cinsiyetteki 26 köpek

mater-J Bu çalışma, aynı başlıklı doktora tezinden özetlennıi~tir.

(2)

276 M.GÜRKAN

yal olarak ku!la11l111llştır.Buıılarln 17 taııesiııi klinik olgular, geriye kalan 9 taııesiııi de deııeysel amaçla k u!lamlanlar oluşturmaktaelir.

iv

RA içiıı, ~,;,2'lik Citaııest solü.ıyoııuııdaıı 0,5. i mllkg olarak intraveııöz eı(jek te edi/di. £lastik band veya Esmarch handı anestezik solüsyonuıı genel kaıı dolaşll11/lıakanşmasll1l önlemek anwClyla, lezyu-nun proksimaliııde huluııaıı eklemin üstünde uygulaııdı.

Anestezi, eı(jeksiyondaıı 3-10 dakika soııra haşladı ve 30-75 dakika sürdü. Bôlgede duyar""ğll1 başlaııgıcı, bandm kaldmlmasll1dan 1-10 dakika sonra oldu.

Uygulama solıuçlarlnllZa göre; j VRA, köpeklerin ekstremiteleri üzeriilde şirurjikal lezyonlarln operati! sağaltll1llannda, genelllikle pa-ha" ve uygulama riski bulunan genel anestezi'ye tercih edilmelidir kanısım taşll/wk tayız.

Giriş

Bugün, gelişen cerrahi tekniklerine paralelolarak anestezi teknik-leri de gelişme göstermektedir. Her şeyden önce, olguya göre bir anes-tezi tekniği uygulamasına eğilim artmaktadır. Ayrıca, uygulanan tek-niğin saha şartlarında gerçeklcşebilirliği, hasta hayvanlar için gerek anestezi sırasında, gerekse anesteziden sonra, hem kullanılan anestezik ilaç ve hem de teknikten doğabilecek bazı yan etkilerin az olması gibi özellikler taşıır.ası gerekmektedir. Diğer yandan, kullanılan anestezik ilaç fiyatı da, ekonomik bir faktör olarak ortaya çıkmaktadır.

Bu düşünceler çerçevesinde, evcil karnivorlardan köpeklerde, kliniklere çok yansıyan ekstremitelere ilişkin şirurjikal hastalıkların sağaItımmda genel anestezi dışında bir anestezi tekniğinin pratik yönden değer kazanacağı anlaşılmaktadır.

İntravenöz regional anestezi, insanlarda lokal anestezi yönteın-lerinden biri olarak 1908'de Sier tarafmdan tanımlanmıştır (13).

Bu amaçla insanlarda uygulana gelmekte olan İntra Venöz Re-gional Anestezi tekniğinin, Veteriner Hekimliği alanında da başarılı sonuçlar verdiği literatür kaynaklarda (2, 6, 7, 9, iO,

ı

5, 16) yer al-ınaktadır.

K ini/ov

ı

960'da aılarda ve sığırlarda bu tekniği kullanmıştır (16). Köpeklere ilişkin olarak çok sınırlı kalan literatür veriler yanında,

(3)

KÖPEKLERDE ÖN VE ARKA EKSTREMITELERDE ..

sığırlara ait daha fazla sayıda çalışma yapıldığı gözlenmektedir (3, 14,

li,

19, 20, 21, 23).

Köpeklerde, benzeri olgularda denenerek alınacak sonuçların klinik uygulamalara ışık tutabileceği ve IVRA'nın genel durumu genel anestezi uygulamasına kontrendike olan olgularda, hüyük kolaylıklar sağlayacağı, belirtilen sakıncaları ortadan kaldıracağı düşünülebilir.

Köpeklerde intravenöz regional anestezinin kullanım yeri ön extremitelerde art. cubiti, arka extremitelerde art. tarsinin distali ola-rak belirlenmektedir. Regioda arteriyel dolaşımın kesilmesi bir garo veya havalı basınç manşetleri vasıtasıyla kolaylıkla elde edilebilir. Bu yolla ischemie sağlanan extremitede, uygun yüzlek bir venaya lokal anestezik solüsyon enjekte edilmek suretiyle anestezi sağlanmaktadır. Bu işlemde önemli koşulolarak ya hayvanın sakin olması veya önce bir ilaçla sakinleştirilmesi gerektiği önerilmektedir (II, 14). Uygun superfi-cial venanın ayırt edilmesinin kalın derili bazı köpeklerde kısmi ischeıııi sağlanmadan önce yapılması ve kateter uygulamasına gidilmesi gerek-tiği, ince derili köpeklerde böyle bir sorunun olmadığı belirtilmek-tedir (I I).

Hall (i i) ve Küpper (14)"e göre anestezi, enjeksiyondan 3-5 daki-ka sonra başlamakta, 20-80 dakika devam etmekte ve extremitedeki garo kaldırıldığında duyarlılık çabuk geri kazanılmaktadır.

İntravenöz lokal anesteziğin etkisi, önce anestezi yapılan yerdeki arteriyel kan dolaşımının kesilmesine sıkı sıkıya bağlı olduğu; garo ile sağlanan blokaj ve exsanguination yoluyla oluşan ischemie'nin enjekte edilen lo kal anestezik solüsyonun damar içinden dokuya doğru olmak üzere çok çabuk diffuzyonunu ve etkisini sağlayan lokal, metabolik değişmeler ortaya çıkardığı belirtilmektedir. Bu değişimlerin başlıca-ları asidosis, CO2 oranının dokuda artması ve hypoxie olduğu ifade edilmektedir (ı, 4, 5, i3, 14).

Atkinson (I), lokal anestezik solüsyonun hızla verilmesinin onun etki şeklinden önemli olduğunu, blokta görülen ilk etkinin anestezik ilaçtan ileri geldiğinibildirmektedir.

Harrİs (12) ve Manthey (17) insanlarda kolların LVRA 'sında xylocain'İ (1.5 mg /kg dozda) kullanmışlar ve gayet iyi sonuçlar almış-lardır.

Citanest'in toksisitesinin yok denecek kadar az olması nedeniyle "IVRA" tekniğinde kullanılması önerilmiştir (13).

(4)

278 M.GÜRKAN

LVRA endikasyonları; Hall (II re göre, köpeklerde parmaklar

üzerinde uygulanacak bütün operasyonlar, Küpper (14)'e göre,

köpeklerin ön extremitelerinde, radius'un osteotomisi ve değişik

yöntemlerdeki osteosentez, parmak amputasyonu, tümör

extirpas-yonu, yabancı cisim extirpasyonları, ağrılı yara sağaitımları olarak belirtilmiştir.

Bazı araştırıcılar IVRA tekniğinin sağladığı yararları aşağıdaki şekilde belirtmişlerdir (8, 14, 19, 22).

1- Anestezik etkinin emniyetli olması,

2- Teknik yönden çok basit olarak uygulanabilirliği,

3- Daha önce sedasyon sağlandığından, hastaların genel durum-larının, genel anestezi yoluyla tehlikeye sokulmamış olması,

4- İnfiltrasyon anestezisinde olduğu gibi yara çevresinin ödemleş-tirilmesinin söz konusu olmaması,

5- Enfeksiyon ihtimalinin çok az olması,

6- Anesteziden sonra garo kaldırılınca ilgili extremitenin fonk-siyonlarının hızla geriye dönmesi,

7- İşlemin sadece bir lokal anesteziden ibaret olması,

8- Extremitede tam bir gevşemeye sebep olduğundan rahat bir çalışma imkanı sağlamış olması,

9- İlgili extremitede anestezik etkinin çok çabuk görülmeye baş-laması.

Kontrendikasyonları; damarlarında yırtılma bulunan olgularda, bu metodla verilecek lokal anesteziğin dağılımı mümkün olmayacağın-dan, gangren olmuş yaralar, klinik olarak karaciğer kalp ve böbrek-lerinden hasta oldukları saptanan köpeklere bu metodun uygulan-masının doğru olmayacağı belirtilmiştir (14).

İnsanlarda 497 olguda yapılan çalışmalarda toksikasyona rast-lanmadığı belirtilmiştir (18).

Küpper (l4)'in, bildirdiğine göre, Clauberg (1972) ve arkadaşları,

garonun kaldırılmasından sonra damarlarda anestezik maddenin

sadece

%

25"inin kaldığını ve bu miktarın ise genel dolaşım düze-yinde olmadığını belirtmişlerdir.

(5)

KÖPEKLERDE ÖN YE ARKA EKSTREMITELERDL.. 279

Küpper, köpeklerin ön extremitelerinde bir saatlik kan dolaşımı-nın durdurulmasından sonra yaptığı araştırmalar sonunda Fine (I 962) tarafından bahsedilen garo şok semptomları belirtilerinin kesinlikle bulunmadığını gözlemiştir (14).

Materyal ve Metot

Bu çalışmada, 23.i2.i98i-22.3. i983 tarihleri arasında A. Ü. Ve-teriner Fakültesi Cerrahi Anabilim Dalı Kliniği'ne getirilen ve extre-mitelerinde art. cubiti ile art. genu distalinde çeşitli özellikte şirurjikal lezyonları bulunan değişik ırk, yaş ve cinsiyetteki i7 köpekle, deneysel olarak 9 köpek kullanıldı.

Çalışmalar sırasında, dördü hariç diğer olgularda sedasyon için Rompun (Bayer, xylazin hydrochlorid, 23.32 mg /011) 1.5 011/10 kg dozunda ve IVRA'yı sağlamak için adrenalinsiz Citanest (astra, x-n propilaminopropion-o-toluidid hydrochlorid 20 mg, Sodium chlorur 6 mg/ml,

%

2'lik soL.) 0.5-1 ml/kg dozunda uygulandı.

IVRA uygulama~ında, extremitelerde garo olarak Esmarch

band'ı, elastik sargı band'ı, 0.6 çaplı dren lastiği; vena punksiyonu için i ve 0.8 no. lu enjektör iğneleri ile 5 ve Lo mL. lik enjektörler kul-lanıldı.

Sedasyonu sağlanan olgular, tutma ve bağlama işleminden sonra lezyon bulunan extremite üste gelecek şekilde operasyon masasına alın-dı. Vena punksiyonu için gerekli bölgenin traş ve dezenfeksiyonu ya-pıldı. Garo, ön extremitelerde 14 olguda art. cubiti proximaline,

ı

olguda da art. carpi proximaline, arka extremitelerde 4 olguda art. tarsi proximaline, 7 olguda art. genunun proximaline uygulandı.

iVRA uygulaması, ön extremitelerde; 6 olguda v. cephalica an-teprachii'den, i olguda v. cephalica accessoria'dan, 8 olguda v. meta-carpica dorsalis distalis (II,

m,

ıV)'den, arka extremitelerde; 7 olguda v. metatarsica dorsalis superficialis proximalis lII'den,

ı

olguda v. metatarsica plantaris superficialis proximalis IV'den yapıldı.

Ön ve Arka extremitelerde IVRA uygulanan yerler Şekil ive 2'de gösterilmiştir.

12 olguda exsanguination yapılmadan lokal anestezi k solüsyon yavaş olarak venaya verildi. Diğer 14 olguda, aynı işlem exsanguination

(6)

.._-@

Şekil i. Köpeklerde ön extremitelerde IVRA uygulama yerleri Aplication arcas of venae puncture for IVRA on the front limbs on dogs 1- V. ceplıalica aııtcbraclıii

2- V. c.:cplıalica accessoria

(7)

KÖPEKLERDE ÖN VE ARKA EKSTREMİTElERDE ...

Şekil 2. Köpeklerde arka exlrenıitelerinde TVRA uygulama yerleri Aplication areas of \enae pucture for IVRA on the hind limbs on dogs 1- V. saphena par\a'nın ramus dorsalis'i

2- V. metatarsica dorsalis superficialis proximalis iii 3- V. metatarsica plantaris superficialis proximali" LV

(8)

2112 M.GÜRKAN

yapıldıktan (köpeklerin büyüklüğüne göre, 5-iO ml kan boşaltılarak) sonra ve hızlı olarak uygulandı. Enjeksiyon tamamlanınca iğne geri çekildi ve enjeksiyon yerine, hematom oluşmasım önlemek amacıyla birkaç saniye alkollü pamukla basınç yapıldı.

Bütün olgularda IVRA'nın etkisinin başlama süresi, garo uygu-Ianımı devam ettiği sürece etkisi, garo kaldınldıktan sonra duyunun yerine gelme süresi saptandı.

Bulgular

Çalışmaları oluşturan, 23.i2.i98i-22.3. i983 tarihleri arasında A. Ü. Veteriner Fakültesi Cerrahi Anabilim Dalı Kliniği'ne getirilen ve extremitelerinde art. cubiti ile art. genu distalinde çeşitli özellikte şi-rurjikal lezyon bulunan değişik ırk, yaş ve cinsiyetteki i7 köpekle, de-neyselolarak kullandığımız 9 köpekten oluşan 26 olgudan 2i'inde IVRA iyi bir şekilde sağlanmıştır. Bu olgularda anestezi' açısından büyük bir güçlükle karşılaşılmadan operatif müdahaleler başarı ile yapılmıştır.

Garo olarak dren lastiği kullandığımız dört olguda ön extremite-lerde anestezi iyi yerleşmiş olmasına rağmen operatif müdaheleye bağlı olmaksızın, ağrılı uyarımlar yapılmadığı zaman bile ilgili extremite zaman zaman hareket ettirilmiştir. Bunlardan iki olguda lezyonun üst tarafındaki anestezili bölgeye Esmarch band'ı konup, dren lastiği uzak-laştınldığında hayvanların extrcmitelerini totalolarak hareket ettir-meleri sona ermiştir.

Elastik sargı band'ını garo olarak kullandığımız bir olguda ön

extremitede onychectomie operasyonu uygulamasında ligament ve

sensibl sinirlerin kesilmesi sırasında hayvan ağrı duymuştur.

Ön extremitelerde IVRA uygulamasında lokal anestezik solüs-yonu vena cephalica antebrachii'den enjekte ettiğimiz olgularda en-jeksiyon işleınİnde güçlükle karşılaşıimıştır. Enjekte edilen lokal anes-tezik sollisyon damarın proximaline doğru birikmiştir. Bu gözlem, 10-kal anestezik solüsyon ile eşit miktarda karıştırılan Urovison (N, N-diacetyl-3,5 diamino-2, 4, 6 triiod-benzoik asitin sodium ve methylg-lukamin tuzlarını 40: 18; her ml'de 0.40 g ve O.i8 g nisbetinde, suda erimiş halde ihtiva eder) isimli kontras maddenin adı geçen venaya enjeksiyonundan hemen sonra radyografisi alınan deneysel bir olguda

(9)

KÖPEKLERDE ÖN VE ARKA EKSTREMITELERDE... 283

kanıtlanmıştır. Ayrıca exsanguination sağlanmadan vena cephalica antebrachii'den uygulama yapılan üç olguda da anestezik solüsyonun enjeksiyonunda güçlükle karşılaşılmış, enjeksiyondan kısa bir süre sonra kanla karışık anestezik maddenin damar dışına çıkarak deri al-tında toplandığı gözlenmiştir.

Ön extremitelerde v. cephalica antebrachii'den yapılan enjeksiyon uygulamasında bu güçlükle karşılaşılmasından sonra lokal anestezik solüsyonların enjeksiyonları distalde v. metacarpica dorsalis distalis

II, III, IV'den exsanguination sağlanarak yapılmıştır. Uygulamada

güçlükle karşılaşılmamıştır. Urovison isimli kontras madde ile eşit miktarda karıştırılarak adı geçen venaya enjeksiyonu yapılan lokal anestezik solüsyonun yüzlek vena yolları boyunca yayıldığı, enjeksi-yondan hemen sonra alınan radyografi ile deneysel bir olguda kanıt-lanmıştır.

Arka extremitelerde, v. saphena parva'nın ramus dorsalis'i v. me-tatarcica superficialis proximalis III ve v. metatarcica plantaris su-perficialis proximalis LV den exsanguination yapılarak ve yapılmadan tatbik edilen IVRA uygulamalarında lokal anestezik solüsyonun en-jeksiyonu ile ilgili bir güçlükle karşılaşılmamıştır. Bu uygulamalarda

extremitede hematom oluşmamıştır.

Vena punksiyonları yapmak için sivri uçlu enjektör iğneleri kul-lanılmıştır. Bilhassa ön extremitelerde v. metacarpalis dorsalis dista-lisler'den yapılan uygulamaların bazılarında, extremiteye garo konu 1-madan, venaya enjektör iğnesinin sokulması rahatlıkla sağlanmıştır. Garo sonradan art. cubiti üzerine konulmuştur.

Arka extremitelerde uygulama için seçilen venalarda punksiyon-lar garo tatbikinden sonra rahatlıkla yapılmıştır.

14 olguda köpekleri n büyüklüğüne göre

5-ıo

ml venöz kanın dı-şarı alınmasıyla exsanguination yapılmıştır.

Art. cubiti, art. carpi ve art. tarsi proximaline tatbik edilen top-lam olarak 19 garo uygulama_smda bir güçlükle karşılaşılmamıştır. Art. genu proximaline tatbik edilen 7 garo uygulamasında garonun bölgede durdurulmasında güçlük çekilmiştir.

8 olguda dren lastiği 14 "elasti~ sargı band'ı

(10)

28t M.GÜRKAN

Anestczi etkisinin başlama süresi cnjeksiyondan sonra 3 ila iO dakika arasında değişmiştir. Bir klinik olguda bu süre i5 dakikaya ulaşmıştır.

Anestezinin devamı 30 ila 75 dakika kadardır. Ancak garoyu ye-rinde i saat 50 dakika kadar tuttuğumuz bir deneyselolguda anestezi aynı süre devam etmiştir.

Duyarlılığın geri gelme süresi garonun kaldırılmasından sonra i ila Lo dakika arasında değişmiştir. Ortalama olarak 4.2 dakikada 01-gularımızda anestezi kalkmıştır.

Garoların kaldırılmasından sonra genel dolaşıma karışan lokal anestezik solüsyondan dolayı toksikasyon belirtilerİne olgularımızda rastlanmamıştır.

Deneyselolarak bir garonun i saat 50 dakika gibi uzunca bir süre yerinde bırakılmasının deri ve altındaki yumuşak dokularda yıkım-Ianmaya yol açmadığı görülmüştür.

Tartışma ve Sonuç

Garo malzemesi olarak Küpper (14) lastik garo, Haıı (I i) de

sphygmomanometer kolluğu kullanmıştır. Bu çalışmada 8 olguda

dren lastiği, 14 olguda elastik sargı band'! 4 olguda da Esmarch bandı garo olarak kuııanıldı.

Literatür bildirişlere göre (Ii, 14) garo, köpeklerde ön extremitc-lerde humerus'un i /3 distaline art. carpi proximaline, arka extrel11ite-lerde art. tarsi proxil11aline kolaylıkla uygulanmıştır.

Bu çalışmada garo ön extremitelerde i4 olguda art. cubiti proxi-maline, i olguda art. carpi proxiproxi-maline, arka extremitelerdc 4 olguda art. tarsi proximaline, 7 olguda art. genu proximaline uygulandı. Lite-ratürlerde belirtilen yerlere garo uygulanırken güçlükle karşılaşı\madı. Ancak literatür. bildirişlerinde uygulamasından bahsedilmeyen art. gen u proximaline tatbik edilen 7 garo uygulanmasında ve garonun böl-gede durdurulmasında güçlük çekildi. Bu güçlük regionun anatomik yapısından ileri geldi. Bu olgularda ilgili arka extremite bir yardımcı

tarafından ckstensiyon durumuna getirildikten sonra elastik ve

Esmarch band'ları sıkıca sarılmak suretiyle (bazen 2-3 kere denene-rek de olsa) art. genu üzerine yerleştirildi.

(11)

KÖPEKLERDE ÖN VE ARKA EKSTREMİTELERDE... 285

Küpper (14) altı hafta süreyle garo uygulanan yerleri takip etmiş, deri altındaki yumuşak dokularda bir yıkımlanmaya rastlan-madığını bildirmiştir. Bu çalışmada, garo uygulanan yerler iki hafta süre ile takip edildi. Bu süre içinde adı geçen yerlerde bir lezyona rast-lanmadı.

Küpper (ı4) belirttiğine göre köpeklerde arteriyel dolaşımı dur-durulmuş ön extremitelerinde, exsanguination sağlanınası ve lokal anestezik solüsyonun tatbiki v. metecarpica dorsalis distalis'lerden

ya-pılmıştır. Hall (Il)'e görelVRA uygulanacak extremite mümkün

olduğu kadar kalp bölgesinin yukarısma i - 2 dakika kaldırılarak kansızlaştırılnıası sağlanmış ve garo altmda seçilen herhangi bir yüz-lek venadan lokal anestezik solüsyon enjekte edilmiştir. Bu çalışmada, lokal anesteziksolüsyon enjeksiyonu, ön extremitelerde; 6 olguda v, cephalica antebrachii'den,

ı

olguda v. cephalica accessoria'dan, 8 ol-guda v. metacarpica dorsalis distalislerden, arka extremitelerde; 7 ol-guda v. saphena parva'nın ramus dorsalis'inden, 3 olguda v. meta-tarsica dorsalis superficialis proximalis TII'den, 1 olguda v. metatarsica plantaris superficialis proximalis IV'den yapıldı. 12 olguda exsan-guination sağlanmadan .fokal anestezik solüsyon yavaş olarak venaya verilmiştir. Diğer 14 olguda, aynı işlem exsanguination yapıldıktan sonra (köpeklerin büyüklüğüne göre 5-10 mlkan boşaltılarak) ve hızlı olarak uygulandı.

Literatür bildirişlerinde (ll, 14) enjeksiyon işleminde herhangi bir güçlükten bahsedilmemesine rağmen, bu çalışmada, ön extremitelerde lokal anestezik solüsyon v. cephalica antebrachii'den enjekte ettiğimiz olgularda enjeksiyon işleminde güçlükle karşılaşılmıştır. Enjekte edi-len lokal anestezik solüsyon damarın proximaline birikmiştir. Ayrıca exsanguination sağlanmadan v. cephalica antebrachii'den uygulama yapılan üç olguda hematom oluştuğu görüldü. burada anestezik solüs-yonun damar içinden distale doğru çabuk yayılmasını, cxtremite ve-nalarında bulunan kapakcıklarm engellediği kanısına varıldı. V. me-tacarpica dorsalis distalis II, lll, IV'den exsanglıination sağlandıktan sonra yapılan anestezik solüsyon enjeksiyonlarında bir güçlükle kar-şılaşılmadı. 1 olguda lokal anestezik solüsyon cnjeksiyonu yaptığımız v. cephalica accessoria'da da bir güçlükle karşılaşılmadı.

Arka extremitelerde, v. saphena parva'nın ramus dorsaIisi v. me-tatarsica dorsalis superficialis proximalis

ın

ve v. metatarsica plan-tarissuperficialis proximalis IV'den exsanguination sağlanarak ve sağ-lanmadan lVRA uygulamalarında lokal anestezik solüsyonun

(12)

enjek-286 M.GÜRKAN

siyonu ile ilgili bir güçlükle karşılaşılmadı. Bu uygulamalarda, extre-mitelel'de hematom oluşması gözlenmedi. Bu durum arka extremite-lerde derin ve yüzlek vena anastomozlarınm varlığından bu bunların garo distalinde bulunmasından dolayı anestezik solüsyonun kolayca yayılmasına bağlandı.

Küpper (14) [VRA uygulaması başlamadan 10-15 dakika önce

köpekte sedasyon sağlamak için 0.05 ml/kg combelen ile birlikte 0.25 ml/kg polamivet i.m. olarak vermiş, lob! anestezik solüsyonu köpeklerin canlı ağırlığına 0.5 ml veya daha fazla hesap ederek ~.~i'lik xylocain kullanmıştır. Lokal anestezik solüsyonun enjeksiyonundan 3-5 dakika sonra anestezinİn başladığı, 40-80 dakika süre ile ön extremi-telerin anestezi edildiğini ve relaksiyon sağlandığını, operasyon bittik-ten sonra lastik garonun kaldırılmasıyla ön extremitelcrde duygunun geri geldiğini ifade etmiştir.

Hall (I i) sakin ya da sakinleştirilmiş köpeklerde, garoları extre-mitelel'in daha distallerine uygulandığından,

%

i'lik adrenalinsiz lignocainden 2-3 ml kadar kullanmıştır. Lokal anestezi k solüsyo-nun enjeksiyosolüsyo-nundan hemen sonra anestezinin başladığı, basınç kol-luğunun yerinde tutuldi-ığu 20-55 dakikalık süre içinde anestezinin ga-yet iyi devam ettiği, basınç kolluğunun gevşetilmesinden birkaç dakika sonra extremitelerdeki duygunun geri geldiği yukarıda adı geçen araş-tırıcı tarafından ifade edilmiştir.

Bu çalışmada dördü hariç, diğer olgularda sedasyon için 1.5 ml/ kg dozunda Rompun kullanıldı. [VRA'yl sağlamak için adrenalinsiz

%

2'lik Citanest 0.5-1 ml/kg dozunda uygulandı. Extremitelerde anes-tezi yerleşme süresi enjeksiyondan sonra 3 ila iO dakika arasında de-ğişti. Bir klinik olguda i5 dakika olarak gözlendi. Bunun sebebi v. cephalica antebrachii'den yapılan enjeksiyondan sonra oluşan hema-torna bağlandı.

Anestezinİn devamı 30-75 dakika arasında oldu. Ancak garonun yerinde, 1 saat 50 dak*a tutulan deneysel bir olguda anestezi aynı süre devam etti. Duygunun geri gelme süresi, garonun kaldırılmasından son-ra i ila 10 dakika arasında idi.

Literatür bildirişlerinde (Ii, i4) belirtildiği gibi garoların kaldı-rılmasından sonra genel dolaşıma karışan lokal anestezik solüsyondan dolayı toksikasyon belirtilerine olgularımızda rastlanmadı.

Bu çalışma sonunda elde edilen objektif sonuçlar; IVRA yönte-minin genel anesteziyegerek kalmadan köpeklerin extremitelerindeki

(13)

KÖPEKLERDE ÖN VE ARKA EKSTREMITELERDE ... 287

şirurjikal hastalıkların operatif sağaltımlarında büyük bir kolaylık sağ-ladığı ve diğer rcgional anestezi yöntemlerine göre çeşitli yönlerden üstünlük gösterdiği saptanmıştır. Bu nedenlerle IVRA yönteminin Veteriner Ortopedi ve Cerrahide, klinik çalışmalar yönünden gereken ilgiyi göreceği ve büyük kolaylıklar sağlayacağı kanısındayız.

Kaynaklar

I. Afkinson, D.I. (1969) The //Iade of Acıioıı of /1ı:rOı"eııolısRegioııııl Aııoesıltelics. Acta anaestlı. Scamlina\'. Supplemeııtunı., XXXVi, 131- 134.

2. Aveman. M. (19"14). Pni./illlJ! deli \'0/1 ANTALOVSKY aııgegebeııeıı Veı:/altreııs zur

iıııral'eııöseıı regioııaleıı Beıaubum: im Zeheııber"ic!ı des Rilides oııf~'eiııe Prak ıise/ıe Braue/ıborbesı Diss., Hann,>ver, 1-34.

3. Brown, E.M. (1969). CoıılitlOOIlSllIlrareııolıs l~ef!ioııaI4I1aesllıesia. A-ctaanaesıiı. Scan-dinav. Supplenıeııtunı., XXXVI, 39.-45.

4. Camoıııııs. (1969). DisCııssiolı 011phartlıacologieal Coıısiderelioııs. Acta anaestlı. Sean-dinav. Supolenıeııtuııı., XXXVI, 135-142.

5. Cofcv,S. and Room, G.c. (1969). E~"peril/1elltalstudies 011iıılral'eııous regioııal aııalgesia ıısiııg radioactire Lidocoiıı. Acta anaesth. Scandİnav. Suppleıııcn!um., XXXVI,

.127-130.

6. Ed"'ards, G.B. (1981). /lılral'eılOlIsregiOlwll/lıl/eslltesia of ıite hoviııe fooı. TECHNIQU-ES IN PRA TicE, ıT, 13-1.1.

7. Esfill, C.T. (1977). Iıılral'eılOlIS Loml Aııl/Igesia of ıhe horiııe rower leg. Vetcrinary MedicineiSamil Animal Clinician, 9, 1499-1502.

8. Fleming, S.A. (1969). 'la/el).' aııd Use/ııll1ess0/ Iıılrcn'eIıOl/s Regioııol Aııaesthesia. Scandinav. Supnieınentum. XXXVI, 21-25.

9. Greennough, P.R., Maeealum, F.J. and Weawc~, A.D. (1972). /lıtrareılOUSlocal oııaesl-!ıesia. lamenes in Caltle. Oliver-Body, Edinburg, 50.

10. Görgül, S. (ı981). SIKırIarda exlremitelerin alt klSl.'lınlıı iıııraveııöz regional anestezisi (IVRA!. Veteriner Hekimler Dergisi. 51 (3-3): 108-112 .

.11. Hall, L.W. (1971). Intraveno/ls Regional Aııalgesia. Wright's Veterinary Anaesthesia and Anatgesia Sevenılı Edition, Bailliere-Tindall London, 5ı.

.12. Harris, W.H. (1969). Choice (~raııaesthetic Agenst for Inlml'eılO/lS Regional Anaest-!ıesia. Acta aııacsth. Scandinav. Supplcmentum., XXXVI, 47-52.

13. Halmes, C. Md,. (1969). The Historyand Developıııeııı of Intral'enoııs Regional Aııaest-hesia. Acla anaesth. Scandinav. Supplementıım., XXXVI,I 1-18.

14. Küpııcr, W. (1977). Die Intmvenüse Regioııalol/i>st!ıesia (BIER) !>eim/ll/nd. Z!~,ı.Vel. \-1ed. A., 24, 287-297.

(14)

288 M.GÜRKAN

15. Knight, A.P. (1980). Illtrl/velıous RegiOlıal Aııoesı!ıesia of ı!ıe Boviııe Foot. RoviNE PRACTlCE-vol. I, No: 5,11-115.

16. Manohar, M., Kumar, R. and Tyağı, R.P.S. (197]) S/IIdies011bıtrl/l'elıOIlSReırograde

Re!!ioııal Allaest!ıesiaol The FOi'elimb LLLBııffalo Cl/hes. The British Veıerinar~'

Jour-naL., 127, 9, 401-407.

ı7. Manthey. (1969). DisClıssiolı011Cliııical Use/idııess. Aclo anaesılı. Sçandiııav.

Supple-mentum., xxxvı, 53-67.

18. Mazze, R.1. and Dunbar, R.W. (1969). Illlral'cııoııS Regioııal Al1oest!ıesia Report 01,497 Cases ıdtlı a toxicity Stll£lv. Açta anaesliı. Sçandi'laıı. Supplemeııtum. xxxvı, 27-34.

19. Önel, Y. veYiiksel, Y. (1967). L~tremite Cerralıisiııde IVRA. Türk Silahlı Kuv'ctlcri 1'inci Tıp Kongresi. Trak Matbaası. 84-91.

20. Prentice, D.E., Wyn, G., Jones, G., Jones, R.S. and Jagger, D.W. (1974). /IIII'OI'eılOlIs Regional Allaestlıesia of tlıe BOl'iııe loot. Veterinary Rccord. 94, 293-295.

21. Trencart, M. (1979). Colltribııtioıı A L'elUde de L'mıesı!ıesie diL "ied che:! les !lorilis Uıilisatioıı dc La Voie Veiııeuse. These pour Le Doçtorat Vcıeriııaire, 1-43.

22. Trias, A. (1969). The Use Intraveııoııs Regioııal Aııaesı!ıesia iıı Ol'ı!ıopedic Sıırgeı".\'. Açta anaesıh. Scandinav. Supplemcıııum., xxxvı, 35-37.

23. Weawcr, A.D. (1971). Iııtraveııoııs Locul Aııaest!ıesia oj The Lower liıııh ;,1 Cm l°. J.A.V.M.A., 160, i: 55-57.

Referanslar

Benzer Belgeler

Daire­ ler kurulu dahi genel kurul gibi Yargıtay Birinci Başkanının baş­ kanlığı altında toplanan bir kuruldur; ancak (bütün ceza, bütün hukuk dairelerinin başkan

Görülüyor ki Anayasa Mahkemesi, parlâmento seçimleri için partilerce gösterilecek adayların «sınırlı sayıdaki delegeler» tara­ fından belirlenmesi ile «bütün

Çünkü, Roma hukuku ancak kendi sistemi içinde kavranabilir ve bu sistem içinde mukayeseli medeni hukuk çalışmalarında Roma - Germen hukuk sisteminin temeli olarak bü­ yük

Ob bjjeeccttiivveess:: The aim of our study was to compare the suc- cess rates of extracorporeal shock wave lithotripsy (ESWL) and ureteroscopy (URS) in treatment of distal

Fakat bunun yanısıra, Milli Mücadele aleyhine Kamuoyu oluştur- maya çalışan İtilâf Devletleri ve onların yoğun baskısı altında İstanbul Hükümeti, işgallere karşı

Golç Paşa 28 Kasım 1915 tarihinde Haydar Bey'e yazdığı telgrafta Ömer Naci Schoyne müfrezelerini de tahtı kumandasına alarak toplayaca- ğı aşair kuvvetleriyle

Fener Patrikhanesi, yüzyıllardır Osmanlı Devleti için bir üzüntü kaynağı olmuş ve kendi Ortodoks halkı için de desteklene- mez bir zulum

Verçinlor gazetesinin 5 Ağustos 1918 tarihli nüshasmda, tehcir edilen Ermenilerin tekrar eski yerlerine iadesi hakkındaki hükümet kararımn, Ermeniler arasında büyük bir