• Sonuç bulunamadı

Gençlik aşısı: ruşeym

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Gençlik aşısı: ruşeym"

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Kepek (Bran): Buğday tanesinin çok katmanlı

dış kabuğunu oluşturan kısmıdır (%18-20)

Un (Endosperm): Buğdaydan un elde

edilen kısımdır. (%78-80)

Buğday tanesinin yapısı

Ruşeym (Germ): Tohumun çimlenmesini

sağlayan kısmıdır. (% 2-2,5)

ÖZET: Berberoğlu Un Fabrikası Genel Müdürü Ali Berberoğlu’ndan un fabrikası ve buğday ruşeymi hakkında açıklama aldık. Sorularımızı yanıtlayan Berberoğlu, insan sağlığına pek çok faydası olan buğday rüşeyminin yöremizde yeteri kadar tanınmadığını belirtti. Rüşeymin Avrupa’da benimsenen ve günlük tüketim maddesi olmasına karşın Göller Bölgesinde ve Türkiye’de Avrupa’daki kadar tanınmadığını kaydeden Berberoğlu, bizi Burdur- Antalya yol güzergahında bulunan fabrikasında ağırladı ve sorularımızı yanıtladı. Berberoğlu: “Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonraki daha uzun yıllar tüm halkımıza kaliteli ve lezzetli ürünler sunmak amacımız var. Ucuza temin edilebilecek kalitesiz buğdaylarla üretim yapıp, bir takım katkılarla kaliteyi artırmaya çalışmanın faydalı olacağına inanmıyoruz. Çünkü kaliteyi ucuza satın almak mümkün değildir, sağlıklı ve lezzetli ürünlerden taviz vermeyen tüketici, bizim hedeflediğimiz müşteri grubumuzdur. Önce-likli hedefimiz müşteri memnuniyetidir.” dedi. Berberoğlu Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş. Genel Müdürü Ali Berberoğlu, “Bütün ürünlerimiz, satışın her aşamasında fabrikamızın kalite güvencesi altındadır. Müşterilerimizden gelecek her türlü istek, şikâyet ve memnuniyeti dikkate alıyor, önemsiyor, üretimimizi ona göre şekillendiriyoruz. 2013 yılında Helal Gıda Sertifikası almış bulunmaktayız.” diye konuştu.

ABSTRACT: The General Manager of Berberoğlu Flour Factory, Ali Berberoğlu has been interviewed about flour factory and wheat germ. He hosted us at his factory on Burdur – Antalya highway and replied our questions. Mr. Berberoğlu states that wheat germ which has many benefits for human health is not known enough in the district. Mr. Berberoğlu indicates that although the wheat germ is accepted as a daily consumption product in Europe, it is not that famous in the Lakes District or in Turkey. Mr. Berberoğlu reports “We aim to present high quality and delicious products for all the citizens for years as well as today. We do not believe that it is profitable to produce with law quality cheap wheat and try to increase the quality with some additives since it is impossible to have the high quality cheap. Our target costomer group is the consumer who does not compromise delicious and healthy products. Our priority is customer satisfaction. ” The General Manager of Berberoğlu Food Industry Trade Co. Ali Berberoğlu cites“ Whole our products are under warranty of quality at all stages of the sale. All kinds of customer demands, complaints, and satisfaction are cared for and the production is shaped according to these criteria. We have certificated as Halal since 2013.”

(2)

Yüksek konsantrasyonlarda besin ve öğelerini içeren buğday rüşeymi kalp hastalıklarına etkisi ve yaşlanmayı geciktirici özelliğiyle Avrupalının birinci tercihi durumunda. Türkiye’de ve Göller Bölgesinde tanınmaması ve bilinmemesi nedeni ile adından fazla söz edilmeyen rüşeym adeta şifa kaynağı. Pek çok vitaminler, E ve B vitaminleri, bazı proteinler, mineraller ve yararlı yağlar barındıran rüşeym, buğdayın (tahılın) yeni bir bitki oluşturmak üzere çimlenme yeteneğine sahip olan embriyosu.

Bir buğday tanesi, protein deposu olmakla beraber; sindirim sisteminin çalışmasını düzen-lemek, obezite oluşumunu öndüzen-lemek, diyabetli hastalarda damar komplikasyonlarının önlen-mesine yardımcı olmak, koroner kalp hastalığı riskini azaltmak, bağışıklık sistemini destekle-mek ve yaşlanmayı geciktirdestekle-mek özelliklerine de sahip.

Göller Bölgesinde tam buğday ununu Berberoğlu kalitesi ve güvencesiyle sunan Berberoğlu Un Fabrikası Yöneticisi Ali Berberoğlu, dergimizin sorularını yanıtladı. Hububat ekim-dikimi yapan çiftçilere önemli katkılar sağlayan fabrika, çiftçilerin ürünlerinin değerinde satılmasına imkân sağlıyor.

Ali Berberoğlu’ndan buğday, un, rüşeym, kepek konularındaki çalışmalarının değerlendirmesini aldık.

Ali Berberoğlu: “Bir çok batı ülkesinin

aksine, halkımızın beyaz ekmek tercihinden dolayı buğdayın vitamin ve mineral yüklü bölümleri ekmeklik unlardan değirmenlerde

ayrılmaktadır. Oysa buğday tanesinin yüzde iki veya yüzde üçünü oluşturan ve çimlenerek yeni bitkiyi meydana getirecek ‘Buğday Rüşeymi’, yüksek yoğunlukta besin öğelerini içeren nadir bir gıda kaynağıdır. Buğday unu üretimi sırasında kepekle beraber bir yan ürün olarak ortaya çıkan rüşeym, besleyici özellikleri açısından oldukça zengindir. Kepek ise B kompleks vitaminlerinin büyük bir kısmını ve proteinin yüzde on dokuzunu barındırır. Ayrıca buğday rüşeymi bilinen en zengin bitkisel kökenli E vitamini kaynağıdır. Yüksek orandaki lif ve vitamin buğdayın bu bölümlerinde yer almaktadır. Üretmiş olduğumuz Berberoğlu Tam Buğday Unu; kaba kepek, ince kepek, rüşeym ve endosperm içerir. Katkı maddesi ve

koruyucu içermez. Özelliği ise; buğday tanesinin kaba kepek, ince kepek ve rüşeym (İngilizce adıyla wheat germ) de dahil tüm içeriğini doğal yapısında bulundurduğu oranı ölçüsünde kapsayan Tam Buğday Unu olmasıdır. Buğday rüşeymi besleyici değerinin çok yüksek olması yanında lezzetinin de güzel oluşu nedeniyle ekmeğe farklı bir tat vermekte-dir.” dedi.

Cemalettin Bektaş: Sayın Ali Berberoğlu, sizin sektörünüzde adı sıkça duyulan ‘Ruşeym’ nedir? Bunun faydaları nelerdir ve nasıl tüketilir?

Ali Berberoğlu: Buğdayın işlenerek una

dönüştürülmesi sürecinde özel ayrıştırma işlemleri sonucunda 1 ton undan sadece 1 kilogram elde edilebilen, E vitamini deposu olan ‘‘ruşeym”, gram miktarlarda satılmaktadır.

Buğdayın Yapısı ve Tam Buğday Unu İngilizcede ”wheat germ” olarak bilenen ruşeym, buğdayın en tepesindeki embriyosu-dur. Bu madde tohumun üremesini ve çimlen-mesini sağlar. Yani buğdayın kalbi ve hayat kaynağıdır. ”Doğanın altın sırrı” olarak sunulan ruşeym, lif değeri yüksek, tokluk hissi veren lezzetli bir besin maddesidir.

Bektaş: Peki bu besin maddesinin dayanıklılığı ve ayrıca fiyatı nedir?

Berberoğlu: Ruşeymin dayanıklılık süresi

çok azdır. Piyasada 250 gramı yaklaşık 5 TL’den satılmaktadır. Buna ek olarak Türkiye’de tüketimi çok azdır ve de fazla bilinmemektedir. Avrupa ülkeleri ve Amerika Birleşik Devletlerinde ise tüketimi oldukça yaygındır.

A

li B

er

ber

(3)

Ruşeym her yaş için tüketimi önerilen bir besin maddesidir.

Bektaş: Vatandaşlar bunu nasıl tüket-melidir?

Berberoğlu: Ruşeym, soğuk süt veya

yoğurt ile karıştırılabiliyor, taze ya da kuru meyv-eye ilave edilerek zenginleştirilebiliyor. Çorba, salata gibi yiyeceklerin üzerine serpilerek kullanılabiliyor. Yemek pişirirken baharat yerine vitamin olarak kullanabilecek bu ürün, aynı zamanda dünya mutfağındaki çeşitli yemek tarifleri için tercih ediliyor.

Bektaş: Ruşeymin iyi geldiği ve etki ettiği durumlar nelerdir?

Berberoğlu: Bu sorunuzu birkaç başlık

altında cevaplamak isterim çünkü birden fazla sayıda etkisi bulunmaktadır. Bunlardan ilki afrodizyak etkisidir. Ruşeym doğal afrodizyak özelliğine sahiptir. Yakın zamanda ruşeymden vitamin tabletleri üretiminin de planlanmakta olduğunu da biliyorum.

İkincisi; yaşlanmayı geciktirici etkidir. E vitamininin yaşlılığı geciktirici özelliği ve vücutta hücre zarının dayanıklılığını sağlaması

dolayısıyla bağışıklık sistemini destekleyerek kanserin önlenmesinde önemli rol oynamaktadır. Çünkü ruşeym bir E vitamini deposudur.

Üçüncü olarak; kalp sağlığına faydasıdır. Ruşeymin koroner kalp hastalığı riskini azaltması, pıhtı azaltıcı etkisiyle kanın akıcılığına, diyabetli hastalarda damar tıkanıklarının önlenmesine yardımcı olabileceği belirtilmektedir.

Dördüncüsü de, sinir sistemine olan etkisidir diyebiliriz. Ruşeymin sinir sistemi hastalıklarında olumlu etki gösterdiği ve de gözde katarakt oluşumunu geciktirdiği bilinme-ktedir.

Beşinci olarak rüşeymin kozmetik amaçlı kullanımıdır. Doğanın bu altın sırrı, güzelliğe de güzellik katmaktadır. Özellikle de cilt kırışıklıkları için birebirdir. Hem ciltteki kırışmayı önlemekte, hem de azaltmaktadır.

Bir diğer etkisi de kısırlık hastalığı içindir. Buğdayın embriyosu olarak nitelenen ruşeym, kısırlık tedavisinde de etkin olarak kullanılıyor.

Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü

Öğretim Üyeleri de beslenme açısından yararlı olan ruşeymin, her yaşta tüketilebileceğini söylemekteler. Ancak, özellikle genetik ve çevresel faktörlerin etkileşimi sonucu ortaya çıkan bağışıklık sistemine bağlı bağırsak problemi olan ”çölyak hastaları” ve lif kullanımında sakınca bulunanlar tarafından tüketilmemesi gerektiğine de dikkat çeken bu öğretim üyeleri, kepeğe ve buğday ununa oranla daha zengin olan bu ürünü, bazı firmaların tablet yapma girişiminde bulunduğunu kaydettiler.

Yemek pişirirken baharat yerine vitamin olarak kullanabilecek bu ürün, anı zamanda dünya mutfağındaki çeşitli yemek tarifleri için tercih ediliyor.

E vitamininin yaşlılığı geciktirici özelliği ve vücutta hücre zarının dayanıklılığını sağlaması dolayısıyla bağışıklık sistemini destekleyerek kanserin önlenmesinde önemli rol oynadığı, bu açıdan zengin olan ruşeymin koroner kalp hastalığı riskini azaltması, pıhtı azaltıcı etkisiyle kanın akıcılığına, diyabetli hastalarda damar tıkanıklarının önlenmesine yardımcı olabileceği

(4)

Ruşeymin sinir sistemi Hastalıklarında olumlu etki gösterdiği, gözde katarakt oluşumunu geciktirdiği, cildi güzelleştirip kırışıklıkları önlediği ve kısırlık tedavisinde etkin olarak kullanıldığını bilimsel çalışmalarla tespit edildi.

Bektaş: Yan etkisi var mı?

Berberoğlu: Yan etkisi değil de bazı

hastalıkları tetiklemesi var. Yalnızca ‘Çölyak Şupru’ hastaları ve ‘lif’ kullanımında sakınca bulunanlar tarafından tüketilmemesi vurgulanmaktadır. Çünkü ruşeym bu hastalıkları tetiklemektedir.

Bektaş: Sayın Berberoğlu, biraz da fabrikanızın tarihçesinden bahsetsek; kuruluşu ve üretim nasıl oldu? Misyon ve vizyonunuzu da öğrenebilir miyiz?

Berberoğlu: Daha uzun yıllar tüm

halkımıza kaliteli ve lezzetli ürünler sunmak amacımız var. Bu amacın gereklerini yerine getiriyoruz.

Nitekim fabrikamızda yenileme ve iyileştirme çalışmalarımız, en yüksek verim ve kaliteyi sağlayacak şekilde gerçekleştirilmiştir. Kaliteli unların, ancak kaliteli buğdayların

kullanılması ile üretilebileceğini yılların tecrübesi ile çok iyi biliyoruz. Ucuza temin edilebilecek kalitesiz buğdaylarla üretim yapıp, bir takım katkılarla kaliteyi artırmaya çalışmanın faydalı olacağına inanmıyoruz. Çünkü kaliteyi ucuza satın almak mümkün değildir, sağlıklı ve lezzetli ürünlerden taviz vermeyen tüketici, bizim hedeflediğimiz müşteri grubumuzdur. Yüksek kaliteli buğdayları seçip, bunların uygun oranlarda paçalı ile modern üretim teknikleri kullanarak ekmeklik ve özel amaçlı unlar üretiyoruz. Bu anlamda müşterilerimizin unlarımıza olan ilgisi ve beğenisi bizi daha da cesaretlendirmektedir.

Hedefimiz, ilk aşamada; bölgemizde standartları belirleyen marka ve lider bir kuruluş olmaktır. Sonrasında ulusal pazarda tanınır ve tercih edilir, bir marka haline gelmek istiyoruz. Önceliğimiz %100 müşteri memnuniyetini sağlamaktır.

Çünkü hedeflerimize ‘memnun

müşterilerle’ ulaşabileceğimizi biliyoruz. Üretimini yaptığımız ekmeklik ve özel amaçlı baklavalık-böreklik, pastalık, makarnalık, pidelik, yufka ekmeklik, lavaşlık, kadayıflık ve

tam buğday unlarımız bayilerimiz ve marketler kanalıyla halkımızın beğenisine sunulmaktadır.

Bütün ürünlerimiz, satışın her aşamasında fabrikamızın kalite güvencesi altındadır. Müşterilerimizden gelecek her türlü istek, şikâyet ve memnuniyeti dikkate alıyor, önemsi-yor, üretimimizi ona göre şekillendiriyoruz. 2013 yılında Helal Gıda Sertifikası almış bulunmaktayız.

Buğday alımından başlayarak, üretimin bütün aşamalarında ve nihai ürünlerde laboratuvar tetkiklerimiz Kalite Müdürümüz gözetiminde yeterli donanıma sahip laboratuvarımızda yapılmaktadır. Son ürün hamur ve ekmek çalışmalarımız fırın şartlarında gerçekleştirilmektedir. Ticari herhangi bir gaye taşımadan şunu ifade etmek istiyoruz. Bütün halkımızın, sağlıklı beslenmesi için tam buğday ununu bir şekilde tüketmesi gerektiğine inanıyoruz.

Tam buğday unu, buğdayın öğütülmesinden sonra, hiç bir ayırma işlemi yapılmadan olduğu gibi paketlenmesidir. Böylece buğdayın özü (rüşeym) ve kepek de una dahil olmaktadır.

(5)

Berberoğlu: Un fabrikamız, 1940 yılında un

sektöründe faaliyetlerine başlayan (merhum) Ali Berberoğlu ve oğlu (merhum) Mehmet Berberoğlu ve kardeşleri (merhum) Mustafa Berberoğlu, Ahmet Berberoğlu ve Enver Berberoğlu'nun farklı zaman dilimleri içerisindeki çalışmalarıyla faaliyetlerini kesintisiz olarak günümüze kadar sürdürmüştür. İlk modern anlamdaki un fabrikamız, 1954 yılında Alman Liebeck firmasına 30 ton/gün buğday kırma kapasitesiyle kurdurulmuştur. Farklı zamanlarda yapılan revizyonlarla, fabrikanın buğday kırma kapasitesi teknoloji yenilemek suretiyle, 125 ton/gün buğday kırma seviyesine çıkartılmıştır. Un sanayindeki en son teknolojiye uygun tam otomatik valsler, kare elekler ve pnömatik sistemiyle üretim yapılmaktadır. Fabrikamıza alınan hammaddelerin ve üretilen ürünlerin kalite kontrolü, üretimin her aşamasında, titizlikle, yeterli donanıma sahip laboratuvarımızda mühendis gözetiminde takip edilmekte-dir. Bu nedenle, fabrikamızın ürünleri imalatçı, toptancı ve nihai tüketici aşamasında dahi fabrikamız garantisindedir.

Öncelikli hedefimiz müşteri memnuniyetidir.

Fabrikamızda üretilen unlar, baklava, börek, yufka, pasta, makarna, pide, francala, tandır ekmeği ve kadayıf yapımında beğeni ile kullanılmaktadır.

İlkemiz “Kalite ve Güven” dir.

Misyonumuz: Berberoğlu Un olarak misyonumuzu, çalışanlar ve tedarikçilerimizle birlikte, bizi ve bizim ürünler-imizi tercih eden ve edecek olan tüketicilere, kalitesinden şüphe duyulmayan, kendi doğallığında, üretimi sırasında ve sonrasında gıda güvenliği sağlanmış, her türlü hamur işlerinde beğeniyle kullanılacak, lezzetli ürünler sunmak olarak ifade ediyoruz.

İnsanların temel ihtiyacı olan beslenme konusunda insanlığa hizmeti çok kutsal ve bunu dürüstlükle yapabilmeyi ulaşılması gereken en yüksek makamlardan biri olarak görüyoruz.

Vizyonumuz: Hedefimiz çalışanlarıyla, tedarikçileriyle, müşterileriyle ve tüm toplumla bütünleşmiş, sosyal sorumluluğunun bilincinde, ürün ve hizmetlerini, değişmeyen üstün standart ve kalite anlayışıyla mevcut en iyi teknolojiyi kullanarak sunan, sektöründe örnek ve öncü bir kuruluş olmak ve bunu sürekli kılmaktır.

Fabrikamız buğday öğütmede teknolojiyi takip etmek-tedir. Ve bugün itibarıyla günlük 125 ton üretim yapmaktayız.

Bektaş: Yani günlük 30 ton üretimden günlük 125 ton üretime çıktınız.

Berberoğlu: Evet 30 tondan 125 ton üretime çıktık. İlk

günden bugüne üretimimizi 4 kat artırdık.

Bektaş: Buğdayları satın alırken neye dikkat ediyor, nasıl analizden geçiriyorsunuz?

Berberoğlu: Değişik dönemlerde yetiştirilen

buğdaylar ürün kalitesine göre test edilerek almaktayız. Satın almada esas olan analizler: Buğday Analizleri: 1. Buğdayın botanik kalite kriterleri, 2. Buğdayın tarımsal kalite kriterleri, 3. Buğdayın kimyasal kalite kriterleridir.

(6)

Bektaş: Peki, alınan bu buğdayları nasıl temizliyor ve öğütüyorsunuz?

Berberoğlu: Satın alınan buğdayın un

halinde piyasaya sunulmasında en önemli etap temizleme ve öğütme işlemleridir. Bu işlemler şu proseslerde tamamlanmaktadır. Öğütme Teknolojisi: 1. Öğütülecek materyalin temini ve değirmenci açısından buğday kalitesi, 2. Buğday depolanması ve kontrolü, 3. Paçal, 4. Buğdayın temizlenmesi ve temizleme diyagramı, 5. Buğdayın tavlanması, 6. Öğütme işlemi, 7. Kırma valslerinde kırma işlemi, 8. Düz valslerde inceltme işlemi, 9. Değirmende birim ve total ekstraksiyonunun hesaplanması, 10. Eleme, 11. Elemeyi etkileyen kuvvetlerdir.

Bektaş: Temizleme ve öğütme işlemlerinin sonrasında da paketleme mi yapıyorsunuz? Ve bu paketleme işinde dikkat ettiğiniz kriterler var mı?

Berberoğlu: Temizleme ve öğütme işinin

ardından analiz ve paketleme işlemi başlamaktadır. Öğütme sonrası üretilen buğday unu bazı analizler sonucunda, uygun paketleme yapılarak satışa sunulmaktadır.

Un analizlerimizde dikkat ettiğimiz unsur-lar: Unun fiziksel kalite kriterleri, Unun kimyasal kalite kriterleri, Unun teknolojik kalite kriterleri, Unun reolojik kalite kriterleri, Unun ekmeklik kalite kriterleridir.

Bektaş: Ürün çeşitleriniz nelerdir?

Berberoğlu: Ürün çeşidi olarak un

çeşitlerimiz ve kepek bulunmaktadır. Ekmeklik Un Grubunda: Tip 550 Ekmeklik Un, Tip 650 Ekmeklik Un ve Tip 850 Ekmeklik Un var. Özel Amaçlı Unlar Grubunda ise: Pasta, Böreklik, Çöreklik Un, Baklavalık Un, Makarnalık Un, Pidelik Un, Yufkalık Un, Kadayıflık Un, Simitlik Un, Tandırlık Un, Kepekli Un, Tam Buğday Unu, Uğralık Un, Yufka Ekmeklik Un ve Lavaşlık Un vardır. Bu un çeşitlerimizin yanında da kepek çeşidimiz de mevcuttur.

Bektaş: Ali Bey, dergimiz için sizden buğday hakkında da açıklama alabilir miyiz?

Berberoğlu: Elbette. Buğdayın tarihçesi

hakkında; 19.yüzyılın sonlarından başlanarak yapılan bölgesel çalışmalar, yerli ya da yabancı kökenli buğdaylardan, şartlara en uygun çeşitlerin elde edilmesini sağladı. Ayıklama yöntemiyle elde edilen başarılı sonuçları tamamlamak için melezleme işlemlerine başvuruldu. Daha yüksek verimli ve verimini düzenli biçimde sürdüren tohumlar elde edildi.

Buğday; hemen bütün medeniyetlerde en değerli besin kaynağı olarak kabul edilen tahıl ürünlerindendir. Buğday tarımının kökeni Önasya da denen Anadolu, İsrail, Irak ve İran topraklarını kapsayan bölge olarak kabul edilir. Bir zamanlar zengin bir tarım alanı olan bu bölgenin büyük bir bölümü, bugün çöl haline gelmiştir. Günümüzde yoğun ıslah çalışmaları sonucu daha yüksek kaliteli, kuraklığa ve hastalığa karşı dirençli türleri elde edilmektedir.

Kırmızı Buğday; ilk buğday türü olarak kabul edilen kırmızı buğday, hayvan besiciliği için bazı yörelerimizde hâlâ yetiştirilmektedir. Taneleri küçüktür ve hasadı da oldukça güçtür.

Sert Buğday (Durum Buğday); tür olarak iki sıralı buğdaya yakın olan sert buğday, iri taneli olup, makarnalık buğday olarak da bilinir. Makarna ve bisküvi yapımında kullanılmakta ve yaygın biçimde yetiştirilmektedir. Yoğun ıslah çalışmaları günümüzde iri taneli sert buğday üretimine imkân sağlamıştır.

Yabani İki Sıralı Buğday; iki sıralı buğdayın atası diye de bilinir ve bir başka ilkel buğday türü olarak kabul edilir. Kömeci ve taneleri, kırmızı buğdaydan daha büyüktür.

İki Sıralı Buğday(Nişastalık buğday); eski Yunanlılar ve eski Romalılar dönemlerinde başlıca tahıl olarak bilinir. İki sıralı buğday, günümüzde ekimi yapılan buğdayın atalarından biridir ve ülkemizde nişastalık buğday olarak tanınır.

Kaplıca Buğday; buğday üretiminde önemli bir gelişim gösteren buğday türüdür. İki sıralı buğday ile buğday tarlalarında biten yabani keçiotunun çaprazlanması ya da melezlenmesi sonucu, kaplıca buğday denilen

melez türün elde edilmesiyle gerçekleştirilmiştir. Ekmeklik Buğday; iki sıralı buğday ile yabani keçiotunun melezi olan ekmeklik buğday, günümüzde en yaygın olarak ekilen buğday türüdür. İri tanelidir, yüksek oranda glüten içerdiği için bu buğdayın unuyla yapılan ekmek, pişkin ve renkli olmaktadır.

Buğday Tarlası; günümüzde yetiştirilen buğdayın boyu geçmiş asırlara göre oldukça kısadır. Yapılan ıslah çalışmaları, sağa sola kıvrılarak hasadı güçleştiren sapın boyunun kısaltılmasını sağlamıştır. Tahıl alanında elde edilen bu gelişme, geniş alanlarda buğday üreten ülkeler adına önemli bir adım olarak kabul edilmektedir.

Bektaş: Buğdayın beslenmemizdeki yeri yani bu tahıl ürünlerinin insan öğünlerindeki önemi nasıldır?

Berberoğlu: Buğday, vücudun hücreleri

için gerekli olan besini sağlamak, vücudun enerji gereksinimlerini karşılamak için tüketilmektedir. Tam ya da zenginleştirilmiş tahıl ürünleri, enerjinin birincil kaynağı olan karbonhidrat içerir ve lif için iyi bir kaynaktır, bu ürünlerde önemli B vitaminleri (thiamin, niacin ve folik asit) ve demir de vardır. Karbonhidratlar konusunda; taneleri sağlıklı bir diyetin temelini olarak seçilmiştir. Karbonhidratlar vücudun enerji üretmesine yardımcı olurlar.

Bektaş: Sayın Berberoğlu, eklemek istediğiniz açıklamanız olacak mı?

Berberoğlu: Bir de halkımızın takdirini

alan vakfımız var. 1982 yılında kurulan Berberoğlu Vakfı, bugüne değin çalışmalarıyla tüm Burdur halkının takdirini kazandı ve Vakıf Hizmetleri konusunda hayırseverlere örnek oluşturdu.

Bektaş: Bu doyurucu bilgiler için teşekkür

ediyoruz.

ANAHTAR KELİMELER: Berberoğlu Un,

buğday rüşeymi, makarna, pasta, börek, çöreklik un, tam buğday unu, protein, koroner, diyabet, endosperm, kepek, gençlik, Önasya, Mustafa, Ali Berberoğlu.

Referanslar

Benzer Belgeler

IBNULEMIN VE UŞAKLIGIL'IN TÜRKGELDi AİLESiNE MEKTUPLARI 223 zıyade, vckalette on seneden fazla bir zamana aid olan mevkiine tekrar duşmuş olmak füturu

Ortalama yaprak sayısı (adet) değerleri üzerinde yapılan varyans analizleri sonucunda gübrelerin uygulamalar üzerine etkisi istatistiksel olarak farklı

Güç faktörü düzeltmeli güç LED sürme devrelerinin giriş gerilimleri ve giriş akımlarının değişimleri ile çıkış gerilimleri ve çıkış akımlarının değişimleri

Yeni Konya gazetesinin başyazısında 1954’ten bu yana genç demokrasinin her gün kötüye gittiği, özgürlüklerin kısıtlandığı, hırslı politikacıların kötü

Bu yazıda, başlangıcından bugüne Milli Eğitim Öğretim Programları, Milli Eğitim Şûraları, Milli Eğitim Kanun ve Yönetmelikleri ile Beş Yıllık Kalkınma

Sonuç olarak, sezaryen doğumdan sonra erken dönemde verilen eğitimin kadınların bel ağrısına bağlı özür ve postpartum depresyon düzeylerini azalttığı, yaĢam

Ankara’da SYİ-2005 ile yapılan çalışmada ise, Acar Tek et al (47), kötü ve geliştirilmesi gereken diyet kalitesi kategorilerinde benzer şekilde enerji alımı

Gebelik öncesi dönem ve laktasyon döneminde vücut ağırlığı bakımından en fazla artış olan grubun put/spd/spm (G5) kullanılan grup olduğu