Dergi Ayrıntı: Sayın Belediye
Başkanı Ali Orkun Ercengiz, Ulu Cami ve etrafında bir değişim yaşanıyor bu alana özellikle neden önem veriyorsunuz?
Ali Orkun Ercengiz: Bu sorunun nedenini
bil-mek için önce Burdur’un tarihini bilbil-mek gereki-yor. Bu bölge bizim tarihimize ışık tutan bir alan. Bu bölge 700 yıllık bir geçmişe sahip vakti zama-nında Burdur ekonomisinin can damarı olmuş ve Akdeniz bölgesin cazibe merkezi olarak tarihte yerini almıştır. Bu bölgenin tarihinden bahse-decek olursak Burdur ili, Güneybatı Anadolu’da, Akdeniz bölgesi sınırları içindeki Göller Yöresi olarak isimlendirilen coğrafi alan içerisinde yer almaktadır. İlin yüzölçümü 6887 km² ve denizden ortalama yüksekliği 1000 metredir. Tarihi geçmi-şi Neolotik Çağa kadar uzanmaktadır. Burdur’un, Hacılar Köyünde yapılan kazılar sonucu ortaya çıkarılan Anadolu’nun ilk heykelcikleri olarak bilinen ANA İLAHE’yi temsil eden pişmiş toprak figürler ve süs eşyaları ve boyalı insan yüzlü ça-nak çömlekleri dünya arkeolojisinde önemli bir yer tutmaktadır. Tarihte Roma, Bergama Krallığı ve Bizans gibi çeşitli medeniyetler bölgede ha-kimiyet sürerek yaşamlarını sürdürmüştür. Daha sonra Selçuklular, Hamitoğulları ve Osmanlılar bölgede hâkim olmuşlardır. Tarihi kaynaklarda antik dönemin Pisidia kenti ismiyle yer almak-tadır. Daha sonra şehre gelen Türkmenlerin göç sonrasında “Burada dur” kelimesinden dönüşe-rek Burdur ismini alan şehir, Likyalılardan, Os-manlı’ya kadar onlarca medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Burdur, ülkemizin tarih açısından zen-gin şehirleri arasında yer almaktadır. Antik dö-nemde Pisidia olarak isimlendirilen Burdur Böl-gesine Türklerin gelişi 1071 Malazgirt Zaferine dayanır. Bugünkü Burdur toprakları 1391 yılında Yıldırım Beyazıt tarafından Osmanlı topraklarına katılmış, 1872’de Burdur Sancağı kurulmuştur. Osmanlı Devleti 1914’de 1. Dünya Savaşına katı-lınca bütün yurtta seferberlik ilan edilmiş ve aynı yıl Burdur’da şiddetli bir deprem olmuş, yaklaşık 4000 kişi ölmüş ve şehrin önemli dini yapıları bu depremde yıkılmıştır. Her iki felaket birleşmiş ve Burdurlular birkaç yıl bu kötü şartlar altında ya-şamışlardır. 1920 yılında müstakil mutasarrıflık olan Burdur, doğrudan hükümet merkezi olan İstanbul’a bağlanmıştır. 1.Dünya Savaşının ye-nilgi ile neticelenmesinden sonra İtalyanlar An-talya’ya asker çıkardılar. Burdur’a gelerek merkez komutanlığı kurdular. Burdur düşmanın yurttan
atılmasından sonra kurulan yeni Türkiye Cumhuriyeti’nde 1923 yılında il olarak yerini almıştır. Şehrin tarihi zenginli-ği oldukça geniştir bünyesinde çeşitli dünyaca ünlü Antik Kentler, Konaklar, Han ve Kervansaraylar bulundurmakta-dır. Ayrıca, Burdur ilinde bulunan Hacılar Höyüğü, Sagalas-sos ve Kibyra Antik Kentleri gibi tarihi çevreler sayesinde dünya çapında tanınan bir il olabilmeyi başarmıştır.
Ayrıntı: Yukarı Pazar, yani Ulu Cami
etrafında oluşan alanın tarihinden bahseder misiniz?
Ercengiz: Yukarı Pazar yani Ulu Cami etrafında oluşan alan,
yaklaşık 700 yıllık bir tarihe geçmişe sahiptir. Ayrıca Burdur ticaretinin, şehirdeki sosyal yaşamın ve Burdur ekonomi-sinin yüzyıllar boyu döndüğü mekân olarak kayıtlara geç-miştir. Ulu Cami, Hamitoğlu Dündar Bey tarafından 1300’de yaptırılmıştır. Zamanla küçük hasarlar oluşan Cami Çelik Mehmet Paşa tarafından 1749’da onarımı yapılmıştır. 1914 Depreminden sonra büyük ölçüde hasar alan Cami 1919’da ahşap karkas olarak yapılmıştır. İçten yarım kubbelidir. Ku-zey kapısı yönündeki ikinci cemaat yerini 3 kubbe örtmek-tedir. Cami kesme blok taşlardan yapılmıştır. Ahşap tavanlı ve kiremit çatılıdır. Beden duvarlarında iki sıra halinde sivri kemerli pencereler yer almaktadır. Selçuklu ve Beylikler dö-nemi Ulu Camilerinde görülen mimari karakteristiğe uygun olarak camiinin kuzeyi, doğu ve batısında üç girişi vardır. Caminin kuzeydoğu ve kuzeybatı köşelerinde bulunan iki minaresi kare kaideli silindire yakın çok gen gövdelidir. Ca-mi’nin tarihte ki diğer bir ismi ise Cami-i Kebir’dir.
Ayrıntı: Sayın Başkan yapmış olduğunuz bu sokak sağlıklaştırma çalışmaları ile neyi hedefliyorsunuz?
Ercengiz: 1992 yılında başlayan koruma çalışmalarında
kaybolmaya yüz tutmuş bu tarihi alan koruma alanı ilan edilmişti. Belediyemizce başlatılan ve bir kısmı tamamla-nan sokak sağlıklaştırma uygulamalarından sonra prog-rama alınan Eski Belediye Caddesi Yeşil Yurt ve Deveci So-kaklarında, sokak sağlıklaştırma projeleri yapıldı. Bütün bu projeler kapsamında toplam 213 adet yapının dış cephesi elden geçirildi. Son olarak Eski Belediye Caddesi Yeşil Yurt ve Deveci Sokaklarının sağlıklaştırma projeleri ile ilgili Tari-hi Kentler Birliği’nden Proje Süreklilik ödülü alındı. Bu ödül ile beraber belediyemiz toplam 6. Ödülünü Tarihi Kentler Birliği’nden almış oldu. Yukarı Pazar alanı için Kentsel Tasa-rım ve Uygulama Projeleri hazırlık çalışmaları devam ediyor. Özellikle Bakırcılar Sokak, Oto Pazarı Sokak’tan başlayarak Hükümet Caddesi ve diğer sokaklarda çalışmalar Uzun çar-şıya kadar devam etti. Şimdi bu çalışmalar Yukarı Pazar’ın tamamına yönelik bir şekilde devam edecek. Sonuçlandı-ğında da mekanlara işlev kazandırılması, ticari işlevlerin
tekrar hareketlendirilmesi ve Yukarı Pazarın da bu surette canlanması sağlanmış olacak. Bu konuda ayrıca sokak sağlıklaştırma projelerinin uygulan-ması konusunda ve Ulu Cami çevresindeki Kent-sel Tasarım Projesi’nin gerçekleşmesi konusunda Kültür ve Turizm Bakanlığı başvurumuzu yaptık. Bakanlığın bu konuda tahsis ettiği ödeneği, bu uygulamada gerçekleşmesini bekliyoruz. Bizler bugün sahibi olduğumuz koltuğun bizlere ve-rilen bir emanet olduğu bilincinde bu şehir için ve bu şehrin halkı için yapılabilecek her projeye öncü olmaya çalışıyoruz. Şehrimiz kültür ve tarih bakımından oldukça zengin maziye sahiptir. Biz-de bu imkanları Biz-değerlendirmek amacıyla sahip olduğumuz tarihi geçmiş değerlerimizi bugün-lere taşımaya çalışıyoruz. Burdur’da bulunan Ulu Cami, yapısı ve tarihsel mazisi ile adeta bir altın gerdanlık gibi bakanların gözünü kamaştırmakta-dır. Bizler de her baktığımızda gözleri kamaşanlar olarak Ulu Cami’nin sahip olduğu tarihi zengin-liğini uyandırmaya gün yüzüne çıkarmayı amaç-lıyoruz. Tarihi öneme sahip olan Yukarı Pazar, yapılan bu çalışmalar bitiminde bünyesinde giz-lediği güzellikleri değerli kent sakinlerine eksiksiz yaşatarak adeta tarihte yolculuk sunma imkânı oluşturacak bir sokak olması bizim ilk hedefimiz. Dünya üzerinde kültürel yapının yaşatıldığı top-lumlarda mutluluk oranların daha yüksek olduğu saptanmıştır. Bizim şehir olarak sahip olduğumuz kültürel zenginlik ise bu kentin tüm vatandaşları-na mutluluk yaşatmaya yetecek güçte olduğunu biliyoruz. Şimdiye kadar yaptığımız tüm çalışma-lar ve şu an da yapım devam eden çalışmaçalışma-larımı- çalışmalarımı-zın tamamında sokaktan geçen insanların geçmiş mazi kültürlerine dokunabileceği bir imkân oluş-turmaya gayret içinde hedef alarak ilerlemeye özen gösterdik. Bizim tüm çalışmalarımız altında yatan temel amaç şehri geliştirmek modern şehir inşa etmek olsa da izlediğimiz yol aslında sosyal kültüre dokunma, vatandaşlara daha konforlu ve refah bir yaşam sürebilme ilkesi ile hizmetlerimizi sürdürmekte öte olmamıştır. Büyük, küçük, de-meden yaşlı, genç ayrımı yapmadan her vatanda-şımızın isteklerine kulak asmaya bizlerden bekle-dikleri hizmetleri yerine getirmeye ant içmiş bir halde canla başla çalışarak yarınlarımıza bir iz bı-rakmayı kendimize borç bildik.
Ayrıntı: Yukarı Pazar’da yapmış olduğunuz bu hizmeti vatandaşın nabzını tutarak mı başlattınız?
Ercengiz: Yapmış olduğumuz araştırmalarda kent
insanla-rımız yaya olarak bir yerden bir yere gitmek istemediğini ya da buna gerek duymadığını fark ettik. Bizler bu çalışma ile Burdur’a dışardan gelen ziyaretçilerin ve Burdurlu hemşeri-lerimizin şehrimiz içinde yaya olarak dolaşmaya yürümeye gerek duyacağı hale getirerek eğlenceli vakit geçirmesini aynı anda alışverişlerini de yaparak bu bölgenin tarihi do-kusunu mazisini hissetmelerini istiyoruz. Buraya yolu düşen her bireyin zamana yolculuk yapmalarını sağlamak temel amacımız. Bugüne kadar yapmış olduğumuz her hizmette bizler vatandaşın nabzını tutmaya özen gösterdik. Vatan-daşın ne istediği ne istemediği bizler için hep önemli oldu. Sizler de bilirsiniz hiçbir zaman herkesi mutlu edemezsiniz bu yüzden bizler yapmış olduğumuz tüm projelerde ço-ğunluk ne istiyor düşüncesi ile hareket ettik. Hiçbir zaman ben yaptım oldu anlayışında olmadım. Böyle bir anlayışı yönetim şeklimde zinhar kullanmadığım gibi sosyal ha-yatımda da böylesine bencil düşüncesiz bir anlayış ile hareket ettiğim tek günüm olmadı. Hani dedelerimiz es-kiden söylermiş ya “akıl akıldan üstündür” diye bu sözün doğruluğuna inanarak hayata geçireceğimiz her projeyi bizim aklımız üstün düşüncesi ile değil de belki de atla-dığımız bir şey düşünemediğimiz bir kısım vardır, kom-şumuzun aklı belki de bizim düşünemediğimiz detayı düşünmüştür inancı ile halka sormayı, tabi-i caizse hal-kın nabzını tutmayı her yapılan proje öncesi uygulama-ya özen gösterdik. Bu bağlamda şu an da uygulama-yapımı devam eden Yukarı Pazar sokak sağlıklaştırma çalışmalarını da başta Yukarı Pazar esnafı, orada yaşayan aileler ve Yukarı Pazar’a yolu düşen her bireyle müdavele-i efkâr yaparak bu projemizi hayata geçirdik. Kaldırım ışıklandırma gibi küçük dokunuşlar bile Yukarı Pazarın daha dikkat çeker bir hal almasını şimdiden sağladı. Yukarı Pazar Uzun
Çar-şıya yapılan kilit parke yol çalışması ve engelliler mevzua-tına uygun kaldırımlar, uzun yıllardır orada hizmet veren esnaflarca memnuniyetle karşılanıyor. Yukarı Pazarı canlan-dırmak, araç yoğunluğundan daha ziyade Burdur halkının bundan yıllar önce olduğu gibi yine yaya olarak alışveriş yapabilmeleri için yapılan çalışmalar ilk günlerinden mey-vesini vermeye başladı. Kaldırımların engelli mevzuatına uygun olarak ve daha geniş yapılması ve araç parklarının önlenmesi açısından sokağın biraz daha dar bırakılması esnaflar tarafından beğeniyle karşılandı. Tüm bu tepkileri dikkate aldığımız takdirde yaptığımız çalışmaları halkın sa-hiplendiğini görüyoruz. Bizler hizmet etmekten keyif duyar iken yapmış olduğumuz hizmeti halkın sahiplenmesinden gurur duyuyoruz.
