• Sonuç bulunamadı

Atatürk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Atatürk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi"

Copied!
10
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

AZMİZADE HALETİ'DEN BİR MERSİYE

Dr. Cevat YERDELEN'"

rsiye, Eski Türk Edebiyatındaki bir nazım türüdür. Ünlü veya evilen bir kişinin ölümünden duyulan üzOntüyü dile getirirken, stün özelliklerini belirterekkişileriöven birnazının adıdır. Bir ölü ardından duyulan üzii.ntüyü anlatmak için şiir yazma geleneği edebiyatunızda çok eskiden beri vardır. İslamiyetten Önceki Türk Edebiyatı/nda yazılmış bu tür şiirere "sagu", İslamiyetin etkisi altındaki halk edebiyatındakilere "ağıt",Eski TürkEdebiyatı'ndakilerede "mersiye" denir.

Eski TürkEdebiyatı'nda "mesnevi, kaside, terci-bend vekıt'a biçimleriyle de yazılan mersiyelerin çoğu "terkib-bend" biçimindeyazılmıştır. Hilleti de mersiyesi için bu biçimi seçmiştir. Hilleti'nin mersiyesi onar beyitlik yedi bendden oluşmaktadır.Kafiye düzeni "aa xa xa...bb" biçimindedir.

Dini ve tasavvufi Türk edebiyatında ehl-i beyt sevgisini anlatan, Hz.Hüseyin'in Kerbela'da şehit edilişinden duyulan ıstırabı dile getiren, bu yolla müslümanlar arasındaki bağı kuvvetlendirmeye çalışan birçok eser yazılmıştır. Bu konudayazılmışmüstakil eserlere de "maktel"denmiştir.

Hilleti'nin mersiyesinde hakim olan duygu, çok yaşlı olmayan, çevresinde saygı uyandırınış, güvenilen bir tanıdığın ölümünden duyulan, son derece samimi, candan birıstıraptır.

Bir insanın bir yakınını kaybetmekten üzii.ntü duyması doğaldır. Ancak. bu üzüntülerin dilegetirilişi her zamanaynı derecedebaşarılı olmaz. Hilleti başarılı bir mersiyeyazmıştır.

Şunu da belirtmek gerekir ki Haleti'nin üzüntüsünün çokluğu, ölen kişinin sevilen biri olmasından ileri geliyor görünse de, bu acıdaHaleti'nin alıngan, hassas ve karamsarmizacıile, devrinin siyasal ve sosyalkargaşasınındapayı vardır. Şairin

hayatının inişli çıkışlı olduğu bilinmektedir. Yirmi yaşlarında müderrislik sıfatını kazanan sanatçı devrinin sözü dinlenir bilginlerindendir. Üstün niteliklere sahip olduğuve saray çevresinde önemli hizmetleryapmış bir aileden geldiği için hayatı boyunca müderrislik,kadılık, Aiıadoluve RumeliKazaskerliğigibi önemli görevlere getirilmiş, zaman zaman terslikler ve dedikodular sonucu görevlerini bırakmak zorunda kalmıştır. Bu olaylar sanatçının psikolojik durumunu etkilemiştir. Şairler

(2)

C. Yerdelen: Azmizade Haleti'denBirMersiye

-134-gibiduygularıçok hassasinsanlarınçevrelerindeki olaylardan etkilenmelerini dogal karşılamakgerekir.

XVIII. yy. genelde Osmanlı ımparatorlugu'da bunalımların, çatışmaların, kargaşanın çokça görUldü~ bir devirdir. Şairlerimiz bazen dogrudan bu olaylara deginmeseler de,onların baskısıylaiçdünyalarına kapandıkları, hayatakaramsarlıkla baktıkları görülür. Hfileti'nin üzüntüsünde böyle bir karamsarlığın payı oldugu muhakkaktır.

Müslüman toplumlarda olayların oluşum ve gelişiminde olağandışı güçlerin etkili olduğu düşünülür; istenmeyen olayların ancak görümeyen gizli güçlerce hazırlandığını düşünmek olagan görülür. Haleti de içinde bulunduğu acı durumun talihin kötülügünden ve kötü niyetli güçlerdenkaynaklandığını düşünmektedir:IV/3, IIUIO, IVIL.

İnsan hayata duygusalolarak bakarsa, onu kendi duygularına uygun bir biçimde görür. Hilleti sevdigi birinikaybettiği için çok üzgündili;hayatısimsiyah bir tablo gibi görmektedir. Sevdiği kişinin ölümüyle talih mumu sönmüş, umutlar dökülmüştür. Olay sadece dostları değil bütUn kainatı etkilemiş, bütün alem gamlanmış U4, pervaneler inlemeye başlamış, bülbüller susmuştur U7. Bu durum olayın olağanüstülUğünügöstermektedir. Çünkü bülbülünsusması,pervanenin de ses çıkarması mümkün değildir. Şaire göre bundan böyle dünya gül bahçesinde artık parlaklık olmaz, insanların ahları bütün göğü kaplayarak her yeri ve her şeyi karartınıştır. U8 Kudret ressamı yokluğu insan canına yazarak herkesi hayran ve şaşkın etmiştir V12. Bu durumun anlaşılması ve benimsenmesi şairegöre mümkün değildir.

Durmadan değişen alem insanı da bir an içinde şekilden şekile sokmuştur. Böylesine istikrarsız bir dünyaya güvenmek mllmkün değildir VIı. Acımasız ve böylesine hilekar olan birvarlığahiç kimse dost olamaz 1/2, IU9.

Çektiği acılardan bıkan şairbu hayatın eğlencesini çok gereksiz görmektedir. Çünkü önce mutlu olup sonra mutsuz olmakinsanlarıçok Uzer 11/8. Dünyada hiç safa bulmayan şair öylesine karamsardır ki, artık hiç kimseden durumun değiştirilip gUzelleştiri1mesini istemiyor, her şeyin yıkılıp yok olmasını istiyor 1/7. Güzel duygularıdile getiren kalemine deartık yazmamasınıöneriyor VIU4.

İnsan, değerlendinnelerinde subjektif olursa çelişkilere düşebilir: Binyıl da sürse bu hayatın geçici olduğunu bilen şair yine de bir dostun ölümünü uygun bulmamaktadırIVIlO. Objektifdüşünebilseydi şairdostunun ölUmünü de doğal bir olayolarak kabul etmesi gerekirdi.

Sevilen varlıklarsubjektif olarak değerlendirildikleri için bütün özellikleriyle eşi, benzeri olmayan varlıklardır. Hilleti kaybettiği dostunun çok büyük bir acının

kaynağı olduğwıuanlatmak için, onun güzellik ve üstünIliklerini şu benzetmelerle anlatmaktadır: O bir hazinedir lIUI, LülU-yıyek-danedir IIlJ2, melek-haslettir III13,

(3)

şirin söz sahibidirI1I/6,ıavfis-i kudsidir IlIn, Mg-ı rıdvana layıkbirinsandırIlIn, dıraht-ı nev~zuhfudurIV/IO.

Hdleti, içindebulundugtıduruma kaderiyledüşmüştltr.Bu durumundegişmesi ve acısının sona ermesi mümkün degildir. ınsan, acısını azaltmak için aglar, feryad eder. Çok geçmeden bu yolun da bir çare olmadıgınıanlar. Bunun içindir ki Haleti de, ne kadarağlasakinlesek faydasıolmaz, artıksözü fazla uzatmamak gerekir, der VLI/L,2. Kendisi için haşre kadar sürecek bu acının etkisiyle adetakainatın düzeni bozulmuştur: Bazı yıldızlar kendilerini gök kalesinden yere atmış IV/5, Haleti düşüncelerini Divan şiiri'nin mazmunlu, süslü ifadesi içinde anlatmaktadır. Şair XVII. yy.'ın"sebk-i hindi" anlayışıiçinde yetişmiştir. Karamsarlık ve süslüanlatım bu edebiyatanlayışınınen belirgin özellikleridir.Hıiletibuanlayışauygun olarak çok benzetmeler yapmış, somut kavramları soyutlaştınp, soyut kavramları

somutlaştırarak hayatı, olaylarıve onlarla ilgili düşüncelerini daha etkili bir biçime sokabilmiştir. Aşağıdaverdigimiz bu benzetmeler DivanEdebiyatı'nda yaygınolarak görülen örneklerdendir:

Mehdi: Serv-i rana 1114, lülü-yi yek dane I1I12,dıraht-ınev-zuhur IV/9 Dünya:Rubah-ı cihan-ıhilekar 11/9, saki 11/10, cisr-i köhne IVIl,gülzar-ıfena IV/9, suret-baz VIL, asyab VIII

Şairler: Cihan Mileri I1I/6, Can: Safha V12, Ümid: Kişt-i zar V1I/5, Ecel: Pençe-işirIIIIS.

Dogadaki, insanhayatındaki çelişkiler düşüncelerin kavranmasında çok etkili oldugu içinşairyer yer bunlardan yararlanma yolunuseçmiştir:

Ab-ı hayat = Gubar-ı gam 114, Merhem = Zahm 119, Neva-yı işret-efza =

Aheng-i melal-engiz-i matem I118, Bişezar-ı naz = Pençe-i şir-i ecel III18, Merg = Hegam-ıcivaniıvııo,Nadan= Ehl-i dil Vl5, Dil ehli = Agyar VI/2, Rakib= erbab-ı aşkV1/3, Kati etmek= Muhabbet VII7, Taht =Hak ile yeksan olmak VII9, Sudmend

=

Zfu-i VlI/l,Ebkar-ıefkfu'= Neballin

=

na'şVIII3.

Yukarıda da belirttigimiz tizre Haleti'nin mersiyesinde hakim olan duygu, Medhi'nin öümtindenduyduğu acıdır. Sanatçı olaylara ve tümüyle hayata, dünyaya bu acısının etkisiyle subjektif olarak bakmakta, her şeyona çok olumsuz görünmektedir. Şöylekiona göre Dünya-Felek: Fani ve suret-bazdırVII, şanı halkı öldürmek olan birkavramdırV13, çeşmesinden zehr akar VI, cahili göge çeker, dil ehlini topraga salar V/5, mizanıbozuktur Vl6, pervaneyi yakar, agyara hizmet eder V/6, andelibin varını berbad etmiştir Vn,belalarla doludur vı8, kötülüğe doyınaz VII 0, bütün dünya halkını aglatır VI/1, degirmenini, ağlattıgı insanların gözyaşlarıyla döndürür. Agyara iltifat eder, dil ehlini aglatır V1/2 rakibi vasl ile sevindirir, aşk ehlini inletir V1/3, Yakub'un gönlünü, yusurun makamınızindan etmiştirVI/, yeraltındahazineler saklar V1I5, önce mihman eder sonra öldürür VII7,

(4)

C. Yerdelen: Azmizade Haleti'den Bir Mersiye

-136-dunnadan kan döker, hiç acıması yoktur VIIS, şahları gaflete düşürüp soma tahtlarındanindirir V1I9.

Yukarıda belirttiğimiz özellikleriyle insanlara acı veren dünya ve felekten yakınan Hllleti Divan Edebiyatı'nın genel görüntımtine uymaktadır. Yani bu yakınınalanHllleti'ye özgüdavranışsaymakdoğruolmaz.

Divan şiirinde temel tema "aşk"tır. Aşkın ögeleri ise "sevgili-aşık-rakib"tir. Hllleti kendisi büyük ıstıraplarçekerken, felegin Takibe daha mutlu bir hayatı layık

bulmasını çekememektedir V1I3. Zaten divan şiirinde rakib aşıgın en büyük düşmanıdır, ona acı çektirmek için büyük bir gayret içindedir. Şaire göre feleğin böyleaşıgı ağlatıprakibi mutlu etmesihaksızlıktırV1I3.

Her insan gibi Hllleti de kendi duygularınauygun bir dünya ve hayat düzeni hayal etmekte, mevcut dünya vehayatı genelolarakhaksızve adaletsizbulmaktadır. Bu dönen çarh öylesine kötüdür ki onunkötülüğünil görmeyenkalmamıştır VIII6. Gökteki kubbeler adeta dünyaya ölümyağdırmaktave bununla da övünmektedirler V/3.

Hllleti buşiirinde duygularınıanlatmayaçalıştığıiçin sözoyunlarıyapmaktan ziyade mana sanatlarından özelikle de benzetme sanatından yararlanmıştır: ah-semOm 118, cefa-clAğ 119, belll-zalım 119, çarh-peleng II/6, devrm-saki IIILO, sipilır­ mir'llt IV/4, gönül-llyine IV/7, dünya-1isyllb VI/I, dünya-şir-iner IV/6, ahiret-adem mülki IV/I.

Divan şiirinde düşünceye kuvvet kazandırmak için dini ve mitolojikkişi ve olaylardan yararlanma bir yöntemdir. Aynı anlayışla Hllleti de şu isimlerin bilinen özelliklerinden yararlanma yolunu seçmiştir: Hz.ısa, Hızır 1/3, Dahhak-mar, Süleyman-nür TVI, İskender-mir'llt IV2, Hz.Yakub VI/4, Hz.Yusuf VI/5, Belıram VI/6: Dahhak, şeytanm tükürnıesiyleomuzbaşlarında yılan başıbiçiminde ur peyda olan, bu urlarm verdiği ıstıraptan kurtulmak için her gün iki insan öldürterek beyinlerini onlara süren, edebiyatta Firavun, Nemrut, Cengiz, Hlllagu gibi zulüm timsaholmuşbirkişidir.

Hz.ısadört büyUk peygamberden biridir, nefesiyle ölüleri diriltme mucizesine sahiptir.

Hz. Süleyman, peygamberlikle saltanatı birleştiren, tahtını rüzgara taşıtan,

olağanüstü bir güce sahip yüzüğün sahibi olan, karıncalardan ikram görmüş,

menkıbelerekonuolmuşbirşahsiyettir.

İskender, Kuran'da da adı geçen Aristo tarafından yapılmış, çok uzakları gösteren bir aynanm sahibi olan,Hızır'labirlikteab-ı hayat'ı arayıp bulamayan,ıran mitolojisindeadıçok geçen birkişidir.

Hz.Yakub ve HZ.Yusuf peygamberdirler, hayatları boyunca büyUk acılar çekmiş sabırve dürüstlük sembolükişilerdir.

(5)

Haleti'nin mersiyesindeki ıstırabın kaynagıolan ölüm, insanlıgın doğuşundan beri hep hayatın istenmeyen bir yönü olarak görülmüş ve hep yakınmalara konu olmuştur.Haleti müslOman birşairoldugu için ölümden hemyakınmışhem deacıda olsa onu olduğu gibi kabul edip teselli aramanın doğru olacağına işaret etmiştir. Haleti'ye göre ötlrn, herkese eşit davranır, karşısındakine kadar büyük olursa olsun yerle bir eder IVI,2, ecel insanıhiç beklemediğibir anda yakalar, ondan kurtulmak imkansızdır111/8,Hz.ısaveHızır'la arkadaşolmak dainsanıölümden kurtaramaz 1/3, insanı yokluk sahrasınagötüren ölüm en taze fıkirleri bile ölü hale getirmektedir VIV3, sarhoş olmuş yere düşmüş, gönül ateşi göğü yakrnış IV/6, gönül aynası kırılınıştırIV/7 .

Şair dargın ve kırgındır. Dargınlık ve kırgınlıklar, muhatapların birbirine yakınlaşmasıylagiderilebilecek sosyal ve psikolojik bir olgudur.Şairin kırgın olduğu makam ilahidir veerişilmesimümkün degildir. Bu durumda inanan bir insan için en emin teselli yolu kadere razı olup ılahi gilce sıgınmaktır. Çünkü din ve tasavvuf düşüncesineuygunyaşamanın gereğineinanan insanlara göre "gerçek ve ideal alem" ahirettir. Öyleyse gatletten kurtulup bütün hazırlıklar ahirete göre yapılmalıdır. Haleti de bu yolu seçiyor, çok üstün özelliklere sahip olan dostunun huriler gibi ebedi cennete gitmesi, bu dünyadabulamadığı mutluluğuoradabulmasıiçin Allah'a duayabaşlıyor VIV9,ıo.

TERKİB-BEND (MERSİYE)

(Reisü'l-küttab Medhi Çelebi/ninvefatıhaberi geldiktedinilınişdür)

i

Memilün Mefailün Memilün Memilün

Meded kimhVab-ıgatletde yaturken ser-be-ser Calem Uyardı ah-ı can-sUz-ı musibetŞiven-imatem

CAceb gaddaredUr dünya helak itmek mukarrerdür CAceb rnekkaredür Calembulınmaz ana bir mahrem

Zemin üasmanı geştidersen Çare yok mevte GerekHızrile hem-pa ol gerek CIsa ile hem-dem ıderhink-i sipihr-i tünd-ru madam kimcünbiş Olurab-ı hayat-ı ha1k-ıCalem pürgubar-ıgam

Ne mihrinden sam bulduk ne encOmden recamuz var Muhassalbag-ıgerdOnda ne gül kalsun ne hodşebnem

(6)

C. Yerdelen: Azmizade Haleti'denBirMersiye

Re'is-i eh1-i dil girdi bugünkeşti-itabfita

cAdemderyasına saldıesüphad-ıfena muhkem SöyündişemQik:bali döküldi verd-i §mali Bu gampervfuıeyi nalfuıider bülbülleri ebkem

Ne revnakkaldıdünyagül-şeninden şimdidensonra Semfun-ı bad-ıab itmez sipihrün sebzesin hurrem

Bu birdag-ıcemdurcfuıakimtahaşredekişler

Bu birzahın-ıbeladur kalbe kim olmaz buna merhem Ser-İ erbab-ı cirİaI1 oldugınbilmez misin anun Niçünbaşınakasdİtdünfelekerhab-ıcirfiinun

II

Şeh-iTÜy-1 zemin olsanzamfuıehak-sar eyler Süleymfuıile Dahhlik'un karinin mür u mar eyler

Nehasıldehreİskendergibi hükm eylesen çünkim Komazahırfelekmir'at-İ tabcun pür gubar eyler

Hadeng-endaz-ıçarhun tir ilekaysİmüheyyadur Dem-a-dem navek-i peykancerası eana kar eyler

Hemişehak ileyeksfuıider bir serv-i raCnayl Siriskçeşm-İ ehibbayı gamındancfiy-bar eyler

Geda-yıbi-neva olsunşeh-izerrin-kaba olsun Burab-ıpilr-hatardan herkes elbette güzar eyler

Peleng-içarhımaglüb eyleyenşir-ineri dünya Gubar-ıgam virüpahırzebun u dil-figar eyler

Der-agfis eylerin dirkençıkarurna-geMnefuım Zen-i devr-i zamanekangımerdi kim kenar eyler Gerekmezmutrıb-ıdehrünnevii-yı cişret-efzası

çün

abeng-i meliil-engiz-i matemde karar eyler Bu TÜhah-1eınfuı-ıhile-ktirun itdügin halka Neşir-i deştider hergiz ne bebr-ikı1hsareyler

(7)

-138-Mey-icişretdiyü bir efun sunsa saki-i devran Me.zaku.n tet idüp evvelkılur ahırgözün giryan

III

cAeebkıydıfelek Medhi gibi merd-i suhendana cAeeb gencinedenayrıldıhakkii kim bu vinme Mezarıüzre toprak dökdürürse tanmıdurgerdiln Yitürdi na-gehanişöylebirlü'lu-yıyek-dane

Zemin içrebulınmazöyle birzat-ımelek-haslet Revildurçıksahalkun nalesigerdan-ıgerdane EhibMguşidinee bupeyfun-ı mihnet-enefunı Kabillar çiik çiikoldıyakalar indi dfuniine Burı1z-1 hasret-endilzıgörüp sabr eyleyen kimdür Meger dem-beste ola kudreti kalmaya efgana Dökerlereşk-ihasret yild idüp gUftar-1şirinin Cihan tOtileri hep illolurlar boyanup kana Fenagül-zarınıseyrt itdi birtavfıs-ıkudsidür Saflisınbulmayup hergiz çekildibag-ı rıdvana Gezerkenbişe-zar-ıniiz içinde emn-ihatırla

ırişdipençe-işrr-ieeel na-geh giribana

Düşermiydi o mir-i meelis-ierbilb-ıCmanun Bisat-ı cişretintayy-eylemek saki-i devriina Kanıol dide-ierbilb-ıtabCa merdÜIn-i binii Ana (hem)çeşm-ibed-eyyfunirişdi oldınli-peydii

LV

Seferdeyken Cadem mülkine aheng-i seferkıldı Bu eisr-i köhnedengayeışitabwe güzerkıldı Fenaduryazılangördim'lls-ı halk-ıcalemde Rızavirdi kazaya birgünevvel terkoi serkıldı

(8)

C. Yerdelen: Azmizade Haletl'den Bir Mersiye

Gezend irdi anaçeşm-ibed-i eflakdenahır Egerçi kevkeb-i ikhal birkaç gün nazarkıldı

Görinmez kimseyenly-ıemelşimden-girühergiz Duh1in-1§.lı mir'iit-ı sipihri pilr-kederkıldı Sit1ireatdı burc-ı kaıca-i eflakden kendin

Kaçan kim hatif-i gaybi bu matemden haberkıldı

Olupser-geşte-igamdüşdihake ser-be-ser encÜID Çıkup sonra sipihriateş-idilpilr-şerer kıldı

Şikest oldıgönül ayinesi seng-i ceflilardan Dil ehli sinesinşernşır-ihicrana siperkıldı Dirigii sebze-i ümmid hergizolmadıh1imil Egerçihak-ıkabrin dide-ialıMbterkıldı Bugiil-za.r-ıfenanunbag-hanıpir-ifanıdür Dıraht-ınev-zuhfin bilmeyüp kasd-i zararkıldı

Beka yol gerçi kim binyıldaolsa zinde-ganide cAcebmüşkildilramma merghengam-ıcivanide

V

Koyar bir an içinde niceşekleMl-iinsanı Hakikat özgesı1ret-baz imişbucalem-İIanl

CAdem resmin yazarnakkaş-ıkudret satha-i cana Görenler hak-rizinoldılarhep deng uhayranı Sipihrün her biri bir katre-i sim-aba benzer kim Cihanhakkınıanun dem-he-dem öldürmedürşanı

Dem-a-demçeşmesindenzehr akar gerdOn-1 gerdanun Ne sanurhalk-ıcalempertev-İmihr-idıralışanı

Çekernadanıeflak:e salarehl-İdili hake Bozıldınakid-i dehrlin Cameldenkaldı mizanı

Felekdilr candellbünvarınıber-bad idüpda'İnı Virenbad-ısahaya her seher gül-berg-ihandanı

(9)

-140-Felekdürnar-ıgayretleyaİuppervanenUncanın Hemişemeclis-i agyara iltenşemc-i sUzanı

Bukühsar-ı beıanunseyl-i idban nüzt1l itse Harab eylerbina-yıdevlet-işili-ı cihan-banı

o

bir peykan içün alOdidürtır-i gam-ıdehrün Degildür efser-icaıı-ıcihanda lacl-ipeykanı

Fenasındancihanun kimse yok kim hisse-gfr olmaz Ne merdüm-hYar olur kim hep yisedünyayı sırolmaz

VI

Sirişk-i çeşm-i halkıeyl felek rizan iden sensin Anunla asyabunturmadıngerdan iden sensin

Harlm-iiltimt-ıyara agyankılupmahrem

Dil ehlinşemc-veşdinletmeyüpgiryarıiden sensin

Rakibeşevkoibezm u vasl ile raks itdürüp her dem DiI-ierbaboı caşkıney gibi nalan iden sensin

DiI-iYackOb'ıdöndürdüngam-ıhicr ile zindana Mekan-ı Yftsuf-ı KenCan'ıhod zindan iden sensin

Nolaşemşır-imihrIItig-iBehriim'ı tılsımitsek

Yeraltındanice gencineler pinhan iden sensin

Giceylehalkıbir bir öldürürsin irte amma kim Yine matem-seralarda bile efgan iden sensin Kimi kim hançer-i bi-dad ile katl itmek istersin Mahabbet siiretinde evvelil mihman iden sensin cAceb mi herşeban-geholsa hfin-alftde damanun ÇekUp tig-i sitemgünbaşınabin kan iden sensin ıdüpherşehr-yan ser-giran-ıbiide-i gaflet Yıkup tahtından ahırhak ile yeksan iden sensin

Senün de ey Felek hak ile yeksan oldugun görsek Dil-i ehl-i musibet gibivıranoldugun görsek

(10)

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu konfe- ranslarda tropikal mimarlık, bir dizi iklime duyarlı tasarım uygulaması olarak tanım- lanmış ve mimarlar tropik bölgelere uygun, basit, ekonomik, etkili ve yerel

Sp-a Sitting area port side width Ss- a Sitting area starboard side width Sp-b Sitting area port side Ss- b Sitting area starboard side Sp-c Sitting area port side Ss- c Sitting

Taşınabilir kültür varlıkları için ağırlıklı olarak, arkeolojik kazı ve araştırmalara dayanan arkeolojik eserlerin korunması ve müzecilik hareketi ile daha geç

Sakarya İli Geyve İlçesi Geleneksel Konut Mimarisi (Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi) Sakarya Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Sanat Tarihi Anabilim Dalı,

Tasarlanan mekân için ortalama günışığı faktörü bilgisi ile belirlenen yapay aydın- latma kapalılık oranı, o mekân için gerekli aydınlık düzeyinin değerine

Şekil 1’de görüldüğü gibi otomatik bina yönetmelik uygunluk kontrol sistemlerinin uygulanması için temel gereklilik, nesne tabanlı BIM modellerinin ACCC için gerekli

yüzyıl başlarının modernist ve ulusal idealleri doğrultusunda şekillenen mekân pratiklerinin doğal bir sonucu olarak kent- sel ölçekte tanımlı bir alan şeklinde ortaya

ağaç payanda, sonra ağaç poligon kilit, koruyucu dolgu tahkimat: içi taş doldurulmuş ağaç domuz damlan, deneme uzunluğu 26 m, tahkimat başan­ lı olmamıştır (Şekil 8).