Kozağaç Köyü'nün Toplumbilimsel Araştırması

Download (0)

Full text

(1)

KOZAĞAÇ KÖYÜ’NÜN

TOPLUMBİLİMSEL ARAŞTIRMASI

KOZAĞAÇ VILLAGE MONOGRAPH

ÖZET: İncelenen nüfus verilerine göre Kozağaç köyü beldeden köy statüsüne geçildikten sonra nüfusta bir düşüş ya-şanmıştır. Kadın nüfusu erkek nüfusuna göre daha fazladır. Köy göç veren bir konumdayken günümüzde domates seracılığının geliştirilmesiyle göçler azalmıştır. Köyden çevre il ve ilçelere göç eden nüfusuna bakıldığında ise yaklaşık 30 000 nüfusa sahip olduğu tahmin edilmektedir. Köyde orta yaşlı ve yaşlıların oranı genç nüfusa göre daha yoğundur.

ANAHTAR KELİMELER: Köy, sağlık, seracılık, asker.

ABSTRACT: According to the population surveyed, Ko-zağaç village has a decline in population after the village status has been transferred from the town. The female population is higher than the male population. Today, with the development of tomato cultivation, migratory migration has decreased while the village is in a nomadic position. It is estimated that there are approximately 30 000 inhabitants from the village to the neigh-boring provinces and districts. The proportion of middle-aged and elderly people in the village is more intense than the young population.

(2)

Bu çalışmada, Burdur ili Çav-dır ilçesine bağlı Kozağaç Köyü ince-lenmektedir. Köy Monografisi olarak hazırlanan çalışmada, köyün coğrafi, ekonomik ve kültürel özellikleri üze-rinde durulmuştur. Batı Akdeniz’de yer alan köy, bağlı olduğu Burdur ilinin özelliklerini yansıtan bir köydür. Kara-sal iklimini yaşayan köy, kültürel an-lamda çevre il ve ilçelerle aynı özellik-lere sahiptir. Ekonomik yönden tarım ve hayvancılığın hâkim olduğu köyde nüfus seracılığa bağlı olarak artmakta-dır. Fakat köyde kalan insanlar belli bir yaşın üstünde olup genç nüfus büyük şehirlere göç etmektedir. Bu sebeple köy ile ilgili elde edilen bilgiler olduk-ça sınırlıdır. Ulaşılan bu bilgiler

ışığın-da köyün tarihi, coğrafi, ekonomik ve kültürel yapısı toplum bilimi açısından incelenmektedir.

Kozağaç köyü ülkemizin 37° 3’ 54.6408” Kuzey enlemi ve 29° 40’ 32.9772’’ Doğu boylamı arasında yer almaktadır. Kozağaç köyü Çavdır ilçe-sine 10 km uzaklıkta, Burdur’a 110 km uzaklıkta bulunan dağların arasına ko-nuşlandırılmış bir köydür. 1968 - 2014 yılları arasında belediye olarak faaliyet gösteren Kozağaç köyü, Burdur ilinin Çavdır ilçesi sınırlarında bulunan Am-barcık, Bayır, Kızıllar, Oylupınar, Hisa-rardı, Altınyayla (Dirmil) yerleşkeleriyle çevrelenmektedir.

Köy doğal kaynak suları bakı-mından zengindir. Köylüler içme yunu kaynak sularından sağlarken su-lama suyu için ise köyün ismiyle aynı isme sahip Kozağaç barajından yarar-lanılmaktadır. Köyün kaynak sularının toplandığı ve köye aktarıldığı 3 adet su deposu bulunmaktadır.

Kozaağaç köyüne ilk defa ge-lip yerleşenlerin kimler olduğu ve ne-reden gelip yerleştikleri konusunda kesin bir bilgi yoktur. Ancak bazı riva-yetlere göre 1400’lü yıllara dayanan bir geçmişe sahip olduğu söylenmek-tedir.

Kozağaç adının nereden geldi-ği hakkında çeşitli rivayetler vardır. Bu rivayetlerden birisinde köyün güney eteğindeki dere çevresine yerleşen Yörüklerin, derenin kenarında bulu-nan çok sayıda ki ceviz ağacına (Koz ağaçlarına) bakarak burasının adını Kozağacı koyduklarını anlatır. Bu adı taşıyan 16. Asırda Bolu Yörükleri ara-sında 19 haneli Kozağacı Yörüğü adlı bir Yörük cemaatinin varlığı bilinmek-tedir. Başka bir rivayet de ise Sarılar adlı bir Yörük bölüğünün çevreye gel-mişler ve Üçe ayrılıp, Anbarcık, Koza-ğacı ve Kızıllar’a yerleşerek adı geçen köyleri kurmuşlardır. Nitekim Anbarcık Köyünün ilk kuruluş yeri olan caminin hemen yanındaki yer ilk oturdukları yerdir. Burada yer alan “Sarılar” adını

YIL ERKEK NÜFUS KADIN NÜFUS TOPLAM

2014 582 613 1195

2015 572 608 1180

2016 607 628 1235

(3)

taşıyan çeşme günümüz de dahi varlı-ğını devam ettirmektedir. Üç köyde de Sarılar sülalesinin oluşu (Ki Anbarcık’ta bu sülalenin adı değişmiştir. Ayrıca aynı köyde Sarı veya Sarıca adını taşı-yan yer adlarının çokluğu Örneğin Sa-rıca Taşı, SaSa-rıca Alanı gibi) bize rivaye-tin bazı hakikatleri gizlediği izlenimini vermektedir… Sarılar Yörüklerinin, 15. ve 16. asırlarda Teke Yarımadasında yaşadıklarını Osmanlı Tapu Tahrirlerin-den öğreniyoruz.1

1 Hayati Kuzucu, “KOZAĞAÇ TARİHİ ÜZERİNE

Bazı rivatlere göre de iki vadi arasında keçisini otlatan bir göçebenin keçi sa-kalının ıslak gelmesiyle “Kuyuluğu” adı verilen suyun etrafına yerleşilen alan yıllar geçtikçe genişlemiştir.

BEŞERİ DURUM VE EKONOMİK YAPI

İncelenen nüfus verilerine göre Kozağaç köyü beldeden köy statüsüne geçildikten sonra nüfusta bir düşüş ya-şanmıştır. Kadın nüfusu erkek nüfusu-na göre daha fazladır. Köy göç veren bir konumdayken günümüzde doma-tes seracılığının geliştirilmesiyle göç-ler azalmıştır. Köyden çevre il ve ilçele-re göç eden nüfusuna bakıldığında ise yaklaşık 35.000 nüfusa sahip olduğu tahmin edilmektedir. Köyde orta yaş-lı ve yaşyaş-lıların oranı genç nüfusa göre daha yoğundur.

Köyde aşiret ya da boy yoktur. Akrabalıklar sülale şeklinde kendini göstermektedir. Köyde sülalelerin sa-yıca fazla olmasına rağmen başlıca sü-laleler şu şekildedir:

Seyfioğulları, Çolaklar, Golaklar, Col-lazlar, Araplar, Hacamatlar, Manavlar, Takılar, Çürükler, Zeybekler, Çetmiler, BİR ARAŞTIRMA” ,makale,s:2

Misirler.

Köy üç mahalleden meydana gelmek-tedir. Mahalleler arasında ulaşım asfalt yolla sağlanmaktadır. Mahallelerin isimlerinin nerden geldiği tam bilin-memektedir. Bu mahallelerin isimleri-ni şu şekilde sıralayabiliriz; Belen ma-hallesi, Depo mama-hallesi, Sarayburnu mahallesidir. Sarayburnu mahallesinin isminin ağaların yerleştikleri mahalle olduğu ve saray gibi binalarda kaldık-ları için bu ismi aldığı düşünülmekte-dir. Mahalleler arası yoların bir kısmı asfalt iken bir kısmı patika yoldur. Köy-de bazı mahalleler içerisinKöy-de evler ara-sı yollarda parke taşları da döşenmiştir. Köylülerin en önemli geçim kaynağı tarım ve hayvancılıktır fakat eskiden ticaretle de uğraştıkları bilinmektedir. Tarım ürünleri olarak son dönemlerde domates seracılığı gelişmiştir. 1950-1970 li yıllarda Kozağaçlılar Aydın iline giderek mevsimlik işçi olarak çalışmak-taydılar.1970 li yıllar sonrası mevsimlik işçilik sera işçiliğine döndü. Kozağaç halkı sera işçisi olarak gittiği Kaş, Fini-ke, Kumluca gibi ilçelerde öğrendik-leri seracılığı Kozağaç’a taşımışlardır. Köyün coğrafi yapısının elverişli olma-sından dolayı küçükbaş hayvancılık yapılmaktadır ayrıca ahır hayvancılığı da önem taşımaktadır.

Tarımda makineleşme minden önce köylüler hasat döne-minde imece usulü ve yardımlaşma ile orak, düğen ad verilen basit tarım aletleri kullanılarak hasatlarını gerçek-leştirmekteydiler. Günümüzde ise ta-rım makineleriyle daha hızlı şekilde ve insan gücüne gerek kalmadan hasat yapılmaktadır.

Köyde eski toprak yapılar daha fazla iken betonarme yeni yapılar da bulunmaktadır. Kozağaç köyündeki yerleşim biçimine bakıldığında toplu bir yerleşme biçimi göze çarpmak-tadır. Her hanenin önünde 1 traktör ya da otomobil bulunmaktadır. Hane başına hemen hemen 1 motorlu araç düşmektedir.

(4)

Köy karasal iklim özellikleri-ne sahiptir. Yazları kurak ve sıcak olan köyde kışları sert geçmektedir. Bunun sebebi de rakım olarak yüksekte ol-duğu içindir. Köylüler Kozağaç’ın ikli-mini açıklamak için “Batının Doğu’su” söylemini kullanırlar. Bitki örtüsünü ise genelde küçük bodur diken olan çalı, meşe ve ardıçlar oluşturmaktadır. Hatta asırlık olan bu ağaçların bazısı köyün simgesi haline gelmiştir bunlar: Zini (sini)çam ağacı, Kütük meşe, Hay-ta meşesi …

ALT YAPISI

Köyde içme suyu şebekesi ve kanalizasyon şebekesi bulunmaktadır. Köyün içme suyu köyde bulunan su depolarından sağlanmaktadır. Köye haftanın 2 günü aile hekimliği tarafın-dan kullanılan sağlık ocağı bulunmak-tadır. Köyün düğünlerinde ve eğlen-celerinde kullanılan düğün salonu da mevcuttur.

KÖYDE EĞİTİM

Köyde hemen hemen herkes okuma yazma bilmektedir. Köyde öğ-renciler ilkokul ve ortaokul öğrenim-lerini köyde bulunan Kozağaç ortao-kulunda gerçekleştirmektedirler. Lise öğrenimi için ise öğrenciler Çavdır ilçesindeki liselerde öğrenimlerine ta-şımalı sistemle devam ederler.

DİNİ YAPI

Köyün tamamı Müslüman’dır. Her mahallede 1 adet olmak üzere 3 adet cami bulunmaktadır. Bu camiler-de belli dönemlercamiler-de çocuklara imam-lar tarafından dini eğitim veriliyor. Köy genellikle Hanefi mezhebindendir.

KÜLTÜREL YAPISI

Köyde eskiden 13 tane misafir-hanenin (odanın) olduğu civar köylere misafirliğe gelenlerin hemen hemen hepsinin köyde bulunan köy misafir-hanelerinde kaldığı bilinmekte fakat

(5)

şu anda bu konuk evlerinin hiçbiri kul-lanılmamaktadır.

Köyde yaşayanlar özellikle orta yaş ve yaşlılar için cura adı verilen 11 perdelik Yörük çalgısı olan Kozağaç İkitelli Curası çok önemlidir. Eskiden küçükbaş hayvan otlatmaya gider-ken yanlarına aldıkları çalgıyla vakit geçirirlerdi. Köylüler curaya verdikleri önemi anlatmak için “Cura Kozağaç’ın çalgısı, tiyatrosu, eğlencesidir” derler. Çoban düdüğü adı verilen çalgı da

önem taşımaktadır.

Doğum adetleri: Doğum

için herhangi bir özel bir hazırlık yapılmaz.

Do-ğumdan sonra çocu-ğun kafası şekilsiz

olmaması için alnı beyaz bir bezle

sa-rılır. Hazır kundak varsa kundağa yerleştirilir veya beşik kullanıl- makta-dır.

Çocuk 6-7 günlük olunca ileriki yaşlar-da kötü kokmaması için tuzlanıp he-men akabinde yıkanır. Bunun dışında çocuk için herhangi bir uygulamaya rastlanılmamaktadır. Fakat eskiden ilk erkek oğlu olan ailenin bacadan aşağı odun kütüğü atarak erkek evladının doğumu kutlanırdı. Bu kutlama şekli-ne de “kütük atma” adeti denilmekte-dir.

Askere Gönderme: Askere gitmeden

önce askerlik pusulası gelmektedir. Askere gidecek olanların pusulası gel-dikten sonra, askere gidecek gençler tüm köylüyü ve komşu köyleri davet edip “asker yemeği” adı altında yemek yapılır ve yenir. Köylüler askere

gide-cek gençlerin evlerini sırasıyla gezerek askerliklerini mübarek ederler. Köyün gençleri ile davul zurna ve saz eşliğin-de gece eğlence düzenlenir ve askere gidecek gençlere kına yakılır.

Askere gidilecek gün asker gencin evinde akrabası toplanır ve orada kahvaltı yapılır ve “Kalkamak” adı verilen düğün salonunun bulun-duğu semte doğru yola çıkılır, köy hal-kı gencin peşine düşerek çoğalır ve düğün salonuna gelir. Düğün salonu-nun önünde dualarla askerlere uğurla-ma töreni gerçekleştirilmektedir.

Eskiden uğurlama törenlerinde şu dizeler söylenirken günümüzde bu adet kalmamıştır:

(6)

Bir Kozağaç türküsünde şöyle dizeler vardır.

Asker olduk çentelerimiz dikildi ... Dikildi de bellerimiz büküldü... Analar babalar da Kalkamak ‘tan döküldü...

Ağlamayın analar, ağlamayın ba-balar biz gene geliriz

Gelemezsek vatan yoluna kurban oluruz 2

Kız isteme ve düğün hazırlıkları:

Eskiden kız erkeği görmeden tanıma-dan görücü usulüyle yapılan istemeler günümüzde kız ve erkeğin birbirlerini tanıyıp flört döneminden sonra yapı-lan kız istemelerine bırakmıştır. Köyde istenecek kızın ailesine erkeğin ailesi önce haber gönderir sonrasında kızın ailesinin müsait olduğu bir gün köyün ileri gelenleri (kıhya) yani sözü dinle-nir birkaç kişi kızı istemeye gider kızın ailesinin cevabı olumlu ise önce söz kesilir, sonrasında sazlı sözlü nişan ya-pılır ya da nişan yüzükleri aile arasında takılır.

Düğün adetleri: Evlenme gelenekleri

günümüzde birçok değişikliğe uğrasa da eskinin izleri kendini korumaktadır. Düğünler salı, çarşamba, perşembe ya da cuma, cumartesi, pazar olmak üze-re üç gün, iki gece şeklinde yapılmak-tadır. Cuma ya da salı günü öğleden sonra ilk davulun çalmasıyla başlayan düğün pazar ya da perşembe gelin al-mayla biter. Düğünlerde cumartesi ya da çarşamba akşamı kına gecesi yapı-lır.

Eskiden düğünlerde cuma günü “tohumgavırdı” adı verilen oğlan evinden kız evine gönderilen yemek malzemeleri ve etini kullanmak için keçi gönderilirdi. Cuma günü düğün odununa giden düğün sahiplerini köy-de karşılayan keloğlan ve davulcularla düğün başlardı. Keloğlan adı verilen kişi çeşitli kostümler giyer, ağzını yü-zünü boyar ve maskotluk yapar eğlen-2 Hayati Kuzucu, “ KOZAĞAÇ TARİHİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA” ,makale,s:19

ce çıkarırdı. Eskiden cumartesi günü akşamında “maşala” adı verilen ateş yakılır ve etrafında seyirlik oyunlar çı-kartılıp eğlenilirdi.

Kozağaç Köyüne Ait Dastarlı Gelin Tür-küsü

DASTARLI GELİN

Dastarlı gelin türküsünün iki türlü okunuşu ve iki ayrı hikayesi var.

Osman Akkoç Orman Muha-faza Memuru olarak çalıştığı yıllarda, Kozağaç eski belediye başkanlarından Mehmet Şentaş’la sık görüşür. Evine konuk olur, dinlenirler. Mehmet Şen-taş zaman zaman değişik türküler mı-rıldanır. Ve “Ah benim ormancım, bizim oraların türküsü bitmez. Sana Dastar’lı gelin’in hikayesini anlatayım da dinle” der. Mehmet Şentaş şöyle devam eder: “Dedem rahmetlinin bana anlattığına göre, 1340 yıllarında Hamitoğlu Meh-met beyin Dengere köyünde (Gölhisar sultanlığını) Sultanlığını ilan ettiği yıl-larda, kadıların İbrahim adlı bir şahsın kızı olan Huriye ile Yıldızların Ahmet’in oğlu Feriştah, beşik kertmesiyle nişan-lanırlar.

Huriye kızımız oğlanı beğen-meyerek, başka biriyle kaçar. Bir ara Çavdır’da görülseler de izlerini kay-bettirirler. Yıllar sonra ortaya çıkarlar. Feriştah oğlumuz, Huriye kızımıza söz verdiği için başka biriyle evlenmemiş,

(7)

bekar kalmıştır. Huriye’ye karşı sitemi-ni şiire dökmüş, bu şiir sonradan türkü olarak söylenmeye başlanmış ve gü-nümüze kadar gelmiştir.”

Türkünün bir başka hikayesi vardır. Olay 1939 yılında veya sonraki yıllarda geçmiştir. Ama, ikinci hika-yeyle ilgili net bilgi bulunmamaktadır. Osman Akkoç “bu türküyü bir kez, Göl-hisar’da bir düğünde rahmetli Tefen-nili Mustafa Kara’dan dinledim. Başka hiçbir yerde duymadım. Türkünün son kıtaları yas şeklinde, diğer kıtaları biraz kıvrakcadır” diyor.

Dastarlı gelin türküsünün söz-leri şöyle:

Dastar’ını örtüp örtüp bakarsın, İnce fistan ile köşke çıkarsın, Ayağına çifte halka takarsın, Dastar’ını saklıyorum Huriyem.

Kozağacı Dağlarında kar oldun, Yemin ettin başkasına yar oldun, Şu Çavdır’ın yollarında sır oldun, Çok yalvardım söz tutmadın Huri-yem.

Dengerenin Dağlarına çıkarım, Çıkar çıkar, şu Çavdır’a bakarım, Yemin ettim evlenmedim bekarım, Yeminlerin hiç tutmadı Huriyem.3

TARİHİ VE DOĞAL GÜZELLİKLERİ

KOZAĞAÇ BARAJI

Kozağaç Barajı, Burdur’da, Kırk-pınar Çayı üzerinde, sulama amacıyla 1962-1963 yılları arasında inşa edilmiş bir barajdır.

Toprak gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 243.000 m3, akarsu yatağından yüksekliği 33,00 m, normal su kotunda göl hacmi 1,29 hm3, normal su kotunda gölalanı 0,16 km2’dir. Baraj 460 hektarlık bir alana sulama hizmeti vermektedir.

KOZAĞAÇ YAYLASI

Kozağaç yaylası köye 10 - 15 km uzaklıkta Koçaşdağı’nın doğu yama-cında bulunmaktadır. Yayla da Dumlu-ca, Şeheryurdu, Sorkuncuk, Akçadaş, Kapılıaya, Gacıkmınarı, Çukuryurt adı verilen mevkilerden oluşmaktadır.

Yörük Türkmen soyundan ge-lindiği için günümüz Yörüklerinde gö-3 Prof.Dr. İsa Kayacan “HİKAYELERİYLE TEKE YÖRESİNİN BAŞKENTİ BURDUR TÜRKÜLERİN-DEN BİR DEMET ÇEŞİTLEME”

rüldüğü gibi Kozağaçta da yaylak, güz-lek, kışlak yaşantı biçimleri görülürdü. Kışlak köy merkezinde, yaylak Koçaş dağının yaylalarında, güzlek de köyle yayla arsında bulunan ekili biçili alan-larda yaşanılan alanları ifade etmek-teydi.1968 yılına kadar tüm köylüler yazın yaylalara göç ederken 1968’den sonra bu alanlara göç sona ererken günümüzde sadece hayvancılıkla uğ-raşan aileler göçmektedir. Bu yaylada günümüzde şenliklere de ev sahipliği yapmaktadır.

TEŞEKKÜRLER

Bu araştırmanın oluşturulma-sında yardımlarını esirgemeyen Altın-taş Elektrik’in sahibi Ahmet AltınAltın-taş’a teşekkür ederiz.

Araştırmada bilgi toplama aşa-masında yardımcı olan Kozağaç Köyü Muhtarı Osman Ali Çağatay’a ve kay-nak olarak yardımcı olan Kozağaç Sos-yal Yardımlaşma ve Dayanışma Derne-ği Başkanı Ramazan Demir’e teşekkür ederiz.

Figure

Updating...

References

Related subjects :