• Sonuç bulunamadı

Hürriyet çocukları

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Hürriyet çocukları"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

________________ _ i - ■ > , i

ff .

craımraiYirt

1

|

K Ö Ş E M D

1 - - L —

-Hürriyet çocul

Yazan:

T'T-HAŞAN

-

ALI YÜCEL

Devletimizin Balkanı tarafından yapılan ziyaret dolayısile Amerikalı dostlarımızın açıkladıkları duygu ve düşüncelerin zevki içinde ou konuşmaya başlıyorum.

Sayın Celâl Bayann şahsına ve onun şahsında Türk milletine gös- terümiş nazik ve anlayışlı hareket­ ler, gönüllerimizde en sıcak, en samimi yankısını bulmaktadır. Geç­ mişten daha ziyade geleceği düşün­ me, millî alışkanlıklarının başında gelen gene, dine ve dinamik Ameri­ kalı ruhu, çok eski bir mazisi olma­ sına rağmen Atatürkten bu yanaki Türk nesillerine ve onların yapıcı, atlayıcı duyuşlarına çok benzemek­ te, çok uymaktadır. Bu müşterek vasıflarımızla birbirimizi tanımamı­ za vasıta olanları takdirle, hürmetle ve şükranla karşılarız.

İkinci Dünya Harbinden sonra başlıyan iki millet yakınlaşması, bugün artık, sadece bir geçici poli­

tika ve menfaat seremonisinden

ibaret sayılamaz. Amerikalı dost­ larımız, Türk milletinin özünde var olan ve olayların hazırladığı fırsat­ larda kendini açığa vuran kahra­ manlık, fazilet ve insanlık duygu­ larını Korede çarpışan evlfidlanmı- zın fedakârlıklarında görmüşlerdir. Birinci Dünya Harbi sıralarında ve daha sonraları kulaklarından girip gönüllerinde zehiı-ll tortusunu bıra­ kan menfi kanaatler, Uzakdoğu İl­ lerinde dökülen temiz Türk kanla- rile yıkanmış, temizlenmiştir. Şüphe etmemeliyiz ki, Amerikalılar, bazı noksanlarımıza rağmen taşıdığımı* meziyetleri bu vesile He tam öğren­ mişlerdir. Nitekim biz de onları, memleketimizin dost misafirleri o- larak müsbet ve menfi taraflarile, aynı şekilde tanımış bulunuyoruz. Fena olan, doğru bilmemek ve doğ­ ruyu bilmemektir. Birbirini her hal ile yakından tanıyanlar, daha kuvvetli dost olurlar.

kavgalar, ilk Avrupalı muhacirlerle yerliler arasında başlamış, gelenle­ rin yaşama kaygusile tabiate karşı açtıkları savaşta sürüp gitmiştir. Daha önceleri bağlı oldukları İngi- llzlere karşı duyulan baş kaldırma ihtiyacı, 1765 te hareket haline geç­ miştir. Direnme emelile kurdukları teşkilât, yazımıza başlık aldığımız «Hürriyet Çocukları» adını taşır. O tarihten bugüne kadar Kuzey Amerika, hürriyet çocuklarının va­ tanı olmuştur. O hürriyet çocukları ki, şimdi hürriyete babalık etmek için savaşıyorlar...

Amerika tarihinde mücadele, yal nız dışarıya karşı olmamıştır. X IX . asrın ikinci yansı başlarında patla­ yan bu ihtilâf, sosyal bir davadan doğar: Esirlik meselesi. Kuzeyliler, esareti bir adaletsizlik belliyorlar, onu kaldırma fikrini ileri sürüyor­ lar, eşitlik prensipini güdüyorlardı. Güneyliler, daha çok çiftçi idiler, fazla adam çalıştırma ihtiyacile be­ yaz renkli doğmamışların esirjcal- masını istiyorlardı. Beşer tarihinde sırf insan! bir dava ve onun aksi

iddia ile savaşa girilip zaferi lâik alanda adaletin ve eşitlik prensipi- nin kazanması, büyük ve nadir bir olaydır. Bunu Amerika tarihinde bu muharebe ile buluyoruz. Sava­ şın galib kumandanı, bir sivil, fa­ kat bir demokrasi havarisidir. A - merikalılara nisbetle millî kahra­

man olan Abraham Lincoln, her

idrak sahibi için saygıya değer bir insandır.

Bu muharebenin bence en mühim neticesi, harb bittikten sonra kaza­ nan kuzeylilerin kaybeden Güney­ lilerle insanca anlaşması ve bu­ günkü muhteşem Amerikan bütü­ nünü yaratmasıdır. Bu, kolay ol­ mamıştır. Her devirde ve her yerde müfrit ruhlular, kinciler daima mevcud olmuştur. Bin fedakârlıkla

ordusunu galib kılan kumandan

Grant, o kinci ruhları sükûnete dön dürmek için «asilerin tekrar vatan­ daşları olduğunu» söylerken iyilik ve merhamet duygularının da za­ ferini ilân etmiş oluyordu. 1867 1868 ve 1870 tarihleri, demokrasi­ nin esaslarından biri olan eşitlik

Milletlerimizin aynı büyük dava için gene yaşlarında Tanrının rah­ metin» emanet ettikleri aziz ölüle­ rini bu temiz, hasbî duygular İçin­ de takdis edelim. Hâlâ orada vazife gören evlâdlarımıza ve kardeşleri­ mize yürekten selâmet dileyelim.

Kendilerine göre müşkülleri, eko nomik elanda bin türlü meseleleri, topluluğu içinde türlü fikir akım­ ları, bütün dünya olaylarile yakın­ dan ilgileri olan 150 milyonluk bü­ yük varlık, Birleşik Amerika; iki büyük temel Üstüne kurulmuş bir millet ve devlet binasıdır. Bu te­ mellerden biri maddî, öbürü mane­ vî. Dünyanın yüzde altmış ilk madde kaynağını elinde tutan Ku- key Amerikalı, müsbet bilimlerin ve onun eseri olan tekniğin en İleri bir merhalesinde bulunduğu kadar rtenevl kıymetlerin şuurunu bu nŞıklneleşmiş varlığında ihtimamla mtıhafaza edebilmektedir. Amerika- Iııfcı bütün yakın bir çokluğu sa­ mimî hıristiyandır. Allaha inanır. duygu, o toplulukta ahlâkın vsçŞığım devam ettirir. Maddenin zrklya arat irdiği her cins men­ faat» mücadelesinde bu İç duygu, -.Mat ve tesirli bir muvazene, bir yumuşa na unsuru olmaktadır.

A - e v ıram tarihi bitmez, tüken»

Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Mopride® - 摩舒胃清膜衣錠 [ 發表藥師 ] :姜幸呂 藥師 [ 發布日期 ] :2007/1/4. 摩舒胃清膜衣錠的主要成分為 Mosapride citrate,是一種選擇性血清素

The present study used the following instruments: vocabulary knowledge scale, vocabulary pretest, single-item vocabulary instruction, collocation instruction, reading text (key

Örgüte yeni başlayan bireyin örgütsel sosyalleşme sürecinde örgüte uyumunun sağlanması için dört önemli faktör rol oynar, bunlar yeni üyenin yeni işi

Dört duvar üzerine bir kubbeden ibaret bir cami mey­ dana getirmek kolay birşey değil­ dir şüphesiz ki.. Koca Yavuz'un em­ rini yerine getirmek lâzımdır;

X -^ e v le t Tiyatroları ile hiçbir ilişkim olmadığı uzun yıllar boyunca, benim ödenekli ve özel hemen bütün tiyatrolarda sayısız oyunum sahnelendi.. DT ile ise çıkar

M. Meğer bindirim taksi nin radyosundan duyacağım ilk ses onun ölüm kara haberi olacakmış. Ken­ disinden ayrı Lirken yüzümü okşayan elinin dost temasivle

Akif gibi düşünmesek bile, dü­ şüncelerine bağlı bir eylem adamı olduğu için her zaman saygı duyarız.. Akif’in sadece siyasette değil, edebiyatta da hakkı

Ufacık bir par­ mak hareketiyle, yüzündeki mi­ miklerle, gözlerini hafifçe kapa- yışı veya açışiyle büyük bir ko­ royu gayet güzel, hattâ tarif ede-