İslam dünyasında ilim erbabınca meşhur olan imam-ı rabbani hazretleri mektubat kitabın-da diyor ki insanoğlu medeni olarak veya medeni olacak şekilde yaratılmıştır. Medeni olması demek başkasına muhtaç olması ihtiyaç sahibi olması demektir. Yani insan cinsleri ile bir arada yaşamak mecburiyetindedir. Tek başına yaşayamaz. Bir ara-da olacak beraberce oturup kalkacak alış veriş edecek aile mahalle belde cemiyet kuracaktır. Bu sistemler belli inanç çevresinde daha kolay teşek-kül etmektedir. Yani aynı inancı paylaşan her fert kolayca aile kuruyor cemiyet oluşturuyor. Eskiden islam âlimleri tarafından yazılmış olan kitaplarda din ile millet kavramları aynı manada kullanılmış-tır. Batılılar uzun yıllar Türk deyince aynı zamanda müslüman anlamışlardır. Ama batılılaşma adı al-tında birçok mevhum ile beraber bu birliktelikte yıkılmıştır. Bu yıkım tanzimattan günümüze me-safe kat etmiştir. Batılıların gözümüzü boyayarak bize iyiymiş gibi gösterdiği birçok reform ve ka-nunlar bizi medeniyetten cemiyetten ve her türlü iyilikten uzaklaştıran en büyük zehirdir. Batılıların en son oyunu da Türk milletini dininden uzaklaş-tırma operasyonudur. Biliyoruz ki İslam dini in-sanlığa gönderilen son dindir. Peygamberide son peygamberdir. Kitabı Kuran-ı Kerim de son kitap-dır. Bu din bütün insanlığa gönderilmiştir. Allahü Teâlâ ali imran suresi 85. ayetinde (Muhammed aleyhisselamın getirdiği islam dininden başka din isteyenlerin dinlerini Allahü Teâlâ sevmez ve ka-bul etmez. Din-i islama arka çeviren ahirette ziyan edecek, cehenneme girecektir buyurmuştur. İnsanlığın vahşet içinde karanlıklarda süründüğü o zamanda bütün insanlığı aydınlatan İslam
gü-DOĞRU İSLAM
ÖZET: İslam dünyasında ilim erbabınca meşhurolan imam-ı rabbani hazretleri mektubat kitabında diyor ki insanoğlu medeni olarak veya medeni olacak şekilde yara- tılmıştır. Medeni olması demek başkasına muhtaç olması ih-tiyaç sahibi olması demektir. Yani insan cinsleri ile bir arada yaşamak mecburiyetindedir. Tek başına yaşayamaz.
Batılıların gözümüzü boyayarak bize iyiymiş gibi gösterdiği birçok reform ve kanunlar bizi medeniyetten ce-miyetten ve her türlü iyilikten uzaklaştıran en büyük zehirdir. Batılıların en son oyunu da Türk milletini dininden uzaklaş- tırma operasyonudur. Biliyoruz ki İslam dini insanlığa gön-derilen son dindir. Peygamberi de son peygamberdir. Kitabı kuran-ı kerim de son kitapdır. Bu din bütün insanlığa gön-derilmiştir. İslam dininin nesi noksanda, Hristiyanlıkla diyaloğa girsin! diyaloğu söyleyenler ve dinler arası diyaloğu savu-nanlar Hristiyanlığın nesh edildiğini bilmiyorlar mı? Veya bunu Hristiyanlarla diyaloğa girdiklerinde nasıl izah edebili-yorlar. Peki diyaloğa inananlar Allah katında dinin İslamiyet olduğuna da inanıyorlar mı?
ABSTRACT: It is stated at Mektubat, a book that was written by Imam-ı Rabbani who is well-respected by the wise men of Muslim World; that human was created being or to be civilized. Being civilized means to require another, to be a needy. Therefore human ought to live together. They cannot live on their own. Many reforms and laws that western people faked and showed us like they are good; are the poison that makes us away from the civilization, society, and all kinds of favor. The last trick of the West is backsliding operation for Turkish Nation. We know that Islam is the last religion that is sent to humankind. The prophet of it is the last prophet. It is book; Holy Quran is the last book. This religion was sent to whole human being. What is absent in Islam that requires it to dialogue with Chris- tianity! Do not the people who argue and defend the interreli-gious dialogue know that the Christianity has been abolished? Or how can they explain it after they dialogue with Christians? Do the people, who believe in dialogue, also believe that the only religion in the sight of Allah is Islam? (Translated by BUR-DİL) KEYWORDS: Cemalettin Bektaş. True Islam, Muslim, Christian.
neşi, onu insanlığa anlatan yüce peygamberi Muham-med Mustafa sallalahü aleyhi vesellem efendimiz ve onun sahabeleri ile bütün dünya-ya islamı dünya-yaymışlardır. Nasipli Türk milleti Müslüman olunca İslamiyet yeryüzünde daha da fazla yayılmaya başlamıştır ve bu müslümanlar devletler kurarak cemiyet hayatıda kur-muşlardır. Karahanlılar, Har-zemşahlılar, Timur İmparator-luğu, Selçuklular, Gürganiye (Babür) İmparatorluğu ve ni-hayet Osmanlılar başlangıçla-rından bugüne kadar öğren-dikleri dini islamı bozmadan muhafaza ederek bugünü-müze kadar getirmişlerdir.
Memleket memleket dolaşmışlar yanlış şeylere inanılmasın diye çok ince ka-nunlar koymuşlardır. Bunun gayreti içinde bulunan islam alimleride bu sultanlara yar-dımcı olmuşlar müslümanlar için gece gündüz demeden çalışmışlardır.
Daha ikinci asır-da İmam-ı azam Ebu Hanife hazretleri ve diğer mezheb imamları dinin yok olmasını ve yanlış anlaşılmasını önle-mişlerdir. İmam-ı Azamdan ve diğer mezheb imamlarımız-dan gelen itikad bilgileriyle ehlisünnet korunmuş cemi-yet ve müslümanların hayat-ları kurtulmuş insanhayat-ların yaşa-yışları karışıklığa uğramadan devam etmiştir. Öyleki ehli-sünneti yaşayan bütün
mil-letlerin devmil-letlerinde yaşayan ecnebiler hayatlarını en güzel devirlerin bu islam memle-ketlerinde rahat ve huzur için-de yaşamışlardır. Ehlisünneti koruyan ve kollayan bu dört mezhep imamları sanki o za-mandan bu günlerimizi gör-müşçesine eserler bırakarak müslümanları korumaya de-vam etmektedirler. Bu mez-hep imamlarımız ve onların takipçileri olan imamı Mansur maturidi veya imamı Muham-med Şarani sanki kendilerin-den yıllar sonra gelecek olan ibni teymiyyeye bağlı günü-müz selefiliğini ve onun söy-lemi olan eshabın mezhebi diye kitaplara yazacak cahil-lerin önüne geçmek için o za-mandan yazılar yazarak mille-tin gaflete düşmelerine mani olmuşlardır.
Bu kadar Türk hakanın bu kadar müslüman sultanın bu kadar islam aliminin boz-madan korumaya çalıştığı dini islamı batılılar bozmak için birçok sinsi planlarını devre-ye sokarak insanları özünden kopartarak müslümanların kalplerini ve vatanı parçalama yolunda hızla ilerlemektedir-ler.
Din düşmanları bunu nasıl mı yapıyorlar? Milletin saf imanını milletin saf itika-dını içeriden kandırılmış ho-calar eliyle bazı akımlar eliyle bozmaya çalışarak bu milleti yok etmeye çalışıyorlar. Şimdi yaşanılan olaylar, Başbakan
Erdoğan’ın da devamlı gün-demde tuttuğu paralel yapı-lanmanın aslını anlayabilmek için eski yazılarımızın tekrar tekrar okunmasında fayda var. (Bu düşünce ve paralel yapılardan yılandan kaçar gibi kaçmak ve uzak durmak lazım) Tavsiye ettiğimiz ehli-sünnet kitaplarını okuyan ve anlayan kimseler zaten oyu-nun farkına hemen varacak-lardır.
Allah milletimizi böl-meye ve yok etböl-meye çalışan-ları ve ehlisünneti değiştir-meye bozmaya yok etdeğiştir-meye çalışanları helak etsin. Âmin. Biz sadece şunu söylemekle yetinip bu yazımızın bu kısmı-nı bağlayalım. İslam dininin nesi noksanda, Hristiyanlıkla diyaloğa girsin! diyaloğu söy-leyenler ve dinler arası diyalo-ğu savunanlar hristiyanlığın nesh edildiğini bilmiyorlar mı? Veya bunu hristiyanlarla diyaloğa girdiklerinde nasıl izah edebiliyorlar. Peki diya-loğa inananlar Allah katında dinin İslamiyet olduğuna da inanıyorlar mı?